14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 Eyiul 1950 CUMHURIYET 3İR DAKtKA : Naresal Smuts Londra 11 (B.B.C.) Bir müddet evvel zatürrieye tutulmuş oıan Mareşal Smuts'ın bu akşam öldüğü bildirilmektedir. Mareşal Smuts, Güney Afrikada İngilizlere karşı savaşmış. namuslu bir andiaşmayı müteakıb da ilk defa olarak «Komonvelt» fikrıni ortaya atarak Güney Afrika hükumetini teşkil etmiştir. Geçen sene yapılan seçimleri kaybettikten sonra Mareşal Smuts muhalefetin liderliğini deruhde etmijti. Manevraların ikinci günü de çok muvaffakıyetli geçti Baştarajı 1 tnet sahıjede tutmak üzere hücuma geçmişlerdi Takat General Rahmi Eymuııun başkanhğındaki hakem heyeti bu köprübaşının tutulduğunu kabul etmediğinden harekâta topçu himayesinde bu sabah devam edilmiş, Kirazkaya, Erenler tepeleri. Oyluk tepe, Karakaya istikametinde düşman mevzilerinden atılmıştır. Bu sırada harekât devam ediyoıdu, toplar atılıyor, tayyareler düşmar üzerine bombalar yağdırıyorlardı Arazi fundalıktı. Erlerin elbiseleri yırtılıyordu Öyle bir arazi ki, de ğii büyük kıtaların, bir neferin bi le geçmefine müsaid değildi. Cumhur Başkanı, askerî dürbün lerle hare'ıâtı takib ettikten sonra tayyare filolarına uçuş halinde iken telsizle emir verüen malıaü' Sördü. Filolar kafüe halinde hü cum ederken mavi ucaklar da üzerimizden geçtiler. Cumhur B=ı>kanı bundan sonra siperlerdeki tümen kar?rgâhını gördü. O sırada bir tayyare pek yakından uça rak kav.r^âha raporunu attı. Amerikalılar harekâtla çok yakından alâkad^r oluyorlardı. Amerika Sefiri askerî dürbünlerle harekâtı takib ediyor, Amerikalı subaylar atlarla cepheye giderek yakinen vaziyeti görüyorla'"dı. Saat on ikide Eleşlkleki çadırda komanyalar yeniHi ve bir müddet istırahat edildi. Öjleden sonra 10 uncu zırhh tuğsyın yapacağı hücumlar görülmek üzere mahallim şidüdi. Tankların ve zırhh birliklerin hücumları pek heyecanlı ve alâkalı oluyordu. Bu hücum neticesinde düşman tamamile tutundu ğu mevzilerden atılmış, Şile isti kametinde kaçmağa ve Kırmızıhlaı tarafından da takibe başlanılmıştır Yann bir hava filosu Kırmızı tarafın iaşesi için Abdurrahman Gaz hava alanma yiyecek atacağı Kİbi diğer bir filo da karaya yiyecek indirecektir. Bugün Mavi ve Kırmızı taraf takviye alarak esaslı bir çarpışmaya tutuşacaklardır. Yavır. zırhlısının Mavi taraf namına karaya asker çıkarması muhtemeldir Manevranın besinci ve son gün'i olan cuma günü öğleHen evvel havi ve Heniz geçid resmi, öğleden sonrn Izmit sosesinin 39 uncu küometıasjr.rlr.ltj S^vinr'ikli mphailinde büyük bir kara kuvvetleri geçid töreni yppılncaktır. Cumhur Ba«kanı. geceyi Gebzef'e bulunan vagonunda geçirecektir. Celâ! Bayar, Duraklı mevkiindr tank hücumunu seyrederken kendi«ini kövlüler zivaret ederek arazi'crinin kısır olduğundan ve mahsul alama't'k^nndan, yolsuzluktnn kömürcüUik de yap.imadiklarından şikâvet etmişlerdir. Reisi Cumhur köylülerle görüşmüş, hayvancıhğın inkisnfma çahşmnlarını, odunculuk ysprnalarını ve diğer bazı hususları tavsiye etmiştir. Cumhur Başkam köylüiere: «Bskınız çocuklannız ne güzel manevralar yapıyor ve memleketi korumak için nasıl iyi çahşıyorlar.» demiştir. Fuad DUYAR İzmirde Belediye Reisliği için Demokrat üyeler arasında mücadele Baştarafı 1 ind sahijede ekseriyet kazananlara mecliste bütün parti azasının rey vermesini emretmekte ise de bugün bu disiplin kaydına aykın bir kaynaşma devam etmiştir. Belediye meclisi ilk içtimaını yarın yapacak, Beledije Reisini ve Daimî Encümen azasını sececektir. Bugünkü kaynaşmaya bakıhrsa, Rauf Onursalın Belediye Başkanı seçilmesi biraz şüphelidir. Nitekim grup toplantısında içtimaı terkeden Belediye Meclisinin 19 azası bugün ayrı bir grup toplantısı yapmışlar ve avukat En.'er Dündar Başarı Belediye Reisliğine nam;ed aüstermişlerdir. Bunlar karşı tarafta 20 aza bulunduğu için bir azayı kendi taraflarına çekebilirlerse ekseriyet temin edeccklerdir ve bunu ümid ermektedirler. Gene bugünkü 19 lar toplantısında pazar günkü grup içtimamda ve D. P. il klare kurulunun hazır bulunması tüzüğe aykın görülmüş ve toplantmın yalnız Belediye Meclisi parti grup üyeleri arnsında yapılması icab ettiği hükmü ortaya atılmıştır. Belediye seçimi İzmir Demokrat Parti teşkilâtı içindeki şahsî rekabetleri ve anlaşm ızlıkian tekrar ortaya koymuştur. İzmirlilerin büyük bir ekseriyetle Demokrat Partiyi tutmnlarına mukabil, teşkilât kademelerinde ötederberi hissedilen aynlık artık Demokrat Parti mahfillerince de kabul edilmektedir. Bugün İzmirde D P. teşkilâtı il idare kurulu tarnf^rlarle Haydar Dündar, Osman Kibar grupu olarak ikiye aynlmış vaziyettedir. Belediye seçimleri bu ikinci grupu kuvvetlendirmiş gibi görünmektedir. Diğer taraftan Belediye Meclisi seçim yoklamasını pazar günü idare etmiş olan D. Parti İzmir il idare kurulu ikinci başkanı avukat Pertev Arat bu başkanhktan ve idare kurulu azalığından istifa etmiştir. D. Parti il başkanı Rauf Onursal gazetecilerin sualine cevaben pazar günü yapılan grup topantısında ekseriyet kazananlara rey vermiyecek olanların haysiyet divanına sevkedilmek suretile cezalandırılmalan tabiî olduğunu söy emiştir. Kendisi Belediye Reisi seçilirse, D. Parti il başkanlığından ayrılacaktır Zıt Kardeşler! Bir arkadaşım anlattı: «Geçen akşam bizim evde ,a yoktu, aHavagazi zaten çoktan kesik, «Derken pat diye elektrik de söndü.' ... ve ilâve etti: aAksi gibi, o strada girişvıiş bulunduğumuz, biı demokrasi münakaşası böylece yarıda kaldı.* Ne denir? D. N. Raman petrol sahasmda yeni sondajlar Baştarafı 1 ind sahiiede rada Raman dağında ikinci horizonda petrol bulunup bulunmadığıtıi gösterecek derin sondajlara da gidilmektedir. Halen burada biri 16 ve diğeri 23 numaralı kujnılar üzerinde olma> üzere iki sondaj makinesi faaliyet tedir. Her iki kuyuda da bu a y n iik günlerinde petrola rastlanmıştır. 16 numaralı kuyuda petrola rastlanması, petrollu sahanın genişli ğini bu noktada da muhafaza ettiğini göstermek bakımından önem lidir. Bu kuyuda 25003000 meur derinliklere inilmek suretile ikinci horizonda petrol bulunup bulunmadığı araştırılacaktır. 23 numaralı kuyu ise, Raman petrol sahasının şarka doğru uzun luğuna imtidadmı tesbıt gayesile açılmakta olup burada da petro'a rastlanması, bugüne kadar doğuba tı istikametinde 5 kilometre uzadığı bilinen petrollu sahanın 2 kilometre daha imtidad ettiğini göstermekte ve bu bakımdan çok ahemmiyetli bulunmaktadır. Her iki kuj'uda yapılacak sağma tecrübelerinin de müsaid netıceitı vermesi haîinde Raman petrol sa • hasının rezer\'i hakkında çok daha ümidli bir durum hasıl olacaktır Mahrukat davası Bakanhğımızın tedvir ile meşgu' olduğu bir mevzu da mahrukat '$i ve bunun politikasıdır. Avrupada bilhassa ev yakıtı olarak kullanuan linyit kömürü memleketimizde mec zul olarak bulunmaktadır. Fakai başka memleketlerde olduğu gibi bizde linyitler koklaştınlmak veyq briketleştirilmek suretile kıymetleıı dirilmediği içindir ki gerek nak,>, gerek muhafaza ve gerek yakmsafhalarında müşkülât arzetmektedir. Bakanüğa geldiğim gündenberi mesai arkadaşlarımla beraber bu meseleye elkoymuş bulunmaktayım. Bizim linyitlerimizin de ihtiyaca daha salih bir hale gelmesi için yapılan teşebbüslerin bir an önc» tahakkuiv safhasına geçmesi üzerinde çalışılmaktadır. Nitekim bu mevzuda mütehassıs olan yabancı müesseselere yolladığımız nümunelerden müsbet neticeler ahndığuı gelen telgraflardan anlamış bulunuyoruz. Endüstriyel te rübeler'n ikmalinden sonra, memleketin biı kaç linyit bölgesinde briket veyı koklaştırma tesisleri kurmaya vp kurdurmaya çalışacağız. Linyitlerimizin bu suretle kıymetlendirilmesi, Türkiye yakıt davasının hallini ehemmiyetlı surette kolaylaştırmı; olacaktır. Şeker fabrikalan Malum olduğu üzere, memleket çeker ihtiyaa günden güne art usulüne uygun olarak geldiklerinden kabul ettik. Semplon Ekspresi işlemediği müddet zarfında Svilingradda biriken mülteciler hud'.ıd açıldıktan sonra, saat 12 de aldığımız malümata göre Edirneye gelmişlerdir. Halen Edimede 2250 ırülteci birikmiş vaziyettedir. Bunlar Anadolu içerilerine dağıtılıncaya ka dar Karaağaçta Iskân Umum Müdürlüğü ile Kızılaym hazırladığı bannaklarda sığınmakta ve aşocaklarından yemek yemektedirler. Barınaklann sayısı arttırılmaktadır. Gelen mültecileri Edirnenin yerli halkı ile temas ettirmiyorum. Mültecilerin umumî durumu acınacak haldedir. Ancak bir kaç bohça halirde elde taşınması kabil eşyalarını getirebiliyorlar. Memleketimize mültecilerle birlikte muzır unsurların da girmesi pek muhtem^ldir. Bunlara karşı en önemli mesele vatandaşlara düşüyor. Vatandaşljr.n gayet uyanık olmalan lâzımdır. Edimeliler son hâdiseler karşısında gayet soğukkanh ve dikkatli hareket etmektedirler.D maktadır. Mevcud dört şeker fabrikamızın ortalama yıllık imalâtı 100 bin tondur. Buna mukabil bugünkü şeker ihtiyacı ise 140 bin to nu bulmaktadır. İstihlâk bakıyesinı dahilden temin edemediğimiz takdirde, haricden döviz mukabili şeker getirtmek mecburiyeti vardır Halbuki ithalâtımızı istihlâk maddelerinden ziyade istihsal vasıtalarına tahsis ettiğimiz bir zamanda şekeri devamlı olarak haricden ge tirtmek doğru olmasa gerektir. Kaldı ki, gerek pancar, gerekse kamış tan istihsal edilecek şekerin mem leket ziraatine bır çok faydalar sağladığı da aşikârdır. Bunun için memlekette yeni şeker fabrikalan kurmak lâzım geliyor demektir. Hükumetimiz. programımız gereğince. büyük amme hizmetleri ve ana sanayi dışında yeniden fabrikacılığa geçmek taraftarı olmadığı içuı. yeni şeker fabrikalarını bizzat kurmak yerine, hususî teşebbüslere kurdurmağa çalışıyor. Bu cümleden olmak üzere biri Adapazarında pancar şekeri fabrikası diğeri Adana bölgesinde kamış şekeri fabrikası tesis etmefc istiyen 23 grupla müzakereler cereyan etmektedir. Anonim şirket halinde kurulacak olan biı fabrikalara. devlet Marshall kredisinden yardım sağlamağa ve sair suretlerle de gerekli yardımlar yapmağa çalışm=ıktadır. Rafyonaliıasyon işleri Bakanhğımıza bağlı teşekküllerde bir rasyonalizasyon hareketine geçmek üzereyiz. Müesseselerde memur sayısmm lüzumundan fazla olduğunu, bunları gezen her yerli ve yabancı mütehassıs söylemektedir. Bunu. işletmeciüğin nazarivatı ve murakabesile 20 küsur senedenberi meşgul olmakhğım sıfatile ben de muhtelif vesilelerle tesbit etmiş bulunmaktayım. Fakat şimdiye kadar türlü şekülerle bu müesseselere alınmış olan vatandsşlara yol vermek kolay bir mesele değildir. Yüksek ihtisas istiyen işler dışındaki kadrolara yeni memur almamak ilk şiarımız oldu SimHiki halde her işi ehline vermek suretile verimin arttırılmasına çahşıyoruz.» 5 talyada yapılmış olan Avrupa | | GüzeSlik Müsabakasuıda «biU zim Güzel» Güler beş güzide arasına girdi. Bundan dolayı evvelâ kendisini, sonra da onu seçmiş, olanlan tebrik ederim. Yüze yakın genc kız arasuıdan bir tek güzel seçmenin ne kadar güç ve dağdağalı bir iş olduğunu bildiğim için ben bu maceraya şahsan girmemiştim. Fakat jürinin 99 reyinden 70 ini kazanmaKindan anlaşılıyordu ki Gülerin diğer rakiblerine nazaran bir üstünlüğü vardı. Bu üstünlüğün ne olduğunu anlamak da yetmiş kişilik bir ekseriyetin tercih sebebini vahide irca demek olduğu içinmümkün olamazdı; fakat bana ve gazetemize şuradan buradan tel»»fonlar, mektublar, hattâ târizler geldi. Bunlann içinde belki haklılan vardı. Güzeli herkes kendi görüşile seçtiği için hele namzedlerden birile alâkadar olursa verilcB karan beğenmemekte kendini hakb görürdü. Lâkin işte İtalyada li memleketin iştirakile yapılan mü«abakada ayrılan beş güzide arasına bizimki de girdi. Bu bizim ırkımız için güzel bir muvaffakıyetrir. Türkiyede Giilerden daha güzel kız yok mudur? Elbetle vardır. Lâkin müsabakaya ginnediği için bu güzellerin kıymetleri mevhumdur. Onun içindir ki Güler bugün fi"len Tiirkiyenin en güzel kızıdır. Benim gibi Avrupa seyahatlerinde yıllardanberi Türk ırkının renkll bir ırk olduğu hakkındaki «cahilâne ı vahime ile karşılaşmış olanlar. sadeliği ve tevazuu da kendisine başka bir güzellik vermiş olan Gülerin «Avrupanuı beş güzelleri» arasına ginniş olmasını memnuniyetle karşılarlar. Bilhassa bizim Güzelin yeşil gözlü oluşu bu memnunluğumuzu büsbütün arttırmaktadır. Zira bildiğiniz gibi yeşil ve mavi göz, beyaz ırkın ve bilhassa şimal ırklannm alâmetlerindendir. Gönül, «Bizim Güzel" in birinci olmasını da isterdi. Anıa 13 Avrupalı memleket içinden .seçilen güzeller arasında birinciliği kazaıımak gerçckten zor bir davadır. Memleketimiz bu şerefi vaktile Keriman Halis Hanımın şahsında kazanmı;tı. Bu güzeller yanşına. her iştirakimizde derece almak suretiîe devam etmeyi temenni eder, bütün kızlanmıa mevcud veya müstakbcl nişanlılarına şirin göstermesini Cenabı Haktan ve ezelî Çöpçatan Hazıetlerinden dilerim. B. FELEK Üçler Konferansı başlıyor NewYork, 11 (R.) Üçlerin yarın en mühim toplantılarını yapmaya başlıyacaklan bildirilmektidir. Bu yeni Üçler konferansuıu iştirak edecek olan Bevin ve Schuman buraya gelmiş bulunmaktadırlar. Amerika Dış İşleri Bakan. Acheson da bu akşam Başkan Truman ile bu toplantılar ile ilgiıi olduğu sanılan bir görüşme yaçmıştır. Sıyasî çevrelerde hâkim olan knnaate göre, Üçler bilhassa Aımanysnın silâhlandırılması meselesi ;e Batı Avrupanın muhtemel bir R'±s tecavüzüne karşı müdafaası işini s e alacaklardır. Bu arada Atlanlık Paktına iştirak hususunda Türkıve tarafmdan yapılan teklifin de ;ncelenmesi muhtemeldir. Aynı zamanda Üçler, Uzak Doğuda müşt?rek bir siyaset takib edilmesi içır. müsaid bir zemin arıyacaklardıı. Baştarafı 1 ind sahıfede bir muhabirine Adalet Bakanı sa BustnraV I ırırı Knh PIIP dıktan sonra sahanın dört tarafma yın Halil Özyörük şu izahatı vereiağılarak ellerinde fculunan küçük miştir: çiçek buketlerini halka fırlattılar. « Demokrasiyi koruma kanuBu vaziyet büyük tezahürata vesile n u tasansını hazırlamakta olan kooldu. Türk ve Ingiliz millî marşları | m i s y O n bugüh de toplanmıştır. Bu çalındıktan sonra Galatasaraylılar j güne kadar yapılan çahşmalarda eBritanya Futbol Federasyonu Reisi ' S as itibarile suçların tekevvünü ne takdim edildiler. j hakkındaki esaslar takarrür etmişSanKırmızılı kadro maça şu şe tir .Suç unsurlan daha reaüze edilkilde çıkmıştı: miştir. Şimdi eski Ceza KanunuTurgay Naci, Necmi Musa, n u n 141, 142 v e 163 üncü maddeleri Mü!end, Muzaffer Hikmet, Muh üzerinde çalışmaktayız. Bunlar eski tar. Reha, Gündüz. Bülend. müphem şekillerinden kurtarılmak Galatasaray, şiddetle yağan yağ ta ve daha vazih bir hale sokulmura ve kaygan sahaya rağmen bu maktadır. Bir kaç güne kadar geilk maçında fevkalâde bir oyun rekçesini de hazırlıyarak tasanyı gösterdi. Bilhassa müdafaa başta Bakanlar kuruluna sevkedeceğiz. Turgay olmak üzere canlı oyunu I Hazıılamakta olduğumuz diğeı ile rakib forvete gol fırsatı vermi kanun tasarılanna gelince; hava yordu. Muhakkak nazan ile bakı seyrüsefer kanunu bitmiş ve Balan bir çok golü fevkalâde müdaha kanlar kuruluna arzedilmiştir. Talelerle bertaraf eden genc kaleci bü biî bazı kayıd ve şartlarla bu sayük bir takdir topladı. Birinci yede sivil havacılığa tamamile miiaevrenin ortalarında takımını bir saade edilmektedir. İstiyen herhangi çok golden kurtaran Turgay, In bir firma memleketimizde uçak wood'un attığı güzel bir gole mâni imal edebilecek ve istiyen herhangi olamadı ve birinci haftayım 10 bir kimse de otomobil gibi, tayyare Hull City'nin galebesile sona erdi. de satın alacak ve kullanacaktır. Yeni ticaret kanunu tasarısı da İkinci devrede Galatasaray gene güzel bir oyun gösterdi. Bu arada hazırdır. Tâbi tutulduğu son revizyon da bir kaç güne kadar bitirileAckerman takımımn ikinci golünü rek Bakanlar kuruluna sevkedilede yaptı. cektir. Yeni ticaret kanunu tasarısı Maçın hitarrına doğru Galatasaray dünyadaki son inkişaflara ve temamühim bir go! fırsatı kaçırdı. Bu yüllere göre hazırlanmıştır. Bu hugün cidden fevkalâde bir oyun susta milletlerarası kanunlarda kagösteren santrfor Rehanın tam kale bul edilen esaslar ve beynelmile) sğzında vurduğu güzel bir kafa vu anlaşmalar gözönünde bulundurulruşunda top tam gospostun üzerin muştur. den geçerek SarıKırmızılılan bir Hukuk Usulü Muhakemeleri ve golden mahrum etti. Böylelikle Ga Ceza Usulü Muhakemeleri kanunu latasaray Londradaki ilk maçında tasarılan da ele alınmış bulunmakHull City'ye 20 yenilmiş oldu. tadır. Bunlar üzerindeki çalışmalaTakımımız futbol diyan İngil rm mihverini muhakemelerin müm terede büyük bir alâka ve takdir kün olduğu kadar kısa ve zamanıntoplamağa muvaffak oldu. Galata da görülmesi teşkil etmektedir. ssrayın şerefine bu gece bü>ük bir Böylece tesrii muhakemata dair geziyafet verildi. Ziyafette, başta Lon reken hükümler bu tasarılara ilâöra Belediye Reisi olmak üzere, ve edilmiş bulunmaktadır. İngilterenin tanınmış birçok futbol Antidemokratik kanun ve hüadamlan hazır bulundular. kümlere gelince: Bunlar, Türk ceÇocukların Anavatana selâmlan za kanununun 200 üncü maddasi, kaçakçılık kanunu, suçüstü kanunı gönderiyorum. nu, Millî Korunma kanunu ve hayCarter ne diyor? Londra 11 (B.B.C.) Galatasa van hırsızlığı kanunlandır. Bunlar rayın Londradaki ilk maçı etrafın üzerinde yapılacak bazı değişiklikda bir muhabirimize beyanatta bu lerle bu antidemokratik kanun ve lunan meşhur İngiliz futbolcusu ve hükümler değiştirilmiş olacaktır Hull City takımı menaceri Carter Bunlardan en mühimmi tevkif hak kındaki hükümdür. Hazırlamakta şunlan söylemiştir: « Türk takımı gayet iyi bir olduğumuz tasanya göre tevkif oyun gösterdi. Bilhassa galecileri hususu tamamile hâkimin takdiTurgay çok iyi idi. Haf hattında rine bırakılmaktadır. Hâkim anMusa ve Bülend. forvet hattında cak bir sanığın firanna veya mevda Reha muvaffakıyetli birer maç cud delilleri imha edeceğine kanaat getirdiği takdirde kendisini tevkif çıkardılar.» oCUMHURİYET» in TEFRİKASI: CSaray ilk maçta 2 0 yenildi Demokrasiyi Koruma Kanunu Basmakaleden devam ise Avrupada olduğu gibi bir çok üniversite bulunmadığı için bütün Türkiye lissleri mezunlannın olgıınluk imtihanlannı yapmaya bünyeleri müsaid olmadığından her üniversite veya fakülte kendisine girrnek için müracaat edenleri inı'tihan edecek, olgunluk imtihanı da eskisi gibi yapılacaktır. Şu kadar var ki; bu imtihanlarda muvaffak olanlardan, bir fakülteve girmeye talib olanların sayısı çok olunca içlerinden hangisinin mektebe gireceği artık müracaat sırasına göre değil «test> kabilinden ve her müessesenin ilim branşma uygun bir imtihanla tayin edilecektir. Bu usulün, daha ilk seneden itibaren üniversite imtihanlanndaki cverun» nisbetini derhal yükselteceğini muhakkak görmekteyiz. Memleket irfanına bu kadar faydalı ve yerinde bir karar aldığı için üniversiteleri ve Millî Eğitim Bakanlığım tebrik ederiz. Çok yerinde bir karar Büyük çiftlik sahibleri himaye ve Tonrr>k Kmunu ihya edüecektir Büyük çiftlikler kurulmasına ve hayvancılığm inkişafına yardım ediîranda iki Kürd kabilesi lccektir. 5 yıl içinde bütün tohumluklarımız ıslah olunacaktır. Sulaarasındaki çarpısmalar ma meseîelerinin halline çalışılacakTahran 11 (A.P.) Batı îranda, Ur. Bilhassa yeraltı sularmdan istiIrak hududu yakmlannda hükume fade cdilecektir. te karşı ayaklanan Civanrudî aşıretine karşı girişilen savasta Oramî aşiretinin ordu birliklerini desteklediği bugün Iran ordusundan blldirilmiştir. Bir sözcüye göre. ordu birlikleri bir kaç gün evvel sarp ve oımanAnlrara 11 (Telefonla) Maliye hk bir araziye kaçan Civanrudilerle teması kaybetmişlerdir. Fakat öte Bakanlığı, Bakanhklardan gelmlş denberi Civanrudilerle araları açık olan 1951 yılı masraf bütçeleri üzeolan diğer bir Kürt aşireti, Oramî rinde çalışmalara başlamıştır. Yeni ler hududdaki dağların ormanlık bütçenin tasarrut esaslarına son yamaçlarında Civanrudilerle çarpış derece riayet edilerek hazırlanmakta olduğu anlaşılmaktadır. maktadırlar. edecektir. Bunlardan başka hiç biı şeküde tevkif kabul edilmemektedir. Katil dahi firar etmiyeceğine veya delilleri imha eylemiyeceğine dair hâkime kanaat verirse tevkif edilmiyebilecektir. Bundan başka mesken aramasına dair hüküm gelmektedir. Bu hususta da hâkim kararı olmadan hiç bir suretle hiç bir ev aranamıyacaktır. Yalnız müstacel hallerde, âmme hukukuna dayanan işlertle savcı veya onun namına zabıta ev taharri edebilecektir. Fakat bu takdirde de bilâhar» hâkim karan almması mecburî tutulmaktad'r. Bir de Adlî Tıb müesseseleri hak kındaki kanun tasarısı vardır ki bu da Bakanlar kuruluna sevkedi'miş bulunmaktadır. Pu Kanun sayesinde Adlî Tıb müessesesile Adlî Tıb Meclisleri tamnrr.ile müstakil hale sokulmaktadır. Ayrıca adlî tabibler de hâkimler gibi bareme bağlarıarak terfi ettirilmcktedir. Nihayet fikir eser'eri knnun tasansı gelmektedir ki bu da son bir tetkike tâbi tutulmaktadır.' Bu kanun sayesinde bütün yabnncı memleketlerde jlduğu gibi fikir eserlerine hürmet edilebilecek ve eser sahiblerine hakları verilebilecektir.» Türk Bulgar sınırının kapandığı doğru değil 1 ivri f Ankarada bulunan Edime Valisî Emin Akıncı ile de 5'arın görüşerek bu hususta lâzım gelen talimatı vereceğim. Göçmen kabulü meselesinin daha rahat bir hale gelmesi sağlanacaktır.» Şon günlerde dikkati çeken cihet kaçak olarak gelen kafilelerin de artmasıdır. Mülteci akınına karşı hükumetin icab eden tedbirleri almakta olduğu haber veriliyor. Bulgaristandan memleketimıze gclmek üzere muhtelif kanallardan müracaatte bulunanların şimdilen büyük bir yeküna baliğ olduğu söyleniyor. Edirne Valisinin demeci Ankara 11 (Ankara Ajansı) ' Cuma günü uçakla şehrimize gelen Edirne Valisi Emin Akıncı bugün Başbakanlıkta Adnan Menderesle iki saate yakın görüşmede bulunmustur. Vali, Basbakanın yanından çıktıktan sonra Ankara Ajansı muhabirine şu mühim beyanatı vermiştir: n Türkiyeye kabul edilmiven 150 mülteci Bul^arlar tarafından vizesiz olarak toprnklarımıza sokulmak istencn çinsenelerdir. Evvelce bunlardan 75 tanesi geldi, işi anladık ve trenden indirmeden Hde ettik. Diğer muhacirlerle beraber vizesiz çingenelerin ikinci Kismmı getiren Semplon Ekspresi Edimeye Yunan topraklarından geçerek girdiği için biz bu hususta Yunanistaola temasa geçtik. Yunanistanın bunlan topraklarından geçirmemesini istedik. Yunan hükumeti dostluğa yakışır bir jestle ve bu vizesiz çingeneler meselesi halledilinceve kadar Semplon Ekspresi r?ferlerini durdurdu. Bu müddet zarfında da Bulgarlar mültecileri Kapıkuleden kamyonlarla sevkettiler. Bulgar Kasım Güleğin sorgusu yapıldı Ankara 11 (Telefonla) Muhtar seçimleri sırasında seçim kanununa aykın olarak bir konuşma yaptığı iddiasile Kasım Gülek hakkında takibata geçen Bilecik savcıhğmın talebile C. H. P. Genel Sekreterinin bugün Üçüncü Asliye Cezada sorgusu yapıldı. Kasım Gülek mahkemeye Reşad Şemseddin Sirer ve eski Ankara milletvekili avukat Emin Halim Ergun ile geldi. Hâkim, Gülerkin hüviyetini tesbit ettikten sonra, Bozüyükten gelen talimatı okuttu. Talimatta, Bozüyük Halk Partisi ileri gelenlerinin 9 ağustosta bir kapalı yer toplantısı tertib ettikleri, fakat konusmaların halka hoparlörlerle işittirildiği bu arada Kasım Gülekin de seçim kanununa aykın olarak konuştuğu belirtiliyor, toplantıyı tertib edenlerle beraber tecziyesi isteniyordu. Kas:m Gülek, talimattaki bu iddialara cevab vererek konuşması sırasında parti binasında bulunanlara hitab ettiğini ve seçim kanununa aykın hiç bir şey söylemediğini ifade etti. Konuşmasınm tam metninin çıktığı Ulus gazetesi okunacak olursa hakikatin görülebileceğini anlattı. Bahis mevzuu gazeteyi de yargıca verdi. icin mühim karariar Baştaratı 1 ind sahiiede ve nakdî kredisini temin ederdi. Toprak Kanunu bunu kaldırmış ve ortakçı ile çiftlik sahibi arasında bir toprak davası çıkmıştır. Şimdi crtakçıhk teşvik edilecek ve toprnksızlara bir an evvel toprak verilmesine çalışılacaktır. Ulusun yeni bir vesikası Maliye Bakanı: »Bu kabil neşriyat, bizi priştiğinıiz kanuni muameleleri yapmaktan alıkoyamıyacaktır» diyor 951 bütçe çalışmaları PKOF. NİMBUS'ÜN MACERALARI: Ankara 11 (Telefonla) Ulus gazetesinde bugün de Maliye Bakanı Kali! Ayanın 1946 da Başbakan müsteşar muavini bulunduğu sırada mebusluk için Halk Partisıne verdiği talebnamenin klişesı neşrediımiştir. Maliye Bakanı Halil Ayan bu münasebetle şunlan soyledi: < Benim Haıkevlerile Büyük Millet Meclisi ve müştemilâtın.n mülkiyetine aid beyanatım, kanunIara müstenid ve şahıslarla alâkası olmıyan islerdendir. «Ulus» ve 0Ankara» eazeteieri mutad veçhile daima şahsî işlerden bahsetmektej dirler. Bu kabil neşriyata benden evvel diğer arkadaşlarım lâyık olMahkeme Gülekin bu ifadesini duğu cevabı verdiler. Benim ilâve gönderecektir. edebilece°im şudur: Şahıslan hedef Vali yarın akşam Edirneye döne BUecik savcılığına Hakkında dava açılıp açılmıyacağı tutan bu kabil neşriyat, bizi girişcektir. orada kararlaştırılacaktır. tisimiz kar.unî muameleleri ypnmaktan hiç bir zaman ve hiç bir veçhile alakoyamıyacaktır.» Tiyatro yazarı Bernard Shaw yiirürken düşerek yaralandı Londra. 11 (B.B.C.) Devrimizin en büyük tiyatro yazar; addcdilen ve 94 yaşında olan Geor?e Bernard Sh?.w. Saint Laurence'deki evinin bahçesinde dolaşırken düşmüş ve kalça kemiğini kırmıştır. Derhal hastaneye kaldırılan tiyatro yazarı, muvaffakıyetle ameliyat edilmiştir. yüdün ve şündi tıpkı ona benziyorsun. Yüzün, gözlerin bile.. Konuşurken onun gibi utancla gözlerini bir yere indirişin, sinirlendiğin zaman dudaklarmı uzatarak öyle bir somurtuşun var ki.. tıpkı Fatma hala!» Fatma halam çok gencken babası onu kendi seçtiği, münasib gördüğü birine vsrmek istemiş. Halbuki Fatma halam gönlünü uzak akrabadan genc bir kolağasına kaptırmış. Kendisini bir başkasuıa vereceklerini duyduğu zaman başlamış ağlamağa, babasma oölürüm, ömrümce kız otururum, sevdiğimden başkasile evlenraem» diye haber göndermiş. Vedad Paşanın bunun üzerine ilk yaptığı iş, genc kolağasını Yemen çöllerine sürdürmek olmuş. «Kızıma yan baktı!» diye, Fatma halaya da «Var sm dilediçin olsun, ne senin istediğin, ne benim istediğim, ömrünce evde oturup çile doldur» demiş. Bir dalıa evde evlenme sözü açılmadığı gibi Vedad Paşa kendisine karşı geldi diye biricik kızını affetmemiş ve olünceye kadar onunla bir lâf konuşmamış. «Paşanın gözünden düştü! diye, herkes yanından kaçıştığı için zavalh Fatma halam, konağın bir köşesinde unutulup kalmış ve kız oiarak ihtiyarlamış. şet saçan sert bakışlarla kılıcına yaslanmış olan paşa babasının resimleri önünden geçecek olsa, hemen o mahcub, içli halile bakışlarını yere indirirdi. Belki hâlâ ondan korkuyordu, veyahud nefret ediyordu. Padişaha kölelik edip, onun hazinesinden ihsan aldığı torba torba altınlarla başkaianna zulüm eden bu kendini beğenmiş, kötü ihtiyan ben de sevmiyorum. Ablamı da sevmiyorum. Ona benzediği, onun gibi mağrur, onun gibi vahşi ve onun gibi kalbsiz olduğu için... lecek yaştadır. Yakası Rus kazaklan gibi kapalı, kolalı pınl pırıl gömleği, başından hiç çıkarmadığı lâciverd beresile karşımda gülümsiyerek duruyor, artbamla içeri girmem için bana yol veriyor. İşte benim karanlık odam! Büyük bir yazıhane, rahat bir şezlong, çıplak duvar'ar. Hepsi bu kadar. Doktor Darbley fazla konuşmaktan hoşlanmaz. Arabadan şezlonga geçmeme yardım edip, beni arkaüstü rahat bir vaziyette yatırdıktan sonra perdeleri kapamak için uzaklaşıyor: Bugün nasılsmız Madam Erdal? Ne güzel hava değil mi? Yüzünüzü iyi gördüm, güneşten olmalı.. Vitamin iğnelerine devam ediyorlar mı? Evet doktor. Kalın perdeler odayı yan karanhğa gömdü. Doktorun usulca masasının başma geçtiğini görüyorum. Yazıhanenin parlak camı üzerinde kalın bir bloknot ve doktorun mürekkebli kalemi.. Başlıyalım mı Madam Erdal? Bugün hep Fatma halamı düşündüm doktor. Kendinizi rahat buakın. Hem artık alıştınız sanıyorum. Benim mevcudiyetimi unutmağa gayret edin. Bugünkü düşüncelerinizden Fatma halanızdan başlayın. Doktor Darbley'in tatlı ve ikna edici bir sesi var. Sırtımdaki o kötü ürperti, çırpın ÖLÜM Merhıım Nerime Apak zevci, îbrahim Ay^ak ve Saynur Apakın babaîsrı. emekli D?niz B nb?î5!çı ve D^vleî De E M R l' L L A H A P \ K 11 9 S30 pazartcj rabahı vefat etn:'ştir. Cenazesi 12 D 950 günü Yoğurf?u Karakol sırası No. 25 daki evind^T almar?k öğ!e nam&zı Osrr.anaîa carrinde kılmdıfctan sonra K^racishr.::d rr.ezarHğındaki aile kabrlsta.ıır.a öefred lece^tir Alîsh rahmet eyliye. Evvelki kısımlann hulâsası İsviçreye bacakiarını tedaoı etiirmek için getrriien Zeyneb Erdal, bir hastaneye yatıruvAStır. İki bacağt kötürüm olan Zeyneb büyük bir ruhi mücadele geçirmiş, maneviyatt sarstîmış b'T haldedir. Kendisinin bir daha >yı olamıyacağına inanmış gibidir. ValMont'a kendisi gibi tedavi olmağa gelen daha bir çok ktmse^r vardt. Zeyneb Erdah İsviçreye eniştesi doktor Adnan getırmiştr Doktor Darbley, Zeynebi ruhan tedavi ederek maneviyatım yv.kseltmeğe uğraşmaktadır. Zeyneb balkonda saatlerce güneş banyosu yaparak kıpırdanmadan yat maktadır. Alışamıyorum, etrafımdaki bu yabancılara alışamıyorum! Bir dost yüzü beni acımadan sevecek, beni iulavacak bir iosan anyorum. Su zan: «Ruh yoktur, herşey şekilden ibarettir, yalnız madde vardır çiçek gibi, dal gibi yeşerip bitecek ve çürüyeceğiz» diyordu. «Insanlar birbirlerine farkma varmadan fenalık ediyorlar, buna mecbur oluyorlar, çaresi yok» diyordu Nedim. «İnsan ruhu! Bütün fenalıklar, karışıkhklar ve hastalıklar oradan geıiyor» diyor, Doktor Darbley. İnsan ruhu! Onun ne olduğunu ben hiç bilmiyorum. Suzana inanmak mı lâzım? Yalnız sıhhatli ve kuvvetli sonra alabildiğine kumcz olmak, lokmayı aslan ağzmdan kapmamn çaresine bakmak!. «Evet, istediklerini elde etmek için kimsenin gözünün yaşına bakmıyacaksın, sırası gelince en sevdiğinin bile?.» Suzanın dünyası başka. Suzanın dünyası korkunc! Fatma halamın sesini duyor gibi oluyorum: 0 Suzan büyük babasına benzer a kızım.. Bak tıpkı o gözier, o gülüş. Duruşy bile t:pkı merhum babam. Elleri bile öyle kocaman, kupkuru görmüyor musun? Babam gibi kendini beğenmiş, babam gibi büyüklük düşkünü, tıpkı Vedad Paşa, tıpkı Vedad Paşa!.» Zavallı Fatma halacık! Yeryüzünde ondan başka insan kalmadı galiba. İşte gene Suzanın sesi! O kötü, hareket dolu gülüşü ile Suzan karşımda: «Tabiî, ikiniz de birbirinize benzersiniz çünkü.. Halam Nuhtan kal ma, bütün arzuları içinde kuruyup ölmüş ihtiyar bir kız. Üstelik cahil, üstelik akılsız. Şimdi oturup lânet edeceğine, zamamnda paşa babasına isyan etmesini bilse, diretip gön lünün istediğine kaçıp gitmiş olsa büyük babam ne kadar kızıp köpürse sonunda onu muhakkak affederdi. Olünceye kadar onunla darguı durmazdı. Sana gelince onun anlarbğı yalan yanlış hikâyelerle, masallarla kafan dolarak bü Madam Erdal, Doktor Darbley sizi bekliyor... Şüvester Steiger arabayı getirmiş bile. İşte sırtıma elbisemi geçiriyor, başımdan şapkayı alıyor, saçlanmı toplamama yardım ediyor. Omuzlanmda her zamnaki soğuk ürperti, kalbim çarpıyor.. Yandaki manivelâsını kullanarak arabayı hareket ettiriyorum. Şüvester Steiger yanımda yürüyor, Koridorlar tenha. Şüvester küçük, beyaz kapının önünde beni yalnız bıraktı. Uzaklaşıyor. Doktor, arabanın sesini duymuş olacak. Beyaz kapı önümde açüıverdi. Darbley asık yüzlü, karanlık baÇocukken dikkat ederdim: Fatma kışlı ruh dokt^rlarından değildir. halam ne zaman büyük salondan, Uzun boylu, kumral, kırmızı yaaltın yaldızb. çerçeveler içinde deh naklı, gayet şirin ve genc denebi tım geçti. Yavaşça gözlerimi ka arasında taze otlar bitmişü. Yın pıyorum. taraftaki binanın bacasına leylekeı yuva kiırmaya çahşıyorlardı ve yın Fatma halam hemen. bunışukla rınr bir di'ımaç gibi küçücük, msvi rın arasında kaybolmuş siyah. tatlı bir gök parçası... Mahallanin serseii bakışlı gözleri. daima biraz şaşkm köpeği Kadife ise bitişik evin kc> ve telâşh tavrile hayalimde canla • pısı önünde, her zamanki yerir! ie nıyor. Sanki artık ValMont klini kıvrılmış yatıycr. ar=da sırada bağinde. doktor Darbley'in karşısm şjnı kaldınp esneyerek b?na ba^ıda değil de Fatihteki büyük kona yorou. G?ne böyle bir bahar bîjlanşığın cumbasmda, eski yerimdeyim İnsan uzaklaştıkça bir zam^n cıydı. e\vel içinde bulunduğu hâdiseleri Fatma h^lam. karşıms. cumbacı.ı çok daha iyi anlıyor, her şeyi ço"c öbür ucur.a oturduğu zımzn sesi daha başka bir aydınlık ve vuznh hafif bır titreme içmda. fısi'cîar giiçinde ^örüyor doktor! Hatıralar ıx bi bu olmıyacak şeyi habsr vevdi. zaklaştıkça yakınlaşıyorlar. Kafa(i Suzan evleniyormuş Zeynsb'» mın içinden parça parça gelip ge • Bu havadisin heni n??!İ şaşırttıçiyorlar. ğmı talımin ederaezsiniz. Nedîja Suzanın evleneceğini haber al demeyin. Ablam otuzur.u çok*.a dığım gün de bu parçalardan bi geçmişti ve 0 zamana kadar b:r kere olsun evlenmekten bahsstrrıcridir. O sabah Fatma halam odamdan mişti. içeri şaşkın, mütereddid tavrile gir • Suzan evleniyormus, Suz^n evdiği zaman her zamanki yerimdc, ienecekmiş! cumbada oturuyordum. Fatma halamla gözşöze şe'.dık. O Vedad Paşa konağı ve benim an da söyledlğine pek inanniışa be;ıcak sabahları güneş, alan kocaman zemiyordu. Bir zaman ikimiz de karışık odam. sustuk ve öylece hareketsiz, sess'i Dizîerimde battaniyem, etrafımdi bakıştık. serip serpilmiş kitablarım, elişleFatma halamı, o bezgin. yorgjn rim, bütün bir dağınıklık ve sefa • halile görür gibiyim. Aşağıya doğlet! Dışarısını seyrediyonım. Çünkü ru düşmüş ten rengi çorabları, yer senelerdir kötürüm hayatımın ba< yer akmış, rengi solmuş siyah yia lıca eğlencelerinden biri bu küçok ceketi, şaşkın, sessiz ha'ule.. Kolay dar sokağı seyretmekti. Sokağı boy mı, evin bütün işini gören oydu. dan boya alıp giden karşı evin Arkası var yüksek duvan üzerinde, taşlann
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle