Katalog

2 Ağustos 1951 TARİHÎ TEFRİKA: LîYMAN Tazan: Harold Lamb Çrfoa: Tevfüc a«tallmlı trtr fîazeteleri resmîilânlar bakımından iiçe ayıran garib kararname çıktı Baştarafı 1 inci sahifed» dış haberler neşredip bunlara mütalealar ekliyen siyasî gündelik gazetelere verilecek, gündelik ve sabahlan çıkan ticaret gazetelerinin ilân nisbeti ise bunlann en şok yüzde yirmisini teşkil edecektir. Birinci ve ikinci fıkralarda yazılı gazetelerden hsngilerin» resmî ilân ve reklâmların verileceği Başbakanlıkça tayin olunacaktır. Resmî ilânlapnn yüzde ellisi bu «uretle tayin edilecek gazetelere müsavaten taksim olunacak, diğer yüzde ellisinin hangi gazeteler» ve ne suretle verileceği Başbakanlığın takdirine bırakılacakür. * * * Aldığtnuz malumata göre Başbakanhk ilân mevzuundaki takdir hakkını şu şekilde kullanmıştır: İstanbul gazeteleri başhca üç *ınıfa aynlrnışlardır: 1 Yüzde yüz hükumeti tutan gazetelere imtiyazlı bir vaziyet tanmnjıştır. Bunlar şu gazetîerdir: Son Posta, Sou Saat, Milliyet ve Jamanak. 2 İkinci amıf gazeteler Halk Partisini tutan, yahud sahibi Halk Partili olan gazetelerdir ki bunlar doğrudan doğruya resmî ilânlardan mahrum edilmişlerdir: Son Telgraf, Gece Postası, Zaman ve En Son Dakika bu meyandadır. 3 Üçüncü smıfa gelince, bunlar geri kalan bütün gazetelerdir ki himayeli gazetelerin üçte biri kadar resmî ilân, bunlara tirajlan ne olursa olsun, müsavi şekilde dağıtılacaktır. Başmuharririmizin de yazısmda tahlil ve tenkıd ettiği bu havsalamıza sığmıyan kartrın bir başka maddesı, bildirilen dağıtış nizamının bir ay için muteber olduğunu belirtmektedir. Uran, Artunkal Halkevleri tasarısının Köprülünün Norrison'la ve Orbay için uyandırdığı tepkiler yapacağı görüşmeler Meclis tahkikatı Ankara, 1 (ANKA) B.M.M. Dilekçe komisyonu bugun Hilmi Uran, Ali Rıza Artunkal »e Kâzun Orbay hakkında Meclil tahkikatı açılmasını kararlaştırmıştır. Bilindiği özere, buna Itizum görülmesi, 1943 yıknda 33 kişinin Öıalp iloesinde kurşuna dizilmeeil* ilgilidir. Bu hâdisenin ruçlusu olan eski ordu müfettiçlerinden Muı tafa Muğlab, Genelkurmay askerl mahkemesince eezalandınlmıştı. Hâ disenin mahkemey» intikali, öldflrülenlerden birisinin kardeşinia, Meclise dllekçe ile müracaat flz«rine olmuştu. Muğlah ve arkadaşlan mahkemeye verilmekle beraber, hâdisenin zamanında takib edilmesine engel olanların da tecbiti 1948 yılında Meclis tarafından istenilmişti. Bu defa, Sldürülenlerden birinin kardeşi olan İsmailin dılekçesi flzerinde yeniden duran Dilekça komisyonu, bu meseleyi tekrar el« almışür. Komisyonun Başbakanlıktan istediği izahat üzerine verilen cevabda o zamanki İç İşlerl Bakanı Hilmi Uran, Millî Savunma Bakanı Ali Rıza Artunka] ve Genelkurmay Başkanı Kâzım Orbay ihmalden suçlu gösterılmıçlerdia Bundan dolayı Dılekçe komisyonu, Başbakanlığın tezkeresinde adı \geçenlerin tecziyesini istiyen bir karara varmıştır. Baştarafı 1 inci sahifed* de İsmet Inönü söz alarak sert bir konuşma yapacaktır. CHP, 11 milletvekilleri müteakıben salonu terkedereic görüsmelere katılmıya caklardır. Salondan çıkma jestl Meclisi terketmek mahiyetinde ol mıyacak, yalruz bu meseleye kı hisar edecekttr. CJH.P, nin ara seçimleri hakkında böyle bir karar alıp almadıgı h«nüı yetKİli ağızlardan »çıklanmadı. Şimdiki halda büinen cihet, Parti Genel Başkanı Ismet Inönünün «eçimlere girrae kararını bildiren son beyanatından fbarettir. Bununla beraber keyfiyetin Halkevleri kanunu vesil«sdle ciddi su rette tetkıke tâbi tutulduğu da süpheuz sayılryor. D.P, teskilâtında derin memnunluk Turlü yollardan itirazlara ra.