25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHTJRtYET İspanyol Komünist Partisi Moskova temsilcisinin ifşaatı 12 Ağustos 1950 KOMİNTERNffl Yazan: CASTHO DELGADO Köpek Barajı Lokanta, içinde dörder kijilik ufsk masalar bulunan ve dip tarafmda duvarına Dimitrov'un büyük bi: resmi asılmıj olan, dörtgen biçi minde bir salondu. Burada jrusan lar yava| yavaş yemek yiyorlar fakat çok çabuk konuşuyorlardı En az konuşanlar Finlandiyalılardı Oğleden sonra vakit çok yavaş geçiyor. Ne yapaeağımı bilmediğim den durmadan sigara içiyorum. Az sonra küçük büromun odası bana eski Madrid kahvehanelerini hatırlattı. Sanki delilere giydirilen bir gömleğin içinde imişim gibi kabıraa sığamıyorum. Bir kimse ile konuşmak istiyorum. Yanıbaşımda bir telefon var, kendilerile konuşmak istediğim bir çok kimseler olduğu halde lükuta mahkumum. Saat altı oluyor. Büromdan çıkıyor ve ağır adımlarla otobüse doğru gidiyorum. Arabaya çıkıp bir köşeye yerleçiyorum. Tekrar herkesin merakını üzerime çekiyorum Otelin önüne gelince bir muhafız asker otobüse girip evrakımı Utiyor, onları inceliyor, sonra aşağıya iniyoruz. Komintern memuru olarak ilk günüm böylece sona eriyor. Muayyen olmıyan bir müddet lçin çahşmağa çağınldığım bu bina hakkında bugün daha etrafU bilgi edindim. Üçüncü katta Dimitrov ile mesai arkadaşlannın bürolan bulunuyor. Oraya varabilmek için bir tek yol var: Cümle kapısı bir nöbetçi tarafından tutulmuş, birinci, ikind kattan sonra üçüncüye çıkılınca bir başka nöbetçi ile karsıla•ıyoruz, ondan sonra telefonlu bir masanın gerisinde bir nöbetçi daha görülüyor. Bir kaç metrt daha ucakta sesin duyulmaması için deri kaplamalı bir kapı göze çarpıyor. İkinci katta Kominternin ikinci kfttibi Manuilski ile mesai arkadaşlan Geroe, Kolubva ve TanU çahçmaktadır. Onun yanındaki bürolarda sekreterliğin diğer üyelerini teskil eden Kuusinen, Marty, Pieck, Florin, Gottwald ile ban yabancı komünist partilerinin temsilcilerinin bürolan bulunuyor. Birinci katta, her vakit vücudü öne doğru bükülmüş, saçları ainına dökülmüş bir halde yürüyen Fridrich adında bir Avusturyahnın idare ettiği Yayın ve Propaganda dairesile mütercimlerin, muharrirlerin, daktilolann büroları bulunmaktadır. Kominternin zat 15leri dairesi de buradadır. Zemin katını, bir bölüğü haric, idare memurlan işgal ediyorlar; ayn bölük ise üniformalan ile yürjiyüşlerinden vazifelerinin ne oldufu açıkça bellı olan, ciddl tavırlı bir kaç kimse hariç herkes için girilmesi yasak bir yerdir. (a) =haberleri Afetlerden ve harblerden sonra Kok Kömiirü c tevziatı Ellerinde kira mukaveleleri olnuyanlar da kötniir alabilecckler Bu sene kok kömürü almak arzusunda olup da ellerinde kira mukavelesi bulunmıyanlar, hazırlanan yeni talimata göre, kok kömürü tevziatından faydalanabileceklerdir. Kömür Tevzi ve Satış İsletmesi, bu gibi sahısların müracaatlerini tetkik edecek ve müracaat sahibinin kok kömürünü alıp alamıyacağını tayin edecektir. Etibank Genel Müdürlüğü, linyit kömürünü yakamıyanlar için de bu sene bir takım tedbirler almıstır. Linyit kömürünü yakamıyanların vâki müracaati üzerine, Etibank, kendi mütehass'ıslarını derhal göndererek kömürün nasıl yakılacağını Bundan tam altı asır ev\'el yani öğretecektir. 1350 senesinde Avrupa ve Asyanm Diğer taraftan Berlinde geçen bir kısmı, Afrikanın şimali üzerin haziran ayının son haftasında Ade iki senedenberi esen bir ölüm merikan istihbarat servisi şeflerinfırtınasının son rüzgârlardan dini den Mr. Melvin J. Laski tarafından yordu. Bu ölüm fırtınasının adı Kültür hürriyeti kongresi adı alcihan harbi değil, kara veba deni tında bir toplantı tertib edilmişti. en bir afetti. Buna İngilizlerin tak Yirmi milletin yüz kadar murahhatıklan isimle kara ölüm demek bel sının istirakile toplanan bu konki en canlı tabiri kullanmak ola grede (acaba bizden de murahhas Cumhur Başkanı Celâl Bayar. dün caktır. Bordeaux Edebiyat fakül var mıydı?) evvelâ etrafını Sovyet taat İS te Tiirk Sahne Sanatklrları tesi reisi profesör Y. Fenouard'ın denizi kaplamış bir ada halini alan Derneğinln 700 azası adına kendilertnl bu vebaya dair yazdığı bir makaziyarete tden canatkar Sadi Tekir leden istifade ile veba sonrası hıris Berlinde, aslî ahalisi hiç bir vakit hürriyete inanmamuj olan bu belbsfkanlıgındakl heyeti Yalovada kabul :iyan Avrupanın fikri durumunu dede böyle hürriyet ve kültür konetmiştir. Sadi Tek. Camhur Btfkanına dernek izah ettikten sonra bu sene millet gresinin müzakereleri iflâs etmeğe unatkarlarının saygılarını bildirmiı lerarası kültür sahasmdaki faali yahud bir nümayiş şeklini almağa v e umuml dunımları etrafmda izahat 'etlerden biraz bahsedeceğiz. Pro mahkum sayılabilirdi ve hakikatln vermlatir. Bllhaısa tiyalrolardtn alınan fesöre göre fare ve pirelerin beşeve her yerde mktan defisen Belediye riyete saldıklan bu müthiş afetten kongre bir nümayis şeklini almıstı. rünımunun «tırlı^ı ve kazane verfile. rinin cibayet «akatlıkları b»hiı mev sonra Avrupanın iktisadî ve içtiMeselâ İngiliz delegesi profesör zuu olmua. vapur v* trenlerde tiyatro mai seraiti üzerindeki değisiklikler heyetlerine tenzilit yapılması, ha«ta kadar fikrl sahada da yaman tesir Ayer açış nutkunda tahammül ve •ahne nnatkârlarının hastanelere par* ler husule gelmistir. Meselâ bu fiz yatırılmasının teminl etrafmda dl müthij ölümle bosalan manastırlarleklerde bulunulmushır. Bu arada U. tanbul BelediyeEİnin Şehlr Tiyatrosu il< da ilim adamlan eksilmis ve bu di|er tiyatro tesekküllerine öz ve Uvey ruhanilerin yerine koyacak insan evltd nararile bakmasının dojru olma. bulunamaymca tarikatlerin mevki dıjtı ve Türtc Sahne Sanatkârlan Der ve ehemmiyetini yerli yerinde tutnejine yardım edilmesi icab ettiği bir mak üzere dışandan ehliyetsiz intemenni mahiyetinde beyan edllmistir. sanlar, hattâ on, on dört yaşında Cumhur Bafkanımız sanatkârları sevdiğini, derdlerile yakıntian Rlâkadar çömezler alınarak maatteessüf hâlâ clacağını, diiekleHni ügili Bakanhklar bazı yerlerde ve bizde câri olan nerdinde taklb edrceğinl vadermiıtir. kemiyeti daima keyfiyete tercih etTürk Sahne Sanatkirlar Dernejinln mek yolu tutulunca o zamanlar ilüyelerlne sevgi ve felâmlannm bildi min ve hattâ okuyup yazmanın rilrr.e?:ni de fstemiytir. egâne merkezi olan manastırlarda Yunanistanın en büyük bile okuyup yazanlar azalmıştır. Diğer taraftan bu ruhaniler arasınarmatörii şehrimizde Garb memleketlerinde tiyatro Yunanistanın en büyük armatörü olan da bilgisizlikle beraber ahlâksızlık ve geçenlerde limanımıza gelen «Atlan başlamış olduğu için halk dinî me sanatkârlığı kolay; Allah verpisi tic» vapurunun sahıbi Avrang di» |eh "asim ve ibadetlerden uzak durma olan o ateş içinizde mi, yolunuz rimize felmistir. ;a alışmış, bazılan bir takım bâtıl açık... Sanat da sizin, jöhret de si80 vapurunun bütün denizlerde sefer tikadlara saptıklan gibi diğer bazı zin, servet de sizin... ysptığı büyük armatör. dün DenizyolYunanistanda öyle aktörler tanılarına fiderek Denlzyolları Umunı M\ı ince dü$ünCeli insanlar da kâlble'ridiırile uzun boylu görüsmüştür. Avran ıın sesini takib ederek daha ziya dım ki halk onları görünce ayağa fidiı. daha tonra Cemıl Parman ve le kendilerine göre bir dine tutun kalkıyor, şapka çıkanp yol açıyorBehçet Osmanağaoğlu ile beraber iab mağa başlamışlardı; yani bunlann du. Atinanın en büyük binalarınrika ve havuzları gezmiştlr. ruhundaki hissi heyecanî unsur, dan "biri olan ve içinde bir tiyatro ile Lüzumsuz klakson çaianlardan ıklî unsura galebe etmişti. Velhasıl iki sinema bulunan Rex bir aktri3 suretle dinde ıslahatçıhk hare sin malı... Başka bir tanınmış akU 50 lira c«za alınacak tör bana bu binanın daha büyüSon günlerde sehirde klakson «esi :etine yavaş yavaş yol açılmış ve oldukça hafiflemisse de, gene bazı loğrudan doğruya Kitabı Mukad ğünü yaptırmak için dünya ahvakimselerin lüzumsuz klakson çaldıkları dese bağlı içten gelme bir dine linin biraz düzeimesini beklediğini ve çift klaksonlu arabaların klaksonla doğru yürüyenlerin ellerine papaz söylüyordu. rından birinin tökülerek tamamcn çıLondrada hiç bir İngiliz görekarılmaıı, dlgerinin de sesinin hafifle ların haysiyetsizlik ve şerefsizliktllmetl bilriirildiğı halde, Belediyenin erini terzil etmek için bir fırsat medim ki Sir unvanı bahşcdilen halkın huzur ve sükununu düşünerek [eçmiştir. İşte bu halin devamile Laurence Olivier'nin bir temsilinaldığı bu karara riayet edilmediği ya. :afalarda lâik düşünce ve millî den sonra beni ve arkadaşlarımı pılan kontrol netlcesinde anlasılmıştır. kültür unsurlan belirmeğe başla kulis arasında kabul ettiğini söyleBelediye Başkanlığı Emniyet S ncı mıştır. Kısaca bahsettiğimiz bu diğim zaman gözlerinde garib bir Şube Müdürlüğüne, bundan sonra yapacngı kontrollarda Belediyenin kara noktalan makalesinde iyice geliş ateş parlamasın ve bizleri yarı gıprına riayet etmiyenlere tesadüf olun :iren M. Renouard bu veba salgı ta, yan hasedle süzmesin. Stratford duğu takdirde, sadece klaksonun sök ıından sonra Avrupanın vardığı müzelerinde en çok gördüğünüz türülmesile Iktifa olunmıyarak arabayı merhalenin ortaçağlar medeniyetile şeyler Shakespeare oynayan bütevk ve idare edenlerden de 50 lira modem medeniyet arasıru ayırıcı yük aktörlerin eldivenleri, baspara cezası alınrr.ası hususunu kat'i bir hudud olduğunu kabul eden tonlan, diğer zatî eşyalan oldu. Saolarak tebliğ etmtştlr. bazı tarihçilere iltihak etmek tema natın henüz ilk merhalelerinde diAlpullu şeker fabrikasının 25 inci yülünü göstermektedir. yebileceğimiz bir ingiliz aktörünün kampanya devresi bana haftada ancak 40 sterlin (ya haftada yalnız 300 küsur liracık) Alpullu şeker fabnkasının kuruluçur.un yirmi besinci yılddnümü ve 25 inci kazandığını anlatarak derd yanBütün büyük sarsmtılar atlatı masını hiç unutmıyacağım. kampanya mevsimine ba$iaması munasebetile bu sabah bir basın heyeti Al ımca beşerin ferdî ve kollektif hapulluya hareket edecektir. Gazeteciler yatında beliren bazı yenilikler Türkiyenin ötesinde sahne sanatyarın akşama kadar Alpulluda kalarak vardır. İki büyük harbden sonra kârının mevkii bugün böyle oldutetkikler yapacaklardır. gördüğümüz gibi kollektif hayat ;u gibi dün de böyle idi. Mazinın Dış siyaset mevzuunda bir taki yeniliklerin nmumî karakteri karanlıklanna karışan uzun yüz hürriyet ve serbestl değil de «ser yıllar boyunca da böyle olmuştu. konferans Şimdi biraz da bize gelelim. Çok Eski Rize milletveklllerinden Ekrem bestlikt diyeceğimiz bir halettir. Rize. önümüzdeki cuma günü saat İS de Birinci Büyük Harbden sonra beli uzağa gitmeye lüzum yok, yirmi beş Eminönü Halkevinde bir konferans ve ren çıplaklık hareketi ve bütün sene evvel bizim cemiyetimizin reeektir. Dıs siyagete dair olan bu Avrupa ve Amerikayı makine ile sahne sanatkânnı nasıl bir parya konferansın mevzuu şudur: kurulmuş gibi sabahlara kadar zıp menzilesine indirdiğini hatırlamaKore harbi üçüneü dünya harbinl zap zıplatan türlü danslar ve cazlar, yanımız içimizde yok gibidir. davet edebllir mi? Büyük Behzad hâlâ dudaklan acı ' Türkiye bir taarruza uğrarsa. Ame alkole ve uyuşturucu maddelere karşı inhimakin artması tabiî göz bir tebessüm ile buruşa burusa rikanın bize yapacağı yardım nedirî Atlantik paktına girmekle ne gibi lerden kaçmamıştır. Bunlan sene anlatır: Birinci Dünya Harbinde menfaatler elde edeceğiz ve ne gibi lerce mahrumiyet içinde geçen ha asker olduğu zaman yüzbaşısı kentaahhüdlere gireceğiz. Koreye asker gönderip fi'len harbe yatın bir aksi ameli gibi tasavvur disini sigaya çeker: edip hoş görmeği herkes isterse de g rmekligimize dair mütalelar. Necisin, ne i | yaparsın? Konferans bütün vatandaşlara açıktır. bu tavır ve hareketler insanlar ü Aktörüm, efendim! zerinde tortulannı bazan o kadar Konservatuann Türk musikisi Aktör mü? Yani oyuncu mu? kesif bir tabaka halinde bırakıyor kısmı takviye edildi Evet oyuncu, yüzbasım! ki ahlâkî hayatın durulması uzun Bir daha bu kelimeyi duymıKonservaruarın Türk Musikisi tcra bir zamana tevakkuf ediyor. heyeti üyeUğtne Münlr Nureddin Selyayım. Utanmıyor musun? Tez git, çuk, Fahir* ve Hefik Fersanın katılBu gibi maddl sebeb ve netice abdest al, benim önümde Kur'ana malan Belediye Başkanlığmca tasdlk el basacak ve bir daha şanoya edilmiştlr. Bu suretle Konservaruarımı lerden bir de manevî tesirlere sözü getirirsek iş o vakit 0 kadar basit çıkmıyacağına yemin edeceksin! zın Türk musikigi kısmı değerll «anatİşte bir avuç kahraman, bundan kİTİarla takviye edilmiştlr. Konscrvatu olmuyor. Bu son harbin bu sahada arın Açıkhava tiyatrostında verecegi en bellibaşh karakteri kanaatimce 3040 yü önce ellerinde sanatın konserlerden yalnız 50 kunif alınması yer yer kurulan milletlerarası te bayrağı, Türk tiyatrosunu kurmak ve böylece halkın Isttfadesinin sağlan. şekküllerdir. Birleşmiş Milletlerle üzere yola çıküklan zaman biz onması kararlastırılmıstır. Daşlayan bu teşekküller ilmî, içti lan bu yüzbaşının gözlerile göBir eroinci yakalandı maî, iktisadî ve teknik cemiyetler rüyorduk, Aç ve çıplak mı kalSabıkalı eroincüerden Ahmed TJağlar ve bu cemiyetlerin kongreleri, kon madılar, tehzil, hattâ tahkir mi ebundan 15 gün kadar ev\el kendislni dilmedileı, onlan yollanndan dönUkib eden zabıta memurları tarafın feranslan şeklinde beş senedenbe dürmek için neler yapmadık. dan yakalanmı;, fakat suçu oğlu Hasan ri fasılasız devam ediyor. Yaz, kış Ertuğrul Muhsin, Ferah sezonunDagların üzerine atank kendlsini bu hergün bir tarafta mutlaka bir milIşin içinden kurtarmıştı. Serbest bıra. letlerarası kongre veyahud konfe da bir kış gecesi yalnız iki tek sekılan Ahmed Dağları gene takibe deyirci önünde perdeyi gene saniyesi vam eden zabıta memurları, sanığı rans kuruluyor, murahhaslar ge saniyesine açbrdığını hikâye eder. lip, oturup konuşuyorlar ve kalkıp Balatta Ayna caddesinde eroin satarGalib, rahmetli Muvahhid ile oyken suçüstü ele geçirmlşlerdir. gidiyorlar... Ey sonra? Sonrasını ÜzeTinde yapılan arama neticesinde pek bilmiyoruz. İşte bir misal: nadığı tercüme bir piyeste zengin 120 büyük paket =ro!n bulunan Ahmed Unesco. İştirak eden milletlere se bir kont olan arkadaşının onu dinDağlar. Adliyeye verilmtş ve yapılan nede yedi milyon dolara mal olan lerken yırtık ayakkabısına daldığı«orgusunu müteakıb tevkif edilmiştir. bu müessesenin bugün el ile tutuMaden parçalannı altın diye lacak faydalannı saysak bir elin satan sabıkalı defineci parmaklannı doldurabilir miyiz | Bütün dünyada güzeller îkinci şube dördüncü kısım memur bilmem. Yüzde yüz milliyetçi bir ları. sabıkalı defineciierden Mahir Bal Amerikan mecmuası olan Time gekanı, Kasımpaşada maden parçalannı altın diye bir taşralıya 13500 liraya çen gün bir nüshasında çok müstehzi bir lisanla, Floransada topsn»srken suçüstü yakalamışlardır. lanan Unesco senelik konferansının Kullanırlar. anlatıyordu. Bu ŞEVVAL 28 CUMARTESİ \ müzakerelerini konferansta yeniden 86 birbirine ! uymaz teklifler yapıldığını ve meS 1 Ş selâ bu teklifler arasmda XI. asır5 •J 4 O u dan XVI. asra kadar geçen jama>> 6.07,13.19 17.10 20.12 21.58 4.13 nın iktisadî tarihi hakkında bir 1 E. 9.54 5 06 8.57 112.00 1.44 7.S8 | kaynaklar listesi yapılması ve gene meselâ tekâmül yolundan gelen ~~B Öksüriigü keser. • Büyük harbler ve meselâ eski zamanın veba salgmları gibi afetler sonrasında insanlann fikirlerinde ya yeniden bazı gelişmeler veyahud büsbütun yeni fikir cereyanıan, içtimai iktisadî değişmeler vukua geldiği muhakkaktır. Siyasî vakıaların, harblerin soğuğunun da sıcağınm da yıllardanberi dünya yüzünde bir gün bile rahat nefes almamıza müsaade etmediği bu zamanlarda harb ve siyaset sarsıntılan tesirlerinden bahsedecek yerde ne arazi ihtirasmdan,ne iktisadî rekabetten, ne de cihangirlik hevesinden değil de sırf fare gibi ufacık bir hayvamn üzerinde yaşıyan daha ufak bir hayvancığın, bir pirenin insanlar üzerine saldırdığı müthis bir hastahk neticesinde dünyanın o vakit en medenl sayılan kısmında husule gelen değisiklikleri bir an nazarı dikkate almak istiyoruz. I GÖRÜSLER DİJŞÜNCELER İHEM NALINA MIHINA Yeni Ulaştırma Bakanımız illî Eğitim Bakanı Avni Başmanın istifası üzerine kabinede bir değişiklik oldu. Ulaştırma Bakanı Tevfik Üeri Millî Eğitim Bakanlığına geçti. Ulaştırma Bakanhğuıa da Ankara millervekili Seyfi Kurtbek Uyin edildi. Her iki Bakanhk da mühimdir. Millî Eğitim Bakanlığı, milletin irfan ve kültür hayatını idare ettiği gibi, Ulaştırma Bakanlığı ise, memleketin bünyesinde, insan vücudünün kan damarlannı andıran ulaş,tırma işlerini yiirütür. On yıl kadar önce kurulmuş olmasuıa rağmen Deniz. Demir, Havayollan ve Posta Telgraf Telefon Genel Müdürlüklerini sinesinde topladığı için Ulaştırma Bakanlığı iktisad ve millî müdafaa bakımlanndan en mühim BakanIıklardan biridir. Gene bir yüksek mühendis alan Tevfik İlerinin, Ulaştırma Bakanlığına bağlı genel müdürlüklerde ileri hamleler yapmak niyetinde olduğu bir sırada. Millî Eğitim Bakanlığını mcmnunlukla kabul ve tercih etmesinde, geçenlerde kendisinin de denizcilik islerimiz hakkında söylediği gibi, çözülmesi çok güç meseleler karşısında kaldığuu RÖntıüş olmasının da tesiri olsa gercktir. Sayın Tevfik İleri, bu büyük güçlükleri yenmek hususundaki azminin de büyük olduğuna söyleınisti. Fakat simdi, başka sahadaki güçliiklerle savaşmak üzere, makam değiştirdi. Yerini gene bir kurmay subay olan Seyfi Kurtbeke bıraktı. Seyfi Kurtbekle şahsî dostluğumuz ve ailevi karabetimiz yoktur. Kendisile tanışmak şerefine bile nail olmuf değilim. Fakat aramızda sıkı bir fikir dostluğu ve kendimi Türk askerlik ailesinin bir ferdi saydığım için, bütün askerlerle olduğu fribi, onunla da büyük bir ruhi karabetim vardır. Bu dostluğu ve karabeti daha kuvvetlendiren bir amil de, onun eski bu tâbirle seyfi kalem sahibi bir asker olmasıdır. Bu satırların naçiz muharriri de, aklının erdiği kadar, askeri mevzular üzerinde kalem oynartığı için, Seyfi Kurtbek ile bu bakımdan da aramızda fikrl dostluk ve manevt karabet meccuddur. Seyfi Kurtbek, Paris ataşemiliterliğinden döndükten sonra, <silâh basına!» adlı ve milH müdafaamız bakunından çok kıymetli fikirleri ve tavsiyeleri ihtiva eden bir eser yazmış ve bir sayısını bana hediye etmişti. Aziz okuyuculanm, Cumhuriyet sütunlannda bir kaç defa bu eserden bahsettiğimi hatırlarlar. Seyfi Kurtbek, o zaman Genelkurmayda vazifeli olduğu için, bizzat gazete sütunlannda müdafaa edemediği bazı düsiincelerini, aramızdaki fikir karabeti dolayısile bana yazdığı mektublarda bildirmişti. Benim daha evvel bahsettiğim bir Yüksek Milll Savunma Konseyi teşkili hakkındaki yazılanm üzerine, gönderdiği mekrublardan birinde, bütün ileri demokrasilerde topyekun harbin en mühim bir tesekkülü olan bu konsey için hazırlanan kanun tasarısının yıllardanberi uyukladifinı bildiriyor; bu bahis üzerinde ısrarla durmamı istiyordu. Nihayet yaza yaza sayın Şemseddin Günaltay, son zamanlarda Yüksek Savunma Konseyi teşkili hakkındaki tasarıyı kanunlastırdı ve Kon&ey de kuruldu. Kendisini yakuıdan tanıyanlaruı çok takdir ve sena ettikleri bu güzide ve mütefekkir kurmay subay, son seçimlerde Ankara milletvekili oldu ve nihayet milll müdafaaınız bakımından da son derece mühim olan Ulaştırma Bakanlığınuı başına geçti. Bu tayin çok yerindedir ve Başbakan saym Adnan Menderesi, Seyfi Kurtbek gibi kıymetli bir kurmay subayı, Ulaştırma Bakanlığına getirdiği için tebrik ederim. ve içerisi loştur. Sekiz ocağı olan bir havagazi sobası var. Mutfağın ortasında bir masa bulunuyor. Bir de iki musluklu svı haznesi var. Bütün ocaklar meşgul. Her otel sakininin bir ocağa hakkı var. fakat ikisini birden işgal edenler de var. Beklemekliğimiz gerekiyor. Saçlan taranmamış bir ihtiyar kadın gelip çaydanlığını kaldınncaya kadar uzun müddet bekliyoruz. Hemen tavamızı içinde 50 ruble 20 ye satın aldığımız iki biftekle ocagın üzerine koyuyoruz. Bir yemek için bu para çok, fakat biz henüz ihtiyacımız olan şeyleri daha ucuza tedarik edebileceğimiz yerleri bilmiyoruz. Yemeğimizi çarçabuk yedikten sonra dışarıya çıkıyoruz. Gorkaya caddesinden Kızıl meydana kadar iniyoruz. İşte şimdi Lenin'in lâhdinin önündeyiz: Burada sanki tunçtanmıs gibi görünen iki muhafız bulunmaktadır. Üzerlerinde birer yıldız bulunan kulelerile yükselen Kremlinin yüksek duvarlannın arkasında, solda muzeye çevrilmif olan eski Saint Basile kilisesi görülüyor. Otele dönüyoruz. Yollarda kesif bir kalabalık var. Evlere, otomobillere, insanlara, camekânlara bakıyoruz. Her |ey dikkatimizi çekiyor, her fey yeni ve harikulâde. Odama dönünce küçük çalışma masama oturuyorum. O kadar büyük bir sevinç duyuyorum ki, hemen hemen bir kolu eksik tunç heykele karfi bir acıma hissi duyuyorum. Duyduğumu bağırmak istiyorum, fakat kime? Iflerine dair Ruslara »evkle hitab etsera benime alay ederlerdi. Bütün bunlan bilmiyen yabancı memleketlerdeki kimselere bunlardan bahsetmek istiyorum. Bunun üzerine uzun müd dettenberi Fransada ikamet eden bir hemsehrime mektub yazmağa başlıyorum: tNihayet loıyalizm diyarındayım... Bilsen ne sevinç ıçindeyim.» Mektubumu Esperanza'ya okudum. Hiç bir mütaleada bulunmadı. Odada bir ssağı bir yukarı doaştıktan sonra yatağıma yattım. Yavas yavaf uykuya daldım. Uzun zamandanberi ilk defa olmak üzere güle güle uvuyoıdum. Memur rolünde Pedro Geroe Sovyet Rusyada üçüncü günüm. Doğrusu komintemdeki bürom'Jan ziyade sokakta ve oteldeki odamda kendimi daha keyifli buluyorutn. Sokakta etrafıma bakıyorum, söyenilenleri dinliyorum, konuşuyor ve gülüyorum. Otelde ise kendimi sanki başkanı bulunduğum bir küçük cumhuriyette imişim gibi sanıyorum. Ben bir şeyler yapmalıyım. Biri karşımda, öteki arkamda olan iki resim bana sigara tablasına sanki memnun olmadıklannı bildiren sert nazarlarla bakıyorlar gibi geliyor. Burada herkesin vaziesi çalışmaktır, çünkü sosyalizmi kurmak bir büroda oturup durmadan sigara içmek değil, fakat ever, fabrikalar insa etmek, topraklan sürmek, elektrik tesisab meydana getirmek, memleketi kara yol lan ve demiryollan ağı ile kaplamak demektir. Fakat bana her ay 00 ruble verildiği ve memleketimde sosyalizmin zaferini sağlamak çin çalıjmaklığım gerektiği halde ben hiç bir fey yapmıyorum. A. Yazan ADNAN (yani Sovyet ulemasının yeni iddialarına muvafık) biyoloji tedrisi materjalinin hazırlanması teklifleri vardı. Fakat uzun bir zamana muhtac olan bu teklifler karşısında Unesco Umum Müdürü M. Torres Bodet, Unesco işleri hakkında kendi dilindeki manana ( = yann= istikbal) kelimesini bugün yani hemen diye tefsir etmek istediği için caru sıkılarak istifa etmiş ve içtimaın bir işi de bu istifayı geri aldırmakla uğraşmak olmuştur. Bizim de iştirak ettiğimiz bu konferansa dair gazetelerimizde bir şey çıkmadı. Acaba 86 teklifin içinde bizim murahhasların kaç teklifi vardı? Cumhur Başkanı Tiirk sahne sanatkârları heyefini kabul eHS tuk üzerine Alman dinleyiciler terafından tutulan alkışlar kubbeyi sarsmış ve adeta Hitler'in gününde Nürnberg toplantılan alkıslannı andırmıstır. Bütün bu müzakerelerden sonra ortada kalan sey külmüsamaha hakkında mefhur İngi tür hürriyeti değil, sabık komünist liz hürriyetçi filozofu J. Stuart lerle sabık naziler arasında husule Mill'i zikredince bir Alman murah gelen bir yaklaşrnanın ifadesinden hası artık şimdi hürriyetçi Mill'in ibaret kalmıştır. İngiliz murahhasİskandinavya, İtalya ve işe yaramadığını ve tahammülsüz larile lüğe karsı tahammülsüzlük göster Fransa murahhasları müzakerelermek lizım geldiğini söylemis ve de daha ziyade kültür hürriyetini sonra bir Amerikah âlim tam 45 rutmağa çalışmıslarsa da neticede dakika Sovyet ulemasmdan (?) kongrenin bir fikir kongresi olacak Lysenko'nun ilmî değil komünist yerde bir siyaset kongresi olduğu parti kararile kabul edilen siyasî nalaşılmıştır. biyolojisini cerh ve red için bir Bu malumatı İngilterenin en bikonferans vermek zahmetini ihti taraf, en doğru sözlü liberal gazeyar etmiştir. Bu biçare komünist tesi olan Manchester Guardian'dan âlim bir 41im değil bir cehli mü almış olmamıza nazaran kongreye rekkeb ( = ignoramus) olduğu için atılan objektif nazarların mahsulü bu kadar dakika kendisinden bah olduğuna inanabiliriz. İşte harb son se bile değmezdi. Zaten Sovyet rası milletlerarası teşekküllerin veRusya ilme en son taarruzu olarak ya kongrelerin bir kısmı böyle biyoloji gibi müsbet ilimlere de hüsranla biten toplantılardır; fasaldırmasile fikrl istibdaduu müs kat ne de olsa bu toplantılar harb bet ilimler sahasma da naklertiğini sonu hastalığınm muayyen nöbetgöstermiştir. leri olduğu için kaçınılamaz vakıKongrenin diğer bir günü de \alardır. Asıl hüner onlardan hersedünyada sulh ve hürriyeti yerleş ye rağmen istifade etmesini biltirmek için komünizmin mağlubi mekten ibarettir. Bütün toplantılaryetinüı muhakkak ve fakat bunun da bu fikir alıs verisinden ruhlariçin topyekun bir harbin elzem bu da, akıllarda ne gibi değisiklikler lunduğunu söylemek ve gizli bir olacağını ve bu değisiklikler netiintikal yolile gene sulhu müdafaa cesinde âlemin gidışınde ne gibi etmekle geçmiştir. Bu mütalealara bir başkalık vukua geleceğini, megöre atom bombası, ancak onu e selâ büyük veba salgınından sonra linde tutan millete göre mubah ve j olduğu gibi bu bâdireden sonra yehelâldır. Nihayet eski bir komünist ni bir medeniyetin baslayıp başlaolan Avusturya delegesi Borkenau mıyacağını şimdiden kestirmek komünistliği iyice anlamak için biraz güç gibi görünüyor. Istikbale komünist dönmesi olmak lâzım gel nikbinlikle bakıp kültür hürriyetidiğini ve komünistliğin ebedl bir nin asın sağın da, afirı solun da harb veyahud dahill bir harb de elinden kurtulusunu ümidle beklimek olduğunu belirtmiştir. Bu nu yelim. ADIVAR 3 Türk sahnesinin birinci kadını Yazan: Geval Fehtni Baskul nı, pabucunun altmdan ayrılıp uzayan bir kösele parçasını koparmak üzere elile çekiştirmeye başlayınca kendisinin ecel terleri döktüğünü nakleder. . Fakat bu bir avuç ihtilâlci, adedleri ellerimizdeki parmaklan geçmiyen bu bir avuç kahraman usanmadılar, korkmadılar, yılmadılar, içlerinden biri vurulup devrilince yerini bir başkası aldı ve ellerinde taşıdıklan bayrağı toprağa düşürmeden bueüne ulaştılar. İşte Bediaya olan derin saygımız bu bir avuç ihtilâlciden biri oluşundandır. Millî Mücadelede vatanı kurtaran Mehmedcik şüphesiz kahraman'ığile tanrılaşan bir âbide... Fakat gene Millî Mücac:elenin sırtında cepane taşıyan Ayşe, Fatma onbaşılarını hatırladığımız zaman içimizde bir baska, daha yüksek, daha derin his kabarır. Türk tiyatrosunun millî mücadelesindeki Bedia onbaşıyı biz unutsak da tarih unutmıyacaktır. * * * Bedianın sahne hayatını tetkik ettiğimiz zaman her büyük sanatkâr gibi onun da nadide bir billur parçasına benzediğini, her kö*esinden ayn bir ışık saçtığmı görüyoruz. Facia sanatkân, komedi sanatkârı, vodvil sanatkân, operet sanatkân Bedia... Gene kız rolleri, doksanlık ihtiyar rolleri oynayan Bedia... En büyük karakter artistlerile boy ölçüçebılecek olan Bedia. İşte Bediaya olan büyük sevgimiz ve hayranlığımız bu yüzdendir. * * * Türk sahnesinin bugünkü birinci kadını, biz dostluğu ile iftihar edenlere sorarsamz hayatta da bir «efendi kadın» olmak vasfile taclanır. İri siyah gözlerinde daima istihza kıvılcımları oynaşan, daima biraz işin alayında gözüken kadm Bedianın yanında, bir de alabildiğine ciddî, sözüne güvenilen, biraz mağmum, bir hayli içli, vefakâr, dürüst bir efendi Bedia vardır ki bu meziyetlerini sezmek mazhariyetine erenler için ona (efendi kadın) dememek imkânsızdır. Jübılesi için hazırlıklar yapılan kıymetli sanatkânn ve sevgili dostun 25 inci sanat yıhnı kutlamak benim tiyatro muharrirliği hayatımda duyduğum katmerli sevinclerden biri oluyor. Çok yaşasın! TİYATRO Binanın dış kısmını da düne nazaran bugün daha iyi görmüs bulunuyorum. Dci günü beni meşgul eden daha ziyade insanlar olduğundan fazla dikkat etmemiştim. Bütün binada bir sıra birbirine benzeyen pencereler göze çarpıyor. bina bu suretle garib bir manzara arzediyor. Bu öyle bir manzara ki insana ne kasvet, ne de neşe veriyor, fakat tarif edemiyeceğim bir intıbaın tesiri altındayım... Evet burası cihan ihtilâli kurmayınm merkezi olup Dimitrov, Manuilski, Marty, Pieck, Florin, Gottwald, Kuusinen burada çalışmaktadırlar. Fakat beni tesir altında bırakan bu olmayıp başka bir şey, ancak onun ne olduğunu ben de bilmiSaatimin bir olmasını bekliyorum. yorum. Bu odadan çıkıp lokantaya gitmek, ırada insanlar görmek, onlardan biOtobüs beklerken binanın etraile konuşmak istiyorum. fındaki bahçede geziniyorum. DuOğle oldu. Saat yarıma vardı... varlarının her köşesine tahta mesaedler üzerine tesbit olunmuj Büromdan çıkmak ve kojmak isprojektörler konmuş, bunlar du jyorum. Fakat bahçede dolaştığımı görvarlarla bina arasındaki bahçe kısmını aydınlatmak için olmalı. Fa ieler acaba ne derler? Acaba mukat dikkatimi bilhassa çeken, mu yyen saatten yarım saat erken lovazi bulunduğu duvardan beş met tantaya gitsem hakkımda ne düre mesafede ellişer metre aralıkla ünülür? Saat bire çeyrek var. Hele sükür dralanan büyük direklerdir. Bunlar birbirlerine alü milimetre ka ir oldu! Yerimden kalkıp bir çılgın gibi knhğında tellerle bağlı olup bu tellerin her biri ucunda kocaman merdivenlerden iniyorum. Lokaubir tasma bulunan bir zincire bağlı taya geliyorum, kimseler yok. Ubir halkadan geçmektedir. Acaba tancımdan antredeki bir duvar gabu tertibat neye yaramaktadır? etesini okuyormuş gibi görünüyoBunu anlamakta gecikmedim: Ge rum. Nihayet bazı kimseler gelmeeeleyin bu tasmaların her birinş ;e başlıyorlar. Piıiplinli olmak ve jri bir köpek bağlanıyor. Hayvan leklemek icab ediyor. Gitgide kalabalık oluyor. Fakat halkayı tel boyunca kaydırarak duvardan bir buçuk metre uzaklık anıdığım ve kenuştuğum dili bita elli metre kadar bir mesafe üze en kimseler göremiyorum. Arkası var rinde kofabiliyor. Bunun manası eğer bir kimse duvan, cam parçalarını, dikenli tel örgüsünü aşmaMEVLİD ğa muvaffak olursa bu sefer hakik! Cumhuriyet Merkez Bankası Hukuk bir köpek barajı ile karşılaşacaktır. îvîuşaviri Sonralan bana aıüatıldıgına göre, OSMAN NURİ UMAN'ın bunlar adamlan her yere sokulan vefatrnın 40 ıncı gunüne tesadüf eden hasım bir âlemin yapabileceği ta 13 ağustos 950 pazar günü lkindi naarruzlara karşı elzera tedbHennis,. nıazını müteakıb Teşvikiye camiinde Mevüd ckunacaktır. Arzu edenlerin Ben simdi losyalizm teflr fleri rica olunur. diyarındayım Vman aüesi Bizi otele götüren otclıibte, cam* * * ların arkasından dışarıya bakmak Eski kuruyemij tüçcaıiarindaa için gözlerimi gazetelerini veya kiAli Molla Zade tablarını okumağa dalmış olan arkadaşlarımdan çeviriyorum. Bu HASAN EFENDİ AKSAKAL'ın tarzda hareketim birlikte çalıştığım ruhuna ithaf edilmek üzere 13 ağustos bu adamlara karşı lâkaydi duydu pazar günü öğ!e namazından sonra Kadıköy Osmanağa camii şeriiinde Mevğumdan değil, fakat inkılâb onlar lıdl Şerii ekunacağından akraba dost olmadıgı gibi sayısız pencereleri, vc arzu eden din kardeflerimizin teşüzerlerinde cam parçalan, dikenli rif.erinl rica ederiz. Akgakal ve İfmen aileleri tel örgüsü bulunan duvarları olan, nöbetçileri ve bekçi köpeklerile bu adamların çahştıklan bina da yeni bir âlem değildir. Şimdiye kadar ancak yalnız bir takım formüllerle öfrendiğim bu yeni âlem şimdi aLÂBORATUARI rasında yaşamağa davet olunduğum Doç. Dr. Bedrettin Pars, ve yakmdan görmek istediğim reaAnadolu ve İstanbuidan gönlitenin ta kendisidir. derilen Materyele 24 saat zarfında preparatı ile birlikte İşte odama vardım. cevab verilir. Parçanın alkolde Yeni havadisler var: Ercoli'nin ile gönderilmesi. (yani Toğliatti) karısı, EsperanzaNişantaşı Val; Konnğı karşısı ya (yani kanma) bir alüminyum İpekmanAprt. No. 1 Telef: 81371 tencere hediye etmiş; Barteno bize D O Ğ U M ödünç olarak bir tava, iki tabak ve iki kisilik sofra takımı vermiş. EsDoç. Dr. BEDRETTİN PARS'm peranza ile mutfağa giriyorum. Bu | bir kız çocuğu dünyaya g«lrası kare biçimindedir. Tavant alçak I EV İ Ş HEDİYE PİYANGOSU Bugün saat 14 de Eminönü Halkevinde çekiliyor. Arzu eden okurlajr ımızın teşriflerini rica ederiz. Ankara Cad. No. 36 Türkiye Yaymevi. Emekli General Salâhaddin Âdilin bir mektubu eçenlerde bu sütunda yazdığun «Komünizmle mucadele miz» baslıkh yazıda «Komünizme Karşı Mucadele» adile intisara başlayan bir dergiden bir parça almıştım. Bunda Kızıl banş tarafta rlan daimî komitesinin çağnsına Türkiyeden cevab verenlere, Moskova radyosunun teşekkür ettiği yazılı idi ve bu meyanda milletvekili emekli General Salâhaddin Adilin de ismi geçiyordu. B«n ismi geçen zatların okomünistlije en küçük temayulleri dahi olmıyan milliyetçi, yurdsever v»tandaşlar olduklannı» kaydetmis'ıtn. Bu meseleye dair muhterem Saühaddin Adil Pasadan aldığım mektubu aynen nesrediyorum: MEVSIM SONU SATISINDA rBİOPSİ, KREM NIVEA i [TÜFAL • Azîzim Abidin Daver bey, 7 ağustos tarihli Cumhuriyet'te intl. şar eden «KomUnizm ile mücadeletniz» başlıkll y»zıyı, bir refikimden şahsımın mevzuu bahis olduğunu dün öğrendJkten sonra, hayretle okudum. Benim glbl hayat ve mazıal açık v« malum olgunhık çağındakl birisi için buna gülüp feçmek beUci dognı olacaktı. ancak pek «evdiğlm ve hürmet ettlğim dost v« arkida?lar arasında da yanlıs zehablar uyandıracağına ve nahoş izler bıraktığın* kemall teessürle muttali' olunca meseleyi tazvıha mecburiyet gördüri;. Geçen haziran ayı sonların» doğru Psris'ten adrmim* meclise gönderilen, s^retini rabtettlğlm, matbu mektubu almıj ve 28 haziran tarıhinde «Dünyada haklkf bir «ullıtin teessüs edebilmesl İçin evrelemlrde demir perdenin kal. dırılman İcab ettiği kanaaUnde bulun. dugumu zikrederek red cevabı vermiş» ve aynı mektub kendisine de gönderilmlj olan bir meclls arkadaşıma da, bu husustakl muhaveremiz sırasında, bu MACAZASIBEYOCLU eevabımı söylemlştim. Blnaenaleyh jnevzuu bahis sulh komlted ile hiç bir alâkam olmamıg v» elmak ihtimall d* yoktur. Şahsan hiç bir kıyrcet ve ehemmlyet vermediâlm bu uydurma ve eeva. bımla tamamile mairus nefriyatın tekİstanbul Valiliğinin 17/5/1950 gün vt 2566 sayüı emirleril* tartib zib v» efktrın tenvM İçin sizin de kani elduiunuzs »min etduğum tashihl ve 20 ağustosta çekilecek olan Darülâceze Müessesesine aid eeya pi mesele lutrunuru ehemmiyetle rica edeyango bilcti 20 aralık 950 tarihine tâlik edilmiştir. rün. Muhterem beylm.» Sayın halkımızın almış oldukları biletleri muhaiaza etmeleri rica olunur. (10933) Darnlâeeze Müdürlüğünden:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle