14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Kore ilâvesi 27 nci Yıl Sayı: 9457 umhuriyet Telgraf ve mektub adresi: Cumhuriyet, Istanbul Posta Kutusu İstanbul No. 246 Telefonlar; Umumî Santral Numarası: 24298. ' i a a Işleri 24299, Matbaa : 24290 kÜRUCUSUrYUNUSNADÎ Pazar 3 Aralık 1950 Para ile ayrıca satılmaz Kore cephesinin en ileri mevzilerinde 4 topçu *ri AiMVatandtH gelen haberlrri (Cumhuriyet» gazetesüırten takib ederlerke* Cephede Mehmedcigin Iik Muharebesi [•1 En îîeri mevzide 5000 kişilik Çin kuvvetine karşı çıkan 500 Türk topçusunun yanında 24 cehennemî saat yaşadım (Kore harb mnhabirimiz Faruk Fenik yaııyor) Kore cephesi: Hep cephedeyız!.. Mançuryaya dayanmamıza bır kaç hafta kaldı. Soğuktan başka hiç bir şeyden ürpertimiz yok. Dun gece topçu taburile beraber hududa 25 mil mesafede düşmanla karşı karşıya idik. Hayatunızın en heyecanh dakıkalan belki dün akşam geçti. , 25 inci Amenkan tümeni topçumuzun himayesinde ilerliyor ve kahramanlar ilerleyen piyadeleri top ateşile destekliyorlardı. 24 kasım 1950 saat 10 sıralan idi. 25 mci tümen düşmanın çekildığini ve ileri hatlan Amerikan piyadelerinin tutjuğunu haber verdi. Bize düşen vazife, 10 mil ilerlrtaek ve yeni hatlarda topçu ateşine devam etmekti. Yarbay Tahsin Kurtay, beraberinde^ topçu Yüzbaşısı Tahir Karaman ve. Üsteğmen Alâeddin Özalp olduğu halde mevzi keşfi için ileri gidiyorduk. Düşman daha dün buralan terketmişti. Her taraf cesedlerle dolu idi. Biraz ilerle•dikten sonra bir Amerikan tank bölüğü Komutanı bizi yolumuzdan çevirdi. Gidemezsiniz! dedi. Vaziyeti daha bilmiyoruz. Düşman belki gizlenmiştir. Biz burada ileri hattayız. Bizden daha ileride simdilik kimse yoktur. Bu cesareti göze almak ölümü kabul etmektir. Amerikah tank teğmeni bunlan söylerken üç Türk subayının gözü birbirinde buluştu. Kararlan, gitmek ve gece bastırmadan toplan yeni mevzılere sokmakü. Amerikah subayı orada bıraktık ve yürüyerek topların yerleşeceği köye kadar geldik Köyde tek insan yoktu. Uç gündür Türk toplarınm "dövdüğü bu bolgede hayat namı. na hiç bir şey kalmamıştı. Dar toprak sokaklardan ve insan ölülerinin üzerınden atlayarak mevzi yerlerine geldik. Yarbay Tahsin: «Derhal ddnüp toplan getirmelıyız!» dedi. Gün batmadan geriye telsizle vaziyeti bildirdık ve hava kararırken toplanmızı mevzılere yerleştirdik. Toplarımız düşman topluluklannı dövecek şekilde mevzilendirilmişti. Gözcüler jeeplere atlayarak ileri hatlara kaydılar. Sol ileri kanadımızı Amerikan piyade taburu tutuyor ve gözcülerimiz toplara ateş tanzim ettirmek için düşmanın bumunun dibine sokuluyorlardı. Topçu Üsteğmeni Sertaç ve üç Mehmed şimdi çoktan düşmanla temasta idi. Hepimiz telsizin başında oturmuş, düşman hakkında malumat bekliyorduk. Hava iyiden ıyıye kararmıştı. Toplann pamlulan gecenin karanlığına "büsbütün başka bir dehşet veriyordu. Üsteğmen Rıza Bekin, Amerikan topçularile irtibat tesisi için arkaya hat döşemekle meşguldü. Makinelitüfekler mevzilere yerleştırılmiş ve topçu bolüğünün muhafazasma memur aslanlar on hatlan tutmuşlardı. latlan tamire çıktılar. Tam beş mil yeniden hat döşeyecekler. Düşman burnumuzun dibinde.... Kurşunlar bizi yalayarak geçiyor. Albay Gambi, onlar çıkarken »esleniyor: (Parolanız tabanca fişek.) Amerikan askerlerine rastlarsanız parolanız ClubGolf, unutmayınız.. Boşuboşuna harcanırsınızj. Amerikalılarla telsizle htibatlaşmaya baş ladık. Tercümanımız Yüzbaşı Refik Soykut, Sertaç'a yardım etmek ve yeniden keşifler yapmak için ön hatlara çıkü. Amerikah iisieğmenin nasihati: «Çekiün» Aradan çok geçmedı. Bir Üsteğmeain kumandasmda 40 tonluk tanklardan bir kaç tanesi gelerek 500 metre ilerimizde bulunan geçidleri tuttular. Amerikah Üsteğmen keşif için ileri çıktı ve geldiğinde «vaziyetirflçok berbad olduğunu, bu şekilde burada bannılamıyacağını, derhal çekilmemizin en makul hareket olacağını» bildirdı ve kendisi tanklanna dönmo emri vererek geri çekildi. Üsteğmene göre düşmanın en ağır tanklan burnumuzun dibine kadar gelmişti ve bizim bu çukur yerde bunlara karşı kendimızi hiç bir şekilde müdafaa etmemize imkâa yoktu. Tanklar çekilirken hepimizi bir hüzündür aldı. Fakat içimizde hiç bir korku yoktu. Mehmedcik diyordu ki: « Komutanım, buraya harbetmeğe geldik. Ve çok şükür Allaha, bize o dakikalan gosterecek.» Cephede idik ve yapayalnızdık. Vakit sabaha yaklaşıyor. Sertaç da dön» dü. Düşman mermilerinden kendisini ıcr kurtarmıştı. Yanındaki üç Mehmedcik: « Eğer yere kapanmasaydık, başımızda patlayan obüs bizi çoktan cennete göndermiştı.» dediler. Bız durumu incelerken, geriden bir Amer'kalı zenci üsteğmen geldi. Haritasını çıkararak Binbaşı Ahsen Sayar'a dururnu ızsh etti. Zenci üsteğmen bıraz Almanyada bulunduğu ıcın Binbaşı ıle almanca konuşuyordu. Vakıt kalmadığını ve derhal çekihnenuzin lâzım geldığini bildiriyordu. Sabahleyin safakla beraber düşman muhakkak ki büyük bır taarruz yapacak ve bıraktığı bu yerieri tekrar eline geçırecektı. Zencinin verdiği malumata göre, gelenler tamamen Komünist Çın kuvvatlsri idi. Ve tayyarelerden yapılan ke.; f'er de, bunların mavi gömlek giydıklerı ve mıktsrlarınm saatten saate artmakta olduğu be'ııtılıyorau. Biz zenci subayla konu=uksn Yüzbaşı Süleyman Polat odaya gırdı. En sc|uk!:3niı Yüzbaşımız... Düşman geliyor Saat geceyansı, 11 e doğru Sertaç'tan ilk haber geldi: c Alo, Sertaç konuşuyor.. Alo Sertaç konuşuyor. Mevzilerimıze 12 mil mesafede düşraanın 5000 kişilik bir kuvveti şoseyi takiben üzerimize doğru geliyor. Bize 3 mil mesafeden aşağıya 400 500 kişilik bir düşman kuvveti kaymaktadır.» Amerikan piyadeleri şiddetli düşman ategi karjıaında çekilmege mecbur kaldılar. Düşman ateşi altında tarassudumuza devam ediyoruz. Top ve mitralyöz sesleri kulağımızın dibinde uğulduyor. Her taraf alevler içinde.. Ormanlar, evler ve düşmanın bıraktığı kamyonlar hep yanıyor. Sıfınn altında 20 derecede her seyin donduğu bu şimal Kore dağlannda bir cehennem manzarası var. Buzların içinde alevlerin kırmızıhğını seyrediyoruz. Çok güzel bir mehtab çıktı. Fakat dondurucu bir mehtab. Ayaklarımın donduğunu hissediyorum. Fotoğraf makinesini kaldırıp resim alacak takatimiz kalmadı. Toplann gurleyişi burnumuzun dibine kadar yaklaşıyor. Mitralyöz kurşunlannın vınlayarak kulağımın dıbinden geçişini duyuyorum. Bizden 78 mil geride bulunan Amerikan topçusu düşman ' hatlarını dövmeğe başladı. Goklerde buyük homurtularla tayyareler uçuşuyor. Artık hakikî harb içindeyiz1 Harbin bütün dehşeti ve bütün fecaatini ı'ıklerimize kadar hissedıyoruz. Saat geceyarısını çoktan geçti. Sertaç, büyük düşman kuvvetlerinin yaklaşmakta olduğunu bıldiriyor. Gephede yalnız kaldık Cepheden geri çekilen bindinlmiş Amerikan piyadeleri başımızdan rüzgâr gibi geçiyor. Artık cephede kimse kalmadı. Kendi emniyetimizi kendüniz sağlayacagız. Köşebaşlan mitralyözlerle tutuldu. Toplar önümüzdeki boğazdan gelecek düşmana karşı tevcih edildi. Hepimiz heyecan içindeyiz. Bekliyoruz. İşte nihayet silâhlanmızın ve kuvvetlerimizin boy ölçüjeceği Türkün ne demek olduğunun dünyaya gösterileceği saat geldi. 5000 e karşı 500 Ankaradaki Amerikah Albay Ateşi ıdare merkezındeyız. Yanımızda Amerıkalı Albay Gambi var. Ankarada Topçu Okulunda hoca olan bu kıymetli Albay bu gece de bizı bırakmıyor. Arkamızdaki Amerikan topçuları bizi ateş himayesme almak ve düşmanı tâciz etmek için ırtıbat ıstıyorlar. Geriye doşenen bütün telefon hatlan çeteciler tarafından kesildi. Hiç bır telefon işlemıyor. Telsızlerle de anlaşamıyoruz. Üsteğmen Rıza Bekin, Gedıkli Çavuş Mustafa Genc, Gedıkli Üstçavuş Adnan Kantoğlu beraberlerinde üç dört muhafız alarak « Kuzey Kore cephesinde karakış bütun şiddetile başl amıştır. Soğuğa mukavemet edebilmek için erlerimiz jukanda görülduğü sekilde içi vünlü kalın mesin elbiseler gij mektedirlcr. Ateşi idare merkezinde yanan sobanın başında soğuktan titriyoruz. Düşman 3 mil yakınımızda ve 5000 e yakuı, bir kısmı da motorize olarak geliyor. Bize mevcudiyetleri haber verildiği saatte 10 mil yukanmızda idi. Şimdi çoktan bize yanaşmış olmalılar. Piyademiz bizünle beraber olsa hiç çekinmiyeceğiz! Fakat şimdi onlar bizden tam 30 mil gerideler. En ön hatta Türk topçusuadan başka kimse kalmadı... Harekât subayı Yüzbaşı Şemsi Aralp soğukkanlılığmı hiç bozmuyor. Mitralyöz ve bomba seslen ateşi idare çadırının yanlanna kadar geldi. 500 Mehmedle 5000 kişiye karşı çıkmış durumdayız!. Bana da bir otomatık tabanca verdiler. Son dakıkada ben de ateşe iştırak edeceğım. Yüzbaşı Celâl Ünal, Yarbay T?hsm Kurt ayla konuştuktan sonra vaziyetimızı Ameri« Biz buFaya harbetmeğe geldik, harbekan topçu karargâhına bildirdı. deceğiz!» Karanmız; «son dakikaj'a kadar siperleZencinin gozleri döndu: oAma kaışm zrimizi muhafaza edeceğiz!» Telsizler müte daki kuvvet 5000 kişi. Tanklara karşı mucamadiyen işlıyor. faa sılâhlarınız yok! Çekılmekten başka bır Amerikahlar bizi müdafaa için bir tank çarenm mevcud olduğunu tahmin etmıyorum'» bölüğü gonderdıklermi bıldirdıler. Doğrusunu söylemek lâzımsa, birden ıçiZenci Üsteğmen bunîan söyled£:ten sonmize bır kuvvet geldi. re jeebine atladı ve «By By» diyerek gıtti. Tanklar yoldan gelecek motorize düşman Arkamızdaki Amerıian topçuları onukuvvetlerini nisbeten önleyebilecek, Meh I mzdeki hatlan dovüyordu. Bızun' topçular medcık de insanlarının hakkından gelebile lyaylım ateşe geçmışlerdi. Burası şimdi biı1 cekü. * Ar'.^jsı Sa 3, Şü. 3 te
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle