Katalog

CUMHURİYET 3 Ekinı 195t> AJANSLM»NDMJ Işçinîn komünizme karşı mucddeledf.'d rolu Komunst partıçıni kanun öışı etmek •abctai, casuâlu'î, yalan, iftıra ve bozg"u:ıc*aluk yolui'da \amlan prcr^agsndayı durduramaz. Bu mese'e ile meşgul clanlar kcm'jrust paıüsınin teşkılâ'ından bihaber bulmduklarını açıkça gbstemektedirler. Ncrmal zarraniarda tKİe g zlı faalıvet kanun c hazının yanı basında, hsvatını idamç; e ımıvaffak cl^ıjştur. Eu partıyi karmn dışı etmek g'ziı hsreket.ne sed çekrnez, BSİâkt; c u kuvvet'.endırlr. Ecl.ev klenn besıncl koluna karşı asıl mucatele SIVSM sahada o'/ur. Komdniftlerı alt edscek olan işçılereiir. İşçl, Irius./i3m b:r emperyalııır>'n elirde guHınc h r alet r>lduiu'j anladığı gun, •ııt'ır. i'jz çevırece'.Tt.r. Le Popula're'den ... * * 10 yaşından sonra doğuran kadınlar artnnş! Londra 2 (Nalen) 40 yajından yukarı kadınların çocuk doğunnalarının artmasını doktorlar 1933 senesindenberi Ireılizlerın s yah ekmek yemelerlne atfetmektedlrler. 1933 ssrresir.de, ekmek t»mamen b«. yazken, 40 ilâ 44 ya$ arasındaki kadmların sadece 12 562 çocuk doğurmuj olma'.arnıa mukabıl geçen sene bu rakamın 30.146 ya çıkmıs olmasını buna mlsal olarak gostem: ektedirler. 1938 senesinde « ilâ 49 yaş arasındaki kadınların 1.110 çocuk dogurmalarına nıukabll de geçen sene bu rakamın 2 166 ya yukselmesı hayretle kaydedıl. mektedir. Bu mevzu üzerlnde tetklklerde bulunan doktorlardan bir kısmı E vitamininin harb fenelerınde fazlaca kullan'lma:mdan dolayı çocuk doğuran nis. beten yaşlı kadınların artmış clduğunu bejan etnıektedırler. Hak'katen de kiMrhğı gldermek iç n doktnrların E v.tarrlnlni bol bol tavsıye ettıkleri malumdur. Bu madd* de siyah ekmekte muhim miktarda rrc\cud o!du*undan r et cenin hayretle karşılanmama.51 eerekmekted r. * * * Güreşçileri davet B. T. G. M. Güre$ Federasyono Başkanhğından: Alman Millî Güreş takınu Ue 7, 8 ve 10 ekimde yapılacak Millî ve Temsilî Güreş Müsabakalanna girecek güreKÜeri seçmek üzere 4 ekim çarşamba günü saat 20 de Spor ve Sergi Sarayında müsabaka yapılacaktır. Bu müsabakaya girmek üzere İstanbul Bölgesinden Nureddin Zafer, Halil Kaya, Mehmed Oktav, Fehmi Büyükmutlu, Ali Yücel, Mithat, Haydar, Zafer, Hilmi Tafracı, Orhan Çakar, Bektaş Can, Servet Meric, A. K. Demir, Muammer, İrfan Atar, Murad Hersekli. İzmir Bölgesinden: Ahmed Şenol, Muharrem Candaş, Ahmed Bilek. Eskişehir Bölgesinden: Nasuh Akar, Ali Öçdemir, Suha Karaman. Ankara Bölgesinden: Celâl Atık, Yaşar Doğu. Adil Can demir, Tevfık Yücel, Mehh Eren, Cemil Sanbacak. Hakemler: Vefik Görkanlar, Kâmil Yalman, Mustafa Çetinkale, Ahmed Yener, Yusuf Aslan, Alp Karabiber, Celâl Evirgen. Davet edilmis.lerdir. Tartı aynı gün saat 16 da Spor ve Sergi Sarayında yapılacaktır. Tolerans iki kilodur. RADYO f Bugünkü Program j İSTANBUL 12.57 Açılıs ve programlar 13 00 Haberler 13.15 Operalardan melodller (Pl.) 13.45 Şarkılar; oktıyan. Eemahat Ergökmen; ç?lanlar: Hakkı Derrr.an, Şenf Içll, Şukrü Tunar 14 20 Serbest saat 14 30 Saflye Aylâdan çarkılar (Pl.) 14 45 Slım Bryant ve arkadaşlarından aıelodiler (Pl.) 15.00 Kapanıj. "Cumhuriyet,,in Ânketi Kanun, mesuliyet ve ceza korkuları zaafa uğradı Bojtorafı I inci sahüede dürü Profesör Dr. Ahmed Şükrü Emed diyor ki: « Hastalıklarda olduğu gibi suç işlemekte de yardımcı sebeb!er mev cuddur. Muhtelif içtimaî, iktisadî ve psikolojik âmillerin tesirile bazı suclann arada bir çoğaldıklan görülür. Elde mukayeseli bir istatistik mevcud olmayınca artış nisbetlerini tayin etmek, sebebler ve almacak tedbirler üzerinde kçsin mütslealar yürütmek güçtür. Fakat ele aldığınız mevzulan şu şekilde gözden geçiı ebiliriz. Bence alınacak tedbirleıin bir kısmı aşılara benzerler, vâkidir. Mekteb ve aile terbiyesile münasebetlidir. Bu tedbirler pedagojik esaslara dayanır ve gelecekteki c'irümleri önler veya azaltabilir. Bir kısımlan ise palyatiftir. Esas üzerinde hiç bir müessiriyet ifade etmezler. Bazı suç âmilleri ise daha geniş, çok daha şüm'j'.lü. hattâ dünya vaziyetile alâkalıdır. Bu çeşid suçlar. mahalli tedbirlerle izale olunabilirler. Asayişin temini ve muhafazası için mutlak surette zabıtamn otoritesini arttırmak lâzımdır. Arada biı yapılan sıkı kontrolların bir kaç gün sonra gevşiyece;'i ümidi zihinlerde yer etmemeüdir. Halbuki şehirde her gün şahid oluyoruz. Polis devriveleri,, •ramvaya asılanları gördüğü halde müdahale etmiyor. Senelerdenberi bu kadar basit bir yasağı saSlayamamak, doğrusunu söylemek lâzım gelirse polisin vazifesi hakknda iyi bir intıba bırakmıyor. Sonra; zabıta şikâvetlerle daha fazla alâkalanmalıdır. Çünkü herkes basit bir şikâyet ve müşkülâtı için uzun mahkeme safhalarına tahammül edemcz. Mutad işler için kullamlaniann haricindeki bıcakların taşmması kat'î surette menolunmalıdır ve silâh taşıyanlar hakkınrlaki cczalar şiddetli ve tedib edici olmalıdır. Mücrim psikopatlara, ceza evleri ve akıl hastanelerinden gayri m ü i esseseler kurulmahdır. Cezaî ehliyeti haiz olmıyan bu tip akıl hastalarım tımarhane kabul etmediŞi için bu adamlar ceblerinde rapoı aramızda dolaşıyorlar. Cezai ehliyeti haiz olmıyan psikopatların ellerini, kollarını sallaya saüaya cenıiyet içinde dola=malarına dünyanm hiç bir yerinde rastlanmaz. Kimsesiz cocukları cemiyet kendi malı bılmeli ve oniarla çok yakından meşgul olmahdır. Bu^ünün mühmel çocuğu, yannın ceraimi mütemadıye eshabıdır. Işsizüğin suç işlemekteki rolüns karşı ciddî tedbirler alınmahdır. Hep biliriz, işsizlik insanlan kotü temayüllere doğru iteler. Uyuşturucu madde müptelâlanna eıilen ceza kâfi değildir. Onlarda hasıl olan ruhî bozuluklann dSzenlenmesi çarelerıne başvurmak lâzımdır. hakkmda gazetelerde gdrülen riyat İle bazı müşahedelerimizin verdiği intıbalara istinad edecektir Zabıtamn hareket halinde bulun» duğunu, sık sık aramalar, taramalar yaptığını daima okuyoruz. Buna rağmen suçlann gene çok i$lendiğini görüyoruz. Şu hale göre suçlann artmasına âmil olan şey, tedbir noksanı değildir. İçtimat hastalıklar diye iladesi yerinde olan suç işlemelerin menşei iktisadî ve içtimaî âmillerdir. İşi bu noktadan ele almak ve tedbirleri de buna göre tayin etmek lâzımdır. Harbin yarattığı ve hâlâ dahl devam ettirmelate bulunduğu hayat pahalıhğı nasıl verem hastalığını arttırmış ise, sinir bozukluklarını da arttırmış olduğuna şüphe edilemez. Fevrî olarak işlenen bir çok yaralarnalar, öldürmeler hep bu sinü bozukluklannın bir eseri tezahürüdür. Şehirler içinde işlenen diğer bir çok suçların artma «ebeblerinden biri de bence kanun korkusunun, mesuüyet ve ceza korkusunun yavaş yavaş zaafa uğramakta olmasıdır. Eskiden (korku dağlar. bekler) denirdi. Şu halde en mü him zabıta insanın içindeki mesuliyet duygusu ve kanun korkusudur. Vakıâ şimdi korku dağlan bekliyor. Fakat şehirleri bekliyen zabıta böyle manevî bir yardınv cıdan hemen, hemen mahrum gibidir. Yukanda da tebarüz ettirdiğim gibi, suçlan önliyecek âmiller, gene iktisadî ve içtimaî âmillerdir. Bununla beraber kanunî ve idarî tedbirlerin de arttınlması zaruridir, Suç işliyenlerin ekseriyetini su<; ışlemeyi itiyad edinen kimseler teşkıl etmekte olduğuna gore tedbiri daha çok bunlar üzerinde almak lâzımdır. Hırsızhktan mükerrir olan bir kimseyi cezasım ikmalden sonra tekrar şehrin içine sahverirseniz onun yapacağı şey gene bir hırsızlık yapmaktır. Bu kabil olanlar cezadan ve hapisten ürkmezler. Bilâkis hapishancye dönmek ve orada akran ve emsali arasmda hoşça bir kış geçirmek istiyenler pek çoktur. Bunun için ilk yapılacak şey, işsiz ve «erseriyana dolaşanlan iş yerlerine sevketmek ve bunlan büyük şehirlerden uzaklaştırmak için kanunî tedbirler almak lâzımdır. Yargıtay Birinci R«isi sayın F.'vzi Bozer, geçenlerdo adlî seneyi açarken «öylediği nu« Fram'rtın en büyiik piyangosu ,.F?.r.s 2 (N=îen> Fısr.ra tarthnrn en buvuk p'vanşcnınu teçkil edecek ölan «Zîfçr âtiriesl» keşidesı icin hıl*tlerin pıvasaya çıkarılrr.ış olduju gelen h2bT!erd»n ar.laşılmaktadır. Bu keşiderun ge'<r>n.ln 1.110 000 000 Fransız 1 frangına baliğ elscafı tahmin edi'.mektedır Bu rakamın ;"ndiye küdar eHe ed'lerlerin 2 rrüsli olduğu da ayrıca bi!d';lm«ktedır. Bu pı: angonun 8 ekimde cereyan edecek olan ıLoi'.g Chaup «Zafer kosusu« at yarışlarile rr.ustereken tertıblendıgi de bild rıtmektedlr. * * * Çamoşır ve bulaşık yıkanan beyaz sabunta yüzünuzü ve vucudünüzü yıkamanız aslo doğru değildir. Gençtik ve guzelliginizi, teninizin kadife yumuşaklığını muhafaza için hususi bir formülle imal edilmif olan PURO TUVALET SABUNU kuüanınız. 17.57 Açılış ve programlar 18 00 Dans müziği (pl.l 18 20 Şarkılar; ckuyan: Mustaıa Çağlar" çaîanlar: Sadı Işılay, Izzeddin Okte, Kerr.al N yazi Seyhun 19 00 Haberler 19 15 Kısa şelıir haberleri 19 20 Rose Avr l'den şarkılar (pl.) 19 30 Sadi Yaver Ataman mernleket havaları Ses ve Saz B'rllğl konsert 20 00 Cıft mandolin kuarteti konperi 20 15 Radyo Ga?etesi 20.30 Şarkılar; okuyan: Hamiyet Yüceses; calanlar H^kkl Dcrman. Şerıf İcli. İsmail Tezel!. 21 00 Si:r dunyanız: konuşan: Behçet Kemal ÇaŞ'.ar 21 10 Mlsafır fasıl heyetlerinder.: Beflktaş Musiki Bırliei 21 40 Sololar; çalanlar: Orhan Kadam (Keman), Mişcl Feidman (Pıyano) 22 00 Knnserıo 'Pl ) 22 45 Haberler 23.00 Dans muzıği (Pl.) 23 30 Kapanıj. 80 liraya bir îğne Londra 3 fN'afen) Yugoslavynya bir paket iğr.evle gırebılen bir «cyyshın bu m?m'ekette yapamıyacofiı lş yok gıb dır. Zıra bu memlekette bir tek ığnenın fıa<ı 10 İngiliz lira'Hır. Menleketin burun gavretı makine almağa matuf bulunduğ'jndan dah li f lmalâ m hemen hepsi bu mevzu içm sermaye tera'nir.e yararr.oktadır. Bundsn dolayı gunluk ve baslt ihtiyaclardan c^an rraş bıçaâı ve pamuk gıbı maddeler bulunrpamaktadır. Blr tek «zipı» fermuarma mukabil terrüer bir elbıse dikmeği taahhud etmektedirler. * * * ANKARA 7 2S AÇÜ15 ve program 7 31 Hafif uverrurlpr (Pl.) 7 4î Haberler 8 00 Şarkılar (PI ) S 15 Bp.ndo mu7 kleri (Pl ) 8.25 Gunun programı 8 30 Haflf parçalar (Pl ) 9 00 Kapanış Paraşütiin icadı Parasütua ıkıncl dunya harbinde lcad edjldiğmi sananlar çoktur. Halbuki hsi kat bambaska. Paraşut 1500 senestnde Hlndistarüı bir Mıhrace tarafından lcftd ed'lmiştır. Mıhrace öUme mahkum •ttigl tavallılan yükseJt blr kulenln tepesinden açağı aturır fakat enerm» büyucek blr temsiye, verrr.eğl de unutmazmı». Jemilye sayesfnde fllmeden ysre Inenler »Hedlllnniş. Natitm Belge'de» * * * 12 28 Açıhş ve p:rgram 12 30 Şsr. k'.'ar 1"! 00 Habfrler 13 15 Norman Cloutier orkestrası çalıvor (Pl 1 13 30 Öğle Gazete^i 13 « Haf'.f şarkılar (Pl.) 14.00 Kapanıs. Telefonla vaaz eden papaz Londn 1 (Nafen) Geçen gün Londr» k'llselerinden blrlndeki 1 000 kadar insan boş kürsüden vaaz dinlemlşlerdir. Vaaıı verecek papazın havanın gayri musald olmasından dolayı Londraya gelememi} olmajl bunı sebeb olmujtur. 0nun lçin de hususî bürosundaki telefondan faydaianarak kendi<r,i dir.lemeğe gelerU^rl boj ççv rmemetl dııçünerek vaazıra bu vasıta ile vermiştir. Ankarada iki biiyük kavga ralarmda bir k:z bulunan üç genc arasında çıkmış, sarhoşlar burada da araya giren polislere karşı gelmişlerdir. Mesele, arkadaşlarından birine gücenen gcnclerden birinin kendi kafasına kadeh ve tabak vurmasmdan ileri gelmiştir. Bu genc, kafasmda 17 kadar bardak ve şişe kırmış, polis müdahale edınce de sinirlenip hâdiseyi büyütmüştür. Bir icad daha Blr Amerıkalı lsnlnl Earphone koyd u r j yeni bir alet lcad etmlrür. Bu ftlet sayeslnde oper« v« operete giden Be>ircilerln beste Ue kanftıfı lçlu ayırd edilmeslne lmkftn olmıyan güfttyl gmyet açık b!r jekllde ııüMtıalan mum. kün olmaktadır. Bajtaraft 1 inci sahifede 17.58 Açıhş ve program 18 00 Küme sazlardan saz eserîeri ve oyun havaları 18.30 Salon orkestrssı (Pl.) 19 00 Haberler 19 15 Taril.ten bir yaprak 19.20 Yurddan sesier: ida'e ıden: Muzaffer Sarıo?en 19 45 Radyo ile Inplizce 20 00 Üverturler 'PI I 20 15 Radyo Gazetesi 20.30 İnce s?z 21 00 Temsil 21 45 Serbest saat 22 00 Kon ışma 22.13 Dans muziğl (Pl ) 22 45 Haberler 23 00 K'p'nş. fılıa flk Renkli Süper Filmi Binbtr esrar içinde geçea büyuk agk romanı Perşembe akşamj SUMER Siııeııınsı » Bu aksamdan itibaren eşsiz bir sinema saheseri takdim etmekle şeref duyar. BULMACA * 1 > s 7 Lâle Elhamrada «RENKLİ» m (O Ormanlar Perisi tHER JUNGLE LOVE» DOROTHY LAMOUR RAY MTLLAND'ın müstesna film. Renk, nağrae, sarkı ve heyı\anla süsledikleri Pefrol Ofis, tasfiye edilmiyor Bajtaraft 1 inci sahifede Ienti, Ofisin hisse senedlerinin yüzde 55 i hükumete aid bir anonim sirket haline getirileceği, diğer hısselerin de muhtelıf petrol tcşekküHerine satılacağı merkezinde idi Bu habere göre Oıism vilâyetlerdeki diğer te«isleri de mahalli idarelere devrolunacaktır. Gerek Ticaret Bakanlığı, gerek Ofis çevıelcrinde böyle bir tasfiyenin bahis mevzuu olmadığı belirtilmiştir. o> a> m ! m « m •a • m m « • tukta bu noktaya pek isabetli «nrette temas etmiştir. Kanunlardakî Yann Matinelerden ltib aren cezalann da işlenen fiilin şenaa<; üe mütenasıb olmadığı da görülHarikulâde bir harb, aşk ve kahramanHk filmi mektedir. Ceza kanuau bastanbaş? gözden geçirilmek, eldeki istatistıklere göre hangi fiiller daha ço!f (Th« Four Feathers) işleniyorsa o fiillere aid cezaları Renkli Orijinal Kopyası T ü r k ç e s1 arttırmak lâzımdır. Bugün mer'î olan Ceza Kanunu Italya ceza kaİNCİ'de ALKAZAR'da Yvkarıdan aşağrya: nunu esas tutuîarak tanzım edilı ACI BİR ÖLÜM 1 Yapılacak !şler hakkında t^sar. miştir. Bazı suçların cezası lüzuInrmıç esas cedvelı. 2 Famılya ismi Emekll bınbaş: PUŞKİN'in cMaça Kızı» isimli dramatik şaheseri. mundan fazla ağır olduğu halde baıiki kclimel. 3 Yunanistanda b r lıDıştabıbı Çocuklara mah^us cezaevleri kunıl zılan da hafiftir. Bedihî bulunan bir ır.an. 4 Bir uzvumuzıın ıçinın orA.NTON WALBROOK, EDİTH EVANAS, ROLAN HOVFARD. Ahmed Refik tası, eckicicn peorr.et.ri şekillennin dış malıdır. Alelumun suçlularm anor hakıkattir ki; bütün kanunlarda Kumarda kazanmanın sırnnı öğrennıek için saf bir aşkı çiğniycn çi72 lerine bcyle denilirdi. 5 Bir mal olduklan düşünülerek bunları olduğu gibi bilhassa ceza kanunlaÖZOĞLL kumarbazın akıbeti. Çılsmhğa götüıen kuraar ihtirası. Sovdi^i barfm c :unııçu barbııtçııların elinden sade dört duvar arasma karimakla rının ferdlerin emniyet ve huzur2 '10 930 pazartcs: kızı bir maceraperestın elinden kurtarmak için her fedakârlığa GLi='nıyen. 6 ilk çağdaki cTspartai değil, ıslah edilmelerine çahşılmagur.u saat 14.43 te larmı temin ve cemiyetin düzenini katlanan âlicenab bir aşk. Beynelmilel şöhret yanan muazzam rtın rakıoi. r.o'a. 7 Erkek dadı. 8 yaratıcısına donhdır. Kifayetsiz ve usulsüz tedavi tam olarak sağlıyabilmesi için tat* Bırsbrdaki bir çe^id çıkır.tı. bir fılm. Aşk. İlıtıras. Azamet. Esrarengiz sahneler. muştur. Azız na'51 lerin hiç tedavi etmemekten daha bik edilen kanun ve usullerin âm3'10 950 sall guru EvvçVzi bulvıacan\n ha!led;lmi$ fekli • CEYLÂN FİLM H 8 I Yerlerinizi evvcldcn avırtınız. H K fena olduğu herkesin malumudur. menin vicdanmda yaşıyan üstün a« Fatıh Kızta^ı cadDavaların uzarr.ası, cezalann te dalet duygularına uygun olması ve \ 2 3 4 S fi 7 desi Ege apartısirini azaltmaktadır. Onun seri usul tatbik edilecek ceza miktarlannın Tianl bırinci kaSinema ve Film Dünyasmın İki Büyiik Yıldızı KİIİTİAİBİÇİI lından alınarak kanunlarına ihtiyacı vardır. Fakat da suç işlemek mevkiinde bulu02le namaznı ımıCLARK GABLE LORETTA YOUNG bu kanunlar kendi Ö İ K İ O İ Z M I İ R İ 1 ayarlanmahdır. Bir bünyemize göro nanlınn fikıi ve içtimaî seviyesine 7, 8 ve 10 Ekim 1930 tarihlerinde Spor ve Sergi Sarayında teakıb Fatıh camemlekcrte iyi tevafuk etmesi lâzımdır. mlınde n.nmazı eda edılerek Eyubdekı Nefis bir sşk Hçyecan ve zevk filminde buluştular. yapıkcak güreş kaı5ilaşmalannın numarah biletleri: Ankara P|f!R|Z|O|LİA| neticeler veren kanı.vnlann bir başaıle kabrıçtanına dcfned lecektır. Tanrı caddesinde Türkiye Eczanesinde, Sııkeci vapur iskelesi kaışısınHerhanşi bir kanun başka memgarıki rahmet e>le?,n. vereda Antalya Umum Nakliyat Şirketi Seyahat Bürosunda ve TakR|î |B|A|T|«|Kİ A ka memlekette aynı neticeyiyaradı leket kanunundankopye edilebilir ceği iddia edılemez. Iklim, * * * simde Beden Terbiyesi Bölre IMühirlüğiinde, dühuliye biletleri CJI Emekli hâkimlerden, İstanbul eskı ÜIR|E|M|E|K|*| B hş, yaşayış, din, görenek, terbiye Fakat ceza kanunlan yüzde yü# yalnız Inönü stadı gişelerinde bugiin saat 10 dan itibaren satışa iftimaî bünyenin malı olmahdır. Arilıve Başmufettıçi Mevsimin ilk GALA GECESİ olarak at çıkarılmıştır. C|A|»|«|L|U|K| U eistemi vesair hususîar gözönünde Bu miüâhazaya binaen gerek ceza İBRAHİM ETHEM SAYGUR bulundurulmahdır. Bıletler ilk müsabakarun yapılacağı gune kadar her üç mükanunu ve gerek ceza usulü kanu2 10 930 g nunde vefat ermijtır. CenaKadm, erkek müşterek hayatın'n Ü|N|A|L|tl|PiA| K sabaka içın komhine olarak saülacaktır. nu yeniden ve fakat bize göre tanzesi 3/10 930 salı gunu Kadıkoy Osmanbazı kanunî safhabn yenidcn gozOB m\ !JN|A|N|A|N| ağa camnnden öğ!e namazını muteakıb Sayın haika ilân olunur. (13429) zim edilmeîidir. den geçirilmelidir. DİKKAT: Numaralı biletler bugünden satılmaktadır. kaldırılarak Karacaahmed mezarlığına Son sualinize gelince: Bizdekl Demokrasi idaresinin hakikî madefnolunacaktır. Mevlâ rahmet eyllye. nası hakkında halka telkinlerde bu cezaevlerinin sucluları istenilen $eBÜYÜK FIRSAT • lunulmalı, bu ileri müessesenin ka kilde ıslah edici bir müessese ol» Kadıkoy iskelesine bir kaç nun ve nizama dayandığını anlat duğunu kimse iddia edemez. Hürdakika mesafede 8 m. cephesi riyeti bağlayıcı bir cezaya mahkuro lalıdır. 15,50 M. derinliği bulunan arGazeteler, cürüm ve cinayetleri oîanlan bir çatı altma tıkayıp büsa gidiş dolayısile 7000 liraya •azarlarken terbiyevi tahlıller yap tün mahkumiyet müddetince hürsatılıktır. Müracaat: Her gün alıdırlar. Heyecanlı cinay3t ha riyet ve hayattan mahnım edici Kadıköy H.Paşa nhttmında erlerinin yanıbaşmda bu olmazsa iptidaî bir infaz sistemine bir zaterzi Kâmrana. atiller bir kahraman hüviyetine mandanberi nihayet verilmek isteürünmüş olurlar ki, neticesi ce nildiğini ve mahkumun bir sanat ve iş üzerinde çalıştırılma usulümiyet için zararhdır. Sahib v* Bafmuharnri Küçük çocuklann gangster fibn nün tatbikına gidilmekte olduğunu erini seyretmelerine müsaade edil gdruyoruz. Fakat hapishane binaNADİR NADİ memelidir. Evvelce tatbik olunan larının bugünkü durumunun böyBu nüshada yazı iflennı bu yasağın şimdi neye ihmale uğ le bir usulün tatbikına elverişli olUUIT, den: C E V A D F E H M İ adığına, akıl erdirmek müşküldür. duğunu zannetmek kolay deeildir. Cumhurivct Matbaan Tercüme kanunlardan çoğunun Bir iş ve sanat üzerinde çalıştın;atbikat sonunda tadillere uğradık lacak mahkum, hem diğer mahburaya da uğramadan geçmek is kulaklannda iri iri küpeler, çok ıkarken, nhtım üzerinde ahnmış Ttmişti. Oyunda da kazanıyordu. .an aşikârdır. Yukanda da kaydet kumlarla daimî temas imkâmndan. CUMHl RrYETin TEFRIKASI: temiyenlerle evliliğin ilk aylannı esmer ufak tefek bir kadın... Eski bir resmi vardı. En önde Süheylâ 'aşayışmı yoluna koymuştu. Kışın tiğim gibi, kanunlanmm hususi mahrum kalır ve hem de ataletin eçirmek için bu eğlence diyannı paşalardan ,damadlardan bir kaçı. duruyordu. Kucağında bir demct 'arise geldi. Bir iki ay kaldı. Sonra etlerimize göre ayarlamamız lâzımve issizliğin vereceği ruhî çöküntüseccnlerden sonra geriye kalanlann ıvun salonlanndan gece gündüz içek, hep öyle kaşının bir ucu :ene Akdeniz kıyıianna döndü. ır ki, tatbikattaki tezadlar bertalerden kurtulması olur. Bu itibarb. çoğu hep kendi memleketlerinde ıksik olmıyan Türkler, hep bun kalkmış, dudağının bir ucu yavaşça gelince, bir arelık Deauville'e raf edilmiş olsunlar. en iyi sistem bu iş esası sistemidi"". bannamamış politikacılardı. «vnlıp kajTnış, gfllümsüyordu. .ardı... Zarif bir saatin dişlisine, bostan itmeyi düşündü İçi götürmedi. Mahkumları, cezalarınm nev'iBütün bunlann yanısıra, yeşil İsviçrede dinlenmeye .bakılmaya Hâlâ gülüyor musun, Sühey Dieppe'e gitti. Sıcak ayları orada dolabı uydurmak, monte etmek na leri ne olursa olsun tek kocuşa tıYazan: KEMAL RAGIB EN'SON çuha örtülü oyun masalannm dört idecek yerde burada yerleşen has â?. Nasıl gülüyorsun?. Nasıl da eçirdi. sıl mümkün olur değil mi?» kamak da mahzurîudur. Gündüzbir yanıru saranlar, ellerinde üçer talıklı çocuk, gazinodan çikınca ;ü!ebiliyorsun?. Noter Hamdi Selçuğun Kaç g'onkü üzüntü. kararsızbk bir derdı günün birinde mutlaka pek leri işıle meşgul olacak bir mahİstanbuldan pek seyrek mektub beşer tane oyun fişini şıkırdata meyhanelerin birinde durmadan Diye içini çekti. söyledikleri der.bıre dağılraış; sıyrılmıştı. Eu büvjjk bir adam olacak!. kum geceîeri ayrı bir hücreye k o . şıkırdata salondan salona dolaşan içer; uzun boylu, şakaklan pek Hele Salâhaddin, nasıl olup da lıyordu. Ona yazanlar, kendi yakadını büsbü^un elden kaçırdığını 6 ncı Noter Hamdi Selçuğun dü nu1 malıdır. Büyük adam olmak nerede, iste lar; ya sevdiklerini ellerinden kakınlanndan bir iki kişiydi. Salâçabuk ağarmış gencle esmer güzeli herkesin yüzüne bakabiliyordu, anlanıak. ondan ümidini kesrack, ortanın da üstüne çıkamarnıştı. çırdîklan için, yahud da babalarınkadm da ya parasızhktan, ya kıs nasıl oluyordu da bu kadmı kolu ıaddinle karısı ne yapıyor, nasıl şünceleri: Hulâsaten arzedeyim ki: suçlan Fıkreti \eniden L'ânlardırmış, ken Gencliğinde futbol oynamış; biraz dan kalan parayı bitirdikleri için, € Bu anketle ehemmiyetli te azaltmak için kanunî ve idarî tedkanclıktan hep birbirlerini incitir na takıp herkesin karşısına çıkı aşıyor, hele Süheylâ, o neler yadi kendine yeniden kavuştunnııştu. güreş, biraz boks yapmış; koşula hep ağızlarının tadı kaçmış ravalpıyor, bütün bunları kendisine ye lâkki edilmeye değer içtimaî bir bir tek başma kâfi değildir. İktisadî lerdi. yordu? 5{! îjî îjî ra, yarışlara girdikçe birinci ola lılardı JCazanırlarsa onunla avunumeselemizi ele almış oluyorsunuz. ve içtimaî tedbirler lâzımdır. TerFikret, hele onlara baktıkça, kenO gün yeni baştan altüst oldu. ;iştirecek hiç bir tanıdığı yoktu. Bi Ertesi günü Nıce'e dondü. Eski mamışsa da ikinciden, üçüncüden yorlar; karanamazlarsa, çektikleri di içindeki yaranın büsbütün ka Monakoya girerken, yol üstünde enler Fikrete mektub yazmaz ol Sualleriniz hakikaten düşündürücü biye ve küUür basta gclir. Daha den kaiaığı otele inmek istemedi. aşağı da düşmemiş, bir aralık pi bin türlü acınrn arasında bu yeni mahiyettedir. Bilhassa bu sualler; Çan*a 3rHV. ıytas.ondaki •'•ranetçıve yanoya çalışrr.ış, hepsinde de az üzüntüye de göğüs geriyorlardı. O nadığmı duyardı. Onlar da tıpkı kestane pişirip satan adamla kavga muşlardı. O da hiç kimseden sorup den birincisine tam ve isabetli bir ilk mektebden itibaren çocuklara kanun korkusu ve nizam sevg'si Süheylâ ile ikisinin Deauville'de etti. isviçrede bir tanıdığmı araya araşbrmayı kendine yediremiy bıraktı. Otele eli boş gitti. Pavise cok kendini gösterecek gibi :'ken cevab verebilmek için işlenen suç gayet esash bir şekilde telkin edilyunda kavbetmenın verdiği ümid başına geldiği gibi, ellerinde kalan koyup anasma oradan mektub yol du. hepsini yarıda bırakmıştı. ların nevileri ve mahiyetleri hak mek lâzımdır.» gıderken orava bıraktıkları çaııtasizlik, bütün o eski acıları büsbü bir kaç yüz frankla yeniden tutuO yaz da böyle geçti. kında muhtelif senelerde neşredillar vardî, onları aldı, soma hepsini Hekimhkte kalsaydı, büyük bir tün arttınyor; arada bir az çok u nabilmek, hiç olmazsa bir günlük layan, böylelikle kendisi de sanki F c d i ÖN'ER * * * miş olan istatistikleri gözden geçirbirden >îonako'va gond?rdi. KenHisi doktor olacak. günün birinde belki nutturmaya yardım ettiği de olu nafakalanna yetecek kadar para sanatoryomda imiş gibi para getir; ten genc de bugün pek perişandı. ve bunlar arasında nisbetle: de arkalaıindan gitt : Moııte Karlo de s^yılı üstadlar arasına geçecek yordu. Dünj^a kanşıyordu .. Muharebe İSTANBUL BELEDİYESİ kazanmak için korka korka masa Parası bitmiş; oyun oynamak için da, dıuıyanın dört Vjuc^âınclpn gel ti. Ticarete başladıktan sonra onda sözleri artık açıktan açığa ortaya yapmak, azalma ve çoğalma nısî^chir Tiyatrolan Fikret de onlarm arasmda kendi lann yanında dolaşırlar boş bir yer ödünc istedi. rniş: kini Een'et, kimi eclence ara da kazanıyor, o işi de beceriyordu. çıkmışü. Uluyan köpeğin şeametin betlerini ona göre tayin etmek lâ , S?3t 2010 da kendini avutup oyalamaya çalişı bulacak olsalar bile oturmaya çeFikret, buna büsbütün sinirlendi. 1 yaıı kalababğm arasına o da karıştı. Bırakmasaydı çok zengin olurdu. kinirler; şöyle başkalannm oyu O zamana kadar kazanıyordu. Bir den kurtulmak içi nterliğinin teki zımdır. İçtimaî ve iktisadî âmilleDRAM KlSnn yordu. Oyle iken iste cn sonunda, yeri Başka Türkler de vardı. İsviçre nunu bozmadan ,aıada bir beşer denbire kendisi de kaybetmeğe baş ni ters çevirenler gibi, Avrupanın rin hangi fiiller üzerinde ^aha çok D ON J U A N göbeğinde kuduran ihtiraslara kar tesirini gösterdiğini gene bu istaYacn: Molıcc Fıkrpt. çok çah'k'rı bh cjcuk de yurdu belirsiz bir zavalh olup çık ye, sanatoryoma gitrnezse öleceğine onar frank koyarlar; sonra da o ladı. mıştı. şı kavuk sallamayı siyaset sanan tistik rakamlarmdan istihrac etmek \, , j Tıirfcfpsr 1. Colb Arcan annesini inandırmış; zavallı kadınuı kahbe fildişinin nerede durup yerğıldı i"akat pek caalı bir yaradıOyunu bıraktı. Kalktı, dağlarda Tecfon 42157 lar da yavaş yavaş yorulmağa baş icab edor. Böyle mukayeseli biı Parisi, Pariste yaşayan yabancı küpesini, yüzüğünü, halısını, sec leşeceğini çarpmtı ile beklerîerdi. lışı, çok he'ecanlı bir carpısma dolaştı. Deniz kı\ îîindaki çakıl taşK OMEDİ K I S M I cadesinı sattırıp buraya gelmiş, akudreti vardı. Nevj b^slasa, han^i lan gördüğü zaraan: Fikret, bunlann pek çoğa ile ta larile oynadı. Kazinonun karşısm lamışü. Monte Karlodaki, Nıstck: tetkik yspılmadık^a son zamanlarr işe gir,=se üitesinc'en gclirdi. Bel Burabi, vatanı olmıyan zaval vare bir çocuk... Sevgilerini Istan nışmıstı. Arasıra birlikte yemek daki agKclann altında ucu^an gü vabancılardan bir çoğu kendi yurd da ışlenen suelarda eskiye r.azarar. GFMR V :R(İİSl MEKTEBİ bir aıtrna olup olmr.dığım isabetlc îczcın: Lnuı* Verv<u'l r;e Gcn ge Bcrf bulun kırlarına .dağlanna sıedıra yiyorlar ,birlikte sinemaya ki de onun içm oîacak ki. herkcs lılarm vatanı!. gidi vercinlere yem attı. Sonra da daha larma dönüyorlardı. r T a rkçr.;t. LülTıii YcveT onu bir?z cia relgeç ıiWp tanımı^t:. Fikret de artık buralsrcİM barına tavin etmek t^'Hiı e '.ersiniz ki koDcmisti. Heie Monte Karlo ile mamış; bclki de Süheylâ ile Fikret vorlar; gazinonun bahccsinde, de ortalık kararrr.adan otele gitti, yatTclefnn 404CI \»y dcğildlr. Ein::cpalcyh bu tctMektebde iiten hocalan onu pek Akdeniz kıyısında ıızanıp giden bu pibi dedıkodulardan, kem gozler nize karşı oturup derdleşiyorlardı. ü... mıvacağını anladı. Bir kaç Ciiclcr saat 11 de nçtlır. beğenirdı. Sıntfta hep birinci c ılık, yemyeşil yerler, hep Fikrets den bunalmış bir çift; uzun boylu, Bir gun, eene istanbul pazeteleri içinde deılcndi, toparlandı. Bir va kıki vapacak zanvn'mız olmadıffi Pa:t :e~ı afcjnmlon Dram fcı;?nrnda Sal' *** ın ciuc. bu tu'l'niz™ \ cıil'ne^mi ı akiamlan Kome<!ı kıtmında lemıil lurdu. Onun adı scçtıkce. heıkes: benziyen msaıılarla dolu idi. Dun saçUıı vakıt'iz ağarmış bir gçncle gelmi5Ü. Onlardan birinde, AvruFikret, o senevı vatansızlar vata pura bindi. Istikbali pek paıiak bir genc, yarun en güzel yerlerini dola^urken hep siyahlar gıyen, sıyah sac.li, padan dönen doktorlaıın vapurian ^ Arkası vat aaiu ettigıniz ct;v<ıb, z^bita vakaldfj| aıuda gesu'di, İstanbuldan para %,§ Soldcn scıya: KAHRAMANLAR DESTANI TÜRK . ÂLNAN NİLLÎ ve TEMSİLİ GÜREŞLER: Sporcuları Koruma Derneği Güreş Maçları Tertib Komitesinden: KUMARBAZ 1 Kendısine ne ögretıîmışse durrradan soylıyen mahluk. 2 Saygı gö^'erme hr.rcket . 3 Den'.z ayı yakalama vasıtalarından biri, bir edat. 4 Bir emir, «yadeder» manasına bir f ıl. 5 Gök gürültüsü (eski terim), ho5 ve mükmmel.' 6 İsimden mahrum, lâhza. 7 B'.r soru takısı, o uçar ancak yazı kalır. 8 Bir çeçıd cierl : tj CENNETİN ANÂHTARI m Yarın Akşam MELEK Sinemasıttd? KGÜHKALDI! EKİLİSE t r