22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİ*ET ilk Meclisi Mebusan Reisi 1 Şubat 1950 AUMET RIZA Beyin HATIRALARL =, 7 ! Abdiilhamide milletten korkmamasmı çıkıp gezmesini söyledim Japon Tmparatorunun biraderi ramız açıldı. Maarif Nazırı Pükrü Sultan Abdiilhamide misafir gel Bey bu fırı=attan Hifade ederek mişti. Sarayda ziyafet verildi. Âyan mektebe vazıyed etti. Reisi hastaydı, gelmemişti. Ben Cavid Bey Pariste istikraz işleriPadişahm solunda. Sadrıazam îü !e uğraşırken bir gün birlikte yeseyin Hilmi Paşanın yanma otur mek yiyorduk; muvaffak olursanız dum. Istabh Âmire Müdürü Faik karzan aîacağmız paranın zekâtmı Paşa tercümanlık hizmetile ^atı bana veriniz de su Sultanii İnas şahanenin sağında ay?kta duru mektebini ac=yım demiştim. O da yordu. Prensie almanca konuşu vadetmişti. Balkan muharebesinyordu. den sonra bana parp. vermek değil, Padişah taamın iptidasından so mektebi elimden aldılar. Mekteb etmek üzere nuna kadar sofrayı işgal etti. Ja işlerini müzakere pon musikisinden. ziraatinden, do toplanan heyeti idareve herkes senanmasmdan bahisler açtı ve söz yirci eibi geliyor. kimse bir teklifleri tercüme olun?na kadar da te bulunmuyordu. Bazıları biz bu Hüseyin Hilmi Paşa ile benimle ko t işi yapamıyacağız, maarife trrkenuşuyordu. Sultan Abdülhamidin delim gibi sözler söylüyorlaiıiı. vâkıfane muamelesine o akşam j İstanbulda rıhtım işlerile mesırıl hayran olmuştum. O adamda velıim olan Fransız şirketine vapur irkehastahğı olmamış olsaydı. resikâr j !esi rıhtiirunı meccanen tamir elda kalmış olsaydı miHeti bahüyar j tirmiştim. edecekti. | Hindistan hükümdarlarından kaBu lüzumu kendisine de söyle dın Bekum Han, Sultanii İnası zimistim, «Millete ^stediği idarei meş | yarct etti. İanede bulunma«ma İnrutayı ihsan buyurdunuz, tek sev giliz sefiri mâni olmuş. ya'nız hagili padişahısınu:. Niçin çıkıp gez rikzedeeâna ian°de btıl.undu gitti. miyorsunuz? Şayed çekiniyorsanız Veliahd Yusuf İzzer''in Efendi de arabada karşınızda oturayım, bir !mektebe geldi, gezdi. likte çıkalım. dedim. <Daha alış j Sultanii İnas isini Enver Paşa madım. yavaş yavaş olur» buyur i!e tesviye etmiştim. Arab çccukdu, fakat yapmadı. Padisahla be Unnm işealine mukabil bir ücret raber gezmeğe çıkmak bir Ermeni de verecekti. Bu babda Talât Pakurşununa, bombasına maruz kal şaya bir şey söylemediğim. bir rimak benim için büyük bir tehlike cada bulunmadıeım için işi bozdu. Idi. Vaniköyünde Âdile Sultan sarayı Sultan Abdülhamidin hediye kırk senedenberi harab duruyortekliflerine karşı bir kız mekdu. Sultamn vefatındanberi iskân tebi kurulması ricası Tarafı şahaneden verilen rütbe edilmemişti. Ben orayı mekteb ve nişanları red Ue başlayan bu bir için aldıktan sonra herkesin gözünevi muhalefet padijaha kuşkulan ne batmağa başladı. 31 Mart vakasında Meclisi basan ve kürsii ridjrrnıştı. Sultan Abdülhamid bana bir he yasete çıkarak mebuslara hitaben diye vermek istiyordu. Yıldız civa • Ahmed Rıza kız mektebi açacak, rında Fehimin konağını ihsan bu fransızca tedrisatla kızlanmızı gâyurmuştu, kabul etmedim. At, ara vur edecek» diyen Vahdeti gibi ba göndermişti. Onları da rica et softalar Sultanii Inasın aleyhinde bulunmuşlardı. Mebusandan kimse tim, geri aldılar. mukabe'.e etmemişti. •Kanunu Esasiyi tekrar bahşetBundan sonra kimse hayrat yaptikten sonra Ahmed Rıza Beyle barışmıştık zannediyordum. Niçin tırmıyacak, hayırlı bir if için teböyle yapıyor, benden bir şey almı sebbüsatta bulunmıyacaktır. Çünyor?» demiş. Padişahı gücendir kü bir eser biraz kuvvet ve söhret mek iyi olmıyacağından birşey al peyda etti mi, bahusus işin icinde mak lâzım geldiğini^ düşündüm. para oldu mu hemen müdahale ve Hatırıma Kandiüide Âdile Sulta zaptediliyor, hükumetin veya kuvnın harab kalmıs. sarayı geldi. O vetli bir heyetin eline geçiyor. Vaniköy vapur iskelcsi eskidenraya Bebekteki Koleje muadil mükemmel bir kız mektebi yapılırsa beri Serkâtib Mustafa Paşa yalısı vatana büyük bir hizmet edilmij yanında ve sarayın önündeydi. Serasker sabık (Rıza Paşa) cami o'acağını düşündüm. ittisalindeki yalıyı ahnca, vapur Padişahtan Cevad Bey vasıtasile ukelesini de kaldırtmış, yalısının onu istedim. Derhal cevabı muva yanma, camiin önüne yaptırmış. fp.kat verildi. Huzura kabul edildi Sultanii tnas işlerile uğraştıgım ğim zaman pek memnundu. Beni sırada vapur ükelesini de, talebeye »ebrik ederek. «Ne iyi düşünmüs kolayhk olur mütaleasile. eski yesünüz. orası eüzel bir mekteb o rine naklettinnek teşebbüsünde !ur. Lâkin bina harabdır, tamire bulundum ve muvaffak oldum. basiadığınız zaman ben de yardım Derhal mahalleden iki, üç garazedprim. Kızımm da mekteb işleri kâr bir istida imzaladı. iskelenin ne merakı vardıf. Onu da teşkil kaldırılması aleyhinde bulundu. edcccainiz cemiyete ahnız» buyur Mahalle halkının Sultanii İnasa ne du. Hal' edilmemiş olsaydı mekte kadar muavenette bulunduğuna bin tamirini de yaptırarak bize bü bu da bir delil olabilir. yük muaveneti olacaktı. MemlekeÜn en büyük ihtiyacı Otuz üç kijiden mürekkeb Sultsnii İnas Cemiy3tini tesis ettim. aile tejkilatı, aile intizamıdır. Bu McnVtketin ileri gelen zevatını ce da kadınlann talim ve terbiyesile miyete aldım. Haftada, on günde bir olacakür. Ben bu hakikate daha ior'"nmağa başladık. İşe mübaşe Pariste millî kütübhanede çalışırret için herşeyden evvel para lâ ken vâkıf olmuştum. 31 Mart hâteşebbüsatıma zımdı. Saray pek harabdı. Tamir diseei bu babdaki için Osmanlı Bankasından bilâfaiı ilk darbeyi vurdu. Softaların hüüç bin liralık bir istikraz açtım. Bu cumunu pek tabiî buldum. Kadını para ile tamiratı, havagazi, kalori esir gibi kullanmak istiyenler, kızferi yaptırdam. Dershaneler, mut lann talim ve terbiyesine, serbesüfak inşası için teşebbüste bulun sine razı olmazlar, tesebbüsatım dum. femelleri atıldı, zemine kadar lehinde söz söyleyen, makale yayapıldı. Mektebin masarifi iptida zan pek azdı. Hattâ kadınlar içinde iyesine karşılık olmak üzere bir bile lehte yazanlar bulunmadı. pıyango tertib edildi. Toplanan pa«Ahmed Rıza Beyin evrakı ralar bankaya teslim ediliyordu. arastnda Kandüli Mektebinin Banka da bu paraları vermiş oldu açümasına dair pek çok evrak ğu istikraza muk?bil tutuyordu. vardır. Mekteb, kendisini en fazBiz bu işlerle, döş.~>me münakasa [a meşgul eden meselelerden btlarile meşgul iken Balkan muhare risini teşkil etmektedir. Kendisi, siyaseti terketmeyi, besi. onu müteakıb Harbi Umumî düşünüyor zuhur etti. Muha ir yerleştirmek çiftliğine çekilmeyl için boş yer arrn ordu. Enver ve ömrünün son senelerini (KanPajanın Arab çocu' rını muhacir dilli Sultanisinde) hocahk yapalere tercih ettik, onlar yerleştiler. rak geçirmek erzusunu besliyorMuharebe zamanı hükumetin ha du.» rekâtuu muahazeye başladım. A(Arkası var) Şehir 1 FİKİR HAYATI =haberieri Profesör Duverger'nitı siyasî Piyasalarda satışlar NALINA MIHINA RommeFe dair srarlı öliimii hakkında yazılan bir eseri gazef mizin neşrine başladığı Alman Mareşalı Rommel, ikinci Dünya Harbinde, büyük şöhret kazanan kumandanlardan biridir. Rommel, sevk ve idarede gösterdiği yüksek kudrctle Libyadaki İngiliz ordusunu mağlub ederek İskenderiye kapılanna dayanmış ve Mısır fatihi olmasına ramak kalmıştı. Rommel. 1942 mayıs ve haziranında o yıldınm zaferlcrini kazandığı zaman. bu sütunda yazdığun küçük bir fıkrada, İngiliz geneıallerine strateji ve taktik öğretmck üzere, İnffilterenin, Mareşal Rommel'i, muallim olarak celbermesi yerinde olur, şeklinde bir şaka yap mıştım. O zaman yazılanmızı inceden inceye tetkik eden ve dıs haberlere tek sürun üzerine koymamızı emir buyuran ve 24 puntodan büyük başlıklar kullanmamızı yasak eden basın hürriyeti kahramanları, kimbilir, bu şaka fıkraya ne kadar içerlemişlerdir? Ne yapayım ki Bingazinin batısından bir hamlede Elâlemeyn"e dayanıvercn, İnçiliz ordusundan bir hayli esir ve milyonlar kıymetinde silâh ve maİ7eme iğtinam eden Alman Mareşalını, İngiltere ile müttefik olmamıza rağmen, içi şakaya dökmek suretile takdir etmekten kendimi alaınamıştim. azaldı partiler hakkındaki düşüncesi * ~ * ~ Y a Bugünlerde memleketimizde Taeirler ve kotnisyoncular ancaüi bulunan Bordeaux Üniversitesi yurd içinde dolaşavak mal profesörlerinden Maurice Duverger, İkinci Dünya Harbi sonsatabiliyorlar " rasmın bellibaşh genc ilim otoBelli başlı pazarların isteksizliği ritelerinden biridir. Aynı Ünive bu seneki istihsalin fazla olması versitenin Siyasî Etüdler Enstikarşısında fasulye fiatları istihsal tüsü Müdürlüğünü de yapan Pro bo'lgelerinde süratle düşmektedir. fesör, Ankarada verdiği konfeİstanbul Zahire Borsasma gelen ranslara ilâveten bu hafta İ?>ve haberlere göre, halen must&hsil tanbul Üniversitesi Hukuk İktisad Fakültelerinde iki konelindeki fasulyesini 1520 kuruçtan ferans vermekted:rler. Bunlarsatmaktaaır. Bir çok yerlerde ise dan biri Anayasa hukukuna, difiatlar 10 kuruşa kadar düşmüştür. ğeri Marshall plânına aiddir. Nohud, börülce pibi bakliyatm diProfesör Duverger şimdıye kağer nevilerinde de fiat düşüklükdar neşrettiği eserlerle hem doğleri devam etmektedir. rudan doğruya hukukçularm, Diğer taraftan başlıca istihlâk hem de sosyal ilimlere mensub bölgeleri piyasalarır.da şörülen dur olanların dikkatini çekmiştir. Egunluk satıcıları ve simsaıları A serleri içinde dünyamızın münadolunun bir çok vilâyet, kaza hım günlük sosyal meselelerinve nahiyelerini dolaşarak bizzat den olan siyasi fırkalarla ilgil: satış muatnelesi yapmalarına sebeb olanı, garb demokrasilerinin ve olmuştur. Meselâ, İstanbula yakın bu arada kendilerine (halk debölgcler bir çok ihtiyac maddele mokrasisi) diyen Rus tipi rejimrini İstanbuldan tedarik etmektey lerin iç mekanizmasını teşrih etdiler. Bu bölgelerde bulunan satıcı mekte, bazı yerler nde Türk reesnaf ve tüccar bizzat İstanbula jimine de temas eylemektegeüp sipariş vermekteydi. Şimdi, dir (1). simsarlar, komLsyoncu veya mutaProfesör, Fransada yetişen vassıtlar ellerinde nümuneler ol son hukukçularm hemen hepsi duğu halde bakkalları, diğer tica gibi felsefe ve sosyolojiden âzarethaneleri bir bir dolaşarak ihti mî derecede payını almış, onlaryac maddelerini, istanbulda cari dan istifade etmesini bilen bir toptan fiattan daha diışük bir fiatla fikir adamıdır. Siyasî rejimlere, teklifte bulunmaktadırlar. I s yasî fırkalara aid olan eserinilk Meselâ, Hataydan gelen bir mu de Durkheim sosyolojisinin tivassıt Adapazarı ve İzmitte zey iptidaî cemiyetlere aid olan bir tinyağı, Diyarbakır ve Trabzondan izahını ele almaktadır. Bu izaha gelenler sadeyağı, Ayvalık ve böl göre iptidaî cemiyetlerde idare gesinden gelenler sabun ve zeytin eden ve idare edilen ayrılığı satmak teklifinde bulunmuşlardır. yoktur. Siyasî kudret, cemiyette Bütün bunlar, satış imkân ve ha dağılmış vaziyettedir. Pek sonreketlerinin küçülmüş olmasından ralarıdır ki siyasi kuvvet, tek ve dif piyasalara ihracatın yapıla ferdlerin üzerinde toplanmış ve ferdileşmiştir. Profesör Duvermamasından ileri gelmektedir. ger, böyle bir faraziyenin belki doğru olduğunu, fakat realiteler Şehir Meclisi bugün açılıyor bakımından bir mâna taşımadıİstanbul Şehir Meclisi bugün öğle. ğını söylüyor ve diyor ki: Ne den aonra Vali ve Belediye Başkanı kadar iptidaî olursa olsun her Fahreddin Kerim Gökay bir nutkile cemiyette mutlaka bir idare efubat faaliyet devresine girecektir. Vali nutkunda 41 milyon küıur liralık yeni den, bir de idare edilen zümre O yıl bütçesinin ne suretle tevazün ettl vardır. Bu ayrılma kat'îdir. rildigini ve bu sene neler yapılacağını kadar ki bunsuz bir sosyal haaçıklıytcak bilhaua hayat pahalıh yat farzedilemez. îsviçre kanğından bahUle ucuzluk için ahnan tonlarında da Durkheim'in tetedbirleri açıklıyacaktır. Meclisin bu hâdisenin dcfaki top'.antısı bir ay devam ede. lâkkisine benzer bir mevcudiyetini ileri sürenler varcektir. Vali, Yahya Kemali ziyaret etti sa da bunu kabul edemeyiz. Senenin muayyen zamanlarında Vali ve Belediye' Bajkanı Fahreddin ; Kerim Gökay dün, rahatsız bulunan . toplanan mahdud bir cemaatin. Şair Yahya Kemali hastanede ziyaret j kendi kendisini idare ettiği pek etmi? ve kendisinin sıhhatini iyi bul. safdüce bir iddia olacaktır. Huduğunu söylemiştir. Şair Mirgün ismilâsa ne eski, ne de yeni ceminin aslı Emi.'gân olduğundan bunun Emirgana çevrilmesini Validen rica yetlerin müşahedesi bizi idare etmi} Vali de Şehir Meclisine teklif j eden ve edilen ayrılığını inkâr eedeceğinl söylemijtir. decek bir neticeye götüremiyecekjir. Vali, Kocamustafapaşa ve Hasköyü teftiş etti İşte bu ayrılık siyasî rejim Vali ve Belediye Başkanı Fahreddin dediğimiz şeye meydan veriyor Kerim Gökay evvelki gece âni olarak Profesör bu rejim: 1) Liberal, Kucamuatafapajayı teftiş etmıştir. Vali iddialar hilâfına lâhanın kilosunun 2) Otoriter olmak üzere ikiye a13 15 kuru5a patatesin 25. dağlıc yırmakta, idare edenlerin nasıl etinin 240 260 kuruşa satıldıgını soy idare edilenler içinden çıktığılemektedir. nı şu prosedürlerle izah eyleGökay dün sabah da Hasköy, Halımektedir: Veraset, seçim, kur'a, cıoğlu caddesinde oturanların muhitlerini görmeleri hakkında vukubulan futuhatçıhk, i§ başındakinin ken Bunlardan müracaatler üzerine yanında Belediye di halefini seçmesi. Reiı Muavini, Daimi Encümen üyeleri. her birinin mahzur ve faydalarıFen ve Saglık müdüıleri olduğu halde nı uzun uzun tahlil ettikten sonbu mıntakaya gitmiş, Darülâceze ve ra her birinin tarihî bir kategorı Mezbaha yollarının sçılması ve burada çahj&n amele ve seyrüsefer memur. teşkil eylediğini söylüyor. Seç;lanna kış iht(yi.çlannı karjılıyacak me dayanan rejim, yani demokyardımlar yapılması için emirler ver rasi, ilk Yunan şehirlerinde zumij ve halkın dileklerini dinlemistir. hur etmiş, sonra eski İngilterede Hususî cam ve şişe fabrikalatı vücude gelmiş, nihayet Amerikan, Fransız ihtilâllerıle dünyafaaliyete geçti Şehrimizde bir müddet ev\'el kapa. ya yayılmıştır. Diğerleri otoktılmış olan on dörde yakın şişe ve ratik rejimlere meydan vermekcam eşya fabrıkaları birer birer faali te, demokrasi ideolojisinin yayılyete geçmektedirler. Bunlar için yeni ması ile gittikçe kuvvetten dü§bir karara varılmıştır: Kapatılmıs olan fabrikalar Danıçtaydan yeni bir mektedir. karar çıkıncıya kadar faaliyetlerine devam edeceklerdir. Danıştay. fabrikaların kapatılmasını kararlaştırırsa, tatil edeceklerdir. AHMED arasında vasıtahk yapıyor ve halkın fırkaya en çok bağlı elemanlarını organize ediyor. Çift partili rejimlerde, hükumet bir seçimi müteakıb ekseriyet partisinin elindedir. İktidarda bulundukça azlık partisinin kontro lu altındadır. Nihayet çok partili rejimlerde koalisyon hükumetleri birbirini takib eder. Neden şu veya bu memlekette şu veya bu parti rejimi var? Profesöre göre bu, memleketlerin tar:hi ve sosyal yapısı ilf ilgilidir. İçtimaî bir politika psikolojisi, bir halk efkârı ruhiyatı vardır. Bu psikoloji, tek, çift ve çok part:li olmağı emreder. Maamafih bazan seçim tekniği de bu kabinede nazır, parlamentoda mebus iseler hareketlerinde serbest kahrlar. Bu' serbestlik n;sbetinde onların partiyi muvaffak'.yete ulaştıracağına kanaat ederler. İngilterede ve üçüncü Fransasında hâdiseye müessirdir. Bilhassa cumhuriyet devri nisbî temsilcilik kabul edildiği böyledir. Fransada bilhassa Rabu tarzda memleketlerde çok partiler ken dikal Sosyalistler diliğinden çıkar ve yenı bir halk davranırlar. psikolojisi yaratır. Siyasî fırka psikolojisini ve Diğer taraftan siyasî fırkala sosyolojisini tahlilde usta olan rın parlamentolarla bağhlığı ve Fransız Profesörü Duverger, simünasebeti de ayrı bir mesele yasi fırkalarımızın en hararetli dir. Bu bakımdan fırkalar iki bir faaliyet devrinde aramızda zümreye ayrılır: 1) Sert idaresi bulunuyor. Biz onun fikirlerini olanlar, 2) Yumuşak idaresi o dinliyeceğiz. Bilmukabele kendi lanlar. Sert olanlar, inzıbat ta sinin de memleketimizin siyasî raftarıdır. Azaları, parlamento hayatında, hususile fırkacılığımız da ve kabinede kendi şahsiyet sahasında hayli müşahedeler top lerini partilerinin programlarına lıyacağını umuyoruz. Belki de bağlarlar, onun dışına çıkamaz bir gün gene memleketimize gelar. Yumuşak olanlarda ise par lerek müşahedelerine aid tahtiler, azalannın teşebbüs ve in lillerini ve teşhislerini bize anlasiyatiflerine kıymet verir, onlar tacaktır. HALİL Ankara vapuru dün geldi Dün Batı Akdeniz seferinden dönen Ankar» vapuru, bu seferinde 145 yolcu, 18 otomobll ve 160 ton yük ile gelmistir. Gemi ile gelenler arasında Kopenhag Elçimiz Kemal Aziz Poymen, Amenka konsolosu Mr. Dumarit, Amlrik» •tasemiliteri Arthur Brittingham. İngiltere aUfemilteri C. M. Maggs ve tanınmıs jehlrcilik mütehassısı Prost vardır. Tıb Fakültesi Talebeleri nasıl çalışıyorlar? Boğa güreşleri ve dedikodular Bugün çıkan S A L O N Mecmuasının ea heyeeanb yanlandır. | Bir deniz kazası daha oldu Dün bir deniz kazası daha olmuşrur. Batı Akdeniz seferinden dönen Ankara vapuru suîarın tesiri Fındıklı ön. lerinde demirli duran Kışınbay firma«ın« aid Aziz M»hmud Denizcinin idaresindeki 1004 rüsum tonluk Nazar vapuruna çarpmıştır. Nazar vapuru sancak tarafından biraz hasara ugramıştır. EYİŞ 1950 YILUĞI Ç I K T I Millî Eğitim Bakanlığı tamiminden Ramazan Gökalp Arkın tarafından yayınlanan «Canlı Aritmeük IV sınıf ve V sınıf. adlı iki eserin ilkokul öğrencilerine tavsiyesi, uygun görülmüştür. Bir Yayınevi posta kutusu U İstanbul adresinden 75 kuruş karsılığında temin edilebilecek olan bu kitablann ilgililere tavıiyeiini rica ederim. Millî Eğitim Bakanlığı 27 Ocak.950282/1228 Canlı Aritmetik I, n , £Ü, tınıf1^ın ikinci kitablan da çıkmiftır. 30 ku4ıştur. Maamafih ne demokrasi rejimi, ne de otokrasi rejimi başlıbaşına reel değildirler. Gerçekte mevcud olan daha ziyade bunlann bir halitasıdır. Meselâ parlamento demokratik iken, hükümdarm mevcudiyeti irsidir. İki meclisten biri seçim ile, diğeri veraset ile devam edebilir. Hattâ bir senatoda azanın bir kısmı seçim ile, bir kısmı kaydı hayat şartile olabilir. Bununla, beraber bu halitanın demokratik dozunun gittikçe arttığı inkâr edilemez. Nitekim Birinci Dünya Harbi, böyle bir demokrasinin zaferini ilân etmiştir. Fakat Birinci Dünya Harbin: takib eden hâdiseler, muzaffer olan demokrasinin yalnızca siyasî olduğunu, ferde hürriyet getirdiğini gösterirken onun bir noksanını da belirtti. Şöyle ki bu demokrasi, hürriyet getirdi, fakat emniyet ve müsavat getirmedi. Birinci ve İkinci Dünya Harbleri arasmdaki sosyal ve siyasî olupbitenler işte bu cereyanın akislerinden başka bir şey değildir. Binaenaleyh XIX. uncu asrın siyasî demokrasinini XX. nci asrın içtimaî ve iktisadi demokrasisi ile tamamlamak lâzınıdır. Bu tamamlama işinde siyasî fırkaların büyük rolü olduğunu belirten Profesör Duverger, çok veciz bir parti bilğisi ile karşir mıza çıkıyor. Şöyle ki siyasî partiler zamammızda üçlü bir manzara gösteriyor: 1) Tek partili rejim'er; 2) Çift partili rejimler; 3) Çok partili rejimler. Bunlardan evvelkisi, XX. nci asrın hediyesidir. Hem partili rejim olsun, hem de tek partili olsun, nasıl olur? Fakat hâdiseleı bunun mümkün olduğunu belirtiyor. Fırka, hükumet ile halk (1) Le Regimes 1948, Paris, Sf. 28. politıques, Küçük Haberler •• VALİ ve Belediye Başkanı Fah* reddin Kerim Gökay Yüksek Sıhhat Şurası içtimaına Iıtirak etmek üzere ayın yedisinde Ankaraya gidecektir. * İSTANBULUN civar köylerinde ve bu arada Büyükçekmecede tetkiklerde bulunan Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürü Dr. Faik Yargıcı dün sabah jehrimize dönmüjtür. •• «MÜDAFAA» Isimli motörlü mav* na Sirkecide un tahliye ederken Denizyollarının Güven maçulasının çarp. maslle hasara ugramı;tır. •• TELİF Haklarını Koruma Cemi* yetinden: Geçen defa ekseriyetin bulunmaması yüzünden tehir edilen yıllık kongremiz 3 jubat cuma günü saat 17 de Gazeteciler Cemiyetl binasında yapılacaktır. Gelen azanın mevcudu ile kongre toplanmış olac?£ından bütün azalarımının bazır bulunmalajını rica ederiz. TÜRAL ök«ürugü ke*«r. En merakh ev ve kadın yazılan , i? örnekleri, yemek tarifleri, çefidli iaydalı bilgilerle dolu olarak çıktı. Tamamen renkli 130 sahife 125 kuruş. Tenasal Hayatımııda BOZUKLUKLAR Ön Söz: Ord. Prof. Jlebiülâhır 13 Çarşamba Çtkaran: Türkiye Yayınevi Fahreddin Kerim Gökay evlilik hayatında mesud değilsenn bu eeer size saadeti öğretecektir. V. | 7^12 12.27 15.07 17.25 18.571 5.30 " E . ] 1.48, 7.02 9.43 12~00 ÎTİİ 12'o6 İnçilizler, sağdan soldan ellerine geçirdikleri kuvvetleri, silâh ve malzemeyi t'midburnu, Kızıldeniz, Süvcyş Kanalı yolile acele Mısıra göndermek suretile 1942 tcmmuzunda Elâlemeyn mudafaa hattını tutabildiler. Bundan sonra, Müttefik deniz ve hava kuvvetleri de, Rommel'in Akdeniz yolile İtalyadan ikmal ve takviye almasını son i derece güçlcştirdiler. 1942 eylulü ortalannda Mr. Churchill ile göruştüğümüz zaman, Elâlemeyn'deki vaziyeti de sormuştuk. O, sakin ve soğukkanlı bir tavırla bize, Rommel'in Elâlemeynde durdurulmuş olduğunu söylemekle iktifa etmişti. Sonradan açıklandığına göre, Churchill daha o senenin ağustosunda, Elâlemeynden taarruza geçmesi için bütün hazırlıklan yapmasım Mısır cephe21 haziran 1942 sabahı Rommel, olan kime sorsanız size buna benzer, bir husumet gösterirdi İngilizlere! h a z ı r l l k l a n y»pn»asını Mısı tayin ettiği s i Tobruku aldığıru Berline bildirmek | vak'alar anlaUcaktır.» | karşı hürmet duyar, onları istikbal \ başkomutanlığına tayi mrermiş ve neral A l e x a n d e r e e m r ı ımkanım elde etti. Ertesi pin de | Hakikaten, Rommelie beraber ' için ümid veren heveskâr gencl< Rencler G « General Montgomery'yi de, onun Hitler'in karargâhmdan telsizle harb etmiş kiminle görüşt'imse bana | olarak kabul ederdi. Hattâ bazan biemrinde 8 inci ordu komutanlığına len cevabdan mareşallığa terfi edil aynı şekilde misaller verdiler. raz ileri gider, küçük ve müstakil diğini öğreniyordu. hareketlerde İngiüzlerin Almanlar getirmişti. Meselenin dörtte üçü Bu sıralarda herkes Rommelin Alman ordusunun en genc maredan daha üstün olduklarını teilim Rommel'in harb usullerinde başşalı olan Rommel henüz 49 yaş:nda eder, onların düşman cephesi gtri yeni bir taarruza Eeçmesini beklej lıca gaye ve netice, emri altındaki idi. lerinde gösterdikleri teşebbüs ka yip duruyordu. O da, Berlinde gazetecilere verdiği beyanatta Romrr.el o akşam terfiini küçük vsskerlerin galebe arzusunu takviye biliyetini takdirle karşılardı. . . ,. . •,..,,., j ı e teşvık etmektı. Esasen bütün «Mısırın kapısı elimizdedir; ve bir şişe vıskı ile kutladı ve yemekI , ı.ı.: .!.. Alman Afrika kıt'alarının son ko burasını terketmiyeceğiz» muharebelerin sonu, netice itibadiyorten sonra karısına şunları yazdı: rile, buna varır. Vâkıa, kötü bir ko mutanı, General Johann Cramer, du. Rommel bu sözü soyledik•Hitler beni mareşal yaptı. Keşke harbin sonünda «Times> gazetesi ten 20 gün sonra, Montgomery, bunun yerine emrime bir kıt'a as mutan veya kurmay heyeti iyi bir muhabirine verdiği bir demeçte: orduyu hezimete uğratabilir. Fakat, Elâlemeyn'de taarruza geçti ve ker daha verseydi> manevî kuvveti bozuk olan bir or «Şimalî Afrika harbi kibarca bir {Rommel'in ordusu, Mısırın kapısıRommel'de hakikaten bir İsparfalı cenkleşme oldu» demiştir. . . ruhu vardı: rahatsızhğ'na ve yor duyu, komutan ne kadar iyi olursa Hakikaten, Afrikadaki Almanlar 1 »» ve zaptettiği bütün Wü«r^ topolsun, imkânı yok galib kılamaz. gunluğa meydan okurdu. Ona ne da gördüğümüz harb ahlâk, bizi çok raklarile Lıbyayı terke mecbur ol Napoleon ı «Harbin dörtte üçü sıcak tesir ederdi, ne soğuk, ne ı» n? • « i »ı • j ' Hu Hitler Libvadakı Alman Itaımaneviyat me=elesidir> demi? ve şaşırttı. Nazı parüsıle Alman ordusu a u " U 1 C I ' , • . . , K t ; : n k uykusuzluk. Çölde Arablan ve dej i• • • ıı * ı. ı. • • van kuvvetlcrının akıbetırun ÇOK arasındakı geçımsızlıkten haberımız > a n K" %vt l< yan veleri eli kolu bağlı vaziyete geii ondan «onra gelen komutanlar da bu olmadığı için biz bütün Almanları vahim olduğunu gorerek Rommel'i ren o meşhur «Hamsin» kum fırtı sö>.ü tak\iye etmişlerdir. Rommel'in mütemadiyen ileri mev aynı sınıfa dahil ediyorduk. Harbde geri çağırdı ve onun yerine Genenalarını bile o sadece can sıkıcı bir ziler etraf'nda dolaşıp durması. em böyle düşünmek de belki dsha doğ ral von Arnim'i gö ıderdi. Bu Gehâdise olar?k karşılaro1!. ri altındaki subayları her halde çok ruydu. Milletler, ne de o'sa, lâyık neral de nihayet 1943 mayısmda Napoleon gibi oldukları idareye düşerler, mrjemNapoleon gibi Rommel cîe bir iki sinirlendirmiştir. Onlara sorarsanız ki başlarına Hitler'leri, Mussolini bütün kuvvetlerile Tunusta teslim Mareşal bu şekilde dolaşacağına, olmak zorunda kaldı. saatlik uyku ile iktifa edebilirdi. O| kararagâhında oturup haritaları tet leri getirmişlerdir, neticelerine de Denizaşırı bir sefcrde denize hâtomobilinde oturduğu yerde veya kik etse ve gelen raporları okusa katlanmaları ]âz:mdır. Aynı ünifor kim olmadan yapılan bir harckctin karargâhında başını bir masaya dadaha iyi ederdL Fakat muhakkak mayı taşıyan insanlar arasında düş akıbeti budur. Rommel geri çağıyayarak. bir iki saat uyur, sonra ki, Almanların Afrika kıt'alarına manın tefrik yapması her halde bek rılmamış olsaydı, o da bütün yüktamamile dinlcnmiş bir halde gözle ,, , , . ... ve muvaffaki lenemez, sek askerî vasıflarına rağmen, Tu• . , ı bu harbdekı şöhret Bununla beraber, artık kabul et nusta İngiliz Amcrikan kuvvetMuharebelerde kendisini rını açardı. I ,, . . . ' , , . , . e t l tehlikelere atm^ıktan çekinmezdi. vbu l eazimkâr çehreyi daima karşıla mek lâzımdır ki, Alman ordusu I « lerine teslim olmak zorunda kalaKi ük nndan ngörmeleri ve ondan askerlerın kazandıran da llham alhistanda ve Rusyada ne yapmış o caktı. Kaç kere ölümle veya esir düşmek lursa olsun, başka taraflarda çok tehlikesile burun buruna gelmistir! maları olmuştur. dürüst harb etmiştir. Haıtâ, tuhaf Alelâde harman Bir keresinde gerek şoförü, gerek yedek şoför onun yanıbaşında ölO zamanlar Afrika kıt'alarınm değil mi, bu sefer 191418 harbinmüşler ve otomobili kendisi idare seçme bir ordu olduğunu ve gönül dekinden daha dürüst davranmıştır. Nazilerle ordu arasında fark gö| lüler arasmdan seçilerek hususî suetmek zorunda kalmıştır. Rommel. tıpkı Napoleon ve Wel rette, çölde harb edebilecek çekilde remediğimiz için, biz Afrikada karlington gibi, bir muharebeyi bizzat I yetiştirilmiş askerlerden teşkil edil şımıza insafsız ve canavar :"ir cüşidare edecekse, bütün tehîikeleri de miş olduğunu sanırdık. Hakikatte man çıkacağını sanıyorduk. Fskat Her ay çekilmekte olan ikramlçok geçmedi, Alman kıt'alarının ugayet tabiî olarak hesablar ve göze hiç de böyle değildi. sul dairesinde harb etmek niyetinde yelcrinc'en Ocak 1950 ikramiye kealırdı. O bunları sadece işin icabı Askerler Afrikaya gönüllü olarnk şidssi bugün Ankcra Merkezinde sayardı. gelmemişlerdi. General Von Ravens olduğunu gördük. Bu işin bütün şe İkinci Noter «Şakir Baran» huzurefi Rommel'e aiddir. Zira, Afrika Tehîikeleri kabul etme^inde Rom tein'ın dediği gibi «öyle olsaydı. bü kıt'aları her şeyde kendisinc örnek rile yapılmış ve hesab numaraiarı mel'e yardırr.ı dokunan bir şey vardı tün Alman ordusu Afrikaya gider olarak onu ahyordu. aşağıda yazılı talihlilere muhtclif ki o da kendisinin muharebede öl di.» Teker teker de seçilmiş değilikrarrüyeler isabet etmiştir. Maamafih, bu işte onun talihi ya İstanbul mesine imkân olmadığına dair bes lerdi. K:şlalardan ve kıt'alardan har 4123 Hesab No. 150 zamanki usule göre sevkedilmiş ver gittiğini de kabul elmeÜyiz; İstanbul 150. lediği kanaatti. 637 lerdi. zira, General Bayerlein'ın Hediği İstanbul 500. 5S51 Yanmdakilerde de bu kanaat var1000 14694 Bu askerler, husus! talim ve gibi: «Çok şükür, Afrikadaki Al Ankara dı. Yalnız onlar komutanlarının bu 25C 862 İz man orduları arasında S.S. kit'alan İzmir muafiyetini ondakî «fingerspitzzen terbiye de görmiiş değillerdi. Yal yoktu. Aksi takdirde neler ohırdu, Beykoz 40 cı İlkogefuhl> haS5asına verirlerdi. Alman nız. subaylardan bazıları İtalyanlara Aliah bilir. Fakat her halde bam kul kocî?eratifi » , » 250. Kennsraltı 1068 » » 150. ların bu tabirle kasdettikleri şey, hocahk etmiş olmak hususiyeüni başka bir harb olurdu.> Sarıyer 154 » » 500. düşmanm ne yapmak niyetinde ol haiz bulunuyorlardı. Ondan ötesi, Alman ordusunun alelâde harmaDahilî harb çıkacakfı Hamamönü 714 » » 1'1. duğunu sezmek hassas:dır. nından ayrılıp gönderilmiş bir kı15 » » 1.000. Gene aynı generalden, o zamana Şsdırvanaltı Barometre Bundan başka muhtslif şube v« sımdan ibaretti. kadar aklımdan geçmiyecek birşey Alman Generallerinden Bayerlein ajanslarmda kayıdlı (35) müşteri Buna mukabil, Alman askerleri öğrendim: Askeri harekât esnasın de 100 lira ile 25 lira aras:nda deşöyle anlatıyor: Afrikaya gelir gelmez, Rommeri kar da bir Alman generali S. S. kıta ğişen ccşidli para ikramiyeleri ka«25 kasım günü öğle üzeri Cesrülâyn'da Afrika Korp karargâhında şılarmda bir örnek olarak görüyor larını kontrol edebilirse de. herhan zanmışlardır. oturuyorduk. Rommel birdenbire lar ve ondan kuvvet ahyorlardı. Ko gi şekilde olursa olsun. onlar üzamutan, kendisini kıt'alarından iaha rinde hâkim olamazmış. Yapabiiebana döndü: ceği tek şey. muayyen yollardan, LÂLE EYRİBOZ « Bayerlein, dedi, burada dur fazla tehlikeye atıyor, muharfbede büyük bir azim ve irade timsali o bizzat Himmler'e haber vermekmiş. mıyalım. İçimde garib bir his var. ile Bir general istasyonda S. S. kıta«Bir saat sonra karargâh beklen luyordu. BASRİ AKTAŞ Bizim için olduğu kadar \lmanlar sma mensub bir askerin dipçikle medik bir hücuma uğradı ve imha demek, Rus esirlerini dövdüğünü görüyor. edildi. O gün öğleden sonra gene için de «Afrika kıt'aları> Nisanlandılar. Vazifedar komutana bildiriyor. Rommel demekti. beraberdik. 30 Ocak 1950 Almanyada bugün bile, okullarmS. S. komutanı küstah bir tavır« İki yüz metre kadar öteye giBornova İzmir da hurma ağacı işaretini taşıyan Al la soruyor: delim, dedi .Burasım da bombardımanlara rastlarsuuz. « Siz kimsiniî?» man edecekler gibi geliyor bana. t Şimalî Afrika da mı bulundu« Alman ordusundan bir gene tu. Karşısındaki general: Öyle ise «Çölde bir yerin diğerinden fariftiharla: ral.» kı yoktu. Fakat oradan ayrıld:ğımı nuz?» diye sorarsanız, ŞU ağacm yanına .dlrn^nizi rica «Ya, Afrika kıt'alarmda bulundum zın beşinci dakikasında biraz evvel S. S. subayı cevab veriyor: ederim.» diyor. «Çün!rü üç dakikatam bulunduğumuz yer bombardı ve Rommel'in emrinde muharebe « Biz Alman ordusu general ya kadar sizi oraisn sallandırmak ettim» diye cevab verirler. mana uğradı. lerinden değil. Himmler'den enur niyetindeyim.> Kibarca tcenkleşme alırız!» «Gerek bu harbde, gerek geçen Generalin yanında kendi askerharbde Rommel'le beraber çarpışmış Rommel düşmanma karşı dostça Fakat subay yanlış kapı çalmış | lerinden bir kalabaiık bulundvnı için. S. S. subayı özür dileo. Bu generalin adı Fritz BEyerleindi ve sözlerine ^öyle devam etti: « On beş gün sonra Himmler adımı kara Hsteye gcçirmişti.> General Bayerlein gibi. Mareşal Rommd'in de adı Himmler'in ksıa Proluton 3 Amp. 2 mg. Progynon B oleosum Forte 1 Amp. 5 mg. listesine geçmişti. Çünkü Rommei Progynon B oleosum Forte 5 Amp. 5 mg. Proluton 3 Amp. 5 mg. S. S. kıtalarınm küstah haıeketlerine karşı daima mücadele etmiş Progynon B oleosum 3 Amp. Proluton 3 Amp. 10 mg. ve mukavemet gösteımiştir. Progynon 30 Dragees Cortiron 4 Amp. 2 mg. General Bayerlein şöyle diyordu: < 20 haziran suikasd teşebbüsü Progynon Forte 15 Dragees Cortiron 4 Amp. 5 mg. muvaffak olsaydı. S. S. kıtalarile Testoviron 4 Amp. 10 mg. Cortiron 4 Amp. 10 mg. İtalyadaki ordu arasında dahili bir harb çıkacaktı.» Testoviron 4 Amp. 25 mg. GELECEK YAZI: Hitler, ,ele geMüstahzarları yeniden gelmiş ve Eczanelere dağıtılnııştır, çecek bütün komandolann öldürülmelerini emrediyor. IKİMYA ve ECZA MADDELEBİ T. L. Ş. ESRARI 9 Himmler, Rommel i kara Hsteye geçiriyor ın TÜRKİYE GARANTI BANKASI' nın SAYIN DOKTORLARA SCHERİNC A.C. BERLİN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle