17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1950 CCMHURİY ET rBlR DAKİKA Boşa giden sefer oğuk harbi durdurmak maksadile Washington, Londra ve Parisi ziyaret eden ve Moskovaya da giderek Kremlinde Stalinlc görüşen Birlesmiş Milletler Genel Sekretcri Trygve Lie'dcn birdenbire bahsedilmer olmuştur. Acaba buna sebeb> Genel Sekreterin ayağını incilterek hastaneye kaldınlması mı, joksa «sulh» kelimesinin ifade ettifci mâna ve bu hedcfe varmak için takib edilecek yol hususunda onunla bir anlaşma zemini bulunmaması mıdır? Trygve Lie'nin Moskovadaki «samimî temaslan» hakkında Başkan Truman ile Achesona neler söyledijri açıklanmamışhr. Yalnız. Kremlindeıt ayrıldığı sırada kendisinden mülâkat istiyen Mosknvadaki batıh gazetecilere «fevkalâde haberi» ancak batı il* temas ettikten sonra vereceğini soyliyen Lie'nin şimdt susması mânidardır. Birleşmiş Milletlcr Gcnel Sekreterinin Wa»hin(fton'a dönmesini mü teakıb cereyan eden hâdiseler iso Amerikanın, yeni bir Sovyet oyunu ile karşılaştığı hissini uyandırmıştır. Moskovadan gelen Trygve Lie ile görüştükten sonra Başkan Trumanm Rus idarecileri aleyhinde gayet vddetli i k i nutuk söylemesi ve akebinde de Kongreden hür mil letlere iktisadî ve askeri yardım için yeni tahsisat istemesi nazarı dikkati celb etmiştir. Bir Rün *>nr» da Dıs İjleri Bakanı Acheson'un aynı lisanı kullanması ve «sulhu sağlamak istiyorsak kuvvetli olmalıyız» demesi alâka uyandırmıştır. Washingt«n'un b«zı çevrelerin» göre. Birieçmiş Milletler Genel Sek reterinin Moskovadan getirdiği «ha berlere» Birle^ik Amerikanın cevabı böyleiikle verilmiştir. Dün Başkan Truman tarafından Bcyaı Sarayda torenle imza edilen yardım kanunu ve bu münasebetle snylenen nutuk, komünizm karsısındaki ccphenin hiç bir an ihmal edilmiyeceğini isbat etmiştir. Toz şeker 30, kesme 20 kuruş ucuzluyor Bajtaraft 1 tnei sahifede gibi fiat indirilmesı yapılacaktır? Büyük bir müstehlik kütlesinin ihtiyacına cevab vermesi dolayısile evvelâ köylü sigarasile Doğu ve Besinci nevi sigarada ucuzluk teminini düşündük. Bunlan 20 ser kuruştan 15 kuruşa indirecegiz, Bu yüzden bütçede hasıl olacak açık miktarı nedir ve bu nasıl kapanacaktır? Sigaralardaki îndirme sebebile bütçede 22 milyon liralık bir açık olacaktır. Bunun 2 milyonunu sürümü arttırmak ve kaçakçılığı önlemek suretile kapatabileceğiz. Fakat gerek sigaralardaki tenzilât ve gerekse şekerdeki indirme dolayısile ceman yekun 50 milyon lirayı bulan açık, bütçenin heyeti umumiyesi üzerinde yapılaısk tasarruf ve bilhassa fuzuli inşaatın önlenmesile karşılanacaktır. Şeker fiatlarmda yapılacak indirme kat'î olarak tesbit edilmiş midir? Evet, toz şeker fiatından 30 kuruş, kesme şekerden 20 kuruş indirilecektir. Bu husustaki kararname bu hafta Vekiller Heyetinden çıkacak ve yeni fiatîarla şeker satışına önümüzdeki hafta başlanabilecektir. İçki fiatlan da indirilecek midir? İçki fiatlannda bir tenzilât mevzuubehis değildir. Bilâkis yüksek dereceli içkilırin fiatlarını arttırmak, sıhhati umumiye bakımmdan faydalıdır. Tekel maddelerinin Ihrac imkînlan arttırılacak mıdır? Bunun için büyük bir gayret sarfedecegiz. Bühassa Ortadoğudan yeni talebler gelmektedir. Suriye bizden bira istiyır. .Sife müşkülâtını halledip, bu memlekete bira ihracına başlayacağız. Bugünkü Tekel mamullerinin hususî teşebbüse terki ne yolda yapılacaktır? Bilindiği gibi. şarab imali esasen serbesttir. Fakat, Tekel de sarab imal ediyor. Elimizde büyük »arab fabrikaları var. Bu fabrikalaı müşteri bulabildiği takdirde, hususî teşebbüs erbabma devredilecektir. Rakı imali de serbest bırakılacak mıdır? Rakı bahsinde, somanm Tekel elile verilmek suretile «erbest bırakılması işini tetkik etmekteyiz. Esasen, Tekel mevzuunu azamî şekilde daraltmağa karar vermiş bulunuyoruz. Bu arada av malzemesini de Tekel konusundan çıkarmak fikrindeyiz. Tekel Bakanhğının lâğvı mevzuu bahis midir? Tekel maddelerinin mühim bir kısmı hususî teşebbüse devredildiği takdirde, Bakanlığın iji son derece azalacak ve aşağı yukarı gümrük mevzuuna inbisar edecektir. Bu durum karşısında zamanla gümrük işlerinin de başka bakanhklara devri suretile Bakanlığımızın lâğvı düşünülebilir. Bunun tahakkuku derhal mümkün değilse cV, buna doğru gideceğiz. C.H.P., Meclis Başkanlığına müracaat etti çen Mecliste program üzerinde tetkik icin bile muhalefete iki saatük müddeti çok gördüğü halde, bu Mscliste muhalefete iki günlük bir ara ile iki birleşimde saatlerce konuşmak imkânı verilmiştir. Zamanla mukayyed olmadan C. H. P. grupu sözcüsüne, bağımsızlara ve ayrıea iki C. H. P. li milletvekiline istedikleri söz verilmiştir. Yeterlik takririnde müzakerenin kifayetinin karar altına ahnması ve hükumetin cevabını müteakıb istediği güvenlik oyuna geçilmesi teklif ediliyokdu. Bu takrir, kabul edilmiş, hÜKÜmet cevabını vermiş ve karar mucibince itimad oylarının toplanmasına geçileceği sırada muhalefet yeniden söz istiyerek müzakere açnıak niyetinde bulunmuştur. Biraz önce alınan kifayeti müzakere kararı gözönünde tutulmakla beraber, başkanhk bu isteği de oya sunmuş, çoğunlukla reddedilmiştir. Tü züğün 136 ncı maddesi, bunun yürütülmesi vazifesini Meclise vermiştir. Bu mütalealara göre, başkanhk, gerek tüzük hükümlerine, gerek kamutayın tüzük dairesinde aldığl iki karara da uygun hareket etmiştir. Kamutayın kararı böylece belli olduktan sonra, başkanlığa gelen yazının tüzüğe de, teamüllere de uymadığı kaydedilmektedir. ... Kimseyi şaşırtmasm! Agkaradan dönen C. H. P. İstanbul Başkanma «Behçet Uz'un Ankara Valüiğine ne dersiniz» diye sormuşlar. Sayın İlhami Sancar cevab vermiş: «Vefasızlık telâkki erferim.» Eyvallah. Belki de öyledir. Fakat, Bchçet Uz hiç olmazsa nzun müddet belediye reisliğinde bulunmuştu; ya doğrudan doğruya safkan bir C. H. P. ci olan şimdiki tstanbul Valisinin makamı vilâyette ısrarına acaba ne buyrulnr? D. N. Türkîyeye Marshall yardımı genişletilecek Mf~îeketimize daha bol traktör ve sıtma mücadale vasıtası verilecek Avrupa İktisadî İşbirliği Türkiye idarscisi Orta Elçi Mr. Russel Dorr ve esi dün 18 de uçakla Yeşilköye gelmişler ve 20.30 ekspresile de Ankaraya gitmişlerdır. Mr. Russel Dorr. kendisile konuşan bir arkadaşımıza şunian söylemiştir: o Pariste Dış İşleri Bakanınız Köprülü ve Büyük Elçiniz Menemencioğlu ile görüştük, müzakereler yaptık. Gezdiğim her yerde Türkiyede yapılmış olan demokratik seçimlerin uyandırdığı hayranlığı gordüm. Mr. Harrimann da hayranlar arasındadır. Yeni alınan kararlar Türkiyeye daha geniş mikyasta yardım sağlayacak mahiyettedir. Bu arada daha bol traktorle sttma mücadele vasıtası gelecektir.» Devri sabık» eni hiikumet iktidara gelince bir «devri sabık» lâkırdısı çıktı. Bu söz yeni neslin icadı değildir. Onu biz onlardan çok daha iyi biliriz. «Devri sabık» sözü Mesrutiyetin ilânl sırasında «mutlakiyet» devrine verilmiş bir isimdi. O zaman bn "devri sabık» davası memlekette adamakıllı bir huzursuzluk. istikrarsızük yaratmış. o yüzden ikinci Meşrutivet rahat edememişti. Allah o günleri bir daha göstermesin! Bugün bir «devri sabık» ihdasına lüzum var mıdır? Bence böyle bir şeye lüzum yoktur. Yani geçmişi bir kul olarak ele alıp her şeyi değiştirmek, her şeyi şupheli görmek doğru değildir, Zaten böyle bir şeyi Demokıat Parti vapamaz. Ev\elâ bu parti erkânı bunun zararlı bir şey olduğunu çok iyi bilir. sonra da boyle bir ameliyeye memleketin hali ve hükumetin durumu musaid değildir. Bunu bir kalemde çırpışhrdıktan sonra her şe>i olduğu gibi bı« rakmak taraftarı olmadığımuı da söylememek elden gelmez. Eğer talih müsaade etse de parlamento mesaisine katılabilseydik, hangi parti iktidarda bulunursa bulıınsun bir takım işlerin, bir takıra kararlann ve bir takım kanunların değiştirilmesine çahşacakhk. Ötedenberi bu »ütunlarda ve fırsat bulahildiğimiz parti kongrelerinde vesair topluluklarda ileri sürdüğumüz bu isteklerimizüt içinde C.H. F. erkânmdan bir çoğuna aykın gelenler bile vardı, Bu değişiklikler nelerdir? Sırası gelince tafsilâta girebiliriz. Yalnız şu kadarına işaret ede>im: Bunlann başta gelenleri psikolojik vo bu halkın çoğunluğunu hoşnud«uzluğa sevketmiş nlanlandır. Bu ölçü clde öfunca hangi şeylerin tashihi lâzımdır. kendiliğinden meydana çıkar. Fkinrisi iktisadi sahada müstchliki sıkmış, daha açık tâbirle maişetini tazyik etmiş olanlardır. Bun lann çoğu vergi mevzuunu alâkadar eder. Yeni Maliye Vekili, «ha« zine mcnfaati» denilen dar maliyecilik miilâhazasından yakasmı kurtanr da işleri biraz da emukellef» gözile mütalea ederse gorür ki bizde ilk ihtiyaç maddeleri üzerine konmuş bir takım vergiler vardır. Bütçe için gıda maddciinden, elektrikten, hattâ sudan vergi almak kadar kolay şey yoktur. A« mı bir elektrik vergisi. yediğimis ekmeğe kadar sirayet eden bir verşridir. Çünkii unu bviıten değirmen clektrikle işlemcklp'ir. Bunlan sa,vraaktaki maksadım, bir i'devri sabık» yarptılmasına ve bilhassa şahıslann bu devirl. re gore tasnif edilmesüıe muarıc olduğumuz kadar, iktidarda Halk Partisi kalmış olsa>dı dahi düzeltilmesini isteyeceğimiz bir takım psikolojik', ekonomik ve sosval hataların tashihini memleket ve millct namına taleb etmektir, Bu talebimiri yaparken, son prof ram miitakeresine de ilişmeden (reçemedik. Halk Partisi hukümetlerinden birinin programını vaktinde muhalefete vermemiş olmasından dolayı bu sutunlarda yaptığımız sikâyet hâlâ hatınnisanımız «Iduğundan bugün de Demokıat Parti çogunluğunun. Halk Partisine sti« \ermemiş olmasını teessıirle kaydederiz. Garib bir tesadüf egeri olarak aynı hâdise daha küçük mikyasta bu naç« kalem sahibinin basına gelmiş ve bir C. H. P. Kongresinde icraat raporunu tahlil ederken bana da söz veıilmemişti. Bunlaı olağan şeylerdir; •ma faydah şeyler değildir. Umu>Tjrum ki Demokrat Parti, henüz iktidar partisi olduğunu iyi içine sindiremedi. Buna mukabil bir muhalefet partisi olarak C.H.P. sinin de muttasıl eski japhklanm müdafaada ısrar etmesi. onun da muhalefeti lâyıkile hazmedemediği manearasmı verijor. tki taraf da şurayı iyice bilmelidir ki iktidarda bulunmak, mutlaka her yapılân 5#>de isabet temin eder hir »mil değildir. İmdi. Ha!k Partisi icıjaafını tcnkid eden Demokratlârın ileride kendilerinin de isabetsiz kararlar alabileceklerini ve hâlâ müsbet hiç bir işe el sürmemiş olduklarını düşiuıerek insafian aynlmamalarını, Halk Parthînin de her yaptıiı işin keramet olduğu iddiasuıı buakıp hatîh icrtcaatı kabul ederek tashihinde iktidara yardım etmesini olgunluk icabı sayariî. Muhalefet demek her şeye hayır demek değildir. Müşaîı'd veya müdahil olarak bulundu^umuz bir çok C. H. P. kongreleıinde hükıimetin bir sürü icraab tenkid edibjıij ve bunlsrın tashihi hakkında zamanm «sah:b» lerinden söz bile alınmıştı. Binaena'=yîı böyle hareket yani yanlışı kabul etmek. yarın iktidarı tenkid yoîunda C.H.P. ne çok kuvvet v*rir ve hu suretle memleket davaîannın f^rtirilik gibi dar bir cendere^e sokulmaraası yolu açılmış oîur. Baştarafı I tnei sahifede Barem Başmakaleden devam lıkların elbette şiddetli cezalan ia olacaktır. Bu çifte korkunun tesiri altın'la zayıf ruhlu bazı âmirler etraflarına kötü misal veremiyecekler, idare cihazımız da böylece hem favoritizm hastalığından korunabilecek. hem de memurlarını ehliyete göre miıkâfatlandırmanın en emin yolunu bulabilecektir. Türkiyeye yapılacak Adliyenin ıslahı meselesi Konferansçı, Osmanlı İmparatorluğunun ilk devirlerinde adalet fonksiyonunun mükemmeliyetine isaret ettikten sonra, İmparatorluğun inhitatile adliyenin de gerilediğini ve Tanzimat devrinin bu hususta bir ilerleme vücude getırmediğini ilâve etmiştir. Bundan sonra bugünkü dumma temas eden Profesör, bugün her şeyden evvel muh taç bulunduğumuz hak ve adale* şuurunun, hukuka itimadın cemıyette yer edebilmesi için bilhassa devlet teşkilâtlarımn. Millet Meclisinin ve hükumetlerinin buna riayet etmesi gerektiğini misallerile anlatmıştır. Konferansçıya göre, Mil let Meclisi, kendiliğinden hukuk yaratamaz, cemiyette vücude gelmiş hukuk kaidelerini tesbit eder Hükumetler, hukuk kaideleriL kendılerini bağlı tutmadıkları, mün ferid hâdiselerde mahkemeler vasıtasile hakkın tanındığı halde dahi, halkın yüzlerce defa mahkemelere müracaat etmesine sebebiyet verdiklerini, hâkimlerin kararlarında mucib sebeb göstermediklerinı «varid gorülmedığinden reddıne» gibi halkta itimad uyandırmıyan bir ibâre ile davalan karara bağladıklanm belirtmiştir. Avukatların, haklı olmıyan davalan takıb ettikleri, barolann bu husustakj murakabelerinde titiz davranmadıklan bir yerde hukuk şuurunun, hukuka ve adalete itimadın halk arasında yerlesemiveceğini anlatmıştır. (Baştarafı 1 inci sahifede) yardım NADİR NADİ Hulusi Köymenin bir izahı Sovyefler bizden tiftik istediler (Baştarafı 1 incı mhifede) C.H.P, nin propaganda faaliyeti Ba$tarafı I inci sahifede lan gizli bir toplantıda bulundu. Güvenilir bir kaynaktan öğrendiı ğime göre, Reşad Şemseddin C.H. F. nin 1954 seçimlerini mutlaka kazanactığına dair teminat vernıi} ve euma günkü hlidiseden bahisle Mecliste söz hakkı tanınmaması dolayısile çikiyetlerde bulunmuştur. Ögrendiğime göre, Re?ad Şemseddin bu konuşması sırasında Meclise girebilmiş olan C.H.P. liler arasında ancak 1314 kişinin muhalefet yapabileceğine dair bir mütalea da serdetmiştir. Rcşad Şemseddin buradan Adanaya müteveccihen hareket etti. duğundan ihracat hazırlıklarına başlanmıştır. Sovyet ithalâtçılannın taleb ettiği 150 ton standard tiftik kilosu 355 kuruştan fob, vapurda teslim olmak üzere ihrac edilecektir. Dolar karşılığı satılacak olan bu 150 ton tiftik ihracatçılarımız arasındaki müşterek bir anlaşma ile Batı Poftı mücadelesinin şid temin ve ihrac edilecektir. detlenmekte olduğu şu sırada Tr>xvc Lie'nin, kurnazca hazırlan Unesco ile film ve radyo mış ve Rusyaya yeni bir diplomaanlaşmast tik zafer temin edecek bir oyuna Ankara 5 (Telefonla) Ögrentetiyerek veya istemiyerek kapılmıs olması ihtimali gözönünde bu dığimize göre. Unesco ile film ve radyo sahasında yeni bir anlaşma lundurulmaktadır. Genel Sekrcter, yapılmak üzeredir. Bu anlaşmaya komünist Çinin Birleşmiş Milletlegöre Unesco biri film, diğerleri re girmesi taraftandır. Bu böyl» radyo mütehassısı olmak üzere olduğu takdirde Güvenlik Konsc memleketimize üç eleman göndereyinin Ruslar tarafından boykot c cektir. Film mütehassısı Millî Eğidilmcsine son verileceği «mujdesi» tim Bakanlıgile işbirliği halinde 5 ile Moskovadan döncn Trygvc Lie aylık bir öğrenici film. radyo müBatının bu fedakârlığına mukabil tehassısları da radyo işletmeciliği Pekin hukiımctinin dc andlaşmala sahasında birer kurs açacaklardır. ra ria>et hususunda söz vereceğini Bu mü'ehassısların geliş, ikamet umduçunu soylemislir. Ve boyle ve dönüş masraflarını karşılamak üzere Unesco idaresi 10 bin dolar likle iş >cniden sozc kalmıştır. Harbin sona erdiği gündenbeıi tahsis etmiştir. Unesco buna muka»<>z]ere kanarak harekct etmiş v£ bil 6000 liralık bir para ile bu masbu yurden devamlı olarak diploma rafa hükumetimizce de iştirak etik he7İmetlere ueramış ve teseb dilmesini istemektedir. Bu 6000 lira hiısü cldcn kaçırmış olan Batı dip masıafın Millî Eğitim Bakanlıgile Inntatlan beş *cne gibi urun bir Basın. Yayın ve Turizm Genel müdürlüğü tarafından müsavaten kar trcrube dcvrrsînin artık kâfi eclşılanması kararlaştarılmış gibidir. dislni ve bnndnn sonra sö>. dc^il. İşin msli formalitesi tamamlanmak fakat hareketlere ınularak du üzere çahşılmaktadır. rumlarında deji^iklik yapacaklarıKöy kalkınmasına n' htli< Imektedivlcr. Tr>sve Lie'nin şahsı etrafmda '<a ayrılan paralar baıı dedikodular dolasmağa baslaAtıkıra 5 (Türk Ajansı) IInıısdr. Senede kcsintisiz 40 000 doler BirtKasının geçen 949 yılı çalışlar maası olan Birlcşmiş Mı'lcllcr ma kârından yüzde 50 si İç İşleri G^ncl Sekrcteri spciminin e\\u\ aFakan'ıftı tarafından köy kalkınyinda yenileneceeini hatirlatanlar. masına aynlmıştır. Tutarı 699 099 Lie'nin hıı isi kacırmamak ve «so lira olan bu paradan İstanbul için ğuk barbi dıırduıan adam« olarak 5540 lira aynlmıştır. iki köye haryeniden secümck icin Moskova sc canacak olan bu paranın eelir eejahatini £Ö7.e a1d<sını iddia ermek tiren işlore sarfedilmesi ve buna tedirler. Hatırlatılan diğcr bir nok aid projpnin hazırlanıp Bakanlığa ta da sııdur: Lake Sucrcvs'de ee volUnması istenmiştır. çen sene yapıian scçimlerde ekseTürk Suriye hudurJunda rivpti alan Belcikalı sos\a!ist lideı Speak. Rus \etosu ve muhalefcti bir hâdise olmu» ile kai'sılasmıs. nunıın üzerine yaP'îan ik'nri bir sechni de Rusya i!e peyklerinin desteklediçi Trygve Lie kazaıunı$tı. Bundan da. csasen N"rveç snsvalisfleıinin sol gnıpu liHcri olan Genel Sckrefeıin Mosk«'üi(a kolavlıkla kandırılnın oldu|u neticesine varılmaktadır. Önıer Sami COŞAR ' Kahire 5 (A.P.) Arab aianrının Şam mcnşe'li bir habeıine gore, Sunye hvıdudunu geçip birkaç hayvan çalmağa çalışan iki Türk askeri geçenlerde Suriye hudud muhafızları tarafından yakalanmıslardır. Haberde bu iki Türk askerinin piyade tüfekleri ve bir makineli tüfek tasıdıkları ileri sürülmektedir. Ankaraya bir tepkili uçak gelecek Ankara 5 (Türk Ajansı) İngiliz VickeTS firmasına mensırb Attacker adh bir tepkili uçak, 8 haziran akşsmı Ankaraya gelerek gösterüer yapacaktır. Saatte bin küometre süratle seyreden bir uçak, 9 ve 10 haziran günleri askerî ve sivil şahsiyetler için, 11 haziran KÜnüade halk için bazı gösteri uçuslart yapacaktır. Ankara, 5 (a.a.) Büyük Millet Meclisinde Adnan Menderes hükumetine verilen güven oyu dolayısile muhtelif gazetelerde bir takım tefsirler yapılmış ve bu meyanda bir İstanbul gazetesi, «100 Demokrat milletvekili aranıyor» serlevhası ile bir başyazı neşretmişti. O gün Büyük Millet Meclisinde Başkanhk vazifesini yapan Bursa milletvekili Hulusi Köymen, bu mevzu etrafında kendisi ile konuşan Zafer gazetesi muharririne su beyanatta bulunmuştur: « Bahsettiğiniz başyazıyı ben de okudum, bu yazıda Büyük Millet Meclisinde hükumete itimad oyu verildiği gün 283 Demokrat mil letvekilinin itimad oyu verdiği ve 100 Demokrat milletvekilinin içtimada bulunmadığı kaydedilmekte i*e 100 Demokrat milletvekilinin arandığı söylenmektedir. Mezkur içtimada Başkanhk varifesini ifa eden bir milletvekili olmak sıfatile yakmen bildiğim hakikati açıklamaya vicdani bir mecburiyet hissetınekteyim. İçtimaın basladığı saatte Hgal edilen sıraların sa\ ısı ile 387 kadar mevcud tesbit edilcrtk müzakereve başlanmıştır. Listede yazılı söz alanlar sayısı 58 e baliŞ o'.ıiyordu. Bunlardan 11 milletveViü sırası ile kürsiiye gel'i. sözlerini b'tirdikierı zan,an f?.'r 20 ye «e'Vnişü Konusma î.ıar> ^ln.^miş bu'.ıınar. 47 milletvekili kçndi'°rine sn'i'ı n geç grleceğinı tshmin ederek yemek viyip Advet errek üzere Meclisten çıkmuş bulunuyorlardı. Bunların dönüşünden evvel itimad oyu toplanmaya başlandı ve 406 Demokrat mületvekılinden 15 i Bakanlar Kurulunda bulunmalan ve 6 sı çift yerlerden seçilmii olmaları ve 26 kişi de izinli bulunması dolayısile reye iştirak edemediklerinden ve muhalefete mensub 57 milletvekili de malum o)an sebe'nl» Meclisi terkeylemiş olduklarından yemeğe gidenler istisna edıliıse buna grire haz>r bulunmıyan milletvekılleri savısı 29 kadardır Gazetenin yazdıeı giW 100 mületvckilinin vazifelcri başında bu Kral Leopold tahtına kavuşuyor Krala taraftar parti Mecliste ve Senatoda ekseriyeti temin etti Brüksel, 5 (R.) Dün yapılan seçimleri kazanmış olan Hıristiyan Sosyalist parti idarecileri Kral Leopold'ü yeniden taht» çıkarmağa karar vermislerdir. Bu karar, parti liderlerinin bu gece yaptıkları mühim bir toplantıda ahnmıştır. Muhabirlerin bildirdiklsrine göre, mecliste 4 reylik bir ekserıyeu bulunan Hıristiyan Sosyalist partisi, Kralın yeniden tahta çıkması meselesi hakkında şimdiden diğer partilerle müzakerelere girişmiyecektir. Kral, memlekete avdet ettikten sonra müıakereler yapılmas. ihtimal dahilindedir. Kral Leopold'ün geri dönmesine aleyhdar olan Sosyalist parti de bu seçimlerde kazançlar elde etmiştir. Kaybedenler, Liberaller ile Komünistlerdir. Yeni mecliste partilerin vaziyeti şudur: Hıristiyan Sos yalistler 108, Sosyalistler 77, Liberaller 20. Komünistler 7. Hıristiyan Sosyalist çevrelerde bu gece bildirildiğine göre, Kral Leopold bir temmuzda tahta çıkacaktır. Speak'ın beyanatı Seçimlerden sonra beyanatta bulunan Sosyalist lider eski Dış İşleri Bakanı Speak Brüksel şehri ile Valonie'nin Kralı istemediklerini ve bunun için de bir uzlasmaya va rılması elzem olduğunu kaydetmiştir. lunmadıkları iddiası hakikate aykındır. Halk Partisi iktidarı zamanmda bu gibi ahvalde ova katılanların hakikî mevcudu 150 yi geçmedigi halde bir çok milletvekillerinin Mecliste bulunmıyan arkadaşlan adına oy kullanmaları suretile iştirak sayısının iki misli veya daha ziyade kabartıldığı çok defa görülen veya bilinen hakikatlerdendir. Demokrat millehekillerinin bu gibi usullere başvurmadıklarını tasrih etmek isterim.» Washington, 5 (a.a.) Bugün Temsilciler Meclisi Dış Münasebetler Komisyonu huzurunda verdiği ifadede, Birleşik Amerika Dış İşleri Bakanı Dean Acheson. komünizme karşı duran hür mılletlere ıkır.ci yıl silâh yardımı için 1.222.500.000 dolarlık tahsisatın aynlmasını taleb etmiştir. Dean Acheson, Uzak Doğudaki komünist tehlikesinin ka ranlık bir tablosunu çizdikten sonra Türkiyeye temas etmis ve demiştir ki: « Türkiye, komünist dalgası karşısında kaya gibi dimdik durmaktadır. Azimkâr tıir tecanüs ve birlik manzarası arzeden bu millet, yıllar boyunca Sovyet tazyiklerine karşı göğüs germiş ve bunda her şeyden evvel tecavüze karşı koymak azmi sayesinde muvaffak olmuştur. Türkiye, bu durumu mu hafaza edebilmek için nü.fus ve kaynakları nisbetinde büyük bir orduyu hazırol vaziyette tutagelmiştir. İste bu memleket bu yüıden savunması için gelirinin yüzde 35 ilâ 40 ını sarfetmektedir. Şimdiye kadar yaptığımız askeri yardımlar Türkiyenin bu ağır yükü kaldırmasını ve aynı zamanda askeri kuvvetlerinin tesirini mümkün olduğu kadar «rttırmasını temin etmiştir. Türkiyenin askerî kuvvetlerinin daha modernleştirilmesi zaruridir. Türkiyenin dayanma azminin karşı ko\"ma kabiliyetile mütenasib olması bizim için son derece ehemmiyeti haiz bir keyfiyettir. İşte bundan dolayı ve bu gayeyi tahakkuk ettirmek için Türkiyeye yardım etmeğe devam etmeliyiz ve edebiliriz.» Trumanın inntaladıği yardım Izmir Şehir Tiyatrosunda ıslahat tzmir 5 (Telefonla) İzmir Belediye Meclisinin bugünkü toplantısında başkan Hulusi B»lek, İznür Şehir Tiyatrosu hakl^ında, İ. Galib Arcanın bir aylık etüdden sonra hazırladığı raporu okumuştur. Münakaşaları müteakıb meclis. Muazzez Arcanla Turhan İlligilin tivatro kadrosundan çıkarılması. Avni Dilligilin rejisörlükten alınması îtararlarını tasdik etmiştir. Tiyatroda yapılacak uiahatı Şehir Meclisinin kendi arasınrian seçeceği bir üiri heyeti temin edecektir. PROF. NIMBUSUN MACERALARI: Türk adli teşkilâtının büyük biı ıslaha, yeniden tanzıme muhteç olduğunu söyliyen hatib, adlî teşkilatın mevcud imkânlarla mütenasib bir şekılde tanzim edilmesi gerektifini, yoksa bir takım istatistik endişelerile ve politik düşüncelerle köye kadar hâkim gönderme fik rinin kemiyet uğruna keyfiyeti feda etmek olduğunu ve memleket adaletinin hâkimiyetini temsil eden hakimlerinin az miktarda, fakanunu Washington 5 (a.a.) Başkan kat yüksek kalitede istiklâl sahibi Truman, 1950 senesinde yabancı şahıslardan teşekkül edeceğini söymemleketlere yapılacak 3.121.450000 lemiştir. dolarhk yartlım kanununu kabul İdarenin kaza teşkillıtına müd«ettiklerinden dolnvı demokrat ve halelerine geçen konferansçı, hacumhuriyetçi kongre üyelerinden len Adalet B«kanlıgımn ve hükusitayişle bahsetmiştir. Başkan, ba metlerin, hâkimlerin salâhiyetierihis mevzuu olan kanunu bugün ne ve psikolojilerıne çok müessir imzalnmıştır. olduğunu aöylemiştir. Bilhassa yük Truman, bu kanunun dünya sulh sek dereceli hâkimler için 65 ya$m ve hürriyetine esaslı bir yardım tekaüdlük müddeti olarak kabul üolacağını bildirmiştir. nün muzir olduğuna işaretle, o Hâkimler, bilhassa yüksek dereceliMemleketimizi ziyaret ler, ihtiyart olarak muayyen biı yaştan sonra tam maaşla tekaüd edecek olan Hindli olabilmelidirler.» demistir. Bakanlar Bundan sonra. adalet teşkiUtının Yeni Delhi 5 (a.a) İyi haber maddi vasıtalanna Reçen konfealan kAynaklardan bildirildiğine gö ransçı, mevcud Adalet Sarayı prore, Eç'tim Bak?nı Ebul Kalam Zaad jesinin bu gidişle kırk elli milyoile L)"Î İşleıi Bakan Yardımcısı Dr. na malolacağını ve ancak 25 seneKeskar 7 ttmmuzda ucakla Tahra de tahakkuk edebileceğint anlatna jidecekler v* ondan sonra Orta mış v« projeye göre binanm en Adalet Bakanma doğuda bir seyahate çıkacsklariır. şerefli yerinin aynldığını. bir adalet sarayında Ba İki devlet adamı Türkiyeye de kanlık makamının yeri olmadığını, uftrıvBcsklaıtiır. bunun idarenin adliyeyi istilâsının bir sembolü mahiyetini taşıdığını. bu kötü geleneğe bir son verilmesi geçektigini ilâve ederek söslerini bitirmiştir. MİIIılUrarası Bınka bir heyet gönderfyor Washinırton 5 (a.a.) Milletlerarası Banka direktörü Eugene Black. buşün bevaınatta bulunarak Türk hükumetinin talebi üzerine memleketfcniz ekonomisini tetkik »tmek üzere Türkiyeye yakında 12 kişilik bir heyetin gideceğini bildirmiştir. Üç av kalmak üzere 17 haziranda Türkiyeye gelecek olan Cumhuriyet Bayramının arife disi de biraz piyano çaldı. dığı parlak vaidin sevincile, hediO menhus hamama giden yoîda bu heyete Sikagonun tanınrnıs sasine rastlayan bu günün öğle soGünün bence esterasan sürprız yelerime karşı bu defa müteces şuursuz adımlarla amcamı tâkip nayici ve iş adamı Jame« Barker nunda. Yak^ıcıktpki köşkümüzün lerinden biri de. gelen hediyele sis olmaktan uzak durarak. büvük ettim. Alt besamağa vardığltn za baskanbk edecektir. rin kesafeti olmuştu. Beni sevenler tarafından âdeta bir cemile sağanağına tutulmuş bulunuyordum. O yıla kadar hediyeden bütün nasibi sadece Bayramlarda aile büyük!erinin verdiği bir iki mendile inhisar eden bir çocuk için evvelâ sünnet. sonra da doğum günü münasebetile birbirini tâkip eden bu hediye akmları. hakikaten büyük bir piyango idi. Arkadaşlarımın hemen hepsi artık bana karşı gıptalarını acıklamaktan kendilerini alamıyorlardı. Bilhassa Ecmel. âdeta mahzun duruyordu. Pertev Bey kızının gönlünü almak için. ona da bir doğum günü yapmayı vadetmek mecburiyetinde kaldı. lerile birükte evlerinin yolunu tutmuş*u. Nihayet ben de kendi büyüklerimle ?ünün özel teferruatını başbaşa konuşmak üzere eve koştum. Salonda kimseler yoktu. Yalnız mutlu günün bütün âsan olduğu gibi duruyordu. Suraya buraya gelişi güzel çekilmiş kolhıklar, sandalyalar: ycrleri değişfirilmiş sigara iskemleleri. halı üzerindeki döküntüler. kapağı açık duran piyano. köşedegi masa üstünde hedij'Sler. havada o güzel has bir atmosfer yaratan çiçek, lavanta ve sigara kokusu... Pencerelerden giren kızıl güneş şualannın parlattığı bu sevimli dekor içinde kalbimden sıcak bir saadet dalgası yükselerek gözîerimi yaşartıyordu. Galiba o günün en mes'ud dakikası da, beni derin bir vecdin kuşattığı bu an olmuştu. Orada ne kadar zaman böylece kaldığımı bilmiyoıum... Bu atmosfer bana Sahizerin rahundan doğmuş gibi geliyordu. Dört yanımda onun mevcudiyetini hissediyor, âde ta onu teneffüs ediyordum. Birdenbire üst kattan koşarcasına inen amcamın ayak seslerile aydım ve onun bodruma doğru gittığini görünce telâslandım. Çunkü. vengemin felâketine sahne nlahberi bodrum katındsn urker ölmuştom. man, o. kapanmak üzere olan hamamın kapısından girivordu... Kapı kapandı; içeridtn cıkan Hu ğular dağıldı... Ve akan suların şarıltısı arasında Sahizerin şakrak scsi skisler yaptı... Kapının önüne gelmiş. iceride hâlâ şakıyan bu sesi o su sanltılanndan ayırmağa çalışarek şaşkın bir halde durmuştum. İçimdeki merak o kadar şiddetliydi ve beni oraya koşturan dehşet o derece büyüktü ki. şuurumu kaybetmiş ei r biydim. Kafamdaki biricik hayatiyet. sinsi bir tecessüs olduğundan, bu tecessüse uymaktan beışka da yapacak hiç bir «ey yoktu . Nitekim, ben de taşlıkta diz çöktü» ve kapının anahtar deliğinden bak tım Allahım!... Son günlerde hayaliîne girmeğe yol arayan hakikatlerin. bu ufacık delikten görünmesl beni çılpn bir hale getirmişti... Evet, içerideki buharın çektiği tül arkasından Sahizerin en açık hüviyetini tejhis Mmiç ve bu teşhisten doğan heyecanda beni yere serecek müthiş bir yıldırım tesiri yapmıştı .. Oradan nasıl uzaklaştığımı snhyamadan kendimi bahçede. meyva ağaçlarının altında buldum. Ir «Cl'MHURtYET» in EDEBÎ TEFRİKASI: 2 4 \atan' KERİME NADİR Fakat hayır. işte gelip çatan ders li gizli ağhyor, bana yaklaşmak ısyılı herşeye son verdiriyor. o RÛ tiyen!erden kaçıyordum. Yakacızel günlerin ebedî olamıyacağını: ğın hayali gözlerimin önünde ve bilâkis tath bir rüvadan ibaret ka hatırası kalbimin içinde apaydınlacağıni bize pösterivnrdu. lık, sıpsıcak durmakta, oradan Doktor olmağa karar veren Mü gayn hiç, hiç bir yerde yaşayamıbeccel Tıbbiyeye dpvama basladı yacağıma beni inandırmakta :di. gı sırada. Ecmel de Notre Dame Evet. ilk günler böylece geçti .. de Sion un lâcivert üniforması O hafta başında Yakacığa gelirken, icinde ciHdî Wr talcbe edasile da artık mektebe bir daha dönmemek ha ilk günden mektebe intibak et kar&rını veımiş bulunuyordum. mis göründü. Fakat bcni sabırsızlıkla karşılaPahmi, esasen zor hayat şartla yan Eomeüe Rahminin neşeleri, o rının kendisini ahştııdığı bir uy bir haftalık tahsil hayatına dair sallıkla. orta kısmına girdiği Hay anlattıkları güze! şeyler ve her bidarpaşa Lisesine öz yuvası gibi ısı rinin kendi mektebine bağlılığı beni şaşırtmış ve değil onlara, hattâ nıvermişti. Fakat ben Evet ben, o can attıâım Galata Şahizere bile deıdimi açamadan sarava bir sürgün haleti ruhiyesile mektebe dönmekliğimi zarurî kılsevkedilmiş bulunuyordum. Orada mıştı. Yalnız bütün tesellim. o gegeçirdiğim ilk günle"in ıztırabı:!! ce üzüntümün menbaını bir türlü 'mümkün dcğil. târif edrrnem... Her sezinlcyememiş olan haminnemin şey bana yabancı idi. Kavşılaştığım göcsünde bir miktar ağlayabilmek disiplini ve dcrslerimin zoı luğunu ten ibaret kalmıştı. kaldıramıyacağına Jair riaha ı!k gunden hükmümü vermUtim. Yeni Bana kâbuslar vaşatan bir çok arkadaşlar ve yeni mualhmİGr ara CÜnler vc haftahr e<?çti. Nihayct Einda kendimi feci bir yalnızlık için doğu« ETünüm olan yirmi sekiz E* de hissediyordum, Tenhalarda giz kım geldi... kın dostlarındannuş.., Sonra ken büyük salonunda bir çok arkadaşlarımız ve aile dostlarfmız. onbeşinci doğum yılımı kutlamak üzere toplanmışlardı. Davetlilerimizin hepsi otuz kişi kadar vard'. Bunların çoğunu çocuklar teşkil ediyordu. Salon cıvıltılı ve neşeli bir kaynaşma içinde, hemen hemen bir mektebin teneffüs salonunu andırıyordu. Pasialar fevkalâde lezzetliydi .. Şahizer kestiği en iri parçaları benim önjme koymuşru. Evet, bu benim doğum günümdü!... Bütün bu şenlikler beıji kutluyor, bu merasim benim için yapılıyordu. Ömrümde hiç duymadığım bir zevk ve gurur içinde idim. Tebrikler, güzel temenniler kalbimde tath bir musiki tesiri btrakıyordu... Ve bütün bunlan hazırlıyan, bana yaşatan gene Şahizerdi; herşey onun eseriydi... Nihayet, günün müzik partisini piyano ile açan da gene o oldu. Güzel parmaklarının tuşları seslendiren hareketüe yalnız kalbi titreyerı ahengin kadrini değil, o ellerin kıymetini de ölçebiliyordum... Misafirleıden yaşlı bir hanım gözlerini silereıe Ah! Halan sağ olmalıydı Şahizerciğim. seninle ne kadar iftihar ederdi! dedi. Bu hanım. Sahizerin halasının ya İstanbulun »ağlık durumu Velhasıl o gün benim için umulmaz bir şans ve mazhariyet tecelli etmişti. Akşam üzeri misafirler dağılırlarken, kendimi kâina tın mihveri halinde görüyor; bütün ışıklarile, bütün renklerile ve bütün güzelliklerile dünyanın etrafımda döndüğünü zannediyordum. Köşkten son ayrılsnlar Rahmi ile arkadaşlan oldu. Onları yokuşun başına kadar geçirmiştim. Akşam, Yakacığı rüyâdar bir sihirle bürüyor, güneş Marmaranın ufkunda som altın halin: almış bir bulut yığınına yavaş yavaş gomülüyordu. Pertev Beyler de köşklerine dön Şehrin. mayıs 16 «IMI 31 aksamına kadar sağlık cKrrumumı gösterir. 15 günlük tablo Sftglık Bakanlığaıa yollanmıştır. Buna nazaran, iki lekeli hümma, 7 kara hununft. 2 par» tifo. 11 difteri, 4 Dizanteri, 27 kızıl. 46 kızanuk, 1 larbon. 27 de boğmaca. vakası te«Wt edilmiştir. Alâkahlar bu vak'aları nüfcısu çok ve hareketli olan İstanbul için normal olarak söstermektedirler. Sıtme vakasının görülmemesi tstanbul Bence, ancak bu ha'eti ruhiyiî i!« v« kazalarmda yapı'âîı sıtrr.a «gvaş ntücadlesinin mü«ıbet neticesı olarak %e bu aç»k kalblilikle bir «devri sabık. davasının bnüne geçilir, parkabul «ülmektedir. lamento mesaisi ve paıtilerarası Avrupa briç şampiyonasi münasebetleri bu suretîe nonnalle^ir. Brighton 5 (a.a.) Sekiz gün sürecck olan Avrupa briç şampiytjnast îngilr*re, Danimarka, Fınlandiy», Holanda, İzland*, İtalya, Norveç, İsveç v# FranMiun içtirakile dün aksam başlamıstır. B. FELEK Mangal kömürü fiatı ucuzlatılıyor Belediye mazut ve gaz söbalannın çoğalması ve linyit kömürünün de iş yerlerinde fazla miktarda istıhlâk edilmesi dolajnsüe sarfiyatı azalan mafıgal kömürü için, yeni bir rayiç fiat tesbit edilmiştir. Alınan karar Vilâyet idare heyetinco tasdik edıldikten sonra komürler töptan 14, perakende 17 kuruşa satılacaktır, Melahftt Drmiriz ile Samih Nafiz Tansu Nikâhlandılar, istanbul 5/6'950 muşlerdi. Ecmel babasından aldı Arkast var
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle