Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CTJMHURİYF/k ?2 Temmuz 1951 1 Kâinatla vücudümüz =haberleri arasında ne giM bir Büyük bir münasebet var? Amerikan tnsan denen şu meçhulü şimdiye Jmuhtelif fakat muayyen fasılalarla kadar tetkik edenler onu tekbav ! devam etmektedir. na ele alırlar ve bunun için de, ek Bazı hastalıkların da muayyen seriya, hiç bir neticeye varamazlar bir müddet zarfmda kendilerini dı. Bugün il'm insanı bambaşka oir hissettirip fasıla verdikleri, son.a zaviyeden görmeğe başladı: Onu gene muayyen bir fasıladan sonra tekbaşına bir varlık değil, kâiııat nüksettikleri malumdur. Tıbbin içinde bir cüz olarak ele alıyor. şimdiye kadar sebebini bir türlü Kâinata (etrafımızı çeviren gök anlavamadığı bu fasıla ahengini boşluğuna ve onun içindeki sayı bugün vücudümüzün kâinatla münasebeti çerçevesi içinde bir dereSÎZ kürelere) baktığımız zaman zümüze ilk çarpan ve bizi derin bir ceye kadar izah kabildir: Demek ki rmvrette bırak^n nokta, bu ucsuz, kozmik ışmların veya elektronlabucaksızlığa, başsız ve sonsuzluğa rın bazı hastalıklar üzerinde muhâkim olan ahenktir. Gökyüzünde ayyen tesirleri vardır ve yıldızlaki milyarlarca yuvarlak, havsalanın nn, burclann gökyüzünde aldıkiaE ım<vacağı kadar başdöndürücii rı mevki ve vaziyete göre bu tesirbir süratte dönüp durduğu ve DU ler muayyen fasılalarla devam eth^eVet milyarlarca senedenb u mektedir. İnce barsak ülseri, nefes c'evam ettiği halde bir kere olsun darhğı gibi hastalıklar bu cüml'îdendir. ç?Toışma vukua gelmemiştir. tetkiklerde Bu ahengin sırrı nedir? onu bi Bu bahU üzerinde lemiyoruz. Fakat bildiğimiz bir sey bulunan tıb âlimleri, bünyemizin varsa o da şudur: Hayatın sım bu muhtelif iş ve hallerdeki ahenginm beyinde hipofiz guddesi civarındaahenktir. Kâinatın pek ufacık bir parçası ki bir merkez tarafından idare elan insanm ve bütttn mahluk edildlği neticesine varrmşlardır. Hu ların bünyesinde de bu ahengi merkez bir saat gibidir ve vücudün buluyoruz. Bugün «biyoritmoloğ muhtelif faaliyetini şaşmaz bir aya» (hayat ahengi ilmi) adı verilen henk dahilinde idare eder. Kâinatyeni bir ilim şubesi işte bu esas tan gelen tesirlerin de bu merkez tarafından zaptedildiği de tahmin üzerine kurulmuştur. Bu ilmin bize öğrettiğine göre, olunmaktadır. tHayat ahengi ilmi» nln şimdiye vücudümüz daima kâinatla temalta ve sıkı bir münasebettedir. İnsan kadar topladığı bilginin tıb dünyavücudünde altmış trilyon hüceyre sına yeni ufuklar açacağı muhakvardır ki bunun on dört milyarı kaktır, Meselâ bugün şeker hastaBinir hüceyreleridir. Bütün bu hü lığmın tedavisinde bundan istifadc ceyreler kâinattan gelen bir bom edilmekte ve guddelerin faaliyetindeki muayyen famlalar tesbit edibardıman alündadır. Bu bombardımanın mermiltri lerek buna göre yapılan tedavi dakozmik ışınlar, güneşten gelen m« ha müıbet netice vermektadir. Dijer taraftan, «lektrik, elektron nekşeüctü (ultraviolet), kırmızıaUl (infrarouge) ışınlar ve gözle gö vt ı»ın tedavisinde de yeni usullerülür güneş ışıklarıdır. Güneşin rin tatbikına doğru gidilmektedir. yüzünü çil bastığı, yani çu meşhur Mademki bünyemizin normal ve güneş lekeleri hasıl olduğu zaman anormal çalışmasında kozmik ısuı ise hüceyrelerimizi elektronlar ve diğer görünmez ılektronik dalbombardıman eder ki bu da üzeri gaların tesiri vardır vc bunlar beymizde apayn bir tesir bırakır, >ir nin muayyen bir bölgesindeki mertakım ruhl bozukluklara sebeb o kex tarafından idara edilmektedtr, lur. Yapılan tetkikler güneşte leke o halde oraya yapılacak run'l bir ler hasıl olduğu zaman insanlar ara sua müdahalesile aynı tesirleri eide «ında da delilik ve intihar vakala etmek kabildir. rının arttığım göstermiştir. Tıb şimdi bu iz üzerinden yüriiŞüphesiz bunlar anormal haller mektedir. dir. Fakat, bu vakıa, normal *amanda da vücudümüz ve hayatımıi üzerinde kâinattan gelen ışınlann Emekll Denli Yirbayı vt Yüksek tesiri olduğunu daha bâriz bir se Deniz Tlcaret Okulu profesörlerinden kilde çöstermektedir. Demek olu Abdülkerım Aytanın reftkaları, Dtnıı yor ki kâinatm hücrelerimlz tize Albayı Vahdi Aytan ile Merkez Bankası rindeki bombardımam normal ola Kontrol servlsi memurlarından Seyfi rak devam ettiği zaman bünyemız Aytan ve Reyhanın anneleri ArnavudKolejt matamatlk tabiî seyrini takib ediyor, bombar köy Amerikan Kız Aytan vt tstanbııl hocalarından Behire dıman anormal ve fevkalâde bir Tekel Başmiîdürü Mithat Erhanjn kahal aldığı zaman bizde de aksakVk yınvalideleri görülüyor. NEBİLE AYTAN Kâinattakl ahengi bünyemizin c"ün AHshın rahmetine kavuşmuştur. ve hayatımızın her noktasmda bul Kendisi salihatı nlsvandan olup muhlmak kabi'dir. Mesolâ, erkek ço tlnde iyi kalbliltgi ve hayırseverliji ile limnmıştı. Cenazeıl bugün ÇpmlıcaJa cuklar bir yedi yaşında, bir on dört Altıınlzadedekl evinden kaldmlaraic yaşında boy atar. Hüceyrelerin bii cenaze namazı Altunizade Camiirde kıyümesinde de böyle muayyen bir lıı.dıkta ı sonra Küplüce meznrlıgında rakam çerçevesi dahilinde bir ebedi istirahateShına defnedllecektlr. Kendisine Aüahtan rahmet dtler. çeanenk vardır. Vücudümüzdeki gud aileıl efradına «amlnu delerin de faaliyet devreleri bazan rlde bıraktıgı bildirlrlz. Uziyetlertmlzl yedi, bazan dokuz yılda, bir gibi Çeh '.k gönder'.lmenıesl rlca oltınur. | I S O H B E T L E R İ İHEM NALINA M1HINA AGI BİR KAYIB Yabancı dil öğrenmek değilseniz metodlarile olmayıniz ihtiyacmda Linguafon alâkadar Şlmdi ne kadar oluyor, hatınmda değil ama zannederim geçen yaz mevsimi idi. (Öyle ya, Vali, Fahreddin Kerim Bey olduğuna göre daha eski olamaz.) Geçen yaz temmuzda mıydı? Bedianın jübilesinden bahsetmek istiyorum. Mübarek Hâtun: İlle de benimkini de Felek açsın! diye tutturmuştu. Vasfi Rızanın jübilesinde yaptığımız zevzekçe konuşma bu kadın kısmının neden hoşlandığı belli olmaz onun hoşuna gitmiş olmalı ki; kendininkini de yani jübile O D f i rdün hükümdan Abdullah, siyasî bir cinajete kurban gitti. Bir kaç gün evvel de Lübnan devlet adamlanndan Riyad El Sulh, Ürdün başkenti Amman'da gene «iyasî bir ciŞile 18 temmuz « • • • • • • • ı Yazan: > ^ * % * % * % ^ nin anahtarı ya kilidin üstündedir, nayete kurban gitmişti. Arab mem•••••••• ya pencerenin içinde. Açar, yukan leketleri arasındaki «ittihad ve itBu ubah uyandığımda önçıkarsuıız. Soldaki ilk kapıyı açtı tifak» ın hakikatte bir «nifak ve ce sağa döndüm, »onra kalknız mı, beni uykuda bulursunuz. şlkak» seklinde tecelli ettiğini bu tım. Solundan halkanın bütüa Kapımm ne anahtarı, ne de çengeli siyasî cinayetlerden anlamak kagün kendi de i»i de aksi RI7 parça gemiden ibaret olan fflo deceğini var. Fakir de halktırlar. Gönülleri bildir. Onun içindir ki bir avuç İsbilmiyorsam da, eğer 8 gün limanımızda kalacak benim gibi Şilede aynı odada n... Kesilen odunlara baktım: Kol tanbul vilâyeti içinde en iyi plâjlar zengin. Gözleri tok. Ne ağac kö rael Yahudisi, dört taraftan ihata iseniz, yatağın da y«ri degistiril kalınhğı leyler... Daha incelerini yeri olduğu için bu yola bu kadar müru, ne el dokuması fıkaralığı edilmiş olmalarına raçmen, Arab İki ağır kruvazör, bir tayyare memisse sağa döner dönmez denizi de ağa<; kömürcüleri yakmaktadır para dökülmüştür.. Sizi getirir, ge gidermiyeceği için, devlet burada devletlerini mağlub etmeğe imkân gemisi ve dört torpidodan mürek görursünüz. Sıcaktan Bursada bir lar. Kok fiaü yüzde elli fırladığı tirir, yolun kenanna atar, « Son bahkçıhğı, bağcılık ve şarabcılığı, bulmuştur. keb Amerikan deniz ti!osu yann kaç kişinin bayıldığını, İgtanbul için, İstanbulun sobaları, mangal rasını kendin düşün!> der. hele hiç olmazsa küçük iç turizmi Neyse, ben bugün merhum Şerlf sabah saat sekizde limammıza ge da güç nefes alındıguu gazeteler lan, fırmları, ocakları Karadeniz Bütün hususi teşebbüsler dt Bey geliştirüıceye kadar yoksul kala Abdullaha aid bir iki hâtıramdan lecek, şehri selâmlıyaraktır. Fi'.a de okuduğum için hemen taraçaya, kıyıları ormanlarını ne hale getirir oğlu caddesinde yana tutusa, gali caklar. Hafta başlan, bugünkü zor bahsetmek Istiyorum. komutanı karaya çıktıktan sonra serinlik keyfi sürmeğe indim. De bilmem ama, bir iki kiş sonra şile ba, devlet teşebbüsünün onlan bu luklar içinde bile, ne kadar çok Kudüste cuma namazını kılmağa mutad ziyaretleri yapaciktır. Filo, niz dalgasız, fakat koy gene de yolunda gölge bırakmıyacağına plâjda serinletme sermayesi bu İstanbullu geliyor. giderken Allahın rahmetine kavusekiz gün limanımızda kalacaktır. köpük içinde. Fener yakasında • şüphe etmeyiniz. iki üç yıllık günübirlik geli| gi san Ürdün Hükümdaruu, ben Oslacağı günü beklemektedirler. sinti eksik olmaz. Büyük Kumbaba plâjı, hâlâ, Ne ise ben idman etmisim, indim. disler bile çarşıyı bir hayli canlan manlı Mehusan Meclisinde Mekke Ticaret Odası seçimleri 26 insanlar böyledirler: Bursahla Türkiye hartalarının gösterd;§i Ne dersiniz, o sizin, gölgede ota dırmıs. Şile «İstanbulun bir mese mebusu olduğu zamandan tanırım. ağustosta yapdacak rın baygınlık geçirmekt* oldukla yerde. Ulasma çaresini gene siz zunuzda, günes altında, bir ucun lesi» dir. Ve «İstanbul bütçesinin Şerii Abdullah Ue kardeşi, Cidde Yeni Ticaret Odalan nlzamnametln* rını düşündügümden, hava serinli kesfedeceksiniz. Keaeden gideyim dan öbür ucuna yanm saat çeken sadakasile bir iki yılda |öhreti Tür mebusu Şerif Faysal, o devirde Şegbre, Ticaret Odası Mecllel tarafından ğini daha iyi tadıyorum. İstanbul diye kızgm kum tepeleri içinde a kumsalı hemen hemen tersiz gidıp kiye sınırlarını asabilecek kadar riflere mahsus olan kıyafetle Mecintlhab edilen »eçim kurulu, Oda teda gölgede 30. Köpruüstü kim bi yaklarım yana yana inebildim. geldim. Bir başta iki İngiliz ailesi kolay» bir meselesidir. Taksim ya lise gelirlerdi. Her ikisi de türkçeyi çlmlerlnin tarihini t«»bit etmijtlr. lir nasıl kaynamaktadır, dedikçe, Yarıyolda Ömerliye kadar asfalt, var. Çoluk çocuklarile, tabiî ek kasından Üsküdar yakasına İstan, gayet fasih, güzel ve edibâne koOda teçimleri 26 aguatoı pazar günü sonra iyi bir şose, kcye yakın gene meklerile, katıklarile, sularile gel bulun bütün güzelliğini ayak altma nuşurlardı; zarif, nazik ve çelebi yapılacaktır. Seçilen meslek heyetleri rüzgârı okşayacağım geliyor. alarak demir köprü ile geçmek için zatlardı. Şerif Abdullah 30 yaşla•alı günü toplanarak Bafkanveklll « Vah vah, zavallı hemşerile asfalt, çok sükür yol artık kaışı mişler. Tâ uzakta, adeta ufuk boyu ve Oda Mecllsinl teşkil edecek Ikljer rim, rüzgâr tutulabilecek, serinlik yakaya da geçiyor. Büyük p!âj as ötede sekiz on insan karartısı. Yak üç yüz milyon lira ister. Şile asfal rında yakışıklı bir gencdi. Beyoı tının köprü yanından büyük kum teni, kumrala kaçan sakalı ile Aüyeyi lntihab edeceklerdlr. 11 eylulde de Oda Mecllıl toplana taşınabileoek bir »ey olsa da bira falta bir kaç yüz metre. Burası laştık. Tam on dört kadar hanım. sala varmak, barınmak, hattâ karşı rak İdare heyetinl seçecektir. Ondan nnı da sizlere getirsem..» gibi ha fakir bir ilçe. Didine didlne on bin İstanbullu öğretmenler. Şilenin ah tepedeki bir otelde kalmak için n« raba değil, Türke benzerdi. Asked •onra yeni Oda heyeti te»ekkül etmlı yallere düştüğümü tabiî ummazsı lira bulabilmiş, onu da kasaba için lâkı böyledir. Sokakta polis yüzü, bir milyon ister, ne yanm milyon bir üniforma giyseydi ftenc yaşlacUcak ve bllfiil faallyete feçecekttr. nız. Hemjerilerimin arasında benl deki plâjın yirmi sekiz soyunma iki üç kişi alabilecek hapisanesinde ister, belki onun yarısını da iste rına rağmen sivri birer sakal koÖğle tatili istiyen müstahtlemlcr tenkid edenler az mıdır? Demokıasi kulübesine ve bazı ufak tefek ter suçlu yüzü görmezsiniz. Geceyansı mez. Hele günübirlikler için üç ta yuvenaiş olan Bahriye Nazırlan merhum Mahmud Muhtar Paşa Ua Şehrlmiıdekl dükkânlarda valıjanlar adı da verdiğimiz su papağan bes tiblere harcatnif. Kendi kendinize arka sokaklardan karşı yakaya çı ne üç yüz liraya ihtiyac var yok. rahmetli Cemal Paşadan, tip itibakan üç gene kız gördüm. Şilenin HglU makamlara müracaaüe 6jtle uzerl leme çağında benim dayanışma sorarsınız: Şehre gelen asfaltın nihayet karblr nat mecburi öj!e tatlllnt tabi ru dediğime tesanüd dlyen, İ)enim Acaba bu asfalt yol niçin ya arka sokağı, ıssız köy sokağı. Bu şı yakaya geçerek Ağva yoluna rile farkedilemezdi. tulmalarını lıtemislerdlr. Mebusan Meclisindeki Arab mebüç gene kız öğle saatinde İstanbudoğru landığımr yanli| ranneden, pümıştır? lun ön caddesinde bu kadar ser kavuşmak için uzatılması pek ha uslan iki grupa aynlmıştı. Bir kısJozef Düfur 15 gün evvel benim ak bildiğimln akımaı da o)aİstanbula balık getirmek İçin deyırlı bir şeydir. Böylece Tavanlı mı müfrit milliyetçi ve gizlice Tütbileceğini söyleyen kimaelerin üs sek, bahğı kayıklar götürür. Zer best gezinemez. Otelde yer olmadığı intihar ettniş plâjı da tekerlek uğrağı olacak. Bu kiyeden aynlmak taraftan idiler. telik ciğerlerine serin hava mı su zevat taşımak için desek, Şileye için, dört odaîı olduğundan tabiî Dünkü tabah gazetelerinden bazılamasraflara katlanan İstanbul vilarında Komerçlyale lulyana Baokası me nacakmııım? Şekib Tuncun nssıl zerzevat tstanbuldan gelir. Üıüm arasıra yer bulunmıyabilir, arka yeti, Şile plâjlarmın turizme açıl Bunlar Suriye mebusları idi. Irak, murlarından Jozef Düfur adındakl blr terlemekte olduğunu zevkle hatır desek, bağı yok. Yemiş desek, sokakta bir eve gitmiştik. Camiin Yemen, Asir, Hicaz ve Arab ırgencln bir haftadanberl kaybolduguna ladıkça: altından saparsmız. Sokak kapısı ması külfetlerini ilçe halkmdan kından Haleb mebusları, Stıriya kendlne yetmez. Olsa olsa Şile İ&beklememeli! Bilâkis bu açılıgla hem mebuslan Ue aynı fikirde değildiler. vc DUrur'un blr clnayet* kurban (itmek lhtlmall bulunduguna dalr blr havadlı Bana parde*ü gibi bir f«y gefakir kasaba, hem yoksul köyler Suriye mebusları İçinde en müfrit verilmljtlr. tiraenir.. diyt «eslenisimin kulağıhalkı geçimi için en iyi çareyi bulmlUiyetçi olanlar Şükrii El'asel! il« Dün bu huBUjta malumatlarına mü na degneaini iâtiyorum. muş olacağını, halka komür ırgadBugün en kesilen saat: Şefik Elmiieyyed idi. Sonradan bunracaat ettijlmlı alikalı makamlar, Jo Bir aralık üç delikanlı maıama lığından, tabiati çöle dönmekten lann Fransız parası ve tahriki U« zef Düfur'un on be« fün evvel kaybol yaklastüar; kurtaraeağını düfünmelidir. dugunu ve cesedinln dt bir hatta evvel hareket ertikleri anlaşıldı ve Fran Falih Rıfkı Atay, ıi« mlsinizî Pazar günü misafirler kumsallar sız mandası altma giren Suriye u Kınalıada açıklarında bulundugunu, Morg raporuna göre de hadlwnln lntl diye »ordular. da idi. Kalabalık bir mektebli kız tırab çektl ve Türk idaresini aradk 17 1 a ş lı har olduğunu blldlrmiılerdir. Ticaniler» hlç d« benzemsdikleri lar grupu da vardı. Birden yağmur Bir gün, Suriyeli Arab mebuslar, Kemancı Darva» Müslünıan «ldu İçin: bastı. Denizde balık gibi ıslandılar. muhalefet perdesi altında, sözde lsviçre HftMas Saati 938 »eneslnde Norveçten metnleketlBütün Şile misafirlerine kapılannı İttihad ve Terakki Fırkası, fakat Evet.. dedim. mize gelmlı olan Macar kemancııı Daraçtı, kuru giydirdiler, ıslaklan asYokja; < Müjaade buyurunuz. hakikatte Türklük alejhinde, »idve en beğenilen Türk SATILIK vaı'ın Müslüman olduğu haber vertltılar, bir hayli kimseyi hasta olmektedlr. Halll adını alan unatktr ilk Yaşlanmıçım, iamim sık aık hatıdetli ve açık blr hücuma geçmisTalebe Yurdu, Otel; Sıhhat artistleri kimlerdir? maktan kurtardılar. Gök nasıl DOŞcuma namazını Sultan ahmed "nmilnde rımdan çıkryor. Nüfu* kâğıdıma Yurdu gibi işlere uygun Besa, köyün dıjı öyle bo». Asıl kum lerdi. İttihad ve Terakkinin Türk kılmıjtır. bakayım da geleyim>, diye odama mebuslan, Türklük • Arablık meyazıdm en iyi yerinde dört YILDIZ Mecmuası bütün memle sallan da dışmda. çıkıp enikonu lilahlanırdım. Neme katb beton bina elli karyola keti alâkadar »decek ve her yıl bu Afrikada aslan avcılığı maceralan seleslni alevlendirmemek için, verKüçük Haberler * lâzım, gerçi ramaıan geçti aena, iç ve diğer eşyasile bo» olarak ay tekrarlanacak büyük bir müsa içinde, İstanbulun yetmiş kilometre dikleri cevablan hafiften alıyorlarlerinden biri isleyeceği sevabı kadı. Bir aralık, Şerif Fayıal Ue ŞeMtılıktır. baka açtı. Şejıenin en beğenilen ötesinde denize girmekl • YARINDAN ltlbaren Takslm Ue zaya bırakmıs olabilir. Uğursuz bir rif Abdullah söz aldılar: Suriy» Müracaat: Akdeniz Yurdu: film ve artistlerini sinema merak Büyükdere arasında jehlr otobüsleri yıldız şeyhin kulağına; Küçük otelin suyu işini bilir m!Beyazıd Mithatpasa Cad. Abilılarına seçtiriyor, Siz de bu m ü siniz? Uzakça çejmeden kova t'e mebuslanna cevaben, Türklük Alflemiyecektir. Atatürk yiyecefi kadar balhayat sokak No. 6 (Marmara •k İSTANBUL vapuru, dün raat 14 te sabakaya iki satırlık bir mektubla gelir. Merdivenlerden kolla çıkır. rablık davası diye bir ihtilâf mevJ00 yolcu ile takenderlye teferlne çık. yoz yedi, şimdi sıra Atatürkçülesineması arkasında ikinci sojştirak ederek çok zengin hediyeler Gaz tenekelerine konur. Bunu gör eud olmadığını ve Arab kavmi nerrıjtır. Kadeg vapuru da bu sabah 10 rln! demiş olabilir. Tımarhansmiz ^ kak) Telefon: 20410 • • den birini kazanabilirsiniz. Bugün düğünüzden damla damla, aeıya a cibinin, asırlarca müddet Turklerda Hayfadan dönerektlr. pek dar olduğundan bütün akıllabir YILDIZ akruz. Müddet 28 cıya kullanırsuıız. MUhendlıler cîel le kardeşçe yasadıklannı ve bu • MÜTJHAL bulunan Tramvay ve kardesligin hlç bir zaman ıcval Temmuza kadar. Elektrtk İdareıl Müdürlügüne bugünler rını oynatmışlar Pilavcıoglu tekkemişler, su bulmuslar: bulmıyacak kadar kuvvetll ve ede bir aslHn tayinl tekarrür etmlıttr. sinde! Biri iki elini göğaüne koyar, Boldur, kasabay» yeter, de bedl olduğunu heyecanlı ve belig Ş'mdlkl MUdür Veklli Clvanfirin t\ı € Huu..> çeker, Şile'ye kadar ge mişler. MUdUrlUge ualeten tayln edllecegt lir.. bir ifade Ue söylediler. Müfrit SuŞileliler sevlnmişler. Akar «uya riyeli mebuslar harie, diğer mebussoylenmekle beraber Profesör Kâmran Rahmetli Cem'in eski Kalem gaM^ Gürgüntln de bu vazlfeye getirilme?l kavuşacağız, demisler. Mühendisler lar tarafından siddetle alkışlandızetesinde bir karikatürü variır. muhtemel görülmektedlr. gelmişler, lar. Sâmiin localarındaki halk bile, * DÜN. Şlle onlerlnde pervaneal kı Birinci 31 mart günü yobazların, Yok yok, kıttır, ma«rafa değ yasak olmasına rağmen, alkışlara rıian Kutlu vapuru, tmroz tahlislye mektebli zabitleri öldürünüz, fetMELÂHAT AKER • mez, demisler. gemisi tarafından kurtarılarak Büyük vasını yerine getiren neferlerden istirak etti. ^ dereye getlrilmistlr. Mühendisler gelmifler: Bu satırlann muharrirl, o zaman Ue + BELÇİKA Krahnın tahta cülusu biri üniformah hekimin göğsüne Amma da mühendis bnif on Mebusan Meclisi Zabıt Kalemi MUC E L Â L I I D İ n.ünasebetlle dün Beyoğlu Fransız y . süngüsünü dayayıp sorar; lar, demisler, bu su size yeter de dürtt idi. Hazretl Peygamberin «ü Mektebli misin, alaylı mı? lısesinde bir âylni ruhani yapılmıı Nişanlandılar. artar bile, demisler. lâlesinden olan bu iki gene ŞeriVüayet adına Vall Muavinl Fuad Alper Zavallı adamcağız: «Hiç mektebBurgazada 20/VTI/51 Acaba bunlann eyim sesleri Şi fin o güzel sözlerinden öyle bir tede hazır bulunmuştur. li hekim olur mu, yavrum? alay• MİLLET Partlsl Beyazıd merkez leye su verecek, kötüm sesleri de vinc ve heyecan duymuslum ki içbucağımn 11 agustos 951 cumarteal gü lıyım, alaylı.. der, bu su için para verdirecek olanların tima bitince koşup kendilerine lebBir kınalı sakallı size de Atanü aaat 20 den ubaha kadar devam mühendisleri mi? riklerimi ve şükran duygulanrm etmek üzere Küçük Çiftlik Park Gazl türkçü olup olmadığınızı sorsa, tıaBizim ilim de bir tuhafl Halka bildirmekten kendünl alamamıjnosunda büyük bir sünnet dügünü ter sıl cevab vereceğinizi bilirsiniz. Ya Eczaa | \ mı, bankaya mı, ne tarafa hoş gö tun. tlb etmijtir. ŞERMİN ALGANOĞLU * Dr. SAMtH Nafiz Tanru 23 Temmuz sadece isminizi aorarta ne yaparrünmek gerektiğine göre ya besi Birlnd Dünya Harbl sırasında İklncl Meşrutlyet hareketl münasebetile sınız? ile beje vurup yirmi beş çıkarmakta, Mekke Emiri Şerif HUseyin ile opazartesi günü akşamı saat 19.« te Delikanlının biri: TEVFİK BAYDAR ya ikisinin arasındaki çarpma işaîstanbul Radyosunda blr konujma ya. Şileyi yazılarmızda okumufNisanlandılar. retini eksi işareti farzederek sıfıra Rullan ve bu arada Şerif Abdullah pacaktır. ile Şerif Faysalın Isyan bayrağını tuk. Hakkınız varmıs. Yolda orKızıltoprak 21 Temmuz 951 müneer kılmakta! çektUderini ve mahud rasus Lawmanların da nasıl tahrib edildiğini Nitekim devre göre mefkure uy rence He birlikte harekcte geçerek TEMMUZ 22 ŞEVVAL 17 gördük, dedi. durma, devre göre ülkü! Türk askerlerini, yaralılan da daHani yağmaya uğrayan bir ko T S r k l y * S o t i | A c t n l * ı l « Taşıma su ile değirmen dönmez, hil olmak üzere, kılıçtan ve nnz* nağın dört yanında kırümış veya derler. Sanki taşıma su bizim ilo raktan geçiren Arab âşlretlerine düşmüş e?ya parçaları görursünüz, mimia, değirmen de memleketi Arkas\ Sa. 4, Su. 6 da bu sefer yol boyu öyle idi. Hemen Sirkeci, Liman Han miz! V: ] S.47 13.20 17.18 20.35 22.30 3.37 hemen adım başmda yeşil yapŞu farkla ki biz döndürdüğümüAsma Kat 65 Tel.: 29764 " E : ~ ] 9.12 4.451 8.43 12.00 1 54 T o 3 öksüriiğü lceser. I rakh dal parçaları, fidan parçalazü iddia ediyonız. ROPORTAJ I Falih Rtfkt Atay | c Melik Abdullaha aid hatıralar filosu geliyor ARDATH En beğenilen Türk Filmi NAZIM SÜER TÜRAL 1 parak vakit geçirdi. Jübile günü gelip çattığı zaman benim elimde Bedianın jübilesini açacak kendi vasıtalarımdan başka şey yoktu. Ne ise orada bulunanlar hatırlarlar. Önce Allah sonra da Doğan arkadaşımızın yardımile jübile açıldı.. hem tahmininden parlak açıldı. Bunun benim hünerimden r,iyade Bedianın talihi eseri olduğuna şüphe yoktur. Bazı zaman olur ki insan sahnede, kürsüde kazık Behzad almıştı. Adını unuttun', fakat... kesilir. Nasreddin Hoca gibi, piyesi görmüş olanlar bilirler. Şiş Kapjyı kıralım mı?, Akhma bir şey gelmedi, diye man kepaze bir adam. Muttasıl ye O senin işin değil... ceği geiir. Bazan da türlü nükteler mekten bahseder. Aaa. Yandaki aptesanenin abirbirini kovalar. Behzad zaten şişman, üstelik içlrasındaki duvardan çvkınız! ne de bir takım kahn şeyler almi|.. Ben ağır sıkletim o işi yapaJübile açıldıktan sonra ben içeri büsbütün acayib hale gelmişti.. Belızad Ağabey.. ayol ne ol mam.. Sırası geldi. Çıkacak.. Kuliste olanların dışanda oyna Ben yapayım bâri.. yahu v^yani sahnenin arka tarafındaAma Behzad meydanda yok.. bi du?nan piyesle bir alâkası yoktur.. «kulis» kısmına girdim. Vasfi, Behrisi: Allah bel&sını versin kapaya radan bir merdiven... Oğlum, »u masayı getlr... Şu iskemleyi de üszad, Mahmud, Residler, herkes ora onlar kendi alaylarındadır. Artist Ayakyoluna gittiydi, dedi.. mıyorum.. tüne koy.. tut beni kolumdan... da.. ne diye dışan çıkayım. Ma ler giriyorlar, çıkıyorlar.. her de seslendiler.. Kapalı ya işte!. Ben: demki ; ben de jübilede bir numa fasında birbirlerine takılıyorlar.. O değil, pantalon.. Behzad Bey, Behzad Bey, Biliyorum oyunun ilk kısmında ra idim. Bana da aralannda bir yer Aaa! Açın da ben kapayım! Derinden bir ses: Yavaş Necmi? Bu iş usul vurmı, yoksa ikinci kısmında mı idi, vermeğe mecbur idiler. Açamıyorum da... mağa benzemez. Düşersin, dikkat Geliyorum... Behzad rolü icabı içeri girdi. etl Neden? Sıranız geldi.. çabuk... Şimdi jübilenin programını ta Öf.. patlayacağım, çocukl; . Ses yok... Ediyorum Felek Bey.. lâkin Sapı elimde kaldı. mamen hatırlamıyorum. Bir sürü bana ne oldu böyle?? diyerek abu Behzad Bey de ne genif havsa Pantalonun mu? müzik, saz falan filân. Bu arada Malum ya! Sahne durmaz. Heryakyoluna gitti... Pantalonun sapı olur mu? lalı adam. İçeri girmiş oturuyor., slni benim açmamı istemişti. 8en Necmi Rıza, Safiye Aylâ gibi arOnun bu sözüne galiba Mahmud kes rolünü yapmadı mı piyes do Kapmın! Necmi yanındaki halânın yarım tistlerin solo konserleri... Hattâ bir nar.. artistler ne yapacaklarını şaBediayı sade sevmek değil çok ara Konservatuar saz heyetinin: şırırlar. Rezalet olur. Eyvah.. napıcağız şimdi? Vasfi duvarının üstüne çıktı, aşağı batakdir ettiğim ve onun son 25 sekınca Behzad: Vakit geçti, bekliyemeyiz, di Behzad Bey.. beyim sıranız Bey sahnede taçmasapan şeyler nenin en kuvvetli Türk aktrisi oluyduruyor. geldi.. bekliyorlar.. neredesiniz?. duğuna inandığım için bu arzusunu yerek hareketi tarifeye bağlı ban Onun uydurduklan hep öyleDerinden ses: bazı oüdeba» nın arkadan itiraz liyö treni gibi kalkıp gitmesi.. nidir. Buradayım, burada. larına rağmen kabulde tereddüd hayet uÇifte Kerametler» isimli komedi.. Çıksanıza canıml etmedimdi. Şakayı bırakın da... çıkın. Bu komedi güzeldir. Lâkin be Aptalhk etme Necmi! Panta Çıkamıyorum. Lâkin gelgelelim, benim Vasfiye Alayı bırakm!. Aktörler tulu lonu ilikliyemiyorum.. yapacağım esori ile Bedianınki bir nim hesabıma biraz eskimiştir. Yaata baçladılar.. sizin rolünttz bo| olamazdı. Evli barklı yaşlı demi ni bugünkü piyeslere nazaran de Çıkm da biz Uikliyelim... kaldı... yelim yaşlı bir hanım hakkinda modedir. 1951 modeli otomobillerin Bu sıra uzaktan: Çıkamıyorum.. dedim yal Çı Behzad Bey.. rezalet oluyor. Vasfi için uluorta söylenebilen yanında 1938 modeli arabalann hakamıyorum.. diyince Necmi telâş Reşid taklid yapmaktan kepaze olsözlerin sarfı imkânı yoktu. Onun line benziyor. Ama gene de eğleniçin mumaileyhadan hayatı, «ma celi.. du. Şakanın sırası değil.. tiyatro cevab verdiği için bu söz hatınm^a landı. ni» leri, ve şahsına aid karakteris Ayol gidip bakalım.. (banai rezil olacak.. Necmi: O piyeste galiba Çifte Keramot işte o kadar kaldı. tik hususiyetleri hakkinda malu leri Vasfi ile Raşid oynadılardı.. Aradan bir hayli zaman geçti. Beyefendi! Belki adama bir fenalık Duydunuz mu Behzad Bey? Utanmıyor musıin? Ne bakımat istedim. bir de bunlardan birinin dostu şiş piyesin idaresile meşgul olan rat ' gelmiştir.. selâmün kavlen.. diyerek . Duydum.. yorsun oradan? Bugün veremedim, yarın ve man ve şıkemperver (yani boğa^ı kimdi bilmiyorum dedi ki: Necmi: ayak seyirtti.. ben de beraber.. ka E ne duruyorsunuz? Tir9h, diye kadın savsaklaması ya na düşkün) birisi vardı ki o rolü Behzad Bey nerede? Yahu! pjda Necmi sesleniyor» Behzad Bey sakayı burakrJ Durmuyorum.. uğragıyorum.. BİR JÜBİLENİN Eurhan Yazan: İÇYÜZÜ Felek 3 Ne yapıyorsunuz? ğırıyor: İyiyim, hatırınızı soruyorura.. Kapıyı açamıyonız.. kınn da Öyle değil.. ne uğraşıyorsun'iz çıkalım. Hah iliklendi Behzad ağabey.. gözün aydın. karnmızla.. Karnımla ugraşmıyorum, heBu sırada kapıyı zorlayıp açtalar. rif.. Pantalonumu ilikleyemiyorum Bedia: ki çıkayım.. İliklesem de, sap elimGözlerinl açarak: de kaldı. Yapı değil ki bunlar. Ne Aşkolsun! Buldunuz buldunuz rede eski halâ mandallan. Şark benim jübileml mi buldunuz?. Yaşurk.. istediğül gibi.. zıklar olsun.. diye sitemli bakıştan Ayol Behzad ağabey.. Dışan sonra uzaklaşırken: da rezalet oluyor.. çıkacak mısınız?. Behzad Necmiye: Sesler: Ulan iyi bak.. açık kalmasm! Behzad Beyi bulun! Arstistler diye kamını gösteriyor, Necmi de: de meraka düstüler. Rol dışı lâflar Bedia Hanım, vallahi pantaloediyorlar. nunu iliklemeye girdim.. Sizin iyiNecmi: liğiniz için... Ben oraya ineyim de... Diye sesleniyordu. Bedia döndü. İkimiz birden kapalı kalahm Necmiye süzük bir eda ile baktıkdeğil mi? tan sonra: Yok acanım.. durun şöyle de Benim iyiliğim için Behzadın omuzunuza basayım. pantalonunu mu ilikliyorsun? dedi. Yavaş, yavaş... Biz katılıyorduk gülmekten. Küüt., Necminin abdesthane zeBehzad sahneye çıkınca bir minine düştüğünü anladık. Durun da pantalonunuzu.. Aaa! Behzad ağabey bunun düğmeleri yok. İşte onun için kapanmıyor ya! Cırcırh pantalon.. Göbeğimden, pan talon düğmelerini göremiyorum diye cırcırlısından yaptırdım. Gözü kör olsun bir yere takıldı. Bir türlü kapanmıyor ki çıkayım. Durun da... Ben... Dikkat et, koparsa büsbütün.. Bu nasıl kapanacak.. Aa! Göm leğin ucu sıkışmış. Durun.. da... alkıştır koptu. Herkes çocuğun Aşağı mı çekilecek bu?. amma da çocuk ha! hasfalandı Göremiyorum ki... gını zsnnetmişlerdi, ne. bilsinler do Ayna getireyim mi? nunu bağlayamadığını. Nasıl çıkacaksın? Şimdi ne zaman kendisini gör Verin şu sapı bana. sem: Al... da bakalım açabilir mi Nasıl pantalon ne âlemde? disin? ye sorarım. Ooof, of! Içime fenalık geldi. O da bir kaç defa tekrarladığına Uzaktan seder: için bunu bilir, sormadan: Bebiad Eey .. Perdeyi kapa Kapanıyor Felek, meraklanla"p^;z.. ıtcnî» oluyoruz. ma! Jjışarıcia aj ak sesıeıi.. Necmi ba Diye bana sataşır.