27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 Mart 1951 CUMHTTRfî SON (JMJGSL İki hâdise on kırk sekiz saat zarfında dünyanın iki ucunda cereyan eden iki hâdise, Koredeki savaşlarla Paristeki siyasi taıtışmalar arasında bağlar mevcud olduğunu ve Moskova Pckin mihverinin tek bir plân iizerinde çalıştığını isbat etmektedir. Sovyet Rusya; Paris Konferansını belki de çıkmazdan kurtarabilecek tâvizleri yaparken komünist Çinin de General MacArthur'ün son sulh teklifini reddettiği görülmektedir. 25 haziran tarihindenbe'ri Sovyet Hariciyesinin Bahda giriştiği hcr diplomatik tesebbüs Korede askerî harekâtın inkisaf ettiği bir zamana rastlamıştır. Bugün de; Birleşmiş Milletler Kuvvetleri Başkomutanının teklifiııden kaba bir lisanla bahseden komünist Çinin yeni bir taarruz için hazırhklar yaptığı bildirilmektedir. Pariste Gromyko tarafından yapılan tâviz hcr ııe kadar Batılı siyasî çevrelerde geniş bir ümid yaratmışsa da gündeme henüz hazırlanmış nazarile bakmak imkânsızdır. Şimdiye kadar Almanyanin silâhsızlandmlması meselesinin; Av BİR DAKİKA : İranda yeni emniyet tcdbirlcri alındı Abadanda çarpışmalar oldü, Iranlı zenginler memleketten kaçıyorlar Tahran 29 (A.P.) İran hükumetine mensub şahsıyetler bugün, son bir kaç gün zarfında meydana çıkarılan suikasd teşebbüsleri ve kontrollar hakkmda yorumlarda bulunmaktan kaçınmışlardır. Başbakan Hüseyin Âlâ'nın Gülistan sarayındaki dairesile diğer resmî dairelerde muhafızlar sayısı arttınlmış ve sıkı emniyet tedbirleri alınmıştır. Tahran polisi bu arada Fecâvsnı İslâm grupuna aid olduğundan şüphe edilen mahallere bas kınlar yapmaktadır. Diğer taraftan Abadan bölşesinde kanşıklıklar çıktığı ve grevcilerle emniyet kuvvetleri arasındakı çarpışmada pek çok kimsenin aralandığı söylenmektedir. İrandan kaçan zcnşinler Bağdad 29 (a.a.) (Afp) 48 saattenberi Irandan Bağdada, içi yolcularla dolu, bir otomobil akını baş lamıştır. Bunlar Iraktan geçmek suretile ailelerile birlikte Lübnan ve Suriyeye gitmekte olan zengin Iranlılara aid arabalardır . Bütün petrol böîgesinde grev yapanlann sayısı 10.000 i bulmuştur. Diğer taraitan resmî bir şahsiyetin bildirdiğine göre, Azerbaycanca kuvvetli bir korr.ünist radyo iüta&yonu faahyete geçerek İran Kürdlerini isyana ve müstakil bir Kürd hükumeti kurmağa teşvik etmeğe başlamıştır. İran hükumetinin. Isfahan sanayi şehri genel valisine durum icab ettiği takdirde sıkıyönetim ilân etmek salâhiyetini vermiş olduğu da bildırilmiştir. Küiahyada Atatürk büstüne yeni bir tecavüz Kütahya 29 (ANKA) Şehrimizde çok müessif bir hâdise olmuştur. İnsanın tüyleri diken diken olmadan nskledemiyeceği bu hâdise, Atatürkün büstüne karşı bugüne kadar yapılanlardan daha iğrenç ve şen'i bir harekettir. Hüviyeti henüz tesbit ediiemiyen bazı kimseler, Atatürkün büstünü bir ağaca asar gibi, boğazmdan iple böğîamışlar ve üsıüne bir beyanname iliştirmişlerdir. Bu beyannamede ;öyle denümektedir: «Din hâmisi Menderes ve Tevfik İleri yaşasın.> Beyannamenin üslub ve yazılış şekli, son günlerde İstanbulda bir beyanname neşreden Profesör Ali Fuad Başgilin fikirlerinden geniş ölçüde üham ahndığı kanaatini vermektedir. Vali Haluk Nihad Pepeyi büyük hir hassasiyetle bu iğrenc hâdiserıin tahkikı ile meşgul olmaktadır. İzmirde İnönünün büstüne tecavüz edildi İzmir 29 (Telefdnla) Kültür Pjrkda Millî Eğtiim paviyonu önün de bulunan İsmet İnönü büstünün sağ kolu kırılmış. yüzünden bazı yerleri tahrib edilmiştir. Fail veya failler meçhuldür. Bunlar aranmaktadır. Banko! Kunıarhane ku.hramanı süpcr başbuğ Necib Fazu Kısakürek, kurup îa başma, geçtiği cemiyeiin parasını iskambil kâğıdı ctlrel«rine hatcadığim reddederek, «.... itirai etmek zamanı gelvüşür ki, diyor, cem'tyetin kasasmda on para yoktur.» Vah, vah.. insan ne de olsa acıyor doğrusv. Demek zavalluun hiç mi hiç şansı yokmuş! D. X. Zonguldak kongresi sona erdi H Talebe hareketleri Parti ve kabine Başmakaleden devam tarmak gayesine matuf bir teşebbüstür. Kiyasetli bir devlet ad.ımı. değil böyle adamakılh billurlaşmış cereyanlara. lıattâ tek tük hoşnudsuzluk yuvalannı dahi gözönünde tutnıak zorundadır. Demokrasirie parti ile hükumeti barışık tutmak, en güç; fakat cn liizumlu şlerden biridir. İkinri Adnan Menderes kabinesi bu güç işi başaıabilccek mi? Bunu yakın zaman bize gösterecektir. rupada gerginliğe yol açan mevzuAnkara 29 (ANKA* İç İşleri Baştarafı 1 inci sahifeâe lar dışında nlarak gündem başına Bakanhğında kurulan özel bir koahnmasında ısrar eden Sovyet tem srttırılmasınm da arzu edildiğini misyon, polis mcmurlannın âmirlibelirterek şunlan ilâve etmiştir: silcisi nihayet bu görüşünü hir yağe terfi etmeden kendi sınıfların« Bununla beraber Türkiye ko na bırakmış ve Batılıların teklifine da yükselebilmelerini sağhyacak ektif emniyetin tıpkı sulh gibi böyanasmıştır. Böylelikle: toplanabilbir kanun tasarısı hazırlamak üzere ünmez bir bütün olduğu fikrindedikleri takdirde Dıs İşleri Bakançahşmalara baslr.mıştır. lan Almanyanın silâhtan tecridi dir. Bunu temin içüı de her türlü Tasarı. Emniyet kadrosunda topmütecavizin cesaretini evvelden kıyekun reform yapmayı istihdaf etmeselesini tek başına ele almak acak sağlam, çatlaksız bir cephe mecburiyetinde kalmıyacaklardır. âzımdır. Türkiye, bu cephenin tah mektedir. Bu suretle polis memurlarının maaş durumlarmın ıslahı ve Fakat bunların toplanmasına hâiâ kim edilmiş bir kalesi olmayı arzu nıâni olan mühim bir mesele mev etmektedir. Türkiye, sedece batı kalifiye e.'eman yctistirilmesi müm kün olacaktır. Bilindiği gibi, bucuddur ki bunun iizerinde henüz Akdenizin emniyetini sağlayan At gün, polisler nihayet komiserliğç bir anlaşmaya varılmamıştır. Grolantik paktını eksik bir sistem o kadar yükselebUmekte, yükselemyko konferansı devamlı bir sularak telâkki etmektedir. Doğu Ak miyenler ise senelerce poüs olarak rette uzatan pazarlıkları sonunda nizin, bu çok mühim stratejik böl 20 lira aslî maaşla çalışmaktadırlar. fu neticeye varmıştır: genin, emniyeti dünya sulhunun Hazırlanan kanun tasarısı, polisli«Yalnız Dört Büyükler silâhlarışartıdır. Bu emniyet, ancak Ame ğin cazib bir meslek haline getirilnt azaltacaklardır. Yalnız Dörtler rikanın da katılacağı bir sistem samesini derpiş etmektedir. Tasarı muahedelere riayet edeceklerdir.> »•esinde gerçekleştirilebilir. Ancak kanunlaştığı takdirdt polis memurBatılılar bu görüşü de kat'î bir öyle bir sistem temin edildikten iannın 70 lira aslî msaşa kadar yüklisanla reddetmişler ve mühim si:onradır ki, onun icab ettirdiği sa selebilmesi ve Emniyet kadrosunun lâhh kuvvetlere malik peyklerin unma tedbirleri müşterek bir an kalifiye eiemanlarla mücehhez kıde bu maddeye dahil edilmelerini hnması temin edümiş olacaktır. aşma ile ahnabilir.» Istemişlerdir. Gromyko'nun son tâTürk Dış Işleri Bakanı, bundan virini iyice tetkik etmek maksadile Paris Konferansma bir gün ara ve onra büyük Suriye ve münbit hiAnkara 29 (ANKA) Haber alrilmiştir. Bugün yeniden başlaya lâl plânının bu memleketlerin iç cak olan toplantılarda ikinci ihti meselesi olduğunu ve Türkiyeyi tl dığımıza göre. Mülî Savunma Ba[ilendirmediğini de söylemiş, Tür kanlığı, bir «Taltif. kanunu tasalâf mevzuunun ele alınmasına in:iyenin Avrupa birliğine olan inan rısı hazırlamaktadır. tizar edilmektedir. Önümüzdeki günlerde Bakanlık:ını tekrarlamıştır. Sovyetlerin büyük ehemmiyet Köprülü, Kore gibi bir mesele ların mütalealarına sunulacak olan \erdikleri bir mevzu üzerinde bu Avıupada çıktığı takdirde Türki tasarı, muvazzaf ve yedek suşekilde tâviz vermelerinc sebeb ne ve erlerden, ye, Korede yaptığı gibi Birleşmiş baylarla, gedikü olmuştur? Bazı haberlere göre; fevkalâde yaMilletl'îr namına müdahalede bulu savaş sırasında Dörtlerin yaptıkları tek gizli otunacak mıdır? sualine de şu cevabı rarlıkları görülenlerin, kıta komurumda Batılıların takındıkları kat'î tanlarının teklifi üzerine bir üst vermiştir: durum Moskovanın bu şekilde hac:creceye terfi edebilmeleri, yarar«Türkiye daha başlangıçtanberi reket etmesine yol açmıştır. Mu1 ilarına göre kıdcmlerine zam yaBirieşmiş Milletlerin muvaffakıyct hakkak olan bir şey varsa o da pıhnası ve nakdî mükâiat verilmesi ve tesirine inanmıştır. Türkiye, taMoskovanm işine yaradığı müddet hakkmda hükümleri ihtiva etiıekahhüdlerine sadık olarak sulhun ve tedir. boyunca bu görüşmeleri sonu gelhürriyetirı müdafaası için Koreye miyen pazarlıklarla uzatacağıdlr. derlıal ve pszarlıksız askor sevkinAvrupanın batı ucunda komüde tereddüd etmemiştir. Ilrride de nistler geriye bir adım atarken As teşkilâtm bir üyesi olsvsk taahhüd yanın doğu ucunda da yeni bir ha lerini ifadan kaçınmıyacaktır.» rekete tevessül edebileceklerini Atlantik paktına iştirakimîz gösteren emareler mevcuddur. Her Londra 29 (Na;en) Siyasi çevne kadar MacArthur'ün tcklifi Çin relerde be'ıirtildiğinc göre, Türki Baştarah 1 ii'c; sahiiede bükumeti tarafından reddedilmiş yenin ve Yunanistanın kuzey Atkarşılaştıklarını biîdirmiştir. değilse de Pekin radyosunda oku lantik paktı çerçevesı içındeki duGeneral MacArthur'ün genel kanan ve sulh kongresinin komünist rumlarının sarih bir şekilde lüzu rargâhından yayınlanan bir teb' Çin heyetine mal edilen beyanna mu hissedilmektedir ve bu hususta iiğde, komünistlerin cephsye doğme sarihtir ve «gönüllüleri» Birleş ilkbahar aylannda kat'i bir netice ru asker ve ma!zeme sevkettikleri miş Milletleri Kore topraklarından ye varılması da beklenilmektedir. belirtilmiştir. Bu harekâttan, düşatmaya davet etmektedir. Fakat Birlesik Amerikada, Türkiye ile manın, nisan yağrnurlarmdan istison çaıpısmalar şunu göstermişür Yunsnistanın kuzey Atlantik paktı fde ecerek bir ilkbahar taarruzu ki komünist Çinliler taze kuvvet dahüinde yerlerini Eİmaları için için yığınak yapmakta olmasına ihlerle taarruz etseler dahi ağır ka kuvvetli bir cerevan mevcuddur. timal verilmejttedir. yıblara uğradıktan sonra yeniden kuzeye doğru çekilmek mecburiye PROF NFMBUS'UN MACFRAI.ARI: tinde kalacaklardır. Pekin radyosu MacArthur'ün teklifinden bahsederken blöf tâbirini kullanmıştır. Fakat asıl blöfü Pckinin yapmakta olduğu ve 38 inci arz (iairesi üzerinde kalabilmck için taze kuvvetleri cepheye sevkettiği zannedilmektedir. Moskovanın siynsî görüşmeleri uzatması Pekinin silîhİ! ratışmaları müzmin bir hale getirmesi. doğrudan dnğrııya komünist mihverin yayılma plânlan icabıdır. Ömer Sami COSAR Dış İşleri Bakanmın beyanatı Polislerin terfii meselesi CUMHURİYET Almanya ile tediye anlaşması Ankara 29 (a.a.) Türkiye Federal Almanya tediye anlaşmasınm 3 üncü maddesi ekinde musarrah tediyelere yeni ilâveler yapılması hakkmda 7 mart 1951 tarihinde Frankfurtta mektub teatisi suretile iki hükumet bir anlaşmaya varmışlardır. Miibadele edilecek mallara dair listeler jayınlaııdı Ankara 29 (a.a.) Türkiye ve Federal Almanya hükumetleri arasında 7 mart 1951 tarihinde Frank furtta imzalanan ve 1 temmuz 1950 30 haziran 1951 devresinde mübadele edilecek mallara aid (a) ve (b) liste!»ıini ihtiva eden protokol Ve listeler yaymlanmıştır. Batı Almanya kuru yemişleri liberasyon listesine aldı Aldığımız malurnata göre Batı Almanya, kuru yemişleri tekrar liberasyon listesir.e almıştır. Pamuk üzerine iş olmamaktadu". Alıcı ve satıcı yoktur. Adanadan gelen bir haberde 1952 ocak ayı teslimi 315 kuruştan pacnuk satıldığı bildirilmektedir. Yeni Zelandaya gidecek mülteciler Komür>ist mezaıiminden zaman zaman fırsat bularak kaçmış ve memleketimize sığınmış olan Rus, Bulgaı, Rumen, Arnavud ve Ukraynah 23 mülteci Kastamonu ve Yozgad kamplarından şehrimize getirilmişlerdir. Bunlar diğer 100 mülteci ile birlikte yarın Yeni Zelandaya hareket edeceklerdir. Dini âlet ederek yapılan zararlı neşriyata karşı takibat Baştarajt 1 inci sahijede leri hakkında Savcılıkça takibata geçilmiştir. Orhun mecmuasında «Cumhuriyet», Sebilürreşad mecmuasında •Kara. Kızıl ve Sarı İrtica» başlıklı yrzılarla İslâmiyet mecmuasında Şemseddin Yeşilin yazdığı «Ne kadar acu başlıklı yazı suç mahiyetinde görülerek Savcılıkça takibata geçilmiştir. Ayrıca Afyonun Emirdağ ilçesinde oturan ve bir tarikaün reisi bulunan Bediüzzamanın yayınladığı «Genclik Rehberi» isimli kitab dini â'.et ederek kanunları tezyif edici mahiyette görüldüğünden toplaturılmış ve sahibi hakkında Savcılıkça takibata geçilmiştir. Ordu için taltif kanunu Baştarafı 1 inci sahifede | dirmiyecek kadar vatanî ve milli aynn Maarif Vekili Tevinkılâblannın Korunması hususun I bir görüşün ifadesidir. fik İleri tribi biz de da gencliğin duygulanna tercüman 2 Inkılâbcı genclik olarak dini gencliğimizde talebe olmuşlardır. inanışlara karşı cephe almakla itBu arada söz alan İstanbul dele ham edilmeği şiddetle reddederiz. hareketlerine ve poiitikaya kanşgeîerinden Orhan Arıman şunlan Çünkü inkılâblarımızın en güzel mıştık. Ben cTalebei Hukuk» Cemiyetisöylemiştir: prensiplerinden birinin vicdan hür« Talebe Federasyonu irtica riyeti olduğuna bütün samimiyeti nin Umumî kâtibi icim. Sîeşrutimevzuunda bir tarii yapmağa me mizle inanıyoruz. j yetin ilk senesi idi. Ittihad ve Ter a k k i zun değildir. Bunu ancak ilmî oto3 Şu noktayı da hemen belirCemiyeti acayib bir psikolo ritelerle, salâhiyjti bakımındaa B. telim ki, talebe teşekkülfi olarak J ' h a t a s ı Japarak say.sı binleri M. Meclisi yapabilir. Ne komünizm siyasî maksadlardan daima uzak i b u l a n yüksek tahsü talebesinden ve ne de irtica kendi hüviyetile kalacağız. Fakat memleket genc [ yalnız 140 kadarını «Mekâtibi Âgörünmez. O, daima bunu riyakâr liği olarak kendi davalarımız ve liye Kıılübü) adı altında kendine kuıklsrile örter. Umumî efkârın memleket davalan karşısında taşı bağh olarak açtığı siyasî cemiyete dikkatini başka sabalara çektikten dığımız inanc ve görüşleri ifadede kabul etmişti. Tabiî bu azmlık işsonra faaiiyete başlar. Bu tarifin j şu veya bu siyasi görüşe âlet ol leri ele geçirmeğe çalıştı. Bizim yapılması hususunun rapordan çı mak endişesile fedakârlık ermiye idare heyeti seçuninde ekseriyet karılmasını teklif ederim.» ceğiz. Milli davalarımız üzerindeki kazanamadı. fakat iki reis vekili Bunlan sonra Izmir delegelerin hassasiyetimiz her türlü siyasî gö ile azadan bir veya iki kişi onlara den Vedad İlgüne aynı meıiu ü rüşün dışında kalacaktır. i mensub çocuklardı. Ben o zaman zerinde konuşmuştur. 4 Kuvvetli bir maziye dayanan ' «Ahrar» fırkasına meyyal ıdım. Y a n i merhum Prens SabjAaddın Bunu müteakıb İstanbul delege komünizm ile mücadelemiz aynij! Beyin siyasî zümresi ki ademi lerinden Altan Güney söz alarak tesanüd ve imanla devam etmekmerkeziyet taraftan idi ve eğer o şöyle konuşmuştur: tedir. Bu menfur ideolojinin muh« Kemalizm prensipine aykın telif inanclan istiaman günün me adamııı fikri kabul edilmş. olsaydı, harekctler bir irticadır. İrticaın seleleri olarak gene crtadadır, Bi şimdi imparatorluk belki de tasfimünferid olması tehlikeden âri de naenaleyh, mücadelemizde bu va ye edilmiş olmazdı. Bu fırkanm ğildir. Damlaya damîaya göl olur ziyeti de nazan itibara alarak şid «Osmanlı» isminde bir de gazetesi Bu mületin hal ve istikbalini kur detle devam edeceğiz. vardı. Dr. Nihad Reşad Beyefçntarmak lâzımdır. Bunun için de 5 Türk yüksek tahsil gencliği di üstadımızın da bu partinin ntereddüd göstermemek gencliğin nin temsilî bakımından muhtelif mumi kâtibi gibi bir durumu olvazifesidir. Yeni çıkan Üniversite ayrılıkların msvcud olduğu söylen duğunu hatırlarun. Talebe Disiplin Nizamnamesi tev mektedir. Biz Türkiye Millî Talebe Ne ise efendim, o sırada matbukifhane kapılarını bizlere qçsa da Federasyonu, beş birlik ve 34 ceat ikiye aynlmıştı. Başta Tanin ve sakmmıyalım, 7 nci kongrenin muh miyetten mürekkeb olmamız dolaSabah gazeteleri İttihadcılan medterem azası.» yısile Türk yüksek tahsil gencle hediyor, Ahmed Cevdet Bey merBu meyanda millî genclik ko rinden 28 binini sinesinde topla humun «İkdam» gazetesi hükumemitesinin çahşmaları bahis mev yan bir teşekkül olarsk, eğer bir I t e rauhaiefet ediyordn. zuu edilmiş, ilen sürülen fikirler temsil iddiası olacaksa bu iddianın I . . n i i. • u ı ı r> •» < ittifakîa kabul olunmuştur. Bugün ancak ve ancak bizler tarafından | Bızım «Talebeı Hukuk» Çemıyeti siyasî deşildi ve siyasetle uğrassat onda kongra mesaisine devam ileri sürülebileceğini belirtiriz.» I şamazdı. Bir gün mektebe geldim. etmiş, müzakereler 16 ya kadar Beyannamenin kabulünden sonBaktım ki ikinci reis rahmetli Sasürmüştür. ra delegelerden Kemal Demirel lâhaddin (eski Darüleytamlar MüDelegelerin teklifleri üzerine kongre çahşmaları etrafuıda umukomünizm ve irtica mevzuundaki mî bir tebliğ neşrini istemiş, kabul dürü) ile gene ikinci reis rbrahim kongre çalışmalannın derlitoplu bir olunmuştur. Saat 16 da kongre ye Necmi (dilci) sır.ıf sınıf dolaşıp ifadesi olarak bir beyanname neşri ni idare kurulu seçimlerini tamam ertesi günü Tanin gazetesi önünde uygun görülmüştür. Türkiye Millî layarak faaliyetine son vermiştir. muhalif gazeteler aleyhine yapılacak mitinee talebeyi davet ediyorTalebe Federasyonunıin bu beyanYeni idare kurulu aşağıda gösteIar: ama bunu kimin namına yapnamesinde şu esaslar belirülmek rüdiği şekilde teşekkül etmiştir. tıklannı söylemiyorlaı. Reis olduktedir: Başkan: Orhan Arıman, ikinci başkan: Ali İhsan Çelikkan, üye l a " ' « " Çocuklann çoğu, bu mitinBeyanname «Inkılâbîara bağlılığımızın, mev ler: Cavid Gürsoy, Ali Güven, Or gi bizim «Talebei Hukuk • Cemiyecud münferid mahiyetteki irticaî han Yıldırmı. Bozkurt Benderlioğ j tinin tertib ettiğini zarınettiler. Ben hareketlere karşı Federasyonu !u, Babür Arun, Rahmi Erdem, Rey j kimscye hir şey söylemedim. Zamuzca gösterilen hassasiyetin bazı han Polat, Altan Göie, İlhan Yet ten hepsi benden yaşlı ve daha kimseler tarafından muhtelif şe kin, Dündar Tünay, Mümtaz So güclü kuvvetli oldukları için arkillerde tefsir edildiği ve zihinler ruh, Orhan Aldıkaçtı, Cemal Yıl kalanndan gidip bir şey konuşamazdım. Öğle oldu. Dersler bitti. de muhtelif istifhamlaruı yaratıl mabaşar. Saat 17 de Federasyon temsiici ; Mektebden çıktım. tsküdardaki mak istendiği müşahede edilmiştir. telgrafhaneye Bütün bunlan nazan itibara alan leri Vali Safaeddin Karanakçıy evimize dönerken Federasyonumuz, şu noktalan ef yı ziyaret ederek kendisine Zon uğradım ve «Ikdam» gazetcsine şu kârı umumiy3 nezdinde açıklamak guldaktaki ikametleri sırasında telgrafı çektim: lüzumunu hisseder: gösterilen alâkadan dolayı teşek«Bugün Tanin gazetesinin önünde karşı gazeteler aleyhine yapıla1 İnkıUblarımızın bugünkü kür etmişlerdir. medenî dünyadaki yerimizi hazırSaat 19 da İstanbul ve İzmirden cak mitinge iştiraki Talebei Hukuk kma bakımmdan en büyük teminat gelen delegeler Güneysu vapurile' Cemiyeti mevzuu müzakere etmeolduğu kanaatindeyiz. Memleket İstanbula ve Ankaradan gelen de|miştir.» gencliğinin bu me%'zudaki hassasi legeler de trenle Ankaraya hareket Kâtibi umumî yeti hiç bir münakaşaya yer ver etmişlerdir. Burhaneddin Ertesi gün bunu okuyanlar. mi Feridun Fikri tabut işile alâkam yok diyor Ankara 29 (Yurd Ajansı) Feridun F. Düşünsel tabut mevzuun:a aşağıdaki mektubu göndermiştir: Meclis ambarında uznn müddet muhafaza edilip, gayet kı>Tnetli bir :ahtadan yapılnuş olan bir tabutu bozdurarak bundan evime raf yaptırdığım gayrivariddir, ya!andır. Sırf beni lekelemek için yapılmış bir iftiradır. Böyle bir tabut aldığım ve bunun bozulup bir yerde kullanıldığı dahi takrir verilinceye kadar kulağıma gelmemiştir. Hakikat namına neşrini rica ederim. Binşöl milletvekil: Ferimın F. Düşünsel Kızıl Çin MacArthur'ün uzlaşma teklifini reddetti <CUMHURİYET» in Tefrikası: 2 7 GECELERi Yazan: CLAUDE FARRERE « Ne zaman? • > « Ne zaman isterseniz. Yaramaz çocuklar için zaman mevzuu bahis olmaz.fl Malais, bütün hareketlerinde gösferdiği kendisine mahsus acelesile, Fierce'in elini sıkıp uzaklaştı. Fierce yoluna devam ederken dalmıştı. Hiç farkmda olmadan, gidece;i yere sırtını çevirmiş bulunuyordu. Saat beşti. Kendisini piyasaya çıkaracak olan faj'ton, Tutuc sokağınm köşesinde beklemekte idi. Halbuki delikanlı, maksr.dsız adımlarla şehrin merkezüıden uzaklaşıyordu. Sıcaktan cayır cayır yanan caddeleri bırakarak. simal mahallelerine doğru sapmıştı. Burada sokaklar daha geniş. daha golgeli idi. Fierce. yürürken. tahta parmaklıklarla çevrılmiî bol ağacü bahçeleriu hzîil serınliğuu duyuyor. bu şehirde, loş bir salonun geniş ve yumuşak divanı üzerinde, biraz tadına bsktığı güzel bir kadının kendisini beklemekte olduğunu hatınna bile getirmiyordu: Zihni bambaşka şeylerle meşguldü! Geçtiği j'erl.erle hiç alâkadar olmadan yürüyordu. Büyük bir evin kapısında, dalgın yolcunun nazarı dikkatini çekmek için kahkaha ile güien genc ve güzel bir kadına dönüp bakmadı bile... Saygon, sanki insana her şeyi çarçabuk unutturmak için yaratilmış bir memleketti. Şehrin ıslak harareti, hisleri bazan pelteleştiriyor, ve toprağının kırmızı yumuşaklığı. bütün gürültüleri uzaklaştırıyordu. Fierce: «Hayat bir budalalıktan ibsret!» diye rp.irıldandı ve karEtrafmı namussuz insanlarm çevirdiğini inkâr etmek kabil değildi. Daha garibi. bu adamlarm pek yorucu bir yeknasaklıkları olduğunu ancak şimdi arilıyordu. Bizzat kendi hayatı da, yüreğini bunaltacak kadar yeknasaktı. Ve avunmak için başvurduğu zevkleı de birbirinden âdi, birbirinden tatsız şeylerdi. Arasıra tekrarladığı bir sözü, şimdi gene söyledi: «Beni eğlendinniyor!...» Beşerî zevklerin pek fukara olan listesini, bir defa daha gözden geçirdi: Lezzetlı sayılan. daha doğrusu lezzetli ssnılan beş tane heyecan... Topu topu beş tane!.. Bunlann en iyisi dp aşk!.. Hepsi o kadar... Üst tarafı ecîebiyattan, yani lâf ve eüzaftan ibaret! Uydurup dv ru^oruz: Ne idıliklfl Gsn? karmakarışık oir düsüncsyIt, a*kı o derece sevdiği ıçın Me makanşık, kapkaranü seyler düd vil'den, ve bahtiyarlığı bir takım formüllere sığdırmaya çsbalıyacak derecede budala olduğu için Torraldan nefret etti. Mühendis: «Âzami zevk imkânı..s filân diyordu. «Halbuki zevk diyt bir şey yoktu ki... Bütün bunlar bizim evhamımız değil miydi? Öyl* clmasa bile, hakikat bizim için bu hususta da henüz tamamile mechu! sayılmaz mıydı?» Gittikçe alçalan güneş yüzüne vur maya başladığı için kaskını düzeltip etrafma bakmdı. Bir levhada: «Moisler sokağıi) yazılıydı. Moisler, Hindiçinin en eski bir milleti.. Fierce, yolun iki yanında ihtiyar ağaçlar gördü. Burada evler birbülerinden uzak taydılar, ve şirindıler... En yakının daki, Aanam tarzı mimarisile yapılmıştı: Alçak ve geniş.. Ceph» tuğladan. Dsm sivri. Asmalar büyük bir verandayı kafes gibi örtmüs. Kspımn önünde de bir fayton duruyor. İhtiyar bir kadına yahud da biı genc kıza aid bulundukları usluluklarmdan âdpta belü olan hayvanların önünde küçük bir uşak vardı. Sck?k. araba. açık kapıdan görüncn b?hcç, ve ev, ciddî ve eüzeldiier. Sükıin VE ?gdelikten bırbirine t'p=tıp UTmuşlardı. Fıerce. kenâi kendine: <t Ijte burada insan gibi yaji Bastarafi I inci sahifede vatandaşların dinî alâkalannı ve Büyük Doğu mecmuasının 30 necib duvsularını istismara çahşamart 1951 tarihli ve 54 sayıh nüsha rak yobazlık ve irtica silâhlaruıı sında yayınlanan yazılar mündere milletin birliği ve tesanüdü üzerine catı iîibarile içtimai bir zümrenin çevirmek, &narşi ve nifsk yaratmak diğer bir zümre üzerindeki tahak tarzında olacaktır. kümünü tesise ve vatandpşları suç 2 Yüz eili yıldanberi devam ikaına tahrik edici oldujfundan ve eden Türk ıslahat ve inkılâb hareirticai mahiyette bulunduğundan, ketlerine ve bilhassa Cumhuriyet n.ecmuanm sahibi ve suç unsuru devrinin bizi (muasır medeniyet yezıların muharriri Necib Fazıl Kı feviyesine çıkarmak) yolundaki esakürek ile mecrr.uarun Yazı işleri mek ve hamlelerine tevcih edilen Müdürü Metin Oren hakkmda Sav tahrik'erin ve hakaretlerin ancak eıhkça kanunî takibata geçilmiştir. muayyen mFksadlaruı elde edilmeBu araöa suça mevzu olan yazıları si için bir vasıta diye kullanılabimuhtevi bu nüsha Eminönü Sulh leceğine ve bu hallerden millî birliğe muhtac olan memleketünizin Ceza yarşıçlığma tevdi edilerek dcŞiI, ancak haricî düşmanlann isZEDt ve müsadere kararı alınmıştır. tifade edebileceklerine inanıyoruz. Keyfiyet Emniyet Müdürlüğüne 3 Irtica, ruh ve zihniyetini ortevdi edilmiş ve Emniyet memurtabğa hâkim kılmak yolundaki halan gece mecmuayı toplamışlardır. reketlerin br?ta Anayasa olmak üzere kanunlarımızın havi olduğu mücyyideler karşısmda asla müsamaha görmemesi lâzım geldiğine kaniiz. Hürriyetlerin gene hümyetlerle muhat ve mahdud clduğunu kabul ediyoruz. Bu itibarla vicdan ve fikir hürriyetine karşı dinî taassubu ancak bir menfaat silâhı olarak kul lananların bu gibi gayret ve hareketlerle, Türk milletinin varlık ve inkişafını tehdid etmelerine meydan ve fırsat verihnemesi lüzumuna inanıyoruz. 4 Her türlü politika cereyanlaruıın dışında kalan ve siyasi bir parti hüviyeti taşımadiğı için iktidar arzu ve endişelerinden uzak nır. Bizim sarhoşluklarımızdan ve olan ve memlekette hak, hürriyet, mânasız ihtiraslarımızdan uzaklaşı fazilet ve terakki esaslarının kökleşmesi gayesini güden Hür Fikirlarak!» diye düşündü. leri Yayma cemiyeti irtica zihniyet Parmaklığm önünde durmuştu. Evden iki kadın çıktı. Fierce bir ve kıpırdanışının bir taraftan aşın den. göğsünün içinde silâh patla sağ, bir taraftan da mukaddesatıması kadar kuru bir şey, tıpkı sert m:za olan hâkimiyetimizi bizden bir yayın kapanmasını andırır biı çalmaya ve millî birliğimizi baltasey hissetti: Madmazel Sylva, te lamaya çalışan aşın sol muhitlerin işine yarayacağına ve bekamızı teh reddüdle yürüyen beyaz saçh biı likeye düşüreceğine kaniiz. kadını elinden tutmuş. kendisine 5 Tarihimizin son iki asırhk ıçru geliyorduîKacm âma idi: Şüp i de\resi bu sisli ve kara kuvvetin hesiz annesi olacaktı! | her fırsatta hazırladığı saldırışlarla Biçare, kördü ama. hâlâ güzeldi. doludur. Bu itibarla cemiyetimiz, Solgun yüzünü hafif bir tebes bütün ileri ve hayatî hamlelerimisüm aydmlatıyordu. zin mürteciler tarafından çelmelen Madmazel Sy'.va'nın elinde iki diğini ve her yeni irtica hareketinin şemsiye ve güneş battıktan sohra bizi medeniyet yolundan geri bıkullanılacpk ince bir de manto raktığını vatandaşlara hatırlatmak vardı. zaruretini duymaktadır. Annesi arabaya bindi. Genc ki7 6 Tarihimiz, memleketi gerionun otunnasına ihtimamla yardım letme teşebbüslerinin neticede daettikten sonra döndü, ve dört adım ima yere serildiğine, inkılâblann ötesinde duran zabiti gördü: her zaman ve her devirde mutlaka « A, Mösyö Fierce!» yoluna devam ettiğine şahiddir. Bu ses, samimî bir sevincle Ancak, her irtica hareketinin bu hamleleri uzun müddet için za'fa dopdoluydu. Elini uzatmıştı. Annesine derhal uğrattığma ve bazan muvakkat surette durdurduğuna işaret etmek takdim etti: « Anne, Mösyö d'Orvilliers'nin isteriz. 7 Türk inkılâbma ve vicdan yaveri... Annem sizi âdeta tanıyor efendim. Geminizden kendisine u hürriyetine kötü maksadlarla tevzun uzun bahsettim: Geminizden ve cih edilen baskı, hakaret ve hareketlerin derhal durdurulmalarını bilhassa sizrlen. o millî birlik, memleketin inkişaf ve Fierce hürmetle eğildi. Madmaz«l Syha. arabaya bmmeyj selâmeti adına heyecan ve sabırsızlıkla bekliyonız. adeta unutmuş gıbiydi. Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti İrtica ve Hür Fikirleri Yayma Cemiyelinin beyannamesi Vergi dairelerinin işleri çok arttı Büyiüc Doğıı toplattırıldı Baştarafı 1 inci sahifede kadar müstahdemden 9200 ü vergi daircsine gitmiştir. 27 mart akşamına kadar tahakkuk eden vergi yekunu 23.400,000 lira, tahsilât ise 10.300,000 liradır. Esnafın yeni usul vergiden şikâyeti üç grupa ayrılmaktadır: Ayru işi yapanlardan birinin diğerine nazaran fazla vergi ödemesi, bazı esnafın geçen seneden fazla mükellefiyete tâbi tutulması, bir takım müstahdemlerin patronlardan fazla vergi vermeleri. Bu hususat şöyle izah edilmektedir: Esnafın vergisinden matrah iş ye rinin kirası olduğundan kira nisbeti tahav\'ül ettikçe vergi miktannm artması veya eksilmesi de tabiidiı. Bazı esnafın geçen seneden f azla vergi vermelerine gelince: Gelir vergisi, vergüeri indirmek gibi bir iddia peşinde değildir. Yeni vergiBizi dışan çıkardılar. Gıyabımıznin bütün gayesi sosyal adaleti temin etmektir. Esnaf bahsinde ise da müzakereler oldu. Nihayet heyet bu hareketin bir «cür'et» oldukira durumu esastır. ğuna karar verdi İş de kapandı Bir takım müstahdemlerin pat gitti... sanmıştım. Bu hâdiselerden ronlardan fazla vergi vermeleri biraz sonra meşhur 31 Mart vakası verginin aksaklığından ileri gelme oldu. Tarihçilerden bir kısmı "bunun mektedir. Müstahdemleri 3 sınıfa bilhassa tertiblendiğini söylerler. ayırmak ve gündeliklerini ona gö Çünkü Sultan Hamldin bu haıere vergiye matrah olacak şekilde ketle bir alâkası tesbit edilememiştayin etmek üzere her meslek için tir. Hattâ maiyetindeki askerler, beş kişilik birer komisyon teşkil sarayı müdafaa için müsaade isteedilmiştir. Komisyonlann ikişer mişlerken iki kardeş arasında siazası memur, diğer üçü yeminli lâhh çatışmaya izin vermemiştir, müstahdemdir. Müstahdemlerin yev diye bilenler söylerler. Ne ise, 31 Mart t an sonra Hareket Ordusu, miyelerini bunlar tayin edip sınıfİdarei örfiye.. Divanıharbler... landırdığından vergi daireleri ko2 haziranda bizi de Divanıharb misyonlann verdiği vesikalar üzeheyeti tahkikiyesine çağırıp bütün rine vergi tarhetmişlerdir. bu hareketlerimin.ve o arada meşBunlar haricinde emekli dul ve hur Babıâli mitinginin hesabını sor yetimlerin aldıkları eksik ayhk dular^ südü temiz adamlarmış. Ölmeselesi hakkmda Maliye Vekâleti müşlerse Allah rahmet etsin, sağ Malmüdürlüklerine birer tamim iseler, Allah razı olsun. Bizim adegöndererek ellerine az para geçen mi mesuliyetimize karar verdiler; ierin adedini sormuştur. Vekâletin fakat sonradan öğrendim ki beni verilecek malumat üzerine ne gibi I haber verenler, iki arkadaşım imistedbir alacağı malum değildir. Demokrasi mevcud olan veya Bu ay zarfında verilen beyanna öyle sanıîan memleketlerde talebemelerin tetkikine mayıs ayından nin siyasî hareketlere katıldığı göitibaren başlanacaktır. rülür. Elverir ki hâdiseler vahim Dün vergi dairelerinde iş hacmi ve telâfisi gayrikabil olrr.asın. Anhayli artmış olmasına rağmen, mü cak şimdi durmuş. dinlenmiş bir racaatler zamamnda karşılanmış eski talebe sıfatile ben bu hareketve işler bitirihniştir. Şündiye kadar lerde bir fayda görmem. senede 2000 lira vergi veren bir B. FELEK müessesenin 120,000 lira yatırdığı müşahede edilmişti. Yaz saatinin tatbik edilip kaç yüz kişi iştirak ettiği için pek sönük olmuş. Ben. mektebe geldiğim zaman ilk rastladığım cemiyetimizin reisi ve benimle hemfikir olan Kıbnsll Celâl Sofi merhum oldu. Vlan, dedi görünme gözlerine seni dövecekler.. Ben bunu işitince hemen tüydüm. O gün işin hızı geçti.. fakat daha ertesi gün idare heyetimizdeki İttihadcı talebe bir takrir vererek benim tecziyemi istediler. Cemiyet müzakerelerinin gizli olduğu nizamnamede yazılı iken böyle bir telgraf çekmekliğim, buna aykırı, binaenaleyh tecziyesi lâzım gelen bir hareket olarak iddia etmekte idiler. Yirmi kişilik olan idare heyetimiz toplandı. Benim müdafaamı dinlediler. Müdafaam basit oldu: idare heyeti müzakerelerinin gizli tutulması lâzımdır. Ben telgrafımda mitingin müzakere edilmemiş olduğunu yazdun. Müzakere edilmcmiş şeyin ifşasında mahzur yoktur, dedim. Cihan Palas oteli müdürü Türklüğe hakaretten mahkemeye verildi Ankara 29 (TJIA.) Bir müddettenberi dolar ve döviz kaçakçılığından yargılanmakta olan Cihan Palas oteli müdürü Yorgo hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından Türklüğe hakaret davası açılmıştır. Sanık Yorgo'mın yargılanması sırasında şahidler tsrafından her zamsn Türklüğe hakaret ettiğine dair şahadette bulunulmuştur. edilmiyeceği belli değil Ankara 29 (TH.A.) 1 nisandan itibaren tatbik edilecek olan yaz sastinin tatbik edilip edilmiyeceği üzerinde incelemeler yapıldığı söylenmektedir. Yaz saati tetbikatı bütün dünyada terkedilmiştir. MEVLİD TE\TİK CENANİ ERCAN'ın ü:ümünün yıldönümüne tssadüf eden 1/4/951 pazar günü öğle namazını müteakıb Çegelköy Kerimehaum Camiindf> Mevlld Şerif oktınacağmdar. dost ve akrabalarınm gelmelen rlca olunur. Kadtre Cenani Ercaa Bulgaristan eşrafmdan eş:m ölü iArkası var) İdare Heyeti
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle