Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET 15 Ocak 1950 Wsviçre Mektublarıı Luzern'de bir kaç Yazan: Haldun Sel Luzern, Ocak İsviçrenin en güzel taraflarından biri, mesafe mefhumunu ortadan kaldırmış olmasındadır. İsviçrede insan hakikaten kuş misali... Meselâ ben, yarım saat içinde karar verdim: bir saat sonra kendimi Zürich'ten kiiometrelerce uzak başka bir kantonda ve başka bir şehu> de buldum. Bizde bir ecnebi için mümkün olmıyan bir sey; sade şeh/r değiştirmek bir haftalık formaliteye bakar. Halbuki burada insanı soran sayan yok. Daha doğrusu her ecnebinin nerede olduğunu şatranç taşı gibi bliyörlar ama bunu öğrenmeleri için kırk bin formül doldurmak. fotoğraf çektirmek külfetini kimseye yükletmiyorlar. G^dilen yerde, otelde doldurulan kâğıd kâfi. gördüm: .Mecliîte bir halib Mussolini'yi medhetti Bataklıkîarın kurutulTiyatronuzun bir çok sıralan boş ması konuşulurken İ. H. Baltacıoğ 1 •••••^••«•^«ıi Y olduğu zaman üzülüyor musunuz? lu. Mussolini ad'.nın tarihe allın Bu bir hoş hikâyedir, rahmetli Ama bu anlayış, on beş yıl önce yazılarla yazılacağını söyledi ve: Saffet Arıkan'dan dinlemiştim. Ahhiç yoktu, gittikçe artıyor. Sizin Hükümet, işleri yapmadığı zaman med İzzet Paşa, Balkan Harbinden tiyatronuz doluncaya kadar; Türki çekilmesini bilmelidir dedi.» önce. Yemen'e gönderildiği zaman, yenin geri memleketler kategorisi İsmail Hakkı Balt.ıcıoğlunun başlarında İsmet Bey (İnönü), ıç Bir çok kişi, fakat sadece >ır metrdoteün yarısı kadar kazanabi içinde kalmağa mahküm olduğunu Mussolini'yi ne mümscbetle medlerinde Salih Bey (Omurtak) ve biliyor musunuz? Eğer siz kahra hettiğini merak edcrek heracıı yalij'or musunuz? Saffet de bulunan gene ve ileri kaç çift kulak... demişti. manca çahşmazsanız. eğer siz bıkar, ımva. metnini okudunt. Mussolini Çocuklarımız halkevi sahnesinue Batt â'.eminds serbest şohretlerile kuiTnay subaylarındsn seçkin bu" vazgeçer. ve dağ:hrsamz Türkiye saym Baltacıoğluya göre Italyanıu karargâh kurmuş. Ben Yemen'i opera ve komedya denemeleriııi yaşayan sanatlar, resim, heykel, yaptıklan vakit. hicazkâr veya bes musiki, tiyatro, hepsi, uzun çile de gerilikten kurtulmaz. Siz garb kül bütün hataklıklarını kurutluğu için görmedim. Neresi çöldür, Anad'oru tür âlemi içindf, ilerleyişimizi. el adı tarihe altm harflerle yazılmatürküsündeki yamanlık neresindL tenigâr uzanıp yayılma veya kısal virleri geçirmişlerdir. Her biri bir çilerden, deleşçlerden. ancak her ğa Iâyık büyük bir adammiş. dir. bilmem. Fakat asıl çöl, engin, malarır.da hiç de tuhafımıza git tanrı şöhretine eren eski İtalyan Mussolini'nin Italyanın • bütiin miyen türkçe kelimeler, Madamc dehalarının hayatlarmı okuyunuz. birinin gündeliği kadar aylık aldıfcoş çcrak ve kurak çöl, orada da, hiç şüphesiz hayat s>özü ile hatırı Baterflay musikisi içinde bir çokla Prensler ve saraylar olmasaydı, Dİ ğınız vatandaşlarır. çok üsıünde bataklıklarını kuıutup kurutniEdınıza gtlebilen her şeydir, bunu oi rır.a ne kadar gülünç, içinde Er ze kalan eserlerini de yaratmaları temsil ediyorsunuz. Büyük ressam. ğını bümiyorum. Onun meşhur fcaMesafe mefhumunun olrnamaîirim. Resmî vazjfe bir kaç saati meni ve Yahudi taklidi olmıyan. na imkân var mıydı? Sizin sahne büyük heykeltraş. büyük dekora çık ve zalim hükümdar Kaligulasında memleketin küçüklüğünün nizi şöyle böyle avutur. Sonra sık sık orta oyunu veya tuluata sanatkârları, ressamlar ve heykel tör yetiştirdiğiniz zaman. her türlü nın zevk ve safa gemilerini bulmak bir rolü varsa da hakiki sırrı, onulmaz gurbet çöker. Yalnızhğm kaçmıyan komedyalar ne kadar traşlar. sizin prensleriniz ve beyle güzel sanatlar Türk sesini ve ruhu için Nemi gölünü kuruttuğumı binakl'ye vasıtalarının mükemağır kapılı hapsi içinde, sıla nöbe tadsız geldi. Bu çocuklar büyük ve riniz devlettir. O olmah idi. Sahne nu dünyaya duyurdugu zaman. İste liyorum. Sonra başka bir şey daha melliğinde, süratinde ve intizati, sıtma gibi tutar. Hayal, sayık soylu bir kültürün kurucuları. bu ye iyi bakmalı, umumî yapılarda o zaman garb milletlerinden şöh biliyorum ki o da. çalışkan Ve sanmında aramak lâzım. İsviçrenin lamaya döner. Yaş^tıak, insana. öl nun için de. aşk ve şevk dervişleri ressamlar, dekoratörler ve heykel retçe ve itibarca farksız olacağız. atkâr İtalyan milletinin. bir hayali herhangi bir yerinden başka bir mek kadar güç gelir. Şarkın bir de gibi. onun çilekeşleri idiler. traşlar için çahşma ve kazanma Mimaılan saymadım. Guya az çokmuhal için boş yere kanmı dökturyerine gitmek, faraza Nişantamüş ve neticede İtalyaya bütün Yemen'lisini düşününüz. payı ayırmalı idi. Ressamlar, sergi koruma altında farzederim. Halbuki gından kalkıp Pendiğe gitmekten zengin söraürgelerini. topyekuıı lerde tablolarını levazım müdürle onlar da kendi proje yüzdeleri kısIzzet Paşa subaylarına briç oyudaha kolay olduğu gibi. mübaBinasız tiyatro olmaz, bunu bili rinin sadakalarına açtılar. Düşünü kanılarak, bütçeye sığıııan kü~ük kaybcttirmiş olduğudur. Böylece nu öğretmiş. Bir müddet de valâğa etmiyorum, yolda kaybediMussolini İtalvıda^i bataklıkları kitlerini böyle geçirmişler. Bir gün, yorduk. Fakat halkevi sahnesinin nüz ki halk zevkinin terbiyesi için, memur mimarlsrın kurhsndirlar. kuruttuğu gibi İtalyan milletinin len zaman da aynıdır. Nişantaarkasında, tertibsizlikten. bin sıBiz sizleri nihayet anlamağa, aragüzel sanatların umumî binaları menıleketine dönmek üzere buluşı Pendik asgari üç. üç buçuk kanını da kurııtmuştur. Birinci nan bir frenk mühenoisin satılık kıntı ı,ekip. üstelik seyircilerden süslemekte kullanıldığı, yani Am? yıp sormağa. baştacı etmeğe mah başarısından dolayı onun adını tasaat tutar. Zürich Geneve arası eşyaları arasında bir gramofon VR bir haylisinin de canlarını sıkük rikada bile büyük bütçe ısmarU kumuz. Nihayet bacak yıldızlarmın rihe altın harflerle yazan saynı İsda trenle o kadar. Halbuki mebir hayli plâk olduğunu haber aiın tan sonra, sonbahar ayazında veya malarile teşvik olunduğu çağdayız. karanhğından kurtulacağız. Ama mail Hakkı Baltacıoğlu. ikincİMiısafe İstanbulla Ankara arası ka var var; büyük oteller hep buBasın Yayın Umum Müdiirü ca, ne kadar sevindiklerini tahmin kış soğuğunda, göğüslerini bile sağ İsrail hükumeti, türlü geri memle çilenizi de dolduracaksınız. Birinci dar. Hayatm Fransa ve İtalyaya rada.. Luzern, seyyahların çok den dolayı kendi bnltasını da.. faedersiniz. Hemen almışlar. Ak lamca örtemiyerek Cebeci seferine ketlerdcn göçen halkın ruhunu sınıf sahne sanatkânnın, yaratıcı sist baltasını da Mussolini'nin altın bugün Amerikaya gidiyor nazaran burada bir kaç misli pa rağbet ettikleri bir şehir. Civakatlanan sanatkârların ne gönül uyandırmak ve zevkini beslemek için bir ressam ve heykeltıaşın. binalahaü olmasına rağmen, turistler nnda görülmeğe değer çok yer Basın Yayın ve Turizm Umum Mü şama doğru ilk konser. Daha plâğı harflerine vurup onun adını kara dürü Ahmed Şükrü Esmer dün ögleacılarını, ne de hastalıklarmı duy köylerin ortalama yerlerinde orkes rınm asilliği içinde Türk gururuyirmi gün başka yerde kalacak ler var. Parasına güvenen o gö den sonra uçakla Ankaradan şehrimi ko>ar koymaz heîsirde bir üşüme. harflerle karatah'aya yazmahdır. muyorduk. Bunu bir akşam baş tralar çaldırmaktadır. Biz, gittikçe nu kanadlandıran mimarın, hepsilarına, on gün İsviçrede kalmayı, rülmeğe değer yerlerdeki mü ze gelmişür. Umum Müdur, bugun Musiki değil, kar.nakarışık bir güMussolini nin İtalyaya yaptığı mulaündski yabancı sanatkâr Cumhur kalitesi düştüğü r.oylenen. orkestra nin. en yüksek barem üstünde hakİgte bu rahatlık sebeblerile ter kemmel otellerde kalabilir. Orta saat 14.30 da uçakla Amerikaya hare riiltü. Yenilerini denemişier. Onazzam fenalıklann yanında batakanlattı. Ben de yarı mızı ne tutup ileıletebildik, ne deları olduğunu anladığımız günler ket edecek ve Vaşington'da toplana lar da aynı. Bütün plâklar alafran Başkanına cih ed:yorlar. lıkları kurutması nedir ki adı tahalli bir seyyah ise Luzern'de cak olan Milletlerarası Turizm toplan ga. Aldıklarına pişmsn oimuşiaı. merhamet, yarı utanç hissi ile dinradyo salonumuza alabildik. Açlığa gelecektir. Bu çöl, sizin sihirli asa rihe altın harflerle geçsin. Tarih, İstanbuldayken Floryaya ka gene kesesine göre bir otelde ka tılarına memleketimiz adına katıla Ama Yemen'de boş vakit, durmuş ledim. Önce bir binaları, sonra la alıştığına sevindiğimiz sırada, sa nızın dokunuşlan ile sulak ve yeşil bataklıkları kurutanları değil, vadar uzanmaya (!) karar vermek lır, göl vapurlan ile etrafı do caktır. Ahmed Şükru Esmer, bundan saate benrcr. Ne kadar sallasanız. iyi bir geçimleri olmah idi. Bina natların ds ölüm saatlerine yaklaş cennete dönecektir. taıılarını kurtaranları ve '.afere başka. turizm mevzuu üzerınde tetkikiçin bir hafta düşündüğüm olur lâşabilir. Meselâ dişli trenle çı ler yapacaktır. ne ileri ne geri bir türlü kımılda için milyonlar lâzımdı. Harb içinde üğım hatıra getirmi> oruz. Ancak İnsanlığın maneviliğini. tarihin kavtışturanları altın harflerle yadu; halbuki burada 15 günlük kılan Rigi tepesi veya asansörmaz. « Bakahm, belki içimizin bunu Meclisten tstemek bile kolay sanat terbiyesi ve kültürü iyice ya bizimkine benzer devirlerinde, aç ıar. İki Amer.'ıan muhribi geldi tatilimi geçirmek için Luzern'e le çıkılan Platus, seyyah cezbeyatacağı bir hava buluruz,» diye değıldi. Eski sergi binasını operaya yıldıktan sonra, soylu ve köklü lar doyuragelmişlcrdir. Her din giWeeks ve Waldron ismindeki Ame. gelmek kararımı düşünmemle den iki meşhur yerdir. Bu iki rikan muhribleri dün sabah limanı plâk denemelcrinü d(vam etmi^l»r. cevirmck fikri ort?\ a çıktı. Miliî Dün bir muallim arkadaş bana eser, serbest piyasa ile geçinebilir. bi, büyük sanat ve kültür kurpcutepeden bakılınca, bütün İsviçre, mıza gelmişler ve Dolmabahçe önün Nihayet bir iki kolay, sürükleyici Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, aynı zamanda verebildim! şoyle diyordu: Fakat devlet, şimdi, demagogların ları da ekmeklerini, zaman zaman, Bütün İsviçre şehirleri ya ne Çamlıcadan İstanbula bakar gibi âe demirlemi?lerdir. Muhribler lima parçaya ahşabilmişier. • Yahu. Maliye Bakanı Nurullah Sumer ve tedhişi altındadır. Baltacıoğlu Mussolini'nin adıkül» batırmış'ardjr. ayaklarınızın altındadır. Hele sis nımızda birkaç gün kalacaklardır. bu da fena değil...», « Ya buna ben bu fikri tuttuk. Büyük sanathir üstünde veya göl kenarında nı, tarihe altın harflerle yannakta Halka ucuz fiatla kömür ve mevsimleri olan ilkbahar ve son ne dersiniz?» Yavaş yavaş, büyük kâr Bonatz'ı Ankarapalas'ta bulkurulmuşlardır; veya hem neh;r haklıdır. Çünkü Mussolini. İtalyayı musiki gene subaylann gönülleri dum. Bu fikri iyi karşılaması için üstü, hem de göl kenarıdırlar. baharda, muazzam bir sis deniodun satışı pek agır bir mağlubiyete uğratarak Belediye. dün tanzlm Luzern de bir istisna teşkil et1011 de Trablusgarbımızı ve Oniki Arkası Sa. 6, Sü. 2 de mahrukatçılar vasıtasüe. satışı yapan ne kendi zerkini sunmuş. O kadar onu hazırlamağa çahştım. Bir defa Kazlıçeşme ki bir ikisi: « Asıl musiki bumiyor. Gene bütün diğer şehirkendi, gördü. Bana dedi ki: « BiAdamızı gasbetmesinin intikaınını ve civarına kamyonla odun göndererek dur.. • demeğe cesaret etmişler. lerde olduğu gibi ufuk dağlarla lir misiniz. beni böyle berbad bir aldığı, gibi, Cumhuriyet devrinde fıkara halka perakende satış yaptırçevrılmiş. Cicili bicili renklı bir mıştır. de ikide birdc bizi tehdid edip duAnkaradaki musikili ve musikisiz bina ile uğraştırmak, yetmiş beşlik kartpostalı andırıyor. Kanton Hilmi Toksoy isminde bir vatandaş ran bu memleketin kolunu budunu büyük sanat ocağı, işte o Ismet bir hatunîa flört ettirmek gibi bir da Unkapanı ve K&sımpaşada bulumerkezi olan Luzern, 60 bin nükıımış: hİ7İ Akdcnizde rahat ettirşey..> • Eğer bu da yapılmazsa. nan iki motöründe halka 16 kuruştan Bey Başbakan ve o Saffet Bey fuslu. Halkın ekserisi de Katomiştir. Onun için Mussolini'nin adı kalacaklar..' kömür satmakta oldufunu Belediyeye Milli Eğitim Bakanı iken kurul sanatkârlar yuvasız lik. Nehrin iki yakası eski şehakikaten altın harflerle yazılmağa bildirmiştir. muştur. İlk zamanları Yemen'i ha diye ısrar ettim. 3ir daha. bir dah:r, gerileri de yeni. Esk: şehideğer. ha gitti. geldi. Nihayet aklı yattı. tıra getiren bir şey de vardı. rin sokaklan İstanbul sokakları Küçük Haberler Frenkler ve bazı Türkler müstesna, Ve eski sergi binasının dört duvar * gibi dar, fakat istisnasız asfalt. başkentteki ilk konser toplantılan hapsi içinde, gene Türk mimarlaBinaların bir çoğu on dördüncü. rile birlikte. şimdiki mücevher ku• İSTANBULUN 500 üncü Fetih Yı. biraz da hatır kalabalığı idi. Bir on beşinci asırlardan kalma. alını Kutlama Derneği ilk toplantısını gün arkadaşının kâğıd oyununu bı tusunu yarattı. Eğer yapılmasayOkuma yaznıa bilmiyenlerc kurs ma tabiî renove edilmîş. Böyle CTima günü Vilâyette yapacaktır. dı. bugün bir çivi büe çakılamıyaKadıkoy Halkevi Başkanlığından: • PEDAGOJİ CEMÎYETİ» dün E rakarak sokak "kapısına doğruldub:r kaç asırlık otellerin birinin cağını düşünüyorum. Nasıl ki. ciOkul hayatı dışında kalıp. yimdiye miııönü Halke\inde saat 15 te top'.an ğunu gören arkadaşı sorar: cephesinde Goethe'nin bir resyatroyu yangından koruyabilmek, kadar okuma yazır.a' öğrenrnemiş vamış, raporLarın okunmasinı müteakıb mini gördüm. Altında bir yazı: Böyle vakitEiz nereye? müzakereler .cereyan etmiş ve raporlar tandaşlsnmız için parasrt olaıak türkve dekor işlerini nizamlamak için, «1779 senesınde ikinci İtalya ittifakla kabul edilmiştir. Bundan sonra çe okuma ve yaznıa kursu açılmıştjr. Konsere... yanındaki marangoz ve depo baseyahatınde Goethe burada geyeni idare heyeti seçilmiştir. Pazartesi. perşembe günleri 18 19 İsmet Psşanın nezle olduğunu rakasını yaptırtamıyoruz. Sinema celedi». + ÎKTİSAD Fakültesi Meznnları arasında dcıs alnıak istiyenler Halkevi duymadm mı? şirketine rakiblik etmemesi için Cemiyeti tarafından bugün 15 ten 19 a Başkanlığına müracaat etmclidirler. kadar Parkotelde bir çay verilecektir. Konservatuan idare etmeğe gc on beş yıl kapah tutulan Küçük İngüterede aşağı yukarı her • BİRKAÇ hafta evvel Odesa lima. len bir yabancı sanatkâr, ilk defa Tiyatro da iyi ki o sırada keşfehan Kraliçe Elizabeth'in gecelenına gitmis olan Türk bandıralı Tadilmemiştir. « Nemize yetrnez?> mesle övünürmüş. İsviçrede de nar. şilepi evvelki gece saat 24 de li bu kalabahğa katıldıktan sonra: der, geçerdik. İşte koskoca İstanGoethe. Resmin yeniden temizmanımıza dönmüştür. Nüshası 10 kuruştur bul. dünyanın büyük şehirleri ara• EYÜB Gençlik Kulübü korgreşi lenmiş, boyanmış olduğu görü28 ocak cumartesi gıınü akşatnı Eyüb sında tiyatrosuz tek şehir. acaba lüyor. Her halde Goethe senesiHaric Abone şeraiti Haikevinde yanılacaklır. Lutfi Kırdar'ın bir yapılma paravaİçin 'ctn ni tes'id için olacak. Goethe senası arkasında âdeta gözden ve büt Bask; rekorunu kıran, kend. nesi bütün İsviçrede, bilhassa REBİÜLEV VEL 26 PAZAR Bir aylık 300 Kr. 601) Kr. çeden kaçırarak başlayabildiği opeZürich'te hararetle tes'id edildi. Üç aylık memleketinde olduğu kadar 800 • 1600 • ra bitebilecek midir? Seneyi meşhur Amerikalı Alman Altı ayhk 1500 • 29J0 . £ liB Cksürüğü keser. mM Önce lağam. önce lağam... başka memleketlerde de edebi <s SenehK 2S0C • ",4(io a romancı (Thomass Mann) açt:. • 1 E * Şehir tiyatrosu Faust'un her iki İ O J Sevgili çilekeşler. büyük. en bü fırtınalar koparan dünya çapmD 1K K A 1 FOTO M. ÖZEN kısmını, Tasso'yu, Egmond'u, yük sanat kültürünün piyoniyeleri. da bir şaheser. Fiatı 300 kuruş. V. 7.24 12.23 14 50 17.0< 18.40 5.38 Cazetemizt aönderıten ertnıt re «ojıla Opera da Mignon'u sahneye koy P&ngaltı İNCİ Sineması sırası sizin \Tivanızdan önce her şey... Ya nçjTediUtn, edilmesin tad* olunmaı E. 220 7.19 9.46 12.00 1 37 12.35 REMZİ KİTABEVİ du. Şehir kütüphanesi de bir geçiminiz. acaba yüzde onlu bir Telefon: 82016 Uânlardan meüuliyet kabul edllmez Goethe k:tab sergisi açtı. Halbuki bence Goethe demokratik Alman ruhunu değil, bilâkis Alman ruhundak: hırs ve ihtirasları temsil eden bir şahsiyet. Faust'un yerine Hitleri koyabiliriz ve Goethe'nin mantığı ile Hitleri de affedebiliriz. Her halde Hitler de bir takım iyilikler Sabıkah Hüseyin, camide vaız yapmak istiyordu! dinliyen kadınlann ceblerini Her neyse. Luzern'e dönelim. kanştırırken yakalandı Şehrin iki yskası b:rbirine köpBir müddet evvel Ankaradan rülerle bağlı. Bir çoğu modern. Enteresan olanlar 1300 ve 1400 şehrimize gelen ve yangesicüik suküsur senelerinde yapılmış olan çundon ır.üteaddid mahkumiyeti tahta köprüîer.. Gayet dar va bulunan Hüseyin Ergem adında biüstleri müselles biçiminde kire ri, evvelki gün öğleden sonra kamidli çatılarla örtülü. Çatı direk dın kıyafetine girerek Aksarayda, leri arasında müselles biçiml: Etyemez camıine gitmiştir. Sırtıntahta üzerine yapılmış yağlı bo da mantosu. başında örtüsü olduğu ya tablolar var. Köprünün kuru hp.l.de camie giren Hüseyin E;gem. luşuna kadar Luzern kantonu ta kadınlann toplu bir halde bulunrihini gösteriyor. Köprünün so dukları ve vaız dinledikleri yere nunda bir kitabe, şunlar yazıh: oturmuştur. Sabıkah yankesici. WL sonra vaızın anlattıklarını büyük • Asırlardanberi buradayım bir dikkat ve alâka ile dinleyen Türîü acı ve sevinc gördüm, kadınların mantolarına el •atm.ş, Cemiyete bunca hizmetim olda, ceblerini karijtırmağa koyulmuşBana iyi bakın, beni koruyun.>> tur. Nihayet kadınlardan biri işin Bu mahiyette kitabelere bir farkına vararak feryada başlamış. çok eski evlerde de rastlanıyo:. böylece Hüseyin Ergemin foyası Meselâ birisinde Hayyamı hatır meydaııa çıkmıştır. Dün Emniyet latan bir yazı gördüm: «Sizler Müdürlüğüne sevkulunan =abıkah den evvel de buradaydım, siz yankesicinin akli durumundan şüp lerden sonra da burada olaca he edilmiş, kendisi müşahede altında bulundurulmak üzere Adli TıbGöl kenarında geniş bir bul ba sevkolunmuştur. Sehir= gün =haberleri Kadın kılığında yankesici S O H B E T L E R [HEM NALINA MIHINA Çilekeşler Falih Rtfhı Atay azan Baltacıoğlu ve Mussolini! Unkü sabah gazeteierini gözden jre<irirken büyük harflerle şoyle başlıklar ANTHONY ADVERSE ANTHONY ADVERSE r ANTHONY ADVERSE CUMHURİYET jTURALİ Apartıman hayatı malum. Bir çatı kadar devam edip Ayşe Hanıma: yım?.. Yalnızbaşıma yorgan yıkı sonra yatak odpsını ve cn scnra altında otururlar, birbirlerini tanı Size hizmet edebilirsem pek yorum. Eğer işimi bitiremezsem ak banyoyu sçsr... ki... Tr:m o sır.'da mazlar. Eskiden biz Üsküdarda İh bahti. . olurum. dedikten sonra şama kadar kurumcz ki.. Salâhi Beyle Avşe Han'm birbirlcsaniye mahallesinde otururduk. Bu şapVr^i •' m selârrıl^mış ve h? Çabuk biter mi işiniz?.. rinin omuzlarma karşılıklı tutunİhsaniye mahallesi vapurla Haydar yecanla bindiği asan=örü indirecek Bir saat kadar sürer. muşlar yorgsn çiğniyorlsr. K " e n paşaya giderken sol tarafınızdaki yerde yedi numavaya kadar çıkar Ooo! Ben donuyorum... Naîil Hanım bu mEnzarayı görünce: sahilin Selimiyeden evvel Salacak dıktan sonra tekrar zemin katına etsek.. bari ben He yardım etsem Tuuu utanmazlar... Allsh t e tan sonra olan kısnrdır. Adanm indirmiş. Orada da belcl:venler olde.. lânızı versin. Karı değil sıçsn kahavasma muadildir. diye hekimler duğunu görünce tekrar ekmaya u Amar, nasıl olur beyefendi.. panı kâfir.. gözün '<ör olsun e mi? den işitmiştim. Her gün Harem V3 tanıp dışarı çıkarsk, asansörü on Olur. olur. Hem üşümem de... (Kccasına) Midesiz herif.. scr.iio lara ve merdn'pni kenline vermişBirlikte çiğnersek çabuk biter mi?. tir Eıidan anÎF=ılır ki S^l^hi Bey, diye tenbih etmişse de herkes bu de!.. Biter ya!.. ••»»»•>•»..^^^« Yazan Ayşe Hanımın eski yazı ve eski dil sözleri öteki kiracılara söylenmiş Peki... Sizde radyo yok mu?.. çahçmaiarile alâkalanmaktadır. saymıştır. Salâhi Bey sırtmda burnusu ve Var, ne yapacaksınız?.. Beş numarada Ayşe Hanım sapalto ile içeri Rİrer. Kız banyoda Bir oyun havası bulalım. birbahleyin erkpnden Salâhi Beye teGünlerden perşem'cedir: Apartıhanıma seslenir. marun sıcak su günüdür. Bir sıcak lefon ederek bazı şevler îormustur: Hanımcım. Bir adam geldi sizi likte tepiniriz.. ha! Nasıl fikrimi be ğendiniz mi hanımefendi.. nerede Alo! Beyefendi siz misiniz? su günü kiracılsrrn birhirlerir.e ve ' Alo, alo, alo! diye bağırdı ise Bey titriyerek sabunlu sabunlu görmek istiyor. radyo. ben açıvereyim... hepsinin kapıcı ve mal sa.ıibir.e aüp B:nim. Nasıl adam? de ses veren olmadı. Saat on buçu banyodan çıkar. Burnusunu giyer "O Kızım Güliü beyefendiye radtuttukları gündür. Eskiden h?ftanm Sesiniz kısık çeliyor. Tanıyac> Ayağında takunyeler var. ğa doğru Salâhi Bey banyoya girdi. bu es" da kapıcı gelir. yovu göster... en az 34 gününde sıcak su bulan madi"! affedc'şiniz. Çıplak bir adam.. Nazan Hanım kocasınm suyunu a B^vefodi! Ben geldim. Salâhi Bey çabucak gider. kısa lar şimdi bütün ihtiyaclarmı bir Eenim efendim. Sigaradan se yar edip musluğu açtıt Ayol, dilencidir, bir dilim ek Hüseyin Efendi! Hasta olacadalgada bir caz bulur. ardma kadar purile gidip geldiğmiz için bütün günlük su ile teınıne mecbur kalın fim bazan öyle oluyor. mek ver.. Hadi Nonoşum gir bakayım ğım. Senden dava edeceğim. Nedir hiç utanmak yok n;'.^ Bir de nromahalleli birbirini tanırdı. Şimdi ca akan sular drrm?kta ve bundan Beyefendi. ilginin arabcası Yok hanım dilenciye benze açar ki, ses banyoya kadar gelsin... banyeva .. bu re'let? Tekrar gelir.. paltoyu kıza verir. fesör olacak.. ben gidivorum anr.cmedeniyet ilerledi. Bir mahalle hal da küçük küçük kıyametier kop nedir? miyor. Efendi gibi bir adam.. Boş banyoya girilir mi ayol! Olmazsın bey'.m.. merak etme! çemrer ve min evine... Boşanac:ğım.. jim;'i kı şöyle dursun, bir apartıman sa maktad:r. Silginin arabcasını hatırlamıyo Ben şimdi çıkamam. Söyle.. Burnusun eteklerim Sen gir. Su gelir... Yavaş ya Sen kunt yaoısın! Daha çok karı banımın da bulunduğu banyoya karskola... Telefon yok mu?.. Dur kinleri tamşmıyorlar. Yalnız, nasıl Ayşe Hanım. eski yazıya merak rum. banyoda hanım de! vaş.. ben de senin sırtını keselerim. eskitirsin. Ne oldu? yorga telefon edeyim... diye geri dönerbiz Ihsaniyeliler vapurda birbirimi ettiği kadar t;mizliğe Silgi değil. beyefendi. ilgi? hevesliriir. Kız dönüp Salâhi Beye hanımın girer... Başlarlar. gülerek Sen H» rrda oturur biraz gevşersin Ne olacak? Su soeuk. Banyonı tepmeğe.. lâkin kisinin ayrkla kız peşinden.. Bey yalınayak arzi tanır idisek apartımanlarda da Lâkin ne birincisini. ne de ikindsi Tilkinin arabcasını biliyordum sözlerini anlatıyor.. da kaldım.. asansör tesadüfleri bir âşinalık ve ni tam tcrtib yapamadığından her ama.. şimdi hatırımda değil. Lâkin e mi? Kızım. Hanım neredeyse beni rı altında ezilen yorgan bunlsrm kasından, Ayşe Hanım telâşsızca... Peki... Yavaş.. su çok sıcak.. Beyim tekmil kiracılara tenbi oraya götür.. hadi düş önüme Da muvazenelerini bozduğu için sensilesi olabiliyor. ikisi de ak?am?kta; fokat Ayşe Ha affedeısiniz. sizi tanıyamadım. Ayol ne oluyor bu kadına?.. Aman şu kürek kemiklerimin üs hat verdim. çamaşır yıkamayalar delerler.. ve nihayet karşılıklı koı Aaa! Sesirnden de tanımadınız kayım.. Filozof profesör ve edib Salâhi nım bundan a^la tasaVınmamakdiye bön bön söylenirken. N^zan tünü keselesene!. Oooh.. mersi.. diye.. Gelgelelim beş numaranın kola tutunup hora tepmeğe başe mı tevefendi! B?n Ayşe! Bey de arasıra üçüncü kattaki da ta ve: Ve küçük kız daha karar verme larlar... Bir müddet sonra kapı ça Hanım telefonu açar annesi^.e.. ooh... Ayşe Hanım koymuş banyoya yoriresine çıkarken beş numaranın 'ha Hangi Ayşe? Ama?r>. is olacağma varır. diden bey banyo istikametine yürür.. lınır.. kız açar. Salâhi Beyin hanı Anne.. anne.. ben Nazsn.. am r n Hadi... Bu oldu.. ben eidiyo ganları. Açmış banyonun muslunımmı görür. Selâmlaşırlar. Hanı yerek i=i {V^o'^'^a vınrnaktadır. Ya, demek bir çok Ayşeler kız da hiç bir şey olmamış gibi, mı alı al. moru mor içeri girer.. snncciğim... başıma ge'.cni sorma! ğunu yıkar durur. Yorgan yıkamaının koltuğunun altında kitablar O perşembe günü Saiâhi Bey ev tanıyorsunuz! Beş numarsnn Ayşe. rum. İyi sabunlan rica ederim.. banynnun kapısını açıverir.. SalâS?lâhiyi beş numaradaki şülıkja Ve bir numaraya bir sabah kah ya su dayanır mı? Buraya bir jey geldi mi?. vardır. Salâhi Bey kitaba merakh den çıkmamaya karar vermiştir. Üç hi Bey kapının önünde, Ayşe Ha Hangi beş numaranın? berabcr yakaladım . Vallahi da vesi içmeye indi. Ne yapıyor dedin? Kız <bey. sözünün manasım giise de kitabı taşıyana daha fazla a aydır su yüzü görrr.iven vücudü sinım banyonun içindeki yorganı sı Csnım oturduğ'imuz apartıman Salâhi Bey pek sevdiği «Bakmıyimli kuşamlı, kıravatlı. kostümlii sahi. billâhi de.. hem de bsnyo olâkalanmaktadır. Beş numaranın vilceler çıkararak temizlik isterken, daki beş numara. Hani asansörde.. Ne yapacak. yorgan yıkıyor.. vanmış ayaklarile çiğniyor... dpsında... • İkisini bir banyonun yor ceşmi siyah..» şarkısm mırıldahanım bir safdil kadaıdır. Eski yazı Ayşe Hanım da komşuİ3raıdan Ma Böyle şey olur mu? Git benim Haaa! Buyurun ha.imefendi. Aaaa! Kız ben sana ne dedim? bir adam olarak anladiğmdpn Salâ içinde çırçıplak.. bu esn:,da Saiâhi hi Beyi •bey» den •aymayıp: ve eski dili öğrenmeye heves »t dam Vasvasyanın tavii/isi üzerine İI?inin arabcasını nca edorim. narak yıkanmaya devam ederken tarafımdan söyle. Rica ederim. Biz Salâhi Bey hemen: akan suyun birdenbire soğuduğumı banyo alamıyoruz .. Bu nasıl şey.. miştir. Salâhi Bey de ellisini şeçmiş kâplama yorganını banvoya koyup Hayır gelmedi.. diyecek olur.. Bey teiefonu zorla elinden alır.. Bilginin arabcası malumat. Çocukta kabahat yok. hanımhisseder. narin yapıh bir adamdır; fakat etli yıkamaya karar veımiştir. Çün'sü Nazan Hanım: Valde hp.nım. yanlış!ık var. Ben gidemem.. canhlardan hoşlanır. Bes numara efendim, yorganın yüzünii söktürüp Bu ne yahu! diyerek soğuk su Nasıl gidemezsin.. (bu esnada Saklama kız! Senin gözünü bir banyoda idik ama beraber yornın Ayşe Hanım evlidir. Kocası tüc tekrar yıkatmak hem m ısrâflıdır, musbğunu kapar. Lâkin sıcak su da banyoyu açıp dışarı çıkar) Sen nepstlatırım. Nerede o herif? diyerek gan yıkıyorduk... Hayır Ayje Ha cadjr. Sık sık Anadoluya gidip ha hem de güç bir iştir. soğvk akmaya başlayınca, bey ses sin? radyonun sesi gelen tarafa gider. nımın yorjanı... Efendim ben 3inunı yalnız bir küçük hizmetçi lenlr.. Salâhi Beye gelince, kansı Nazan Ben kapıcıyım? Neredesin sinsi herif.. çık ;nsy zim. dairede yıkanıyordum.. suisr hızla bırakır, hanımın yalnız kal Hanımın ;srarı üzerine banyoya gj Nazlı.. Nazhıîî Hanımın admı Kapıcının vazifesi suları idadana!.. diyerek odalan açıp açıp scğuktu... falan lilân.. masında bir tehlike de yoktur. Çün rip kirini kabartmaj'a mçc'our olVı=altarak ceğırdığı için Nazan, re etmektir. arar. Kimseyi bulamsyınca afallaBu işin sonu hâlâ alınmadı.. & kü hanımın merakı eîki yazjyı ve mu=ti!r. y ' a n Hanım kumar meNazlı olur. Hanım da gerçektsn bemış, hizmetçi kıza sorar: par.'msnda dedikodu kıyamet Beyefendi! Gozel söylüyorsun eski dili öğrenmektir. Asansörde raklısıdır. Kocasınm de.bederliğine ye nazlanır da.. Cevab alamayınca emmel, benim topum +üfeğim yok Hanımın olacak şıllık nere Ayşe Hanımın kocası Anadoludan rastlıya rasthya önce göz âşinalığı, pek aldınş ettiği yoksa da yanyana daha fazla bağırır. de? Kız şaşalayarak: döndü. Karısının hikâyesini ayııen hi.. aha söyledik. kulag asmadılar.. sonra gülümsemeler ve daha sonra yatmaları çamaşırların da sdc sık Nazlı.. Ayol donacağım.. na sen var söyle bakahm.. hakikat olarak kabul ediyor. Gel Banyoda... âfinalık aralarında bir nevi (kendi kirlenmesi sebeblerinden lolayı ardir bu? Gider söylerim... Kız ver be Bınyoda mı? Ne yapıyor ban gelelim, Nazan Hanım inanmıyor. gelen) dostluk tesis etmiştir. Selâm tık adamcağız da bir su iktiza ettiBan^ ~, kapısmdan hizmetçi cevab nim şu paltomu... Mahkemedeler.. bir rivayete göre Bilgi değil ilgi... ilgi beyefendi! efendi! Rica ederim.. bakmız hali yoda? laşır, hal hatır sorarlar. Salâhi Bey ğine inanmıştır. Nazan Hanım, bir gene doktoria Haaa! Efendim ilginin arabcası verir: Salâhi Bey bu kılıkla. asansöre me!. Hasta olacağız. Yorgan yıka O adamla yorgan çiğniyor... nihayet: Oturdukları Fesliyan apartımanı • alâktf.\ Bevefendi! Hanım aşağıya gitti. biner... Doğru beş numaraya. Ka manın... Ne dfdin? Göster bakayım şu evlenecek miş... de bunu fırsat bil Hanımefendi! Sizi eski eserlere kspıcısı Hüseyin Efendi o gün bü Alâkanm başka türkçesi var Git bul! Donuyorum. Hasta pıyı çalar. Küçük kız açar.. Aman beyjfendi! Ben sizin banyoyu, diyince kız başlar ağia miş. alâkah görüyorum, diyebilmiştir. tün katlara çok su lâzım olduğunu mı? olacağ:m. Kapıcıya söyle! Nedir bu Kızım hanım burada mı? banyo edeceğinizi ne bileyim. Yok mağa.. O gün bügündür, ne Saiâhi Bey Ayşe Hanım da: bildiği için kiracıları birer birer Sevda manasınada 4elir. Es rezelet! Evet! sa hiç ister miyim?. Ben korkarım hanımdan. Siz yıkanıyor, ne Ayşe Hanım banyo Evet bej'efendi; öyle. diye su dolaşıp: kiden aşku alâka denirdi. Meselâ Kapıcıyı cağırayım mı? •» Azıcık görebilir mij'im? Kapıcı söylemiş size.. kimsiniz?. Gösteremem ben.. • da yorgan çiğniyor.. anlaşıldı mâ dan bir cevab vermiştir. Salâhi Bugün çarnaşır yıkamaym! tsnd'i'iiz sizi... Çağır.'Çabuk ^ '"' Buyurun iceriye de habsr ve» Aman 'beyefendi. Kapıcı her Nazan Hsnım orakrda degil... efendim. Yalmz yorganı yıkar.^t/" Bey üçüncü kata vardığı halde a Sonra su yetişmiyor. Banyo edenler Çat!.. cezasını versin... Neıeds b'enim reyim. Kim diyeyim?. gün bir masal okur.. b?na bir şey Kcridorun öbür ııcuna geçer.. önce Salâhi Beyin abayı yakmı§ oldj «ansorden çıkmarrus, beşinci kata açjkta kalıyor. Benden söylemek! burnusum? Bey heyecanla telefona.. Üç numaranın beyi gelmiş, söylemedi.. ben şiradı ne yapa mutiağı, sonra kmn odasuu, daha ğunu da spyleyenier var. BEŞ ıpu f/ \ l M A It A \ I \ HANIM! Burhan Fetek