20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
fCUMHURtîET.in BÜYÜK RÖPORTAJI: Ttirkiyenin en mtithiş hatibini tanıdım! kiîi imiş. Müstakil olarak, kendi tabirile fuzuli adaylığını koymuş... Herkes susmuştu. Koca salonda t i r sinek uçsa duyulacakü.. ve adam bana bakarak, fakat beni değil salonda bulunan diğerlerini ırnhatab tutarak konuşmağa başladı: Kasa onların, kristal masa onların. ellerindeki yasa onların! Allah AUah adam mukaffa konuçuyor. Efendiler, bu akşam iktidar ' partisinin millet iradesini boğmak ve muhalefeti Meciisten koğmak için yalnız Samsuna 2J,000,000 lira yolladığmı öğrendim. Elünde vesikalarun var. (Bana hitab ederek) Beyefendi bu vesikalan size yarın ibraz edeceğim. Masa başmda oturanlardan temizce giyinmiş, aklı başmda gözüken bir kaç Samsunlu söyle bıyık altı gülümserlerken kazalann delegeleri arasmdan hayret ve infial nidaları yükseldi... 27 milyon lira ha! Aman yahu, adam nerdeyse hepsini inandıracak... Öbür tarafıında oturan, Parti ldare kurulu azasmdan biri yavaş sesle bana fısıldadı: Yok beyim, 'nanmayın, topu topu 40,000 lira... (25,000) lirasım yollamışlar, gerisini de yollayacaklarmış... Bunu i?iten bir «enc, hatibe seslendi: Beyefendi, 27 milyon lira fazla mübalâğalı değil mi? Bir rakam hataa otebilir. Adam bir lâhza bizim tarafa bakü ve fazla ileri gittiğini anlanus olacak ki: Evet, bir rakam hataa olabilir, farzedelim 2,700,000 lira! dedi. Bir kalemde tam yüzde dokun tenzüât... Oh oh bu ne eömerdlik!.. Adam bizlerin düştügümüz derin çaşkınlık uçurumuna başını bile döndürmeden konuşmağa devam etü: Efendiler bu millet artık uykusundan uyandı. Artık yalanlara kandı. Artık kumandayı eline almak lüzumuna inandı. Fakat eğer lâzım olan yolu seçmezsek, eğer zamanında harekete geçmezsek bu seçimi kaybederiz. Size söylüy*rum dikkat edin, iktidar partisi oyl3rımızı çalmağa, hürriyetiınıti elimizden almağa, gene iktidarda kalmağa hazırlanıyor. Ne duruyoruz? =haberieri Opera binasımıt inşaatı înşaat için bu sene de 307 bin lira tahsisat ayrıldı Baştarafı 1 tnei sahifede Türkiye ve Marshall yardımı Amerikanın iktisadi ve sınai yapılmış ve Amerikan usulü fihsahalarda en salâhiyetli organ rist ve numaralama sistemi tatbik lanndan biri olan «Fortune» rnec edilmeğe başlanmıştır. muası son sayısmda, «paramızı Bundan daha güç bir mesele yerinde sarfettiğimiz tek memle vardı ki o da malzemeyi iyi muket<> başlığıle Türkiye ve Marhafaza ve icabmda tamir usullenni shall yardımı hakkında mühim öğretmekti. Hemen hemen her köy bir yazı neşretmiştir. Makalenin lü asker için, kendi kendine ış;«îmuharriri Mr. Hal Lehrman soa yen her makine «şeytan c.rab: sı» zamanlara kadar memleketimiz idi. Görünmiyen bir kuvvet'.e işde bulunmuş ve Türkiyenin ik lediği için cinlerin idaresi aitmca tisadi ve mali hayatını yaktndan olduğuna kanaat getirirdi. Makitammış bir zattır. Yazıyı aynen neye bakmakla mükellef asker alıyoruz: meselâ bir otomobilin dışını temizleyip parlatır. fakat kapağını kalBir tek Amerikan zırhlı tümeni dınp içine bakmayı ihmal ederdi. nin teçhizi 200 milyon dolar kadar Dikkatle bağlanarak paket çdilmiş tutmaktadır. Halbuki Amerikan Amerikan alât ve edevatını silip hükumeti hemen hemen bu kadar kurular ve paslanmak üzere bırabir para sarfile, Türkleri mücadele kırdı. Hattâ generallerin bile hakım kabiliyeti yüksek bir müttefik ha ve tamir hususunda pek fikirkri line getirmek hususunda büyük yoktu ve umumiyetle yedek pr: çabir adım atmıştır. A. M. A. T. (Tür sı bulunmıyan 500 yeni Amerikan kiyeye Amerikan yardımı) progra otomobilini bütün yedek parçalan mile Türkiyenin Demir Perde kar mevcud 495 otomobile tercih edcrşısındraki 1450 millik kara ve de lerdi. niz hududları boyunca mühim mik A.MA.T. bununla dâ mücadeleye tarda askerî birlikleri teçhiz edil girişti. Tesis edilen ilk talim kursu mektedir. Bundan daha mühim bir kamyon şoförlerine tahsis edıHi şey vardır ki o da talim ve terbiye Son zamanlarda Gaziemirde arı ; ?n programıdır. Zira bununla, bir iki nak'.iye mektebinde de sentde sene'.ik bir devre sonunda, köylü 15.000 makinistsoför ve muayyen lerden mürekkeb süvarilerle piya miktar motör çavuşu ve nakliy? rudeler, motörlü vasıtalan kullanma bayı yetiştirilecektir. Ayrıca, Eskisını bilen usta ve mütehassıslardan şehir Havacıhk mektebinde gene müteşekkil bir ordu haline gire askerlere yüksek süratli motörcektir. lerin ince noktaları öğretilmektedir. Bugün bile memlekete şöyle bir bakınca Türkiyenin müdafaa sisteminde insanı hayrete sevkeden değişiklikler görülmektedir. Bursa ve İzmirde. Türk pilotlannm kullandığı B26 «Akıncı» ve F. 47 «Yıldırım» tayyarelerinin karadaki hedeflere tam isabetli atışlar yapmak üzere ustahklı bir şekilde süzüldüklerini görürsünüz. Daha şarka Ridersek, Rus hududları vakınında M24 tipi tankların, piyade safları arasından eski Kandelli sahalarına doğru bir mermi intizamile ilerledikleri göze çarpar. Nuhun gernisi efsanesindeki Ararat (Ağrı) dağımn eteklerinde 100 • jeep» otomobilinden ve topçekerlerden mürekkeb bir kol, mandalann çektiği kağnılan geride bırakarak geçer gider. Bütün bunlarda A M.A.T. in başmda bulunan General Horace Logan McBride'in büyük bir rolü olmuştur. Harb esnasındaki bir cok muvaffakıyetleri arasmda 80 inci piyade tümenile Moselle nehri ü» zerinde ilk Amerikan köprübaşmı kurmuş olan bu General. elindeki tahsisat ve kredileri gayet hâzikane bir şekilde kullanarak Türkiyede bir çok yeniliklerin ortava çıkmasma âmil olmuştur. Şuphesiz, bu işte Amerikan malzemesi manivelâ vazifesini görmüştür; fakai McBride, harbi Amerikahlann kazandığına dair Türklerin besledikleri kanaatten de istifade etmesini bilmiştir. Onun için, Tüıkler Amerikalılarm yaptığı veva istediği herşcyin doğru oldueunu düçiinmektedirler. McBride de bu hususta boş durmamıştır. Bununla beraber hakikatsn büyük bir iş başarmıştır. Türtcrde en meşhur kelime «yavaş» tır. Bu kclime. lugat manasmdan bsşka, a\Tiı zamanda «ivi iş altı ayda çıkar», «acele işe seytan kanşır» veye «peşinden atlı mi kovalaj'or?» ffibi mefhumları da ifade eder. Tüı kiyede hemen hemen herçeve dair öyle kanunlar var ki ale'Ade meseleler sayılabilecek bahislerde bile Kor.greden kanun çıkarra?ına mu; emele ve müsaadelere htiyac eörülmektedir. Millî Müdsfaa Bpkanile Genelkurmay Başkanı dnğru dan doğruya BaşVakan'ıJa karşı mesuldüler. Umumiyetle ikisi de karşıhklı bir karar verememek durumunda bulunuyorlardı, zira biri tahsisstı vermekle, diğeri de sözde bu tahsisatı sarfetmekle ü. Bununla beraber, şayanı hnyret derecede bir süratle, McBride ve 350 kişilik heyeti «yavaş» ı yenmeğe muvaffak olmuşlardır. A.M.A. T. in ustahklı ısrarı sayesinde, Türkler şimdi yeni bir kanun kabul etmiş bulunuyorlar. Bu kanuna göre, plân yapmakla plânı tatbik etmek işi bir elde toplanmışnr. Şimdi muhtelif daireler bütçelenni hazırlayıp Millî Müdafaa Bakanma sunuyorlar, o da Meciisten tahsisatı temin ediyor ve bütün diğer işlerde bir koordinatör vazifesi göıüyor, hükumete ve memlekete ka'şı askerî işlerin mesulü vaziyetinde bulunuyor, A.MA.T. in mütemadi ısran G lerinin «dam» mı înşa ile başlazerine bütün bunlar değiştirilrmk , mı.1 ır. Aynı zamanda havacılık tedir. Türkiyenin «West Point'u» | öğretimi sadece temel mekanik (Subay Okulu) tahsil devresine bir derslerinden ibaret bırakı'mamış. 6ene ilâve etti. Yedek subay nam esirlerin sorşusu ve havadan Eİızedleri bueünün ihtiyaclarına uy> nan fotograflarm tefsiri gibi t'erseun ve teknik bir tahsil görüyor lere kadar genişletümiştir. Alçak lar. Kurmay imtihanları albay rüt tazyik odası gibi bütün teferrvıatile besine kadar olan bütün subaylar tamam bir havacılık tıb mektebi arasmda istiyenlere açıktır. Eski bugün Türk hava filosuna ctrrthden daha ziyade çay pişirmek ve lar yetiştirmektedu. çizme parlatmskta ustalık güsterpn A.M.A.T. ın kara kuvveüeri mek ça%Tişlar için de şimdi dokuz aylık tebleri Türkler için tamamile ytni hususî bir kurs açılmıştır. olan techizat ve bilgi vemekle Avnı zamanda. evlerin hayat şart meşguldür. Büyük İskenderin n e ş ları da havli ıslah edilmiştir. va hur düğümü kestiği tarıhî Gordium kıâ gene bir tek üniforma giymek civarındaki Polatlı Topçu rıfktebi, te ve avds». 20 sent almaktad'r; her bunun en güzel örneğidir. Burada sınıfm silâh altına ahnması senede atış kontrolu, piyade kuvvetlcrini iki, üç partiye ayrılmîjtır ve sıhhi destekleme, hava kuvvetlrrile irtiye heyetleri hiç olmazsa göfüs din bat ve radyo ile müşahede usulleri leyip başlıca hastalıkları aramak öğretilmektedir. Daha yüksek biltadırlar. Şimdiye kadar tekmil hiz giler için de İstanbulda bir komuta met devresini kaplayan talim ve ve kurmay mektebi açümjştır. terbiyenin kısaltılması, bu arada * * * istidad ve kabiliyetleri kcsfedcrek 1949 senesi zarfında A M.A T ihtısas erbabının yetiştirilmeii dü kara kuvvetleri grupu mrsaisini şünülmektedir ulaştırma, muhabere ve diğer yar I 1 1 •K 13 Nlsan 1950 T î B A S L A R 1 I FHEM NALINA MIHINA Rahmetli Mareşala aid birkaç hatıra ün, fani vücudü toprağa verilen, fakat ebedî varlığı tarihin sinesinde yasayacak olan rahmetli Mareşal Fevzi Çakmağa aid bir kaç hatıramı yazmak isterim. O, Genelkurmay Başkanı. Türk ordusunun tek Mareşalı olduğu ve başta Atatürkle İnönü olmak üzere, bütün devlet ricalinin hürmet ettikleri giizide bir şahsiyet oldugu halde, hiç bir zaman gurur ve azamete kapılmaırus, daima kibirsiz, nazik, samimî, hattâ babacan bir insan olarak kalmıştır. Bunu kendisile her görüştüğüm zaman müşahede ederdim. Askerî mevzıılar üzerinde yanlar yazdığım, kahraman ordumuzu ve askerliği sevdiğim, mane%Taları, geçid resimlerini kaçırmadığım için, bana karşı daima iltifat ve teveccüh göstçrirdi. 1933 yılı eylulünde. Harb Akademisinde diploma verme töreninden sonra, Yıldız Sarayırun salomında, generallere mahsus büfeye beni de çajprdı; iltifat etti. Bundan cesaret alarak kendisine sancak bahsini açtım. Mareşalım. dedim; 10 yıldır Türk ordusu sancaksızdır. Sancaksız alaylanmıa gördükçe üzülüyorum. bu kahraman alaylar bana öksüz ve yetini hissini veriyorlar. Artık alaylarımıza sancak vermenizi rica edcrim. Sancak için yazdıklannı okuyorum. Hakkin var. Fakat yazılı, yazısız o kadar çok sancak şekli teklif ediyoriar ki hangisini kabul edecesimi saMrdım. Paşam. bayrağıihızdan iyi sancak olamaz. Kenarları sırma saçaklı al canfesten bir sancak yaptırırsımz. Ü/erine de alay numaralarını yazdırırsınız. Fransız ordıısunda alay sancaklarınm üstün kısmı ayırmakta biraz daha duîkatli davranmakta... Meselâ Amerika tütün kumpanyası eksperleri bu bizimkilerin ihrakiye diye kestirip attıklan 10 balyeden 7 tanesini işe yarar vasıfta bulmuşlar... Anlatılanlar doğnı ise hakikaten bu işle derhal alâkalanmalıyız... Tütün meselesinden sonra orman meselesi geliyor. Bu da enteresan... •Devlet şahıs malı ormanlan gene sahiblerine iade etmeli ve köylüye odununu kesmek iznini vermeli diyorlar. Mesele malumdur. Fakat malum olmıyan tarafı da var. Anlatryorlar: Taksimdeki büyük Opera binasının insası için bu sene de 307.000 lira tahsis edilmiştir. Bu para ile sahne kısmının çatısı örtülecektir. Böyle az tahsisatla tiyatro binası insaatının daha on sene süreceği söylenmektedir. Bunun için bir sermayedar aranması veya bir bankadan istikraz yapılması düşünülmektedir. Opera binasında bazı ufak tefek tadilât icrası da arzu edilmektedir. Bu arada binanm denize nazır kısmında hiç bir pencere Bugünkü vaziyette ormanlar bulunmaması vapurla geçildiği zaharab olmaktan kurtuldu mu, der man uzaktan çirkin kuru bir duvar siniz? Ne gezer. Bilâkis daha fazla halinde eöze çarpması, ilgililerin harab oluyor. Çünkü köylü eskiden r.azarı dikkatini celbetmektedir. Bu kendisine lâzım olan odunu almak halin tashihi düşünülmektedir. üzere onnana gider, uzunuzadıya aranır, kesilmesi lâzım gelen zamanı gelmiş, yahud çürümüş ağacı bulur, onu keserdi. Bugün gene kesiyor. Çünkü ihtiyacı var. Yakacak ISzım, kereste lâzım... Bu ihtiMarshall Yardım Plânı İdareslnin yscın önüne kimse geçemez. Evet gene kesiyor. Fakat şimdi muhahz açtığı aiis müsabakası 30 nisanda nihayet bulacaktır. Afişler. yaghboya, lar, bekçiler görmesin diye ormana suluboys ve karakalem olarak herhangirer girmez ilk Snüne gelen ağa gi bir eb'adda yapılabilir. Fakat PaN cı kesiyor. Bu suretle kâr yerine rise gönderileeek afışlerin eb'adı 75 santim boyunda ve 55 santim eninde zarar hasıl oluyor. olacaktır. Türkiyede açılan müsabakada blrlnSamsunun işçileri de derdli... Memurlar gibi aralarmda berem ciligi kazanana 500 lira mukâfat verilecek ve Marsh&il Plânının davetlisi Istiyorlar. Grev hakkı istiyorlar, olarak Parise bir haftahk seyshat daha iyi teşkilât istiyorlar. yapacaktır. tktnciye 300. uçüncüye de Derdlerden sonra dedikodular 200 lir» mükâfat verllecektır. Pariste açıl&cak MiUetlerarasi mügeliyor. ICaradeniz sahillerindeki s&bakada verilecek mükSfatlar şunlarofis ambarları mısırla doluymuş... dır: Blrinclye 1500, ikinciye 1000, üçünİktidar partisi şimdi bunlan rey cüye 700, dördüncuye 200, beş,inciye mukabilinde köylüye dagıtacakmış, 100 dolar. Müsabakalara, Marshall Plânı İdarehattâ bankalar vasıtasile bu işe slnde çalısanlar harlc herkes iştirak başlanmıj bile... ed«bilir. * * * Marshall plânının afiş müsabakası Gemiye döndüğüm zaman sivrj sakallı haübin sözleri hâlâ kulaklarımdaydı. Böyle «haydi hemen ayaklanalım» manasına gelecek şekilde konuşan 100 hatib olsa seçim* ler memleketin başına belâ getirebilir, diye düşündüm. Bu a a v» Kafiye bulmaktaki hünerinden ürkütücü düşünce ile yattım ve fazla beni kayrete düşüren şey her uykumda hep aynı şekıldeki korkelimede masaya vurduğu parmağı kulu rüyalarla uğraştım. Bir de nın nasıl olup da acımadığı... elini gözümü açtım ki terim yatağa seçdeğil, şehadet parmağını tıpkı top miş, odam kesif bir duman içinde rağa bir çubuk daldırır gibi şakul ve kapı şiddetle nınıluyor. «Ne oistıkameride bitün şiddetile tah luyoruz?» demeğe kalmadan dışata masa 0 indiriyor ve bu parmak rıdan «açın> Svazeleri yükseldi adamakılh ses çıkanyor. Biraz ev Telâşa düşmedim desem yalan olur. vel ne hatibler var derken şimdi ne Kapıyı açtım, iki üç kamarot birp^rmaklar var? deneğe beşledım. den içeri atılarak kamaranm penHatib, muhalefetin şimdiye kadar ceresini açtılar ve böylece tehlike söylediği bütün nutukların en gü geçince mesele snlaşıldı. zel cümlelerini seçmiş ve bunlarEfendim. eski Millî Eğitim Bakadan yeni Ur nutak vücude getirenı Hasan Âli Yücel kamara komrek adamakıllı ezberlemiş. Öyle şum. Giresuna seçim mücadelesine anlaşılıvor. Bir müddet daha kopidiyor. Samsundan gemiye bindi nuştu. Sözlerinde öyle bir eda varMüşterek banyomuz odalarımızın dı ki sanırsmız «Havdi, kalkm. derarasmda. Sevimli sabık Bakan yahal ayaklanahm» demeğe hazırlatarken banyo mvîsluğunu açık bınıyordu. Fakat onu söylemiyerek rakmış. Musluktan evvelâ sıcak su birden keskin bir virajla demokraakarken sonra istim gelmeğe başsinin tarifine ve Yunam Kadirna lamış. Duman oymuş,... geçti .. Simdi bu satırlan yazarken kaBereket versin, beklediğim ses maramın kaplama duvarlarına badaha fazla gecikmedi. Karşımda o kıyorum. İstim kaplamalann cilâturan bir zat temkinli bir eda ıle sını harab etmiş... ve ağır bir sesle müdahale etti: Kamarotlar: Arkadaş, bunlar hep beyefen Su buharile boğulabilirdiniz! dinin bildiği şeyler... Bizden daha dediler. Maamafih onun kusuruna iyi bildiğine şüphe yok .. O burabakmayın. Bu zamanda hiç bir aya demokrasinin tarifini öğrenmedayın kusuruna bakılmıyor. ğe değil. bizim derdlerimizi dinleIslak vücudümü paltomla kurutmeğe geldi. mağa çalışır ve alnımda biriken ter Derd kelımesi hazırunu birden tanelerini elimin tersile silerken ccşturdu. Sağımdaki yaman hatibi gördüğüm rüyaları hatırladım ve: bir saniyede kafiyelerile başbaşa Yok canım, zaten bir kâbus bırakıverdiler. Ne tuhaf, halbuki ben onun alkış'anmasını bekliyor ancak böyle bitebilirdi! dedim. dum. Kendisini o kadar tasvibkâr şekilde dinliyorlardı. Eâdiıeyi bu şskilde atlattıktan AC1 BİR KAYIB sonra derdler ortaya dökülmeğe Uzun yıllar Deniıllde Mudbaşlandı. Samsunun liman derdi... deıumumilik ve avukatlık yapMalum... Bu zengin ticaret merkemıs, Arapklr ve Malatya hâzmin hâ'.â bir limana ve hâlâ biı kımlıklermde bulunmuş ve son iskeleye kavuşamamış olması. bü olarak Van AJırceza Reıslığmyüzden kış rr.evsimlerinde hâlâ can den emeklıye ayrılmış olan Hâkim kaybı vermesi hazın .. Tütün meselesi... Bu sene Samsun tütüncüALİ FEHMt ATABAY sünün tütün yetiştiren çiftçüıin uzun muddettenberi rr.uplelâ huvaziyeti hakiksten feci . Samsulundugu hastalıktan kurtulamınun milyonlarca kilo tütünü satıyarak 11 rüsan 950 günü vefat etmljtlr. Butün hayatınca teralz, lamıyarak elde kalmış .. Hele o mütev&zı ve olgun bir insan, kâıskarta hikâyesi... Ihrakiye ve demü ve ömek bir aile reisi olarak ' nizlik faciası... Efendim, çiftçiden temayuz eden değerli adlıyectmlzl tütün alınırken iiç k;rma aynlıyor. toprağa. verirken kederll ailesine En iyi kısım bıçak diye ayrılıyorTannöan gabırlar nlyaz edenz. Ondan sonra bunun onda bir fiatına alman görmez kısmı geliyor. Ve nihayet çiftçıden hiç bir bedel veıilmiyerek alınan veya yakılan yahud da denize atılan kısım geliyor ki işte bunun'.a da kıyamet kor puyor. Bu sene havalar körü gitmiş .. Tütünün kalitesi düşmüş ve ihıakiye, yöhud denizlik denen ve Acentalanna dünyaca meşhur 298 hiç bir işe yaramadığı söylenen kıW. 70 W. R 91 ve 260 B tipi sım artmış... Şaka değil köylü kırk LUXOR Radyolarile balye tütün yetiştirmişse bunun 10 P E R T R 1 X Marka balyesi işe yaramaz diye aynlıyor Anod. Katod ve Fener pillerinin ve zavallı bankaya olan borcunu İ;yeçten vapura yüklenmiş bile kapatamıyarak eli böğründe olduğunu müjdeleriz. kalıyor. Mesele D işe yaramaz U NİHAT I Ş K BADYOFON Gümrük ve Tekel Bakanı bugün Ankaraya dönecek Gümruk ve Tekel Bakanı Dr. Fazıl Şerefeddin Bürge bugun Ankaraya otomobille gidecektir. Bakan yol boyunca tutun meselesi üzermde tetkikler yapacaktır. D. F. İl Başkanı Ankaraya gitti Demokrat Parti İstanbul II İdare Kurulu Baskanlığına seçılen vuksek muhendis Enver Adakan. ger.el rr.erkezle teır.aslar yapmak uzere djn Ankaraya gitmiştir. «Tarsus» un turistik seferi Tuccar Derneği hesabına ilk turistik sefere çıkan Tarsus vapuru bugun Iskenderiyeden Beyruta muteveccıhen hareket edecektır. Gemi, Bçyruttan sonra İzmıre uğrayıp limanımıza dönecektir. Denizyollan için alınacr.'c malzeme Denizyollan Genel Mudur muavlnl Behçet Osman Ağaoğlu, dun akşam Ankareya gitmiştir. Genel Mudur yardımcısı, Denızvolîarır.ın ihîıyacı o1 malzemeve aid tekjlflere karşı hazırlanan sıparişler üzerlnde temaslar yap cak ve Russel Dorr ıle goruşecekt r. Nazım Hikmeün muayencsi Şair Nazım Hikmet.n Cerrahpaşa hastanesi heyeti sıhhiye1!! tarafından yapılan muayenesıne aid raponı dun de venlememıştır. Dıger taraftan sair dün Toptaşı Cezaevi re\*irine nakledıirmştır. «Birinci nevi» sigaraların imali için getirilen makineler Tekel İdaresinin, yeni birmci nevi sigaraları imal için Amerikaya ısmarladıfı makinelerden bir part; gelmiştir. Bu makinelerden yedısi Cibali. altısı îzmir, dordü Samsun, dordu Malatya ve iki?i de Adanadaki sigara fabrika îarında monte ediîmiştir. Boylelikle >urdun muhtelif bölgelerınde yeni birlnci nevi sıgaralar imal edilecektır. Ayrıca, yapılan istatisüklere gore yeni birinci nevi sigaraların istıhlâki yuıde on bes n'sbetinde »rtmıştır. Sahaflar çarşısı ihya edilecek Belediye Sahaflar çarşısını yeniden ihyaya karar vermiş, ilk olarak burada nozayık parke bir yol ile tretuvar'.arın asfaltlanması işi 95 900 liraya müteahhlde ihale edilmiştir. Bundan sonra şehircılık mutehassısı Prost tarafından hazırlanan proie mucbince, çarşıya yeni binalar f"H edilecektır. Konferans Dünya turuna çıkan Croydon High School. mudıresi Miss M. F. Ada:rs. İng.liz Kültür Heyet.nin daveti uzerine sehrımize ge'.miştir Miss Adams bugün srat 17 de İstanbul Kız Lisesl salonunda dngılterede eğıtim sistemii mevzul'j ilk konferansım verecektır. Giriş serbe^ttir. Türk Sırfî ve Tatbikî Matematik Derneğinden: RADIO HAZRETİ ALİ VEÖGÜTLERİ Yazan: ZİYA ŞAKİR U u i Sıt,? y<ri: mm I s t a n b u l Maarif K i t a p h a n e s i AYDA 10 Lira TAKSİTLE Merinos kumaşından ısmarlama elbise 135 liradır. MaAmudpaşa, Kapalıçarşı kapısı yanında No. 18 SALÂKADDÎN KARAKAŞU J Derneğımizin kurucu uyelerinden olan profesor Feyyaz Gursanın vefatı dola*** yıslle, demeğimiz 18 nisan 1950 salı günü saat 17 30 da Teknik Üniversitede A Amerikahlar, «yavaş» la evvelâ 501 anfisinde bir anma toplantısı ter malzeme bahsinde mücadrle ettitiblemiştir. Bu toplantıya herkes geler. Türkiyeye geldikleri yaman aslebi'.ır. kerî depoları birikmiş tayysre > aksamile ve sade eski model olmakKüçük Haberler la kalmayıp artık hiç bir yerde kullanılmaz hale gelmiş silâh'.ırla + ŞEHREMTMNDE bır umumi helâ dolu buldular. Depo memurları, insası Daimî Encumer.ce 12 090 liraya çok eski bir alışkanlık dolavısile, n.uteahhıde ihale edilmiştir. ir KOCAEliİ tankeri Abadan'dan hiç bir şeyi atmıyorlar, lüzumsuz Perrol Ofis hesabına yüklediği akarya ve manasız bir çok şeyleri mataaskıt hamulesile dün limanımıza gelmiş sıb bir şekilde saklıyorlaıdı. ZSra, tir. Türkiye fakir bir memleketti ve * DOĞÜ GÜNEY Akdenlz seferini daha mühim bir sebeb memu.îar yapan Adar.a vapuru dün saat 9 da 138 hesabını veremedikleri şeyleri kçn yolcu ve 382 ton yukle limanımıza geldi keselerinden ödemek mecb ırimiştir. • KURUÇEŞMEDE inşa edilen mo yetinde bulunuyorlardı. Yıllardandern kömur parkı cumartesi gunu to beri gösterilen bu ihtiyat .ıeticerenle açılacaktır. sinde o kadar çok hurda topbn*• MAYIS aymdan itibaren Belediye mıştı ki. istenilen bir yjdek f.Erbandosu haftada iki gun Gülhane Par çanın bulunması için mühim bir kında bir gun şehreminınde, bir gan araştırma lâzım ge'iyordu. de înonu gezisinde çalacaktır. Bugün bu husus epey düzeltilmiştir. Modası geçmiş yedek p&rçaCemaüiyel'âhır 25 Perşembe lar nerede bulunursa toplanıp £yr:ca depolara kaldınhyor. Amerikan sevkiyat memurlan her limanda bekliyor ve gelen maherr.elerin derhal rıhtımlardan gidecekV. ] 5.24 12.15 15 58 18.47 20.22 3.38 leri yerlere gönderilmesini temin E. 110.38, 5.29 9.12 ÎTÖo " T İ 6 8 52 ediyoriar. Bu arada yeni Jepolaı dımcı kuvvetlerin takviyesıle ta• H • * Türkivenin mevcud hir Vaç as arruza geçecek birliklerin modernkerî eğitim müessesesi, her şube leştirilmesi işi üzerinde toplamıştır için ihtısas mekteblerinden nıüvek 1950 programmda bu iş daha geniş keb geniş bir sistem haline g«tıil ?ahaya teşmil edilecektır. 1S51 de mistir. Bugün A^I.A T. in kara ise, eğer programa de%'am edüecek kuvveüeri grupu dokuz ınektebi olursa, Boğazların ve dığer sabit idare ermektedir. Hava kuvvetlori müdafaa tesisatın'n takvıyesi. pagrupu yedi şubede ders vermekte, raşüt tümenleri ve bunlara ksrşı deniz kuvvet'eri grupu ise bir 1er müdafaa tertibatının gcliştirilrnes) * * * çaneyle bir akademide iş görmeıcte başlıca hedefi teşkil cdecek, bu arada mevcud techizat ve mr.lzemeBelkı işin en zor taran Türk or dir. nin yedek parça stokile mahaıazaDeniz grupu işe kadrolarm eğidusundaki öğretim sistemini gvnün Eina da çahşılacaktır. icablarına uydurmak olmuştm timile başlamış ve bu arada bırrok Türkiyede subay sayısı pek çoktu subayı Amerikan tezgâh ve n ek Bugune kadar, A.MA.T. ın TJr(umumiyetle 4000 küçük subaya teblerine göndermiştir. rrogrs'm kiyedeki ve dışarıd?ki teşekkvllemukabil 15.000 subay vardı), fak^t ilerleyince Amerikan tavfalan Tlrk rinin muhtelif şubelenndon 10 lK)0 de vatan, şeref gibi yazılar yazılı» bunlarm pek a a talim ve ierlnye kadrosuna muhtelif gemileri tes den fazla gene yetişmiştir. Bv.nlarm dır. Fikrimce buna lüzum J'oktur. görmüştü. Bir subaya Harb Okulun lim etmiştir. Boğazlarda \e Kara bazısı mekteblerde kalro ders ver Çünkü sancak. hürün bu mukaddes dan çıktıktan sonra, önündeki yir denizde harekâta müsaid olan bu mekte, fakat çoğu ordudaki vazi nıofhumlann hepsini birden ifade mi sene zarfında hiç bir bilgi ve gemilerden şimdiye kadar ttslim felerine dönerek yeni bilgı'.eri >p.y eder. rilmiyordu. Kurmay kadrosuna gi edilenler on dokuz tanedir ki bun maktadırlar. Amerikan cıskcrî öğ Fikrini kahııl ediyonım; böyrebi'.mek için ise, Alman muallim ların arasmda dört muhrib, dört retim mensubları sık sık rrıcmlrke le Mr alay sancağı japtıracağım, tin muhtelif köşelsrina giderek lerinin koyduklan kaideleri cakib denizaltı ve bir çok hafif mayın dedi. leftişlerde bulunmaktadır. ediyorlardı. Bir subay bir kere im tarayıcı vardır. Bir ay sonra. Cumhuriyetin 10 Diğer taraftan, bu çalışmrlar tatihanda muvaffak olamazsa mısleBugün, bir Amerikan drnlz üssü uncu yıldonümiinde rahmetli Foto ğinin geri kalan kısmmı ücra biı sistemine göre genişleü'.miş c!an bur ve alaylara kadar o kp^ar d.kköşede silik bir şekilde ge;ırme3e Gölcük tersanesinde Makicdlık katli ve sağlam bir şekilde inmek Namık, Ankaradaki büyük geçid resmine istirak eden alaylardan bimecbur kalıyordu. İmtihanda rr.u dersleri veriimekte, Hjyteliada tedir ki bütün ordu birhklerinin vaffak olursa üç sene kurmcy o Deniz okulunda denizaîtı hi.rbir.in iştirakile manevralara yakında baş rine verilmis olan yeni sancağın resmini çekip bnna gönderdi. Ben kulunda tahsü görüyor, kırmızı şe yeni bilşüeri, m.ıyin dö'kme ve te lanabilecektir. İleri gelen Türk generallerinJen de gene bu siitıında yazdığım bir rid takıyor ve artık hata işlemez mizleme, atış ve elektrik UÎ.ıvği biri: «Üç sene evvelkine nisbet'e si ya7i ile sevincimi izhar ve Mareşala ler arssma katıhyordu. oğıetilmektedir. teşekkür ettim. Amerikan yardım heyetinin hr.va lâh bakımından üç misli kuvvetliErleıin taam ve terfii ise d&ha kuvveüeri grupu 1947 i'e 48 sene yiz,» diyor. «Fakat maneviyrt Vagcüşigüzel bir şekilde oluvoriu. Üç Bir k?ç yıl sonra. gene Harb Asene hizmet eören bir sımfın ter sinde elde edilebilecek fazla rı)ik kımından on misli kuvveOiyiz, bis edildiği gün yeni sınıf silâh al tarda tayyareyi gözönünde tutarak çünkü artık yalnız olmadığırazı bı kademi^inde yapılan bir diploma vcrme törrninde Mareşala hürmetişe Türkiyenin yeni hava kuvvet liyoruz.» tına alınıj'ordu. Irrimi arzcttim. Gene iltifat etti vc, Scn manevraları kaçırmazsın amma ncd;n donannı?nın Ege derizindeki manevrasına çelmedin? diye sordıı. Sivil amiral olduğun için scni aıadıtn. Mareşalım, dedim. Davet edilmeden geliısem, casus diye beni Yavuzun direçine asarsmız diye korkrum; onun için gelmedim. Rus mühendiMerile Tass ajansının muhabirini Kayscri Tayyare fabrikasına soktukları halde. aralarmda bulıındtığum Türk gazetecilerini sert bir tavırla kapıdan Nisanm ilk BÜnleri tiyatromuz Hâzımın asıl cevheri de o zaman Kimfcilir böyle vakitsiz, bu kadar döndürdükleri için «Türk gazeteiçin a n biı yıldonümü. Hâzımı top meydana çıktı. Aynaroı Kadısı, erken kuruyup gitmi} olması da cisi casus değildir. diye bir yazı rağa verdiğimiz günlerin yıldönü Fermanlı Deli Hazretleri, Bir Ka belki bu kadar gür, bu kadar bol yazmıştım. Onu telmih etmek istemüdür. Aftı yıl önce, gene böyıe vuk Devrildi, Mumsöndü ilâh. Hâ akmış olmasındandır. diğimi anîadı. Gülerek, • * * ilk toprak kokularının yayılmağa zımın büyük komedi sanatkârı şöh Ne demek istediğin? Inliyobaşladığı ılık bir bahar sabahı, da retini nasıl bütün memlekete y&yHâzım aynı zamanda nv.'leğine nım; bir vanlıslık olmus. F«ni bundıysa, o da, büyük sanatile, bu e mesle^inin kutsal davalarıra yüha gene denecek bir yaşta, 46 yadan sonraki bütün ma'ie\Talarda şmda, onu kaybetmiştik. Alnının serleri Türk sahnesinin ilk parlak rekten bağlanmış bir sanatkârdı görmek isterim; gel! dije gonlünıü yazısı da, neşeli mizacile son bir zaferleri haline getirdi. O kadar ki Ağır hastayken bile hasretine da aldı. defa daha şaka eder gibi, onu r.ra bugün bütün Musahibzade reper yanamadığı sahneye çıkr.oktan mızdan alıp götürmek için 1 nisan tuarını Hâzımsız, Hâzımı da onsuz kendini alamamış. toz toprak için1937 de yarı'in bü>ük Trakya anmağa imkân göremiyorum. giınünü seçmişti. de yüzen salaşlarda. pene bizi gülmant\ra r'ii'îa gitlinı. Erî.âna tahHâzımın dram oynamıj olması dürmek için ağır ağır ölmüştür Sanat hayatının en olgun devresis edilen Çnr'u Orduevinde benint sine girerken ölümün Türk sahne sanat değerine büyük bir şey ılâ Kalabalık ailesini geçindirmekte içiu de bir oda ayırtmak lutfunda sınden ayırdığı Hâzımıa maddi ve etmemekle beraber, kendi üs zorluk çeken Hâzım, çalıştığı mü bulunınııçru. Üç do'rt gün siiren varlığı gibi, hattrası da yavaş ya\sş tün şahsiyetinin baskısından rolle esseseyi bir defa olsun teriicüns manevralar sırasında, beni her eriyip gidiyor. Ölümiîe herkesi mü rini kurtarmasıru da 'aildiğini gös mi§, macera peşinde koşmaktansa gördükçe iltifatını esirgemiyordu. piyango bileti satmağı tercih etmiş teessir eden, çoğumuzu ilk dtfa terdiği için mühimdir. ÇünKÛ a^ıl Aynı yıhn sonbaharında Ege masanat idealine ölünceye kadar tagerçekten ağlatan. gazetelerimizi johretini komedide yapan Hânevralarma da gittim. Mane\TBİarzım, içindeki Tanrı vergisini keş dık kalraıştır. günlerce meşgul eden Hâzım, ölüBu bakımdan ben Hâzımın hatı dan bir gün evvel, İzmirde Orduemünün altmcı yıldönümünde bir fettiği gün, kabına sığmaz olan şahsiyeüni müellifin yarattığl tip rasını, öiümünün 6 ncı yıidönü vinde generallerle gorüştüm. Makaç satırla olsun anılmadı, radyone\ranın temini öğrendim. Yazdılanmızdan başka kendisini cek ha lerin çemberinde hapsetmeğe im münde, yeni nesillere sadece gene kân bulamıyan, bütün o cevheri, yaşta, en verimli çağında kaybetti gım yazı Cumhuriyefle Anadolu'da tır'avan olmadı. Evet, unutulmak her ölümünün halkı guldürmek için cömerdce a ğimiz bir sanatkâr, yeri dsha uzun haber olarak çıktı. Temin esasıru nasibi. unutma hassası da iısan kıtan bir kahkaha çağlayaaı olmus yıllar doldurulamıyacak büyük bir fşa ettiğim için bazı ordu erkânı nğlunun belki en büyük tese'lisi tu. Bu çağlayanm berrak köpükleri, komedyen olarak değil, hayatıru bana kızmı^lar. Mareşala, manevra. dir. Hele geride kaybolup p.idon bazı geceler, sahnede kendisüe be sanatına vakfetmiş. canını o volda lara istirak ettirilmememi teklif eden vermiş bir sanat kurbanı olarak da ler olmu'. Rahmetli aldırmadısı sesinden, gülüşünden, hıçkırığm raber oynayan arkadaşlarını bile önüne katar, sürükler gdtürürdü. I saygı ile ananm. îçin So'ke ile Aydm ara'îndaki 31adan, bir jestinden başka bir şey nevralarda hulunoum. Yemeklerda bırakmıyan aktör için bu raııkadbeni kar«ııııa almak sınetile iltifat derdir. Fakat öyle ölü'.er vardır ki onlan unutmağa pek hakkımız ve teveccüh gösteriyp'du. Bir gün yoktur. Bütün hayatını sanat'na gene yemek yerken. Cumhuriyet'in vakfetmiş, ömrünün en güzel yı^atntruçu hir uçakla çeürilen gazeterını bize yeni yaratışlar gös.terrr.ek, mizi kendisine verdilsr. Büyük basbinbir derd ve mihnetle gecen günlıklarla «mavi taraf tankiarı Aydılerimizi neşelendirmek için seve na girdi» diye bir hajer vardı. GaTürk matbuaünda şimdiye kaseve harcamış olan Hâzım gelecek zeteyi bana göstererek sordu: dar görülmemiş nefaset ve olgunnesillere de tanıtmshvız. Onun lukta hazırlanan 48 büyük sahife Böyle bir şey olmadı. Bnnu için, ölümünün 6 ncı yıldönümünve ayrıca her sayıda parasız venasıl yazdın? de, Hâzımı tekrar anmağı ve ckurilecek olan 16 sahifelik (Resimli Hakikaten böyle bir şey olmayuculanma hatırla'.mağı bir vaziOsmanlı Tarihi) ilâvesile beraber mıştı. Ben de bu haberin ııereden fe sayıyorum. 15 Nisan Cumartesi günü çıkıyor. çıktığına şasmıştım. Bunu manev* * * Bütün yazı ve şimdiye kadar neşralara iştirak eden Anadolu mııharedilmemiş tabloları orijinaldir. Ben Hâzımı ilk defa, bundpn yirbiri kendi gazetesine telgrafla bilBirkaçı: Mareşal Fevzi Çakmağm mi üç yıl önce. İstanbul Şthir Tidimıiş; bizim İzmir muhabîrimiz de ilk defa neşredilen resimlerile. İEyatrosu ilk çalışmalarına hazırlaCumhuriyet'e tell'mi^*i. Anadolu lâm ve hıristiyan dinleri hakkmda nırken Danton piyesinin provalamuhabirini yanılıan da. manevrabir mektubu, a>rıca kıymetli verında tanımıştım. Fransız ihtilâlini larda ârııaya uçıayan bir iki tancizeleri toplu bir halde Türkcanlandıran bu e?erde htfâlin bükrn i?mir ef;;'mek üzere Aydına lerin Amerikaya askerî yardımı yük simalarından birini oynuyordu. dö'ndüğünü görmesi olmıış. Bu Şonraları onu gene iıep öramlarda Osmanlı Şarayınm en mesud kadını Gülnuş Sultanın Topkapı Satankları ben dc görrnüştüm. VaziHile ve Sevgi'de, Mary Dngan'm raymda bulunan resmi ile hayatı ve macerası Taşla idam ediyeti hemen kavrıjarak kendisine Davası'ndp. Kaatil'de guidüm. Bülen günahkâr bir kadm Son Halife İstanbuldan nasıl çıkaizah ettim. tün bu ağır eserlerdeki rollsrini, rıldı? Sarayda kullanılan kuvvet macunları Namık Kemal, Brn zaten senin bö\le lıir kırk yılhk dram aktörii gibi. raüEbüzziya Tevfik, Abdulhak Hâmid ve Abdullah Cevdetin Abdülyan!ı« \ apınıyacağına enıindim, dedi, kemmel cynuyor, hattâ seyırcileıini hamide gizli mektubları. (İlk defa neşrediliyor). ağlattığı bile oluyordu, Baştanbaşa yeni vesikalara dayanılarak yazılan re^imli Dün gencliğin elleri üstünia Fakat bir gün Şehir Tiyatros ına Osmanlı tarihi ilâvesile beraber yalnız 50 kuruş olan ebedî istirahatgâhına tevdi ettiğiMusahibzadenin komedileıi geldi. miz rahmetli Mareşalın teveccühü» ne mazhar olmuş bir gazeteci sıfa* TİYATRO Yazan: Lutfi Ay Ölümünün yıldönümünde Hazım TAR1H DÜNYASINI CUMARTESİ GÜNÜ tile onun manevî huzurunda bii defa daha hurmetle eğilmeği vazif»' bilirim. H almajn unutmayınız. Hayran olacaksını*.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle