15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTTRtYBT 14 Arahk 1950 A m e r i k a î 11 a r 1 a yamtecak güreşler Amerikan güreşçileri bilhassa sarmaya karşı mukabil ve tehhkeli oyunlar tatbik eden kuvvetli güreşçilerden müteşekkildir RADYO RUŞLUKBİRKOMPRİME f Bugünkü Program İSTANBUL 12.57 Açılıj ve programlar 13.00 Haberler 13.15 öğl« konserl (Pl.) 13.4S Şarkılar Okuyan: Nevzad Altıok, çalanlar: Hakkı Derman, Şerif Içll, Şükrü Tunar 14^0 Dans müîigl (Pl.) 14.45 Programlar ve sarkılar (Pl.) 14.00 Kapanıj. 17.57 Açılıj ve programlar 18.00 Dans müziği (Pl.) 18.30 Tiyatro saati Konuşan: Sinan Korle 18.40 Türkuler . Okuyan: Cemll Cankat, çalanlar: Haydar Telhüner. İsmail Şençalar, Fahrl Kayhan 19.00 Haberler 19.15 Kısa sehir haberleri 19.20 Darvaj ve Kuartetlnden melodıler 19.40 Şarkılar Okuyan: Müzeyyen Senar Işıl, çalanlar: Nubar Tekyay, Şerif İçU, Şukrü Tunar 20.15 Radyo Gazetesl 20.30 Plyanist Walker Giessding'den de Ussey'nin prelüdlerl (Pl.) 20.45 Hukuk konusması Konuşan: Ağrı mületvekili a\iıkat Celâl Yardımcı 21.00 İstanbul Konservatuan Turk Muslkisi İcra Heyet. konserl Idare eden: Alt Rıza Şengel .Suzltiil faslı» 21 40 Küçjk Orkestradan rr.elodiler 22 00 Dinleyicl istekleri 22.30 Tango snati Takdlm edenler: Ertuğrul Soys.l Selçuk Kaskan 22.45 Haberler 2a 00 Progrnm'.ar ve dans muziği (PL) 23.30 Kapamş. KORE MEKTUBLARI: J Tahsin Yazıcınm kahraman Birliğimizle bir konusması Baştarafı 1 inci sahifede mevzilere çekilmlşler. İkinci bir savaş için hazırlanıyorlar. Onlan gördukçe heyecan duyuyorum. Sanki hiç biri o büyük savaşa iştirak etmemiş, sanki Türk süngüsünün gücünü dünyaya tanıtmamış!. Öyle mütevazılar ki sormayın! «Biz vazifemizi yaptık» diyorlar. Işte o kadar.. Şimdi onlarla beraberiz. General Tahsin Yazıcıyı, Birliği top'.amış, konuşurken gördüm. «Ar kadaşlar, biliyor musu\nuz, diyordu... Karşımızda bize saldıran düşmanm miktan en az 32,000 kişiydi. Ha'buki biz onlara orada bulunan 3000 kişilik kuvvetimizle karşı koyduk. Kahraman iki bölüğümüzün süngülerinin ışıklarını belirtmeleri düşmanı yıldırdı. Kahraman 2 nci taburumuz çepeçevre düşmanm ortasında 15 saat kaldıklan halde yılmadan çarpıştılar. Bir an olsun geri çekilmeyi bile düşünmediler. Onlan ancak mukabil bir taarruzla kurtarabildik. Düşman karşısmda bizi görünce, bunun bambaşka bir kuvvet olduğuna inandı. Bilhassa süngü hücu. mu onu yıldırdı ve sarstı. Süngü hücumuna teşebbüs eden bölüklcri huzurunuzda takdir ederim. Onlann kahramanlığım TürK milleti hiç bir zamcu unutmıyacaktır. Yüzbaşı Ahmed Tuncer nur içinde yatsın. Kendisine hâs cesareti ve kahramanlığile bütün askerlerini kurtardı. Yüzbaşı Kaya Aldoğanı da Türk milleti hiç bir zaman unutmıyacaktır. Kahramanca dövüştü ve Birliğin çekilmesini sağlayarak şehid düştü. Arkadaşlar Kunuri yolu kapanmıştı. Düşmanın tam bir ateş çemberi içinde kaldık ve kahramanca dövüştük. Hcpinize ayrı pyn teşek kür ederim. Türkün cesaretini ve Türkün kahramanlığım dünyaya tanıttmız. Şimdi 8 inci ordu kumandanının yanından geliyarum. Amerikah Ge neral bana dedi ki: Türk Birliği Korede yalnız Amerikan tümenlerini ve yalnız Amerikan ordusımu djğil, Birlcşmiş Mil.Icrin çeref ve haysiyetini de kur tardı. Onlara minnettarız. Aziz şthidlerimizin yattıklan y^r ler nur olsun. Bize bu şerefi kazjn'ırmak için hayat'.arını vercliler. Şehid, yaralı ve kaybolarak vasatî 750 kişi zayiabmız vardır. Yaralılarımız hastanelerdedir ve orada en büyük şefkatle bakılıyorlar. Vazifemiz bitmedi. Belki de yeniden başlıyor arkadaşlar. Akıttığımız kanın öcünü alacağız Allah şehidlerimizin ruhunu şâd etsin! Türk gücünü bu sefer şehid veyaralı arkadaşlarımızm kanlarının intikamını almak için de kullanacağız. Mesele yürekten kuvvetli bulunmakür. Bunun da hepinizde mevcud olduğunu gördüm. Sizlere güveniyorum. Sizinle beraber tekrar dövüşeceğiz ve zaferler sağlıyacağız. Bir Türk on düşmana bedeldir. Son muharebe bunu bir daha ispat etti. Bir bölüğümüz bir düşman alayı ile boğuştu. Şehid arkadaşlarımızm kanlarmın intikamını almak günü tekrar geldi. Allah hepimizin yardımcısı olsun!» #** Artık Seul de boşalıyor. Cenub Kore'nin bu harab hükumet merkezinden yüz binlerce ki=i cenuba doğru akıyor. Eşyasını kapc.n sokağa fırlamış! Soğuk, kar ve fırtınaya rağmen muazzam bir kafile cenuba kayıyor. Hepsinin yüzü endişeli... Kadınlar, çocuklar ve ihtiyarlar ba^ar;lannı sürüyerek gidiyorlar. Komünistler 38 i geçerlerse bir kaç gün sonra buradalar. Daha şimdiden top sesleri işitiyoruz. Bütün dağar dövüiüyor • O ' bedbaht insanlar, her şeylerini bırakarak cenuba doğru gidiyorlar. Şehir tam düzene girmişti. Elektrikler yanmaya başlamış, tram vaylar işlemeğe koyulmuştu. Şimdi her şey yeniden yok oldu. Tekrar sefalet ve felâket geliycr. Seul'un müdafaası şimdi bizim birliğe verildi. Dci gündenberi tekrar cephe hattmı tutuyoruz. Oüşman gelirse bu masum insanlan bU koruyacağız! Mehmed geçen muharebelerdcn çok şeyler elde etmiş. Ustün düşman filân tanıdığı yok. Isterse bire yüz gelsin! diyor. Geçen sefer bizi gafil »vladılar. Karşmızda düşman yok diyorlardu Yok diye gittik, içlerine düştükBu sefer karşımızda düşman olduğunu biliyoruz. Ona göre çarpışacağız. Mehmedin neler yapacağını bu sefer görecekler! Şehidlerimizin intikamını alacağımız günleri heyecanla bekliyoruz. Faruk FEN'İK İstanbul Scrgisinin kurulacağt mahal İstanbul Sergisimn Gülhane Parkında yr.rılması hususunun tetkıkl İçin teşkll olunan komlsyon etüdlerinl bitirerek raporunu Ttcaret Odası Başkanlığına vermiştir. Heyete dahll bulunan eskl Şehremini Prof. Cemll Topuzlu. serginîn esns it.barüe Gülhane Parkında yapılmasına taraftar olduğunu ve fakat park içinde hiç bir blna yaptlmasının dolrnj olmadığını, blnaların psrk dısın. d?kl hall arazide lnşasmın müsald ola, bi'.eceği kanaatinde olduğunu söylem'.ştir. Yazan; Atıf Sakar Bu ay içinde Amerikan millî güreş takımile yapılacak serbest güreş müsabakaları için federasyon hazırlıklara başlamış bulunuyor. Bu hazırlıkların en başında millî ve temsilî takımların tertibi meselesi geliyor. Şimdiye kadar millî ve temsilî temaslarda daima eski ve yeni eleman meselesi ortaya çıkmakta, bu dava, teşkilâtı ve matbuatı günlerce meşgul etmekte idi. Amerikalılarla yapacağımız temaslar arifesinde federasyonun yerinde bir kararla bu davayı kökünden hallettiğini görüyoruz. Bu karara göre, A'rikalılarla yapı'.acnk bir millî ve iki temsilî müsabaka jçin üç ayrı takım hazırlanacaktır. Bütün sıkletler üzerinde Amerikah şampiyonlara ' ~^ı üç ayrı güreşçi çıkacaktır. Bu suretle millî takımm esas kadrosu ile yeni yetişen müstaid gencler dünyanın en kuvvetli serbest güreşçileri l^ sında yer alarak tecrübelerini arttıracak ve ileride yapacağımız beynelmilel büyük şampivo""'"" icin esas millî takımla yedeklerini seçmek imkânını hazırlanr c'ac^'dprciır. Federasyon bu neticeye varmak için Atnerika millî takımı ile yapılacak müsabakalardan bir hafta evvel dört bölge güreşçi^eri arasında sıkı bir seçme müsabakası yapmağa karar venniştir. Bu ayın 16 ve 17 nci günü akşammda Soor ve Sergi Sarayında yapılacak bu <=ecmelere Istanbul iki, Ankara iki, Izmir ve Eskişehir birer takımla iştirak edeceklerdir. şimdi seçilmiş olan Amerikan millî takımı kadıosu hakkında bir kaç satır yazmak faydalı o'. Amerikan takımında olimpiyadlara iştirak eden millî takımdan dört güreşçi vardır. Diğer dört sıklet yeni elemanlardan müteşekkildir. Olimpiyadlara iştirak eden Amerikan takımında Gazanferin ve Yaşarın rakibi olan güreşçiler bu defaki kadroda da vardır ki, bunlar hakikaten bizim en yüksek şampiyonlarımız pvanndadırlar. Şimdiîik hangi sıkletlerde güreşecekleri malum değildir. Eğer olimpiyadlardan sonra sıkletlerini muhafaza etmişlerse bu sıkletlerde güreşçilerimizi çok çetin n.üsabakalar beklemektedir. 87 kiloda dünya şampiyonu olan Amerikalınm ismini gelen takım kadfosunda goremedık. Bu güresçi bundan 34 ay evvel Makabiyat olimpiyadlarına iştirak ettiğine göre güreşi bırakmamış demektir. Şu hslde aynı sıklette daha kuvvetli bir elemanın Amerikan seçmelerini kazanmış olması icab eder. Binaenaîeyh bu sıklette de şansımız biraz zayıftır. Amerikalıların en tehlikeli tsraflan, ne İsveçlilerin, ne de bizim bilmediğimiz fevkalâde teknik oyunlara sahib olmalarıdır. Avrupa takımlarile yaptığımız müsabakalarda rakibini altına alıp sarmayı takan güreşçimizin müsa. bakayı kazandığına hükmederek soviniriz. Fakat Amerikalılara karşı iş bambaşkadır. Çünkü bunlann sarmaya karşı ne bizim, ne de İsveçlilerin hümedikleri mukabil ovuniarı vardır. Filvaki olimoivadWla rnkihini altına alnn Gazinierin sarmayı taktıktan sonra üstiıste iki defa âni oyv;n!?rla köpr.ive l oüştüğünü görniüştük. Avrn hal Yaşarın da ba='na pelivordu. O aman Nuri Hoca ılerhnl tedbir ilarak Amerikalılara karsı tek s.ıtiıadan vazgeçmelerini çocuklara tavsiye etmiş ve sarmsya karşı \nıerikan mukabil t a k t i " ; <;rernek için hayli çalışmışt'. Bu noktavı halletti mi, etmedi mi H'.miycrrum ama, herhalde güreşçilerimızi müsabakalardan ev\el bu nokta üzerinde esaslı surette tenvır etmek lüzumludur. 1 2 cc «a ÇtPÂMHK/l cab eden malumaü ve vesikaları almıştır. Doktordan raporu olduu'u halde Federasyondan apra alması ve bir gün sonra dj güreşlerin arifesinde göreşemiyeccğini söyleme.si Beynelmılel Federasyonca üzerinde durulan başlıca noktcriır. Yaşör Doğunun vazıveti Bpyneîmilel Federasyonca bir karara bı.ğianacak;:r. 5EBZE ÇORBASI es CORBALIK KOMPPİMELERİMIZi BAKKALINIZDAN ARAYINIZ Bugün Matinelerden îtibaren • 1 I1 III 1 1 »1 1 1 I 1 1*1 1 1 1 l«l 1 1 •1 ! 1 1 1 • 1m 8 1 Ittl 1 1 1 1 1 1 1 LLJL s 4 5 0 7 8 I Her sıklet üzerinde dört müsabık karsılaşacak, bunlardan üç güreşçi seçileee'Mr. Bu üç güreşçiden birinci gelen millî takımda, ikinci olan millî takımdan sonra yapılacak temsilî müsabakada, üçüncü olan da son teısilî müsabakada yer alacaklardır. Federasyonun bu kararı hangi bakımdan incclrnirse incelensin, çok isabetli ve o derece faydahdır. Çünkü memleketin kalbur üstü 24 güreroisi Ar"?rikan takımüe karşılaşacaktır. Bu gerek teşvift bakımından, gerekse güreşlerin üç akşamda monoton bir cereyan takib etmemesi bakımından ehemmiyetlidir. Her ....::>.bakada ayn akibler karsılaşacak ve güreş heyecanı o nisbette yüksck olacaktır. Bizim güreşimize göre bu seçmelerin ancak bir mahzuru vardır. O da, seçmelerin çok geç bırakılmış olmasıdır. Seçmeler millî takım kad rosu için yapılacaSına göre, çok sıkı olacağını tahmin etmek güç değildir. Millî müsab' >lara bir kaç gün kala yapılacak bu sıkı güreslor bütün müsabıklan yorar ve formunun bezulmasına sebeb olur. Ustr;lik de hiç ümid edilmedik bir zamanda vukua gelecek ufak tefek kazalar millî kadroyu zayıf düşürebilir. Ancak federasyonun önceden alacağı tedbirlerle bu mahzurlar da kısroen telftfi edilebilir. Bize kahrsa bu •eçmeleri hiç olmazsa 1520 gün evvel yapmak çok faydah olabilirdi. Hattâ seçmelere d5rt bölge elemanlanndan başka gürejte ileri gitmis. diğer bSlgelerden de 510 güreşçi davet etmek yerinde olurdu. Maamafüı federasyon Amerikan güreşlerinden evvel hazırladığı bu çalışma ve seçme programını kazaQZ belâsız tatbik ederse ilerisi için çok muvaflakiyetll pcticeler elde edlleceğine jlmdiden kanaat getirebüiriz. Seçmelerde her zamanki gibi fld küo toleran» kabul edilece'o tir. Güreşçilerin müteakıb iki üç gunde bir iki kilo döşürmeleri güç olacağina göre, bütün müsabıklann »ejmelere <= h tam kilolarüe işti* >i rak etmeğe çalışmalan yerinde bir hareket olur. Bizim millî takımm ne suretle çı1'ağı sr>eak bu seçmelerden sonra belli olacağına göre İ P E K SİNEMASINOfi Şi'lıroti. hariktılârtc mev/uu biitün dünyavı saran bir şaheser Soldan tağa: 1 Eskiden adına müselles denilen şe.:ıl t u tarzda tarif edllebüir. 2 Salihli c.varındaki meşhur tarJü kale, harb ve i'.un kahramar.lnrının kazanriıklarmdan. 3 Bir ce'.d tatlı, bir h?yvanın yarısı. 4 Bir şeyin baş;.na toplanmak, ıstırab verici acının yarısı. 5 Bir fii'in kısaltılrrjşı, sonr?dan kazamhnış ve huy tdin Imiş şekllde. 6 Dünyanın onda yedisi ondan tejckkül eder. 7 Kep.i7?]iŞe sebeb:;ct verecck vaziyctte. 8 Baştan açağı ve tcptan. Yukr.rtdan o'iriıya: 1 Eir şırkMa oraya nidilirken bir rtcndil bulundıı*u s'ıylennıek'edir. 2 Ahçvprtş yerlerlnden, sonradan ilâve ed lmiş kısı : n. 3 Kadmların tuvalst \ e m'Vivaj lcvarımı ' d c i . 4 Kuilari rr'bsus bir h.ire'ceti varmak, b i ' corı takı?ınm tersi. 5 Y..ı '.ı yîirma h i î susına sahib K H.r hr.vvanın yariM, F I " I V rsna<inr'.ı (•••cıircT'.ü «ıraya ö'rd i S i 7 Eir r">ım s r " s i n n tı'Ti'in rf. bir <(rı pf''ı. S MrSirnva d.ı»:i ':ı (lVi V.rl r.r) Etıv.'tl bulmrccnın » 2 3 4 5 hnllcfli'.m't 6 ? şckll 8 Yüksek okullararası spor miisabakalan Dün sart 14 te Teknik Univorsite spor salonunda yüksek oku'.larar.ısı voleybo! '• ' ketbol müsabakaları yapılmıstır. Vclevhol: Askerî Tıb Robert Kolej !arşılaşmış, 7,15, 15 13, 10 15 Askerî Tıb galib gelmiştir. Teknik U . w.3:te Deniz T !arb Okulu arasındaki karşıir..îm ı da 3/15, 15/12, 6 15 Teknik Universıte kazanmış tır. Basketbol: Teknik Okulu Güzel Sanatlar Akademisi karşılaşmıştır. 3122 Tek nik okulu müsabakayı kazanmıştır. FEDÂİLER TABUİI1 (Battelground) İkinci Dünya Savnşınm yaşnnmış hakikî VÜ canlı bir safhası Ingilizce Orijinal Kopyası. Baş Rollerde : Van Johnson John Hc diac Rikardo Montalban DIKKAT: Prograrcn ilâve olarak Kore'den gelen en son filmler Millî futbol maçları vesair menıleket haberleri. İsveçli Fraendfors, dünyanın en müthiş güreşçisi Celâl Atiktir, diyor Stockholm, 13 (a.a.) (United Press): İsveçin yeni yan orta sıklet serbest güreş şampiyonu olup 35 yaşında bulunan ve 23 defa İsveç şampiyonu olan Goesta Fraendfors, bir gazetecinin «karşılaştığınız en iyi güreşçi kimdir?» sualine şu cevabı vermiştir: «Şüphesiz ki, Türk güreşçisi Celâl Atik, gördüğüm ve göreceğim en müthiş güreşçidir. Atik, fevkalâde bir serbest stil güreşçisidir. Bü tün Türk güreşçilerinde mevcud olan müthiş mücadele ve sertlik kabiliyetinden başka hususiyetleri de vardır. İkinci iyi güreşçi olarak Fin landiyalı Kustaa Pihlajameaki'yi gösterebilirim. Fakat, Kııstaa, Atik kadar teknik bir güreşçi değildir. Gene Finlandiyah Koskela da beğendiğim güreşçilerden biridir. Kustaa ve ben Koskela'yı yendik, ama Atiği yenmemiz imkânsızdır.» •••••••aaaKsn B U A K Ş A M Kadıköy SÜREYYA Sinemasında Zevkle, heye anla seyre'lıkcek 2 sanat hârikası 1 D E V L E R 2 D E L İ EDMOND OBRİEN JAMES S1E\VART ' Meşhur Viyolonsel Ûstadı ' A T E Ş İ FOBERT (Renkli) STARK Takunlar arasında basketbol Dün akşam Kadıköy Halkevinds yapılan basketbol maçlarında Vefa Altuıordu takımına 392 galib gelmiştir. Moda Kültür ve Moda Spor a ranndaki maçı da 6343 Moda Kültür kazanmıştır. G Ö N Ü L |L LİA|B|A|D!A|*|E ÜİLİÜ|TİÜ|#|AİR KIA|Ş|I|M|A|Kh İNMİCİEİHİIİL IIII R S A 13 Arahk 1950 7.83 1 SterlİD 7.S3 280 30 100 Doıaı 2S1. ıı S0 100 Fransıı frangı D M. 100 Llret 0.44 >"64.03 100 Isviçr» ranjı 64 03 100 Florin 73.68.4U Î3684O 100 Belçıka trangı 5.6b 5.60 100 Drahml 0.01.876 0.01.876 100 Çekoslovak Kur. 100 Isveç Kur. 54.12.50 54.12.50 JOHN FONTAINE K|IJ.Ş|I|N|»LS|U ~ Saat 20.30 da ÖLÜM Merhum Munlf Pasanın damadı, Ulviye Çınayın eşi. Sellm Çınayın babası, Huseyin Ülgenln eniştesl Malatya eskl mllletvekili r m Gaspard Cassado 18 Aralık 950 Pazartesi günu saat 21 de ÎSTANBUL BELEDIYESI Şehir Tiyatrolan TEŞEKKÜR Aramızdan ebedl ayrılışile bizlerin ve bütün kendisini sevenleria kalblerinde sonsuz acüar bırakan kıymetli annemiz Avusturya Iskoçyayı 10 mağlub etti Londra, 13 (TJI.A.) Bugün Glasgow'da Hamden Park stadında 70 bine yakın bir seyirci kütlesi önünde yapılan millî futbol karşılaşmasında Avusturya Iskoçyayı 10 mağlub etmiştir. Bütün maç müddetince Avusturyalılan ezen İskoçyalılar, rakib kaleci Zeaman'm şaheser oyunu karşısmda gol çıkaramamışlardır. 'f>.; M$ r n Esham ve Tahvilât % 7 faizli tahviller Sıvaa SIVÜS S AR A Y Sinemasında bir (VASIF ÇINAY) DRAM KISM1 DİLSİZLERİN DİLİ Yazr.n: Sevgi Sanh Sahneye koyan: H. Kevıal Gürmen Telefon 42157 • Erzurunu 3 • B Dl ı B Dl (V Alıs 21.05 20 10 Erzurum2J RESİT AL Beynelmilel Güreş Federasyonu Yaşar Doğu hakkında tahkikat yapıyor Evvelden verdiği yazılı taahhüde rağmen son dakikada dünya güreş şampiyonluğu müsabakalarına girmiyen Yaşar Doğu hakkında Beynelmilel Güreş Federasyonu tarafından tahkikat açılmıştır. Beynelmilel Gürej Federasyonu Umumt Kâtibi Culon Türkiye Güreş Federasyonu erkânından bu hususta i verecektir. Programda: İstanbulda ilk defa olarak ChOPİN'in son şaheseri. SONATE en SOL KON MİNEURE Op 65 Biletler gişede TIYA satılmaktadır. bfr kalb krizi r.cticesl Suadiyedekl evjr.de vefat etır.iştlr. Cenazesl 14/12' 950 perşembe günü Bağdad caddesi 403 numarah evinden alınarak Suadlye camiinde öğle namazmı müteakıb c*naze namazı kıhndıktan sonr» İçerenkSy mezarlığındaJd aile kabrlne defnedllecektir. Allah rahmet eyleye. Çelenk gönder.lır.emesl ric» olunur. KOMEOİ KISMI ÇİFTE KERAMET Yazan: Tristan Bemad Türkçesi: Hefad IVuri Güntefcin Telefon: 40409 Pazar günlen 15 30 da matin» Gişeler saat 11 de acılır. Cumartesl ve Çarşamba günleri 14.30 da 1941 Demıryolu 1941 Demıryolu 1941 Demiryolu Milll lludafaa Milll Müdafa» Milll Müdafa» Milll MUdafaı 2020 2075 20:57 2030 20.70 20.90 20.15 Satıa 21.05 20.10 20.20 20.75 20 57 • 20.30 20.70 20.90 • 20.15 FATMA ZEHRA MACAR'm hastalığında gösterdikleri şefkat, ihtimam ve insanlığı hiç bir zaman unutamıyacağımız muhterem doktor Vecihi Demiral, Taceddin Kiper ve Faruk Sarguta; telgraf ve mektubla taziyede bulunmak, merhumenin ebedî istirahatgâhına kadar zahmet etmek suretile büyük kederimize iştirak lutfunda bulunan aziz ve sevgili akraba, arkadaş ve dostlarımıza candan minnet ve şükranlanmızı ayn ayn bildirmeğe büyük teessürümüz mâni oldutundan bu hususa muhterem gazetenizin tavassutunu rica ederiz. Ailesi Alle relslmlz, eşim, babamız K?:lıköy Iskele camll eski Imara ve hatibı % 6 faizli istikrazlat Kalkınma tstikrazı J 97.75 Kalkınm» B 97.90 Kalkınm» m 9755 1940 Demlryolu IV 96.55 1941 Demiryolu Vl 97.25 1948 Tahvlli 1 97. 1948 Tahvlli n 97 55 1919 tahvill I 96.45 4 1/5 faizli 1949 96.60 193S Erganl » 1938 tkramıyeh Milll Müdafa» 1 Demlryolu IV Demlryolu V Beşad Cumhurlyct Guldea tnglllı Külçe 22.45 19 90 20.10 98.70 95 97.75 97 90 97.55 96.55 97.25 97.97.55 96.45 96.60 • 22.45 19 90 20.10 98.70 95. ' 37.70 32.10 42.65 28.83 4.68 Avukat Bay Kurken Elraasın Aııahtd ve Sets Elmasın annelerl eji, Fransız millî takımı Yımanistanı 10 yendi Atina 13 (T.H.A.) Bugün kalabalık bir halk kütlesi önünde yapılan millî futbol karşılaşmasında, Fransa B takımı Yunanistanı 10 mağlub etmiştir. Fransızlar maçm yegâne golünü birincl devrenin 22 inci dakikasında yapmışlardır. Büyük Bir Müsamere Bayan ARAKSİ K. ELMAS'ın vefat ettiğlnl teessürl» bUdlıillr. Cenaz» merasimi bugünkü per?emb« günü 14 aralık 1950 >aat İS te Beyoğiu Bahkpazar, Üç Horan Krmenl külsesinde lcr» olunacaktır. Müteveffaıun vasıyeti 8s«r< çelenk göndeıilmemesl ric» olunur. İ5bu llân husıul daveüyt yertiM kalmdlr. Cenaz» lavazımatı, Beddyan Telel: 41229 . 80998 MEVLİDİ ŞERÎF Korede gehid olan »slan Mehmedciklerlmizin azlı ruhlarma ithaf edilmek üzere bugün öğle namazım müteakıb Karagümrük camilnde Hafıı Rıza, Hırkaisertfll Halıı Zeki, Haiıı Hllml v« arlcadaşlan tarafmdan Mevlidl Şerif okunacağından Ihvanı dinln tejrlfleri rlea olunur. Karagümrük halkı V Bafmuharnrl 18 aralık pazartesi »V;»mı Makslmde Muammer K&raca Tiy»trosu fanatkârlanndan Muzaffer Hepgülerle All SüniTlnln h&zırladıkları mü»anı«renln provalan bitaıek ÜMredlr. Zengtn bir programla memleketimlıln tnnınmif kıymetll laz, tea v« »ahna sanatkarlarının ljtlrftk edecekleri bu müsamerenln davetlyelerl Maksim glje. lerlnde satıja çıkarılmı^ır. % 5 faizli ikramiyeliler Sarraflarda altın fiatı AHMED HUSAMEDDÎN TANSI'nm Vitamin C. ve kininli QU!NA CEDON Drajeleri her mevsimde SOĞUK ALGINLİĞÎ NEZLE ve GRİPten korur. geniş adımlarla odadan geçerek, kapısındaki anahtan çevirmeğe gitti. Yatağına oturunca ,ağır «ğır rengini değiştiren gökyüzüne baktı; yıldızlar geri çekiliyor ve bayılıyorlar gibiydi. Uzun müddet kımıldamadan durdu, sorıra vücudünden bir ürperme geçti ve esnedi. Hemen hemen farkına varmadan, başuıı yastığma devirdl ve yorganı üstüne çekerek, yatağınm dibinrle tortop olup uyudu. XVI Üç saat sonra, alt kattan gelen gürültülü seslerle uyandı. Derhal, bir gün olan bitenleri haürladı ve kalkıp yatağında oturdu. Bir dakika dinledi, birisine söz söyleyen Desiree'nin sesini tanıdı, fakat ne dediğini anlayamadı. Kalbi çarpmağa başladı. Kalktı, kapıyı açmak için kilidi bir kere çevirdi, gidip pencereyi açtı ve bekledi. Aşağıda, Desiree, arasıra sözlerini bağırmalarla keserek, söyleyip duruyordu. Birdenbi»e, Adrienne, kendisini çağırdığını işitti, fakat cevab vermedi ve kımıldamadan, odanın ortasında durdu. İlk defa olarak, polisi, tahkikatı düşündü. Ne vaziyat alacaktı? Ne diyecekti? Kazadan balısederse kendisine inanacaklar mıydı? Geceleyin haykırdığını işitmişler rniydi? Fakat duyduğu dehşetîerin yanır.'la, şinıdiki tasası hiç bir şey değildi. Ortalık ayd'nlarunca kendisini daha emniyette hissediyordu. çağırdı. Oldukça zayıf bir sesle: Ge. liyorum, diye cevab verdi ve kapıyı araladı. Merdivenin dibinde, hizmetçi kadın: Bir felâket var, matmazel! diye haykınyordu. Adrienne, sert bir «esle: Ne oldu? diye sordu. Mösyö merdivenden dtişmüş. Mösyö mü, diye haykırdı, nerede o? Desiree derhal cevab vermedi, sonra: Ah, matmazel! diyebildl. Bir sükut oldu. Adrienne, kalbini saran mütlıiş heyecanını yendi ve sofadan geçerek tırabzana gidip yaslandı, fakat aşağıya bakamadı. Biraz evvel Dsiree'nin kendisine söz söylediği kadının hıçkırdığını işitti. Bu, pazara zerzevatmı satmağa giderken, mahnı göstermek için Desiree'den biraz sonra köşke girmiş olan ihtiyar bir kadındı. Adrienne'in sabn tükendi. NADİR NADİ Bu nüshada yazt iflerini Uan *d*n: NAZEVI ULUSAY Cumhurtyet Matbaan 6/12/950 günü vefatı dolayısile cenaze meraslmlne lştirak etmek, telgraf, telefon ve mekfubla acımızı paylaşmak lutfunda bulunan bütün akraba ve dostlanmıza sükran ve mlnnetlerlmizin arzı İçin sayın gazetenizin tavassutunu rica ederiz. Ailesi \VAZAN '. JULIİN GREEN 3O Kulaklanndaki uğultu yeniden başladı. Kafasının içindeki bu med ve cezri dinledı. Bir an, bu uğultunun dışandan, odanın başka bir köşesinden geldiğini ve çoğaldığını, sandı. Bazan bu gürültü güçlükle duyuluyordu ve bu, aynı zamanda, izah edilemez bir tarzda, cesim ve devamlı bir kükreme idi. Nöbeti olduğunu ve belki sayıklamağa başlayacağını hissetti. O halde ne yapacaktı? Meselâ kendisini pencereden atmasına kim mâni olacaktı? Bin türlü korku benliğini sardı Lâmba sönmek üzereydi ve karanlıkta yalnız başına kalacaktı. Soğuk alacak, bir zatürrieye tutulacaktı. Hani cıldıracak pibiydi. Bir. denbire, masaya doğru fırladı ve tâ yanında bulundurmak için lâmbayı kavradı, çünkü bu ışık ve bu sıcaklık ona emniyet veriyordu. hem sonra lâmba bir silâhtı; bir 6aldırganın başına fırlatabiiirdi Ama kimin başına? Odasınm kapı6ina döndü ve anahtarla kilidlemediğine pişman oldu. Şimdi artık çok geçti. Asla kendisini kapıdan ayıran mesafeyi aşamıyacaktı. Kuvveti azahyordu. Bir nevi ikileşme ile, kendisini, yan giyinmiş bir halde, elinde~ lâmba ile pencerenin pervazına yaslanmış gördü. Böyle ne ya* pıyordu? Ne bekliyordu? Ve birdenbire, isim verilemez bir haşyete uğradı. Şimdi bu, biraz evvelki gibi, etrafımda bir şey dolaşıyor, beni birisi gözetliyor gibi bir dehşet değildi, doğrudan doğruya, kendi kendisinden, kendisinin en uiak hareket lerinden, kendi gölgesinden, içinde bunaklık alâmetlerini keşfeder gibi olduğu düşüncelerine varıncıya kadar bütür. varlığından hissettiği iğrenc bir korku idi. O zaman, ira~ desi dışında, bağnndan bir çığlıktır koptu, sonra başka bir çığlık. Bu, ona sükun verdi. «Imdad!» diye haykırdı. Kendisinden çıkan bu ses onu hayrete düşürdü. Ne kadar kolaylıkla haykırdığma şaştı ve yavaş yavaş dehşeti azaldı. Yakınlarda, şurada burada, köpekler havladılar. O, sebeb olduğu bu gürültüden memnun, bir lâhza sustu, sonra daha emin ve daha keskin bir sesle tekrar bağ'.rdı ve kendisine cevab vermediklcri için bütün kuvvetini toplayarak: «Madam Legras!» diye seslendi. Fakat köpeklerin çılgın havlama lanndan ve bu son derece hırslanan hayvanların boş yere '• ükledikleri zincir şakırtısından baska hiç bir ses işitilmeden uzun bir zaman geçti. Ancak şimdi o, riaha iyileşmişti. Tekrar kuvvetini ton'Hı, lâmbayı masanın üstüne koydu «e Sert bir sesle: Ee, canım, ne var? dedi. Ansızın ve korkunc bir tecessüsün zorile gözlerini yere indirdi, Işte o zaman, bir kaç saat evvel lâmbanın ışığında gördüğü şey, tekrar gözlerine çarpü. Soluk renlıli mozaikın üstünde, cesed, açıkça belli oluyordu. Başın etrafında yayılan siyah leke ona daha küçük i görüadü. Uzun müddet buna baktj ve ölenin babası oiduğunu aklı almadı. Bu ölüıne. geceleyin, ikinci Aynı lâhzada, Disiree onu tekrar jkaUn tırabzanı üstünden eğilerek, lâmbasını boşluğa uzattığı ve aydınhğını aralığın taş döşemesi üstüne düşürdüğü zaman bir an inanmışü. Şimdi gecenin o korkunc sessizliği ve bütün evi dehşetle dolduran o derin karanlık yoktu, hani bir şey anlıyamıyordu. Sanki onun evvelce görmüş olduğu cesedinin yerine onun bir mankenini koymuşlardı. İki kadının, yüzünde, teessürünü gözetlediklerini hissederek sarardı. Bu nasıl oldu? diye kekeledi. Bir ceket ve gri bir eteklik giymij, kısa boylu karayağu bir kadıncağız olan Desiree: Matmazel, siz bir jey duymadınız nu? diye sordu. Adrienne başmı salladı v» ürabzanı bırakarak, sendeleye sendeleye odasına doğru yürüdü. Aklına bir fikir geldl. Madam Legras'yı çağırın. emrini verdi. Ve odasına girip kapıyı kapadı, sonra Desiree ile ihtiyar kadının koşarak evden çıktıklarını ve bahçeden geçtiklerini duydu. Aradan uzun bir çeyrek saat geç ti. Yatakta oturmuş, ne yapacağını düşünerek bekliyordu. Daha fazla teessüre kapılrr.adığına şaşıyordu Adeta bir gece evvel, muktedir olabildiği bütün dehşeti harcayıp tüketmişti. Hiç bir şey, evvelden tasavvur ettiği gibi geçmiyordu. Beiki derain, o iki kadının karşısında daha heyecanlı görünmeli idi. Sözde sessk bir ıstırab içinde imif görünmeğe ve hiç kımıldamadan olduğu yerde kalmağa karar verdi. Nihayet parmakhk tekrar açıldı ve dört beş kişi bahçeden geçtiler. Bir erkek sesi işitir gibi oldu ve kalbinin şiddetle çarptığını hissetti. Acaba polis komiseri miydi? Bunun üzerine karannı unuttu ve bir denbire kalktı, fakat pencereden bakmağa cesaret edemedi. Dolabının aynası, kendisine, gözlerinin alü mor halkalarla çevrili, yanaklan solgun ve çözük saçlan pembe penivannın üstünde serbestçe dal mişti. Nihayet bu adamı görecekti, hem de kendi evinde; şüphesiz onunla konuşmağa mecbur kalacaktl. Böylelikle, bir gün evvelki tasavvurlan hakikat oluyordu. Kaibini vahşi bir sevinc sardı. Sanki hâdiseler iradesi dışında vukua geliyordu. Eğer heyecanını doktoru villa des Charmes'a getiren vak'ava yüklerse, onunla daha rahat konuşacağmı düşündü. Uğradığı şaşkınlık içinde: tBari babam onunla nezaketle konuşsaydı» diye mınidandı ve söylediği sözden hpyrete galanan bir kadın hayali aksettir düşerek sustu. di. Elleri buz gibiydi. Bir müddet sonra ,Madam Legras, Hemen o anda, sofada, korktuğu onun yanmda idi. Acele giyinmiş ayak patırdılannı ve insan seslerini ve beyaz krepondan bir harçla süsişitti. Çığhklar koptu. Madam Leg lü etekleri topuklanm dcğerek dıras'nuı nidalannı farketti ve bu şarıya çıkan bir penivarm üsti.r.e biraz kuvvetli sesin aksindeki ba giyinmiş bir yolculuk mantosu geyağıhğa şaşü; ihtimal bir erkek se çirmişti. Siyah ince bir tül, şapkasi sandığı, bu sesti. İlk hareketi a smdan düşüyor ve yüzünü örtunahtan gilidde çevirmek oldu, fa yordu. kat bunun nasıl bir ihtiyatsızlik «JKapıyı arkasından kapayarak: lacağıru düşünerek bu hareketinin Ne korkunc şey, dedi. Nasıl tekrar aksini yaptı; kapıyı açtı. oldu bu? Madam Legras, merdivenin diAdrienne omuzlannı silkti ve babinden: şını iğdi. Zavalh evlâdım, orada mısıMadam Legras, tekrar söze baş* nız?? dedi. Inmeyin aşağıya, ben ladı: çıkıyorum. Zavalh evlâdım, artık kimsesfr Sonra, etrafını çeviren kimselere kaldımz. hitab ederek, genc kızı çarpırtılara Yanmda yatağa oturdu ve eli^ uğratan bir emir verdi: eline aldı. Haydi gömme izni için dokto Ama unutmazsmız ya, ben ru çağırmağa gidin. buradayım, öyle değil mi? Doktoru, Maurecourt'u! Adrienne bir an bile bu ihtimali düjünme• Arkası var
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle