17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTJRİYET 16 Ha2İran 1950 arkada bırakmak istiyor İ 1 Simpson, Ingiltere =haberteri ile beraber Kralı da Gıda Deviet plânı meselesi maâıleleri ATIRALARI Memleketimizde iktisadî tetkikler yapmak üzere bir Amerikan heyetinin yakmda Ankaraya geleceği haber veriliyor. Oğrendiğimize göre bu heyet on dört mütehassıstan müteşekkıl imiş ve ziraat, naBuğday, sadeyağ ve peynir fıa inşaatı, ulaştırma gibi muhtelif fiatlan düştü şubelere aid uzmanları ihtiva ediGeçen hafta Zahire Borsasında yormuş. Heyetin gönderilmesi, hü28,1029,20 kuruştan muamele gö kumetimiz tarafından istendiği için ren yeni mahsul yumuşak buğda masraflannı da biz ödeyeceğiz. Bu Amerikan heyetı, Türkiyenin yın fiatı bu hafta düşmüştür. Cenubdan gelen yeni mahsul 28 ku iktisadî kaynaklannı tetkik edecek ve bu kaynaklann işletilmesi ve ruştan muamele görmüştür. Yemlik arpa da (dökme) 18 ku verimlendinhnesi için, iktisadî ehemmiyet sırasına göre bir iş progruştan 1617 kuruşa düşmüştür. Aynca dün, şehrimize Elâzığdan ramı hazırlıyacakmış. Fakat bizim bir miktar sadeyağ gelmiş ve 320 yakmdan bıldiğimize göre bu hekuruştan satılmıştır. Toptan sade yet, bundan evvelki hükumet tarafından bir (devlet plânı) hazıryağ fiatlan gittikçe düşmektedir. Peynir fiatlan da en süratli bir lamak üzere çağınhnıştı. şekilde düşmektedir. Beyaz tam! Yeni hükumetin Günaltay kayağlı peynir Ticaret ve Zahire Bor I binesinin hazırlamak istedıği devsasında evvelki gün 120140 kuruş ' let plânmın hudud ve şümulü tan, beyaz yan yağlı 100, az yağlı hskkında ne düşündüğünü bilemi95 kuruştan muamele görmuştur. voruz. Yalnız bu plân tanzimi işinAncak, Ticaret ve Zahire Borsa de ortada iki türlü düsünüş busındaki bu fiat düşuklüfunun sun'î lundusunu biliyoruz. Birinci düşüolduğu, bizzat ihracatçı mevkımde nüşe göre, şimdiye kadar devletin bulunan peynir tacırlerinin boyle ziraat. sanavi, inşaat, millî eğitim bir fiat yarattıklan iddia edilmek ve saslık gibi muhtelif sahalardaki faaüyetlerinin hududu, malî imtedir. kânlarımız gözönünde tutularak çizilmemiş ve her sahada neler yaYarın Ramazan pılacağı sıraya konmamıştır. Bu Yarın Rpmazının blrıdır. Müftüluk yüzden devlet, her hangi bir zave Evkaf Ramazan hazırlığını yapmış manda bir faaliyet mevzuuna, meve ıcab eden vâızları tayın etmışlerdır. selâ millî eğitime daha çok ehemVılâyet de içkılı mahaller dahil ol1 manak uzere kahvelerın sahur vaktme mivet vermi ;, yeni yeni okullar akadar açık bulunmalarma musaade et çılmış, büyük inşaata girişilerek miştir. Bu Ramazan, halkın mabedlere fazla para harcanmış, buna karşı. daha fazla alâka gostermekte olduğu rmlî imVânlann darlığından dolayı anla'ildıgmdan ona gore tertıbat alın öteki çalışma mevzulannda aym mıstır. derecede faaliyet gösterilememiştir Taprak bayramı hazırhkları Bu yüzden de muhtelif sahalardaToprak bajramının kutlanması Içır. ki ilerleyişlerde müvazılik ve aemır geldıgini >azmi5tık. Vılâyet ka henk temin edilememiştir. Halbuki zalara bir tamım gonaererek kanunun devlet, her sahadaki faaliyetini aykpbulunu takıb eden 18 haziran pazir gunu bu bayramm kuüanımsı jçın nı hizada yürütmek dummundadır. Bunu temin için de, bütün faaliyet hEzırhklar yapılmasını blldırmıştır. Vali de beraberınde zıraat ve or şubelerine şamil, ölçülü ve malî n an rnı durlerı olduğu halde pazar gu imkânlarla ayarlı bir (devlet plânu Buyukçekmece kazalarından bınne nma) ihtiyac vardır. Ikinci düşügidecek orada yapılacak kutlama tonüş de şudur: Malî imkânlan mahrenınde hazır bulunacaktır. dud olan bir memleket, her mevİstanbul E. T. T. müesseselerinin zuda aynı derecede ilerlemeğe kaldurumu tetki.'i edilijor kışır ve elindeki mahdud imkânİstanbul Tramvay, Eelktrık ve Sular lan, ziraat .sanayi, inşaat vesaıre İdarelennln umumi durumunu tetkık gibi türlü sahalara dağ'tırsa imederek Bakanlığa bır rapor vermek uzere Bayındırhk Bakanlıgı Elektrı kânlarını parçalamış ve hiç bir sanıkasyon ve Etud Da relen Genel Mu hada esaslı bir iş görememek duduru Cerail Gokcenın başkanlığında rumuna düşmüş olur. Bundan domutehassıslardan murekkeb bır hejet layı, memleketin imkân'.annı, maşehrimize gelmıj ve dun istanbul Vılâ ayyen bir devre için en faydalı ve yetıne giderek Vali ve Beledl>e Başkanı Fahreddın Kerim Gokayı zıyaret verimli saha üzerinde teksif etmek etmıştır. Heyetın yapacağı tetkıkat ng zarureti vardır. Bu saha ise, ancak tıcesınde E.ektrık Idaresının arzu et iktisadî kalkınma olabilir. Millî errekte olduğu bazı tes.satın ve sıpa ğitım vesaire gibi mevzulardaki rışlerın yapılıp yapılmıyacağı tebeyyun edecekttr. Geçen sene de bır heyet ilerleme hamlelerı, iktiffdî kalkınşehrimize gelm.ş ve aylarca burada ka madan sonra gelir. iktisadî kallarak tahsısat almış Ankaraya donmuş kınma, semerelerini verdıkçe öteki ve bu tetkiklerden bır netıce hasıl faaliyet şubelerınde de tedricî suclmamıştı. En son olarak Isvtçreden rette i'erleme vpsıtalan kendiliğingelen mutehassısların raporu tercume edılmiştir. Bu muesseselerın iyı yuru den eîde edilmiş olur. Bu sebebnıesl ıçın Bayındırhk Bakan'.ığının den, bu memlekette as'rlardanberi bu işin ehli olan Isvıçreli mutPÎıassısla yapıldığı çekılde açılıo saçılmak, rın verdıkleri raporu kabul ve ona hele harcanan parayı donduran ve göre idareye mustakıl bır şekil vermesi hattâ bu raporun tatbıkı lçm iktisadî verimi bulunmıyan yapı mezkur heyetin başındaki mutehassısı inşaatı işlerine sarılmak zararlı bir memleketimize davet etmesi Bİâkadar şeydır. iktisadî kalkınma bahsinde larca en uygun bir çare olarak gorul de, az zamanda halkın geçinme semektedır. viyesini yükseltecek çalışmalan 6Bir Japon firması gemi inşası ne almak ve memleketin mali imkânlannı beş on sene icin yalnız için teklifte bulundu bu çalışmalara hasretmek gerektir. «East JaDan Heavy Industne Ltd > adlı bir Japon ıırması gerrn ınşa etrrek Biz bu, ikinci görüşe taraftanz. uzere Denızyolları Iaaresıne teklifte bulunmuştur. Buna rağmen, memlekeHalkı nisbî bir refaha götürecek tımız gemi siparışlerını. dığer buyuk ihtıyaçlar gibı Marshall yardımlarına faaliyet sahalan hangileridir? Zilstınaden tıraj hakkı tanınan memlc raat mi, sanayi mi, yoksa yol inşaketlere vermekte oldugur.dan JaDon atı mı? Ziraat denince geniş bir çayaya gemi sıparışi mumkun gorulme lışma mevzuu ile karsılaşırız. Çiftmektedır. çiyi kara sapandan kurtararak ziDenizyollan pcrsoneli için raat aletlerini modemleştirmek, oBakanbğm bir tamimi na teknik ziraat usullerini öğretDevlet Denızyolları Genel Mudurluğa mek, sulama işlerini genişleterek butun teşki'âtına yaptığı bır tamım topraklarımızın verimini arttırmak, le denız vaşıtalarında çalışan personehn riayet edeceklerl esaslan blldırmıştır. sun'î gübre kullanmak, ziraî hrediBakanlığın son tamımm. de bahis mev yi artürmak gibi. Gene sanayümiz, zuu eden bu ernırde: «Esasen gayesi geri bir halde olduğu için bu yolhalk hızmetı olan denız ulaştırma faa da milyonlan, belki milyarlan lıyetimızin fena n yetli ve anlajışsız personele tahammulu olmadığı gozo. bel'edebilecek bir saha, önümüze nunde bulundurularak bu gibılerm ış çıkar. Yollarınuz da hem azdır, hem safhalajrımızın değışık hizmet bolum de yapılmış olanlan bakımsızdır. lerınde mukerrer tecrubelere tabl tu Bu yüzden memleketin bir tarafıntulmalarına luzum ve meydan verilmeden haklarmdakl kararların Bakanlık daki jstihsali, öte taraflanna taşıtalimaüna uygun rlarak en kısa yoldan yarak değerlendirmekte güçlük çetahakkuk ettirılmesi icab etmektedır. kilmekte, istihsal ve ihracat malidenılmektedır. Ge.ıel Mudurluk bu ta yeti yükselmekte ve böylece istihm'mınde en yüksek ıktısadî verim zıhniyeti ve lçtimaî vazıfe duygusu ile salimiz kısmen heba olup bitmekçahsılmasnı tebamz ettirmektedır. tedir. O halde ne yapmalı? Gerçekten Toprak Ofiste bir suiistimal ziraat, bir istihsaldir. Hem istihlâk iddiası ihtiyacmuzı temin eder, hem de istanbul Toprak Mahsuüeri Ofisinde bize istihsal vasıtalannm yegâne \ukua gelen bazı yolsuzluk iddialarının tahkıki ıçın Ankaradan şehrımize ge tedarik vasıtası olan yabancı dölen mufettışler, dun yeni bir sulistl vizi getirir. Gene sanayi, bizi fazla mal iddiasile karşılaşmışlardır. vabancı dövizi harcamaktan kurBu iddıamn rauhblri, bir fabrika tanr. Yol ve şoseler de, işaret ettimumessılidir. İddiasma göre, seçım. ğimiz gibi istihsalımize kıvmet velerden kısa bir zaman önce, C. H. P. nin ilerı gelen şahsiyetlerinden blrlnin rir. Bu üç işin de iktisadî kıymeti arzu ve tavassutu üzerine Ofis idaresi meydandadır. Hiç birinden vazgebir yağ sızdırma işini me\cud nizam çilemez. Fakat malî imkânlar mahve arttırma . eksıltme kanunlarına dud olunca ne yapacağız? Bu üç aykırı olarak; üçüncu sınıf fabrikalardan birine vermiştir. Bunıın neticesın saha içinde, iktisadî bakımdan en de de Devlet hazinesi 50 bln lirahk bir verimlilerini ve halkın geçinme sezar<ır gdrmuştür. viyesini mümkün mertebe kısa zaIddıa sahıbl, dün Başbakanlığa da manda yükseltmeğe hizmet edecek acele bir telgraf çekerek; kapatılmak bir mahiyet taşıyanlan seçerek ve istenen bu hâdiseye suratle el konul diğerlerine tercih ederek, muavyen masını istemiştir bir müddet için yalnız bunlarla meşgul t mıdır? olmaktan başka çare var Küçük Haberler NDSOR * GÜ NÜ N M EV zuL A R I Yazan f HEM NALINA MIHINA Yürek sızlatan üniversite binaları ir aydanberi Birleşik Amerikada tetkiklerde bu lunmakta olan İstanbul Üniversitesi Bekturü sayın Ömer Celâl Sarç, evvelki gün Washington'da Amerikanın Sesi radjosunda konuşurken Amerikan Üniversitelerile kolejlerindeki hayata gıpta ettiğini söylemi'ştir. Rektörün müşahedelerine gore, 1200 talebesi olan bir kolejde 25 tenis sahası. 2000 talebesi bulunan bir mektebde de dünyanın mcşlıur ressamlarının tablolannı havi bir miize ve bu müzede meşhur ressam Rubens'in hakikî tablolan vardu:. Sayın Ömer Celâl Sarç, «Bu kadar müsaid şartlar altında çalışan Amerikan öğrencilerini gördükço universitelerimizi düşündüm ve yüreğim sızladı» diye teessür ve üzüntüsünü izhar ettikten sonra, fakir Türkiyenin aynı imkânlan sağlaması kabil olmadığım ilâve ediyor. Benim de, İngiltere ve Amerikadaki kolejleri ve üniversiteleri gördükten sonra, Beyazıdda fakir Türkiyenin hazinesinden milyonlar sarfile yapılan yeni Üni\ersite binalarını gördükçe yüreğim sızlıyor. Bizde eksik olan şey maddî imkânsızhk değil, bilgisizliktir. Amerikada ve İngilterede birer üniversite demek olan Kara, Deniz ye Hava Harb okullannı, ayrıca İnçiüzlerin Ovford ve Cambridge Üniversitelerile çocuk talebesi hep silindir şapka ile gezen Eton Kolejini ve Amerikalıların Princeton Üniversitesini gördüm. Bütün bu müesseselerin hepsi, gayet geniş arazide ve koruluklar içinde kurulmuşlardır. Bunlar birer mekteb değil, birer kasabadır. Müzeleri, sinema ve konferans salonları, kiliseleri, spor sahalan, soğuk ve sıcak yüzme havuzlan, hattâ bazılaruun sladyomlan hepsinde talebenin kulübleri ve gazinolan vardır. Bebek ve Rumelihisanndaki Amerikan Kız ve Erkek Kolejleri, bunlann birer minyatürüdür. İngiliz ve Amerikan talebesi, kolejlerinin ve tiniversitelerinin geniş arazisinde, yeşillikler arasında, açıkhavada yaşarlar; spor yaparlar, ders okurlar. Hulâsa tabiatle kucak kucağa yaşarlar. Bizde ise yıllardanberi yapılan ve hâlâ bitmemiş olan yeni Üniversite binaları mahalle aralanna, evler, apartunanlar ve dar sokaklar arasına sıkışhnbnıştır. Bu yeni binalardan bir tanesi, dammda otlar, incir ve aylandoz ağacları bitmiş, deri deposu olarak kullanılan pis kdkulu, harab hamamla omuz omuza ve adeta dudak dudağadır. Bizim üniversite binalarımra. tabiate kiismüş, açıkhavaya harb ilân etaıis gibidir. Bu yeni irfan müesseselerini milyonlar sarfile bir yığın bina halinde mahalle aralanna sıkıstınrız: genclere bir spor sahası olacak kadar açık yer bırakmayu, sonra da Üniversite talebesi kahvelerde oturuyorlar, iskambil, tavia oynuyorlar diye de söylenip dururuz. Yeni Üniversite binalanm böyle üstüste, kucak kucağa havasız, ağaclıksız, spor sahasız bir halde inşa ettirenlerin. ömürlerinde AngloSakson Üniversitelerini görmedikleri ve modern irfan müesseseleri hakkında en küçük bir fikirleri bile olmadığı anlaşılıyor. Bu bilgisizliğe İstanbul Üniversitesi Rektörünün değü, bütün Türk gencliğinin ve Türk milletinin yüreği sızlasa ycridir. ucuzluyor Wa!lis'i, Lord Brounlow'tın refa I nun için ısrar ediyor, hattâ yalvankatlnde Fransaya gönderirken ufak ' yordu. bır yanlışhk yapmıştık: İkisi için Fakat, hatlarda bozukluk olmaMrs ve Mr. Harris adına bilet a saydı da, telefonda söyledıklerini r lınmış, fakat ev\ elden vapura gön anlasaydım bile, Wallis'ın bu arzuderilen otoraobili Mrs. Simpson is sunu kabul etmeme imkân yoktu. mile kaydcttirılmişti. * Karanm o kadar kat'î ve bu yoldaTelâş arasında gözden kaçan bu ki azmim o kadar kuvvetliydi ki nokta, sonradan meselenin açığa beni hıç bir şey durduramaz ve geçıkmasına sebeb oldu. Vapur lima ri çeviremezdi. na girince Fransız gümrük memurBununla beraber, telefonda bana lan muayene esnasmda isimler söylemeğe çalıştıklan hakkında arasındaki bu farkı görüyorlar. elime geçen bu kâğıd parçası, WalVakıâ, Fransız nezaketi onlann bu lis'in o anda ne büyük bir keder yuzden müşkülât çıkarmalarına içinde bulunduğunu bütün vuzumâni oluyor ama, sırrımız da keş hile izah ediyordu. fediliyor. Ingiltereden ayrıldığı esnada Bunu haber alan Fransız gaze zıhninden neler geçüğıni kat'î olatecıleri derhal faaliyete geçiyorlar. rak bılmiyordum. Fakat sooradan Bir müddet için izlerini kaybedi öğrendiğım hakıkat şuydu ki, sırf yorlarsa da nihayet Rouen'de yaka ben tahttan feragat etmiyeyim dilıyorlar. ye, kendisi benden ayrılmağa kaWallis'le Lord bir iki saat uyu rar veımiş ve bu kararını bana açyabılmek için Rouen'de bir otele madan, tekbaşına tatbık etmek uinmişler. O sırada otele gelen bir zere yola çıkmıştı. gazeteci, tabiî, Mrs. Sımpson'u taİngiltereyi arkada bııakırken ninımakta zorluk çekmemiş. yeti beni de, kendisi için duşünaüAnlaşılmaz sözler ğüm bütün tasavvurlan da aıkada O gün öğleye doğruydu. Telefon bıraıcmaktı.. çaldı. Açtım. Çin nfukları « Evreux (Fransa) dan anyorZihninde tasarladığı plâna göre, lar,» dediler. bir müddet Fransada Mr. ve Mrs. Ses gayet bozuk geliyordu. Rogers'lerde kalacak, sonra AmeBekledim. rikaya, hattâ belki de Çıne gıdeNihayet Wallis'in sesini duydum. cekü. (Wallis on uç sene evvel Fakat yeryüzünden değil de, başka Çinde bir müddet bulunmuştu.) bir dünyadan bir ses gelse ancak O gün başka hâdiseler de oldu. bu kadar kanşık ve müphem olurLord Beaverbrook evinden müdu. Söylenenlerin bir tek kelimesi temadiyen telefonlar yağdırıyor, anlaşılmıyordu. karanmı keciktirmek için elinden Daha hızlı söylemesini rica et geldiği kadar çalışıyordu. tim. Bu arada Bahriye Bakanı Sir Sesini yükseltti, bağırdı. Anlıya Samuel Hoare'la kabinenin yaşlı bir azası arasında geçen bir mubilmem için tane tane konuştu. Fakat, imkânı yok, anlaşılmıyor havereden anlamıştı ki, evlenme karanmdan vazgeçecek ve morgadu. natik nikâh teklifini geri alacak Arada bir iki keljmeyi seçebiliolursam, bir çok bakanlar bu hareyordum. Fakat diğerlerini kaçırın ketimi pek müsaid karşılıyacaklarca cümleden gene hiç bir mana dı. çıkmaz oluyordu. Yalnız, iyice anO gün, akşama kadar, hep benim ladığım bir şey vardı: etrafımdi dönüp dolaşan hâdiselerWallis yalvanr gibi konuşuyor le geçti. du. Churchill ne diyor? Fakat ne söylüyordu, ne diye Nihayet, o cuma gunü akşamı yalvanyordu; bir türlü anlıyamıeski dostum Mr. Winston Churchill yordum. otomobille Londradan Şato köşkuBir tesadüf eseri ne beni görmeğe geldi. Yemeği beAradan uzun bir müddet geçti, raber yedik. Wallis'ın Evreux'den bana telefonSofrada beş kişiydik: Mr. Churda ne söylemek istediğini ancak o chill, hukuk müşavırim Walter zaman oğrenebildim ki, bunu da Monekton, malî müşavirim Ulek tamamıle tespdüfe borcluyum. Alexander, avukatım George Allen Meşhur İngiliz muharriri ve parve ben. lamento azası Mr. Harold Nicolson Bır yandan yemek yerken, bir gerek benim, gerek Wallis'in ahpayandan da konuşuyor, malum mebıdır. Hâdiseden altı ay kadar sonsele üzerinde, fıkir teati ediyorra bir gün Fransaya gidiyor ve yoduk: Mr. Churchill beni tahttan felu Evreux'ye düşünce aynı otele ragat fikrinden vazgeçirmeğe çakınıyor. Otelci, müşterisinin isminı şıyor, hal çaresini bu fikri aklıma öğrcnince onun meşhur bir muharbile getirmeden aramanu tavsiye rir olduğunu hatırlıyor ve kendısini ediyordu. tarihi bir malumaündan haberdar Churchill'in hakikî hüviyetini ve etmek istiyor. Bir kâğıd parçası uzatarak: «ba büyüklüğünü o zaman gördüm: Mr. Baldwin'le onun arasında, kın,» dıyor, «Mrs. Simpson'un buradan eski İngiliz Kralına ettıği ne büyük fark vardı! Başbakanın sözlerinden krallık müessesesinin telefonun notları.» Mr. Nicolson kâğıda bakınca kupkuru ve cansız bir şey olduğu •VVaHis'in elyazısını tanıyor. Bu, intıbaı çıkıyordu. Halbuki Mr. Wallis'in bana telefon etmeden ev Churchill konuşurken, krallık, salvel, söyhyeceklerini, unutmamak tanat ve hanedîn denen şey caniaiçin, not halinde kaydettiği kâğıd nıyor, yaşıyor, aydınlanıyordu. Chuıchill'e göre siyasiler «saatdır. Otelci bunu, Wallıs gittikten ten saate» fikir ve akide değiştirirsonra, telefonun yanında bulmuş. Mr. Nicolson kâğıdı alıyor, sonra lerdi. Dededen kalma saltanat anbana gönderiyor. Böylece ben de, anelermin bunlara feda edilmemesi altı ay evvel Wallis'ın bana telefon lâzımdı. Onun için, bu meselede da ne demek istediğini nihayet oğ şahsî karara bir yer verilmesi ve uzerinde fazla münakaşa edilmerenmiş oldum. mesi icab ederdi. Asil bir hareket Kâğıddaki notlann umumî maGELECEK YAZI: Churchill'in nası şuydu: tavsıyesi ve Baldwın'e karşı aldığı Wallis, ne olursa olsun, benim vaz'vet tahttan ayrılmamamı ıstiyor ve bu TEKELI cak en luzumlu yoüaıı yaparsak istihsali kiymctlendıımiş oluruz. Yalnız sulama ve yol işleri de çolc geniş mevzulardır. Bunların arasından da iktisadî bakımdan en verimli olanlarını seçmek icab eder. Bu seçme için de, memleket içinde ziraat, bayındırhk ve ekonomi mütehassıslarına esaslı tetkıkler yaptırarak ve bu işte yabancı uzmanlardan da faydalanarak malî imkânlarımızla mutenasıb bir program çizdirmek lâzımdır. Bızce iktisadî kalkmmayı bir de;ereye kadar temin etmenin tek çaıesi budur Biliyoruz ki Ikinci Dünya Harbinden sonra demir perde arkasmdaki memleketlerde bır çck iktisadî plânlar yapıldığı gibi, bu perdenin dışındaki bazı memleketlerde do böyle teşebbüslere gırişılmıştır. Fr^n sızlarm meşhur Monnet pîânmı hepimiz büıriz. Bu plân, iktısadî bakımdan bizden ileri olan bır memleketin ana kaynaklarını, yani kömür, akarv'akıt, elektrik istihsalin> arttırmak, çimento, traktör ve gubre sanayiini yeni vasıtaiarla cihazlandırmak ve ulaştırma vasıtalarını mükemmelleştirmek gibi genişç» faaliyet sahalannı mevzu olarak ele almış ve 1952 de Marshall plânı yardımı kesılince Fransanuı kendi tasarruf ve çalışması sayesinde yaşamasını temin edecek bır sevıyeye ulaşmasını hedef tutmuştur. Fransa, iktisadi kalkınmasının ılk merhalesine de ulaşmıştır. Şimdiden harbden önceki istihsal derecesini bulmuştur. Fakat bu vazıyetı, daha zıyade çalışma saatlerini arttırmakla temin etmiştir. Vasıta ve teçhızatmı yenileştırmeğe de Marshall plânı yardımından tesıs ettıği bir (fon) dan hususî teşebbüslere kredıler vermek suretüe çalışmaktadır. Fakat memleketı^ıızin bünyesi ve ımkânlan Fransanınkinuı aynı olmadığı için biz, şradılik böy le şumullu bir programı ele aHmayız. Bununla beraber, sanayi VP hususıle komur gibi maden kaynaularımız ihmal edılecek gıbı değıldır. Bildığimiz gıbi, son aylarda Sanayi Kalkınma Bankası, sınaı kalkınmanın fın.insmasını temin ile uğraşacaktır. kınması imkânlannı tetkik için Ortadoğuya bir heyet gonderdi. (M. Gordon R. Clapp) ın başkanlığında bulunan bu heyet tetkiklerini bitirerek bu hususta bir rapor hazırladı. Rapor hakkında gazetelerin verdıği bilgilere göre, heyet, bu dört memleket için birbirinden ayn dort proje hazırlamıştır. B J projelerde ıktısadî kalkınma için bır kaç sene içinde bu memleket1 er den her birmin neler yapması lâzım geleceği tesbit edilmiştir. Raporun ikinci kısmında da ziraatin bu memleketlerin iktisadî kalkınma sındaki rolune ve uzun vadeli yol ınşaatına temas olunmuştur. Bızim ihtıyaclarımız, bu Ortadoğu memleketlerininkme de tabiatile aynen tevafuk etmez. Fakat benzıyen taraflan bulunduğu da bir hakikattir Bu sebeble Clapp heyeti raporunda, daha zıyade ziraat ve yol uzerinde durulması, dıkkate değer bir noktadır. Yeni hükumetin devlet plânı hakkındaki gorüşunü bılmij oruz. Ancak devletin faaliyetini bır kaç sene için (sulama ve yol) işleri uzerinde teksif etmenin, halkın geçinme seviyesını bir dereceye kadaı yükseltecek en kestirme yol olduğu hakkındaki kanaaümizi, memlekeSon zamanlarda «Bir'eşmiş Mıl timize bir Amerikan heyetinin gelletler», Urdün ve Arab î ihstıni ile mesi vesilesile de tekrar eımeği vaLübnan ve Suriyenin ıktısadî kaı zife sayıyoruz. Cumhur Başkanı dün M. Makah kabul etti Celâl Bayar, "Bizim Köy,, müellifine: "Ben de bir köylii çocnğuyun,, Mahmud Makal, Cemal Yeşil ile görüşürken ı Türkiye Kredi Bankasından Bankamızm 15 haziran 950 perşembe günü noter huzurunda küçük tasarruf hesablanna aid olarak çekilen kur'ada aşağıda yazıh numaralara ıkramiye isabet etmiş ve hesab sahiblerıne ayn mektublarla bildirılmiştir. Hesab No. İkramiye Hesab No. İkramiye 133 179 181 213 309 581 699 947 50. 50. 1425 1755 1797 1889 1945 2005 2155 2155 2155 2253 2409 25 250 25 25 50 50 50 25 50 50 25 25. 50. 25. 1.000. 25 25 :* 50. 1095 1035 ıon 25 U K A D I K Ö Y A K SA M B A H Ç E S İ N D E S Ü R E Y Y A RAŞİD H E R K E S RIZA K E N D İ TİYATROSU Y E R İ N E SİNEMASINPA VODVTL 3 PERDE Pazartesi akşamı Üsküdar Bağlarbaşı NEŞE •ıı ıw üiııııniıiMMnwnnM^iiınMinınııır r DEMİRSPOR GENÇLİK KULUBÜ BAŞKANLIĞINDAN: Kulübumüzün daveti üzerjıe Istanbula gelecek olan Ankara Ziraî Kombinalar Spor Kulübü Üe Eskişehir Demirspor Kulübü güreşçileri arasında 17 ve 18 haziran 1950 tarihlerinde o!mak üzere Açıkhava Tiyatrosunda serbest güreş musabakalan yapılacaktır. Müsabakalar 17'6'1950 günü akşamı Ziraî Kombinalar Spor Kulübü ile İstanbul Demirspor, 18'6'1950 pazar günü akşamı Eskişehir İstanbul Demirspor kulübleri arasında icra edilecektir. Saat 21 00 de başlanarak olan bu müsabakalara giriş biletleri 250 ve 150 kuruş olup bile'ler bugün saat 10 00 dan itibaren T?ks n Sıreselvilerde Beden Terbiyesi Bölge Merkezinde satîşa çıkarı''r'şt'r. Bıîet kaldığı takdirc'e müsaba'îa gunlerı saat 18.00 den itıbpren Açkhava Tiyatrosu gişesinde satîşa devam olunacağı sayın halka ilân olunur. • BU SABAH saat 11 de Kadıköy AlA tıyol agzında yenıden tesis olunan muha\vıle merkezjım açılış torem Vali ve Beledıye Başkanı Fahreddın Kerım Gokay tarafından yapılacaktır. + TURKIYE Radyo Amatörleri Dernegi yarın s«at 16 da Beyazıdda, Lâleli Ç çek Palas salonunda bir toplantı yapacaktır. •k İZMİRDE Inşa edilen ve 160 bln lira\a mal olan Alsanrak iskelesi merasınıle ışletneye açılmıştır. i, YOZGAD.şılepı, dun 5000 ton krom ve 3000 ton bakır yuku ile Iskenderundan Amerikaya hareket etm ştır. ŞABAN 30 CU1VIA V ] 5 28 13 14 17.16 20 42 22 46 3 0S Ğ2S E. | 8İ4S <L32 8733 12~00i 2 03 iktisadî bakımdan en verimli olan ve halkm refahını arttıracak mahiyette bulunan işler, hangileridir? Şüphesiz, bu işlerin hangisi olduğunu tayin etmek, iktisadî ve teknik bakımdan münakaşa götürür bir meseledir. Biz şahsî görüşümüze göre, bu işleri, iki noktada topluyoruz: 1) Sulama ijleri, 2) Yol ve şose inşaatı. Çiftçiyi yeni aletlerle cihazlandırma işi, ziraî kredi işi ihmal edilemez. Fakat sulama işlerini her şeye tercih edip de Antalya, Denizli, Ayduı, Çukurova ve Urfa gibi bölgelerdeki feyizli topraklan daha verimli hale getirirsek kısa zamanda memleketin istihsalıni ehem mıyetl' ölçüde arttımuş ve refaha doğru yol almasını hızlandırmış oluruz. Gene bu istihsalleri taşıya Baştarafı 1 tnci sahiiede j Bıliyorsunuz. Ben de bir köy | a Çankayaya giderken Cumhur kes, görduğüm herşey için «ilk defa lü çocuğu/um. Yalnız, bizim köyle | Başkanı Celâl Bayar beni nasıl çocuğuyum. Yalnu, mı?» dıyorlardı. sizin köy arasında bazı farklar var. tarşılayacak? ve köy meseleleri Galib Arcan evlendi Ankaraya da ilk defa gelmiştim. Bizim köyde halk. memleket mese için neler soyliyecek diye düşünüÇankayaya da ilk defa çıkıyor eleri üzerinde düşünebilecek uya yordum. Bayan bızim davamızı biİstanbul Şehır Tıyatrosundan kıymeüi dum .. Bunlan sormağa lüzum var nıklıktadır. Neşriyatla daha fazla en, samimî ve candan bir Cumhur saı?tkâr I. Galıb Arcan ile öğretmen mıydı?!... ilgilenirler Köy kahvelerinde tarih Başkanı olarak gördüm. Onun için Rukıye Dulas dun evlenmışlerdir. Nikâh tireni dun akşam Beyoflu evlendırme *** kitablan okunur. Gazete, mecmua, sevincim arttı. memurluğunda yapılmıştır. Galıb ArŞimdi Celâl Bayarla karşı karşı kitab köye fazla girmiştir. Bunun Şimdi köye daha çok iç rahatlığı canı ve eşırü tebrik eder, kurduklan da sebebi bizim köyün İstanbula ile gidiyorum. Çalışacağım, muvaf yuvaya saadetler dılerlz. yayız! Cumhuriyet namına geldik. biraz daha yakın olmasıdır. fak olacağız! Size Mahmud Makalı takdim edeCelâl Bayar (Bizim Köy) müelliFaruk FENİK ME V L İ D rim, dedim. file konuşurken heyecanlanıyor, Mahmud Makalın mektebine Merhum Celâl Sahir Erozanın kızı Celâl Bayar bugün çok neşeli köyünü, köy kahvesini, ahpablannı çok sevgili ve kıymetli yeni yardımlar idi. haürlıyordu. EMİNE NÜVEYKECİĞİN Mahmud Makalın mektebine yarMahmudu selâmlıyarak: Bizim köyde, dedi, okuyanlarshmeU rahmana kavuştugunun ıkınd Bizim köyden mi? dedi ve rın nisbeti fazladır. Bir zamanlar dım için 200 lira göndermek sure yıldöniımu munasebetıle nıhuna Ithaı sonra, Ankara ile İstanbulu nasıl büyük merkezlerde mekteb yok tile hamiyetli vatandaşlanmıza yol olunrcak üzere (17) haziran cumartesl okuyucumuzun mektubu gunu saat (iki buçukta) Sultanphmed bulduğunu sordu. ken, bizim köyde idadî bile vardı. açan Mahmud cevaben: Konuşmalar hep köy mevzuunda nu iki gün evvel neşrermiştik. Tak Divanyolu (Fıruzağa camıı) şerıfinde Mevîid. Nebevl okunacaktır. Ankarayı daha çok beğendim. idi. Cumhur Başkanı Mahmud Ma dirle karşıladığımız bu hareketi diğer hayırsever vatandaşlar da veMerhumeyi sevenlerin ve tanıyanların Şehir daha derlitoplu. Yollar daha kala: arzu edenlerin teşriflerl rica olunur. guzel. Köyde sizi yadırgıyacaklar! derhal takibe başlamışlardır. Bu Aile namma annesı Halet Vysal Celâl Bayar bir İstanbul âşıkı ol Sizi hiç bu elbiselerle gördüler zümreden olarak (Sak Türk Iimited Şirketi) nden dün 25 lira aldık. duğunu gizliyemiyerek: miydi? Ramazan HEDİYESİ İstanbul da çok güzeldir. Ora Arasıra giyerdim... Şimdi kö Toplanan paralar okulunun ihtidaki tabii güzellikler dünyaca meş ye çok şeyler götürüyorum. İstan yaclannı karşılaması için (Bizim Ebeveyni tarafından çocuklara, hurdur, dedi. bul ve Ankarada gördüklerimi bi Köy) müellifinin emrine yollana ilk ve orta okul talebelerine vericakür. Cumhur Başkanı, bundan sonra rer birer anlatacağım. lecek en güzel hediye HİLMİ Kİsözü Mahmudun kitabına nakledeCelâl Bayarın yanında daha fazla TABEVİnin neşrettiği «El Kur'an» Londraya gidecek rek sordu: kalamadık. Cumhur Başkanı, bir yeni harflerle basılmış KUR'ANI hukukçulanmız (Bizim Köy) ü ne kadar za ziyaretçiler hücumu altındaydı. Temmuz ayının 19 unda Londrada KERİMDİR. Yaldızh cild içinde hemanda yazdmız? Memleketin dört bucağmdan getoplanacak olan Milletlerarası Hutuk diyesi (4) liradır İki senede... len heyetler akın akın Cumhur çular kongreaine, memleketimlzı tem Şimdi bir şey hazırlryor mu Başkamnm yanına çıkıyor, selâm silen istlrak edecek hukukçular belll sunuz? lıyor, tebrik ediyor ve resimler olmuîtur. Londraya gidecek hukııkcuSayın Cumhur larımız sunlardır: İkinci bîî kitab hazırlıyorum. çektiriyorlardı. H4.YRUNNISA OZÇEPER İstanbul Baro Başkanı Hâjim Refet Onu da yazdıktan sonra istanbul Başkanı bize oldukça geniş bir zaFelsefe öğretmeni ile ve Ankarsda gördüklerimi, ihtisas man ayırmıştı. Hüsnüniyetini suiis Hakarar, İsmaU Kemal I3bir, Ekrem Dr. KENAN ŞENOL Cenani, Necdet Yelmen. larınj da bir kitab halinde topla timal etmek istemiyerek yanından Korkut, Rasım tanesi kadın olmak uzeSinir Mütehassıs Ayrıca, iki aynlırken Celâl Bayar Mahmud re 11 avukatımız da kendi paralarile yacağım. nikâhbndılar. Samsun 15/6/1950 Tekrar köye mi dönüyorsu Makala, köy davasında memlekete Londraya gltmeğe karar vermlşlerdir. faydalı obnasını temenni etti ve baYeni Ereğli camii dün açıldı nuz? Fatih Sultan Mehmedın İstanbulı: Evet, yann köye hareket edi şanlar diledi. Çankayadan çıkıyorduk. Bizi fethettıği gun, Topkapıdan şehıre gıryorum. diği ve iki rek'at namaz kıldığı yerde Köylüler şimdi sizden konfe Kâtibi Umumî Cemal Yeşil rica et lnja edilmiş olan Yeni Ereğli camu ranslar isterler. Onlan tenvir eder miş! Bir kaç dakıka da ona uğra dün sabah saat 11 de halka açılmıştır. dık. Nurullah Atac da yanınday Bu caml o civar halkınm tebemı ettıği siniz! Şüphesiz. Onlar zaten beni mış. Mahmudla Cemal Yesil epey 200.000 lira ile yapılmıştır. Ucuz mesken talimatnamesi öksürü|ü keser. bırakmazlar. Eskiden bizim köye ahpabhk ettiler. Cemal Yeşil MahBugün toplanacak olan Şehır Meclıkitab, gazete girmezdi. Şimdi her mudu üzmedi. Mahmudu üzen NuSınde halka ucuz meskeT teminine aid gün gazete geliyor. Elimden geldi rullah Atacın: mezarlığı c Ben köyü sevmem!» cümlesi talimatname ile, Zıncırlıkuju Ucuz mesği kadar köyü geliştirmeğe çahşıucret tarıfesı goruşulecektır. oldu. Fakat bereket Cemale Yeşile: ken temıni taUmatnamesının muzakerejorum. Nüshası 10 kuruştuı Biz Bizi burada misafir etmek sinde bazı munak&şalar olacağı zan Köyde hangi gazeteleri okurrurklye Harie Abone şeraiti isterdik. Fakat yarm köye gidiyor ned lmektedır. lar? zaoo » S400 • Senelık Cevizin ihracat tipi tesbit köye gelir, sizi 300 Kr. 600 Kİ Ben, şu veya bu gazeteyi oku muşsunuz. t Bir ayhk ş 800 • 1600 • Oç «ylık yun! diye kimseye tesir etmedim. ziyaret ederiz.» dedi de Mahmud edildi 1500 • 2900 a Herkes, her istediği gazeteyi alır ferahladı. Ticaret Bakanlıgı ihracat Başkotro Altı aylık 2800 . 5400 • lorluğu bır çok maddeler meyanında Senelik ve okur. Fakat köylüler Köroğlu, Çankayadan aynlırken Mahmu cevızın de ştandard tıpmı tesbit etmlşD t K K A T Nasreddin Hoca gibi ufak gazete da sordum:: : X r. Bundan sonra ihrac olunacak ce Gazetemize gönderilen evrak ve yoztla leri tercih ederler. vızlerm bu standard tipe uygun olup Nasıl memnun musun? netrediUin, tdümesin iad* olunnuu Celâl Bayar bundan sonra sözleGözleri parlayan Mahmud şu ce nlmadıkları tetkik edilecek ve bu IU mesuliyet kabul retle ıhracına lzin verilecektir. rine söyle devam etti: vabı verdi: TURALİ CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle