Katalog

I Asetlkk 1950 1939 ?^*wZ!TrumanAInerikanınKoreden çekilmiyeceğini bildirdi havaıı |SONDAKlKAI Sovyet Bçştarafı 7 inei tahifed* ^ unun ciddî tetkiklere mcvzu teşkil ettığini söyîemiştir. Truman derhal Avrupada biı yüksek komutanlık ihdasını istemiş ve Kore'deki askerî vaziyeti karşılemak üzere Birleşik Amerikanm elindeki bütün silâhlan kullanacağını belirtmiştir. Sözlerine devp.m eden Başkan 195* senesjndeki dunım 1939 eyTruman silâhı seçmek mese'.esinin lul aynıdaki durumu andınyor mu? 1139 senesinde Xaz» Almanyası, stferde buiunan asker! komutanhğa Sevyetlcr Birliği, Mussolini İtalyası, aid bulurduğımu, Bir'eşik AmeriMijjtarist Japonya dünyp hâkimi» kanın bir Üçüncü dünya harbine yeti paşinde koşuyorlardı. Hiıier mani olmak için bütün gsyreflerinj Batıyı yıkıo İngiltere adalarıaı iş Barfedeceğjni, Kore harbinin başgal ederek hedefine ulaşabileceğini langiıindanberi. BiıJeşik Am£rıkazaanediyor ve plânlarını o şekilde nın Üçün«?ü dünya harbini kaçınıîhazırlıyordu, Sovyetler Birliği se m»z halfi sukmamak için el'an çajışneUrdenberi beklediği dünyn ihli makta olduğunu beljr'.miştir. lâlinin «harblerle ve harMorden Başkan Truman, Bırleşmiş Mildoğajı sefaletle, miimkün olacağı letler kuvvetlerinin hic bir suretle nj hesab ederek Hjtler'i losyik edi Kore'deki vezifelerini terketmek yordu, Jgpnn militaristlcri de cv niyetinde olmEdıklarmı belirterek velâ «Bu)ük Asja» plarıııı tahak bunların tecavüzü durdurmağa çaknk ettinueyi düşunuyor ve bun* lıştikîanna jşaret ettikten sonra riaa sonra Snn tehJikcnin bjjtıiı» şunlan söyîemiştir: yutabilercğjne inanıyordu. ' Kore'de tecavüz hareketi munn karşısında Rİlâhlannl vsffak olursa bu harekfit Asya ve bifaknuş, ordularjnı terhis etmiş, harb sanayiini sulh sanaıiine tah Avrupadan geçmek suretile Amevil etntiş, sosyal inkişaflara dört el rjka kıtasına kadar yayılacaktır» Demjscine devam eden Bsşkan le ssrılmış mijletler var.lı ve bunlar arasında da muhtemel bir mii Truman, Birleşjk Arneükjamn Koretecaviza karşı kuvvetli bağlar da1 âe Çın komünjstlerinin miidahalesi tneveud deâildi. Bu totaüter dev ile ortaya p!rsn vaziyeti ve jimdi letler hazırladıkları teravüz plân' buhrana aşsğıda gösterdiği üç şelannı tatbik mevkiine koyuncava' Hjld karşı koy3cağmı bildirmiştir: kadar da biir milletleri oyalanıasım 1 Tecavüzü durdurmak için nilmişler, onlara «göıÜ5me ve kon müşterek bir barekette bulunmak feranslar» la ümid vermisler, silâh üzere Biıleşmiş Milletler teşkilâtı lanmaUnna fırsat bırakmamısiardır. dahilinde çahşmak, Bu sinsî diplomasi oyunlan da ken' 2 Diğer hür ıremleketlere müdijfrine harbin ilk günlerinde mü1 dafaalannı takviye hususunda yarhjm kazanrlar sajjlamıstır. N^/.i Almanyası Munich konferarsında dım etmek, 3 Birleşik Amerikanıp askerî mütevfffa Chambeıîain vasıtasüe <ıiyi nij ctlcrîjrji > açıklamak fırsatını kudretini arttjrmsk. Birleşik Ameıikanın yenjden sürbulmuştur. Sov.vetler, Nazilerle hjub başladıktan sonra Moskovaya îitle silâh'.anması lüzurnunu bçlirtep giden İngiliz ve Fransız temsileile Başkan Truman junları da Uâve rini nyalamışlar, bunların mevcudi etrniştir; «Amerikan »slıerî kuvvetleri artjetinden istifade ederek ve şantaj >aparj»k Nazüerl? maruf paktı im tırılecak, bunlara yeni sijâblsr ve. Nibavet Japon milita rüecek ve hür milletler de sürstl» de W,ısh'""îton'a sulh te si'âhlandırılapaktır. Yanndan itiberen Kongrenin Demokrat ve Cumnısslfliı >apmak ü/.ere Kurusu he\otinf Pe?H Harbour bas kurjyetçi liderlerile temaslara ba«. fcınını masketemffkU vazifeiendir lıyarak yeni silâhlanma prograrnlannı hazırlıyacağız.» diier. Bcyaz Sarayın tebliği Bu hâ'IUoİp 'P Hc saVıt olmustur Bu akşam Bevaz Saray bir tebliğ ki, pınper><ı|i<it Jıc.îrfler pe'unde koçajı devletlerijj demo'rarik rejim ncşrederek Başkan Trumanın atom lere b?!1! sulhscvcr miUetleri temsil fcombası ile ilgili bevanatını tasrih andlaşma etmiştir. Tebliğ, silâhlı mücadela «dpn devletleıle mevcud iken elde mevcud bütün varmal?rı miimkün değildir. 1!)39 da Hittpr v e bcmpalan hür silâhların kullanılması her vakit dijmavı ujnr bir halde iken bashr düşünülür demektedir. maj» muvaHak olmuşlar, fakat beş Malik ve Kuıl Çinli deleg« Wr miicadeleden böyle bir nısuyorlar rağmen, nıağlub çıkmışBaşkan Truman'ın icıbjnda atorn 1950 settesinin aralık ayuıda IfiHer'in teemhesini yenilemeğe ça bombasınm kullanılabUeceSl haklışaıt iki totaliter devletin, Sovyet kmdaki beyanatuu Lake SucceM*de i Ç i i b ö l bi ile Komıınist Çiniıı böyle bir tefsir eden olmanustır. Malik habcri avanlaja da sahib olmadan nereye gbr almaz Baakanın basm konferan k*Aar fidecekleri düşünülebilir! Bir a hakkında dtrhal taisilât vakitler onlar için ^alışan zamanın miştir. Komünİ5t Çinll delege de hij şlmdi hiır raill«tler hesabına çalış birfajr Acheson'ıra konn^nan Ujf, ıU asik&rdır. Birleşik Amerlka DJJ Ifleri Ba(Sov)e(I»r btl şartbjr altuıda tchlikeyi alarak üçüncü bir cihan kanı Dean Acheson im bugtin radharbjne katılacaklar mıdır? Krem yo ile Amerikan milletine hitab etUıı'in simdiki halde ilk hedefi Ko miş ve komünist Çirdn Kore'dekl Çinle Birleşmiş Milletler tecavüzü ile tehlikeli bir buhranın patlak verdlğinl söylemlştir. Ache•rasında bir savaş olarak htir milletlerin tehdidlere botMir. Hattâ Sovyetlerin böyle bir bjwb çıksa biU. 1951 ÇİB Rus yun eğmiyeceklerini ve tecavüze y«rdtm andUşmasın» uyarak harbe karşı koymaya devam edeceklerini Itatılmakfan kaçuıatağı ve bilvasıta bildirerek Amerikahları dahilî ihyardımlarla harbi uzatmağa çalışa tilâfları bir tarafta bırakarak tehlike karşısında birleşmeye davet ettajrı kanaati raevcuddur. Muhakkak ki Pekin ile Moskova miştir. VBSinda eklp halinde ealısma mev Attlee ile Truman görüşecekier cuıidur. Kare'dc Koroünist Çin taLondra 30 (B.B.C.) Avara Karafından fi'işilen son taarruzun marasında iki gündenbori cereYalu nehri barajlanm korumak gi yan etmekte olan müzakerelerin W m»h4ud bir bedffle ilgili olmayıp son gününde sör alan ingiliz Başgefliş bir komplo ile aiâkalı olduğu da kuvvetle muhtemel gorüJ hür milletleri de yıpratmayı aklıntektedir. Stalin kadar ve hattâ on na koymuş olabilir. Kızd Çin lideri dan 4» fazla emperyalist hedefler bu oyuna düsecek raidir? Dün akguden Mao Tse Tung'un yalnız şam Başkan Truman'ın «Kore'den Kremlüı'e hoş görünmek maksadile eekilmiyecegiz, icab ederse atom Kore'ye saldırdığı da zannedilme silâhlarını kullanacağız» demesi meUtedir. Pekinlilerin uzun uzun düşünmeleMoskova Fekinin arzu rine yol aracak ve belki de Çin miunkün olduğu kadar halkının Kremlin'in ve Mao Tse fajda teminine çalışmaktadır. Krera Tung'un şimdiük miişterek ihtiras lin haıırlaflmakta oldu^u büyuk lan uğrunda feda edilmesine mâni harbden evvel Çini ileri sürerek olacaktır. 450 milyonluk bu kütleyi kırdıraıak Ömer Sami COŞAR •ÇUMHUKİ\ET» in ahim hâdjsclerle çalkan raakta olan dünyanın birkaç gündenberi 1939 u hatırlatan bir hava içinde yaşadığı söylenmektedir. Gazeteler, radyolar, dcvletteri temsil eden şahıslar «yeni bir harb» ihtimalinden sık sık bahsetmekte ye buna karşı ahnması lâzım gglen tedbirleri ileri sürmektedirjer. bakanı Attlee, Başkan Truman'a bir mektub göndererek mılletlera Çinlilerin Kore'yi derhal terketistiyen teklifi Rusya rası durumun intaç ettiği meseleIeri müzakere etmek üzere bir topvetoladı lantı yapılmasını teklif ettiğini, faLake Suecess 30 (R.) Güvenkat henüz Washingtondan mektubuna bir cevab almadığınj söyîe lik Konseyi bu akşam Altılar tekUfini müzakere etmiştir Bu teklif, miştir. Başkan «Derhal Washington'a git komunıst Çin kıt'alarmın derhal Koreden çekümelerini istemektemeğe hazırım> demiştir. dir. Bu gece Konseyde teklif reye Attlee bu beyanatj ygptıktan iki saat sonra Başkan Truman'dan müs konmuş ve ekseriyet tarafından kabul edilmiştir. Fakat Rusya vetobet cevab ge]diğini açıklamıştır. sunu kullanarak teklifin reddine Atom bombasi kuDanılacak mı? sebeb olmuştur. Mesele Genel KuWashington 30 (a.a.) (United rula arzedilecektir. Press) Demokrat temsilciherdeıj Hanrie Battle, yetkili çevrelerin meclis dış işleri komisyonunda kızıllara karşı atom bombasi kullanılması meselesinin müzakere edil mekte olduğunu bildirdiğini söyle"ş ve komisyonda atom bombasını kullanmak ihtimalinin gözden uzak tutulmadığmı, fakat kullanıbnasınm daha fsydah olup olrmyaeağı hu Konuşmalar Meclisin pazartesi veya cunıa toplantısında susunda bir karar verilmsdiğini beyan etmiştir. yapılacak vetosu Başmakaleden devam dünya milletlerine aid kuvret 7oktnr. Kore harbinia başUngıcındaki durumla bugünkü kritik vaziyet arasmdaki farkı görmemezlikten gelemiyecek olan dünya devletleri. Kore harb meydanına hiç değilse birer rugaylık kuvvet göndermek suretile oradaki orduyu takviye etmek zorundadırlar. Dünya rahatı namına, can fedakârlığını bir kaç millete hasretmek doğnı olamaz ve bu müşahede hele böyle tehlikeler önünde kendini gösteremiyecek beynelmilel organizasyonları kökünden sarsar. Binaenaleyh Birleşik Milietlerim omumi bir karar!a, Kore harb sahasına müştereken yeni kuvvetler atraaları baklı olarak beklenebilir. Siyasî sabaya gelince; İngiliz Dış İsleri Bakanı Mr. Bevin'in Kore ihtilâfını ve Çin müdahalesini diplomasi yolu ile halletmek mümkıin olacağına dair izhar ettiği Umidc, biz maalesef istirak edemiyoruz. Şimdiye kadar, onlann tezi kabul edilmedikçe komünist devletlerie siyasî hiç bir anlaşma yapılamamış Kore'de durum ne olabilir? KORE MEKTUBLARI: Cephede Cumhuriyet Gazetetnîzde asker ailelerinin kahramanlara hitaben neşrettikleri mektublar büyük alâka uyandırdı harb mubabirüniz Faruk Feıjik yazıyor) Korede bir yer Cepheye ilk gözleri parlıyordu. gazeteyi ben ulaştırdım, ilk hat Kimdir bu sevgilin? diye sorlarda şimdi «Cumhuriyet» okunu dum. yor. Şehriye, dedi. Ona bir selâro Gazete deyip de geçmeyiniz! Bu. ulaştırabilsem, ondan sonra ölsem rada gazete en kıymetli hediyedir, de gam yemem!.. Memlekete hasret kahramanlar Adresini ver, ona bir selâm gazete sütunları arasında mpmle gönderelim, dedim. keti tadıyorlar. Onlar için ilân saDurakladı. «Ona selâmı babam hifeleri bile kıymetli... Bir gazete ulaştırsın» diye cevab verdi. Babir kıt'anm eline düştüğü zaman bamın ismi Mehmed Anık ve adhatmolunup çıkıyor!. İlân sahifele resi Artvin, Yusufeli, Zor köyürinde bile okunmadık yer yor... dür. Candan, gönülden sevdiğim Asker ailelerinin cephedeki kah babama da selâm yazın. Anamın ramanlara yazdıklan mektublar ellerinden öperim. Beş vakit aabilhassa büyük alâka ve heyecan mazda dualanm beklerim. Garib uyandırdı. oğulları Rjfat iyidir, Merak etmeİlk hatta sinema ilânlarma bile sinler.» merakla bakanlar var. *** Bugün günlerden çarşamba!. Me Her kayarun arkasında bir nölek sinemasımn şimdi prömiyeri betçimiz var. işaret vererek ve pabaşlamıştır. Ah İstanbul... rola söylıyerek geçiyoruz. Çamuı Dağların havası bile Çamlıca belimize kadar çıktı. havası gibi geliyor. Uzaktan nehirDün akşamki yağmur bütün eep leri Boğaza benzetiyoruz. Yanım heyi tarumar etmiş... Fakat biz çada bir delikanlı var. Bana, cephs mura çoktan razıyız. Yağmur, so~ gerisindeki ihtiyat kıt'aya gidince ğuğu biraz olsun kırıyor. ye kadar refakat edecek. Aşağı doğru iniyoruz. Yarah bir Aslan gibi bir çocuk. İsmi Rifat eri sedye ile naklediyorlar, ÜzerinAnık!. de bir levha var: 5486... < Böyle düjmanın yüz tanesini Ismini bilmiyoruz. Bcraberee acebimden çıkanrun» diyor. «Bir şsğıya doğru kayıyoruz. Kendint Artvinliyie! Turnayı gözünden vu* gelince ismini öğrenaceğiz. ruruz.» Işte nıhayet bakınıyor. Sedyeden Hem yürüyor, hem konuşuyo yavaş bir ses, sorulan suallere eeb verdi: ruz: Memlekete bir djyeceğin var Bilmiyorum, hiç bir şey ham)? diyorum. tırlamıyorum. Kendimi birden yer Elbette var, diyor. însanın ds hissettim. îşte o kadar, memlekete diyeceği olmaz olur îsmin? mu? Anam var, babam var, sev Ismail Nişanal! ğijim var. NerelUin? Sevğilim var, derken delikanhnın Baymdınn Hacı Ibrahim mahallceinden... Selâja yoUıyacağın kimMB var mı? Meml«k*tlm var. Anan, baban? Hiç birisi yok! Hepsi öldulerl Onu o akşam İlk sahra hastanesinden geri hastaneler* ^>radan da Uyyare ile Tokyoya yoljadılar. Ismail Nişanal şimdi Tokyodaki bir hastan«dedir ve çoktan iyilesmiftir. Onu merak etmeyiniz! Fantk FENİK Çocuklarımıza hafiya ruhu vermiyelim kuyucularundan birisi, bana çok şayanı dikkat bir mektub gönderHi. Gerçi iç ve dış politikanın en civcivli zamanında bunu orta;. a atmanın münasebeti yok gibi görünürse de sayın Tevfik Ilerinin maarif sistemimize aid cezrî tedbirler derpiş ettiği şu sıralarda bazı m?kteblerimizde göze çarpan bir kötü sistemin de tashihi imkânı btıiıınur diye bu mektubu aşağıya dercediyorum: «Muhterem efendim Memleket işlerini tam bir tarafsızlıkla mütalea eden «Cıımhuriyetp ve bilhassa «Hâdiseler arasında Felek» sütunu muharririni bir an için küçücük ruhların «cimal edildiği» mekteblere ve bilhassa hususî mekteblere götüreceğım. Benim bir kızım var, Orta halli bir çocuk. Yaramaz değil, pek çalışkan da değil. Yani tam benim istediğim gibi ne hârika, ne haylaz Çocuğumun sınıfında tabiî daha çalışkan ve pek çalışkan talebeler var. Bunlardan birisi o ıınıfıs çavuşu. Muallime hanım ya bu çavusa, yahud daha münasjb gördüğü bu yavruya sınıfta yaramazhk eden, konusan çocuklan yazıp ken disine vermesini emrediyor. O da bu emri blr küçük çocuğun bütün raaflarile yapıyor. Listeyi hoca banıma veriyor. Hoca hanun da orada yazılı çocuklan cezalandınyor. BÖylelikle masum yavrular keadi içlerinden birinln «hüfiy*Ugl> altında tahsil hayatuu gaçirirlerkan çalışkan çocuklar da hoealannın emrile «hafiye» lik atsjı görüyor ve masum ruhlannı bu kütü ife alıstınyorlar. Mahzurlaruu benden tiyade takiir edeeeğiniz bu usulün mekteblerimizden kaldınlmaaı hakkında ajâkalılsn teavir etaMfdzt riea ad*rim. Saygılanmla... Bir çocuk babası» Ofcayoettmıuaa ba kısa mektnbunn siı de benim gibi enteresan bolmn^unuzdur. Bu mllletin ydlardaa beHd asıriardanberi çekriğt lUMblarm başmda birbirini gammazlık, birbbini fitlemek gelir.. di, Maalesef şimdi de geliyor. Çünkü bu kotü matahın mtts^erisi çok. Si yaci ve Idart kudret sahiblerinin kendisine adam çekiştirilmesini, hafiyelik, miizfvirlik yapıliAasını iyi karsılıyor. Böyle olmasa bu kötü âdet sürup girmez. Cemiyet ahlâkiyatı üzerinde, hattâ mlllrtin huıur ve rahatı üzerindo menfi teıirl olan bu (ena hareketin masum niyetlerle de olsa mekteblerimizde, çecuklarımıza telkini hoş gürülür bk is değüdir. Daha küçük yaşta bu yavrular birbirlerini haber vermek gtbl fena bir itiyada, iyi bir hareketmiş gibi sahib olaeaklar re bu itlyad onlann tahteşşuuruna kadar girebilecektir. Bundan başka, mekteb siralarında hirbirlerini sevmeğe alışmalan lâzım gelen bu yavrular kendileıini haklı haksız hoeaya haber veren arkadaşlarından da ister istemeı nefret edeceklerdir. OkuyueumuB, mahzurlaruu saydiğım ba sistemİB mekteblerdea kaldırılması hakkındaki temennisi nl p«k yerinde bulur, ben de ona tamamen iştirak ederim. B. FELEK Gensoru önergeleri Hidrojen boıubasının •rapılması bir ay meselesi VVashington 30 (a.a.) (Afp) Mjlletlerarası durumun vahamet kesbetmesi üzerine Birlegik Amerika atom silâhlan imalâtına hız vermiştir. Atom bombasından bin defa daha kuvvetli olan hidrojen bombasi bu kategoridendir. Birleşik Amerikanın güney Karolina'da hidrojen bombasi imalini çabuklaştırnıak üzere bir fabrika kurulacağına ve Başkan Truman'ın atera silâhı ve hidrojen bombasi imal edilmek üzere bugünlerdç bir milyar dolar yeni tahsisat istiyeceğine dair hsberjeri ima eden Amerikalı bir atom bilgini: «Bu silâhm ilk tecriibesinin ygpılması ay meelesidir» demijiir. Bazı haHarda framvaylar kaldırıiaeak T Rnçtnrafı \ inci sahliede dirilmiştir. ilk parti otobüsler mart ayında gelmeğe başlıyacaktır. Ikinci bir parti olarak 50 otobüsün daha kredi ile mubayaası için aynı firmaya müracaat edılmtşse de buna henüz eevab gelmemiştir. Bu mübayaa da kabul edildiği takdirde yollarda iz4iham;n önlenmesi İçin şimdiden bazı tedbirler düsünülmektedir. Bunlaıın başında özel otobüslerin ka'dırılması gelmelç tedir. Bundan başka bazı hatlarda tramvaylar kaldjjılacaktır. Bühassa Beyoğlu semtinde tramvay işletilmiyeeektir. Yalnız Bebek hattı bun dan istisna edileçek, ileride buraya troleybü» isletilecektir. Bu takdirde tramvay arabalan Usküdar hattına nakledüecektir. Idare bunlardan hangisinin uygun olacağına dair etüdler yaptırmakta, bazı yerlerde tramvay arabalarım azaltarak tecriibeler yapmaktadır. Elektrik idaresinin Isviçreden satu» aldığı 80,000 voltluk türbinin kat'î teselliim muamelesi yapılmıştır. Şimdi Idare gene Isviçreden Banderve fabrikasma 20,000 voltluk bir türbin daha siparis etmiştir. Bu ihale yapıldıktan sonra diğer bazı firmalar bu ise talib olmuşlarsa da mukavelenin feshine kanun! imkân mevcud olmadığı »nlaşılmıştır. Her ne kadar Çatalağzmdan ve dört, be« sene sonra da Eskigehir Barıyar mevkiinde kurulacak santraîdan Istanbula eJektrik verüecekse de zamanın uzurıluğu gözönünde tutularak bu türbbıin de yapılmasına .^ruret görülmüjtür. tır. Bundan sonra, hele bugünkii şartlar altında böyle bir $eyin tabakkukunu nmid ettneye de bir sebeb yoktur. Kore meselesinin ilk Ankara 30 (Telefonla) Muha safbasına aid inkişaf ihtjmalleri lefet tarafından verilmiş olan gen bugün bunlardan ibarettir. Bu harsorular yannki Meclisin gündemin bin bir üçüncü dünya harbine doğdedir. Sıraya göre Malatya millet nı gittiği kanaati ve emareleri hevekili İsmet İnönününün dış poli nüz belirmediğine göre o yolda mütika ile tnemleketin siyssl ve askerî talea beyanını biraz erken bulumeseleleri hakkında Başbakanlak ruz. Ancak en kat'î şekilde beyan tan gensoru açılmasma dair öner edebijiriz ki, Amerika ve Birleşik gesi • gündemin ikinci maddesinde, Milletler kuvvetleri ,Çin ile yalnız Bölükbaşı ile Kemal Türkoğlunun Çin ile bir silâhlı ihtilafa, daha Kore'ye gönderilen Savaş Birliği aeık tabirle bir harbe tutuşmaz. hakkındaki takrirleri de gündemin Çiinkü bunda hiç bir lüzum ve üçüncü maddesindedir. Biıinci mad fayda yoktHr. de, Zonguldak milletvekili Hüseyin CUMHURtYET Balığın Zonguldak limanına dair sözlü sorusudur. D. P. Mecli* Grupunda alınan prensip kararına göre, Bajtarafı I inci sahifede bu önergelerden C. H. P. Genel Başkanı İsmet İnöflü tarafından ve vergi yüzde on beş kadar azalacakrilmis olam tashih için ude «dile tır. Maliye Bakanlığı bu azalmayı eektir. Bu iad* keyfiyetinin usul şimdiye kadar pez ak bir vergi veren ticaret erbabından icab ettiği hakkında müzakereler »çılmasına miktarda vergi almakla telfifi edesebeb olacağı canılıyor. İsmet İnöceğini, hattâ tahsil edileeek vergi nünün aöz alarak önergenin iç tü miktannın hükOmetin gelirini artzüğ« aykın obnadığını izah etnveai tıracağı timidindedir. Son günlerde ve yahud da müphem ve tavzihe çıkanlan bazı şayialara g8re tiearet muhtac görülen hususlarj açjklama erbabından tahsil edileeek vergi ya âmade olduğunu bildirmesi kuv miktarı umulduğu miktan bulamıvetle muhtemeldir. yacağından memurlardan alınmakta Diğer taraftan C.H.P. Genel Baş olan kazane, muvazene ve buhran kanı, Şnergesi itiraza uğradıktan son vergilerine eski şekilde devam için ra iç tüzüğün tarifatı dairesinde yeni bir kanun hazırlanıjması icab diğer bir takriri derhal Meelis Baş etmektedir. Keyfiyeti alfikadarlarkanlığına sunması ihtimalinden de dan sorduk. Buna ihtimal verılmediği, meraur maaşlarından alıbahsolunuyor. Millet Partisi Kırnan verginin gelir vergisjndeki cetjehir mil'.etvekili Osman Bölükbaşı vele tevfıkan alınmflsırjm kanun ile Mardin milletvekili Kemal Türk İktizası olduğu cevabı verilmiştir. oğlunun önergeleri ise iç tüzük geG«lir vergisinin tiçaret erbabınreğince üzerinde soz açılmadan oy« dan tahsili keyfıyetıne gelince her Itonacak v« kabul edileeektir. Gene tüzük muçibinc» gündemin ne kadar bu verginin kaçamak ta24 saatten önce azaya tevzii ieab et raflannı jlgililere öğretroek üzere tiğinden gensoru üzerindekl konuş bazı eşhas turemis ise de gelir vergisi otomatik ve kontrolu kolay malar Meclisin pazarteti veya cuma bir vergi olması dolayısile tatbıkıngünkü toplantısında yapılacaktır. da sıkınb çekilmiyeceği ve bir takrm fesadcıların tahrikine meydan verümiyeeeği söylenilmistir. Tüecar, mart ayuıda bir senenin ticaret ve kazancına aid b»yannameleri ve. recek v» bu beyannameler t«tkik Yeni kurulmuş buiunan İstanbul edılerek muayyen nisbette vergi »Ekmek ve Francala Fırıncıları Koo lınacaktır. Gelir vergisinin tatbıkı peratifi dün saat 11 de Hükumet fimdiye kadar büyük kazanclar elve Belediye erkânmın huzurile de ettikleri halde vergi vermemeğe alışmıs olan baa kimselerin ifine Hav>ar Hanında açılmışür. Kooperatifin teknik iflerinin tcd gelmemektç olduğundan kanunun virini üzerine alan yüksek mühen tatbikını geri bıraktırmak üzere dis Sermed bu münasebetle kendi çeşidli tahrikftta beşvurulmaktadır. Gelir Vergisi talbikafı FarabinSn ölüm yıldöniimü münasebetile hazırlanan pullar Y«pı ve Kredi Bankuı Çocuk Sineması HER PAZAR Saat 10da değifik prograınUrbı Fırıncılar kooperafifî açıldı ATLAS Farabinin ölum yddönümtt münasehetile ha/ırlanas hatıra pullanndan Mrl P.T.T. Idaresi buyuk Türk bilgii ve fılozofu Fârâbi'nin 1000 inci ölüm yıldönümü münaseb«til« bir s*ri hatıra pulu bastırmifttr. Fevkalâde nefis bir jekilde tabedilen bu pullar, Ankarada GUzel Sanatlar matbaasında ofsed usulü ile 8 renkli olarak hazırlanmıçtır. Pullar dört değer üzerindedir. 1 lira ve 60 kuruşluğu 100 bin, 20 kuruşluğu 125 bin, 15 kuruşluğu da 200 bin adeddir. Yirrai becer adedlik tabakalar ha Imde olan pulların eb'adı da 41X60 milimetredir. Pullann Mtifma bug n başlanacak ve 3» fub«rt 1951 Urihint kadar tedgvfild* kalacaktır. MARMARA SÜREYYA Bİnemalannda Veliler de çocuklarile beraber gelebllirler. Gelen güreşçiler 2 v» 3 aralıkta şehrimizde Spor ve Sergi Saraymda yapılacak olan dünya güreş şarapiyonluğu revanj müsabakalarına kaülaeak olan İsveg ve Finlândiya güreşçileri dün gece saat 21J0 da Skandinav uçağı ile şehrimize gelmislerdir. «İne müracaat eden gazetecilere ezeümle »unları söyîemiştir: «Kooperatif yeni kuruldu. Onun içLn toplanan para henüz mahduddur. Fakat bu paranın bir sene zarfında bir milyon lirayı bulacağını umuyoruz. On fabrika tamamlanın» caya kadar da bu böyle devam edecektir.» Sahte 50 liralık Giresun 30 (Anka) Abdullah isminde bir sünnetçiye moçhul bir şahn tarafından verilen 50 ltralığın gayet lutaea bir tekilde sulu boya ile yapıldtğı anlaşıln>ı?tır. PolU bu marifetli sahtekân aramağa b«»lamı#tır. Her yer 30 kuruf PBOF. NİMBUS'UN MACEBAIABI: « ^ Bu ne hiddet, bu ne kin böyle elın f;ka:asm?..' Sana yakıştıra mıyaıum doğrusu. Hem sonra «gül me keır.funa» derler bir lâf vardır, bü'yor muşun sen onu?» a Elımde değil, ondan nefret edıyorum, hattâ onun ölüp ortadan kayboimasmı istiyorum. Elimden geUe...» « Yak bu kadarı fazla!» Diye, babamın kızıp kaşlannı çat tığmı, elinin tersi ile beni kendı«inden uzaklaştırarak ayağa kalktığını ve yanımdan uıeklaştığmı ha tjrliyorum. Evet ölmesini istiyorum. Bir çok gece'er «üışallflh yarın köşe bafinı bof bulurum, inşallah yarın ülmüg olur, onu h;ç bir zaman gör»em!» diye, dualarla uyuduğumu hatırljyorura. Ne korkunç iiKanırn değil mi? Daha çocukken bile! Sız de bunu öğrenrnçK jstemiyor muydunuz? öyieyse ıtiraf edıyorum ışte: Ben bir inç?mn o!m?sıni istedim, yok olmagın;! Ne jçjr? YoJumdan çekilsin, gczümü rahatsu •tmesia, bir takun küçük faJtaiara vesile olup «mmı sıkmasın diye!,.. İtıraf edsjsem kurtulur muyum doktor? Haksızhk ettim, Suzandan daha evvel ben fensydım, korkunç olsr» bendım, bütün suç benimdir! İ|te açık soylüyorum, kurtulur muyum şimdi? Bir gün istediğim oldu biliyor musunuz? Bir akşam müzikasını çala ça!a neşVvle gitmişti, erte»i «abah donmedı. Ertesi sabah, daha ertesi sabah da yerınde, köşesinde yoktu. Bomboş »essız mahallemizde bir daha «Turn*m» türküsü ve muzika seşj duyulmaz oldu, bir deba hiç gejmedi! Biliyor musunuz doktor ona şimdi acıyoıum! Hatıra»ı kalbimde ağır duruyor. Bir zamanlir nasıl o kadar fena ve heştn olabılmiıim ca şınyorum. Kazadan sonra, bcyje deâıştim, boyle yumuşadım ben. Kazâd3n sonra inean oldum galibt! Ne tuhaf şey; onun hakkmdaki bütun fena temenniierimi geri «1dım, Ama n» faydası var! Benim doftumdu, gencti, sakattı ve çok bedbahttı biliyorum. Beni »evmiş olmasında ne fenalık var? Fatma Halam: «Bütün günahlarımızın hesabmı ebür dünyada vereeek değiUz, bazı hatalarımızı, fenalıklgrımı» zı Allah bu dünyada da biz* ödetir.» derdi. Allah istesin istemesin ben kendi hesabımı bu dünysd» temizlemış sayıhrım. Ondsn henüz korkmadığım, nefret etmec'ığin}, huzurlu, hafif bir bereu oder gibi Utek ve inançla sa daka verdığim zamanlar bütün i|lerim yolundaydı. Buzan henüz o kaditr haşin, kuru bir insan olmamıştı. Bpbam hayattaydı, ayaklarırn sapssğlamdı. Sonra o köşesini bıraksp giderek, ortadan kaybolunca felaketler başladı. Babam öldü, Suzan değişti, parasız kaldık ve benim bacaklarım! .. Ona temenni ettiğim fenalıklaruı daha beteri başıma geldi. Ben o gene adamın ölümünü istemistim doktor, düsünün ben!... Evet çok fena bir insanım, muhakkak korkunç bir insanım! Suznndan daha beteıim. Sizin bakkımz var, yalancı ve korkak olduğum d a doğrudur. Suzanın bana yaptıklarmm baş ka turlüsünü ben o zavalh topala yapmad'm mı? Suzan da benden nefret etmişti, Suzan da benim sakat bacaklanmdan iğrenmişti ve ölümumü temenni etmişti. Babamm sozlerini hatırlıyor musunuz? cGulme, komşuna» »özünü! Ah doktor niçin butün bunlar benim başıma gehyor! Neden ben bu kadar fe na, böyle korkunç... Bağırmayınız Madam Erd«l! yanınızdayım, sesinizi duyuyorum! Uzun bir yoleuluktan dunmü§ bir yabancı gibi etrafıma, doktor Darb ley'e bakıyorum. Ben buradayjm, burada, bu karanlık odada! Neler anlattım, her §eyi söyledim mi ona? Elimle alnjmdaki terleri, gözlerimden süzülen yajları siliyorum. Biraz aydınllk, biraz hava dok tor! Boğuluyorum bu odada'. Doktor Darbley yerinden kalkarak sesini çıkarmadan pencerelere değru gidiyor. Perdeleri geriye doğnı çekip, panjurlan açıyor. Dışarısı ne kadar aydınhk! rüzgâr tüylerimi ürpertiyor, saçlarım titre şiyor. Şu pikeyi üzerinize çekin, biraz örtünün. Bu sefer de soğuk alacaksınız. Gene karşıma oturdu. Mavi gözleri gözlerimde. Bana baska anlatacağınız şeyler yok mu Madam Erdal? Size her şeyi anlatmadım mı doktor? Peki bu topal dilenci? «Birdenbire mahalleden kaybolup gitti!» demiştiniz onun için... Evet, gitti ve onu bir daha gör medik. Onun için kurmuş oldu(urn fena niyetlerden dolayı beni mahkum etmiyorsunuz ya doktor? Ondan nefret etmis olmak bir cinayet midir? Bir genclik, hittâ çocukluk hikâyesi. Hem onu ben çcktan unutmuştum. Siz sebeb oldunuz, siz hahrlamamı istediniz. Neden böyle heyecanlandığımı anlamıyorum? Sinirlerim bozuk. Hem bakın, artık onu hatıriamıyorum, yüzünü, leklini, rengini, ona aid her »ayi unuttum. Ama biraz evvel »«çının, gözlerinin, bıyıklarının rengine kadar gayet iyi tarıf etmiştiniz Madam Erdal! Israr etmeyin ricg ederim doktor! Eski bir hiMye bu .. Mahallemirde bir topal dilenci vardı, ondan bir an nefret etmiftim, çocukça bir hiddetle «öUün» istemiştim. Neden bütün bunlar için bir kefaret ödemeli, hesab vermeliymifim? Ham de aynen, di|e dis meselesı! Böyle şey olm*Z, bu gülünç değıl mi doktor? Ne dinde, ne kanunda hiç bir yerde yazılı değil bu. Hayır hiç bir yerde yazılı değil Madam Erdal. Belki yalnız vicdammızda, orada yazılı. Sizi ne dih, ne kanun mahkum edebilir, müthiş olan şey sizin kendi kendinizi mahkum etmenizdir. Fakat peden, neden mahkum ediycrmuşum kendimi? Onun sebebini gene siz biliyor sunuz Madam Erdal. Hem artık yetişir. Şüvestere söyliyeceğim, sızi bahçeye açık havaya çıkarmasınlar. Vıtaminlere tekrar başlamak lâzım sanıyorum, Hem bugun size biraz Corriiazol versinler. Çarpıntınız var mı? Neden terUyorfunuz böyle? Amımı tutuyor, nabzımı yokluyor. Adeta endişeü. Zili ne zaman çaldı farkmda değilim. Eşikte görünen şüvestere arabayı getirme•ini •mrederek Almanea bir şeyler söylüyor. İkisinin yardımı ile arabaya geçiyorum. Her tarafımda garib bir titreme var. Üşüyorum. Halbuki avuçlarım, alnım ateş gibi. Ağzım kupkuru, başım ağır. Odadan çıkacağım esnada arabada başımı çevirip bakıyorum. Doktor Darbley odanın orta smda hareketsiz, düşünceii bir tavırla duruyor. Şüvestere işaret ediyorum, Arabayı bırakıyor, doktor Darbley yaklaç'yor. Soracağım, Hayır, soımyacağım diye kendi kendimle cenkleşır':2n duduklarım dan fırlıyor; Doktor. nereye gitmiş olabilir? Kimden bahsclmek istediğimi deha! anladı. Bilmiyorum, Madam Erdal, bil diğim kocanızın Türkiyeden aynlmif olduğudur. Üzeıime doğru eğilip şefkate ben zer bir hareketle eürni tutuyor. O zaman, daha imkân varken, neden kocanızla konuşup hakikatı öğrenmek istemediniz Madam Erdal? Hakikat benim için apaydınlıkU doktor. mm Arka$% var DAUVILLE 1950 BEYNELMİLEL KONKURUNU KAZANAN FRANSIZ ŞANTÖZ KERVANSARAY« Masalarınızı evvelden ayı rtabilirtiniz. • Tel: 84730