12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AfusİM 1950 CÜMHURIYET SON BlR DAKÎKA T Ü R K I Y dMjaulcM(aİ\ Tütün KongresiFeci bir kamyon Güvenük Konseyine Yarııt açılacak olan kongreye işfirakimiz 500 delege katılacak kazası senesinin e\lul ayinda GüAnkara 8 (Telefonla) Türkiye resinin, ahm sahaları itibarile is Bir kamyon uçuruma yuvarlandı. venlik Konseyinde açılan bir . e r Tutun kongresi 10 ağustos perşem tihsal miktarları kıstas alınmış, 5 kişi öldii. 9 kişi de yaralandı icin Mısııla Türkije arasında sıkı be sunü DilTarih ve Cografya fa temsılcılerın bu nisbete göre taİsparta 8 (Hususî) Antalyadan bir müradele cercyan cdıyor ve kültesinin konferans salonunda a yinı esas tutulmuştur. aldığım malumata göre, Niyazi Koç bundan Kahire hükumcti muzaffer çılacaktır. Bu münasebetle bugün Her tütün mıntakasında temsilci adırıda bir soförün idare .^ttiği bir çıkıynrdu. Mısır. üç dcfa reyc başbir basın toplantısı tertıb edilmiş ve ler bir kişi ise orta ekicilerden, iki kamyon Elmalı ile Finike arasınvuruldııktan sonra. az bir ekscrikonçrenin umumi kâtibi, Lem'i kisi ise küçük ve orta ekiciden, üç daki Paşaderesi mevkiinde frenleyetle Güvenlik Koriseyine ibe taAksoy tarafından bazı izahat veril kişi ise küçük, orta ve büyük eki rinin kopması neticesinde uçuruma yin olunmuş ve Turkiycnin bu mı.tır. Lem'ı Aksoy, Ticaret ve E cilerden seçilmiş ve bundan fazlası yuvarlanmıştır. Bu kaza neticesi nıiıradeleyi kaybetmesi, Turk dekamyonun şoföriı de dahil olmak lccasyonıınun ada>'iğı ctrafındaki konomı Bakanlığı Bakanlık muşa için de aynı esaslar gözetilmiştir. Mevcud Tüccar Dernek ve Bir üzere 5 kişi ölmuş, 9 kişi de ağur kampanyasına eerekcn ehemmiyeti vıridır. Lem'i Aksoy, tütün meselesinin liklerıle ekici birliklere ve Ticaret surette yaralanmıştır. Hâdise Anvermemiş olmasına. bunu gayrimemleketimiz için arzettiği büyük ve Sanayi Odalarına temsilci gön talya ve çevrelerinde derin bir temuntazam bir şekilde yapmasına ehemmiyeti belırttıkten sonra şöyle dermeleri doğrudan doğruya yazıl esaür yaratmıştır. at?»dilmişti. demiştir: mıştır. Önıımuzdeki av aynı mücadcle« Türkive tütün kongresinin Bunların haricinde kalan ve ekinLn. bu sofer Lıibnanla aramızda tertiblenmesinde maksad ve gaye ci birlıkleri bulunmıyan yerlerdeki eere.\an edeceği anlaşılıynr. Şimdiıstıhsalınden ihracıtına kadar tü ekicılerın, biraz ev\el belirtilen şeki halde uski halasını gnzönünde tünculuğumüzu alâkadar eden me kilde temsilci göndermeleri valibıılunduran Lake Succcss'dcki Turk Bas'arajı 1 inc> sahıfede delegasyonu Mısırdan bosalarak seleleri asü işın sahibi olan müs liklere tebliğ edümiştir. yeri işjjal edchilmek maksadile ha tahsil ve tacirlerımizin temsilcıleriTemsilci olmıyan ekici ve tacir bilmelerini, komunist Çinin Konserekete Beçmiş bulunmakladır. Muh le birlıkte etraflı bir şekilde göz ler, diledikleri takdirde müşahid ye ü\'e olarak Eİınmasım, kuzey telif millctlcre mcnsub dclegeler den Recirmek ve zamanın değışen olarak kongreye iştirak edebılecek güney Koreli temsilcilerin dinlenmesini istiyen bir Sovyet teklifi. nezdinde yapılan tcşcbbüsleıin da ıcablan ve beliren istikametleri göz lerdır.» Toplantı açılır açılmaz Sovyet ha bidayctte mııspet ncticelcr ver onünde tutularak, gereken çalış500 kadar delepenin katılacağı maları plânh ve programh hale Redelegesi Maıik derhal söz almış ve diü belirtiliyor. kongrenin gündemınde istıhsale aıd tirmcktir. kuzey Kore hükumetinden ald'ö Turkiycnin Güvenlik Konseyine Bu kongrede tütün müstahsille meseleler, tutun ve tutun inhisarı bir telgrafı okuyacağını bildirmışg'nııesinc kimîcr muhalcfct edekanunu, ic pazarların duzenlenme tır. Bu telsrafta Amerikan hava rımizin salâhiyetle ve tam olarak crklcrdir? Bunları şu iki katcgoritemsil oiunmalarına bilhassa ehem si, Turk tutun ortakhğı, işleme saf kuvvetlerınin sıvil halka hücum j e ayırmak nıumkundür: mıvet venlmıştır. Bu suretle tütün hasına ve ihracata aid meselelerle ettiği. kuzey Korenin sanayi mar1 Arab memlckctleri. kezlerini tahribe çalıştığı, «bar•kicılerıne aid mevzu ve mesele müteferrik işler vardır. 2 Sovjct Rıısya vc peiklcıi. 1013 eylulde Romada toplana barca» akınlar yaptığı kaydedıllerın işe ve hakıkî icablara uygun Arab memleketleıinin cutnartcM surette pozden gecirilmesi imkânı cak Beynelmılel Tutüncüler kon mekte idi. Bu telgraf okunduktan gııııü Kahiıede tnolanaıak Birle*fcransa sunulacak Turk raporu da sonra Sovyet delegesi ikinci bir hasıl olacaktır. miş Milletlcrde takib ederckleri sitelgrafı da okuyacağını söylemiş, Ekıcılerin temsilinde. Tekel ida hazırlanmıştır. yaseti tesbit (•tmeleri ve bu arada fakat bu sefer itirazlarla karşılaşMUMiıııııllllülinilllllllllL'llillllllllllllinilllill ııi'iıın Lııhnanın adaylığım desteklemeyi mıştır. Çin delegesi Sovyet delegekararlastıımalan bckleniyor. Arab sınin Kore telgraflarm ıokuyarak Birliği, miiletlerarası meseleleri ner sinın Kore telgraflarını okuyarak vakit «İsrail Arah ihtilâfı» nı 6n belirtmiş ve derhal gündemdeki plâııa alarak halletmck siyasetindeıı maddelerin müzakerelerine girişila\ nlnıamakUıdır. Bu sehehle Mısır. Bn rnrnfı I tnc> «tnhıtecfp Başlarajı 1 incı sahıfede mesini istemiştir. > Konsryin Kore tccavüzile ilgili ka nistler daha güneyde bu nehri bir met rekoru kırmayı istediğini söyBundan sonra Malik. Sovyet deıarları karşısında ıncnfi bir tavır noktada daha asmaya muvaffak ollegesi sıfatile konuşaccğım söyletakınmış vc «Güvenlik Konseyi muşlardır. Muhabirler Bırleşik A lemîştir. Murat. San Diegolu daktilo 31 miş ve Kore hâdisesini yeniden nFilistin (lavasında bu sckilde ha menka kuvvetlerınin süratle bu reket etmemisti'i nazariyesini üeıi bölgeye gönderildiklerini söylemek yaşındaki Florence Chadwick'in zun uzadıya hikâye etmeye başlakendisini geçmesi ve İngiltere sa mıştır. Malıkin gündemdeki madsürmüstür. Şimdi Arab Birliğinin, tedirler delerin reye konulması işini mümTürki\enin Güvenlik Konseyine Guneyde başlayan Amerikan mu hiline vararak Manşı geçme reko kün olduğu kadar gecıktirdiği snada>lığım koyması mcselcsini de kabıl taarruzunun ise kısa bir du runu kırması üzerine yüzmeyi terlaşılmakta idi. gene «İsrail Arab ihtilafı • nı göz raklama devresi geçiı>dikten sonra ketmiştir. önıinde bulundurarak hallctmcğe yeniden ileriediği bildirilmektedir Florence Charwick, Manş dn Güvenlik Konseyine adaylığımız çalıştığı sezilıncktedir. Kahircnin, General MacArthur'un karargâhın nizıni 13 saat 22 dakıkada yuzerek Kudüs 8 (A.P.1 Israilin WaTürkiyeye sitcmi şu riim'ede top dan açıklandığına gore, Amerikan geçmiş ve böylelikle kadmlara aid shington büvük elçisi ve Birleşıniş laıınıaktadır: T Türkiye, İsrail ilc bırlikleri hadaıının gerılerine sarMilletlerdeki başdelegesi Aubr?y siyasî ve iktisadi münascbctlcr ida kan 300 kıs.hk bir komunist kııv rekoru bir saat gıbi büyuk bir Eban, dün bir Vahudi toplantısınfarkla kırmıştır. Eski rekor Baynn da. İsrail devletinin, Güvenlik Kan me edivor!» vetini imha etmısler ve sonra da Gertrude Ederle tarafından 1926 se seyinde açılacak yer için TürkiveChinju şehri istıkametinde ileri ba • Turkiycnin Güvenlik Konseyine reketlerine devam etmişlerdir. frı? nesinde tesis edilmişti. nin namzedliğini destekliyecegini adailığını kovnıasına karşı diğer manın bu bolgede gayet ağır ka;.^>Bu akşam sahile çıktığı vakit A açıklamıştır. bir Arab itirazı da şudur: »Güven lara ıığradı6ı Ja üâve edilmektedir. merıkalı kadın yüzucu hiç de yorArab bloku. Mısırdan boşalacak lik Knnscyiııdeki bahis mcvzuu Bir hsbere göra, Amerikalılar taaı »un olmadığını ve Manşı bir dahd yer için Lübnanın seçilmesini isfeyer Arab memlcketlcrinc ayrılmış ruza başladıklnn andanberi altı ır.il mektedir. Fakat, Turkiye. şimcligeçebılcceğini soylcmıştır. bir jcıdir. Bu bakımdan Turkiye ilerlemeye mjvaffak den. Ortadoğu için namzedlıî^nı olmuşlarrlır. Diğer taraftan ikinci defa olarak nin adaylığım koyması doğru de Düşman kuvvetinin yavaş yavnş koymuştur ki secüdiği takdirde. bu Manşı yuzerek geçmeğe teşebbus ğildir.» bölgenin münh.fiıan Arab blokuzayıfladığı da iıâve edilmektedir. eden 17 yaşındaki Amerıkah kız na dahil bir memleket tarafından Yalnız bu iddiayı ileri sürcnler Güvenlik Kojıscyindcki yeılcrin ırk Koreye fidecck askerlerimizin vüzücü Shırley May France, Ingıl Konsevde temsili keyfiyetine son ırmaycnelcri yapıhjor tere sahıllerine 7 buçuk mil kala verilmiş olaraktır. ve>a mc?hoblere Eiire a> rılmadığıAnkara 8 (Telefonla) Koreye abandone etmiştir. Muhabirlerin nı. fakat muhtclif bölgelcıe tahsis Aınerika delcgcsinin teklifi edilriiğini vc Ortadoğıınun da Arab çondenlecek Turk savaş birliğinin bîldirdiklerine göre. Shirley'in faz Sovyet delegesinin böyîece demcmleketlcrinin inhisarı altında 28. tümene ba,«lı Ayaştaki alaydan lasile yorulduğunu gören menejerı teşekkül edeceğini ve birhğimize sudan çıkmasım tavsiye etmiş, fa vsmlı surette Kunsey çahşnalarını olınadığını unutuyorlar. kurmay albay Asım Erenin komu kat tavsiyenin dınlenmediğini gö baltalaması üzerine söz alan AmeTurkiyenin adayhğına Sovyet rıkan deleee?i şu teklifi yapmıştır: ta edeceğini büdırmiştık. Bu birliğe rünce kızı zorla kayığa almıştır. Rusva ile pcyklcri de karşı eele• Mpl'k'in geciktirme siyssetinden mensub subay ve eıler bugün şehceklerdir. Bunlar. Arab âlemindc bıktık. Malik bura^.i durmadan korimizdeki Güihane hastanesınde Batıva karşı mevcud memnunhctnuşurken, cephede askerlerimiz muayene edılmişlerdir. İzmit C. H. P. teşkilâtında olüyor. Buna bir son veımek lâzımsizlikten fayda temin etmck vc bu nıemlckctlcri Sovyet nüfuzu altına dır. ihtilâf çıktı eekebilmek maksadile Türkiyeye Bunun icin de celseyi simdi tatil karşı laıhnanın adaylığım destekİzmit 8 (Telcfonla) Halk Par Incceklcrdir. Bu hareketlcr. Ortatisi İzmit te;kılâtında ıhtiiâf çıktığ edelim ve perşembe gunü tekrar dniruva karsı son zamanlarda şidhakkında bir kaç gündur dolaşan toplanalım. Bu arada Rus delegesi Moskova ile temas etsin. durunr.ınu PaıLs 8 (R.) Buaün Avrupa dctlendirilmiş Sovyet propagandahaberler. eski Belediye Reisi Kemj) ! değiştirip değiştirmiyeceğıni an'.asının daha tcsirli bir hale gelmesi Konseyi İsüşari As;ımblesi venidcn Özün, il idare kurulundan istifasile sın. Bız de aramızda toplanarıl: ııi de tcmine matuf bir gayc güde toplanmıştır. Delegeler Bakanlar teeyyüd etmiştir. bilir. Moskova. komünizme karşı komitesi tar?fındHn verilen gündem Güvenlik Konseyinin bu şekilde işe İstifaya seheb. Hilkevi sinema yaramaz hale getirilmesini önleycsağlam bir ceohe tutan ve tecavüze jzerinde çalışmaya başlamışlardır. silâhla mukabcle ctmesini bilen Bu akşam açıklandığına göre. ve kütubhanesinm kiraya vei'ilmek cek tedhirleri görüşelim.» Turkiyonin yerine Lübnanın Gü Asambienin tetkık edeceği SLhııman istenmesıdir. Sovyet delegesı verdiği uzun bir venlik Konseyinde \er almasını her plânını andırır yeni bir teklif InDiğer taraftan Belediye Baskanı cevabda: «Moskova ile temasa lübakımdan tercih cder ve edecektir. giliz Muh'ıfakârları tarafından orta Muhiddin Eren de Halk Partisin zum o!m?dıçını ka'ilptmiş ve Rus Bu muhalefcte rağmen adaylıgt ya atılmıştır. Avrupa kömür ve çc den istifa ederek D. P. ye kaydedıl temsilcilerinin eskisi cibi hareket eclecpklerini de iiâve etmiştir. mızın Biıleşmiş Milletler üyelerinin lik sanayiinin tek bir idare altındg miştır. ekseriycti tarafından kabul edil Hrleştiıilmesini h?def çüden bu nıesi ve bu scfer Güvenlik Konse İngiliz plânı ile Schuman plânı ara PBOF NIMBUSÜN MA( EKAI ARI: fOPVuf»MT yine iştirak etmemiz kuvvetli bir E'nda benzerlikler varsa da esar ihtimaldir. Ömer Sami COŞAR noktalar tamamile ayrıdır. İngiliz Muhafazakârlarmın plânında DevMalatyadaki tren kazası letler üstü idare» den babçedilmeMalatya 8 (HUÎUSİ) Bu sabah niektedir İneiliz tMuhafaiakârlarının saat 6.30 sıralarında şehiıle istas plânı bu •Dev!s ler üstü idare» nin yon arasında işliyen 3317 numaralı yerine bir Eksperler komitesi nin r>3nli>'b treni gardaki cendercden su kurulmasını tavsiye etmektp ve almağa giderken Hasan Karemit bunun da Avrupa Konseyi Asamsdındaki bir istasyon işçisine çarp blesi tarafından kontrol edilmesini rrış ve ölümüne sebebiyet vermiş istemektedir. tir. Hâdiseye Savcı yardımcılarmîstişarî Asamblcnin bu iki plânı dan Saib Polat el koymuş olup tah da müzakere edeceği anlaşılmakhikat devam etmektedir. tadır. Danışma, tanışma! Meğer, hükumet Kore karartnı (haydi İnönü'den sormamiş) hiç değilse, bari Kasım Gülek'ten sormah imiş. C. H. P. nin sevımli Genel Sekrcierind?.v. bakın ezciımle neler öğrcnecekmiş: « Kore qok güzel bir yerdir. Toprağı muubif, ahalisi çahşkandır. Türkleri çok severler. Dıllerinde bir çok tiirkçe kelimc vard'r, ve ilh...» İlâhi üstad' Anhycnındrk. Bi: uraya 4500 seyyah mı yoüuyornz?: D. N. Kralicesi M Ü S A B A K A S I Gene emeklilik meselesi er yer, liste liste memn run tekaüde sevkedildiğini salâhijetli ağızlardan işitiyonız. Bir memlekft davası olduğu için üzerinde duruyor. hükumeti ve bu işi yapanlan ikaz etmek istiyoruz. Cünkü yapılan iş. hazineve külfet ve memura mihnet olduğu halde nıemlekete iyi hizmet değildir. Bu yolda yazdığımız vazılar geniş alâka nyandırdığı için daha evvcl bahis mevzuu etmediğimiz noktaları da bu ikinci yazı ile belirtmekte fayda gördük. Dün vapurda bir aşinaya rastladım, şöyle konuşru: Türkiye fen adamlarından yalnız iki kişi Fransa Tıb Akademisine (fahri değil) filî aza olmuştur. Birisi merhum Dr. Akil Mııhfar. diğeri de bir baytar ta'oi'ji. Henüz elli yasında olan ve üç dil konuşan. ba>~tarlığın Türkiyede bir numaralı elemanı olan bu zatı 30 sene hizmeti doldurdu diye tekaüde sevkettiler. Bııtün beynelmilel ilmi temaslarda, muahedelerde. Tür kiyeyi bu zat temsil ederdi. Politika ile de asla alâkası olmadığındaıı bu karara herkes şaştı. Dün Anadolunun ilerlcmiş şehirlerinden birindeki bir okuyucumdan bir mektub aldım. Diyor ki: «Bugun Cumhurıyet te tekaudluk hakkında yarmış olduğunuz yazıyı buyuk bir dıkkatle okudum. Çok isabetll bir goruşle kaleme «hnmıştır. h«ll hazır hukumetin yaptığı muamele yanlıjtır Bu cıhetı de ba$ka bir yazınızda tebaruz ettirmentzi rıca edeceğim. Şoyle ki: Emeklı Kanunu mucibince kurumlar 'fi'll hızmrti 30 yılıdoldunıp hizn^efırıden istıfade e^'lemiyenlerl» tekaude se\keder. Bunun dı?ınd» mecburi tekaudluk ıçın fı'li hızmetten maada yaş haddı de konmuşrur. O da 60 65 tır. Blnaenaleyh 30 >l! fi'li hizmeti vardır diye yaşı bu haddi bulmamış olanları işe yarasın, yaramaf.n tekaude sevkederse. hele ihtlyat zab'.'li^ı riurumıle 21 yaşırda tekaüd aidatına tabl hızmete başlamış olanları 51 52 yeşında emeklıye ayırırsa bıİNiJb bir memur ve âmir kutlesini bihuzur etmis ve devletı çalışacak çagda bir çok tecnibeli unsurdan mahrum bırakmıj olur. Amir sınıfına kadar yukselmi; olan ve bu mertebede daha çalıçabilecek cağda bulunan memurları partl zihniyetl ile emeklıye ayırmak bajarıh bir h?reket olmasa gerektır.» Güvenlik Konseyinde Rus oyunu Kore'de her iki taraf da taarruz ediyor Yüzücümüz diin Manş'ı geçemedi Bnsmakaleden devam rarsızlığın Tüık denizciliğine bii> ük zararları dokunmuştur. îştn saym Tevfik Ilerinin kurmağı dijşündüğü Denizcilik Şurasını. bir plân ve program unsuru, bir sivil denizcilik gencikurmayı olacaâı içindir ki alkışl.ı karştladık. Şimdi gazetelerde ckuyoruz ki Tevfik Heri Ulaştırma Bakanlı&ından Millî Eğitiın Bakanlıgına s c c cekmiş. Gene gazetelerde okuynruz ki Devlet Denizjolları Genel !Müdürü ile muavinleri değiştirilec?k, bir yüksek miıhendis olan Ulaştırma Bakanı. bir yüksek mühendis arkadaşını Genel Mücîür Ceır.il Parmanın yerine tayin cdeceknıii. l'laştırma Bakanı bu değisiklik'orin doğru olup olmadıpını snınii gazetecilere şöyle bir cevab veriyor: « Bazı sabah gazetelerinde ben de bu havadisi okudum. Halen terkiklerime devam ediyorum. Bunun ne neticeye varacağını henüz bilmiyorum. Ancak bir iki gün sonra, kimin nereye t»ideceğin: ve getirileceğini tavin edebileceğim.» Bu cevab. dcsişiklik rivayetlcrini red değil. tevid eder mahiyette gdriinüyor ve yeni bir iMikrarsızlıj{> doğru gidileceği ihtimalini belirtlyor. Cemil Parman. Tpprak Ofis Genel Müdiirlüçiındcn alınıp Devlet Denizyollnrı \e Limanlan Idaresinin başına «tetirildi^i zanıan, onun hiç tanıntariığımız sahsını değil. tayinde ihtisasa riayet edilmemiş olmasını tenkid f Imiştik. O zaman bu tayini yapanlar. görccckiini/. Cemil Paıman muvaffak olacaktır. demişlerdi. Hakikaten öyle olduğunu kabul etmck. bir hak ve insaf irabıdır. Cemil Parman (receyanlarına kadar çalışarak hasına geçtiği işi kavradı. öğrendi ve iyi bir Denizyolları idarccisi olıiu. Bu bakımdan hiz. onun Bursa millıtvekilliğine adaylığım koymasını da iyi karşılaınamıştık. Arada yanlış yaptıgı işler de olmadı dcğil; mcselâ Halic Fabrika ve Havuzları Miıdürü. değerli yüksek makine inşaiye mühendisi Fahri Tanmamn istifasına sebeh olan meseledeki hareket hattı gibi. Fakat. Devlet Denizvollarında bir işletme mııha;>ebecilİ5İ zihnivetl kıırdu. Dış. Akdeniz seferlerini taııı bir ıntizamla i>.letmek \c ecncbi limanlarına muntazam filep sefi'rleri tertib etınck gibi brsarılar çosterdi. Bilhassa 194950 Marshall plânı tıraj hakkıııdan ısmarlanacak gomilcıle liman vasıtalarının siparişi isinde cidden takdire lâyık surette. plânh ve programlı bir şekilde ralıştı: bu gibi işlerde mutad olan himaycriliğe imkân vermiyerek hiç bir firmayı haksız ve yersiz olarak diğerine tercih ettirmecii. ŞimHi tam va7İfesinde bilgrî edinHiği vc ihtisas yaptığı. muvaffak olduğu bir sırada, Genel Müdüııin Veni değişiklikler rivayeti karşısında İ Foto Can Izmır 71 B. G. I.Nİrmbu! 72 ŞÜKRAN BİLGİÇ Osmanlı Bankası U. Müdürü Mr. Fılip Farelli dün akşam Ankaray» bareket etmiştir. Mr. Filip Farelli Ankarada Maliye Bakanı Halil Ayanla Bankanın imtiyazının yenilenmesi hususunda göriişmeler yapacaktır. Bu hususta malumatına müracaat edilen Osmanlı Bankası murahhaj azası B. Bahaş şunları söylemiştir: « Bilindiğ gibi Osmanlı Bankasının Türkiyedeki imtiyazı 31 mart 951 tarihinde sona eımektedir. Bir kanunla tesbit edilen bu imtiya? lemdid edilmezse, Osmanlı Bankası tabiati'e bugünkü halile çalışmala< rına devam edemiyecektir.» şu veya bu sebeble değiştirilmesi doğru dcğildir. Biz. bu düşüncevi. onun şahsı icin değil. deniz ticaretinin bünyesine uymıyan mevcud mevzuatın eüçlüklerine rağmen, Idarcyi yeni bir ruh ve lihniyetle işletmeğe başladığı ve tam daha verimli çalışacağı bir sırada yapılacak bir değişikliğin, yeni bir istikrarsızlık doğuıacajı endişesile ileri sürüyonız. Cemil Parman. elbette ya devlet teşkilâtında. yahud da hususi teşebhüs sahasında kendiüine bir iş bulacaktır. Fakat deniz ticareti gibi ihtisas istiyen bir işi vukuf ve chliyetle idare edecek elemanlarımtzın azlığı yüzünden onun yerine fclecck zat vazifesini öğrcninciye kadar bir takım aksaklıklar olacak ve hiç bir zaman eksik olmıyan ağzı kalabalık akıl hncalarınm dediklerini ynparak hatalar işleyecck; bundan da devlet denizciliği zarar görecektir. Bu bakımdan biz kıymctli bir yüksek mühendis olHuğu için teknik realiteleri daha iyi kavradığına şüphe etmediğimiz Tevfik Ilerinin Türk denirciliğine plânh hir istikrar vermek maksadile bir Şura kurmağı kararlaştırdığı «sırada. Devlet Denİ7vollan Gcnel Müdürlüğünde yeni bir değişikli&in. bu istikrar zihniyetine aykırı bir hareket olanğını düşünerek boyle hir harekeıten tevakki edeceğini ümid ediyoruz. Hcle kendisinin Ulaştırma Bakanhğından aynlıp Millî Eğitim Bakanı olacağı haberi doğru ise, akıl ve mantık. başka bir arkacUşına bırakacağı bir Bakanhğın kadrosunda mühim değişiklikler yapmamasını icab ettirir. Vazifelerini dürüstlük. ehliyet ve haşarı ile yapanlan dcğiştirmemf k yeni iktidann ve Adnan Menderes hükumetinin vaidleri ve şian icabıdır. Dürııst flmıyanlar. liyakatsizler değiştirilmeli: fakat iş vc memkket menfaati adına ötekilere dokunulmamalıdır. ABİDİN DAV'ER Osmanlı Bankasının Dünya Genclik Birliği imtiyazı Konsey toplanfısı Baştarafı 1 ıncı sahıjede mensub dört yüze jakın bir genclik kütlesi iştirak edecek ve bir hafta müddetle dunya gencliğinin derdleri ve davaları üzerinde goruşulecekür. Dün bir kısım delegeler uçakla şehrimize gelmişlerdir. Bugün WAY'ın Birleşmiş Milletler Kunılunda aza bulunan oruz asli üyesi vardır. İstanbul Konsey toplantısma 92 milletin davet edilmiş olması; ayrıca Birleşmiş Milletler. Unesco v.s. gibi miiletlerarası teşekküllerin de İstanbu! Konseyine müşahid delegeler yollamaları göz önünde rutulacak olursa. WAY ın, gayelerini tahakkuk ettirmek için; ne kadar ciddî bir programla yola çıktığı anlaşılır. Dünya Genclik Birliği Teşkilâtı, büyük meclis, konsey ve icra komitesi olmak üzere üç organdan teşekkül eder. 1947 yıhndan itibaren faaliyete geçen (WAY) Genclik Birliğine, Millî Talebe Federasyonu. yirmi yedi bin azasile, 1948 yılında kaülabilmiştir. Ve 1949 yılında Brükselde yapılan birinci konsey toplantısında, delegemiz Mükerrem Taşçıoğlu WAY Merkez İdare htyeti azalığına seçilmiştir. * * * Türkiye Milli Talebe Federasyonu tarafından verilen malumata göre. WAY teşkilâtı. gayelerinin tahakkuku için. şu teşebbüsleri ya5ar: Fikrimi leyid pden bu iki nakilden sonra şimdi bir de fikrime itiraz eden bir zatın ınektubundin parcalar alacağıra: • Yerimn ehli olup olmadığı tahkik edilmeden bir çok kımselerın iş başına getinlHigini ejörruık Bilha«sa içinde DUlundujum . .. idaresinde bir çok yerler altı aylık bir kurstan sonra mutehassı» unvanı verilen ve o zamandanberi kitab yuzu acmıyan zevat tarafınrian dolduruldu. Hen.en hepsinin hizmet vıl'ırı 30 u aç^n bu zevat yakında emekîiye ayrılacaklarını duşunerek Uprıde kendilerine bir sual sorulmsması için hiç blr esajlı işe tefehbus etmcmpkte son gvrlerın; kazasız geçirmek istemekted rler. Buna bir de bilgi nok'îrTıŞını ilSv» pn«r«»piz . » Avrupa Konseyinin tcplantısı «( IMHL'RIVET» in EDEBÎ TEFRİKAS1: OSTA ÜVERCINI : KERIME NAUIR Baygm kokularile havayı dolduran lej'Iâkların eflâtun ve akasya • ların bal benekli beyaz salkımlan aitında dallar basmıştı. Her yandan taşan ateş güllerinin ve hanımellerinin güzelliği baş döndürüyor; ılık. muattar bir rüzgâr ruha taptuz» bir hayat bahşediyordu hakikaten o sene bahar hem çok erken, ho\a de yıllardanberi göriıimemiş devecede gümrah olarak gelmişti... Şahizer koluma girdi. Kıvrak endsrr.ım saran sök rongi elbisesilo, ensesine topuz yaptığı altın rengi saçlarile, tatlı yüzünün şen gülümseyisile ve adımîanma çalâk bir şekilde uyan yüıüyüşile, cidden ilk gordüijüm şünkii kadar gepgenç ve havatla dopdoluydu. Bitişik bahçeye geçince küçük bir mola verdik. O sene Miibeccel köşke gelmekte uzun uzun tereddüd etmiş. nihayet gene apartımanda kalmakta karar kılmıştı. Bu yüzden kcşke münasib bir kiracı bulmak gecikmiş bulunuyordu; şimdi boştu. Ve bir müddettenberi bakımsız kalmış olan büyük bahçede bahar vahşî bir gürellik yaratmıştı Tekrar yürümcğe başladığımız zaman Şahizer: Pertev Bey çiçcklere ne kadar meraklıydı değil mi? dedi Bazsn bir insan ölünce, onun varlığiie yaşayan bir çok şeyler de beraber ölüyor.. . Kolumu sıkı sıkı tutuyordu. Ve bana yaşattığı şeyleri ebedî kılmrk istermiş gibi heyecanlı görünüyordu: Ama çiçeklerin rühu yoktur değil mi? Elbette! Ejîer ruhlsrı olsaydı, onlar da ölmezliğe sahib bulunurlardı... Ya aşkm? O, ruhun tâ kendisidir Şahizer! Dağ kapısma kavuşan ve şimdi çardak üzerindeki birbirine çitişen yapraklarla tamamen tabiî bir tü nel haline gelmiş olan yola sapmıştık. Bu yolda nice bin hatıramın izleri vardı!... Ve havuz başına gelince, orada baharm en zengin ve bâkir şüzelliğine kavuştuk. Manzara ışık der\'ası içinde yüzüyordu. Havuzun durgun sularında muazzam bir çiçek meşherinin aksi vardı. Ve büün akisler o kadar canh idi ki. tabiat sulara secde etmış sanılabilirdi. Kameıiye altındaki yumuşak atar üzerine oturduk ve kahvaltımızı açtık .. Şu havuzdan incilerini topladığım günü hatırhvor musun Şahizer? Nasıl hatırlamam!?.. O gündenberi ne günler geçti değıl mi? Geçenden ziyade kalan bize aid!.. Hayır. hepsi bizimdir! Çayımı içerken hayalim tamamen on üç sene evveline. onu o havuz başmda ilk gördüğum güne dönmüştü. Güneş altmda, kenara diz çökerek suya doğru eğilmiş ve lepiska saçlan başından kayıp sulara inmiş olan o şafak tenli gene kızı tekrar görüyor gibiydim. Şahizer, gözlerimin rüyalı bakışını takib ederken hafif bir hüzünle sessizleşmişti. Belki de, r.ayalimdeki o varlıktan artık kendisinde ne kalmış olduğunu düşünüyordu. Ama ben, bilâkis onun daha nelerle bezenmiş olduğunu ve bütün bunların kalbimdeki mevcudiyetinde nasıl bir olgunluk yarattığını düşünmekte idim. Otlaruı üzerine uzanıp da başun dizine dayayınca, bütün benliğimın bu olgunluğa ne derece esir olduğunu bir kere daha anladım. Artık bambaşka bir baharla, bambaşka bir hayatla, bambaşka bir dünya le kuşatılrmş gibiydim. Ve ruhumu terkettiğim bu esrarlı âlem içinde yaşayan kalbim, bir karasevdaıur en yüksek hummasıle yanıp kavruluyordu. Biraz sonra üzorimizdeki ağaçlarm yapraklanna sürünürcesine geçpn bir kuş sürüsünün şen cıvıltılaıı, sonu gelmez gibi görünen ve bu sonsuzluğile âdeta korkunçlaşan bu acayip istiğraktan beni uyandırdı Acı ve gaddar hakikate dönüvermiştim... Içinıi bürüyen ümidsizlıjie dayanamıyarak birden doğruldum: Şahizer! dedim. Fica ederim artık bu işe bir son verelim! Hangi işe canım? Beni üzme! Fakat neyi kasdettiğini anllyamadım. Sen mi?! Gözlerinden tuhaf bir pınltı uçmuştu. Uzaklara doğru dalarak sükut etti. Biliyorum, dedim; öyle şeyler mevcud ki, bunları yıkmak sence güç olacaktır. Ama yerinde durmasuıda da ne mana, ne de mefhum var.... Iskender. Benden ne istediâini biliyor musun? Evet Şahizer!.. Yüzünun hafifçe solduğunu farkettim: Ciddî olduğunu sanmıyorum. Biz bu bahse çoktan bir hat çekmiştik değil mi? Anlaşmamızda herhangi bir maddenin değişmesine imkân yoktur yavrucuğum... Ben sana maddelerden değil, esastan bahsediyorum. Yeryüzünda emsali bulunmıyan bir aşkla seviştiğimize ebediyen inanarr.ayız. Bunda ısrar hatadır Şahizer... Biz de nihayet herkes gibi insanız... Şahizer bezgin ve üzgün bir halde: Asıl hatamın ne olduğunu şimdi anlıyorum, diye başıru salladı. Sana sevgimi yanlış anlatmışım! Onu istediğin şekilde tefsire müsaid kılabilecek vaziyetlerden kaçınman gerekmiş... Fakat tekrar edeyim ki canım, eğer ben sana karşı tasavvur ettiğin gibi bir his beslemis olsaydım, bunu ölür de gene ıtiraf etmezdim... Gülümsedim: Evet. onu itiraf etmiyorsun .. Benim de hatam, sana karşı senden daha samimî davranmam oldu... Ama geri dönecek değilim. İstedığim şeyin ne olduğunu şimdi daha iyi biliyorum... Hislerim beşerî değil, tamamen insanîdir... O hisleri sen yarattığın için nev'ini gayet iyi bilirsin... Bir tutam ot yolarak avucumun içinde burdum: Seni ölesiye kıskanıyorum .. Hattâ gölgemden bile!. Bunu d? inkâr edemem... Ama asıl sana sahib olmak isteyişım, seni sevmekte meşru bir hakka sahib olabilmek içindir... O zaman ben de tamamer senin olmuş olurum... Şahizer için için kıvrandığı giz'i bir asabiyeti yenmeğe çalışarak dudaklarım ısırıyordu. Fakat teni, mesud bir kalbden geçen kanın tatlı kızıllığına bürünmüştü. Nitekiro teslim olmakta gecikmedi. Yanakannı gülleştiren o heyecan dalgaıını sessizce geçiştirmeğe çalı?tıkt»n ionra: Esasen biz birbirimizin değil miyiz? dedi. Dünyada bizim kadar kim birbirine sahib olabilmiştir İikender? Bunu sen pekâlâ bilirsin.. Kıymetini bilmiyen bir adamın nikâhı altında ilânihaye ıstırac çekmene dayanamıyorum! diye bağırdım. Çaresiz olan şeyler için üzülmeğe değmez! Çaresiz mi? Niçin? Niçin? Çünkü... Bir çok sebebler var yavrum... Ve bu sebebleri kınk bir sesle belirtmeğe çalıştı. Lâkin daha söze başlar başlamaz, sadece bir takım bahaneler geveleyeceğini anlamıştım. Nitekim, dudaklanndan dökülen bütün kelimeler, basmakalıb mevzulara dayanıyordu: Içtima haysiyet, aile şerefi, vicdanî prensipler, ahlâkî muhafazakârlık, ilh... Bütün bu şeyleri hiçe sayacak bir birleşme meşru olmak şartile bilebir rezalet teşkil ederdü... Güldum: Arkası var 1 Irklar arasında saymyı artırmak. milletlersrası anlsyış ve işbirli&ini taK^iye etmek. 2 Gencliğin ihtiyac ve meseeleri hakkında malumat toplamak. 3 Genclik teşekküüerinin metodları. pratikleri ve faaliyetleri hakkında bilgiler yaymak. 4 Bütün memleketlerin genclik eşekkülleri amsında fikir mübadelelerini ilerletmek. 5 Genclik faaliyetîerinin inkişafına yardım etmek ve karşılıklı yardımlarda bulunmak, müstakil senclik teşekkülerinin çalışma sahalannı arttırmak ve müstakil sencik teşekküllerinin millî istişare kcmitelerinin inkişafı hususunda işHrliği temın etmek. 6 Gencleri hem kendi teşekküllerini. hem de cemivet havatında mesulivetlerini müdrik olarak yetiştirmek. 7 Müstakil veya resmî milleterarası organizasyonlarla münasebetler kurmak ve devam ettirmek. * * * Türkiye Millî Talebe Federasvonu WAY teşkilâtında yerini aldıktan sonra kendisine düşen vazifeyi başarmıştır. Memleketimizde yüksek tahsil gencliğinin gayretile kurulan Türkiye M. T. Federasyonu, iki defa Londraya ve bir defa da Brüksele delege göndermiş ve 1950 toplantısının İstanbulda yapılması teklifini kabul ettirmiştir. WAY teşkilâtı, gencliğin kendi ihtiyac ve mesuliyetlerine alâka göstermesi. yılmadan ve yorulmadan çalışmasını temin maksadile kurulmuşrur. Genclik Birliğinin parolası ise şudur: «Dünya Genclik Birliği. gencliğin hizmetine amadedir. Demokratik bir teşkilât olarak müstakil millî genclik teşekküllerile beraber. gencliğin hakikî ihtiyaclarının tatmini ve vazifelerinin ifası için çahşır.» Konferans bizim için çok mühimdir. 92 davetli millete mensub 400 temsilcinin memleketimiz için yapacaklan propagandanm ne demek olduğunu unutmamahyız. Necdet E\TLİTAGİL Simdi davavı bu üc vesikaya göre tekrar mütalea ederec'm. Emekli kanununun hııkumete verdiği mecburi tekaüde sevkrtmek hakkı mutlak değildir. Bu hak ancak ise yaramıyan ve vücudündcn istifade edilemiven memurlan kadrodan çıkarmak için kullanılacaktır. Bunun aksine haraket nıliim olur. Biz bununla mücadelede> ir. Bundan evvelki hükumet de bi? cok hekimleri tekaüde sevketmişti. Ben onu da «Cumhuriyet» e ynzdığım «Hekim kınmı» isimli bir makale ile tenkid etrniştim. Sanır mısınız ki Halk Partisini yıkan âmiller arasında hu gibi kararlar'n hiç tesiri yoktu? Zaten kararın haksızhğını o zaman tekaiide sevkedilmiş doktorlardan bir çoğu Dev let Şurasına müracaat ederek ispat ettiler ve iadei memuriyet karan aldılar. Bu hükumet de aynı yoldan jriderse. aynı akıbete nğrar. Bundan başka bu mecburi tekaüde sevkerme tehlikesi memurlan cidden bihuzur etmiştir. Hiç kinue yerinden emin değildir. Maişeti bir Vekilin iki dudaği arasında olan memurdan hizmet beklenmez. Bıı devlet hesabına da blr zarardır. Bu mecburi tekaüd işine bir ölçü koymalı, keyfe tâbi olmaktan çıkarmalıdır. Yoksa bu usul partililerin ikti dara gelip gitiıesine alet olmaktan ve memurlan ikiye bölmekten başka bir netice vermiyecektir. Gelelim. iktidarsız kimselerin bir takım makamlan haksız olarak i;gal etmiş olmalarına: Burada ben mektub sahibindcn daha ileriye şideceğim. Eğer bir memur yerinin ehli değilse. isini yapamıyorsa, nıütehassıs olmadıijı halde hir ihtisas mevkii i?gal ediyorsa onu nradan çekmek için oiuz yıl beklemeye lüzum yoktur. Ehliyet ve kifayetsizliği görülen memur. yapabileceği bir ise nffcljlunur. Yalnız unutmamalı ki; her şey izafidir. Bugün, mektebden çıktığındanberi kitab açmanuş, pratik doktorlarımtz \ardır. Yeni terakkiyatı bilmiyor diye bunlan doktorluktan çekecek miyiz? ihtisas davası bir girift meseledir. Her gene, kendinden evvelki unsurlan geri sayar. her yaşh da kendinden sonrakileri tecrübesiz ve cahil görıir. Bunun öiçüsü isinde kaydettiği muvaffakıyettir. Imdi bir adam ger çekten işe yaramıyorsa. bunun tnuh telif hâdiselerde delilîeri toplanır, o adam mecburî tekaüde sevkedilir, lâkin bunun aksi sabit iken bir numaralı baytarda clduğu gibiyapılan muamele falso olur, şikâyeti davet eder ve bunlar birikir birikir.. çıban olur. B. FELEK Devlet artık yeni fabrika kurmıyacak mevzular hakkında kendisile görüşmüşlerdir. Bakanlar Vilâyetten ayrılırlarken muhabirimize, şehrimizde bir hafta kadar kalacaklannı ve bu müddet zarfında Bölge Çalışma Müdürlüğile muhtelif fabrikalarda tetkikler yapacaklannı söylemişlerdir. Baştarafı 1 ind sahifede Canavar bir kadının işlediği cinayet Giresun 8 (Hususî) Bulancak kazasına bağlı Cindi köyünde Emine isminde bir kadın canavarca bir cinayet işlemiştir.Hiç çocuk doğurmadığı için eltisinin çocuğunu kıskanan Emine, eltisi evde tokken kadınm beş aylık çocuğunuri kula Baştarafı 1 inci sahiiede ğına cıva akıtmıştır. Millî Eğitim Bakanhğı Bakanlık • Çocuğun bu sırada eve döneıı annesi vak'ayı görerck feryada baş ların en mühim ve en ulvî olanlc lamışsa da. çocuğun kurtarılma rından biridir.» Te\fik İleri bu akşam Ankaraya sı mümkün olmamıştır. Canavaı haıeket edecektir. kadın yakalanmıştır. Millî Eğitim Bakanlığı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle