Katalog

3 Mart 1950 arihî bir bina olan Taş» kjîlanın tamir ve tadiii ikmal edilen ve İstanbul Teknik Üniversitesi Mi r.arî Fakültesine tahsis olunan kısım evvelki gün törenle açıldı. Istanhul Valisi ve Belediye Reisi sayın Prof. Üç yıl önce Allahm rahmetine Bitmez çilcdir hayatı gördün dedi Dr. Fahreddin Kerim Gökayın aykavuşan çeyrek asırhk yakın dosler, lık basın toplantısı ile aynı gün ve tum Salih Zeki Buluğ bütün maarif Şenlik payı her ömre beş on güıı aynı saate rasÜadığı için bir çok ailesinin sevgi ve saygısmı kazandediler. gaıeteci arkadaşlar gibi ben de, NewYork, Şubat leri ayırıyor, yemek istemiyor 300 imza ile verilen mazbatada mış çok kâmil bir zattı. Vaktile Bilsem de şu bir kaç günü hoş Teknik Üniversitenin muhterem Geçen yıhn sonuna doğru, mu? Fena huy edinir diyerelt Mülkiye mektebinde müdür muacemiyet idare kurulu tenkid geçse dedim, Rektörü Prof. HulUi Erenin daveHmd Başbakanı Nehru Amerika illâ zorlamayın. Bırakın onlan vini iken talebelerden Cemal Yeşil Sordukça, bugün değil, yarın, dün tine icabet ederek bu törende buediliyer ya geldiğinde, uçak meydanmda yemesin. Hiç mi yemek istemiGelgelelim yol işaretlerine dikkat ederek, olduğu Onlar bilecek. icın «ne pınar ruhlu. ne insan dcdiicr. lunamadım. kendis^ni Truman'Ia gazeteciler yor? Hiç vermeyin. Hem kızma» uçurum. gibi okurlarsa aynı zamanda öniarı Sultan Abdülmecid zamanında Bir kısım şoförler aralarmda : m k?.!bli» diye bahsederdi. Şimdi o düzgün düzgün aruzia da okumuş O rubailer bazan o dört mısra ıla karşılamıştı. Truman, Asyah mi yın da. Sadece "O. K.» (O. Key Zaten şiir yolunun bu güçlüğünza toplayarak meydana getirdikleri nun «Rubailer» ini okurken o ki olurlar. dört fırça darbesinden bir tablonun yapılarak Mccidiye kı?lası adı vesafirini, kendine has olan sami Peki) deyin, o kadar. Beslenmes den dolayı değil midir ki yeryürilcn, sonraları halk tarafından miyetile selâmladıktan sonra Su zayıflar, hastalık kapar diye de bir mazbatavı vilâyete vermişlerdir. tabm sahifelerine bir pınar şeffafEğer iş yalnız bu safhada kalaydı zünde şairler azalmaktadır. Vakıâ siluetini çıkaran sanatkârlar gibi Taşkışla diye anılan bu büyük biinee < hoş geldin» le sözlerini üzülmeyin. Mütehassıslar temi 300 kadar imzayı ihtiva eden bu lığının aksettiğini görünfce Saîih bu teknik başarı gene şaşılacak bir şiir pınarının lezzatini duyanlar hünerler de gösterir. İşte «Emirgân na, Sultan Hamid devrinde, mümazbatada cemiyet idare kurulu Zekinin ne doğru bir teşhis koytamamlamıştı: nat veriyor: Hiç bir şeycik olşey olurdu. Halbuki o rubailerini hep oraya gitmpk isterler, fakat kahvesinden» görüncn manzara: nevver, vatansever, hürriyet âşığı nun bazı faaliyetleri tenkid oîun duğunu anladım. Geçenki mebusluk « İyi bir talih eseri olarak, mazmış! sadece nazımda bırakmıyarak şiire oraya gidebilen sahici şairler ne Ön yaprağı poyrazın dirilten nefesi, maktadır. Vilâyet ortaya atılan ten devresinde Ankarada bulunduğum Son yaprağı al benckli dallar ka gencliğe ıstırab çektiren bir yer bizim memîeketimiz, sizin memçıkarmanm yolunu da buldu. İmale kadar seyrek: Bu usulü beğenmiyebilirsiniz kid ve iddiaların sıhhat derecesini i z^manlar onun gazete ve mecmu yok, med yok, izafet yok, atıf yok, fesi. olmuş ve herkesin yüreğini titreten leketinize bir yol aranırken bu Fakat Amerikan çocuklarmın Günden güne artıyor soranlar yo Gök beste, deniz beste, bu yaz fena bir nam bırakmıştı. lunmuştur. Bu hali, iki memleket besli, sıhhatli haller.ne bakmca tayin ve tecbit icin bu mazbatavı p.larda bazı şiirlerine rastlıyorduk. türkçeye aykırı gelecek hiç bir yalunu, Emr.iyet müdürlüğüne havale et Bunlar da iddiasız, gürültüsüz, fa bancı kelime yok; ve bütün bunMüstebid hükümdarın orada kurlarkısuıa, arasındaki kader beraberl:ği için doğrusu tereddüd ediyorsunuz. miştir. Diğer taraftan cemiyet ü kat samimî terennümlerdi. Meğer lara rağmen dosdoğru bir aruzla Hergün daha seyrek sahiden yol Çay rengi çınar gölecsinin kafiyesi. duğu bir divanı harb, istibdad rebir işaret sayalım.» Bu azamî tolerans her saha >elerii bir kısmı ortaya cıkaııla şirndiki kitabından pnlıyoruz ki gayet tabiî bir şiir akışı var. Mehcuların Herşeye peki. Fakat Anadolu, jimine karşı mücadele eden, hattâ Nehru, bu tatlı sözlerin haya dadır. Çocuğu kat'iyen dövme'î. bu iddialar hilâfına, idare kurulu cn!ar şiir aşkının ilk göz ağnlany med Akif ki, aruzu en tabiî edaya Şairler azalsa da şiir ebedidir, asırlar boyu kaderi. esas manzara fi'len ve kavlen böyle bir şeye telinden,, gazetecilerin bağrışma hattâ azarlamak bile caiz değilnun faaliyetlerini *akdirle karşıla mış. Bir gün birdenbire önüne çı yükseltendir, öyleyken «kalemin her yeıde değişen şekillere, mev ları, ezelî çilelerile o dört mısralık şebbiis dahi etmiycu nice gencleri larile uyanır gibi oldu. Truman dir. makta, mesleğe faydalı hizmetlerde kan yeni bir dilber uğruna onları ucuna en önce en tabiî olmıyan ge zulara, edalara, vezinlere, zevklere rubaiye nasıl sığar? «Asker Anado mahkum etmiştir. la birlikte resimlerini çekmek isBu çeşid fikirlere en uzak du bulunduğunu söylemcktedirler. Dün Meşrutiyet üân edildikten sonra, feda ediveriyor. Evet ilk gözağrıları lir • derdi. La Fontaine gibi Akif de rağmen şiirin ezelî pınarı işte ol lu» da Anadolumuzun bozkırları, teyen Amerika gazete muhab:r ran askerlik bile bugün Ameribu söylentiler etrafmda malumati unutulmaz, onlar içimizi aydınlatan o tabüliğe ermek için ne kadar çok duğu gibi duruyor. Aruzdur, hece bitmez cenkleri, nesilden nesle bağ 31 mart askerî isyanı bu kışladan ve fotograiçıları, Cumhur Baş kada şaşılacak bir serbestlik yuna müracaat ettisimiz cemiyet başmuhafaza kanlarına: «Harry, biraz şöyle vası olmuştur. Bunu bile az bu kanı Halid Çelen bize şu izahatı ilk ışıklardır. Fakat daha kuvvetli alınteri döktüler. Cemal Yeşilin de dir, eskidir, yenicîir, şudur budur laman zürriyetleşmiş kaderi dört çıkmışhr. Meşrutiyeti bir ışık peydahlanıverince evvelki o kadar sadelik içinde o kadar demenin manası vir mı? Şiir şiir» mısrala, sanki komprüne hap tane etmek için tstanbııla getirilen avcı gelin! Hayır, orada durmayın( lan ve «Orduyu demokratlaştıra vermiştir: ler ne yapsm? Şair ister istemez mükemmelliğe ermesi kimbilir ne dir: lerinin surahiye atılınca bütün o tahurlarından ikisi buraya yerleşCentilmeni de biraz yana dön lım!» diyen bir cereyan mev• Yılhk kon^remiz 3 nisanda | bu yeni dilbere turulup eskilere ! kadar sonsuz bir cehde mal oldu Ördcktir, kargadu^ sülündür, ku koca kabı renklerile kaplayıveıiş tirilmişti. İsyanı hazulıyanlar, dördürsenize!» diye sesleniyorlar cuddur. yapılacaktır. Her yıl kongıeierden ' veda etti. Kimdi bu yeni diiber? I Başka türlü böyle bir eser meydadüncü avcı taburıından Hamdi Çağudur; leri gibi, işte içimizi dolduruyor: «Harry» de yani Truman güMahkemeler bir kademe daha evvel bu çeşid söylenüler ortaya Ufak tefek, civelek, sadece dört I na gelemez. Zaten kendi de «DağiD Hep kuş satarız: fience şudur, bence Sindik bu dağarcık, bu çarık rengi vuşu elde etmişler; o da, 31 mart lümseyerek dediklerini yapıyor az «toleran» dır. Maamafih kaç atılır. Bazen mallesef dedikodulu Ardı» rubaisinde: budur. kıra; 1909 sabahı kışladaki askerlerin badu. defa maznunların, hâkimin sual birer mahiyet taşıyan bu iddia ve mısrahk. fakat çeşidli vezinlerin cümbüçile zengin cilveler gösteren Serdim sardıro yumak yıunak yol' Eskiydi, yeniydi, kim bakar maşra Kestirme iner her yolumuz bir şına geçerek Ayasofya meydanma Nehru, bütün demokratlığına. lerine elleri ceplerinde cevab hareketlerin muarızlarımız tara«Rubai». baya sınıra. getirmiş ve yanan Adliye sarayınhattâ sosyalist meyillerine rağ verdiklerini, ancak bir tek hâki fndan bir konşîre taktiği olarak bağuıı, Peki onun gönlünü «Rubai» deHergünkü sebil... Uae akar, aynı Dağ taş, yediden yetmisedir bizde daki mebusan vc âyan dairesini men, bu katıksız Amerikan de min ihtarda bulunduğunu gör kullanıldığı da herkesin ve bilhasUçtum geçtiru masalların Kaf dasudur. nöbet; çevirmiştL Avcı taburlarının isyanı, ğını, mokrasisinin tezahürüne inan düm. Savcınm kürsü hizasmda, sa meslektaşlarımızın bildiği bir nen bu fettana çevirmeğe kim ve ne sebeb oldu? Rubainin asırlar Oğlan babanın, kız ananın ardı sıra. akşama kadar bütün hassa ordusumaz gözlerle bakıyordu. Halin yanda değil, avukatla aynı hiza keyfiyettir. Meslektaslarr^":"n tenDerken çektiği emeğin heybetini Bütün bir şiir âleminin öz hakiboyu klasik edebiyatımızda hiç de çıtlatmış olmuyor mu? O hakikî katini, ş&irlerin sahicilerile sahie Victor Hugo, neşredilişi Fransada na sirayet etmişti. Hareket ordustı, den, şahsından sadece «centil da oturuşu, demokratik zihniye kid ve iddialarını kongrede yapmaöyle âhım şâlıım bir yeri yoktur. şürin güçlüğile hakikî şairin bü lerini, böyle dört basit mısraa sığ gürüitüler uyandıran Baudelaire'in İstanbula geldiği gün avcı taburları men» («bay» gibi bir şey) diye tin güzel bir tezahürü olarak ları bence daha uygun bir hareket Bundan sekiz yıl önce çıkan «Edeyüklüğünü pekâlâ biliyor. Oraya dırabilmek; ne güzel şey bu. Ce «Les Fleurs du mal» i için .Fransız Taşkışlada mukavemet ettiklerinbahsolunuşunu bile yadırgadığı her mahkemede görülür. tarzı olsa gerekür.» bivat Bilçileri» nde rubai için beş ermek uçurumlan atlamaktan daha mal Yeşil o dört mısıalık rubaüer şürine yeni bir titreyiş tanıttırdı» den top ateşi açılarak asiler teslim m tahmin ettim. * * * altı sahifelik malumat verirken güç. O uçurumu atlamanın sırrıru le, sırası gelince, tam Hayyâmane, demişti. Nisbetlerin aynlığını söy olmağa mecbur edilmişlerdi. SonMaamafih bu hali pek tabiî Türk hançeresinin rubaiden hoşBu serbesti ve müsamahayı Hilnıi Uran Keceb Pekei.i dağlar gibi yükselen şairler biliyor: ince isühzalı, dokuıaklı, içli fikiı lemeğe lüzum yok tabiî. Türk şiiri radan sahra topları mcrmilerinin karşılayanlar, sadece Fransız ve lanmadığını söylemiştik. Zaten bu gören ve duyan her yabancı, Akatrelerini teksif etrn^yi de bili de bu «rubailer» le yeni bir ses kışla duvarlarında pek az ve sathî göıüştü Amerikan gazetecileriydi. cihet hiç bir büyük rubaici yeliş Yaz kı$ kara hatmış sıra dağlar tahribat yaptığını görerek, vaktile merikayı mutlak serbestliğin ülBirkaç gündenberi şehrimizde buluyok mu, yor. Meselâ «Dediler» isimli rubai: titreyişi işitti: * * * belliydi. Nef'i ne sağlam bir bina yapılmış oldukesi sanır. İşte burada aldanır. nan C. H. Partisi Genel Başkan Vekill tiremeyişimizden Bu manzara bana Colombia Pek çok sahalarda Amerikahlar, Hiiml Uran, dün sabah sabık Baş gibi dev bir şair büe elli aHmış beğunu anlanustım. Ünıversitesinin bir darshanesini Fransızlardan, hattâ İngilizler takanlardan İstanbul milletvekili Re. yitiik kasidelerinde baştan sona Taşkışlanın başından bir de yanceb Pekerin Sultanahmeddeki evjne kadar, sanki ağustos denizinde vühatırlattı. Profesörle talebeleı den bile daha az müsamahakârgın geçmiştir. O sırada, henüz Algiderek kendisile bir müddet görüş züyorcasına, neşeli neşeli kulaç arasında şaşılacak bir «aynı se dırlar. manların Göben muharebe krnvamüştür. Hihni Uran, C. H. Partisi İl atarken dört mısralık minimini Ruviyelilik» hali vardı; hattâ talezörü olan Yavuz da İstanbul IteıaBir kere cinsî ahlâk bahsinde nıerkezindi de bir müddet meşgul ol. baiye brşlaclığı zamsn: belerin bir çoğu ders boyunca nında misafır olarak bulunuyordu. hiç olmazsa bunun alenen teş muştur. Yarab dilimi schv ü hatadan sakla sigara bile içiyorlardı. İtfaiycye yardım için Göben'den hirinde hiç şaka'srı yoktur. ATarım Bakanı geîtli Bast'm rehi vadii ru>âîye kadem «Progresif metodun» (yani ye lenen âşıkane öpüşmek yasaktır. göndrıücn bir bahriyeli kıt'ası da Tarım Bakanı Cavid Oral dün san. ileri usulün Hatbik edıldiği Birbirlerine plâjlarda fazla soDiye sanki kış denizinde yüzmeee yaııgım söndiirmeğc çahşırken iki buki ekapresle Ankarad&n şshrlmize bazı Amerikan ilkokullarını gez kulan çiftleri polis ayırır. icabın gelmistir. zorlanmış gibi titriyerek başına bir Alman dcniz eri ölmüş, onlara büdiğim zaman da, dershanelerdeki da hapse de atar. Zina gerçek yük hir cenaze alayı yapılmıştı. Suriyenin İstanbul konsolos'uğu kaza gelmemesi için dua ediyordu. aşırı serbestlik havasını az çok bir suç dlarak takib edilir. MüsSuriyenin îstanbul Konsolosu M. Zü Evet rubai biıim Türk zevkine Ta'Uışla ,bir müddet evvel, Tekyadırgamıştım. Talebeler iste tehcen yazılar, resimler ve dans heyr'ın yerine Ankara Elçillk birlncl çetrefil gelmişti. Zaten onun için nik Üniversiteye verilmiş ve csa^lı diklerini yapmakta serbesttiler. lar yasaktır. «Ne\v England» kâtihi eski Mersin Konsolosu Neş'et El Azerî lehçesi rubai yerine dört surctte tanıir ve tadiline başlanHattâ o kadar ki, sıraları kas devletlerinde (yani Püritenlerin Hüseynı'nin tayin edileceği söylenmek mısrahk «Tuyuğ» u icad ettiği gibi mışlı. Şinıdi Mimarî Fakültesine tedir. Bilındigi üzere geçenlerde Suriye diğer klasik şairlerimiz de, rubaiden seyyar ve tekerlekli yapıl ahfadınm yaşadığı ve NewYortahsis edilen kısmı, o azametli biKonsolosluğunda Uruguvay gazeted mıştı, ders esnasmda d:ledikler3 kun şimalme düşen devletlerde) ile Konsolos arasında geçen hâdise den daha çok, dört mısralık «kıta» nanın henüz tamir ve tadiii ikmal tarafa çekip yerleşiyorlar, dile bu yasaklar daha şiddetlidir. Bu yüzünden Suriye hükumetince bu nak. lara iltifat ettiler. olunan iiçte birldir. dikleri arkadaşın komşusu olu ralarda ve Amerikanın pek çok le lüzum görülmüştür. Fakat tahminen on beş yıl ör.ce Taşkışlanın Teknik Üniversiteyc yor; diledikleri mevkiden öğret şehirlerinde pazar günü dans ve Gelir vergisi haî .';ında jadyoda Yahya Kemal bir tniEftan bütün tahsis ediltniş olması, Cumhuriyet meni dinliyorlardı. İsterlerse din eğlence kanunen yasaktır. Cuşark edebiyatının en büyük rubai verilecek konferans Uçan daireler uzun müddet u'mata göre. uçan daire» bir bakı1 yukarıdaki makine k'smı döne dö rejinıinin, ilinı ve fenne, tekniğe lemezlerdi de! Hattâ isteyen o martesiden pazartesiye kadar içDefterdarlığın hesnb uzmorılarından şairi Ömer Hayyr.mı, sadece tercü mumî efkâr» me^gul ettikten son ma buriinkü helikopterlere benze ne giderken yoîcrular düz bir isti verdiği kıyrtrît ve ehemmiyetin yeumî efkârı me&eıü anda başka bir şeye çalışır veys ki yerleri kapalıdır ve içki satıjı Orhan Gürell bu aksam saat 20.15 te me değil, türkçede onu yeniden inni bir dclilidir. resim yapardı. Kımsenin kanş yasaktır. MidWest taraflarında İstanbul radyosunfla «İrad sahiblerinin şa ederek, diğer taraftan kendi en ra, halledilemiyen muammalar a yeeektir. Fakat helikorjterde rönen kamette gideceklerdir. y Asrımız bir teknik asndır. TekYolcuların bulunduğu kısmm tek d B k durumu» mağa hakkı yoktu. Esasen yenı ki ufak şehirlerin pek çoklarında gelir vergisi karrısnJaki rasına girdi ve yavaş yavaş unutu yalnız kansdpsrvanedir. Bu kabaşına oluşu, oraya dört bir tarafı, rik t?nlver«itpnin hcr scne yct;?rr.evzuunda tatbiki bir kcnuşma yapa cin £En:'rs:nı da rub?.inin o asır larak eski ehemmiyetini kaybet nadpervane metodda sınıfta kalmak diye biı sinema açılması yasaktır; delihelikopteri havada tiıdiçi ve yetiştirccesi yüksek mülar boyu mi.il.mel kalmış oluğuna caktır. e y e Gökyüzündc u;tuğu ( tuttuğu gibi cnun havada ilerleme hattâ zemini camla yahud şeffaf şey yok ki! Çocuklar, yaş grup kanlılar ve genc kızlar böyle bir seyelân eUiriverince şiirimizde j' bir madde ile kaph bir salon şskü hendislerle, bu asrın teknik yürüşahidler tarafından ile sini ve yükfelip alçalrr.asım da 1eMuamele vergisi için yapılacak rubai birder.bire bambs'ka bir hu | larına göre ayrılıyorlar; her şehirde grev yapmağa mecbuı ır hüverilmesini mümkün kılacaktır. Bu yüşünc ayak uydurmuş ve mcmUcan dershanede de, zekâ testlerinin olmuş ve ancak ondan sonra şetoplantı Cemal viyetle parlayıverdi. suretle yolcular manzarayı büttn lekctin teknik bakımından yiikselt f d t b edilemiven tayy?"enin bvtün makine aksamıt a r a f m d a n t e s b ; t verdiği rakam neticesine görş hirde bir tek sinemanm açılmamcsi için bu müesseseye bel bağ7 mart perşembe günü, saat 15 te Yeşil bu yem parutınm cazıbesıle j ,. . . . . . . . u, bu acayıb uçakların Merıhten gon dır. Yolcuların oturacağı kısım, bu genişliği ile seyredebilecekler ve + t üç grupa taksim ediliyorlar. Ve sına izin verilmiştir. İstanbul Ticaret ve Sanay! Odasmda . . . . J kendilerini adeta havada uçar gibi !•">» b u I " n l l > . o r " z . , . . .. * (derildiğini iddia edenler de oldu. dairenin altmda bulunacaktır. muamele vergisi hakkında bir toplantı dır kı eski şurlerını bir taraıa bı l çocuk, dersi vazife diye değil Güney devletlerinde zencilere yapılacaktır. Ticaret Odasımn deruhte rakıp kendini rubaiye S»,m Rektor Hıılk, Erenın şoyveriyor. Uçan dairenin helikoptere benze husedeceklerdir. eğlence diye yapıyor, eğlenceli Fakat kendindeki bu ink:!âbın kay Bu son iddia fazla ciddî ksrşılan, Iedi*l gibi evvelce ordunun, şımdı karşı gösterilen müsamahasızlığı ettiği bu toplantıda. muamele vergisl , i madı ise de «uçan daire» lerin bir yen diğer bir tarafı, tayyareden Gene yapılan hesablara göre, ıl.c de fikir ordusunun malı olan Taşbulmazsa yapmıyor. ise anlatmağa lüzum yok, ma hakkında hazırlanan rapor en geniş nağını hiç de saklamağa lüzum gör yabancı memleket tarafmdan gön farklı olarak, amudî bir şekilde al uçan daireler ancak 810 kişi tökışlanm Yüksek Teknik Öğrctime şekilde tenkid edilecek ve toplanan di medıgı kıtabımn en başında «ses, • Tabiî bu yaştaki çocuklara bu lum... . Ş lekler Maliye Bakanhğı Gelirler Geıri» ne, yani• v v. v ™ ı o yaz ' derılmış olması ıhtımalı Ameruan çahp yükselebilmesidir. Bu suretle şıyabilecek büyüklükte olacaktır. hayırh olmasını dilcriz. Yahya Kem?le , . „ derece hürriyet verilmesini pek . . Komünizm bahsine gelince, nel Müdürlüğur.e bildirılecektir. lıükumetini dii=ündürmüş ve işin istikbalin uçakları dar bir saha Fakat, bu usul terakki edip daha dığı np \nni Vnnva Kem?le çok ana baba doğru bulmuyor. kanaat hürriveü cidden mutlak, c"i:. rul:ri!e gösicrmcktecHr: \az tahkikini resmî bir komisyona ha dan havalanıp gene dar bir sahaya muazzam kuvvet temin eden maBu metodun teferruatını bura fakat sabotaj ve komplo yasak Tramvay ve Elektrik İdaresinde Seslcnme hünerdir, ses alıp verme kolay; vale etmişti. Fakat komisyonun ra konabilmek imkânma sahib bulu kineler yapıldığı zaman çok dalvi da anlatacak veya münakaşa e tır. zam görmesi istenen menıurlar poru da meseleyi aydınlatmaya ya nacaktır. büyük «dairelerin» inşa edileceği decek değilim; bu başka bir maTramvay ve Elektrik tdaresi, Barem Yol göslerccek bir geçecekler bir ramamış, sadece rivayetleri bir a*** Uçan dairenin bir hususiyeti de, şuphesizdir. kale mevzuudur. Burada, sadedışı memurlarmdan 91 nin zam göralay. toplamakla kalmıştır. Uçan dairelerin tayyare ve heligene tayyareden farklı olarak, hace bana garib gelen haricî tezaHulâsa Amerikada, küçük şe mesi için Belediyeye teklifte bulun Parlak nice yıldızda güneştir göz Yalnız, bugun Isvıçrelı bir mu vada istediği kadar aynı noktada kopterlere nisbetle sesi de az omusrur. Bu memurlar yedi senedena j a n hürlere işaret edip geçiyorum. hir olsun, büyük şehir olsun, beri zam görmemiş'.erdir. Ekserisl Milll .. , , • v^ı^i^ *»t' hendis bu meseleyi yeniden ve.da kalabilsıesidir. lacak, gerek yolcular, perek aşağı. . . Bugün Amerikada hâkim olan mutlak serbestiyle, mutlak mü Mücadele senelerinde hattâ daha evvel Bin bir oka hız verır genlmı^ tek. i ha rınril TavıupHpn nrfava ntmı ciddî zaviyeden orîaya atmış dakiler hemen hemen hiç gürültü felsefe, mutlak serbestlik ve mü samahasızlığın karışımından iba hizmet etmiş emektar kimselerdir. yayv j bulunuyor. Bu mühendis E.C. im Uçan daire ile helikopter arasınişitmiyeceklerdir. dtki farklardan biri de şudur: Bütçe komlsyonunda, bu zammı bazı samahadır. Bu demokrasi pren ret, garib bir hava eser. Bir taSalih Zeki Buluğ «Rubailer» şa, zasüe yazdığı bir m?kalede «uçan Mühendis E.C. sözleTini şöyle biHelikopterde havadan yere doğsipi Amerikan hayatımn her aia rafına bakıp «Amerika dejenere üyelerin tervlc etmediklerl duyulmuş iri için daha talebDyken koyduğu daire» lerin bü" hayal mahsulü ol ru bir itici kuvvet husule gelmekte rirmektedir: ve bunJar komisyona bir mümessil nına sirayet etmiştir. Meselâ, biı bir serbestlik ve anarşi memle göndererek haklı taletlerinin tervic teşhiste ne kadar hakîıymış. Onmadığını, bu işin fen âlcminde ve bu, sürati kesmektedir. Uçan «Yolcularm ayn fcir kısımda bukaç aylık bebeğiniz süt içerken ketidir!» hükmüne varmak, sırf edümesini rica etmislerdlr. da nasıl iyilerin iyisi bir insan kal müsbet t i r mcvzu tcşkil ettiği ra dairede ise böyle bir aksi kuvvet lunmasile «ölü sıklet» teşkil edilemızmızlık mı ediyor? Demek is öteyamna bakıp «Amerika mürTetkik seyahatine gönderilecek bi var ki bu kadar güzel bir iç sa bize ilk defa oiarak bildiriyor ve yoktur. ceğine göre, bu uçağın tayyareden temiyor: Vermeyin! Dört saaUp tec: bir memlekettir!» demek ka mirr.iyeüle büyük şaire hakkını şöyle diyor: gümrük nıemurlan Uçan dairenin tayyareye nistetle en aşağı dört, beş misli üstünlüğü bir süt içecekken, bazan üç saai dar yaniıştır. En yakışacak tefDUNYA Yejllköy Gümrük Müdürü Sadeddin veriyor. Kitabı yazan bununla da «Gazeteler uçan dsirelerden bah çok daha eüzel bir uçma vasıtası bulunacp.ğırr. kabul etmek lâzımsonra yaygarayı basıyor mu? sir, olsa olsa malum atasözünün Turgud ve Gümrük muayene memur yetinsenmemiş. «Aile» mecmuası HARBİNDE Beklemeyin, keyif onun değil mi, tekrarile ifade edilebilir: «Ame larından Fethi Şen, Lutfi Timuçin Yahya Kemalin altmış beşinci do settikleri zaman, yeni bir uçma olacağı muhakkaktır. Çünkü, yu dır. Bu tabak şekilli uçaklar en az verin gitsin! Beş altı yaşındaki rikada lâhana turşusile perhiz Bakanlıkça Marsi'yaya tetkik seyaha ğum yılı ihtifali için tahassüsünü kuvveti üzerinde çoktan tetkikler kanda da işaret ettiğimiz gibi, yol masrafla elde edilen en mukavim tine gönderilmektedirler. Bu memurlar bildirmek üzere müracaat ettiği yapılmakta idi, fakat yenilmesi lâ cularm bulunacağı kısım mskine ve en hafif bü uçuş vasıtası teşkil çocuğunuz filân ve falan yemek yanyana gider. • > Bulgar easuslarının zım gelen daha bir çok güçlükler kısmından tamamile ayn olacak ve edecektir. Uçan dsireler şimdiye bugün şehrimizden ayrılacaklardır. Ataiürk hakkındaki Gümrük Bakanlığını bu yeni karara zaman ondan «Işık Pınan» başlıklı bulunuyordu. tabağm» bağlanacaktlr. kadar icad edilmsmişse :cadı düşüaltına Norveç Elçisi geldi F O T O M. Ö Z E N sevkeden âmil gümrük teşkilâtında güzel bir cevab aldı, bu beş fıkralık Bahis mevzuu olan tetkiklere şu Şüphesiz düşünceleri, PerapaAnnesinin ölümü yüzünden bir bu kısım tabakla be nülecek ilk şey olarak kabul edilbulunan kıymetli elemanîarm yabancı nesrin sonunda Yahya Kemale itpozlar ciLİddet önce Osloya gîden Norveç E'. Canlı Artistik muvafîak raber dönmemesi terrin olunacak, melidir.» lata patlayan bombagümrükçülerin çalışma tarzlarını tet hafla yazdığı «Ne zaman olsa düşünceden girişilmişti: çisi M. Ernest Krogh Hanseu dün S. A. Pangaltı İnci Sinerr.ası sırasında kik etmelerinin lüzumudur. Bundan Buşünkü uçma vasıtası (tayyare) isimli rubaisini şu satırlarla takdün nın içyüıü, ^ürkiyedeki S. uçağı lle şehrimize dönmüştür. Elçi Telefon: 82016 böyle Batı Akdeniz seferine çıkacak ediyor: bir fişek şeklindedir ve havayı kur bir müddet İstanbulda İ£tirahat edeRusingiliz Alman Bulher gemi ile bir grup tetkik seyahaşun gibi yararak gider. Bunun yecektir. tine yollanacaktır. Aşağıdaki rubaiyi o gök boşlugar Rumen İlalyan rine daire şeklinde ve döne döne ğunda büyük şairimizin çıkış yoMustafa Reşid Paşanın doğum Yapı ve Kredi Bankasının giden bir uçucu vasıta yapılsa a17 nci Mart sayısı harikuîâJe bir şekiide çıktı. sujlarmın faaliyetleri, vs. luna doğru bırakıyorum. Onun çeyıldönümü caba ne netice elde ediiir? Ikranıiye kur'ası Elhamra Bazı Y ı z ı l ı t : Büyük devlet adamlarmdan Mustafa kimine tutunabilirse 100, 200, 500... Bu düşünceden hareket edi'erek %ğ Vedat Dicleli ve Nisan Balığı... sinemasında çekilecek yıl sonra, ne zaman olsa, yeni söyReşid Paşanın doğnmunun 150 nci yıl4ğ Dr. Fahreddin Kerim Yağları... dönümü dolayısile Üsküdar Halkevi lenmiş gibi taptaze duracak. Tabia evvelâ bir metre kutrunda ve daire Yapı ve Kredi Bankasının ev ve Başkarüığı tarafından Yüksek Ticaret tile kitaba da alınan işte o «Ne za şeklinde bir. alet yapıldı, buna zayıf %f thtiyar Mebuslar tekaüd oluyor..'. para ikramiye kuraları şimdiye kave Ekonomi okulunda büyük bir tören bir motör takıl?rak terriT^" vapılrlı. %ğ Mareşal Çakmak yardıml... man olsa» rubaisi: dar Bankanm Galata şubesinde çetertib edilmiştir. İlk deneme gayet muvaffak neti%ğ Mis kokulu helâlar ve Vedat Nedim Tör... Ses tıpkı o ses, Hayalşehir dünkü kiliyordu. Çekilislerde hazır buce verdi. «Uçan daire» muallâkta A y r i c a ' da lunmak istiyen ikramiyeli aile cüzgibi; ( Küçük Haberler j «Vuslat» .yine bir tutuşturan örtü durduğu gibi, yükselmeye başladan sahiblerinin günden güne çomışt:. Yapılan hesablardan, üç metPİTİ GRİLLİ'nin bir şaheseri: ğaldığıru gözönünde tutan Yapı ve gibi; * MtLLÎ Eğitim Müdürü Murad re kutrundaki bir aletle üç kişiyi Kredi Bankası, 1950 yılmın ilk kurUraz, dün, Üsküdar ve Beykozdaki ! Sır vermedi Mehlika'ya âşık yedi orta bir hızla tafirpanın kabil olaasmı önümüzdeki pazar günü saat okuUarı teftis etmiştir. Murad Uraz, genc; bileceği anlaşıhyordu.» bu arada öğretmenlerle de bir görüs Leylâ hep o Leylâ, ayın 10 da Beyoğlundaki Elhamra sineondördü me yapmıştır. rrasında çekmeğe karar vermiştir. gibi. İsviçreli mühendisin verdiği ma+ MÜDAFAAİ Hukuk Cemiyeünin Bu kur'ada 1950 yılmda hediye Büyük şairin sflnihalarmdaki hep lumattan anlaşıldığına göre, yeni Adrtt : KADIKÖY kongresi '5 marî pazar günü Kadıköy edilecek 7 evden ikisinin talihlisi Halkevinde yapılacaktır. ! taze kalan ölmezliği böyle ak pak uçucu kuvveti eskisile mukayese UNESCO ÎSTANBUL BÜROSUNDAN: " • GÜVEN PAZARI SatJık Tenezzüh belli olacaktır. Kur'adan sonra cife* MÜDAFAAİ Hukuk Cemiyetinin ! bü eda ile anlatan Cemal Yeşil, edersek şu teşlihi yapabiliriz: EliTahran Pastör Enstitüsü Müdürü Doktor Baltazard bugün 3 BAKKALİYESİ kuruluşur.un 30 uncu yıldönümü dola i.Hür, v,, samimî anklamalara ra& mize sivri bir taş alıp atarsak, bu dan sahiblerine günün filmi göstemart 1950 saat 10.30 da Tıb Fakültesinin Çapada bulunan 3 üncü jısıle 5 mart 9DO pazar günü saat 15 te ,. , , , •• j j Söğüllü Çesme ctd Carşı taş havada bir mermi gibi, dümrilecektir. İç Hastalıkları Kliniği amiisinde Eyüb Halkevinde Doktor Hilmi Kat m e n h l « d e başkasınm ızınde gıden düz gider. Bunun yerine bir t?bak Irtmvty durağı TİI. : 4081» Bütün ikramiyeli Aile Cüzdanı cğlu tarafından bir konuşma yapılacak | bir gölge haline gelmeksizin kendi aranıyor. I VEBA HAKKINDA ARAŞTIRMALAR ve bunu bir piyes takib edecektir. başına yeni bir ses vermenin sırrına fırlatacak olursak. tabağın döne sahibleri bu çekilişe davetiidirler. Müracaat: Osman Boran Çmar I döne gittiğini görürüz. • EYÜB Avcılar kulübünün senelik ı e r m i ş "bulunuvor. Yahya ' Kemal mevzulu bir konferans verecektir. Bu konferansa herkes gelebilir. han Galata Tel: 44087 | g | kongresi 11/3 'SSO cumartesi eünü »ki k.I a £ İ kf t 8 r Z d , k,l " . . e. I ,i n d, e k,l a,S l k., 1 ,. . a l İ tşte tayyare ile «uçan daire» asam, saat 20 de Eyüb Halkevi b"nasm^ da yapılacaktır. ğin bütün icablarına uymaktadır. rasmdaki şekil farkı bundan ibaGalib Kemalî Söylemezoğlu'nun essiz ğ Beklenmekte olan Amerikan • DEMOKRAT Partl Beyoğlu Mer «Gül yanaklar üstüne yaşmak tu rettir. Fakat bu farkm fizik ve kez buçak İdare kı.rulunun «enelik ta ! runmuş nurdan» dediği zaman «üs mekanik bakımından ehemmiyetini nışma çayı 5 mart pazar günü saat tüne» nin yarım sesli • ne» sini bir düşünecek olursak havacıların bu15 te Konak Oteli salonlarmda verileEserini mutlaka okuyunuz. boy çekerek «imale»; bütün sesl* nu şimdiye kadar neden akıl edocektir. ŞAKA Matbaası ve maruf kitabçılarda •• ÇORUH kurtuluşu münasebetile 7 «nur» u da yarım boy daha kaldı mediklerine şaşmamak kabil de* Oksurüğü keser. m l ğildir. ile i ş 1e r mart salı günü akşamı Taksim Belediye rarak «med» yapar. BU AKŞ.\MDAN İTÎBAREN Gazinosurcla tartiblenmiş bulunan yece, Hakikaten, havada dön™ döne gi«Rubailer» inde Cemal Ysşil ise ihdas edilen mecburiyetler dolayısile decek daire şek'indeki bir uçma 6 mart 1950 pazartesi günü akşamı saat yalnız «şekil» ile «vczn» i a'up 21 e ahnmak zaruretinde kalınmıştır. • dil» ile «ses» i alınadı. O rubai vasıtası havayı delerek gidecek bir Nüshası 10 kuru§tuı lerdeki dil bugünüıı en katıksız uçucu kuvvete bir çok bakımlarYeni Modelleri Geldi Abone şeraiti Xürkiy« Haric 2 Fevkalâde film birden Cemaıiyelevyel 14 Cuma ' türkçesidir. Seste dc ne imale, ne dan üstündür. Bilhassa, daire şekIçin için ümumf Mümessilligi: 1 K A R A O K Bir aylık 300 Ki. 600 Kr. med yapmadığı için sadece Türk lindeki bir cismin havaya karşı ^ . Üç aylık 1600 • 8Oo . S (The Blach Arrow) hançeresine uyuyor. Bu yapılan mukavemetinin de, muhtelif kuvAltJe l aylık 1500 . 2900 • S Sen ik Baş rollerde: LOLİS HAYWARD JAKET BLAİR yalnız bir dış hünerden ibaret de vetler karşısmdakl saslarnljsının da S 2800 . 54ı» . m O < ğil. O bu sayede «aruz» la «hece» yi diğer her hangi şekildeki cisimlere Bahçekapı Kutİu H^n İstanbul D î K K A T 2 DEBPFU.HASAN Sinemacılar Krah V. birleşlirmek gibi bir yeniliği başar nisbetle pek fazla olduğu fizikteki 6.31 12.26 15.36 18.02, 19.311 4.52 Oazetemize gönderiten rvtalc ve yazıUjr (Türkçe sözlü) Baş rolde: E E D S K E L T O N E. |12.30| 6.24 9.33;12.O0 i 1.31 10.50 | mış oldu. Hiç aruz bilmiyenler bi I malum kanunlardan biridir. ntfrtdatin, «diimctin lait < İ B K o n u j a n ve dublajı idare eden: F E R D I TAYFUR | ^ le onua' rubailerini «noktalama»! Mühendis E.C. nin verdiği maluTlfrnlnTfian mesuüyet kabul Sehir Amerikada "Hürriyet,,iıt =haberleri manası bizim uzaktan Amerika Mektubları EDEBİYAT SOHBETİ HEM NALINA MIHINA Taşkışla gördüğümttz gibi micür? Yazan: Oğuz Türkkan Şofförlerin Vilâyete bir tnüracaatleri Şiirimizde yeni bir ses ISMAIL HABIB SEVUK Ti "Uçan daireler,, istikbalin tayyaresi olmıya namzeddir KAHKAHA MUM ve A M P U L DENİZ MOTÖDÜ I KARİCİYE HİZMETİNDE 30 SENE SERVEL BUZ MARKA GAZYAĞI TURÂL] Kadıköy O P E R A Sinemasında DOLABLARrnın CUMHURİYET lî i I! Şerefeddin Alemdar ve Kardeşferf Telgraf: ALEMDAR Telefon: 22481