Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1R T< emtnn? O 4.'.(**» »•v>J, J * t Dünya edebiyat tarihinden alâka çekîci bir sima İstanbul Konahları: 2 Geçen asrın meşhur şairinin karısı ve meşhur münekkidinin metresi Yazan: : 120 sene evvel Pariste küçük bir îevde üç kışl hemen heı akşam [toplanıyor, zevkle konuşuyor ve birbirlerini candan bir sevgı ile • seviyorlardı. Bunlar bırkaç sene ;sonra Fransanın en büyük şaıri ıs•mini kazanacak olan Victor Hugo, rkarısı ve devrinin en kıymetli müInekkidi Sainte Beuve idi. ; Şair ıle münekkıdm arkadaşbğı J1S27 de başlaınıştı. Hugo o vakit 25. ; Sainte Beuve 23 yaşında idiler ve •birbirlerini çok seviyorlardı. Bilİ'ıassa Hugo'nun Sainte Beuve e İkarşı olan sevgisi dostluk ve arka:daşlığm en kuvvetli seklini almıştı. : Sevdiği kansının ve candan arka;daşırun arasında geçirdiği samimî ve •zcvkli saatler Hugo'nun en saadetli •günleri İdi. Bu toplantılar hemen •ber akşam yapılıyordu. : 1830 da Sainte Beuve'un ken•dine dair neşrettiği bir makale üzeİrinde Hugo yazdığı bdr mektubda İşöyle diyordu: «Makalenizi okudum Ive ağladım. Bizleri böyle bırakmaJyın! Dostlannızı, bilhassa size bu ;mektubu yazan dostunuzu düşü•nün. Onun nazanndaki mevkiinizi îbiliyorsunuz. Onun sıze karşı olan îmazideki ve istikbaldeki itimadım îbiliyorsunuz. Sizin bozulan saadejtiniz, onun da saadetini bozar. Oı Jsizi mes'ud görmeğe muhtaçür. Ce•saretiniz kınlmasın! Hayatauzı, de•hânızı, faziletinizi ktiçük görmeyin. •Siz bbdmsiniz. Burada iki kalb :(iktocisi kansının kalbi) var ki siz [onlar için en aziz istinadgâhsınız. • En yakın dostunuz : Hujo vl arkadaşlık vardı. 1828 de SainteBeuve, Madam Hugo'yu sevmeğe başîadı, veya •evdiğini anladı. Madam Hugo altı ay bu tevgiyc mukavemet etti. SainteBeuve bu müddet içinde çok sinirli ve endişeli idi. Seyahatlerinde Hugo ile daiml mektublaştığı için Madam Hugo'ya da giztf mektublar yazıyordu. Bunlar, yadldıktan yetmiş ıene sonra bulunmuş ve neşredılmişlerdir. Mayıs 1830 tarihli mektubunda soyle diyor. «Benim hareketiml, zekâmı arzu ve iradelerimi itham edin, fakat ıcğuk durdugumu muhabbetimin azaldığını zannetmeyin. Azalmamıs, akıine artmıçtır. Eğer mümkünse hiç azalmıyacaktır. Sizi göremiyeceğim zaman biie size karşı kalben gena eskisi gibı olacağım. Sızin için yeni bir hayat başhyor (yeni doğan çocuğunu kasdediyor, V. B.). Bu yeni hayatınızda gene eski yerimi bulabilecek miyim diye uzülüyarum. Onlann hayatlarım tetkik etmiş : «Bu akşam bizl görmeğe gelin» : (4 kasnn 1830 tarihli mektub) î Böyle candan bir sevgi ile ken•disine hitab olunan ve eve davtt jedilen Sainte Beuve, Madam Hu•go'nun âsığı idi; ve sevisiyorlardı. : Sainte Beuve çtrkin blr adamEdı. Ruhan da melânkolik ve kederli jidi. Ondan bahseden bir muharrir jdiyor ki: tÇok çirkin ve mahcubdu, jtatmin edilmemi» arzular içinde jidi.» Çok sevmiı, hiç sevilmemisti. : 1827 de Madam Hugo'yu tanıdığı •vakit böyle bir hâleti ruhiye için:de idi, ve yirmi üç yaşında idi. : Madam Hugo Ise yırml alU yaîşında idi. Ondan bahseden bir muİharrir diyor ki: «Çok güzel, çok jiubar bir kadındı, fakat reki deI ^ilcîl.» Yüzü ve bakışıan çok ean: * olduğu halde hareketi yumuşak jve mahcuptu. Bu râhirl tıddiyet jonu daha cazib yapıyordu. On aljtı yaşında iken Hugo'yu sevmeğe •baslamı», dört ıene sonra evlen•mişti. • SainteBeuve ile tanıştıktan son; ra iki sene hemen hem=n her ak:şam görüştüler. Aralarında bir neVictor Hogo olan edebiyat tarihçileri Madam Hugo'nun mukabil sevgisinin temmuz 1829 da başladığını tesbit etmişlerdir. İkisi de birbirini seviyordu. Hugo da onlan seviyordu. Bu, üçlü bir «evgi idi. Tabiî Hugo bajlangıçta bir jey bilmiyordu. Vaziyetin garib tarah Hugo'nun gözlerinden mustarib olması dolayısile SainteBeuve'e gönderdıği coşkun doıt ve akraba mektublannı bizzat yazmayi|i, karısına yazdırması idi Münekkid SainteBeuve, muharrır Hugo'nun sanatını elinden geldığı kadar müdafaaya çalısıyordu. Hernani pıyesi esnasında tiyatro aalonunda romantism ve klasisim taraftan seyircilerin ddvüşmelerine kadar büyüyen hâdiseıerde Hugo'nun en yakm yardımcısı oldu. (Şubat 1830). Üçlü taadet ve anlaşma bu şekllde daha bir müddet devam edccekti. Fakat Madam Hugo'nun bir kızı oldu. Doğ\unu yaklajtığı aylarda SainteBeuve ihmal edılmiş olacak ki Hugo'ya, sevdiği kadınm HUG Konaklarda hayat Yazan: Haluk Y. Şehsüvaroğlu Vehbi Belda kocasına, yazdığı Wr mektubda SÖyle diyor: «Ben fena bir ınsan oldum. Çektiğim sıkmünm »ebebi istediğim gibi, sevdigim gıbi «evilmeyişimdir. (17 eylul tanhli mektub). 1830 senesinin sonuna kadar Hugo hiç şüphe etmemiş, münekkide samimî mektublar yazarak onu sık sık davet etmiştir. Fakat SainteBeuve eskisi gibi Hugo'nun evine gitmek istemiyordu. Arkadaşının bu çekingenliği Hugo'yu üzüyordu. 13 mart 1830 tarihli mektubunda şöyle diyor: tSize anlatacaK o kadar çok şeyim var, sizin beni sevdiğinizi işitmeğe o kadar ıhtiyacım var ki bugünlerde uzun uzun görüs.mek için gelip sizi alacağım.» SainteBeuve müskül bir durumda idi. Hugo şüphelenmişti. Fakat süphelerıne rağmen SainteBeuve'e olan dostluğu azalmadı. Toplantılar eskisi gibi zevkli olmuyordu. SainteBeuve bir mektu \ bunda şöyle yazıyor: fAzizim Vic; tor dün (topiantıda) o kaciar toğuk; bir şekilde aynldık ki.. Bana çok ] fena geldi. Üzüldum, gece kendi; kendıme dedim ki, bu şekilde bir j birimizi göremeyiz. Eskisi gibi her; geyimiz müşterek oiamıyor.s • Muharrir ile münekkid ikı sene; daha zaman zaman göroşerek dos;: İstanbulun eski konaklan geâlş luklannı devam ettirdiler. 1834 te: bir aile kadrosile, kalabalık bendeedebî bir hâdise yüzünion araiarı: açıldı ve bozuştular. 18311834 sej gân ve mensubini banndıracak bir neleri Madam Hugo U« Sainte: büyüklükte inşa edilirdi. Konağın, Beuve'un en fazla seviçtıkleri zaj selâmhk ve harem kısımlanndan mana rastlar. Sevgileri 1836 ya ka: baska ağalar, arabacılar, uşaklar dar devam etti, sonra »raiarı soğuj vesaire ismile müteaddid müştemidu ve aynldılar. Edebiyat tarihçij lâtı da olurdu. Bilhassa 19. asnn ikinci yansma leri bu aynlığı iki sebeble izah | ediyorlar. Bazılanna göre Madam | kadar vezir konaklan resml kıyaHugo ile SainteBeuve 9 senedir fetli silâhlı muhafızlarile resmî bir tanışıyorlar, 7 senedir sevişiyorlar j daire manzarasındaydı. dı. Bu müddet herhangi bir sev • (Paşalann evlerinde silâhh, süsgiyi yıpratacak, azaltacak, yok • lü urbalı ağalarla, muhafız köle ve edecek kadar uzundu, Belki bık • süvarilerinin de ayn bir koğuşta kmlık geldi. • odalan vardı. Paşalar dairelerıne veya eğlenmek ve avlanmak üzere Ikinci sebeb, hakikate daha ya j kıra, çiftliğe gitmek isteyince rütkm görünüyor: Madam Hugo artık • besine göre on, yirmi hattâ elli, kocasmı sevmeğe başlamif tı, çünkü | yüz müsellâh ve süvari konak halHugo, bu tarihten, 1836 dan sonra • kıle çıkarlar ve kemali haşmetle' kansını aldatmağa başlar.ııştı. Al • cadde ve sokaklardan geçerlerdatılan bir çok kadm'ar gibi Ma j di) (1) dam Hugo da birden kocasına ba§ • Eski asırlarda mimari nizamlara lanıvermişti. Hugo'nun baska ka • riayet edilir, usullere aykın inşaat dınîar tarafından sevilmesi, ona ko: yapıbnasına mâni olunurdu. Bu casınm kıymetini gösteımis, kıs: münasebetle 16. asırda Mimarbaşıya kançlığını tahrik etmişti. Ve W İ hitaben çıkarılan hükümlerden biu suretle Madam Hugo kocasına dön: rinde (Rumelinden vesair yerlerdü. : 14 sene Sainte Beuve'ü görme : di. Ihtiyarhklannda ise iki sami: mî arkadaş oldular. : Vehbi Belda ! (Bibliographie: Lettres de Vic : tor Hugo a S3İnteBeuve Lettres j de SainteBeuve a Victor Hugo, • Revue de Paris Amour d'Hommes • de Lettres Faguet) İ Geçen asırlarda bir İstanbul manzarası den gelip de bina ilminden haber şem olanlan vardı. lerl ve marifetleri olmıyan kimseOdalar inşa tarzlanna, gördükleri lerin ellerine arşın ahp mimarlık hizmetlere yahud maiyettekilerin etmemeleri bildırıliyor ve nâehıl mevkilerine göre muhtelif isimlerle kimselere mimarlık yaptırılmaması anılıyordu. Sarayın müştemilâtı tenbih olunuyordu.) (2) arasmda hazme odalan ve üç hal16. asnn meşhur sahsiyetleri İs vetlı, alü kumalı, havuzlu büyük tanbul semtinin manzaraya hâkim hamamla) diğer hamamlar, üç fıve havadar yerlerinde büyük ko nn, dort, bes mutfak, bir büyük nak lar yaptırmışlardı. odunluk, müteaddid mahzenler, Bu konaklar dış üslublarından müteaddid ahırlar, (tahminen be» başka dahilen de Türk süsleyici bin araba otluk alır zirü zemin), sanatlannın bütün güzelliklerini kuyumcular kârhanesi, terziler kâr ihtiva ediyordu. hanesi, helvahane, dört un amban, Veziriâzam Sokullu Mehmed Pa bir mehterhane, muhtelıf meydanşanm konağı bugür.kü Sultanahmed lar, çeşmeler, daireler ve köşkler camiinin yerindeydi. Saray ismile mevcuddu. anılan bu büyük ikametgâhın üç Esma Han Sultanm zevci olan tarafı yoldu. Bir tarahnda İskender Sokullu bu sarayı II. Selim zamaPaşanın türbesi bulunuyordu. nmda inşa ettirmiş ve padışahın bu Saray muhtelıf dairelerden, sa münasebetle kendisine verdiği yüz lonlardan ve köşklerden müteşek bin altını kabul etmıyerek Sultana kildi. Büyük salonlar arasında (içi hedıye etmişti. şadırvan ve havuzlu on dört arabî İstanbulun meşhur binalan arapencereli sedefkârî dolablı, sekiz sında Makbul İbrahim Paşa, Cağaldirekli, iki şahnişli ve bir kubbeli oğlu, sonralan Köprülü ve daha çinili) salon (şahnişinli halkârî ve dığer bir çok konaklar da vardı. sedefkârl beş pencereli ve bir kubIII Mustafa iki kızına yeni sabeli) büyük oda gibi pek muhte raylar yaptırmak istemiş ve şehrin Oltıvvi \ TECESSÜSLER Hürriyet Karaborsası Budapeştedeki Macar Dı» Işleri Bakanlığıma ilk katmda kadıfe koltuklarla döşenmi» lüks bir daire vardır. Burası, harice gitmek iateyen Macarlann başvurmak zorunda olduklan yanresml mahiyette bir «seyahat ve turizm bürogjı» dur. Demir Perdenın dışındaki memleketlere çıkmak gayesile oradan ahnacak pasaportlar 2000 dolarhk bir resme tâbidir. Bu 2000 dolan verip de pasaportunuzu cebinize koydunuz mu hemen Viyanaya hareket eden eksprese atlarsınız, oradan da tabif istediğiniz iatikamete yönelebılırsiniz. Kümes hayvanları Peıtîsilîn sayesinde süratle semizleîiliyor r halk demokrasilerinde bütun emniyet işlerini sıkı bir kontrol altında bulundurmakla beraber îç İşleri Bakanhğma tâbı memurlar altın veya dolar mukabilı pekâlâ satın alınabilmektedirler. Bir taxımı ise saat ve dolmakalem merakhsıdırlar. Kendilerine bunlar hedıye edildi mi, göz yummıyacaklan müşkül yok gibidir. Rus askerleri bilhassa altın verilince çok memnun olurlar. Çünkü yabancı memleketlerın paralarının kıymetleri hak kında hiç bir fikirleri yoktur. Elmas ve diğer kıymetli taşlann da sahte olmalarından korkarlar. »t* "I* "î* bu iki eski güzel binasmı satın alıp yjktırtarak yerine Çiftesaraylan inşa ettırmişti. Eski konaklar mimarilerl bakımmdan olduğu kadar içtimaî hayatımızdaki mevkılerile de tetkik* değer birer mevzu halindeydi. Bu konaklardan civar mahallelerin fakir halkına türlü yardımlar yapılır ve mekteblerimlzin, ünlversitelerimizin bulunmadığı devlrlerde bu konaklar birer mekteb, birer ünlversite vazifesini de görürlerdi. . Mustafa bir gün tebdil olarak Topkapılı Şeyhülislâm Salih Efendinin konağını ziyarete gitmiştL Sohbet esnasmda Padışah Şeyhülislâmına (Efendl, her vakit gelmek isterim, fakat konağınız pek uzak yerdedir) demişti. Şeyhülislâm Efendi de (Başka bir konak tedarik kabil ise de clvanmızda bulunan ve manzuru şahaneniz olan şu evlerın hiç birisinde mutfak bulunmayup sayel hümayununuzda taamları bendehanenizden gider ve bu cihetl» mahrumiyetlerınden çekinilerek mesken değiştiremiyorum) cevabını vermışti. (3) Konaklann sofralan bilhassa ramazanlarda büyük bir cömerdlikle kurulurdu. Meşhur Hâlet Efendınm ıftarlarında avlu ve bahçelerde ikişer, üçer yüz kişilık sofralar kurulurdu. Fakat Hâlet Efendi sonralan (taamda sefahet ve israf olmaz) dıyerek bu karar çıkartmıştı. Bu karara göre ulema, rical, hademe v« bütün islâm konaklarmda, evlerınjde pişirilecek ve yenecek yemeklerüı nihayet beş türlüden yedi türlüye kadar olması lâzımdı. (4) Konaklar bir mektebdi, br çok vezırler köle olarak aldıkları müteaddid gencleri, konaklarmda tahsıl ettirirler ve bunlan devlet hizmetleri için yetiştirirlerdı. 19. asnn meşhur simalarından Hüsıev Paşanın konağından yet^mış gîr.clenn pek çoğu sadarct, seraske'lik, kaptan paşalık gıbı devletin mvl ıia mevkilerıni işgal ctmışlerdı. Aynı şekilde yanresmî seyahat ve turizm bürolan diğer peyk devletler başkentlerinde, Pragda, Bükreşte, Varşovada, Sofyada da vardır. Oralarda da Demir Perde dışına çıkmayı sağlayacak pasaportlar 1800 İle 10 bin dolar arasmda bir fiatla satılmaktadır. Fiat farkı aÇekoslovakya hududlanndan bir görünüı lınacak paranm pasaportu istiyen ziye yalnu hayran hayran bakma Avrupa memleketlerinde esaslı şahsın kazanc ve lçtimal mevki ya izin veriliyor. Gaye merakhlann thürriyet karaborsalan» teessüs derecesine göre ayarlanmasından tecessüsünü tatmin etmekten ziya etmiştir. Bir çok lnsanlar onlan ileri gelmektedir. de orada alınmif sıkı tedbirleri nö araya koyarak paraca büyük feda**• bet bekleyen tank birliklerini be kârhklar karşılığı kızü perde dısıGerçekten Kızıl ve Demir Per lirtmektir. na gitmeğc can aüyorlar. Fakat dede böyle resmî, yanresmî ve gerek bu müteşebbislerin, gerekse gayriresmî şekillerde dolar delikPeyk devletlerin hududlarında gaynresml seyahat bürolannm haleri her gün açıhnakta ve kazanc ki nöbetçilerin takmdıkları tavır reketlerini ve muamelelerini gizlida 10 binlerce, hattâ 100 binlerce lar, çok defa siyas! vaziyete göre den gizliye takib etmekte olan bir dolan bulmaktadır. : Yalnız, Çekoslovakyada «Demir değismektedir. Bazan pek sıkı dav takım şantajcılar hem pasaport ı ranarak sımrlardan kuş bile u tiyenlere, hem de bürolara müraPerde» bir «çelik perde» jekline girmistir. Çekoslovakyanm Batı Al çurtmuyorlar, bazan ise tamatnile caat ederek kendilerine taleb etü tikleri «sükut hakkı» verilmediği manyaya ve diğer bazı bölgelere gözlerini yumup, kulaklarını yakm olması dolayısile şimdiye ka kayıp yüzlerce, firarinin kaçma takdirde meseleyi labıtaya haber vereceklerini bildiriyorlar, bu sudar bir çok flrarlara sahne olması sına müsamaha gösteriyorlar. Böyle yapmaktan maksad nedir? retle onlan da aynlacak rüşvftt orada işin daha sıkı turulmasma sebebiyet veriyor ve para ile pasa Hafif zararh muhallflerin biraz dolayısile pasaport ele geçirme ücport almak imtiyazından ancak e sonra gemi azıya alıp umutnî ef reti çok fahif bir dereceye yüksekalliyetlerden bir kısmı faydalana kân bulandırmaya kalkışmalarm liyor. biliyorlar, onlar da asıl hür ve ser dan ise memleketi terkedip gitMeselft Macaristanda ancak 2 bin best diyarlara geçmek için seyahat meleri, tehlikeli muhalifleri ka 3 bin dolara temin edilebilen böyhedeflerini önce Baltık ve kuzey çarlarken <dur!> emrile tevkife le bir kolaylık Çekoslovakyada damemleketleri olarak göstermek mec çahşmak ve bu emre riayet etme ha ucuza 300, 400 dolara sağlanaburiyetinde kahyorlar. dikleri takdirde vurup temizle blllyor. Çunkü Macariatandan YuDemir Perde bu şehirler hari mek.. Ellerini kollannı serbestçe goslavyaya iltica etmenin gayet cinde garib bir şekilde, fakat sallayarak hududu geçmelerine kolay olmasına karşılık Çekosloçok ucuza mal olacak tarzda, me müsaade edılenlerden bir kısmı vakya hududunu aşmak çok tehliselâ 20 fenik karşılığı delinebil da demokrasi diyarlarına «mül kelidir, hattâ JTHM»T»I^ hayatma mal mektedir. teci> adı altında casus yollamak olabüir. Kızıl askert birliklerin açıkhava ür. Peyk devletlerd* bugün yapılan gazinolan olarak kullandıklan saResmî ve yanresmi «seyahat re insan kaçakçılığı adeta eski eslr halann yakmlannda blokhavuz turizm bürolan» ndan pasaport ticaretini andırmaktadır. Bu işle lardan ve tarassud kulelerinden almağa cesaret gösteremiyenler uğraşan her şahsın veya her tehalka 20 fenik mukabilinde çızil gayriresmî teşekküllerı vasıta ya şekkülün ortağı bir veya bir kaç miş hududun öte tarafı gösteriliyor parak kendilerine kurtuluş çareleri zabıta memuru ve hudud nöbetçisi ve kilometrelerce uzanan boş ara aramağa başvurduklanndan doğu vardır. Kızıl Rua polia teşkilâü Peki, kurtuluş çarelerini satın alacak kadar parası olmıyanlar ne yapıyorlar? Onlar da her tehlikeyi göze aiarak hududların tenha yerlerinden hürriyet ve demokrasi diyarlarına kavuşmak imkânlaruu araşünyorlar. Bu gibi teşebbüslere girişmis kimselerin maceralan şair Homer'üı hayalinde yaşamış ve yaşatılmış «İliada» ve «Odysse» hikâye ve masallarını gölgede bırakacak kadar korkunc ve meraklıdır. Meselâ, tâ Minsk'ten kalkıp yaya olarak 2000 kilometrelık yolu katettikten sonra Münich'e varan bir Rusun hürriyet ve demokrasi dü§künlüğüne ne buyurulur? Ama, böyle bir hareketin aksi de görülmü|tür. Sığındığı Salzburg'un emin muhitinden kaçarak memleketinde tekrar biberli tavuk yahnisi yemek hevesine kapılan Macar zengininin blr «daüssıla» romanııu andıran sergüzeşti az mı saşılmağa şayandır? Gene bir Macar çalgıcısının kemanile hudud muhafızlannı mestedecek havalar çalarak Avusturya arazisine geçtiği de bu husustaki hoş menkıbelerden birini teşkil eder. Bir takım suçlulann hudud harlci edildiklerini bilen bir kısım hürriyet âşıklan da küçük bazı hırsızlıklar ve kabahatler yaparak gayelerine eriçmek imkânını sağlamak istemislerdir. Fakat, böyle bir durum daima arzu edilen maksada erişmeyi temin etmiyor. Çünkü, kızıl hâkün, bir de bakıyorsunuz ki «yabanca memlekete sürgün» yerine ağır bir «hapis cezası» na hükmed i veriyor. (Sie und Er'den hulâsa; On sene kadar evveı penisiiin çok pahalı ve bulunmıyan bir meta idi. Bazan bir hayata kurtarmak bahis mevzuu olduğu zaman bile bu ilâcı bulmak kabil olamazdı. Fakat bugün durum tamamen tersine dön dü. Penisiiin o derece boı ve ucuz ki açıkgöz çiftçiler bu ilâcdan kümes hayvanlarının yıyeceklerine kanştırmak suretile onlann semırmesine yardım ediyorlar. Son zamanlarda yapılan tecrübeler penisiiin, oreomisin, teramısin gibi ilâcların hayvanların büyüaıesine yardım ettığini açıkça göstermiştir. Bu sayede hayvanlar daha çabuk satılığa çıkarılabiliyor ve büyümek için daha az yiyeceğe ihtıyac gösteriyorlar. Usul her tarafta tatbik edildiği takdirde et fiatının ucuzlamasma intizar edilebilır. Bu ilâclardan yemlere az bir mik tar karıştırıldığı takdirde tavuk, hindi ve domuzların yüzde 10, 20 hattâ 30 daha «üratli büyümeleri ve semizlemeleri temin ediliyor. Bundan başka antibiotik denilen bu ilâclar sayesinde milyonlarca hayvanm hastahktan ölmelennin önün* geçiliyor ve böyielikle hayvan yetiştirenler mühim zararlardan kurtuluyorlar. Köylü, yani çiftlik sahibleri kümes hayvanlannın yemlerine proteinli maddeler ilâvesile tavukların gelıştiğini çoktan biliyorlar. Balık, et kınntısı, yağı alınmış süt bu işi mükemmelen görür. Bu mad delerdt B12 vitamini bulunduğu keşfedildi. Bu vitaminle beslenen civcivlerin bir kaç hafta zarfmda geliştikleri ve yüzde 45 semızledikleri görüldü. Fakat hakikatte hayvanlann büyümesine yardım eden B12 vitamini değildi. Bu vitamınm bulunduğu kültürler arasında antıbiotiklerden eser kaldığı anlaşıldı. Bunun üzerine bazı ziraat istasyonlan araştırmalan derinleştirdiler. İowa Devlet Koleji profasörlerinden Doktor Catron yemlerine oreomssin katılan domuzlann süratle semızlediğmi müşahede etti. Seksen dört gün böyle bir rejime tâbi tutulan domuzlar 43 kilo geidikleri halde yiyeceklerine ilâc katılmıyan ların 30 kiloyu acmadıkıan gördımüştür. Tecrübelerin ilerlemesiie elli kılo domuz eti elde etmek için 15 ilâ 25 kilo eksik yeme ihtiyac olduğu tesbit edüdi. Antibiotiklerin Istimali kümes hayvanlan büyütenlere ae genış ufuklar açmaktadır. İiâcsız yeınle bir buçuk kiloluk bir piliç 1112 haftada elde edildiği halde yemler ilâclandığı zaman aynı netıce 9 haftada elde edilebiliyor. Bundan bajka piliçler 15 gün evvel yumurtlayabiliyorlar. Tecrübeler civcivler arasında öliim nisbetınin de yanyanya duştüğünü göstermektedir. Meselâ hastahğa hiç mukavemeti olmıyan hindıler bile gürbüz oluyorlar ve süratle semizlıyorlar. Acaba bu ilâclar koyunlann ve Hattâ Abdulâziz devrinde bile (her büyuk konak darulfunun hukmundeydi. Bura'arda büyük; hocalara odalar tihsıs olunur v% bunlar gıyindirılıp iaşe edilirdi. Erkânı Harbıyeı Umutnıye Reisi Fevzi Paşanın (Mareşal Çakmak) buyük babası Tophane Muftısı ve Şınasinın dostu Bekir Efendi Salıpazan sarayında Ali Suavı ile İranî Mirza Safa Taşkasabda Samı Paşa konağında, Bağdadî Abdülâzız Efendi Şehzadebaşmda Akif Paşa dairesinde, Hindlı İskender Efendi, Süleymanıyeli Molla Rüştü Koskada Celâl Beyde ve emsali hocalann her biri bir yerde iaşe ve ibate edilir ve gelip gidene taluni ulum Ve fünun eylerlerdı. sığırlann da büyümesiııe yardım , Cıuna ve pazar gıınîeri o konakedecek mıdir? Buna pek ıhtimal lara devam etmek ve hıozzar araverilmiyor. Çünkü antibiotiklerin smda cereyan eden muhaverat» geviş getiren hayvanların midesinde şahid olmak ancak bir nazirine Pahusule gelen vıtaminlerı mahvet riste Kartıyelâten'de tesadüf edilen konferanslarda ınsana nasib olabitıkleri meydana çıkmıştır. Elde edilen ilk neticeler antibio ( len lezzeti ve ruh hazlannı tattınrtiklerin bu sahanın başka bblge dı.) (5). lerinde de işe yarıyacaklarını tahİstanbulun konaklarile meşhur min ettmuektedir. Bu ilâclar kul olan semtleri devirlere göre deği lanıldığı takdirde beyaz farelerde şıyordu. Saray mensublan ekserıya süratle gelişiyor; kopek yavruları padişah ikametgâhları etrafında kuvvetlenerek hastahklara karjı yerleşıyorlardı. Bu sebeble uzun mukavemet peyda ediyorlar, hattâ zamanlar Dcmırkapı, Sııkeci, Bahbalıklar biie yeni bir hayatı>et ka çekapı semtleri buyük konaklarıla zanıyor. meşhurdu. Dolmabahçenin inşasından sonra Bunlar bilindiğindenberi hayvan yemi imal eden fabrikaior antibi Beşıktaş semtınde muhte'ıf konakotiklere iltifat etmeğe başlamıs lar ınşasına başlanıldı. II. Abdülha lardır. Evveice az miktarda anti midm Yıldız sarayına nakli üzeribiotik imal eden lâboratuarlar ne de Serencebey bır konaklar maşimdi bu ilâçlardPn tonlarla pıya hallesi halıne gelmiştı. saya dökmektedırler. Hayvan yem İstahbulda devır devir Beyazıd, lerine karıştırdan ilâclar rafine Şehzadebaşı, Fatıh, Aksaray, Ciolmadığından gayet ucuza mal hangir ve nihayet Nışantaşı, Şisll olmaktadır. Esasen bunlar evveice büyuk konaklann inşa edildiği atılan kültürlerden elde edılmek semtler arasındaydı. tedir. Acaba bu ilâçlar süte, yahud (1) Osman Erkin, Muallim M. çocuk tnamalarına katılırsa bebek Cevdetın hayatı, eserleri ve kütüblerin büyümesı kolaylaşır mı der hanesi. siniz? Bu hususta henuz bir bilgi (2) Ahmed Refik 10. asn hicrid» . yok. Fakat araştırmalar başlamış İstanbul hayatı. tır. Şımdiki halde antibiotıklere (3) Mustafa Paşa Netayicülvuyeni ve geniş bir saha açılmış bu kuat. lunmaktadır; Bunlara verilen rol (4) Cevdet Tarıhi. çok mühimdir. Muhakkak ki bu (5) Yeni Osmanhlar tanhi haksayede insanhk daha fazla eti da kında bir makaleden, hâdısaü huha ucuza yıyebilecektlr. kukiye ve tarihiye. 1