Katalog

CCMHÜRITKF DÜNÜN KRALIÇELERI 8İR DAKİKA : Üçler yeniden toplanıyor Nett'York'da yapılacak konferansta Almanya meselesi nrüzakere edilecek NewYork, 12 (R.) Birleşik Amerika Dış İşleri Bakanlığı tarafından açıklandığına göre, Ingıltere, Fransa ve Amerika Dış İşleri Bakanlan ağustos sonunda veya eylul başında NewYork şehrinde yeni bir toplanb yapacaklardır. Belirtildiğine göre, bu konferans es nasında Londra görüşmelerinde varılan kararlarm neticeleri gözdet. peçirilecek ve Almanya meselesi esaslı bir şekilde ele abnacaktır. Karadeniz bölgesinde görülen açllk tehlikesi c Sözlü sorunuzda bile hâlâ Bastarafı 1 inci tahifede olan köylülerin satın alacak halde sabık iktidann beceriksizliğindeD bulunmadıklarmı kaydeden Ordu bahsediyorsunuzı demiş, esasen bu milletvekili Fevzi Boztepe, öner açlık hikâyesinin de hakikate uygcsinde, eski iktidann bu durum madığıru ilâve etmiştir. Fevzi Bozla bir türlü alâkadar olmadığını tepe de hayli sinirli bir mukabeda ilâve ediyordu. Ticaret ve E lede bulunmuş; «Sizin gibilerin konomi Bakanı Zühtü Velibeşe incelemeler yapıldığmdan, gelecek hakikatleri örtbas etmelerindeki ipazartesi günü cevab vereceğini nadçıhk C B P . yi bugünkü perişan haline getirmiştir.» demiş ve bildirdi. Bortepe, salondan koridora çı hâdisenin büyümek istidadında olkarken, Ordunun CHP. li millet duğu görülmüşse de meydan verilmemiştir. vekili Yusuf Ziya Ortaç: »•• •.•mıııu ıii III11M HtlUUU UtlHlUIIIlll! i linWWUI»RHimttUiun>n«~~< • Marshall yardımı Türkiyeye, 249.000 dolarlık yeni tahsisat aynldı Kızıl Türkiye! İzmirde olsun, İstanbulda veya MertivAe olsun, limanlar, çok fükür, vapur âolu. Yalntz, dikkat ederseniz, yerli yabancı, bütün bu oremilerin dib tarafını kuşatan Jc»rmi2T hatlar, gelirken görünmüyor, fakat gıderken hep denizİT?üstünde. Bu denektir ki dolu geliyorlar ve bo? gidiyorlar. Limanlanmızın bu kızühğı bütün iktisadî derdimizin bir nevi alâmeti farikasıdır! D. N. Feriha Tevfiğin Halk Partisine geSince? güzellere tavsiyesi n Şimdi çok meshur bir avukatın pşi olan ilk GUzellik Krnliçesi «Kendimi bir pcri âlcminde yaşıyor sanıyordum. Her gitttğimiz yerdc bizi, bir Kraliçeye layık öıtişamla karşılıyorlardı>> diyor Sümerbankın yerli kumaflannda tenzilât yapılamıyacak Ankara, 12 (Telefonla) Bazı gazetclerde Sümerbankın kendisU ne bağh fabrikalann mamulâtmdan olan yünlü kumaşların fiatlarında da tenzilât yapılacağı §eklinde neşriyata rastlanmaktadır Bızım, Sumerbank Genel Müdürluğünden aldığımız malumata göre, yünlü kumaşların malıyetleri böyle bir indirme yapılmasına mü saıd değildır. Şu hale göre, pamukluda olduğu gibi yünlülerd»» tenzilâtın icrası bahis mevzuu değüdir. M«cliste gündbm chşı konuşmak i&tiyen milletvekili Ankara 12 (Teîefonla) Bugüngü Mecliste Siird milletvekillerinden Mehmed Daim Süap Ba§kanhğa rauracaatle gündem dışı söz istemiştir. Başkan Sıtkı Yırcalı, söz isteğinin neye dair olduğu, belirtilmcdığinden iç tüzük gereğince, bunu gelecek birleşime bıraktığını bcyan etti. C. H. P. li milletvekilmi» hıtanağına yapuraış, olan itiraz dolayısile konuşmak istediği sonradan öğrenilmiştir. Tutanağa yaptlan iti razda irnza varsa da adres bulunmadığı söyleniyor. Maamafih bu cihetin de umuraî heyete değil tutanakları incelern» komisyonuna btldirılmesi gerekmektedir. Sağhk müesseselerinin ihtiyaçlan tesbit ediliyor Ankara 12 (Turk Ajansı) Saf!ık Bakanlığı teşkilâtına yolladıgı bir tamimle Sağlık müesseselerimizin vatandaş ihtiyacına cevab vermiyen demirbaşlannda kayıdlı, malzeme, ve âlâh tıbbıyenin, miadlan dolanlann derhal ayniyat talimatnanıesi gereğince, kayıdlarının terkini ile saturnalarım ve ihtiyaç Iistesinin Bakanhğa yollaıunasını istemiştir. Muhtar Acar tekaüdlüğünü Utedi Ankara 12 (Türk Ajansı) Sinob Valısi Muhtar Acar. İç İşleri Bakanbğına bir telgraf çekerek tekaüdlüğünü istemiştir. Acar, evvelce İstanbulda Belediye Reis Muavinliğinde ve Belediye Ktsab İşleri Müdürlüjünde bulunmuştur. TütüncüKigümürün thırumuna dair bir sözlü soru Ankara, 12 (Telefonla) Kocaeli miHetvekili Mümtaz Kavalcıoglunun, rütüncülüğümüzün durumu hakkındaki sorusuna Tekel Bakanı Nuri Özsan, Meclisin pazartesi günkü oturumunda cevab verecektir. Washington, 12 (ajı.) MarshaU plânı Washington bürosunun bildirdiğine göre, altı Batı Avrupa memleketine yeniden 8217.000 dolar tahsisat verilmiştir. Bu memleketler Türkiye, Belçika, Fransa, Yunanistan, İzlanda ve Lüksemburg'tur. Bu yeni tahsisattan Türkiye için 249.000 dolar aynlraıştır. Bu miktann 100.000 dolarla demir ve çelik fabrikalan için malzeme, 4000 dolarla muhtelif demir ve çelik malzemesi, 79.000 dolarla bronz ve diğer halitalardan mamul mallar ve 66.000 dolarla da elektrik malzemesi temin edilecektir. (Ba.rfarafı 1 inci sahifede) \ Baştaratı 1 inci sahijede Türkiyeye gidecek olan bu malkil etmektedir. Kahvehanelerfe, Ürdün ise bu toplantıya delege lar Amerikan ve Kanada menşelibahçelerde, gazinolarda hep, eıan göndermemiştir. dir. türkçe mi olmab, arabça raı okunArab Birliğd, aynı zamanda soo malı konusu etrafında konuşulmak Londra konferansuu müteakıb Ortadır. Bu müsahabelerbaaı yerler ta Doğunun silâhlandmlması hude hududunu genişletmekte ve şap susunda yapılan üçlu açıklamayı kalar çıkanhp fes giyilecekmiî gi da incelemiştir. Bilindiği gibi Irak dedikodulara kadar varmaktadır. bu açıklama aleyhinde cephe almış Son günlerde bu kabil rivayetler ve bunun yahuz Israile yanyabi(Bajtaralı 1 inci sahifede) çıkaranlar hakkında alâkadar ma$ağıdaki demecde bulunmuştur: leceğini belirtmiştir. kamlar tarafından takibata başlan<L Dün, bir ajans muhabirine Arab Birliği, siyasi komitesi yamıştsr. verdiğün demecin bir noktasını dünn toplanarak Ürdün ile Birlik aBaşlanna sarık saranlar rasındaki ihtilâfı halletmenin yol zeltmek isterim. 152 öğretmen hakkında «bu karar bidayette isabetli Samsun 12 (Hususi) Arabca laruu araşbracakür. bir karardı» seklinde konuşnıadun. ezanın serbest btrakılacağı haberi Burada «isabetli» tabiri izaha mub üzerine Samsunun Kavak ve Vezirköprü ilçelerine bağlı bazı köy Demirperde gerisini tercih tacdır. Maksad davanın pga«TnT\ doğru olduğu, yani mevcud öğretlerde başlanna sarık saranlar göeden İngiliz gazetecisi menlerin mümkün olduğu kadaı rülmüştür. Bunlar hakkında geBerlin 12 ( u . ) Berlinde bu memleketin her taraiındaki ihtiyao rekli takibata başlanmıştır. lunan Reuter haberler ajansı bü karsıhyacak şekilde tevzi edilmerosunun şefi 34 yaşındaki John Peet sidir, fakat, tatbikatta büyük hataMemleketimize gelecek bugün artık ban harb kiîkırücılan lara düşuhnüştür.» emrinde çalışamıyacağını ileri cüİstanbulda talebe yurdlan mePakistanh generaller rerek komünist doğu Almanyaya selesile de meşgul olacağım. Bütün Ankara, 12 (Telefonla) Haler ıltica etmiştir. bu işlerin başında bir kitab meseLondrada bulunan Pakistan orduPeet, doğu Almanya Basm ve lesi vardır. Bu hususta da temassunun tümgeneralleri bu ayın so îstihbarat Bakanlıfında bir vazife larda bulunacağun. nuna doğru Türkiyeye gelerek îs aldığını söylemiştir. Bu Bakanlık, Köy enstitülerini daha işler bir tanbul ve Ankarayı ziyaret ede eski Amerikan komünist lideri Ger hale gettrmek istiyoruz. Bunlan ceklerdir. hard Eisler'in b*şkanhğındadır belki öğretmen okullan sekltne soEisler, bugün özel bir basın top kacağız. Tepkili uçak gekK lantısı tcrtib etmi; ve bu arada Liselerde tahsilin daha rasyone) Ankara, 12 (aa.) Şehrimize Peet'in beyanatını okumu^tur. bir şekle bağlanması şarttır, imtigelmesi beklenen Ingiliz Wikers «Avrupa TecKye Birliği» hanlara yeni bir şekil verilecektir. müessesesine aid bir tepkili uçak, Alacağımıs bütün yeni kararlar, bugün saat 14.25 de Etimesğud asLondra, 12 (B3.C.) Bata Av önümüzdeki ders yıbndan itibaren keri hava alatuna iıuniş ve İngiliz rupa Maliye Bakanhğının cuma gü tatbik mevkiine konulacakbr. TekHav» Ataşesile Türk hava subay nü toplanarak «Avrupa Tediye Bir nik Üniversitesi talebesinin dileğile lan tarafından karşılanmıştır. lıği» meselesini müzakere edecek yakmdan meşgul oluyorum. Ünileri bildirilmektedir. Hususi bir versiteye giderek bu meseleler ettki kişi yıkhnmla öldü komisyon, bu toplantıya arzedile rahnda alâkalılarla görüşeceğım Aydın, 12 (a.a.) Yatağan ilçe cek proj* taslağını hazırlamakla G. Sanatlar Akademisine İstanbulsine bağh Hisararkası köyüne dün meşguldür. Muhabirl«rin bildirdik da bir bina temini hususunda çahşçok şiddetli yağmur yağmışUr. Bı lerine göre, «Avrupa Tediye Bir maktayım. sırada tütün tarlasında çalışan 15 liği» ne dahil üyelerin ihracat ve İlk djretmıden cınekliye çiler «rasına yıldınm düşmesi ne ithalâtlan arasındaki farkı ne şeaynlacaklar ticesinde iki ki$i ölmüş, 7 Uçi de kilde Sdîyecekleri veya çekecekAnkara 12 (Türk Ajonsı) Milli leri meselesi hakkında kat'î bir kayaralanmifUr. rara vanlamamıştır. Bunun, ne Eğıtim Bakanlığı teşkilâtına yeni Fransız kruvazörü îzmir vakit altınla ve ne vakit dövizle ve mühim bir tamim göndermiştir. ödeneceği veya çekilecefi mesele^i Bu tamimde emekliye aynlacak limanmdan ayrıklı durumda olan ilköğretim müfettiş, ihtilâflı bir nokta yaratmaktadır. oğrebnen ve memurlaruun haziran İzmir 12 (aa.) 9 haziranda limanınruza gelmiş olan ve Fransız Amerikalı bir fihn şirkeli soouna kadar listelerinin Bakanhğa gönderilmesi istenmiştir. HazırlanaAkdeoiz fılosu Kimutaru Visanural dev zenci arıyor e«k listeîer şu csastar çerçevesinde Lambertin'in forsunu taşıyan Mont Roma 12 (A.P.) Italyada «Quo yapılmaktadır: calm kruvazörü bugün İzmirdei) vadis» filmini çevirn>«ğe hanrlanın 1 İlk terfi süresi içinde âmiraynlmışUr. Metro Goidwyn Mayer şirketi en Kruvaıörün hareketinden evvel az 1 90 boyunda, 120 kiloluk, 25 ılâ leri tarafından verilen teftiş. raporöğleyin gemide bir kokteyl parli 35 yaş arasında iri yan bir zenci lannda, kendilerınden artık hizmette faydalanma imkânı kahnmavcrilmiştir. Visamiral Lambertin aramaktadır. dığına kanaat getirilenler. hareketini müteakıb Izmir Valisine Şirketin bir idarecisi: «Aslanlar, 2 Hesmî Sa^lık müessesesince su mesajı gondermiştu". boğalaı, parslar, atlar ve Robert verümiş raporlarıa tesbit edilecek oSayın bay Vali, Taylor hepsi tamara, lâkin şu zenci veya edılmiş, devatnu ve başanll Montcaim'm Izmirde bulundu' devi bir türlü bul&madık gıtti» de çahşmalarma, engd hastalığı olanğu müddetçe göthiğü fevkalîd» miş ve Metro Go!dwyn'in Pans, lar. misafirperverlikten ve gerek sah Istanbul, Kahire, Cezayir, Iskende3 Meslekî durumlanna halel «tma ve çerekse subaylanma izhar riye ve Marsılyada «klâmLar vap getirecek şekilde kötü itiyadlan edilen h«sasî alâkadan doiayı de tınp böyle bir adam bulmaja uğ olanlar. Bunlann yaş hadleri na; 1 minnettarbjhmı «netmek ste raşacağını belirtmiştir. zarı itibara alınmadan yalnız 30 rim. İki memîeketm ananevî dostIdareci: 0Böyle bir adam bula biznıet yılını daldurnıuş olmaian luk bağlannm Montcalm'ın V u zi mazsak, iri yarı bir beyazı boyat kâfi görülerek listeje konacaklar» %'areti dolayısile daha «iyade kuviğa mecbur kalacağız» demiştir. dır. vetleneceği ümidıni besîerken sayın bay Vabden derin bürmetleriPROF. Nİ.MBUS'ÜN MACERAL AR1: min lutfen kabulünü dilerina.» Yazan: Metin Toker Bundan 21 sene kadar evvel, 1929 eylulunün ikinci günü, bukleli sarı saçlan omuzlarma düşmüş, askıları beyaz çiçeklerle süslü beyaz krepsatenden bir elbise giyinmiş, henüz 18 yaşında şipşirin biı genc kız, bizim matbaanın bahçesınde zıp zıp zıplıyor, etrafım çevirenlerin kolundan çekerek: « Ay İnanmıyacağım gelıyor; doğruyu söyleyiniz, şimdi ben Türk Güzeli, Türk Güzellik Kraliçesi miyim?» diye soruyordu. Bu genc kızın adı, Feriha Tevfikti. Kendi kaderıni, kendi elile çizen bir genc kız... Güzellik müsabakasını mutlaka kazanmak ıstiyordu; jüzden fazla güzelin katıldığı müsabakada 11 numarayı taşıyordu, zira resmi gazetede 11 ın ci olarak çıkmıstı. Ama o, daha sonra bir başka resim çıkarmış, gazetede onu da neşrettirmişti. Hem de, omuzlarma düşen bukleli saçlannın, tabii kıvırcık olduğu, notile beraber... Daha kraliçe seçilmeden evvel nazan dikkati celbrtmeyi bilmiş, İpekçilerin çevirdiği bir fihnde başrolü almıştı. Güzellik kraliçeUği, film yıldızhğı, Darülbedayi artistliği, şaşaalı bir hayat... ve biraz topluca, ama san elâ gözleri gene ıaıl ışıl, pek tanınmış bir avukat olan kocasına, beş yaşındaki Atillâsına sıkı sıkıya bağlı mesud bir aile kadını... Bir zamanlar rol aldığı operetlerde denildiği gibi «Adada bir köşk; uşak, ahçı, htzmetçiler...*, ama gene de çocuğunun yemeğinl elile hazırlıyan iyi bir anne! İşte, Türkiyenin ilk Güzellik Kraliçesi Feriha Tevfiğin, hayat hikâyesi. « Cumhuriyet gazetesinin 20 sene evvel, yeni bir çığır olmak üzere açtığı Güzellik müsabakalanna 15 yıl fasıla verihniş olmasınuı, tabiî sebebleri vaıdır. Zaten harb devam ederken, böyle bir müsabakaya da imkân yoktu. Bugün, o müsabakanm ihyasım takdir ve şükranla karşılamak lâzımdır^ zira bu, medenî memleketler âdetlerine imtisal demektir. Milletımizin de, Avrupa kadar, belki de daha ziyade genc ve güzel kızlara malıkiyetıni ecnebi dıyarlarda göstermek ve tanıtmak hususundaki rehberlik hizmetini yeniden ele alrlığı için Cumhuriyet gazetesini yüıekten tebrik ederim.» Bu, Güzellik kraliçeUği sıfatını memleketimizde ilk defa taşıyan Feriha Tevfiğin, yeni müsabakamız hakkındaki fikürlerıdir. Kendisine, o zamanlar, müsabakaya ne gibi hislerie girmiş olduğunu sordum. « Bunlar, her genc kızın hissiyatından başka şeyler değildi, diye cevab verdi. Hayata yeni atılacak bir ^enc kızın, pek samimî hisleri .. Diişünüyordum ki, «kraliçe» ünvanının bizatihi taşıdığı kudret ve haşmete mahk olursam, bu benim için büyük bir haz olacak, hayatımda manevî bir saadet başlangıcı teşkil edecekti. Aynı zamanda memleketimi, medenî memleketler meyanında temsil edecek, belki de onların üstüne çıkarabilecektim. İşte bu düşünce ve hislerle üstelik, Atatürkün inkılâb hamlelerinden birini teşkil eden vesilelerden oîması itıbarile müsabakaya girdim ve kazandım da.. ailemin bu yoldaki tesviklerini, asla unutmıyacağım. Onlar, bana mâni değil, destek oldular. Ya kraliçe seçildikten sonra?. « Kraliçe »eçildikten sonra, hem bu sıfab, hem de Türkün büyük şerefini ona yakışan bir asaletle taşıyarak, o zamanlar tâ Amerikaya vesair memleketlere gittim. Bu seyahatlerim, bir genc kınn rüyalarına giren periler âleminde sanki bir dolaşma oldu. Her gittiğimiz yerde, kraliçelere mahsus merasimle karşılandık ve ben bu merasimler esnasında en başta bulunmak saadetini tattım. O günleri, asla unutmıyacağım, onlar benim hayaümın en tatlı hatıralandır. Sanki göklerde uçuyordum; ama hatınmdan hiç çıkarmadığım bir şianm vardı: Türk milletinin vakaruu her seyin üstünde tutmak! Nitekim, bu nazik noktayı büyük bir düstur olarak tatbik etmis olmakla iftihar ederim. 1929 un en güzel kmna, bugönkü güzellerle, kendi genc kızlık senelerinin güzelleri arasında bir mukayese yapıp. yapamıyacağını sordum. Cevabı kacamaklı oldu: « Bılmem ki, dedi, bunu takdir ve tayin, erbabma, yani jüriye intihab olunacak kimselere düsmez mi? Ben, memleketimizde güzel olarak seçilecek ve kraliçe ünvanını alacak Türk güzelinm Avrupada da bu ünvana mazhariyetini canü gönülden temenni eder, ona gadece Avrupada şan, şeref kazanmasını değil, memlpketımizde de memıd olmasıru ve yüks«k şanslara mazhariyetini dilerim.» Bu, sadece bir kraliçenin müstak bel kraliçeye temennisi değildi. Bu, hakikaten genc kızlarm rüyalarına girecek biı hayattn sonunda, dunyanuı en cazib yerlerini bir kraliçeye lâyık ihti^amla gezip, dolaşbktan sonra donen ve mesud olmasını biien bir iyi aile kadmmın. genc kızlarunıza verdiği dersti. Metin TOKER Arab Birliğindeki Arabca ezan davası ihtilaf halledilemedi D.P. Grupunda Lise imtihanlarının şekli değiştirilecek Başmakaleden devam hâkim olmak ve muhalefetin sesini ayarlamak zorundadırlar. Ancak böyle ahenkU işbirliği sayesindedir ki, yeni tuttuğumuz yolda başan ile yürümek *ve memlekete faydalı hizmetler görmek mümkündür. Bir noktayı unurmıyalım: Millet bir biitündür. parçalanamaz. Hangi parti iş başında olıırsa olsun, yapılan ve yapılacak işlerden hepimiz toptan sonunluyuzdur. Başbakan falanın yaptığı hatada derece derece benim de, senin de, onun da, bütün milletin de payı vardır. 14 mayts secimleri bir zaferse, bn zafere seçimi kaybedejı Halk Partisi de milletle beraber ortaktır. Demokraük idarenin bu aornm ve kader birliği prensipini gözönünden nzak ratmazsak manastz asabiyetlere ve fikirsiz tartışmalara yer olmadığınj kolayca görürüz. NAOİR NADİ Kaderde birlik Mahmud Makalın meldebi için yardım Isminin gizli tutulmasını istiyen bir okuyucumuz bize yazdığı mektubda diyor ki: «Mahmud Makahn (Bizim Köy) kitabını seçim arifesine tesadüf eden günlerde okumuştum. O zaman, bu genc muallimin tasvir ettiği, memleketin o zavalh köy mek+ebine kendi iktidanmca maddî yardımda bulunmayı düşündum. Bu yardımın benim nâçiz teşebhüsümle kalmıyacağını ve benim gibi bu ihtiyaa duyanlann da yardıma iştirak etmeleri ihtimalini dü(ünerek, seçim heyecanmın geçme6İni beklediğimden mektubumu yazmayı geciktirdim. Makal ile meşgul olan, onu ve davasuu memlekete tanıtmakta önayak olan gazetenizin bu hususta da i'.eri atılmasını rica ederim. Bu zavalh köy mektebinin iç Karartan sefaletini ortadan kaldırmak için (muallimin duyduğu ihtiyacda kullanılmak üzere) gazeteniz emrine (200) Türk lirası gönderiyortım. Bu teşebbüsümle bu köy mektebine hayırlı bir vardım çığın açıbnasırıa sebeb olursam benim için büyük bir manevî zevk oîaCiktır.» Cunıhuriyet Okuyucumuzun yolladığı para elimize geçer geçmez Mahmud Makalın emrine verilecektir. Okuyu^umu2un teşebbüsünü takdirle karşılar ve diğer hamiyetli vatanda^l'inn bu yolda kendisini takib ve taklid etmelerini dileriz. Q ki gün evvel bu sütun'arrta, Halk Partisine veya menîiıblarına Isnad edllen töhmeilerin hükumetçe araştırılıp varsa ortava konması. yoksa olmadıeının aeddanmasıni isteyen Halk Partisi beytmnamesini tasvib ederek hükutnpîi bu isteğe müsbet cevab vermekle mukellef pörmüşJüıtı. Bugün de bizzat Halk Partisinden bahsedeceğim. Son seçimlerde emsaline az tesaduf edilir bir mağlubijcte uğranıış oUn Hnlk Partisi bir taraftan. kendisine isnad edilen şeylerin tahkikını riiikumetten isterken. ötevandan da biraat kendisi, kendini çekip çeviımeye ve son masluhiyet» iin sebeblcrini ve miısebbiblerini aıaştınp bünyesini de bugiinkü icablava uydurmaya mecburdur. Yoksa hiç bir şey olmamış gibi gene herkes ve her şey yerinde kalırsa Halk Partisi belini doğnıltamaz. Bugıın hiç kimse inkâr edemez ki Haik Partisini hâlâ ayakta tutabilen »ayın Inönüniın şahsıdur. Nasıl buRÜne kadar yapılmış veya yapılmamış olan işlerde kendisinin buyük bir payı varsa bundan sonraki muhalefct ve parti faaliyetinde de gene büyük hissesi olacaktır. Çünkü bizde partiler hâlâ maalesef şahsi olmaktan kurtulamamıştır. Eğer sekizinci Millet Meclisi derresinde muhterem Ismet Inönü Cnmhur Reisi teçildiği zaman muhalefetin de isteği olduğu gibi Cfl. P. Baskanlırmdan çekibnif ve fırkayı biras da kendi kendini idareye •lıstırmış olsaydı, bufün durum büyle olmazdı. O zaman ögrenmiştik ki: Ismet Paşanın parti başkanlıjpndan istifası halinde Rahmetli Receb Peker başa geçecek ve Halk Partisinin, hfila endise edilen müfrit kanadile biriikte belki bn demokrasi teşebbüsünü güdük bırakacaktı. Bundan korkanlar, tsmet Paşanın parti riyasetinde kalmasını israrla istediler. Ne ise olan oldu. Şimdi bu partinin evvelâ aşağidan yukanya işleyetek bir mekanizma knrması. saniyen tek partili idare zamanmda partiyi ve hükumeti geUsi giizel idare etmiş bir takım unfurları artık emekliye ayırması, 27 ıcnelik lcraat nrasında bu partiye bunca hmç ve hoşnudsuzluk çekmiş olanlan ayiklaması ve nihajet mağlubiyet sebeblerini iyice miıtalea ederek hatalarını anlayıp onları düzettmeye doğru adımlar atması lâzımdır. Sirerin bîp mektabn Eski Ç, ,nu Sâ;anı Ecşad Şemseddin Sirerden şu mektubu aldık: «6 haziran tarıhli nüshanızda çıkan benhnle ilgıli ve Malatya menşeli havadıste hakikate uymıyan cihetler vardır. Partili arkadaşlarımla neler konuştuğum hakkında söylenenlerin ash ohnadığı gibi benim Malatyadan Adanaya hareket etmi? olduğum da doğru değildir.» Bir miüctvekili vefat etti Eskı^ehırm tanınmış Demokrat milletvekili Istnaıl Hakkı Çevık Ankarada kalb sektesınden vefat etmîçtır. Cena»sı bugun 13 40 da Samsun trenıle çehrınııze grtınlecetc, Kadıkoy Osmaıiağü camı r.df c*naxe namazı kılıııacaKtır. Eski Istanbul Valı mujv.ı Alı Rıza Çevığm kardeji olan rahjnetli, kuvveth bir avukat idı Vefatı böyufc bır teessur u>andırmıştır. Sirenayikanın ilk hür parlâmentosu toplandı Londra 12 (BBC.) Emir İdris El Sunusî bugün Sirenayikanın ılk bür parlamentoEunu acnuştır. Bu parlamentoya giren mületvekilleri geçen pazar yapüan seçimler esnasında halk tarafından seçihnişlerdır. Birleşmiş Milletler karan gereğince Sirenayika 1952 senesinde istıklâlme tam o'.arak kavuşmuş olacaktır. Rumanyada Yahudileri soyuyorlar Londra 12 (B.B.C.) Bugün Köstence"d>n Telâviv'e varmış olan Rumanyalı Yahudi mültecileri Rumen komünistlerinin kendilerini nasıl soymuş olduklannı anlatmışlardır Verilen izahata göre, komüntst polis hicret etmekte olan bütün Yahudilerin üzerinde yeni ne var»a almışlar ve yalnı» eskileri bırakmışlardu. hâlâ gaıetelerüe meşgul görünüyor, Şahizerin hazırladığı sütlü kakao ile sandviçlere başını büe çevi rip bakmıyordu Neden sonra sesi müstehzi bir tonla yükseldi: Bu derece hamiyetperver bir kadının kocası olmak bir şeref doğrusu! dedî. Şahizer sükunetle: Sanınm! diye mırıldandı. Amcam gazeteyi yüzünden çekmiş, ona sert sert bakmağa başlamıştı: Eğer çocuğa yalan söylediğimi sanıyorsan, aldanıyorsun. Senin maksadım anlıyorum. Ama o zannettiğin adam değilim Şahizer... Şahizer cevab vermedi. Ağır ağır çay takımlanm topluyordu. Am cam gittikçe yumuşıyan bakışlarla onun hareketlerini tâkib ettikten sonra bir sandviç abp fincanına batırdı: Bu ilâçlarm bence değeri nedir ki! Hesabi adamrmdrr ama yerine göre... Şu oğlana yardımı ben de senin kadar arzu ettnn; bunun aksini düşünmem hata olur. Lâkin eUmden bir şty gchnezse ne yapayım? Şahizer gene cevab vermedi. Amcam sütlü katcaosunu höpürdete höpürdete bitirdi ve bir müddet sakat elinın eldivenini sıvazlıyarak sustu. Nihayet daha mülâyim bir sesle devam etti: « HK değilse benim yaptığımı yartabitintin yahud da oçlanm avcuna ilâcların parasını sıkıştırabılirdin!» diyeeeksin. Bu doğru! Lâkin meydan vermedin ki o gözüm Fazilet timsali görünmek için Şahizer birden: Rica ederim kâfi! dedi. Birbiriraizi bu kadar anlamış olmamız yeter. O! Tabiî, tabiî.. Seninle övünebilirrm kancığım İşte bu da bana yeter... Kalıvaltı sonuna kadar bir daha konuşmadılar. Bu, benim şahid olduğum ilk münakaşaları idi. Sofradan kalkarken amcam gene bir parça alaylı konuştu: Herşeye rağmen kanmm müsrif olması canımı sıkıyor vesselâm! dedi. Hoş, parasının idaresini kocasına bırakmak istemiyen inadcı bir kadtndan böyle çılgmhklardan başka ne beklenebüir ki?... XI Öğleden sonra kar fırtınası dinmiş, hava umtılmaı bir şekilde açılmağa başlamıştı. Daha biı kaç saat evvel gökten kucak kucak beyaz kelebekler yağdıran kesif bulutlar parçalanıyor, aralarmdan yer yer masmavi gökyüzü görünüyordu. Nihayet güneş, bembeyaz olan zemin üzerine altm şualannı serpü. Pencere öoünde sabırsızhkla Keceb Ağanm avdetini beklıyorduk. Havanın açıldığmı görünce, hastanın ilâclanru Şahizerle ikimiz bizzat götürmeğe karar vermrştik. Boylece Yakacığa yirmi dakikalık mesafede bultman Soğanlık köyüne kadar karda bir yürüyüş yapmış olaeaktık. Bu karanmızî lâkaydane karşılamış olan amcamm hâlâ gizli bir alayla gülümsiyen gözlerinde bu tarzdaki «fedakârane eılgınlıklar» ın nereye varacağını görmek merakı okunuyordu. Bizi yolculuğa teşvik eden asıl Pertev Bey oldu. Öğle yemeğinden sonra Ecmelle beraber bize geçmişlerdi. Hazırlığımızı görünce: Çok iyi, çok iyi çocuklar, dedi. Keşki bizitn Mübecceli de kandırabilseniz. Derslerden baş kaîdırdığı 3n>k .. Böyle tatil mi olur a canım? Bu kız kendini tahsil uğrunda bitirecek galiba! Fakat Mübecceli kandıramadık. Ecmel de anjini yüzünden bize katılamadı. Receb Ağa ilâcları getirince Şahizerle yola çıktık. Şahizerin amcama karşı aldığı tavra ve ona bu şekilde meydan okuyuşundaki cesarete çok şaşmakla beraber onun bunda tamamen hakh olduğunu hissediyordum. ikimiz de birer kutub seyyahı gibi giyinmıştik. Hava çok soğuktu ve dağlar üzerine yığılmağa başlayan gri bulutlar geceye varmadan tekrar kar yağacağuu gösteriyordu. Kesici bir ayaz bizi kuşatmıştı. Ayaklarımızın ahmda karlar gıcırdayarak ilerlemeğe başladık. Ban yerlerde kann boyu dizîerimize kadar jrükseliyor, yürüythümüzü zorlaştınyordu. Bazan da, fırtmadan »üprulmüş kısımlarda soğuğun şiddetile camlaşnuy zemin üzerinde kaymamak için birbirimize tutunmak meeburiyetinde kalıyorduk. Şahizerin elinden zorla alarak taşıdığım bir sepetin ağorlığile gitgide vücudüm kızışü ve artık soğuğu dujTnaz oldum. Şahizerin de yanaklan kızarmış, yürüyüşun hararetile o da soğuğu umursamamaya başlamıştı. Yüklendiğimiz vazifenin hüzün verici mahiyetine rağmen halimizden memnunduk. Pek konuşmuyorduk. Tek tük ıöyleştiğimiz sözler, ağızlanmızdan çıkan nefesler gibi, hemen buhara tahvil olan cinsten havaî şeylerdi. Fakat her ikimiz de, şüphesiz daha başka ve daha derin şeyler düşünmekte idik... KJŞ güneşi altında parlayan karlı ova gittikçe ıssızlasıyordu. Arkamızda kalan Yakacık beyaa mantosu altında o kadar güzel görünüyordu ki! Ve uzakta Marmara mavi bir atlastan farkedihniyordu .. Öyle sanınm ki, bfa karh günün bütün letaietini ben o güne kadar bu derece vâzıh bir şekilde görme>»»ifHnı Teneffüs ettiğim aaf havayı, kann kendine has kokusunu, tabiatin esrarlı lükununa, kış güneşinin ılıkbğmı, mavi gökte yer yer pamuk yığmlan gibi duran bulutların harikulâdeliğıni ilk defa o gün farkediyor gibiydim. UVERCINI : KEREVIE NADİR Şahizer ona mes'eleyi anlattı. Amcam cevab vermeden reçeteyi cline alm.ş, gözden geçirmeğe başlam'ştı. Okuduklannı anlamıyormuş gibi hemen her keîime üzerinde ayrı ayrı durakladıktan sonra basını kaldırarak: Bu ilâçlar Alman müstahzaratındandır, dedi. Maatteessüf bizde mevcudu kalmadı. Sipariş vermiştik ama, pek yakmda geleceğinden emin değilim... Sabizer kıpkırmızı olmuştu. Amcamm reçeteyi iade edib gazetesini açmaça davrandığım görünce, elindeki ibriği masanın üzerine bıraktı: Bir kere Ruşen Beye telefon edib sorsan Nazım! dedi. Belki deporla kalmıştır. Bir defa araştırsa... Amcam, Şahizerin kendisine dikkatlı bakışından sıkılmjş 2İbi hafif çe titizlenerek: Eczanemde bulunan ilâcları kalfnm benden daha iyi mi bilecck dedi: Hayır ama .. olabilir a... Göze çarpmayan bir koşede...... Olamaz yavrum. Daha iki gün evvel Ruşenle biriikte ilâç mevcudumuz üzerinde esaslı bir inceleme yaptık. Bu müstahzariardan hiç biri bizde yok... Sözüm kat*! ve açıktır. Rahmi yavaşça kalkmış; boynu bükük, gözleri dolu dohı ayakta duruyordu: Üzülmeyiniz Şahizer Hanıın, dedi. Sizi rahatsız etti|im için affınızı dilerim... Şahizer amcama karanlık bir bakış fırlattıktan sonra: Reçete bizde kalsın Rahmi, dedi. Bugün Recep Aga mecburi bir iş için Kartala inecek... Ben bu ilâçları ona aldırtır, size gönderirim. Sen şimdi doğru anngnin yanına don! Onu yalnız hırakma. Rahmi tereddüt etti; itiraz edecek gibı o!du. Sonra başını eğdi: Çok teşekkür ederim Şahizer Hınım dedi. Şahizer onu 1^5*11» vollu bir kaç soz d»ha söyledı. Ben de kaptya ka dar gegirdim. Odaya donduğum ^aman, amcam Arkast var Halk Partisi »imdi değil, bunripn 45 sene evvellndenberi mah?11i konırrelerinde azasuım kendi lıııkumctlerine karş» yaptıklan tenkidleri dinlcmiş olsaydı bugünUU duruma düşmezdi demiyelim aroa,hu derece derine düşmezdi. Bir takım muayyen maksad ve mcnfant» ler uğıunHa her yerde ve her içtimada halka pembe gözliikler tük' tıran ve maalesef daima bu toptantılara hâkim olmasını biirn shn>ct esnafı istisna edilirse, yıllardanberi bizzat Halk Partisi mensubları kendi hükumetlerini ve hukümetlerinin irraatını beğenmi\orlardı. Bunun böyle olduğunu anlamak için kon(rre zabıtlanna ve dıleklere bakmak kâfivdi; ama aldıran olmadı. Şimdi artık işm yarenliîe ve kaışılıklı mücameleye tahammülü yoktur. Halk Partisi nasıl yerini başkalanna bıraktiysa partiyi ve parti naımna hükumeti iyi idaıe edetniyenler de yerleri'.il bdşkalnrına vermelidirier. Böyle olmaz Ha gene eski tas, eski tarak devam Ba*iara.Jı l tncı sahtfede ederse Hatk Partisinin mııhai'fçtte azmindeyiz. muvaffak olnp olmaması dc§il. bizMuhtemel herhangi bir se! felâ zat mevcndiyeti tehlike>e ketine karsı ilk tedbir olmak üzere Şimdiye kadar mensub Eskişehir yakınmda Sarısu üzerüıde bir sed inşası için hazırhklan parti hiUcnmrtleTmİB irraatlannı mız tamamlanmaktadır. Yaz içeri büyük mikvasta tasvib rtmemiş ve sinde bu işin bitirileceğini umuyo kendi partilerine, fikirlrrini kabul errirrmemiş bmlerte Halk PaHili, nım.» Porsuk barajına da temas eden başkalarmm gimahmı, sırf parti Bakan: «Bir çok dedikodulara mev mensnbhığiı yüzönden omtızlarmHa zu olmasına ve mesullerinin adale tasıyıp memleket mnvacehf«n"io te teslim edilmesine rağmen, bu sorumln ve snçrn variyeite dtınırbarai obnasaydı Eskişehirin daha ken, yınardanberi derece dereco büyük bir felâkctle karşılaşacağıru hiikumct ve parti mekanizmasını bilhassa belirtmek isterim.» dedi. bizzat etinde rntanlarm parti narnına mee!isl*rde, cemİTetlerde, kurnHaylar*!, dmmlarda çeşidli vaDenizeiKk bayramı hazrrhklan zife ve salâhryetler tajımı? olanla1 TfrRunıa Demzeilık baTTanıı hszırllkların» bajlsnır.ıjtır. Her yıl oldıtu nn bngrün eski işlerİHİ onntürak gıb bu aene de sahil şehirlennd* gen şimdi de muhalefet için parti Walikler yapılacak ve torenler terüb edi resinde kabnaîan hatime kadar lecektir. Ulaîtlrma Bakanlığı bu hu Halk Partisinin yaâm çilesine i«»i<ust> brr tamim göndercrek jehrimlzd» rak suretile bağlı kalıms binlrico yıpıiacak terenl«rtn ana h»ttını bildırmlştır. Vllâyette teşkil olunacaJt bir azanm Halk Partisiııden çekibnesikemite, şcnlıUerin programını hazır ne yol açabilir. lıyacaktır. Soa hâdiseleri tahlil eden Halk 1 Tmmuz günu Moda koyunda denız Partisinin bazı erkânı bu mağlubigdsterOeri ve müsabakalar yapılacaktır. Aynea, Taksimdeki Cumhuriyet yet sebebİBİ vahide irca edivor ve abidestnc celenk konulacak v« Barbarot cmillet bin değiştiraek istedi. l.şte anıtınm önünde de bir tSnn tertib o kadar'. 0 diyorlar. edilecektir. Millet. Hatk Partisi»i neden deModA koyundaki gosterileri taklb ğiştinaek istedişijıi. yılîard3rl>eri etmek istiyenler davetlyel«rtol V11Ayetteld tcrtib komiteshodaa »lacaklar ne gibi sebeblerie b<Knıı<ls«zluk)?r biriktiğini tetkik etmiyrrek bnnıı dır. tadece bir «değjştirme brvesiı Ee Serbest ticaret hazırhJdan Serbest ticaret haıırhkJan hııla in yormak, nydurma kaıjtanm geın'.si kişat etmektedir. Emtia kredlsini jim karaya vıurduğn zaman: dilik çok azaltmı; o!sn bankalar, tcm Ne yapayım, deniz Wtti Wa mtız ayından itıbaren başlıyacaJc olan serbest ticaret rejiml karşısında daha ben gül gibi idare ediyordum 4edıkkatli davranmanm bir zaruret oldu mesine benzer. gunn kabul etmişler, ve hazırlıklarıErkin. b« mül»haz<Mİaa vazşreenı ona g6re yspmağa başlamışlardır. mez ve mağlubiyet sebeblerini ;eçUrmımiyetle ıktisadî kslkınmamıza yardım edeeek olan ve ltfıal Hstemizm mişteki hatalarda aranıa/sa '^iyie A. B. katagorisinde yer slan emtianın bir musibrttpn de ibret almanm ve derhal ithaline grnseceklenn bu ha salâh ümidi de tamamen zail oireketlerlnden dolayı zarar görmeleri muş olur. daîına ranmkün görülmektedir. 7ıra dıB. FELEK sanda ve içeride emtia f.atları mutemadiyen dusmektedir. Adalet Mmçncat Fp'ıjrikası Bu sebebler dolayısile «etmavp «nhfblerl ajm ithalâtm tevid edebfec Genclik Kulübü İdare her hangi bir zarmn kabullenmemek Heyetinden: için şfmdiden lhtıyatlı hareket e'm başlamısUrdır. 16 haz.ran 1959 tarıhıne musadif cuma gunu saat 13 de kulubumuzun seKızı aiamayınca babasını nelüt kongrefi Eiî^tta Fabrika blna^ınöldürnıek istedi da >apılacağiîirtan Duhin uyelerın gel; Kadıköyünde M'rradıye mahar"s nde mclerı nca olunur. Kır sokağırıda oturan ve kundura ts1 idare hey^ı avorunun okur.ması, rairciügl yapan Şehvar adında bin 2 Heöabatm '^tkıki. evvelkî aksam Moda caddesinden ge3 Yeni idare neyetınin seçimi. çerkeıı Aliye rastlaınifür. B r müdriet ev\*el AUnın kızını istı>en ve red ceMEVLİD vabı alan Şehvar bu tesaduf sırasında eski talebini tekrarlamı^tır. Alı bu Ankara eski Baro Reısi çok derada teklıfı kabul etırediğırâ söyle ?ıle reisimiz yuıce kundura tamirRisı t?bancasını Avukat çekmiş ve ateş etmeğe ba^lamıştır. î> 1 bır tesaduf netıcesi olarak tabancad^n HAYRLLLAH ÖZBUD'un çıkan kıırşunlar kımscye rastlamamış azız rulıu ıçm 1Ç/6'95O cuma günü tır. Kundura tamîrcısı sılâh *:e^lerıne efte namazını müteakıb Şışü canüinde kpgan polis memurtarı tarafından ya okunacak M"vilde »kraba, dost va kalanmı=tır. Şehvar Kadıkoy Savcılı nrzu edenlerın teşııflerını rica ederlz. ğına teslim edilnüştlr. Ozbudnn cılesi Eskişehirde inşa edilen evier