Katalog

19 O«& 1§59 CUMHITRİVET BtR DAKİKA : Bastaraf\ 1 tnet sahifede atuması, bilha&sa dikkati çekmektsdır. Seçim Kanunu Mechsten bir, bir buçuk »ydan evvel çıkmıyacağına ve yeni seçimlerin ds ondan bir buçuk ay so.ıra yapılabileceğıne gore, önümüzdeki üç ay içinde kurultay için üç gün bulunmaması düşünülmediğinden, bu emrivakiin sebebleri münakaşa «dılmektedır. Bu tartışmaları aksettirsn rivayetlerde en galib fikir şudur: Yüzde 30 n»mzed»gbstermek hakkı kendisıne verilen parti ve parti mürettişleri vasıtasile yüzde yetmis mahalli aday listeleri üzerinde de tesir yapmak iddiasjnda bulunan Divan aza^ından bir kısmı, lcurultay yeni bir Divan seçerse, arru ottikleri gibi bir Mecüs vücıde getiremiyesekleri, bahusus kendilerinin ve arkadaşlannın seçimleri teminat altında bulunamıyacağı endisesidir; bu vorumda bulunanlar, bu cereyann başında Memduh Şevk«t E?endjlın bulunduğunj ıleri sürmektedirler. Kurultayi to^larrpınak cereyanına çiddetle aleyhtar olan cevrelerde, Esendaln son günlerde parti gencl merkezine eiderek. taraftarlarile sık sık buluştuğu ilâve dılmektedir. Partinın böyle bir oiup bitti karşısında bırakılması •.'ııımali, fikirleri daha ziyade işgal etmektedir. B?z! milletvekillerile Divan azasından mürekkeb bir grupun bu türlü hareketile. on Hnlerce partilinin seçım gayretlerinin sarşlıp sarsılmıyacağı soruluyor: aynı zamanda, Kurultay zabıtlarında. seçimden önce Kurul'ayın toplanacağının sarih olarak ifade olunduğuna da, söz arasmdz. işaret edilmektedir. Bu t»rtlşm?lann sevri sırasında, mıtedill»r ve müfritler meselesinin yeniden aıtaya atılması imkânı da incelsnivnr; Kurultayın behemîhsl toplanması isteğinde olaı.lar. böyle bir mesele kalmadıfına göre, bu "Hemaüoiiye davanmînın da» imkânsızJıŞını belirtiyarlar; bu vaziycte göre de, Kurultaydan önce seçime girme teşebbü'ü. şimdiki Divanla. bu Divanın yüzde 30 lar üzenndekl hâkimiyetinden edilecek itifadflerle izah olunmaktadır. Meciis koridoru ve parti muhitleri, sinvli bn ihtılâfm mvınakaşaları ile sir'rli bir haldedir. Iktidar propagandasının, Demnkrat Parti knnşrelerini alaya almak huîusundaki ısrarı da, bu tartışmalar dolavısile ele alınmaktadır: hattâ «ilfvın sırası> olmadıfım söyleyenler de vardır. Zira Hem büyük kongrelerini. hem de şu günlerde bthari toplantılarını yapmış olan muhaîefet karşısında, kurultaylanm toplamava cesare: edemeyişleri H»'k Partihleri müşkul bir durum* joVmaktad'.r » Gorüslerini böylece beürtenler .kongTelerden sonra, emri vâkiler karşısında bulundurulmak vazıvetıne düşürül«n, parti çeğunluğu. merkezdeki bir ekalliyetin emri altında şuursuz bir kalabalık trlikkı »dilmejini herhalde hoş grinnivenektir.» diyorlar. Bununla beraber. her şeye ra|men, Kurultayın tnplaitıya cağıniaoatını umanMekki Said ESEN P.?«bakan Aııksrad» Anrsara 9 fa.a) Bir muddettfn beri İsUnbulda bulunmakta olan E îsbskan Ş»m?eddîn Gürvallay. bu ekspreîl? şehrimize don (C.H.P.) iciııde Suriye Seçim kanununun bir i tetkikine ansızın Nısıra gitti başgösterdi Albay Çiçeklinin bu seyahati Şükrü başlandı ElKuvvetli ile görüşmek üzere yaptığı anlaşılıyor Kahire 9 (a.a. ve A.P.) Suriyede son hükumet darbesini yapan Albay Edib Çiçekli Mısıra gelmiş ve verdiği demeçte Arab rnem leketleri arasında müşterek snivenlik paktırun askerî cephelerini müzakcre etmek için geldiğini, bundan başka genc Suriyeli subayların Mısır ordusunda talim görmeleri için Mısıra muracaatte bulunacağını soylemiştir. Albay Edib Çiçekliye topçu ku%*%e*ler komutam Albay Aziz Abdülkerim ve Albav Şevket Sükrü refakat etmektedirler. Albav Ciçekli. Mifir gazetelerine Bu sevahatimin. Çükrü ElKu\vetlinin Suriyeye tekrar dönmesi meselesile hiç bir alâkası yoktur.» demiştir. Ziyaret. Mısırda beklenmemekte idi. Fakat Çiçeklinin Mısırda ıki gun kalacağı ve Şukrü EKuvetli ile görüşeceği anlaşılmaktadır. Albay Çiçekli, selefi olan Albay Hınnavinin nerede bulunduğunu soylemek istememiştir. Tîlkitıin yuvası Amerikada 100 muyon âeli varmış. Bir kısım devleVer ttmarhanelerin yartsvn dehlere (ij/irTntj, diğer bir kısım da ÎPJC yatcğa iki kaçık yaiınyormuş. Aynca, bazı hükumciler, propaganda yolile, doktor olacak talebelere sinir hastnlıkları tahsil etvıelerini tavsiye ediyormuş. Belki MarshtU plârva mukabil deli doktoru isterJerse, durup durvrken. bir VaHden olncoaız diye korknyoriım'. D. N. "D. P.?, İstişarî Kongresi bitti Baştarafı 1 inci sahijede mesi istişare kongresince kararlaştırılmıstır. Bunu müteakıb, genel idare kurulu üyeîerinden Kütahya milletvekili Adnan Men deres 45 dakıka süren bir nutuk soylemiştir. Adnan Menderesin bu nutku, sık sık alkışlanmıştır. Menderes: Demnkrat Partin:n 5 senedenberi gecirdiği safhaları, izah etmiş. bundan sonra takib edeceğı hareket tarzı hakkında açıklamada bulunmus ve ezcümle .şunları soylemiştir: ,. Eğer iktıdar 946 seçimlerini tekrarlamağa kalkarsa Demokrat Partı seçime girmemek kararını da verebılir. Hattâ zorbalıklar üe yapılan bir seçım so nunda 400 milletvekili temin edilse bile Mechse girmemek kararını verebilmeyi daima hesab etmiştir.» Adnan Menderesin, bılhassa partinın önümüzdeki seçımlerde neler yaprrıası gerektığine daır olan sözlerı alâka uyandırmıştır Gene genel idare kurulu üyeler.nden Fuad Koprülü de bir hitabede bulunmuştur. Hatib, partinın badcma tutacağı yol hakkında izahat verm^tır. D. P a r f istişarî kongresi samımi bir hava içinde n hayetlenmıştir. Genel idare kurulunun yarın bir teblığ yayınhyacağı anlasılmaktadır. Kongre çahşmalarından sonra delegeler ve basın mensubları serefine Gar gazinosunda bir yemek verilmiştir. Celâl Ba>arın İs4işarî kongrede soylcdigi nutkun hülâsası larmı arıyacaklardır. Metm üzerinde kongre ve hukukçularımız hassasiyetle durdular. Kararın çıkmasını müteakıb iktid*r partisini bir telâş aldı. Ben iktidarın bu telâşını sun'i ve câlî olarak kabul edenierdenim. Onlar da pesâlâ bilirler ki Demokrat Parti bir iğtişas unsuru değildir. Bu parti :ik kurulduju funrlenloeri huzur ve sükunu ve istikrarı müdafaa etmiştir.^ Memurlarm durunıu D. P. Baskanı memurlar aleyhinde partisinin hiç bir menfi fikri olmadığmı tebarüz ettirerek şunları soylemiştir: • Bizim. par'i olarak nazarı dikkatimia celbeden bir mesele de memurlar ve idare âmirleri meselesiriir. Karşıdakiler. memurları \ e idare âmirlerini aleyhimize tahri!î etmek ve bunu bir kuvvet olarak bize tevcih etmek istemektedirier. Bir kısrr.mın kendi maksadlarma ister kerhen. ister tav'an âlet »tmektedirler. Fakat biz idare âmirlerini toptan itham etmenin asla yerinde ve hakîı bir karar olmıyacağına kaniiz. Demokrat Parti idare âmirlerine hasım değildir. Halbuki şu propagandayı yapıyorlar: D. P. iktidara geldiai zaman nahiye müdüründen valive kadar hepsini silip süpürup atacakm». Bu kat'ivyen doâru değildir. Biz yakın tarihimizi ve memleketimizi bılenlerdeniz. Memurlar üıerinde partilerin müessir olmamalan ne facialar doğurur. bunu çok iyi biliriî. Seçim meselesi Yerem Haftası u satırlan okuyun. Bizde istatistik \okHır.. ld veremden kaç kist kaybettiğimizi bilelim. Bildiğim bir ş»y varsa hemen her ailenin .eleni' def terinde vereme zimmet kaydedilrniş bir kaybı olduğudur. Bunlardan biri de benim. Kardesimi hem d« sporcu kardesimi 11 yajında bu amansız hastalık aldı götürdü id<. Lakin o zamanla buçun arasında insanlığın bu mütiıiş âfete kar«ı süâhı artmı«tır. Hattâ baslangıcda tedavl imkânları tahakkuk etmı?tir. Buna rağmen verem hâlâ müthİ! bir aiet olarak bizi tehdid etmektedir. Çünkü fakiriz. Medeni vasıtalardan. sıhhi bilgilere kadar pek çok şeyden mahrumur. Bu mahrum luklar içinde. bu dehsetli dü^manla çarpısıyoruz. Allah bu mukaddes ?avasın kahramanlarile beraber ohun. deyip geçmek vardır. Bir de onlaıa elden geldiği kadar yardım etmek vardır. Doğrusunu isteMeni* blı âvâre l i l millet olduk. Aldırılacak şeye aldırmnor, aldırmıyacak şeye aldırıyoruz. İki sey dikkat nazarımı çekti: Şu mahud olimpiyad filmi gösterilirken Ankaradaki eenclik mahfil leri, sinemaya bu filmi gostermeraesini ihtar etmif, o da filmi perdeden kaldırnut. Bu filmin munakaMsını vaktila yaptık. Benim gibi hem olimpiyadı, hem filmi, hem de filmi çevLrenleri görmüj ve Ul erüd etmi» bir adamın bu vadidekl »ozleri bu davadaki delikanlılık hassasiyetini tatmine kâfi gelmeliydi: çünkü ben ne onlardan az milliyetsever, ne onlardan az gdrfülü idim. Dinletemedik. Davada ısrar eden fenclere, hususl olarak garüşsem, iki çift aozüm olacaktır. Ama «kanaat» diye buna da hürmet edelim. bir tartla; baakasının hürri.\etini, filmi jormek ve göstermek isteyenltrin hürriyetiııi tahdid etmemek »artile.. . Bu musahedenin yanında ikind bir tanesi daha var: Şu günler verem haüasıdır, Haniya jenclik, haniT Orta yaşlılık, arka yashlık, kadınlık. erkcklik lümreleri?. Neden yer yer, semt vemt, sehir »ehir bu haftanın icablarına uyarak o kadar sevdiğimiz bu milleti bu müthU âfete karşı silâhlandırmak için para, yardım, kuvvet toplama hareketi nerede?. Her »eyi hukumetten beklemekle, hep isteyip hiç vermemekle bir millet, bir memleket mesud, müreffeh. kuvvetli ve müsterih olamaz. Endiselerimizi hareketlerimiz İzah edijor. Bir olimpiyad filmini gosterip göstermemekten gocunan gencli ğin her sene binlerce yasıtlarını alıp gotüren verem âfetine karşı tesiigostermis gihi gbnınaıeM irim de ukde oldu. O hafta bütıin mülete bu gencllk alemdar olmalı. yer yer toplantılar yapılmah seferber n'up hastanelere, sanatoryomlaıa gilm'li,. Veremlileri aravıp bulmalı, derdlerini dinlemeli. din'ptmeü... Değil kendi aralarındaki. sehrin fn ücra köşesinde ilâc, yardım \e teselli bekleyen hastayı bulmalı.. Değil midir?. «İnsan Hürriyetleri Bütçesi» Başfaraiı 1 inci sahifede nm ieab ettisini» belirtnekte ve bir çok mille'lerin «kalkın na ..avretlerini ciddî bir şekilde vavaşlstmaksızın başka bir yerden yardım almadan müdafaalarını kuvvetiendiremiyecek'erir.e> işarer ederek söyle demektedir: <;Bunların müşküllsrim halletmek ve kendi müdafaamızı kuvvetlendirmek için geçen sene Şimal Atlantik komşulariTiızla bu sahanın müşterek müdafaasma lid bir plân hazırlamak ve tatbik etmek üzere birleşmeye karnr verdik Bu kararımızı, anlasrr.ava vardıŞımız devletlere kendi imkânlannı takviye etmek üzere sijâh verilmcini temin eden 1949 karşılıkh müdıfaa yardımla'ması kanvınile tatbik mevkiine koyduk. Bu kanun aynı zamanda. Türkiyenin, mü^faasını kuvvetlendirme«ine büyük vardımı do* kunan ve Yunanistandaki çete harbinin bastırılmasını temin eden evvelce mevcud yardım proeramımızı da devam ettirmektedir. Buna ilâveten kanun Orta ve Uzik Dogudaki muayyen yerlere de askerî yardım yapılmasmı temin etmistir.> Baskan Truman. 1951 nalî yılndaki askerî yardım ma^aflarının 1950 mali yıhnr'akilerin iki mislıni bulacaeını. hattâ belki bunu da asacasını tebarüz eüirm'.stir. B :tçede askerî yardıma 1.100.000.000 dolar ayrılmıştır. İktisadt yardım Mesaida belirtildiğnc ^öro. iktisadi yardımda ^'20 nisbetinde bir kesinti yapılmaktadır. Baskan Truman, Avrupada ikti>adî kilkınmjn'n muvsffakıvetle geliştiğini kaydetmiş ve söyle demiştir: , Marshal plânır.dan bugüne kadar elde edüen feüyü't neticeler, üye devletlere harbin tahribatından kurtulmağa, hayat sartlarının takviyesine ve siyasî istikrar teminine yardım etmiş ve böylece harbin neticesi olarak vukua gelen ticarî ve malî temaslardaki büyük değişiklikleri tekrar düzenlemek için lâzım olan esasları ve girift ihtiyaçlan temin edecek bir dunıma sokmuştur Avrupa kalksnma plânı iki sene önce tatbika başlandığındanberi gayelerinc doğru «şayanı dikkat ilerleme, yapmıştır. Dış ticaret ve istihsali arttırmı», dolar getiren ihracatı arttırmış ve bevnelmilel sermaye akışını fazlalaştsrm'.ştır. Bunlar, iktisadî gelifme ve sükun için temel teşkil eder.» Yeni iktisadî yardım plânı geçen senekinden bir milyor dolar azdır. Bu yardım için 3.250.000 000 dolar Istenmiştir. Gerl kalmu memleketlere yardım Başkan Tîuman. geri kalmış mem leketlere yardım mikfırır.ın da kabulünü istemiş ve demiştir kı: . Kalkınma »rtık normal sevrini takib etmeğe başlamış olduğuna göre, bundan sonra mesaimizi, dünya sulhunu temin için elzem olan. dünya istihsalinin, ticaretinin ve hayat sartlarının inkişafma hasreımeliyiz. Kongreden, az inkişaf etmiş yerlerdeki halkın ziraat. sağlık. tahsil. nakliyat ve sanayi sahalarma teknik ve ilmî bilgileri öğrenme?i ve bunları kendi ihtiyaçlarına uydurabilmesi için bir teknik yardım programının kabulünü tekrar rica ederim. Hâlen Amerika Cumhuriyet lerinde ve A\Tupada yaptığımız tek nik yardımlarm neticesi bu programın tatbik edilebilmesine ve muvaffakıvetme Haglırlır.» 1O Bu memleketlere yardım için 25 milvon dolar taksi^ edilmiştir. Amerikanın savunma masrafı Başkan Truman, Amenkan savunma masrafları için 13. mılyar 541 milyon dolar istemiştir. Bu rakam bütün bütçenin üçte birine müsavidir. Başkan. atom eneriisinin geliştirılmesı için de 817 milyon dolar taleb etmiştir. Amerika. masraflarının karşılığını alıynr Başkan, mesajının sonunda şöyle demiştir: •,. Son senelerdeki beynelmılel faaliyetler için yaptığımız oldukça büyük masraflar hür insanları harbm tahribatından kurtarmak ve istikbalde gerek maddî işlerde, gerekse demokratik esaflarm tatbıkında gel ştirmek içındi. Bu programlar, biz m kendi rr.üdafaamızı kuvvetlendirmek ve dünva sulh ve sükununu sağlamak için bir esas teşkil ettiğinden, yaptığımız masrafların karşıl;ğını fazlasile ahyoruz. İşimiz henüz bitmemiş tır. Gayemıze daha varmadık.» Baçkan Truman tarafından bu pün Konereye verilen ve ••insan hürrivetlerı.ı bütçesi diye adlandırüan 1951 bütçesi önümüzdeki mali yıl için 42.439.000.000 dolar masraf tekhf etmektedir. Bütçede 5.133.000.000 dolar açık var dır. Bu açığı kapamak için yeni bazı vergilerin ıhdası teklif edılmiştir. Başkan Truman. yeni bütçeyi belhbaşh iki kısma ayırmıştır: 1 Geçen harblerin masrafını karşılamak ve bar:sı tahakkuk ettirmek ıçin: 30 milvar dolar. 2 1951 de Amerikan hükumetinin bütün masraflarmı karşılamak için: 12 buçuk milyar dolar. 42.439 000 000 dolarlık bir bütçe Birleşık Amerikadaki erkek, kadın, çocuk. her ferd ıçin, adam başına 282.17 dolarlık bir sarfiyat demektır. Başîaraiı I tnei sahiiede düşünü?lerini izah edecklerini kaycetmiş ve parti olarak ilmî heyetin tasansını muvafık bulduklarını ilâve etmiştir. Ahmed Kemal Varıncs ta=arıdaki yüksek seçim mahkemesinin nazarî olduğunu, bunu kabul ettiğinden dolayı, ilmî heyete teessüf edeceğini, hükumete gelince, ancak bu teze tasaıısında yer verdiği için gaflet ettiğini söyliyeceâini bildirmiç ve bu husustaki dusurcelerini anlarrruştır. Fikri Apaydın (D. P.^, yüksek seçim mahkemesinin kabuiünde sr.ayasaya aykırı hiç bir hal olmadığmı çünkü mületvekilleri tutanaklarının behemehal Meclis tarafından tetkU edileceğine dair anayasada sarih bir kayıd ve hüküm bulunmadığını anlatmış ve böylece ilim heyetinin bir hakikati ortaya ?rtısını soylemiştir. Millet Partisi ketunıiyet usulünün aleyhinde Bundan sonra Millet Partisi adır.a konuşan Hasan Dinçer, nisbi temsil usuhjnü hükumetin ve ilim heyetinin reddedemediğini tebarüz ettirmiş ve bu usulün ana prensipler arasma alınmasınm memleket şartları bakımından hak v« adalete daha uygun olduğunu tebarüz ettirerek ekseriyet usulünün aleyhinde bulunmuştur. Hasan Dincer, s°<;imlerd« adlî teminat meselesinde. hâkimin seçim kurullarmda rey sahibi bir aza olmaktan ileri gidemediği için, ekseriyet içinde erimeğe mahkum olduğunu binaenaleyh adlî teminatm lâfta kalacaşını iddia etmiş, seçimlerin adlî teminata mazhar olması isteniyorsa, ?dlî otoritenin kontrole ve mürakabe vazifesi yapmağa fırsat bulması gerektiğini anlatmıştır. Sözcü seçim kurullarını teskil edecek aıanın ekseriyetinin Halk Partisine mensub olmasına itina edildiğini ve hâHmlerin Adalet Bakanınm nüiıızu aUmda bulunduğunu ileri 6Ürerek tasarıyı bu bakımdan tenkid ve nisbi temsil sisteminin kabuHinde ısrar etmiştir. Knııisynn ralısmaları ve jrazeteciler B'jndan sonra Eskişehır milletvekili İsmail Hakkı Çevik. meselenin ehemmivetine binaen gazetecilerin de komisyon mÜ7akerelerini takib etmesini, bunun için bir karar alınmasını teklif etmiştir. Diğer üyeler de bu görüşe istirak etmi?İpdi. Fakat Başkan daha önce Mec\i* Hivaset Divanı ile bu iş icin Wmas sttiğini, £a!cat buna imlcÂn. Surtyede petrol kavgası Bnşmakaleden devam kenriini kurtararak kendi iradesini yürütmeğe çalışMn. Va7İyet bu merkezde oHuğu için Suriyenin kendini siiratlc derlcjip toplaınası beklenir. Asıl en fecii Sııriyetıin sahne oiduğu mücadelenin, sonunda komiinirm tehlikesini acığa vurmaj»a yardım ettnesi ve hunun da henı Suriye icin, hcm knmşulan için telafisi çok jfür ?ararlara scbeb olmasıdır. Buna mâni olnıak Suriyenin hcııı hürriyet ve isttklâlini kurtarır. hem içinde yaşadığı çevrcnin hayat ve istikbalini sağlaıtılar. CUMHITIİYET Beden Terbiyesi ve Üniversile bütçeleri Baştartıfı 1 inci sahiiede ileri sürülen fikirlere bir bir cevab vermiçtir. Beden terbiyesi veni teşkilât kanununun bugünlerde Meclise getirileceğini haber veren Tahsin Banguoğlu, bu kanunda Bakanlıktaki beden terbiyesi şubesile umum nvidürlüklerin birlestirüeceğini soylemiştir. Yunanistandaki hâdiseye temasla, vuku bulan au müessif hâd senin kendisini. fııtbol sahasındaki vakadan zivade sevircilerin m'llî' takımımiî alevhindeki tezahiirleri üzHüKünü bi.dirmiştir. Yunan hükumrtine yapıian müracaatlerde, bir daha btivle bir hâdisenin olmıyacacın: temin ed;p tarziye verdiğini sövlemiş. işte bun dan sonvadır ki, spor temaslanna gene başlandığını anlatmıştır. Fılbakika bu hâdisedp hizim haklı oldu=*umuzun bevnelmilel fcderasvonun raporurda be'irtilmıs olrluğ\mu kayrictmiş'ir. Olımpiyad fılmire temas edfn Bak?n. bunu oır şifkefln ^^7ır'ad!Cını. Ttirk spor Celâl Bayar. Secim Kanunu üî«rınde uzun boylu konuşmu? ve şu Ankara, 9 (Telefonla) De mühim açıklamayı yapmışbr: mokrat Parti İstışari Kongresi bi • En yüksek hâkimin imzasınj rinci gününde Celâl Bayarm alâka le karşılanan b r nutuk taşıyan gerekçede Türk hâkiminin snvled'ğıni bildirmiştim. Nutkun teminatı ıslaha muhtacdır> denümektedir. Demokrat Partinin nokhülâsası şudur: tai nazar» da budur. « Sayın arkadaşlarım. İlmî heyetin projesi üzerinde hüSöze husumet kararı ile başlıyorum. Karşımızdakiler hâlâ kumet bazı tadilât yaptı. Layihanın bu karar üzerınde ısrarla dur müıakeresi başlamak •üzeredir. Mec maktadırİ3r. Bize hâkim olan liste arkadaşlarımız noktal nazarlafıkır, 21 temmuzdaki fenahkla rımıîı müdafaa edeceklerdir. Term tekerrür edip etmiyeoeği en menni ederim ki arkadaşlarımız mu d şesıdır. Husumet kararının ne vaffak olsunlar. şekilde verıldığini tafsilâtıle izaTasfiyeye muhtac noktalan düha lüzum görmüynrum. Fğer 21 zeltmek için «on gayretimizi sartemmuzda vapılan kötülükler fcdecoğiz. Fakat şunu da kabul cene tekerrür ederse bi;ım ısrsr ctmek lâzımdır ki seçim emniyeü la bekledığim z emniyetli SCÇIT' bakımından bu kanun geçen kanunne olacaktır"' Demokrat Partın T laıa naıaran ileri bir adımdır. Bu Ü7Pr:ndp ehemm'yetle durduğu itibarla seçimlere girec«ğir. Bu neJayarsak mesele budur. İktıdarm zıhnive ticevi bir muvaffaktyet ti değısmezse kendılerı millet kendimisi aldanmamış telâkki edehusumetıne maruz kalacaktır. ccğiz. Bu neticeyi yılmadan, bıkmamemlekette seçim davasını Vatandaş.]arımız anayasanın, ce d?n. 7a kanununun keniılenne temin millete maletmiş olmakla elde etettığ hiikümlere davanarak hak mıs hiilunuyoruz.> jnönü armağanları Ankara 9 (a a) Başbakanhktan bildirilmiştir: İhtira ve keşiflerden dolayı 4933 ssyılı kanun gereğince İnönü Armağanları verilmesi istcgınde bulunan müracaat sahiblerinin dur'jmu uıce'.enmiştir. Neticede bunlardsn: a l Yuksek kimya muhendisi Hikmet Konuralpm kesfetmiş oiduğu bitkisel kauçuk vesair mamuller colayısile beç bin liralık, bl Dursun Çakırm sifara fabrikslarmda kullanılmak üzere ke^fctmiş oiduğu bıçak takımı için üç bın lirahk, c) Adnan Çinin keşfe.miş oiduğu cndülelik kâğr yanan ve komprime sayan makineler için üç bin lirahk, d> İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji profesörlerinden Dr. Fazıl Şevket Gizin «Ganglion lenfositlerin yapılan kültürlerde alyuvarların lenfosit dahilinde mey dana gelmesi» adh araştırması ile hematolojide son derece ehemmiyetli bir meseleyi aydınlatma yolunda attığı adımın üç bin liralık özendirme armağanı ile mükâfatlandırılmaları uygun görülmüştür. Bu. imkânsu bir şey değildir Bu takdirde, hissemi size T ketmeği kabul edersem, çok büvük bir kayba uğıayacaksınız demektir Mad^mki ben bu tehlikeyi gdze alıyorum. sizin buna muhalefet etmenize luzum yoktur. Bana kahrsa, zararlı bir ışe bile bile gırmek sizin mizacmıza tamamile aykırı bir harekettir. Bu söz tesirim gösterdi: doktor Duan'ın \üzü. birdenbire. kıpkırmızı kesildi. Kat'î bir ifadeyle: Nasıl isterseniz öyle duşünün. sma teklifimi de kabul edin. dedı. Genc kız. meydan okurcasına Dİr tavır takındı: Bana bir kere daha oyun edeHleceğinizi sınacak kadar safdıl oldusumu mu zannediyorsunuz? Babam hayattayken. beni ondan uzaklaştırmağa muvaffak olduniiz; fakat o öldükten sonra. çalışmalarının semeresini elinden almanıza. ona aid olan şerefi kendıniz^mnletmenize müsadde etmiyeceğün. Doktor hızla ona yaklaştı: eözleri öfke pırıltıları saçarak havkırdı: Bu sözünüzü geri alın! Jacque^ine. muhstabma dik dik bakü. Bilâkis, kararımda ısrarla duruyorum. Hissemi muhafaza edeceğim. Babamın hatırpsına da. ne pahasına olursa olsun hürmet ettıreceğım. Doktor, rsefstne hâkim olmak icin kendini çok ajrlamak mecburiye bulamadığını sövlemiş, gene temas etmek ü'.Pre müsaad? isfemistir. OârendiŞime ?6re, komLsvon başksnı gazetecilerin mü^akereleri takib edebilmesi icin komisyona ahnmaları hususunda Meclis Baskanhğı ile temas etmiştir. Fakat iç tüziık hükümlerinin bövle bir harkete müsaade etmedıği anlaşıldığından eazeteciler. eöriifmelerde b?/ır buhınaTnnacaklardır. KomLsvon yarm da çalısmalarına dfvam edece'<tir. Tonrak Ofise yeni vazifeler Bnjtarnft I inei sahiiede mmdan Benişletmek için bir plân v? caliFma proeramı haz:rlanmi5tır. Huhubst. bakliyat ve afyon konusunda mü<;tahsil ve müstehlikler varanna sağîadıâı büvük fayda ve hizmetler dikkate alınarak içinde bulunduğumuz harb sonrası yaşama sartlarını avnı esaslara göre düzenlemek icin daha bazı mevzularm bu teşkilât adı emrine verilme si yoluna eidılmistir. Bu meyanda halka temiz ve ucuz fiatla et. balık ve yağ verdirebilmek icin bu maddelerin satışında hasıl olan fiat hareketlerinin düzenlenmesi, stoklar yapılarak lüzumunda piyasaya çıkarmak suretile fiat yükselmelerinin önlenmesi, büyük fiat düşüşlerinde mubayaada bulunmak suretile. yerli ürünler istihsaîile uğraşanların korunması düşünülmüş ve bütün bu isler 1949 vılı içinde Toprak Mahsulleri Ofisine de\Tedilmijtir. tinde kaldı. Sonra. şu sözü söylemekle iktifa etti: Parasız, bu işi nasıl yapacaksınız? Bu söz, şiddetli bir darbe gibi. genc kızı sarstı. Jacflueline, bayaınlık seçirir gibi oldu. Ooo,.. şey... diye kekeledi. Doktor yeniden ümidlenerek ılâve etti: Sdzümü dinleyin, vaziyeti kurtarayım. Birdenbire. JacQueline'in aklına bir şey geldi. Kurtulmuştu. Bunü daha ev\el. nasıl olmuştu da düşünemeınişti? Duan'ın nasıl şaşalayıp kalacağını eözonüne getirdi. sinirli sinirli gülmeğe başladı. Çok teşekkür ederim! dedi. Ama benim icin tasa çekmeyin. Wal(er Belford'la nişanlıyım; bu itibarla, sizden para aimağa ihtiyac duyacağınu tahmin etmiyorum... Jacqueline. doktorun. tehdid dolu bir tavırla üzerine yürüdüğünü eörunce lafını yarıda kesti. Duan, sert sesile haykırdı: Bugün siâ 2Örmeğe gelişim. âcil olduğunu bildığim bir teşebbüste bulunmak içindi... Bana. teşekkur makamında, hırsız dediniz! Dünvada hiç kimse bana bu türlü hakaret edemez, ederıe mukabilini derhal görür... Ama. olsa olsa oir zi dükkânında mankenlik etmeğe lâyık oian s zuppeyi, sizi zengin zannettiği içuı paranıza goz koyan o kukla herifı bejumle mu Hind Basın Ataşesi bir kokteyl verdi Ankara 9 (Telefonla ı Hindistanın Ankara Büyük Elçiliği Ba5irı Ata&eti Enver Cemal Kıdvai bueün saıt 18 de Bahçelievlerdeki evinde basın mensublarının serefine bir kokteyl partisi vermiî'ir. Kokteyl gec vakte kariar samimi bir hava içinde devam e'miştir. culanna herhangi bir maksadla ver verilmemiş olmadığını ilâve etmiştir. Tahsin Ban?uoğlu bu arada beden terbivesi mccburî mükellef;'et kanu"unun da, yeni kanunla kaldınlacağmı anlatarak bölt;e mü dürlerinden ancak müntehqb olanlann parti işlerile meşeul olabilecekleripi. fakst bun.ı da tetkik edeceğini sövlemis'ir. Ne1ic<?de m?.drlelpre geçilmiş ve svnen kabul edılmiştir. Bundan sonra İst?nKul ÜniverSİIPSİ butçesinin sorüsü.mp? ne oaş lanmı?tir. Maddelere eeçilmeden evvel konuşan millstvekiiîcri Üniverıiteü talebelerin sık sık Mcclise mürscaat ederek imtihandaki naksizhklardan şikâyet ettiklerini ve neticede lehlerinde karar veri'diğini. onun için imtihin vönrmehklerinin veniden €İe almmasını istemislerdir. Bu arsda Tıb fakültesi talebelerinin dorslerini takibde karşılaştıklan müşküller bir d3ha belirtilerek derslerinin bir çatı altmda toplanmaa ileri sürülmüştür. Kemal Turanla Esad Tekeli Üniversite profesörlerinin devamsızsıklarmdan şikâvet etmiş'er ve bundaki mahzurları belirtmiş'.erdir. Ahmed Oğuz da klasikler arasında yer alan iktiiadî kitablan Üniversitelerin muntazam olarak takib etmediklerini hatalı eörmüş ve bu hususta tedbirler almmasını istemiştir. Bakan, bu mülâhazalara cevab vererek Univeraitedeki lisan meselesile yakından ilgilendiklerini, bu hususta kurslar açılacpemı kavdederek, Tıb fakülteleri dershanelerinin vprlestirilmesi volunda ılekaye^eye kalkışırsanır.. Yoo! İşte o zaman her şeyi göze alırım! Kısık dişlerinin arasmdan ıslık eibi bir ses çıkararak soludu. soğukkanlıhğını tekrar bulur gibi oldu. Koştu, telefon ahizesini yakala dı. Jacflueline'in eline tutuşturdu: Haydi, dedi. telefon edin! Söyleyin. size yardım etsin! Dernal söyleyin! Vaziyeti anlatm. kendisinden muavenet beklediâinizi söy leyin... Eser bu muaveneti vadeder se o zaman hiç bir diyeceğım kalmaz.. Ama. müracaatinizi eeri çevirirse, o vakit bana baş%iırmağa mecbur olacaksınız. O takdirde, teklifım grne teklif olacaktır, yalnız. bazı şartlarla! Jacqueline. doktorun ifKeli bakışlanndan sıyrılmak için bir kac adım eeri çekildi: Ne demek istiyorsunuz? Ne şartları? diye kek'ledi. Icab eden tekmil parayı koyacağım... Fakat bonimle derhal evleneceksiniz. Genc kız. insiyaklı b'r korunma harekcti yaptı. Nefes gıbi bir sesle: Sizinîe evl=nocsk miyim? dedi. İstemem! Yapamam bunu! Geri geri giderken, telefon kordonunun birdenbire verilmesi, ona, âhizeyi elinde tuttuğunu hatırlattı... Tabii... vaziyeti Walter'e izah etmesi kâfivdi . Aşkı uğrunda her turlu fedakârüğa hazır bir erkek durup dururken, ne diye uzülu Teknik Üniversite infilâkı Bnyfnrnfi I ivn sahiiede ve hem«erisi olan hademe Ahmed Ozk=;n* hedive verildiği anlaşılmıştır. Dıcer taraftan. infilâk eden risimden ufak bir parca elrie edilcrek Vimvahaneve gönderılmiştiTeknik Üniversite çevrelerınc'.e söylenriinine göre. bir sigara kuıusu büyüklüğündeki bu radvo içinde Tekel tarafından satılan karsullerden 5 tane mevcuddur ve dördü patlamıştır. Colorobo Konferansı açildı Aydında bir idam kararı infaz edildi A'rlın 9 fa.a.) Parasına tamaan Naîillıde bir kadmı öldüren M?hmud Küçükkuıd hakkında verılen ve tasdık olunan ölüm cezaEI bu sabah asılmak suretıle infaz r Bn*;t{irafı 1 inri snhifede harh taktiklerinin Asvaya tatbik edilemıyeeeğini, komunizmi mağlub etmek için milleti refaha kavuştuımak ıcab ettigmı sovlemışSavaş bir enerji isidir ve en<=!Ji ve Çin komunistlerinin. Çinhlerce gencliğin malik olduju bir hazineif.tenılon içtımai adalet dıleklerıru dir. • bir dereoeye karl^r tatmın ettlk Resimleri çekilmediği için olimlerini. ilâve etmiştir. piyad filminin gosterilmesini isteKomünist Çini tanımak meselesi, mediğimiz giireşçilerinıizden birinin konferansta konuşulacak meseleler verem olup yatağa düstüğünü heprasındadır. Günev dofru Asyada nüz unutmadık. Bir sampiyonun haki durum, Japonya ile sulh mese \atını tehlikeve duşüren âfet. onun resminl çekmedi diye kızdığımız ri sürülen dilek ve şikâvetlerin leleri rie konuşulacaktır. masum film opcratoTİerinden daha haklı olduîunu ki3a bir zamanda nu az bizi tahrik •tmeliydi? hunun halledüeceğini anlatmışıır. Bir kamyon Sakaryaya T?hsin Banguoğlu, imtihan yönetBu küçuk mukayeseden s«nıa bu meliklerinin yeni baştan ele alınadüştü cağını izah etmiştir. Bazı profesörverem haftası münasebetile bir kaç Karasu. 9 (a.a ) Bugün saat nakil yapacaşım: Bunlardan Mri lerin devamsızlıklarının doğıu olduğunu. bunun •'a halli yoluna 7 de tüccar eşvası ile yüklü ye Heybeli sanatorj'onjundan bir hemgidileceğini ve Üniversitelerde ik dı tonluk bir kamyon Adapaza serimin fonderdiği sattrlardır. Baştisadî klasik kitabların yakından rı Karasu arasındakı geçidde tarahnda bir kaç dörtlük var. son takib edümesi için gerekli işlerin Sakaryaya düşmüştur. însanca parçasını alarak mektubu dercediyapılacağını ilâve etmiçtir. Baka zaviat yoksa da maddi zararın yorum: nın izahlarındaı» sonra maddelere çok fazla oiduğu tahmin edılmek seçilmiş ve avnen kabul edılmiştir. tedır. Kamyonun çıkarılmssına Fanustaki pervâne o:b£ çırpmtyorum, Komisvon yann Teknik Üniveraite ve geçidin açılmasına çalışılmak bütçesıni müzakjre edecektir. Arkası Sa. 4. Sü. 3 te «tadır. Alinada Paydos u oynamak üzere yapılan hazırhklar yf •CUMHURİYET» in edebi romanı: : Concordia Merrcj Ha»ır' Ne pahasma olursa oleun! Batama. n!üm dö?esincle iken verfiğim sözü tutacaeıni. Farzediniz ki netıeerle muvaffakıy»t ölmaöı. Ba'jam, muvaffskiyetin muhak kk oHuğuna dair bana teminat verdi. En bOynk âlımİT bıle aldanabiljrler. Bü* hesabm içine. her xaman bir haia kan=abilir. Ba'oam. her tecıü"evi !i' ':atle konti"l edivariu Bunu herkesten i\i ben bilecek durumdayım. Bilrlı^iniz gıbi. bs^l^ne'ctanberi onunla be"r=b«r çaIıştım. TecrüV yapan âliml°Tİn en İnce elevip sık doku<"' ntn.ılia rağmen. n da hataya lüsmjs olabili>". Binaenaleyh, tecrübeler hatrdan galimdir diye ön^den kestirip atamayız. Iyi ya! K=dere bovun ejerim! Doktor. hiç sleti nlmarlığı halrls IsrarU devam ei'i: Sizi zarsra siııriEkten kcrumsk istiyerum. Rıca «d?rım. makul olun. teklıfı.fri Vabul «>nın. Jacflueline. muhatâbı daha onceden bir takım bisler Çevircn: HAMDİ VAROĞLU lememiş olsaydı. Ronald Duan'ın sözlerindeki sarnımî edayı sezebilecekti. Onun hakiki vazıyeti bıldisini. biie lile de kendisinden saklamaâa cahstıâını anlav.icaktı. Fakat şenc kız. bul'nluğu ruhi hal icin''e. doktorun. VenH menfaati namıra hareke^ ede'Mlecesi ihtimalini aklma getiremiyord J Walter Belford'un telmihleri'e onun zihnine soktueu şüphe tohumu. adeta kendi de farkına varmadan filiz ver mistî. Doktorun teklifi. icin irin büyüyen bu füpheyi ku\ vetlendirmişti Jacqueline başını kaldırdı. derin bakıslı mavi çözlerini r'^ktorun gözlerinin icine dsldırdı. Soğukkanlılıkla sordu; Doktor Duan. eser tscrübenin muvaffakiyetsizliklf biteceame emin nlsavdınız. bu ksdar büvük bir pprayı hv işe knvsr rnıvd'n.7? Duan bir lâhza tereddüd «tti. onra baştnı öteve çeviıdi. bu hakarete mi'kabelp etrreksiîin. sukunetle cevsb verdi: Ben de aldînmıs olTİ'iuıim fkınizm de alcianmıs olnunıza % (Arkadaşınv: Doğuv Nad' son günlerâe yaptığı kısa b'r Akdenız seyohntinde Attraya / c l fl •ıığramış, bu münasebetle Argiropulos tiyatrosunu ziyaret edcrek provalan gorrnHş ve sa"a ' ?'"lc.rJa tamşmışhr. Resim bu ziyaret esııasnıda ahnmışîır. Snldan snğa ta'i"UTîij Yuna>ı munekkidi Mamakis, Yota Laskari, Doğan Nadi ve Argiropulos bir arada görütmekted'r.) lardır: Vasüi Argiropulos. Yota Loskaıi. Efi Palmi. Nsna Papadopulu, Fsni Nikolaidu. İspiro Olimbi^•os. Erıkjs Knndirius. Htanasiyos Ceneralis. Pla'tudis. İksenefon Argiropulos, NaçulU. Pohtopulos, Kamberos. Pıo^alarına hummalı bir faaliyesU rol akcalc unatkirlar şun yetlc devam edılen «Faydot> U Atinanın en bü/ük tivatrolanndan biri olan Areiropulos'ta 23 ocaktan ıtibaren Cevad Fehmi Başkutun (Pavdos) temsılıne başlanacaktır. Bu pivese m.îhsus olmak azere, Yun^nistanın en kuvvetli sahne sanatkârlaımdan mutpşekkıi bir kadıo vucude eetirilmistır. Pimuallim Rıfkı rolunü Argiropuloı tiyatrosuna immı versn maruj Yunan sanatkârı Arşırcpulos oy« nayacaktır, Diger taraftan AUna» dan verilen malumata gore. Yu* nan Muharrirler Bırlığı, piyesia muharrırı Cevad Fehmı Başkutu ; 1 t«ntilde bulunmak uzere Atın; davet edeceklardir. ımkân var rm? yordu sanki? (Arkast var)