11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET Binlerce, on binlerce kişiye benzîyen bir adam Şehir KOMİNTERNff I GÜNÜ M E V Z U L A R I 1 =haberleri Genelevferin kapatılması ve İspanyol Komünist Partisi Moskova temsilcisinin ifşaaü 25 Aeustos 1950 İHEM NALINA MIHINA \r ÜÜ Geza kesmiyeceğiz! St elediye seçimlerine az 3 . bir zaman kaldı. Parti^OJ ler adaylaruıı seçmişler ve propagandaya başlamışlardır. Demokrat Partinin propaganda afişlerinde şunlan okuyoruz: 14 mayısta. başladığını 3 eylulde tamamla. Şehir Meclisi hakkı huzur için değil, halkın huzuru için toplanacaktır. İstanbullu: Demokrat Partiye vereceğin rey İle sehrtn idaresini ele alacaksın. İmtiyazlı semt yok, bütün İstanbul var. Temiz ve ucuz yiyecek. giyecek. içecek istiyorsan reyini D. P. ye ver. Kontrol ve disiplin. devamlı takib, meşnı' kazanc. temiz şehir istiyor. san reyini D. P. ye ver. İstanbullu: Gıda, su, mesken. ısık hastane yol, taşıt davanı D. P. halle. decektir. Belediye açığı ceza kesmekle kapa. tılmaz! Bu afişlerle yapılmak istenen pro pagandalann hepsi güzel, yalnız sımuncusunu beğenmedik doğrusu. Bir defa Belediye bütçesinda açık yoktur. Beîediyenin gelir bütçesinde de para cezalan mühim bir yekun tutmaz. şehrinin bütçesi 42 milyon liradır. Belediye cezalarından a'ınan para ise ayda asgarî 23 bin, azamî 62 bin liradır. Bu yılın şubat aymdaki ceza tahsilâtı 37 bin liradan ibarettir. Sonra bu para cez.Jannın tahsili için de bir sürii para harcanır. Bu afiş, Belediye seçimlerinde Doınokrat Parti kazanırsa, ceza kesilnıiyecek manasına gelmez mi? Bilhassa Belediye cezalanna çarpılanlar, bunu böyle anlayacakiar ve bir vaid telâkki edeceklerdir. Belediye nizamlannı hiçe sayarak iî işliyenlerden ceza kesilmiyecek msnasına gelebilccek olan bu afiş, bu gibi suçlan, peynir ekmek yer gibi, işleyenlerin reylerini kazanlaağa yararsa da nihayet İstanbul şclirinin zaten büyük bir medenl şehre yaraşmıyan manzarasını, nizam ve intizamını büsbütün bozar. Bir kaç misal vercbiliriz. Seyyar satıcılar, büyük küçük Işportalarile fel.'rin en kalabalık caddelerini, meydanlartnı, köşebaşlarmı işgaldo ısrar cdiyorlar. Şotörler arasında şjddetli takiblen? rağmen, çok hızh gidenler, mtışterilerinden fazla para istiyen vc alanlar, tramvay ve otobüs durehlannda bekleyerek dolmus ya» paıılar var. Hususî otomohillerde Belediye nizamlanna kulak asmı» yanlar dolu. Bir kaç gün evvel, Çemberlitaşın karşısındaki yeri isabetsizce degiştirilmişdurakta boş. bir taksi duruyor, dolmuş. yapmak için oraya mıhlanmış bekli> yordu. Motosikletli bir seyrüsefe* memuru geldi. Şoföre, her zaman böyle hareket ettiğini »öyliyerek arabasınm plâkasını bizzat Kendisi Sdktii. Bu sırada aralannda bir çok münakaşa cereyan etti. Halk toplaııdî. tramvaylar, otobüsler tıkandı. Plâkası sökülen arabanın, hayret edilecek bir cür'etle Babıali caddesinden gene yolcu aldığmı geçerken gördüm. Ertesi gün aynı yerde, tramvay yolu ile yaya kaldın» mı aıasında, her zamanki giln, bir taksi durduğunu gördüm. Şoförii dolmuş yapmak niyetile yolcu bekliyor ve rahat rahat gazetesini oku yordu. Caddelere, sokaklara, arsalara çöp dökmek, öteberi atmak yasaktır. Bu yasağın nasıl dinlcndiğini anlamak için bu kavun, karpuz ve mevsiminde sokaklanmızın haline bir göz atmak yeter. Şehird» henüz kâfi derecede olmamakia beraber, bir hayli nmnmî hâlâ vardır Bu arada Yenicamide ve Eminö»nünde birer hâlâ vardır. Buna rağmen geceleri köprünün üstü bir hâlâ halini alur. Sultanahmedde bir umumî hâlâ vardır. Ayasofyanın arkasındaki Topkapı sarayırun bir abide vaziyetindeki dış kapısının içi iğrenç bir sımıımî hâlâ olarak kullanılır. Yiyecek maddeleri satan osnafın tenüzliğe dikkat etmesi la/ımdır. Bazılaruun bu Belediye tenbihine ne kadar riayet ettiğini hep görüyoruz Bu misaller çok arttırılabilir. Resilen cezalara rağmen, şehirde Belediye nizamlanna riayet'jizlik, hiç bir medenî şehirde görühniyen bir derecededir. Heı gün okuyuculanınızdan aldığunu mektublard» bu halden şikâyet edilmektedir. Şehirde Belediye nizamlanna riayeisizlik ederek suç işleyenlerden alınan cezalar devede kulak kabilindendir. Şimdi bir de Belediy» seçimlerinde Demokrat Partiye rey istiyen propaganda afişlerindc, «Belediye açığı ceza kesmekle kapanmaz. Reyini DJ>. ye ver* gibi bize rey veriniz. Şehir Mecli* sinde ekseriyeti kazanu^ak ceza almıyacağız manasma gelecek bir vaidde bulunmak doğru mudur? Daha evvelki seçimlerde rey avcılığı yüzünden Belediye yasaklanna kulak asmıyan ve suç işliyenlere karşı gösterilen ihmal ve müsamahanm doğurduğu intizamsızbğı bâlâ gidermek mümkün olamadı. Şimdi tekrar aynı yola gidersek ne olacak? Bu afişin, ileride Demokrat Partinin aleyhine bir netice vereceğini de unutmıyalun. Parti, seçimleri kazarur da, Şehir Meclisinde ekseriyeti alırsa, şehirde intizam ve sağlığa uymıyan hareketlerin, cezalandınhnası elbette devam edecektir. Çünkü başka türlü olmasına imkân yoktur. O zaman, ceza kesmiyeceğiz diye va'dettiler, şimdi kesiyorlar, bizi aldattdar diy» bir hava yaratılmış olacaktır. Bu afişlerin üstüne diğerlerinden biri' nin yapıştınhnasını tavsiye ederim. Yazan: CASTRO DELGADO C15) Rsfael Vidiella her sabah lunmuş bir hücum olmayıp onlarsaat 11 e doğru Kominteme ge dan her birinin oynadığı rol haklir, oturur, bir kaç dakika din • kında objektif bir etüd olacaktır. lenir, cebinden bir paket si Bu kitabda kimseyi, hattâ kendi gara çıkarıp ma?asınm üzerins partimi de haric tutmıyacağım. Sov koyar. Önünde bir yığın İspanyol yet Rusya ve yabancı komünist ve Amerikan gazeteleri vardır. O partüeri de bahis mevzuu olacakiki saat sigara içer, okur veyahud lardır. Ne kadar güç olursa olsun da okur, sigara içer... O yalnız hakikati araya.ağım. Bende iyice ölüvereceğini diişünerek geceleri yerleşmiş bir fikir vardır ki o # mutnasıl azab içinde geçirdiğini bizlere tasıl zihnimi kurcalamaktadır: O söylemek için okumasına bir an da mağlubiyetimizin, cumhuriyet cephesini teşkil eden partilerle teşfasıla verir. kilâtın ehliyetsizliklerinin mantıkî Saat birde ayağa kalkar, sigara bir ııeticesi olduğu fikridir. paketini cebine koyar ve yavaş yaDaha şimdiden ilk zorluklarla vaş çıkıp gider. Onun hayatı her karşılaştım. Kızılordunun siyasi işgün böyle geçer. Lux otelinde iki şey olmasa imiş ler şubesinden cumhuriyet ordusuyürek daman onu çoktan tasfiye nun genel komiserliğinin bazı eedermiş, bunlar da yumuşak kol mirramelerinin bana verilmesinı tuğu ile karısı Raphaela imiş. Kol istedim. Bunlar Ispanyada mahrem tuk şikâyet etmeden ona taham emirler olmayıp hepsi de benim tarafımdan kaleme alınmış olduklan mül ediyor, fakat Raphaela ise onhalde red cevabı ile karşılaştım. dan şikâyet ederek ona tahammül Fakat şimdi onlar burada esrardan ediyor... sayılıyor ve işte ben bunun için Yürek daman iltihabı, VidiellaIspar.ya harbinde komiserlerimiz nm çalışmasına, yorulmasına, çok tarafından oynanan rolü gösceremidüşünmesine, zahrnete katlanması yeceğim. Gülünç değil mi? Fakat na mâni olur. İşte bunun için Ra bu hal beni öfkelendiriyor. phaela onun saçlannı kesmeli, onu tıraş etmeli, ayaklannı yıkamalı ve İkinci engel daha vahim olup onu kendisi kötü bir karyolada yatma Dolores İbarruri ile adlandıracağım. hdır. Rafael'e gelince o da evde Bugün bir kaç sahife el yazısıru herşeyin en iyisini yemelidir. makine ile yazılmak üzere yazı maRafael Vidiella, P. S. U. C. nin kineleri şubesi şefi Lisa Prestes'e istiklâlinin mevcud olmadığını bi götürdüğüm vakit Dolores Ibarru\t, fakat bu istiklâl sanki mevcud' ri'nin emrile bu yazılarımın daktilo muş gibi ona inanır ve bütün Ka ile yazılamıyacağını bildirdi. Buntalonlan buna inandırmağa mu dan Jesus Hernandes'e bahsettim. vaffak olur. O, P.S.U.C. nin, fi'len O Manuilski ile görüştü, bu sonunher zaman İspanyol komünist par cusu ise Dolores İbarruri'nin vermiş tisinin bir şubesi olmağa mahkum olduğu emri geri aldırttı ve bana olduğunu bilir, fakat bunu itina ile basın şubesile bir sözbağı imzalatür gizlemesini bilir. Fazla olarak par dı. tisinin ne İspanyol partisile, ne de Bu benim için küçük bir muvafbu partinin Kominterndeki temsil fakıyet oldu, fakat ben memnun cisine karşı hiç bir tabüyeti olma olmaktan ziyade düşünceliyim. Bu dığına herkesi inandırır. olay bana aramızda mücadelenin Buna mukabil o hiç bir maddî başladığuu açıkça bildiriyordu. Adüşüncesi olmadan rahat ve huzur caba kimler benim tarafımda olaiçinde yaşar. Vidiella yalnız Vidi caklardı? Bu hususta hiç bir şey ella için yaşar. Vidiella da Vidiella bilmiyorum. Acaba niçin kitabımın gibi yaşamak istediği gibi yaşaması yayınlanmasım istemiyoılar? Çürıiçin gereken formülü elde etmiş kü olaylann, partinin resmen anbulunmaktadır. lattığından farklı bir şekilde gösteÇünkü Acaba niçin Vidiella'dan bu kadar rilmesinden korkuluyor. elde uzun bahsettiğim sorulabilir. On belki şahsî bir muyaffakıyet dan bu kadar uzun bahsetmemeği ederim de Dolores İbarruri'nin betercih ederdim. O mevcudlar ara ni ortadan kaldırmak siyaseti daha sında sempatik bir tiptir. Fakat güçleşir. Sonra bu kitabın yaymVidiella, Sovyetler Birliğinde ne lar.ması Dolores Irabburi'nin «Mad alelâde bir Katalon, ne P.S.U.C. nın rid müdafaası komiseri» olarak Kominternde bir memuru, ne de göstermek istediği Francisco Anbayağı bir açıkgozdür, fakat o bir ton'un durumunu zâfa uğratabilir. Yoksa Dolores ibarruri hakikatin, sistemdir. Herhangi bir Sovyet cumhuriye devleri cüceler gibi göstereceğintinin herhangi bir başkanı bir Vi den mi korkuyor? diella olabilir: Esasen vaziyet de Bütün bunlar mümkün olup saybryledir. Herhangi bir yabancı, Jlsızcasına ve kabaca verilen emrin komünist partismin herhangi bir sebebini izah etmektedir. Bütün sekreteri bir Vidiella olabilir: Esa bunlar bayağı hareketlerdir. İyi sen vaziyet de böyledir. ama Dolores ibarruri demek bayacoyle olması onlsrın hepsinin yü ğıhğın ta kendisi değil midir? rek dEmarlarm'.lan hasta olmalann Fransadan gelen haberler vahimdan ve hiç birinin çalışmağı sevme dir. Gestapo binlerce arkadaşımızı melerinden değildir. Içlerınde sa tevkif etmiş; Fransada temerküz pasağiam olanlar, çalışmağı seven kamplan insan almıyor, taşıyormuş ier nrıevcuddur. Bıınun dışında müş ve Dachaud'da tatbik olunan usultorck bir vasıf onlan tarife yarar: lere burada da başlanılmış. Ne yaOrJar her şeyi kabul edip sineye pacağımızı bilmiyoruz. Avrupa çekerler. mağlub olmuştur, Amerika ise baOnlar bunu zorla değil, fakat şımıza gelen faciayı anlıyabilmek kendi ihtiyarlarile yaparlar. Yap bakımından çok uzakta bulunan ükiarının bir bedeli olmakla bera bir memlekettir. ber, bunu hıyanetkrinin bedeli oFrancisco Anton'un serbest larak değil, fakat daha ziyade haris bırakılması olduklan için yaparlar. Bunu şef Hepimiz düşünceliyiz, fakat Doolmak, geçinmeleri müemmen ol lores ibarruri hepünizden de tasamaK pahasına yaparlar. lı, çünkü Francisco Anton tevkif Bu suretle Sovyet Rusyada milli olunmuş. Bundan dolayı Dolores yet meselesi, kapitalist memleket İbarruri, saatlerce bürosunda kalerdekine nazaıan farkhdır. Bu me panıyor, kimse ile konuşmuyor, sele orada başka surette bahis mev hattâ bazan büyük bir üzüntü ile zuu clmuyor, fakat başka surette perişan bir halde günlerce odasuıçöıülüyor. dan ayrılmıyor. Bu milliyet meselesinin bahis İrene Tobosso da meyustur. Şefmevzuu olduğu her hanşi Sovyet ler onun sesini duyduklan vakit cumhuriyeti bugünkü «bağımsız» «Zavalh Dolores» ten başka bir şey durumunu büyük bir memııuni işitmiyorlar. Fransadan muttasıl yetle Katalonyanın vey.i onunkin gelen telgraflarda da «Beni Almanden daha mütevazı Bask mem'eke yaya gönderecekler», «Durumum tinin statüsü ile değiştirmeğs ha günden güne vahimleşiy or...», zudır. cÇok gecikmeden elinizden geleni Katalonya ile Euskadt bir dere vapımz.» deniliyordu. Dolores ise ceye kadar muhtariyeti haizdirler. bunları aldıkça teselli kabui etmiSovyetler Birliğini teşkil edecı sö yecek kadar üzülüyordu. zümona cumh:uiyetlerin ise hiç I Dimitrov, yakında Stalin nezdinbir muhtariyetleri yoktur. Ne siyasî de teşebbüste bulunacağını bildirbakımdan, ne askerî bakımdan. ne di. de idarî bakımdan hiç bir muhtaStalin gereken emirleri verdi. riyeti haiz değildirler. Paristeki Sovyet elçiliği Francisco Milliyet meselesinde mukaddes Anton'un serbest bııakılmasını :ağbir tez mevcud olup o da Staiin'in lamak için Otto Abetz nezdinde teMavksizm ve Milliyet Meselesi adh şebbüslere başlıyor. Almanya Rus esoıidir. Fakat bunun iki türlü tef buğdayuıa muhtac olduğundan, Rus siri mevcuddur: Biri Sovyetler 3ir petroluna ihtiyacı olduğundan ve liğmdeki milletler içindir. diğeri ise öteyandan Doğuda tcminata muhtac Sovyet Rusya dışında zuiüm altın olduğundan Francisco Anton'u ser da yaşayan nülleüer içindir. best bıraktı. Francisco Anton da bir Bu hal, Sovyetler Eirii.âi dışında So%yet pasaportu ile ve refakatinde o;",'uk üzere kapitalist reıinıe karşi Paris Sovyet elgiüğinin bir memuru ku;':nıîmak için ondan her vakit olduğu halde Almanyadan geçerek rr.absolunmasına mâni olmaz. Ben Moskovaya geldi. kendi yapıma bunda bir mahzur Beni iğrendiren şunlardır: Dologörmüyorum, zira milletlerin kendi res İbarruri'nin serefsizliği, Franhaklarına sahib olmalarını kutsal cisco Anton'un alçaklık ve kahbesayıyorum. Benim kabul edemediliği ve başkalannın vasıtahğı, evet gim Ingiliz, Amerikan, Fransız ve bütün bunlar beni tiksindiriyor. saiı emperyalizTnler tarafından dare edilen milletler hakkında t u Kominternın küçük bir bürosu tek hakkın iddia olunup Sovyet Rus rar saadete kavuştu. Bir kadın gülü yadaki milletlere teşmil olunma yor... Bir erkek gü'ürnsüyor... Bir kadın memur da heıgün Çekoslomssıdır. Vidiella misalinin bana ilham et vak mültecilerinin imal etmiş oltiği fikirler bunlardır. Bazan tufey duklan bir billur vazonun çiçeklelilerin faydah, hattâ ekseriya zarurî rini değiştiriyor. olduğu görülmektedir. Bu gibileri kolayca, hem de ucuzca elde etmek, satın almak mümkündür. Lux otelinde bir oda, yeter miktntda yiyecek, karşılığı olarak da yapılacak hiç bir iş yok. Bunun pahası ise ayda 1000 rubleden ibaret. Dolores Ibarruri'nin manevralan Ispanya harbi hakkında bir esere başladım. Bu kitab cumhuriyetçi lerin politika veya sendika teşkilât larından her hangi birine tevcıh o Sanayiciler ve Narshall yardımı fuhşun ilgası doğru mudur? ,«,«,n»•• Yazan «»«,«»•»«, Bundan bir kaç gün evvel gaŞeker ve çimento sanayii için zetelerde bir ajans haberi intişar bir anonim şirket kurulması etti. Bu habere göre hükumet, milisteniyor letlerarası bazı teklif ve tavsiyeİktisadî İşbirliği İdaresi Türkiye İcra Komitesi Başkanı Russell Dorr'un Izmirdeki son beyanatı İstanbul piyasasında müsbet bir tesir yaratmıştır. Sanayiciler, Marshall yardım plânından, Türkiye hususî sanayii için muhakkak surette yardım yapılmasını istemektedirler. Bilhassa şeker ve çimento sanayii için bir anonim şirket kurulması ve bunun ön plânda ele alınması arzu edilmektedir. Aynca Alman, Fransız, Holanda firmaları da Türkiyeye sermaye yatırmak niyetinde olduklarını bildirmişlerdir. Sanayi Birliği, yerli sermaye ile hükumetin işbirliği etmesi hususunda teşebbüslere girmeyi istemektedir. lere uyarak şimdi «genelevler» ismi altında tanınmakta olan bir takım hususî mahiyetteki yerleri kapatacak ve fuhuşu da resmen yasak etmeğe kadar giden tedbirler alacakmış. İlk bakışta basit bir zabıta veya şehir haberi gibi telâkki edilebilecek olan bu havadis hakikatte çok mühim içtimaî bir vakıaya temas etmesi itibarile ciddî surette tahlil edilmeğe ve umumî efkâr karşısında açıklanarak bu kararın lehinde ve aleyhinde hatıra gelebilecek düşünceleri ve neticeleri etrafile meydana koymağa değer mahiyettedir. Bu cihetle tesir ve şümulü bakımından memleketin sağlığı ve sosyal ahlâkı üzerinde ehemmiyetli bir rol oynıyabilecek olan bu mevzuu şu satırlarda münakaşa etmeyi faydalı buldum. Her şeyden evvel bu küçük haberin delâlet ettiği mefhum şu suretle hulâsa edilebilir: Hükumet, bugün mevcud kanun ve nizamların emrettiği şekilde murakabe altında bulunması lâzım gelen, yani bizde diğer bir çok yerlerde şiradiye kadar olduğu gibi bir nizama bağlanmış olan fuhuşu ve kül halindeki bu nizamlann bir cüz'ünü teşkil eden genelevleri ortadan kaldırmayı düşünmektedir. İşte bu cepheden bakıldığı zaman evvelemirde fuhuş, genelevler ve buna benzer meselelerle herhangi bir hükumetin ne sebeble meşgul olmağa ve bu hususta neden bir takım kanun v« nizamlar koymağa lüzum görduğü noktası hatıra gelebilir. Hakikatte fuhuş denilen şey, bir takım kimselerin kendi vücudlerlni bir menfaat mukabilinde diğer kimselerin zevkine âlet olarak tahsis etmeleri ve bunu kendilerine sanat ittihaz eylemeleri i!e tarif edilebildiğine nazaran iki şahıs arasmda cereyan eden böyle bir ahşverişte devlet vesayetinin hiç bir rolü olmaması düşüncesi varid olabilirse de işin hiç bir zaman bu bakımdan mütaleasuıa imkân yoktur. Çünkü fuhuş denilen içtimaî hâdise evvelâ cemiyetin ahlâkî zaviyesinden hakikî bir derd olarak ele alınması lâzım geldiği gibi bilhassa zührevi hastahklar ismi verilen frengi ve belsoğukluğu ve buna benzer diğer bir iki hastalığın yayılması bakımından da devlet otoritesinin daima en büyük dik katini tevcih etmesi icab eden bir âfet olarak gözönünde bulundurulması zarurî görülmelidir. Burada, zührevî hastalıklann ve bunlar arasında bilhassa frengi ve belsoğukluğunun bunlara yakalanan şahıs üzerinde ve bilhassa cemiyet içinde sebeb olduğu vahim âkibetleri uzun uzadıya zikre lüzum görmüyorum. Çünkü bu hakikatler artık her tabaka halk arasında tamamile yerleşmiş bilgiler haline gelmiş bulunmaktadir. Yalnız şurası unutulmamak lâzım gelir ki zührevî hastalıklann en büyük vo tükenmez kaynağı hiç şüphesiz fuhiictur ve bu hastalıklann bulaşması sebebleri arasuıda fuhuşun oynadığı rol en başta gelmekte olup bu husus her yerde en ince tetkikler ve istatistiklerle artık inkâr edilemez bir hakikat halini almıştır.. İşte bu itibarla zührevî hastahklar herkes tarafından tanmmağa ve bunlarm insanlık için bir âfet olduğu hakikati herkes tarafından kabul edilmeğe başlandığı zamandanberi fuhuş, hükumetler tarafından dikkat nazanna alınmağa değer derecede büyük bir içtimaî belâ olduğu da tasdik olunmuştur. Bunun için bilhassa frenginin malum olduğu dört, dört buçuk asırlık bir zaman içinde zaman zaman fuhuşa karşı bir takım tedbirler almak zarureti hissedilmeğe başlamıştır. Bu tedbirler bazan fuhuşu tamamile men etmek, bazan mevcudiyetini kabul ederek bu işi kendisine sanat ittihaz edenleri murakabe altına almak ve bu arada da tabiatile umumî evlerin mevcudiyetine müsamaha eylemek şeklinde tezahür etmiş olup bilhassa on dokuzuncu asnn ortasmdan başlıyarak bir çok memleketlerde bu sistemin bir takım kontrol nizamlan ile hemen her tarafta kabulü cihetine gidilmiş ve bu suretle fuhuş kontrolu, yani fuhuşun bir nizam altma alınması usulü hemen hemen umumî bir şekil almıştır. Geçen yüzyılın nihayetlerine doğru ve bilhassa yirminci yüzyılın başmdanberi evvelâ İngilterede bilhassa kadın haklannı müdafaa için ortaya çıkan bazı kadın idealistlerin yaptıklan propagandalar ve '% Dr» Asım Arar 29 agustosta Pariste toplanacak olan tktisadî İşbirliği İdaresi konferansına Türkiye adına katılacak olan Ticaret Bakanhğı Dıj Ticaret Dairesi Reisl Munis Ozansoy, dün Ankaradan gehrimize gelmiştir. Avrupa memleketlerinin lktisadl dunımlarının gözden geçirileceği ve Avrupa Tediye Birliğinin görüşülecegi bu tcplantılara ehemmiyet verilmektedlr. Munis Ozansoy, bu sabah Parise bareket edecektir. Şehrimiz işçüeri yarın saat 15 te Taksim meydanır.da komünizm aley. hir.de bir miting yapacaklardır. Mitinge İstanbuldakl partilerle sendika teşekküller; de davet edilmişlerdir. Avrupa İktisadî tşbirliği Türkiye İcra Komitesi Başkanı Russel Dorr dün Bursadan jehrimize gelmiştir. Russel Dorr dün gece Hopaya hareket etmtştir. Russel Dorr Anadolurta Marshall plânı tatbik sahasında tetkikler yapa. caktır. Birleîmiş Milletler nezdindeki uyuşturucu maddeler mümessiü Cemal Tekir. dün İşviçreden şehrimze gelmiştir. Cemal Tekin u>niştunıcu maddeierin beynelmilel kontrolu hakkında alınan kararlari hükumetimize bildirecektir. Muallimler Birliği Unesco Bürosu Ankaradaki Unesco Millî komisyonu üe sıkı bir işbirliği yapmaktadır. Bu cümleden olarak hafta İçinde büro bir tnplantıya davet edilmiştlr. Bundnn başka Unesco Bürosu son günlerde Unesconun karşılaştığı güçlükler üzerinde bir konuştna tertib edecek, Unesconun çocuk çalışrnaları üzerinde b^r sergi hazırlıyacaktır. Dış Ticaret Deiresi Reisi Parise gidiyor Yarın miting yapılacak Russell Dorr Hopaya gitti Uyuşturucu maddeler hakkında alınan kararlar Muallimler Birliği Unesco Bürosu toplantısı Armatör Avni Meserretçioğluna ald •Karşıyaka» vapuru, dün akşam Ciddeye müteveccihen ilk Hac seferine çıkmıştır. Gemi. Suriye hükumeti tarafından kiralanmıştı. 1428 yolcu alabilecek olan Karşıyaka limanımızdan 300 yolcu ile hareket etmiştir. Geml nıuhtelir liraanlara uğrıyarak yolcu alacaktır. Karşıyaka vapuru sefere çıktı dün Burhan Felek Üsküdarda AırkadaşUmız Burnan Felek bugün saat 18 de Üsküdarda Hale sinemasında Üsküdarlılarla bir hasbıhal yapacaktır. Giriş serbesttir. r Küçük Haberler ^ UZUN müddettenberi devam eden müzakereler neticelendiğinden Genel Sigorta kumpanyasınca öğretmenlerin grup halinde sigorta edilmesine basU'nmıştır. * İSTANBUL Muallimler Cemiyettnin İlkokullarda sınıf durumu hakkında hazırladığı konuşma 29 ağustos 1950 pazartesi günü saat 17.30 da Cağaloğlundakl Çiftesaraylar karşısında Muallimler Birliği konlerans salonunda yapılacaktır. * İSRAİL Eçisi Elia Sasson dün Ankaradan şehrimize gelmiştir. * TİYATRO talimatnamesinîn tadiline dair yapılan teşebbüsü tetkike memur olan komisyoa dün Belediyede kurul azalarını dinlemiştir. • DENİZYOLLARI Umum Müdürü * • Cemil Parman, dün akşam Ankaraya hsreket etmisür. Parman Ankarada yeni Bakanla görüşecek ve idarenin bazı işlerl üzerinde temaslar yapacaktır. * HAYDARPAŞA açıkiarında infılak eden Norveç bandıraiı «Bosphorous» gemisi, dun iki römokör ile Halice alınmıştır. Gemi sökülerek satışa çıkarılacaktır. * HOPA şilebi, gelecek hafta cuma günü İskenderuna hareket edecek ve limammızda birtken kamyon, kamyon şasesi vs benzeri malzeme götürecektir. Dcnüşte de Etibanka aid bakır gefcrecektir. * 1951 SENESİNİN Tekel bütçesi hazırlıklarına başlanmıştır. Bu seneki bütçenin. bir çok fasıllarında tasamıf yapılmağa çalısılacaktır. + MUDANYAYA bağlı Armudlu iskelesl bugün merasimle açılacaktır. Bugüne kadar açıkta demirliyen gemiler bundan boyle iskeleye yanaşacaktır. * BELEDİYE Başkanlığı tarafından bilhassa umuml caddelere tesadüf eden yerterdeki arsa sahiblerl Beledtyeye davetle aTsalarının etrafına duvar çekilmek suretile çirkin manzaranın izalesi istenilecektir. * BEŞİKTAŞTA Barbaros türbesl önü ile Ortaköy Mecidiye meydamnın birer park haline konulması ve halkın lstifüdesine arzı takarrür etmiştir. it EMLÂK ve Köylü Parüslnden bazı istifalar olmus ve Vllâyete bildirilmiştir. * EYLÛL ayı Içinde Romada toplanacak olan Milletlerarası Tütüncülük kongresine Türkiye de iştirak edecektir. Kongreye Ticaret BakarJığı memurları. Tütüncüler Birliği temsilcllerile, Tekel tdaresi mensublan katılacaktır. if BELEDİYE su sıkıntısını önlemek Saadet kahkahalan duyuluyor... üzere şehrin muhtelif yerlerinde arteFakat Fransadan kubklanmıza ka ziyen kuyuları açmağa karar vermiştir. dar askeden feryadlar ne cellâdla Bunun İçin bu işin alâkalılarile temasyapılacaktır. nna, ne de dostlarına yalvarmayıp .stırab çeken binlerce Ispanyoluu ZILKADE 11 CUMA feryadlarının aksi sadasıdır. Francisco Anton, siyasî ve askerî okullarda tahsilde bulunan arkadaşlanmızı ve sonra da Fransız komünist par'Lİsile olan hesablarıV 1 6.20 13.16 17.01 19.54 21.33 4.30 nuzı tesviyeye memur edildi. bunların mütemadî teşebbüsleri ile fuhuşun tamamile yasak edilmesi ve fuhuş yapan kadınlarm cezalandırılması ve umumî evlerin tamamile ortadan kaldınlması cereyanı başgöstermiş ve şimal memleketlerinden bazılan ile İngiltere ve Amerikanın bazı hükumetleri bu cereyana önayak olarak yavaş yavaş mevcud nizamlan kaldırmak suretile yeni bir sistem kabul etmişlerdir. Bu cereyan eski Milletler Cemlyetinde ve şimdiki Birleşmiş Milletler kadrosunda içtimaî işlerle iştigal eden kadm unsurların tesirlerile de gittikçe kuvvet bularak bazı memleketleri, umumî evleri kapatmaktan başlıyarak hiç olmazsa zahiren olsun, fuhuşu men etmek ve umumî kadınlar hakkında takibatta bulunmak suretile bu yeni sisteme iltihak etmiş gibi görünmeğe mecbur etmiş bulunmaktadır. Bu sistemin temeli, devletin fuhuşu resmen tanımaması ve fuhuş yapanları cezayı istilzam eden bir suç yapmış sayarak bunlar hak kında takibatta bulunmasıdır. İşte bir kaç gün evvel gazetelerde çıkan haber gösteriyor ki hükumetimiz de bu cereyanm husule gstirdiği havanm tesirile Birleşmiş Milletler sinesindeki içtimaî teşekküllerin tavsiyesine uyarak böyle bir karara varmış bulunmaktadır. Fuhuş hakkında ötedenberi hükumetlerce almmış olan tedbirleri şöyle kısaca ve umumî surette mütalea ederken şurasını da tebarüz ettirmek isterim ki bütün bu muhtelif sistemler, nizamlar veya tedbirlere rağmen, fuhuş da kendi muayyen ve tabiî istikametini takib ederek yürümekten J geri kal mamış ve muhtelif devirlerin şiddetlerine aldırmıyarak veya müsaadekârlıklarından faydalanarak daima kendi mevcudiyetini muhafa za etmiştir. Ne bir kaç asır evvel hüküm süren ve fuhuşun ve ge nelevlerin ortadan kaldınlması ile neticelenen cereyanlar ve ne de bugün modern sayılan nazariyeler tesirile kabul ve tatbik edilen tedbirler fuhuşun hayatına nihayet verememiş olduğu bugün hiç bir suretle inkâr edilemiyecek bir hakikattir. Fuhuşun mevcudiyeti resmen tamnmıyarak yasak edilmesini ve genelevlerin kapatılmasını müdafaa eden «AbolitioumiteB ler, yani ilgacılarla fuhuşu tanımak ve onu murakabe etmek cihetini iltizam eden «Reglementariste» ler, yani nizamcılar arasında devir devir şiddetlenen bitmez, tükenmez bir münakaşa almış, yürümüş bulunmaktadır. Yalnız bunlarm aralannda birleştikleri tek nokta, fuhşun zührevî hastaların yayılmasmda en başlıca âmil olduğudur. Buna rağmen fuhuş vasıtasile bu hastalıklaruı yayılmasına karşı tatbiki lâzım gelen çarenin tayininde derm bir ihtilâfa düşmektedirler. İlgacılar bu çareyi fuhuşu ortadan kaldıracak, yani açıkçası yasak edecek kanunî hükümler koymak suretinde ve nizamcılar ise fuhuşun mevcudiyetini resmen kabul ederek murakabe altında bulundurmak şeklmde görmekte ve her iki taraf da oldukça kandırıcı ve kuv vetli deliller ileri sürmektedirler. Fuhşu resmen yasak etmek istiyenlerin bu işi halk sağlığı ve ahlâkî bakımından nizam altma almak taraftarı olanlara karşı serdettikleri itirazlar başlıea iki noktada toplanmaktadır: 1 Ahlâk ve estetik bakımından: Bu tarzda düşünenlerin mütaleasuıa nazaran fuhşu nizam altma almakla bir takım insanlarm hürriyetine tecavüz edilmekte ve bunlan zorla muayeneye sevketmekle hicab duygulan rencide edilmekte ve nihayet açıkça fuhuş himaye ve teşvik edilmektedir. 2 Amelî bakımdan: Fuhuş yapan kadmlann ancak bir kısmı kayıd altma alınarak diğer büyük bir kısmımn gizli surette çahşmakta olduklan ve binaenaleyh maksadın ortadan kaybolduğu ve yapılan muayenelerin kifayetsizliği ve buna rağmen bu nevi kadmlarla münasebette bulunan erkeklerde yersiz bir emniyet hissi uyandınldığı ileri sürülmektedir. Bu düşüncelerde hakh bazı noktaların mevcud olduğu inkâr edilemez. Fakat bu mesele bilhassa memleketimiz bakımından incelendiği zaman unutulmamak lâzımgelir ki fuhşu murakabe altında bulunduran nizamlann ve genelevlerin ortadan kaldınlması lâzımgeldiğini ileri sürenlerin evvelemirde mevcudiyetini farz ve kabul ettikleri bir takım şartlar vardır ki, bunların başlıcalan; umumiyetle halkm ve hususî şekilde de sayısız erkeklerle cinsî münasebette bulunmağı âdet edinen kadmlann zührevî hastalıklar bilgisile mücehhez olmalan ve kendilerini ve başkalarınl hastahktan, bir çok güçlükler ve maddî fedakârhklar pahasına da olsa, korumak hususunda icab eden seciyeye ve insanlık vicdan ve duygulanna sahib olmalandır. Bundan başka bütün zührevî hastahklar musablannm, kendilerini en kolay ve emniyetli ve mahrem surette ve her istedikleri zaman parasız tedavi ettirebilecekleri müesseseler bulabilmeleri de bu şartların en başında gehnesi icab eder. Keza fuhşu kendisine sanat ittihaz etmiş olan veya hayat güçlükleri veya sosyal zaruretler sevkile böyle bir hayata atılmağa müsaid durumda bulunan genc kızlan himayesine alacak ve onlan yalnız sözle değil, kendilerine iş ve kazanc temin ederek doğru yola sevkedecek vasıtalara malik bir takım hayır teşekküllerinin vücudü de esas olarak kabul edilmiş bulunmaktadır. Mesele bu cihetten muhakeme edilince fuhşa karşı bir takım devletlerce alınan sağlık ted birlerinin ortadan kaldınlabilmesi için kültürel, sosyal ve ekonomik ve sıhhî bir çok hususî şartlann hepsinin bir arada mevcud bulunarak bunların ayn ve müsaid bir muhit mev'dana getirmesi iktiza ettiği aşikârdır. Bu sebeble fuhuş problemi tetkik ve müşahede edildiğı zaman meseleyi yalnız bir taraflı bir görüşle münakaşadan çekinmeli ve muhitin hususiyetlerini ve mevcud içtimaî vesair şartlan gözönüne ahnarak bir karara varmalıdır. Aksi takdirde yanlış bir neticeye vasıl olmak muhakkaktır. Zaten bu itibarladır ki fuhşu sanat ittihaz eden kadınlan resmen murakabe ve kontrol altında bulundurmağı umumî menfaatler bakımından zarurî görenler hep bu âmilleri gözönünde bulundurarak fikirlerini şöyle müdafaa etmektedirler: Zührevî hastalıklann bulaşma ve yayılmasmda en büyük bir amıl olduğu muhakkak olan fuhşu zararsız bir hale sokmak için bunu yok farzetmek değil, bilâkis mevcudiyetini kabul etmek cesaretini göstererek bunu murakabe etmek zaruridir. Çünkü fuhuş her zaman ve her yerde mevcuddur. Bu büyük derdi ortadan kalkmış farzetsek veya koyacağımız kanun ve nizamlarla yasak ederek ortadan kalkacağını tahajyül etsek netice itibarile kendimizi aldatmaktan başka bir şey yapmış olmayız. Cinsî münasebet için taleb vaki oliukça bu iş için kendisini arzedccekler de eksik olmaz. Dünyada kadın ve erkek mevcud oldukça bu yoldaki isteklerin ise daima mevcud olacağı tabiidir. Binaenaleyh fuhşu ilga etmiş olmakla hakikatte onu ortadan kaldırmış olamayız. Şu halde fuhşun daima mevcud olduğunu kabul edince bunun akıbetlerine karşı uyanık bulunmak devletin vazife ve mükellefiyetlerinden olmak iktiza eder. Bilhassa bu akibetler içinde zührevi hastahklar gibi yalnız şahsın değil, bütün cemiyetin hayat ve saadetile ilgili olan afetler babis mevzuu olunca bu vazife ve mükeilefiyet daha ziyade ehemmiyet kaz?nır. Bugün sağlık bahsinde, bulaşıcı hastalıklarla mücadele işlerinde, hemen yer yerde bazı kayıd ve şartlar altında hiç bir hükumet şahsın hürriyetini ihlâl etmekte tereddüd etmemektedir. Binaenaleyh bazı kadınlan tehliktli durumlanndan dolayı muayeneye sevketmek gayet tabiî görülmek lâzım gelir. Bu, muayene belki bü" kadmlann ancak bir kısmına şamil olur. Fakat bu iş nihayet bir idare ve sistem meselesidir. İlgili makamlaruı biraz gayret sarfetmelerile muayenenin hemen mümkün olduğu kadar çok kimselere teşmili ve hem de daha müessir şekilde yapılması temin olunabilir. Nihayet meselâ bütün hırsızlan elde edivoruz diye ele geçenlerin de yakas:n: bırakmak lâzım geldiğini hiç kimse düşünmemiştir. Bugün fuhşu kendisine sanat ittihaz eden kad'nların hiç olmazsa bir kısmının sebeb olabileceği sıhhî zararlar: ortadan kaldırmak imkânı varsa bu fırsatı elden kaçırmak doğru bir hareket değildir ve devlet otoritclerinin halka karşı deruhde ettik'eri mesuliyetle telif edilemez. Binaenaleyh fuhşu resmen tanımalı ve nizam altma alınarak genel evltre de müsamaha etmek suretüe fuhş yapanlan bir araya getirmelidir ki bu yüzden hasıl olacak zararlann mehmaimkân önüne geçmek mümkün olabilsin. işte yukandanberi hulâsa olarak arzettiğim bu münaşakalar karşısında bir çok memleketlerde Jbu son [örüşler hâkim olarak mesele fuhşun nizam altına almmasını doğru buian zümrenin galibiyeti ile ncticclenmiş ve geçen yüzyıhn nihayetleri ve yirminci yüzyıhn başangıcuada yeniden ilga temayülleri kuvvet buluncıya kadar yürürlükte kalan nizam ve kanunlar konmuştur .Memleketimizde de pek eskıdenberi İstanbul şehrinde mevcud bir murakabe sistemi, yeni kanunl hükümler ve nizamlarla ki bunlar halen mer'î bulunmaktadîrbütün yurda teşmil edilerek fuhşun nizam altma alınması ile neticelenen zührevi hastalıklarla mücadele tedbirleri kabul ve tatbik edilmiştir. Gelecek yazımda bu murakabenin , esaslarını ve bunların kalkması veya olduğu gibi bırakılması halinde hasıl olabilecek neticeleri gözden geçireceğiz. Görülmemiş Zenğinlikte Bir Gece Yarın akşam Açıkhava Tiyafrosunda BEDİA JÜBİLESİ Sanatkânn 25 inci sanat yıldönümü münasebetile c P R O G R A M » 1 İstanbul Vali ve Beıediye Başkanının söylevi. 2 Bedia Ştatzer hakkında konusma (Burhan Felek tarafından). 3 Taç giyme töreni. 4 İstanbul Konservatuan Türk Musikisi İcra Heyeti konseri (Kürdili Hicazkâr faslı). 5 Konsert Necmi Rıza Ahıskan ve arksdaşlan. 6 Çifte Keramet (Komedi 3 perde) Şehir Tiyatrosu sanatkârlan tarafından. (Değerli sanatkâr Raşid Rızarun iştirakile) 7 Konservatuar korosu (Muhi'ldin Sadak idaresinde). 8 Konser: Safiye Aylâ ve saz arkadaşlan. 9 Yunan sanatkârlan tarafından operet parçalan. 10 Zıt Kardeşler. Biletler: Her gün saat 13 ten 20 ye kadar Şehir Dram Tiyatrosu gişelerinde ve Necmi Rıza Mağazasında satılmaktadır. • MEVLİD Gazi Osman Paşa Orta okuhı eski Müdürlerinden, Vefa Lisesl Felscfe öğretmeni ZEKİ ORÇAM'ın vefatının 40 mcı gününe tesadüf eden 27/8/1950 pazar günü öğle namazını müteakıb Şehzadebaşı camil serifinde Mevlidi Nebvei kıraat olunacağından çok sevdiğl meslekdaşlarile. akraba ve tanıdıklarının ve arzu eden lhvanı dinln teîrtflerl irca olunur. Kayınpederi ve e$i Dış Ticaret Rejimi Hakkında Karar Dış ticaret rejimine dair lEkonomi ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanarak 5/16604 sa|yılı ve 28/7/950 tarihli yazı j ile teklif olunan kararın yürürlüğe konulması hakkındaI ki karar kitab halinde çıktı. Satış Yeri: RESMÎ OKULLARA MUADlL ÖZEL ' Büfün dünyada güzeller I KREM NIVEA I Kullanırlar. BİR I ŞiSLİ TERAKKİ LiSESİ İNKILÂP KİTABEVt îüyük Tiyetro BAYRAMI Açıkhava Tiyatrosunda 29 ağustos salı akşamı bütün tiaytro, en seçme ses, saz sanatkârlan ile senenin en büyük eğlence akşamı. Biletîer (3, 2, 1) liradır. Şehir Dram Tiyatrosunda satılmaktadır. Kuruluş tarihi: 1879 YATILİ YATISIZ KIZ ERKEK Devlet imtihanlanndaki yüksek muva.ffakıyeti, öğretim ve eğitmideki ciddiyeti, disiplini, aile muhitlerine mahsus itinah bakımı ile tanınmış olan okulumuzda ANA, ILK, ORTA, LJSE sınıflanna öğrenci kaydına devam edilmektedir . Çok ehemmiyet verilen yabancı dil öğretimi ilk kısım 3 üncü smıftan başlar. İş yaati: 9 dan 17 ye kadardır Tel: 80547. N'jantaşı Çınar caddesi Banka Sekreterlik için birüıci sınıf, tecrübeli, Türk tabiiyetinde bir memur anyor. Almanca ve fransızca. da bilmesi lâzımdır. Banka rümuzu ilir Posta Kutusu 176 numaraya mektubla mü rscaat. Arkası var E. 110.25 5.22 9.07; 12.00; İ İ S ; 8.36 I Hac yolcularımn bir kısmımn dövi» temin edemetnesl yüründen karabors» riöviz fiaüarı yükselmege başlamış, bil çok kimse karaborsa vasıtasile dolaf. sterling, Mısır kâğıdına tehaciim etmiştir. Dolar, 389 dan 394 e, İngili» 10.00 dan 10.50 ye, Mısır 9.50 den 10.30 a çıkmıştır. Karaborsa döviz üatlan yükseldi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle