Katalog

1950 CIMHIIRtYEl Halyada komünistlerîn yedikleri darbe vrupadaki beşinci kolların tehlikcli ve zaıarlı hir unsur olduklan ve bunlaruı fırsat elverdikçe memleketlerine fenahk ebnekten sakınmıyacakları şüphe götürmcz. Fakat bımlann Fransa ve İtalyadaki mensubları, son günlerde hakikaten ajprca bir darbe yemiş bulunuyorlar. Amcrikanın Avrupayı silâhlamağa karar vermesi ve Fransa ile italyaya silâhlar göndermeğe başlanıası üz«rinc, beşinci kol mensublan, bu silâhların bu memleketlere girmemesi için and içmişler VP geniş iaaliyctlere ve propagant alara girismişlerdi. Bir kaç gün cn<e Frantt'aki komünistlerin bu ; .izden uğramış olduklan yenilti< pn bahsetmiş ve bunlara rağmen Fransa.\a silâhların vardığım ve rnetnlrkcte girdiğini, hattâ gonderilecesi \ cıe gönderildiğini anlatmıştık. Bueün de İtalyadan bahsedeceğiz. İtalyadaki komünistler de Fran.adakiler Ifibi Amerika tara'uırian gonderilen silâhlann memlekpte asla girmiycceğini iddia etıriMor ve bilhassa Napoli'de toplalinrak İtalyaya Amerikan silâhı sok ınımak için vâvcylalar koparmışlardı. Halbuki İtalyaya aid silâhlar Napoliye gelmiş, liroana indirilmiş, rıkarılmış ve pideceği yerc gonderilıniş, fakat hiç bir hâdise cıkmamıştır. Sebebi. komünist olmıyan isçilerin \B7İ(elerini yapmalan vc bu yüzden bürün komünist jrürültü ve propagandalannın boşa eitnıesidir. Komünistler. bütün işçileri grev yapmağa davet cttikleri takdirde bunlann ckseriyeti bo daveü kabul etmcmişler ve var.ifelcrini yapmayı onlan dinlcmeğe tercih etmişlerdir. Zabıta kuvvetleri de hunla. rı bcr müdahaleden korumuş oldujtu için komünistlerin bütün tertibatı suya düşmüştür. Hâdiscnin İtalyayı alâkalandıran mahallî mahiycti oldukça muhimdir. Çünkü İtalyada hükumctin kuvvetli olduğunu bclirtmiş ve İtalyan halkının da knmünistleri dintemediği. komünistlerin cmı ilo hareket etmcdiğini açıklamıştır. Gerçi komünistler her yerde halk nanuna hareket ettiklerini ve halk» saMinladıklanm iddia ediyor ve bu iddiayı en yayjcaralı propagandalarla ilân ediyorlardı. fakat son hâdKeler bütün bu iddia ve yaygaraların tamamile esassız olduğunu en kesin surette.açıklamış bıılunu>or. Komünistlerin halk namma ve bütün işçiler namına söz söylrmeleri ve iddialarda bulunmaları tamamile yıkılmıs, bir hurafcdir. Sf.n hâdiselerin beürttiği mühim bir hakikat budur. Komünistler şimdiye kadar bütün güclerini kullanarak Atlantik psktını yıkmak. Marshall plânını akameie ıiğrarmak için njfrasmıslarsa, bütün uğrasmalan tam bir rmıvaffakıyetsizlikle neticelenrr. ir. Bu da son hâdiselerin iyiden iyiye bclirttiği bir hakikattir. Gerek Fransa. gerek ttalya hükumeti komünistlerin faaliyct ve jaygaralarına karşı ciddijetle mukavemet «jnstermişler. bu mukavemcfin hiç bir tehlike ve tehdidden yıhnıyacağını ve gerilcmiyeceğini pçıklamıslar. kmv.ünistler de bu sık\ durum karsısında yaygaralarının kar etmiyecesini anlıyavak gcıilcmi^ler ve yenilnıişlerdir. Ute son zamanlarda gerek Fransada. gerek İtalyada vuku nulan hâdiseler komünistlerin bu mühim jeniltilerile neticclcnmis ve herkes lomünistlerin tehlikrsini yenmenin eskiden sanıldığı gihi imkânsiTi olmadığını anlamıstır. Knmünistligi jemnenin en »ğlam çarcM. komünist olmıyan elemanlann elbirliği yapmalan ve hükumct kııvvetlcririn de daima hazırlıkh davranmalarıHır. Bu anlayışın netkelcri mııhakkak k' rok rniıhim olarak vc Batı Avjııps yavaş yavas. bu tahrib unsurundan kurtulmanın yolunu bulacaktır. Ömer Kıza DOĞRL'L Buna karşılık İsveç Türkiyeye bazı emtia temin edecektir. Dış İşleri Bakanlığı. Türkiyenin bu konuyu Washington'daki Ekonomik İşbirlıği İdaresi makamlanle müzakere ettığini. fakat bu gorüşm°lerın neAnkara 25 (Telefonla) İki yıla graf Ajansmın temsilcisi tevkif tıcesinden malumattar olmadığını 1 belirtmiştir. vakın bir zamandanberi Ankarada edilmişlerdir. yayınlanmakta olan aylık «Yağmur ve Toprak» adındaki köy kültür PROF. NİMBUS'ÜN MACERALARI: derai.=inin sahibi Halil Aytekin Bakanlık emrine ahnmıştır. Halil Aytekin İyir bucrâ'nda öğretmendir. Köy derd ve meselelerinden bah'eden dergisini orada hazırlayıp Anka>?c!a bastırıyordu. Londra 25 (B.B.C.) Pragda neşredilen resm! bir tebîiğe göre Çekoslovak hükumetinde muhim r değişiklikler yapılmıştır. Sa\ unma Bakanı General Svoboda vazifesinden affedilmiş ve Başbakan yardımcılığuıa tayüı edilmiştir. Kendisinin bundan sonra kültür ve spor işlerile meşgul olacağı açıklanmıştır. Savunma Bakanlığma Dr. Çepişko gibi mutaassıb bir komünistin tayiai komünist partisinin ordu üzerindeki baskısını arttıracağına kuvvetli bir delil addedilmektedir. Bundan evvel Adalet ve Mezhebler Bakaıu Dr. Çepişka'nın kiliseyi naaü yola getirmij olduğu da hatırlatalmaktadır. Ankara 25 (a.a) İngiliz Büyük Ayrıca Dr. Stefan Dais Adalet Elçisi Sir Noel Charles bu akşam Bakanhğım deruhde etmiştir. hususî ikametgâhında şehrimizde misafir bulunan Büyük Britanya Ortadoğu Kara Kuv^etieri Komutanı Orgeneral Sir John T. Crocker serefine bır akşam yemeği vermıstir. ııuuıııııııınillllHllllüllllllinHOIinilllllNllllllllUIUUlııııııiHiıı Başturafı 1 inci sahifede Almanyada Ğç Türk ve bir İngilise müşavir mühendis tarahndan, yapılan bütün teklifler tetkik edildikten sonra imzalanmıstır. Bu kok ocakları daha fazla ha Baştarctfı 1 inci sahiiede raret elde ederek kömürü koka Baştaraj\ 1 inct Obueün) yapılacak toplantıda hiiku ve inkılâbımızın muhafazası için tahvil için kullanılacaktır. metin iki defa itimad oyu isteme hükumet her türlü tedbiri almışTürk endüstrisinin makinelffştirilsine intizar edilmektedir. Başba tır ve alacaktır. Şuurlu vatandaş mesi için bir ikinci hamle de Divkan Attlee itimad alamadığı tak lartmızın bu gibi rejimi ve inkılâbı riği demir cevheri madenl°rinde dirde istifa edecek, parlamento da sarsacak propagandalar karşısında yapılmıştır. Bu proje de tasdik eğılacak ve yeni secimlere doğru gi tedbirli olmaları gerektir. Rejimin dilmiş ve j ^ " ' kadar nemlekete dilecektir. korunması bahsinde D. P. Başkanı 900.000 dolar kıymetinde traktör, Dün, muhalefet lideri Churchill Celâl Bayarm da aynı hassasiyeti buldozer ve yeni bir yeraltı kuyutarafından ortaya atılmı? olan ko göstermiş olmasına memnunuz. Va sunun acılması için malzeme gelalisyon kabinesi teklifi buaün tşçi tandaşlar yalan propagandalara ve miştir. Bütün program takriben 4 liderler t a r r ' d a n red'.ledilmiştir. her türlü cereyanlara kertdilerini milyon dolar tutmaktadır ve buChurchill'e Röre, yeni seçimler de kaptırmasır.lar. Bu memlekette nun 1 milyon dolan Marshall plânı aynı neticeleri verecek ve durum ar.arşi olursa dü?manlarımız sevinir yardım finupdan temin edilecektir. deâişmemi'; 'l.Jirktır. ve onlar bunu beklpmektedir. HanYeniden arttınlacak olan demir Diplomatik muhabirler, parti ida gi siyasî partiye m«nsub olursak istihsali ile senede 400.000 ton cevrecilerinin yarınki toplantı için bü olalım, düfman'.anmıza bu fırsatı her elde edildiği zaman bile. Türkiyeve seksen ^ H P ^'etecoTc k?dal tün üyelerini toplamaya çalıştıkla asla vermiyeceğiz.» demir cevheri DhTİği madenlerinnnı bildirmektedirler. Bunlar, hasde bulunacaktır. ta olan milletvekillerinin ne yapıp yapıp toplantıya iştirak etmeleri Amcrikalı hir nalıkçılık uznıanı lüzumunu belirtmişlerdir. OğrînilAnkaraya geldi digine göre, toplantıya gelemiyecek Marshall yardım plânı çerceve=i kadar hasta olan işci millet/ekillednhiiinde Yıımnistanda tetkiklerde rinin sayısı 6 dır. Halbuki aynı vabulunmuş o!an Vvnlıkçıhk «7manı ziyette yalnız 3 muhafazakâr mebMylo Moore perşembe günü sehıiAnkara 25 (Tolefonla) Havli us bulunmaktadır. mize eclecek ve tetkiklerde bulunanrîiVndu uyandıran ve bir aralı< Liberal partinin ife dokuz milletcaktır. Amerikalı uzman halcn AnC H P. koTTT"'"''""inHo H" ' ' " T 'nile vekili bugün yaptıklan bir toplantJ karadadır. ileri sürülen bir risale dolayısile, bu sonunda muhafazakârları destekliİsvcç'in hir tokzibi kitabı ya»rl'3i F !a>;ılan ""Teı^in Ayeoeklerini açıklamışlardır. Stockholm 25 (A P.) İsvec Dı = Bu vaziyette İşçi partisine nazarî rhrahim Ethem Tatlıoğlu hakkınla İşleri Bakanlrgı bucün. İsvecin, olarak pek az bir ekseriyet kalmak takibata bsşlanmıştt. Dini ve dinî Marshall yardımı hissesinden 10 tadır. hi'îFr'nti alet rderpk «SÎVP'Î rr^na miivon dolan Türkiveve devri tekSon dakikada zuhur edebilecek ganda yapmakfın sanık olan Ethçm lif etmiş olduğuna dair Ankara beklenilmedik hâdiselerin Tşçi hü TathoShnun tevkifine k^rar ve radyosu tarafından yayınlandığı kumetini Istifaya süriiklemesi müm rilmistir. soylenen bir haberi tekzib etmişkün görülmektedir. tir. Yargıclar ar?sında Dış İşleri Bakanlığının bu konuBeklencn bir nctice tayinler da yavınladığı tebliğe göre. TürkiLondra 25 (a.a.) Bugün İsAnkara 25 (Telefonla1» İ/rniv ye ile İsveç arasında yapılan ticakoçyada Dumharton Onshire'de yapı Eski KaHastro Yargıcı Ethem T5 ret müzakereleri sırasında Türkilıp neticesi yarm ilân edilecek olan yenin. îsveç tarafından kendisine kısmî seçim, siyasî çevreleri fazla zel Af>on Hukuk yarsıclığma. Eskişehirden yargıc Şerif Tiimer Balu yapılacak bazı teslimat mukabilinsile alâkadar etmektedir. Hukuk yar^ıçhğına, es'd peziri de İsveçin Marshail vardımı borDumharton'daki seçimde muhamahkeme yargıcı Güner Ücer Ü:.ye cunun bir kısmını ödemek sorumfazakâr aday R. A. AUan ile işçi Hukuk yargıçlığma. Turceli e?'d luluğunu deruhde etmesi fikri derStele mücadele etmektedirler. İşçi ağır ceza üyesi Suphi Ödemis Tlâ piş edilmiştir. Ekonomik işbirlici aday Mc Kinley, şubat seçımlennzığ Ceza yargıclışma tayin er!i'nıî=, idaresi 1948 1949 da İsveçe 20 de 613 farkla seçilmiş, fakat yeni savcı ve yargıçlar ar.ıjında birkac; milyon 400,000 dolar borc vermişür. parlamentonun ilk toplantılarmdan Gözönünde tutulan plân geresince tayin daha yapılmıştır. birine iştirak ettikten sonra ölTürkiyenin, bu borcun 10.000,000 müştü. Bükreşte tevkif edilen dolarmı ödemesi teklif edilmiştir. Baîtarafı 1 ind sahifede yük Britanya büyük elçisi Sir Noel Charles, askerî erkân. Ingiliz kara ve hava ataşeleri tarafından karşılanmıştır. Orgeneral Sir John T. Crocker uçaktan indiği zaman, Orgeneral İzzet Aksalur kendisini karşılıyarak hoş geldiniz demiş ve yanında bulunanları takdim etmiştir. Bu arada Bayan Aksslur tarafından Bayan Crocker'e bir buket verilmiştir. Bundan sonra bandonun çaldıği İngiliz ve Türk millî marşları dinlenmiş, müteakıben Orgeneral Crocker ihtirara kıtasmı teftiş etmiştir. Kendisinden Türkiyeye gelişi hakkındaki intıbalarını soran gazetecilere Orgeneral Sir John T. Crocker şunları söylemiştir: « Türkiyeye ilk defa olarak geliyorum. Ortadoğuda bulunduğum zamanlar daima Türkiyeye gelmeyi arzu etmiştim. Bu bölgeden aynlırken Türkiyeye gelmek hrsatına nail olduğumdan dolayı çok bahtiyarun. Burada Türk makamlarile, Türk ko İngilterenin Ortaşark Kara Çekoslovak Kuvvetleri Komutanı geldi kabinesmde değişiklik mutanlarile ve Türk askerî birliklerile temas edeceğimden çok memnunum. Cumhur Başkanı tarafından kabul edileceğimden dolayı da ayn bir bahtiyarlık duymaktayım.» Orgeneralin ziyaretleri İngiliz Orgenerali, yanında ingilterenin Ankara büyük elçiai Noel Ch?rles olduğıı halde Dış Işleri Bakanını, daha sonra Millî Savunma Bakanile Kara Kuvvetleri Komutanı vc Genelkurmay ikinci ba^kanını ziyaret etmiştir. Orgeneral Crocker Çankaya köşkünde Cumhur Başkanı tarafından kabul olunmuş, bu kabulde Dış Işleri Bakanile Ingiltere büyük elçisi de hazır bulunmuşlardar. İngiliz Büyük Elçiliğindc Madenlerimizi geliştirecek yeni malzeme Başmakaleden devam yer aynlmasına bakarak, ziraatle ili konularda önümüzdeki Meclisin heyecanlı tartışmalara sahne olacağını düşünebiliriz. Öyle tahmin ediyoruz ki. bilhassa Demokrat çiftçiler arasında orta toprak Mhibleri daha fazla olmalıdır. Bu takdirde ziraî ve iktisadi davalarınıızın realiteye uygun bir şekilde çözülmesi ihtimalleri çoğalacak demektir. Her iki parti listesinde bizi memnun eden bir nokta, umumiyet itibarile adaylarm fikrî bir oljıınîuk seviyesi göstermeleridir. Çok değil, bir kaç ay öncesine kadar şöyle kötümser bir faraziye Heri sürülüyordu: Aday göstermek hakkı yürde yetmiş, yüzde seksen mahalli teşkilâta bırakılırsa yarınki Mecll» seviye itibarile düşük olur. Maazallah teşriî organımız irtica tehlikesile hile karşılaşır. Gazetelerde okuduğumuz listeler, bu faraziyenin çok yanlış olduğunu ispat etmiştir. Halkımız her yerde kendi evlâdları arasından okumuşunu, gormüşünü, hattâ dtl bllirini bulmuş, onlan seçmeğe ehemmiyet venniştir. Bu da milletin olgunlujruna en yüksek bir delildtr. NADİR NADİ Listeler Radyoevi önünde tahrikât yapanlar Baştarafı I inci gahijede Üniversite talebesi), Suad Gürpınar (Teknik Ünıversıte ta'.ebesi), Nureddın Özdemir (Hukuk talebesi), Bekir Berle (Tıb talebesi), Burhan Doğrusöz (otomobil tamırcisi), Mehmed Orhan (Tıb talebesi), Bozkurt Aras (Hukuk talebesi), Celâleddin Akın (Hukuk talebes:), Sabri (lostracı), Osman Kaya (Tıb talebesi), Kâmil İşitemiz (kahveci). Cumhur Eskın (Hukuk talebesi), Abdullah Necdet (Tıb talebes), Hasan Anca (Tıb talebesi), Faruk Akçit (Konservatuar talebesi), Aristakis Baloğlu (kuyumcu), Abdülkadır Tuncel (berber), Nıhad Odabaşı, Hüseyin Akman (garson), Kemaleddin Atan (memur), Mehmed Gö ken (garson), Hasan Akgök gazete müvezzıi), Yusuf Çekıç (marangoz), Hasan Fuad Dumlu, Cemıl Kalyoncu (fırıncı) Osman Doğru (seyyar satıcı), Mustafa Palos (şofor), Kâmi) Ercantürk (kasab), Mustafa Özdoğru (terzı), Nuri Hasan (kadastroda müstahdem), Şener Bilen (seyyar satıcı), M. Orhan Yanç (Hukuk talebesi), Ertuğrul Üçel (Hukuk talebesi), Mahmud Şevket Doğan (Ankara Siyasal B.lgiler Fakültesi talebesi), Halil Burhan Dinç (Ankara Veteriner Fakültesi talebesi) Yaşar Bahadır (Ankara Tıb talebesi), Ali Rıza Bilgiç (Ankara Tıb talebesi), Kaya Türker (Hukuk talebesi), Ahmed Semi7 (Eczacı talebesi), t. Tali Ural (T:b talebesi), Mustafa Kın (Hu kuk talebesi), Kemal Özmansuroğlu (Tıb talebesi), Mehmed Atabay (Dişçi talebesi), Sezai Yalçın (İktısad talebesi), Hasan (Dişçi talebesi), Veysel Vehbi Escnii (Tıb talebesi), Mazhar Müfıd (Tıb talebesi), Mahmud (otomobil tamircisi), Nazmi Çalı (demirci), Memduh Yarayan (şoför), Yaşar Boz (şekerci), Hal'd Çevik (Marangoz), Veyse] Okçu (Meserret otelinde müstahdem), Hasan Kuru (berber), Davud Sert (Mareşahn , vefatı günü şehrimize gelen Anteblı tacir), Hüseyin Almaz (namı diğer Zıya Altınışık cambaz) Şefık Ural (Orman F. talebesi), Avni Cerrahoğlu (Hukuk talebes ), Ali Nectb (elektrikçi), K;.sım Cirit (berber), Fıkret Yurddabır (emanetçi1), CemıJ Aydın (sımıtçi), Şakır Aydın (s mitçi), Salâhaddin Hızal (sey yar satıcı), Vartan Papazyan (esnaf), Nurhan Vardarsu (dişçi cıragı). Hasan. Sanıkların suclan ve istenilen namesl okunmustur. Bunda, sanıkların suçları başlıca şu üç esas üzerinde toplanmıştı: 1 Tecemmuat Kanununa aykırı hareket etmek; 2 Bu aykırı toplantıyı dağıtmak isteyen •zabıta kuvvetlerine karşı gelmek; 3 Radyoevınde çalışanlara mâni olmağa teşebbüs. Sanıklar hakkında taleb edilen cezalar da şunlardı: Tecemmuat Kanununun 1, 2 ve 6; TürV Ceza Kanununun 36, 55, 69, 80, 549, 254, 266 ' ncı maddeleri. Iddianamenin okunnıafinı müteakıb sorgulara geçilmıştir. 72 sanığın hepsi kendlerinin bigü nah olduğunu söylemisler ve tesadüfen oradan geçerlerken po1 sler tarafından y?kalandıklar:nı ve bir hayli dovülüp sövüldükten sonra huzuru adalete çıkarıldıklarmı beyan etmışlerdır Avukatlann sözleri Bundan sonra sanıkların avukatları Abdülhak Kemal Yorük. Arif Hikmet Yamanlar, Burhan Apaydın, Ertuğrul Akça, Salın Nuri Tüzel, Necdet Çobanlı ve Orhan Ekinci söz alarak; tahliya taleblerinde bulunmuçlardır. Avukatlar, ezcümle şunları söylemişlerdir: Burhan Apaydın: « İddianamede, Tecemmüat Kanununun ihlâlinden bahse dıliyor. Halbuki Tecemmuat Kanunu, zabıta ve âmrlerin bu türlü müdahaleleri için evvelâ boru ve trampetler çalarak halka ihtarda bulunmalarını, bunu bir kaç defa da tekrar ettikten sonra müdahalelerıni âmirdir Tecemmuat Kanununun bu icabı yerine getirılmemiştır. Binaenaleyh ortada suç yoktur..» Salıh Nuri Tüzel: « Sayın Yargıç! Karşınızda gördüğünüz b z 8 avukat ve savcı, bugün bu mevkilerimizi iddia ve müdafaa makamında işgal ediyorsak; bunu hâdise gecesi, tesadüfen Radyoevi önünden geçmemiş olmamıza medyunuz. Yoksa bızler de ş:mdi bu genclerın arasında olurduk...» Abdülhak Kemal: « Şahsî hürriyet çok muhterem ve mukaddestir. Bunun titizlikle korunması ve aranması icab eder. Bu koltuklarda oturacak olanlar, dövülen $u masumlar değıl; onlan döven zai ı t a memurları olmalı idi..» Avukatlann tahliye taleblerinı müteakıb mahkeme. henüz deliller ikmal edilmediğinden. ve suç da mah'yeti itibarile devlet kuvvetleri aleyhine işlenmış olduğundan tahliye taloblerinin reddine ve şahidlerin dinlenılmesıne karar vererek duruşmaHüviyptler tesbıt olunduktao yı cumartesi gününe bırakmı§sonra. mahkemeye spvk iddia tır. D.P. nin Kocaeli adayı Gi. Saim Önhun D. Fartının Ko caelinden gösterdıği aday lar arasında ordumuzun değer li komutanlarm dan olan ve aeçenlerde kendi arzusile emekliye ayrılmış bu lunan Turnseneral Saim Önhun da vardır. General Saim Emekli General Önhun, bir muSaim Önhun harririmiaz sıyasî hayata ncian atıldığını ve Dçmokrat Fartiye ned?n intisab etüğini şöyle ızah etmiştir ; • Bir a.sker evlâdı olarak dünyaya eeldım. 1912 senesinde de büyuk babamm ve babamın mesleğinde süvari subayı olarak ka'iraman ordumuzun saflarına ka'ıldım. İtalya, Balkan. Birinci Cihan Harblerine. Millî Mücadeleye ve İstıklâl harbine istirak ettim. MillJ Mticadeleden sonra Harb Akademifine girdim. bitirdıkten sonra kurmay ve komutan olarak, bu arada baba mesleğimde ve meslek yuvası olan Süvari okulunda iki defada, yedi sene komutanlı'* ettim ve muhtelif ordu hizmetlerinde bulundum. Süvari okulundaki hizmetim, 83kerlik hayatunda pek çok sevinerek ve büyük heyecanla çalıştığim bir vazife oldu. Avrupada yapılan milletlerarasj atlı ?por müsabakalarında Türk süvarilerinin, zaierlerinl bizzat duydum. Ordumuzda zırhlı birliklerin yeniden teşkilâtlandırıldığı 19*3 senesinde de Ortaşarkta ingiliz zırhlı birliklerini tetkike ve bu birliklerde staja eönderildim. Dönüşümde brinci zırhlı tugay komutanlığına tayin edildim. En nihayet Tümgeneral olarak kara kuy'vetleri zırhll birlik dairefi başkanlığı vazifesinde iken tekaüdlüğümü istedim, Afkerlikten ayrıldıktan sonra bir köşeye çekilip oturamazdım. Av rupada muhtelif memleketlere ve son defa Amerikaya vazife ile seyahatler yapmak suretıle tetkiklerimi ve görgülerimi genişletmcie imkânını buldum. Milletimin bana bahşetmiş olduğu bu fırsatlarla edindiğim tecrübe ve görgülerimle milletime ve vatanıma bundan sonra da idarî ve sivasî sahalarda faydalı olacapım ümidinde ve kanaatindeyim. Bu hizmeti de, me;ılcket ve milletime karsı borclu oiduğum bir vazife telâkki edivorum. Bu Ir'zmeti. Dpm^krat Pard 5aflarmda yapmasa karar veHim. Bunun sebebi milletimiz ve vatanımız için en fayrUlı hizmetlevıa bu partinin çahsmaları ile tahakkuk ettirilebilrceği hakismdaki inan cımdır > ^ Attlee kabinesi için tehlikeli bir gün Rejim aleyhtarı propagandalar Amerikan askerî kuvveli Bajtaraft 1 inci sahifede rinden bahseden Johnson bunlann «Birleşmiş Milletler anayasasınm ana prensiplerini muhafaza ederek» dünya sulhuna hlzmet ettiklerüıi söylemîştir. Atom denizaltılan Washington 25 (A.P.) Bir'eşik Amerika donanması bugün tamamile yeni topte, atom enerjLsile mütehaiTİk denizaltılar inşa etmek tasavvurunda olduğunu açıklamıştır. Donanma bundan başka bir kruvazörü, seyirleri kontrollu uçan bombalar taşıyacak bir savaş gemisi şeklinde tadil edeceğini de bildirmiştir. Bu açıklamalar, kongreye sunulan donanma inşaat plânları münasebetile yapılmıştır Donanma, maliyetleri 335 milyon dolar tahmin edilen muhtelif tiplerde 112 gemi inşası için Bir'eşik Amerika Kongresinden yetki istemiştir. Mersin eski Ağırceza Reisinin levkifine karar verildi Nâzım Hikmet hastaneye yatırılacak RtTi'arntî 1 inri xn'""'"rfe yevp t?kaddüm eden ve Hiposistoli diye tavsif ettikleri durum mevdana gelmiştir. Bundan başka karaciâer yetmer.liği ârazı da baslamıştır. Hs=*nnın kol ve Evaklirının incelmege başlaması ve gövde«inin şismeSe yüz tutması. kararijer sirozuna takaddüm eden bir safhanın işaretidir. Avrıca. sirozun emaresi olan ruht inhitat da ge'.ip çatmıştır. Doktor olmamakla beraber, raiivekkilimin hergün biraz daha ölüme dnâru gittiğini müşahede etmekteyim. İşte memieketimizin tababeti de. nihpvet hâdiseye el koymuş ve kurtancı kararını vermistir. Bu sayede müvekkilim. hapisaneden ali narak hastaneye yatırılacak ve âcil tedavisine baslanacakhr. Gerçi. bir kalb ademi kifavesi ve siroz başlaneıcma dayanmış bir karaciğer, herhanei şekilde bir hastane tedavisile şifa bulmaz. Fakat hiç olmazsa, bir mertebe salâh temin eder ve vahamet geciktiriür. Bu da bir kazancdır. Adlî Tıb müessesesi dahi, vaki talebimiz üzerîne. hast^nenin bu müşahedesini muvafık görmüş ve bahis mevzuu hastalıklarm hapisanelerin revirlerinde tedavi edilemiveceğini belirtmiştir. Bu suretle Nazım Hikmet şehirdeki hastanelerden birinde tedavi altına alınacaktır.» ' Eczacı Okulunda bir tayin Ankara 25 (Telefonla) Ec'acı oku'u FarrMsötik Kimva En = H üsü profesörluğune aynı küıcünün doçenti, Dr. Hayriye Amal tayia edildi. «Gumhuriyet» in adayları Rıza Şah Pehlevinin cenaze merasimi yabancı muhabirler «Yağmur ve Toprak» Londra 25 (B B.C ) Bj«ün Dergisinin sahibi Bakanhk Bükreşten gclen bir habere göre, Rumanyadaki Assocıated emrine ahndı Press muhabirı ile Yahudi Tel • Cunıhuriyet te vp.zife alanlarTürkiyeyi Orgeneral Kârım dan dört arkadaşimız ikişer ikişer Orbayın komutasında 50 iki a\xı parti tarafından aday j asker temsii edecek terildiler. Onlan yukarıda kolknİB. şevk ve neşe icinde görüyorsunuz. Tahran 25 (a.a.) 6 mayısta Bu rosim svvelî hir hakikati. sonra Tahranda yapılacak olan Rıza Şah da bir temennivi belirtiyor. Haki Peh'evinin cenaze töreninde Pakiskat şÜDhesiz Cumhuriyet» in par tan bir Reneralin komutal;ındaki tiler hizmetinde değil, Atatürkün bir kara, deniz ve hava birliği taraaçtığı volda memlaket ve halk hiz fından temsil edilecektir. metinde olduğunun. müstakil, Türkiveyi eski Genelkurmav Baş müstesna vaziyetini daima muhafaza edecejtinin bu suretle bir defa kanı Orgeneral Orbayın komutadaha mevdana çıktıgıdır. Temenni smda elli asker temsil edecektir. Şimdiki hanedanı kuran Şah Rıye gelince bu da iki ayrı siyasî parti listesinde dahil bulunan dört zanın cenazesinin Kahirede bulunduğu hatırlatılmaktadır. arkadaçm göstermeğe devam ettikleri tesanüd ve dost'uğun bütün Zeytinli istasyonunda bir partililerimize ve onların kuracakkamyon lcazası ları müstakbel Millet Meclisine misal olmasıriır. Hep beraber «inAdana 25 (a.a.) Bugün Zeyşallah» diyelim. tinli istasyonu civarında bir kamyon kazası olmus. çarpışarı iki kam yondan biri devTİlmiş ve bir kadın ölmüş, sekiz yolcu yaralanmıştır. Yeni Amerikan usulü 6 aylık Soğuk PermenanS Garantili olarak Salonumuzda yapılmaktadır. HÜSNÜ SÜSLER Bakkallar Cemiyetinin toplantısı İstanbul Belediye sınırlan içinde bulunan 4000 bakkalı temsil eden Bakkallar Cemiyeti idare kurulu dün yaptığı bir toplantıda; Belediye tarafından şehir içinde sayılan hergün artan pazar yerlerinin kurulmasını teşvik eden çalışmaîarın kendi zaviyelerinden mahzurlu olduğunu. bakkal dükkânlarının bu gidişle kapanma tehlikesine maruz bulunduğunu ileri sürerek telif edici bir hal çaresi bulunmasmı istemişlerdir. Diğer taraftan hergün saat 13 ile 14 arasında yemek tatili yapılmasının mecburî kılınması hususunda a'.âkalı makamlara müracaat lüzumunu ileri süren cemiyet bu hususta teşebbüse geçecektir. Toplantı nericesinde cemiyet, dernekler kanununa intıbak etme karannı almıştır. Beşiktaş Tramvay Caddesi 45 Nokraşi Paşanm katili dün asıldı Kahire 25 (a a.) 1943 senesi arshk ay.nda Mısır Başbakanı Nokraşi Paşayı öldüren Abdülmec:d Ahmed Hasan adındaki genc baytar bugün asılmıştır. Fe\zi Behnanın, birdenbire gidişi kadar anî olan bu gelişi, çok büyük fcir hâdise idi. Bu azametli hâdiseyi, herkes benimle ayru zamanda haber almalı, herkes benim kadar sevinmeli idi. Kendimi güç tutturo. Yalnız, bu habere benim kadar sevineceâine emin olduğum Murada mektubu gösterdim. Başından nihayetine kadar, ciddiyetle okudu. Sonra onu bana iade etti. Yürü tasalı gibi di. Memnun olacağını beklerken onu böyle düşünceli görünce hayal sukutuna uğradım. Ne oldun Murad? dedirn. Bu mektuba, benim hesabıma olsun. sevinmedin mi? Aynı ciddi eda ile cevab verdi: Sevinmek, mübalâğah bir *abir olur. Alemnun oldum, tabiî. Yani senin hesabuıa. Kendi hesab,ma biraz üzüldüm. Üzüldün mü? Atlayamıyorom. Bunda üziilecek ne var? Fevzi Beh nanın gelişi, benim hiç ümid edemiyeceğim kadar büyük bir mazhariyet değil mi? Aksini iddia etmiyorum, Belkıs. Benim üzüldüğüm, onun buraya gelişi değil. Annemin bu ziyareti na^ıl karşıiayacağmı düşunüyorum da... Muradın hakkı vardı. Ben. mektubun getirdiği büyük mujdenin trsirile o kadar kendimden geçmiştim ki. Mediha yen^eyi adeta tamamen unutmuştum. Mektublaşmamızı bile istemediği bir kimseyi, belki eve kabul etmek de istemiyecekti. Gerçi, Fevzi Behnana, Muradm arasıra nezaket mektubları yszmasma, sonradan müsaade etmişti. Ama yalnız Murada müsaade etmişti. Bu vaziyette ise, doğrudan doğruya ben bahLs me\zun idim. Fevzi Behnan, beni ziyarate gelecekti. Fakat, artık her şeyi şöze almıştım. Yengem, Fevzi Behnanı istemeyebilirdi. Ama ben de, nihayet iradesine sahib bir insandım. Böyle bir mümanaat karşsmda, en son ve kestirme çareye başvurabilirdim. Karanmı bir anda verdim. Endişen yerinde. M'irad; dedim. Fakat ben böyle bir endişe duymuyorum. Çünkü Mediha yengem itiraz edecek olursa. bir dakika tereddüd etmeden, bu evden çıkar giderim. Murad gözlerini faltaşı gibi açü. Yüzüme hayretle, biraz da korku iie baktı. Çıldırdın mı, Belkıs? O nasıl l^kudı? Hayır, Murad, çıldırmadım. Ama Fevzi Behnanı görmeme mâni olurlarsa, en yapılmıyacak işi göze almağa hazırım! Fazla heyecanlanmı?sın. Belkıs. Ortada fol yok, yumıırta yok. Ar.nemın ükrini henüz sormadık. Misafirini kabul etmiyeccğini söylemedi. Ben sadece kendi kanaatirai belirttün. Yanılnuş olabilırün. Annem, belki de hiç itiraz etmiyecektir. Olabilir. Ben de zaten şarta muallâk konuşu;. orum. Daha bir hafta, on gün vaki* var. İstersen annemle konuşalırru Ben değil ,sen konuş. Aksi bir şey söylerse, mukabele etmeğe kalkarım, tamir kabul etmez bir vaziyete sebeb oluruz. Murad bu fikrimi kabul etti. Öğleden sonra da, bana Mediha yengenin cevabtnı getirdi. Yengem, itiraz etmek şöyle dursun, bu haberi çok iyi karşılamıştı. Bunun böyle olacağını daha evvel düşünmeli değil miyJim? Mediha yengenin asalet ve büyüklük delihâini hesaba katmadan, sırf Fevzi Behnanla benim aramdaki münasebet bakımından vaziyeti gözönüne şetirınce, misafirimin istiskal edileceği vehmine kapılmıştım. Halbuki, büyük diplomat, asılzade yabancı. devlet mümessili filân gibi vasıflarından dolayı, Mediha yenge, kendi evine misafir gelecek olan Fevzi Behnanı, evvelâ kendine mal edecek, bu büyük şah siyetle içli dışh ahpab olmaktan. kendine bir gurur payı çıkaracaktı. O akşam .yemekten sonra, salonda toplandığımvz zaman, bu bahsi Mediya yenge kendisi açtt. Belku, bugün Murad haber verdi, mektublastıâınız o zat memleketine giderken İstanbula uğrıyacakmif. I Evet, yengeeiğim, en son yaıdğı mektuoda öyle söylüyor. Mektuba cevab vercfinus mi? Hayır, daha vermedik. Yengem ,mühim bir oturuma riyaset eden bir başkan ciddiyetile Mursda döndü: Cevabı sen yazarsın, oğlum, dedi. Mademki. kendiliğinden bizi de ziyarete gelmek arzujunu göstermij, usulen bu nezakete teşekkür edersin .ziyaretinin bize şeref vereceğini filân münasib lisanla söylersin. Yalnız, İstanbula. konağa gelmesini de ilâve etmeği unutmazsın. Taşınacak mıyız, yenge? Evet kızım. öyle lâzım. Zaten mevsim geçti. On beş gün sonra inecektik. Adam on gün sonra geleceğini yazıj'ormuş. Öyle değü mi Murad? Evet, anne, takriben on gün sonra. Onun için ,biz de bir kaç gün erken inmiş oluruz. Evimize ilk defa gelen böyle yüksek bir misafiri burada karşılamak lâübalilik olur. Zaten konakta yapılacak ufak tefek işler de var. Yaruı değil, öbür gün taşınırız. Nebile teyze. yan gözle bana bakts. Yengeme hitab etti: Ben olsam. yabancı bir adam için bu kadar külfete girmezdim. Hem o kadar fazla ehemmiyet verilmcğe değer bir kimse mi bu? Arkan var CUMHURİYET» in TEFRİKASI.SO Nakleden: HATİCE VİLDAN Onun için. size kavjşacağımı bard ı#uideleyen haberi aldığım bugün. gerçeğın üstunde bir hayata ermisim gibi geliyor. Bir hafta sonra hareket ediyarum. Bu hesaba göre, on gün sonra Eizi ziyarete gelebileceğim. O ana düşünemiyorum, düşünmek de isterıiyorum. Bana öyle geliyor ki, sizinle ilk karşılaşacağım dakikaıiın büyük heyecanına, hayatın alelâde duygularına alışık kalbim tahammul edemiyecek. Balkonumun gullerile taclandırdığım, tannlaştılıp taptığım yüzünüz, hayalimde canlanırken bile gözlerimi kamaştırıyordu. O eşsiz yüzü karşıda jıaddcten gördüğüm zaman, gözlerim o ça'şaaya nasıl tahammül edecek? Daha bugünden başlayan, sizinle harşılaşacağım ana kadar devam edecek olan bir sabırsızlık içindejim. İzin verirseniz, hareketimi size telgrafla bildireceğim. Önümüzde tir hafta vakit var. Bu bir hafta fcarfında, sizden bir cevab beklemek c.caretini gösterebilir miyim? Vakit vakit, saadetimd?n şüpheve düşüyorum. İnsan denilen mahluka, tam saadet hıc bir zaman nasib olmadığtna göre, tapuğım varlığa kavuşmamın yakın olduğunu bana müjdeleyen haber ,acaba avru zamanda, bana tannmı kaybettirecek bir haber midir diye de dü?ünüyorum. Sizden rica ettiğim cevab, memleketime dönerken ziyaretinize gelmek isteğimi engelleyen bir mahiyette olursa, hayalle başlayan bir maceranın hayalle devam edip bitmesini tercih ederseniz, bu, azametini ölçmeğe cesaret edemiyeceğim bir facia olur. «Bu ihtimali asla aklıma getirmek istemij'orum. Fakat o, elimde olmaksızın zihnimi mutemadiyen kurcalıyor.. Daha şimdiden size doğru kanadlanıp uçmağa can atan nihumun bütün kuvvetile sizi düjünüyorum.» F. B. Mektubu okuyup bitlrdiğim zaman, sevincimden nasıl haykırmadum; mektub elimde, oradan oraya kosarak herkese «Müjde! Müjde! Fevzi Behnan geliyor!. diye naîil haber vermedim. hâlâ şas'yorum. Çünkü, o anda, bu istekleri ayncn duydum. istanbul ferdî boks birincilikleri Üç gündenberi devam eden İstanbul ferdi boks birinciliklen dün gece sona ermiştır.. Neticeler şöyledir: 51 kilo: Receb Özkutlu, 54 kilo: Abdi Özkutlu, 58 kılo: Hüsnü Özan, 62 kılo: Vural İnan, 67 kilo: Garbis Zaharyan, 73 kiio: Ayhan, 80 kilo: Muammer, ağır: Cevdet. Takım tasnifinde Galatasaray 18 puvanla birinci, Elektrik 12 puvanla ikinci, Boks İhtisas 10 puvanla üçüncü olmuşlardır. Mü sabakaları müteakıb kazananlara mükâfatları Bölge Müdürü tarafından verilmiştir. Sfuzlerce annenin yeni doğan kızlarma adını verdikleri REFİK HALJD KARAY'm Türk Prcnsesi Ç I K T I NEBİOCLU YAYINEVİ TABlI VE HAKİKÎ KARLSBAD TÜZU Orijinal ambalâjda gelmU ve Eczanelere tevzi edilmiştir.