ğ men büyük bir çeviklikle encü menden encümen* athyan tasarı ise hızıra muhafaza «diyor. Bu kanun teklifınin DJP. reçkilâtında uyandırdıgı g«nı» memnunluk tezahürlen bu hızm kesilmiyeceğine alâraet sayılmaktadır. Nitekim bügün «Ha'kçılann tâbirüe» sevincin den etekjeri zü çalarak Ankaraya gelen )zmir Ba.ediye Başkanı Rauf Onursal da bu teklifin Ege D e mokratian üzerinde yaptığı ferahlaücı tesiri «nlatıyordu. Kendisile göı üşmemizden anladığım» gö re, Onursahn teklife bulduğu tek kusur, daha şümullü oimama«ı<iır. DJP, İznıir il başkanı Pertev Arat da, aynı mutaleaya iatirak ediyordu. Çalısma Partisi baskanının demeci Bu mevzudaki tartısmalara, bu akşam bana veıdiği demecile Çalışma Partiai Başkanı Cevad Mi maroğlu da Kanşmıs bulunuyor. Mimaroğluna göre: <Türk inkılâbı ve Atatürkıin büyük şahsiyeti tecezzi kabul etmiyen kutsî varlıklardır. D P , lilerin bir taraftan inkılâblara sacLk kalarağını v a dederek Atatürk kanununu çıkardığı halde, diğer taraftan, Atatürkün cumhuriyetçi, milliyetçi, ve lâik bir genclık yetıştirmek mak sadile meydana geurdigı Halkevlerini lağıtmağa kalkısmalan büyük hatadır. Geri fikirlerin hergün aTtmakta olan sinsı tecavüzlerine karşı iakıîâblanmızı korumak isyorsak, Halkevlerini millî tesia haline getirip faalıyet imkân ve sahalarını genışletmek lâzımdır, yıkmak değil.» Mimaroğlu bu mevzuda iki ta rahn tuttnğu tartışma yolunu da beğenmıyerek şunlan ilâve et ti: «Haikevlerı ne bir hukuk, ne de bir politika meselesi olarak mütalaa eJilmemelidir. Halkevleri her jeyden evvel Türk milletinin fikrî ve i^timaî kalkınmEsmda baş hca vaiiftyi üzerine almış. cumhuriyetçi, milliyetçi ve lâik gencliği sinesinde toplamış, millî bir müessese olaraj mütalea edilmeli, mutlaKa vaşatumah, takviye edilmelidir » lerin de ara seçknlerine katılmıyacaklanna dair şsyiaları işitmiş olduğundan böyle bir hareketi şu bakımlardan uygun buldu: cDe mokratlar yol vergisini kaldırmak ve lşçi kanunlirı gibi tedbirlerle seçimler« daha kuvvetli girmek tedirler. Halkevleri meselesi seçimlere girmemek İçin CHP y* iyl blr vesile olur.» Mekkl Said ESEN Bütçe Komisyonu halkevleri tasansını kabul etti Ankara, 1 (Telefonla) Bütçe Komisyonu bugün toplanarak Halkevleri tasarısını görüşmüş ve kabul etmistir. C J L P ^ mühim bir toplantı tertib etti Ankara, l(ANKA) C B P . iktidann kendisine tevcih ettiği son hareketi er karşısında durumunu müzakere etmek ve tarıhî mesuliyetini gözönünde tutarak uhdesine duşen memleket vazifesi hakkında gerekli kararlan ittihaz etmek üzere, 9 ağustos perşembe günü parti merkezinde fevkalâde bir toplantı yapmağa karar vermiştir. Bu fevkalâde toplantıya, divan üyeleri, ü başkanları, mazeretleri halinde gelemiyen il başkanları yerine il idare kurulunca seçilecek birer üye davet edilmiştir. Merkezde tju toplantı için gerekli hazırlıklara başlanmış, keyfiyet telgrafla teşkilâta bildirilmiştir. Adana, 1 (Telefonla) Halk Partisi il teşkilâü yarın aralarında bir toplantı yapacak ve «musadere kanunu» adını verdikleri halkevlerinin vs parti emvalmin durumu hakkındaki tasan üzerinde görüşeceklerdir. Toplantıda diğer illerde alman kararlara muvazı kararlara vanlması muhtemeldir. Bastaraft 1 inci *ahifede kabulleri hususunda nikbin olduğunu söylemiştir. Adı geçen bu iki memleket, Kuzey Atlantik Paktına kabulleri için talebde bulunmuşlar ve bu, Birleşik Amerikanın kuvvetli bir desteğine mazhar ohnuştur. Taleb, halen, diğer aza devletler tarafından tetkik edilmektedir. Türkiye ve Yunanistanın bu taleblerine karşı şiddetli bir muhalefet belirdiğine dair söylenti ve haberlerin intişan üzerine, Türkiyenin Washington Büyük Elçisi Dış Işleri Bakanlığı müsteşarlanndan George McGhee'yi ziyaret etmıştır. Görüşmeden sonra basına vermış olduğu demeçte, Büyük Elçi, müsteşarın, böyle bir his beslemediğini ve neticede iki devletin teşkıîâta kabul edileceklerine kani bulunduğunu belirtmiştir. Büyük Elçi: « Bir muhalefet vardı; fakat şimdi mevcud mudur bilmiyorum. Mr. McGhee'y«. her devletm, eylul aymda konsey toplantısma kadar teker teker karar vermesinin daha iyi olacağı kanaatinde olduğumu söyledim» demiştir. Yamız Türkiye narr.ma mı, yoksa Yunanistanla Türkiye hesabına mı konuştuğu sorulan Büyük Elçi, «bu meselede Türkiye ile Yunan'stan daima beraberdirler» demiştir. Suad Hayriye gelen tebrik telgrafı Ankara 1 (a a.) (BasınYayın) Avrupa konseyi başkan vekıli ve Kanunî, Ferdinand'ın vergi ödemekte olduğunu hatırladı Süleyman Charles'm jambon, ruslu ançovi, yılan balığı gibi garib garib şeylerle midesini doldurup üstelik bir de şarab ıçmesini bir türlü anlayanuyordu. Hekımlerinin söylediğine göre bu şekilde hareketile Charles ölümünü çabuklaşürmakta idi. Sonra Süleyman bırdenbire ve gururla yeni Imparatorun, Ferdinand'ın her sene kendisine vergi ödemekte olduğunu hatırladı. Pek çok vaidlerde, taahhüdlerde bulunmuş. olan diğer hükümdar, François, CharlesVan daha evvel gaibe intikal etmiş, Fransa topraKlannı arkasında harbden çıplaklaşmış, karanhklaşmış bir vaziyette bırakmıştı. Oğlu da, harb oyur. J mahiyetindeki tumovada, bir mızrak darbesile ölüm döşeğine düşrnüştü. Hayır, hayır. Şu sırada Bayezıd yuzünden Şah Tahmasp'la harbe girişemezdi. Kendisinin Avrupanın bütün diğer prenslerinden raha uzun ömürlü olması da garıb bir talih eseriydi. Lehistamn korku içindeki ağır fcaşh Prensesi İzabella dahi ölmüştü. Süleyman ona karsı bir vaadde bulunmuştu ve İzabella'nın oğlu gu sırada sinni ruşde ulaşmış, tıpkı vaktile Mustafanın olduğu gibı, o da tahtını almağa hanr bekliyordu. Söylendiğine göre Joem Macarlanna karjı iyi niyetler besliyordu; her taraftan, her mezheb ve itikaddan mültecilere karçı da iyi kebul gösteriyor, hattâ Luther'eileri, Calvini'cileri yurduna ahyordu.. Halbuki kendisı Süleyman şu sırada Amasyaya, Mustafanın öldüğu yere doğru gitmekte idi. Yüzunü hiç görmemiş olduğu Ferdinand'ın hayali de yolu üzerinde, gözlerinin önüne dikiliyordu. Zira Süleymanın nasıl olursa olsıın yeni İmparatorla müsalaha akdetmesi lâzundı. Bir kaç ay için, Acemleri harb tehdidıle yatıştırabilmeğe imkân verecek kadar kısa bir zaman içm bu müsalahayı elde etmeliydi. Altı aycık kâfiydi. Yahud da Bayezidi geri getirtrnenin bir yolu bulunsaydı... Kurak yolda rüzgâr durdu ve özenğilerinin yanıbaşındaki peykl?r yüzlerini tozdan sakmdılar. Anide, Sultan gazab içiııde feveran etti, Mahmuzlannı atrıın kamına Vıatırarak peyklerden ileri fırladı. Bayezidi geri getirt:nek imkânına sahıb değıldi. Omur'.an üzerinden geriye seslenerek bir peyki, çavuş ağasını çağırmaga koşturdu. Peyk. korku içinde bu haykıran sese doğru baktı, sonra, taa gibi yerinden fırladı. Çavuş Ağası Süleymanın özengileri hizasına ulaşıp gem kast:ğı zaman derhal şehre dönüp Imparatorun sefirini, kuşlardan, yılanlardan koleksiyon yapan şu ufak tefek adamı Amasyaya çağırmak emrini aldı. Sefir, Acem ümerasmın Otağı Hümayuna gelip Padışah tarafından kabul edilişi me rasımıne ancak yetişebilecek şekilde davet olunmakta idi. Böylelikle ufarak Busbecq bu rr.uhteşem merasımden bir ders alrmş olacaktı. Bittabı Süleyman bundan sonra Busbecq'in, kendi istediği şekilde bir sulhu imzaya razı olacağını düşündüğünü söylemege lüzum görmedi. Bu ziyaretten sonra Busbecq Istanbula döndüğü zaman Sultanı ve Türkleri daha şimdıden tayin edilemiyecek bir istikamete doğru sevketmekte olan müşterek maksadın mahiyetini biraz sezer gibi olmuştu. Ferdinand'ın kâfi derecede zekâya sahıb olan sefiri, kendisi üzeruıde tesir icra etmek kaygusile gösteriş yapıldığını farketmişti. Gör düğü her şey, hattâ Süleymanın yanaklarındaki kırmızılık dahi onun görmesi, farketmesi arzulanan şeylerdi. Fakat bu gösterişin ne maksadla yapıldığını Busbecq anlayamamış, altı ayhk mütarekeyi elde edebilmeyi dahi büyük bir talih eseri telâkki etmişti. Bu kısacık mühlete, Bayezid hakkmda son hükmü verebilmek için Süleymanın ümidsizcesıne ihtiyacı vardı. MALTA ve SON SEFER Imkânsız vazife Eğer Roxelana Gülbahann oğlunun ölümünü tertıblememış ve eğer kendi oğlu da korkaklık etmemiş olsaydı bu hâdisenin vuku bulacağı yoktu, Şehzadenin nasıl gizlice sarhoş olduğunu ve sadece kendi gururunu okşayan kimselerin, kadmlann ve haklı sebeblerie Sultanm yakınında veya devlet teşkilâtının yüksek mertebelerinde yer verılmemiş olan muhterıs kımselerin refakatini aradığını bilen yeniçeriler ona aptal Selim lâkabmı tak mışlardı. Busbecq, Şehzade hakfcında söylenenlerı duymuş buna kendi gorüşlerini de ilâve ederek Selimin düpedüz kaba ve «hıç bir zaman hiç bir kimseye iyilik etmemiş. hıç kimsevi dost edinememış» bir kimse olduğunu yazmıştı. Selım üç şevden korkardı: Yaşlanmakta olan babasının gazabını. hayatına son verebılecek kuvvetli ellerinde kemend ve halkın Süleymanın «Hayrülhalef» i gözıle baktığı sevimli şahsiyetli genc kardeşi Bayezid. Selım asabî mızacnlara bas bir kurnazhkla babasına «ben, kendimin kalpbalık kütleler nazarında itibar edinmeğe çahşarak ıki cihanın Padisahma rakib gorünmekten hazer ederim» diye yazmıştır; ve babasının muhabbet'.nden gayrı bir mesnedi olmadı&ını da ilâve etmışti. Gerçekten herkes Selimden nefret ediyordu. Vaktıle Roxelana da şışman. al yanaklı Selim adına Padişahtan muavenet istediği zaman hemen aynı cümlelerle dil dökmüştü. Selimin bu mektubuna cevaben Süleyman kendi kendine merhamet dilenen Selime boş kuruntuıardan vazgeçerek Kur'aru Kerimin icab ettirdiği tarzda yaşamağa gayret etmesini emretmişti. Selimin başkaarı tarafından itina ile hazırlanan bundan Bonraki mektublarmda yeni bir korkunun emareleri görüldü. Selim artık kendi ıçın herhangi bir korku izhar etmiyor, fakat babası adına sonsuz bir üzüntü duyuyor, onun hayatının tehlikede olmasından endişeleniyordu. Bayezidin tebdil dolaştığı, hemen Bâbı Hümayuna kadar sokularak yenıçerilerle konuştuğu söy'ıenen İstanbula suikasdciler de kolaylıkla gırebilir, ve Endurundan çıkarken maazallahSultana lehirli bir ok atıverirlerdi. Süleyman bu «evlâd ihban» na ehemmiyet vermedi. Roxelana'nın iki oğîuna da yegâne mükellefiyetlerinin kendılerine verılmış olan vazifeleri ifadan ibaret olduğunu sert bir dille hatırlattı. Bununla beraber Bayezidin Selime yeni bir lakab takarak Şehzadeden «ahırda büyümüş öküz» diye bahseden yeniçerilerin gittıkçe muhabbetini kazandığını unutamadı. Diğer taraftan Rüstem Paşanın kendisini sarhoş lannertiği ve Osmanlı devletmi idare edecek kabiliyette görmediği yolunda Selimin ileri sürdüğü şikây«t de hakikate uygundu. Gerçek ten fazlasile ağır mesuliyetlenn yükü altında bir hayli ezilen Rüstem Paşa bu kanaati beslemekte olduğu gibi, kanaatini açık açık söylemekten de çekinmemişti. Süleymanın iki varisi arasmdaki rekabet o derece şıddetîenmiş, gerginleşmiş, ecnebı müşahidler bu vaziyetle o derece yakından alâkadar olmağa başlamışlardı ki Süleyman oğullarını iki ayn istikamete, payıtahtın dedikodu ve entrıkasından uzak valiliğe göndermişti. Busbecq'm yazdığına göre: tDünyanın gözlerirdn iki şehzade arasındaki rekabet üzerinde olduğunun, Padişah mükemmelen farkında idi. Muh temelen Süleyman, Bayezidi denemek istedi. Diğer bir ihtimal de iki şehzadeden daha kuvvetli olanı daha büyük bir tehlike arzeden mansıba göndermeyi uygun gördü. Fakat bu nasıbdaki muharrik sebeb ne olursa olsun Bayezid, şark hududu yakınında ve payitahttan çok uzak tak i bu valiliğe derhal itiraz etti. Amasya Mustafa Sultanın vilâyeti idi. İsyan hatıralan vilâyet tepelerinde el'an baki idi. Bununla beraber, belki de Bayezidin asıl itirazı Selime, vaktile Süleyman cülua için dört günde payıtahta girebilmesi lmkânını veren Manisa vilâyetine tayin edilmesme karşı idi. (Arkası var) Türk delegesi Kayseri milletvekili Suad Hayri Urgüblü ile komseydeki Ingiliz delegesi taıunmı§ muhafazakâr saylav Harold MacMillan arasında şu telgraflar teati edilmiştir: Urgüblü, Büyük Millet Meclisi Ankara Strasburg'daki gayretlerimizin tesirli olmaya başladığmı görmekten memnunum. Türkiyenin Atlantik Paktında bir müttefik olarak bize iltihak ettiği günü tes'id edeceğim. Harold MacMillan Harold MacMillan Londra Telgrafıruza teşekkür ederim. Gayretlerimizin semeresi hakkuıdaki sevincinize kalben iştirak ederim. Iki memleketimiz arasında, umumî sulh ve istikrar içm yapılan işbirüğinin artacağı ümidindeyim. Ürgüblü Köprülü bu sahah Strazburga gidiyor Parıs, 1 '(a.a.) (Özel muhabirımızden) Dış İşleri Bakanımıs Prof. Fuad Köprülü, Avrupa Konseyi Bakanlar komıtesi toplantısında hazır bulunmak için yarın sa» bah Paristen Strazburg'a hareket edecektir. Prc{. Fuad Köprülü, bugün Türkiyenin Paris ve Londra Büyük Elçüerıle görüşmelerde bulunmuştur İncir ihracatı için yeni kararımız Afgan Başbakanı sehrimizde Başıarafı 1 inci sab'*~ie mal Aygün, İstanbul Komutanı Kor general Nazmi Ataç tarafından karşılanmıştır. Hazır bulunan ihtiram kıtasını teftiş eden Başbakan, askerlere türkçe olarak «Merhaba» diye hitab etmiştır. Garda gazetecilerle konuşan Mahmud Gazi Han demiştir ki: « Memleketın^deki mamurıyetleri, devlet adamlarınızı, Türk ordusunu ve Türkiyeli kardeşleri görmekle son derece mesud oldum. Türkiyenin bütün dünya içinde en kuvvetli bir mevki almasını ve bunun için her gün daha fazla ileri gitmesini Allahtan dilerım. Türk kardeşlerimizin iyiliğini daima ve hepimiz isteriz Yarın memleketinizi terkederken; kendi vatanımdan aynhrken duyduğum heyecan ve teessürü du yacağım.» 9 Valiyi ziyaret Afgan Başbakanı Şah Mahmud Gazi Han dün saat on bıide Vilâyette Valı ve Belediye Başkanı Fahreddin Kerim Gökayı ziyaret etmiştir. Baştarfaı 1 inci sahifede kiye ve İrlanda teklif edılen ticaret listesine muvafakat etmemişlerdi. İrlanda bu ay baslannda bakanlar konseyinde konuşulan ticaret ser Baştarfaı 1 inci sahıfede bestisinin muvaffakıyetsizliğinden eden kimsenin yanmda okur yazar mesul ohnaktansa kararını geri aıiki şahid olduğu halde Noter dairemayı tercih etmiştir. sine gitmesi, yapacağı vasiyeti büTürkiyenin îKrarma sebeb, tütün tün sartlan ve esaslarüe Noterin huve incirin müşterek listeye ithal zurunda tesbit ettirmesidir. edilmesi arzusundan ileri gelmekikinci vasiyet şekli şudur: Vasite idi. Kabul edilen listede incir yetçi bizzat vasiyetnamesini kaleme mevcud değildir. Bir çok memleket alır, altını imza eder. Sonra vasiyetler ve bilhassa Fransa, Fransız panameyi bir zarfa koyup, zarfın ka,zarlarını mutazarrır edeceği fiknle panan kısjmlarını da ayrıca imzaincirin listeye ithaline muhalefet lar ve Notere tevdı eder. etmişlerdir.' Avnjpa iktisadî işbir3 üncü vasiyet tarzına gelince, liği teşkilâtınca alman bütün kao da, vasiyet yapanm doğrudan doğrarlar oybirliği esasına müstenid ruya sulh yargıçhğına müracaatle, bu'.unmaktadır. Sözü geçen ticarî arzularını mahkeme huzunında testahdidatın kaldırılmasının tenıin bit ettirmesi keyfiyetidir. edilebümesi için Türkiyenin eski Malum o'.dug'u üzere Atatürk vakarannı geri alması icab ediyordu. siyetini yaparken 2 nci şekli tercih Türkiyenin aksi yolda hareketi etmiştir. Ata vasiyetnamesini bizzat serbest listenin kabulü mevzuunda kaleme aldıktan sonra imzalamış ve veto kullanmak gibi bir tesir icra bir kapah zarf içinde Beyoğlu 6 ncı edecekti. Noteri İsmail Sıtkı Kuntere vermişAvrupa iktisadî işbirhği teşkilâtir. 1938 senesi eyluiünün 12 nci gütrna mensub resmî bir şahsiyet bu nü Notere teslim olunan bu vasimünasebetle demiştir ki: yetname 7061 emaret numarasile ve « Bu mühim bir karardır. zira bir zabıtla lesbit edüerek Noter daböylece mensucat ve mensucat iresindeki kasada hıfzedilmiştir. 58 makınelerinden başka çiftlik mahgiin sonra Atatürk vefat etmiş, o sulleri ve makinelere aid bir serzamanki Beyoğlu 6 ncı Noteri İsmail best Avrupa pazarmın tesisı mıirakün olacaktır Konseyın dün verdiCevîd Mimaroğlu, Çal:ş.ma Par Sıtkı Kunter 10 kasım günü öğleğı karara göre bu listeye yapılacak tisinin ard secimlerine gırmıyece den sonra saat 15 te Atanın vasiyetilâveler 3ı ekimden evvel sunu' ğini soylemekle beraber. sebebini namesini muhafaza edılmekte bulumuş olmalıdır.» açıklamr.dı. Ancak Halk Parülilı nan kasadan almış, kanun hükümleri gereğince vasiyetnameyi bizzat savcı Hıkmet Onata tevdi etnıiçtir. O vakit şehnmiz Başsavcısı bulunan Hıkmet Onat, Atanın vasiyetnamesini yanına almış ve o akşamki ekspıesle Ankaraya gitmiştir. istanbul savcısı, ertesi güni' bu vasiyetnameyi Atanm kanunî ikametgâhı bulunan Ankarada Sulh Yargıcı Osman Selçuğa vermiştir. Yabancı sermayeyi teşvik kanunu dün ' kabul edildi Baştarfaı I inci sahtfeae line söz verildi. Cezmi Türk alej'hte konuşmak üzere kürsüye geldi ve yazıh bir kâğıddan okuduğu sözlerinin sonunda, böyle mühim bır mevzuun müzakeresi sırasında hükumetin bulunmayışından acı acı şikâyet etti. Fakat bu sırada aralannda Ticaret ve Maliye Bakanları da bulunmak üzere 11 Bakan Mecliste hazır bulunuyordu. Buna rağmen Cezmi Türk: «Milletten uzaklaşan hükumetin Meclisten uzaklaşacağını» ifadeye devam etti ve sona doğru bu öğüdleri sıra kapaklarile karşılandı. Kanunun lehinde konuşmak üzere soz alan C H P . li milletvekili Cahid Zamangildi. Bu me'vzudaki vukuflu ve ciddî mütalealan şiddetle alkışlandı. Cahid Zamangil, Türkiyenin yabancı sermaye karşısındaki durumunu hulâsa ile soze başladı ve yabancı sermaye mevzuunda, iktisadî mülâhazalar çercevesini aşan bazı endişelerden bahsederek hükumetin dikkat nazannı çekti. Zamaneile göre. bu kanundan siyasî şartlar salâh buldukça daha ziyade istifade edilecektir. Fakat Türkiyenin hususî durumu dolayısile büyük ve kolay kârlar arkasında dolaşan gayriciddî ış taleblerıle karşılaşmamız mümkundür Hükumetin göstereceği titizlik, Kore gazileri dün Japonyadan yola çıkiılar Baştarafı 1 tncı »ahifede rine hareket eden Türk yarahlannı teşyi etmek için General Ridgway bir kaç kelime turkçe ögrenmişti. Bazı Türk askerleri Generalin •lini öpüp başlarma koymuşlar, Generalin arkasında duran karısı da askerlerin ellerini sıkıp iyi yolculukler temennisinde bulunmuştur. General Ridgway karaya indikten, sonra gemi nhtımda bulunan bandonun nağmeleri arasında hareket etmiştir. Kore deçiştirme birliğimiz» verilen konser Ankara, 1 (Telefonla) Koreye gitmek üzere olan ikinci değiştirme birliğimize, sehrimizde bulunan halk sanatkân Zehra Bılir tarafından bu gece 21.30 da Sarıkışlada bir konser verümiştir. ciddî yabancı sermaye için de teminat olacaktır. Cahid Zamangil. sözlerini şu temenni ile bağladı: «Bu kanunun tatbikatı Mechsçe ve iktisadî mahfillerimizce, en büyük dikkat va hassasıyetle takıbe lâyıktır. Tatbikatı hakkında, her yıl içinde yabancı sermaye hareketlerini gösterir bir rapor hazırlarup Meclise sunulması yerinde olur.» Bu tasanya Halk Partililer de b«yaz oy verdiler. Atalürkün kasaları Tahtakalede f TİCARET MERKEZİNDE Kiralık | Yeni binada beheri 2R5 metrekare hacmlnde bir kat ve 180 metrekare haeminde bir kat. Depo. fabrika veya atelye ve icahında yazıhane olarak kullanılmağa elverişlıdir. Fazla tafsilât almak ve ziyaret etmek için Tahtakalede 51 numcıraya rr.uracaat olunması. Telefon: 21291. A§K HIKAYELERI Nİ HEP KİTATLARCAĞIM ?... OVAKİT HlÇ SİR ERKEK HATlR. LAMİVORUM Kİ ÇAŞINI ÇEVİR.tf İKİNCİ DEFA BANA &AKMIŞ OLSÜN^ CIC4M MADEM Kİ OYLE NEPEN BİNlERCE GÜZEL KADIN TARAP1NPAN TATl EDİLEN PÜRO &ÜZELLİK ME TOPUNU TECRÜBE ETMİYOR PEMEK 5ENDEKİ gUSİHİRLİ CA1İ BENİN SEBE6İ A1. EVET KALADE BİR SABUN... BEN PA İMA LAVA&ÜPA BANYOPA ÜZYÛZ YERİNE PURO KULIÛNI... 0 KAPAR 60L KÖPü? W V K P I S 6IR W>A* 6 u b y ı £ NE \& VALLAHİ GO2LERİME INANA M IVORUM...APETA ISMARLA/ VPNİ BİR CİLDE OLDUM.... SAHİP \ BU \EVETMARAÜN /Bİ2IM MARAL M» ?.NE PİlB£K\ ^ KENPİŞİ 1 OLMUS.'POĞRüSU ŞAŞTIM/AMMA...BÖYLE KALPIM^^, rL^SİKPEN BİRE ERkEK OLSAMSİ 1 Î \ I J N ^ I L eüZEUEŞTl Hatırlarda olduğu üzere Ankara Sulh Yargıcı, vasıyetname ile alâkalı kimse'.eri makamına çağırtmış, Adalet Bakanı Şukıü Saracoğlunun da huzurile hepsınm hü^yetlerini Büyiık bir Anonim Şirketi, ElektroMekanik. Tesisat, Proje tesbit etmiştir Ancak Sulh Yargıcı vs. eıbi mevzularda ihtısas sahibi teknik ressam arıyor. MufasOsman Selçuk oturumu açmadan sal tercümeihal ve referans ile Galata, P.K. 1843 e yazılması. önce. orada hazır bulunanlara kısa bir hıtabede bulunarak Atanın mezıyet ve hizmetlerinden bahsetmıştir. Yargıç bundan sonra celseyi açmış, vasiyetname münderıcatmı istanbul Defterdarhğmdan: alâkahlara okumuştur. Bu suretle Muhammen vasiyet hükümleri alâkalılara dubedeli Teminatı yurulmuş, Atanın arzuları müteaLira K. Lira K. kıb kanunî formalitelerle yerine 250 00 18 75 Hasköy Gümrük Muhafaza Deniz Bölge Kogetirilmiştir. mutanhğmda bulunan 4 silindirîi 35 beygir Alâkahlann kat'iyetle ifade ettikkuvvetinde Kelvin marka benzin ve gazlo lerır.e göre, Atanm vasiyetnamfsi işleyen kullanılmış motör makines!. (Şan kanurun emrettiği esaslar ve şartzumanı vardır) 5531003 lar dairesinde tanzım edilmiş ve 1000 00 75 00 Metris çiftliği askerî posta 10846 komutanlıtekemmül ettirilmiştir. ğında halen Ramis kışlasında bulunan 12 aded motosiklet (11 adadi sepetlidir.) Bir köy korucusu vazife 5531022 378 00 13 35 İstanbul Belediye Levazım Âmirliği amba başında öldürüldü nnda bu?unan köbne Tenoı. Trambon, Alto İzmir, 1 (T.HA.) Köşk bucavesaireden ibaret 11 aded bando sazları. ğının köy korucusu 45 yaşlarında 5531373 Ahmed Salim dün gece vazife ile 649 40 48 71 Ortaköy Yüksek DenizcilJc Okulunda buludolaşırken karanlıkta atılan bir nan 61 kalem muhtelif eşya. kurşunla öldürülmüştür Katilin o 5531460 civarda çobanhk yapan Mehmed 555 00 41 63 İl Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürlüğünde olduğu şüphesi uyanmış ve bu şüp bulunan 9 kalem muhtelif eşya. 5331475 he üzerine çoban yakalanmıştır. CıYukarıda yazıh menkul mallar 6'S/951 pazartesi güntt saat 15 te nayetin sebebi henüz anlaşılamamış Millî Emlâk Müdürlüğündeki komisyond? ayn ayn pazarlıkîa satılatır. caktır. İsteklilerin nihayet saat 15 e kadar yatıracaklan teminat makbuzlan ve nüfus cüzdanlarile birlikte satış günü komisyona, fazla bilgi için sözü geçen Müdürlüğe başvurmalan. (Teminatlar önceden de yatınlabilir.) ' (11292) Meşhur Arjanünli fantazist Şantöz TEKNIK RESSAM ARANIYOR (Pazarlıkîa menkul mal satışı) LIDO'da ÂLDA REGJS MÂRALSEV6ILIM... SENI 5EVRETMEKLE ! riK CCcr>İYEN BENİMSİN günden güne ziyadeleşen parlak muvaffakıyeüeri ve gördüğü emsalsiz rağbet hasebile LİDO Müdiriyeti, ikametini bir kaç gün daha uzatmağa muvaffak olduğunu saym müş terilerine müjdeler. Bu akşam yeni bir repertuar ile TÜRK PHİLİPS Ltd. Şti. Türkçe ve Fransızca bilen Tecrübeli Bir Muhasib Bayan Anyor. Muhasebe dairesine müracaat olunması. Mııtad Gala Suaresi VEöÜLERPEN U OLSUN AU PUROVAH Pazar günleri bütün program ile matine. Deniz banyonuzu LİDO yuzme havuzunda alınız ve öğ'.e yemeğinizi LİDO'nun taraçasında yiyiniz. Tel: 84446 Nizamnameye ujgun en yüksek kalıte Ingiliz mah (haricl gömlekler) 4 ağustosta satışa arzedilecektir. Kravaü dahil fiatı 26 lira. Taşra için posta ücreti ile 28 liradır. Taşra siparişleri şimdiden kabul olur.ur. A D R E S ' SÂYIN SUBAYLÂR HAKKI ISMARLAMA GÖMLEK SALONU EMİNÖNÜ CAD Selâmet han İstanbul