15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURH'ET bpanyol Komünist Partisi Moskova temsilcisinin ifşaatı KOMINTERNI i Ç VÜ Z Ü Yazan CASTFO DELGADO (ao) Moskova bomba yağmuru altında O müfid olmak arzusu ile İspaııyol mimarlsinin tarihi adlı bir eser yazm:jt:r. Eser. Akademideki meslekdaşları arasında kuvvetli bir ilgi uyandırmış. Kendisini çok öviip bu eseri yayınlamayı vâdetmişler. Sonra da harbitı pahahya inalolacak kitabları yayınlamağa müsaade etraediğini söylemişler. Aradan bir müddet geçtikten sonra eserine aid parçalar Sanchez Aı>cas'ın değil, fakat Akademideki meslekdaşlarının imzalan tahtında muhtelif mimarî dergilerinde yayınlanmıştır. O hava bombardımanlanna karşı bir proje de yapmış olup bunun için de ilgili makamm şefinin takdirlerine mazhar olmuştur. Bunun üzerine Sanchez'in sevincine pâyan yoktu. O ilk sosyalist memleketin korunmasma yardım etmiş olmakla faydalı bir şey yapnuş olduğuna inanıyordu. Bir kaç hafta sonra sığınağın inşasma başlanıldı. Fakat proje sahibi olarak meydana çıkan bizim zaval'ı Sanchez Arcas değil, kendini takcir ve tebrik etmiş olan şube şefi idi. Kadın şiltesine dönüyor, yorganırıa bürüiıüyor, ve tostoparlak oluyor. Biz yüksek sesîe konu=mağa devam eciiyoruz. Herkes bize bakıyor. Öyle görülüyor ki yüksek sesle konuşmamız ve belki de bu vakın veya uzak sağır gürültülü seslerimiz ve gülüşmelerimizle ke;mek âdetimiz herkesi öfkelendiriyor. China elinde Pravda eazetesi geldi, ve dedi ki: «Yoldaşlar, biraz susunuz. Şimdi size Pravda'nın başmakalesi ile bir kaç mühim havadisi okuyacağız.» İçeridekiler şüteleri ve yorgonlan üstünde doğruldular, eîlerinden geldiği mertebe tevekkülle dinler bir tavır aldılar. Biz Ispanyollara gelince kcnuşmağa devam ediyorduk. Kadm bize hitaben dedi ki: « Ispanyol yoldaşlar, lutfen susar mısınız?» İçimizden biri mukabele etti: Niçin susacak mışız? Pravda'yı okuyacağım.» Ben China'ya baktım, ne vaziyette olduğunu kendi gözümle görmek istiyordum. O sarhoşru, fakat ; aynı zamanda gizli polise mensub Sehir =haberleri Terbiye Birliği kongresi bugün oğleden sonra açıhyor Demokrasi ve ademi merkeziyet Yazan O r i Prof. ••••••»«• ı 1 I H U K U K D E V L E T İ &*!fm 1417 M NALINA n C l 1 MIHINA Bir ucuz ev inşa sistemi 5 stanbulda ucuz evler inşası II mevzuu üzerindeki yazılarımız U üzerine, ucuz mesken yapmak üzere, bir yeni malzerae imali ve bunlarla yapı inşa usnlü icad ettiğini sbyleyen bir zat bana geldi. Ve buldağn usul hakkında şifahî malumat verdiği gibi. bazı broşürler ve vesikalar da bıraktı. İşçi kullanmadan kadınlann vc çocuklarm bile çok ucuza yapabilecekleri bir yapı malzemesi ve sistemi keşfettiğini söyleyen zata, ba usulü neden tatbik yoluna girmediğini sordum. Sistemi için Amerikadan bile patent almak için müracaatlerde bulunduğunu, fakat sermayesi olmadığı cevabını verdi. Broşürleri ve Başbakanlığa verdigi raporlarla bazı vosiklann suretlerini bırakıp gitti. Bu evrakı şöyle bir gözden geçirlrken aralaruıda Prof. Dr. Bonatz'ın verdiği bir rapor sureti gözume ilişti. Bu raporda aynen şöyle deniiiyordu: tJI. Ziya Altaym sistemlerini teşkil eden yapı malzemeleri spesiyaliteleri tetkikime tevdi edilmiştir. Bunlar 152025 santimetre genişliklerindeki dört tarafından birbirine geçme, birbirlerini tamamlayıcı vertikal delikli bloklar halindeki bu montaj yapı malzemeleri sistemi ;le inşaat, çok pratik yapı sistemine irca edilmiştir. Statik mukavemet bakımından gayrikabili itiraz bir mükemmeliyette olan bu çok sıhhî evsafı haiz yapı malzemeleri spesiyaliteleri sıcağı, soğuğu, rutubeti tecrid eden evsaflan haizdirler. Yapı ustaları ihtiyacını mühim ölçüde azaltan bu sistemlerin tavan ve çatılarım teşkil eden aksamı daha evvel fabrikasyon usulü ile hazırlanmış trapez formunda kirişlerle ve bunlar arasına konan delikli bloklarla yapılan bu tavan ve çatı inşa sistemlni çok istifadeli buluyorum. Zira hem vakit, hem ustalık ve hem de tavan betonunun dökümünde kalıb tahtalarını tamamen lüzumsuz kılmakta ve bu yüzden çok mühim tasarruflar sağlamaktadır. Bu montaj yapı malzemeleri ve inşa sistemleri, bilhassa seri halinde yapılacak inşaatlarda ve bilhassa maliyet bakımmdan temin edilecek büyük tasarruflarla muvazi olarak büyük vakit kazancı kendisini göstereceğinden bu sistemlerle seri halinde binalar inşası hararetle tavsiyeye şayandır.» Profesör, Dr. Mühendis Paul Bonatz'ın imzasım taşıyan bu rapoıu okuduktan sonra, sermaye bulamadığı için icad ettiği yapı tnalremesini ve inşa usuhmüntohjka geçemiyen bu zatın buluşlannı gerek hükumetin, gerekse belediyenin teknik bir tetkik ve müajenedcn geçirmeleri, ucuz mesken inşaatı bakımından faydalı olacağı mülâhazasına vardım. Eğer bu tetkikler müsbet netice verirse, ucuz ev inşasında neden bu malzemeden ve usulden faydEİanmamalı? Eelki bu satırları okuyan ve elindeki sermayeyi yatınp işletecek iş bulamıyan zenginler de, bu mııcide müracaat ederler. Her halde Belediye İmar ve Fen Miidürlüklerile Vilâyet Bayındırlık Müdürlüğünün bu sistemi tetkik etmeleri yerinde olur. Çünkü tetkikler müsbet netice verirse, yalnız İstanbulda değü, sık sık vuku bulan yançınlar ve depremlerle su baskmlarında harab olan kasabalanmızda da sii'ptle ucuz evler insasi mümkün olur. Gece oldu. nerede ise alarm işa liği ise pek yakında olduklarını reti verilecek. Dikkatle penceremi bildiriyor. Hakikatin bunların ikisikapıyor, ışığı söndürüyor ve kol nin arasında olduğuna şüphe yoktuğuma gömülüyorum. Kendimi iyi tur. Telefon çaldı. Konuşan Doloreshissetmiyorum. Su dolu çaydanlığı mangala ko ti. « Buroma gelebilir misin?» yoyur, çan fincanını hazırhyor ve Bir kaç dakika sonra onun önün<suyun kaynamasına intizaren Kominternde Ispanyol Komünist Par deyim. tisinin murahhas heyetine mahsus « Castro, bütün maUemeleri bir rapora başlamak üzere masaya toplamak ve onları paket yapmak oturuyorum. Ben bu işime başlar emrini aldık.» başlamaz canavar düdükleri uluma« Vaziyet vahamet mi kesğa başhyor. Hiddetle kalemimi bıbetti?» rakıyor ve gürültüye kulak veri« Hayır, bu sadece bir ihtiyat yorum... Koridorlarda telâşlı adımlar işitiliyor, kapılar gürültü ile tedbiridir.» « İyi.» açılıp kaparuyor, çocuklar ağlıjor Büroma gelince bütün çekmeleri ve kadınlar bağrışıyorlar. boşaltıyorum ve dosyalan paket Kapım açılıyor ve katımızm pa' yapmağa başkyorum. Hamallar dıir sif korunma memuru bağınyor: ımadan çıkıp iniyorlar... Kamyonlar «Castro Yoldaş. sığınağa inmeli.» ! da bin'erce paketleri alıp götürü Hastayım, yoldaş. yorlar? Acaba nereye pötürüyor Zarar yok, irımeli. lar? Bundan haberim yok. Münakaşa faydasızdır. Mahzene Arkası var inen merdivende büyük bir kalabahk toplanmıştır. Onlann inmesini bekliyor, sonra ben de arkaları sıra iniyorum. Sığınakta şilteler, yorganlar görülüyor, bunların üstüne kadınlar ve çocuklar serilmişlerdir. Bir köşede İspanyollarm teşkil ettikleri bir grup yüksek sesle konuşuyor ve gülüyor. Daha uzakta Tağhotti'yi her vakitki ciddî tavn İt Bizi dünyadan ve hayatımızdan ve sükutî halile görüyorum. Ben merrjıun eden aşk. de Ispanyol grupuna katılıyorum. (Şekib Tunç) Dışanda uçaksavar bataryalan •jc Türkiyede iktidarsızlık ve bel nm endahtlan ve şehrin üzerinde İf gevşekliğı (Dr. Kemal Çağlar) uçan avcı uçaklannın çıkardıklan İf Kaplıcalann cinsiyete tesiri gürültü işitiliyor. IspanyolSarın ğru İt Cinsî hayatınızı ıslah edebiUrpunda şu şikâyet yükseliyor: siniz. uHaydi mahzene, haydi mahze •Jt Göğüsler büyültülebiliı mi? ne Anladık ama ne zaman uyuya •jc Husyelerde sancılar cağız? jr Cinsî temas ne zaman tatmin Zaten bu sığınak neye yarar? edici ojur Evin üstüne bir bomba diişerse Sual, cevablar ve on yazı daha işimiz tamamdır. Ben arbk mahzene inmiyeceğim Büfün dünyada güzeller Bombardıman uçaklarmın gürültüsü gitgide yaklaşıycr: Evet, bu düşen bir bombadır... Bir tane daha düştü. İşte bir başkası... Bir kadm bize yaklaşıp soruyor: Kullanırlar. Yoldaşlar, bunlar bomba mı? Evet, bomba. Sanchez Arcas, şikâyet yollu hiç i bir şey yapmadı. O muntazamau du. Yüksek sesle okumağa devam etAkademiye gidiyor, rusçaya çalışıyor, toplanülarda hazır bulunuyor, tim. Kadm bana hitab etti: « Castro Yoldaş! ve orada alınan kararlara uygun o Buyurun? larak hareket ediyor. Günden gü Susacak mısınız.' ne de zayıflıyor. Ve^yemek yemek Hayır. te olan bir kimsenin karşısında Neden, yoldaş. bulunduğu vakit de her defasında Çünkü burada kadınlardan ona sabit bir nazarla bakıyor. Şayed ona biraz yiyecek verilmesi yüzde doksanı Pravda'nın başmaunutulursa o zaman tatlı ve okşa kalesini ya okumuş, yahud da duyyıcı bir sesle «Bırak da biraz ta muşlardır. Bizi rahat bırak, China dayım, bana çok nefis görünüyor.» Yoldaş.» diyor. Herkes şaşkın bir bakışla bana Bir müddet nezdimde kaldıktan bakü. Toğliatti, Chinaya bakıyorsonra ya evine dönüyor veyahud du. O ise gazeteye bakıyordu. Kada Doktor Bonifacio'nun evine gi dın oturdu ve gözlerini kapadı. Budiyor. Orada aynı sahne tekerrür nu vaziyet icabı mı yapmıştı, yoksa sadece sızmış mıydı, bilmiyorum. ediyor.. Dışarıda gürültü uzaklaştı. Sonra Tekrar hastalandım. Günlerdir sükun teessüs etti. Arkasından Mos odamdan çıkamıyorum. Bugün iki mektub aldım. Birı kova radyosunun sözcüsünün sesi anremle kızkardeşimden. 7.000 ki işitildi: «Alarm sona ermiştir.» lometrelik bir yolculuktan sonra Kominterne döndüm. Dolores Taşkende vardıklarını bildiriyorlar. Biimem hasretten mi, yoksa Mos İbarruri'nin, bir 'kinci cephenin kukovsda bulundukları vakit üze rulmasınm harbi kazanmak içm'elrimde bıraktıkları intıbadan mı ne zem bir şart olduğunu söylemenin dir, mektubları, duydukları büyük bir bozgunculuk olduğunu bildirer>:U;eyi aksettiriyor. Öteki mek mesinden başka yeni bir haber yok. tub Esperanza'dan; o bana Volga 0nun dediğine göre böyle bir şey nehri üzerinde yaptığı yolculuk söylemek Sovyetlar Birliğile onun tan bahsediyor, şimdi ikamet e ku\>veüerinden şöphe etmekmiş. Almanlar, Kalininden Kalugaya deceği yeri tasvir ediyor ve kendisine para göndermemekliğimi ya kadar uzanan bir cephe üzezryar. Biraderile birlikte ve Ta rinde Moskovaya karşı taarruzlarırasov^ka okulunun cocuk grupu na devam ediyorlar. Kominternde ile eski Volga Almanları Cumhu kimse bir şeyden bahsetmiyor. riyetinin bir köyünde oturacaklarStalin, Dimitrov ve Manuilski'yi m'.ş Etrafında terkedilmis evler, çağırdı. Bunun üzerine Dimitrov'un baîibsş bırakılmış hayvanlar, ol bürosunda İcra Komitesinin müdukiarı yerlerde bırakılmış mah him bir toplantısı oldu. sullsrden başka bir şey yokmuş... Toğliatti'ye koridorda tesadüf Bu hayvanları kesmeleri yasak, edip dedim ki: bununla beraber her gün bir çok « Baksana, Ercoliü Ne var, ne hayvan, bakımsızlık yüzünden ö yok?» lüyormuş. Çabucak kaldırılmadıkla <t Ne o Castro?.. Zannederim, n takdirde ilk yağacak karla mah sen bir kaç gün sonra Dolores Ue volacak mahsule tiokunmak ya mühim bir işe gideceksin...s sakmış... Şöyle bir mesele karşısm« Olur.» da bulunuyorlarmış, ya nizamlara O bürosuna girdi, ben de kendiaykın hareket etmek, yahud da gı minkine girdim. Sovyet Rusyanın da namma bölgenin ahalisinin bir haritasına baktım. Sovyet resmî likte götüremedikleri buğdayla ik tebliği Almanlann uzakta ohnadıktifa etmek. larını bildiriyor. Alman resmî teb Tam bir demokrasinin şartlanndan biri de ademi merkeziyettir: Ülkenin muhtelif mıntaklarına ve bilhassa bizde köy ve belediye şeklinde gorünen komünlere biMucllimler Birliği Terbiye kon rer müstakil varlık, hükmî şahsigresi bugün saat 15 te Üniversite yet tanıyarak buralarda oturan Hukuk Fakültesinin büyük anfisin haika mahallî ihtiyaç ve arzularını de merasimle açıle.caktır. Toplantı tahakkuk ettiırr.ek için iradolerini ya Ivlillî Eğitim Bakanı Tevfik İleri izhar eciecek ve hukukî durumlar yaratacak organîarım seçmek sade davet edilrr.iş bulunmaktadır. Encürr.en tarafından basılan prog lâhij'eıini tanıyan mahallî adsmi rsma göre, kongreye yalnız Istanbul merkeziyetie teknik bakımdan bir öğre:n.en!eri değil şehrimizde bulu hususiyet arzeden. merkezin hıyeri3n muhtelif vüâyet öğretmenleri rarşik ve biraz da siyasî emir ve tesirleri dışmda kaLması icab eden de rr.porlarile kafjaraklardır. Bubir hizmete de böyle bir müstakil gün raporları dinlenecek olanlar: varlık, hükmî şahsiyet ve irade şiinlerdır' Prof. Ahmed Hulusi Ar ( izhar etmek, hukukî durumlar yadel (Mektebierde coğrafya öğretiraLmak kudreti tanıyan hizmet ami), Nevzad Ayas (Terbiye tarihi | demi merkeziyeti âmme kudrrtiırdz h?.kkında), Nezahat Nureddin nin Dİr tek siyasî heyette ve merEge (Dcmokrasi terbiyesi), Safa kez teşkilâhnda kalmıyarak yaErkün (Üniversite d:şı yük=ck mek yılmasını ve bir kuvvet temerküzü tebler), Rüştü Cltav .(Uncsco ve yerine kuvvet muvazenesi husule hedeferi), Hi!mi Yolaç fTerbiye gelmesini temin eder. reforn'jnun esasları). Burünkü Devletin içinde teşekkül eden toplantıda tc'.:liğlerin münaksşası yapılacaktîr. Kon^re eylulün 6 ncı bu küçük hükmi şahıs'.ar bir taraitan mahallî ihtiyac, arzu ve günü sona erec?ktir. zevklerin daha devamlı ve ıstıkİstanbul scrş^isindcn 28 bin lira rarlı bir surette bizzat alâkahlar tarafından tahakkuk ettirilmcsini kâr edildi ve teknik işlerin de siyaset adamİstanbul Sergi Komltssl, tstsnbul larından veya siyasî tesirlerden ziseıgisinin îıesablarım tasf ycye devam ecierek hüjnçcju hazırlanııştır. Kazır yace bu işin mütohE^sıs ve alâkalanan hildr.çoya gjre. İstanbul sergısin lılan taralından daha rasyonel bir c!en bu çenc 23.000 llra kâr etiilmiçtir. şekilde görülmesini temin edeceği Buna mukabil büyük masraflar ihtiyar gibi siyasi tesir ve nüfuzların, rleederek getirilen Ermeralda re%*üsünden ğisikliklerin günlük hayata, ilim 6000 lira :iy«n edılmiçtir. ve teknik işlerine kadar girerek Hac seferinc yalnız Giresun bu sahalarda da bir istikrarhk huvapuru gidecek sule geimesini, siyasi düşüncelerin Den zyollan İtisresı Hac seferine evvelce iki vapur tahsıs etmişti. i'îzmir» bilgi ve ihtisasa, istikrara ihtiyac ve «Giresun» gibi !ki büyük gemiy! de gösteren işlere tesir etmemesini de dolduracak yo!cu bulunamadı|;ından temin ederler; bu sayede siyasî "İzm.r vapurunun yapacağı seferden nüfuz ve kuvvetle idarî ve teknik sarfınszar ediltr:ıstir. «Giresun» vapuru kudret arasında bir muvazene de bugün Hac seferine çıkacaktır. husule gelmiş olur. Dr. Stddth seriyet de olsa, mahdud bir Kütle veya zümrenin hukuk kaideıeri üstüne çıkaralt tahakkümüne meydan vermemek, hulâsa tam manasile bir hukuk dsvleti kurmak için anayasalaruı meydana koyduğu bir çok sistemler, müesseseler, usuller mevcuddur. Mahallî aJemi merkeziyet veya hizmet ademi mer keziyeti bu maksada doğrudan doğruya hizmet etmez; ademi mer keziyetin bu sahadaki rolü doıavısiledir. Filhakika bir muvazeneden bihsedebilmek için ortada bir takım r ku\ vetlerin bulunması lâzımdır. Demokrasinin kuru bir şekilden çı kıp bir hakikat haline gelmesi için de cemiyet içinde ferdlerin passiı bir durumdan çıkarak siyasî bırer kuvvet nüvesi haline geimeleri icab ettiği gibi birer kuvvet topluluğu olan teşekkül ve müessese: lerin de mevcud bulunması âzın gelir. Ferdlerin sadece kendilerini idare edecek bir şahıs veya heyet seçip bundan sonra onları bir vakım teşekkül ve müesseseler marifetile murakabe edememeleri ve bütün iktidarı bu şahıs ve heyete bırakmaları halinde orta5a bu şahıs veya heyetten başka bir kudret bulunmıyacağı için aruk muvazene de bahis mevzuu olm:z. Totaliter devlcrlerde durum bövledir. Bunlarda tek söz sahıbi hir şahıs veya heyettir. Gerçi bu vahıs veya heyet halktan, milletin veya halkın iradesinden sık s;k bahsederse de, bu bir gösterışten başka bir şey değikıir. Samî Onar Nuhun gcnıisini aramaktan vazseçildi Geçen sene memleketimize gelerek Nuhun gemisini arayan Arr.crikslı âlim T^r. A. .1. Smith bir arkadasınııza eönc'.erdigi mektubda bu sevdadan vazgeçt'klerini. araştırn.algrm çok Tehl.keli olduğunu söylemekte ve şimdi dekan olarak seç:liT:i5 olduğu Güney Wes!eyan încil Kolejinde din tedrisatile meşgul cldugunu yazmaktadır. Geçen hafta ithal edilen mallar Geçen hsfta içinde limaıtıır.ıza 12 vapur ile 16 ton boya. 27 ton kimyevi madde, 482 îon oto aksamı: 57 ton dik:ş rcakinesi. 547 ton kâ:ıd, 5 ton gaz ocağı: 2.098.600 metre kup keresto; 70 1on celik çubuk; 83 ton tel, 776 ton zıraat âleti. 6S ton mantar levha, 4 tcn radyo; 19 torr e'ekUik aksanu; 222 ton makine ysğı; 21 toc deri: 2 ton ampul gelmiştir. Kalb sektesinden öliim Boy;:cıköyde otobüs durak yerir.de otobüs beklemekte olan 70 yzslarında bir sahıs ani bir fenalık geçirmiş ve ölrrüştür. Cesed. Morga kaMınlmışîır. Ihtiyarın kalb sektesinden ölduğü an!aşılmıstır. Bir kamyon devrildi Aris ismindeki bir soförün idaresinde bulunan 3640 plâka sayılı kamyon e\velki gün Şeref stadı önünde direksiyon hatasından devrilmiştir. Kamyoyonun içinde bulunan Mustafa. Süleyman, Hüseyin; Yuda ve Agop hafif İsır.et de ağır surette yaralanmışlardır. Yaralılar hastaneye kaldırılmış ve tahkikata başlanmıştır. Bir kaza neticesinde boğulan Brezil. ya konsolosunun refikası Madam Aldine Moore Silva'nın istirahati nıhu İçin eylulün 6 ncı çarşamba günü saat 11 de Beyoğlundaki Sainte Antoine Katolik kilisesinde dmî bir âyin yapılacaktır. Konsolosluk roüteveffiyenin dostlarmın ve tanıdıklarmın âyinde hazır bulunır.alarını rica etmketedir. Kaza neticesinde boğulan Brezilya konsolosunun refikası için âyin ZİLKADE 21 PAZARTESİ ndi S a 5 (0 a a a O E v. | | 6.3C 13.13 16.52 19.38 21.15 4.45, 9.14 12.00 E. ]10.51 5.3J 1.35 9.0S I eder ve bu işlerle nasıl alâkalanır? ' Demokrasinin en ziyade geliştiği Amerikada ve İngilterede mahallî ademi merkeziyette, hizmet udemi merkeziyeti de en geniş bir talbık sahası bulmaktadır. KEnaa.ırr.ce İnsüterede muhafazakâr ve işç> partileri gibi fikir ve program, tem sil ettiği meniaat bakımından birbirinden tamamen ayn olan iki züm re arasındaki siyasî mücadelenin ve iktidarm bu zıd zümreler arasında değişmesinin ferdî hayatla k'r>re hayatınca hiç bir sarsıntı husule getirmemesinde, bır endişe ve huzursıızluk doğurmamasında, içtimaî hayattaki değişikliklerin tabiî bir tekâmül ve istihale şeklinde vukuunda idp.rî ademi merkeziyetin ve idare hayatındaki istikrann; siyasî cereyanlann ve tesirlerin giinlük idre hayatma, \\\m ve teknik işlr .?, ilim, idare ve teknik adamiarmın, siyasî kanaat! leri ne oiursa olsun, durumlarına j tesir edememesirun çok büyÜK te! siri vard;r. İşçi Millî Eğitim BaicaI nı muhafazakâr üniversitelerin fi| kir ve kanaatlerine, muhtariy;tlerine ne kadar hürmet ederse muha'azakâr bir Bakan da liberal veya sosyalist düşüncelerile tan'nmış üniversitelcre a\nı hürmeti gGsteıir ve g.jstermeğe mecburduı ve bu suretle ilim hürriyet ve serbestisi sağlanmış, serbest münakaşalardan bir hakikatin rıkması, halkın sryasî mücâdelelerde bilerek ve anlayarak hakemliğini kullanması temin edilmiş olur. Iîalbuki totaliter bir idare bu mub tariyete şiddetle düşmandır, o herBu itibarla bütün iktidan bir kesin kendisi gibi düşünmesini isCemiyet içinde hukukun mühim merkezde toplayan, rr.ahallî idare ter, başka türlü düşünen ferd'ere bir rolü de kuvvetler arasında bur lere, müesseselere hiç bir müstakil de, müesseselere de hayat hakkı olaıak muvazene kurmasıdır: Başta me varlık tanımıyan ve bunlan ancak tanımaz, bunun neticesi varlığını, denî hukuk olmak üzere hususî merkezin iradesinin birer icra va müesseselerin müstakil hukuk ferdler arasında ve huiusî sıtası sayan tam bir merkeziyet şahsiyetini muhtariyeti kaldıratak münasebetler sahasında böyle bir sisteminde demokrasi tahakkuk e onları bir merkeze, kendi emrine muvazene kurduğu gibi âmme hu demez ve kuru bir şekilden, gos bağlamağa, kendi kendine düşükuku da devletle ferd münasebe terişten ibaret kahr. Halbuki a nüp karar veren, hareket eden bir tinde ve âmme hayatında bu mu demi merkeziyette, vilâyet, oe'.e varlık olmaktan çıkararak emiı vazeneyi kurar, sadece hâkimiyetin diye, köy gibi mahallî idarelerle altında işleyen bir icra vasıtası hamillette olduğunu ve bu hâkimiye bir kısım müesseseler de âmme kud line koymağa çalışır. tin bizzat halkın seçeceği bir şa retinden bir kısmmı ellerinde tuhıs veya bir heyet tarafından kul tarlar. Merkezle bu idare ve mü* * * lanılacağını kabul etmek demok esseseler arasında bir iş bölünıü Ademi merkeziyet de, demokrasi yapılır ve bu suretle âmme hu gibi, cemiyetin. bünyesinden, tarihî rasinin tahakkuku için kâii değilkuku sahasmda da bir kuvvet mu istihale ve tekâmüllerden doğar: dir. Hukuka bağlı ve demokrat bir vazenesi husule gelmiş oîur. Üike üzerinde muayjfen noktaîardevletin mevcudiyeti için bu şahıs Ademi mertceziyetin demokrasi daki nüfus kesafetlerinin müşterek veya heyetin eUndeki kudreti kendi keyif ve arzularma göre kul!?.n fikrinm tahakkuku balıımmdan ihtiyac ve arzularını dujTnaları ve masına fi'len mâni olmak, cemiyet terbiyevî bir tesiri de vardır: A bunu tahakkuk ettirecek vasıtalaiçindeki muhtelif menfaat ve ka demi merkeziyet sayesinde ferd rı temin edecek seviyeye geimeleri naat sahibleri arasında bir muva kendisini çok yakından alâkalan mahallî ademi merkeziyeti; bir hiz zene husule getirmek, tahakküme dıran mahallî işlerle dcğrudan doğ metin teknik ihtiyacları ve husumeydan vermemek lâzımdır; bu ruya alâkadar olur. İradesinin ne siyetleri, muhtariyet ve istikrar, * * * da devletin en yüksek organmın ticelerini gözile görür ve bu su müesseseyi idare edeceklerin siBizde ademi merkeziyet fikir ve retle kendi kendisini idare etme yasî cereyanlann ve her gün dcğibir muvazene âmili olan ve hcr ihüyacı maatteessüf hâlâ anlaşılnmenfaat ve kanaati koruyan hu nin zevkini duyar; devlet idsıresine şen siyasî şahısların tesir ve nü mamış ve gelişmemiştir. Demokra daha cesaretle ve daha bilgili ve t'uzu dışmda kalarak kendi ihtikuk kaidelerine tam bir surette simizin tam bir surette kurulmabağhlığmı temin etmek, hukuk tecrübeli olarak iştirak eder. Ken yaclarına, an'anclerine, şuuruna sına ve gehşmesine mâni sebeblerdi oturduğu mmtakada bir yol, göre kendi kendini idare etmesi kaidelerini her şeyin üstüne çıbir park yaptıramıyan bir h£.)k lüzumu da hizmet ademi merkezi den birisi de budur. Devletimizin karrmakla mümkün olur. Eğer dev kütlesi devletin umumi siyasetine yetinı dpğurur. Bir şehirde oturan kuruluşta bir site devleti olmsy;p letin en viiksek organı kendisini ne suretle ve ne maksadla iştirak lar şehirlerinin ihtiyaclarını, ge askeri bir devlet oluşu, uzun harbhukuk kaidelerinin üstünde görür lerin, ihtüâilerin doğurduğu hareve her şeye kadir farzederse, hüketler, ilmin, sanatın, ticaret ve kumetin ve idarenin şekline oiursanayiin uğradığı buhranlar, ü s sa olsun, hakikatte mutlak bir idamanlı İmparatorluğunda ayn ayn re, polis devletten başka bir şey Aynı zamanda bir coğr:ıfya haılnesi oian bu haftalık mec • siyasî arzular takib eden, istiklâl mevcud olamaz. Kudretin bir kümuanın ilk sayısını görmediseniz, tavsiye ederiz. Ya'nız avcılan | arzusu besleyen camialann mevcu kümdar veya diktatörün yani tek diyeti mahallî ademi merkeziyete değil, herkesi alâkadar eder. Bu sayıda: Sonbahar avlan, av tuşahsın elinde bulunmasile bir ekkarşı bir çekingeniik husule gerizmi, Padişah 4 üncü Mehmedin günü gününe tutulmu; av haseriyetin elinde bulunması arasıntirdiği gibi halkm her gün yeni bir tıraları, avcılarımızjn Necdet Rüjtü Efe tarafmd.ın nazmedilmiş da hiç bir fark yoktur. Tam ve ha, siyasî ve içtimaî gaile ile mejgul portreleri, Hacca nasıl gitmeli, neler götürmeli adlı resimli bir kikî bir demokrasi ekseriyet kaoluşu, maarifin yayılmaması, halyazı, bütün şoför ve otomobil meraklılarım iîgilendiren resimli dar ekalliyetleri de himaye eden, ka siyasî haklarının öğretilmemebir röportaj, Hindistanda parsla ceylân avı, avcılar nelere dikkat si, iktisadî imkânların bulunmaekalliyette kalan menfaat ve fikiretraeli, Mısır Kralı avda vs. ması, siyaset adamiarmın baskı ve lerin de kendilerini müdafaa otme Av ve Turizm, yurddünya coğrar\asım merak eden herihtirasları da halkm mahallî ihtilerine ve gelişmelerine imkân vekesi ve bilhassa sporcu gençleri şiddetle alâkadar edecek mevyaclarile uğraşmalanna ve bu şuuren bir sistemdir. zularla doludur. Amatör fotoğrafçılar için açılan müsabakaya ru edinmelerine mâni olmuşturDevlet içinde bir kuvvetler muiştirak edeceklere zengin hediyeler verilecektir. Birinci meşrutiyetten evvel ve j vazenesi husule getirmek, devleAv ve Turizm, almayı unutmaymız. 20 büyük sahife 25 Arkası Sa. 4. Sü. 7 de tin bir organınm, dolayısile, ekkuruştar. lişme şekilıerini kendi görüş ve anlayışlarına, zevklerine göre taköir ve tanzim ederler. Bu suretle bir taraftan, esasen çok yüklü olan devletin faaliyetlerine yardım ettikleri gibi devlet organlarının va buniann doğrudan doğruya tesirleri altında olan merkezin siyasî nüiuzundan ve tesirinden haric olarak işlerini gördükleri için mahallî işlerde daha iyi bir istikrar sağlarlar. Bir mıntakanın ihtiyacları. hususiyetleri, güzellikleri, başka şartlar altında yaşayan ve dah3 ağır vazifeler üzerine almış bulunan merkezden ziyade o mıntakada yaşayan halk tarafından takdiı edilebilir. İlim hürriyetini sağlayacak olan bir üniversitenin, iktisadî ve ticarî usullerle idare edilecek bir müessesenin, kendine mahsus bir çok hususiyetleri olan ve kendi kendini yaşatacak kaynaklar, yardımlar temin edecek durumda bulunan bir müzenin merkezin siyasî ve bürokrat tesirlerinden haric kalması, kendi organlarile ken disini idare etmesi teknik bir ihtiyacdır. Bu itibarla bu idare ve müesseseler bazı demagog politikacılarm zannettıkleri gibi iktidarın lutuf ve müsaadesile doğmuş ve yaşayan, mukadderatları bu lutuf ve müsamahaya bağlı olan teşer:ka.'!er değildir. Bir üniversite bir iik mekteb şeklinde idare edılmcğe kalkılırsa o adıru muhalaza etse de mahiyetini değiştinniş, fokaiycnunu ifa edemiyecek bir hale gelmiş olur. Bir iktisadî teşek kül sıkı bir merkeziyetie bir tapu daiıesi halinde idare edilirse iflâsa mahkîmdur. Bunların idare şekilleri bünyelerinin ve fonksiyonlannın iıususiyetinden doğar. Esasen bir hukuk devletinde hiç bir kanun bir heyetin lutuf ve atıfeti neticesi değildir. Bu telâkki polisdevlet devirlerinin mahsulüdür. Bir hukuk devletinde kanun cemiyetini muayyen bir zamandaki ihtiyaclannın doğurduğu normlardan ibarettir. Kanun vazıı da bunlan aramak, bulmak ve müeyyidesini temin etmekle mükelleftir. Bu itibarla birer içtimaî müessese olan mahallî idarelerle âmme müesseseleri kendiliklerinden doğarlar, kanun vazu bunların var lıklannı tanımak, hürmet etmek, bu varlığı gösterecek ve onların yaşamalarını temin edecek normları, düsturları bulmak ve koymakla mükeOeitir. Buniann.varhğını tanımamak, kuvvetlerini imha etmek; ferdin varlığını. ve enerjisini kırmaktan ve onu bir otomat haline getirmekten farksız ve totaliter rejimlere mahsus bir şeydir. Neticesi içtimaî muvazeneyi ve binaenaleyh demokrasi ve hukuk devletini imhadan ibaıettir. #«• Av Ve MEVLİD REKTÖR CEMİL BİLSELin Aziz ruhuna ithaf edilmek üzere vefatmın senei devriyesir.e müsadif 4 eyîul 950 pazartesi günü öğ':e nama2im müteakıb Beyazıd cE.rr.iinde Mevlidi Şerif okunacağından kendisini sevenlerin ve arzu buyuranlann tşeriflerl rica olunur. Halk ve evleri Memleketin ötesinde berisinde ve şehrimizin şurasmda burasında şeddadi binalar yükseidikçe: Maşallah, diyorduk, vatandaşlann hamiyet ve gayretine!. İçtimaî yardım işte böyle olur, bin minnet ve şül^ran himmetlerine! Böyle derken zannediyorduk ki o temeller hep iane ile atılıyor, o çatılar hep iane ile kuruluyor ve o teşkiiât hep iane ile işliyor.. Sonradan cğrendik ki bu faaliyotin kaviıağı partidir, daha doğrusu devlettir ve bir hakikati daha müşahede ettik, hangi müfettiş, hangi il başkanı daha nüfuzlu ise en mükemmel, en muazzam chalkevi» o merkezde, o vilâyette eksoio Eylâl Sayısı Çıkf». dare, propaganda ve gelişme işlerine sarfedilmiş. Ama, diyeceksiniz ki: Bu müesseselerin küçük ds olsa genclere, talebeye ve bir kısım yurdaşlara kültür; sanat ve^aire bakımından pekâlâ faydası dokundu. Evet, bunu itiraf etmemek haksızlık olur.. Bazılarının kısır bir kütüphanesi, lüks bir toplantı salonu, dar bir sahnesi vardı. Oralarda zaman zaman delikanlılar, genc kızlar başlannı iki avuçları içine alarak mütaleaya dalarlar, arada bir konser ve konferans tertib olunur, temsil verilirdi. İşte o kadar.. «HalkevlerİD ne candan bağlı halk kütlesine ben pek tesadüf etmedim. Yalnız her vesileden istifade olunarak bol bol aHalk Partisi» propagandası yapıldığına şahid oldum. r AHMED HİDAYET REEL KREM NIVEA SEVGİLÎM, hemen ge ncleşiverdin. Evet, ATLAS Tra§ Bıçağı kullanmaya da... başladım O mini mini faydaya karşılık bu ve inşa ediliyor, çok defa fırka koda israf!. Zavallı halk, köylerde manlarının bizzat oturduklan semt ücra mahallelerde açlıktan, yokler daha hasna kâşanelere, daha sulluktan, sefaletten inlerken onun «evler» âde^a müstesna saraylara sahib oluyor namma kurulan lar.. Fakat hiç bir zaman bu mas NewYcrk'un «gök tırmalayıcı» bi • rafın çeyrek asırda 27 milyonu ge • nalarile yarış edecek azamette in şa edilirdi. çeceğini aklımızdan geçirmedik. Evlere verilen ehemmiyetin vÜ7 Şimdi, sayın Maliye Bakanı Ha:il Âyandan öğreniyoruz ki hüku de biri «halk» ın da rahata ve remet bütçesinden yolu şaşırtılıp paı faha eımesine saiıt li:ınis o.siiyd. ti kasasına akıtıian paralar «halk bu 27 milyonu bile biz çoğumsaevleri» adma tesellüm edildikleii mazdık. Eğer o mebiâğ tasarrui a halde küçük bir kısmı asıl mevzui dilmiş ve İstanbuİR tahsis edilen . tahsis edilmiş, gerisi C.H.F. nın i milyon da üstüne konulmuş olsay dı, şu anda memleketin dört bucaBen CurrJıuriyet Halk Partisi iğmda kurulacak hakikî halkevle daresinin hâkim olduğu devrede rine, ucuz evlere tam 31 milyoa memurluk yaptım, gazetecilik yap • ayrılacaktı. Yazık! tım, hocalık yaptım. Hiç birinde rahat ve huzur içinde fikir ve içtiHaksızsınız, paşam!.. had hürriyetimi muhafaza ederek çalışmak imkânmı bulamadım. Taf Çok şükür, belediye seçimleri de silâtı bu sütunlara sığmıyacağı için hayırlısı ile yapılıp bitti. Fakat se arzu ederseniz size iddialanmı deçim propagandası devresi esnasnı liller ve vesikalarla isbat edebilida partiler, 14 mayıs arifesindeki rim, Istanbul Gazeteciler Cemiyedüellolardan bile daha çetin bir ti idare meclisine aza seçiidim. mücadeleye giıiştiler. Bu arada C. Halk Partisine kaydolunmazH.P. nin sayın Başkanı iktidara sanız böyle vazifeyi kabul edemezçok haksız hücumlarda bulundu. siniz! Bilhassa bir kaç nokta o kadar yerTehdidi ile karşılaştun. Rica esizdi ki aktüalite olmak vasfıru derim, söyleyiniz, bugün hangi memuhafaza edip etmediğine bakma raur, hangi muharrir, hangi teşkidan bunlan sade bir yurddaş sıfa iât mensubu kanaatüıin hilâfı hatını haiz bulunmak bakımından ce reketlere icbar olunuyor. Gene buyuruyorsunuz ki: vablandırmak istiyorum. Ordudan tapu memuruna kaMuhterem Lider büyuruyorlsî dar bütün devlet teşkiiâtmda meki: «Bugün her vatandaş bir humurlar yataklannı bağlamışlar, kizursuzluk içindedir.» Ben, bu it min bir iftirası ile ne muamele göham kaıçısmda o hayır Pr.şam hak receklerini beklemektedirler. sızsmızi» diyefcilmek cesaretir.i Zannediyorum ki, gazetelerde ta kendimde buaıyorum eli kalem yinlere aid haberleri okumu>or«'itutan, sesi çık^n her fürkü d nuz.. Eğer onlan takib etmiş olmüsbet vey? menfî bu husu ' ;aydınız, Demokrat Parti hükumemütale^ını uçıklamaya davet e itinin her gün C.H.P. miiletvekilhdiyorum. I ğinden açıkta kalmış bir çoklarım hükumetin en yüksek maaşlı vc ücretli mevkilerine yerleştirmekle, ve C.H.P. mensubu memurların bir çoklarım da terfi ettirmekle meşçu: olduğunu görür ve böyle bir şıkâyette bulunmaktan çekinirdini/. Diğer taraftan, en ağır cezalaca zamanınîzda çarptırılan solculann takib ve tenkiline aid kanunlar hazırlanmasını tenkid ediyorsunuz. Neden sizin devrinizde makbul addedilen bir hareket tarzı şimdi mak duh ve mezrcum sayılıyor? | Lâfı uzatmıyayım, şu bir kaç mütaleaya bakarak Paşam, insan: Ey rr.uhalefet senin namına r.o haksızhklar icra olunuyor? Demekten kendini alamıyor.. Elinizi vicdanınızm üzerine koyaras söyleyiniz, sayın Başkan, 14 mayıstan önceki muhalefet böyle mi yapıyordu? her bakımdan inceliyen ve sonunda aynı mütaleada karar kılan iki makale yazüı. Evet, alenî fuhuş müstekreh bir ihtiyacıdır ve onun cereyan m"iıalli ogenelev» diğer kerih olay'ara sahne olan yerlerden biri gibi telâkki edilebilir. Onların ortadan kaldırılması nasıî bütün şehrin ve yurdun kirlenmesine sebeb olabilirse, bu iş de böyledir. Peki, herhangi bir insan topiuluğu için gerçekten bir utarvç i.ekesi teşkil eden «fuhş» u ortadan kaldırmanın hiç mi imkârıı yok? Şimdilik bu suale «evet!» demekten başka çare yok. Çünkü kanser gibi, cüzam gibi henüz beşeriyet buna bir deva bulamadı. «Birleşmiş Milletler Cemiyeti» nin bilmem ne kurulunun teklifi Çıngırak meselesi «Bırieşmiş Milletler Cemiyeti» nin bilmem hangi kurulu dünya üzerinden «resmî fuhuş» u kaldır • maya karar vermiş, her memlekete bu mütaleasını bildirir şekilde yolladığı tamimlerden birini de bize göndermiş. İş, basjnda derhal şiddetli bir tepki yaptı, doktor, sosyoloji mütehassısı, ruh bilgini herkes böyle bir teşebbüsün yurdumuzda muvaffakıyetle aeticelenemiyeceği fik rini ileri sürriü. Bilhassa aziz doitum doktor Asım Arar, meseleyi şu meşhur fıkranın mevzuunu pek andırıyor: Hani fareler toplanıp bir «meşveret meclisi» kurmuşlar: Ah, demişler, şu amansa düşmanımız kedinin boynuna bir çıngırak taksak mesele hallolunacak, hayat yolumuzda hiç bir tehlike kalmıyacak.. Sonra da düşünmüşler: Keşif mükemmel.. Fakat onu mübareğin boynuna asgbilmek cesaretini içimizden kim gösterebilecek?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle