Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHUR1YE1 Ispanyol Komünist Partisi Moskova temsileisinin ifşaatı KOMİNTERNI AC Y U Z U ^ Yazan CASTRO DETGAOO Komintern'in Bu memlekette demokrası OISBVdı tjiç bir husüsla rmıtabık olmadığımı, bir gün daha burada kalmak istemediğimi söyliyebiliıdim. Kurbanı oldugum ve benim gibi bütün meralcketlerde milyonlaıoa kimsenin kurbanları oldukları bu gafletimi haykırmak istiyorum. Fakat böyle yapsaydım bu kendi idatn hükmümü kendira imzalamak olurdu. Şimdi günler geçiyordu. Ben şim di sosyalizm, hürriyet ve demokrasi hakkında her türlü komışmadan kaçınıyorum. Kaçmak ve yakmlarunı da kaçımak istiyorum. Içimden geçeni kimsenin anlayamıyacağı bir surette harsket ederek beklemekten başka yapacak bir işim yok. Içimden geçenlere geiince insanın en yüce düşüncesinin insan olacağı bir sosyalizm ürnidi ve milyonlarca insanın bir kastın esirleri olduğu Sovyet sosyalizmi hakkmdaki hayal kırgınlıklarımdır. Moskovaya dönüş 14 nisan; (Işgal etmiş olduklan yerlerin inceden inceye teftişinden sona Castro Delgado, eşi ve Alejandro, yere uzanmış veya çıkmlarının üzerine oturmuş bir çok kimselerin teşkil ettikleri inanılmıyacak bir kalabalığın bulunduğu şimendifer istasyonuna sevkolunuyorlar. Irane Tobosso'nun refakatinde bir hususî kompartımanda yaptıklan yolcalukta anlatılmağa değer bir şey olmuyor. Moskovaya gece vanhyor. Bir otobüs, yolculan Lux oteline götürüyor.) Komintemde neler oluyor? Suali Hemandez'e sordum. Onun da bir şeyden haberi yok. Aynı sua'i Anton'a sordum; o cevab olmak üzere ömuzlarını silkti. Bütün bildikleri sekreterliğin bu aralık mühim toplantılar yaptığ; ve bu toplantılara ne parti temsiîcilerinin, ne de kurmayın başlıca üyelerinin iştirak etmedikleridir. Sekreteı'ik toplanalı iki gün oluyor ve bizim iki gündür olup bitenierden haberimiz yok. Bu şimdiye kadar yapılan toplantılann en gizlisidir. Kominterndeki işimden ayrılma saati gelince, büromdan aynbyor, dışarıya çıkıyorum. Bundan önce bakımlı bir bahçe iie yerden loş binayı temaşa ediyorum. Şimdi bu saatte, yukarıda son kstta sekreterliğin üyeleri toplanmış olmalılar. Ihtimal başkanlıkta bulunan Dimitrov'dur. Onun solunda Ukraynalı tilki Manuilski, sağında ise Togliatti oturuyorlardır. Şimdi bun ların biri konuşuyordur. Eğer konuşan Dimitrov ise meseleyi anlatıyordur. Eğer Manuilski ise o şimdi Dimitrov'u tasvib ediyordur. Yok onlar değil de Togliatti ise her ikisini tasvib ediyordur. Hazır bulunanlara gelince onlar not alıyor ve yukarıda adlarını söylediğimiz üçlerden biri her birinin mütaleasmı bildirmesi hususunda ısrar etmişse şimdi Dimitrov, Manuilski ve Togliatti tarafından ileri sürülmüş olan delilleri tekrarlıyorlardır. Son olarak ,bu vesika komünist partilerinin başkanlıklarına gelecektir ,onlar da bunu münakasa etmeden oy birliği ile onaylıyacaklardır. Sonra her partinin «nazariyecisi» komünist hareketinin ve cihan işçi sınıfının geleceği için ölçülemiyecek kadar büyük bir önemi olan «tarihî karar» ın manasıoı açıklamak üzere okkalı birsr makale yazacaklardır. Bu işler her zaman böyle olmuştur. Bu defa neden başka türlü olsun? Bununla beraber, bu derece esrarengiz gösteriien bu sekreterlik toplantjsmda olup bitenlcri ve neden bu toplantıya lüzum görüldüğünü merak ediyorum. Otele dönünce 1 mayıs bayramı münasebetile komünist enternasyonali tarafından yayınlanan beyannameyi dikkatle okuyorum. Içinde hiç bir şey yok. Sonra bu münasebetle Stalin'in emrini okuyorum. Onda da hiç bir şey 'yok. Beni aydınlatabilecek bir şey bulabilmek maksadile yabancı basının bültenlerini tekrar okuyorum. Boşuna emek. Beklemekten başka yapılacak bir iş yok. =haberleri Rusya mı kazanır, feshi Kazkçeşmede müessif yoksa Amerika mı? kaza Yazan: Bir tclsiz direği yıkıldı üç işçi öldii | AMERİKA MEKTUBLAR1 [ Türkkan Feshin sebebleri Ertesi sabah kominterne gitmek üzere saat 8 de tramvaya bindim. Merkez çarşısının önünden geçtim. Her zaman olduğu gibi milis askerleri ve bir alay satıcı ve alıcr. .Tek yenilik ayaklannı sürükliyen veya kaputlarından boş kollar sarkan. malul askerlerdir. Manzaraları yalnız sakat azalarından değil, fakat onları örtecek bir şeyleri olmadığından çok korkunç. Onlar da öte Ulajtırma Bakaıuııın tctkikleri beri satıyorlar. Onlar sosyalizm Ulaştırma Bakam Seyii Kurtljek mamemleketinin kahraman dilencile nevramn son gunü olması dolayısile ridirler. dün Denizyollarına maııevra elbiîeierile £eîmi5, memur ve müüürierle görüşIşte komintem binası. Büroma muştur. Bakan yarın tstinyedeki fabriçıkıyor ve başkalannın gelmesini ki ve havuzları gezecekt.r. bekliyorum. Birbiri arkasmdan Ma İşçi Sigortaları Genel Müdürü ten, Pertegaz, Segis Alvarez, v.s. şchrimizde geliyorlar. Bize Pravdayı getiriyorİşçi Sigurtciıîrı Genel Müdürü Dr. lar, onu resmî mütercimimiz Pertegaz'a veriyoruz. Sonra çalışmağa Cemal Kıper dün Ankaradan şehrim.ze £2'mistir. Umum Müdür, İ;çi Sigortahazırlanıyonız. Birden Pertegaz ye îarının Ni;anta;mdaki haslanesine ginnden sıçnyor: derek tetkiklerde bulunmuş ve hastane Baştab.bi Dr. Sırrı Ahşhnın verdiği a Dinleyiniz. izabatı dinlemî;tlr. Umum MUdür Dr. Ne var? Klper, bugüj» de dispanserleri gezecek. Komintern fesholunmuştuT.» tir. Bir lâjtife yapıyor diye, mütehay Eski Mısır Merlis Reisi Ali Nuri yir ona bakıyoruz. Bu lâtif olmıyan Paşa şehrimize geldi tehlikeli bir şaka. O «Komintern Mısırın eski Meclis Reisl Ali Nuri fesholunmuştur» diyerek bize ga Paşa dün uçakla Kah.reden şehrimize zeteyı uzatıyor. Etrafında bir daire gelmiştir. Nuri Paşa şehrimlzde bir teşki lediyoruz ve o bize yüksek müdd«t istirahat edecektir. sesle okuyof.' 'Sovyet erkânını böyOkullardan Devlet Olgunluk le bir karara sevkeden sebeblerin imühanlarına başlandı neler olduğuna dair verilen açıklaLJselerde bevlet Oigjnluk lmti. malara gelmek için sabırsızlıkla har.larına dün sabahtan itibaren taflanbekliyerek dinliyoruz. Sebebler rr.ıştır. Imt.hanlar eylulün 28 lne kadar devam edecektir. mi? Işte size bu mucib sebebler: Tekaüde scvkedilecek Once komünist partilerinin siyasi öğretmenler ve ideolojik olduğu, sonra cihanda Şehrimlz ilkokul öâretmenlerl arasınkomünist hareketinin artması ve da otuz yıldan lazla hizmet görmiiş kuvvetlenmesi. olanlar tekaüde sevkedileceklerdir. Miilı Pertegaz'a «Bunlan olduğu gibi Eğitim Müdürluğü, bu durumda bulutercüme et ve bir çok suret çıkar» nan o'ğretmenlerin isimlerinl Bakanlığa bildirmistir. dedim. Batı Akdenlz hatUnda çahştırılan cAnkara» vapuru uzun zamandanberi bü>ük bir revizyona tabi tutulmadıiın. dan dört seıer sonra fabrika ve havuzlara alınacaktır. Denlzyolları İdaresi. ıAnkara» vapuru tamirden çıktıktfin sonra bu gemiyi bir defaya mahsus ol ır.ak üzere Cenubî Amerika «eferina gcndermek kararındadır. Bu sefer için bütün program haıırlanmıştır. Sefer 46 gün sürecek ve gerrü birçok limanlara uğrıyacaktır. Dün saat 14 te Kazlıçeşme civanndaki Devlet Havayollaruıa aid telsizde müessif bir kaza olmuş, neticede üç işçi ölmüştür. Bu müessif kazanın sebebi ve cerey*t! tarzı şudur: Kazlıçeşmede, Devlet Havayolla rına aid teîsiz direğine bir ilâve yapılmasma lüzum görülmüş ve bu maksadla oraya bir kaç gün önce 25 metre irtifaında yeni bir dire.; oturtulmuştur. Dün saat 14 te telsiz tesislerinde çabşan ustabaşılardan İsmail Beyci, işçilerden Ergün ; Orak ve Baki Karaca bu direğ n üstüne çıkmışîar, lâzım gelen tamirata koyulmuşlardır. Fakat taııı bu sırada ustabaşile 2 işçinin üzerinde çahştıklan direk birdenbire yıkılmış ve uçü birden 20 metre irtifadan yere düşmüjlerdir. Bu feci sukut ve kaza bu kadarla da kalmamış, ustabaşı ve ameiele*. devrilen 20 ton ağ'.rhğındaki direğin aitında kalarak ezilip ölmü?lerdir. Hâdiseden haberdar edilen nöbetçi savcısı ve Adalet doktoru vak'a mshalline giîmişleıdir. Sav^ı muavini tahkikata el koymuş, hâdise sırasmda orada bulunan makine mühendisi Cavid Aderden iza • hat almıştır. 3u müessif kazanın teknik hata ve ihmallerden ilen gcldiği zannedilmektedir. O kendisine daktilo vazifesi gören Marino Sendin ile birlikte çıkTartışma bittikten sonra da bir tı. Bizler birbirimize söyliyecek söz komisyon tayin olunacaktır. Dimit bulmadan olduğumuz yerde kaldık. rov, Manuilskiyi teklif edecektir. Bu hususta en ufak bir mütaleada O da Togliatti'yi teklif edecektir. bulunmağa zaman kalmadan bizi Toguatti'ye geîince vaziyeti kurtar bir toplantıda hazır bulunmak üzemak için hazır bulunan kimseler re çağırdılar. den ikisini veya üçünü teklif edeBüyük toplantı salonunun arkacektir. sında bulunan bir küçük salonda Vesika Manuilski ve Togliatti ta toplandık. Kimse konuşmuyor. Herafından kaleme alınacak ve Di pimiz belki resmî tebliğde söylenilmitrov'a onlar tarafından sunula, mesi uygun olmıyan resmî açıklacaktır. Vesika onun tarafından da manın ne diyeceğini bekliyoruz. onaylandıktan sonra komisyonun Vilkov, Mirov, Geroe ve Istepanov diğer. üyeleri de davet olunacak ve geliyorlar. Çok ciddî bir hal takın onlar da münakasa etmeden ve bir rruşlar. Insan kendilerini bir ölütadilât teklifinde oulunmadan mu nün başucunda nöbet bekliyor satabakatlannı bildireceklerdir. Bu nıyor. Onlar kâğıdlannı koymalan işler olup bitince Dimitrov sekre için yerleştirilmiş büyük bir masaterlik heyetini toplıyacaktır. Her nın gerisinde yer ahyorlar. sekreter de vesikayı tasvib edecekBaşkanlık eden Vilkov oturumu tir. Eğer bu sekreter bir Almansa açıyor. bir saat bu vesikayı övecektir; eğer «Yoldaşlar, hepiniz komünist en ; bir Fransızsa o ondan daha az konuşacak, fakat o da bu yazıyı usu temasiyonalinin feshine dair resmî | len övecektir. Eğer Dolores îbar tebliği okumuşsunuzdur. Bu hu [ ruri ise, o ayağa kalkacak, sağa so susta Dimitrov yoldaş tarafından la bakacak, sonra elini bir draiD vazifelendirilmiş olan Mirov yoldaş oynıyan aktör gibi kaldınp tum size şimdi izahatta bulunacaktır.* turaklı bir eda ile dıyecek ki: «Eu J Gözlerimiz Mirov'a çevrildi. O mühim toplantıda münakasa ve ı masadan Pravda gazetesini aldı ve itilâflan açık ve doğru bir surette I resmî tebliği okudu. Okumasını bihulâsa eimiş. olan büyük yoldaş. ! tirdikten sonra bir yudum su içti, Dimiüiv'un bajkanlîğı altında ka . cebinden bir sigara çıkarıp yaktı, leme cdinmış olan bu vesikayı şah j tavana doğru dumanını savurdu sım ve partim namına tasvib edi ve hiç bir şey ilâve etmeden bize yorum. t > bakti. Arkası var «Ankara» vapuru Cenubî Amerika seferine çıkacak NewYork, eylul Amerikan yazarlarını bugünlerde en meşgul eden mevzu, Rusyanın kuvveti meselesidir. III üncü bir dünya harbi ihtimali yaklaştıkça, büyük dü manın hali hazır ve meknuz gücü meselesi zihinleri kurcalıyor. Maksad, Kızılordunun kaç koljvdusu, kaç tankı ve kaç uçağı olduğunu kestirmçk değildir. Hattâ Ruslaruı atom bombası yapıp yapmadıkları, yaptılarsa ellerinde bundan kaç aded bulunduğu meselesi de fazla önemli değildir. Araştırılan ve sorulan nokta şudur: Rusyanm endüstriyel gücü ne âlemdedir? İnsan ve malzeme rezervi ne durumdadır? Halkın manevî birüçi veya büliksizliği ne derecededir? Askerî malumata olduğu gibl, bunlara da tam bir cevab vermek zor olmaktadır. Amerikan gazeteleri, Demir Perdenin kalınhğı arkasmdan pek az maiumat sızdiğuu kabul etmektedirler. Fakat Amerikanın bu sahalardaki mütehassısları ve Amerikan ga zeteleri cidden yamandırlar. Ea dağınık bilgi kırıntısından istifad? etmeyi, manalandırmayı, dsğım's teferruatı bağlamayı ve çıkan ne • üceleri sıkı kontrol süzgeçlerindi.ı geçirmeyi mükemmel biliyorlar. İ^te bu sayede, Kızıl Rusyanın hakikî gücüne dair, dakik oîmasa bile, anj hatları itibarile doğru bir tak'.m hükümlere varmak kabil olmaktadır. Rusyanın ekonomik bünyesir.n tezadh hali Amerikahlann dikKatinı çekmektedir. Rusya gibi, teknik terakkile muazzam iptidaıliğin m derece yanyana yaşadığı bir meır.lcket belki de gösterilemez. Bugün Kusya, atom bombası imal edebüea sayılı memleketler seviyesinde bulunurken, öte taraftan da halk sovive ve hay3t standardınm korkun'; geriliği ile Çin vesaire ile bir ayaı da bulunmaktadır. Atom sırrına cdsusları vasıtasile çalarak ve Alma.ı bilginlerini çahştuarak erışmiş olsa bile, onu imal edcbilecek kadir tekniği ve âleti bir araya getireb'l mesi, Rusyanın bu istikamette ne kadar ileri gittiğini gösterir. Fakat öte,yandaır da ; kollckUf. çi ve binİerce "traKtöre rağmen mujik kütlesinin çoğunluğunun karasaban çağmda bulunuşu, atomik terakkilerin cemiyetçe tabiî bir ilerilik safhasının tezahürü olmadığına işarettir. Kısmi teknik ileriliği Rusyayı halih3zırda silâh ve cepanece kuvvetli ve üstün kılmaktadır. Ve bugün, aded adede mukayese edilirse, Rusya, Amerikadan silâh ve cepanece daha iîeridedir. Ancak bu ilerilik, imkânlanma son haddine kadar iskiilmcsile kd • zanılmıştır. Elinde ne kacîar makine ve eleman varsa bu işe kcşmuştLuHalbuki Amerika böyie değildir Onun teknik ileriliği d3ha tabii ve memleketin muvazeneli bir ileri seviyesinin neticesi olduğundan, >ıkıştıkça süâh ve cepane imalâtıtu arttırabilir ve Rusyayı az sonra bir kaç misli geçebilir. Hulâsa, Rusyanm teknik seviye rezervi yok, Amerikanın ise çoktur. Bunu, çelik imalâtını mukayeâî etmekle daha iyi anlayabiliriz. Bun dan ancak yirmi yıl evvel Rusya, harbin belkemiği sayılan çelik imalâtı bakımuıdan Fransadan bile garideydi. Fakat 1940 a doğru, Rusya 18 milyon ton çelik imal ederek, harb öncesi Almanyasile eş dereceye gelmişti. İlân edilen programlara göre de, 1950 için hedefleri 25 milyon tondur. Bu rakam. Fransız ve İngiliz çelik istihsalinin yekunundan, hattâ Hitler Almanyasının en parlak senesinin imalâtından bile fazladır. Fakat bu neticeyi Amerikan istihsalile karşılaştırsak, dev Ameri kan endüstrisinin Rus>'ayl dört mislile geçtiğini görürüz. Buna rağmen Amerika, çelikle ilgili harb gücü bakırrundan pek fazla üstün değildir. Değildir, çünkü çelik, heı iki memlekette aynı gayelere, ayıu nisbet dahilinde sarfolunmamaktadır. Amerika gibi, halkının hayat standardı yüksek olan ülkelerJa çelik istihsalinin mühim bir kısmı sivil ihtiyaçlara sarfolunur: Otomobil, buz dolabı, ev, kapkaeak, karyola.. v.s. Bütün totaliterliğine rafmen, nazi hükumeti bile senelik çelik istihsalinin %50 sinden azını silâh imaline tahsis etmiştir. Çünkü nazilerin teslim aldıklan Alman milletinin hayat standardı bir hayli yüksekti ve ne kadar fedakârlık istense, bir hadden aşağı indirilemezdi. Kızıl Rusya için böyle bir mesele mevcud değildir. Rus halkı esasen gayet düşük hayat seviyeli ve fakirliğe alışkın olduğu için, sivil ihtiyaçlara fazla çelik aynlmarnıştır. Zaten Kızıl idareciler, halkın sefaletini gidermeyi değil, fazla silâh yapmayı, ağır endüstriyi kurmayı. ve dünya fethine çıkmay: hedef tuttuklarından, Rus halkınm ferdî ıstırab ve geriliğine aldıracakları yoktu. Zavallı mujik'in, kulübesindeki çiviler ve sabanındaki pulluk dahil, bütün hayatı boyunca 23 kilodan fazla demir sarfetmediğine ve edinemediğine göre Rusyanın 2025 milyon tonluk çelik istihsalinin ancak bir milyon tonu halk ihtiyaçlarına, ötesi tanklara ve toplara sarfediliyor demektir. Bütün bunlara rağmen, Amerikanm muazzam istihsal farkı, Rusyayı harb endüstrisi alanmda da istenilen anda dev adımlarile geçirttirecek durumdadır. Sovyet Rusyanın, Orta Avrupadan Koreye kadar uzanan merkezî ve yekpâre durumu ona eşsiz bir stratejik üatünlük veriyor gibi görünmektedir. Amerikanın ve rnüttefiklerinin denizlerle ayrılmiş olmalan, parça parça ayrı yerlerdd bulunmaları, kuvvet sevkiyatırun sürati ve müessirlıği bakımından zaaf sayılmaktadır. Fakat Ruslar.n bu stratejik üstünlüğünü fazla büyürmek de doğru değüdir. Avrupadan Asyanm öbür ucuna uzandu bu «iç hatlarB, bizzarure cüızdır. Büyük çapta iş görebilecek tarzdj mücehhez değildir. Geçen harbde bu hakikat defaatle isbat edilmiştir. Üstelik, Doğu Batı uclarmı bağlayan demiryolları ve diğer yollar pek mahdud olduğundan, bir hava taarruzile altiist olması ve kesiüvermesi kolaydır. Rusyanın sonsuz genişlikleri r'.e Rusya lehine olarak sayılageimiştir. Gerçekten de bu «Büyük me • safen unsuru, Keyhüsrev"den ve Napoleon"dan Hitler'e kadar, pek çok düşmanın mahvma sebeb olmuştur. Bu koruyucu unsurun bugün de mühim rolü itiraf edilmekle beraber, bir atom harbinde ne dereceye kr.dar tam işe yarayabileceği sorulabilir... Belki de en önemli sual, Rus İmparatorluğu halkının maneviydtı meselesidir. Kızıl terör altında in leyen ahalinin isyana hazır olduğ;i ve bir harb kargaşalığını fırsat bileceği, yirmi senedir iddia edilJi, durdu. Bazılan ise, bilâkis, 30 senelik propaganda ile kafaları yuğrulan ve dış memleketlerle kıym imkânından mahrum bulunan Rus ya halkının müteassıb komünist o!duğunu ileri sürüyorlar. Hangisı doğru? Geçen harb esnasında, AlmanlüRuslara saldırınca, birinci iddia ta raftarları haklı çıkar gibi oldu. Ha tırlanılacağı üzere ilk aylarda milyonlarca kişilik Rus ordulan Almanlara kolaycacık tesiim oluvermiş ve naziler hızla ilerlemişlerdı. Fakat daha sonra bunun tam aksini gördük. Sovyet ordulan so.ı ere kadar ölmeyi ve teslim olmamayj tercih etmeğe başİBdrtar." Al man hızı kırıldı, Stalingradda da büsbütün durdu. Anlaşıldığuıa göre Almanların budalaca siyasetleıi bu mukavemete sebeb olmuştur Nazilerin komünizmi yıkmak içir> degiL Rusları köle yapmak için harbettiklerini, Ukrayna, Azerba>can gibi Rus olmıyan «Koloni» topraklarının da düpedüz istilâya uğradığını gören Sovyetler halk., çareyi atoprağını müdafaada» bulmuştur. Esasen komünist idarecilerin kurnazlığı, artık boîşevizm den değil, milliyetçilikten ve vatanseverlikten bahsetmeleri de bu hale yardım etmiştir. Harb bittikten sonra, halkın bü yük çoğunluğunun, avdet eden kızıl terörden gene illâllah dediğini tahmin etmek hatalı olmaz. Harb sonundanberidir, Batı bölgesincie bulunan Sovyet vatandaşların çoğunun yurdlanna dönmeyi reddetmeleri buna bir işarettir. Demir Perdeden sızan bakiyeleri de, ells rindekı süâhlarile, Batıya sığınanUkrayna isyanlan, Azerbaycan ve Türkistan kıyamları ve katliamlan buna daha kuvvetli işarettir. Rusya içinde son iki yıldır hüküm süren şedid «tcmizlemeler» ve «Batı hayrsnları» denilen siyaset, sanat ve ilim adamlarmın yok edilmeleri, 1947 de gösteriş olarak kaldırılrmg olan ölüm cezasının tekrar ihda? edildiğinin itirafı.. v j , Rusyanın içinin pek sağlam olmadığını gösterir delillerdir. Bununla beraber KremlLndeKi kızıllar, yalnız istıbdadın ve terörün kâfi gelmiyeceğini bildikleri için, geçen harb esnasında işlerino yarayan psikolojiyi halkta yaratmak için çok çahşıyorlar. Harb sonu hâdiselerinin ve «soğuk harbin» mesuliyetini ısrarla Amerikalılara yüklemek gayretleri, dünya efkâ rından ziyade, Sovyet efkârma matuf olabilir. Hükumet Amerikay., Rusyaya harb açmak için hazırak yapan, entrika çeviren «kapitalist» bir düşman devlet olarak tasvit ediyor ve Moskovarun hareketlerini hep «tedafüî» olarak gösteriyor. Esasen Politbüronun plânı, dünyavı teker teker ve harbsiz olarak el* gcçirmeye çalışmak ve Amerikay) harb üânına icbar etmek olduğuna göre, Rus halkına karşı durumy kuvvetli olacaktır. Zemin hazırlanmıştır. Harb vukuunda: «Gördünüz nıü, işte bize saldırdılar. Kendimizi ve yurdumuzu mahıvdan kurtarmak için ölesiye harb etmemizden başka çare yok» demekle, plânlarına uygun netice alabilirler. Gizli polis ve Sibirya kampları da ötesinin hakkından gelir. Her ne olursa olsun, modem dik tatör bir hükumetin halk tarafından yıkılamıyacağı bugün artık sabit obnuştur. Organize polis kuvveti, istihbaratı, silâhı ve kontrol vasıtalan olan modem diktatör devlet, her türlü mukavemeti, daha doğmadan ezebilecek şekilde mücehhezdir. Komünizm ve faşiznı tecrübeleri ortadadır. Ancak şunu da unutmamah ki bir harb ve hele bir atom harbinin keşmekeşi takdirinde, disiplin ve kontrol makanizmalan muvakkaten de olsa parçalanan, paniğe va teşkilât kargaşalığma uğnyan totaliter bir idare, organize bir grupun darbesi veya kplab'lieın cspontaneı bir isyanile yıkılabilir. Derebeyliği topun icadı ortadan kaldırmıştır. Diktatörlüğü de belki atom kaldıracaktır. Geç kalınmamak şartile son yapı lan tetkiklere göre, 1938 temizlemeleri sırasında Kızıl Rusya, 1942 ye nazaran daha zayıf bulunuyormuş. 19451947 sırasında da Rusya, çok zayıf bulunuyormuş. Harb yor gunluğu, bıkkınlık, yıkınü ve çöküntüler, harb keşmekeşüıin yarattığı eksik disiplin, peyk memleketlerinin henüz tam Moskova pençesine düşmemiş oluşu.. v^. Rusyayı nisbeten kolay yıkıhr bir durumda bırakmış. Sulhperver Batı bu fırsattan istifade etmemiş, Rusya terör ve propaganda ile içerısini nizama sokmuş, peyk devletleri ve koca Çini ele geçirmiş, atom sırrını çalmış ve bugünkü duruma girmiştir. Onun için Amerikalılar daima şu sözü tekrarlar: «Dün olsaydı daha iyi idi: fakat fiugün olması yarın olmasından daha hayırlıdır.» Baştarafı 1 inci sahifede yadan çıktım, Hayfaya geldim. Orada bir teşkiiâtın yardımile sahte bir nüfus kâğıdı elde ettim ve hududdan kaçak olarak geçerek Gaziantebe yerleştim. Burada bir kaç gün kaldıktan sonra trenle İstanbuia, Haydarpaşaya geldim.» Evvelki geceyi Üsküdarda bir sabahçı kahvesinde geçirdiğini söyleyen Mihri Belli, üzerinde bulunan 2 büyük tabanca Ue 150 mermiyi niçin taşıdığını izah edememiştir. Üzerinde 500 lira para bulunan Mihri Bellinin sahte bir pasaportla ve gene sahte bir hüviyet cüzdanile ve hududdan kaçaK olarak geçmek suretile ve müseilâhan şehrimize gelişi tetkike muhtac görülmüştür. Bu sebeble zabıta ve savcılık hâdise etrafında büyük bir hassasiyetle durmakta ve tahkikaü muhtelif cephelerden derinleştirmektedirler. Komünist docenî Mihri Belli dün yakalandı Komünistlik suçlannın ceıalan arttınlacak Ankara 14 (Telefonla) Komünizmle mücadele için Bakan Halil Özyörükün başkanlığında, Adalet Bakanlığında çalışan komisyon, faaliyetinin ilk kısmını bitirmiştir. Tesbit edilen esaslar Çeza İşleri lenel Müdürü İhsan Köknelin ba3kanlığuıda teşekkül eden talî kotnisyonda incelenecektir. Üniversite profesörleri ve hukukçu milletvekillerinin de iştirak ettiği ilk çahşmalar sırasında komünistlik suçlularına vatandaşlıktan ıskat, ölüm cezası gibi ağır cezalann tatbik edilmesi ileri sürülmüştü. Fakat, uzun münakaşalan müteakıb bu cezalann tasanya ithali red, 30 sene ağır hapis ve daha aşağı bütün cezalarm tatbikı kabul edilmiştir. Ceza Kanunumuzda komünistlik suçlarına dair maddeler yeni tasanda daha şümullendirilmiş, suçların çeşidlerine göre daha ağır cezaî müeyyideler konmuştur. Tasarı bu esaslarla Ceza İşleri Genel Mudürlüğü başkanlığmdaki talî komisyon tarafından teknik olarak formüle edilecek ve Meclisin açıLiinı müteakıb hükumetin vereceğl tasarıların ilki olacaktır. Kansere karsı bulunan son silâhlar nelerdir? ec&suıs Bazı devlet fabrikalarının miUI baukaltırınuz tarafından satın alınacağı bu hususta müzakereler cereyan ettiği, Yapı ve Kredi Bankasının ds bu milll bankalar grupu meyanmd» olduğu hakkında bir haber nejretmij. tlk. Kendisile gürüşt.gümüz Manisa milletvekili Kâzım Taşkend, Yapı ve Kredi Bankasının böyle bir müzakere ile alâkası bulunmadığını beyan etmiştir. Finl&ndiya Elçisi geldi Oğuz Türkkan Flnlandiyanın Ankara ElçlSl^ JİL Vrjoltpstlnen dün gece saat 2Î.İ0 d"« uçakla sehrimize Reîmiştir. Tren giizergâhındaki gecekoodu» lar yıktınlacak Belediye tren güzergâhlarınd» yapılnıış bazı gecekondularm yıktırılmasın» karar vermiştir. tlk plânda yıktınlacak olanların listesl nazırlanmıstır. Bu yıkılscak binalar İçin ayrı bir yer Belediyece rösterüccsktir. Mtisellîh bir gümrük motSrü dün IcöpTİi altından geçerkcn ismi meçhul olan bir motörîe çrrpışmış ve hasara uğ r amıştır. Her iki mctdr de Liman t^şkanhSına Bet rilirken meçhul motör siiâhlı gümrt\k motörinün elinden kaç. nuştır. Liman İdaresi bu motörü aram":ktadır. Devlet tarafından devredilecek fabrikalar İki motör çarpıştı «Trabzon» vapurunun makinelerindeki anza Bir hafta evvel arıza yüzünden seferden kalan Trabzon vapurunjn rr.skineleri sökülmüş ve dışarıda tamlr edilmeye başlanmıştır. Bu tamir muvaffakıyetle neticelenmezse kırık aksamın Daninarkada yapiırılacağı anlaşılmakt3ülr. İngiltercde ihtisas yapacak olan asistanlar İngiliz Küitür Heyet; hesabına tngiltüede ihtısas yapacak olan Üniversite asistanlarından Orhan Yamanlar, Orhan Bozkurt ve Peyaml Arman dün Lcndraya hRreket etm «lerdir. Yolcu salonuııdr.'d mcnner levha sökülüyor Gottv.ald da hDmurdanırmış gibi bir sesle sırası aelınce tasvib edecek. sonra Rakosi ayağa kalkacak, elini sinirîi bir hareketle kel kafasına götürecek, sanki iktidar mevkiinin hücumla zaptını emrediyormuş gibi delicesine hareketler yaparak bağıracaktır: «Mutabıkım, yoiaaş, mutabıkım.o Masasına eğil miş. her zaman olduğu gibi saçlan parişan olan Anna Pauker sadece baile bir tasvib işareti yapacaktır. Scnra sekreter'ıer vesikayı mütehabil partilerinin murahhas heyetlerinin tasvibine sunacaklar, onlar da mutabık olduklarını bildireeekleıuir. GÜZİN KAŞOTİ ile rUBHAN ÖZKAN nişanlandılar. Kadıkoy 14/9/950 DUzeltme Yeni Yolcu salonu inşa edildiğl tırada b?nanın denlz cephesine bir mermer levha konuunu; ve uzerine ju sözler yazılmıştı: «Bu e?er Türkiye Cumhurlyetin'n ikinci Reisicumhuru Ismet tnönünün devrinde ve Alyonkarahlsar mebusu Ali Ceünkayanın Münakalât Vekilliği sırasında yapılmıştır.s Verilen yeni bir kararla dün bu levhanın sökülmesine başlanmıştır. Profcsör Dr. Muhterem Gökmenin Londra radyosundaki konuşması Dün ak>arn saat 7.45 B. B. C. radyosu Uirkçe yayır.ında Profesör Dr. Muhterem Gökmenin «Radyolojinin lnkişafına ve İngiiteredekl son safhalarına> aid bir konuşmasını yayıniamıştır. Profesör Dr. Muhterem Gökmen Radyoloji kongresi münasebetiîe Londrada bulunduğu sıralarda B. B. C. nin daveti üzerıne bu konuşmayı hazırlamıştı. > YENİ ITHAL ve IHRAÇ REJIMI 12/9/950 tarihli gazetemizln 2 nci saKüçük Haberler lıiJesinin yedind sütunundakl Doktor Suzan Eğilmez ile Doktor Akit Darja•• İRAN Büyük Elçlsl Muhımmed El * vuza ald evlenme ilânı bir yanlışlık eseri olarak nifan^anma sekllnde çık Said dün Ankaradan şehrirnize gelmiştir. m:5tır. Düzeltiriz. + SAĞLIK ve Sosyal Yardım Bakanhğı Müsteşarı Dr. Ekrem Tek emekliye ayrılmıştır. Bu vazifeye İstanbul Sağlık Müdürü Dr. Faik Yargıcının get rileceği söylenmektedir. • DENİZYOLLARI İdaresi. ecnebl için müracaat edilecek tek kitab hp.tlarda sefer yapan yolcu gernileTİndeki yemek servisini daha ziyade geli?İstatistik numaralannı da ihtiva etmek üzere hazırlanan tirmeğe ve yolculara fazla çeşidll yemek 1 «eleri hazırlamağa karar vermiçtir. • ANKARA vapuru yarın saat 12 de Batı Akdenlz seferine cıkacaktır. r GÜMRÜK TARİFESİ KANUNU V E ZILHICCE 2 CUMA İTHALlT UMUMÎ TARİFESİdir. Satış yerleri: İstanbulda, Cıhan Kütübhanesi, Ankara Cad., Galatada, Melek Han No. 10 Tt.: 43721 V. E. J 6.40 13.09 16.« 19.19 2054: 4.59 ]11.20| 5.49J 9.21 j 12.001 Tİ32| 9.39 Tababetin henüz hakkından ge Imusallat olur. Tababetin terakkisi ;lan kanser ileri şekillerinde korlemediği hastalıklar arasmda kan , sayesmrte kırktnı geçen insanlar kunc bir âfet halini ahr. ser muhakkak ki en esrarhsı ve j çoğaldığına göre kanserlilerin fazKanserin hakikî mahiyeti hakher bakımdan şaşırtıcısıdır. Kanse I lalaşmasuıı tabiî karşılamak gersK. kında hemen hemen bir şey bildire aid her husus tezaddan bir nü I Bir tezad daha! ğimiz yok, daha doğrusu mutlak bir munedir. , Kanser genclerde hattâ bazan be bilgimiz yok. Peki. bu takdirde onu 1900 de Birleşik Amerikada kan ı beklerde bile görülebilirse de bu iyi etmek nasıl kabil olur? P*niserden ölenlerin nisbeti yüzde 3,7 illete ihtiyar hestalığı demek daha silinin zatürrienin tedavisinde nasıl idi. 1946 da bu nisbet vüzde 13 bu doğrudur. Halbuki kanser hücrele hareket ettiğini biliyor muyuz? Şeçuğa yükselmiştir Doğrusunu ıs rin hesabsız bir şekilde çoğaîmasın ker hastalığınm seyri hakkında terseniz hastalığın bu derece yayıl dan ileri gelmektedir. Daha doğ bilgimiz var mı? Yok. Halbuki inmasmdan doktorlar mesuldür: bu rusu bu ihtiyar hastalığı bir nevi sulinle tedavi ediyoruz. Fakrüddeda onlara bir şeref payı temin et gencliğe avdet demektir. Kanser min hâd şekli nedir? Malum değil. mektedir. kifayetsizlik alâmeti değil fazla ha Ona karşı da karaciğer hulâsası kullanıyoruz. Bu artışm sebeblerine bir göz gez yatiyet delilidir. dirmek iddiamızı ispat eder: Demek ki vaziyet o kadar kaBu ttolluğa karşı girişilen savaşın 1 Her ne kadar kanser berta neticeleri de aklın alacağı neviden ranhk değil. Bilginlerin kensere raf edilememişse de evvelce pek değil. Kanser gayet basit bir şekil karşı şimdüik elyordamile çare afazla zayiata sebeb olan zatürrie de, kolaylıkla ve ağrısız sancısız ramrları bu çareyi buîmıyacaklangibi hastalıklar bugün kolaylıkla tedavi edilebilir. Buna rağmen A na delâlet etmez. Kanserin esran, iyi edilmektedir. merikada her sene 180.000 ve Fran hayatm esas sırlarından biri olan 2 Kanser vakalannın çoğahnası sada 75,000 kişi bu âfet yüzünden gelişme ile alâkalı olmasından ileri herşeyden evvel hayatın uzamasuı ölmektedir.. Sebeb? Çünkü zama gelmektedir. Bir kelime ile kansedan ileri gelmektedir. Bilindiği gi nında tedavi edüdiği takdirde nis rin sırri hayatm sırndır. Şimdiye kadar hiç bir âlim canlı bi kanser 40 ından sonra insanlara beten ehemmiyetsiz bir hastalık ohücrelerde vuku bulan hâdiselere nüfuz edememiştir. Esas itibarile her hücrenin iki vazifesi var: Bunlardan biri gıdayı temessül ederek onu canlı madde şekline inkılâb ettirmektir. Bu hâdiseye anabolisrr.e diyorlar. Diğeri canlı maddeyi kimyevî muameleier sayesinde teğyir ederek onu posa olarak atmaktır. Buna da catabolisme diyorlar. Her iki vazife metabolisme ismi p.hmda birleşmektedir. Metabolisme \ iyatın kendisidir. İlim bu sahada bir çok teralıkiler kaydetmiştir. Maalesef bu terakkiler catabolisme'i alâkadar etmektedir. Hücrenin yaşarnası için lüzumlu gıdayı ne suretle canlı maddeye inkılâb ettirdiği meçhul. Kanserin esran da bundadır: Bütün mesele hücre gelişmesinin ne 12 sebebler tahtında imha nisbetini aştığını anlamalıtır. Dediğimiz gibi kanserin sırn hayatın esrarile birleşmektedir. Hastalığın bu derece yayılmış olması(Ampul) na başka saik aramak beyhudedir. Kanser hayatın en iptidaî şekline bağlı olduğu için her sahada kendini göstermektedir. Bu âfet insana mahsus değildir: Farelerde, kedilerde, köpeklerde, tavşanlarda, atlarda, koyunlarda, bahklarda, kuşlarda, hattâ nebatlarda bile görüliir. Fakat bu kadar yayılmış olmasına rağmen kanser aynı sebebler Piyasaya arzedilmiştir. tahtında aynı neticeleri vermez. Meselâ Havana tavşanına aşılanan kanser büyür ve gelişir. Halbuki Himalaya tavşanına aşılanan aynı hastalık bir müddet sonra söner, Tophanede Banka Yapı ve Kredi Bankası TOPHANE AJANSLIÛI Dün açıldı Halkımızı tasarrııfa teşvik etmek ve banka ile her türlü münasebetlerinde halkımıza ve iş adamlanmıza en geniş olçüde kolayhklar göstermekle tanınan Yapı ve Kredi Bankası, hizmet imkânlannı arttırmak yolunda süratle ilerlemektedir. İstanbul, Galata, Beyoğlu, Kapahçarşı, Kadıköy, Pangalh, Beşiktaş, Bakırköy, Aksaray, Büyükdere, Üsküdar, Kasımpaşa şube ve Ajanslanndan sonra dün Yapı ve Kredi Bankasının Tophane Ajanslığı da halkımızın ve iş adamlanmızın hizmetıne girmiştir. Bu Ajanslık da diğerleri gibi hem tasarruf hesabları açacak, hem de her türlü banka muamelelerile meşgul olcuktır. FIRINLI ÇIRALI KERESTE GELDİ Avni Şasa firması tarafından İsveçe sipariş edilen yüksek kalitede doğramalık fırınlı çıralı keresta memleketimize ilk defa'olarak gelmiş ve satışa arzedilmiştir. VITAL RJESİNLİ DÜNYA JOdsUitea B 12 VITAMİNİ MÜSTAHZARI İNİ Ü Arkası Sa. 4, Sü. 7 de 16 sahife ilâveli olarak çıktı Bayilerden arayınız. P. K. 430 İst.