22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 CMHT7RÎ1 BÎR DAKİKA Fransanın teklifi I 0 D I 1 rler konferansjna hareket etmeden önce. Fransız Dıs İşleri Bakanı tarafından ortaya ahlan bir teklif, aydınlatıcı tafsilâtı ihtiva etmemekle beraber büyük alâka ile karşılanmıştır, Schuman. Alman • Fransn Sarre kömür ve celik sanayilerinin tek bir idare altında toplanmasını ileri sürmüs ve arzu eden mllletlerin de bu beynehnilM teskilâta iştirak edebrleceklerini kaydetmiştir. Mühim tepkiler husule retirmesi beklenen bu teklifin. şu neticelerin elde edilmesini mümkün kılacağı aniaşılmaktadır: 1 Fransa ile Almanya arasındaki ezeiî rekabet devresi sona erecek ve hunu. dünya selâmeti için hayırlı bir isbirliği devresi takib edecektir. Aynı zamanda Sarre davası ortadan kalkacak ve böylelikle doçmakta olan Fransız Alman d"'tluğu takvive edilecektir. 2 Batı Birliği ve Atlantik paktı gibi bıır milletler tarafından teskil edilen tonluluklar daha sağlam temellerp kavuşaeak, istihşalin ayarlanma'i ve knntrnlu da hayat se>heleHin yüksclmcsini intaç edebüecekrir. \rprım asır içinde iki defa derin ihtiiâflara sehebiyet veren FransızAlman rekahetinin yok cdilmesi ve jvııhtemel bir tecavüz karşısmda Batı blokuna yeni ve sağlam bir <<~mel taşı ilâve «• ':l«pei muhakkak ki ihmal edilecek hususlar olamazdı. Bunun için de Fransız Dış tşleri Bakanının teklifi üzerinde ebemmiyetle dımılmuş ve dunılmak tadır. Yalni7 bu mesele hakkında şimdiden kimse kat'i bir cephe alamar. Buna da sebeb Fransız Dıs tsleri Bakanının teklifinde gerekli tafsilâtın bıılunmamıs olmasıdır. Bnvle bir plânın tathik mevküne knnııhıp konulamıyacağı hakkında da şirrıdidrn bir sey söylemek Rıüm kün dccildir. Ancak Schuman gerekli teferrüatı açıkladığı gün, bu moseleve verilen ehemmiyetin ve buna bağlanan ümidlerin yerinde olup olmadıjn anlaşılacaktır. FranFIZ I)ıs tsleri Bakanı. Ücler konfpransı arifesinde. bu beyanatı yap tiâı dakikaya kadar, kimse bu mefoİpHen haberdar bulunmtıyordu. Aynra Fransn basınına Dış İsleri Bakanliîinm böyle hayatî ebemmiypfri haiz hir mesele üzerinde çalı«tığı hakkında hiç bir haber de sızmamıMı. İste bu hal. belki de Fran SK Dış tşleri Bakani"m. teklifinin ana hatlarmı hanrlamadan, bazı mü'âha7alarla. bunu ortaya atmış olduğu hissini uyandırmıstır. FBkat zannetmiyonız H bu capta bir me«ele. üzerinde uzun müddet dnrulmadnn ve uzmanların tetkikine ar7edilmeden dünya efkârına sunuisun. Şimdi Londrada Lancaster Houge'da toplanmıs olan Üçler konferansında Somıman"ın, bu meselerün ana hatlarmı açması bekienmektedir. Ancak bu konferansta incflendikten ve uzmanlann da mütaleası ahndıktan sonra bu hustısta yeni bir beyanat yapılması muhtemeldir. Bu teklifin tatbik sahasına intikali muhakkak ki kolay olmıyacaktu. Bundan, Kayet muğlâk meselelerin doğması beklenmelidir. Fiatlann koordinasynnu veya satıs pi>asalarmın taksimi eksDerlerin unın ve yorucu toplantılanna ihtiyac (fösterecektir. Fakat iyi niyetle hareket edildiei takdirde kazaS17 bolâsi7 hedefe varılacağı da mııhakkakhr. Doğıı âlemine gelince. bu teklifin endise ııyandırdığı anla«ılmakladır. Filhakika, Pravda ga/etesi bunun yeni bir Amerikan oyunu olduğunu iddia etmisti'. Ga7cteve fröre bu nvumm hcdefi de So%Tetler Birliğidir. Bundan da çıkan mana. Fransi7. teklifinin Rus siyasetine elverişsiz bir zemin hazırlamak yolunu tuttuâudur. ** * Üçler Konferansı dün Londrada acıldı Bastarafı I inet sahifede | öğleden sonra da Almanya meseMuhabirlerin bildirdiklerine gö I lesine geçilecektir. Aynı muhabirre, bu sabah 3 Dış İşleri Bakanı lere gore Fransız Dış İşleri Bakaevvelâ hususî bir toplanb yapmış nı Schuman, Atlantik Pakü imzalar ve ancak bundan sonra •uzman cısı devletlerin bir yüksek konsey ların da istirakile görüşmelerine kurmaları hususundaki Fransız devam etmislerdir. teklifi hakkında etraflı bir beyaBütün dünya meselelerini müza natta bulunacaktır. M. Schuman'ın kere edecek J.an bu konferansın aynı zamanda, Fransa, Almanya ilk günü Sovyet dış siyaseti üzc ve Sarre bölgesi kömür ve çelik sanayiini millatlerarası bir idare rinde duru'muştur. altında birleştirmek yolundaki Neşredilen tebliğ Bu aksam nesrcdi'en bir teblisle Fransız teklifi hakkında da etraflı ele alman meseleleri açıklamamak izahat vereceği sanılmaktadır. ta, fakat şöyle demektedir; Bu ak;am son Fransız teklifin«Uçler konferansın'n hedefl her den sitayişle bahseden Başbakan çareye başvurarak sulhu sağlamlaş Attlee tasarıyı tehemmiyetii bir tırmakür. İngiliz, Fransız ve A Avrupa meselesinin halline matuf merikan Dış İşleri Bakanları son mühim bir mükeUefiyet» olarak iki sene içinde iktisadi ve savun vasıflandırmış ve demiştir ki: ma sahalarında mühim terakkiler « Almanyanın, Avrupa devletkaydedilmiş olduğunu belirtmekte lerinin arasına hür bir aza olarak dirler.» girmesini temin etmek, Baü devTebliğ, şimdiki beynelmilel du letlerinin siyaseti icabıdır. Fransız teklifleri bu isi kolaylasrumun nazarı itibara alındığını ve sulhun muhafazası için daha kuv tırmak gayesini güttüğünden ehera vetli bir ışbirliği ile daha sağlam miyetli bir Avrupa meselesinin bir emniyet sisteminin kurulmasına halli için yapılan mühim bir mülüzum görüldüğunü kaydetmekte kellefiyet addolunmalıdır.» dir. Belçika, Holanda, Lüksemburg Bueün gnrüsiilecek meseleler Dış İşleri Bakanlannın, Almanya hakkmdaki görüşlerinı Siyasî muhabirlerin belirttikle meselesi rine göre yarın sabah Güneydo bildirmek üzere Londraya davet ğu Asya meseleleri incelenecek ve edildikleri de bildirilmektedir. Hoffman'a verilen salâhiyet İktisadî İsbirliği İdaresi direktörü Amerikan giinrrük engellerini azaltabilecek Washington 11 (a.a.) Temsilciler ve âyan üyelerinden mürekkeb bir parlamento konseyi iktisadî isbirliği teskilâb direktörü Paul Hoffman'a daha geni; salâhiyet vermeği kabul etmiştir. Böylece Hoffman bundan sonra Amerikan gümrük engellerini azaltmak üzere dolar tahsisatını kullanabilecektir. Parlamento konseyi bundan başka iktisadî isbirliği kanununda yapılacak tadilâtı tasvib etmiştir. Bu tadilât gereğince 1,200,000,000 dolar Avrupa ticaretinin istikTannı ve paralarm yekdiğerine tahvil kabiliyetini temin etmek üzere kullanılabilecektir. Ayan meclisi dıs işleri komisyonu baskanı demokrat üye Tom Connally basına verdiği beyanatta yukandaki açıklamayı yapmış ve aynca yardım tasarısını hanrlayacak olan parlamento konseyinin çalışmalannı cuma günü bitireceğini söylemiştir. Bilindiği gibi, yardım tasansı için verilen tahsisat 3 milyar dolara yükselmektedir. Seçim haberleri İzmirin Kordonundan bakttğınız zaman denizin dağlar gibi gittikçe yükselen bir tuhaj görünüşü var. En mahir, en meşhur ressamlann tablolanm gölgede bırakan güneş battjı her bulutsuz akşam karşmızda. Her sabah Kadifekaleyi önüne alan güne; bütün oralan asla yaptlamıyacak bir muazzam kahramanhk âbidesine çeviriyor. Ve biz bekliyoruz! D. N. Secim hazırhkları ikmal ediliyor Bastarafı 1 inci sahifede umulmaktadır. Seçim şünü kapalı şişe ile dahi içki satılması memnudur. Umum! eğlence yerleri de akşam 17 ye kadar kapalı olacaktır. Lokantalar içki vermemek şartile açıktır Sandık başma gelenlerden gebeler, sakatlar, hastalar sıra beklemi | yeceklerdir. Saat beşte sıra bekliyenlertien henüz oyunu vermiyen varsa bunların oylan kabul edilecektir. Oy verm^k üzere gelecekler cedvellerde isimlerini buldurarak isim hanesini imza ettikten sonra kendine verileeek mühürlü zarfı alıp içeri gireeek ya yenideç yazdıkları veyahud evrelce tedarik ettikleri matbu listeyi bu zarfa koyup kapayarak sandığa atacaklardır. Partilerin matbu listelerindeki isimler aynen konulabileceği gibi bunlardan bazılarını silip onlarma yerlerine başka isimler yazmak da mümkündür. Yalnız Aday isimlerinin yeniden yazılaoağı kâğidlar beyaz ve çizgisiz kâğıd olacaktır. Oylar atıldıktan ve saat on yediye geldikten sonra sandık hcyetleri bunları açıp birer, birer sayacaklardır. Müteakıben mazbatayı hazırlıyacaklar ve oyları bir torbaya koyarak mühürliyecekleTdir. Son günlerde sehirde hususî »ahıslarm bastırdıklan matbu kartna listeler dağıtılmaktadır. Bu listelerde C. H. P. Demokrat, Millet Partileri adaylannm isimleri bulunmaktadu. Bunlardan bazılannda Demokratlarm bazılannda Milletcilerin adaylan fazla olarak yaalnus bulunmaktadır. Ali dayı eazetcsi ile Millet mecmuası toplattınldı Seçim Kanununun 134 üncü maddesine tevfikan, dünden itibaren seçim propaganda neşriyatı yasak olduğu halde, dün çıkan Ali Dayı gazetesinin 228 inci sayısıle Millet mecmuasının 222 nci savısında bu yasağa uyulmadığı görülmüştür. Mezkur gazete ve mecmuanın sahıb ve Yazı işleri Müdürleri hakkında savcılıkça kanuni takıbata geçilmış ve gazeteler toplattırılmıştır. Bir aday vefat etti Balıkesır 11. (Hususi) Balıkesır ve Muğla Valiliğinden emekli şehrimiz mustakil adaylarından Ibrahim Ethem Akıncı bugün anî bir kalb krizi neticesinde Sındırgıda vefat etmiştir. Henüz genc ve dinc denecek yaşta olan Akıncınm t u kaybı muhitim'zde teessür uyandırmıştır. Güzel, fakat kâfi olmıyan bir ledbir O stanbulda iki mühim derd var» dır: Birisi mesken bııhranı, IkincİM ev sahibi kiracı nıünasebetleri. Bunlann ikisi birlıirine az çok bağlıdir, 939 sonbaharınuanberi kanun himayesinde olan kiracılan vo vereselerini mal sahibleri nıallarından çıkaramamakta, ve cıeskenler de yüzde jirmiden faıla kira alaman akta oldukları i;in her gün türlü sebeblerle bu iki vatandaf zıur>' esi birbirile münazaa ltaiındedır. Bu i? mahkemelerirnizi nıcşgul ettiği kadar halk münasebetlerinı boTmu?, hattâ politıkaya bile tesir etmiştir. Gene bu yüzdendü* ki; bugün bir ev arayan kimje ,aradıgmı bulamamakta. bulursa baştîn yukarı tekliflerle karşılanmaktadır. Kiıacılara sorarsanu hava paıası isteyeni asmava kadar giderler. lâkin bunları yakalamak nasıl mümkün olacağını kendileri d? tayin edemezler. Malsahiblcıine sorarsanu bu kanun milleti ikiye ayırmıştır. Haksizdır. Her ?ey bılmem kaç misli arttıği balde dralar olduğu yerde kalmıshr. ŞuJur ,budur. Mübalâğa ve infial pavUnns atarsak iki tarafın da haklı olduğu cihetler yok değildir. (Bunu gelecek hükumetlerin ne eibi bir hal şekline bağlıyacaklarını gerçelten merak etmekteyim.) Mesken buhranına &«beb olsn (makahibl kiracı) münasebetlerindeH bu gayritabilikten ayn olarak îstanbulda her sene yapılan bina sayiM, normal olarak eskiyip yıkılanlâr kadar olduğu için d« aynca bir açık vardır ve hütüs bmılara çare bulmak Istanbul Belediyesinin omuzlarma bırakümıştır. Devletin Belediyeye bn i? Içto 4 milyon lira kadar bir mütcdavll sermaye vermi» olduğunu bil'>oruz. Gazetelerden aldığımız malumata göre yapılacak evlerin bedeli 15 »enede ödenecekmis. Şu halde bu mütedavil sermayenin hepsi ild sencde sarfedilmiş olorsa her sen» 270.000 liralık kadar blna yapmak mümkün olacak, böylece bu sermaye de^Tolup pdecektir. Yapılacak evlerin beherini üstüste vasatt 7500 liradan hesab edersek bu para ile 540 ev yapılabilecektir. Ondan sonra da her sene gene ayaı bedel üztrinden 36 ev yapılıp para böylece devredecektir. Görüldüsü gibl bu para kâfi değildir. İstanbuldaki ahşab binaların mukavemett vasatl 40 senedir. Kârgirleri 80 sene hesab edersek bu şehrin 21)0 Mn binasınm her sene va«atî üç binden fazla yeni binanın normal olarak yapılması lâzımdır. Bugünkü inşaatm bu rakamı doldunıp doldvırmadığını bihnlyorum, ama hesab ve aldıtrım esaslara göre bııdur. Bence Belediyenin veya diğer topluc» sermayelerin biraz daha çalışmalan lâzımdır. Bu da ancak Amerikan yardımile kabili tahakkuktur. Bunun da emsali Yıınani«tanda mevcuddur. Amerikalılar jüîde Raliba Bç faizle ve uzun vade ıla Yunan bankalanna bore para vermi?l«dir. Bu para büyük bir paradır. Orada kat mülkiyeti de vardır. Şimdi esH e\*inden birim pa» ramızla ayda meselâ 50 lira alan malsahihi bir banka ile anla^ıynr. Sapsağlam evi yıkıyor, bes kath apartıman yapıyorlar. Ev sahibi bu katlardan, pazarlığa gore meselâ üçünü «lıyor, diğer üçünü de inşaatı yapmı? olan banka a!ı>or. Böylece ewel& bir yerine altı mesken vücud buluyor. Sonra da mesken çogaldığı için serbest kiralar düşmeye doğru fiderken eski binasından 50 lira almakta olan malsahibi de meselâ 200 lira almağa baslıyor. Bu sistemi biz de etüd edip bize tatbik geklini derpiş etmeli ve Amerikalılardan da bu i? için yardım istemeliyiz, Çünkü 4 milyon lira bu büyük meselenin halline kâfi gelmez. Unutmamaü ki halkm rahatı için ilk şart mütevazı da olsa mazbut bir aile ocağına malik olmasıdır. O UCÜZ Doğu Almanyada «polis kuvveti» Londra 11 (a.a) Almanyanın Sovyet bölgesinde bulunan «Alman polis kuvvetleri» hakkında Londraya gelen malumata göre, bu polis kuvvetleri her biri 800 ilâ 1000 kisiden ibaret 36 birlikten müteşekkildir. Bu birliklerin polislikle hiç bir alâkası olmayıp askerî talim ve terbiye görmektedirler. Bunlardan 17 si piyade, 6 Si topçu ve 3 ü tank birliğidir. Aralarında aynca 1 hava, deniz birliği ile beş subay yetiştirme okulu bulunan ve bu teşkilâta, eski Alman ordusunda vazife görmüş tanınmış Nazilerle Rus subayları komuta etmektedirler. Bunlar ya «halk polisi» elbisesi taşımakta veya sivil giyinmektedirler. Bu sözde polis kuvvetleri hakikatte yeni kurulmakta olan bir Alman ordusundan başka bir şey değildir. Birliklere verilen silâhlar polis süâhları olmadığı gibi bunlara gösterilen talim ve terbiyenin de polislik vazifesile kat'iyen alâkası yoktur. Üstelik bu polis kuvvetlerine men»ııb bulunan her ferd kendisini polis değil, asker addetmektedir. Yunan Yugoslav görüşmeleri Atina 11 (a a.) Atina ile Belgrad arasındaki müzakereler tabıî şekılde gelışmekte, ıkı taraf delegeleri ehemmıyetli dort mesele üstünde durmaktadırlar: 1 Demir ve kara yollarında ulaştırmalarm yeniden başlaması, 2 Yugoslavyada alıkonulan Yunanlı çocukların iade edılmesi, 3 Selânikteki serbest böl genm harbden evvelki haline sokulması, 4 Yunanistanın mamul eşya Yugoslavyanın da kasablık et vermesı şekhnde ticaret mübadelelerının başlaması. Türk Fransız dostluğu Paris 11 fa.a.) Geçen »ene kurulmuş olan Türkiye Fransa dostluk komitesi müttefiklerarası birlik merkezi salonlarında bir toplantı yapmıştır. Eski Dış İsleri Bakanlığı müsteşan Pierre Oliver Lapie. Türkiyeye yaptığı seyahatte edindiği intıbalar hakkında parlak bir konfeans ver miştir. Konferanstan sonra Ankara ve İstanbul hakkında iki film gösterilmiştir. Fransız Türk do=tluğunun yeni bir tezahürü olan bu toplantıd3 Türkiye büyük elçisi Numan Menemencioğlu ve Kobe t Schuman'ı temsilen Dış İşleri Bakanlığı kültürel müns=;p^etler dairesi genel müdü'ü Louis JoXe, Papa vekili Mon.'cnyör Roncalli. Yunanbtan bü yük elçifi Raphael, kordiplomatik mensubları, Fransız millî meclisindeki Türk Fransız dos'lnk aruouna mensub saylavların ekserisi, Tuıkıve buvuk rl"''i'< ve kfin=olosluk mensublarile, Fransız Universitp. " 'îiyat \tf ilim çcvrelerine mensub şahsiyetler bazır bulunmuş lardır. «îhtiyar keçi» Dünyanm dolar, sterlin ve ruble »ahasına aynlması Londra 11 (a.a.) Milletlerarası «General Electric kumpanyası» müdürü Herod, carşamba günü verdiği beyanatta dünyanın dolar, sterlin ve nıble sahalanna ayrılmasının dünya çapıı\da bir facia teşkil edeceğini belirtmiştir. Ottawa 11 (a.a) Muhafazakâr bir saylav dün Avam Ksm.arasında Canterbury piskoposu Dr. HewMt John^on'u «İhtiyar keçi» olarak tavsifle Johson'u susturup hapse atmanın zamanı geldiğini ilâve etmiîtir. Saylav devamla, Amerika topraklarına girmesi yasak edilen kızıl piskopos halen Kanada'da yaptığı Kanadada su baskınlan seyahatte Rusyanın barışçı tasavWashington 11 (a.a.) Kanada 'nırlarma aid nutuklar veımektedir, tarihinde kaydedilen en büyük demiştir. kütle halinde tahliye hareketi deÇekoslovakyada kadın vam etmektedir. For nehri sularının yükselmesi polisler neticesinde şehrin kuzey doğusunViyana 11 (Nafen) ÇçkosAnkara 11 (Telefonla) Kıdaki büyük sed yıkılmış ve sular lovakyadan gelen bir habere nkkalede bir cinayet işlenmıştir etrafı istilâ etmiştir. Genel valilik makamının bulun göre, dünden itibaren Çekoslo Karaali köyünden Mehmed Kanaralarınd? duğu mahalle sular altında kalmıj vakya kadın polısleri Prag şeh tekin, eskidenberi rinde seyrüseferi idareye başla geçımsi?lık bulunan karısı Emiür. mışlardır. Bunların sılâhlı olduk neyı bağda çalışırken bıçağ le Diğer taraftan Manitoba'da sular ları da nazarı dıkkatı celbetmış boynunu keserek öldürmüştür. altında kalan arazi 48 saat evvel Katıl yakalanarak Adalete tes500 kilometre kare iken bugün tir. Umum'yetle iyi haber alan lım edılmıştir. 1200 kilometre kareyi aşmıştır. Suların seviyesi saatte iki san kaynaklar, Sovyet Mareşalı Bul Attlee hükumetine itimad ganin'in reısliğı altında Pragda timetre yukselmektedir, Londra 11 (a.a) Dün akşam 200.000 kadın ve çocuk Winrdpeg Kom nformun askeri şeflerınin Avam Kamarasında Muhafazakâriştirakile bir toplantı yapıldığı bolgesmi tahliyeye davet edilmişşu sıralarda gorülen bu erkek ların, demiryolları eşya nakliye üclerc'ir. kıtlığı dedikodulara sebebıyet retlçıine zam yapılma^na dair tali52 gündür oruc tutan vermiştir. Fakat Çek erkekleri m?.tnamenin ilgası için verdikleri nin günden güne azalmakta ol ta!;rir 283 e karsı 306 oyla reddectilHindli fakir dukları aşıkâr bir surette göze mis ve bu suretle İsçi hükumet 23 Lille (Fransa) 11 (A.P.) Enojbık bir çoğunlıık elde etmiştir. çarpmaktadır. s;erek yılanlan ve kırık şişeleııe dolu bir cam kafeste 52 gün müdPROF NIMBl'S'UN MACERALARI: detle oruc tulnı ^ğa girişen Canah Burmah adh 41 yaşındaki bir Hind li fakir, şimdiki halde yılanlardan çok daha iyi bir sıhhî durumdadır Fakirle birlikte bir hafta evvel kafese giren yılpnlardan 26 sı ölmüştür. H?lk, Lille'in bir barında yapılan bu denemeyi ve fakıri seyretmek için 50 frank duhuliye ödemektedir. Kafes 21 mayısta muvakkaten açılacak ve yeniden 100 engerek yılanı konulacaktır. 5 haziranda ise Burmaha arkadaşlık etmesi için kafese takriben dörder metre boyunda iki boa yılanı da sokulacaktır. Kırıkkalede bir adam karısının boynunu keserek öldürdü Başmakaleden devam lan çok ilerlemiştir. Dünkü gazetelerde yayınlanan malumata gore, şehrin dört muhtelif yerinde yapılacak olan bu evlerin arsaları tesbit edilmis ise de, bu yerler spekülâsyona meydan vermemek için gizli rutulmaktadır. Aynca mühendis ve mimarlar arasında da ev tipleri için bir müsabaka açılmış fır. Bu müsabakada, en kullamşlı ve en ucuza mal olacak tiplerin gö/önünde tutulacağı tabiidir. Ucuz evlerin inşa ve tevzii işlerile taksitlerin müdderi ve ödeme şekilleri hakkında da bir talimatname tasansı hazrrlanmıştu. Bu tasan, Şehir Meclisinin haziran toplantısında görüşülüp kabul edilecektir. Talimatnamenin esasına göre, yapılacak evler resmî ve hususî müesseselerde çslışan az kazanclı ve değişmez gelirli kimselerle işçilere ve kiiçük esnafa dağıtılacaktır. Ödeme müddetini 15 sene olarak kabul eden talimatname, bir kollektif sigorta yapılmasını da gözonünde turmuşrur ki bu suretle aile reisleri arasında 15 yılı doldurmadan vefat edenlerin aileleri evlerinden çıkanlnuj'acaklar ve bunların mütebaki taksitlerini tigorta ödeyecektir. Bu kollektif sigorta usulü, hakikaten çok yerinde ve faydalıdır. Şehrin içinde yapılacak olan evlerle İstanbulun alabildiğine yayılması ve bu yüzden şehir bütçesine ağır külfetler yuklenmesi onlennıiş olacağı Rİbi, güzel Istanbulumunın imarı bakımından da kuvvetli bir adım atılmış olacaktır. Ucuz evlerin insasında büyük apartımanlar ycrine beşer, altışar binalık bloklardan mürekkcb bir ve>a iki katlı evlerin tercih cdilmiş olması da halkımızın mustakil ev sahibi olmak temayulünden ve a>nı zamanda memlekettmizdc kat rmi3ki\ etinin mevcııd olmamasından ileri gelmektedir. Yapılacak meskenler haika taksitle satılacağına göre. bu şekil daha muyafıktır. Kira usulü kabul edilmi? olsaydı büyük apartımanlar. şehrin imarı bakımından daha münasib olahilirdi. Hulâsa. tstanbul Belediyesine verilen 4 milyon liıalık mütedavil sermaye ile yakında evlerin inşasına başlanmış ve ucuz mesken meselesinin halli fi'len gerçekleşmc yoluna girmiş bulunacaktır. Böjlece biraz geç kalmış olmakla beraber, bütün medenî dünyanm en mühim sosyal davası haline gelmis bulunan bu mescleye mcmleketimi/de de lâyık olduğu ehemmiyet verilmis ve faali\ete geçilmiş buîunuyor. ABİDİN DAV'EK mesken davası Yeni iki fabrika Ankara 11 (Telefonla) Batmanda büyük bir varıl fabrikası ve bir asfalt fabrikası kurulması için yapılan hazırhklar ikmal edılmıştır. Başkan. icab ettiği takdirde atom bombasını yeniden kullanacağını Londra 11 (a.a.) Londrada yasöyledi yınlanan Polonyalı mültecilerin gaPocatello (Idaho) 11 (a.a.) zetesi «Driennik Polski» sözde demokrat Polonya adliyesi hakkında Başkan Truman, lüzumu olduğu takdirde atom bombasının kullanılşu tafsilâtı verme'" ^dir: masını emredeceğini söylemiştir. 1947 senesinde 245 dava görülKuzey batıda seyahat eden Başkan müş, 683 kişi cezaya çarptırılmıştır. Truman. atom enerjisinin bans zaBunlardan 153 ü ölüm cezasma ve manındaki inkişafmı ısrarla belirt27 si müeb'ced hapse mahkum e miştir. Kuzey babda, Kolumbiyo dilmiştir. 1948 de 153 davaya ba nehri civarında büyük atom fabrikılmış, 714 kişi mahkumiyet kararı kalan mevcuddur. almıştır. Bunlardan 89 u blüm, 19 u Atom bombasının Japonlara karşı müebbed hapis cezasına çarptırılmış ilk kullanılışmdan bahseden Baştır. 1949 da ise, 167 mahkeme yakan TruTiRn şunları söylemiştir: pılm'ş, 183 kişi mahkum olmuştur. « O zamanîar Japonyaya çıBunlardan 108 i ölüm ve 32 si mükartma yapılmaması için Japonlaebbcrl hapis cezasına çarptırlmışra karşı atom bombası kullanılmıştır. Bu davalarm hepsi siyasî ma tır. Filhakika Japonyaya yapılahiyettedir. cak bir çıkartma, iki yüz bin AGazete bu rakamların Sovyet ce merikalının hayatına mal olacaktı. za kanununun tatbikındanberi Po Bu genc Amerikalıların ve Japon kurtarmak lonvada siyasî ve sabotaj vak'ala askerlerinin havatını rından mütevellid davalarm ne ka için en iyi çare atom bombalarını dar arttığını gösterdiğini 1alirt kullanıp harbe nihayet vermekti ve ben de bunu yaptım. Şimdi size mektedir. FÖylüyorum, mecbur olduğum takdirde tekrar aynı şekilde hareket ederim.» Başkan Truman, banş zamanında atom enerjisini kullanmakla zirat inkişafın sağlanabileceğini ilâve et Bastarafı 1 tncr sahifede r»ıştir. bir şey söyüyemem; propaganda olur...» demiştir. lran Şahı, Amerikah ile Cumhur Başkanı Vilâyetten ayevlenen kardeşini rıhrken, kapısının dışında toplanan halk tarafından alkışlanmış ve oaffediyor tomobiline Vali ve Belediye BaşTahran 11 (a.a.) Şah ailesi kanı Fahreddin Kerim Gokayı da mensubları tarafından bildırild.alarak Dolmabahçe sarayına dönğıne göre, îran Şahı kız kardeşi müştür. Prenses Fatmanın Robert HillCumhur Başkanı dün akşam sa yer'le evlenmesini tasvib etmek at 20,45 te özel trenle şehrimizden ve kendısine kısa bir zaman zarAnkaraya hareket etmiştir. İstas fında Kraliyet imtıyazlarını iade yonda Vaü, Komutanlar, Vilâyet etmek niyetindedır. ve Belediye erkânile halk tarafınRita Hayworth Müslüman dan vğurlanmıştır. olmayı düşünüyormuş Bayar dün şehrimize geldi Demokrat Parti Genel Başkanı Paris 11 (a.a.) Ağa Han, Celâl Bayar dun saat 18 de uçakla Rita Hayworth'un Islâm dınini Izmirden şehrimize gelmiştir. tetkık ethğıne ve yakında MüsBayan Yeşilköy hava meydanın lüman olacağına dair rivayetda D. Parti erkânı karşılamışlardır. lerden dun haberdar olduğu zaman hayret etrmş ve bunu ilk defa olarak işitiyorum, demiştir. Reuter muhabırine verdiği beyanatta Rita Hayworth, îslâm dinini tetkik edemediğini, fakat kabul etmeyi düşündüğünü söyle miş ve evlenme törenınin İslâm dini âdetlerine göre yapıldığını, îslâm ve aynca .medenî nikâh kıyıldığını belirterek Müslüman olmayı düşündüğünü, fakat bu hususta henüz hiç bir harekete teşebbüs etmediğini bıldirmiştir. Siyasî ve sabotaj vakalanndan mütevellid davalar arttı Polonyada Trumamn dünkü davalar demeci Gumhur Başkanı . Ankaraya döndii Amerikan Savunma Bakanının beyanatı ğım zaman, Fevzi Behnanla karşılaşacağımı umduğum halde, onun yerine orada Nedim Sabiti görmenin sebeb olduğu hayal sukutu muydu bu? Ama, salonda hakikaten Fevzi Behnanı görmeği mi ummuştum? Nedim Sabitle onun şahsiyeti bazan hayalimde. bezan gözlerimin önünde birbirine karıştıkça, hulya ile gerçek arasındaki sınırda öyle bocalıyorum ki, karşılaştığım vaziyetin tahakkuk etmiş bir temenniye mi cevab verdiğini, yoksa bir ümidi mi kırdığını tayin edemiyorum .. Bilhassa bu son hâdise, Nedim Sabitin kemanmdan duyduğum bersöz'ü Fevzi Behnana maledip, salon kapısının eşiğinde geçirdiğun o tatlı heyecan anları, zihnimi büsbütün altüst etmişti. Meçhul nisanlımla Nedim Sabit arasında mevcud, derece derece kendilerini gösteren benzerlikler, artık, bu iki insanı bir tek gahıs gibi gösterecek derecede biribirine eklenmişti. Asıl garibi, Fevzi Behnanı düşündükçe, gözümün önüne gelen iki hayalden, geri plânda kalan siliğinin ona aid oluşu. Nedim Sabitin, yavaş yavaş, on plânda yer almağa başlayışı idi. Bunu kolayca izah edebiliyordum. Fevzi Behnanı, hiç bir zaman, kendi şahsıyetile. tam manasile olduğu gibi ne görmüş, ne tahayyul edebilmiştim. Hep başka kimselerde onunla benzerlikler arayıp bulmak suretile ona ulaşmıştım. Önce, öteki Fevzi Bey, asıl Fevzi Behnanı, onunla ikileşerek tamamlıyordu. Fakat o, benzerliklerini kaybettikten sonra, hakikî Fevzi Behnana benzediği şuphe götürmez delillerle anlaşılan Nedim Sabit, karşımda maddeten mevcud olduğu için, kendisini her zaman gördüğüm için, pek tabil olarak birinci plâna geçiyor, yüzünü seçemedığim hayali tamamlamak değil, o hayalin yerini alıyordu. Başım, taşıyamıyacağı kadar ağır bir düşünce yükü altında yorgun, ellerim iki yanıma bezgin bezgin sarkmış, koltukta kaç saat oturdum, bilmiyorum. Rüyada başlayan, sonra hakikat olan keman sesi kulaklarımdan gitmiyordu. Keman çalan sanatkârın. yıldızlardan dökülen gece ışığına karşı, açık pencere önünde, başı kemana doğru eğık hali, çaldığı parça bittikten sonra dönüşü, beni görünce, kollarını kaldırarak hayretle dumşu, hep gözümün önündeydi. İhtiras ateşile tutuşmuş gözlrrini, cezbe halıni andıran çehre ifadesini hâlâ görüyordum. Bu yu7un. Fevzi Behnanın yu/u olmasını ne kadar isterdim, Arkası »ar Miami 11 (a.a.) Savunma Bakanı Louis Johnson, Rusyanın Birleşik Amerka ve Amerikan iktisadiyatı felce uğrayıncaya kadar millî savunma için yüksek masraflar yaptırarak fethetmek niyetınd^ olduğunu bugün söylemiştir. Johnson şunları ilâve etmiştir: « Harbe girebiliriz, fakat harb şimdilik ufukta göriinmüyor. Biz yapılması icab edeni yapacağız, fakat iktisadıyatımız Amerikanın kuvvet ve refah içinde yaşamasını temin edecektir.n ClîMHURtYET» in T F F R t K A S l : 6 S Nakleden: HATICE VILDAN Bu çok benzerliklerile bana mütemaaıyen Fezvi Bennanı hatırlatan Ned'Jn Sabitin, gene Fevzi Beh nan gibi, keman çaldığını da biliyordum. Mantığım, salondan gelen keman sesinin, Nedim Sabitin elindeki yaydan çıktığını söylüyordu. Fakat orada Fevzi Behnan vanrus gibi bir his galaa içinde idim. Gozlerimi kapadım. Açık pencerenin önunde, meçhul nişanlunın, başı kemanmın üstune doğru hafifçe eğık. gözleri şiir ve hulya dolu, bersozün nağmeleri arasında beni tahayyul ederek yayını ektiğini görür gibi oldum. Elim gayrihtiyarl, kapının tokmağına gitti, kapıyı gürültüsüzce açtım, eşikte durdum. Pencere hakikaten açıktı, önünde, tam tasavvur ettiğim vaziyette, arkası bana dönük biri keman çalıyordu . Kapıyı açtığımı duymamıştı. Kemanını çalmağa devam etti. Sonuna kadar dınledim. Öyle vecdc gelmiş bir hali vardı ki, çaldığı parçanın şi'rile bu istigTaklı hali arasında, hanşi=inin hislerime daha fazla tesir ettiğini tayin edemedim. Kemanm eninli bağnndan son nağme kopup parça bittlkten sonra, artist bana doğru döndüğü zaman bile, pencereden giren ölgün gece ışığında onun yüzünü iyice seçemedim. O, arkamda açtk renk gabahlığımla beni kapının önünde görünce, hayalet görmüş gibi şaşırdı, ellerini yukan kslöırd' Sonra, bir elinde kemaru, öbür elinde yayı ile bana doğru iki adım attı. Ben de ona doğru yürüdvm. Karşımda bir yabancı vardı. Bu ihtiras ve istığrak dolu ceh.e, Fevzi Behnanın da olamazdı, Nedim Sabitin de! Gözler o kadar pırıltılı, bakışlar öyle mana dolu idi ki, hatlar Uadenin ku\veti altında adeta kayboluyordu. Karşmnda duran adamı tanımıyordum. Rüyada bile görmemiştim. Ancak konuştuğu zaman, Nedinı Sabit oHii^'m' sesinden anladım. Siz misiniz. Belkıs Hanım? Benim, Nedim Bey. Bu kısa komi'ma. içinde bo^^larhiım havaJi 'îaŞjHi. Kemanm varatfığı füsunlü hava da birdenbire dağılmıştı. Karşımda, her zamanki sakin, durgun, soğukkanlı Nedim Sabit vardı. Yüzündeki ti»rak ifadesi, tamamile değilse bile, belli belirsiz gözükecek kadar silinmişti. Sizi korkuttum galiba, dedim. Hayır, korkmadım, şaşırdım. Konakta herkp~: 'rVruda zannediyordum. Her ihtimale karşı. kemana surdin de takmıştım. Onun için, sizi görünce irkildim. Ben de uyuyordum. Kemanınız, surdinli olmasına rağmen beJ ni uykudan uyan :rdı. Hayret! Bu kodar boğuk ses, yukarı kattan nasıl duyuldu? Duyuluyor. Zaten. kcmmı rflyada dinlemeğe başlamıştım. Uyan dığım zaman, hakikaten keman çaImdığını anladım, merak edip indim. Çok güzel çalıyordunuz, tebrik ederim. Salonun losluğuna rağmen, Nedim Sabitin yüzünün pembeleştiğini görür gibi oldum. Her zaman bu kadar güzel çalamıyorum. Belkıs Hanım. Ama bu akşam nedense böyle iyi oldu. Bu bersözü sizin çok sevdiğinizi Murad söylemişti de, galiba muvaffakiyetim ondan. Sanki siz işitecekmişsiniz gibi, bu parçayı sizin için çaldım. Nedim Sabit, bu sözleri, gayet yavaş, adeta tatlı bir sesle söylemişti. O anda garib bir şey oldu. Dahn doğrusu, garıb bir şcy hissettim. Ilk defa olarak, onun karşısında, Fevzi Behnanm hayali zihnimi kavramadan heyecanlandım. Bunu belli etmemek için. oradan hemen uzaklasmak lâzımdı. Allah rahatlık versin, Nedim Bey, dedim. Kapıya doğru vürıilüm. Beikıs Hanım! Nedim Sabitin bana doğru u ^an ellerini görüyordum. Tekrar: Belkıs Hanım! dcdi. Durdum. be'' iim. Acaba ne Söyliyecekti? Hiç bir şey söylemedi. Sakin sesile" Allah rahatlık versin, Belkıs Hanım, dedi. Odana ri 'Jüğüm zaman, heyecamm hâlâ dinmemişli. Aynı zamanda, hayal sukutlf.rının sebeb olduğu iç kırıklığına benzer bir bezsinlik de duyuyordum. Kalbim, göğsümde fazla yer tutuyormuş gibi, sıkıntı veriyordu. Bu sıkıntıyı ancak göz yaşlarile giderebildim. Uzun uzun, hıçkırıksız, sarsıntısız, sessiz sessiz ağladım. Şimdi. hâlâ o rüyanm, o bersözün, Nedim Sabitle konuştuğum o sözlerin tesiri altındayım. Nedim Sabitin bana ne söylemesi ni ummuştum da bir şey söylemeyin ce bu hayal kırıklığına mı uğramıştım acaba? Hâlâ isteği reddedilen erkegin, gururuma gururla mukabele etmesinin acisını mı duvuyordum? Yoksa, kermn sesinin verdiği aldatıcı ümidle salon kapısını açü Almanya, Birleşmiş Milletlere başvuracak Londra 11 (Nafen) Tımes muhabirinin bildirdiğine göre, Batı Almanya Başbakanı Adenauer yakında Rusyadakı Alman harb esirlerinin durumunu Birle.şmiş Milletlere açıklayan bir notayı bildirecektir. Batı Almanya ile Sovyet Rusya arasında diplomatık hiç bir temas bulunmadığmdan Batı Almanya Başbakanı bu sekilde hareket edecektir. Bu satnlan bitirirken, Belediyenin yaptırmak istediği biralar hakkında da mütaleamı söyleyrm. Bn binalar en az üç katlı olmah ve mutlaka yakın zamanda kat ınülkiyeti kanunu çıkanlmahdır. Bütün dünyada kabul edilmiş olan bu usıılün her çeyde çok ileri gitt'î'ni iddia eden memleketimirde Hlâ cari olamamasi oldukça garıbdir. Binalarm blok halinde yapılması ve üç katlı olması, arsa. dam. yan duvarlar gibi bir çok masrafiarın taksüne uğramasına ve her mpskenin daha ucuza çıkmasına imkân verecek şeylerdir. Bu söylediklerimden, ınsanta taallfik edenleri belediyenin de dıişüsmüs olması muhakkaktır. Fpıılm asıl ileri sürmek istediğim şey, AnıerikE yardımile çok katlı binalar yaparak ucuza mal edip uzun vade ih ve kat kat satmak şeklidir ki; tstanbulu mesken buhrRnından kur taracak yegâne hal yolu bencebudur. B. FELEK Londrada Türk pullarına gösterilen alâka Londra 11 (Nafen) Bu hafta burada toplanan beynemilel pul sergifinde teçhir «dthnekte olan Türk pullan tyttyök bir rağbet görmüştür. Bunların arasında son zamanlarda hazırlanınış Türk pullan da bulunmaktadır ki bunların mrtistik bakımdan muvajıakıyetli eserler olduğu kaydediunektedir. Sayın Doktorlara Boğmaca Oksürüğü Ilâcı SIROP PERTUSSİN • Gelmiş ve «czanelere tevzi edilmistir. ş^^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle