Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
:A M d ı t 1950 FIKİRLER fc Genç bir ressamımızın sergisi münasebetile Yazan: Ord. Prof. Mustafa Sekib Tunç =haberieri Filmlerden alınan vergi ve resimlcr Yf>rli filmciler Ankaraya bir heyet göndercrek yeni tc^cbbüslere girişecekler I K T I 9 A S L A R NALINA MIHINA Yedi mart sah gunü saat altıda gelmek ister. Mevzu ne olursa olcSrmat Sevenler Derneği» nde bü sun bunu elde etmedikçe rahat yük bir salonu ve antresini doldu edemiyeceği gibi ehli arasında da ran tabîolarile genc ressam Haşmet bir yer alamaz. Renk, şekil ve bundoğan Akahn sereisi seçkin bir heyet hu larm kompozisyonlarından zurunda Muze müdürü Bay Tahsin resimde bunlar birbirlerinden aynlamaz bir «bütün», bir «geştalt» Öz tarafından açıldı. Askerlerle başlayan yeni resim teşkil ederler. Bu bütün «yapmasan^tımızm tarıhi: Zekâi Paşalar, cık» yahud «tabiî» olabilir. YapmaÇallılar, Cemal Tolîular ve Nuri cık, adı üstünde, ne olsa çok daı İyemler, hareket noktaları olarak olan muhayyile kabiliyetimizin LuEİımrsa tam dcirt kuşakta toplarur. dudları içinde mahbus kalacak, ömHşmet Akal dördüncü kuşakta ru de ona göre kısa olacaktır. Halpe'.en genc ressamlar arasındadır. buki resim ihtirası ne sadece bir Tanzimatla başlavan Garba dönüş renk şehveti, ne de bir şekil 'ptihsreketındp rerimle edebiyatın ya lâsı olmayıp tabiat ve insan âleminilesmesi hemen hemen başbaşa ne karşı duyulan mukavemet odigder. Bunların yanında sahnede, lemez bir sempatinin renk, şekil ve gazetecilikte, biraz d'ha ağır ol bunların ahenkli bir kompozisyonimak uzere aynı hareket gorülür. j le ifadesidir. Dördüncü kuşak ressamlarımızı, Bunlara nisbetle mimsrî ve musikimizdeki hamleîer henuz emıkler Pıkasso hayranîığım put yapmağa gibidir. Bunlardan en çok rağbet ihtiyacları olmıyacak kadar şıhsi goren tabiatıle arkasmda uzun Lir istidad ve kabiliyetlere sahib gencgelenek bulunan edebıyat olacaktı. ler olarak görüyorum. Hemen büDini bir kıymet hâUsıle çevrili o tun sergilerine şahid olduğum bu lan guzel yazılarınuzm prestijıni neşıl, son şıir, hikâye ve romanlaraşarak minyatürden ayrılmış olan da da görülduğü gibi, alâka ufukYilrnz yeni resım zevkıni geniş halk taba larını hayli genişletmiştir. kalanna kadar tattırmak kolay bir caniı ve olü tabiati değil, insanlık şey değildi. Devletın koruyuculuğu âleminı de kucaklamak, onunla da olmasaydı bugunun seviyesme erış kaynaşmak istiyor ve bu ihtiyacla mek de kabıl olamazdı. Garbda ye eski nesillerin pek beceremedik'eri komporisyonîara açılmak ni sanatın çok daha önce gelişmes» büyük İsa Peygamber ve Meryem Anala cesaretini gösteriyor. Ük alâmetlere n n tasvirlerine kilise ressamlan bakıhrsa olgunluk yaılarında yütarafından alıştırumi} bir halkın zümüzü güldürecek eserler verecek bulunması ve bu itiyadı sahlandır* lerini sanıyorum. Bunlar olmasa neslin mak ihtiyacını duyan papalarla bile arkalanndan eelecek bunlara manen bağh olan kralların muvaffak olacağmda kuvvetli bir rağbet ve teşvıkleri olmujru. Ocak ümidim olduğunu açıkça söyliyebibir kere alevlendirildikten «onra lirim. artık kendi kendine yanacakü. NiBu hamlenin tutkunlan arasında, tekim de öyle olmuştu. belki de en önde olan Haşmet tabiBasta gelen asker ressamlarımıa ate adeta küskün gibidir. Nereve yeni resim sanatının ilk üstadlan baksa herşeyden evvel insan halledır. Realist yahud ııatüralist olan rini görmek, onlarla hemhal olmak bu ressamlar desene itinalı olduk Uter. Bu temayülünün başlıca sa* lan kadar sabırlı çalışmağa taham ikı, yeni şiir ve hikâyelerimizde do mülleri vardı. İçlerinde primitifîeri görülduğü gibi, «zayıflara, yoksulandıranlar olduğu gibi akademik !ara merhamet» duygusudur. Roma tarza kayanlar da göriilür gibidir. imparatorluğumın sallandığı deEn ileri gelenlerin pajalığa kadar virde olduğu gibi bugün de bütün yükselmeleri devletçe olan takdiri imparatorlukların çözülme devregösterir. Bunlarm arasında Müze sinde uyanan gali'a his, «merhamudurü rahmetli Hamdi Bey gibi met» oluyor. Bir imparatorluk ne sivıller de vardı. kadar âdil olmak istese kurucusu Ikinci kuşak daha çok enpresyo olan öz millet kadar başkalannı nist bir temayülle belırir. Bununla düşünemez. Düşünse de kendi yıkıberaber naturalizmden tamamila mma gider. Çünkü bir çok milletayrılınmıı değildir. Yalruz tabiatin leri kendi irade ve kudretile tamafevknlâde ve dokunîklı anlarına mile hür ve serbest olarak gelişbaskınlar yapmak, ışık oyunları v» tirebilecek bir iktidar hiç bir milbunlarm yaptığı titresimler avlan lette bulunamaz. Buna zorlandığı zayıflatmaktan nwk istenir. Birinci kuşağın mem nisbette kendini leket havasına olan itinasına bu kurtulamaz. Binaenaleyh imparakuşak da kendi üslubuna göre dik torlukların inhilâli umumî bir zâfa kat etmekte devam eder. Hemen alâmet ve yeni doğuşlara mcbde hepsinde bariz fırça darbeleri, ve olmak itıbarile bir yandan .meryandan ds bir tonu bir çok renklerm imtiza hamet» duygusu, bir «istiklâl» idealleri siddetle uyancıle belirtmek zevki vardır. mağa başlar. Dunyarun birbirıne karıştığı Hk Haşmetin ilk resimlerinde hâkim buvuk harbden sonra gelen üçüncü kuşak bir müddet, isimleri bilinen olan gamlı, kapalı havanın gitgide • izim> li bir sürü nazariye ve da açılarak bugün sadece Göksuyu görüyo\alar içinde çalkanır. Sanatı kö manzaralannda kaldığım koyu kunden ayırarak yeni bir kök sal ruz. Bu çok güzel peyzajlar mak hevesile çırpman bu estetik bir zümrüd yeşilliği ve gamlı bir mezheblerin kutublarına tutulur. hava içinde p«k mahzundur. BunDurulma ve kendüerini bulma ça lara karşılık son olarak yaptığı ğına yaklaştıkları sırada rkademiye yeni İstanbulu sembolık motıflerle getırılen profesör Levy'nin tesirleri duyuran tablosu gül kurusu pembaşlar. Resimden ziyade gravur'ds beye yakışan renklerle ne kadar , iıstad olan profesör tonları bir ren güzel ve aydınlık. gin ânatıle ve fırça darbeleri kulMuhtelif üslublarda yaptığı porlanmıyarak düz bir sadelik ve renk tre denemelerindeki ince, zarif armonisi içinde belirtmek yolunda sadelik kalıbla|maktan ne kadar müessir bir örnek rolü oynar. çok »akındığını gösterir. Sırça bir bardak içine oturttuğu Sadeliğe gitmek bütün ihtira vs icadlarm bir kanunu olduğu ^ıb tek gül tomurcuğu tatlı bir mavi fonla aydınlanmış; yerinden memgüzel sanat'.arın da bir kanunu ol duğu için bu noktaya ergeç varıla hun bir rahatlık havası içinde «bacaktı. Edebiyatta, şıirde, yazıda da na dokunmayın» der gibidir. İlk gorülen bu değil midir? Madde rağbeti gören de o... nin, malzemenin katı mukavemetlerini yenmektei, aynı zamanda görüş. zekâ ve zevkin incelmesinden doğan bu sadelığın eskı alışkanhklar karşısında bir yavanhk tesiri yapması gayet tabıidir. Fakai bunun zevkine varıldıktan sonra tadına doyulmıyacak yumuşak ve tatlı bir yuz gösterir. Natürmortlarına verdiği zarif ve ince güzellikler estetik duygusunun kuvvetini gösteriyor. Bu zarif duygu aynı zamandî hicve de dönebiliyor. Bir yandan çiçekten çiçeğe konarken bir yandan da kompozisyonlarında olduğu gibi iğnesini salan bir an oluyorsa ne yapalım ki bütün hısler iki kutublu... Staliıt iıt sulh taarruzuna karşı mühim bir teklif Bütün niran ve madalyelerile... Rusya ile yeni ve mühim bir si jcak tehlikeli blr hal şeklidir. Zira l işgal devletleri tarafından tahliye i goıuşmenin arıtesınde bulun bu vaziyet devam ettikçe sulh için edilecektir. Böyle bir bitaraf Alduğumuzj artık kat'i olarak kabul de «bir arada yaşama» kabil de manya bir çekirdek kuvvetli bir edersek hiç de gayrımakul duşan ğildir. Ayrı ayrı iki Alman devleti çekirdek teşkil edecek ve bunun mevcud bulundukça ne A\Tupada, iızerine Avusturya, İsviçre, İtalya, Tuikiye Film Yapanlar Cem muş olmajız. yetı Ezaları, dün saat 14 de Ce Bu yeni gorüşme teşebbüsü Mos ,ne dünyada sulh tesis edılemez. Bu Iskandmav memleketleri, Yugoslavm'vet merkezmde fevkafâde bir kovadan, daha doğrusu bizzat Sta , şerait altında «beraber yaşama> ya i ya ve Yunanistanın da dahil olacatoplantı yaparak, yerlı filmler lin'den gelmıştır ve «beraber >aşa tesebbüs etr'.ek muhakkak Alman cagı bir kordon kurulacaktır. den alınan vergılerin gene yük ma» yanı komunist dunyasile kapi !jada bir iç harbini goze almak de Bu şerait altında «beraber yaşase!tılmesı karannı protesto etme [ talist dunjasmuı, aıalaımdaxı ıhtı mektır ki bu da sonviJa dun\a ma» akla yakın gelir, zira o zaman lâfı hal içın harbe başvurmağa harbıle nıhayetlenecektr. iki blok bırbirınden ayrılmış olağe karar vermışlerciır. İkınci hal yolu, Sovvet bloku ıle caktır. Bu ikı ayrı nizamın beraber Hatırlardadır k , Belediye, Se mecbur kalmsksızın pekâlâ beraber hır Meciısı karar le, j erlı fılm yaşaj abilecekleri hakkındaki naza bashca A'lantık devletl?ri arasmda, yaşayabilmesi içın de kuvvetlerımn lerden esk.den al'nan % 70 ver riyesi üzerinde müzakerelere girış 'anlaşma yolıle, bir «tampon devlet birbinle doğrudan dc^ruya ternasta ller korconu, kurmaktır. Bunu te olmamalan, Orta Avrupa gibi daımî gi nisbet'ni "c 25 e ındirmiş vo meyı istihdaf etmektedir. bu suretle yeh fılmcılığım zı ı Bu goruş haJdı zatında yeni bir min için Almanya yeniden birleşe rekabet mîvzuu olan bir bolseyi te^vık yolunda i\ı bir hareket j şey değıldır. Stahn demecleruıde, cek, iç müdafaası maksadile tekrar ellerine geçirmek veya eilerınde yapmıştır. Fakat bu defa Anka 'bilhasa 1917 de Mr. Stassen'e ver Sİlâh'^Tcak. eerek mi1"1 'c, gerek tutmak icin müc?dels halinde buraja gıden fılm ıthalâtçıları, ken diği be^PiM^ia bundan tckrar tek anayasa yolile bitaraf bir siyaset lunmarraları lâzımdır. 2ğer araladılerının fılm vergısı olarak o rar bî'hsetmıştı. Fakat YaUa Konfe takıbıne mecbur tutulacak, sonra rında geniş ar?zi, sağ veya sol tadedıklen vergının çok ağır ol r&nsmdan «iır.a ıttıfak sarsıldığı duğunu ve bunun ındırıliiesını gundenberi ne dieer Sovyet hukuılerı surmuşlerdır. Hukumet bu met adamları, ne de Rus propagannun üzerıne aldığı bir karsrla da teşkilâtı Stal'n in bu rnruşünü filmlerden alınan vergı nısbetmı Sovyet sijasetınin bir umdcsi olarak % 50 olarak tesbit etmiştir. Bu göstern^emisti. Işin bu fr'hası bu karara goer, yerlı filmlerden a sene Stalın'ın yaş gunünun kutlanan n • a •m lınan % 25 nısbet, % 50 ye çı ması muria.r>cc' le > karılmış, ecnebı filmlerden alı merasimler esnasında uaşiadı ve • " " • «••• •••« •......•. • • • nan % 70 nısbet de % 50 ye ın bir çok hatıbler nutuıtlarını bu te d ' ' " " mel uzerine kurdular. dırilmıştır. PAKİSTAN MEKTUBLARI : Pakistanın kapısı Lahor , l l ( ı ünkü Cumhurijet'te. son zamanlarda eozden duştuğü soylenilen Sovvet Mareşalı Zhukovun bir resmi vardı. Bu Mareşahn sıra sıra nişan ve madalvalarla dolu goğsu. Avrupa askeri miızelerindeki nisan ve m*dalya koleksiyonlarım ihtiva eden camekânlara donmuş. Nişan ve rafın a=ker! birliğine katılmakta madalya müpteiâsı Alman Hava kendıleu içın menfaat gormiyen Mareşalı müntehir Göring ile alay ku\ vetli mılletler bulunursa birbi eden karikaturculer ve «Diktator» j rıne ayrı iki nizamın sulh içinde filmini yapan pek meîhur sinema ' ya=amaları mümkun olabılır. artUti Şarlo, aynı istihza mevI Ru,vrnın teşeıbusunu boylp bir zuunu Mareşal Zhukov üe diteklifle kar^'larsak bence Stalin'ın ğer arkadaşlannda bulabilirlcr. kabul edebıleceği bir siyaset tutmuş Şarlo. Diktator filminde Goringin oluruz. St?!in bu tek'ifı reddetse goğsunu ve sırtını, eteklerinden bile bu sıyafctı Avrupa mılletleri aşağıva kadar sarkan nişanlar ve gibi buvuk bir tocluluk destekleye madalyalara doldurmuştu. Şimdi cektir. Çunkü on'.arın istedıkleri is Amerikada, onun komunist olduğu tıkbal budur. Eğer bunu kendimıze rivayetleri dolaşı\or. Bu rivajetler sçave edınir«ek. emperyalist oldu doğru ise Goring'in nişanlarile alay ğumuza dair ileri sürülen ithamlara eden Şarlo, Maresal Zhukov'u ve kat'î bir cevab vermiş oluruz. Sulhu diğer Sovyet mareşallannı gülünc , ve mi'letlp'ın hurriycünı mudafaa bir halde teşhir ve terzil edecek | ettığimizi de o zaman daha ıkna jeni bir film vapmâktan kaçınataktır. Halbuki Alman} ada Goring cdici bir şekılde iddia edebilıriz. ıN.Y. Heraid Tnbuneden» bir tanecikti; Sovyet Rusvanın Goring taklidi mareşalları ve geneıalleri ise surıı iledir ve bunlar da mııkemmcl film mevzuuduılar. Bolşcviklcr, kızıl ihtilâli vaparak iktidarı ele geçirdikten ve Rusya; a hâkim olduktan sonra, çarlık devrinin biıtun rütbelerini, nişan ve madahal.uını ilga etmişlerdi; hattâ par!?k askerî ünıformaları dahi ortıulan kaldırmışlardL Bu sırma, yaldız ve rutbe düşman'nğmda o kadar ileri gitmişlerdi ki Kızılorduda, yalnız iki sınıf kaluıl edilmişti: Erler ve subaylar. Ordudan selâm da kaldırılmıştı. Erler subavları. subı lar da ustlerini selâmlamıyorlard ı. O Bundan bir ay kadar evvel, MosDünkü toplantıda, bu konudd söz alanlar, dunyanın her yerın kova sansuru, Salisbury'nın «Newde yerli filmlerden alınan ver York Tımes> e gonderdiği telgrafgının ithal edılen fılmlere naza lara karşı mahsus öyle bir musaran daha duşuk olduğunu ve es mahakâr bir tavır takmdı ki, .beraki yuksek vergi nısbetıle senede ber yaşama» temi üzerine dıkkati ancak 5 fılm yapılabıldığini, hal çektı. bukı bu sene 25 fılm ya,pıldığını Belki sadece bir tesadüften ibasöylemişlerdır. rettir: Gene o hafta içinde evvelâ Fılm yapanlar, Ankaraya bir Mr. Eden ,sonra Mr. Churchill bu heyet göndererek yeni teşebbüs fikri İngilteredeki seçim mücadelelerde bulunmağa karar vermiş sinde de ileri sürdüler. Bu eğer bir tesadufse, hakikaten, dıkkate şayan lerdir, Lahor kızları cenubdakil ere değil, daha çok bize benziyorlar. Yedi göbek önceti Türke varanlar, bugün hâlâ iftiharla ve gururla «Bizde Türk kam var» diye övünüyorlar [Pakistana giden arkadaşımız Faruk Fenik yazıyor] Lahor, Mart Şal ve gül deyince aklıma hepsi, Lahor geliyor. Şalın güle ve gulün şala bu kadar yakıştığı bir belde dunyanın hiç bir yerinde gorülmemıştır ve bunun için galıba Ekber, Fergana bahçelerini Lahorda yaşatmak ıstemiş, gülü şala. «alı güle Lahorda kavuşturmuştur. Lahor, Pakistan ülkesinın 766 kıratlık Golkonda elmasıdır. 2 milyon küsurluk nüfusile, tertemiz, inci gibi bir »ehirdir. Renk Lahorda, ahenk Lahoıda. bütün güzellikler Lahordadır. Eğer Pakistan bir vucudsa ve eğer şenırler onun üzerine serpıştırilmiş parça parça kumaşlarsa, Lahor bu kumaşların içinde en harikulâdesi, alünla işlemelisi, goz oksayıcısı, gonül dinlendıricısıdır. Lahor, sade efs^nevî güzelliği o!an bir şehir değıldır ve gene Lahor. bir kadm gıbı gunune gore değışen, sabahle>ın başka, akşam üzeri başka ve gecele> ın bin mumluk ışıklar altında ve milyonluk elmaslar içinde bambaşka olan bir şehır değıldır! Lahor belki dekor. dan ziyade bize, tarihimizi, cenklerimizi, atalarımızı ve kahramanlıklarımızı hatırkttığı, bize bızi duyurduğu için güzeldir. Lahoru do'.aştıran mıhmandarlarımız bize, kendi tarıhlerını anlatırken biraz da bizi anlattılar. Orada Ekberin at koş'urduğu yerleri gorduk. Cıhangirin «Mecnun Sehm» dıye imza attığı, tarıhın en büyük aşk macerasının hıkâj esini, Anorkali faciasını dinledık. Hınd ülkesine TacMahal dıye bir eserle imzasıdnı atan buyuk Turk imparatoru Şah Cıharun sancak çektıği Kırmızı Kaleyi, on bın Turk cengâverinin secdeye yattığı büyük camii, EvrenicZeyb'ın Çevgon oyııadığı yerleri heyecan duyarak ve ürpererek seyrettık. Lahoru bız, orada, kendımızi, ataiarımızı ve cedlerimizi bulduğumuz içın daha çok sevdik. • Lahor diyip de geçmeyiniz! Lahor bugün Pakistanın candamarıdır. Tıcaret, ıktısad, kultür, her şey Lahorda toplanmıştır. Lahorda goıduğümüz çarşıyı Pakistanın hiç bir yerinde goremedık. Lahor üniversitesini, Lahor camıini ve Lahor bahçelerini bize Pakistanın herhangi bir başka yeri sunamadı.. Lahorun insanlan bile bize daha yakın geldıler. Zaten şimale çıkükça insanlar beyazlaşıyorlardı. Lahor nüfusunda biraz da orta Asyadaki cedlerimizin imzalarını bulduk. Lahor kızlan cenubdakilere nazaran daha çok bize benziyorlardı. Yedi ced evvellerinde Türk kanlı olanlar, iftiharla ve gururla «bizde Türk karu var!» diye övünüyorlar ve kendilerine o kandan gelme bir şeref payı ayırıyorlardı. Lahor dilberleri, Sâriden çok Sof ipekten Pencab şalvarlan içinde do laşıyor ve Lahor şallarile örttükleri yüzlerini, cenubdakiler gibi umacılaştırmıyorlardı. Lahorda biz çok şeyler gördük. Bunların hepsi bir yazıya sığacak gibi değil .. Hele misafirperverlıkleri, şu sütunlarda asla anlatilamıyacak kadar bol ve nâmütenahl... Bızim motosikletli dünya seyyahı Irfan Kipman bile şimdi Lahorda.. bu gidişle oradan kolay kolay ayrıîacağa da benzemiyor. Ben bile bir geceyarısı ancak kaçarak Lahordan kurtulabildim. Lahora giden her Türk orada bir prenstir. Caddede, dükkânda ber yerde krallar gibi dolafir. Lahorda Türk dediniz mi, bütün kapılar açılır. Türk için yapılmıyacak i|, basarılmıyacak tejebbü» Valinin Ankarada yapacağı temaslar Ankaraya gıden Vali ve Belediye Bajkanı Fahreddln Kenm Gokay hukumetle yapacağı temaslar meyanında dort «enede sarfedılmek uzere Istan. bul» tahsisi mevzuu bahıs 17 mılyon lıranın verılmesı igt ıle de meşgul olacaktır. Burada teessus etmı; olan 500 uncü Yılı Kutlama Derneğa, faallyete geçebılraesl ıçın bu tahsısatm hemen verılmesıne luzum gostermıştır. bir tesaduftü. Sonra Sovyet seçimleri başladı ve mutad hilâfına, Stalin nutuk söylemeden sona erdi. Onun yerine başkaları nutuklar verdi ki bu arada, eski siyasî umdelerden ayrılmamak hususunda pek inadcı olarak tanınmış bulunan Molotov da vardır. Bu nutuklarda Stalin'ın muavinleri ve ıhtımal ki mustakbel halefleri olan şahıslar o zamana kaJar Stalin'ın şahsî goruşu kabul edilen umdeyi tekrar tekrar ileri sürd'iler. Üçüncü neslin kemal çağınds Cevad Fehmi Başkutun bsşlayan bu incelmış zevk Haşmetin neslinde kanad açar. Aynı zakonferansı manda tabiatten ziyade ınsan âlet. Ü. Talebe Bırlığınden: Taleb* mine doğrulmak istiyen bir hamle E rljgjun tertıb ettıği serbest konferanslardan dorduncusu muharrır Cevad nin emıklemeleri gorulür. Fehml Başkut taraimdan 24 mart cuHer sanat gibi resim sanah da ma gurvj saat 16 da, Marmara Lokaherşeyden önce kendine yâr olmak, linde «Atınada Paydoe» mevzuund» ve. kendi kendıni beğenecek bir hale rüecektir. Gırıj se.besrtır. ğm EMEKLİLİK KANUNUNUN İZAHI * * * Aldığımız matumata gore. blr muddettenben Wash!ngton'da bulunan A«Beraber ya?ama> formülü bu merıkanın Ankara Buyuk Elçısı George surctle oyle tantanalı \e umumî bir Wadsworth 22 mart çarşamba gunu hava yolu ıle Istanbu'a gelecekur. şekılde ortaya at:ldı ki, komunist Buyuk Elçi hemen Ankara>a gıderek olmıyan memleketlerde akıs uyanvazıfesıne başhyacaktır. dırmaması kabil değildi. İki Amerikan mııhribi İzmiri Nitekim, bu teklıfe muhatab olan Atlantık devletleri daha şımdiden ziyaret edecek 28 martta Izmır lımanını Larson ve bu fikir üzerinde tefsirlere başlaThomas ısımlerındeki !kı Aır.erikan mışlardır ve hâdie!er gosterecektir muhııtıi ziyaret edecektır. T.Iuhrıb:er ki, Batının vazıyetıni Tiemnuniyet lımanda 31 marta kadar k?!acaklardır. ve kanaat verici bir şekılde sağlaBeyaz ekmek mak işı Atlantık deUetlerinin ve Toprak Mahsullen Ofisın:n Amerikadan getirtüğl unlar beyaz ekmek ima uç büyüklerın bu bahar yapacakları lıne çok elvenslı olduğundan bunlar toplantılarda başlıca mevzuu teşkil daha zıjade bu ne\ ı ımalatta ku.lanı edecektır. lacaktır. Ancak derhal beyaz ekmek Mr. Churchill tberaber yaşama. imaline başlandığı takdırde bunun tezi kabul edilmez.se imha harbini devam edemıjeceğı endışesl ızhar edilgoze almak ıcab edeceğını so>lerken mektedir. Yeru mahsulun pı\asa>a çıkarılacağı muhakkak ki işin gerçek bir nok^atarıhi genıj bir tolcransla tesoıt eden sına dokunmuştur. Hakikaten, hiç Ofls, beyaz ekmek ımalıne ancak ma bir baü devleti, <Beraoer yaşama» yıs ayında başiaiımasımn uygun olacagı netlcesine varmıştır. Ancak Ame fıkrini reddedecek değildır. Asıl rıkadan getırılen ur.ların uzun zaman mesele, Rusyanın ve Batmın bunu muhafaza edılemıyeceğı duşuncesı üe hangi şartlarla mümkun gordüklebeyaı ekmegın 15 nısana kadar çıka nni araştırmaktır.. rılmaaı da muhtemel gorulmektedır. Şunu da ehemmiyetle işaret edeEdirnekapı imar plânı hazırlandı lim ki, bu tarzda bir araştırma hiç Edırnekapının ımar plânı hazırlan de müzakere sayılamaz. Bu ne bir mıjtır. Edırnekapının şlmalındekı medhal giris ve çıkıs medhalı olarak Truman Stalin görüşmesidir, ne lbka edılecek, kilisenın şımal ve sar Dış Bakanlar toplantısı, ne de sikındakı yol genışletılerek butun nakll yasî bir konferans. Bu tarzda bir vasıtaları buradan Fevzıpaşa caddesı araştırma ileride müzakeresi muhne geçecek, seyrusefer bu yola alınacaktır. Kalfaefendı sokağı gemşletıle temel meseleleri iskandil etmektir. tilerek Ka'rlye camli meydanı açıla* * * . cak, Nester sokağı turıst.k bir yol Bence bu meselede en nazik nokhalıne konacaktır. Seyruseferi kolayla;tırmak içın Edırnekapının harıcın ta, iki nizam arasındaki hıîdudun de bir meydan açılacaktır. Buralardaki mahiyetini tesbit işi olacaktır. Bu bınalar uç kattan fazla japılmıyacak noktanın halli için gerek nazarl, tır. gerek amelî sahada iki yol vardır. Gümriik resimlerinde yapılacak Biri şudur: Ayırıcı çizgiyi şimdiki yerinde demir perdenin çeliği indirmeler tstanbul Tıcaret ve Sanayi Odasında bulunduğu yerde tesbit etmek. Bu dun zucacıye ve madenj eşya meslek takdirde iki blokun askerl kuvvettejebbuslerı toplanarak hangı madde leri Almanya ve Avusturyanın golenn gumruk resimlerinde lndirme yapmanın memleket ekonomısine zarar beğinde, hattâ Berlin caddelerinin vermıyeceğını kendi cephelerınden tes ortasında doğrudan doğruya temas bıt etmışlerdır. halinde olacaktır. Kırr.ya sanayıl tlbbî ve klmyevi eczft Bu, müsaid ve kaıbul olunamıyameslek heyellerlle makme ve yedek aksamı meslek heyetlerı de yarın saat 16.30 da toplanarak bu meseleyı goruşeceklerdır. Amerikanın Ankara Büyük Elçisi yarın geliyor hor kendisinden beklenen saygıyı 1 vantilâtörler çalışmazsa nefes a Bolşevikler, bütün bunlan deasla esırgememekte ve kadır bıl lamıyoruz. Vantılâtörsuz Lahor, mokrasi icabı di\e vapmışlardu diği için de hergun biraz daha | soluksuz ınsan gibidir. Burada Fakat zamanla rütbeler, nisanlar, yükselmektedir. ki elektrık fabrikası ışık ver madalyalar, sırmalı üniformalar, askeri selâm hepsi birer birer avdet İşte Şahlamar bahçesi, işte Ci mekten zyade vantilâtörleri çe etti. O kadar ki Sovyet diplomatlahangırın mezarı, işte Şah Cıha vırmek ve soluksuz Lahora bi rına bile süslü üniformalar gijdinın sarayı, işte Ekberm kalesı, raz nefes verebılmek içindır... rildi. Şimdi çarlık, sadece renk deSize Lahorun hep sıcağından ğiştirerek geri gelnıiş bulumıvor. işte Anarkalının turbesı!... Kopve tarihinden bahsedecek deği Yalnız geri gelmiş değildir; kırıl rüsü, camn, mescıdı, medresesi ve nıhayet koca bir millete, Or lım! Biraz da ıktısadmdan ve ti çarlık eski bevaz çarlığı çok gcride duca denılen lisanıle medeniye caretınden bahsedeyim! bırakmıştır. Çünkü Rusvamn son Lahor bugun Pak'stanın mü çarı olan ve 16 temmıız 1918 de bıitın alfabesmi sunanlann hedıyehim endüstrı merkezlerınden bi tun ailesi erkânile bir bodrumıla sı... Hep Lahordan bahsettiğimi rı olmuştur. Şarkın en muazzam bolşevikler tarafından katlcdilmiş her halde tahmir edıyorsu lokomotıf fabrikası Lahordadır. bulunan İkinci Nikola'nın, en bunuz! Övunüyoruz, zannetmeyınız! Bu fabrıkada Incıltere ve Ame juk merasim gunlerinde giydiği Bunları bize özbeoz Pakıstanlı rıka ayarında çok guzel ve mo buvuk uniforma|[nın goğsünde bu dern lokomot fler, hattâ soğuk kadar nişan, madalja ve sırma buçocuklar anlatıyor. hava tertıbli yatakîı, yemeklı lunmazdı. Halbuki onun jalnız Rus Cıhangirin kabrinde 99 defa her turlu vagonlar yapılmaktanişanları değil. butun diğer devletAllahın ismını tekrarlıyanlar. o dır. ler tarafından verilmiş, dolab donun Pakistana yaptığı hzmetleÇekoslovakyanın meşhur Ba lusu murassa nişanları da vardı. rı asla ınkâr etmıyorlar. ta kundura mues'=esesı bur la Cunıhurijet'te çıkan dunkü haKoca Hindıstana 800 küsur se muazzam bır fabrıka kurmuştur. ne hukmetmış bir imparatorlu Iğneden surmeğe kadar, ne arar bere gore, Kızılordu komutanları arasında mühim değişiklikler ve ğun mühürü Lahorun sarayında, sanız Lahorda mevcuddur. tasfiyeler japılacak imij. Bu arada çarşısında .mnaresinde ve büÇın ipeklıleri, Japon kumaştün Lahorluların kalbinde hâlâ ları, Rus tilkileri, Afgan, Buha İkinci Dünya Harbinln meydana çıkardığt Rus komutanlarının en kakılıdır. ra astraganları, İran halıları, Eski sarayın tuğla yollarında Hınd kaplanları hep Lahordadır. parlağı olan Mareşal Zhukov da ordudan uzaklaştırılmış. yürurken Ekber;n atlarının nal Lahor çarşısı şarkın en zen Bu tasfi>e haberi bana. 193637 de sesleri sızı hâlâ kovalıyor zan gin çarşılarından bırıdır ve dı o zamanki Genelkurmay Başkanı nedersınız. ğer şehırlere nazaran her şey La Mareşal Tuhaçevski'den başlı>arak Lahorda dolaştığımz müddet horda biraz daha ucuzdur. japılan bu>uk tasfiyevi hatırlattu çe kend nızı b:r tarıh kıtabının Fıldışıne yeniden hayat veren, Uzakdoğıı cephesi komutanı Maresahıfelerı arasında dolaşıyor gö Keşm.r bezlerın' dıle getıren el şal Bluher de dahil olmak üzcre 3 rursunuz! emeğı ve göznuru Lahordadır. mareşal ile bir çok general ve buHimalayalardan Dekkan yayVelhasıl her şeyile Lahor, bam yük küçuk rutbcli subay ya idam lasına, Tıpu Sultanın kılıç kılı başkadır. Pakıstanı tanıyabılmek cdilmiş ^ahud da Siberyanm olduca harb ettığı «Aysore» ye ka için muhakkak Lahora uğramal:, ıücü kamplarına surulmüştu. Bundar butün Hindistana hükmet Pencabm hayat verdiği bu bel larm yekunu 3236 bin arasındaymış bır imparatorluk, ilk teme deyi görmek lâzımdır lını burada atmıştı. Lahor onun Pakistanın basamağı Karaşi Maıeşal Stalin, gene meşhur veh içın bize çok güzel gözüktü. ise, kapısı Lahordur. Lahordan mine kapıldıysa bir hayli mareşal, Bahçelennde Nedinv'n bodur geçmiyen Pakistanı kolay kolay general ve subay, bütün nişanları servılerıni, havuzlarında Lâle tanıyamaz. ve nıadaljalarile beraber tasliyejo Devrının göz dağlıyan ışıklarım, FAFITÎ FENİK ve tımizliğe tâbi tutulacaklar demermerı konuşturan, taşı dıle ge mektir. tıren sanatkârların izlerini LaME V L İ D horun her karış toprağında bulMerhum duk. MEDİHA EZİNEnin * * * ruhuna ıthaf ed:ln.ek urere 22 mart T. M. T. F. nun kongresi 26 gunu bğle Sıcağı olmasa Lahor, hakika 1950 çarsamba camıı çerlfındenamazını martta toplanac?'i muteakıb Şıslı Mevlıdı ten yaşanacak yer. Fakat ah bu N"ebe\i okutturulacaendan arzu eden T. M. T. Federasjonunun bu>uk sıcak!.. din kardeşlerirrızın teşrıtlerı rıca olu koneresı 26 mart pazar gunu Izmırde top'anacaktır. Istanbul Unıversltesl TaDaha simdiden odalarımızda nur S O S Y A L H U K U K ve İ K T İ S A D Mecmuasının Mart ayuıa aid 18 inci sayısı zengin bir munderecatla satışa arzolundu. Memleketimizin bu en ciddî fıVır, h u kuk ve ıktisad mecmuasuıı butün münevverlerımize tavsiye ederız. Başlıca kitabcılarda bulunur. Aboneman ve muhaberat 1829. Galata Istanbul B U A K ŞA S Ü M E R SİNEMASINDA RENEE SAİNTCYR ve JEAN MURAT tarafından calibi dikkat bir tarzda yaratılan ı Akşeıııseddin İlkokulunda Okuma Bayramı Fatıh Akşemseddın 1. Ilkokul 1. sınıflarının Okuma Bayramı okulda çocuk velılerı ve OkulAile Bırlığı uyelermın ıştırakıle kutlanmıştır. Kuçuk yavruların çesıdli gdsterilerınden sonra OkulAıle Bırlığı adına Cesad Kaban uhassuslerıni bıldlrmıştır. Bundan sonra çocuklara kitabları dağıtılmış ve toplantı samımi blr hava içinde sona ermıstır. EMEKLİ SANDIGI KANUNU METNI Yazan: Urfa milletvekili ve esld Maliye Müsteşan Esad Tekell Satış yeri: Cumhuriyet matbaası ve bütün kitabcılarda bulunur. F ı a t ı 2 L i r a d ı r . His, teessür ve heyecan filmi başhyor. Hakikl hayattan bir dram... Aşkla zedelenmiş bir kadmın hayatl... Bir erkek tarafından aldatılan ve itibarsız kaduılaruı • • • ırtırabları arasına fırlatılan bir genç kızın romanı. ^ H GAİP KADIN lebe BırUgı delegasyonu kongre içın hazırhklarını tamamlamıştır. I. V. T. Bırlığı. Tekmk Universıte Talebe Bırl.gı delegelerıle; Federasyona ıltıhak edecek olan Istanbul Yuksek Okullar Talebe Bırlığı mumessılleri cumartesı gunu Iımıre hareket edeceklerdır. Butun yuksek tahsıl genclığmi «Inejlnde toplıyan, 29 talebe cemlyetı ve 5 talebe bırlığınden teşekkul eden federasyonua bu kongıcsinde goruşulecek mevzuların bpjında, ağustos ayında Istanbulda toplanacak olan W. A. Y. «Dunya Genclık Bırltğt> Genel kurulunda muzakere edılecek Turk genclığınin tezigelmektedır. Haber aldığımıza gore, Istanbul Unlversltesi Talebe Bırhğt bu kongreye. W. A. Y. teskllâtınm. Birleşmij Mılletlerin bir ıhüsa» kolu halıne getlrılmesıni teklif edecektır. Diğer taraftan, Ankarada fevkalâde toplantılar yapan birllkler. kongrerın son haııriıklarını gözden gecırmektedirler. Izmırde kongrenin teknık . h a . zırhklarını Izmir Yuksek Tıcarel okulu Talebe Cemıyeü deruhte edecekt r. SAYIN DOKTORARA SQÜIBB 168 Kuruştan Istanbul Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürlüğünün kontrolu altında tevzi edilmektedir. ^m^mm^^mm DIHYDROSREPTOMYCIN Otomobil çarptı Şofdr Şabanın ıdaresmdekl Çatalca plâkalı 6 numaralı kaptı kaçtı dun sabah Kopruden geçerken Emın Sağlam adında bir gence çarpmışîır. Bu sadme netıce^ınde kamyonun altında kalan ve 20 metre kadar suruklenen Emın Sağlam. vucudunun muhtelif yerlerirden ağır surette yaralanmış, tedavı edılmek uzere hastaneye kaldırılmıştır. Şofor Şaban tutulmuş, hakkında tak,bata başlanmıştır. • Humphrey Bogart Edvvard G. Robînson Lauren Bacall Lionel Barrymor'un en büyük eserleri NASREDDİN HOCA Merhumun 220 fıkrası Toplayan : Halit Yaşaroğlu Tanesi 100 Kuruş İNGİLİZ KEMAL Hamdullah Suphinin Rumanyadaki faaliyeü Cumhur Başkanlığına gönderdığim vesikalar Dr. Mavridis'in kızı Marika Anarşist Bulgar kızlan ve komunistler Vs. Vs. Türki^enin her tarafuıa yayılmıştır. Türk Casusu ÖLİRI GEMİSİ «Key Largo» Amerikanın en büyük Gangster Krallarmın hayatı ve maceraları PERŞEMBE AKŞAMI Ahmet Halit KİTABEVÎ Bir motör 74 numaralı vapura çarparak battı Dun saat 9 30 da Beykoz onlerinde bir denız kazası vuku bulmuştur. Shell Kumpanyasına aıd bir motör Şehır hatlarının 74 nurnaralı vapuruna çarparak batmıstır. Denize duşen motör murettebatı kurtarılmıçtır. 2. Oünya Harbinde yoktur. Bir zamanlar Hayberden kopup gelenlerin çocuklarma bugün, La L A L E ' de gününden biricik [ TURALİ §^ öksürüğü keser. §•• SEKÎR DRAM TİYATROSUNDA K ATİL SON HAFTA ÇEMBERLİTAŞ SİNEMASININ ŞEREF HAFTASI Önümüzdeki Ç A R Ş A M B A Avrupslılar CUMHURIYET Nüshası 10 k u r u j t u r Abone şeraiti Turkly» Harie Blı ayhk Üç aylık Altı aylık Senelik İçin 300 Ki. 800 • 1500 • 2800 için 600 K a 1600 > 2900 > 5400 > , CEMAZİYELÂHm • l SALI • itibaren eaer. I a E. V C 1 V. | 6.02 1İ21 15~47 11 40 5.59 a^daaa^aâ•^a^aHan M İ S ; > S ıTh ÎİT52 4İ2 Indl 9 26 12 001 131 ıo öb NEBIOĞLIWINEV1 ÖLÜNCEYE KADAR SEhiNİM. Reji v e Senaryo: K A N İ K I P Ç A K Filmciliğimiri derecesine yükselten • D t K K A T Cazetemize gondenlen c''TGJc ve varlat ntrrtdiltin, edümesm iade otvnmat mMullytt kabul »Hlmfıt