14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMRURIYET 50 1553i Günün Mevzuları | f Ceza Kanununda =haberleri yapılmak isteıtllen K^zhçeşmede Göçmenlerimize Amarikadan esrarli bir tadilâia dair yardım temin etmek imkâm hâdise C | AMERİKA MEKTUBLARI j İHEM NALINA M1HINA Bir döviz kaynağı: Kestane talyan milleti, bir jazımda da yazdığım gibi eknıeğlııi t?.";tan çıkaran bir millettir. Ne yazık ki bu milletin kafasına da kızıl kurt girmiş; meselâ geçen eylulde teslim edilerek servise girmesi beklenen Samsun vapurunun gelmesi, Ansaldo işçilerinin komünistliği yüzünden şubat ayına kalmıştır. Komünizmin italyan milletinin bünyesini az çok kemirmesine rağmen, bu çalışkan insanlar ziraat, zanaat ve sanat sahasında büyük başarılar elde etmektedirler. BüyüÂdere Bahçe Kultürleri Istasyonunun değerii Müdürü Ibrahim Fuad Ozcan, bu sonbaharda Italyaya giderek orada bahçe kültürlerinde son yıllarda yapılan ilerlemeleri ve tatbik edilen yeni usulleri tetkik etmişti. Fuad Ozcan, kestane ihracının Italya için ne büyük bir döviz kaynajfr teşkil ettiğine dair Akşam refikimizde bif yazı ncşretmiş; kestane ağacımn kerestesinden, meyvasından başka yapraklanndan ve çürüntülerinden çiçekçiükte, kabuklanndan tanen isrihsali suretile sanayide, çüriik ve bozuklannı domu/lara yedirmek suretile hayvancılıkta istifade edildiğini yazdıktan sonra. kestanenin ziraati ve işlenmesi memleketknizde henüz lâyık olduğu ehemmiyetl bulamadığmı, şayed bu işe ehemml yet veıilirse, Italyada olduğu gibi, kestane ihracının memleketimb için de bir döviz kaynağı olacağını söylüyor. Italya, kestane ihracı bakımından Ingiliz, Amerikan ve Alman pazarlarını tamamile ele geçirmiştir. Fakat İtalyan kestaneciliğinin bu başarısı öyle ormanlarda yetişen at kestanesi gibi hüdayı nabit bir şekilde olmamış; büyük teknik gayretler neticesinde sağlanabilmişür. italyan kestanesinin bu geniş piyasalara hâkün olmasmuı sebebi, ih« racdan evvel kestanelerin bozulr.ıaması, filizlenmemesi, kurtlanma ması için tatbik edilen teknik tasnif ve muhafaza usulleridir. Kestane ithal eden memleketler, rastgele çuvallara doldunılmuş malı değil, bu usullerle işlenmiş ve çürümesi önlenmiş, sağlam kestaneleri tercih etmektedirler. Ibrahim Fuad Ozcan yazısında, fizikî ve kunyevî muhafaza usulleri hakkında malumat verdikten sonra, şoyle diyor: cYakın zamana kadar kestanelerini satabilmek için büyük reklâmlar yapmış olan İtalya, bugün kestane muhafazasında yaptığı hamle sayesinde hiç bir reklâma lüzum kalmadan bütün kestane mahsulüne mahrec bulabilmektedir. Hatti bütün dünya pazarlannın isteklerini yerine getirebilmek için yeni kestane ormanjarı vücude getirmek zorunda kalmaktadırj» Tilvaki, Italyadan geçenler, biras dikkat ederlerse Floransa ile Napoli arasındaki kestaneliklerin bolluğunu görürler. Piemonte, Toskana ve Avclino bölgeleri en çok kestane yetiştiren ve muhafaza usullerini ihtimamla tatbik edea yerlerdir. Büyükdere tstasyonu Müdürümüz yazısuıı şöyle biüriyor: «Bu kadar zengin bir ihrac malı ve döviz kaynağı olan kestaneye biz de kıymet ve ehemmiyet verecek olursak bunun ziraat ve ticaretini yapanlar, büyük bir servet elde etmiş olurlar.» Teknik usullerle iyi muhafaza edilmiş kestane ihracuıın memleketimiz i>;in mühim bir döviz kaynağı olacağı anlaşılıyor. Elverir ki tütün, incir, üzüm, pamuk gibi kestaneyi de, İtalyanlann tatbik ettikleri usuller'.e kıymetlendirmek yoluna gidelim. Yaıan: Avukai Burhan Apaydın Antidemokratik kanunları kal6 nayı programma almış bulunan A ''an Menderes hükumetinin, pek tabiî olarak, Demokrat Partinin mu ha!efette iksn Anayasaya muşaysretmi def?atle söylediği Ceza K3Rununda bir tadilât yapması br'.'enirdi. Menderes hükuaıeti bugün Ceza 't.ıununda bir tadilât yapmak yoluna girmiştr. Mezkur kanunun bazı maddelerini deği|tiren ve kanu na yeni maddeler ekliyen tâdil prcjesi Mec'.ise sevkedilmiş v e A calet Komisyonunda müzakeresine brşlanılmıştır. Fakat, derhal işaret e'îlim ki, mevzuubahis tadilât fikir ve düşunıne hürriyetini halelcar eden, partilerin ve vatandaşların siyasî faaliyette bulunmalarmı fevkalâde güçleştıren ve netice itibarile efkârı umumiyeyi temsil eden matbuatı vazifesini ifada duraklatabiiecek mahiyette olan maddelerin kanundan çıkanlması veya hiç olmazsa tahfifi seklinde değildir. Bilâkis; tefekkür, vicdan ve tnatbuat hürriyetlerini sıfıra müncer kılacak bir vasıf ve karakter taşımaktadır. Bununla demek istemi yoruz ki, hükumet terör yo'.una sapmak istiyor. Hayır!.. Yüksek kabiliyetine, »ekâ ve dirayetıne ve hürriyeti «evdiğine iancımız olan muhterem Adnan Menderesin, hükumetini böyle bir yola sokmak maksadını taşıdığına bir an bile ihtimal vermek istemeyiz. Esasen, son günlerde kendisi ile vâki temaslarımızdan sahsan edindiğim kanaat; Adnan Menderesin demokrasiye olan aşkının samimî olduğu merkezindedir. Kendisi, demokrasinin muhafazasını bir bakıma ko münizmin kuvvet kazanmamasında görmektedir. Bu düşüncelerinde Menderes hakhdır. Zira; komünizm demokrasiye düşman bir rejimdir. Böyle olunca demckrasi, komünizmi kanundışı eder ve komünizmin teessüsüne rr.âni olacak tedbirleri almaya cevaz verir. Keza, faşizm için de durum aynı msrkezdedir. Sol ve sağ diye tavsıf edilen her iki ideolojinin demokrat bir memlekette yıpratıcı bir tesir husule getirmemesi için hükumet ferdî hürriyeti korumak maksadile icab eden tedbir ve hareketlere tevessül eyliyecektir. Fakat, bu yolda bir hareket, hiç bir zaman, vatandaş hürriyetini hükumet edenler lehine tahdid şeklinde tezahür etmemeli ve hususile vatandajın fikrî ve siyasî faaliyette bulunması Imkânı ortadan kaldınlmamalıdır. Aksi takdirde; demokrasiye münafi bir gaye takib ettiğinden dolayı yaşatılmak istenilmiyen solculuk ve sağ cılık, ferdî hürriyeti alabildiğine kısıp buna mukabil, hükumet sultasım haddi âramisine çıkarmak ve her türlü tenkidden âzade olarak icrayı faaliyet etmek istiyen bir iktidar için mükemmel bir bahane olur. Gazeteciler Cemiyetinin hukuk maşaviri olarak kendisini ziyaretimizde, muhterem Menderes, tenkidlerime karşı bana: ı Bu kanun sadece komünistler ve sağcılar hak kında tatbik edilecektir. Samimî ve vatansever fikir ve matbuat mensubları hakkında tatbik edilmesi bır an bile hatınmızdan geçeraez.» demiştir. Evet, yukanda da söylediğim gibi, hükumetin bu meselede suiniyetle hareket ettığini biz de iddia etmiyoruz. Dün, hürriyet uğrundı hayatlarını fedaya karar vermiş insanların, bugün iktidara geçtıkten sonra hürriyeti boğmak istiyecekleri hatıra gelemez. Fakat, tarihte misalleri çok görüldüğü veçhile hürriyet kelimesini ağızlanndan dü şürmiyen insanlar hükumeti ellerine aldıktan sonra, bilerek veya bilmiyerek, Utibdada müncer olacak hareketlere tevessül eylemişlerdir. Bunun en yakın misalini kendi tarihimizde görebiliriz: İttihad ve Terakki mensublannın tuttukları yol memleketi çıkmaza ve hürriyeti de eskisinden yedi kat geriye götürmüştür. Halbuki, o insaniar ssmimî olarak hüîriyet taraftan idiler. Fakat, hürriyeti koruyahm derken o derece aşırı gittiler ki, aîdıklan tedbirler sonunda bizzat hürriyet ortadan kalktı. Onların büyük hatası hürriyetlerin teminatmı hukukî esaslara bağlamamaları idi. Bu sebeble Adnan Menderes hükumetine veya Demokrat Partiye mücerred itimad beslemek kâfi değildir. Yukanda naklettiğim sözünde muhterem Adnan Menderes, şüphe yok ki samimi idi. Fakat, bir hükumet bajkamnın veya bir partinin mürcıred temmatı vatandaş hürriyeti için kifayet etmez. Esasen, demckratik bir rejimde şahsî temina ve inînmaların kıymeti o ana inhitar eder. Zira; demokratik rejimde hıikumet edenler daimî bir değiştneye maruzdur. Bugün iş başında bulunan parti veya hükumet edenler yerlerini yarın başkalanna bırakaıak gidebilirler. Fakat, kanunlar bâkidir. O zaman yeni gelen hükÛTiet elâstikî hükümleri ihtiva eden kanunlan, ferdî hürriyetlerin nefyi maksadile tatbiki cihetine gidebilir. Kaldı ki, bir hükumet ve ya parti değişikliği olmasa bile, şahsî teminata rağmen gene ferdî huzur ortadan kalkar, fikir ve düşünme hürriyeti haleldar olur. Zira; bu takdirde de daimî bir endişe başgösterir: « Ya, şu veya bu hareketim hükumet adamlarun kızdınr da hakkımda kanunu tatbik e derler ise...:» İşte, öyle bir }üphe ki, insana kalemi ve kâğıdı elinden bıraktıracak kadar tesir eder. Çünkü; insanların sağı solu belli olmaz. Bugün güler yüzlü olan insan, yann çatık bir kaşla hareket edebilir. O zaman kanun kımıldamaya ve canlanmaya başlar. Böyle b; şüphe ve endişe içinde kalacak ">ır vatandaş kütlesinin ise emniyet ve hürriyet içinde bulunduğu İddia olunamaz. Şüphe, hürriyetin S u"îudur. İşte, Adnan Menderes hükumetinin TTürk Ceza Kanununa mütealik kanun teklifi, memleKeti baş tanbaşa huzursuzluğa götürecek bir mahiyet tajımaktadır. Kınlanılan tâbirlerin elâstikiyeti ve heı hal /e harekete tatbik edilebilecek bir vasıf ve karakter taşımalan; meaılekette fikir ve düşünme hürriy \ 1, serbeıt «iyast faaliyette bulun»*' me hürriyeti ve matbuat hürriyeti namına, Istenirse bir anda, hiç bir şey bırakmamaya kâfi ğelebilir. 3u tadilât, memlekette bilhassa konvinizmi önliyemiyecek şekilde otup, bilftkis, komünistlerin arzuladığı bir kesmekes ve daha doğrusu siyasl ve fikrl anarji yaratacak tarzda Saleme alınmıjtır. Bu itibarla taduât Meelisten aynen çıksa, en ziyade sevineceklerin başında komünistler gelecektir. îıtitraten kaydedelim ki, bir memlekette komünizm yalnız ceza tehdidi altında önlenemez. Esas, komüniBn propagandasına sebebiyet veren ve komünizmi do ğuran ik^tisadl ve içtimaî meseleleri süratle halletmek yolunda çalısmak Diğer taraftan, hükumet teklifinde yer alan maddelerin tahlilî tenkidine girişmeden bir noktaya bilhassa işaret etmek isteriz. O da şudur: Bugünkü iktidarın Ceza Kanunumuzda insan hak ve hürriyetlerile kabili telif olmıyan maddeleri külliyen kaldırması ve devleün emniyetle aiâkaH hususlan ferd hürriyeti hareket noktası ittihaz olunarak demokratik bir zihniyetle yeniden kalame alması icab ederdi. Çünkü; Ce*a Kanunumuzun (Devletin şahsiyeti aleyhine işlenen cürümler) başlığını taşıyan faslı, faşist İtalyan ceza kanunun dan aynen iktibas edilmiş olup, sonralan hükümleri daha da ağır!aştırılmıs.ür. Kanunun bu faslı ferdî hürriyeti hiçe sayan bir zihniyetle kaleme alınmış ve devletin karsısında ferd bir hiç mesabesine indirilmiştir. Neticede devlet idaresini elinde bulunduran zümrenin imtiyazlan gayet geniş olmus ve bu imtiyazlar devlet idaresi dışında kalan halk kütlesi üzerinde bir tahakküm kurmaya ve?ile teşkil eylemiştir. Zira; devlet dediğimiz teşekkülü realist bir görüşle ele aldığımız zaman ortada idare eden ve idare edilenler sınıfını gö rürüz. Emir ve kumanda hakkı idare eden sınıftadır. İşte, faşist telâkkinin mahsulü olan (Devletin jahsiyeti aleyhine cürümler) faslı, hakikat halde, devlet emniyet kisvesi altında idare eden smıfa aşırı imtiyazlar vermiş ve bu imtiyazlar idare edenleri kıymet kademeleşmesi bakımından üstün bir duruma koyduğu gibi, vatandeşı nasıl idare edildiğini araştırmak veya tenkid etmek hakkından mahrum kılmıştır. Bundan dolayıdır ki, bugünkü hükumete düşen vazife, Ceza Kanununumuzun insan hak ve hürriyetile kabili telif olmıyan mad delerini külliyen kaldırmak ve devletin emniyetile alâkalı hususları ferd hürriyetini hareket noktası ittihaz ederek demokratik bir zihniyetle tanzim etmek idi. Halbuki; hükumet teklifi, Ceza Kanununun Anayasaya muhalif maddelerini ay nen ipka ettikten başka, daha da ağırlat:cı bir hale getirilmesi §eklindedir. O kadar ki, bir zamanlar matbuata göz açtırmıyan mülga Matbuat Kanununun meşhur 30 un cu maddesi bu sefer Ceza Kanununa ithal edilmek istenmektedir. Hem garib bir esbabı mucibe Ue: Demokrat Partinin muhalefette iken en çok müşkijlâta maruz kaldığı ve gazetecilerin kelepçe ile mahkemeye sevklerine sebebiyet veren Türk Ceza Kanununun Meclisin meşruiyetine ve manevî şahsiyetine taalluk eden ve her tarafa çekilmesi kabil müphem kelimeleri muhtevi bulunan 159 uncu maddesi ihtiyaca kâfi gelmiyor imls. Görülüyor ki, bu tasarıyı vücüde getirenler, evvelâ ts meselesinde demokratik zıhniyetinin icab ettirdiği surette hareket ederek, faşist bir kanuna demokratik çehre vermeye çalışacaklan yerde, müstebid bir telâkkiyi hareket noktası kabul edip ona göre bir tadilât youlna gitmekle hata eylemişlerdir. Yapılması düşünülen tadilâtın söyleme, düşünme ve yazma hürriyetlorini nasıl tehlikeye "soktuğunu ayrıca ve tahlilî bir surette izah etmek lâzımdır. Bulgaristandan insafsızcasma aç, 11 yaşında bir çocuk kayboldıı. Çocuğu bu seıntte kundakçıhk •oksul dışan atıbveren ırkdaşlanmıza Amerikadan büyük yardımyapatn bazı şahıslann kaçınp lar göndermek imkâru vardır. Zelöldürdükleri iddia ediliyor zele, yangın ve su baskmı feîâketŞehrimiz Adliye ve zabıtası dün, edelerine yardım ede ede imkânmahiyeti itibarile cidden esrarh bir an daralan Kızılay ve diğer yardım hâdisenin tahkikaüna elkoymuşlar dernekleri, yurdumuza sığman bu dır. Tetkik mevzuu hâdise şudur: insan kütlelerinin muazzam derdiBundan 15 gün evvel Kazhçes ne ancak kısmen çare butabilirler. medeki gecekoniularda bir hâdise Halbuki Amerikadan, gerek bu göç olmuş, 3 meçhul şahıs burada Dir menler, gerekse yoksul çocuklar ıvde yalnız başına oturan Halime için büyük çapta gıda yardımı teAksoyun ikametgâhına bir gece ge min edilebilir. Bunu mürnkün kılan, «Agricultuerek pencereden içeriye silâh atmışlardı. Fakat vak'a bununla da ral Act of 1949» adlı ufak bir kakalmamış, meçhul mütecavizler ıki nundur. Bundan 50 muhtelif memgece sonra da tekrar buraya gele eket uzun zamandır istifade etmiş e ek bu defa Halime Aksoyun evini • milyonlarca dolarhk gıda madyakmağa kalkışmışlardı. Halime Ak desi muhtae olanlar için bedava tesoyun müracaati üzerine vak'aya min olunmuştur. Bu inamlmaz nielkoyan zabıta bu meçhul müteca metten istifade etmiyen ancak bir vizleri araştınp sonıştururken, o kaç millet kalmıştır. Bunlardan bicivarda oturan ve berberlik eden i de biziz! Neden? Allah bllir. Bir izah şekHasan Torosun 11 yaşlarındaki oğu Cafer Toros, kadının evine ta .ine göre, yardımları koparanlar arruz edip kundak sokan şahıslan hep hususl hayır cemiyetleri oldutanıdığıru ve bu adamların isimle ğundan ve bizim Amerikada bu sa rini bilmediğini zabıtaya ihbar et hadaki boşluğumuz malum bulunduğundan, bu kanundan kimsenin miştir. Babası Hasan Torosun Savcılığa v haberi olmamısbr. 15 senedir Amerikada bulunan zabıtaya yaptığı müracaat ve iddiae ya nazaran, oğlu Cafer Toros za • Amerikadaki Almanlarla Avu«bıtaya bu ihban yaptıktan 2 gün turyahlar arasında pek çok tanısonra ortadan kaybclmus ve 4 gün dıklan olan Sami Tekinerle geçen denberi de bütün araştırmalara hafta göçmenler mevruu üzerinde rağmen bulunamamıştır. Oğlunun, tesadüfen konuşmasaydım, bu kaHalime Aksoyun evine kundak so nundan ben de bîhaber bulunacakkan bu meçhul sahıslar tarafından tım. kaçırılıp öldürüldüğünü iddia eden Bu arkadaş, Avusttıryalılann son berber Hasan Torosun müracaati zamanlarda yoksulları hesabına Aüzerine hâdisçye savcılık ve zabıta merikadan büyük miktarda bedava elkoymuştur. gıda maddeleri kopardığını anlattı e bu imkândan Türkiyenin niçin istifade etmediğini sordu. Şehir Meclisinin dün.'ıü Evvelâ neden bahsettiğini anlatoplantısı Şehir Mecllsi dün saat 15 te Bajkan madım ve merakım üzerine, yalvek llerinden AUeddın Nasuhioğlunun nız meselenin esasını anlatmakla riyasetinde topltnmiftır. İlk olarak kalmadı, Türkiye hesabına derhal E. T. T. İjçüeri •endlkasından gelen aaliyete geçmemizi de teklif etti. ttzkere okunmujtur. Bu tezkerede, isçl İşi birlikte araştırdık, kanun metlerln bütün idare vasıtalannda meccanen seyahatleri hakkındakt Meclls ka nini bulduk, Washington'dan niranna te;ekkür ecümekte İdi. Bundan zamnameleri getirttik, bir çok müaonr» E, T. T. tdares.ne aid bütçe en lâkatlar yaptık ve vaziyeti müsbet cumenl, tutanağının hazırlanmadıgı an ve kat'i olarak, teferruatına kadar lasılmı;, oturum» son verilmi;tir. anladık. Şehir Mecl:sı salı gunu E. T. T. 1daMeselenin esası şudur: resınln bütçesini mi'zakare edecektlr. Amerikan hükumeti eskidenberi, Prost gittikten sonra... Muko\ clciinın . bozulmasına karar malum, lüzumundan fazla istihsal verılen sehırcılık rr.utehassuı Prost bu edilen gıda maddelerini, piyasaya Sünden ıubaen Beledlye İle alâkasını menfî teşir yapmasm diye, çiftçilerkesecektir. lç İ;l«ri Şakanı bu şie alât Vadar olmtış ve düri VaKdeh malumftt den satuî alır ve sonra yakar Veya' ıstemişiir. Bilhassa Prost'un ayrılması denize döker. Tonlarla patatesin de rıetıcesinde iır.ar plânlarmın yapıl nize dökülmesi, milyonlarca yumur ması için ne gibi çaıelere başvurulaca tanın yakılması... ilh. herkesin hağını sormu^tur. Belediye Başkanhğı bu hususta bazı tınndadır. Son senelerde Amerikan hükutedbrler ittihaıını dusunmektedir. Burada tanınmış Tark rrutehassıs^rın meti, dünyayı dehşete düşüren bu dan murekkeb bir tcpUnu yapılarak israf yolundan vazgeçti. Şimdi stok Prost'un yaptığı plSnlarla ikmalı Hzım olan gelen tatbikat n'.ânları İçin ne yapıl ediyor. Merkezi Amerikada ması lâzım gnldi^i hususu inc?lenecek bir hayır cemiyeti, başka bir memtir. Evvelce yapılan plânlardan bazı leketteki muhtae gruplara yardım larının bozulmasına taraftar olanlar da etmek isterse, bu gıda maddeleri vardır. bu cemiyetlere bedava veriliyor. Okulların Yılbaşı tatili Yegâne şart, istifade edecek memLise. Ortaokuilar ve Ilkckullar bu leketin Sovyet Rusyaya karşı cepgun oğlcden sonra Yılbaşı tstılı yapameyanında olmasıdır. rak ocnk s v i ı n seHızine kadar kapalı he alanlar Böylece, 50 cemiyet vasıtasile ellik»!acaklardır. ye yakın millet iki senedir bu yarLiman ve Doklar anıelesinin dımdan istifade etmiş durmuş, biz ıam talcbleri Denizyoliarı Liman ve Doklar Ame ise uyumuşuz. Meselâ, «American lesi Sendıkpsı dün Vilâvete mııracîi'itle Frıends of Austrian Children» aİdareden bazı taleblerde bulundukla dındaki cemiyet daha geçenleıJe rını bu meyanda yuzde altmı? n sb2 Viyanaya bedava binlerce ton tetlnde zam lsterf.ikleri halde idarece kabul edilmediginl söyllyerek Hakcm reyağı, süt tozu ve yumurta tozu heyetince tetkikinl lstemiştir. Hakem sevketmiş. Yegâne masraf, nakliye lieyeti ayın üçünde bu İ51 tetlttk etmek parası olmuştur! Uzere t<v^"nacaktır. Bu vaziyette ne yapılabüirdi? Ev Yılbaşı gccesi eğlcnce velâ burada, yerli, kâr gayesile yerlerinin tarifelcri kurulmamış bir cemiyet bulunmak Beledıye Daimî Encümeni. Kervansa lâzımdı. Amerikada, sabık elçi Wilrsy efler.ee mahaUinin Yılbaşı tarlfe son'un, Birleşmiş Milletler basdesıni de d'ğer luks otel ve eğlence mahallerile hcm ayar olarak kabul etmış legemiz Selim Sarperin ve meşhur siyaset adamı Dr. bumın fcvkirde bir tarifeye müsaade beynelmilel etmemiştlr. O gece Belediye kontrolları Jackh'ın başkanhk ettikleri «Amebütün bu eğlence yerlerini sıkı bir rican Turkish Society» (Amerikc'^ola tabi tutacakbrdır. kan Türk Cemiyeti) bunun için Avnma Dünva Federasyonu biçilmiş kaftandı. Mesele S. SarCemiyctî topiantılan nere ve Dr. Jackh'a anlatıldı ve bu Avnır>a ve Dünya Federtsyonu Ge.i zat, şayanı takdir bir süratle hamiyeti ku'uularından Ord. Prof Dr. Ahned Ali Özeken, federasyonun muh rekete geçtiler, kırtasiyecilik, tetelif toplantılarında bulunmak Uzere reddüd, atlatma. savsaklama ve uonümüztieki ayın baîinda Parlse hareket edecektir. Prof. Özeken, buradan Lor.t".raya geçecek ve milletlerarası bir kaç konferansa stirsk edecektir. Prof, bu tonlantılarda İstanbul Üniversıtesirü tcms'l çdecektir. Yazaır Oğux Türhkan nutma olmadı. İstida derhal kaleme alındı ve Washington'a giden Dr. Jackh, Hariciye Nezaretile bu mevzuda temasa geçti. Esasen evvelden zemin araştırılmış ve Türkiyenin bundan istifade etmemesi için hiç bir sebebin mevcud olmadığı anlaşılmıştı. Bahsi geçen zevatın elbirliğile, son formaliteler ikmal edilmekte ve «Amerikan Türk Cemiyeti» nin bu çeşid hayır işlerini de görme vasfı Hariciyeye tescil ettirilmektedir. İlgili kanun mucibince, ancak Amerikan Hariciye Nezaretinin hususî bir şubesince (Advisory Committee on Voluntary Foreign Aid) tescil ve tasdik gören cemiyetler Ziraat Nezaretinden bedava mal almağa salâhiyetlidirler. Bu tasdikten sonra Ziraat Nezaretinin hususl »ubesi (Food Distribution Branch), Amerikan Türk Cemiyetine bir depo gösterecek ve bir ay zarfında, kabul edilen miktar gıda maddesinin alınmasını istiyecektir. Şimdiki halde, tereyağı, süt tozu ve yumurta tozu verilmektedir. Bu bedava mallar için süphesiz bazı şartlar koşulmaktadır: 1) Tereyağı 10.000 kilodan, süt tozu ve yumurta toıu da 20.000 kilodan daha fazla miktarlarda verilmemektedir. Daha fazla isterseniz ve isteğiniz haklı görülürse, yüz bin kilo bile veriyorlar. 2) tzin alındıktan sonra bir ay içinde mal depodan çekilmeli; mal liman şehirlerine geldikten sonra iki ay içinde de Amerikadan çıkarılmalıdır. 3) Taşıyacak geminin buz dolablan olmalıdır. 4) Gbnderilecek memlekette hangi teşkilâün bu gıda maddelerini dağıtacağı ve ne şekilde dağıtılacağı önceden bildirilmelidir. 5) Bu gıda maddeleri, ancak ilk müracatte söylenen grupîara ve insanlara (meselâ, bizim müracaatimize göre, ancak Bulgaristan göçmenlerine ve yoksul çocuklara) dağıtılacaktır. 6) Bu gıda maddeleri hic bir surette satış veya değiştokuş muamelesine tâbi tutulmıyacaktır. Şartlar bu kadar. Yol parasını süphesiz istifade eden memleket vermektedir (1). Yaptığımız takribî bir hesaba göre, asgari bir kalem malın (meselâ 20.000 kilo süt tozunun) Amerikanın içinden (Middle West), Türklyeye kadar nakli, 20002500 dolar civanndadır. Hulâsa, 50007000 dolar karsıhğında Tür kiyeye 100.000 dolarlık gıda maddesi kazandırmak kabildir. Buna ilâveten, Bulgar mezalimini tekrar duyurmak fırsatını bulacağımızı da unutmataalı. Bu işin Amerikadaki formalite safhası tamamlanmak üzeredir. Eğer siyasî vaziyet büsbütün bozulmaz da, bunca senedir elli milletin istifade ededurduğu bu vaziyetten biz de raydalanmak için vakttnde yetişirsek, göçmenlerimiz ve yoksul larımız için tonlarca tereyağı, süt ve yumurta hazır demektir. İş asıl, meselenin Türkiyedeki kısmma kalıyor. Daha şimdiden, çıkması melhuz olan mânalı, mânasız, bir çok müşkülleri işitiyoruz. Gümrük diyorlar. Nakil parası için döviz müsaadesi, diyorlar. İdare adamlarınm meçhul binbir mülâhazası işi çıkmaza sokabilir, diyorlar. Belki bu, eski rejimin alıştırdığı korkulardır ve inşallah aşikâr faydalan lüzumsuz zorbalıklara feda etmeyiz. Daha burada ış son safhasma gebneden, Türkiyeden işi kolaylaştırmak için faaliyete geçenler oldu. BasmYayınm NewYork'taki istihbarat bürosu müdürü Nuri Eren bütün samimiyetile teşebbüsün hayırla sonuçlanması için çahştı ve Ankaraya derhal mektublar yazdı. Hulâsa burada her Türk, kendi sahasınca ve iktidarınca, yardımdan kaçmmadı. Koredeki yarah kahramanlarımıza hediye ve kan göndermek işinde olduğu gibi. Bu elbirliğile çahşılan işin süratle ve müsbet surette tamamlanması için, Kızılayın şimdiden zemini hazırlaması, mahallinden daha iyi görüp takdir edecekleri müstakbel ve mümkün güçlükleri ayıklaması lâzımdır. Bu iş için Amerikadaki Türkler. Kızüay, hükumet, gazeteler ve efkân umumiye elele ve birbirlerini destekliyerek çalışmahdır. (1) Mebusan Meclisinden gc;en ve henüz Senatodan çıkmamış olan yeni bir kanun tasansına göre, Amerika içindeki nakil bile bedava olacak ve bunu Ziraat Nezareti ödiyecektir. basınca yanar • bırakınca sönet Gümü} lcoplomoh. RONSON masa çalcmağı. bizzat lcullanmalc veya doıtlarınıza takdim etmelı Ozere. mültemnriel bir h»diy« tejkil eder Hakikr bir san'ot eseridir... ve RONSON eakmaklorıno has olan lcullonıj emniyetl ve kolaylığım halzdir TL. 85. LEYLA ALTAŞ RAYMOND ALBALA nişanlandılar. Beyoğlu 29 Aralik 1950 TARIH MECAVÜASI CLI BURLA ve Orlakltn , Galtta . tıtanbul APARTIMAN ve KATLAR Radyoevi karşısı Cumhuriyet Caddesi No. 195 Kapıcıya müraoaat. Mutavassıt kabul edilmez. YILIN ANSIKLOPEDİSI tJmnmi nğbet rekomna kırmn, v&ktinden evvel mevcudu tttkenen, En bUyük tmkvimcilerln, Uimlerin. şairl«rin, filOKoftaruı, mUtefekkirlerin, doktorisnn, muharrirlerin, hıkâyecilerin, hmzırladıkUn» Her yü sev« aeve mldı^ınız: SAATLI MAARIF DUVAR TAKVİMİ Sadece bir takvlm degil, hakllü bir bilgi h*zinesidir. Aylardanberi mütehassıslan httiriatılmakta olan bo e^şu \ tmkvime sahib olmmk fırsahnı kaçırmayınız.^ '" ,' SAATLI MAARİF DUVAR TAKVİMI Yeni yıbn en kuv\etli ansiklopedik eseri olacaktır. Bayiinizden istemekte acele edihiz. •[• Birinci yılını, okuyucularının büyük sempatisile Türkiyede erişilmemiş rakamlara çıkararak, muvaffakıyetle bitiren «Resimli Tarih Mecmuası» 13 üncü sayısı ile ikinci cildine başlamıştır. Bu senesi için çok ilgi çekici yenilikler yapan bu eşsiz mecmuanın sürprizlerini müjdeleriz. Bir sanat şaheseri olan birınci cild kapaklarırrn saü şına devam edilmektedir. Cildli kolcksiyonu her • * ve her sınıfta vatandaş i^in en mükemmel Yılbaşı heaıyesidir. İSKİT YAYINEVİ P.K. 18, İstanbul ALENÎ TEŞEKKÜR O;:ulumuzan kırrısesiz, Jakir ve giyime rr^'ıtac buluncn yavruları giydlrmlş olar. Yenınesil Okul İdaresine candan teçskkur ederiz Fat h Nışancımehmodpaşa IL İlkokul Başoğretmeni İsmall Hakkı Tunga Pedagojl Cenı yetinden: «Pedagoji Crmiyeti» nln geçen hafta çofuı.luk temfn ediîemiyen kongresi bugün s^a 1? 30 da İstanbul Erkek Lisesinde ya rıl"cs'«!r Sayın Ezamn teşriflerin. rl ca ederlz «Pedagoti Cemiyetî» nin kongresi LEVENT LLESİ 12 yıidir, 15 g^.v 2 bir çıkan YILDIZ teşkiiâtını gcaişleterek bu günden itibaren Behçet Kemal Çağlar 1 ocak 19ol pazartesi günü saat İS 30 da Kadıkdy Halkc inde «Destan» rr.evzulu bir konfcrans verccektir. Behçet Kemal Çağlann konfcransı v KücüU Haberler • «ADANA» vapuru dün 53 yolcu 230 ton yukle, Doğuguney Akdeniz seferinden limanımı^s dönmüştür. Gemi ıle 4 Amerıkan dın'omatı, Jorges Berker adlı bir Alman gazetecisi ve Mısıra kabul edilmiyen 4 Ita'.yan multecisl gelmiştir. • ŞUBAT ayı Içmde Muallimler Blrliğl tarafından terüb edilen Mısır seyahati için şimdiden zengin bir Eeyahat programı hazırlanmaktadır. •• MEYVA Hâli k&bzımalları Hasan * Basrl Bircanm ba=kanlığında yed kişi'.ik bir kcmite kurmuşıardır. Göçmenlere yardım mr.ksadlle kuru'.an bu komite dün faaliyete gecerek 500 lira teberru topiamıştır. Bu tebernılar mak. buz mukabilnide Vali ve Beledıy Başkanına tesl m edilecektir. H^FTALIK Bugün çıkan 1. sayısmda: CAHİDE SOIs'KU'nun 100.000 liraya çıkan filmi Papağan Yakub Efendi ve 3 üncü Sclimin gözdesi Dünyamn en güzel G kadını S e zer Sezinle 3 saat Nccmi Rıza Mısırda film çevirmeğe gidiyor Hîftanm filmleri Sinema m o dası Holivud'dan, Mısırdan bi zim stüdyolardan resimli haberler Artist olmak istiyenlere fırsat Resimli alfabetik artist biyografilsri Tam teferrüath radyo prog» ramı Derd Ortağı vs. 24 büyiıl sahife 25 kurua • , Çıkaran: ÎÜRKİYE YAYINEVİ *m En giizel Yılbaşı hediyesi • Rebiülevvel 20 Cumartesi ADALET BATTÂNÎYESİ Bebe, Çocuk, Büjükleıe Etikete dikkat V. | 7.25 12.16 14.37116.48,18.281 5.38 E. J 2.37| 7.27 9.47;i2.00[ 1.39,12.49 Emlâk Bankası tarafından in§a ettirilen Levend mahalle«inde n bir köfe
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle