Katalog

• Eyttl 195» ı CÜMHÜRİTET HAVACILIK Harb yülarında Almanlar bahk kılçıklarmdan da istiıade etmenin yolunu bulmuşlar, başka turlü hiç bir işe yaramıyan bu tsüprüntü» maddesinden yumurta akı yapmıjlardı. Bu sun'î yumurta akı renksiz, ! kokusuz bir şeydi; fakat tabiî yu 1 murtanın akınm yerıni mükemmelen tutuyordu. Pastalarda, çorek | lerde hakıld yurrurta akı yerine' »un'isi kullanüıyor, boylece büyük bir tasarruf temin olunuyordu. Harbden sonra, daha bır çok şey ' de olduğu gibi, bunda da taHî yo , İR dönüldu. Fakat tas;.rrufun her zaman ırın fcvdalı ve lâzım o'.dağunu düşünen Norveçhler Ahnan usulü yumurta akını yeniden tatbik j mevkıine koydular. Son zamanlar j da Norveçte kurulan bır fabrika | ora denizlermde pek bol olan bir cins balığın kılçığmdan, protein esası üzeıine, sun'î yumurta akı imaline başlamıştıı. On kilo kılçıkj tan çıkarılan bır kilo sun'î yumurta akında yuzde 8090 nisbeB. 36 havada tinde protein bulunmaktadır. Uzunluğu ıki kilometreye yakla rinde oldujîu gıbi, bir noktadan, mil tipteki B 36 bombardıman uça(ttıırld Digcsften) elektrik vasıtasıle idare ediliyor. ğınm imaline geçen sene başlarışan muazzam hangara gırdığimız Kuşdili B 36 nın radarla mücehhez oldu mıstır. Gerek altı motörlü, gerekse zaman kendimizi devler ülkesıne n.rdiıçe, jn.um<ı sokaklarmda Bomanın bir hususiyeti olan femsiyeli araba kuDanıyor elbette lüzum fikisi tepkili) sekiz motörlü B 36 Bize sadece hoş bır şarkı gibi geduşmuş Gulliver gıbi hissetmekte ğunu söylemeye bu haklıydık. Çünkü burada bir tek yoktur. Gerek radar sayesinde, ge lann bugün Amerikan hava kuv len kuş cıvıltılan hakıkatte tayyareyi kurmak için 68 bin parça rek çok yüksekten uçabilmesi do vetlerınde hatın sayılır bir yekun kanadlı mahluklann dıiidir ve bubir araya getirilıyor ve bunlardan layısile, tayyarenin kendisini düş teşkil ettiği muhakkaktır. Cars>\vell nunla aralannda anlaşırlar. Bu dil ortaya çıkan bombardıman uçağı man avcılarına karşı kolaylıkla mü dekı fabrika gecelı, gunduzlü çalış kuşlarm cinsine gore degışir. Kidafaa edebileceği hesablanmakta tığına göre, bu yekun her gun bıraz mi, kendi cınsincîen oinnlaıla, cıhakıkaten bir devi andınyordu. vıldaşarak anlaşır, kinıı de meramıDünyanın en büyük bombardı dır. Tehlıke yalnız uçar bombalar daha artmaktadır. Amenkan askeri gucünün mühim nı haykınşıarla, çığlıklarla ifade man tayyaresi olan bu B. 36 tipi u dan gelebilir. Fakat düşmanm telçak bugün Amerikanın gözbebeği sizle idare ettiği bu bombaiara kar bir cüz'ü olan bu muazzam tayyare eder. dir ve Amerikan emniyeti bunun 91 da B 36 yanında ufak bir avcı hakkındaki malumatın resmî maFakat, aynı cmsten olan kuşlauzerine dayanmaktadır. Atom bom tayyaresi taşıyacaktır. Kanadlannı kamlar tarafından açıklanması her rın, bulundukları yerlere gore dilbası, hikâyedeki çaylağın ciğeri kap bükerek B 36 nın kamına sığmacak halde bir sırrın yanhşlıkla faş edıl lerinin de^iştığini tahmin eder mıy ması gıbi, başka ellere geçse bile, ve bu suretle seyahat edecek olan mesi şekhnde tefsir edilemsz. Bu dıniz? Lud\\ig Koch adında bir Alonu kullanmak reçetesini Amerika bu tepki motörlü avcı uçağı, düş nunla Amerikanın, bir sırn ifşa et man âlimi bunu kcşfeden ilk ilım kendi elinde bulundurmağa büyük manın uçar bombalan görünür gö mek ihtiyatsızlığından zıyade, kuv adamıdır. Dr. Koch, şimdiye kabir ehemmiyet vermektedir ki bu rünmez veya radarla haber alınır vetıni göstererek mütecavizlere goz dar binlerce kuşun «konu^masınm güttüğune plâğa almış, ajnıı cins kuşların da B. 36 tipi bombardıman uçağı alınrcaz derhal yerinden fırlayacak dağı vermek gayesini Roma 4 Eylul (Güzellik Kraliradaki meydanda Başkonsolosumuı hükmetmek lâzım gehr. dır. Atom bombasını atacak olan bu ve onlan havada imha edecektir. Saffet Ürfi Betin, «efaret erkânı, mulıtelif memleketlerde zaptetti çesine refakat eden arkadaşımıı Yukanda bahsettiğimiz müteicâtayyaredir. (Oggi'den) eşleri ve gazeteciler Türkiye Güği dillerini birbirile mukayese et Metin Toker yazıyor) Eğer dünzellik Kralıçesine pek candan bit miştir. Bu kuş dili mütehassısının yada «şeytan tüyü» diye bir şey Havacıhk ilminin v» onunla 11karşılama merasimi hazırlamıslarvardığı netıceye gpre, meselâ Al mevcuılsa, bu mutlaka bizıra Kragili diğer fen şubelerinin en »on dı. Buketler verıldi, resimler çek» manyadaki serçelerle Ameriknn hçeded'r. Koca tayyareyi fethede | terakkisini temsil eden, aynca atirildi ve meydanın bir odasında serçeleri arasmda tamamıle dil bılmesi için yarım saat kâfi geldi. tom harbinin getirdiği bütün yeniyarım saat istirahat edıldi. Güler farkı değilse bile, bariz bir lehçe Eıvelâ jürinin, sonra halkın Kraliklerı gözönünde tutarak hazırlalıçesi olan Güler, biz daha Türk sade, samimî tavırlan, tam yaşına Hitler'in yatı saülığa çıkarıldıktan nan bu 68 bin muhtelif parçanın Mürekkebli dolma kalemler gıbi farkı vardır. toprakianm terketmeden uçağın da lâjnk çekingenliğıle etrafmı biı yalnız bir araya getirilip kurulması az sonra müşteri buldu, iyi bir para ışliyen ojeli dolma kalemler imâl .. (Domenica'dan) kralicesiydi. başlıbaşına bir meseledir. Fakat, ile satıldı: Bugun Mısır Kralı Fa • edıİmektedir. Uçlarmda kalem ucu anda büyüleyiverdi. Kraliçemiz oOtomobil diinyası Yeşilköyden aynldığımız sırada, Carswell'deki tayyare fabrikasında ruğun Avrupa seyahatine çıkarken yerine küçuk bir fırça vardır Borada da heıkesin gönlünü kazandı. Son bır sene zarfında Amerikar )ir şeylerin farkuıda dcğilbu iş o kadar büyük bir sürat ve Iskenderiyeden bindiği muhteşem I , istenijdiği miktarda ve muntaGazetecılerın suaüerıne cevablar ya intizamla yapılmaktadır ki burada yat budur. Kral Faruk, Hitler'in I zam akmaktadır. Fırçamn kuruması otoiıohil sru.avii 7 mılyon nraba di. Penceıe kenarmda oturuyor, verdi, onlarla, bu sefer de yaşınimal etmiçtir ki bu, otomobil ima e t r a f l n l sevredıvordu. Önünde anmesamin de dev çapında oldugunu eski yatma yeni bir şekil vermiş,, veya sertleşmesi varid dan umulmıyacak bir ağırbaşlılıkla değildir. lâtında geçen yıla njzaran yuzde 13 n c s ı > y a n ı r ı d a ben vardık. Bu onun k?hul etmek lâzım gelir. konuştu. Anlıyorum ki Gülerle biz, innini de cDenızlerin medan ifti 1 Kalem, baş tarafma ba«mak sure nısbetinde bır artış olduğunu gös c ; a a r m e s ı n i n de sadece ilk seyaT Avrupaya, butun elçılerin en ıyiB. 36 nın ilk örneği yapılıp tec han» kojmuştur. ' tile çabuk ve ko ayca doldurulur. termektedir. hatlerı degıl, aynı zamanda ilk defa Eİnı, bütün temsilcilerin en mÜrübeleri müsbet netice verdikten Fakat Goerin.'in hususî treni, | Radyolu doktor kemmelıni gondenyoruz. Bu sanıtavyareye binışleri. Fakat ıki6onra Amerikan hava kuvvetleri Hitler'in yatı kadar talihli cıkmadı, Fransada da bu serenm ilk beş rım hepimizm talıhı . bunlardan derhal 170 tane imali için hâlâ müşteri bulamadı. Dünyanın Bir kaza vukuımda en %akın dok [ a > " n d a 1 3 4 W n otomobil yap.lmştır sinde de ne bir korku, ne bır heFakat 19 yaşındaki gene kız, 19 Eipariş vermişti. tlk partide 60 tay en lüks trenlerinden biri olan bu ! Ingıltere üçuncü olark gelmekte vecan Zaten dedım ya Guler, heyetışmesını yare yapılmıs, sonra ikinci partinin katann her vagonunda telefon, mer torun derhal imdada yaşındaki bu çocuk Romaya uçmak ve orada halen 1 mılyon 250 bin kışi hn y zl â bo i l Şeylerin frrkında da dcğil. â imaline geçilmiştir ki bugune katemin maksadıle, NewYork'ta bu yen7otĞm*obil"almak TçınkaVdedıîmuazzam teşyi meras.mmin uzere yeniden tayyaremize yerlemer banyo dairesi, son derece kıytesıri altmdaydı. dar bunun da muhim bir kıanonın şınce daha fazla dayanamadı. Elektün doktorlara 170 gram ağırhğın j m ; ş o lup sıra bckleme'.t.uır. Bun '""'~ : 1 * J J "Her zamankı cjibi '" . , ~ ",, I ',""" "•"•*' T * " ~l~", ," ' ~i"!j biraz yorcun, durt;undu. Buzları bitirilmiş olduğu hesab edllmekto tnetli hahllr vardır. Senelerdenberi | d a trikler sönüp de, kenardaki loj y satılığa «ıkanldıSı halde müşteri j ^ ^ c e b radyoları tevzı edıl ların ıçınoe on bmlerce kışı>e dort oturan dir v a n ] m l z d a k i £ l r a d a lâmbalann ışığı ortalığa hâkim obu lüks lunca, bır hıçkınk sesi kulaklanma Amerikan hava kuvvetlerinin he bulamıyan istasyonunda tren şimdi ' miştir. Bu radyolar, doktorlan ça senedonbcri bcnuz sıra relmem.ştır aslen Lubnanlı, teb'an Amerıkah Offenbach beklemek . ı..» i j A ' Avusturyada da yeni otomobil şıpşırin bır kıdtn oldu O da, yageldi. Gülerin o masum bakışlı göz sabına göre, üçüncü dünya harbinverıcı bır Çağırma istasyotedir. (Settitno Glomo'dan) ; mğıran halindedır. ıstasyonla daımı te almak için 300 bin kişi ya^ılrruştır. nındaki alıpablan da Gulere haya s lerınden şimdi yaşlar akıyor, Krade Amenkanın havadaki muvaffaMemlckettekı otomobil irr.alâtının Evlenecek çiftlerin saadet lıçemız ağlıyordu. Bunun, onun nuna bir kaza ihbar edilir edilmez isühsal dereresine bpkıKcak olurs3 lan oldular. Kadın: kıyet ve emniyeti bu 170 bombardışanslartnı ölçen âlet « bunn bakın, nasıl da kızarıhakkı olduğunu bilıyordum. maı tayyaresme bağlıdır. istasyon, bütün doktorlara kaza bu 300 bin köiden her birinin otoyor. K.zaı?b:!°n bir krahçe' Buİlk defadır ki baba ocağuıdan, o Pariste ruhiyatçı M. L. Jauzun'un B. 36 yı size iyice tanıtabılmek mahallini bıldiriyor, en yakında mobil sahıbı olabilmesı için 13 sene cunkü dunada boylelcııne rastlaçok sevdiği kardeşlermden, hem için evvelâ cesametinden başlıya açtığı bir izdivaç enstitüsünde, evgeçecekür. j ınak artık ne zor'» d:ye adeta hayde hangi şartlar altında, hem da lım: 162 kadem (49 metre 38 san lenmek istiyen çiftlerin karşılıkb bulunan tabib de, kazazedenin imDiğer taıaftan, Ameıikıda yapı kırıvordu. nasıl ağır bir vazife omuzlarına tim) boyunda olan bu tayyarenin sevgileri ,huy ve karakterlerinin dadına koşuyor. Bu esnada dokGuler Arımaıı, Ronıada bir polisten yol sorarken Kızm adı «kızarabilen kralice» yüklü olarak ayrılıyordu Ah Işın, bir kanadının ucundan öbür kana birbirine uygunluk derecesi, hu tor, ister evinde, ister yolda, tram l&n bır istat»=;ti^e göre, orada otomobiller en fazla siyaha boyanmsk j kaldı ve az zamanda hostesınden yeşıl gozlerıle mır^ettar, elmden ni hedıye etti. Belki de dünyada hig ablan en çok senın için ağladı, en dmın ucuna kadar genişliği 230 !âsa mesud bir izdivaç için gerekli vayda veya sinemada olsun, istas tadır. Yalnız bu sene, bilhassa plâj , yolcusuna kadar herkes gelıp Gu geldıği kadar teşekkur ediyordu bir hediye bu kadar makbule geç çok seni göreceği geldi! Sen de ksc'em (70 metre 10 santim) tutu bütün ruhl şartlar, çua etest» ine dayanan husust âletlerle tesbit e I yonun imdad işareti mutlaka rad şehirlerınde iki renkli otomobiller leri tebrık ettı, muvaffakıvetler di Ona ıkramlarda bulundular, o da memiştir. onu düşünüyor musun bari? Nereyor Atinaya kadar Güler iyi idi. O ye giderse gıtsin, ne yaparsa yapledi Guler. o çok tatlı bakan yem Amerikalı kadma imzalı bir resmiJ yo hamiline ulaşıyor. moda olmuştur. Atom bombası uçağının 6 motörü dilebilmektedir. sın o sizleri bir an hatırmdan çı« vardır ve her biri 3500 beygir kuvkarmıyor. Eğer kabil olsaydı Güvetindedir. B. 36 bu motörleri sayeYazan: Cahide Tarhan KÜÇÜK H1KÂYE ler, on binlerce kızm her akşam Bmde 10 bin metreye kadar yükserüyalannda gördüğü bu seyahatia lebilir. Vasatî gürati Baatte 565 klZaman ikindiyi geçmiş, akşanm yüzünde bir hüzün gölgesı yan yolundan, sevincden etekleri lometredir. 4500 kilo ağırlığında ma yaklaşmıştır. Güneş ilerıde var. Cemal Efendi içini çekiyor' zil çalarak dönerdi. bomba yükile 18.500 kflometre yol kırmın kırmızı batmal:ta; etrafa ve âdeta Zeynebin ağzından koVe nihayet ışte Roma! Türk sefagidebilir. Azamt yük kabiliyeti hafif, buğulu bir serinlık, hanı nuşuyor: reti mumessılı, Milletlerarası Avru38.000 kilo bomba veya 450 kişidir. içinden sıcak bir üfleyış geçıyor tşte geldik gidiyoruz, şen pa Güzellik Müsabakası BeynelmıBu yükle de bir uçuşta 6000 kiloseveılifini unutamamış. Oyle ya den hangi kııvvet alabilir. Onu muş hissini veren o acayib serinTüccardan. şaribülleylüven lerden biri onun için: olasm Haleb şehrı. lel Komıtesi, gazetemızin Roma metre yol katedebilir. B. 38 nın bu kızın başında esen kavak yeli deseneler bile >npratamaz. Işte Oslik çökmüştür. Bu, çardaklı kah nehar dıye şöhret bulan Cemal Ne kadın, demışti, sesıle, enmuhabıri, Gülerı meydanda çıçekOsman babanm dudağında içlı ğıl, kara sevda imış. hususiyeti ona bundan evvelki reman baba seviyordu. Kadeh kırvenin tam yükünü aldığı zaman Efendi Osman babanın kulağma damıle, giyinişde, güzelliğile bulerle karşıladılar. Gümrukte babır tebessüm var. Zeynebin o ası! kor bombardıman uçağı olan B. 29 * * * madan, yol kesmeden tâ gönüldır. Dükkânını kapayan, daire fısıldadı: ram buram İstanbul kokuyor. ve temiz iç âlemine nüfuz etmc • vullanmızı açmadılar bile, pasauzennde büyük bir üstünlük kazan Osman baba duşük geniş osinden çıkan buraya koşar. Hattâ den, tâ içinden seviyordu. Her şeye tepeden bakan kayma Eh.. erenler, artık Topalın port muamelelerimizi iki dakikada dırmaktadır. Çünkü M. 29 lar bir muzlan, daima gülümsiyen gözlemütekaidler bütün bir gün evde bahçesi bize mekândır. Ha, ne kam bıîe: Sahneye en yakın masa onun nin verdıği sarhoşlukla bir hoş yapıverdiler. Her memur Gülere Denılebılir ki herkes için hayatın uçuşta ancak bunun yansx kadar ri, tatlı nüktelerıle hiç bir geceyi tembel tembel vakit öldürürken, dersin? du. Her gece samimî dostlarıle Ne temiz bir yüzü var. bu hayranlıkla bakıyor, sonra crTuren güç anlarından biri ayrılıştır. gıdebilirdi. kaçırmıyor. Onun için Zeynebe gelir oturur, ağır ağır, sındıre hep bu saati beklerler. Çatmakaş Balısi geçen Topal Rafet işini güzellıkle, bu sesle bu kadın. nekiye güzeline bir cemile» diye, aBazan şdyle bir tanıdığımızdan B. 36 ya aid diğer rakamlar da müezzin sesinin bütün güzelliğini bilir bir adamdı Onun için «canı reden düşmüş bu trupun içine! tutulmuş diyorlar. Kimi gülüp sindire içmeğe başlardı. Bütün fazamî suhuleti gdsteriyordu. bile ayrılmak ne güçtür. Zeyneb geçiyor, kimi ın=;andır, gönüldür sıl ve dığer solistlerin okudukları teşhir edercesine, kademe kademe istedi mi tekeden süt çıkanr diyordu. üzerinde dikkatle hattâ hayretleHazırlanan otomobile bındik va bugün lâciverd elbısesi içinde alt ve üst perdelerde gezinerek alimallah» derlerdi. Bir arsanın durulacak mahiyettedir. enun için bir fon müzikti. Fakat O şarkı söylerken Osman baba bu dıyor. Bazısı da: otelimize geldik. Hepimiz yorgundaha ince ve süzgün. Gözleri ikindi ezanını okurken bu emek etrafını çevirmiş, içine kışlık mest, Cemal Efendi mest birbir Bu yaştan sonra?.. Vay vay Tavyarede muhtelif aletlerin buz Zeyneb okurken ausar, gafi kulak duk. Güler bitkindi. Annesıle b«nemli, mahmur.. Bu halinde blle li grupu işinin başına koşan bir kahvesinin masalarını, sandalye lerine bakıyorlar: vav! diye parmak ısınyor. tutmaması için mevcud olan terkesilırdi. Coştukça fısıltı gibi bir raber odasına çekildi. Şimdi samemur edası ve ciddiyetile evle lerini taşıtmış, derme çatma sahbır başka güzellik var. Osman baba hakikaten Zeynebe sesletibatta kullanılan hararetle 600 oda Bizi şâdetti, âbad etti diyorat sabahın sekızı Onlar hâlâ uyurinden fırlar. lık bır oteli ısıtmak kabildir. Hava neye benzer bir şeyler yapmış v» lardı, varolsun, nurolsun, pirol âşık mıydı? Bunu kimse anlaya Varol, sağol, derdi. Tren geldi. Sanatkârlar vedalayorlar. Biraz sonra gazeteciler gemadı. Realistten, plâtoniğe kadar Kogntma tertibaü ile de günde 12 Sevgi, şefkat ve insamn hısse I şıyorlar. Zeyneb en sonra Osman Bu saatte kahvecinin çırağı, bir (Aile Bahçesi) meydana ge sun! lecekler. Gene çiçekler, gene fopşkın bütün kademelerinde pala biı ton buz yapılabilir. dip de isim veremediğı daha bir babanm elini öpüyor. Her güzel e çardağın altını sulamış, temizle tirmişti. Vilâyete gelen saz grupZeynebe vurulan vurulana, âtograflar, gene sualler, sualler, B 24 tipi bombardıman tayyarelanndan birini de angaje etıniş şık olan olana. Ama onun kimse sallamış bu rind adam hakikatte çok güzel duyuşlar, bakışlannd» âşık Osman baba ile tek sevginın miştir. Yağmurdan sonra etrafa sualler... Ondan sonra Romayı geher güzelliğe âşıktır. Onun aşkı beliğ bir ifade kesbederdi. Zeysinin motörünü değiştirmek için 8 yayılan o güzel toprak kokusu ti. Bu akşaro bahçe açılacaktı peşinde koşan Zeyneb çok iy ye baktığı yok. Kasabanın en denın manasını kimse anlayamadı zecek ve Türk sefarethanesıni zıTrup kasabaya adeta bir neşe, bir dikoducu kadınlan bile: saat kâfi iken B. 36 nın bir motöneb belki farkında bile değıld! anlaşmış iki insan. Osman baba şimdi, meraklı kahvecinin saksıO kadar içten, o kadar kendi yaret edeceğiz. Size Gülerin, güzel rünün deşiştirilmesi için 8 kişinin larda, gaz tenekelerinde, konser canhlık getirmişti. Uçan delikan Yoo diyorlardı, şa^kın mar kendine severdi ki .. O her şeyi, ama, Osman babayı dibi yok biı nabzmda Zeynebin nabzının atıresimlerini göndereceğımi ümıd üç gün durmadan çalışması lâzım ve kutulannda yetiştirdiği boy lılann gözleri pınl pınl, yaşb kıcı ama doğrusunu söylemek lâuçurum fibi çekiyordu. şını, kalbınde kalbinın vuruşunul herkesi kendi eömerd sevgisinin ediyorum. Oğleden sonra Riminıys çapkınların dudaklannda (hele zım gelirse ehlı ırz taze. gelmektedir. boy, dal dal salgm salkım açmış Günlerden bir gün çok coştusayıyor. Kızm gozünde yaş, ihti | adesesınde bambaşka bir kaliba hareket var! Ötski guzeller oraaaBoyu elli metreye yaklaşan bu çiçeklerin karmakanşık rayihası bir görelim anlanz) diyen gör» yarın elinin üstünde ıslaklık var Kasabada dolaşan bir rivayete dokerek seviyordu. Bu sevgide bi ğu bır gün, ihtiyar adam kendi lar. Çarşamba akşamı, butun müş, geçirmiş bir tebessüm, kamuazzarr tayyarede bulunanlar ana meydan okumaktadır. kendine h'tab eder gıbi: Osman baba elindeki bu ıslakhğı «cMıss» lerm katılacakları büyuk dınlarda ise bir tecessüs ve peşin göre, Ze\Tieb eski paşalardan bi raz da eserini miısamaha ıle, ıçi rasında irtibaü temin için muhtelif Düşünüyorum da. demişti Zeynebin göz yaşını mukaddes Burada, çay fıkırtıları, kahve rinin kızı ımiş. Debdebe rl | ât titriye tirriye seven bır sanatkâr bir küçümseme. bir suvarede Parıs terzileri en s^n tesisat ve teçhizat vardır. Bütün şimdiye kadar niçın yaşamışım? bir şeymiş gibi huşu ile dudaklaı höpürtüleri, nargile tokurtulan içinde büyümüş. Bir dediğı ıki edası vardı. modelleani teşhir edecekler. Bu, mürertebat birbirine telsiz telefonıa * * * arasında, sigara dumanlan savNe r.ciile bir ömür geçırmışim nna götürüyor. Zeyneb bu göz edilmez, yorulduğu yere han yamuhteşem bir şey olacak sanı;. obağlıdır. Evet, Osman babanın bu sevdanıla savTuîa konuşulur, görüşümeğerse... Ya bundan sonra niçin yaşının manasını anhyamıyor Topalın bahçesi an kovanı gibi parlarmış. Günün birinde pönül rum. Müsabakayı eylulün 11 ıne * * * lür. Fikirler mübadele edilir, ak işliyor. Sazdaki dört hanendeden bu ya ,bir gence tutulmuş. Zaten sını kimse anlıyamadı. Bunu onnasıl yaşayacağım? Gönül, gönül Zaten şu dünyada anlayabildiği •' almışlar. Motörler tayyarenin arkasındadır. celeri, ona karşı olan bütün hür işte aradığım, fakat ne kadar gçç, miz, sırnna erebildiğımiz ne varı tüaliteden tasavvufa, ziraatten ti birine bütün kasaba hayran. O, delikanlı da aylardır yanar tutuBakmız, gene lâfa daldım. HalKpnadlarm orta kısmı geniştir. Gecarete kadar nice nice iltmler in güzellik hususunda müşkülpesend şurmuş. Görüşülmüş, anlaşılmış, metlerine rağmen süflî bir çap ne kadar geç . .. ki? buki gıdip, majestelen uyandırmam rek kanadîarm, ucu başa doğru bir | celenir, münakaşa edilir. Zannedıyordu ki, Zeyneb gıtOsman babayı bile mestedecek nihayet nişanlannışlar. Her şey kmlık zannettiler. Mis gıbi sabun Insan denen yaratık ne kada/ lâzım. Masaadenızle... ııc koşe şeklinde oluşu, gerek motikten sonra hiç bir şeyin tadı, kompleks bir mevzudur. Şu bir Gene çardaklı kahvede sohbet kadar guzeldi. Sıra ona gelince hazırlanmış. Kızm cihazı dillere kokan kanaviçe işli patıska örtulü Metin TOKER tıTİerin arkada bulunuşu tayyaresedirlerde komşu teyzeler gıcırlı koyulaşıp, fikirler fora edilmişti bahçede bir kımıldanma oluyor, destan, akıllara zararmış. O gelinlezzeti kalmıyacaktı. Ne boş, ne anda iki ayn iklımde kopan ruh n:n hızını kesmemek bakımından Cehennemden sıcak! kısılıyordu. lik elbisesınin ıhtişamım bütün sakızlannı çatlata çatlata: Fakat her zamanki daldan dala sesler biraz daha budalaca bir kuruntu. O gittikten fırtınasmı ızah edecek hangi keı m"hım bir rol oynamaktadır. atlayıp, genişleyen, parcalanan Zeyneb bu onun adı idi mikro istanbul aylarca soyliye söyliye Kızı yerinde şarkıcı kızla.. Sıcaklardan şikâyet ettiğımiz şu sonra da suda «u, ekmekte buğ lime var? Aşk mı, şefkat mi, anB 36 nın daha mütekâmil bir mevzular yerine bugün konuşu fona ağır ağır yaklaşırken alkış bitirememiş. Ama gelın görün ki diye başlayan ne dedıkodular etgünlerde beterın beterini hatırladay, şekerde tad bulacak. Acısı laşılmış olmak zevkı mi? çekü vardır ki bunda, mevcud dört lan tek şey kasabaya gelecek saz tufanı eflâki tutuyordu. Onu ilk oğlan haramzadenin biriymış. Ni meğe kalkışmadı'ar. Bereket vermak herhalde iyi olur. ne kadar çok ve ezici olursa hın mclöre ilâveten, kanadiann ucuna Tren gittıkçe \ızaklaşıyor. Ce gördüğü gece Osman baba, Cemal kâha iki üç gün kala kıza bir mek sin bılmem hangısmin kocası: heyeti idi. Dünyanın en sıcak şehri Avuso kadar artacak, daha çok. daha bir'r tane de tfpkili motör konul' tralyadaî:ı Cooktown şehrıdır. İntub bırakarak kaçmış. Mektubda Sız ne anlarsmız böyle şeyfazla sevecekti. Böyle kalbler mal Efendi, Osman babaya: Kasabanın pos bıyıklı, gümrab Efendiye donmüş: mustur. Bu suretle, mevcud 21 bin «seni mesrd edemiyeceğimi an Haydi dönelim, diyor. Bız* gılızce «A.hçı sehri» manasına geden? Adamm ne yaptağını gördüyaşatan heyecandır. Gerçi bu kaşh mütehakkim tavırh kayma Şu gencliğe, şu letafete bak be^ gir kuvveti 41 bine çıkıyor. ladığım için içim sızlaya sızlaya len bu ısım hakikaten yerini bulnüz Kızm şerefıne kadeh mi sevda virajlan onlan finale baş hayali cihan değecek geceler yakamı: erenler, demışti, hâzâ peri. B 36 da pervaneler üç kanadlıdır ve kendimi ebedî bir hüsrana muştur. dıyebıliriz; çünkü orası kaldırdı, şişe mi kırdı, evine mi dondürücü bir süratle ulaştını şattılar. Yolları açık olsun. Eh, diyordu, fena olmıyacak, Zeyneb hakikaten bir âfetti. mahkum ederek gidiyorum» dive bunlar, isten.'.' ı istikamete dö> yazm ocak gıbi, fınn gibi yanar, gitti, yolunu mu kesti? Söylesene ama gene de dümdüz, manasız. Osman baba söylenenleri duybıraz kulağımızm pası gider. Bu İnce güzelliğile tezad teşkil eden nebılecek şekildedir. Pervane kayormuş. Küstah kerata! . ne yaptı? Ayıb, ayıb ınsan soyleuzun ve rahat bir yola tercib. edi muyor, ilerıye gittikçe kaybolar' insanlar adeta pişer. ne bu, yahu kuş uçmaz, kervaD alto sesinde içe işliyen bir şey nadlarının bu hususiyeti sayesinde, diğinden utrnır. Osman baba kım Cooktovm'lular arasında bir sör Zeyneb bu mektubu alınca delir. trene bakıyor. Gözünde sonsu:! geçmez. Bu dağın başında çekti vardı. İyi usul biliyordu, zengin, yere inışte sürati frenlemek ıcabıl Günler ne kadar çabuk geçeı bir sevgı, çetm bir ıstırab ve ya..ı vardır: ğımizi bir biz bıliriz, bir de Mev renkli sesi bestelere kendinden liye dönmüş. Sevdası şöyle böyle bir ayağı çukurda bir piri fâni. oluvor. «Içımizden biri cehenneme B'.tse Insan sıkılır böyle lâf etmeğe lâ. de farkmda olmayız. Bir de ba var. Zamana mı, Zeynebe mi hi bir şeyler katıyor, şarkılara hoş, sevdalardan değilmiş. Kız meğer * * * muhakkak soğuk alır,« derier bihakkın âşıkmış. Bana artık mal Demiş de ortalık yatışmış. kanz aylar, yıllar geçnıış. Kasatab ettiği anlaşılmıyor. İstediğinin Her zamanki köşesmde düşük kekremsi bir tad veriyordu. B 36 20 Mm. lık 16 topla müBu şehir halkının sıcağa ne kadar Hey gidi hey. Gönül işlerinl sebada güz yağmurlan başlamışt! ne olduğunu bilmeden, insanlıl bıyıklarını okşayarak ağır tesbiGüzelliğinden emin, vakur bir mülk, ev bark gerekmez demiş cehhezdır Baş ve kuyruktaki 4 top nelerin cüce olçüsüne vurmağa Trup artık gidıyor. Günler sahi ğm her sevdiği fâni arkasından| tahammülü olduklarıru isbat için hini çeken âşık bakışlı, rind eda hali vardı. Giydiği renk renk tu Atsız şehzadeler gibi almış başını müstesna, diğerleri birer kule ükalkan şu kuru mantığm saçrrtah Osman baba âdeti veçhıle lâfa valetler ona başka bir güzellik, yürümüş ve o gündenberi bu den çabuk geçti. İşte Zeyneb de tekrarladığı nakaratı mınldanı, Jasper Earnshaw adında Cooktownzermdedır ve bu suretle, icabmda lu bır doktor kendisini bir fırına lığma bakm. Gönlün harcma kabir beyıtle karıştı: o romar.tik, marazî sevgisinin peyor Yunan heykellerinin muhteşem trupun peşinde Anadolu>*u dolahepsini aynı noktaya çevırmek ka ' şinde dıyar diyar sürükleneiı Mevlâ gorelım neyler. şekil güzelliğini veriyordu. İstan şıyormuş. Istanbula bir dahı hiç rışmış. bu ask ihtıyacmı, bu sevMihrimahım gitnıe gel, ' kapatm^ş ve santigrad 129 derece biı olmaktadır. Nevlorsp güzel eyler. bul hasretile vanıp tutuşan genc uğramamış. Bir türlü o vefasız mek hakkmı ınsan oğlunun e'inZeynob de sidiyor Osman babaKıblegâhım girme gel. I hararette 9 dakıka 7 sanıye kalmak Bu toplan idare için bes kisi kâfi suretıle rekor kırmıştır. geııyor. Çünkü toplar, harb gemile I (Oggi'den) Atom bombası atacak yeni ve müthiş uçak Balık kılcığı Romadan ilk mektub Avrupa Güzellik Müsabakası ayın on birine alındı, Italyanlar Güler Arımandan ha^anlîkla bahsediyorlar Goering'in treni müşteri arıyor Kadınlar için bir yenilik: Ojeli dolma kalem GİTME, GEL! • J J« l.i. J,L lI * , , 1 rr .ı