22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5Şubatl96» CUMHURİYET TÎYATRO Ânkarada iki yeni eser Yazsn: Lutfi Ay Ankara S ocak. O H?ftalardanberi termometrenin fifırın altmda dola^tığı ve geceleri on beşle yirmi beş arasmda karar kılmıs gibi gcründüğü Ankarada, tivatro faalretı, Büyük "e Kiiçuk Tıyatrolaruı değişen p°Şraırlarüp. daHa cgnh bir çekil almlstır. Büyük Tiyatroda nihayet opera terrsi'leri bash^ıış ve Cavalleria Rusticana ile Palyaco openları sahneve konulmuş, Küçük Tiyatroda da, Yalancl dan sor.ra, uç asır ara ile Fransız tiyatrosunun 7Ümr3=ini teskil eden iki üstadm eserleri, îıÎDİıâre'in Skapenin »''•'labları koır.îdisile Jean Anouilh'un Antijfone piyesi oynanrmstır. Devlet Tiyatrosu sahnesine çıkan vani operalan gelecek yazırna bırakarak bugün Küçük Tiyatroda temsil edil mekte olan eserlerden bahsedeceğim * sfc * Temsile önce Jean Anouilh'vn pivesıle, yarıi Antiîfone ile baflanrığı için ben de soze onunla baş'a'•aosğim. 1910 da Bordeaux'da dogmuş o!an Jean Anouüh, 1931 de Fariste Oauvre Tiyatrosunda oynar>=m Hennine adlı eserile tiyatroya î'k adınvru atmış va aradan geçen •• î k r içinde bu jahada büyiik < sa'eler katetmİEtir. Kara Piyesler îdı altında topladığı piyeslerile Pembe Piyesler adı altında toplarfıŞı komedileri daha simdMpn Fransız tiyatrosunun, hattâ dünya tiyatrolarının repertuvarmda mühim bir yer ttıruyor. Anouilh'un bitde şimdive kadar hiç bir piyesi tercöme edilip ovnarımad:. Yalmz son yıllarda memleketimizi ziyaret eden Frans:z tivatro hevetleri Le Pendez vous de Senlis, Leotadia giti .Pembe Pive*!er» serisine giren bazı komedilerini yazıldığı dilde. tsmsil ettiler. Ontın icin Orhan Vsll KanıVın tercümesinden seyrettifimiz Antisone sahnetnize çıkmıs ilk eseridir. Küçük Tivatroda oymyan Antigene k^ıusunu Sophokles'in aynı isimr'H meşhur tragedyasından alıyor F?kît piyesin kahramanlanna bamb?<=ka karakterler verilmistir. Meselâ Kreon merhametli, hattâ müstakbel gelinine karşı yufka yürekli, onu mahkum olduğu ölümden n» pahnçma olursa olsım kvrtarmak is'eyen bir Kraldır. Burada ceği?miyen sadece Antigone'nin alın ys:ısı, daha doğrusu trakedyadaki a l ' i vazısıdır. Antigone'yi Giaudeux'mın Yunan temslan üzerine yazdığı eserlerden avıran bellib?şh hususiyetlcrden biri de modern kıyafetlerle oynanmasıdır. Eseri Küçük Tiyatroda sahneye koyan Mahir Canova bu hususiyeti muhafaza etmiş ve umutnretle başarıh bir mizansen vücude getirmiştir. Yalnız dekorlann fazla teferruatlı ve Kücük Tiyatro sahnesi için fazla yüklü olduğıınu s?nıyorum. Temsile gelinee: Eesere adını veren kVvramanı Refia Şenbay büyük bir anlsyısla ve hassasivetle canlandırıyor. Kreon'un sözlerine kapılıp bir an kaderinden uzaklaşır gibi olduğu sahne müstesna, rolünü bütünile iyi oynuyor. Onun karşısında eserin belki daha az ehemmiyetli clmıyan ikinci büyük rolünü, Kreon'u. oynayan Ssim Alpaganın kompozisyonu bu rolün gerektiği k?dar kuvvetli değil. Hele diksiyonu bir hayli zayıf. Devlet Tiyatrnsu sahnesinde, en ümid verici sanatkârlaranızın ağzından kelimele' sibi yanbş telâffuzlarla karşılsştıkça Konservatuardaki diksiyon d=rl«ri üzerinde ne kadar hassasiyetle durmak icab ettiğini tekrar «rJıyorjz. *** Küçük Tiyatroda Antigone ile braber aynı mütercimin kalemmden ç!krn;ş olan Mcliere'in, Scapin'in Dolablan komedisi de oynanı l r or. Jîemleketimizda hayli sevilmiş, ya"ilm'.ş olan Moliere'in bu eseri büyük komedileri ayarmda değilse de zevkle seyredilecek zarif bir piyes. Scapin'in DolaHan Kü^ük Tiyatroda orijinal bir şekilde, kukJa tiyatrosun't benzetilmek istenerek, sahneye kcnulmuştur. Turgud Zaimin bu kcmedi icin çizd'ği stvlise dekorlar da güzel ve eserin havasına uy~undv.r. Yalnız icra bakımından bu dekorlarn tiraz aceleye getirilmiş olduğunu ve üzerlerinde kâfi derecede calışılmad'ğını sanıvTum. Temsil bakımından da kuk 1 a tiyatrosumı örnek alan miz?nsen, her rol sahibinin Hı esasa tafh kslmaması yüzürden bekleren neticeyi vermiş deri'dir. Bununla beraber Scarıin rol'ınie Salih Cansnn canh ve tabiî oyunu eserin zevkle seyredilmesine yetı vor. 4 EN KÜÇÜK / GUHâR. ^ j 6IR H/IŞERPDİR \ATIN KAMUFLAİITİ&APkl BİR VÛRÖVEN V^PRAK £AXL fiiNDERSOH TARAFINDAN REKORUNA M31£»A BULAŞIKyiKAMIŞTlR. Copyrighı opera mundi İOOY/L Ml/pDETU BİR SAITAIYAT AMBAS! MEVSÎMİW İLK R t o j ^ l K l N I VöRENLE LAHf KRALLIK 2*5 TOŞIM/$TIR.BU RINGALAR HOLAMMNIN' HU5U5/ .PONAlMMAS/ TARAFIAIDAIV JUTULURDU. ın Rus oennetine aid en giize! fıkra ESRARI Hitler, Rommere: "Senin gibiler kurşuna dizildi!,, diye bağırdı Rommel'in bir daha Afrikaya dönmemesi, hasta olarak Almanyaya gittigi zaman Hitlerte ilk g5rüşmesi esnasında kararlaşürıldı. Mareşal iyi olup hastaneden çıktıktan sonra kendlsine cenubî Ukraynada bir ordu grupunun komutanhğı verilecekö. Rommel'in yerine de General Stumme tayin edileeekti. Hitler hakikaten Rommel'in sıhhatile yakuıdan alâkaiar gibi görünüyor: c İklbn değişiküği iyi gelir.» diyordu. Belki de, uğradığı hayal sukutlarının belli olmasıru istemediği ii'in böyle sövlüyordu. Bir müddet sonra 24 ekimde, Rommel henüz Zemm?rin^ hastanesindejken Hitler ona oizzat telefon etti: « Afrikadan fena haberler geliyor, Rommel,» dedi cGörünuşe bakıhrsa varivet pek kötü. Srumme'ye ne oldu, kimse anhyamıyor. Kendini Afrikaya dönebilecek kadar iyi hissedebiliyor musun ve gitmek ister misin?» O sırada Rommel henüz üç haftalık bir tedavi göımüş^ü. Hâlâ hastaydı ve çöllere âönap ümidsiz bir muhîrebeye girişecek halde deâildi. F?kat bu teklifi reddetmek akl.na bile gelmedi. Çünkü kalben Afrika kıtaiarile beraberdi. Erte"=i s?'fah ssat yedide tayyarevle hareket elti, İt?lyada bir müddet için yere inerek, benzin sevkiyatı hakkında. Rintelen'le pörüştü. Giride uğradı. Akş?m saat sekizde şimalî Afrikada bulunuyordu. Ya zafer, ya tilüm! Fakat, Rommel kaıaya ayak basitaat ederse kendisinin daha büyük bir felâkete sebeb oİT.uinı biliyor. Fakat emir o kadar kat'î ve vazih.br ki» yerine getirilmemesine de imkân yokrur. Emre isyan Uzun bir tereddüdden sonra ve Bayerlein'in tavsivesi hilâfına Rom mel nihayet kararını verdi: Hitler'in emri orduya tebliğ edilecekti. Komutanlardan General von Thcma, kıtalarını hiç olmazsa Fuka ve Daba'ya kadar çekmek müsaadesi istiyordu. Fakat Rommel müsaade etmedi. Bununla beraber, von Thoma o gece kıtalannı dediği yere gene çekti. « Hitler'in bu emrini kabul edemem.» diyordu. Rommel de onun bu hareketine göz yumdu. Ertesi sabah Bayerlein Rommel'e: «Hitler'in bu emri karşısında ne yapabilirim?» diye soruyordu. Rommel diplomatça. bir cevab verdi: « İtaat etmemen için sana salâhiyet veremem.» Fakat bir kaç can kurtarmak isteniliyorsa bu emre itaat etmemek lâzım geldiğini srtık herkes teslim etmiş bulunuyordu. Rommel o sırada. hastalıgına bir de hezimet üâve edilince, son deTece harab bir hairlnvrİ!. B'inunla beraber, geri çekilme hareketini büyük bir ustahkla başardı. 10 bin Alman, 250 bin İtalyan ve altmış tankla muntazam bir şekilde gerileyor, muhtelif yerlere mayin yerleştirmeyi, yollan tahrib etmeyi ve duşmamn ilerleyişini yavaşlatmak kurmayı da ihmal ettığı zaman. muharebe coktan k s v | ^ ı n Eon olarak her iki eseri sanatbedilmisti. Bunu anlatırkîn Genekâıea tsreüme etmiş olan Orhan '•al CTmer: •Ei^lemeyn muhareHitler'in Almanlara garazı Vehn.n, pıyes'erden bazı sahne ve besi dsha b'şhmadan kaybedilK?sım sonunda Rommel, Hit'ercüm'elerin çıkanlmış olduğu yorrirti, çünkü benzinimiz yoktu,» le görüşmek üzere, Almanyaya çalunda Yaorak dergisinc'e çıkan ve di'or. ığırıldı. Hitler, meşhur olan o kavIstanbul bas'mna aksçden yazısıO sırada izinli bulunan ve iki gacı halüe Mareşahn karşısına ilk na t«mas etmek isterim. Her iki gün sonra dönen General Eayer defa olarak bu görüşme esnasında eseri okumuş ve rerertuara kabul lein de divor ki: çıkü. etmiş olan Devlet Tiyatrosu edebî « Rcmmel'in elinden bir şey Rommel: «Şimali Afrikadaki vaheyeti bu eserlerin. metinlerinde seîemezdi. Zi^a, devraldıçı muha ziyet ümidsizdir. Kalan malzemeyi herhsngi bir t?dıl ve ckaıüia '."prehede bütün vedek kav\etltri feda edip kıtd'.arı Italyaya çekelım mış değıldir. Anti^orte'den çıkarı lı=rc9riTr!ş bulunuyordu. Hâdisele ve orada harbedelim.» demişti. lan bir tek cumle i!e Moliere'in rin pidişini değişiirebilecek mahiKıtler onun bıı tavsiyesine mueserinden kaldınlan bir k?ç repli yette bir tedbir almanm imkânı kabele ederek: «Sen bir boz^uncuğin sahne zaruretlerüe rejisör ta yoktu » sun! Sen de, askerlerin de korrafmdan yapılm.ş tadiller olduğu 3 kasım günü. yani Alman kıta kaksınız!» diye bağırdı ve şöyle anlaşılıyor. Rejisörün her eser üze larmın çoktan geri cek'lmeğe baş devam etti: rinde bu gi'ri tasarruf.arda bulun ladıkları bir tar'Me, başkomu»an« Rusya muharebelerinde aynı ması artık tabiî çörulmekte ise te. hktan şu emir geliyor: şekilde teküf yapan senin gibi koMoliâre gibi, Anouilh gibi müel«E','leme\n fon nsfere kadar mutanlar arkalan duvara dayalıflerin eserlerinden bir keume da mudafaa edilmelıdir. Bir milimetre tılıp kurşuna dizildiler.» hi çıkarırken çok düşünmek ve za bile geri çekilmiyeceksiniz! Ya Durdu. Sonra ilâve etti: ruret olmadıkça bu yola gıtmemek zafer, ya ölum!» « Maamafih, sana bunu yapaJâzım geldijn de bir hakıkattir. HeBu emrın altında «Adalf Hitler» cak değilim. Yalnız, dikkat et! le bu gibi tasarruflar mizsnsen ve imzası vardır. Trablusa gelinee. Italyanlar kendı sanat kaygularmın dışında kalan ' Rommel ıkı ateş ariEmda kal başlarına sulha yanaşacak bile olmülâhazalarla yapılırsa ışın mahı mıştır. Bir taraTtan, bu emrin ne salar, orasını, her ne pahasına oyeü büsbütün değigir. i kadar gülünc olduğunu ve buna lursa olsun, biz müdafaa edeceğiz.> s Bolşevik dünyasının ve onun peyk lerı olan memleketlerin hali malum. Bugün göz bebeği, baş tacı edilen şahsiyetler bir de bakryorsunuz, aradan üç dört ay geçmeden «vatan haini» ilân ediliyor, hemen tutulup hapse atıhyor, halk mahkemesi (!) nden geçiriliyor ve «Karakuşî» bir hükümle yokluk diyarına köçürülüyor. Bunun üzerine Rommel sordu: Polonyalı komünist lideri Gomul« Trablusu mu kaybetmek daha iyidir, yoksa Afrika kıtalannı mı?» ka da bu kanlı oyunun son kuıban D i r hafta önceki telgrafı benim gibi tabiî siz de okudunuz: «Bir Ja Hitler: «Afrika kıtalarının hiçbir larmdan biridir. Fakat sade kendini ateşe atmakla kalmamış, bir çok pon astronomu Merih seyyaresinde ehemmiyeti yok!» diye haykırdı. Rommel bu hâdiseyi ailesine an vatandaşlannın başzru da nare yak gayet şiddetli bir infilâk olduğunu rmşür. bildirmektedir. tnfilâk 16 ocakta latırken şöyle demiştir: Geçenlerde bir gün Varşova hapi vukua gelmiş ve Merihten 900 mil « Hitler'in Alman milletine karşı duyduğu garaz ve kendisi sanesinin hücrelerinden birinde b'J mesafe uzaklara kadar kara bulutiçin çarpışan adamlara zerre ka luşan üç tutuk arasında şöyle bir lar halinde dumsnlar fışkırmışür. Bütün dünya rasadhaneleri hâdisedar ehemmiyet verme\işini ilk de konuşma cereyan ediyor. Biri; Yahu, diyor, yaptığım iş bari yi ehemmiyetle takib etmektedirfa olarak o anda anladım.» büyük bir suç olsa. Gomulka ikti ler.» Hitler Rommel den af diliyor İki, üç gün evvel de bir İspanyol Bununla beraber, Rommel Hit dar mevkiinde iken kafayı çektiğin ler'e icab eden cevabı veriyor ve bir akşam j coşkunjuğumu zaptede şehrinde dünya yüzündeki hiç bir met m * i ' caddede «kahrolsun Gomul dili andırmıyan bir lisanda radyo diyor ki: 'ka!» diye bağırdım. Hemen yaka işaretleri verildiğinin kaydolunduğu «Ya Afrika'ya bizzat gidip l a y ı p b u r a y a ü k t l I a r . ve bunun üstün bir ihtimale göre göriin, yahud da adamlarınızı gönj k i n d şöyle der(J v a m y o r : Merihten gönderilmiş bulunması derin, Trablusun nasıl mudafaa B e n j m suçum da seninki kadar mümkün görüldüğü bildirilmekte edilebileceğini göstersinler.» hafif ama, bir cihetten de tamamile idi. O zaman Hitler hiddeüe hay ! afcsi. Gomulka gözden düşüp men Eğer doğru iseler iki haber birbikırıyor: olunca adama acıd'jm, hamiye rini tamamlayıcıdır. Merihte bü«Çekil git! Hep seninle ko 1 tim mi, merhametim mi galeyana yük bir felâket vukua geldi. Oranın nuşacak değilim! Başka işlerim ' geldi bilmem, bir gün kahvede^ ar inşanları imdad istiyorlar. Demek j kadaşlarla giriştiğim bir münakasa ki bu seyyarede yaşayan akıl sahivar'» ] sonunda «yaşasuı Gomulka» ferya bi mahluklann mevcud olduğu Rommel askerce selâmlıyor ve i bastlm da so şüphe götürmez bir hakikattir. > beş topuklarının üzerinde geri dönerek! luğu karakolda aldım. Âlâ... İşin bu noktaya kadar olan odadan çıkıyor. Üçüncü yüzünde acı ve müstehzi kısmı bizi büyük bir endişeye düFakat, kapı kapandıktan sonra bir tebessümle: şürecek kadar önemli sayılmıyabiHitler Rommerin arkasmdan ko Kendimi size takdim edeyim, lir. Belki Merihte de umumî bir şuyor ve ona yetişip kolunu boy diyor, bizzat Gomulka! harb oluyordur, bu savaşta atom nuna doluyor; veya hidrojen bombası atılmışür. «Affedersin, çok sinirli bir İsviçreye yunıurta ihracatımız Mağlub taraf da imdad işaretini basmıştır. Bu vesile ile oradaki haldeyim.» diyor. «Fskat, eminim. güçleşti hemcinslerimizle münasebata girişyakında herşey düzelecek. Yarın Holanda ve Danimarkadan yapılmek imkânını bulursak ne mutlu!. gel, daha sakin bir şekilde cöru^ürüz. Afrika kıtalarınm imha edil ! karşısında Isv.çre yumurta pıjasası Fakat, Merihteki infilâkı böyle bir [ aleyhımıze doıımuştur. Bu ıkl memle şekilde yorumlamak acaba kendidiğini havsalsm alrmvor > ket, 57 . 58 gram ağırlığındaki >uErtesi gün Rommel Hitler'in»ya murtaları Isviçre hududunda teslim mizi teselliye kalkışmak değil minma gitüği zaman Gcring de orada şartıle 14 santımden satmağa hazır ol dır. Çünkü, dlğer bir takım astroduklarını bildirmışleTdir. Amerıkadan nomlar o hâdiseyi güneş sisteminde idi. Bir aralık Hitler'e dönerek: «Ne beheri 16 5 santlmden (Isviçre frangı bir çözülme başladığına belirti adna aid santim) vaki ve çok musaid dediyorlar ve kâinaümızm mahvolyaparsan yap, Afrika kıtalarını karşılanan teklıfler dahılınde bu Romnvel'in ihtiyac gösterdiği bü meralekete geniş ölçude siparişler ver. maya doğru yaklaşmakta buluntün kuvvet ve malzemeyle takviye miî bulunan tacirler telâşa dusmüşler. duğunu söylüyorlar. Bu âlimlere göre güneş sistemindeki muvazedir. et,> dedi. Belli başlı yumurta ihracat plyasala nesizliğin beş esaslı kıyamet alâGöring'in ziimrüdleri r^mızdan bırinl teşkil eden isviçreye, meti meydana getirmesi ihtimali O sırada Gorin» Rom. a girliyor dışarıdan boyle çok ucuz teklıfler va vardır: du. Rommel'le karısıru da davet ki olması. Turkiyeden yapılan ithalâtl Yeni ve sinirli bir oldukça durduracaktır. Bern Ticaret etti. Muşavirliğlraiz, 20 santimden yukan 1949 yılı haziranında Amerikaıun Münih istasyonunda buluştuk ' o I a n fıatlarımızın 15 14 santime dü Palomar rasadhaiıesinde gökü mütemadî surette kontrol eden müteları zanıan Göring'in arkasında hassıslar çapı ancak 1200 mil uzunyarı sivil kurşuni bir elbise vardı. luğunda yeni ve küçük bir sayyare Elbisenin yakaları kurşuni ipekli du. Kocası gibi o da şaçırmıstı. dendi. Kravatınm üzerine de iri Trende Goring hep resimden, keşfetmişlerdir. Bu sayyarenin üzebir zümrud iğne takmıştı. Saatinin sanattan bahsediyor, Balbo'nun rinde devrini icra etmekte oldukapağı da zumrüdle islenıniştL kendisine gönderdiği Afrodit hey ğu mahrek güneşten ancak 35 milyon kilometre uzak olmasına rağFakat. Rommel'i dehşete sevke kelini Rommel'in anlaüyordu. 1 den sey, parmağındaki yüzük ol mevzuu heykellerden malzemeye men hızı güneş sistemini teşkil eden diğer sayyarelerin süraünin du. Yüzüğün üzerinde gayet iri çevirmek için yaptığı bütün teşebbir elmas vardı. Hele tırnaklarının büsleri Göring yarım bırakıyor, iki mislidir. Bu gidişle küçük gezegenin ya güneşin üstüne düşüp da cilâh olduğunu görünce Rommel sözü hiç o tarafa getirmiyordu. orada bir infilâk yapması, yahud da büsbütün şaşırmışü. Yol esnasında ona elmash bir Arzımızın üzerine sukut etmesi akpilot nişanı verdi. Bununla Mar« la gelebilir. Her iki vaziyette de Göring yüzüğünü ük fırsatta şalı kâfi derecede tatmin ettiğine büyük bir felâkete sebeb olacağı Rommel'in karısına gösterdi: «Sizi alâkadar eder,» diyor emin bulunuyordu. muhakkaktır. du. «Dünyanın en kıymetli taşlaGüneşte bir infilâk olursa... GELECEK YAZI: Rommel G8rınr.an biridır.» Rasadhanelerds mevcud istatisring'in deli olduğuna. Hıtleı in de Frau Rommel Alman Hava Ma | ondan aşağı kalmadığına kanaat tiklere göre (uzay nâmütenahi) reşalile ilk defa olarak id« her yü en az günesimiz çapm Olııuct Toplıyan: A. H, R. Yeryüzünde hayaün kaç şekilde sona ermesi ihtiınaH var? da on yıidız patlamakta ve parçalanmaktadır. Bu patlama esnasında yıîdızlar etrafa olağanüstü alevler saçmakta ve kendilerinde mevcud enerjinin bir kaç misli kuvveti muhitlerine yaymaktedırlar. Şayed böyle bir patlama ve parçaîanma hareketi güneşimizde de vukua gelecek clursa arzımız da tabiî bundan müteessir olacak,yer yuvarlağı üzerinde hiç bir hayat eseri kalmıyacak şekilde harab ve perışan bir hale gelecektir. takım kuyruklu yıldızlann guneşe pek fazla yaklaştıkları tesbit edilmiştir. Bunlardan bazılarırun arzımızın bulunduğu noktaya sürtünerek geçmeleri ihtimali mevcud» dur. Yahud bunlarm guneşe çarptıktan sonra dünyamızın üzer ne düşmeleri mümkün görüiüyor. Fabiî böyle bir hâdise ne yuvarlasmış ve ne de onun sakinleri buıer için hiç de hoş bir şey olmıyacaktır. Ay dünyamıza yaklaşacak olursp.. s | Bilâkis ya güneş soğursa... Kötümser astronomlarm kıyamet Bir takım astronomlara göre ıse alâmeti olarak ortaya atükları son dünyamızın felâketini mucib ols nazariyeye gelinee bu (uydu cak hâdise bilâkis güneşin gitgide peyk) imiz aym oize karşı gösle»esoğuması ihtimalidir. Güneş soğu ceği lüzumsuz bir sevgi tezahürüne yunca tabiî dünyamıza gönderdiği aiddir. Güneş sistemimizde husule hararet de azalacak ve bütün Arz gelecek herhangi bir muvazenesizsakini mahluklar ısısızlıktan donup lik neticesi ay cenablan gittikçe arzırmza doğru yol alacak ve bize kaskatı kesileceklerdir. Buna karşılık, hiç şüphesiz söyle o dereee yaklaşaraktır ki, elli debir itiraz ileriye sürülebilir: Güne I fa küçüklüğüne rağmen gökte yapşimiz, milyonlarca yıllerdanberi ] tığı gölge güneşin şualarının bize • ] tabiî hayatını yaşamakta ve bütün gelmesme engel şeklıni alacak deseyyarelerine gönderdiği ziya ve recede büyüyecektir. İş bu kadaria hararet miktarının azaldığı hissedil kalsa iyi.. Güneşten uzaklaşıp bize memektedir. Astronomlai. şu cevabı yakın gelmesi Merihte vuku buıveriyorlar: duğu tehmin edilen tarzda orada da Güneşin harareti belki pek bir infilâk hâdisesi doğuracak ve bu infilâk dünyayı ateşe vermekte yavaç azalacsk. Lâkin. dıâer gök hâdiseleri atmosferde övle ka gecikrrayecektir. Aynı zamanda tura ve koyu dumanlarm te^skkulü fanı andııan müthiş yağmurlar ne sebebiyet verecek ki guneşm o yağmağa başlayacak, denizler va mevcud ısısı dahi gezegenlerine Okyanuslar taşacak, canlı cansu serbestçe gidemiyecek ve onların bütün dünya mahlukları su altınhepsinin üzerinde bu arada tabiî dâ kalacaktır. arzımızda da daimî bir gece ve Fakat şimdiden telâşa lüzum yok buzuüaşma devri başlayacak. sonra Astronomlarm bir kısmı bu hâ« dumanlar zail olacsk, giıneşln şu diselerin otuzuncu, kırkıncı, ellıncl aları yeryüzünde ancak bir iki de asırda vuku bulrr.aları ihtimalinl recelik bir hararet yaratabiiecek, ileri sürmelerine karşılık çoğunluk her şey çözühnüş buzlardan hasıl böyle vak'aların ancak milyonlarca olan uçsuz bucaksız bir deniz üze sene sonra tahaddüs edebilecekle^ rinde yüzecektir. hususunda müttehiddirler. Onu» için bizlerin değil, torunlarımızıa Knynıklu yıldızlarla çarpişma.. Gene rasadhanelerde meveud torunlarının dahi kıyameti gorebimalumat esas tutulacsk olursa (u leceklerini tasavvur etmek imkânı zay nâmütenahi) de görülen biriyoktur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle