Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 Ekbn 1951 OOMİ kadın nedlrT Bunu n« Leooardo da Vinci'nin verdiğl henderf Olçülerle ölçebiliriz, ne de arpnla, endazeyle. Leonardo güzelllfte kalıb olrhak üzere bir talrnn daireler, üçköjeler çizmiştir. Pariaü bir terzi d* güzel kadının belini 55 santim, göfüs çevreaini de 90 lantiın olarak tesbit ediyor. Böyle jey olur muT Bir bina plâtu gibi, bir ilâc reçetesi gibi güzellik ölçüsünün ancak hayalde kıymeti vardır. Bir çizgisi eksik olunca plân iyi netice vermez; bir grmm fazla veya eksik olunca bir Uie teairini kaybeder. Fakai bir santim eksik, bir gram fazla diye bir kadını nasıl güzel veya çirkin sayablliriz? Kilo TB metre olsa olsa köpek sergilerinde i#e yanyablllr. YAZAN: Güzel kadın, arsına, okkaya dayanmaz, bilâkis bunlara meydan okur. Onda 8ylt sihirli, ölçüye gelmez, elle tutulmaz bir |ey vardır ki bunu maddî ölçülere değil, ancak manevl v« ruhl Blçüler seze(Pitigrilli) bilir. Tıpkı bir aiir gibi. Bir silr yalnıı vezni, kafiyesi yerinde ol Doğrusunu söylemek lâzım gelirse duğu için mi güzeldir? si'rin gü Helene hiç de Cassandre'le boy zelliğinde veznin ve kafiyenin pa ölçüşecek, hele onu unutturacak yı vardır, fakat her jey onlarla güzellikte bir kadın degildi. Bunu olup Htmez. Bir mâna Ifade etmesi, 'kendisi de itiraf etmiş ve jaire ilham ıttiğl aşkın daha ziyade abir his vermesi lâzımdır. Tarihte nice harikulâde güzel ralanndaki ruh anlafmasından ileri lerin hiç de onlar kadar güzel sa geldiğinl söylemişti. Vaktile bir İran hükumdan, dev vılnuyanlar tarafmdan matedildlğinl görüyoruz. Meselâ Ttıilleries let islerile o kadar mesgulmüş. ki sarayında Castillon Kontesi ile, gu evleneceği kızı aramak için vakit lelliği dillere destan İmparatoriçe bulamazmış. Bu i$i vezirlerine Eugenie bir vakitler gözleri ka vermi». Hükümdarlanndan aldık•naşünp akıllan durdunıyordu. lan emir üzerine memleketin en ^akat sonradan bir Mettemlch güıel luzını bulmak üxer» dört bir aramışlar, Prenses Paule geldi, ikisini de göl yana dağılan vezirler ;ede bıraktı. Güzelliğine o da gu taramıslar. ?eldl, fakat ilk bakışta kimse onu Güzel kız çok. Fakat en güzelini Kontesle İmparstoriçeden güzel bulmak lâzım. Kimi eırma saçlı, bulmazdı. Lâkin sonunda ikisini mine gözlü, alev dudaklı, inci dij^ölgede bıraktı. 11; fakat »«rvi boylu degil. Kimi Onda ne vardı kl 8tek!'er de gecanin efsunlu güzelliğini andıran voktu; bunu mu rr?rak ediyorsu bir esmerlikte, gözler karanlıkta Güzel kadın o» göz kırpan atesböceklertnden bir nümune, ağız bir sarab kadehi kadar insanı baştan çıkartıcı. Fakat endamda bir meltem inceliğı yok. Kimi servi boylu, kimi bir lâle gibi mevzun. Fakat onlann da yüzünde hiç bir şaire ilham verecek bir şiir mayası görülmüyor. Vezirler dönüp dolajıyorlar, bir yerde buluşuyorlar. bulduklarını, gördüklerini birbirlerlne anlatıyorlar. Nihayet topu birden, gene köşe, bucak, güzel aramaya çıkıyorlar. Yeni gördüklerini eski gördüklerile karşılaftınyorîar ve en sonunda aradıklannı buluyorlar. İranın en güzel kızını bulmuşlardır. ötekilerde gördükleri bütün güzelliklerle bulamadıklan bütün güzellikler hep bu kızda toplanmış. Bir tek eksiği yok. Kimsenin €güzel değil* demesine imkân tasavvur edilemez. Sevincle, çat kapı, kızın babasına gidiyorlar. Hal ve keyfiyet böyle böyle, diye anlatıyorlar. Adamın, kızım sultan olacak, diye sevinmesi lâzım, değil mi? Belki de içinden seviniyor. Fakat kendini daha doğ rusu, kızını ağır satmak istiyor olacak ki, «Ben kızımı saraya göndermem» diyor. ıHükümdar istiyorsa adam yollayıp resmen istetsin.» Her halde iaitmemlssinlzdir; ihtimal Ripley bile isitmemi»; işitseydi eiater JTIIITI, ister iuanma» arasmda yazardı: Dünyada öyle bir vagon vardır ki, herhangi bir sebebden havaya fırlıyacak olsa, kedi gibi dört ayağı üzerine dü«er; devrilmesine imkân yoktur; hattâ, tuya düşecek olsa, denizaltı gibi yüzer ve içine damla su girmez. Bu vagon söylemeye lüzum |rak Amorikadadır ve Cumhur başkanma mahsustur. tVS. No. 1» (Amerikan Birleşik Devletleri, sayi 1) lamini ta^ıyan bu vagon baştan asağı zırhla kaphdır. Öyle ki her türlü kazaya karjı olduğu gibi, bomba infîlâkma veya hafif top mermisine mukavimdir. Vagonu kaphyan zırhın kahnhğı malum değil; fakat vagonun ağırlığı 130 tondur ki, bu, nrhın kaîınlığı hakkında bir fikir verir sanınz. Çünkü bu ağırlık, dünyanın en lüks yatakh vagonlannın ağırlığmın iki mislidir. Pencerelerdeki camlar husus! bir terkibe göre imâl edümişür ve seklz santim kalınlığındadır. Vagonun dış kapılan sade bOtün diğer kısımlar gibi zııhiı olmakla kalmıyor, aynca husuıl bir tertibata göre imll edilmijtir. Gemllerde ve denizaltılarda suyun girmesine mânl olacak sekllde yapünuf olan bölmeler gibi, bu kapılar da bir takım manivelâlarla açıhp kapanır. Bu tertibat iayeslnde, vagon denize veya göle düşecek olsa, içine bir damla su sızmadan, saatlerce kalabllir. Bu müddet zarftnda imdad kuvvetlerl yetlşlr ve vagonun içlndekiler sag, salim kurtuîur. *** Truman'ın denizaltı vagonu CUMHURtYET nuz? Söyliyeyim: Onda bir ruh Dünyada olup bıtenlert Çocıklu ailelere tenzilâtlı otomobil satışı Amerikanın tndiana hUkumeti dahilinde Mount Vernon'da bir otomobil flrması cocuklu ailelere tenzilitlı araba ıati|i muameleaine ba$lamiftır. Bu firketin taklb «ttiil usale gör» e çevre dahilinde otomobil alaoak her muateriye eocuğunun •ayıama gör» muayyen flattan azami 800 dolara kadar tenzilat yapılmaktadır. Yeni ve yttcsek flyatlı ototnobüler için bu raıiyet büyük bir fark yaratmamakta !•• de küçflk ve • »> ki arabalar epeyoe bir flyat dufüklügüna sebebiyet •ermektedlr. Hat tâ geçenlerde 1938 modeli eski btr kapalı arabaya talip olan on çoTüzelliği, gözlerinden hşkıran mı cuklu bir köylü onu bedavaya ali maya muvaffak olmuftur. Çünkfl nevî bir ışık vardı. «Göniil kimi severse güzel o ' otomobilln «sas fiyatı 300 dolar idi B«raber taçmabüecek kadar dur,» derler. Fakat bir gönül de bütün ömür boyunca bir tek kişiye ktiçük bir televizjon makinesi «güzel» demiyor. Onun da ölçüleri Bir Alman radyo fabrikası birdeğişiyor. Meşhur Fransız sairi likte tasınabUecek kadar küçük ?onsard tam on sene, ilk sevgilisi bir teieviıyon makinesi yapmaya Cassandre'm güzelliğini terennüm muvaffak olmustur. Aynı ramanstmis, durmuş, sonra aynı atesll da pllle i|lemcai de kabil olan bu c'irküleri ikinci sevgilisi Sugeres'li makinenin bir göz tatbik edilebiHe'.ene için yakmamıa mıdır? lecek kadar olan deliğinden tele tVS. No. l ı tkinel Dünya HarDİnin başoıd* Amerikan Demirjrollan Federasyonu tarafından yapılmıa v» hükumete hediye edilmiştir. Amerikalılar bu cdenizalfa vagonu» Ue iftlhar etmektedlrler, çünkü dünyada bir eşi yoktur ve vizyon merkezi tarafmdan verilen insaaı cson derece büyük bir ltlve içine akseden posta pulu kadar na, bilgi ve teknik üstünıük» Ue resim mükemmel bir surette görül kabll olmuftur. mektedir. Ama, o reamin teferruaDiğer taraftaa, tUiJ. No. 1» nln trnı («çebilmek için de herhald* kuvvetli bir göze sahib olmak fe bir huıudyetl daha vardır: Arnerikaa hflkumetinln malı olan tek rek. vagondur. Zira, malumdur kL, AAv var, nva y»k! ve Av mevsimi baslıyor. Bu ifin 1 raerfkada bütün demlryollan çinde olmıyanlar, znevsimin geldi trenler husus! airketlerin malıdır. ğinl ancak kırlarda Mbahlan duGSrflnüfte bu vagonun diğer yayukn tüfek aeslerinden anlarlar. taklı vagonlardan pek farkı yokFakat bu t«n« düny» avcılarının tur. Yalnu, arka •ahanlığı diğerbOruk bir derdlerl rar: Yapılan lerindea çok daha genlstir. Bu da inoelemeler, kuş nesllnin yavas lCumhur Başkaruna teçim lefery*ra« tükendiğinl ve avcdarın es berligi esnasında oradan halka nuklsl kadar bol av bulamadıklarını tuk vermesi için yapılmıstır.' gösteriyor. Tanınmiş avcılar: <Bu Vagonun içi rahat bir yolculuk böyle giderse çok geçmaden tüfek için icab eden bütün unsurlan ha«lde dolasacağu ve bir ç»y vuramadan dönecefiz» diyorlar. Mesele avın kânndan rryade zevkir.de olduğu için, bu is« bir çare bulunması düsünüiüycr. Meselâ, nesli azalan diğer bazı hayvanlann avı yasaktır vey» tahdld edllmlştir. Kus avoılan simdl lleride avdan eli bof dâmnektcauearvm daha hesaph yapümaaını tavsiye ediyorlar. Ne denir? Akar fular durur. Vezirler vmnyorlar saraya. hükümdara işi nasü açacaklannı düşünüyorlar. Nihayet içlerinden en cesaretlisi, hükümdarın yanına yailaşarak, vaziyeti arzediyor: cMemleketin en güzel kızını bulduk, Efendimiz.» Hükümdar, vezirin yüzüne baka kalıyor ve: «Peki, buldunuzsa buldunuz, ne olacak? Bundan bana ne?» diye soruyor. Memleketin en güzel kızını aratmak için etrafa adam saldığını bile çoktan unutmustur! Çünkü, tcvdiği bir kız vardır... Bafkanı vagan r«rU«c malâmmt a n r t n e fatr rııı tanfındmn yapılea bu rcsünd* Truman deDiı altında gfitierilmcktedlr. Amarlkan Cumhur vidir, fakat hiç de iüka dereceslnd» lüslü değüdir. Vagonda dört yatak kompartımanı vardır. Bunlardan biri Başkana, diğerleri Bas kanm âoatlan veya misafirlerine mahsustur. Başkana ald yatak kompartımanın diğerlerinden bir farkı vardır. Yatağın yalnız bir yanına değil, iki yanına tutunacak lyerler konulmustur. Bunu Roosevelt, kimsenin yardımı ohnaksızın kalkabllmek için yaptırnuştır. Vagonda yatak kompartımanlarm dan baska bir oturma, bir yemek salonu vardır. Bunlann her ikisinde on iki klsi rahat rahat oturabilir. Hademe ve uşaklara mahsus odaiar, mutiak vesair kısımlar vagonu tamamlamaktadır. cUA No. 1» sıcak ve soğuk hava tertibatile mücehhezdir. Hava freni teçhizatmda da öyle bir aistem takib edilmiştir ki, vagon su içine düstüğü zaman, dısar.yla olan bütün alâka, otomatik bir surette kesilmeğe, ve en ufak deilge vanncaya kadar bütün menfezler sıkı nkıya kapanmaktadır. Amerikan Cumhur Baskanı M yahate çıktığı zaman bu vagon, hurusl bir katara bağlanır. Katar da cU.S. No. 1» den baska, teyahatin ehemmlyetine veya uzunluğuna, kısahğına göre, yedl, sekiı vagon daha vardır. Bu trende lokomotiften sonra bir yük vagonu gelir ki orada Başkanın otomobili bulunur. Bu otomobil da zııhiı Tt husuat tertibatlıdır. İkinci olarak telsk Teıair muhabere vantalarmm bulunduğu vagon gelir. Ondan aoara maiyet «rkânına mahsus lokanta vafonu, yataklı vagonlar bağlanrr. Onu sekrejterlerin vagonu, muhafaza memurlannm vagonu takib eder. En nlhayettt de Baskanın nrhlı vagonu gelir. Truman'ın belkl bir «uDtasde hedef teskll etmesi en az muhtemel bir devlet reisi olduju dülünülebUir. Fakat Başkanın böyle emniyetli bir vagonda seyahat etmeai lüzumunu da unutmamak 11zımdır. Zira, Truman'a en asağı haftada bir kere kendisine karşı bir cuikasd tertib edildığini bildiren mektub gelmektedlr. [ ŞB garib dinya? j Chicago belediyesl kanunlan gereğince, plâjda herkes yanında telefon bulundurmak mecburiyetindedir! *** Attleboro (Amerika) da bir adam rüyasında kendini ba§ aşağı suya düşmüş, boğuluyor görmüs. Uyandığı vakit bir de bakmış ki avluda paçalanndan bir ağaca asılmıs. Bunun arkadaşları tarafmdan yapılmi} bir şaka olduğu sonradan anlaşümı$tır. *** Toledo'da bir adam deli diye yakalanmış, akıl hastanesine sevke| dümiştir. Fakat übbî muayenede 1 kendisinin deli olmadığı, hezeyan! lannın kulafına kaçan bir böcek: ten ilerl geldiği maydana çıkmıştır. *** Alfredo Pariani adında 77 yajında bir İtalyan, bundan elli sena evvel kırdığı rekoru yenilemeya karar vermiş ve 4500 metre irtiîauıda bir dağa tekrar tırmanmıştır. *** Manhattan'da «Bekârlar cemiyeti» nin başkanı evlenmeye karar vermiş, bu hususta restrd muarneleye başladığı gün cemiyet azası gendisini ıdöneklik» le itham ederek başkanlıktan çıkarmıştar. *** Sokağa çıkarken oğluna, sakın' şunu yapma, bunu yapma diye oa ••< yedi kalem tenbihte bulunan Ame5 rikalı bir anne, eve geldiği zaman çocuğu, piyanonun üzerine oturmuş, tahta parçalan yakıp çay kaynatırken bulmuştur. 6U2EL HATrAM, NEDEN BU6ÜN 5URATINIİ ASIK... YOKSA CANINIZI M» ACITTifA?.. MAYİK HAYIR..6E NİMKİ TAMAMEN MA NEVİ 6ÎR 51 ZI...EUERlNİZİ YA»KINPAN gtNİMKİLERE f KA5A..5ERT.. PÜRÜZLÜ... APETA ZIMPAPA GİSİ ! HALBUKİ.. ERKEK OLMANIZA KA&ME İİ EUERİNİ2 NE KAPAR VUMU İNCE Dianay btlarİM b*riber kö| kttttun korntunda treBİoe N alırk« Walt Disney'in 300 milyon doları var î | : 7i BİR ME5LEK MAMAPİM 5İZE PE CIİ.T GÜZELLİĞİNİ H ESASI LANILAN SASUNA BAĞLIPIR / BF:N LAVABO^DA P ü R O KULLANIRIM.ÇİINKİ FURO TUVALET BUNU , CİLT İÇİN HU 5051 BİR FORMULLF İMAL ED(LK>i'jTİR. BOL PURO KOPÛ&Ü İ Zİ TEMİ21ER VE BES LER...KIRIŞIKLARI YOK EPER 7ENİNİ2c K^OİF POKTORU P06RUSU YAMAN AOAM..TAVSİYE ETTİ6I PURO 6ÜZEU.İK KIElELLERİME O KADAft IYİ INANANMYORUM. 0U NE 2ARİfÇIÇEK.T/PM CİCİ EUERİNE RNZİYOR ŞAC ... MİS6İBİ Oç yüz milyoü dolar... Dile kolay. Fakat Wal< Disney'in sinema sanatana getlrdlği yenillği yazacak olan aanat tarihlerl ona bundan daha büyük bir mevki vereçeklerdir. Mlckey'in babası ve Pamuk Prenses'ten tuhaflıklar dlyanndakl Allce'e kadar türlü masal kahramanlanrun yaratıcısı olan Dtfgney, cMasalı sanat yapan »dam» diye meshurdur. Walt Disney'in kendisi de ideta bir masal diyannda yafar. Onun •anatkârbğını da bu jekildt bir hayat sürmesine verenler var. Meselft, bu ülm ressamının kendine mahsus, küçük çapta bir treni olduğunu bilir mlydlnlz? Hanl 90cuklar oyuncak trenierle omarlar; iste onun gibi bir şey; yalzus, biraz daha büyüğü. WaH DUney*m HoDywood civarında Los Felix'te güzel bir köskfl •• bu köşkün genif bir korusu vardır. Sanatkâr, koruya bir metre genlfligindt btr demiryolu döjetjini|Ür. Bu demirjrolu düzlüklerden Upeler* çikır, dönemeçleri do lanır ve hatta tünellerden geçer. Walt Disney, focuklarile beraber bu trenin üzerine oturur ve, ataşçillk vazifesini kendisi alarak, yola koyulur. Walt Disney'in komsnnda döçettiği demiryoUan ve tünel fjP% Urunluğu otuz be» metreyi bu flrlerine ikram ettiği en güıel eğ ğu eumarteai, pazar tatillerinde ve onun trenile Söyie bir gezinti ınti , S^T lan bu katar, Walt Disney'in miıa lencedir. Hollywood'luların bir ço ressaztua evine misaftrllğe giderler yaparlar... SUDORONO PERTEV'dir.