Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 îenumız 1350 CUMHURIYET BİR DAKÎKA T Ü R K î Y E SERBEST SÜTÜN: Kral Leopold'un donuşu «Birlik kuvvettir» sözlerini senelerdenberi prensip ittihaz etmiş olan Belçika, «Kral Leopold» hâdisesi yüzünden ikiye mi ayrılacaktır? Ikinci Cihan Harbini müteakıb yapılan seçimlerde bir çok Batı Avrupa memleketlerinde olduğu gibi Belçikada da sosyalisllcrle komünistler reylerin çoğunu sağlamışlardı. Bunların iştirakile kurulan ilk hükumet de o vakitler Almanyada esir bulunan Kral Leopold'un yeniden tahta rıkmasını meneden bir kanun tasarısı hazırlamış ve bunu parlamentoya kabul ettirmişti. 1945 sencsinde Belçikada ekseriyeti elinde bulunduran bu siyasî partiler Kral Lcopold aleyhinde şu ithaınlarda bulunuyorlardı: «Belçika, Alman işsrali altına düşerken Bakanlar, Krala başvurmuslar ve memleket dışma çıkarak mukavemetin başına gecmesini tav siye etmişlerdir. Kral bu tavsiyeleri nazarı itihara almanuştır. Işgal altında da düşmanla işbirliği yapmıştır.» 1945 seneMiıdenberi defalarca ileri sürülmuş olan bu ifhamlar kati'yetle tesbit edilememiş ve bazı özel komisyonların tahkikatı meselevi aydınlatamamıstır. Bazı söylentilere gdre, sosvalistler ve komünistler tarafından Kral Lcopnld aleyhinde ileri sürulen bu iddialaıın gerisinde ba>ka saikler mevcuddur. Bunlardan biri de Kral Leopold'un bakanlanna başvurmadan ve onlara daımmadan bazı siyasî hareketlere girisraiş olmasıdır. Anlas.ılan sosvalistler hükumetin işlerine müdahale edebilecek bir kralın yeniden Belçika tahtına çıkmasını istemetnekte ve bunun icin de şiddetle mücadele etmektedirler. Yalnız sosyalistlerle komıinistler 1945 senesinde elde cthkleri çoğunluğu muhafaza edememişler ve 1950 de sağa dosjru bir ka\ma vukua gelerek Kral Leopold'un geri dönmesine taraftar olan Hıristiyan sosyalistler iktidan ele geçirmişlerdir. Ayanda ve mecliste ekseriyeti ellerinde bulunduran Hıristiyan sos yalistler geçen hafta, Kral Leopold'un geri dönmesine mâni olan kanunn lâğvetmişlerdir. Diin Kral Leopold altı sene menfada yaşadıktan sonra hususî bir uçakla Bruksele gelmiştir. Şimdi, halkınm yüzde 58 i tarafından tutulan ve yüzde 42 si tarafından red dedilen bu Kral nasıl vazife gbrccektir? Memleketin bir ucunda FlamanIarla Brükselin yarısı Kral Leopold'u istemektedirler. Memleketin diğer ucunda Valonlarla Brükselin diğer yarısı Kral Leopold'u istememektedirler. Bu vaziyette hem Kral Leopold ve hem de ilgili siyasî par tiler aklı selimin gösterdiçi yollardan çitmeyi reddcttikleri takdirde memleket ikiye parralanmış olacaktır. Baştarafı 1 inci sahıfede talebini bir an önce tatbik mevkiine koymak için gayret sarfetmektedir. Dün senato, yakında ter his edilecek 300,000 kişinin 12 aylık yeni bir devre için silâh altında tutulmasına dair bir kanun tasansım oy birliği ile kabul etmiştir. Silâhlı kuvvetler komisyonu başkanı bu askerlerin talimli askerler olup yerlerine kolayca yenilerinin konulamıyacağını söylemiştir. Bu kanun yakında temsılciler meclısine getirilecektir. Diğer taraftan senato, hükumete Amerikan sularında yabarıcı gemilerinin hareketini kontrol etme yetkisini veren bir tasarıyı da kabul etmiştir. Bu tedbir, yabancı ticaret gerailerınin anî bir hücumu ile Amerikan limanlannın atom bombalarile tahrib edilmesine mâni olmak için elzemdir. Tehlike aîâmetleri gün Amerikan gemilerinin geçtîkçe fazlalaşıyor ziyareti Kabahat kimde? Ayib değilya bir türlü aktl erdircmıyorum, Meselâ vapur var, yolcu var. Netice: Zarar. Tramvay var, yolcu (hem de nastl!) var. Netice: Zarar. Otobüs var, müşten var. Netice: Zarar. Peki bu müesseselerin kâra geçmesi için ne lâztm? Yoksa acaba yolcu jazla mt gehyor? D. N. Gttzellik Kralicesi M Ü S A B A K A S I «... Sık sık bekleriz, sayın Bayar» Geçen gece, bir fışırtıdır, bir şıpırtıdır koptu. Ne o, birdenbire hava bozdu da bardaktan boşanırcasına yağmur mu yağıyor? diye merak ettik, pencerelere koştuk. Me;er suyun sadece lâfının pek bol olduğu şu mevsimde, Kadıköy Beedıyesi. gün battıktan sonra Moda | caddesini sulatmağa, akşam rüzgân çıktıktan sonra etrafı serinletmeğe heveslenmiş. Koca bir arazözü caddeye salıvermişler, şakır şakır suj saçıyorlar. Pantalon ıslanmış, ust baş çamur olmuş, aldıran yok. Duran sevinclo bakıyor. Nasıl bakmasmlar: Kadıköyde su görebilmek için sabahın essalâtına kadar nöbet bekleyenier var. Moda caddesinde arazöz görmek ise nesilden nesle anlatmağa değer tarihî bir hâdisedir. Geçen gece, Kadıköy için gerçekten tarihî bir gece olmah. Fışırtı, şıpırtı bittikten sonra bir gürültudiır koptu Kasırga gıbı toz duman arkasından gelen, bu ne olduğu belirsiz gürültü, uğultu da herkesi yeniden sokağa fırlattı. Bu defa duran yok, herkes kaçıyor. Bu ara, bizim komşunun sesi yükseldi: «Ne oluyoruz? Hey. Ne yapıyorsunuz orada be?B Ve iş anlaşıldı. Bır bolük çopçü. gecenin saat onunda, Moda caddesinde. telefon kablolarını yer altına almak için açılan çukurun üzerine ı.yolu yaptık!» iddiasile saçılıverılmiş olan. toprak yığmı üzerinde süpurge talimi yapıyor. Kalkan toz ne olacak? Nereye gidecek? Düşünen yok. Dostlar ahşverışte görsün. Temizikte usul evvelâ arazöz fash, daha sonra da süpürge talimidir. Geçen gece, Kadıköy için tarihî bir gece olmah. Tozlar yaüşıp, bulutlar dağılıp gene goz gozü gorebilir olduktan sonra, Moda caddesinde muntazam fasılalarla üçlü, dörtlü, bekçi, polis kollan devriye gezmeğe başladı. Yaz geceleri Moda caddesi saat on ikıden sonra «canlanır», kendilerıni Münir Nureddine, Necmi Rızaya rakib sayanlar seslerini cadde ortasmda saat on ikiden sonra denerler, nâra, kahkaha, feryad müsabakalan bu caddede saat on ikiden sonra hararetlenir, Moda çocuk bahçesinden anneler, dadılar güpegündüz lâf atılarak, çimdik aülarak kaçırılır ve çocuk bahçesinde asıl şenlik gece saat on ikiden sonra başlar da, aranırsınız, taranırsmız, ilâc için ortada polıs bekçi bulamazsınız. Fakat geçen gece Kadıköy için tarihî bir gece olmah. Geçen gece Moda caddesi polıs yüzü, bekçi yüzü gördü e evleri cadde üzennde olanlar o gece saat birden. ikiden evvel gözlerini kapayabıldiler. Geçen gece Kadıköy için tarihî bir gece olmah. Yatarken, ertesi sabah kumalar, kovalar dolsun da evde çapaslı gozlenmize çarpaca^ bir damla su bulabılelim diye musluklan açanlar orüya mı görüyoruz?» diye bırbirlerini çımdiklediler, yahud kendi kedilerine ığne batırdılar. Nasıl hayret etmesinler ki musluklardan gürül gürül, hem de her zamankınden daha bol ve tazyikli su akıyordu. Gerçekten geçen gece Kadıköy için tarihî bir gece olmah. Ama neden? Merak ettik, aradık, taradık, ve öğrendık kı sayın Bayar Modaya gelecekmiş. Sokaklar bu yuzden sulanmış. netice fena olmakla beraber temızlık yapmak hevesıle çöpçüler bu yüzden seferber edılmış, polısler, bekçıler birdenbire bu yüz den asayış merakına duşmüşler, o gece musluklar bu yüzden gurül gurül su vermiş ve en nihayet Kadıkoylüler o gece bu yuzden erken ve rahat bir uyku uyuyabılmişler. Biz Kadıkoylüler sizi zaten otedenberı severız sayın Bayar. Bu sevgımizi reylerımizle de ıspat ettıydık. Bize tarıhi bir gere yaşattığınız için sıze karşı mınnettaıiığımız bir kat daha arttı. Sık sık bekleriz, sayın Bayar. Bütünleme ve devlet imtikanları Millî Eğitim Bakanlıği imtihan günlcrini tesbit etti Ankara 22 (Telefonla) Millî Eğıtım Bakanlığı ilk, orta ve lUclenn bütünleme ve devlet imtıhanlan günlerini tebbit ederek okul idarelerine tebliğ etmiştir. Bütünleme imtihanlan 21 ağustosta, orta okul devlet imtihanlan 2 eylulde, lıse olgunluk imtihanlan da 14 eylulde başlıyacaktır. Yeni ders yılı da 2 ekimde açılacaktır. Kral Leopold, diin caya döndü Belçikc Bastarafı 1 inci sahijede Belçikalı kimse bulunmamışür. Ayrıca hava alanından saraya giden yol boyunca da şiddetli emniyet tedbirleri almmış ve sivillerin yola çıkmalarına müsaade verilmemiştir. Bu akşam Sarayda Kraliyet Konseyi ilk toplantısmı yapmıştır. Bu toplantıya sosyalistler ile liberaller iştirak etmemişlerdir. Kral Leopold'un dönmesine şiddetle muhalefet etmiş olan bu zümreler mensublarınm boykot hareketlerinin ne kadar devam edeceği bilinmemektedir. Hristiyan sosyalist liderin başkönlığıntlaki hükumet bu akşam Krala istifasını vermiştir. Yeni hükumet gene Hristiyan sosyalistler tarafından teşkil edilecektir. Kral Leopold memleketine dönrl'iVton sonra radvo ile Beloik^lılara hitab etmiş ve herkesi birlik içinde çalışmaya davet etmiştir. Kral aleyhinde şimdiye kadar söylenmiş sözleri de unutmaya hazır olduğunu ilâve etmiştir. Sosyalistler, komüni=*1er ve liboırllpr K'alm iş«al Sosyalistler genel grevlerle Kral sırasmda Hitler'le işbirliği ysptığıLeopold'u memleketten çıkarmayı nı iddia etmekt^r''rler. duşsınmektedirler. Fakat senelerdppberi bu mesele yüzünden üzün Pakistan elçiliğinde yapılan tıı görmüş olan işçi biıliklerinin basın toplantısı umumî grev ilânı hususundaki eAnkara 22 (Telefonla) Bugün roiılcre harfiven riajet etmeleri biraz şüphelidir. Belki de bu hal Pakistan elçiliğinde, şehrimizde mih!risti>an sosyalistleri, Kral Leo safır bulunan Lahor Üniversitesi pold'u geri getirmek hususundaki profesorlerinden Sarajüddinin, gazetecilerle tanışması için bir toplanci<Mî karan almaya sevk«tmiştir. tı tertib edilmiştir. Profesör, gazeteŞimiiki halde yegâne hal çaresi cilerin Pakistandaki eğitim sistemi nin Kral LeopoH'un oğln Prens Ü7erinde sordukları sualleri cevabBaudouin lehirde tahtından feragat landırmış ve ezcümle demistir ki: etmesi olduğu belirtilmektedir. An« Pakistanda 5 senelik ilk, 5 PROF. NİMBUS'ÜN MACERALARI: Iaş<lan. Kral Leopold kendisine sü senelik orta, 4 ılâ 6 senelik yüksek rıılmek istenilen lekeleri .ıleııen te hhsil yapılmaktadır. Yüksek tahsıl mbledikten sonra. tahtından aynl Ingilız sistemi olup Üniversite kolmayı kabul edecek ve böylelikle de lejlerden teşekkül etmiştir. Tedrımrm'fketi ikiye bölünmekten kur satta Ordu lisanı mtcburidir. Son tarabilecektir. yıllarda teknik kollejler fazla rağÖmer Sami COSAR bet görmektedir. Profesör Sarajüddin, bu esaslar üzerinde sorulan sualleri cevablanTicaret Bakanı Bursada djrdıktan sonra, kendisinin edebiBursa 22 (Telefonla) Ticaret yat üzermde muhtelif eserleri olduBakanı Zuhtu Velibeşe bugün şeh ğunu ve halen fikir ve sanat liderrımize gelmiştir. Doğruca Uludağa leri isimli bir kitab hazırladığını, ÇLkan Bakan, burada bir kaç gun bu kıtabın son kısmını Atatürke tahsıs ettığini söylemiştir. istirahat edecektir. «CUMHTJRIYET» in EDEBÎ TEFRİKASI: 7 O Zannetmiyorum. Inadı bırak da bir çay saati gel. Gündüz. Samimî föylüyorum ki, sadece iki arkadaş gibi başba§3 çay içeceğiz. Bunu niçin istiyorsun? Senden hoşlanaığım için. Seni, senin dostluğunu muhafaza edebilmek için. Biz asla dost obnadık! Düşman da değiliz ya! Mazideki o geceyi, o harıkulâde gecevi hiç unutmamıza imkâri var mi 0 Oyle bir gece hayatta ya bir kere yaşanır, yahud da hiç!. Onu biz ikimiz paylaştık. Buna rağmen bana karşı düşman gibisin. Rica ederim bir gün gel. Bir eski dost gibi gel! Işte adresim. Apartımanı değiş tirdim. Vaziyetim mükemmel şimdi. Sana hepsini anlatacağım . Ne vakitler evdesin? O! Ne vakit istersen. Meselâ yarrn olabilir. Evet, yarm gel. !... Düşünme! Hemen yann. Gecikmemen daha iyi olur. Yarın dörtte seni bekleyim. Gelmeye çalışırım. Muhakkak gel! Pişman olmıyacaksın! Gülerek omuzuma vurdu ve ayağa kalktı. O ağaclar altında uzak Istşırken, ben yann için daha şimdiden pişmandım bile!. Hür dünyada kısmî seferberlik Washington'daki gazete muhabirProgramda bazı değişiklikler lerinin bildirdiklerine göre, Başkan yapıldı Truınan'ın hür dünyayı, kısmî seferberlik yaprpağa davet etmesi, f Ankara 22 (Telefonla) 31 temBatı devletlerinin silâhlanmasının ö muzla 7 ağustos tarihleri arasında nümüzdeki bir kaç sene zarfında Istanbul, Izmir, Marmaris ve MerRusyaya karşı bir savunma harbi sin limanlanna gelecek olan Ameyapabilmeleri için değil, fakat Ko rikan harb gemilerinin ziyaret prog redeki gibi bir takım mahallî haro rammda bazı değisiklikler yapıllerin çıkması ihtimalini ortadan mıştır. Bu değisikliğe göre, Leyte kaldırmak için yapıldığı fikrine is ucak nemisi 31 temmuz pazartesi CÜnü I=tnnbul limanı verine Izmir tinad etmektedir. limanmı zivaret edecektir. Marmaİngilterede de tedbir ahnacak ris limnnını da 1 açrustos tarihinde Durham (İngiltere) 22 (A.P.) yalnız L. S. P. 603 çıkarma gemisi Maden işçileri toplantısmda bugün ziyaret edecektir. verdiği bir demecde, Harbiye Ba Bir Pakistan Harb okulu gemisi kanı Emanuel Shimvell, memlekelimanımıza gelccek tin savunmasını kuvvetlendirmek Ankara 22 (a.a.) Haber aldığımaksadıle halkm hoşuna gitmiyecek mahiyette tedbirler alınabilece mıza göre, Pakistan donanmasma mensııb harb okul gemisi «Şemşir» ğıni soylemıştir. ağustos ayı başlarmda Istanbul ve Izmir limanlarını ziyaret edecektir. Binbaşı Muhammed Asaf Alevinin kumandasında bulunan «Şemşir» geraisinin mürettebatı 15 subay ve 133 erden mürekkebdir ve Baştarafı 1 inci sah?feJy tonajı 2.100 dür. Bâvar ve beraberindeki zevat DolUç ay sürecek bir gezive çıkm'ş mabahçe sarayını ziyaret etmişler olan Pakistan harb okul gemisi dır. nalen Akdenizdeki memleketler liIstanbul milletvekili Salih Fuad manlarını ziyaret etmektedir Keçeci sarayın durumu, eşyalan «Semsir» memleketimıze yapacave tablolan hakkında Cumhur Baş ;ı ziyaret esnasında Istanbul limakanına izahat vermiş, Cumhur Baş nında dört gün ve onu tokıben de kam da sarayın bılhassa temiz tuIzmir limanmda üç gün kalacaktır. tulmuş olmasmdan duyduğu memnuniyeti ifade etmiştir. Collâ Bayar, sarayda Atatürkün yatak odasını gezmiş ve saat 16 da Acar motörü ile Beyleröeyi sarayına hareket etmiştir. Cumhur Başkanı burada saray Boştarafı 2 inci sahijede hakkmda geniş izahat almış ve saBu yazılaruı asıl ve esastan uzak rayın iyi muhafazası için alâkadarolması dolayısile keyfiyetin tavzilara gereken emirleri vermiştir. hen tekzibini Anadolu Ajansından Cumhur Başkanı sarayın bahçesini gezdikten sonra, motörle Kü rica ederiz. 31 temmuz ile 7 ağustos arasında çüksu iskelesine gelmiş, halkın sürekli alkışlan arasında karşılana limanlarımıza gelecek Amerikan rak Kasra kadar vürümüş ve ilgi filosunun bu ziyareti ise mutad lilerden kasır hakkında izahat al ziyaretlerden biridir. mıştır. Halkın ricasmı kabul eden CUMHURİYET Biz İngiliz, Cumhur Başkanı Küçüksu iskelesi Amerikan ve Turk filolarınm müşyanmdaki sedüstü kahvesinde bir tereken manevra yr pacaklannı müddet dinlenmiş ve halkla hasbıyazmadık. Belki her üç donanmanın halde bulunmuştur. aşağı yukarı aynı tarihlerde maCelâl Bayar saat 17,30 da halkın nevra yapacakları haberlerini altalta hararetli tezahüratı arasında beraberindekilerle birlikte Küçüksu is koyduk Bir başka gazete kasdedilip de tebliğe sehven «Cumhuriyet» kelesinden motöre binmiştır. Acar motörü önce Dolmabahçeye ismi yazıldı ise mesele yok, fakat uğnyarak Iç Işleri Bakanını ve böyle bir yanhş'.k mevcud değ'lse Valiyi bırakmış ve müteakıben Baş bundan sonra yapacncımız tekzibbakan Adnan Menderesi Kadıköy lerde biraz daha dikkatli davranmalıyız, diyoruz. iskelesine çıkarmıştır. Cumhur Başkanı aynı motörle Floryaya deniz kösküne gitmistir. Fen Fakültesi talebelerinin Celâl Bayar gece Büyükadadaki Yatkulübe gitmiş ve saat 12 ye Yunanistan seyahati doğru Acar motönle Yalovaya dön Türkiye Millî Talebe Federasmüştür. yonu teşkilâtına bağlı Fen FakülBaşbakan Adnan Menderes, dün Vilâyette Rum Patrik vekili Meli tesi Talebe Cemiyetinin hazırladığı katılacak ton'un riyaseti altında Patrikhane Yunanistan seyahatine den gelmiş olan bir heveti kabul olan üniversite talebeleri, bugün etmiştir. Bu kabul resminde Devlet Istanbul vapurıle Pireye mütevecBakanı ve Başbakan Yardımcısı cihen hareket edeceklerdir. Yunan Samed Ağaoğlu ile Vali ve Bele hükumetinin davetlisı olarak giden diye Başkanı Profesör Gökay bu bu grup Turgud Özpar ve Mehmed Taşdemiıoğlu idaresınde olup T.M lunmuştur. T. F. II ci başkanı Orhan C. Fersoy genclik muhıtile temasYunanistanda hükumet da Yunan WAY konseyi mevzuunlaıda ve da hazırlıklarda bulunmak üzere buhranı atlatıldı Atina 22 (a.a.) Beklenmekte kafile ile beraber gitmektedir. olan hükumet buhranı, liberal Kafile, Yunanistanda Atinadan lider Sofokles Venizelos'un beya sonra Isparta, Korent, Maraton, natı neticesinde bertaraf edılmiştir. Delfi, Selânık şehirlerini de gezeFilhakika Venizelos, hükumet ta cektır. Selânikte ilk olarak aziz Arafından takib edilen siyaset libe tamızın doğduklan ev ziyaret ediral parti hareket hattı ile tezad teş lecek ve bir merasim yapılarak cekil etmedikçe partisınin hnkumete miyetin hatırası olan bir plâka eve iştirake devam edeceğıni bildir çakılacaktır. Istanbula trenle dönümiştır. lecektir. 33 Temmuz Başmakaleden devam jaşatmak isterdi. Bizi şark islâm devletinin çürümüş dogmalarından kurtarmakla Atatürk bu silâhı yıktı. Din işleruıin dünya işleri den ayrılması, kadma cemiyet içinde eşit haklar tanınması, müsbet düşünce sistcminin millî eğitime esas diye alınması vesair inkılâb hareketleri hep bizi muasır dünya şartlarına kavu^turmak amacını güdu>ordu. Tanrrnın yer\üzündeki gölgesi olduğunu iddia ederek bir kimscnin bu devlete sahib çıkmasını şimdi artık havsalamız almıyor, böyle bir ihtimali hatırımıza b'le getirmi> oruz. Birinin ağzından duyarak olsak ona «deli!» diyoruz. Halbuki kırk iki yıl önce böyle bir adam başımızda pekâlâ yıllarca hıiküm sürebilnıiş. Vaktile ona secde edenlerdcn şimdi hâlâ aramızda yaşayanlar vardır .Sade bu bile kırk iki yıl içinde az bir şey midir? Tann »dı ileri sürülerek devlete hükmetme devri geçtikten sonra. inkılâbların verasetini nefsinde toplayıp, dunya sartlanndan da faydalannıak suretile bir nevi zümre diktatörlüğü Türkiyemizde bir müddet yaşatılmak istenmiştir. Fakat kendi başuıa buyruk olmanm zevkini tadan millet bu rejimi beğennıemiştir. Son beş altı yılbk mücadele sonunda nihayet bunun da tasfiyeye uğradığmı gördük. Şimdi, halk iradesine dayanan temelli bir halk idaresine doğru milletçe hamle ediyoruz. Sonu gelmiyen tekâmül yolunda hergün daha ileri mcrhalelere ulaşmak samimî isteğimizdir. Yakın tarihimizde o merhalelerin en verimlilerinden biri olan 23 temmuzu hayırla anmayı zevkli bir vazife bili\orıız. NAUIR NADİ Gelâl Bayar Sarayları gezerek izahat aidı Isıanoul 46 A. KACAMAKOĞLU Hangi haberimiz fekzib ediliyor? Güzellerîn resimleritıi çekecek fotoğrafhaneler Beyoglunda > Şişlide Kadıköyde Eskişehirde Dıvanyolunda Foto Süreyya Foto Sabah Foto M. Özen Foto Suad Foto Özen Foto Şen Ankarada Izmirde Adanada Düzcede Usküdarda İzmitte Foto Etem Foto Can Foto Venüs Foto Model Foto Kenan Foto F. Seyrek Kraliçeye verilecek hediyelerin listesi 4 üncü sayfamızdadır Kore'de cephe lutundu Baştarafı 1 inci sahıfede yinde Amerikan mevzilerine karşı yeni bir komünist taarruzunun bek lendiğini ve bunu önlemek maksasadile bu bölgeye mühim takviye kuvvetlerinin gönderildiğini bildirmektedir. Kore cephesinin merkezinde Amerıkan zenci birhklerile Güney Korelı askerler işgal etmiş olduklan mevzileri muhafaza" etmektedirler. Yendok şehrini geri alan Amerıkan birlıkleri ise yeni ılerlemeler kaydetmişlerdır. Hava şeraıtinin müsaid olmaması yüzünden de hava kuvvetlerı fazla bir faaliyet gösterememişlerdır. Amerikan mukabil taarruzu Washington 22 (a.a.) Birleşik Amerika Sa\runma Bakanhğma mensub bir yüksek şahsıyete göre Korede Birleşik Amerika mukabil taarruzu muhtemel olarak sonbalarda belki de ilkbahardan evvel yapılmıyacaktır. !ş ve sendikalar kanunları tâdil edilecek Ankara 22 (a.a ) Çahşma Bakanlığı yurürlukte olan çahşma mevzuatını, İş Kanunu ve ilgili tüzüklerle Sendika ve Sigorta Kanunlarını tadıl etmiye karar vermış ve bu husustaki görüşlerini bıldirmelerini işçi sendikalarından istemiştır. Bunun üzerine lokanta, otel ve eğlence yerleri işçileri sendikası bu husustaki görüşlerini dün Çslışma B?kanlığına bildirmiştir. • Türkiyeye askerî yardıma dair McBride'in beyanatı Pasiste intişar eden Türk dostu gazete Paris 22 (Türk Ajansı) E'ccho d'Ankara. adlı Turk gazetesi Claud Farere'in «Niçin Turkiyeyi sevdim. başlıklı bir makalesıle Pariste tek rar intışara başlamıştır. Claude Farere bu makalesinde 1904 te boır bahrıye zabıti sıfatıle ziyaret ettiği İstanbulda görduğu husnü kabulden, hayatımda en güzel hatıra olarak yer aldığıru anlatmakta ve İstanbulun romantik güzelliğini uzun uzun methettikten sonra şöyle demektedir: dŞüphe yok ki Türkler, dünyanın en misafırperver insanlarıdır.» Baştarafı 1 ıncı sahıfede lâ gayet kuvvetli bir millî birlik vardır. Türkiyede ciddî aynhklar. huzursuzluklar ve endişeyi mucib komünist faaliyetlerıne tesaduf edilemez. Bunlar küçumsenemiyecek kıymetlerdir Türk askeri askerhk hizmetini memleketine karşı mesuhyetlerının bir parçası olarak telâkki eder. Ordu politika ile alâkadar olmaz ve politıkacılar da orduya müdahale etmezler. Politikanın ordu üzerinde Türkiyeden daha az müessir olduğu bir memlekete dünya yüzünde tesadüf edılemez. Ordunun arasına politikanın gırmeyişi çok mühim bir şeydir. Türkiyede askerler seçimlere ıştırak etmezler ve orduda oy hakkına sahıb olmak için sızlanmalara rastlan STA UVERCINI Yazan: KERİME NADLR Velhasıl o gün Kamiy beni, kendı ıstırablarımı aşan bir azab içinde yaşattı. Saatler bir türlü geçmek bilmedi. Misafirlerm neşesi âsabımı yormuştu. Beni de bırakmıyorlardı Vaziyete uymaya kenduni zorlamak mecburiyetinde kal rrıstım. Işte böylece, o ağustos gününün bunaltıcı sıcağına karşı güzel bir sıâınKk olan alt kattaki salonda, bir mahpes haleti ruhiyesile uzun uzun çıle doldurduktan sonra, ancak akşam üzeri, günün harareti çekilırken kendimi bahçeye atabilmiştrnı. Orada rahat bir nefes alabıleceğimi, tenha bir ağac altında biraz olsun dinlenebileceğimi umuyordum. Ama ümidim boşa çıktı Kamiy beni takib etmiş ve ağına düşürmüştü. Yanıma yaklaşırken ilk sozü: Zavallı çocuk! demek oldu. Neden? dedim. Sadece, senin hakkında edindığım kanaat bu!. Doğrulmama süratle rrıâni olarak, uzandığun çimenler üzerinde yanıbaşıma aturmuştu. Arkasınrîa çiçekli ketenden kolsuz bir elbıse vardı. Aynı ketenden olan kenar'ı güneş şapkasmı elinde tutuyordu. Bu kıyafetine uyan omuzlanna dökük gür saçlarile, çıplak bacaklarile ve ökçesiz hafif iskarpinlerile sportmen bir ^enc kız; yüzünün aşm makyajile, dolgun göğüslerile ve isterik tavırlarile de olgun bir kadın! Acaba Kamra ile Kamiy hem aynı, hem başka başka insanlar mıydı?. Genzime dolan esansla kanşık o kızgm ter kokusunu ne kadar iyi tanıyordum. 3u kokudan hem hoşlanıyor, hem tiksiniyoraum. Bövle yahıız başbaşa görülmekten telâşlanarak: Benden ne istiyorsun? di>e sordum . Uzulme! Sana sitem bile edecek değılim. Yalnız bir gün bam gelmenı istıyorum. Butun cünlerım dolu' Mumkün Ams ısterseı Dİr saatçık serbest olabikrsin, değıl mi? aslında keyfiyet pek sade, ancak bir dakikaya sığan küçücük bir konuşmadan ibaretti. Iükin duyduğum sözlerin özü içimde yıkılan şüpheleri yeni baştan yapmaya kâfi geldi ve ben bu mücessem /apı karşısmda ölüm korkusundan daha büyük bir dehşete düştüm. Şimdi bile hâlâ o ânın kâbusu içinde gibiyim. Geç vakit misafirler veda ediyoı lardı. Müeyj'ed Turhan da onlarla beraber çıkarken birdenbire döndü, durup arkadan gelen Şahizeri bekledi. Ben bütün gün, iki; ; arasmdaki samimiyetin bilhassa dürüstiüğünü can gözile müşahede etmiştim. Aynı zamanda Şahizerin tuhaf bir zebunluk içinde kendi kendifile gizliden gizliye mücadelesi ve misafirlerin neşesire adeta zahmetle iştiraki, bütün şüphelerden ve kötü zanlardan temizlenmiş olan kalbimi ona karşı en engin bir şefkatle doldurmuş bulunuyordu. Işte bu yüzden, o bir dakikaya sığan koııuşmanın beni yıldırımla vurülmuşa döndüımesi pek tabiî idi. Evet ,Müeyyed Turhan, akşamın alaca karanlığı jçinde, en geride olan beni farket.neksizin, Şahizerin koluna dokundu ve mahrem bir sesle: Yann üçte . Kdru'He diye fısıldadı. : Fakat bu da bir şey değil<' Asıl Şahızer ona endişe ile bakara^î beni şaşkına yeviren, günün son sadece: hâdisesi oldu. oHâdises diyorum; Peki! dedi. Olduğum yerde taş kesilmiştim. Yanlış duymuş clmama injkân yoktu. Her kelime tam bir vuzuhla kulaklanma çarpmıştı. Şu halde?. Şu halde bu kat'î bir daıbe, aylardanberi içimde yaşayan önsezinin şüphe götürmez bir teceliisi idi!. Nasıl olduğunu bilemeden kendimi bizim bahçede, meyva ağaclarırun altında buldum. Burası, senelerce evvel, bir kere daha buna benzer bir bunranla kendimi atmış olduğum küçük koruluktu. Geçen zaman bir nisyan olmuş, mazi olduğu gibi geri gelmişti şimdi ve ben hâlâ büyümemiştım .. Derdün hâlâ o derddi. Serilip kaldığım otlarm üzerinde bir yandan bu vaziyeti hazme, bir yandan da tahlile çalıştım. Demek ki iş, benim düşünebildiğimden çok daha fazla ilerlemiş bulunuyordu. Oyle kî, bir tek söz, küçük bir işaret dahi anlaşmak için kâfi geliyordu artık! Kimbilir kaçuıcı defa olarak buluşacaklardı? Mülâkatlann bir itiyad halini almış olduğu gün gibi belli idi. Ruhumu saran kara ümidsizlik içinde kararımı verdim. Işi sonuna kadar takib etınek ihtiyatkârbğı gösterecek, her şeyi iyice anlayıp dinleyecektim. Şimdi, bir anahtar deliğinden bakmadan da bir aşk halvetinde geçenleri bilebilecek yaşa varmış bulunuyordmn Ancak, o halvetin kapısına bizzat varmam lâzımdı. Bu karar beni bir derece teskin I maz.s Askerî yardım heyetinin Türkiyede karşılaştığı meselelerı izah eden McBride, 1947 mayısında Amerikan Kongresmın 73 numaralı kanunla Türkiyeye yardım yapılmasına karar verdıği sırada Türkiyenin 8 yıldanberi sılâhlı kuvvetlerini harb seneleri seviyesinde bulundurduğunu söyledıkten s şöyle devam etmiştır: « Memleketin katlandığı bu ağır yük neticede Turkıyenin bir taarruzu karşılama kabilıyetini sarsaM. Kenan KAN cak bir tesır yaratabılirdi. 1947 de millî savunma masraflan bütçenin yansını teşkil ediyordu. Bu yüzP.T.T. İdaresinden 400 den, bizim gayemiz, bir taraftan kadar memur emekliye Türkiyenin savunma kudretini arttırmak, diğer taraftan da millî ekoayrılacak nomi üzerindeki ağır yükleri hafıfAnkara 22 (.Türk Ajansı) Y?? letmektir. Silâh altuıda bulunan as hadlerini doldurmuş ve hizmet mud ker sayısını ve çeşidli silâh ve va detlerini tamamlamış memurlarm sıtaları çekmekte kullanılan hayvan emekliye sevk muamelelerinin ikadedini azaltabileceğimizi düşün maline dairelerde çalışılmaktadır dük. Bazı açık sebeblerle bu yolBu meyanda P.T.T. Idaresin''en daki çalışmalanmız neticesinde el400 e yakm memuıun emekliye ayde ettığimiz muvaffakıyet derecesi rıîacaâı söylenmektedır. hakkmda size sarih malumat veremiyeceğim. Fakat şunu söyliyebilirim ki, kaydedılen ilerlemeler mem nuniyet vericidir.» etti. Hattâ içimde belli belirsiz bir Amerikan yardımının gayrikâfi seyahatten avdetle hastalanm kaümid bile uyandı. O an içinde bu olduğu yolunda bazı gazetelerde çı bu'e başlamıştır. nu kâfi gdrdüm ve evin yolunu kan mütalealar hakkuıdaki fikrini Fatih Akşehir Apt. Telefon: 23915 tuttum. sormam üzerine General McBride Yazlık Tel: 52149 O gece Muallâ ile Leylârun biz denıiştir ki: de kalmalan pek isabetli olmuştu. « Türkiyeye yapılan yardımm Çahizer hakkında tam ve sarsılmaz ölçüsü geniş tutulmuştur. Fakat bir kanaat edinmeden kendisile meselâ yalnız bır gemıden çıkan hesablaşmak istemiyordum. Bu be radar teçhizatı Türkiyede bir radar nim için sadece hayatî bir mesele teşkilâtmın kurubnasma yetmez. değil. hattâ hayatımdan ziyade de Yeni silâhlan ve teçhizatı kullanağeri olan bir dava idi. cak modern ve makineli harb bilgısi Amcamın o akşam evde bulun metodlarile yetiştinlmiş, bu teçhimayışı da aynca işimi kolaylaştır zatı kullanmada ustalaşmış persomış oldu. Yemekıen sonra, yorgun nele ihtiyac vardır. luğumu bahane edip odama çekilBu uzun vadeli bir problem oldim ve aşağı kattan gelen neşeli makla beraber mühim bazı neticeler sesleri dinliyerek azab içinde saat elde etmiş vaziyetteyiz. Türkiyede, leri saydım. Omrümde hiç bu ka Amerikada ve Almanyadaki Ame eğitimde geniş ölçüde, kısa bir zadar elîm bir gece geçirmemiştim. rikan işgal bölgesi eğitim merkez man önce talebe olan Turk subayXVI lerinde 15 bin subay ve çavuş eği lan hocalık etmektedir. Burada AHava o kadar sıcaktı ki, kaldı tim görmüştür. Muhtelif eğitim o merikalılann işi sadece umumî bir rımlar adeta kızgın ateş tuğlalan kullanmız vardır. Kara, hava ve de nezaret ve kontroldan ıbarettir.» Türklerin öğrenim kabıliyetleri gibi tabanlanmı yakıyordu. Köprü niz eğitim okullarmdan başka munün Galata tarafında, bütün yaya habere, topçu, levazım ve diğer sı hakkında sorduğum bir sual üzerilan rahatça gözetlemeye müsaid nıflar için de okullar mevcuddur, ne General şunlan söyledi: « Bir çok işlerde fevkalâde kabir yerde, üçte gelecek olan Hay şu noktaya da işaret etmek isterim ki Amerikan usullerine gdre ve A biliyetleri var. Meselâ makinist ve darpaşa vapurunu bekliyordum. O saate kadar vakti öldürebi' merıkan malzemesile yapılan bu telsizci ol?rak.. » mek için evvelâ Rahmiye gitmiştim. Bizim genc doktor fevkalâde enerjik ve titiz bir faaliyet içinde, hemen tamamen kendisini hastaneye ve hastalanna vakfetmiş göFİZİK ELEKTRİK TEDAVİLERİ MÜTEHASSISI rünüyordu. Beni kendi odasına alRomatizma, sıyatık. yurnurtalık iltihabları, prostat, dachadı ve işten serbest bulunabildiğ: mesi, yüzdeki kıllar. et benleri, fiğıller, nasırlar, leke, ve iz bıkadar görüştük. rakmadan kat'î olarak elektrikle tedavi edilir. Karaköy. otobüs durağı, Demirbağ Han, Telefon: 49321. ^ Arkast var ' Dr. Mehmst Kâmîl Berk Dr. NEVZAD IPEKCI