14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 Eylul 1950 CUMHURtYEÎ Ruslann yetiştirdikleri Türkiyeyi Ârabistan gizîi Alnıaıı ordusu sanan sanatkâflar YazaR: Halnk Dvrukal « Bu gece halk pek ncşeli değıldi'. T > c Tabiî o'amaz; nasıl olsun? Aksam gazetelermde şeker ıs*ihkakının tekrar kısılacağı haberıni okudu.!.» € Çocuklar günlük dedıkodulan bırakalım da; asıl memiek^tm beklediği vazifelere karşı hallu uyandıracak eserleri seçmeğe bakalım'.. » Konuşanlar Norvecin tanırmış aktris ve aktörleri idi. Tens'lden sonra Osloda Hariciye Nezaretmın yakınındaki «Gazeteciler Kuh'bjnünn muhtelif döşeli büyük salonlaruıdan birinde oturmuşlar, :çki içiyorlardı. Türkiyeden başka her memlekette «Gazeteciler Kulübu» vsrdır. Bu kulübler gazetelerden ziyade şchrm sarıat muhıtlf rıne vpkındırlar. Norveçte de bunlardan bir tana var. Sekiz büyük sa'onur^'.in bıri lokantadır ve gece yan^ır^an sonraya kadar açıktır. Bu lokanta dığer yerlenlen çok daha ucuz lur. Hukumet Gazeteciler Kulübune Dir çok imtiyazlar tanıdığından ickı fıatlan da pek ehvendir. Onun icindır ki kulübün tabii aznsı sayılın artistler, tıyatro sanatkârlan geceleri temMİlerınden soraa buraya gelerek biraz içerler ve yemek ı erler. Bu salonlarda mem'eketm r ınat, fikir ve edebiyat havatına dair en samımî hasbıhal'er yapılır. Nor\'ecde sanat hayatı çok canhdır. Gazetfei, artist, rcs^^m, S T I ki koltuk adedini toplar ve her şeh rin nüfusuna taksim edersek her Oslo'lu haftada iki defa tiyatroya gidivor, diyebıliriz! . * * * Norvec Haricive Nezaretinin basm şefi beni Noıvec sanat muhitlerinde dolaştırdı. Sanatkârlarla u7unuzadıya konuştum. Her yeni tanıstığım bana: « Ne guzel msm leketmız var; bizim burada uzun kışlr.r oluyor; halbuki sız kışın bile huıma ağaclannm gölgesinde kumlarda vatıp üşumeden uyuvabıliyorsunuz.» dedı. * * * f İktibaslar ) Tarihî Odalar: 6 Yazan: Haluk Y. Şehsuvaroğlu Norvec Mektubları İlk Mebusan Meclisi sa Bundan beş sene evvel Berlin civcnnia Potsdam'da Sovyet Başbakanı Stalin Amerikan Cumhur Başkanı Truman'la İngıliz Başbakanı Attlee'nin ellerini sıkarak anlaşmayı imzalarken Almanyarun »tamamile sılâhsızlandınhp askerlikten tccrid edıleceğine» söz vermiş bulunuyordu. Bu sozun üzerinden daha beş sene geçmeden, 13 nisan 1950 sabahı Berhndeki Amerikan işgal bölgesınde, Ikmci Dünya Habınden sonra Almanlardan ilk defa olarak esır alındı. Bunlar, tepeden tımaîîa kadîr silâhlı ve üniformalı Alman askerleriydi, Rus ışgali altındaki Doğu Almanyadan Berhne gelmi^ler, kamyon şoforünün yolu şaşımısı üzerme, şehrın Amerikan bolgesıne duşmüslerdi. Bu bır kamvor dolusu Alman askeri, Stalin'in verdiği sözü nasıl tuttuğunu gösteren en kuvvetli b;r dehldı Hâdıse üzenne Amerikan Dış İşleri Bakanhğmdan yayılan tebbede bunların «alelâde polis kuvveti olmaJıklan ve inzibatî mahiyette hiç bir vazifeyle mukellef bulunmadıkları» bıldjrıiıyor, böylece Rus'arın Almanlar; yeni bır ordu halınde silâhlandırıp teskilâtlandırdıklan belirtiliyordu Askerler, ellerindeki makinelitüfeklerile, dığer teçhizat ve silâhlarile beraber Amerikan makamlan tarafından tevkif edildiler, askerî üniforma giymek ve yasak silâh taşımak suçile mahKım edilerek hapis cezasma çarpıld'lar. Ruslardan alman bu ilk Alman esir kafilesi bugün hâlâ hapistedirler. Fakat bunlar Rusyanm Doğu Almanyada hazırladığı yeni ve gizli Alrnn ordusunun sadece pek küçük bir cüz'üdür. Rusyanın gene o sıralarda Uzak Doğuda yaptığı hazırhkla bugün nasıl bir Kore harbine giriştiği gözönünde tutulursa, Doğu Almanyada teşkil ve teçhiz edilen ordunun yann Batı Almanya ve hattâ Batj Avrupa Için nasıl bir tehlike halinde ortaya çıkabileceğini tahmin etmek zar olmaz sanırız. Nitekim, Sovyet Alman ordusunun esir edilen «skerleri, muhakemeleri esnasında ban malÛmat vermişlerdir ki bundan «nlaşıldığına gore Rusya Doğu Almanyada 50 bin kışılik bir ordu kurmaktadır. Bu ordu, taarruz gayesine göre fcurulmakta ve tanklarla, ağır toplarla techız edilmektedir. Sovyet AJmanyasının gizll ordusunun başında eski razi komutanlarından Ru^yaya esir düsmüş komutanlar bulunmaktadır. Ordunun teşkiHtı ve yetiştirfliş eekll de tamamile nazivaridir. Yalnız blr fark vardır ki bu yeni Kızıl nazl ordusu Hitler yerine Stalin'in emrile hareket etmektedir. Doğu Almanyadan ve oradakl Sovyet Alman ordusundan Batı Almanvaya veya Berlinin Baö devletleri ışgal bölgesine iltica eden bir çok er ve subaylar vardır ki bunk r da «gizli ordu» hakkında malumat vermektedirler. Bugün Sovyetlerin Doğu Almanyada kurduklan ordunun «gizli» tarafj kalmarr ştır ve bunu Batı devletlerinin gerek askerf makamlan, gerek imtıhbarat daireleri gayet iyi bilmektedırler. Bu malumat ve istihbarattan öğrendiğimize göre, Sovyet Alman ordusu Hitler'm «hücum kıt'alan» tarzında yetiştirilmektedir. Doğu Almanyada «Bereitschaften» «Tetık ordu» adı verilen bu kuvvetin askerî mahiyetini saklamarun imkânı yoktur. Zira buna mukabil Rusyanm Doğu A'manvada kurduğu 250 bin kişilık bir de «Volkspolizei» (Halk polisi) teşkilâtı vardır. Bu teşkilât sözde halk menfaatini ve memlekctın asavişıni korumak üzere kurulmuştur; hakikatte ise, Doğu Almanyada Sovyet baskı ve istibdadını yerleştirmek gayesine hizmet etmektedir. Nazi Almanvasmın Gestapo'sunu tamamıle andıran ve tıpkı aynı usuüerle faaliyette buluran bu polis teşkilâtı memlekette bütün muhalefetı ve hür düşünceyi sındirdıkten sonra, cBere'tschaftenteşkilâtının kurulmasına gecilmış, bu suretle ortaya tamamile askerî mr kuvvet çıkmıştır. «Tetik ordu» nun Rus ve Alman komutanlan tarafından teşkilı geçen sonbaharda tamamlanmış, ondan sonra ordunun talim ve terbiyesine başlanmıştır. 50 bin kişilik ilk grupun bu eylul sonunda tamamı'e yetişmış olacağı hesablanmaktadır. Bundan sonra diğer bır irupun yetiştirilmcr:ne başlanacak ve bu işte şinıdiye kadar talim terbıye gurenlere de vazıfe verılecektır. Bbj'.ece, ordanun kadrosu gıttkçe artacak ve üç seneye kadar, 500 bm kişilik bir Doğu Almanya ordusu harckete geçebüecek şekilde hazırlanmış olaccktır. *** Almanlara bu ordunun «Alman Halk Cumhuriyetini müdafaa için» hazırlandığı soyleni>or ve askerlere Amerikanın Batı Almanyadaki «Sovyet Cumhuriyetini» yıkraak için taarruza hazırlandığı telkm edıliyor. Hakıkat ise bunun tamamıle aksidir: Rusya Doğu Almanya ordusunu Batı Almanyava kaışı kullanmak ve Almanyanm batı yarısını da kendi hâkımiyeti altma aimak niyetindedir. Bu Rus hazırl'öını dikkatle takıb eden Batı devletleri işgal komutanlan Kızıl nazi ordusunun yalnız Almanya ıle iktlfa etmeyip butün Batı Avrupayı ışgale kalkışmasını pek muhtemel görmektedirler. Batı Aîmanya hükumet adamlan da Doğuda teşekkül eden bu tehdid unsurunun farkındadırlar. Alman sosyalist partisi lideri Kurt Schumacher bu noktay» işaret ederek tbereitschaften» in taarruz hedefi gözeten bir askerf mahiyetle» hazırlandığını belirtmiştir. Gene Herr Schumacher'ta verdiği malumata göre, «Tetik ordu» nun komuta kadrosunda yer alan Alman komutanlannın hepsi nazidır ve çoğu Hıtler nızamında yüksek mevki işgal etmiş kimselerdir. Bunlar, kendilerine gena emir alıa ve emredici bir vazife verılmiş. olduğu için pek memnundurlar ve efendilerine hizmete hazırdırlar. Yeni Kızıl nazi orduya alınan askerler de harb sereîerinde yetişmif ve maÇlubiyetın acısını çeknıış delikanhlardır. Bunlara, hassa^ıyetlerinden istıfade edileıek, Batı devletlerine karşı düşnıanlık ve intıkam hisleri aşılanmıştır. Yeni ordudaki talımlerı esmsmda da onlara da kazayağı yürüvüş temposunun Sovyet usulü oğretilnıektedır. Buna rağmen, gizli ordunun bütün mensublan Rus taraftan değıldir. Fırsat buldukça Batı bölgesine kaçanlar, biıtun Almanyada olduğu gıbi. mıllî hısleri galeyana getırmek için kurulan bu ordudi da Rus düşmanlığmın bir dereceye kadar gene mevcud olduğunu göstermektedir. Bu arada münevver Alman gencleri kendilerine «zafer» vade<î°n Hitler'le «sulhn vac'eden Stalin arasmda gayet yakın bir benzerlık bulundugunun farkındadırlar. Vaktile «Hıtler Jugend» (Hitler genchği) teşkilâtında bulunmuş, bugün de Bereitschnft'da vazıfe almış olan bir Alnıan, Batı devletlerine iltica ettiği zaman, Ruslann elinden nıçin kaçtığını anlatarak şöyle demiştir: «Hitler'le Stalin tıns;nda tek fark bıyıklannm büyüklüğü arasındaki farktan ibarettir.» Vaktile nazi ordusunda bir sene askerlik etmiş olan ve bugün Kızıl nazi ordusundan kaçarak Batı devletlerine iltica etmiş bulunan Heuss adında bir er ise iki ordu arasında bir fark görüyor ki bu da, Rus inzibatmm daha müstebid oluşudur. Kızıl Alman ordu=unun baçmda, Avnıpada uzun müddet Komintern'in baltalama ve bozgunculuk işlerinde faaliyet göstermiş olan Heinz Hoffmann bulunmakta'ır. Senelerce Stalin'in emrile iş gormuş olan bu Alman komunisti bugün de aynı vazifesine devam etmektedir. (Collier"s.ten) Oslo Gazetecıler Kulübündeki ye şıl çuha kaplı reklâm duvanna şımdıye kadar 48 mılletin propaganda resimleri yapısmış' Sanatkârlann sczJorini hatııhyrrak cTür kıyeye aıd resimleri de gonnedınız mı?» diye mnn^sa kalkUm; basın sefi sözümü kp'prek: « Een kac kere müracaat ettim; hcıhalde ışlerı pek çok olacak, cevıb dahı vermedıler!» dedi. Eloimiz Sürpya £ •yd^Tİm \i da Osmanh İmparatorluğunun ilk aynı alâkasız'.ığı tasdik manasında Mebusan Meclisi Ayasofya karbas'nı salîayarak içini çekti. ş.smdaki eski Adlıye bınasmda *** •oplanmıştı. Mehterhane ve SulcChat Noir» revusunde süzel biı tan sarayı arsa'ıarı üzenne Daroieser oynuyor. Mevzuu senelerdenfünun olarak ınşa edilen bu bına beri yapılmakta olan ve milyonlaı sonradan darbğmdan, yapılmakharcanmış bulunan 17 kath Beletaıı vazgeçılerek muhtelif devlet dıye binası. Eserı seyrederken ona dairelerine tahsıs olunmuştu. dikkat et+im Her memlekette :da1877 de Meclisi Mebusan ve Âreci mantığı ayn> ve yan azalarma o vakitler Nafıa Daıresi bulunan bu binada toplantı salonları ve muhtelif çalışma odaları hazırlanmıştı. Binanın üst katuıdaki tavan ve duvarlan nakışlı büyük saloo, mebuslar içtıma salonu haline ko nulmuş ve buraya pencereler öııüne bir kursü, karjiya yedi dızi halınde sıralar ve yan taraflan aa localar yapılmıştı. Meclis kursüsünün arkasmda üsttc II. Abdulhamıdin bir tuğrası altmda (Daırei Umuru Millet) ı vhası asıh duruyor, en altmda da büyük harflerle (Padişahım çok yaşa) yazılan okunuyordu. Mebusan Meclisinin hazırlık laıi yapılırken hukumet erkânındaı. başka bizzat IL Abdülhamid oe inşaatla alâkadar oluyor ve fNafıa Dairesinde vâki Meclisi Mebusana) gidip (Dairei tnezkuıtnir hüsnütanzim ve nefaseti tefrişini) tetkik ediyordu. Dolmabahçe sarayı Muayede ouionunda yapılan açış merasinıınden sonra Meclisi Mebusan 20 r.ıart 1877 salı günü yeni dairefmde toplantılanna başlamif, Mpbusan Reisi Ahmed Vefik E• • d bütün mebuslara teker te« ni keı (Zaü Hazreti Padişahiye "e v«<tanıma ve kanunu esasi ahkânjina ve uhdeme tevdi olunan vaüfeye riayetle hilâfmdan mecanebet eyliyeceğime kasem ederim ) Arkadaşunız Norvec reviı kızlan arasında Bir tarafta milvonlar kısılmıs seker, yağ istihkakiarile bir ayı nasıl dolduracaklannı hesablarken öbüı tarafta idareciler milyonlan «gösteriş'» arzusuna kurban etmekîe devam edıyorlar... Tiyatro salonu çok rahat tanzim edilmiş. İkişer kişilik masalar üzerlerinde aynı üpte lâmbalar var Oturulacak yerler gene anfi şekünde, en gerideki dahi revüyü rahatça takib ediyor. Temsil esnasında sigara içebildiğiniz gibi içki de içiyor, sandviç yıyebiliyorsunuz. Temsil esnasında kulise gittik, ora ıbâıesile tahlif etmiş, sonra makama ve mebuslann vazifelerina dalr bir nutuk söylemiştL Nutus bıtmce (Mebuslcr kur'a ile takım takım odalara çekilerek bazı hususlan ve şube reısleri intıhaDını muzakere) etmişlerdi. Mebusan Meclisi 21 mart 1877 taııhınden itıbaren alenî toplantılara başladı. Yalnız salonun darlığı sebebile (dairenin tahatnmülunden ziyade izdıham tehlikesıne karşı kaıtlar basılmış ve bv davetiyelerdan onar tane n e fırlere, şehir müntehıblerıne, haiasa, Türk gazetecılerıne, yabancı gazetecilere» yirmi tane de «a\öma» dağıtılmıştı. Birinci Mebusan Meclisi kısa sü;en çalışma devresi ıçınde bu salonda heyecanlı toplantılar yap mış, Rus muharebesinın ilân scudığı gun mebuslann galeyana gelerek söyledıkleri nutuklar dınleyiciier tarafından bile alkışlanmış ve bu tezahürata Ahmed Vefık Paşa zili çalarak mâni olmuştu En'ırnede sulh müzTkereleri baş ladığı sırada vukelâdan on zatın mühurlediğı bir ariza ile II. Abdülhamide Meclisi UmumirL'n (vakit ve maslahata müsaid görülmediği) ve (muvakkaten tatıiınin) tczekkür ve tensib olunduğu bildirildi. Bu suretle 1908 inkılâbına kadar, Meclisi Mebusan salonu kapalı kaldı. Ikinci Meşrutiyetin ilânı üzenne otuz iki sene kapalı ciuran salon tekrar açıldı ve IL Abdullıamid Mebusan Meclis.inı kendı parasile tamir ettirdi. Fadişaha mahsus dairenin tavaiı ve yan duvarlan Nıkola Ke^anlı aduıda İtalyada tahsil etmiş İstanbullu bir sanatkâr tarafında meşlıuı Norvecli kadın rejisöı Agnes Movinckel ıle tanıştım. Movmckel kırk küsur senedenben kendinı sahneye vermiş! « Artık y^ruinıuşsunuzdur» dedim. « Ha yır sahneyi bırakırsam yorulurum Sanat insanı ihtiyarlatmaz, bilâkıs dan nakşedildi. Tavanm ortasında bir çarçer* içind» bir takı zafer ve Türk bayrağı resmolunmuştu. Takın kaidesine doğıj Kanunu Esasi açılmıj bir şekilde gosterilmig v« bu «pk sahifelere 10 temmuz 1324, 24 cemaziyülâhı 1326 tarihleri yazılmıstı. Kamn Esasi kitabının altında da yaldız la resmedilmis bir terazi görülüyordu. Tavanın dört köşesine ayn ayn balon, vapur, torpido ve tron lesimleri yapılmıştı. Tavanın kenaı tezyinatını kordelâlarla askıya alınmış krizantemler, güller gelmcikler ve yıldu çiçekleri teşki1 ediyordu. İkinci Meşrutiyetin ilk Mebj sar Meclisi 17 aralık 1908 de açıidı. Bu merasimde n . Abdülhamid de kendisine mahsus locada bulundu. 31 Mart vakası günü fisiler Avasofya meydanmı doldurmuşlar. Adlıye Nazırile, Suriye mebusu Aslan Beyi öldürmüşlerdi. O gün Meclisi Mebusan salonunda otu? kırk kadar mebus toplanmış buiunuyordu. Asilerden btr heyet salona girdi ve mebuslara (geriaı ıstediklerini) söylediler. Selânikten gelen Hareket Ordusu ihtilâli bastırmış ve Mebusan, Âyan azalan (Mıllî Meclis) halinde 27 nisan 1909 salı günu Saıd Paşanm başkanlığmda bıı salonda toplanarak II. Abdülhamidin hal'ine karar vermişti. Meclisi Mebusan Reisi Ahmed Rıza Beyin teşebbüsü üzerine haıab ve gayrimüsaid bulunan Sulvanahmeddeki bına terkedilerek, Meclisi Mebusan 2 kasım 1909 tarihinden itıbaren Çırağan sarayıtı da toplantılanna başlamıştı. gencleştirir, mesele sanaü sevmesıni bilmektedir.» cevabını verdi. Bana Muhsin Ertuğrulu, Hazımı ve Naşidi sordu. NaşidJe, Hazımın oldüğünü söyleyince çok üzüldü: « Geç oldu amma sade Türkıyenin değil dünyanın başı sağ olsun diyebilirim!» dedi. O sırada «Türk!» «Türk!» kelimelerini duydum. Biraz sonra revünün baleleri koşarak yanıma geldiler. Her biri binbir itina İle »eçilmiş bn güzeller beni, iyiden iyiy« tetkik ederlerken içlerinden bir tanesi bağırdı: « Çocuklar bu sahte Türk; n« yukan krvnlmış bıyığı var, ne de fesil Hattâ knşağı büe yok! » sıfatlan, doktor, mühendis unvanlan kadar, hattâ onlardan da daha kıymetlidir. Halk bilhassa tıyatroya çok düşkündür. İstanbulun beşte biri kadar nüfusu buluran başşehır Osloda 8 tane büyük tiyatro vardır. Aynca beş tane de küçük tiyatrosu olan Oslo'da tiyatrolarda Üniversite fakültelerine talebe kaydı Evvelki gün başlıyan Onlversitelera kayıd İ5İ. dita sabah da devam etmiş. tir. BUlndlgl gibi. bu sene de Ünıver. siteye dlploma dereceslne gore talebe ahnmaktadır. Bu ıse talebeye gene isterLİea hflikl vermedığınden şıkâyeü mucib olmaktadır. Istanbul lıseleınden meztm olan talebe, kendi derecelem.n Anadolu llselerinden mezun olan talebelerlnkile »ym ohnadığını iddıa et. njekt» re bu yüzden imthan usulunun terclh edilmeslnln lâzım gelecegini ileri «urmektedirler. Bu senekl lise mezunları, daha ziyade Hukuk ve Tıb Fakulteler n» pmracaat etaektedirier. Talebelenn ıkıv fa^Jİtpye namzed kaydı yaptırmak ha kı ise iyl karşılanır.aktadır. Bır taaffa gınş hakkını kaybeden talebe obur tarafa otomatıkman kayıd olmaktadır. BİR DİREĞİN TEPESİNDE Bü ŞEKİLDE DURMUSTUR! adrnda bir Bombaylf 2 GÜN 2 GECE 6U5LÂLEYI İthal Ilstesine «fanmryan mallar Dıj Ticaret RajbnlB* dalr k»rs:n«. menin. gün feçtikçt, eksiUlklerl anlaşılmakta ve bunlar aJâkalılar tarafından bırbir tesbit edllmektedlr. Karar. rsameye baglı Ittıal listelertnde eksık gorulen maddeler hakkırda Istanbul Tlcaret Odasl, Bölge Sanayl Birliği, Iıtzırladlğı raporu Bakanlığa gonderfthal listesbıde yer almıvan roeddeler n fiatı da, bu arada yukselmektedir. Pıyasada. dnlaşan haberlere bekılırsa. Tıcaret Bakanlığı bir ek kararname çıkararak bütun eksikliklerı tesbı* edec^k ve kanmsmerin tstbıkı üzormde alınan neticeleri mütalea edılecektir. Türkiye Belçika ticareü Turkıye ile Belçika arasında 'tlcaret ve tedıye andlasması, Be'çıka hükumetinin klerıng kesa.bında dlsponsibilite olmadığı İçin yünımemektedlr. Türk tuccarı atereditit.nl açtıgı halde malını getirememektedır. Buna sebeb de, Ihr&cat karşıllğında temln edilen dovizle ithalât yapılması esasi bulunroaktadır. Belçika İle 15 yapan tuccar, bu meselenın hallı için Ankaraya bir heyel gondermege karar vermiştir. Heyet; bu sk$am Ankaraya hrreket edecektir. BİRÇİFT ELDİVEWOEN 2EHİRLENİP fAKAr 250 y/L BİRÖIRVtLE fflftS m İ İ * KURULMUŞTUR. Tf\HTJ(\N İtiDİRİLDİKTEN ELDIVENLER ZEHlRE ODASIM B/RAK/LM/şr/. 'CfLMÜŞTÜKj KtRfiL 2ZinzİEDWARD D. P. ocak kongreleri Derp^k^at Parti Ocak kongreleıme 15 e>lulden ıtlbaren baçlanılmıştır Kon« greler kademe kademe yıl •onuna kadar devara edecektir. Copyrıghl opeıa mundi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle