23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET st Partisi Moskova temsilcisinin ifşaatı 14 Agustos 1959 İİNTERNI XGADO etinin lisanmı Turizm ımiyen Bulgar çalışmaları Tasvib makamuıda başımı eğdim ve dışanya çıktım. Fakat şimdi avludan yavaş yavaş yürüyerek geçiyordum. Büromun kapısını yavaşça kapadım yerime yavaşça oturdum, çekmeden bir tomar kâğıd çıkarıp yazmağa başladım: «Enrique Castro Delgado. Ispanyada Madridde doğmuştur. Yaşı: Otuz birdir. İşi: Maden işleme fabrikası işçisi, bilâhare gazeteci (İspanyol komünist partisinin fikirlerini yayan Mundo Obrero gazetesinin yazan). Partiye 1925 te girmiştir...» Yazıma devamda güçlük çekiyordum. «1932 den itibaren Madrid vilâyet komitesi üyesi, 1937 denberi de merkez komitesi üyelerinden... Yoruldum, daha doğrusu kızıyorum, fakat devam ettnek lâzım. Blagoyera pürtebessümdü, bana dediğini yapmalıyım. Devam ediyorum: «5. ci millî milis alayının kurucusu ve ilk komutanı... Ziraî jslahat umum müdürü... Millî nizamiye ordusunun siyasi komiserliği umumi kâtibi...» Tarihi değeri olan tefemıat Bugün otobüste gene dünkü simalarla karşılaşıyorum. Tekrar kırk beş dakika süren bir yolculuk. Gene Kominterndeyiz. Binanın üç yüz odasına dağılıyoruz. Büromun kapısının mührünü botuyor, içeriye giriyorum. Masamın, dolabın ve pencerenin mühürlerini de bozuyorum (hergün hareketimizden sonra bekçi her tarafı mühürler) kâğıdlan çıkanp yazdıklarımı okumağa başlıyorum. Sonra yazı yazmağa koyuluyorum. Bir iki saat yazdıktan sonra nihayet imzamı atıyorum: Enrique Castro Delgado. Süratle odamdan çıkıyor, avludan geçiyor, merdivenden çıkıp sola dönüyor ve 26 No. h odanın önünde duruyorum. İçeride öksürüldüğünü duyuyor ve kapıyı vurup içeriye giriyorum. Blagoyeva bana bakıp hafifçe gülümsüyor ve sanki düne nazaran bir fark olmaması için öksürüyor ve sigara içiyor. «Blagoyeva yoldaş, buyurunuz hal tercümemi. « Çok teşekkür ederim, Luis yoidaş.» Gözlüğünü taktı (Bu kadın da Molotov veya Beria'ya mı benzemek istiyor) ve okumağa basladı. «Peki, Luis yoldaş. Eğer soracağım bir şey olursa ben sizi çağırtınm. Çok teşekkür ederim.» Büroma dönünce düşünmeğe baş ladım. İçime hafif bir korku girdi. Oiayları hatınmda tuttuğum halde bir türlü tarihleri belliyemem. Eğer yazlığım tarihlerden bazılan yanlifsa acaba hakkımda ne düsünülür? Saat bir oluyor. Lokantaya iniyorum. Gene önümde küçük vezne, milli markalı kasa. gene kız ve yemek listesi Picasso'nun bir resmine bakar gibi bu listeyi temaşa ediyorum. Nihayet onu gene kızın önüne koyup bir iki satın parmağımla göstermeğe karar veriyorum. On rublelik bir banknot uzatıp paranın gerisini ve bir kaç fiş aldıktan sonra bir masaya oturup bekliyorum. Acaba ne biçim yemekler getirecekler? Ekşi bir çorba, bir ekşili yahni, bir de kahve. Yemeğimi bitirince lokantadan çıkarken kapıda Blagoyeva ile karşılaşıyorum. Bana bakıp gülümsüyor ve önümde duruyor. «Luis yoldaş, büroma uğramanızı rica ederim.» İşte az sonra ben gene gülümsiyen, sigara içen ve öksüren kadının karsısındayım. «Luis yoldaş, BullejosAdam (1) grupuna karşı almış olduğunuz vaziyetin ne olduğunu bana söyler misiniz? Komünist enternasyonalinin yayınladığı açık mektubla mutabıktım. Niçin bunu hal tercümenizde bildirmediniz? Bu kadar zaman geçtikten son ra bunun, artık ancak tarihi bir değeri olan teferruattan başka bir şey olamıyacağını sanmıştım. Aldanıyorsunuz Luis yoldaş, «tarihî» değeri olan «tefemıat» dediğiniz şey politika bakımından çok «mühim» dir. Bunları söylerken «teferruat», «tarihî». «mühim» ve «bakımından » kelimeleri üzerinde duruyordu c Partinin takib ettiği hareket tarzı hakkında herhangi bir görüş fs'kınız var mıdır?» Sesine verdiği edaya okşayıcı denilebilirdi, fakat mutaddan fazla parlayan gözleri büyük bir ısrarla benimkilere dikilmis bulunuyordu. «Zannetmem... Her ne kadar bazan. bilhassa harb esnasında par Ko.nintemin siyasetine mua grupu olup bunlar ' ! komünist partisin••rJır. Bu grupun jetenberi bu partinin /irenin notudur.) tinin siyaseti bana her zaman vazıh görünmemişse de...» Kadm bana baktı. «Luis yoldaş, bir hal tercümesi partinin her üyesinin hayat ve faaliyetinin hakikî bir fotografı olmalıdır. Bir ihtilâlcinin hayatı sadece büyük olaylardan değil, fakat ufak tefek teferruattan da terekküb eder. Luis yoldaş, Lenin ve Stalin » Ben artık dinlemiyordum. Ne kadar müddet konuştuğunu bilmiyorum. O sustuktan sonra hal tercümemi uzattı ve gülümsiyerek dedi ki: «Yoldaş. her şeyi yazınız, hattâ ehemmiyetleri olmadığını sandıklannızı da yazınız.» Büroma geldiğim vakit elinde bir çok gazete paketleri beni bekliyen bir gene kız gördüm. İçeriye girdik. Bir defteri imıaladım, bana paketlerden birini bıraktı. Okumağa başlıyorum: İspanyada cumhuriyetçilerin idamı devam ediyor; Fransada arkadaşlanmız temerküz kamplarında cem çekişiyarlar. Hitler Dantzig'de bir bomba koymuş. Ben ise hal tercümemle meşgulüm. Eğer harb patlak verirse ne yapacağız? Dimitrov ve Manuilski akşamları geç vakitlere kadar çahşıyorlar... Endişeye mahal yok... Emperyalizm harDİ, sonunda iç harbe muhtac olur... Harbin arzu edilecek bir şey olmadığına şüphe yok, fakat yeni inkılâblan davet ettiği takdirde muazzam bir amaca varmak için zarurî bir vasıta olması bakımından onu bütün dehşetine rağmen göze almak lâzımdır. Biz her şeyden önce komünistiz. İspanyol mültecilerinin şefleri Son günler daha enteresan geçti. Blagoyeva beni tekrar çağırdı. Bu defa hal tereümem için değil, fakat bütün zati evrakımı kendisine tevdi etmekliğim için. Yüzümde okuduğu hayret üzerine bana aklımda şu kelimeleri kalan uzun bir nutuk verdi: Suikasd, düşmanın ajanları, kapitalistlerin çemberleme siyaseti, v.s. Fakat ben bütün bunların benim zatî evrakımla ne münasebeti olduğunu anlıyamadım. Bununla beraber onları benden gene aldı. Bugünden itibaren kanunî bir surette Enıique Castro Delgado olduğumu ispat edemem. İstepanofu gördüm. O Dimitrov'un kâtiblerinden biridir. Kendisini İspanyada tanıdığım zaman, eski bir mide ülseri ile kendisinden otuz yaş gene bir kıza karsı duyduğu şiddetli bir aşktan kıvranıp duruyordu. O ingilizce, fransızca, almanca, italyanca. ispanyolca ve rusca konuşur. Bilmediği tek dil mensub olduğu memleketinki olup, o da bulgarcadır. Dimitrov'un otomobilinin geçtiğini bir çok defalar gördüm, fakat içinde bulunup bulunmadığını anlıyamadım, zira perdeleri inikti. Burada seri halinde üretilen bir model olduğu kolayca anlaşılan adamlar tarafından işgal olunduğu görülen bir başka otomobil her vakit onunkini takib ediyordu. İçlerinde İspanyoüar bulunan yeni gemiler geldi. Görünüşe göre Sovyetler Birliği kendisi tarafından alelusul seçilmiş ve İspanyol komünist partisi tarafından tekeffül ediLmiş beş yüz üyeden fazlasını kabul etmek istemiyor. Gelenlerin hepsi muhtelif misafirhanelere dağıtılıyor. öğrenebildiğime göre onların buradaki hayatı şöyle başlıyor: Sağlık muayenesi ve Sovyetler Birliği hakkında konferans... Bana anlatıldığına göre burada her şey İspanyollara olağanüstü görünüyor. Onlar her şeyi o kadar ciddiye alıyorlar ki en masumane lâtifeleri bile kotüye yormuyorlar. Monivo misafirhanesinde bir kaç İspanyol bir duvar gazetesinde «Kahrolsun uzun donlar» başhklı bir makale yayınladıklarmdan, bunun için bir toplar.t yapılmasına karar verildi ve az kalsın makaleyi yazanlar inkılâb düşmanı ilân olunacaklardı. Hepsi coşkun bir halde, öyle bir coşkunluk ki iptilâ derecesine vanyor. Sovyetler Birliği için İspanyollardan ziyade hayranlık duyan dünyada başka kimseler bulunduğuna şüphem vardır. Bunu başka memleketlerin komünistlerini tanıdığım vakit anladım. Bir İspanyol başka memleketlerin adamlanna benzemediği gibi İspanyol komünisti de diğerlerinden fark lıdır. İspanyoiun sevgisi de, nefreti de olağanüstü olur. O itidal nedir bilmez. (Arkası var) =haberleri GÜNÜN MEVZULARI NALINA Bütün dünyada güzeller KREM NIVEA r Kullanırlar. Mazinin Esirleri Yazan: Daphne du Maurier Çeviren: İlhan Eti ARİF BOLAT KİTABEVİ grupu satın alınacaktır 9dîye Başkanlığından: •ygir takatinde biı elektrojen grupu teklif vern alınacaktır. şartname Belediye Elektrik ve Su İdaresinden jiflerirıi en geç 1/9/1950 gününe kadar Belediye üan olunur. (10741) Bugün, birbirine rakib genclik teşekkülleri, yüzyüze bulunmaktaAnkarada yepyeni bir turizm dır. Bunlardan her biri, sulh ve demokrasiyi sağlamak ve teşvik etplânı hazırlanıyor mek iddiasında olmakla beraber, Memlekete çok miktarda doviz gayeleri ve emelleri arasında bügetireceğine inanılan turizm dava yük bir tezad göze çarpmaktadır: işe yaramıyan bir ihsandan baska Bir tarafta, dünyanın her köşesının halli yolunda Ankarada çabir şey değildir. Zira Sovyet eğitim lışmalara devam edilmektedir. Tu sindeki gencliğin hizmetine kendi sistemi, halkı fikir ve hürriyetine risti yurda çekebilecek bir takım ni vakfetmiş Dünya Genclik Birli kavuşturmamakta, bilâkis, onlan, işlerin yapılabilmesi için paraya ih ği (W.A.Y), öte yanda kendine Dün bir takım siyasî doktrinlerin tesiri tiyaç vardır. Başlıca gezilecek yer ya Demokratik Genclik Federas altında bırakmakta ve bir kat daha yonu (W.F.D.Y.) adım takan ve lere giden yollarla, turistlerin iyi kösteklemektedir. Stalin'in hizmetinde bulunan kobir şekilde ikametini sağlayacak * * * münist genclik teşkilâtı... otellerin yapılabilmesi üzerinde bilSovyet eğitim sisteminin umumi Komünist kontrollu W. F. D. Y. hassa durulmaktadır. ikinci kongresini 2 ilâ 10 eylul 1949 mahiyeti hakkında bu kadarla iktiAnkarada gösterilen faaliyetlerda Budapeştede akdetmışti. Sovyet fa etmekle beraber Ruslann sulh den anlaşıldığına göre, bu işlerin propagandasınm bütün imkânlarile ve demokrasi hakkında ne düşünyapılabilmesi için devlet ve yabancı desteklenen bu birlik, dünyadaki düklerine dair bir fikir edinebilhususî müteşebbisten başka yerli bütün genclik nnmına konuşmak mek için onların öğretmen okullahususi teşebbüs de sermaye yatın salâhiyetine malik bulunduğunu, rında okutulmak üzere hazırladıkmında bulunacaktır. Muayyen nis sıkılmadan ilân etti. Lâkin komü ları «Pedagoji» adlı Rus kitabmbetlerdeki bu karışık sermayenin nistlerin keyfini kaçıran bir hâdise dan bir kaç parça zikredelim. Yesipof ve Gonçarof adlı iki Sov en kısa zamanda iştirak nisbetleri olmuştu. Fakat W.A.Y. delegeleribelli olacak ve bu sermaye müstahgeçen sene ağustos ayında yet eğitimcisi tarafmdan yazılan bu sil hale getirilecektir. Türkiyenin Brükselde ilk kongrelerini akdet kitab, Kremlin ile komünist partiotel davasile meşgul olan Amerikah meleri komünistlerin keyfini kaçır sinin eğitimin nazariyesi ve tatbiMr. Moor, şimdilik Ankarada Basın, mıştı. Işte bu toplantıda da W.A. katı hakkında ne düşündük.lerini Yayuı ve Turizm Genel Müdürlü Y. in tüzüğü tasdik olundu. Top hiç bir şüpheye mahal bırakmıyağile yapmakta olduğu temaslannı lantıda, WF.D.Y. nin dünya genc cak şekilde açıklamaktadır. (Burabitirmiştir. Yakında Ankarada ya liğini temsil etmek iddiasının ne da yapacağım iktibaslar, kitabın pılacak toplantıda muayyen vâdele kadar gülünç ve yalan olduğu açı 1947 de Gollancz basımevi tarafınrin neticesinde tahakkuk ettirmeğe ğa vuruldu. Aşağıdaki 29 memleket dan Ingilterede neşredilen ingilizce dayanan yepyeni bir turizm plâru tüzüğü tasdik etmek suretile bir tercümesinin «Stalin gibi olmak isterim» faslındandır.) hazırlanacak ve iştirak edecek üç liğin müessis azalan oldular: çeşid sermayeye dayanılarak bu Cezair. Belçika, İngiliz Giiyanı, Ka plânın tatbikına geçilecektir. nada, Dahomey. Danimarka, Fransa, Gabon. Altm Sahili. Gine. Italya, Mar Diyanet İşleri Reisi geldi tinik, Holanda, Simali Rodezya, Sier Diyanet İsleri Reisi Ahmed Hamdi re Leone, Singapur, Cenubî Afrika, Ak.seki beraberinde Hususi Kalem Mü Cenubî Rodezya, Surinam, tsveç, dürü Cavid İnal ve Yayın Müdürü Dr. Trinidad, Türkiye, İrlanda Cumhuİbrahim Kutlak olduğu halde dün sabah Ankaradan şehrimize gelmlştir. Aksekl riyeti. Madagaskar. Malta, Birleşik İstanbuldakl tetkik ve temaslannı mü Amerika, Malezya, VietNam, Inteakıb Edirne. Kırklarelı, Tekirdağ giltere. Çanakkale, Balıkesir ve Bursa illerine Hür dünya gencliğinin muazzam de gidecek. oralarda tetkiklerine devaro bir hareket halinde buhınduğu daedecektir. ha o zaman anlaşılmıştı. Henüz anRessamlar toplanıyor fstanbul Fethinin 500 üncü Yılını cak 29 devlet tarafından tasdik eKutlama Derneği Güzel Sanaüar bölümü dildiği sırada dahi bu teşkilâtın resim kolu heyeti umumiye«i bugün muhtelif memleketleri hakkile ve ssat 14 te Arkeoloji Müzeslnde toplana. rızalarile temsil ettiği keyfiyeti, rak hazırlanan talimatnameyi müzake Brüksel toolantısında muhtelif re edecektir. Bu talimatnameye göre bir Ömi bir toplantıdaydık. Son ke• Fatih Resim Müzesi» teşkil edilecek dünya teşkilâtlarınm, Uncsco'mın, şifler arasında en meraklılarından Birleşmiş Milletler iktisadi ve içve ressamlar tarafından fethin muhtelif safahatını gösteren tablolar vüeud* timaî konseyinin ve milletlerarası bahsetmek üzere kürsüye çıkmış getirilecek ve müsabakalar tertib olu iş bürosunun temsilci bulundurma olan Dr. Jim Hardson söze: «Şimdi nacaktır. sile bir kere daha teyid edilmiş bir şey söyleyeceğim, bir yaşıma daha girdim, diyeceksiniz,» diye Bu seneki şeker rekoltesi 120 bin bulunuyordu. başladı. ton tahmin ediliyor * * * Merakla kulak verdik. AIpullu şeker fabrıkasının 25 incî W.A.Y., ilk asamblesini 1951 de kampanya mevsimine başlaması müna. « Mikrobların ses çıkardıklarını sebetile İstanbuldan davet edilen gaze akdedecektir. Daha erken bir tari bilir miydiniz?» diye devam etti. teciler ve Kırklareli Valisinin istirakile hin tesbit edilmemesi bazı mahfü «Şüphesiz, bilmezdiniz. İlim adamAlpulluda bir tören yapılmıştır. Tö lerde hayal kınklığına yol açmı;rende Şeker Şirketi Genel Müdürü Nüs tır. LSkin W.A.Y. 1 küraAlar ve fîş lan da bilmezlerdi. Fakat, son zaret Tekül bir nutuk söylemij ve 24 manlarda dünyada daha bilinmeditc senellk çalısma devrelerini bitiren 54 vik edenler, istical etmemek fera neler olduğunu düşünüp araştıran setini göstermişlerdir. Onlara göre, ifçinin para ikramiyelerini vermiştir. âlimler nihayet bunu da keşfettiGenel Müdür yeni mevsim için 120 her hangi bir memleket aza yarıl ler. bln ton jeker istihsal edilebileceğinl. 20 madan önce hüsnü niyete müste«Bugün ilmî bir şekilde ve hubin tonluk farkın da geçen seneden nid bir işbirliğine girismelidir. Akalan stokla kar;ılanabileceğini bildir. samblenin 1951 de akdine kadar, susî âletlerle isbat edilmiştir ki mistir. bütün gayretlerini, giriştikleri rao mikroblar ve basiller bir takım sesMuzaffer Kavalibayın eski cşi saiyi millî komiteler vasıtasile bü ler çıkarırlar. Fakat bunlar o kaOlga ve Ömer İnönü şehrimizde tün dünyaya teşmil etmek ve bu dar sık ihtizazlı (yani tiz) seslerdh Kayalıbay hâdısesi etrafında. Ankara Buretle dayanıkh bir binanın sağ ki insan kulağı zaptedemez.» Sorgu Yargıçlığınca ifadelerine müra. lam temellerini atmağa hasretmekDr. Hardson'un bundan sonra caat, edilen Muzaffer Kayalıbayın eski karısı Ümid Olga, dun sabahki eks tir. Gerekli müzahereti gördükleri verdiği malumatı şu şekilde hulâsa presle Ankaradan giz'.ice şehrimize gel. takdirde, birliğin ilk asamble top edebiüriz: mistir. landığı vakit r.atcn cıDünya İnsanlar bir ses ummanı içinde Olganın sehrimize ne için geldiğl biyaşalarlar. Fakat, tabiat onları o şe Genclik Asamblesi» olacaktır. linmemektedir. Şimdiki Çin ataşesinin WA.Y. gayel»ri nedir? W.A.Y., kilde yaratmıştır ki bu umman eşi bulunan Olganın İstanbulda nerede ve ne kadar kalacağı da belli değildir kenHisini gcncliein refah ve gcliş içinde boğulmadan yaşayabilmeV Kendisine avukatının refakat etmes:, mesi davasile devamlı sulhun ye imkânına sahibdirler. Âdeta, tabiabazı söylentilere yol açmış bulunmak îâne tcmeli olan milletlerarası an tin verdiği bu hususiyet sayesinde tadır. laşma davasının tahakkukuna vak işimize gelen sesi işitip işimize gelÖmer İnönü de evvelki gün şehrimize fetmiştir. miyenleri işitmediğimizi söyleyebi gelmiştir. Düşünce hürriyeti ,söz hürriyeti, liriz! Sevgilisini bıçakhyan âşık Her ses muhtelif ihtizazlardan Fatihte Haydar caddesinde 47 numa toplanma hürriyeti, işte bu hürriralı evde oturan Celâl adında bir gene, yetlerdir ki muhtelif milletlerin (titremelerden) ibarettir. Bir cismin aynı semtte oturan sevgilisi Necmlyenip milletlerarası birlik ve anlaşma da titremesile hasıl olan hava dalgalan son günlerde kendisine darılması üze vasına yardımmı sağlayacaktır. kulağımıza kadar gelir ve oradaki rine, müteaddid barışma tekliflerinde WA.Y. in kanaatince, yarınm er tellere çarpar. Bir ses, saniyedeki bulunmuş fakat kız bunlara aldırış etmemistir. Nihayet evvelki akşam yolda kek ve kadmlan cemiyete hizmet titreme adedine göre tiz veya pestir Necmiyeye rastlıyan Celâl. teklfini eden rtbotlar (makine adamlar) Yani yüksek veya alçak pendedentekrar etmiş; gene kız tekrar kendisini olmıyacak, bilâkis, serbestçe geliş dir. İnsan kulağı ancak saniyedf reddetmistir. Bu son menfi cevab kar miş insanlar olacaklardır. 16 bin kere ihtizaz eden seslere sısında fena halde kızan Celâl, cebinde WA.Y. rümuzunun ihtiva ettiği kadar zapteder; ondan sonraki sestaşıdığı bıçağını çekerek Necrniyeyi kelimeler, demokrasi ideallerini ve lere, yani son derece yüksek permuhtelif yerlerinden yaralamıştır. Necmlye derhal hastaneye kaldmlrnıs ferdin istikamet ve vakannı ifade deden olanlara karşı hassas değilve carlh âşık yakalanarak hakkında etmektedir. dir. kanunî takibata oaçltnılmıştır. Burada çocuklarla yaşlılar arasuıBirbirlerini yaralıyan kavgacılar Dünya Demokratik Genclik Fe da bir fark vardır. Büyüklere nisMercanda Örüciiler camii aviusunda betle çocuklann kulaklan dahe seyyar satıcılık yapan Mehmed Ali ile derasyonunun mahiyeti nedir? Ondan o kadar çok genclik teş hassastır. Bir saniyede 16 bin ihtiCemaleddin alışveriş meselesl yüzünden kavgaya turuşmuşlar: kavga «o kilâtı aynlmış ve WA.Y. e iltihak zaza kadar duyabilirken onlar sanunda bıçaklarına sarılarak birbirlerini etmiştir ki WJ.D.Y. artık bir «dün niyede 20 bin ihtizaz kaydeden da müteaddid yerlerinden yaralamışlardır. ya» federasyonu olmaktan çıkmışha tiz sesleri de duyarlar. Yaralı kavgacılar Cerrahpaşa hastaneSes duyma bahsinde tabiat bazslne kaldırılarak tedavi altına alın br. Demokratik de değildir. Bilâkis, kominformun bir siyasî aleti hall hayvanlan bizden daha hassas yamışlardır. ne gelmijtir. Bu birlik, batı devlet ratmıştır. Meselâ bir çok böcekler Tramvaydan atlıyan bir lerini devamlı surette tenkid eder; saniyede 32 bin ihtizazlı seslere çocuk öldü Vatman Kemalin idaresindeki Top sıkı bir disipline tâbi bir sekreter kadar duymak hususiyetine sahibkapı . Bahçekapı tramvayına asılı ola liğin emri altmda çalışır ve dün dirler. rak seyahat eden H yaşında Şevki is. yadaki muhtelif genclik teşekkülKulaklan bu derece delik olan minde bir çocuk. tramvay hızla gider. leri arasında mevcud mütenevvi simahluklann dilleri de hemen hemen ken aşağı atlamak istemis: fakat mü yasî görüşmeleri hiç bir suretle vazenesini kaybettığinden yere düşerek aynı derecede keskindir. Sesleri tiz ağır surette yaralanmıştır. Yaralı ço temsil etmez. Buna rağmen, sulh çîktığı için kulaklan da o nisbette ve demokrasiyi teşvik etmek iddicuk derhal Gureba hastanesine kaldırılmışsa da aldığı yaraların tesirlle asındadır. WJ.D.Y. azalanndan bü hassastır. Bundan başka, tabiat biı çok gecmeden ölmüştür. yük bir ekseriyetin Sovyetler Bir çok hayvanlara da, düşmanlannm liğinde veya peyk memleketlerinde seslerini işitebilecek kadar hassas Bir araba denize düştü Marakaz vapuruna eşya getiren 2299 yetiştirilmiş olduklannı gözönünde bir kulak vermiştir. plika sayılı çift atlı araba, yükünü bo tutarak, bu iddiayı tetkik edelim.. Diğer taraftan, bizim ısessiz» şaltüktan sonra rıhtıında manevra Eğitim = Siyasî doktrin aşılarr.E: sandığımız, mahluklar vardır ki hayaparken tekerlekleri kayarak rıhtımdan deniz e yuvarlanmıştır. Arabacı Se Sovyetler Birliğinde itiraf edildiği kikatte ses çıkarırlar, fakat kulakzal ülker, etraftan yetişenler tarafın gibi, komünizmin bir aleti olan e larımızın duyma hududu dışında dan kurtarılmıss» da lkl at İle arabayı ğitim, halka ve gencliğe siyasî dok kalan dalgalar üzerinden yayım kurtannak mümkün olamamıştır. yaptıklan için antenlerimiz tarafınDenizde yapılan bütün aramalara trinleri aşılamaktadır. Meselâ, «Kül rağmen atlar ve araba bulunamamıştır. tür ve Hayat» adlı Sovyet dergisine dan zaptedilemezler. İşte, mikrobların çıkardıklan sesgöre, «Sovyet mektebleri sadece tahsilli insan yetiştirmekle iktifa ler de, kulağımızda anten vazifesi Küçük Haberler edemez. Bunlar aynı zamanda gören tellerin zaptedemiyeceği de* KASIMPAŞADA Kulaksızda Kala komiinizm ideolojisini gcnclerin fik recede fazla ihtizazlı cinstendir. Ya fatçı sokağında oturan Rabia Gezgin rine aşılamalı, onlara Marksist pılan tetkikler mikrob sesinin saisminde bir kadın klzı Leylâ Gezgln Leninist esaslanna uygun bir dün niyede bir milyon kadar ihtizaz etile, eve geç gelmesi yüzünden, müna, ya görüşü sağlamalı ve onlan Sov tiğini göstermiştir. kaşa etm!s ve neticede Rabia, öz kı yet vatanseverliği ve bolşevik fiMikrobların ses çıkardıklan yezını ekmek bıçağı ile yaralamıştır. • EYÜBDEKİ Feshane fabrikasında kirleri havası içinde yetistirmelidir.» ni bir keşiftir ve bunun üzerinde * • çalışan isçilerden Ahmed, Barışsrver (Mecmuanın 3181947 tarih ve 24 henüz fazla malumat edinilememişler Derneğinin mahud beyannamele sayılı nüshasından). tir. Meselâ mikrobların nasıl se» rlnden birini fabrıkanın duvarına asar Demokrat memleketlerde hâkim çıkardıklan henüz meçhulür. Bu ken yakalanmıs ve Savcıhğa verilmisolan kanaat ise, eğitimin başlıca ses kendi bünyelerindeki değişiktir. hedefinin halka düşünmeği ve ser likten mi, yoksa aralarındaki kaybestçe tesbit edilen bilgi ve müşa naşmadan mı ileri geliyor, henü? ŞEVVAL 30 PAZARTESİ hedelere istinaden müstakil ve ob anlaşılamamıştır. Fakat, bu hususjektif hükümlere varmağı öğret taki tetkikler derinleştirildikçe bu mektir. suallerin cevabı bulunacaktır. So\'yet propagandası, bolşevik ih tilâlindenberi Rusyada ümmiliğin V. 1 6 09 13.18 17.09 20.10 21.54 4.15 Burada, pek tabii olarak, akla biı büyük ölçüde azaldığını iddia et ' sual gelir: E.~] 9.58 5.08 8.59 12.00; 1.43; 8.04 mektedir. Fakat bu tarz bir eğitim, I cMademki kulağınuz saniyede (W.A.Y.) NEDİR? r Yazan LAIDLAW Kitab, sulh ideallerini methedecek yerde, maddiyatçılığı övmek için büyük gayret sarfetmektedir: «Genclerimiz, sosyalist anavatanlarını müdafaa etmek için askerî disiplin altmda bulunmağı öğrenmelidirler» (S.42). «Müstakbel vatandaşlan anavatanın savunmasına hazırlamağa matuf bütün eğitim mesaisinde şunu unutmamak elzemdir ki düşmana en yakıcı bir kin beslenmedikçe onu mağlub etmek imkânsızdır. Anavatana karşı beslenecek ihtiraslı bir aşk, düşmana karşı kuvvetli bir kin doğurur» (S.72). Demokrasiye gelince, kitab, hür insan rejimlerinden her birinin korumağa gayret ettiği temel hürriyetlerden hiç bahsetmemekte, lâkin disiplinin ve buna baş eğmenin meziyetleri hakkında uzun sahifeler ihtiva etmektedir. Kitaba göre: «disiplin, lidere, öğretmene, veya teşkilâtçıya körü körüne bir itaat ve baş eğmeyi icab ettirir» (S.95). «Komünist ahlâkının öğretilmesinde, Stalin, şuurlu bir disiplin eğitimine hususî bir önem atfetmek Pek nazlı bir gelin gibi gelen yenî gemimiz nsaldo tezgâhlanna ısmarladığımız, sonra da bu firmanın mızıkçılığı yüzünden 8 den 4 e indirdiğimiz vapurlardan İskenderun da, Allaha şiikür gelebildi. 1946 ekiminin son günü mukavele ve sartnamesi imza edilmiş olan bu gemi. 20 ay sonra yani 1948 haziranında teslim edilecekti. 1950 ağustosunda teslim edildiğine göre, 25 aylık bir gecikme ile elimize geçmiş bulunuyor. Bu küçücük (!) teahhurdan uğradığımız zarara. ısmarlanan 6 büyük gemi yerine yalnız 2 tane yapılmasından ileri gelen ziyunı da ilâve etmek lâzımdır. Bu gemilerin beheri 2 milyon 25 bin 300 dolara inşa edilecekti; şimdi kaça mal olduğunu bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa o da, hesabsız bir ucuzluğa aldanışımızın ve sağlam bir mukavele yapmayışımızm bize çok pahalıya mal olduğundan ibarettir. Gazeteler, İskenderunun en lüks yolcu vapıırumuz olduğunu yazıyorlar. Henüz gemiyi gezmediğira için ne kadar lüks olduğunu bilmiyorum. Geçen sonbaharda Cenovadan geçerken İskenderunu görmüştüm. O zaman, henüz geminin süs ve lüks kısımları yapılmamıştı; onun için ne kadar süslü ve lüks olacağını anlıyamamıştımYalnız vaktile İz.nir sürat postasını yapmak üzere ısmarlanmış olan gemide, sanki bir trensatlantik imiş gibi, bir yüzme havnzu da bulunduğunu görmüştüm. Geminin inşasına nezaret eden yüksek inşaiye mühendisi arkadaşlar, Ansaldo tezgâhlan erkânının, geminin tezyinatına aid plânlan meşhur bir İtaUan dekoratörününe yaptırdıklarînı ve bu sanatkânn, göreceksiniz ne kadar lüks salonlar ve kamaralar yapacağım, dediğini söylemişlerdi. Modern yolcu gemilerinde aranan vasıflar, yalnız süslü ve lüks olmaktan ibaret değildir. Gemilerin işletme bakımından ekonomik olması, fırtınah havalarda yolculan rahatsız etmiyecek kadar, kahn denizlere dayanması, teknesinin sağlam, makine ve kazanlarınm hem dayanıklı, hem de az yakıt sarfetmesi gibi bir takım daha esaslı vasıfları da bulunması şarttır. Gazetelerde çıkan resimlerine göre, İskenderunun hatlan zariftir; İtalyan sanatkârlannın dekorasyon bakımından ehliyetleri malum ve meşhur olduğu için »eminin yüksek bir zevkle döşenmiş ve süslenmis olduğunu da kabul etmek yauhs olmaz. Tecrübe sürati de 20 buçuk mili bulmuştur. Fakat bakalun, öteki vasıflan nasü çıkacak? Pek nazh bir gelin gibi gecike gecike gelen yeni gemimizin uzua ömürlü olmasını ve Türk denlzciliğine hayırh hizmetlerde bulunmasını dileriz. DAV1D tedir. Disiplin olmadıkça, fethetmek imkânsızdır» (S.142). Stalin, kendisine atfolunan bu görüşü aynen kabul etmektedir. «Leninizm ile Ilgili Sualler» adlı kitabında (onuncu baskı, S.TOj, Stalin şöyle demektedir: «Demir gîbi bir disiplinden sarfı nazar edilmemekle beraber, şuurlu ve istekli bir baş eğme elzemdir. Zira ancak şuuılu bir disiplin hakikatte demir gibi bir disiplin olabilir.» Sovyet sisteminin ve onun W.F. D.Y. gibi aletlerinin hakikî hüviyetini meydana çıkarmak için anlattıklarımıza burada son verebiliriz. Sovyet eğitiminin gayesi, gencliği komünist diktatörlüğünün mak sadlanna göre yoğurmak, serbest tahkik fikir ve hevesini bertaraf etmek, demokratik bir ideoloji namma hakikati boğmak ve hürriyeti inkâr suretile ferdi ezmek ve hırpalamaktır. WfD.Y. nin azalan arasında bulunan milyonlarca insanın fikri bu şekilde tahrif edilmiştir. Bunlann, kendileri için düşünmeğe ve binaenaleyh hür ve asil bir beşeriyet için daha iyi bir istikbal sağlamağa muktedir dünya vatandaşlan olmak idealini taşıyan muvazeneli ve sıhhatli insanlarla hiç bir irtibaü yoktur ve olamaz. Mikrobların da bazı sesler çıkardığını biliyor muydunuz? 16 bin ihtizazdan yukarı sesleri alamıyor, o halde tabiatte bundan da ha yüksek ihtizazlı sesler olduğunu nasıl biliyoruz?» « Bu bir dalga meselesidir.ı diye cevab verirsek işi alaya aldığı mızı zannetmeyin. İşin hakikati budur. İşitilmez derecede yüksek ses dalgaları, husus! âletlerle, elektrik dalgaları halint getirilir ve bunlar da ışık dalgası şeklinde havaya verilir. O zaman kulakla işitilmiyen sesin mevcudiyetinden gözlerimizle haberdar oluruz. Duyulmaz seslerin, ışık dalgaları tıalinde aldıkları şekiller, ihtiza7 sayısına göre değişik olur. Bu da bize, ihtizazlarının saniyede ne kadar olduğunu hesablamak imkânı nı verir. Kulağm duymadığı sesleri başka vasıtalarla zaptetmek kabil olduktan sonra dünyanın, ashnda, ne gürültülü bir yer olduğu anlaşılmıştır, Meselâ radyonuzu dinlerken ek seriya parazitten şikâyet edersiniz, değil mi? O zaman istasyonu daha iyi ayarlayıp ve parazitsiz bir istasyon bulup: «Hele şükür! Gürültüden kurtuldum!» dersiniz. Fakat bilseniz o anda da radyonuz ne gürültüler çıkarmaktadır! Havadaki binbir çeşid dalga, radyo alıcı makinesinde bin makam üzerinden icrayı ahenk etmektedir. Lâkin, bereket versin ki bunlar, kulağınmn duyma kabiliyeti dışında kalan yüksek ihtizazlı dalgalardıı ve siz işinize gelmiyen bu sesleri duymamakla derin bir sükut içinde, kulağınızın kabul ettiği hoş nağmeleri dinlersiniz. Sizin için sivrisinek vızıltılı, karasinek sessiz bir hayvandır. Halbuki hakikatte, karasinek sivrisınden daha keskin sesli bir mahluktur. Yalnız, ne var, kanadlarını o kadar çabuk çırpar ki çıkardığı sesin ihtizazı kulağınızın hududunu aşacak derecede yüksektir. İpek kumaşın çıkardığı sesin biz ancak pek lâtif olan kısmım duyanz. Hakikatte kumaş hışırtısı çok daha yüksek perdeden ihtizaz neşreder. *** Kulağımızın . içinde 24 bin te 1 vardır. (Evet, yanlış okumadınız: Tam yirmi dört bin tel!) Bunlann inceliğini artık varın siz hesab edin. Bu yirmi dört bin tel muhtelif uzunluktadır. Dış dünyadan gelen seslerin her biri saniyedeki ihtizaz adedine göre, bu tellerden birini veya bir kaçım harekete getirir. Ses dalgasının çarpmasile kulak teli üzerinde hasıl olan bu titreme, bir nevi elektrik cereyanı vücude getirir ve bu cereyan henüz mahiyeti keşfedilemiyen mahiyette bir ameliye ile o sesi beynimize habeı verir. İnsan kulağmı, içindeki tel tertibatı bakımından, piyanoya benzetebiliriz. Vâkıa insan yapısı piyano bu tabiat yapısı piyano yanında çok basit ve gülünç kalır. Fakat kulağımızın zaptettiği sesleri de tabiatte mevcud ses ummanı ile mukayese edecek olursak duyma kabiliyetimizin ne kadar mahdud olduğunu anlarız. Yapılan tetkikler ve bunlara dayanan hesablar, tabiatteki muazzam ses merdiveninin ancak bir iki basamağından yukan çıkamadığımıa göstermektedir. Bunun gibi, görme kabiliyetimi» de pek mahduddur. Tabiatteki sesler gibi, ışıklar da muazzam bir umman teşkil eder. Fakat, kulağımız gibi gözümüz de bunlann ancak pek mahdud bir kısmına karsı hassastır ve bu iki uzvumuzun «kifayetsizliği» bizi ses ve ışık ummanlarında boğulmaktan kurtarmaktadır. Bütün bunlar, tabiatin zannettiğlmizden ne kadar daha muazzam bir âlem olduğunu ve bizim bu âlem içinde ne derece sağır ve kör bir mahluk olarak yaşadığımızı bir kere daha göstermektedir. (La Tribuna İllustrata'dan) KOK KÖMÜRÜ TEYZİATI Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesi İstanbnl Şubesinden: Devam eden tevziata aid haftahk izahat A d r e s l e r i 1 SATIŞ YERLERİ: Büyük Karaman caddesi No. 8 36 Fatih Eminönü «Şimdilik» Halkevi, Şerefefendi sokağındaki kapı Kadıköy Kadıköy, Çukurbostan, Hasırcıbaşı soksk Nc 2/4. Üsküdar Toptaşı caüdesi Kefçedede mek'tebi S. N 14 Kozluca han Galata Rıhtım caddesi. 2 Çağnlan ve bir hafta içinde muameleleri yapılacak olan beyanname numaralan. Günleri Fatih Eminönü Kadıköy Üsküdar Kozlucahan 14/3/1950 15/8/1950 16/8/1950 17/8/1950 18/8/1950 19/8/1950 136698126001 İİ2700142.)49 114400113651 135119134950 311786109514 126000124210 1125481424L2 113650112401 134949134780 1095İ3105534 124209121774 134779134600 142411132790 11:450110901 105533103637 134599134430 121773117479 13269912G012 110900110401 103636101152 134429132430 117478115471 126011119052 110100İ09901 101151100251 Mazereti dolayısile o hafta gününde müracaat etmemiş olanların günüdür. Takib eden davet numaralan her h'Urta pazartesi sabah gazetelerue ilân edilir. 1 3 DIKKAT: Bu «ene halka kesintisiz olarak 1948/49 kışında olduğu gibi beyannamelerdeki oda ve soba adedine göre kömürleri verilecektir. 4 GİŞE SAATLERİ: Sabah Öğleden sonra Cumartesi Saat Saat Saat 9 12 13 16 9 12 5 EMEKLİ, DUL VE rETİMLER: Bunlara aid beyanname muaznelesi her gün a öğleden sonra» sıra numarası aranmadan yapılacakür. 6 Gününde kuponu Oe möracaat edeceklerden 1949/50 turuncu renkte bevanname numarasını havi kupon ile hüviyet varakası istenir. 7 Kuponlannı kaybedenler ilkönce Kozlucahan sabş ser\isinde zayi muam°lfsini ikmal ettirdikten sonra aid olduğu semt satıj bürosuna kömür ordinolarını almak üzere müracaat ederler. . LİNYİT VE AĞAÇLI KÖMÜRLERİ: Linyit ve Ağaçlı kömürlerinin saüşı serbesttir. Almak istiyenler müracaat ederek arzu ettikleri miktarda alabiliı ler. LİNYİT kömürü AĞAÇLJ kömürü fîat fiaö Tonu 36 Ura Tonu 25 Lira Bu yıl (11053) mıntakalarının satış bürolarına NOT: Geçmiş senelerde tevziat başlangıcı en küçük sıra numarasından itibar edilmişti. hakka riayet için en büyük sıra numarası mebde olarak kabul edilmiştir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle