11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 Ağföföe 1950 CUMHURİYET BİR DAKİKA T ÜR K İ Y Dünyanın Kore'de Amerikalıların tehlikeli büyük mukabil taarruzu bölgeleri Wr:hington bunlann Yuşroslavya ile Formoza olduğunu söylüyor New York 7 (R) Bu akşam Birleşik Amerikanın askerî liderleri Beyaz Saraya gitmişler ve dünyanın muhtelif noktalarındaki askeri durum hakkında Başkan Truman'a tafsilâtlı bir rapor vermişlerdir Bu arada askeri liderler ile Başkan arasında mühim görüsmeler yapı!dığı da zannedilmektedir. Iyi haber alan çevrelerin kaydettiklerine göre. şimdiki halde Korevârî hâdiselerin cereyan edebileceği bölgeler şunlardır: 1 Yugoslavya, 2 Formoza. Muhabirlerin bildirdiklerine ^öre. askeri liderlerle Başkan Truman arasında cereyan eden görüşmelerde de bu iki mesele üzerinde bilhassa durulmuştur. Son günlerde Yugoslav hududlannda ve bilhassa Bulgaristanda yapılmakta olan Sovyet askeri tahşidatı Washington tarafından yakmdan takib edilmektedir. Sovyetlerin Tito hükumetıni devirmek maksadile Korevârî bu hareket hajırladıklarından şüpha edilmekte ve buna karşı gerekli tedbirlerin alınması düsünülmektedir. Diğer taraftan Formoza ada*ına karşı komünist Çinlilerin bir çıkarma harekcti hazırladıkları da zannedilmektedir. Bilindiği gibi Birleşik Amerikanın Yedinci Pasifik Donanması bu adayı müdafaa ctmek cmrini almıştır. Sovyetlerin Kore harbini Uzak Doğunun diğer bölgelsrine yajTnak maksadile Fekin hükumetini sıkıştırmakta olduklan ve Formozaya karşı bir hücumu şiddetle arzu ettikleri zannedilmektedir. Muhabirler bundan evvel yapılan bir açıklamada tehlikeli bölgelerm Iran, Tüı'kiye, Yugoslavya olarak belirtildiğini hatırlatmakta ve Sovyetlerin tâbiyelprinde bir değişiklik yapmış olmalan ihtimalinden balisetmektedirler. muvaffakıyetler elde etmeğe çalıştığı zannedilmektedir. Bu akşam Washin»ton'da beyanatta bulunan Amerikan ordusunun bir sözcüsü Kore cephesinin güney kesiminde yapılan büyük mukabil taarruzun esas mukabil raarruz olmadığını söylemiş ve şunlan ilâve etmiştir: « Korede asıl mukabil taarruzu yapmak zamanı henüz gelmemiş tir. Sırası geldiği vakit Amerikan kuvvetleri bütün cephe boyunca taarruza gececekler ve düşmanı geri atacaklardır. Şimdiki hareketler köprübaşlarımızı muhafaza maksadile girişilmiş taarruzlardır.» Hava faaliyeti • Bugün Birleşik Amerika hava kuvvetleri de geniş ölçüde faaliyet göstermişlerdır. Mühim bomba uçak birlikleri Kuzey Korede demiryolu merkezlerine 600 ton bomba atmışlardır. Amerikan kayıblnrı Washington 7 (a.a.) (Unitcd Press) Koredeki Amerikan kayıblarının hakiki sayısını ordunun gız lediğini orduya mensub bir sözcü bugün yalanlamıştır. Buna göre, şimdiye kadar 2616 yaralı, ölü ve kayıb vardır. Bu tekzib, radyo yorumcusu Drew Pearson'un, Amerikan kayıblarının üç misli daha fazla olduğuna dair gizli bir listenin mevcudiyetini iddia etmesi üzerine yapılmıştır. Baştarafı 1 inci sahifede subayı Westerling, Kore harbinde Avrupa Konseyinin çalışmalan İstişarî Asamble dün Belçikalı siyaset adamı Spaak'ı Mabadi var Okuyucular, elbette, hatırlıyacaklardır. Bir takım meseleler var ki, iplerinin ucunu, adeta, kaybeder olduk. Bu arada, meselâ: Reşad Aydınlı davası ne oldu? Kayahhay meselesi ne âlemde? Filân knçakçıhk kâdisesi? Güzel Sıdhiye cinayeti? Ya... Topkapıdaki, katili meçhul, cesede ne buyrulur? Madmafih bu bahislerde bii yazetecilerin de kabahati yok değil. Evvelâ büyük başhklarla bir parhyor, sonradan da unutuveriyorvz! Oüzelljk Kraliçesi M Ü S A B A K A S I Niçin gelsin? O nsan bir bakkala öteberi alnıaya çider. Dükkândaki adam kötii nuamele cdcrse, veya aıadığını btılamazsa oraya gitmez. İnsan serinlenıek için denize şider. Su yoksa, pis ise \eya deni* soğuk veya dalgalı ise gitmez. Yani insanların bir yere gitmeleri, bir iş yapmaları muayyen bir niyet ve maksada bağlıdır. Hatır için değildir. Bizde bir vahime var: Cennet gibi memleketimiz var; bize seyyah şelir. Belki bazı yerleri cennet gibi memleketimiz var. Lâkin pisükten geremczsiniz. Erenköyünde asfalt üstünde hayvan ölüyor, iki gün kokuyor. kaldıran yok. Yalnız belediye için konuşmuyorum. halk da aldırış etmiyor. Bütün Marmara kıyıları hafta tatilini geçirmek içia gelenlerin attıkları süprüntülerle mczbele halindedir. Yanıbaşında da denize girerler. Ne yapsmlar, ba|ka yere gidemezler. Ama başka yerdekiler neden buraya gelsin? Cennet mi? Onun başka taraflarda da şubeleri olduğunu gördük ve görüyoruz, hem daha temiz, daha rahat ve hurileri daha mültefit.. Evet niçin gelsin? Ka/ıklanmaya, hırpalanmaya ve kötü muameleye uğramıya mı?. Her şeyden evvel, kendimizi düzeltip .yahancı kabulüne alışmahyız. Biz ötedenberi bütün kabahati memurların ve mevzuatın üstüne atmışız. Kendimizln ne yaptığınuzı arayıp sormuyoruz. Işte size sıcağı aıcağına bir mektub. Seyyah olsanız böyle yere siz gelir misiniz? Mektubun mukaddeme kısmını hazfederek mctne giriyorum: Sümerbaiik, İzmltte mevcud iki kiğıd fabrikasına ilâveten, mümessiü bulun* duğumuz aynı firmaya uçuncü bir fabrikanın çelik inşaat kısmını lhale etmlç bulunmaktadır. Mezkur Alman flrmasının inşaata nezaret edecek olan başmühendisl, yapılacak işlerln yerinde tetkiki i;ln geçeıı perşembe ak;amı İstanbula geldi. Dun akşam da fabrikanın Almanya. dan gelecek 5 montörünü karjılamak üzere mühendisle beraber Yeşlköye gitnıemz icab ediyordu. <S. A. S.» tayyaresinln saat 22.30 da geleceğini bildiğimizden, akşam yemegini Yejllköyde yemeği münasib gbrdük. Saat 2030 da Yejllköyde bir otelde idik. Biraz sonra yeni Alman hükumetinin Sergi ve Fuarlar Umıım Müdürü diğer bir Alman arkadaşımla birlikte restaurant'a gelerek masamıza ohırdular. Bu zat da İzmirden yeni avdet etmiş olup. aynı tayyare ;le gelecek olan muavinini karjılamıya gel. mlşU. Saat 21 de garsonu çağırdık. Yemekleri savdı. fakat listeyi vermek istenıediği belliydi. Israrım uzer.ne 10 dakıka sonra bir iıste getirdi. Llstede yazılı bir jemeği istedık. o gun yapılmamış olduğuKU söyledi. Dıger ik. Alman istakoz ısmarladılar, biz de birer blftek rica ettik. Biftekler ssat tam 21.40 da geldi. Saat 22 de.hesabl istedik, gelme. di: tekrar istedik. gene gslır.edi; en nihayet saat 22.20 de garson getlrmelc lutfunda bulundu. Hesaba tesadufen şöyle bir göz attım. Netice 2 şije hlr» fazla yazılnuş; biftekler listede porsiyonu 27J krş. gösterlldiği halde (tabldot zannetmeylmz) 400 çr kuruştan hesaplanmış. Lutfen tashin etmeslni rica ettlm. Ortadan kayboldu. 10 dakika daha bekledik. garson meydanda, fakat hesab yok. En nihayet ugraşmaktaıı ve mücadeleden bıkarak. maıtre d'hotel'e vaziyetı bildirmemizden 10 dakika sonra yani 20 dakikada herab tashıh edilmiş vaziyette geldi. Garson hatasından dolayı özür dileyecek yerde basbayağı hiddetlenmiîti. Missfir Almanların neZöket icabı b.r tek kelıme söylememelerine rağmen sıkıldıklannı hijsettim ve utandım. Muhakemeyi size bırakıyorum. B Mac Arthur'e yardım etmek teklifinde bulunmuştur. Hapiste bulunan Westerling, kendisini ziyarete gelen Holandalı bir arkadaşına bu teküfi yapmıştır. Eski bir Holanda ordusu yüzbaşılarından olan bu arkadaşı, Westerling tarafından General Mac Arthur'e bir telgraf çektiğini söylemiştir. Westerling'in arkadaşı, Westerling'in 30,000 kişilik enternasyonal bir tueay teşkil edebileceğini de açıklarnış bulutımaktadır. başkanhğa seçti Koreye gidecek imamlar Ankara 7 (Türk Ajansı) Koreye gidecek askerlerimize imamlarında refakat edeceği söylenmektedir. Yalnız bu imamların gönüllü mü, yoksa Diyanet İşleri tarafından tayin suretile mi gidecekleri bilinmemektedir. Bu hususta kendisile görüşülen Diyanet İşleri Baş kam Hamdi Akseki. bu meseleye ddir gereken malumatın ancak bir kaç gün sonra verilebileceğini bildirmiştir. Amerikada sefcrbcrlik devam ediyor Washington 7 (A.P.) Birle.;ik Amerika deniz piyade birliği bu?.'jn 80.000 gönüllüden müteşekkil bütün gönülü birliklcrini seferber ed^ceğini açıklamışllv. Deniz piyade birliklerinin sö'tcüsü buj>ün verdigı bir demecde, ilk olarak 50.000 subay ve ere daveıiye gönderileceğini ve bunlann 15 Holandalı âsi Westerling ağustosla 31 ekim arasında fi'len açıklaMcArtuhur'e yarclım cdecckmiş ] vaziı'eye başla/acaklannı Singapur 7 (A.P.) Asi Holanda miftır IHItliHllinilllllltlllllilllllllSfflllllllllllllitülllllllllllUlıi' Paris, 7 (R.) Avrupa Konseyi İstişare Asamblesi bugün Strasbourg'ta «Avrupaevi» nde açılmıştır. Hususî surette inşa edilmiş olan Avrupaevi 300 milyon franga malolmuş ve Konsey bütçesinin ü? te birini yemiştir. Açıhş merasiminden sonra 15 memleketi temsil eden delegeler, başkanı seçmişlerdir. Eski başkan Belçikalı siyaset adamı Spaak 23 t karşı 90 reyle ikinci umumî celseye de başkanlık etmek hakkm: kazanmıştır. Seçimden evvel Holandalı iki delege, Spaak'm başkan olamıyacağını, bu siyaset adamının Belçikada Kral Leopold meselesini kuvvete başvurarak hallettiğini, bu nun ise doğru bir hareket olmadığını kaydetmişlerdir. Fakat İngiliz delegelerinden Churchill başta olmak üzere bir çok temsilcileı bu görüşe itiraz etmişler ve nihayet ekseriyet Spaak'ı başkan mevkiine getirmiştir. Başkan muavinlikierine bir İngiliz. bir Fransız, bir İsveç ve bir de İtalyan seçilmişlerdir. Asamblenin bugün başlıyan bu ikinci umumî celsesinde görüşülecek bellibaşlı mesele'.er şunlardır: Schuman plânı, komünist işgali altındaki memieketlerin temsili, Bakanlar komitesile Asamble arasındaki münasebetler. r>. N . Başbâkanın beyanatı Basmakaleden devam dış siyasetimizdeki pasifliktcn ve fazlaca ihtiyatkârhktan vazgeçilerek daha aktif bir yola girilmesi, gene sayın Adnan Menderesin söylediği gibi. bilhassa son zamanlarda Amerikalı dostlarımızın. mesele!crinıizin mütaleasında daha iyi bir anlayış zihniyeti göstermelerine yoî açmışhr. Amerikan umumî efkârının. sadece yardım srörüp mukabilin<le hiç bir şey vermemek. yahud hiç denilecek kadar bir şey vermck yolunu tutanlara karşı gösterdigi haklı Jeessür ve tcpkiyi önceden kestirememck, siyaset bakımmdan kısa Söriişlü. yanlış bir zihniyetti. Koreye asker göndermek için aldığımız müstacel kararla diğer devletlcıe öınek ve önayak o!u>umuz, Amerika hükumeti ve umumî efkâıi, hattâ hürriyet Te sulhu seven bütün milletler üzerinde, iyi bir tesir husulc getirmis. ve aktif politika yolunda attığımız ilk adım. TiirkAmerikan dostluğunu teyid ve takviye ediri bir hareket ve tezahür olmusdır. Bu hareketimizin. Amerikanın bize itimadını da kuvvctlendirmiş oldu^unu bundan sonra. Amerikanın siyaset ve yardım sahalarmda bizc karsı daha anlayışlı ve daha tatnıinkâr bir siyaset takib edcceçini kabul edebiliri?. Foin Swrr'"/i Jsrrcnbul «9 AYTEN ÇETİNKAYA 70 HÜLYA CA\ F r, K •""• Üıküdar Güzellerin resiıtılerini çekecek fotoğrathaneter Beyuğlunda Şişlide Kadıköyde Eskişehirde Divanyolunda Foto Sabah Foto Süreyya Foto M. Özen Foto Suad Foto Özen Foto Şen Ankarada İzmirde Adanada Düzcede Usküdarda tzmitte Foto Etem Foto Can Foto Venüs Foto Model Foto Kenan Foto F. Seyrek İranda kızıl faaliysl Belgrad ormanında yangın çıklı Muhtar ve Belediye seçimleri Milletlerarası miizik müsabakası Cenevre. 7 (a.a.) 2.5 eylul il? 8 ekim tarihleri arasında Cenevıe konservatuannda yapılacak Milletlerarası VI. ncı müzik icra müsabakasına katılmak üzere 33 memlekete mensub 383 aday kaydolunmuştur. Bunlardan 189 u kadın, 194 ü erkektir. Müsabıklar, muhtelif müzik kol ve âletlerine göre şu şekilde tevezzü etmektedir: Piyano: 150 müsabık (85 i kadın. 65 i erkek). Şan: 115 müsabık (75 i kadın, 40 ı erkek). Keman: 70 müsabık (26 sı kadın, 44 ü erkek), Org: 18 müsabık (3 ü kadın, 15 i erkek). Klârnet: 21 müsabık. Trompet: 9 müsabık. Müsabakaya katılan adayl^rdan 77 si Fransız, 75 i Alman, 53 ü Italyan. 46 sı İsviçreli, 32 si Avusturyah, 15 i Yugoslav, 9 u Belçikalı, 9 u Macar, 7 si İngiliz. 6 sı Amerikalı, 5 i Bulgar, 4 ü Meksikalı. 3 ü Bıezilyalı. 3 ü İspanyalı, 3 ü İsrailli, 3 ü Norveçli, 3 ü Holandalı. 2 si Avustralyalı, 2 si Kanadalı. 2 si Mısırlı, 2 si Portekizli, 2 si İsveçli, 2 si Çekoslovakyalıdır. Bu müsabakaya Türkiyeden de bir aday katılacaktır. Baştarajı 1 mcı sahtfede Bakan. muame'e vergisi mevzuunda Bursa sanayicilerinin fikirlerini almış ve bir konupma yapaııl; ezcümle şunları söylemiştir: « Gelir vergisi muvaffak olduğu takdirde muamele vergisınd"n feragat edilecektir. Anc?k daha zarurî olan madc'elcrdrn vergi aljnırken ipekten muamele vergısini kaldırmak gari,b olur.» Bakanın bu sözleri üzerine sanayiciler, muamele vergisinin kaldınlmasında gcne ısrar etmişler ve Türkiyede ipekli mamuüerin yaşatılması icin vcrcinin kalkması lâzım ^eldiğini söylemişlerdir. Halil Âyan, sanayicilere verginin devammdaki zarureti etrafile izah etmiş ve toplantıya son verilmiştir. Muamele vergisi kaldırılacak mı? Fransanm askerî tedbirieri Bn<,'nratı I inri sahiiedp kuvvetinin emrine tah.sis edecefini bildirmiştir. Fransız h'ikumeti süratle silâhlanmak için 2000 milyar frank sarfedeceğini ve bu masrafın evvelce bildirilmiş 500 müyarhk askeri masraftan ayn olacagını da ilâve etmektedir. Böylplikle Fransa milli gelirinin oncla birini askerî masraflara tahsis etmis olacaktır. Ir.gilterede de milli gelirin onda biri askeri masraflara tahsis edilmektetlir. Askeri müşahidlerin bildirdiklerine göre. Fransanm silâh altında R59.000 askeri vardır ki bunlann 150.000 i şu ^nda Hindıçinide çarpısm3ktadırlar. Amerikan muhtırasına verdiği cevabda. Franâiz hükumeti bu askerî masrafların Amerikan yardımı olmaksızın kaışılanamıvacağmı da chemmiyetle belirtmektedir. Norveçin askerî masraflan Oslo 7 (a.a.) (Afp) Dün, Stavanger civarında demecde bulunan Başbakan. fevkalâde askeri kredilerin, 1 temmuzdan itibaren iki buçuk senelik bir devre için 250 milyon kurona baliğ olacağuu söylemiştir. ve atom silâhlarının men'i için imza topladıkları sırada tevkif edilmiştir. Sovyet Rusya ile İran hükumeti arasında görüşmeler yapıldığı vs Moskovanııı iki memleket arasında mevcud gerginliği hafifletmeğe çahştığı bir sırada beşinci kolun bu şekilde faaiiyete geçmesi bilhassa nazarı dikkati celbetmiştir. Baştarafı 1 inci sahiieae Ispartada seçim hazırlıkları Isparta. (Hususi) 13 ağustost» yapılacak muhtar ve ihtiyar heyetl:ri seçimlerile, 3 eylulde yapılacak olan belediye seçimleri içir her iki parti olanca hızlarile çalışmaktadır. Milletvekili seçimlerini ezici bir çoğunlukla kazanan Demokrat Parti, bu defa da en küçük bir ge diğe meydan vermcmek için çalış maktadır. C.H.P. ise, hiç olmazsa bu seçimlerde bir pay koparmak suretile vaziyetini kurtarmak ve kuvv?t leridirmek için büyük bir gayret sarfetmcktedir. Bu arada, muhale fet ileri gelenlerinin. bir usul bakı mından tenkid ettikleri Kore karannı, burada teşkilâtın küçük kademeleri istismara kalkmakta v* gerek şehîrde, gerekse köylerdt* «D. Partinin. milleti harbe soktu ğu ve bu 4500 kişinin arkası gele ceği» şeklindeki propagandalarını genişletmeğe uğraştıklan görülmek tedir. Memleketimize gelen Iraklı lalebe grupu Ankara 7 (a.a.) Kimya profesörü yüksek öğretmen Tahsin İbrahimin başkanhğmda 54 kişilik Iraklı bir talebe kafilesi, bugün saat 16,35 te Toros ekspresile şehrimize gelmiştir. Millî Eğitim Bakanhğı milletler Isparta İstanbul telefonu arası kültürel münasebctler büroyakında açılıyor sunun davetlisi olarak gelen ve Isparta, (Hususî) Senelerdenaralarında iki gazeteci de bulunan kafile garda Millî Eğitim Bakanhğı beri beklenen ve şehrimiz içind? olacağına ve Türkiye Milli Talebe Federasyo her bakımdan faydalı nu mümessilleri, muhtelif fakülte şüphe bulunmıyan Isparta İstaı ler öğrencileri tarafından karşı bul telefon konuşması, artık tahak kuk etmek üzeredir. lanmıştır. Yapılan tecıübeler müsbet neMemleketimizde 13 gün kalacak olan kafile, Ankarada bazı yerleri ticeler verdiğinden, bu hattın pek ziyaret ettikten sonra 10 ağustos yakında işletmeye açılacağı umul perşembe sabahı saat 6 da otobüsle maktadır. Fransa bisiklet turunu Bursaya müteveccihen hareket eHalk, bu işin bir an evvel intaİsviçreli Ruber kazandı decektir. Bursadan sonra kafile Iz cını sevinç ve sabırsızhkla hekleParis, 7 (A.P.) İsviçreli Fer mir ve İstanbula uğrayacaktır. mektedir, dinand Rubler. bugün 37 nci Fransa turunu kazanmıştır. Bu bisiklet PBOF. NİMBUS'ÜN MACERALAK1: yarışı, her sene Avrupada yapılan en ehemmiyetli bisiklet yanşıdır. Binlerce Parisli, kendisini gelişinrie stadyomda alkışlarla karşılamıstır. Otomobil fiatma helikopter Londra, 7 (Nafen) İngiliz mü hendisleri, motosiklet motöründen bir helikopter imâl etmektedirler «Hoppikopter» ismini verdikleri bu uçak saatte 1)0 mil süratle uçabilecek ve 500 İngiliz lirasına mal olacaktır. Tahmin edildiğine göre, önümuzdeki sene ayda 850 heppikopter iınâl edilecek ve bütün dünyaya ihraç edilecektir. Dün akşam saat 18.30 da Belgrad ormanlannın Burunsuz mevkünde büyük bir yangın çıkmıştır. Üç koldan birden alevlerin ormanı »ar dığını gören köylüler derhal Orman Işletmesini haberdar etmişlerdir. Yangın mahalline yetişen İstanbul. Beyoğlu ve İstinye gruplarından mürekkeb bir itfaiye müfrezesile askeri birlikler, jandarma, orman memurlan ve köylüler Eeceyansmdan sonra saat bir buçuğa kadar büyük bir çalışma ile felâketi önlemişlerdir. İstanbul İtfaiye Komutanı İhsan Değer bizzat çalışmaların başında bulunmuştur. Yanan sahanın ne kadar olduğu kat'î oBaşbâkanın Atlantik Paktı me larak tesbit edilememekle beraber selcsindeki beyanatına celince. bu zararın büyük olduğu söylenmekPakta girmek için y&ptiRimız eski tedir. teşcbbiislerin neticcsiz kalmnsı, bu I siitunlarda nıütcaddid defalar vazdıçımız Ribi. bize kanı muhtemel mıyacaâma inanıyoruz.;) Türkiye, diinyadaki cn mühim herhanRİ bir tccaviize adcta açikkapı hırakan bir vaziyet teşkil edi kilid mcvzilerinden biridir. Bu hayoıdu. Nitekim savın Adnan Meıı kikati. Şimal Atlantik Paktı imzaderes de. aynı fikirdedir ve bu dü lanmadân evvel. imzalandığı zaman. şüncesini «Atlantik Paktına girmek imzalandıktan sonra, Cumhuriyet için vaki taleblerimizin kabul o sülunlarında siyaset, jeopolitik, lunmaması. memieketimize karşı strateji bakımlarından izah ve ismuhtemel herhangi bir teravüzü pata çalıştık. Türkiye bir tecavüze adeta cesaretlendirici bir hareket maruz kalınca bunun erfeç iiçüncü olarak eiahi kabnl tel:\kki edilebilir. bir dünya harbine sebeb olacagını. Böylc bir netice asla arzu ohınmaŞimal Atlantik Paktının sağ kanadı dığına göre. bu vaziyetin yakın zaaçık kaldıkça Paktın akdile kunımanda ıslahını tabiî vc zaruri görlan Batı Avrupa müdafaa manzunıekteyiz» sözletile açıklı.Mir. mesinin. Balkanlardan ve Doğu Ak lîasbakanımız. iiçüncü bir diinya j denizden çevrilmek surelile yıkılharhinde. Türkiycnin nc kadar na mağa mahkum oldııinınu nnlamak zik ve ehemmiyclli bir vaziye'.te için. büyük »tıatei. hattâ kuımay olduğunu söyledikten sonra. Şimali subay olmak icab etmediğini yazAtlantik Paktı devletîürinden bazı dık. Şimal Atlantik Paktına dahil Iarınm simdiye kadar anlayamamış. olan. fakat Türkiyenin Pakta alınyahud da anladıkları halde kabulc masıııa muarız olan küçük devletyanaşmanuş oldukları bir realitcyi ler, İkinci Dünya Harbinde uğraŞH sözlerile pek iyi tebarüz ettirdıkları felâketlere rağnıen. Avrunuştir: pannı bir bütün olduğu ve bu kıta«Dünyada öyle kilid noktaları nın bir köşesinde çıkacak yangınm vaıdır ki, buıılar hem zayıf, hem kendilerini de yakacağı realitesini teminatsız bırakıldığı takdirde te kabule bir türlü yanaşmadılar. Ücavüz hem kolaylaştjrılmış, hem de mid ederiz ki bundan sonra, hakitahrik edilmiş olur. Bu hakikatlerin iati anlamak istenıemekte ısrar etdikkatle gözönünde bulundurulaca miyeceklcr ve Başbakanımızın sb'yğına ve tecavüze açıkkapı bırakıl lediği gibi «Askerî kudreti malum olan Türkiyenin. şimdiki dünya şartlan içinde Atlantik Paktına girmesi, bu paktın kurduçu emniyet ve savunma sistemi için, ancak Devlet ve halk müesseselerini süratle demokratik anlayışa uydurmak ve buralan halkın hizmet ve vazife makamı haline getirmek partimizin esas gayesidir. Halkla en sıkı temasta bulunan ve onun mahallî ihtiyaçlanm devamlı temin ve devletle arasındaki münasebeti tesis vazifesile mükelle/ bulunan nşıhtarlık, demokrasinin ve halk hâkimiyetinin ilk kademesidir. Demokrat Parti. muhtarlık vazifesini bir halk hizmeti olarak tanır. Mahallî ihtiyaçlarını ve bu arada hastalara bakımın, fakirlerq yardımın ve mahallenin bütün içtımaî davalannın ele alınmasında muhtarlara mühim işler düşmcktedir. Yalnız hizmet ve vazife fikrila halka bağlı bulunan Demokrat Paı tinin namzedlerine oyunu vermekle memlekette hem hürriyeti kökleştirmiş, hem de mahallî idareye hâkim olmuş ve ihtiyaçlarını da kendi iradenle temin etmiş olacaksın. Sana hizmetten baska hiç bir şey düşünmiyen Demokrat Parti namzedlerine oyunu ver AZİZ VATANDAŞ.» Baştarajı 1 inci sahifede VA Bükreşte idama mahkum olanlar Bükreş. 7 (a.a.) (Afp): Be 1 grad lehine casusluk yapmaktan sa nık 12 kişilik bir grupun Bükrej askeri mahkemesinde yargılanması neticesinde sanıklardan üçü idama dığerleri 25 sene ağır hapse kadar rmthtelif cezalara çarptırılmışlardır «CUaiHL'RIYETı» bı EDEBÎ TEFRİKASI: UVERCI Yazan: KERİME NADİR . Böylece, birbirimizi kan kocalığın bir takım mütckabil borçlanndan da affetmiş bulunuyoruz. Acayib! Iste böyle canım. Esasen durumumuz bir müddettenberi tatsız bir çapraşıklık içinde sürüp gıtmekte idi: biliyorsun... Buna bir istikamet vermemiz Iâzımdı... Şimdi her şey düzene girmiş bulunuyor... Sesimdeki hırsı yenmeğe çalışarak: Bu nasıl düzen, ne biçim ankşma böyle? dedim. Artık biçimlerdeki manalar üzerinde de durmak niyetinde değilim! Peki ama, bu kadın... Bana hiç bir zararı yok. Amcana da çok iyi bakıyor... Evet, banyo sulannı tam istediği gibi ılıştınyormuş, değil mi? Şahizer kahkahayı basmıştı. Fakat ben bu kahkahada hayalî bir. hjçkınğın akislerini duyar gibi oldura. Onu hakikaten mesud göbillur ahengi bulaîjilmek için ncler vermezdim! Lâkin çaresizlik içinde susuyordum. Bununla beraber, bütün bu şeylerden, kendi hesabıma mahiyeti bulanık, belli belirsiz bir teselli de duymakta idi. Adeta bu acı sürprizlerden yükselen görünmez sihirli bir büyü benliğimde acayib bir saıhoşluk yaratmıştı. Bunu Şahizerden gizlemeliydim. Hattâ kendimden bile! Zira bunda inkâr götürmez bir egoizm vardı. zımdı. Ve benim de hiç böyle bir niyetim olmadığma göre, Ecmelin yolculuğunu temenniden başka yapacak şey yoktu. Onu niçin bu derece çekemediğimi kendi kendimden soruyor ve «niçin?» mi diyordum; çünkü şimdi sana bir kat daha meydan okuyan bir hali vardı: çünkü şimdi Şahizerle aynı odada yatıyor; çünkü onun mahremıyetine daha ziyade nüfuz etmiş bulunuyor... Bunlar tahammül edilir şeyler değil! Evet sen haftanm yedi gününü bankada, işinin başında geçirirken, onlar her gün sabahtan akşama kadar başbaşa kalıyorlar... Ve bu daimî beraberliğin yarattığı büyük samimiyet, Şahizerin, senin aşkmda bulabileceği her türlü teselliye muadildir. Ve belki de ondan daha tatminkârdır. • Şahizer bizi asla barıştıramazdı; zira artık inkâr edemezdik biz asıl ondan dolayı birbirimize dargındık. Bozuşmaya vesile ittihaz ettiğimiz hâdiseden çok daha evvelden, onun kalblerimizi zaptettiği tarihtenberi bunu hissediyor, bı liyorduk. Nitekim uğrunda^, canımızı bile fedaya hazırken, t>u arzusuna böyle müttefikan ve ısrarla karşı koymamız, daha doğrıısu onun bunda bize tesirdeki aczi de «kınını kesemiyen kdıc» misali değil miydi?.. du. Evin içinde bir alay imtiyaza sahib görünen o ne idiğü belirsiz kadına her ikimiz de diş bilemekfe için için yarışıyor gibiydik. Ama günler, haftalar, aylar hiç bir hâdise olmaksızın bu minval üzere geçti... Ve gene bahar hem de senelerdenberi görülmemiş gümrah bir bahar geldi... xxm O güzel mayıs gününü «yaşadığun bütün baharların incisi» olarak vasıflandrrabilirim. Onun hatırasım asla unutamam... Fakat, hayaümızı altüst eden hâdiselere bir başlangıç noktası olması da aynca yüreğimi dağlar... Yakacığa geçeli ancak bir hafta olmuştu. Bir pazar sabahıydı. Tembel davranıp yatakta biraz uyku keyfi yapmak istiyirdum. Lâkin o gün evde Şahizerle yalnız olduğumuzu hatırlayınca yataktan furlîdım. Ecmel bir kaç gündenberi misafirlikte idi. Amcam da haftalık nöbetinde (!)... Şimdi onun bu «nöbet» leri nedense hep hafta başlaruıa inhisar etmekte ve gene ne hikmetse ekseriya hizmetçinin izin gününe rastlamaktaydı. Bir gün Ecmel ona üstü kapalı sitem etmişti: Nazım amca, niçin bir hafta tatilini olsun evde geçirmiyorsunuz? demişti. Amcam bu sualdeki inceliği kavramış ve hafifçe gülümseyerek cevabı vermişti: Dünyayı bile yerinde tutan «cazibe» kanunudur kızım! Açık pencerelerden giren parlak sabah güneşi ve odayı kaplayan tatlı bahar kokulan içimi çocukça bir neşeyle doldururken, asıl ben, bütün günü Şahizerle başbaşa geçirmek saadetile sarhoştum. Hemen giyinip aşağıya indim. Şahizer mutfakta çay yapıyordu. Heyecanımı farketmiş gülümserken, kendisi de aynı heyecandan hisseli görünüyordu. Ve halinde öyle bir genclik, öyle bir sıhhat, öyle bir canlılık vardı ki, henüz on sekiz yaşında sanılabiMrdi. Onu ilk gördüğüm günü hatırlayarak: Bu, maziden bir gün Şahizer! dedim. Çayı küçük bir termosa boşaltırken: Evet. dedi; ben de öyle hissediyorum. Bunun için de lfahvaltımızı büyük havuzun başında yapmayı düşündüm... Mükemmel!... Daha evvel hazırlamış olduğu nevale sepetile termosu elime tutuşturmuştu. Bahçeler cennet gibiydi. Her tarafta baharın şeriliği vardı. Çiçeklerin üzerinde yorucu bir ısraria uçuşan arıların vizıltısı, büyük ve hassas sükun içinde monoton bir uğultu yapıyordu. Yemyeşil otlar arasında gelincikler alevden başlanru yükseltmişti. rebilmek, kahkahalanada Hem evin içindeki yeni vaziyete alışmaya, hem de Ecmelle her gün bir arada yaşamak azabma katlanmaya çahşıyordum. Onunla daha ilk karşılaştığımız dakikada birbiri mize olan nefretimizi, düşmanca çar pışan bir bakışta ebedileştirmiştik. Benaberin, hayatımızda Şahizenn dilediği sulh ve sükunu ergeç temin edebilmek şöyle dursun, sadece o hayata çekilebilir bir şekil verebilmek bile müşkül görünüBu arada Ecmelle tek müttefık yordu. Ancak ikimizden birinin ev olduğumuzu sandığım mevzu, Şao eski den bir an önce ayrılıp gitmesi Iâ hizerle amcam aıasındaki durum Arkası var Havanın muhalefeü dolayısile tenir edilen Sadi Tek jübilesi 12 ağustO3 cumartesi günü Açıkhava Tiyatrosunda yapılacaktır. Jübile sabaha kadar devam edecektir Istanbuldaki ses, saz. sahne sanatkârlan ile tiyatro trupları tarafından zengin programlar takdim olunacaktır. Tehir edilen jübile biletleri bu gece için muteberdir. Numaralı yerTayyare meydanından otele kalabalık lerin satışına daha devam oluiıolduğumuz için acentanın otobüsü ile maktadır. dönme>i daha münasib gördüm. Mua. yeneden çıkan montörlerin vaEzlerl, meydandaki hamalların tak;i arabalaItparta ilâve postalan rına taşımakta olduklarını hayretle Isparta, (Hususî) Şehrimiz gördüm. Alman mühendis arkadaşım, tren seferlerine Ankara ve Hay hamallara otobüsle gideceğtmizi isaretle darpaşa için gidişgeliş birer pos anlattı. Onlar pek mükemmel anlamata daha ilâve edilmiştir. Şimdi şeh larına rağmen eşyaları taksiye taşımaya rimize, Izmir postası hariç, 5 tren cevam ediyoriardı. Ben araya girdimse de hamalların 111e otomobllle gitmegelmekte ve 5 tren de buradan gi* mize dair tavsiyelerile karsılaştım. Memektedir. selenin, şolörlerle hamallar arasında Bu ilâveler, izdihama mâni oldu bir anlaşmadan lbarct olduğxınu sonrağu için halkı son derece memnun dan farkettlm. Tek başma gelecek bir ecnebinln vaziyetini artık siz düşünün. etmiştir. Gece yarısından az sonra otele gelyeni bir kuvvetlcnme unsuru teş Churchill'in resimleri Noel dik. Odaları ev\'e!ce ayırmıya imkân olmadığından iki gün evvelinden ödekil edeceğini» kabul edeceklerdir. miştik. Kaparoyu aldıkları zaman, monkartlannda çıkacak Türkiyenin bir milyon sünfüsünün törlerin bir gece kalacaklarınl ve ertesi NewYork, 7 (a.a.) (United sabah İzmite gideceklerini söylediğimizkendi kuvvetlerine iltihakını zâf Press): Hallmark tebrik kartı şir de kaparoyu iade etmek istemişlerdi. telâkki etmenin bir görüş ve kavketi müdürü Joyce C. Hall'in dün Bir akşamlık müşterilere itibar etme» rayış zâfı olduğunu. bu küçtik devbildirdiğine göre, dünyanın en me? diklerini anlamıştım. Israrsız burada Ietlere anlatmak vazifesi, bizden hur amatör ressamı olan Winston hiçbir işin yürü.nediğini bildiflrr.den ziyade Amerika, İngiltere ve Fran Churchill tarafından yapılan 7 re kabul ettirmeye muvaffak olmuştum. Otelin medhaîîndç fcankonun arkasaya teveccüh etmektedir. sim bu sene 2 milyon Noel tebrik sında gene bir memur oturmuş. KendlABİDİN DAVTSÎ kartına basılacaktır. slle kcnuşurken juzünden zehir aktığı belli. Bir esir kampt komutani tavıila türkçe bazı sualler fordu. ve saniycsin1> verilmiyen cevabları fevkalâde asabî bir tarzda kaydetti. Odal3rdan iki tanesi iklşer kişilikti. Kimin kiminle aynı <x:ada yatacağını türkçe olarak bana sordu. Misafirlere tercüme ettim. Böyle bir suali cevablandırmak için imtihana gıren bir talebe gibi hazırlıklı olmadıklarır.dan yarıın dakika kadar beklerr.ek icab etti. Kapıcımn bu vaziyet karşısmda ne Köylediğini bilir misiniz Eurhan Beyefendi? Burada babanız;n uşağı yok; haydi çabuk karar Dört motörlîi Amerikan Dev Uçaklarile verin. Artık buna tahammülüm kalmimıştı: Herkes vazifesi esnasında rahat koltukl arda oturarak usaktır dedim.: « Sen benim uşağırnsın™ dedi. Adamın üzerine atıldım, yanımdaki Almanlar mani olmasalardl bplki de o gece hayatımda ilk defa olarak karakolda sabahhyacaktım. Harcırahları ve ücretleri Alman;/adan dolar olarak gönderilccek olan işbu şahısların. turistlerden farkları pek cüzîeir. Yukarıda arzettiğim hareketler, tur:zmin yalnız ffinesse) ine değil doğrudan doğruya anayasa.ına ve daha mühim olarak dolarla satm alamıysca|:mız an?nevi nezaketimize taban tabana zıddır. Turjstlere veya seyyahlara kaba muamele yapıldı denilebilme«ıi için eşyasının aşırılması veya yolda scyulması muhakkak şartsa, diyeceğim yoktur. Müracaat Yeri: îmza mnhf<;zdur İstanbul Galata saray Meydanı Bu gibi harpketleri belediyenin cezalandırm?sını beklcıneder'se turizm kurulunun bir kara liste açarak müşterilerine kötii muameie eden, daha doğrusu iyi hizmet etmiyen müesseseleri ilân etmesi çok yerinde bir hareket olur Mcktubda (Eski ANTAŞ) Telefon: 4 3 19 4 bahis mevzuu olan otel maaleset Seyahat ücreti Türkiyenin her tarafında sehıin en büyük ve eski otellerinZiraat Bankası. Yapı ve Kredi Bankası den biridir. Adını reklâm olmaşubelerine yatırılabilir. sın diye ne§retmedim. B. FELEK Sadi Tek jübilesi HÂC SEFEELERÎNDE EN BÜYÜK TENZÎLAT J saatte İstanbul Cidde TÜRK EKSPRES
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle