Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 toayıs itfaO ,,, 'C.V/riL'RiY'ET Yüklü bir hafta çinde bulunduğumuz hafta, milletlerarası ehemmiyeti haiz hâdiselerle dolu geçecek*ir. Londrada İngiliz, Fransız ve Amerikan Dış İşleri Bakanları toplaııacaklar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Trygvie Lie Moskovıda Sovyet liderlerile görüşmeğe teşebbüs edecck, 15 mayısta da Atlantik konseyi içtima edecektir. Batüı siyasî müşahidlerin haftalardanberi «harb sonu devresinin en mühinı toplantısı» olarak vasıflandırmakta oldııklan bu seferki Ûçler konferansı muhakkak ki eskilerine nisbetle daha biiyük bir itina ile hazırlanmıştır. Toplantı tarihinden dört gün cvvel Parise giden Amerikan Dış İşleri Bakant Fransız meslekdaşı Schuman ile iki uzun görüşme yapmıştır. Bu ikili toplantının elde ettiği netice §u olmuşrur: BMeşik Amerika acele Fransız Hindicinisine askcri ve iktisadî yardım yopmayı kabul etmiş, bnna mııkabil Fransız hükumeli de Hindiçinide Bao Dai idaresine daha geniş yetkiler vermeyi vadetıriştir. Ayrıca Batı Almanya hükumetine de daha geniş salâhiyot verilmesi Amerika tarafından öne sıirülmüs, fakat Fransanm bu jıususta aldığı karar açığa vurulraamıştır. , Schııman ile görüşmelerini bitiren Amerikan Dış İşleri Bakanı Acheson bu sefer Bevin'le başbaşa müzakerelerde buhınmak maksadile Londraya müteveccihcn Paristen ayrılmıştır. Dün başlayan ve bugiin de devam edecek olan Bevin Acheson çörüsmelerinde siyasî ve askerî bir çok mcselelerin bahis mevzuu edildiği ve edileceği bildirilmiş^e de bu hususta tafsilât verilmemiştir. Fakat, Birleşik Amerikanın Fransaya karşı olduğu gibi İngiliz hükumetine karşı da güney doğu Asyada komünizmle mücadelede bazı taahhüdlere girmeyi kahul edeceği zannedilmektedir. Esasen İngiltere bu bölgede komünizm karşısında tekbaşına kaldığını ve YVashington'un Londra hükumetinin sırtmdnki yükü paylasması lâzım geldiğini haftalardanbcri tekrarlamaktadır. Paris ve sonra da Londrada cereyan eden bu ikili miizakereler ile hir haftadanberi «giindemi» hazırlamağa çahşan uzmanların göriişmcleri «harb sonu devresinin en mühitn toplantısının» ihzarî temaslarını teşkil etmiştir. Yarın başlıyacak olan esas konferansm ele alacağı esas meselelerden biri muhakkak ki soğuk harb davası olacaktır. Bu davanın şu iki crpheden mütalea edileceği zannedilmektedir: 1 Soğuk harbde. Batının maddî. manevî kuvvetlerini birleştirmek Rıısyaya karşı daha toplu bir cephe ar7ctmek ve komünist teşebbiiMerini boşa çıkarmak için yeni plânlar hazırlamak. Bu arada Yakın. Orta ve Uzak Şark meselelerinin elden geçirileceği muhakkaktır. 5 Diyarbakırda baskı iddiaları ortaya atıldı Dibni köyünde Demokrat Partililerin dövülüp hapsedildikleri söyleniyor Diyarbakır 9 (Haluk Durukal bildiriyor) Valinin, C H.P. namına propaganda seferlerine çıktığı, muavinini de bu işle tavzif ettiği söylenmektedir. Demokratlar bu durumu sık sık protesto etmektedirler. Mürtecidir diye Demokrat Parti listesinden çıkarılan Şeyh Heybetinin otomobilinde şimdi altı oklu Halk Partisi bayrağı dalsalanmaktadır. Ayrıca Şeyhin, bütün avenesini Halk Partisi ocakları başına getirdiği de tespit edilmiştir. Bu arada Şeyhin oğlu 15 yaşmdaki Eşref Cengiz' Komuslu ocak başkanlığına ve yeğeni Salâhaddin" Qzgören de Hacıkan ocak başkanuğffia getirilmişlerdir. • Ayrıca Diyarbakır Müftisı Ha.'ü Efendi de Halkçılar için Hazro nahiyesinde propaganda gezisiııe çıkmıştır. Baskı şikâyetleri Bu akşam, Dibni köyünden kaçarak Diyarbakıra ulaşmağa muvaffak olan altt vatandaş, bu köyde karakol çavuşu Yusufun, D. P. Narvent başkanı Nuriyi dört gündenberi dövmekte olduğunu ve bütün Demokrat kadınların karakola hapsedildiklerini iddia ederek Adliyeye şikâyete geldiklerini söylemişlerdir. Bu mıntakadaki köylerden halkın merkeze doğru firar halinde oldukları da ayrıca bildirilmektedir. Yazalım mı, yazmayalım mı? Bastara.fi 1 inci sahifede gün evvelinden,» yasak edilmiştir, diyor. Hakkı da var. Çünkü kanun böyle. Fakat bu «propaganda mahiyeti» sözü ne demektir? Meselâ Celâl Bayar buraya gel di. Nutuk söyledi. Kendisini, meselâ 20.000 kişi (öyle tahmia ediyorum) dinledi dersem, bu bir propaganda telâkki olunabilir. Demezsem, (öyle tahmin ediyorum) gazetecilik vaziyetimden men'edilmiş olacağım. Peki, acaba ne yapmalı? Yaz bir türlü, yazrna bir türlü. Bu sataları sadece seçim kanununun bizlere yüklediği zor vaziyeti anlatmak için yazıyorum. Yarm bu sütunlarda seçime dair neşriyat bulamazsanız bu kabahat bizim değildir. Belki de son olarak şu kadarını olsun söylemeliyim: Diğer arkadaşlarım ne fikirdedirler bil miyorum, Fakat beş haftadanberi Egede görülen vaziyet D. P nin lehınedir. Buralarda her şey normal, ciddî gıttiği takdirds D. P. kat'î bir ekseriyet kazanacaktır. Bunları, zannetmeyin ki, D.P. ye şahsan bir bağlılığım var da ondan yazıyorum. Kat'iyyen, kaldı ki bu kanaatte olan yalnız ben değilim, bütün halk da aynı fikirde. Ortada bir hakikat var: Herkes daha iyisi gelir d ye (daha fenası bulunamıyacağı meydanda olduğuna göre) öte tarafa geçmiştir. Mütevazı b:r müşahid olarak benim Egede gördüğüm manzara budur. Kanun nasıl tatbik olunacak? Pek kestıremiyorum doğrusu. Fakat biz 12' arkadaşız. Üç haftadanberi ben annemi, öteki karısını, beriki çocuklarını, nıhayet başka biri sevgilisini, velhasıl hepimiz bir şeylerimizi bıraktık. Orada, burada dolaşıp duruyoruz. Bunun sebebi, gördüklerimizi olduğu gibi ortaya koymaktır. Çok mümkündür ki, yarın bu sahifede hiç bir şeyler bulamıyacaksınız. Ondan dolayı benim mıntakam olan sevgili Egeye dair düşündüklerimi çabucak yazıverdim. Vaziyet budur. Sayın Adliye Bakanı, seçim konuşmasını kendi fırkasına göre tatbik etmekte devam ederse, ne yapalım, bizden paso! DOĞAN NADİ \ Seçim günü yaklaşırken Seçim kampanyası bu akşam sona eriyor H.P. otolar üzerine yerleştirilen hoparlörlerle iki gündenberi şehir içinde en izbe yerlere kadar giderek partilerine taraftar kazandırmağa uğraşıyorlar. Parti organı gazeteler de yaptıkları neşriyatlarla birbirini nakzeden haberler vermektedirler. Bağımsız adayların en muntazam çalışanı Yâsin Yurtluoğludur. Bugünkö beyannamesi halk üzerinde iyi bir tesir bırakmıştır. D. P. bugiin son toplantısını yapacak D. P. son seçim toplantısını bugün saat 17,30 da Fatih camii meydanında yapacaktır. Bu propaganda toplantısında Fuad Köprülü, Adnan Menderes, Alı Fuad Cebesoy ve Suad Hayri Ürgüplü konuşacaklar ve C. H. P. Genel Başkanı tsmet İnönünün bütün nutuklarına cevab vereceklerdir. Edirne Valisinin kanaati Edirne 9 (Eşref Şefik bildiriyor) Kanuna göre seçim propagandaları perşembe günü akşamında kesileceğinden son bir yoklama yapmak üzere buraya yetiştim. Düııdenberi Edimenin içerisinde yaptığım soruşturmalardan, mutad olduğu üzere, iki parti de kendi hesabına neticeden emin görünüyor. İki taraf buradakl propagandalarını caddelere konmuş hoparlörlerle yapıyorlar. Halk Partisi hoparlörlerini Edirne Halkevinden seslendiriyor. D.P. kendi nutuklarını kendi binasmdan veriyor. Bugün öğle üzeri Halk Partisi de, D.P. de aynı zamanda hoparlörlerle propaganda nutuklarına başladılar. D.P. hoparlörleri önünde birikenlerin sayısı daha fazla idi. Arada bir alkışlar da oluyordu. Edirne Valisini ziyaret ettim. Resmî vaziyeti haricinde olarak seçimler hakkında şahsî kanaatinin ne merkezde olduğunu sordum. Vali hususî kanaatini şöyle hulâsa etti: < Her yerde olduğu gibi, burada da iki parti kendi vaziyetlerini sağlam görüyorlar. Sizin de, anladığınız gibi buradaki mücadele Halkçılarla Demokratlar arasında cereyan edecektir. Millet Partisinin terazide ağır basacak kadar teşkilâtlandığını zannetmiyorum. Karma liste Edirne için varid olamaz. Olsa olsa bazı köylerde hattâ kazalarda seçmenlerin sandığa atmak istedikleri listeyi şaşırıp, diğer listeyi atmalan ihtimali vardır. Bir de üç partinin listesini birden zarfa koyup atmalan kabüdir ki, bu gibi zarflar tabiatile muteber sayümaz. Kazanma ihtimali hakkında son gün, hattâ son dakikaya kadar bir şey söylenemez.» Eşref ŞEFİK mmıımmnıllllllllllinilllllllllllüIUll Âmerikadan Türkiyeye hitab Eski Olimpiyad şampiyonu Mustafa Ça.'uııak yarın akşam Amerikanın Sesi radyosundan konuşacak NewYork 9 (a.a) (Usis): Eski Olimpiyad şampiyonu Mustafa Çakmak 11 mayıs perşembe akşamı Amerikanın Sesi radyosunun türkçe neşriyaünda konuşacaktır. Mustafa Çakmak üç aydanberi Amerikada bulunmaktadır. Amerikanın Sesi'nin türkçe neş riyatı Türkiye yaz saatile 20.15 ilâ 20.45 arasında kısa dalga 19.G9, ve 24.80 metre üzcrinden dinlenebilir. Dün akşamki koktcyl parti Beşiktaş takınunm Amerika şehirlerinde yapacağı sportif ziyaretler vesilesile dün akşam Taksim Belediye Gazinosunda bir kokteyl parti verilmiştir. Kokteylde Amerikan sefareti erkânı. Vali, Patrik vekili ve Emniyet Müdürü başta olmak üzere, şehrin birçok tanmmış sporcuları ve güzide bir kalabahk hazır bulunmuşlardır. Üçlü Konferans yarın Londrada açılıyor Londra 9 (a.a.) Birleşik Amerika Dış İşleri Bakanı Acheson ile İngiltere Dış İşleri Bakanı Ernest Bevin, Avrupada ve güney doğu Asyada Sovyet emperyalizmini durduracak topyekun bir siyaset bulmak üzere soğuk harbin doğurduğu durumu incelemeğe baş lamışlardır. Acheson. yanında Birleşik Amerika büyük elçisi Lewis Douglas olduğu halde Parısten gelişinden az sonra İngiltere Dış işleri Bakanlığmda Bevin'le ilk görüşmesini yapmıştır. Acheson ve Bevin günün büyük bir kısmını yanlannda müşavirleri olduğu halde beraber geçirmişlerdir. Fransız Dış İşleri Bakanı Schuman, perşembe günü Acheson ve Bevin'e iltihak edecek ve o gün de üçler konferansı açılacaktır. Tiirk Irak ticareti Baçtarafı 1 inet sahifede rüşme cereyan ettiği de kaydedilmektedir. Bir habere göre, Türkiyen n Iraktan 8000 ton arpa ve bir miktar buğday alması hususunda bir anlaşmaya varılmıştır. Irak talebelerinin Türkiyede tahsilleriniikrrla] etmeleri husttsunda da bir anlaşmaya varıldığı ve yakında bir Iraklı gazeteci grupunun Türk:yeyi ziyaret edeceği belirtilmektedir. Böylelikle iki memleket arasındaki münasebetlerin daha da sıklaştırılacağı söylenmektedir. Sınır toprağı Trabzon 9 (a.a.) Sınır toprağı dün merasimle şehrimize gelmiş, bu sabah saat yedide Giresun genclerine tevdi edilmek üzere uğurlanmıştır. Rusyada Vichinsky muamması Baştarafı J ivci sahifede vada "1 mayıs gününde yapılan törene aid bir resim üzerine nazarı dikkati çekmekte ve şöyle demektedir: «Geçid resmini seyreden Sovyet liderleri arasında Vichinsky ile dünya işçi birlikleri başkanı Kuznetsov'un bulunmamaları hayretle karşılanmışür. Elân Sovyet Dış işleri Bakanı olan Vichinsky'nin şim diki durumu tam bir muamma olarak görülmektedir. Limammızda batan Norveç gemisi 2 Soğuk harbe son vennek maksadile Rusya ile yeni bir anlaşma zemini bulunması imkânlarını gözden geçirmck. Şimdiki halde bir anlaşma zemini her ne kadar yoksa da bu hususu tamamile Ayrıca, Stalin'in hemen sağında bir tarafa bırakmak bahis mev her vakit Molotov'un işgal ettiği zuu nlamazdı. yeri Malenkov'un alması da eski Birleşmiş Milletler Genel Sekre Dış İşleri Bakanının gözden düşteri Trygvie Lie'nin üçlü görüşme mekte olduğuna delil gösterilmekler Londrada cereyan ettiği bir sı tedir.» rada. soğuk harbe son vennek arNewYork 9 (a.a.) Marshall zusile Moskovada faaliyet göster plânı idarecisi Hoffman dün akmesi, bu ikinci noktanın müzake şam NeWYork'ta verdiği demecresi esnasında Kremlin'den yeni de, Rusyada memnuniyetsizliğin bir teklif gelebileceğini göstermek arttığına dair emareler olduğunu tedir. Anuna, böyle bir teklif bildirmiş ve demiştir ki: yapıldığı takdirde, eskileri gibi . Sovyet halkının tamamile uzun münakaşalar sonutıda yeni birleşmiş olduğunu zannetmek habir çıkmaz ve muğlâk savısız me yalidir. 15 milyondan fazla insan'n selelcr mi yaratacak? İçinde bu çalışma kamplarmda esir olduğu lunduğumuz haftanın son günleri bir zamanda birlikten bahsetmek bu suali cevablandıracaktır. zordur.> # # * Oslo 9 (A.P.) 19 nisanda !stanbul limanında yanarak batan Norveçli Bosphorus silepinin süvarisi bugün burada yapılan adlî tahkikat sırasmda, yangının muhtemel olarak atılan bir sigaradan Hidrojen bombası çıktığı kanaatini belirtmiştir. KapWashington 9 (A.P.) Birleşik tan, bu sigaranm ambarda gizlice Amerika atom enerjisi komisyonu sisîara içen biri tarafından bırabaşkanı Sumner Pike bugün ga kılmış olabileceğini söylemiştir. zetecilere verdiği bir demeçte hidrojen bombasım geliştirmekteki ba Balıkpazarında dün geceki şar:nın şimdilik tamamile bir talih işi olduğunu söylemiştir. yangın Bununla beraber Başkan, bu Dün gece saat 21,30 a doğru İsyoldaki çalışmaların muvaffakıy^t tanlıul Bahkpazarı Asmaalü cadle neticelenme ihtimallerinin kuv desi 23 numarada bir yangm çıkvetli olduğunu da kpydetmiştir. mış ve Çavuşbaşı hanınm üçüncü Pike, Birleşik Amerika hükume katı ve çatısı kâmilen yanmışür. tinin çeşidli atom süâhları imal İkinci katta bulunan mazot ve etmekte olduğunu söylemiş, fakat birinci katta olan zeytinyağlarına bu konuda daha fazla tafsilât ver itfaiyenin yardımile yangm siramekten kîçınmıştır. yet etiiri'.memiştir. PROF. NİMBUS'ÜN MACERALARI: Baştarafı 1 inci sahifede seçimin düzenini bozabilecek veya oy vermenin tam bir serbestlikle yapılmasma tesir edebilecek mahiyette söz veya yazı ile propaganda yapanlar ve asılsız şayialar çıkaranlar 6 aya kadar hapis veya 500 liraya kadar ağır para cezasile cezalandırılırlar.» Bu hükme göre seçim propagandası mahiyetindeki yayınlarla oy vermenin tam bir serbestlik içinde cereyanına tesir edebilecek mahiyetteki her türlü neşriyata gazeBizim Seçim kanunumuz nisbî telerde de perşembe günunden ititemsil yerine İngilteredeki gibi ek baren yer verilemiyecektir. seriyet nsulünü kabul ettiği için, Bir kaymakamın yeri değiştirildi muhaliflcre verilen reylerin dağılİzmir 9 (Telefonla) D. P. Sedığı seçim bölgelerinde, Cumhuri ferihisar ilçe idare kurulu tarafınyet Halk Partisinin kazanacağı ta dan Cumhur Başkanına bir telgraf biidir. Memleketimizdeki muhalif çekilerek tarafsız hareketlerinden partiler, kendi aday listelerini ya dolayı C. H. P. nin teşebbüsıle yınlamış oldukları için artık bun kaymakamın başka yere tayinıne dan sonra, birbirlerile anlaşarak tevessül edilmesı verilen teminata Cumhuriyet Halk Partisine karşı aykırı ve C. H. P. nin bir baskısı . müttehid bir cephe göstermclerine olduğu bildirilmiştir. ve müşterek listeler yapmalarma Konyada sandıklar yerlerine kanunen imkân kalmamıştır. Böygötürüldü lece Cumhuriyet Halk Partisiııi Konya 9 (Telefonla) Seçim mutlaka iktidardan uzoklaştırmak hazırlıkları son derece ilerleistiyenlerin birleşik muhalefet cep mektedir. C.H.P. ve D.P. li milhesi kurmak iimidi suya düşmüş letvekıli adayları seçim propabulunuyor. Şimdi her parti, yalnız gandalarına devam etmek üzere başına kendi hesabına seçimlerde kaza, nahiye ve köy köy dolaşekseriyeti kazanmak için çalışmak maktadırlar. Bir çok ilçelerin tadır ve işte bu sebebledir ki kar sandıkları gönderilmış ve yerlema listelcr aleyhinde bulunmakta rine konulmuştur. Şehrimızde dırlar. bulunan 30 kadar taksi her iki Bütün partilerin karma listelere parti tarafından kiralanarak damuhalif olmalanna rağmen, büyük ha şimdiden çalışsın çahşmasın şehirlerde, bilhassa münevver scç yevmiyelerini almaktadırlar. Hiç menlerin kendi düşüncelerine gö bir partiye mensub olmıyan vare, beğendikleri adaylardan mü tandaşlardan bazıları hazırladıkrekkeb karma listelere rey vere ları karma bir listeyi bugün şe. cekleri anlaşdıyor. Karma liste hırde dolaştırmışlardır. Bu l'ste yapacaklar arasında, yalnız hiç bır içinde 8 C.H.P. den. 6 D.P. den partiye mensub olmıyan tarafsızlar ve 3 de müstakillerden olmak değil; bir partiye mensub olup üzere 17 adayın ismi gösterilida kendi partilerine sımsıkı yordu. bağlı olmıyanlar, aday listelerine İzmitte yapılan toplantılar giremedikleri için küsenler, scvmediklcri ve beğenmedikleri parti »rİzmit 9 (Telefonla) Demok kadaşı adaylara rey vermek iste rat Partililer bugün Hendekte, miyenler de bulunacaktır. Halk Partililer Karasu ve Hen14 mayıs pazar gününü bekliye dekte, Millet Partililer de İzrmtlim. Davayı, o gün milletin reyleri te birer açık hava toplantısı yaphallctnıiş olacaktır. mışlardır. Halk Partililerin HenCUMHURİYET dek toplantısında Başbakan yardımcısı Nıhad Erim, Maliye Bakanı ve Tekel Bakanı bulunmuşlardır. Millet Partisinin şehrimizdeki toplantısında Fuad Ama, Ahmed Tahtakılıc ve diğer Millet Partıli adaylar birer konuşma yapmışlardır. Antebdeki faaliyet Baştarafı 1 inci sahifede Gazianteb 9 (Telefonla) SeHalide Edib Adıvann konuşması İzmir 9 (Telefonla) Halide E çim Kanunu mucib:nce propadib Adıvar, bu gece saat 21 de Kar ganda, seçimlerden üç gün önce şıyaka D. P. ilçesinde bir konuşma yasak olduğundan partiler bütün yapmıştır. Hatib, bilhassa 14 mayı gayretlerile propagandalarına de sın bir demokrasi bayramı olacağı vam etmektedirler. D.P. ve C. nı, milletin bir partiye iktidan diğerine muhalefeti tevdi edeceğini, demokrasinin hayatî ve mukaddes bir kıymet olduğunu, milletin iradesile iktidarı alacak partiye düşe Baştarafı 1 inci sahifede cek vazifenin muhalefette kalacak partinin vazifesinden bin kere aSchuman, istihsal birliğinin Franu" olacağını, tenkidin kolay, fi'li sa ile Almanya arasında her hangi yatm güç bulunduğunu, hükumeti bir savaşı imkânsız bir hale sokaelinde tutan partinin bu kuvveti cağını belirtmiştir. istediği ka<3ar idame edebilir kaSchuman'ın bu teklifi bu akşatn naatinin devamı müddetince demok Almanya Başbakanı Adenauer tarasinin teessüs edemiyeceğini, ev rafmdan tasvib edilmiştir. velâ hükumet mekanizmasınuı ve hazinesinin keyfe göre kullanılmaErzurumda zelzele sından feragat edilmek lâzım gelErzurum 9 (a.a.) Dün gece dii»ini söylemiştir. saat 1 i 25 geçe orta şiddette beş Adıvar, bundan sonra muhalefe saniye sürcn bir deprem olmuştur. tin vazifelerini saymış, bunlarm, Hasar yoktur. vaidleri, iktidarın ne dereceye kaTerkos fahrikası elektrikle dar tuttuğunu günü gününe takib çalıştırılacak etmek, milletin diline kilid vurulTerkos fabrıkasının elektrikle çalışmasma mâni olmak, milletin men tlrılması için hazırlanan projeler Bafaatine olan işlerde hükumete mü kanlıkça tasdık edılmiş ve ış muteahzaheret etmek, ihtilâl denilebilecek h.de ıhale olunmuştur. Bu sayede sehareketlerin önüne ne pahasına o nede 22 bin ton olan Terkos fabrikasısarfıyatı yarıdan aşağı lursa olsun geçmek olduğunu kay nın kömur ve personel bakımından düçecek, işçi da detmiştir. önemli tasarruflar sağlanabılecektir. Başmakaleden devam çeğini söylüyorlar; misal olarak da İngiliz seçimlerini gösteriyorlar. İngilterede seçime iştirak eden 28 milyon seçmenin İşçi Partisi lehindeki 13 milyon reyine mukabil, Muhafazakârlarla Liberallerin aleyhte verdikleri 15 milyon reye rağmen, seçimleri pek küçük bir ekseriyetle gene İşçi Partisinin kazandığını söylüyorlar ve görünüşe göre, muhalefete verilen oyların dağılması üzerine bizim seçimlerın de aynı neticeyi vereceği kanaatini izhar ediyorlar. Netice üzerinde tahminler.. fendim. bugünden sonra seçimler hakkında propa ganda mahiyetinde yazı yazmak kanunen yasak. Milletvekilleri seçim kanununun bu yasağa dair olan 134 üncü maddesini aşağıya yazıyorum: «Madde 134 Oy verme gününden önceki üç gün içinde ve oy verme gününde umumî veya umuma açık yerlerde seçim propagandası için toplantı veya propaganda yapanlar veya bu maksadla yayınlarda bulunanlar veya her ne suretle olursa olsun seçimin düzenini bozabilecek veya oy vermenin tam bir serbestlikle yapılmasına tesir edebilecek mahiyette söz veya yazı ile propaganda yapanlar va asılsız şayialar çıkaranlar altı aya kadar hapis veya beş yüz liraya kadar ağır para cezasile cezalandınlırlar.» Buna göre artık perşembe günün den pazar günü akşamma kadar gazeteler havadan, sudan, fasulya pilâkisinden bahsedebilirler. Yalancı dolmadan dahi bahsetmekte teh. like vardır. Onun için seçimlerin neticeleri hakkındaki tahminimi ancak bugün yapabilirim. Bir partinin adayı olmak, onun listesine girmek başka bir iştir. Gazeteci olup okuyucusuna meslek namına malumat vermek başka bir iş... Şimdi size bir fıkra anlatayım: Nasreddin Hocanın iki oğlu varmış (diyorlar, nüfusta kaydını görmedik ya!) Bir gün ayrı ayrı köylerde yerleşmiş olan oğullannı ziyarete giden hocaya büyük oğlu tarlalarını göstererek demiş ki: Baba! Elimde, avucumda ne varsa şu tarlalara attım. Allah bir rahmet verirse ihya olacağım. Lâkin bir de hava kurak giderse anamm ağladığı gündür. Hoca oğluna dua edip ayrıbnış. Ertesi gün küçük oğluna girmiş. Bakmış ki dere kenarında büyük bir çömlekhane kurmuş. Küpler, destiler, çanaklar., dizili. O da hocaya: Baba demiş. Görüyorsun. Vanmı yoğumu bu işe koydum. Eğer Allah bir kızgın güneş verir ve yağış olmazsa çok para kazanacağım. Lâkin hava bir de yağışlı giderse anamın ağladığı gündür. Hoca ona da dua edip ayrılmış. Akşam eve döndüğü zaman düşünceli bir hal alan hocaya karısı sormu?: Ne o efendi, sende bir düşünceli hal var. Yok bir şeyim. Hele hele! Deyiver bakalım, nedir düşüncen? Ne olacak yahu; hava yağışlı da olsa, kurakta gitse senin ağladığm gündür, demiş. Şimdi seçim günü eğer hava yağışlı olursa muhalefetin zararırsadır. Çok güzel hava olursa tarafsızlan gezmeye götürür o da zararlıdır. Muhalif partiler için temenni edilecek hava yağmadan. yağacak gibi suratı asık hattâ hafif çisentili bir havadır. Halk Partisi ise sıkı yağmura ve çipil bir açık havadan daima faydalanır. D.P. bugün İzmirde büyük bir miting yapacak Fransız Alman işbirliği Şair Nâzım Hikmet hakkındakî rapor Baştarafı 1 inci sahifede takdirde tahliyesi için Savcılığa emir verdiğini söylemişti. Halen hastalık meydanda olduğu halde tahliye vuku bulmadığı gibi tedavisi cihetine de gidilmemiştir. Müekkilimin durumu ciddî bir safhaya girmiş ve hsyaü tehlikeye düşmüştür. Nâznn Hikmet hapishanede öldüğü takdirde mes'ulleri hakkında takibat yapılacaktır.> Annesi nümayiş yaptı Nazım Hikmetin annesi Bayan Celile dün akşam üzeri saat 18 sularmda Köprünün Kadıköy iskelesinde beraberindeki bir kaç şahısla oğlunun Cezaevinden çıkarılması için halkı etrafına toplıyarak nümayiş yaptığından polis tarafından Savcılığa teslim edilmiştir. Bu nümayiş esnasmda Bayan Celilenin yanında bulunan bir delikanlınm tuttuğu levhada «benim oğlum kar.unsuzluktan hapis yatmaktadır» ibaresi yazılı idi. Elâzığ Bingöl yolu Kohyada su baskını Konya 9 (Telefonla) Konya Ereğüsnin Aziziye köyünü, devamlı vağan yağmurlar neticesinde su basmış ve 100 ev tamamen yıkılmıştır. Can kaybı henüz tesbit edılememiştir. Elâzığ 9 (a.a.) Bugün Amerikan malzemesile Elâzığ Bingöl arası büyük şosenin inşasma başlânmıştır. Yol 9 metre genişliğinde yapılmaktadır. Bu yolun inşasma başlanması halk arasında büyük sevinc uyandırmıştır. açık açık konuşmak istiyordum. Kaybedilmiş kıymetli bir zamanı kazanmak ister gibi telâşla odama girdim: Masanın üstünde mektub yoktu. Etrafıma bakmdım. Mediha yengenin sesini duyduğum zaman mektubu masanm üstünden ahp başka yere koymadığımı iyiden iyiye biliyordum. Ona rağmen, aradım. Her ihtimale karşı, çekmeleri karıştırdım. Gardrobun içine, gözlere baktım. Hayır, aldanmıyordum. Mektub kaybolmuştu. Yabancı bir el tarafından alınmadikça, masa üzerinde duran bir şey nereye gidebilirdi. Ben yokken odama acaba kim girmişti? Hangi yabancı el, masama uzanmış, mektub kâğıdma tevdi ettiğim müthiş sırrı benden çalmıştı acaba? Çalıp da ne yapmış, kime vermiş, kime göstermişti? Mektubda öyle satırlar, öyle itiraflar vardı ki .bugüne kadar kendi kendimden bile gizli tutmuştum, kalemimden ancak bugün dökülmüştü. Bunları benden başka kimsenin görüp okuması caiz değildi. Dizlerimin bağı çözüldü, oracığa oturuverdim. Odamdan dışarı çıkmağa eesaretim kalmamıştı. Yüzümün kıpkırmızı kesildiğini hissettim. Aile arasına girersem, herkes yüzümde manalar okuyacakmıs gibi geliyordu. Mektubumun, onu çalan el tarafından, evin içinde herkese gosterildiğini, elden ele dolaştırıldığmı tahayyül ettikçe, kan büsbütün beynime çıkıyordu . Yemeğe çağınlınraya kadar odamdan çıkmadım. Adımlarım geri'geri giderek yemek odasma girdiğim zaman, yüzlerde, korktuğum ifade yoktu. Herkes gayet tabiî idi. Mektubumun ellerde dolaşmadığı. yabancı gözler tarafından didiklenmediği belli idi. Ama odamdan alındığı da muhakkaktı. O halde nereye gitmişti? Yemekten sonra, bu sualimin cevabı kendiliğinden geldi. Murad yanıma yaklaştı: Telgrafı çekerken mektubunu da postaya verdim, dedi , Fena halde şaşaladım. Mektubumu mu? dedim. Hangi mektubumu?. Masanm üstünde bulduğum mektubu. Ayağımı öfke ile yere vurmaktan kendimi alamadım. Sinirli sinirli, âdeta haykırdım. Sen mi aldm o mektubu? Ne zaman aldın? Niçin aldın? Murad güldü. Dur Belkıs, dedi. Beni şaşırtıyorsun. Birer b;.. ^^r. Telgrah götürmekte biraz gecikmiştim. Giderken sana haber vereyim diye odana uğrachm. Sen yokrun. Masanın üstünda açık bir meitub gçzüme ilişti. Şöyle bir baktım, Fevzi Behnana }.~~ımış olduğunu anladım. Sana danışmağa lüzum görmeden alıp zarfa koydum. postaya attım, sana hizmet ettim diye mükâfatım bu mu? Hangi hizmetten bahsediyorsun Murad? O mektub postaya atılacak değildi ki! Bana sormadan böyle iş yapıhr mı? Postaya atılmıyacaksa ne diye yazdm? Ne diye yazdığımı sana anlatmak uzun sürer. Fakat postaya verilmemesi icab ettiğini, okur okumaz anlamalıydm. Bazan öyle idraksizce işler yaparsın ki, Murad. Ama, Belkıs, düşünmeden lâkırdı söylüyorsun. Postaya atılmaması icab ettiğini ancak okumak suretile anlıyabileceğim bir mektub olduğuna göre, gene ben hakhyım. Çünkü mektubunu okumadım. Bu saygısızlığı yapmıyacağımı nasıl tahmin edemiyorsun? Imzasız olduğuna da mı dikkat etmedin? O mektub hem gitmiyecekti, hem yarım kalmış bir mektubdu.' Okumadım, dedim ya. Okumadığım bir mektubun imzasız olup olmadığına da elbette dikkat edemezdim. Muradın, mektubumu otumamış olması bana bir dereceye kadar teselli verdi. Hiç değilse. bu en derin sırrımı evde kimse öğrenmemişti. Fakat bu, mektubun, Fevzi Behnanm, eline geçmeîi mahzurunu ortadan kaldırmıyordu. Netice itibarile, hitsbım ona idi. Kalbimi, bütün safiyetile ona açmıştım. Ama, onun gıyatında, kendi kendime konuşurcasına yaptığım bu ifşa hareketine şahid olmasmı hiç bir zaman istemezdim. Muradı tekrar haşlamaktan kendimi alamadım. İyi bir şey yapmadın Murad! Bir kere, ben bu mektubu gönderecek olsaydım, telgrafhaneye giderken bir de mektub vereceğim diye sana önceden söylerdim. tabiî. Üstüne vazife olmıyan işlere ne diye karışıyorsun? İnsan, mahiyetini bilmediği bir kâğıdı, uluorta postaya verip gönderir mi? Beni bekleyemez miydin? Peşinden atlı mı kovalıyordu? Muradın, içinden ya sabur çektiği belli idi. Ayıb değil ya, anhyamıyorum, dedi. Mektub, okunsun diye yazılır. Mademki Fevzi Behnanın okumasını istemiyordun, ne diye yazdm? Yazdım işte! O senin vazifen değil. Bunda, bu kadar öfkelenecek ne var, kuzum? Öfkelenmiyorum, yalnız canım sıkıldı. Hem çok canım sıkıldı. Haksızsın! • Hayır, haksız değilim. Hem sen, bu mektubu mutlaka Fevzi Behnana yazmış olduğumu nereden biliyorsun? Arkast var «CLTMHURÎYET» in T E F R İ K A S I : 6 3 Nakleden: HATİCE VİLDAN Bu gördüklerimin en korkuncu, karşsında bulunduğum tamir kabul etmez vaziyet. Artık iyiden iyiye anlıyorum ki her şey bitmiştir. Artık, Fevzi Behnandan mektub gelmiyecektir. Ne telgrafımızı aldığma dair bir cevab, ne hareket tarihini bildiren bir haber, hiç, hiç bir şey gelmiyecek! Doktorun sözleri boşuna değildi. Kat'î olarak bildiği bir şey yoksa bile. hakikati gören olduğu gibi görebilen bir adam. Evet: cCherchez la femme»! Kadmı arayın! Fevzi Behnanla arama bir kadın girdL İdeal aşk, ilâhî aşk. maddeyi yenemedi! Ne yazık! Fevzi Behnan, dünyanın en güzel memleketlerinden birinde yaşadığı için, demek ki yalnız tabiatin gi'zelliklerinden değil, doktorun dediği gibi cemiyetin imtiyazlarmdan da bol bol faydalanmağı bilen diplomat gibi hareket etti. Diplomasi kurbanı aşkım, sana ne kadar yazık oldu! Aşağıdan bir ses geliyor. Kulak verdim, yengemin sesi. Beni çağırıyor. Telâsla yerimden kalktım. Ağlamaktan şişen, kıpkırmızı kesilen gözlerimi sildim. Aşağı indim. Mediha yenge, beni, kendince çok mühim bir iş için çağırmıştı. Örneğini fransızca bir moda mecmuasından çıkardığım yeni bir dantelâyı örmeğe başlamış, fakat yarı yerde şaşırmış, zincir sayısını unutmuştu. Bana onu soruyordu. Zihnimin o karmakanşık anmda, dantelânın girintili çıkıntıh ilmikleri arasından çıkıncaya kadar çok güçlük çektim. Ağlamaktan yorulan gözlerim, bu bir yığm delik karşısında, kendi muammamdan daha büyük bir sırrı çözmek mevkiinde kalmış gibi, zincirden züıcire, şaşkın şaşkın dolaşıyordu. Nihayet, yengerrj müşkülden kur tardmı, kendim de rahat bir nefes aldım. Yarıda kalan mektubumun başma dönmek için sabırsızlanıyordum. Mektubu. Fevzi Behnana göndermek maksadile yazmadığım için, uzun uzun yazmak, sahifeler doldurmak, onunla başbaşa imişim, bütün samimiyetimle derdleşiyormuşum gibi Bunu böyle söyledikten sonra İstanbulda tam bir "parti listesinin kazanaraıyacağı kanaatini de ileri sürmeme bütün partilerdeki velinimetlerimizin müsaadelerini dilerim. Her partinin kayıdlı azası ve onların ooluk çocuğu ister istemezkendi listesini olduğu. gibi atacaktır. Lâkin her gün temas ettiğim yüzlerce müstakil kimse iki, üç liste içinden bir karma liste hazırhyacağını. hattâ bir kısmı bu listeyi şimdiden ha?ırlamış olduğunu söylüyor. İstanbul, İzmir, Ankara. Bu* sa, Adana gibi merkezlerde bu iş böyle olacaktır. Ama İstanbulda oylar üç parti arasında taksime uğrıyacağına göre 1015 bin. belki de daha küçük bir sayıda bağımsız reyi şahısların birbiri üstüne geçDün akşam pec vakit öğrendiği mesine ve listelerin karışmasına semize göre sorgusu yapılan Bayan beb olacaktır. Celile savc!k tarafından serbest İştirak nisbeti hakkındaki k?.nabırakılmıştır. atim şııdur: Hava çok bozuk veya herfcesi kw lara çağıracak kadar çoJt açık olursa iştirak nisbeti yüzde 4045 i geçmez. Eğer h?va insanları kırlara çağırmamakla beraber. seçim sandığına kadar gitmesine mâni olacak derecede bozuk olmazsa bu nisbet 5055 olıır. Bu ihtimallere nazaran İstanbulda bu seçimlere iştirak edeceklerin sa>ısı 240 binle 310 bin arasında değişecek ve yukarıda söylediğim gibi reyler üçe aynlacağına Her şey ihteas işidir... göre 100120 bin rev alanlar seçilSaçlarmıza bu yaz harikulâde mis olacaMardır. Bövlece kazarılbir güzellik vermek için, siz ma«ı en güç seçim cevresi olan İsde Salonumuzun tanbul memısları Türkiyede en çok rey alarak spcilmis milletvkillerî SOĞUK PERMANANT olacaklardır. Haydi lıayırlısı! mütehassıslarına hemen bir garantili B. FELEK H Türkiyeden kaçan Bulgar Memlek»tımizde bulunan Bulgar mul. tecılerinden Vakov admda bir şahıs, İtalyan bandıralı Alfonsio vapuruna bınerek, gizlice memleketımizden kaçmağa muvaffak olmussa da İtalyada yakalanmıştır. Vakov, resmi makamlar tarafından memleketimize iade edilmiştir. HSıîkmda paseport kanununa muhalefet suçundan bir dava açılmıştır yaptırınız. ADİL VARDARU Berber Salonu İstanbul, Beyazıd. Yeniçeriler Caddesi 141 I AK! AKBANK TURK ANONfi GRTAKUGI İSTAKBUL ŞUSESİ Yenipostane Caddesi No. 47 Yeni Postane caddesindeki yeni binasında Yakında sayın İstanbul halkının hizmetinc girecektir. AKBANK