Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 Haziran 1950 CUMHURÎYET T Ü R K î Y E 8İR DAKÎKA yenı silâhları Washington 14 (a.a.) Atom bombası taşıyabilecek şekilde sevkedilebilen bir mermi vücude getirmek üzere Amerikan âlimlerınin devamlı surette çalışmakta olduklannı, Birleşik Amerika araştırma bürosu sekreteri Dr. Robert F'. Rhnehart dün akşam bildirmiştir. Bir radyo yayınında konuşan Rhinehart, mümkün olan en iyi silâhlan vücude getirmek için ahenkleştirilen savunma ve araştırma programına 500,000,000 dolar sarfedıldiğini bildirmiştır. Rhinehart'ın sorulan diğer suallere verdiği cevablar şunlardır: 1 Yeni silâhlar içıtı tatbik edilen program, tahakkuk edebilecek en büyük tehlikeler zaviyesinden umumiyet itibarile iyidır. 2 Sevkedilebilen tnermilerin Jnkişafında ilerlemeler kaydedilmektedir. Ikinci Cihan Haıbındeki V2 lere nisbeten bugünku mermiler sevk ve kontrol kabiliyeti bakımından çok daha muessirdır. 3 Atom enerjisi ile hareket eden bir denizaltı vücude getirilmesi için bu yolda esaslı gayret sarfedilmesine rağmen, daha bir kaç sene lâzımdır. 4 Birleşik Amerika, mikrob harbi sahasında da diğer memleketlerden geri kalmamaktadır. Bu gibi silâhlara karşı savunmaya bilhassa önem verilmektedir. Bulgarların son cinayeti sınırımız içinde işlendi nazaran, arkadaşımız Arif Necib Kaskatı, Bulgarlar tarafından önceden tasmim ve tasavvur olunan ve tatbiki için fırsat kollanılan bir pusuya düşiirülerek, makinelitüfek ateşile öldürülmüştür. Bulgarlann bütün iddialanna rağ men müessif tecavüz ve cinayet hâdisesi hududlanmız dahilinde, hem de sınır karakol kulelerinden 500 metre uzaklıkta cereyan etmiştir. Eğer mütecavizlerin iddia ettik leri gıbi vak'a Bulgar sınırları içinde cereyan etmiş olsaydı, şoför Niyazi Güçlünün suikasdcilerin ellerinden kaçıp kurtulmasına maddeten imkân tasavvur edılemezdi. Bu tecavüz vak'asının tek şahidi olan şoför Niyazi Güçlü, alâkahlara ver diği ifadede, idaresindeki jeepin pro jektörlerini yakmak suretıle yoluna devam ettiğini soylemiştir. Her hangi bir maksadla yabancı bir sınıra girmek niyetinde bulunanların buraya jeep gibi motör gürültüsü çıkaran ve bu suretle de kendi kendisini ve içindekileri ele veren bir nakil vasıtasile girmiyecekleri pek tabiidir. C.H.P. ye gizli bağışlar Sakal ve bıyık Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı sayın Nihad Reşad Belger daha geçen gün malumu üâm ettiydi: Memlekette veremden on binlerce vatandnş ölüyor. Dün de, Vilâyet Umumî Meclisi mezarlık ücretlerinin arttırdması için müzakerelere, münakaşalara girişmiş. Şairin dediği, meğer ne kadar doğru imiş, Yarabbi: «Yaşamak mümkün değü, ölmekten korktıyorum.* D. N. ... M Ü S A B A K A S I Birleşecek Vekâletler.. e zaman bizde yeni Vekâletler Oıdası bahis mev zun olsa şu fıkrayı hatırlar ve yazanm: 1908 de Meşrntiyet üân edfldikten biraz sonra o zamana kadar bir Nazır tarafından idare edilmekta olan Ticaret ve Nafıa Nezaretini Ticaret Nezareti ve Nafıa Nezareti olarak ikiye bölmüşler. Bunu gören ve Ittihadcüara muarıı olan bir zat, bir Ittihadcı mebus olan rahmetli Ubeydullah Efendiye: Efendi! Meşrutiyet idarenia yapa yapa icraat olarak bunu mn yaptı? Şu Nezaretin ikiye aynhnasının sebebi nedir? diye sorunca, efendi merhum şu cevabı vermiş: Hakkınız var efendim. Ben ile sizin gibi bunun sebebini merak edip araştırdım. Efendim bizde bit Nezaret idare edebilecek kudretto kimse bulunmadığından. bir Nezarete de yanmşar Nazır kuvvetindo iki kişi tayin edilemiyeceğinden Nezareti ikiye bölmüşler ve her birine yanmşar Nazır kuvvetind» birer adam gerlrmişler, cevabın» vermiş. Merhumnn mizah yolu ile tenkid ettiği bu gibi ameliyelerin Cumhuriyet devrinde ne kadar tekerrür ettiğini ve bir hükumetin yaptığı işi diğerinin nasıl bozmuş olduğunu 25 senelik kısa tarihe bir göx atmakla hemen miişahede edebiliriz. Imdl. Stedenberi de seyledi^imi» gibi gelecek sene bütçesine tekaddüm eden aylarda bizim Vekâletlerin tayısı ve işleri bir kere daha gözden sreçirilip rasyonel hale geririlmelidir. Ba cümledeo olarak, Bayındıriık ve Ulaştınna Bakanlıklannın birleştirilmesi movafık olur. Zaten bn Vekâletler vaktfle AH Bey merhumua yaşlılık devrinde birbirinden aynlmı^tı. Ekseri işlerl blrbirine girifttir. Yeni kurulmuş ve hâla vazife babında Iktısad Vekâletile münakaşasnu bHirememig olan Işletmeler Bakanhğuun da t k risad Vekflletme katıfanas lâzundır. Zaten hükumet bir çok fabrikalan hususî sermayeye devrede» ceğine göre bu fabrikalan işletmeke «ödevli» bir Bakanlığa lüzum da yoktur. Bundan başka Tekel ve Gümrükler Bakanlıjhnm da lâğ^e» dilerek Tekel fabrikalanmn Ikrisad Vekâletine, Gümrüklerin de Maliyeye devri lâzımdır. Fonksiyonn hazineye irad temintnden ibaret olan bir müessesenin ayn Bakanlık halinde işlemesine ne lüzum vardır, bilmem. Çalıstırma Bakanlığma jtelince) Türkiye bir işçi memleketi değildir. Mevcud işçi sayısmm yarmt milyondan çok nzak olduğn meydandadır. Ustelik mesela fikir amelesi, bfiro müstahdemleri gibi bir çok unsurlar da bugun hükumetin alâkas» dışındadır ve nihayet amele işlerf müstakil bir Bakanlığa verilmekl» ne değişmiştir? Binaenaleyh bu Bakanlığm da tktisad veya Şosyal Yardım Bakanlığma Uhakile üç Bakanlık tasarruf edilmiş olur. Ba Bakanlıklarm tasarrufu bütün vaifelilerinm ortadan kalkmasını icab etmese bile muhasebe, levazım, evrak, müşavirlik, hususî kalem gi umumî hizmetlerin ve umumî mas raflann tevhidile şayanı dikkat para ve zaman tasarrufu sağlanmış olur. Bu arada şu meşhuddur. Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü gibi 5060 kişiyi senenin muayyen zamanlannda seyahat ettirmek ve zaman zaman lalapaşa eğlendirmek için müsabakalar tertibleyip hazineye ve mahallî bütçelere yılda 34 milyona mal ve bâr olan tamamen totaliter bir müessese de elbette hatır için muhafaza edilmez. B. FELEK > (Baştarafı 1 inci sahifede Tümamiral Sadık Altıncan vazifesine başladı Ankara, 14 (a.a.) Donanma Komutanlığından Deniz Kuvvetlen Komutan Vekilliğine tayin edilen Tümamiral Sadık Altıncan dün vaeifesıne başlamıştır. Arabça ezan yasağını kaldıran tasarı Bütün bu sebeblerledir ki, Bulgarlann iddiası gülünç telâkki edilmekte, mütecavizlerin korkunç Edirne Lisesinden Yetişenler cinayetlerini mazur göstermeğe yelcemiyetinin telgrafı tendikleri kabul olunmaktadır. Edirne Lisesinden Yetişenler ceNitekim Bulgar hudud makam miyeti şehid Arif Necib Kaskatının ları, evvelki gün merhum arkadaşı ailesine aşağıdaki telgrafı çekmişmızm na'şile, jeepi istemeğe giden tir: heyetimize bir takım manasız tekcMilletinin hizmetinde, sınır içi liflerde bulunmuşlar ve şöyle de ve dışı farkı gözetmeksizin örnek mişlerdir: bir Türk olarak yaşayan şehid eşi Hâdisenin bizim hududlar niz için Allahtan rahmet diler. bu içinde olduğunu kabul edin, jeeple hâdisenin de, uşak ruhlu insanlara cesedi size iade edelim!. karşı millî kinimizin ödenecek borc Pek haklı olarak bu garib ve ga lan arasında yer aldığını saygılanrib olduğu kadar da bayağı teklif mızla bildirir, başsağhğı dileriz.» Edirne Lisesinden Yetişen'er kabul edilmemiş, keyfiyet alâkalı cemiyeti reisi Orhan Dinçer yüksek makamlara bildirilmiştir. " • n llllllMllllllllllllllllinnnnillllIIIIIIIIIHIIIIIlllllımmm • ' Oğrendiğime göre, bugün tecavüz hâdisesinin vuku bulduğu yerde tarafsız müşahidlerin de iştirakile bir keşif yapılacaktır. Evvelce de işaret ettiğim gibi tecavüz ve cinayet hâdisesi smır karakollarının 500 metre dışında Türksuıdığı bucağile Ahı köyümüzün civannda vuku bulmuştur. Dün alâkalılar tarafından tekrar maJumatına müracaat olunan şoför Niyazi Güçlü, verdiği tamamlayıcı izahat sırasında şehid arkadaşımızm, bizim sınırlanmız içindeki bir tepede pusu kuran Bulgarlar tarafından sürekli makinelitüfek ateşile delik deşik edılmek suretile öldürüldüğünü söylemiştir. Bugün öğleden sonra hâdise yerine giden heyet tetkiklerıni tamamlamış, tecavüz ve tinayet hâdisesinin Türk topraklannda vuku bulduğunu bütün delillerile tesbit etmıştir. Bütün bu hakikatlere rağmen şehid arkadaşımızın na'şile, jeepi vermemekte ısrar eden Bulgar hudud makamlarile olan münasebetlerimiz kesilmiştir. Hâdisenin Dış işleri Bakanlıeınca büyük bir ehemmiyet ve hassasiyetle ele alındığı buradaki alâkalı makamlara bildirilmiştir. (Baştarajı 1 inci sahifede) sintilor bu bağışın temini için mi yapılmaktadır? Değilse bu memurlar neden mağdur edilmektedır? 5 Mület parası olan bu bağısın istirdad edilip edilmiyeceğinin İşletmeler Bakanı tarafından cevablandmlmasını rica ediyorum.» Şevket Mocanın orrnan davasına dair sual takriri Ankara, 14 (Telefonla) Arabca ezan yasağını kaldıran tasarı Meclise yann sunulacak ve muhtemel olarak cuma günkü Mecliste müs Baştarafı 1 inci sahifede (Baştarafı 1 rnri sahifede ı taceliyetle görüşülecektir. « Bilindiği gibi, yeni hükumet gümrük birliğine doğru mühim bir adım olarak telâkki ettiğini söyle lüzumsuz masraflan kısmak üzere Unesco Genel Müdürü yeni bir faaliyete girişmiş bulunmiştir. maktadır. Bütçede büyük bir yeistifa etti Türk Yunan beyannamesi kuna baliğ olan Millî Eğitim bütçeFloransa, 14 (a.a.) Unesco Gesinde de tasarruflar yapılacaktır etrafuıda tefsirler nel Müdürü Torres Bodet, vazife Bugün öğretmen kadrolan tamasinden istifa etmiştir. İstifa mektuCenevre 14 (Türk Ajansı) Son bu beşinci genel konferans baş defa Pariste neşredilen müşterek men dolmuş bir vaziyettedir. Bu arada Edebiyat fakültesini bitiren kanlığına tevdi edılmiştir. Türk Yunan beyannamesi hakgenclere kadrosuzluk yüzünden, kında tefsirlere devam eden bura ancak ilkokullarda yardımcı öğretBursaya giden Harb nın siyasî mahfilleri, Türkiyede menlik verilmektedir. Halbuki dün Akadtemisi öğrencileri vuku bulan iktidar değişikliği üze yanm hiç bir yerinde ilkokul öğBursa, 14 (Telefonla) Harb A rine Türk diplomasisinin eskisinretmenleri, Üniversite mezunlan akademisi öğretmen ve öğrencilerinden çok daha müteşebbis ve faal bir rasından seçilmez. İlkokul öğretden müteşekkil bir grup, kara yorol oynayacağı kanaatini izhar et menleri daima öğretmen okullalile şehrimize geldi. Orgeneral Fev nndan yetişir. Bizim köy enstitüleri mektedirler. zi Mengücün başkanlık ettiği bu öğretmen okulu haline getirildikten Esasen Türkiye Dış İşleri Bakagrup, bu kaç gun şehrimizde kasonra, İstanbulda yeniden bir yüknının Cenevreden aynldığı sırada sek öğretmen okulu ihdas edilecek lacaktır. 14 mayıs hatıra pulları Türk Ajansına verdiği beyanat da ve öğretmen olmak istiyen gencler bu kanaati takviye etmektedir. Fil burada muayyen bir tahsil devreAnkara, 14 (Telefonla) Ulaştırma Bakanı Tevfik İleri, bir so hakika, Fuad Köprülü bu beyana sine tâbi tutulacaklardır. Edebiyat ruya cevaben, bugünkü Mecliste 14 tmda, Türkiyenin Akdeniz emniye meraklısı gencleri ise, Ankaradaki fakültesi mayıs hatıra pulları hakkında şu tini sağlamak azminde olduğunu a Dil Tarih Coğrafya malumaü verdi: « Gerçekten çıkça belirtmi? ve bu emniyet sis tatmine çalışacaktır. İstanbul EdeTürk tarihmde ilk defa olarak mıl teminin Atlantik paktma bağlan biyat fakültesinin kapatılmasile bir lî iradenin tam ve hakikî şekilde ması lüzumuna bir defa daha işa milyon liradan fazla bir tasarru/ temin edilmiş olacak ve bu fakültecelli ettiği 14 mayıs gününün u ret etmiştir. tedeki hocaların bir kısmı öğretmen fak bir hatırası ölmak üzere bu Sorulan diğer bir suale cevaben 6eri pul hazırlamaktayız. Bu seri de Fuad Köprülü, Türkiyenin Bir okullarında vazife göreceklerdir. nın 30 Ağustos Zafer bayrarmna leşik Milletler teşkilâtının prensip yetiştırilmesi için çalışılmaktadır » Iranın yeni Türkiye ve idealleri çerçevesi dahilinde, yakın ve Orta Şark memleketlerile, Büyük Elçisi bu mıntakadaki emniyet ve sulhun Tahran, 14 (a.a.) Yetkili biı İstanbul Valiliğine eski Galatasa tesisine eskisinden daha fazla em kajnaktan alrnan fakat teyid edilray kalecisi, şimdiki Emekli San niyet vereceğini söylemiş, fakat miyen bir habere göre, eski Başdığı Başkanı Ulvi Yenalın tayin e Türkiyenin Sâdabad paktını ihyaya bakan Mehmed Said, sıhhî sebebdıleceği, onun yerine de eski ikti çahşacağı hususunda dolaşan riva lerden istifa etmiş bulunan Dr sâdçılardan Vasıf Ülgürün getiri yetleri de ne tekzib ne de teyid et Ganinin yerine İranm Türkiye Büleceği hakkında bir haber intişar miştir. yük Elçilığme tayin edilmiştir. etmiştir. İç İşleri Bakanı Rükneddin NaPROF NIMBUS'ÜN MACERALARIs suhoğlu, boyle bir şeyin mevzuubahıs olmadığını, şımdıki Valiniıı değıştirilmesı hakkında bir şey düşur'ilmedığıni soylemiştir. TürkYunan gümrük Eğitim bütçesinde birliği meselesi tasarruflar yapılacak Ankara 14 (Telefonla) Tekirdağ milletvekili Şevket Mocan bugün Meclıse verdiği bir sual takririle orman davası mevzuunda mühim bazı noktalara temas etmiştır. Mocana gore, «eski iktidarın bile müdafaadan âciz kaldığı orman faciası 4785 sayılı kanunun yürürlü§e girdıği fecirden baslar.» «Orman içinde adeta ayn bir devlet kuran» bu kanunun kötü niyetlerle tatbiki yüzünden vatandaşlar büyük zararlara uğramış, bir kısmı mahkemelere başvurmuşlardır. Bazı davalar neticelenmiştir. Önerge sahibi Tanm Bakanından şunlan soruyor: 1 Malıkumiyeıle Ornan idaresinin bugüne kadar ödediği miktar ne kadardır? 2 Devam etmekte olan davalarla istenilen miktar ne kadardır? 3 Bu mahkumiyetlere sebeb olanlarm şahsî emvali ve hapislerile hangi zararlarının ödettirilmesi kanun icabıdır? Bu hususta teşebbüse geçilmiş midir? ve tazmin ectınlen miktar var mıdır? 4 Bu zararlann mesulierinden hakkında henüz takibat yapılmamış olanı var mıdır? Yapılmıyanlar hakkuıda hemen takıbata geçilecek midir? 5 4785 sayılı kanunla başlayan tam devletçilikle istihsal edilen miktarların nakledilmeyip çürüyen orman servetimiz korkuncdur. Bu azim zarara sebeb olanlar hakkında ne gibi takibat yapılmıştır? Yapılmamışsa teşebbüse geçilmiş midir? 6 Aynı kanunun yarattığı orman rejimi neticesinde bir çok tahkikat ikmal edilmiştir. Bu neticeli raporların mesulleri hakkuıda ne gibi takibat yapılmıştır? Hakkında hiç takibata geçilmiyenler var mıdır? 7 Hatiboğlu zamanında İsviçreden alınıp memleketimizde kullanılması mümkün olmadığuıdan Etimesud deposunda çürümekte olan ve devlete 5 milyon lira zarar veren traktörlerin mubayaa işi tahkik edilmiş midir? Yapılmamışsa mıktarı binlere varan bu gibi suiistimaller ne vakit ele alınacaktır?» Basm bir bağdır Başmaka^eden devam naatindeyim. Bir halk hükumeti elbette daima halkın yakınında çalışmak istiyecektir. Halkla hükumet arasında en kuvvetli bir temas vasıtası olan basmın ihmal edilebileceğini hatınmızdan geçirmeyiz. Fakat her müracaat eden gazeteciye de Başbakamn avh ayrı saatlcr ayırması güçtür. Bu takdirde asü memleket işlerini kim gorecektir. Yalnız bu sebeb bile muayyen zamanlarda toplu olarak basın konfcranslarının lüzumunu anlatmaya yetecek kadar kuvvetlidir. NADİR NADİ İhracatı engelleyen usuller Banarafı 1 inci sahifede Bakan bazı misaller vererek evvelki sene Almanyaya ihrac edilen 5 milyonluk tütünlerimizin oradan Amerikaya satıldığını, hattâ son zamanlarda Suriye ve Kıbnsa ihrac edilen yapağılaruı Amerikaya sevkedildiğini, bu şekilde Holanda üzerinden Amerikaya fındık satılmış olduğunu, Amerikaya ihracatımızda geçen sene görülen 20 milyon dolarlık eksiğin bu sebeblerle meydana geldiğini anlattı. «Bilmecburiye mallann ihra? edildiği memleketlerde sarfedilip sarfedilmediğini araştınyoruz. Bu usulde ısrar, memlekete dolar temini bakımından lüzumludur. Bu vazıyeti şimdilik değiştirmeğe imkân görmüyoruz.» dedi. Takrir sahibi eski iktidarın dış ticarette gütmekte olduŞu sathî zihniyetin en bariz delillerinden biri olarak vasıflandırdığı bu kaidenin kaldırdmasuıda ısrar etti. Bunun tatbikatta her türlü yolsuzluğa meydan verdiğini, buna mukabil hiç bir amelî fayda temin etmediğini, ticaretimizi zorlaştırmakla kaldığuu ılâve etti. Zühtü Velibeşe şu cevabı verdi: « Bu kaidelerin tatbikatında hakikaten müşkülât vardır. Aynı zamanda büyük faydalar da vardır. Bazı mallann ihracının men'i salâhiyeti dahi hükumete verilmiştir. Bahsi geçen usul de menfaati âmme için konulmuş kayıdlardandır.» 1 LEYLA YILDIZ 1950 Türkiye Güzellik Kralicesi namzedlerinin resimlerini bugünden itıbaren neşre başlıyoruz. Istanbuldan başka şehirlerden müsabakaya iştirak edecek güzellerden, resimlerini bir an evvel göndermelerird rica ederiz. Gönderilecek fotoğrafların mutlaka bizim tayin ettiğimiz fotoğrafçılarda çıkanlmış olmasına lüzum yoktur. Mevcud fotoğraflar veya başka fotoğrafçılara çıkarılmıs olanlar da gönderilebilir. Müsabakaya iştirak etmek isteven okuyuculanmıza Güzellerin gazetemizde çıkan resimlerinden birinl seçmek suretile müsabakaya iştirak etmek istiyen sayın okuyuculanmıza gazetemizde neşredilen fotoğraflan kesip saklamalaruu rica ederiz. Tafsilâü müsabaka şartlan arasında bulacaksınız Foto Sureyva Piyasada kredi darlığı gittikçe artıyor aldı. Emtia stokunu bankaya ipotek ettirip bir miktar para tahsil edecek ti. Fakat bankalar emtia kredisini kaldırmış bulunuyorlardı. Filhakika bugün piyasada iş adamlan parasızlıktan ne yapacaklannı bilemez vaziyete düşmüşlerdir Bonolar pijasaya hızla yayılmıştır Vadesinde ödenmiyen bonolar, ikinci bir iskontoya tâbi tutulmaktadır Bu da borçlu ile alacakh arasında çeşidli ihtilâflara yol açmaktadır. Gerek sanayi, gerekse ticaret işletmeleri bu taleb azhğı karşısında satışlarını çok cüz"î bir kârla veya kârsız olarak yapmaktadırlar. Hiç satış yapamıyanlar ise, ellerindeki emtiayı ziyanına devretmekte ve biı kaç kuruş alıp bunlarla yeni teşc^büse girişmektedirler. İç piyasadaki taleb azlığı ve bunun bir neticesi olarak ortaya çıkan sstışsızlık, dış piyasalardaki fiat düşükluklerıle bırleşmekte ve böylece başlıca sermaye sahibleri ve iş adamlarını herhangi hareketten ahkoymaktadır. Bilhassa ithal emtiasmdaki zincirleme fiat düşüklükleri bazan aşırı bir maliyet taşımaktadır. Bugün, me«elâ Almanyadan yola çıkarılan bir emtianın fiaü emtia daha Tüıkiyeye gelmeden önce. menşeinde düşmektedir. Bu anî düşükluk, bankacılarm ifadesine göre bazan yüzde 40 ı bulmaktadır Bundan iki ay kadar önce, Amerikadan 500 bin lira karşıîığında bir şilep alan bir firma, bugün, şaşkuılık içindedir. Çünkü bu firma aynı vapuru Norveç ve Yunanistandan 280 bin liraya alabileceğine şahid olmuştur. İki fiat araslndaki nisbet yüzde 44 tür. (Baştarafı 1 inci sahifede) yüksek bir Tiyatromuz için Meclise verilen takrir Ankara, 14 (Telefonla) Ordu milletvekili Fevzi Boztepe tarafından Meclise verilen bir takrırde, tiyatromuzun bugünkü" durumu ele alınmış, yürürlükteki talimatnamelerle, sanat üzerindeki idarî vesayet sistemine göre, tatbik olunan usullerin faydalı ve kifayetli olmadığı belirtilmiştir. Takrirde, bu münasebetle şu mülâhazalar ileri sürülüyor: «Kadrolann liyakat, kıymet ve kabiliyetlerin mesai hacimleri de gözönünde tutulmak suretile ileri bir# zihniyetle hazırlanacak talimatnamelerle yeniden tanzimi, devlet memurlan ile sanatkârlan bir tutan bugünkü barem usulünün kaldırılarak sanatkârlara haricde de çahşabilmek hak kının tanınnıası ve evvelemirde insan takatinin üstünde enerji sarfederek sıhhatini bu uğurda tehlikeye koyan Muhsin Ertuğrula yardımcı ve müşavir olarak beynelmilel şöhreti haiz rejisörlerin celb edilmesi ve sahnemizın bugün içinde bulundyğu keşmekeşten kur tarılması lâzımdır.» Dünyaca tanınmış bir rejisör şehrimize geldi Amerikanın tanınmış rejisörlerinden William Dieterle, uçakla şehrimize gelmiştir. William Dieterle «Emil Zola'nın hayatı», «Pasteur'ün hayatı», «Aşk mektublan», «Notre Dame'in kamburu» gibi filmlerile meşhur olmuştur. Wıllima Dieterle, bu sabah şehrimizden Parise hareket edecektir. Amerikalı rejisör, şehrimize tamamen dinlenmek ve medhü senasını duyduğu bediî güzellıkleri görmek üzere geldiğini söylemişıir İstanbul Yaliliği faiz karşısında diğer tahviller ve esham pek tabiî olarak rağbet görmüyor. Böylece bir tarafta çok mühim miktarda bir ölü sermaye, diğer tarafta faaliyet gösterebüecek anonim şirketlerin kurulmasma mâni oluyor. Bugün biı anonim şirket kurup esham çıkarsanız kimse iltifat etmez. Çünkü daha büyük garanti veren bir devlet tahviîi vardır ve daima caziptir. Bu ise esham piyasasını öldürüyor. Aynı zamanda küçük tasarrufun memleket iktisadiyatuıa yardım etmesine mâni oluyor ve bankalardaki mevduatı da azaltıyor. Devlet tahvilleri bütçe açığıru kapatmaya tahsis edildi mi, müstahsil olması lâzım gelen bir sermaye istihlâk edilmiş demektir. Bu vaziyet karşısında bankalar mevduat faizlerini arttırmak mecburiyetinde kalıyor. Bu da istikraz aizleıinin düşmesine engel olu>or. Ucuz ve bol istihsalde kredi faizinin rolü inkâr edilemez. Yüzde 8 5, kanunla tayin ve tesbit edilmiş bir faiz nisbetidir. Halbuki bu kanunî had kaldınlırsa faiz nisbetinin birdenbire yüzde 141620 ye kadar yükseleceği aşikârdır. Bugün, bir takım müteşebbislerin tedarik ettikleri yabancı sermayeye yüzde 30 fai? verdikleri bir h?kikattir ve bu hireketin herhangi bir iktisadiliği de yoktur. Bankalar şüphesiz en dikkatii zamanlanndadırlar. Ufak bir dikkatsizlrk muazzam riskler husule getirir. Bankaların mevduatı da bueünkü piyasanm kredi taleblerini karşılayamıyor. Reeskont muameleleri durmuş gibidir. Her gün düşmekte olan emtia fiat] an karşısında, hattâ emtia kredisi üzermde ısrar etmek iktisfdî bir teşekkül olsn bankacıl'Şa yaraşm?z. Kredi darlığı daha uzun zaman edecektir. Bu arada maalesef bir çok iflâsa şahid olacağız. Cok dikkatli olmanın tam zam^nındavız » Diinyanın geri bölgelerine teknik yardsm Amerikan Kolejinin bu seneki mezunlan İstanbul Amerikan Koleji erkek kısmından bu yıl mezun olan genc lere dun saat 17 de merasımle dıplomalan verilmiştır. Vali ve Beledıye Başkanı Dr F.K Gokay ve Amerikan Bü.v ıık Elçısi George Wadsworth hazır bulunmuşlardır. «CLMHURIYET» in EDEBÎ TEFRİKASI: 3 3 UVERCIN1 tfazan: KERİME NADİR Ata biner gibi ters oturduğu bir sandalvanırı arkalıiına kollarını dayamış, gözlerıni Şahizerden ayırmıyordu. Kurli ve nasırlı parmaklarının arasında kaluı bir sigara vardı. Başmdan çıkartma^ığı kasketini biraz arkaya doğru itmişti Loş odada, ocaktaki alevlerin aksi, sivilceh' alnuıı parlatıyordu Bir aralık konuşma dönüp dolaşıp maışet mevzuuna, oradan da Rahminin tahsili bahsine geçince, Hılmı birdenbire doğruldu: Her türlü güçlüğü göze alarak Rahmiyi okutmağa ben azmettim Şahizer Hanım. dedi. Bugünkü hayatta okumak şart vesselâm! Onun da benim gibi yanlış yol tutmasını istemiyorum . Şahizer cevab vermedi. Fakat eükutunda tasvibkâr bir ifade vardı. Hilmi başını eğmiş yüzü gölgelenmişti: Pahmi adam olsun da bizim yüzümuzu a^artsin bakalım Bıze gelince.. biz hiç bir şey olamadık Şahizer hastaya endişeli bir göz attı ve süratle: Ne münasebet! dedi. İstikbaliniz için elbette siz de bir şey düşünüyorsunuzdur! Daha çok gencsiniz... Hastayı üzmemek için bu bahsi kapatmak istedıği belliydi. Fakat Hilmi acı bir tebessümle sözüne devam etti: Ben kalem değil, balta tutmasuu biürim Şahizer Hanım. Kafamla değil, bedenimle çahşuım. Bir işe sahib olamam; ancak bir işçi olarak hayatunı kazanabilirim... Söyleyin, bu şartlar içinde ben istikbalımden ne bekliyebilirim?... Fakat bir istikbal için mutlaka bir diploma sahibi olmak şart değildir. Eğer sızin daha iyi bir ış yapmağa liyakatiniz varsa, ergeç o işin sahibi olursunuz... Hilmi gene acı bir gülümseyişle başını salladı: Kendimi bir iş hunısımda liyakatli gormek kâfi mı? Şansım . olmad'ktan sonra dedi. I Hiç denediniz mi? [ Hayır. O halde bu mevzuu görüşmek üzere bir gün bize gelin. Size münasib bir iş temini için bazı dostlara başvurmayı vadediyorum... Hilminin bakışlan öylesine parladı ki, Şahizer gözlerini indirmek mecburiyetinde kaldı. Sonra ayağa kalkarak: Müsaadenizle artık gidelim, dedi. Tekrar tipi basürmadan eve varmalıyız. Hasta ile oğullan bize tekrar teşekkür ettiler. Onlara veda ederek evimizin yolunu tuttuk. Onümüzde uzanan bembeyaz ovada bizden başka canlı mahluk görünmüyordu. Etrafında renk renk bulutlar toplanmış olan güneş, karlar üzerine bir menşurun bütün renklerini döküyordu. Sen bir iyilik titmsalisin Şahizer, dedim. Hayatta iyilik edebilmek kadar güzel şey var mıdır İskenderciğim? Gülümsiyerek koluma girmişti Onu o anda yalnız bir iyilik timsali olarak değil, yeryüzündeki bütün acılaruı karanlığı üzerine doğan şifalı bir güneş gıbi görüyordum. Karlara bata çıka yolumuza devam ettik. Kolu kolumda, vücudünün tatlı temasm» hazla ve saadetle duyarak yürüdüm. Bitmesini hiç istemediğım bu yolu böylece aldık Köşke vardığımız zaman güneş karlı ovaya pembe bir çarşaf gibi serilmişti. Fakat dağlann üzerindeki bulut kümelerini hızla yaklaştıran ve yüzlerimizi sızlatan rüzgârda gene taze bir kar kokusu vardı xn Yılbaşı tatilimiz çok güzel geçtiHava yüzünden evde kapanıp kalmak şöyle dursun, bilâkis kar bize başlıbaşına bir eğlence olmuştu Bu arada amcarrun bir kaç gün evde kalışı da tahminin hilâfınaeğlencelerimizin daha parlak olmasını temin etti. Yalnız Ecmelin anjini hepimizi üzmüştü. Küçük kraliçe, biraz mahzunluk karışan o azametli tavrile sıcak odada, cam arkasından kar eğlencelerimizi seyretmek zorunda kaldı. Bu arada Şahizer. amcamla Pertev Beyi, gerek sanatoryom meselesi, gerek Hilminin işi yolunda seferber etmeğe de muvaffak obnuştu. Onlara nasıl tesir ettiğini bilmiyorum; fakat bu tesir kafi ve verimli oldu. Ve işte böylece kış, güzel ve ümidli günlerin bir dizisi halinde geçti gitti... ve bahar parlak güneşleri, yıldızlı gecelerile Yakacığa tekrar geldi. Bu deftere yazmak istediğim hatıralar, Şahizeri tanıdığım günden onu kaybettiğim tarihe kadar geçen zamana aid olanlardır ki, benim ömrümün de yaşaHığım o hayat devresinden ibaret olduğunu soyhvebihrım. Şahızerle ilgili olmıyan bahislerın bu kıtabda yeri olmıyacağına göre, ileride bizi müşterek büyük ıstırablara sürükleyecek bellibaşlı hâdiselere doğru giderken, hayatımızuı sair teferruatı üzerinde durmadan geçeceğim. Ancak bunlar arasuıda hayatımıza az çok tesiri olanlan kaydetmem lâzım. İşte onlardan biri: Kış mevsimi içinde romatizmadan çck mustarib olan Yadigâr Kalfa, bahar gelir gelmez köyüne gitmeğe kalkmışb. Bu vaziyete çok üzülen ve onu gitmekten alıko\Tnak için uğraşan Şahizere verdiği cevab: Bu İstanbulun rutubeti iliklerime geçti yavrum, ben buralarda barmamam, beni bırak da memleketime gıdeyim. Oranın havası kuraktır, dinlenirim; hasta yat sam da çoluğum çocuğum bana bakarlar. Burada senin başına derd olmaktan korkuyorum... demek oluyordu. Şahizer ısrann faydasız olduğunu anlamış, ona izin vermek mecburiyetinde kalmıştı. Esasen son zamanlarda evin işlerini hemen kâmılen kendisi görmekte ve çok yorulmaktaydı. Nasıl olsa bir hızmetçi tutmak zarureti vardı. Fakat kalfa gittikten sonra bu hizmetçi meselesi pek öyle kolayca halledihnesi, tutulan kadınlann bir kısmı işe elverişli obnadığuıdan, bir kısmı da amcamm bulduğu bahaneleıle hemen savuluyordu Nılıpvet Şa'üzer yüksek bir ücretle iyi bir gunHelikçi ele geçirebildi. Arkası var Dış pivasa durumunun bir neticesi olarak iç piyasada da şaşkınlık verici fiat tenpzzüllerine şahid olan iktisadçılar, bu hareketlerin ,memleket iktisadiyatı için kötü oldu sunu söylemişlerdir. Tanınmış iş adamlan piyasada nisbî sıkıntının 1 temmuzda başlayEcak olan serbest ithalât rejimi ve tEŞEKKÜR hükumefin alacağı kararlara intizardan ileri geldiğini söylemekte Guraba hastanesi bevliye kliniği ve hakikî sıkıntmm öyle kolayhk şefi çok kıymetli operatör doktor la halledilemiyeceğini ilâve etmek sayın Ali Eşref Gürselin mühim ve tedirler. nazik olan muvaffakıyetli iki amePara darlığı satışsızhk, sermaye liyatlarile sıhhatim düzelmiş oldunin işîetme içindeki deveramnda ğundan kendilerini şükran ve minf hasıl olan durgunluk, ve bunların netlerimle, asis e eden asistan bir neticesi olarak kâr mevzuunun doktor Galib Ozmana, servisin hemen hemen ortadan kalkması bemsire ve mensublarma açık teeibi âmiller bugün piyasayı sık şekkürlerimin sunulmasma savm maktadır. Bu fırtınaya karşı gelebi gszetenizın tavassutlarmı rica edelecek pek az iş adamının mevcud rim. olduğu iddia ediîmektedir. Tacirler Kâzım Bahırav bankalann vazifelerini yapmadıkları üzerinde durmaktadırlar. Onlara ÖLÜM Söre. şerefli bir tacir, bugün kötü Kayseri eşrafından fabrıkator mer bir durum yaşıyorsa, bankalar el hum Nuh Nacı Yazganm hemşıresi lerinden geleni yapmalıdırlar. Kre Mustafa Tosunun valıdesi di hakkı evvelce 30 bin lira iken Bayan Hacı FEVZİYE bunu derhal bir veya iki bine dü müptelâ oldufu hastahktan kurtulamışürmek hattâ hiç kredi açmamak jarak dünku gun vefat etmıştır CeMustafa Tosumın Mnda iş zihniyetine asla uymaz. Bugün nazesi bugun 254 numarah kcşkud=n caddesindeki bin liralık bonoyu iskonto ettire kaldırılarak ikmdi namazım mi'te^k'b bilmek için banka kapılarını asm Ojmanağa canmnde fl cen?ze mır'üzı kıdırsn pek çok iş adamına tesadüf lındıktan £onra K .r£caahmedde aıle kabrıstanına defnolunacaktır. Allah etmek mümkündür rahmet eylesln. Fakat bankacılar işi bambaşka hir cepheden ele alıyorlar. Tanınmış bir bankacı şöyle diyor: c Sermaye piyasası iyi günlerin! yaşamıvor. Bugünkü şekilde devlet tahvillerl zararlıdır. Zahirî faizi yüzde 67 olan bir devlet tahvilinin, vergisiz olması dolayısile hakikî faizi yüzde 10 dur. Böyl * * * Baştarafı 1 inci sahifede . İtalyan delegesi, en mühim kısmı liret olmak üzere İtalyanın 93 bin dolar vermeğe hazır olduğunu j bildirmiştir. Birleşik Amerika, yekun sermayenin 20 800.000 dolara | baliğ olması halinde bunun 12 milyon 500 bin dolannm teminini kabul etmiştir. Diğer memleketler şu • taahhüdlerde bulunmuslardır Mısır (Paılâmento tarafından onay , lanması kaydile) 81.800, Avustur^ ya 19.800 dolar. Hüsameddin POLAT Diğer taahhüdlerle sermaye şimdi 19 909.000 doları bulmuştur. Hac mevsimi başladı Mekke, 14 (Nafen) Hac mevsimi geçen hafta 482 Hind Musluma . nının Ciddeye varmasıle resmer başlamış oldu. Karaşıden gelen haberlere gore bu memleketten ypni hac mevsimi içm aralarında kadır ve çocuk bulunan 14 000 hacı ha veket etmeye hazırlanmaktadır Bunlardan 3000 inın onümüzdeki haf ta içmde Ciddeye varmış olmalan kuvvet'iHır NASIL OLSA... Bayramlık bir kumaşa ihtiyacım var diyenin, HAS!L OLSA... «Ayda 1 Gün Parasız Kum?ş Veriyoruz» diyene koşması kadar tabiî bir hareket Yağ tüccarları ıdan Asmaaltl BujaıV Çukur handa mukim Hayrı Tutelın ve Saim Tuteim val d*>ı3rı HATİCE TUTEL vefat etmiştir. Cenaz«si yarın bğl» namazını muteakıb Teşvıkıye camıi şerifinden kaldırılarak Ferıkoy aile kabristanına defnolunacaktır. Çelenk getırllmetnesl rica olunur. OLAMAZ... KUMAŞ ve İTHALÂT TA.Ş. (Eski KULA) Bahçekapı 32.