Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
195» CDMHDRtV BİR DAKtKA : Tibel ibete karşı kntnünist taarrıtru ftniimündeki bir iki hafta içinde yapdmadığı tftkdirrie «dimyanın damı» nda ömUrlerini dua ile geciren 3 milyon TibeUI rahat bir kıs dah« jrörebilewktir. Yakmda yağacak olan kar 3H metre irrifadaki •adileri, 5000 IW mrtrpyi asan •*"* Kecidlerini tıkayacak ve Tibcti dünyadan tecıid ehniş olacaktır. Seneler boyunca Çinin bir «<iış yaleti» halindc ıılan Tibct bu dıırumiı desriştirmek ve müstakil bir «kviet haline celmek için durmadan gayrct sarfcrmiştir. ÇanKayŞcy idaresinin çötülmcye ve komünistlerin gtineye doğru sürstle inmeye başladıklan sırada Tibedi idareciler milliyetçi Çinin Lhassadaki temsilcilerini hudud haricine atmıslar ve VVBshinRton ilc temasa geçmeye .askeri vc iktisadi yard'.n teminine çalışmışlardır. Birlevk Anıerikanın askcri miişahidleri hcr ne kııdar bu yüksek yaylalavın strateiik bakımdan fazlasiic ehemmiyctli olduğunu kaydetmişlcr ve bu bölgcnin de Batı savunma haitı içine ahnmasını istemişlerse dc Amerikan hükumcti buna yanasmanııştır. Tibetliler son defa 1943 senesinde Amerikaya bir heyet ?ön derınisler ve <manastırların komüımme karsı savunmasını» saglayacak imkânlart clHc etmeye çaiı;mislardır. Fakat ÇnnKavŞek, J'ibetin bir Çin eyalpti oldu^ıınu. Urn di hesnbına Lhassa'nın clçi gönılı1remiyeceğini ilcri sürcrck bu ynrtlı mın verilmcsinc mâni oltnuştur. Bıı.t lann Londra ile temasları da aynı su retle neticesiü kalmıştır. Nihayct Jn giliz ve Hind hükumctlprinin Pckin irfaresini tanımalnrı Tibeli'n istikIflle kavusmak husıiMindBki ünııdlerlni tamamile suya düşürmiiştür. HMbuki Tibet halkı Iflll ihtilâlinde Çinle alâknnın kesildiğini. memleketteki Çin ganmnnunun hu dud dışına sürüldüğünü ve bunu miiteakıh de bir «millî Tibet hükumeti» kunılHueutıu soylemektcdirler .Tibet 38 sene evvel o!dc edilen istiklâlinl simdi muhaıazaya çatışmaktadır. Fakat hııjıin memleketin kurey htıdudlarımla 100.000 ki*ilik bir kmriinist istila ordır;unun mevcııdiyerinden hahsediliyor. Halkının dcirtte hirini Lâmalann teşkil ettijri Tibet , bu kuvvetc karşı 15.(M>0 kisilik ve eski silâhlarla teçhiz edilmiş çete birlikleri çikarabilrrck durumdadır. Bu kuv vet bclki fazlasile dağlık olan bu bölgede bir milddet netice alabilecek faknt sayıca üstlin ve moidern «ilâh kullanan bir orduya karşı ilânihaye mukavemct edcmiyecektir. Yalnız bu dağlık arazid» cereyan ederek navaşın kendisinc pahalıya maloiarağını hesaba katan Romiinist Çin hiikumetinin bu hanısu önlcmck ntak.iadile işi «tat bya» bağlamağa veya dahilî biı ihHlal ile isi haüetmeye çalıçtığı anlaşılmaktadır. İzmir Enternasyonal Fuarı dün acıldı nu Belediye Reisi Hulusi Selekin nutku takib etmiçtir. Daha sonra Ticaret ve Kkonomi Bakanının nutku dinlenmiş ve Fuar Bakan tarafından açılmıştır. Fuar umumî olarak şimdiye kadar misli görülmemiş bir zenğinHktedir. İştiraklerin çokluğundan bu sene Kiiltür Parkın yeşil sahasından bir kısmı Fuara ayrılmıştır. Maamafih teşhir.den liyade ticarî angaimanlann yapılacağı bir yeı olmak lâzım gelen Fuann bu cephesi eksiktir. Ve ancak önümüzdcki yıllarda temin edilebilecektir. Bugün Fuar açılınca görülen yenilikleıden biri Marshall plânı paviyonundan uçurulan balonlar olmuştur. Bunları yakalamak için yer yer halk topluluklan hasıl olmuştur. Belediye Reisinin açış nutku, Demokrat mahfillerde iyi karşılanmamıştır. Nutkun birinci kısmı Fuann takdimi mahiyetinde ise de ikinci kısmı, Demokrat mahfillerde Halk Partisi Beiediyesinin bir seçim propa^andası sayılmıştır. Bu mahfiller, her yıl Halk Partisi hükumetlerine medhiyeler ithaf eden İzmir Beiediyesinin bu defa hükumete kuru iki sozlc teçekkür ettiğini ve İzmirlilerin belediyesiîlikten çcktiği ıstırabı unutarak kendi kendisini methettiğini söylemektedirler. Acış nııtkn Hükumet adına Fuarı açan Ticaret ve Ekonomi Bakanı Zühtü Velibeşe açış nutkunda eıcümle şunlan söylemiştir: « Sevgili yurddaşlanm, Her şeyden evvel hayat pahalılığı ile mücadele için bütün tedbirleri almaktayiE. Bunları peyderpey tatbika koydukça adım adım mu Yurda zararlı hare keHere karşı alınacak tedbirler Kulübleriıttiz.. Spaht Ocağ% Kulubü? Att yok. Ttnis Kulübü? Raketi yok. Yat Kulüb? Sandalı yok. Çamhca Kulübü? Çamlıcayx bilmez. îstanbul Kuînbü? Istanbv,* lu tanımaz. Peki, nedir bun?ar? Bakara ise dokuz, tavla ise diijej, pokerse floş ve ilh... On da son, altmı§ altı! D. N. Endonczyada Moskova pek revacda değil Jakarta'da kelimer.in tam maııasile lengin veya fakir mahalleler beyazların yahud yerlilerin Ikametine aynlmıs bölgeler yoktur. Orada ırk ve içtimai sınıf farkı gözetilmeksizin herşey birbirine karışmış vaztyettedir. Şimd; yüksek En. dorezyalı memurlaria ataşelerin otur•duğu kâşanslerin yenında binierce Cavalı her türlü küçük san..tla mesgul olmakta. sayısız çıplak çocuklar oynamaktadır. Bu kalabelıktan müthis bir ter ve bayat balı* kokusu yükselmektedir. Jakarta'nın göbefinde. yegâne büyük otelin iki adım ötestnrie b.'r çok kadın, rMİerı çamur renginde akan bir .kanalda çamasırlarını durulamnkta, erkekler ve çocuklar çıplak vüctıdlerini ve öişlerlni yıkamükta yaîıııd ihtiyaclarım defotmektedirler. Atom biljrinlerinin hepsi miifrit solcu! Hiç kimsenin akhna geimiyor mu? iiçük işler vardrr ki: yapılırsa büyük kolaylıkîar doğurur, yapılmazsa Insanlan miiskülâta ufratır. Biriın memlekette. şebirierde. kagr.balarda. hattâ köylerde bunua t'irlüsü vardır. Herkesin çözüne bataT. akhna jrelir. Lâkin bir vurdumdn>rmazlık, bir «neme lâzım» cılık nıhlanmiEi sarmi?tır kl kendi hayrımıza da oha bunlara göı alııar. el sürmeyiî. Size bunun biı kaç misalini vert'reğim: Istanbul gibi su ile bölünmiiş, çinde ayrt ayn işletmelere bağh beş altı türlü umumî nakil vasıtasına malik olan bir şehirde bu vaüitalar arasında bir irtibat. bir bağy ama ve aktarma olmayısı halkı soa dertce iz'aç etmekte, zaman kaybma sebeb olmaktadır. Gerçi blzde 7amanın kıymeti takdir edilmezse de bu yüzden nakil vasıtalarımn ar çok bir zarara uğradıklarmı da gönnemek miimkün değildir. Bu arada işte Üsküdar rramvay» rı ve Denizyollan Idareleri. Btı ki idarenin iyi çalışması lçîa birhfrine bağlanması lâzımdır. Halbaki maalcsef bilhassa Denizyollan crvisleri, Usküdar, Kadıköy gibi şledikleri iskelelerin ilerisinde bir tramvay ve otobüs servisl bulunduğundan tamamen blhaber göiinür. Usküdar Halk Tramvaylan tdapsi bir rnmanlar bastırıp tevzi etijl tarifclerde tramvay ve «tobiUerini vapurlara göre tanrrm etirtı. Zamanla bu tarifeler değiştJ. Simdı hangi arabalann vapuru olufvıınu bilmiyoruz. İsin böyle tneç ııl kalişi, vapura yetişmek istiyenerin dolmuş ve taksiye bînmelerine ve idarenin de zaranna sebeb ılduğu ifibi, vapurlann da tramvay e otobiisle gelecek yolcnlan bekememeleri bu yolculann vaHt kay bctmelerine ve bulurlarsa motörla cyahat ederek deniıyollarmm ıl« aııına yol açmaktadırlar. Tramvay rfarMİ çok defa ve bilhassa aksmlan vapurlan bekleyen arabaar tahsis etmektedir. Lâkin Içeriden Iskelelere gelen arabalann vaurla iltisakma pek ehetnml.\et ırermiyor. Kaç defa tramvay veya ılobüs iskeleye vardığı zaman valUruıı iskelede, fakat knpılann kapalı oldnğuna ve 1520 yolcunua skrlede kalttığına şahid oldum. Flattâ bir defasında bir otobüs şolirii bana: Beyetendi! Şn vapur blr dakika beklese bu yolcuları alır ve ıu biı dakikayı da nasıl olsa telâfl •derdi. Bunu düşünen yok mn? dedi. Ben de müteaddid vesilelerle iseledeki memurlarla bu mesclcyl münakaşa ettim. Lâkin gördiim ki; boşuna su dovüyoruı. İstanbulua Anadolu iskelelerini karşıya bağlaan nmıımi nakil servislerile, vapurlan birbirine baKİamak kabil oİamıyor. Bu kadar lüzumlu ve baılt bir işi iki idare başhaşa verip yapmıyor. (Yapamıyor, demiyorum; çünkü bu is yanm saatlilf bir go« riışme ile balledilir.) Halbuki vakile Anadolu Demiryollan Almaııann elinde iken Haydarpaşa iskecsinc gelen vapurları demiryolıı arifcsine bağlamışlardı. Bu bağhık hâlâ devam etmekte ve vapurar banliyö trenlerini, hattâ posta treulerini beklemektedir. Bu oluyot da, Usküdar, Kadıköy iskeîeerinde tramvay ve otobıisleri neden beklemiyor? Arabalar muntazam gelip gitmtyorsa tayin edilecek 23 dakikalık ir müsamahadan sonra gelmeyuıce vapurun kalkması kabul edilebilir. Zaten vapurlanmuın da dakikası dakikasina gelip gittiğini hiç kimse iddia edemez. Eçer bu iki idare bir araya şelmckte bir kiilfet görüyorsa ben Anadolu kıyısının bir çoruğu ve bir şehir mümessili sıfatile bunlann aasmı bulup iki umumî bizmet arasında bir irtibat tesisi esaslarım tesbit için hizınete amadeyim ve her iki idarenin başında bulunan zatların iyi niyetlerine hitab ediyor, cevablannı bekliyorum. istanbulda bir seyahat acentasından. Londrada, Fariste, hattâ NewYork veya Kalkütada yapaca^mıs aktarmanın biletini alrp, tarihini fesbit edebiliyorsunuz da, İstanhulda bir iç hattı iskeleye başlayamıyoruz. Hazin bir şey değil mi? Sonra da tNe mutlu Türküm diyene!» B. FELEK NOT: Bajtarafı 1 inci tahifede T vaffakiyete ulaşacajunızdan şüphe etmiyoruz. Herkese aynı hakkı, aynı ölçiilerle tevzi etmek, serbest ve emniyet veren bir hava yaratmak lâ» »m gelen ticaret sahasında bundan sonra mtifrit particilik zihniyeti hS kim olmıyacaktır. Ticaret Odalan, borsalar, kooperatifler, belli maksadlarla hareket eden, hep ayıu kadro ile karşımıza çıkan muayyen kimselerin gediği değildir. Memleket ticaretini iyi yürütm?k için şahsına, bilzisine inandıklan, ttıesleklerinde en çok stüvendiklpri aıkadaşlan serbest scçimle iş başına getirmelerini tüccarîanmıtdan bekliyoruz. Bundan sonra fi'lt inhisarlar, şunun bunun hiç bir menfaat EÜmresinin telkinleri bu memleketin ekonomik siyasetinde yer almıyacak tır. Ticaret rejimimizde bu nevi mülâhazalar tamamiîe bertaraf *dilnıiş, yalnız memleketin ihtiyac ve nıenfaati gözönüne ahnarak herkes için seyyan muameleyi istilzam eden objektif bir sistem kurulmuştur. Bunda bilhassa ehemmiyet ver dığimiz cihet, istikran temin etmek tir. Bundan sonra tatbik edenlerin te'âkkisine göre değişen indî ve takdirî kararlarla ticaret âleminin tereddüd içinde bocaladığt görülmiyecektir. Ihrac mallanmıza mütemadıyen mahrec değiçtiren dış ticaretimizi devsmlı pazarlarından ayırarak anzî piyasalara tevcih edil mesine sebeb oian âmüieri birer birer izale etmek elimizdedir.» Bundan sonra bir sanayi kanunu, maden kanunu lüzumuna ve kooperatifçiliğimizin, tütüncülüğümüzün inkişafı için tedbirlerin aIınması gerektiğine işaret eden Bakan, uğurlu olması temennisinde bulunarak fuan açmıştır. .».mımıınmınıııiflmııııııınınikiııiHiııiiinııımııtmmnmnı Amerikada Türkiyeyi Ordu Konkuripik îemsil eden talebemiz miisabakalan dün bitti Amerikada 21 devlete mensub genclerin topland\ğı bir konferansta Türkiyeyi tcm.iüen jriden genc talebemiz Emc! Aktan, dün uçakla yurda dönmüştür. 6 haftadanberi Amerikada bulunan ve Amerikanın yansını dola?an genc kızımız gazetecilere §unları söylemiştir: € Amerikada en kültürlüsünden en basit adamına kadar görüştüm. Bizi çok az tanıyorlar. Türkleri eskiden çok geri kafalı, fakat bugün, kısa zamanda ilerliyen bir millet olarak biliyorlar. Baftaraf\ l inci sahifedt tirerek birinci, yüzbaşı Ziya Akşit «Yıldırım»» la ikinci, üsteğmen Süleyman Yenilmez «Nârin» ile üçüncü olmuşlardır. ikinci müsabaka büyük av parkuru idi. Her ırktan atlara mahsus olan bu müsabakaya 12 müsabtk katıldı. 1,30 metre üzerinden yapılan bu parkurda biri çift ve diğeri üçlü olmak üzere 12 mâni ve 15 atlayış vardı. Bir müsabık haric bütün biniciler bu parkuru muvaffakıyetle bitirmiş'.er ve: Yüzbaşı Ekrem Birgören • Cesur» ile birinci, yüzbaşı Cevdet Sumer «Ulço» ile ikinci, yüzbaşı Salih Koç <Binu{> ile üçüncü olmuşlardır. Burada da idareri Lama lar arasındaki rckabetion istifade temin edilebileceği dtişünülmekte ve ona göıe hareket edilmektedir. Başkcııd Lhassa'da bulunan Dalaylama. knmünizme kar^ı cephe almış ve silahlı mukavcmcte de girişebilereğini hildirmiştir. Dini bazı grupları etrafında toplıyan ve komüııistlcrin elinde bulunan Tanchen Lama isc Pckiııin oyununa âlet olmaktadır. Bunların her ikisi de çocuk denecek yaştadır. 1937 senesinde ihtiyar Dalaylama olduğü vakit, nailıliği iizerine alan ve şimdi yetmiş heş yaşında olan Takta Rimpoche nin ise takib etmekle olduju siyaset sarih bir şekilde anlaşılamamaktadır. Dünya hâdİMİcrindcn her vakit ur.ak kalmı; ve modern hayatın ieablanndan her vakit kaçtnmı; olsn Tibctliler şimdi millctlerarası durumıtn seyrine kcndilerini istemiye istrmiyc kaptırmı; hulunmak tadırlar. O kadar ki simdLvo kadar şapnograrta bir kaç ntisha baslan Tihetin ye^ânc cazetesi. tirnjını arttırmak mecburiyerinde kalnuştır. «Tibeti kurtararağtz» diyen Pekin radyosuna bu gazete geçenlprdr şöyle cevab veriyordu: «Birim kurtanlmaya ihtiyacımız yok. Dünya kendi kendini kurtartın.* Ömer Sami COŞAR Kore hakkmda verdiğimiz karar fevkalâde bir tesir yapü. Vermounte kolejinde verdiğim bir konferansta beni bırakmak istemediler. Bu konuşmamda Türk gencliğinin AmeriÜçüncü müsabakayı teşkil eden kan genclerine karfi duyduğu his büyük parkura 7 musabık iştirak leri ifade etü'm. Daha sonra Türki etmiştir. ye hakkında benden izahat aldılar. Bu müsabakalarda ferdi derece Her sınıftan halkjn evinde kaldık. alardara para mükâfatından başka Memleketime birçok «eyler öğre Süvari dairesince kıymetü bir kupa nerek dönüyorum. Truman, dünya verileeekti. Bu parkur 1.40 metre genclerini kabul ederek bizimle alü üzerinden 12 mani ve biri çift diğeri dakika görüştü.» üçlü olmak üzere 15 atlayıştan ibaEmel Aktan, Yeşilköy hava ala ret olup tasnif puvan üzerinde ıdi. nında Türkiye Millî Talebe Federas Bu müsabakada: yonu temsilcileri, akrabalan ve gaBinbaşı Eyüb Öncü «Siyok» ile zeteciler tarafından karşılanmışür. 3 ceza puvanı ile birinci, Emel Aktan, uçak yolculuğunun Yüzbaşı Mennan Pasinli «Ünal» yorgunluğunu almadan, doğru Yıl ile 7 ceza puvanile ikinci, dız Sarayına giderek Dünya Genclik Yüzbaşı Salâhaddin Orhon «ABirliğinin toplantısuu takib etmiş kıncı» ile 8 ceza puvanı ile üçüntir. cü olmuşlardır. Genelkurmay Başkam Orgencral Nuri Yamut, derece alan DİUlaştırma Bakanhğının nici subaylan taltif etmiştir. Kuokulları M. Eğitime palan müsabaka'arır birinciliğini kazanan Binbaşı Öncü aldı. mektir ki Avrupanm ortasından Uıak Doğuda Pasifik kıyılanna kadar çok geniş bir sahada yayılnıış bulunan Kırıl kuvvet, kâfi miktarda atom bombası yapınca üçüncü dünya harbi mukadderdir. Bu harbi önliyebflmenin tek çaresi, Kızıl Çarlığuı ve peyklerinin cüret ve cesaretini arttıran askeri «aafı süratle ortadan kaldırmaktan iharettir. Mr. Churchill Avrupatıın iki yıllık daha hayatl olduğunu söylemişti. Bu iki yılı kuru lâf ve bol Baştarafı 1 inci sahifede edebiyatla geçirmek için gaflet uymız malumata göre, bu mevzuda kusundan uyanmak lâzımdır. yapılan görüşmeler neticelenmek ABİDİN DAV'ER üzeredir. İngilizler. hükumetin göstereceği herhangi bir yerde bu tesisatı yapmaya hazır olduklarını Bursada ipek ve dokuma bildirmişler ve muayyen bir bölge sanayii işçilerinin toplant'sı üzerinde durmamışlardır. Bursa 20 (Telefonla) İpek ve Tasavvura göre Güney Doğu bölgesinde hazineye aid işlenmemiş Dokuma Sanayii İşçileri Sendikası araziden bir kısmı bu firmaya tah bugün halkevi salonunda fevkalâsis edilecektir. Ingilizler, üç, dört de bir toplantı yapmıştır. Sendikateknisyenden ve uzmandan başka nm muhtac işçilere yaptığı para bütün personelin vatandaşlanmız yardımı mevzuu üzerinde hararetli dan seçileceğini bildirmişlerdir. Bu münakaşalar olmuştur. Toplantıda modern çiltliğin ziraatçilerimiz için konuşan hatibler, amelenin fazla bir staj yeri olması da sağlanmış çalıştırıldığından şikâyet ermişlertır. dir. 13 bin kişiyi temsil eden sendikanın asgarî ücret talimatnameTahsile gidecek talebeler sinin acele çıkanlması için telgrafla Bakanlığa müracaat etmesi taleb den pasaport harcı edilmiş ve telgraf çekilmiştir. Tokyo, 20 (AJ>.) Genera) MacArthur pazar günü kuzey Kore orduları başkomutanına yaptığı bir ihtarda, Birleşmiş Milletler askerlerine yapılacak her vahşetin mesulttnün kendisi olacağını bildirmiştir. «Geniş kütleler arasmda huıursuz'.uk yaratma gayretlerinin ardı arası kesilmiyor.» Demokrat çevreler sadece Ssnad, tezyif ve tahrife deyanan bir propagandanıft iktidan millete hizmetten alakoyamıyacağına emin görünmekle beraber, tahrikleri başıboş bırakmaji da memleketin hayrına bulmaktadır. Hükumetin bu hareketleri sadece icraatile tekzib etme yoluna girmesi kâfi görülmüyor. D. P. teşkilâUnda yeniden şikâyetler arasında hükumet mekanizmasının eski zihniyeti taşıyan unsurlardan bir türlü temizlenmeyişi de vardır. Bu gibi teeahürîerin muhalefet çevreleri tarafından dikkatle takib Başmakaleden devam edildiği görülüyor. Halk Partisi mah Rıısya ve pcyklerinin karşısmda, fillerine göre, «Bu tahriklerin, bu Avrııpa devletleri askcrf kuvvetjurnallann, bir danışıklı dövüş his lcrinin büyük saifuıı belirtmişti. sini veren bu kışkırtmaların muha Daha evvel, lngiliz Savunma Ra» lefet için nasıl bir akıbet hazırladl kanı Mr. Chinuell de, Sovyet Rusğını zaman gösterecektir. Temenni yanın iiçte biri motbrlü olmak üedelim ki Demokrat Parti iktidan, cere, 175 tümeni olduğnnu, ayrıca bu tahriklerin yoluna düşerek Tür 25.000 tanktan mürekkcb nrlılı kiyede demokrasi rejiminin katline tiimenlcri bulundıığunıı, Sovyet Kıısyanın silâh altında 2.800.000 asferman çıkarmasın.» keri oldııcııııu. sefcrberlik ilân cMfkkî Said KSEX dince bu kuvvcti iki mi^line çıkaracağını, Sovyet hava kuvvetlcrinde 19.000 savaş uçağı bıılunduğunu söylcmişti. Batı mctnleketleri basınında yayınlanan başka bir haberde de Çin komünist ordusunun 2.352.000 kişi olduğu, Çin de dahil olmak üze^e komünist devletlerin 6 Baştaraft l inct sahifede milyondan fazla askeri hemen cepBu gece pilotlann verdikleri ma helere sürebilecckleri. buna karşı lumata göre, düşman ba» kesim Atlantik Paktı dcvletlerinin Avrulerde yeni taamıılara haıırlanmak pada 2 milyon 80 bin kisilik bir r tadır. Düşmanın bilhassa güneyde ku\ \'et scfcrher edpbilcceklerl bilFusan istikametinde bir hücum i dirilmişti, Doğu Almanyadaki büçin kuvvet topladığı anlaşılmıştır yük Sovyet kuvvetlerine karşı, BaBu taarruEİan önlemek maksadile tı Almanyada bulunan müttefik işmüttefik hava kuvvetleri tarafın gal ordulannın yalnız 12 tümcndcn dan yapılan aralıksız akınlat düş ibarct oldupu da dtişiiniiliirse bu manı müşkül bir duruma sokmuş zaafın, nasıl korkunç bir tchlike teşkil ettiğini anlamak giiç değiltur. Muhabirlerin bildirdiklerine gö dir. re, Nakton kesimindeki savaşlar a. Kıtıl emperyalizmi harekete *evnasında iki komünist taburu ta mekten korkutan tek silâhın atom mamile imha edilmiştir. bombası olduğu söyleniyor. Bu, dc Saştarafı 1 inci sahifedt • Demokrasiler uykudan uyamn! Kore'de Amerikan ileri harekeK devam ediyor McArthurün ihtan Byük çiffükler kurulacak Amerikan emniyet servislerinin bir derdi de atom »limlerinin siyasi rengidir. Fevkalâde bir tesaduf ve bilhatsa Einstein'in büyük rol oynadıgı bir takım nüfuı kombinezonları .«aycsinde atom parçalayıcılarının :stisnasız hepsi mi'frit solcu çevrtlcre mensub bulun. msktadır. Bunlardan bazılerı Sovyet Rusyanın hayranlarındandır, y,ihııd ev. veîce öyle idiler. Aîaamafih içlerinden hiç birinin simdiy c kadar atom casus. luğu işlerinde me.ul yeti görülmemiştir. Bu ane kadar tevkif edilmiş bulur,an dört Anıerikalı vatandas ator,ı nıü. esseselerinde çahsan t»U mcmurlardır. BununJa berafccr ortada bir huzursuzmk olduğu muhakkak. VüctıdJeri elzem olan bu adamlarla B;rleşik Amerikanın en kijnıetlı sırlarını muhafaznya me Bu ins3n!arın honsi gliler yüzlü ve nııır emn vet ajanları arasında tam bir cana y?.kın. Fakat bunlar, Batı mede nıucadele hükum sürnıektedir. ni.vetir:! uhı orta reddetm yerek, milHarb zamnnında Ameıikanın bnslıca liyetciliklerinln cn sağlpm dayanağın. korkusu bpltalama hareketleridir. Ameİ5İsmiyette aram'ktadırlar. Endonezya rıkalılar J917 ser.esl aralık ayında Mofkovadan ziyade Mekkeye mütevec Ne\vYork limanıp.da vuku bulan felâcihtir. keti hiç bir zaman unutmamışlardır. O rtr.hte havaya uçurulsn mühimmat Lt Mondc'dan yüklii bir pemi 1500 kijinin ölümüne ve 300 binanın yıkılnıasına sebeb olmujMısır Kralının şansı tu. Şimdi de komünlstlerin malum Deauville (Fransa) 20 (A.P.) Mı?ır taassubu Birleşü: devletlere çok endise Kralı Faruk pazar st.hahı Fabuloııs ga veriyor. Amerikada bazı fabrıkalar zinosund» üç saat süren kum?rtlan mshiyetleriitibarile o kadar natlktlr ki Sf.nra 1S.000 000 frank (takriben 4Î.000 en ehemmiyelsi» bir mckaniımnnın bozuiması bütün müessesenın muattal dr.lar* kazanmıştır. Kral Fsnıfc cumn «kşamı da b?knra kaîmasını intac edcbilir. Bunlar aynı mssasının en fanslı kahramanı idi. zf.r^anda çok kıymetü fabrikalardır ve Kral pazar günü oyundnn sonra bajım muvakkat b!r zamsn İçin olsa dahi elleri içne almış bir vpziyette resmi ıi tfurmaları mtş'um neticcler tevlid edealmak istiyen bir fotografçıyı yanından bilir. uzaklatırr.ıış sonra siyah ve kırmıjı Bu tehlikeyi berUraf etmek ijtiyen çizgili ceketini giydikten sonra diğer Amerikan lejyonu mensubları komüb ı fotogr.icının resmini almasına itiraz nlstlerle mücadele lcin bir milis teş. etmemiştir. Kralın pazartesi gününü kilini teklif etmişlerdir. Harb ilân edilauvillp sahasında at yarıçUtırıda ge digi takdirde süpöeü yabancılann hattâ çircceji tahmin edümektedir. Komünisit partlıl mefhurlarımn enterSıhhatli bir dünya kurmanın yolu ne edılmeleri muhakkak gibidlr. Match'dan Londra 20 (Nafen) Sıhhatli bir dünya kurnbilmek için 1000 nüfusa 1 * * * doktor lâzım olduğu kaydedilmektedir. Atomun bin bir tatbikattndan! Çimdikl halde ise 2309 nüfusa bir doktor tngilterede Imal edilen atom maddeisabet etmektedir. Ayrıca doktor kesa lerinden en »on keşfedüeni ve en mü. fett her yerde aynı değildir. Son ista himmı geçenlerde Lorıdrada açılan miltiîtiklere göre. bef kıtada 900.000 dok letlcrarası Radrolojl konırresinde yapıtor bulıınmaktadtr. Bunların S O O O . O lan bir beyanata mevzu tçşkil etmiş. O 1nin Avnıpada bulünduşu zannedilmek tir. tedir. Birleşik Ameıikada 200.000 dokBu jrenl madde C. 14 remfll» »nılan tor bulunmaktadır. Fakat buniarın da karbon izntopu&ur. Bunun llml «raçtırbüyük bir kısmı büyük çehirlerde faa m^lar sahasında kullanîlıs imkânları liyet göstermektedirler. Amerikada 750 dijer izotoplannkinden kat kat fazladir. klşiye bir doktor İsabet «tmektedir. Misal olarsk C. 14 lzotopunun tatblŞimdikl halde Kanada ldeal bir mem katlanndan batılarını sşağıya »ıralı. leket addedlmektedir. Çünkü bu mem yoruz. lrkette 1000 nüfusa bir doktor lsabet Biyolojide: tnsan v« hayvanlsrın vüetmektedir. cudünde gıdanın ne gibl merhalelerden tstatistiklere göre, dünyanın daha 1 geçerek canll madde haline feldigl milyon doktora ihttyacı bulımmektadır. hakkında ctüdler. Fakat bun'arın daha çok »rzın ıssız ve Ziraatte: Mlsır »e bujday glbi n«gert kalmıs bülgelerlnde çalışmayı göze batların havadcn temin cttiklprl karilmaları lâzım gelmcktedir. Dünyanın bonu ne suretle ?eker ve nişa.ttaya bazı bolg?lerinde İOO.OM kijiye bir kalbettiklerine dair arastırmalar. flokror isabft etmektedir. Çinde 20.000 Sanayide: Çelikte karbonların yayıl'üfusa bir doktor isabet etrr.ektedır. ma şekli. sentettk bentin imall. klm* * * yevi terkıblerin tahllll, motörlerde benGarib bir inlikam zinin hareketi hakkında lncelemeler. Paris 20 (Nafen) Tamnmıs v« Bu veni ızotopu lctıhsal etmelt İçin zcr.pin bir Fransız tüccarı ile Fransıt Harrelldeki »tom enerjisl labnraruposta idaresi arasıııda garib bir vak'a vannda bulunan atom pilınd« 12 «y cereyan etmi.ştir. Ehemmtyetsiz bir nıüddctle sulp hal'nde »zot •pislrilmekhfıaise yiı»ünden tK,sta idaresinrlen ln tedir». Fakat bu uzun muameleye rağ. tikam almak istiyen tüccar Alplard» nıen bir m:lyon azot atomu »msından ıssısız bir yerde ufak bir kulube yap yalnız Ikisl C. 14 e inkılab etmektedir. tırmış ve buraya bir çoban koydur. Ucul birtey degll doğrusu! muş ve burdan sonra da bu adrese btr gazete abonmanı kestirmistir. Posta id»resi yalnız bu çoban için bu bölgeye hususi bir memur tayin etmek mecburiyeFransada bcnctne ispirto t'nde kalmıstır. 1 **• Yakında çıkacak b!r karamame 11» hnlk iki türlü benzln kullan»bll«fkttr: Sahibsiı paralar Birinde jrüfde doksan benzln ve jrürde Londra 20 (Nafen) İnciliz posta on iıpirto bulunacak dlRerlnln derecesi hanelerindg sahibi çıkmamıs 4.500 000 oktanla tayin edilecektir. İi'Elliz lirası beklemektertir. Aynı seİjpirtolu benzlnin flatınd» haflf bir kilde 9 milyon îngiliz lirası da İngilir t'nzilat yapılacaktır. Eankalarında durmaktrdır. Le Porrti * * * kanşrınlacak Karşılıklı yardım plânı Baştarafı l inci sahifede edüen Rusyanın muhtemel bir tecavüzünü önlemek gayesini gütmektedir. Risalede şöyle denmektedir: •Hayat seviyesini yükseltmek komünjzme karşı en kuvvetli bir müdafaa tarzıdır. Zira zaruret ve ümidsizlik komünizmin en iyi dostlarıdır.» Belediye seçimi için propaganda başladı Baştarafı I inci sahifede avukat Neclâ Akorman konuşmuşlardır. Radyo konuşmalanna yarından sonra başlanacaktır, C.H.P. Iilerin toplantısı C.H.P. de dün Kadıköyünde Halkevi salonunda bir toplantı yapmıştır. Kalabalık bir halk kütlesinin bulunduğu toplantıda söz alan hatibler D.P. nin iki, üç aylık mesaisini ele almışlar ve bazı i§lerde kararsızlık görüldüğünü ileri sürmüşlerdir. Hatibler, muhtar seçimlerinde olduğu gibi, belediye seçiminde de C.H.P. nin İstanbulda kazanacağı ümidini izhar etmişlerdir. Millet Partisinin toplantılan Millet Partisi, dün Beşiktaş ve Fatihte olmak üzere iki siyasî toplantı yapmıştır. İktidara hücum edilen ve sert tenkidler yapılan bu toplantılarda Hikmet Bayur, Sadık Aldoğan, Ahmed Oğuz ve Fuad Ama konuşmuşlardır. Hatibler, belediye seçimlerinin simdiye kadar nasıl yapıldığını, bundan sonra nasıl yapılması lâzım geldiğini izaha çalışmıslardır. M. P. Genel Başkanı Hikmet Bayur, dün öğle yemeğini gazetedlerle birlikte yemiş ve bann temsilcilerile samımî hasbıhallcr yapmıştır. Bayur, muhtar seçimlerinin neticeleri üzerinde konuşmuş, halkın istediği muhtan seçtiğini, iktidarın seçimlerde manevi bir baskı yaptığını löylemiştir. almmıyacak bağlanacak Ankara 20 (Türk Ajansı) Tahisabet etti sil gayesile yabancı memlekete giParti Sekreteri Morgan Philips decek olan talebelerden pasaport Ankara 20 (Telefonla) Beypa bir basın konferansında böyle bir harcı ahnmaması kararlaştınlmış zarın Zehide köyünde Ismail adm programın tahakkukunda İngilteohıp durum ilgililere bir tamimle da bir çobana yıldırım isabet et ıenin inisyatifi elinde tutacağını bildirilmiştir. miştir. Çoban ölmüştür. söylemiştir. Bir ço'cıııa yıldırım Ankara, 20 (Türk Ajansı ) U laçtırma Bakanlığı tarafından açıîmış olan P.T.T. meslek okullannın Milli Eğitim Bağanlığma bağlanması ve devri hususunda gerekii etüdlere başlanılmıştır. Memlekette eğitim ve öğretim vazifesini ifa için kurulmuş o'.an Millî Eğitim Bakanhğının vazifesine bir müdahale şeklinde addedilen bu kabil meslekî okulların eğitim ve öğretim birliğinin temini bakımından, Millî Eğitim Bakan* hğına bağlanmalan üzerinde bilhassa durulmaktadır. PROF. NİMBUS'ÜN MACERALARü «CUMHURİYET» in EDEB! TE*'RİKASI: 9 7 Yazan; KERtME NADtR Fakat ben bu izdivacın hakikî olmasmı Ve mesud bir neticcy* varmasını diliyorum İskender, d c di. Aplâ! dedim. Ecmel çok haksızlık etti... Bilâkis! Bir gün ona benden çok hak vereceğine eminim... Sen deli misin.?... Bende akıl bıraktın mı ki!. Ama sizin mesud olmamzı cidden bütün kalbimle istiyorum... Bundan hiç şüphen clmasın!. BÜEİrn mesud olmamız mı? Asıl sen beni deli edeceksin!. Her ikimiz de bir parça ç:!gıaız. Bizi idare «decek akıllı usıu birisine ihtiyacımız var. Eğer Ecmel bu rahmete hakiksten katlanabilirse ,ona minnettar olalım. Senin bu dediklerinle, beniro sana anlatmak istediklerimin arasında uçurumlar var Şahizer, Fakat mademkı ısranna karçı koyabıımem kabil değil; pekâlâ, varaJım böylece anlaşrruş olalım! Şahizerle bu mevzud» hemen büHın konu|mamız bundan ibarei kaldı. Lâkin üzerini böylece örtm<?ğe mecbur olduğumuz davanın intikal ettiği karanlık gafh« ^üphesiz bize en büyük utırabı getirecektü. Beri tarafta ise, Rahmi, meseleyi büsbütün umulmaz bir tarzda karşılamışü. Onun bunda «ldığı tavır, Şahizerin aynı sahnede oynadığı rolü de gölgede brraktı. Ama ben görünüşe aldanamazdım. Evet, haberi duyar duymaz Rahmi soluğu bankada alnuftı. Sana niçin geldiğimi biliyoı musun? dedi. Yüzü sapsan; gözlerinde bakar körlerin sabit ve donuk bakıçı vardı. Korktuğum anı yaşamanın azabı içinde başımı eğerek: Ben sana gelecektim Rahmi! dedım. Ozür dilemeğe mi? Ne budalasuı yahu!. O donuk bakışı acayib bir şekilde parlamiftı: Sen bana bir iyilik yapmif oldun kardeşim. Beni imkânsız bir emelin karanlığından çıkardın. Bof bir ümidia peşinde koşmaktan kur tardın. Artık utırtb sekmiyeceğiaı. Bir meçhulü beklemiycceğim. Fiayatıma dilediğım istika.neti verebileceğim. Işte bunun için sana teşekküre geldim. Eli omuzumda, kesik kesik güluyordu: ^ Şaşacak şey mi bu? Hayır .. Inan ki çok semimiyim ve çok mes udum. Bana izahat verme. Evet, bana mazeret kabilinden bazı çeyler söylemek istediğine eminim. Meselâ, kendi arzun hilâfına... Biliyorum, biliyorum. Hakikaten bu izdivacı senin utetnemiş olduğunu biliyorum. Belki bunu Ecmel de ilttmedi, değil mi? Sadece vaki olması mukadderdi de ondan... Uzülecek ne var bunda... Hem asıl senin vaziyetin güç... Oyle değil mi? Aman Yarabbü. Ona için içyüzünü anlatamazdım Esasen aileyi birbirine katan «on hâdiseyi de anlatamamıştım. Bu meseleler, her hangi bir aırdaşla paj'laşılması teselli verecek neviden şahjî derdler değildi izra... Evet, Ecmelle izdivacımın sadece bir formaliteden ibaret olduğıınu Rahmiye »öyleyemezdim. Söyleyebilmiş olsaydım bile, bana inanmazdı, gülerdi ve romanlarda olduğu gibi ergeç tatlı bir anlajmaya varacağımızı iddia ederdim. Hayatı re insanlık psikolojisin» çok iyi tanıdığını aanan bu koca çocuk benim kavramış olduğum bir çok hakikatleri henüz bilmiyordu. Olfunluğu altında, hâlâ o basit köy Socufu ruhunu taşımakta idi. Ama, bu ruhta da belki bende bulunmıyan bir cevher, kanaat cevheri mev cuddu ki, kolay aaadetin aırn da bunda saklı bulunuyordu. Hulâsa, Rahmiye, bu izdivacın sırf Şahizerin arzusu ve ı»ran ilp kabul ettiğimi anlatmaya çalıştım. EcmelinMe aynı sebebe uyduğunu söyledim. Gülerek: Vallahi, dedi. Bu sebeb bana pek garib görünüyor İskender.. Seni bilmem ama, Ecmelin seninle evlenmeğe sırf hatır için razı olabilecefini sanmıyorum. Onu küçük yaştanberi tanınz. îcab ederse canını verlr de, gene araır.ıma aykın bir karar rermez. Bence ijin daha derin bir cephesi var!. Korkanm onun bana âşık olduğunu iddia edeceksin! Niçin olmasm? Budala mısın ayol? Daha döno kadat birbirimize tahammül içlı> neler çektiğimizi Allah bllir! Bundan böyle de gene Hak muinimiz olsun! ^ Sen ne dersen de, ben stzde hiç fedai hali görmüyorum. Birbirınizden nefret ettiğinize inanmıyorum. Kahkaha ile güldüm. Çünkü şüp helerinin hakikat vadisinden bu derece uzak oluşundan ferahlık duymuştunı. Vâkıa banştığımız gündenberi Ecmelle dosttuk Hattâ, ötedenbeti ararrızda mevcud olan o garib gerginlik de |imdi zaü olmuf gibiycli. Ama gene de birbirimize uzun »aman tahammül edip edemiyeceğimiz bilinemezdi. Çünkü ati, bugünden çok daha karanlık görünüyordu. Evet, şimdi onunla dosttuk. Şahizer davasında yanyana duracak ve bu davayı azimle korumaya çalışacak iki müttefik dost!. Ijte birleşmpmizin bütün manası da, bundan ibaretti. Rahminin gafletine bir kere daha güldükten sonra onun elini tuttum ve samimiyetle: Hâdiseler, mukadderatı deği?tiren değil, sadece yapan sebeb'erdir, dedim. İnsanlar da mukadderatm elinde, rüzgâr önündeki kuru yapraklara benzerler... Nereye gittiğini bilmiyen mahlukun, bazan ne yaptığım da bilmemesi tabiî görülmeli! Esasen hayat bir kör dövüfünden ibaret değil mi? Hazırlıklanmıza baslarken, Mübeccel de kocasından bo?anma davasmı açmif bulunuyordu. Onun bu izdivaç dramı aile içinde derin bir sükutla karşılanmıştı. Kimse ona hatasmın cezasım bulduğufıtı söylememişti. Hattâ bu hususta en küçük bir telmih dahi vâki olmamışb. Fakat vaziyet Mübeccel için ağırlığından hiç bir şey kaybetmiş değildi. Felâketi derecesinde biı utançla kimsenin bilhassa Ecmelin yüzüne bakamıyordu. Ama Ecmelin benimle evlenmeeine onun kadar hakiki bir sevinç| duyan olmadığına emindim. Çünkü ikimiz arasındaki anlaşmazlıklan ötedenberi ciddiye almıyan yalnız o idi. Tabiatile evlenmemin de kendisine büyük bir sürpriz olmamıştı. Hattâ bunu zannederimkaprisler altında gizlenen karşıhkU ve özlü bir sempatinin mukadder neticesi telâkki etmişti. Zavalh!.. Bir taraftan menlekî yorgunlukları, diğer taraftan da kendi derdi ile oyle ambale bir halde idi ki, göze batan hakikatleri bile farkedemiyordu. Bu arada, son zamanlarda iki kardeş arasında münakaşa mevzuu olan bir mesele de halledihniş oldu: Bir müddettenberi pembe köfk Mübeccel için gözden çıkmış bir mal haline gelmiş bulunuyordu. Kendileri oturamadıklanndan kiracılar elinde harab oluyor; lâyıklı bir tamir de konamıyordu. Satıldığı takdirde ise iki kardeş hisselerini ayıracaklar ve her biri kendi arzusuna göre bir yere sahib olacaktı. Fakat Ecmel bu baba yadigârma bir türlü kıyamıyor; köhne de olsa onu seviyor, ne pahasına olursa oU 6un muhafaza etmek istiyordu. Ablası ile aniaşmazhkları da isU bundan ileri geliyordu. Böylece, amcamın vaktile, hisselerin heme.ı tesbitini tavsiye etmiş olmakta ne kadar hakU olduğu görülüyordu. Arkası var 1 Ankarsdm Yüksek Mlmar Yunuı Erk Beyefendiye: Mektubunuzu aldım. Ben Garb mü. zlgl aleyhtsn a«g!llm. Türk radyosunda Türk müziğine Garb muziği kadar imkân verilmeslnl istiyorum. Dava bundan ibaret. Üst tarafı dedikodudur. Siz bu fikirde değilseniz sağ olun, beni de hoş görün! B. F. I Okuyucularımızdan Süha Gökstı Beyefendiye: Beynelmllel dil bshsini sifahen göOrman yangınlan hakkında rüjmeyi tercih eder,m. Dött1«n snnra bir izah gezetedeytm. Telefonla ararsaniî memOnnan İşletme MUdürii Mu*t«fa nun olurum. B. T. TuiEuriSan şu mektubu aldık: • 7,8/1950 günü aaat 17.30 da Belgrad ormanı »ınınnda ve Burunsuı mevklinde çıkan orman yagını hemen aka. binde aynı mevkide mevcııd ve işlet memize «Jd yangın kule«i gündüı göz. cüsünün telefonu ile haber ahnarak Baştarafı 7 »nci m Uletmemiz müdürü, bölge çefleri ve fi danlığımız aJnelesl ile birllkte vaki tahmin etmektpdirler. Alâkadariar geçirmeden mahalline gitm şler ve yan bu mesele üzerinde eski iktHarm pnvn söndürülmesi Işine girişmlîlerdlr ihmaîini hayret ve teessürle karşıAyrıca Sarıyer Kaymakamlığı, Jan lamaktadırlar. darma Komutanlığı ve İstanbul Vilâ. Anlaşıldıeına göre. ckımıl böreyetl ile yapılan telefon muhaberat neticesinde temin edilen köylü. asker ği» ile ilgili bazı mahrem ranor'.nr tirlikler ve jandarma erleri vasıtasile hazırlanmıştır. Eski iktidarm devyangın saat 24 sıralarında rine aid olan bu raporlarda hattâ «öndürtilmüstür. «Kımıl» böeeği ils mücadeîe ttfaiye bir emniyet tedbirl getlrtilmi» ve Kemerburgaz sore rinde beklctilnıiştlr, Yangın sbndürülünceye ksdar II Jandarma Komutanı Sarıyer Kaymakamı. Rarıyer Jandarma Komutanı ve işlelraem z nrman bölg< ;efl«ri bilâfasıla mahallinde çalışmış lardıi". Yanan saha takriben 24 hekta clup bunun 10 hektarı Belşrad orma n'na aiddır ki bu ormar, da bozuk me |e koruöudur. Zarar cuz'id.r.» Kürt isyanımn sebeblerinden birinin de bu «kımıl böceklrri» olduğu belirtilmektedir. Söylendiğine göre, bu börek yüzünden açltğa manız kalm insanlar dağlara çekilip eşkiyal'.k etmeye başlamışlardır Cuırhur Başkanı bugün Tajım, Bakanım kabul etmiş ve ckımıl» la mücadele hakkında izahat a'mı^tır,