Katalog

C.V.HUKIl'ET Hla I . İfalyan Yugoslav görüşmeleri kinci Cihan Harbinden çıkan dünyamn karşılaştığı gayet çetrefil bir çok meseleler olmuştur. Bunlar arasında bulunan Trieste meselesine bugünlerde fazlasile ehemmiyet verilmektedir. Romadan gelen ajans haberleri İtalya ile Yugoslavya arasmda gizli görüşmelerin yapıldığından ve bir hal çarcsi peşinde koşulduğundan bahsetmektedirler. Halbuki bundan bir iki hafta evvel Batıll tefsirciler Trieste meselesini tarih safhalarında yer alacak dünyanın en müşkül meselesi olarak gösteriyor ve isin içinden çıkma ihtimallerini zayıf buluyorlardı. Trieste limanı ile civanndaki bölge, harbin sonunda İngiliz, Amerikan ve Yugoslav kıt'alan tarafından işgal edilmisti. Rotna hükumeti, kendine aid olan bu toprağm iadesini istetnis, Belgrad ise Triestenin Yugoslavyaya aid olduğunu \e bn bölgenin Slovenlcrle sakin hulunduğunu iddia etmişti. Böylelikle ortaya yeni bir ı#esele çıkmıs, Birleşmiş Milletler te#kilâtı işe müuahale etmistL Sonralan uzun miinakaşalar sonunda Trieste havalisinin «Hür bölge» obııası ve buraya Birleşmiş Milletler tarafmdan bir vali tayin edilmesi karar altma alınnustı. Fakat bu karar tatbik sahasına intikal edemedi. Ya Rus vetoları vcya Müttefiklerin görüsleri buna mâni oldu. A ve B bölgeleri diye ikiye ayrılan Trieste bölgesi de AngloAmerikan ve Yugoslav isgali altında kaldı. Daha bidayette Trieste, îtalya ile Yugoslavya arasında değil, fakat milletler arasında bir mesele olmağa mahkumdu. Adriyatik denizinin stratejik chemmiyeti bunun böyle olacağını çösteriyordu. Sovyctler Birliği, Triestcnin o vakitlcr dostu ve müttefiki olan Yugoslavyaya verilmesini istiyor ve böylelikle «açık denizlere» doğru yeni bir adım tasarlıyordu. Batılılar ise bu mühira limanın ve havalısinin peyklerden birinin eline geçmesini 'istemiyor ve Triesteyi eski sahîl)i İtalyaya vermek arzusunu gösteriyorlardı. Yugoslavyanın Rusyadan ayrılip Batılılara meyletmesi Trieste meselesini daha da gücleştirmi^tir. Dcmir perdede, Yugoslavyamn hareketile açılmış olan gediğin kapanmamnsını arzu eden Batılı Muttcfikler bu vaziyette bir tarafm tııtulmasının kötü neticeler doirurabileceğini miişahede etmişlerdir. Tito'yu desteklemek, İngiltere ile Amerikayı hem döneklikle itham ettirecek ve aynı zamanda İtalyadaki dcmokrasi cephesini komiinistler lehinde çökertebilecefctir. Rnmanın arzularını eskisi gibi tutmak ise demir perdede açılmış olan gcdigin sıvanması demek olacaktı ki bu da iyi neticeler doğurmıyacaktı. Geriye bir tek çare kalıyordu: İtalya ile Yugoslavyanın başbaşa verip bu meseleyi halletmeleri. Hem İnçiltere ve hem de Amerika hukumetleri Trieste ile doğrudan doğruya ilgili bu iki memleketin bulacaklan hal çaresinin memnuniyct verici olacağını ısrarla söyJemişlerdir. Şimdi bu yoldan gidilmektedir. İtalyanm da Yugoslavjanın da Triestenin parçalanmasını kabul edecekleri anlaşılmaktadır. Fakat ne Tito ve ne de Kont Sfnr?a kafî müzakerelere esas teşkil edebilecek teklifı yapmaktan çekinmekte ve yarımaî»i7.Ia konuşmaktadırlar. Batılılar bu hususta bilhassa şu noktayı belirtmektedirlcr: Roma ve 3elgrad arasında bir anlaşmaya varılmaması yalnız * Rusyanın ekmcğine yağ sürecektir. Bunun için de Washington ve Londra İtalyan ve Yugoslavya hükumetleri arasında başlayan gizli temaslann alenî müzakereler haline intikalini ve bunların da süratle bir neticeye varmasını temin için gayret sarfetmektedirler. Cumhur Başkanı dün bir hasbıhal yaptı Baştarafı 1 inci sahifede halkla yakından alâkadar olmuş, mahsul durumu hakkında izahat almıştır. Afyon garında da binlerr ce Afyonlunun alkışları \ e tezahür lerile karşılanan İnönü yoluna devam ederek Manisaya gelmiştir. Cumhur Başkam, Manisada Bayındırlık Bakanı Şevket Adalan, İşletmeler Bakanı Münir Birsel, C. H. P. Bölçe müfettişi, Manisa milletvekili Lutfi Kırdar tarafından karşılanmıştır. Manisadan sonra her istasyonda tezahürlerle karşılanan Cumhur Başkanı Çığh istasyonunda Izmir Valisi Osman Sabri Adal ve İkinci Ordu Müfettişi Orgeneral Muzaffer Tuğsavul ve Alsancak garında da başta Belediye Başkanı Hulusi Selek, garnizon Komutanı, Tümen Komutanı, Akdeniz Üsler Komutanı, C. H. P. milletvekilleri adayları, çeşidli teşekküller mensublan ve büyük bir kalabahk tarafından tezahüratla karşılanmıştır. İnönü Alsancak garmdan çıktığı zaman meydanı doldurarı ve ellerinde «Sağ ol babamız, Izmire hoş geldin büyük İnönü, sen varol Lozan kahramanu vecizeleri bulunan binlerce Izmirli tarafından alkışlanmıştır. Cumhur Başkam başta bando bulunan bir ihtııam kıtası tarafından selâmlanmı;tır. Bundan sonra Demir Konağın balkonuna çikan İnönü halkın gösterıleri arasında şu kısa hitabede bulunmuştur: . Çok şereflisiniz Izmirlilcr, sizi gördüm bütün neşem, bütün kuvvetim yerine geldi. Yarına kadar Allahaısmarladık. Çok teşekkür ederim Izmirliler.» İnönünün gazetecilerle hasbıhali İnönü Demirkonağın salonunda C.H.P. liler ve gazetecilerle kendi tâbiri veçhile yarı şaka, yarı ciddî hasbıhallerde bu lunmuştur. Dolaştığı yerlerde, herkesi sükun içınde, seçım gününü bekliyor gördüğünü ve bunun kendisi için büyük bir şeref olduğunu söyliyen İnönü, polit'kanın bütün dünyada yarış atına benzediğini ifade ederek şöyle devam etmiştir: « İnsan bazan kaybeder, üzülür, kabahati atına bulacağı yerde şurada burada arar. Seçimler.n neticesi ne olursa olsun kadere boyun eğmek lâzım gelecek. Sandık başlarına emniyetle gideceğiz. Her tarafta bu emniyeti müşahede ettim. Şansımız olur da kazanırsak yenı bir hamle yapacağız. Oturmak devri geçti artık.» Bundan sonra Inönü, yarın da böyle konuşursa İzmirlilerin nasıl karşılıyacağını sormuş, mu halif gazete muhabirlerini kendi tarafına çekmenin kolay olduğunu, fakat patronları ele geçıremediğini lâtife yollu beyan ederek şöyle demiştir: « Iktidarda iken bütün tenkidlerinize tahammül ediyorum Hele bir karşınıza geçeyim de görün bakayım. Ben bu mevkie yumuşak koltuktan gelmedim Hep mücadele ede ede geldim. Bu davada tutacağım yol şudur: Hesabsız bir sabır, hiç bir güç!ük karşısmda eğlmiyen sebat.» : İnönü ve muhalefet inönü, muhalefeti işaretle şöy le devam etmiştir: « Ben bunlan yenerim. Ve siz de beni beğenirsiniz. Seçımlerden büyük bir milletin bütün olgun vasıflarile çıkacağız. İzmir, benim hakkımda en çok söz söylenen yerdir. Ve ben bu rada muhalefeti dostluğum ile yeneceğim.» İnönü Izmir Demokrat Partı aday listesinde üç müstakil bulunduğunu öğrenince «Demek İzmirden gösterecek başka a dam bulamamışlar» demiş v D.P. nin bütün aday listelerindı kaç kadın bulunduğunu sorup cevab alınca: «Demek ki biz on lardan altı misli fazlayız. Mede niyette ve inkılâbta da alü misliyiz.» dıye ilâve etmiştir. inönü, Manisaya, Balıkesire g: dip oralarda da konuşacağız. Şimdiki secnmlerin 946 dakinden bambaşka bir hava içinde bulunduğunu, kendi ihtyarı ile memleketi türlü ihumaller karşısında bırakıp gitmiyeceğini, bu gün memleket kendisıne «artık senin zamanın bitti» dediği vakit minnettar olacağını b.ldirmiş ve şöyle demiştir: « Çekılirim ama, bu defa karşıya geçer mücadeie, ederim İzmıre çok müteşekkirim. Benim için çok şey söylenmiştir ama ge çıci bir tezahür olmamıştır.» İnönü, baskı olup olmadığm sormuş, «yoktur» cevabı verilin ce, «yoksa Demokratlar mı yapıyorlar» diye lâtife etmiş ve sözlerini şöyle bitırmiştir: « Seçimi kaybedersek, gördünüz, diyeceğim bu şerefte benim, bir daha benim kadar sabırhsını bulamazsımz. Bir daha elinze bu fırsat geçmez.» İnönü, yarın saat 18 de Cumhuriyet meydanında yapılacak toplantıda bir seçim nutku söyliyecektir. Inegölde müessif bir hâdise Beyannamesi Başmakaleden devam siklerimiz olmakla beraber son dört yıldanberi sAıyöaetim idaresi kaldırıbnış, polis vazife ve salâhiyet kanununıın hürriyet kısıcı bazı maddeleri lâğvedilmiş, gazete kapattnak hakkı hükumetin elinden almıp mahkemelere verilmiş. nihavet Millet i?artisinin de katılmaktan cekinmediği srüvenilir bir Seçim Kanunu yürürlüğe konmuş değil midir? Seçim propagandasr ve malî durumumuz Hddfse/erArâsındi D Marshall plânından bize ayrılan tahsisaf Ankara 3 (a.a.) İktisadî İşbirliği İdaresinden bildirildiğine göre, son hafta içinde Marshall plânı gereğince Avrupa memleketlerine yeniden 39.929.000 dolar tahsis edilmiştir. Aynı plân gereğince bu hafta Türkiyeye ayrılan miktarla memleketimize ayrılan tahsisat 82.401.000 dolara baliğ olmaktadır. Ark Royal, bugün denize indiriliyor Londra 3 (a.a.) (Lps) İngiltre Kraliçesi bugün İngilterenin kuzeyinde bir limanda, İngiliz bahriyesinin en büyük uçak gemisi olacak olan Ark Royal gemisini denize indirecektir. Harriman'ın beyanatı Berlin, 3 (a.a.) Marshall plânı fevkalâde Büyük Elçisı Averell Harrıman, Avrupa İktisadî İsbirliği mahallî istışare komitesinde dün verdiği beyanatta ezcümle demiştir ki: « Doğudan gelen barbar, tazyike Berlinlilerin mukavemet etme kararlarını çok takdir ediyorum». Büyük Elçi, Batı Avrupa sanayiinin harbden evvelki seviyesinin yüzde 121 ine eriştiği için duyduğu memnuniyeti belirtmiş ve Marshall plânı idaresinden Berline uzun vadeli bir yardım programı için 95 milyon marklık bir tahsis yapılacağını bildirmiştir. Sovyetlerin dahilî istikrazı Londra 3 (a.a) (United Press): Moskova radyosu bugün, Sovyet iktisadiyatının kallîindırılması ve inkişaf ettirilmesi için iki yıl vade ile Rus halkından 20 milyar Ruble tutarında bir istikrazda bulunmak hususundaki hükumet kararını bildirmiştir. PROF. NİMBUS'ÜN MACERALARI: Baştarafı 1 inci sahifede üçe başkanı ile korucu arasında çıkan münakaşaya Halk Partisinden olan köy muhtarı da katılmış ve kalabalık gittikçe büyümüştür.. BJ arada bazılan ulu orta sövmeğe başlamışlar, küfür yağmuru altmda Tekrar ediyonım, daha yapılacak iki taraf birbirlerine girmişlerdir. çok işlerimiz var. İyi çalışılsaydı, Bu surada jandarma karakol ça arkada bıraktığımız dört yıl boyunvuşu maaş almak için kasabaya git ca elbette daha verimli adımlarMillet Partisi tiğinden hâdiseye jandarma erleri la ilerliyebilirdLk. müdahale etmişlerdir. Neticede si yıirüyüş tempomuzu tenkid edici lâh patlamadan iki taraf ayrılmış, bir beyanname yayınlasaydı, belki karşılıklı zabıtlar tutulduktan son de buna karşı söylenecek bir söz ra kazaya gelip birbirlerinden da bulunanıazdı. Fakat ion de\Te içinde hiç bir şey yapamadığımızı, vacı olduklarını söylemişlerdir. demokrasiye yaklasmak söyle durHâdiseye savcılık elkoymustur. Demokratlara göre, hâdise mü sun, tersine eskisinden ağır bir tarettebdir ve D.P. nın toplantı hakküm rejimine doğnı >TivarIanyapmasına engel olunmuştur, dığımızı söylemek, buçünkü vazijandarma kendilerinı dağı^mış yette insana biraz garib geliyor. tır. Demokratlara küfür ve Cumhur Başkanına, Hükumete ve hakaret edilmiştır. iktidar partisine o kadar şiddetli hiiHalk Partililere göre ise, kav cumlarda bulunan beyannameyi gaya Demokratlar sebeb olmuş, Devlet Radvosundan dinleyen halk, korucu ve muhtar hakarete ve yukarıki iddialar karşısmda ne düküfüre maruz kalmıştır. Jan siinür? Böyle bir beyannameyi darma, toplantıya mâni olma Millet Partisi dört yıl önce basıp mış, asayişı temın vazıfesini gör Radvo vasıtasile menılekete du>umüştür. rabilir mivdi? O halde şimdi ne İnegöl Kaymakamı ile görüş diyelim? İnsan, elinde olmıyarak tüm. Bana hâdıseyi şöyle anlat ya bu partinin iddiaları doğru detı: ğildir, yahud da hükumetle gizlice « Vakayı haber alır almaz, anlasıp memleketi • zorla yeniden derhal Jandarma Komutanmı bir tahakküm rejimine soktnak isgöndererek tahkik ettirdim. İk' tiyen parti işte budtır diye bir taraf da kabahatlidir. Demokrat şüpheye düşmez mi? Doenısunu lar meydana giderken köyün pa isterseniz, her iki sekilde de vazizarında propaganda yapmak is yeti ne Millet Partisinin. nc de retemişler, korucu mâni oldukça jimin yüksek menfaatlerine uygun bir Demokrat «tüfeğini alır ba görmeğe imkân yoktur. şında parçalarım.» demiş. îşe Üyeleri arasında değerli şahsimüdahale eden muhtar da, Reşadiye bucağından gelen biri ta yetler eksik olmıyan bu parti, yarafından tokatlanmış. İki taraf zık ki yanlış bir yolun iistündcdir. birbirlerine girmişler. Jandarma Hürriyet rejimi vatandaşı \atankavgacıları ayırmış, şimdi iki ta daşa düsman etmek, halkı devletraf da bırbırlerini dava ediyor ten soğutmak için kurulmamıştır. Hiç yoktan vicdanlarda kin ve lar.» nefret duygulan yaratarak iktidara geçmeyi tasarlamak ancak reaksiyoner ruhlann bağlanabileceği bir sistemdir. Böyle bir sistemin Atatürk Türkiyesinde rağbet bulacağına biz inaıunıyoruz. Baştaraiı 1 inci sahifede NADİR NADİ Bakanı ve Vali Menemene gitmişlerdir. Menemen köylerinden henüz katî malumat almamamıştır. Turgudluda Tür.kiyede birinciliğî, Prof. Turgudlu 3 (a.a) Bu sabah saKenan Temizanın eseri Baştarafı 1 inci sahifede at 10 u 8 dakika geçe hafif bir kazandı parti başkanıru selâmlıyor. Takdeprem olmuştur, hasar yoktur. dim edildi. El sıkıştılar. Tren geçAnkara 7 (a.a.) Marshall plâtiği sırada aynı Şah Rıza Pehlevînin nâ'şı edilmesi için dün şekilde hareket nı memleketlerinde yapılmakta opeceden Msnisa Tahrana tayyareyle teşkilâtma da buradan taîimat ve lan afiş müsabakasınm Türkiyedeki kısmı soha ermiş ve mükâfat rilmişti. Herhalde yppılmıştır. gönderildi kazanan eserler bugün Güzel San*** atlar Genel Müdürü Necil Kâzım Kahire, 3 (a.a.) Eski Iran İsmet İnönü istasyondan çıkınca Akses tarafından ilân edilmiştir. Şahı Rıza Pehlevinin nâ'şı bu Milletlerarası işbirliğini göstesabah Kahire hava alanına gö meydandaki halk kütlesi tarafıntürülerek Tahrana nakledilmek dan şiddetle ve «Yaşa, varol» ni ren bir mevzu üzerinde yapılan üzere uçağa tevdi edilmiştir. Mı dalarile alkışlandı. İkamet edeeeği afişler arasında, İstanbul Güzel sır ordusuna mensub bir ihtiram ve istasyonun hemen yanıbaşındaki Sanatlar Akademisi profesörlerinkıtası eski İran Şahının nâ'şın cDemir Konak. a şöyle hafif bir den Kenan Temizan birinciliği Profesör Temizana selâmlamış ve bütün resmî dai lâmelif çizerek ve halkın arasından kazanmıştır. relerde bayraklar yarıya indiril geçerek girdi. göre, Avrupa memleketleıinin harb den sonra bozulmuş olan iktisadimiştir. A >j; ^ yatı üzerine Marshall plâmnın ıeİran hanedanına mensub Oç Zaman geçiyor. Halk dağılmıyor. prensten müteşekkil İran heyeti Cumhur Reisi yamnda Halk Par sirleri, devrilmiş bir ağacın gövdesinden sürmekte olan bir dalın le nâ'şı Tahrana götürmeğe ve tisi ileri gelenleri olduğu halde cenaze törenine 'ştirake memur «Demir Konak» ın tarasasma çıktı. üzerine akseden ışık huzmesi şeklinde gösterilmektedir. Mısır heyeti aynı uçakta yer al Hazırlanmış mikrofondan: mışlardır. Profesör Temizan şimdiye kadar Yanna kadar Allahaısmarla22 milletlerarası müsabaka kazandık, Mısır, Rusyadan silâh mış olan bir sanatkârdır ve kenDiye bağırdı. Coşkun alkışlara disi uzun zaman Almanyada Wiesalacak da elile selâmlayarak mukabele baden Üniversitesinde hocalık yapKahire 2 (a.a) (United Press): etti ve dairesine çekildi. mıştır. Bağımsız El Ahram gazetesinin bu* * * Profesör Temizan bu eserile 500 gün bildirdiğine göre Birleşik Ame«Yanna kadar Aüahaısmarladık» Türk lirası ve Marshall plâmnın rika ve İngiltere silâh anlaşmala•mda güçük çıkarttıkları için, Mı demekle sayın Başkan elbette, hal misafiri olarak bir haftalık bir kı İzmirde söyleyeceği büyük nut Paris seyahati kazanmıştır. Ikin:ırın Sovyet Rusya üe Çekoslovakku dinlemeğe davet ediyordu. ciliği ve 300 liralık mükâfatı şimadan silâh satın alması muhtemelDOĞAN NADİ diki halde Lüleburgazda askerliğini yapmakta olan yedek subay Namık Bayık kazanmış ve Güzel Şanatlar Akademisi okurlarından İlhami Atinc de 200 İira ve üçünJ. cülüğü kazanmıştır. İzmir ve Menemende zeizele Baştarafı 1 inci sahifede I zın şuuru ve aklıselimi sayesnv tikasının bozuk olduğunu, bir iflâs | de bizzat takib ettikleri yanlış ••>« tehlikesi karşısmda bulunduğumu politika iflâsa mahkum oiacakzu, Marshall plânı kısmen olsun tır.» llah ciimlesinden r a a imdadımıza yetişmemiş olsaydı, bu Nihad Erimin konuşması olsun. Allah ellerine ve iflâsm bugün tahakkuk etmiş olaBaşbakan Yardımcısı Nıhad dillerine düşürmesin. Alcağını ifade etmiştir. Erim de, yaptığı konuşmada lah ne muradları varsa versin. DaAziz hemşerilerim; hükumetini Kandıralılara teşekkür etmiş, rısı dostlar basına... İyi saatte olnizin takib ettiği malî politikadan kendi aleyhinde söylenen sözle sunlar. Cialerden, perilerden demesul bir adam sıfatile, bu yersiz re önem vermediğinı söyliyerek ğil Jtadmlardan bahsediyorum. Ken ve mesnedsiz ithamlara başka bir muhalefet partilermin henüz dilerinin her tarsrfı mükemmeldir. vesileden faydalanarak daha etraflı bir iş programı tanzim etmedık Yalnız yas bahsine pek yanaşmazcevab vereceğim. Yalnız burada, lerine işaretle demiştir ki: lar. E, haklan da vardır. Emekliye bu toplantıdan faydalarak sizle« İktidara gelmek iddiasile ayrılacak değil ya! Kaç yaşnda re ve sizin vasıtanızla. bütün mem ortaya çıkan her parti 4 sene olursa olsun. lekete, salâhiyetle ifade ediyorum zarfında neler yapacağmı açıkBakın! Avustnryada artistlerİB ki, maliyemiz, saym Bayarm vehım ça ilân etmelıdir. «Parti progra yaslarmı on yıl eksik söylemek Ve kuruntularını haklı çıkaracak mında hepsi yazıhdır» diyorlar haklan imis. Böyle kanunlara cabir manzara arzetmemektedir. SaParti programı fasıl başlarını ih nım kurban. İnşallah milletveköl ym Celâl Bayar gibi, mazide deruhde ettiöfi hizmetlere bakarak, tiva eder. Bu fasıllarm içini dol olursam söyle bir kanun teklif edenüfusa devlet işlerinde bilgi ve tecrübeli durmak lâzımdır. Vatandaşa 4 yim. «Kadmlann yaslan zannettiğimiz bir zatın, muayyen yıllık bir icraat programı mey yazılmaz. Her kadın kendine istebir politika taktiği olarak dahi ol dana koymak lâzımdır. C.H.P. diği yaşı verir. Kadınlarm yaşlan sa, hiç bir hesaba ve kitaba dayan beyannamesi, bizim önümüzdeki ilerlemez.» madan memleketin ır.alî itibarıru 4 yılda yapılacak işleri tafsilâtile Ne dersiniz? Oy alabilir miyim içeride ve dışarıda rahnedar ede ilân etmiştir. Muhalefet partileri, hâlâ her şeyi inkâr etmekten acaba? cek mahiyette beyanatta bulunmaBir mahkemeye şahld olarafc suıı kendisine yakıştıramadım. Heı başka bir iş göremiyorlar: Sizzaman ve her yerde ifade ettiğim den oy istemeğe gelenlere, şun celbedilmiş işveli fakat hayli geçveçhile, bir çok memleketler gibi ları sorup cevab isterseniz, ga kin bir kadına mahkeme kâtiM emin ettirip hüviyetini ve yasun bizim de kendimize göre karşılaş şırdıklarını göreceksiniz. tıpımız ve daha bir müddet karİktidara gelip ne iş göreceksi iesbit etmek istemiş. Reis mtidaha( şılaşacağımız malî güçlükler vardır. niz? Memleketi cennete çevire le etmiş: Bu malî güçlükler, memleketimizin ceğiz demek kâfi gelmez. Hangi Şahidin evvelâ yaşını soraıu şoref ve haysiyetini ve her şeyin yoldan giderek ne işler görece Sonra yemin ettirin! üstünde tuttııgumuz istiklâl ve ğinizi izah etmelisiniz. Muhalif İsin tuhafı su ki benim niyerim bütünlü^ümüzü korumak icin or> partiler, önümüzde kalan 7 gün kadmlann yaşından bahsetmek desenedenberi katlandığ'.mız ve ha içinde bütün bunlan nasıl izab ğildL Sözlerime bir giriş vesilesl len katlanmakta olduğuımız ağır edeceklerdır.» ılsım diye bu konuya kondum. millî savunma külfetlerimizden hiç Cevdet BAYKAL HJendimJ Bir kısjm gıda madbir fedakârlık yapmaksızın, mem Pamukova ve Akyazıda D. P. nin deleri ve bu arada süt mamulâtınleketimizin kalkmmasıtu hızlantoplantıları da hayli iniş var. Meselâ geçen sedırmak icin her sahada cesaretle yerinde toptan flati 670680 olaa Izmit, 3 (Telefonla) D. Parti ve bilerek yaptığımız hamlelerden bugün Pamukovada ve Akyazı Vrfa yağları şimdi 480520 arasıniî eri gelmektedir.» da birer açıkhava toplantısı yap da. Daha da diisecek diyorlar. İ»Mahye Bakanı sözlerini şöyle mıştır. Binlerce vatandaşın bu anbulda bile birdenbire 120 karuf lunduğu bu toplantılarda D.P. irden ucuzladı. bitirmıştir: « Hesaba kitaba dayanmadı adaylarından Dr. Zıya Atiğ, Dr. Benim Silivrili bir arkadaşua lar ve gayrimesul de olsa işgal Hüsnü Türkkan, Hamdi Başak, var. Yoğurdun 7 kiloluk bir teneettiği mevkıin ağırbaşlılığı ile Lutfi Tokoğlu, Salih Kalemci, kesinin 250 kuruşa yani kilosunun telifi mümkün olmıyan jekilde krem Ali Can, Dr. Etem Vassaf 5 kurusa satıldığmı söylüyor. Büsırf bir politika taktiği olarak ve diğer hatibler konuşmuşlar iin bunlara rağmen bu ucuzlufc memleket malıyesinin ıflâsa sü ve C.H.P. yi ve Izmitteki Halk muayj'en bir yere kadar jeliyor, rüklendiğinı ıddia ve ilân edeı> •Partisi teşkilâtı mensublarım rada duraklıyor. Tıpkı kadmlann lerın kadirbılir vatandaşlarımı * şiddetle tenkid etmişlerdır. «ırkıncı yaşlan gibi.. (Malum ya mrası çok kalabalık olduğundan elen orada kalır..) Kısın en berbad gfinlerinde t n ı ;iız tereyağı 720740 kuruştu. Baiin gene o fiafa.. Kadınların kırkıncı yaşı gibi. İnönü İzmirde Narshall plânı afiş müsabakası Şu kilosunu 35 kurusa toptan satılan Silivri yoğurdunun da kilosıınu seyyar satıcılar 120 kuruşa satıyorlar. Yani yüzde 300 kâr. E canım biraz msaf yok mu? Hiç Haftaya toplanacak konforansın mi utanmak kalmadı. Yani bu fiatgayesi, Asyada Rusyaya geçmiş lan indirmek için herkesin ensesinde boza mı pişirmeli. Şu Seçim olan teşebbüsü tekrar ele sırasında böyle şeyler reva mıdır? almak olacak Ey yoğtırtçu karde?. yaıın sen de namzedliğini koyarsan çıkarım kürLondra, 3 (a.a.) (United süye; Press): Gelecek hafta Londrada Vallahi 35 kuruşa alıp 120 kutoplanacak üç batılı Dış İşleri Bakanı, soğuk harbi kaybetmek ruşa satıyordu, derim. Görürsün üzere olduklarını kabul ederek güniinii. Dünya şimdi böyle kuzunu , Herkes birbirini mostralık ediyor. konferansı açacaklardır. Şaka bertaraf. Bizim memleketKonferansın asıl gayesi, Aste fiatlar bir kere çıktı mı bir dayada Sovyet Rusyaya geçmiş oha zor iniyor. İşte tereyağ, yoğurd lan teşebbüsü tekrar ele alabılhattâ peynir bunun misalleridir. mektir. Toptan fiatlardakl bu düşüklüğü Bu hususta tam malumat sa ne yapıp yapıp perakendecilere kahıbi bir diplomat, Çinin düşme dar sirayet ettirmezsek bu memlesıie Sovyet Rusyanın eline soğuk kette hayat ucuzlamaz. harbde yeni bir silâh geçmiş olAcaba diyorum yüzde şu kadarduğunu ve güney doğu Asyad? dan yukan kâr edenlerden ağır Sovyetlerin bu silâhtan istifade vergi alsak da herkes vergi vermeeltıklerini behrtmiştir. Komü mek için az kâra, fakat çok ciroya ' nızmin bütün Çine yayılmasile razı olsa!. güney doğu Asyada vaziyetin Gelgelelim, artık biç birimizde büsbütün vahim bir hale geldi ne kanaatkârlık, ne insaf. Bıınlar ğini söyliyen bu diplomat, Ache ahlâk piyasamızdan çoktan kalktı. son, Bevin ve Schuman'ın As Onun icin Allah beterinden esirgeyada teşebbüsü tekrar ele geçi sin! Ya tereyağı Yunanistandaki rebilmek için lâzım gelen ted gibi 12 Iiraya. yoğurt 3 liraya olsa birlere başvurmaları gerektiğini halimiz nice olur.» du. ilâve etmiştir. B. FELEK Acheson'un demeci Washington 3 (a.a.) Dış Işlerı Bakanı Dean Acheson, üç büyükler Dış İşleri Bakanınm bu ay Londrada yapacakları top lantıda, batının genel olarak kuv vetlendirilmesi için alınması icab eden tedbirlerin görüşüleceğıni, bugün bildirmiştir. Bu hafta basın konferansında, Acheson'dan, İngiltere, Fransa ve Birleşik Amerıka Dış İşleri Bakanlarının ve kuzey Atlantık devletleri konseyinin Londrada yapılacak olan toplantılarımn ne ticelerı hakkında beslediği ümidleri belirtmesi taleb edilmiştir Acheson, ne üç büyükler toplantısı; ne de kuzey Atlantik konseyi gündeminin, Dış İşleri Bakanları toplanmadan tesbit edılemiyeceğini, şu halde nelerden bahsedeceklerini kimsen'n bilmiyeceğini ve üçlerin de neler görüşeceğini bir Dış İşlerı Bakanınm söylemesının doğru olamıyacağmı belirtmiştir. Bevin iyileşiyor Londra, 3 (a.a.) Dış İşleri Bakanlığından bugün bildirildiğine göre, üç büyük Dış İşleri Bakamnın, gelecek hafta Londrada yapılacak olan görüşmelerinde, Dış İşleri Bakanı Ernest Bevin «muhakkak hazır bulunacaktır.» Ameliyatı müteakıb hastaneden geçen hafta başlarında çıkacağını uman Bevin, hastanede sandığından daha fazla kalmıştır. Uç Dış işleri Bakanlarının toplantısı Altın hakkında yeni bir karar Washington 3 (a.a.) (Unifsd Press) Altm imal eden milletlere, yeni çıkan altınlarının yarıını serbest fiatla piyasaya arzetmek salâhiyeti verilmesi yolunda Güney Afrikanın yaptığı teklif miletlerası para fonu tarafından bugün reddedilmiştir. Aynı zamanda Birleşik Amerikanın halen mevcud olan fiatı yükv seltmelerine «hiç bir iktisadî se ?'ı* bulunmadığma karar verilmiştir. Mevkuf talebeleri ziyaret Gazetec lik Talebe Cemıyetinden Seyfi Keyragilın başkanlığındakı bir heyet dun Istanbul Cezaevmde ır.evkuf bulunan talebeleri ziyaret etmış ve kertiilerine bir defne dalı hediye eylenuştır Bunlardan başka sekiz eser de 50 şer liralık takdir mükâfatı kazanmıştır. Mükâfat kazanın üç eser, Pariste yapılmakta olan büyük müsabakaya iştirak edecektir. Bu müsabaka mayıs ayı ortalarında yapılacak ve bütün Marshall plânı memleketlerinden mükâfat kazanan eserler bu büyük müsabakaya iştirak edecektir. Bu müsabakanın mükâfatı 6000 dolar tutmaktadır. da hafif bir çatılma oldu. Ne var? Gene benim haberim olmadan evde bir şeyler mi cereyan ediyor? Yanlış adım attığımı, yaptığım mukaddemenin patavatsızca olduğunu anladım. Amcam, Fevzi Behnen meselesini iç âlemimde yarattığı ihtilâlleri bilmediğinden, sığınma tabirini, galiba, kardeşinin yetim ve öksüz kızma, kendi evinde, kendi ailesi efradının reva gördüğü bir haksızhkla ilgili olarak tefsir etmişti. Keyfini kaçırıp işi tehlikeye sokmamak için, sözlerime verdiği yanlış manayı hemen düzeltmei istedim. Hiç bir şey cereyan ettiği yok, amca. Evle hiç alâkası olmıyan bir mesele. Sadece benim şahsımı ilgilendiriyor. Anlat kızım, dinliyorum. Sizi biraz eski bir tarihe kadar gerileteceğim, amca. Geçen kış sonu, yolda bulduğum bir cüzdan meselesini hatırhyor musunuz? Evet, öyle bir şey aklıma geliyor. O cüzdanın bir diplomata aid olduğunu da hatırhyorsunuz, tabiî. Evet, sonra? Muradla bu zat arasmda bir mektublaşma olmuştu da, bunun sizden gizli tutulduğunu zannetmiş, öfkelenmiştiniz. Onu da hatırladım. İşte o zatla Murad, o tarihtenberi muntazsnan rrekublaşmağa devam ettiler. Mısır hariciyesine mensub bir büyük diplomat. Aym zamanda prens, yani asılzade. Mediha yengemin, aileye intisab etmek arzusu gösteren erkeklerde aradığı en büyük evsafa malik. Amcam birdenbire ayağa kalktı. Yüzüme dikkatli dikkatli bakü; Hani sen buraya, kendine aid bir iş için gelmiştin? Sözlerimin, amcam tarafından bu şekilde anlaşüacağını, aklma derhal Ferhundenin geleceğini tahmin ediyordum. Zaten bu mukaddemeyi bilhassa yapmıştım. Kendim için, evet, amcacığım. Yengemin, Ferhundeye talib olacak erkeklerde aradığı bu evsaf, şimdi benim nişanhm olan Fevzi Behnanda aynen mevcud. Nişanhn mı? Ne zamandanberi? Benim bundan niçin haberim yok? Gıyaben nişanlandık da onun için, amcacığım. Amcam, odanın içinde bir iki dolaştı, sonra gene yerine oturdu. Koltuğunu bana biraz daha yaklaştırdı. Açık konuş bakayım, dedi. Sözlerinden bir şey anlayamıyorum. Muraduı mektublaştığı bu diplomatla sen ne zaman, nasıl tanış tın? Fevzi Behnanm hüviyetini önceden etrafile anlattığım için, amcam. bu bakımdan, nişanlılığıma itiraz sebebi bulamadı. Yüzünde, memnuniyetsizlik değil, sadece derin bir merak ve tecessüs ifadesi görüyordura. Olup bitenleri, başmdan sonuna kadar, bütün teferrüatile anlattım. Ben anlattıkça, amcamın hayreti eksileceği yerde artıyordu. Bu çok ciddî bahsi, bazı safhaları anlatırken öyle maskaraca sözlerle süslüyordum ki. amcam gayıiihtiyarî gülüyor, hikâyemi zevkle dinliyordu. Ben gitgide aç:lmıştım. Artık, nerede, kimin karşısmda bulunduğu mu adeta unutmus, teklifsiz bir arkadaşla konuşur gibi, rahat ve pervasız anlatıyordum. Fevzi Behnanm son mektubunu ve gelen telgran da söyledikten sonra, asıl maksadımı ortaya attım, damdan düşercesine: Sizden müsaade istiyorum, Romaya gideceğim, amca, dedim. Bunca yıllık amcamın, böyle bir kahkaha attığını görmemiştim. Romaya mı? dedi. Yakın yere müsaade istiyorsun, Belkıs! Ne yapayım, amcacığım, hükumeti Fevzi Behnanı oraya yollamış. Türkiyeye yollasaydı, sizden Ankaraya izin istiyecektim!. Amcam, bir saniye evvelki kahkahasını telâfi etmek ister gibi ciddileştL Bunu aynca düşünürüz. Yalnız, benim anlay^madığım bir cihet var. Bu işin hareket noktasmı çürük buluyorum. Ne gibi? Fevâ Behaan Bey dediğin zatın yüzünü hiç görmüş değilsin. Evet, görmedim, ama onu tanıyorum şimdi!. Böyle şey olmaz kızım. Hayalle hakikat ayrı ayn şeylerdi. Seni çok severim, bilirsin. Bana zavallı kardeşimin yadigânsm. Arzulannı elimden geldiği kadar gerçekleştirmek isterim. Üstelik. sana güvenirim de. Bu devirde, senin yaradılışmda bir kızm, velev tek başına. yabancı bir memlekete gitmesinde mahzur görenlerden değilim. Yalnız, hayatta benim büyük bir kaidem vardır ki, hiç şaşmadan hep ona uyarım. Hedef bellediğim şey, hiç değilse görünüş bakımından, müsbet olmalıdır. Şüpheli hedefe, başımı çevirip 'bakmam bile. Romaya gitmene izin verdiğimi farzedelim. Gittiğin yerde, aradığın kimseyi de buldun diyelim. Onun, idealine uygun çıkacağına yüzde yüz emin nüsin? Eminim, amca. • Düşünmeden cevab verme, kızım. Yüzde bir de olsa, vaziyet bunun tersi de çıkabilir. O zaman ne olacak? Attığın adım büyüktür ,geri dönemezsüı. Onun için, büyük projeni şimdilik bir kenara koy. Nişanlın mutlaka İstanbula gelecektir. Bir kaç gün daha sabredersen bir şey kaybetmiş olmazsın. Bir kaç gün daha ses çıkmazsa, amca?, Arkası var Romada yanm saatlik grev Roma 3 (a.a) (United Pıess^: îkı köylunün pazar günü öldürülmesi hâdisesini protesto etmek Ü7ekomünistlerin teş\'iki ile i'ân. cdüen yaıım saatlik genel grev bvgun öğle vakti hâdisesiz sona ermiştir. «CUMHURIYET» Nakleden: HATİCE VİLDAN Sizinle uzunca bir şey konuşmak istiyorunı. Zeki adam, konuşmak istediğim şeyin mahiyetini değilse bile, ev halkından gizli bir şey olduğunu hemen anlamıştu Verdiği cevab şu oldu: Elini çabuk t u t Nerede ise yengen gelecek, onunla konuşulacak bir işimiz var. O kadar uzun sürecek bir şey değil zaten, amcacığım. Ama daha da kısa kesmeğe gayret ederim. Yalnız, önce sizden bir söz istiyorum. Size anlatacağım şeyi isteı müsbet, ister menfi karşüayın, ricamı ister kabul, ister reddedin, aramızda komışulacak bu lâkırdıları hiç kimseye söylemiyeceksiniz. Bun lar sizinle benim aramda kalacak. Amcam, pek nadir tebessümlcrinden birini gene dudaklarında gezdirdi. Mevzuun pek mühim galiba! dedi. Hayatî derecede mühim, amcacığım. Şu kadar söyliyeyim ki, letprestliği, bu yüzden Ferhundenın buraya gelişim size sığınmak içinleptiği sayısız kısmetlerdi. [dir. Vaktiniz var mı amca? dedim. I Amcanun yüzü değişti, kaşlannKapının önüne gelineiye kadar çok azimli ve cesaretli idim. Fakat odaya girer girmez, cesaretimi birdenbire kaybetmiştim: Amcamın be rıi güleryüzle karşılamasma rağmen. boğazıma bir şey düğümlendığini hissettim. Konuşabilmek için. kendimi insan takati üstütıde zorlamak mecburiyetinde kaldım. Yürüdüm, acmamm karşısındaki ko tuğa oturdum. Bütün talâkatimi, bütün hazır ce\ ablığ'mı ve inandırma kudretimi tcplamazsam, karşımdaki adamın, müstebid bir baba yarısı gibi davranacağmı, daha lâkırdının ortasmda beni kapı dışan kovacağını biliyordum. Onun için, gayet hesabh, sırasında güldürerek. sırasuıda susturucu cevablar verip, müdafaa vasıt?sı gibi gözüken hücumlar yaparak konuşmak lâzımdı Amcamın huyunu çok iyi bildiğim için, ben de bu silâhlarla çok iyi cihazlanmıştım. Bellibaşlı susturucu delillerimden bir tanesi ve en kuvvetlisi, Mediha yengenin asa Hipnotizrra ile d&ğuran kaim Yunan âsi radyosu yeniden faaliyete geçti Londra, 3 (Nafen) Pragdan alınan haberlere göre Yunan âsı komünist radyosu, yeniden faaliyete geçmiştir. Bu yeni faâhyete geçmiş olan radyonun yayınlarını nersden yaptığı b'line ' memektedir. Bundan evvel âsı Yunan radyosu Rumanyada bir mahalden neşriyatını idare etmekte idi. Sovyetlerin idare etmekte oldukları Yunan âsileri, Yunanistanda yeni bir iç harbi çıkarmaya gayret etmektedirler. İneilterede Mıs. Norma Whilâ admda bir kadın Hypnotic teda^ ile doğurmuştur. Bu, Hypnotic do» ğumların 24 üncüsüdür. Resimde, Mrs. White ve 6 günlük çocuğu görülınektedir.