Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 E,;; CLMHUKİİIET r BİR DAKİKA: Avusturya sulhu ve Balkanlar vusturya sulhunu hazırlamakla meşgul olan Dış işleri Bakan muavinlerinin çalışmaları dün bitmesi icab ettiği halde. gelen haberlere göıe sarfolunan büfün gayretlere rağmen, banf^andlaşmasını hazırlamak mümkiin olmamış ve daha fazla çalışmak icab ettiği anlaşılımştır. Avusturya banş andlaşmasım hazırlamak ve imzalamak, yalnız Avusturyayı barışa kavuşturraakİ3 ve bu memlekîtin biitün hızile ken di kalkınmısına ve Avrupanın kalkınmasına yardım etraesine imkân vermekle kalmıyacak, bundan başka bu mîmlekatin Müttefikler tarafından, yani Rusya da dahil olmak üzere biitün işgal devletleri tarafından tahliye cdilmesini ve bu sayede Bslkanlaın da Rus işgalinden kurtuhnasını, yani Rumanya ve Bulgaristanın da tabliye olunmasını temin edecektir. Bu yüzden Avusturya banş andlaşmasımn imzasını yalnız Avushırya değil. daha başkalan da beklemekte ve herkes kendi başma fcalacağı ve bir rahat nefes alacağı o güne kavuşmayj cana minnct bilmektedir. Gerçi o giine kavuşmak mühiro bir şey ifade etmiyecektir. çünkü Sovyetler işgal vıllarında yapacaklarmı yapmışlar azlıkları tahakküm ettirmek için istedikleri teşkilâtı kunnuşlar. biitün milletin bit azlığa boyun cğmesi için her şebekeyi işlemişlcrdir, fakat huna rağmcn milletlcr. bu azlıklarla haşbaşa kalmayı ve onlarla uğraşmayı da kabul ederek ona bir de isim vermişlerdir. Buna bugün Tito'culuk deniliyor ve her millet, Sovyet tazyikından ve tesirinden kurtulmak İçin ona başvuruyor. daha sonra ne oİEc.ığı ise. Sovyet tehlikesinin tamamile bertaraf edilmesiııe bağlıdır. Yalnız Tito'culuk ile milliyct kuriuluyor ve onun kurtulmasilc mücadele işi kalıyor. Kcmünizm i!e rniicadele ederek onu iktidar mevkiinden düşiirnıek ise apayrı bir mesele teşkil ediyor. Fakat asıl mesele, haricî baskıdan ve yabancı müdahaleden kurtulmaktır. Bunun ilk zeminini ise. Avusturya sulh muahedesi hazıılayacaktır. Fakat Avusturya sulh muahedesini geciktirmek Sovyet Rusyanın elindedir. Bilhassa bu sırada. Yugoslavya ile Ru«ya arasındaki münasebetler son derecc gergin olduğu için. bu gerginliği bahane sayarak, Balkanlan işgale devam etmek istiyor ve Avusturya barış andlaşınar.ını geciktirmek için bunu bahane olarak kullanıyor. ş Sıvas ve Divrikteki konusmaları Baştarafı I inci sahifede mak zorundayız. Bu teyakkuzu birliğimizi kaybetmemek suretile belirtebiliriz. Biz bütün müşkül mücadeleleri hep beraber yürümei sureüle kazanmış bir miUetiz. Bundan sonra da varlığımızı korumak için aym yoldan yürümek mecburiyeündeyiz. 3ir takım ihtiraslara, temayüllere düşerek ayrıldığ<mız zaman facialarla karşılaştığımızı görürüz. Düşüncelerimizde akli selimin hâkim olmasını daima temine çalışmalıyız. Bu demek değildir ki, memleket içinde, türlü düşünceler serbestçe inkişaf etmiyecektir, edecektir. Biz memleket çocuklarının zekâ, azim ve iradesinin serbestçe inkişafınj temin için bu sahayı çok gerdş tutmaktayız. Bütün münakaşalarımız meseleler üzerinde toplanmalıdır. Boyle olursa birbirimize düşmanük göstermez, iğbirar yoluna sapmayız. Hem birbirimizi severiz, hem memleketin büyük meseleleri karşısında müttehid yürürü:. hem de iç davalarımızı münakaşa eder, en doğru yolu bulmaya çaîışırız, tabiîdir ki, bu da daima hareketimizde akltmızı, mantığımızı, zekâmızı hâkim kılmakla olur.î Başbakanın Sıvastaki konuşması Sıvas 1 (Hususi) Başbakan Şemseddin Günaltay Divriğe harîketinden ev\'el bu sabah 10.30 da Tan sineması salonunda bir buçuk saat devam eden uzun bir konuşma yapmıştır. Salonu dolduran kalabalık bir dinleyici huzurunda yapılan konusmasmda Günaltay hükumetin takib etmekte oldufu ve takib edeceği siyaset hakkında geni? izahat vermiştir. Başbakan hitabesinde bilhassa halk idaresi ve bunun icablarının tatbiki üzerindi? durmuş, seçim kanununun çıkmasındaki maksadı çok esaslı surette anlatmış ve ilim adamlannın hazırlıyacağı ve bir seçim hürriyeti sağlıyacak olan bu kanunu hazırlamakta azimle yürüdüğü günü ve yürümekte devam edeceğini söylemiş, bu kanunun tatbikında sandık başmdaki halka dusen vazifeyi anlatmış, devlet adamının memleket idaresindeki rolünü belirtmiş ve ve bundan sonra hükumet mesuliyetini üzerine aldığı gündenberi yaptığı ve yapacağı işler hakkınâ3 çok geniş izahatta bulunmuştur. Temel atma törenleri Sıvas 1 (Hususî) 250 yataklı Sıvas Memleket hastanesinin temelatma merasimi bugün yapılmıştır. Merasimde Başbakan Şemseddin Günaltay ve kendisine refakat eden iki Ba.kan hazır bulunmuştur. Günaltay, bundan sonra, belediyenin yaptırmakta olduğu gazino, toplantı salonu, otel ve lokantanın temelatma töreninde de bulunmuştur. İşletmeler Bakaju Sıvas 1 (a.a.) İşletmeler Bakanı Münir Birsel bu sabah Kayseriden burşya geldi. Vagonda Başbakanı ziyaret ederek kömür havzasındaki ve Kayseridekı incelemeleri hakkında izahat verdi ve intıbaını i'sevındirici şeyler gördüm» kelimelerile ifade" ettı. Sevgiüye şarkı Marshall plâmndan bize 61,700,000 dolar ayrıldı Baştarafı 1 inci sahifede Büyük Britanya 962 milyon dolar, İrlanda 47 milyon, Avusturya 174.100.000, Danimarka 91 milyon, Fransa 704 milyon, Yunanistan 163 milyon 500 bin, Endonezya 39.200.000, îzlanda 7.300.000, İtalya 407 milyon, Noryeç 94 milyon, Holanda 270 milyon, Portekiz 33 milyon, İsveç 48 milyon, Almanya (İngiliz Amerikan bölgesi) 261 milyon 700.000, Alman (Fransız bölgesi) 86.500.000, Trieste 14 milyon, Belçika Lüksemburg 312,500.000. Bu hesaba göre, geçen yıla nazaran 7 memlekete ayrılan meblâğ arttırıimıştır. Marjolin, bu taksim şeklinin, teşkilât üyeleri tarafmdan ittifakla onaylanmasını, «Avrupa İşbirliğinin en güzel misallerinden biri» şeklinde vasıflandırmıştır. Tiraj haklan Bundan başka Avrupa Ekonomik İşbirliği Teşkilâtı Genel Sekreteri, uzmanlarm dendirekt yardım» adını verdikleri yardım şekline dair rakamları da açıklâaııştır. Bu yardım, teşküâta dahıl nisbeten daha müreffeh A\Tupa memleketîerinın diğerlerine, kendi öz dövizlerile yaptıklan yardımlardır. Meselâ Avusturya, Birleşik Amerikadan dolar olarak 174.100.000 dolar almakta, fakat Türkiye, Yunanistan ve Portekize 12.700.000 dolar tutarında Avusturya şilingi devretmektedir. Bu şekilde başka memleketlere en külliyetli parayı veren Belçikadır. Belçika, hem hibe ve hem borç şeklinde 9 Avrupa memleketine 400 milyon dolar tutarında Belçika franğı verecek, buna mukabil Amenkadan takriben 312.500.000 dolar alacaktır. Bu endirekt yardımın yekun tutarı takriben 886.500.000 dolaı olacaktır. Başkalarına endirekt yardım yapacak Marshall plâru memleketleri bunu, kendi paraları üzerinden vereceklerdir. Endirekt yardımdan faydalanacak memleketler şunlardır: Büyük Britanya 102 milyon dolar, Avusturya 85.800.000 dolar Danimarka 22.600.000 dolar, Fran sa 258.000.000 dolar, Yunanistan 104.300.000 dolar, Holanda 156 milyon 500.000 dolar, Norveç T6.800.000 dolar, Portekiz 27 mil yon 200.000 dolar, Türkiye 58 milyon 300.000 dolar. Bununla beraber bu rakamlara kat'i bir nazarla baküamaz. Hakikî rakamlar Birleşik Amerika Kongresinin kabul edeceği tahsisata bağlıdır. Âyan ve Tem silciler Meclisi bu konudaki kanun tasarısını henüz onaylamamışlardır. Yardım kâfi görülmüyor Marshall plânmın Amerikai; idarecilerine sunulan raporda, 5 mılyar dolarhk Amerikan yardımının Avrupayı iktisadî bakımdan kendi kendine yetecek bir duruma sokmak için kâfi olmadığı belirtilmekte ve dolaı buhranına temasla şöyle denilmektedir: «Avrupanın kalkınmasında biı yavaşlama görülmüştur. Son iki yil zarfında durumun iyiye doğru gitmiş olmasına rağmen dolar meselesinin halledilmemesi iyiliğe doğru adımları ağırlaştırmıştır. Bu yalnız, Avrupayı ilgilendiren bir mesele değildir. Avrupanın dolar darlığını hafifletmek yolundaki terakki, Amerikan yardımının azaltılması kadar seri olmamaktadır. Bu, önceden kestirilmekle beraber, bu kadar erken beklenilmemekte idi. 1949 un ilk 6 ayı zarfında Marshall plânı memleketlerinin dolar kazanclarında yüda takriben 600 milyon dolarlık bir eksiliş görülmüştür.» Benim partim, senin partin, biitün bunlar birer hulyu; Bu reiimler gönüllerde mıtvakkat hep birer rüya. Hatırlarstn: Üç yu evvel seçişmiştik biraz guya; Bu rejimler gönüllerde muvakkat hep birer rüya. Vyacaaan, ey Parti uykundan uyan artik o dem geçti. Bu yıpranmış siyasetten babam geçti, dedem geçti. Üç yil evvel senden bana bir acaib seçim geçti, Bu re)imler gönüllerde muvakkat hep birer rüya. Osman Cemal merhumun ruhunu şaden D. N. Elîm bir muhasebe c. stanbul Valisi Dr. Lutfi Kır| | darın bir kısım Bakanlarca de| J ğişririlmesine teşebbüs edildiği bugün artık herkesçe malumdur. Demokrasiye girmiş olmamıza rağmen demokrasi bizim içünize sinmediği için hâlâ parmağımuuı arkasına saklanmaya çalışır dururuz, Bu Bakanlar Valiyi her halde İstanbulu idare edemiyor diye değiştirtmeye kalkmadılar. Böyle olsaydı, öküz altında buîagı arayan , matbuat bu talihli zatm bu derece lehinde neşriyat yapmazdı. Durum böyle oladursun, geno İstanbul gazetelerinden birinin başmuharririne birisi gelip Valinin; «şusu var, busu var» diye haber f vermis. Başmuharrir arkadaşımrf ] da bunu Valiye bir cevab fırsatı vermek için g«etesine yazmış. Dr. Lutfi Kırdarm bu iddialara verdiği cevablan gazetekrde elem;^ le ve teessürle okuduk. Bizde söz hürriyetinin hududu yoktur. Bilhassa hususi meclisler de yok. Kanunun peşimizden gelemediği bu gibi yerlerde dilimizi ancak ahlâk ve vicdanımızla kontrol altına alabiliriz. Bir çoklarımız, hattâ münevverlerimiz maalesef bu kendi kendini kontrol etmek hasletinden mahrumdur. Herkes hakkında uluorta iâf ederiz. Belki de bunları kötü niyetle söylemeyiz; fakat tesirini ökmeden söyler dururuz. Her aklımıza gelen ve hoşumuza gitmiyenler hakkında böyle yığınla İâf ediyoruz. Bu lâ£lanmızın ne kadan hakikat ne kadan posadır, ölçrüğümüz de yoktur. Bu itiyadımız, memlekette «beraeti zimmet asıldır > kaidesini aksine çevirecek bir kıvam alrruşür. «Bizde suiistimal yoktur, gayrimeşru para kazanılmamışar^ iddiasında değilim. Bilâkis bunlarla sıkı mücadele edihnesini temenni edenlerin baslarında gelirim. Buna rağmen maddesi. delili malum olmadan adamları itham etmek, iftira ve isnadda bulunmanın fena bir şey olduğunu vc bir milletin ahlâkiyatına muzır tesirler yapacağını ve böyle esassız isnadların asıl davayı da çürütmek neticesini verdiğini bu son neşriyattan fırsat bularak yazmak isterim. İstanbul Valisi zengin olmuş diyorlar. Olmadım diye cevab veriyor. Bu zengin olmak iddiası tabii aylıklarını biriktirerek zengin oldu demek değildir. Şimdi Vahnin ce» vabı çıktıktan sonra aleyhine o neşriyaü yaptıran namuslu zata ya iddialarını ispat etmek, yahud alenen rizür dilemek düşmez mi? On seneden fazla Türkiyenin en bü>ük şehrinde Vali ve Belediye reisi olmuş bir adamın İzmirdeki evini saüp İstanbulda bir arsa a'labilmesi ve kendine bir ameliyat aptırabilmek için bu arsayı rehina mecbur oknası acmacak bir şey dir; ama doğru dürüst çahsmış hangi büyük memurumuz son demlerinde efalerten kurrulmuştur? Alelâde bir sirkete sadıkane hizmet eden memurları bu müesseselerin nasıl koruduğuna bakarak» devlet memurlannın emekliye aynldıkları zaman düştükleri sefaleti Türkiye Cumhuriyeti hesabma rimmet kaydetmemek kabil değildir. Rusların gıınıı,, Arnavudluk da komin Almanyadaki Ameriformdan ayrılıyor kan manevraları Baştarajı 1 İ7?ci sahifede bu küçük memleketi gayet müşkül bir duruma sokruğu da belirtilmektedir. Yugoslavyada miüngler Beigrad 1 (a.a.) Bütün Yugoslavyada, Sovyetlerin notasını protesto etmek üzere işçi mitingleri yapılmaktadır. Bu toplantılarda alman kararlarda So%"yetler Birliği, Yugoslavyanın iç işlerine karışmak istemesinden dolayı şiddetle takbih olunmaktadır. Baştarafı 1 inci sahijede dir. Bu polislerin eğitim programlannın yalnız cüz'î bir kısmı, mutad polis görevUrine taalluk etrnekte, geri kalan kısırc ise siyasî ve askerî eeitime müteallik bulunmaktadır. İngiliz makamlarının bildirdiklerine göre bu halk polisi şeflerinden en aşağı ikisi eski Alman ordusu generalîerindendir. Bunlarm miktarı yüz bindir. Yugoslav silâhlı kuvvetleri Roma 1 (A.P.) Bugün Italyan Astra ajansı, Trieste menşeli ve «inamlır kaynaklara» atfettiği bir haberinde. Mareşal Tito'oun silâh altmda 600.000 askeri bulunduğunu ileri sürmüştür. Ajans, Yugoslavyanın tasrruza uğraması halinde, bu mevcudun süratle 1 milyon kişiye Yugoslavyayı tazyik etmek ve o çıkarılabileceğini kaydetmiştir. nun başına belâ açmak için, onun Astra şunları bildirmişür: «Doğu milliyetçi komünizmi bırakarak milliyetsiz komünizmi kabul eüne sınırı üzerind^ki Kominfcrm tazyikı si için, bütün varlığım Rusyaya neticesinde Yugoslavya bir çok sıvernesi. elhasü onun kendindcn mfı seferber etmiştir. Tito'nun butamamile geçerek Rusyaya mal ol gün takriben yüz biner mevcudlu raası için yapılacak herşey yapıhnış, 6 ordusu mevcuddur. Bu kuvvetler ve Yugoslavya biitün bu denemele ceman 21 piyade tümeni, 3 zırhlı rin içinden milliyetçi komünist o tümen, 2 sınır muhafız tugayı ve larak çıkmıştır. Komünizmle milli diğer mütehassıs topçu. süvari ve yet birleşebilir mi, birleşemez mi. istihkâm birliklerinden müteşekbu apayn bir meseledir, çünkü bu, kildir.» Rus tazyikından kurtulınanın bir ifadesinden başka bir şey değildir Gerzede su basktnı ve bunun Rusya nazanndski manaGerze 1 (aa.) Özel muhabirisı faşistliktir ve irticadır. Rusya bugün Avusturya muahedesini gc aıizden: Dün saat 12 de başlayan şiddetli ciktirerek Balkanlardan aynlacağı günü geriye bırakabilir, fakat ergeç fırtına ve yağmur bir kaç saat debu mubarek gün hulul edecek ve vam etmiştir. Şehrin ortasında aRusya Balkanlardan çekileeektir. kan dere iki metre kadar yükselBugün Balkanları bir cehennem miş, Zincirlikuyu kö'prüsünden iühaline getiren ve nıilletleri birbiri baren iskeleye giden şoseye yayılne düşman eden. aralarındaki düş, mış, iskele civarmda bulunan evrr.anlığı mütemadiyen körükleyen lerle. bir tütün depoîu, bir atölye. Sovyet işgali ister istemez bir gün hükumet binası, veteriner dairesi. sona erecek ve o zaman hâlâ hakikî çarşı camii ve şadırvan su baskınıdemokrasiye bağh olan, hâlâ tered na mariiz kalmıştır. Hükumet daidi etmemiş olan elemanlar o zaman resinde çalışan memurları haikm nefes alacak ve hürriyete ksvuşa yardıır.larile kurtarılmışlardır. İscaktır. kelenir temel kısmı ile bazı beAvusturya sulhunun gecikmesi tonarme duvarları oyularak yıkılbu akıbeti geciktirebilir. fakat bu truş ve iskelede bulunan 250 çuval akıbet gecikır.ekle beraber ergeç tuzu sular götüımüştür. tahakkuk edecektir. Son alman haberlere göre. ilçeÖmer Kıza DOĞRUL den B?ıfra istikametine giden şosc üzerinde 30 kilometre dahilindeki köpriiler yıkıîmış. Samsun Gerz» Ankara 1 (T;lefonla) Ankara arasında münakale kesilmiştir. SüBekdiyesi, et fiatiarında umumi leyman admda birini sular götüryeüe onar kuruş tenzilât yapılma müştür. Zarar ve ziyan tesbit'edilmektedir. sına karar vermiştir. Akhisarda üç kişiyi öldüren öğretmenin deli olmadığı anla^ıldı Akhisar 2 (Telefonla) Karısı, kayınpederi ve kayınvaldesini öldüren öğretmen Hiiseyin Günyatmazın duruşmasına, bugün Manisa Ağırceza mahkemesinde devam edilmiştir. Sanığın, akıl hastanesindeki müşahedesi neticesinde normal olduğu anlaşılmıştır. Bu arada. müdahi'ler vekili. sanığın, suçunu işîemeden evvsl, bir avukata karısı, kayınvaldesi ve kaympederini öldüreceğini söylediğüıi ve bunun için ne ceza görebileceğini sorduğumı, dolayısüe hâdisede kasıd olduğunu bildirmiş, bu bakımdan avukatın da dinlenmesini istemişür. Sanık vekili. tahkikaün seyrine göre. buna îüzum olmadığını ileri sürmüştür. Mankeme, rnüdahiller vekilinin talebini reddetmiş ve bir talimatın gelmesi için duruşmayı kir başka güne bırakmışür. Amerikada bir filmimiz televizyonla gösterildi NewYork, 1 (a.a.) Bütün Amerikaya şamil Columbia televizyon şebeke^i biri gündüz, biri gece olmak üzere dün iki defa NewYork Haberler Büromuz tarafmdan temin edilen ve Ağrı dağının tepesitıe ordumuz tarafır.dan bayrağımızın çekilişini gösteren filmi yaymlamıştır. Coîumbia şebeke5i. aynı fümi pazar günü tekrar gösterecektir. Ağrı filmimiz, aynı zamanda Dumont televizyon şebekesi tarafmdan da gösterilecektir. Basmakaleden devam İstanbul, dış turizm bakımından Ikinci Cihan Harbinin bu memlekete milyonlarca liralık döviz temin ederek bütün Türkiyebaşladıği 1 eylulü Sovyetler nin iktisadî kalkmmasına büyük yardımı dokunacak eşsiz bir kaytörenlerle kutlandı naktır. Gümrük ve Tekel Bakanı, Dün, Ikinci Cihan Harbinin o kendi Bakanlığına bağh dairelerin nuncu yıldönümü idi. Alman ordu gelirlerine şöyle bir göz atarsa, İstanbulun ehemmiyetini kolayca anları bundan tam on sene evvel Polayabilir. lonyaya saldırmışlar ve bilindiği Ikinci Dünya Harbinde İstanbul, gibi Rusların yardımile bu memleketi istilâ ederek, korkunç bir sa siyasî cereyanlarm bütün şiddetile vaşm başlamasına yol açrruşlardir. çarpıştığı bir yerdi. İstanbulun VaBütün dünya bu meşum günün lisi, Vali muavinleri, Kaymakamyıldönümünü lânetle anarken, Rus lan, Emniyet Müdürü, Millî Emnilar, 1 eylulü «sulh günü» ilân et yet müfettişleri, baştan aşağı dikkat ve teyakkuz kesilmişlerdi. Harb mişler ve törenler yapmışlardır. den sonra da, istanbul siyaset baSoveytlerin bu hareketi bütün dünkımından bütün ehemmiyetini muyada gayet fena karşılanmış ve l»u hafaza etmektedir. Düşman ajanları arada Londra radyosu şu hususu şayed memlekette gizli gizli çahş belirttniştir: mak imkânını buluyorlarsa, onlann • Rus riyakârlığmm hududsuz o mütekâsif bulunduklan ve meşum labileceğini bir kere daha anlamış faaliyetlerini sarfettikleri yer, İsbulunuyoruz.» tanbuldur. Sovyet Rusyanın göz Sovyet Rusya ile peyklerinde diktiği ve Boğazlarda üs kurmak İkinci Cihan Harbinin yalnız Rus yolile hâkim olmak istediği şehir, lar tarafmdan kazanıldığı ve hattâ İstanbuldur. batılılarm çabuk bitebilecek bu har Böyle bir şehrin valisi de, diğer bi uzattıkları söylenmiş, yazılmıştır. bütün idare âmirleri de en kudretli, Bu hususları da belirten İLondra cn bilgili, en zeki, ve en tecrübeli radyosunun tefsircisi, şu suali sor insanlardan seçilmek lâzundu. İsmuştur: tanbulun Belediye Reisi de, imar <Bunu iddia edenlerde utanma işlerine en fazla akh eren. medenidenilen şey yok mudur acaba?> yet dünyasının büyük ve mamur Truman'm beyanaü şehirlerini görmüş, orada yaşamış, Me^unı günün yıldönümünde bir münevver vc başancı bir adam olbasm ko'iferansı yapan Ba?kan malıdır. Truman şöyle demiştir: İstanbul gibi idaresi de, iman da « Silâhlı harb gibi sinir harbir büyük güçlükler arzeden, başta sinin de «teslimle» sona ereceğinden yaset olmak üzere her bakımdan dünya ölçüsünde mühim bir vilâyet eminim» ve şehrin başına herhangi genc ve tecrübesi az bir valinin getirilebileceği tasavvur dahi edilemez. Valilerimiz içinde, elbette İstanbula tayin edilebilecek olan kıymetler de Başturafı 1 inci sahifede vardır; fakat, İstanbul Valisi 62 vikomutanızd îki kara, deniz ve hava lâyetteki valilerden herhangi biri ordulanmıza ,evgi ve güvenle teb olamaz; çünkü İstanbul vilâycti ve rik edtrim. Orduîarıın:zın fedakâr şehri herhangi bir vilâyet ve şehir lığı, çal'.şması /e yüksek fennî ve değildir. İstanbul valiliğinin büyük manevî vasıflan devlet ve milleti ve ağır mesuiiyetleri vardır. Rastgele herhangi bir vali, bu büyük ve miz içiıi sarsılmaz güven kajmağıagır mesuliyetlevi çekemez. Binadır. enaleyh, İstanbul Valisi de. gözü Cunıhur Başkanı kapalı, kur'a çeker gibi tayin ediİsmet İnönü lemez. Hulâsa İstanbul Valisi ve Sajin İsmet İnönü Belediye Reisi ı.lacak zat, bir çok Cumhur Başkanı meziyetleri nefsinde cemetmiş, güzi İsülâ ordularını yokederek aziz de bir şahsiyjt, aıevcud valileıiıniyurdumuzu düşman işgalihden kur zin ve idare adamlanmızın en tectaran Türk milletinin ve Türk or rübelisi. en muktediri olmak icab dusunun zaf^r gününün yıldönü eder. münde, ibzal buyurulan iltifat ve tebriklere ordu adma teşekkürleriDoktor Fazıl Şerefeddin Bürge mi sunarım. iyi bir doktordur amma uzun seneCumhuriyet ordularının, ulu mil ler içinde yaşa hğı ve nihayet Parti letimizin güven ve sevgisine daima müfettişliğini yaptığı İstanbulun lâyık bulundağanu bu vesile ile de dünya ölçasü.ıde büyük ehemmibir defa daha tekrarlamaktan en yetini kavrayamamış görünüyor. büyük huzur ve bahtiyarbk duy Sayuı Bakana Büyük Atatürkün makta olduğumu ve Başkomutaniı yazımızın başına koyduğumuz sözğı yüksek şahıslarında temsil eden lerini dikkatle okumasını. Türk sayın Cumhur Başkanımıza Türk milletinin gözbebeği İstanbulu iyice ordusunun derin tazimlerini arze anlamasını tavsiye ederiz. derim. " ABİDİN DAVER Genelkurmay Başkanı Orgeneral Giresunda Fındık Abdurrahman Nafiz Gürman Mancvralara katılacak >üksek Kooperatifi toplandı rütbeli subaylar Giresun 1 (a.a) (Özel muhabiriEylulün ycdisinde başlayacak o mizden) Fmdık Tarim Satış Koo lan askerî manevralarda bulunmak peraüfleri Birliğinin 947/948 ve üzere pazartesi günü şehrimize 948949 iş yılları genel kurulu buyüksek rütbeli 56 Türk Amerikan gün saat 10 da konferans salonunve İngiliz ^enerali gelecekür. da toplanmış ve toplantı yönetim İstanbulun ehemmiyeti İran Rus hududunda hâdiseler olduğu yalanlanıyor Tahran 1 (AJP.) Bugün İran Dış İşleri Bakanı Ali Asgar Hekmat ve İranın sorumlu askeri makamları, Associated Press'e verdikleri dem.eçlerde, İranlı motörize birliklerin kuzeye, Sovyet İran hududuna doğru ilerlemekte olduk larına dair haberlerin «tahrikçi ve panik çıkarmak kasdile> ortaya atıldığmı söyleraişlerdir. Rusya, İrana 100.000 ton buğday verecek Tahran 1 (A.P.) Sovyetler Birliğinin, İrandaki hububat darlığını karşılamak maksadile, bu memlekete 100,000 ton buğday satmağa mu%rafakat ettiği bugün İran Dıs İşleri Bakanı Ali Asgar Hekmat tarafından Associated Press'e açıklanmıştır. Kaymakamlar ve Emniyet Müdiirleri arasmda tayin ve nakiller Ankara 1 (Telefonla) Emniyet Genel müdürlüğü büinci şube müdürü Ahmed Karay mülkiye müfettişliğine, Ankara emniyet ikinci şube müdürü Zeki Demiroğlu Kayseri. Kayseri emniyet müdürü Kadri Tabakoğlu Kütahya, Erzincan emniyet müdürü Rifat Utku Aydın emniyet müdürlüğüne tayin edildiler. Emniyette diğer bazı tayin ve nakiller de yapılmıştır. Bundan başka kaymakamlar arasında yeni değişiklikler olmuştur. Bu arada İzmir ilinin Kiraz kaymakamı Cevad Çapanoğlu Ödemiş kaymakamlığma tayin edilmiş, Manisanın Demirci kaymakamı Kalri Şahinin Afyon, Sandıklı kaymaiamı Kâmil Yıldırımm Burdur, hukuk işleri müdürlüklerinde kendi maaş ve kadroları ile çalıştırılmaları uygun göriilmüş, Finike kaymakamı Sahin DUbars da Aydın Hukuk İşleri müdürlüğüne nakladilmiştir. Ordumuzun zafer gününü tebrik Radyo harbinde yeni bir safha Washington 1 (a.a.) Dış İşleri Bakanlığmın bildirdiğine göre, Münich'te inşa edilmiş olan ve 15.000 wat takatinde olan bir radyo istasyonu, Rus radyolarının bozucu yayınlarını bertaraf ederek Amerikanın Sesi radyosunun yayınlannı demir perde gerisinde bulunan memleketlere nakledecektir. Bu aracı radyo istasyonu 251 metre dalga uzunluğunda ve 1.195 kilocycles üzerinde çalısacaktır. Çaldaris Londrada îngilterenin Ürdüne yardımı Kamyon kazası Çatalca 1 (a.a.) Özel muhabirimizden: Bugün Büyükçeknıece bucak dairesi önimde bir kamyon. Tepecik köyünden Aslan Sen'i çiğnemiştir. Aslan, aldığı yaralarm tesirile ölmüştür. ter ter tepiniyordu. Nora Dean ise hiç durmadan şu sözleri tekrar ediyordu: Alfred Nevvstead.. beni felâkete sürüklemek ıstiyenin ta kendisi!.. Fakat birdenbire tanıyamadım.. galiba epeyce dayak yedi.. ağzı burnu dağıîmış.. yüzü gözü berbad olmuş.. Sammy ahenginden neşe taşaıı bir sesle: O işi pesâlâ yapacaktım ama. bırakmadılar.. şördüğün maymun surath hale'üst çenesindeki takma dişleri çıkartarak gelmiş.. ama. dişçiye gidip onları taktıracak ve hakikî çehresi.Tİ meydana çıkartacağız.. Ne o titriyorsun. yoksa o meiundan hâlâ korkuyor musun? Yok eanım, seninle Mister Crook burada : k3n niçın korka>im.. Eh. öyle ise artık gidebiliriz.. Çünkü, zabıta memurlarının senden öğrenmek istiyecekîeri şeyi oniann sormasma hacot kalmadan söyledin.. Polislerd^n biri: Bir dakika daha. dedi. matmazele başka bir sual sora:ağım. Sizi otomobiline alıp kayahklardan denize atmak istiyen de bu adam mı? Evet Bu kadar açık ilhamlara rağmen hâlâ kendisini masum gibi göstermekte ısrara kalkışan Alfred sordu: Bu iddianızı ne ile ispat edebilirsiniz? Mister Crook da ona karşılüc ŞM îsrail, millî savunma bütçesini gizli tutuyor TelAviv. 1 (a.a.l İsrail Parlâmenfosu, bu gece İsrail devletinin ilk bütçesini tasdik etmiştir. Bütçede âdi masraflar 40 milyon, gelişme masrafları da 55 milyon israil lirası tutmatktadır. Mülî Müdafaa bütçesi bazı güven'ik mülâhazalarile açıklanmamıştır. suali irad etti: Bugün, şu bir odasında bulunduğunuz hastaneye ne münassbet ve ne maksadla geldiniz, bize önce onu izah eder misiniz? Edemezsiniz. Öyle ise ben anlatayım. Mis Deane'ın ayılıp olanı biteni açığa vuramaması için bir fırsatuiJ bulup onu zehirlemek kasdile. Anlayamıyorum. Neden ve kimden bahsediyorsunuz? Bazı katiller, yapmak istedikleri ayrı ayrı cinayetler için başka başka vasıtalar kullanırlar. Siz bunlardan değilsiniz. Kurbanlarınızı aynı usulle öbür dünyaya göndermeğe kalkışıyorsunuz. Malum ya. aynı zehiri bir başka kadına daha. karınıza da tatbik etmiştinizPolislerden biri sordu: Bundan emin misiniz, Mistar Crook? Sade ben bu fikirde değilim. Bütün İr.giltere böyle düşünüyorMister Newstead'ın da gerek karısını, gerekse Mister Webster'i öldürdüğünü inkâr edeceğüıi zannetmem. O arada Winter'e dönerek ilâve etti: Kayınbiraderinizd salı günü evde öldürdünüz ve oesedi cumaya kadar orada saklandınız, karınızın cenaze töreninden sonra, hemen o gece na'şı metruk taş ocağına götürdünüz. Zabıta memuru şu mütaleada biılundu: Şuçlu cevab vermediğiııe göre Ankarada et fiatları Londra 1 (B.B.C.) Kral Abdullah bugün bir basın toplantısmda verdiği demecde Büyük Britanyanın Ürd'ine yapmakta olduğu malî yardınu arttıracağını zannettiğini söylemiştir. Kral Abdullah, Almanyada tamamile kapannuş buFranco'nun daveti üzerine İspanya lunmuyor. Bazı müteassıb naziler kurulu başkanı Dr. Ali Naci Duy yı ziyaret edecektir. Hitler'in hâlâ hayatta bulunduğuna duk tarafından açümıştır. Kırk bin kesin olarak kanidirler. Adanada yeni pamuk ortağı temsilen gelen delegeler va Ticaret Bakanı kalabalık bir dinleyici huzurunda mahsulü yapılan toplantıda. Vali Osman ŞaAdana 1 (a.a.) Bir kaç günÇanakkalede hinbaş ile CJîiP. müfettişi Niyazi denberi Çukurovada pamuk mahÇanakkale, 1 (Hususî) TrakAksu ve bu toplantı için davet edi sulü toplanmağa başlanuş ve yeni len Giresun, Trabzon, Ordu ve Bo mahsul piyasaya verilmiştir. Bu yil yada tetkiklerde bulunan Ticaret lu milletvekilleri hazır bulunmuş bölgemizdeki pamuk satış koopera ve Ekonomi Bakanı Vedad Dicleli, tur: Toplantıya yarın devam edile tifleri büyük ölçade faaliyet göster bugün şehrimize gelmiştir. cekür. mektedirler. Bence böyle alenî mal beyanını Londra 1 (a.a.) Yunan Dış İşdüşen leri Bakanı Çaldaris bugün uçakla tahrik eden arkadasımıza Paristen Londraya gelmiştir. Yarın kendisine Valinin servetini haber veren zattan bu iddiasını ispat edeuçakla Atinaya gidecektir. cek delilleri istemek veya kendisi Almanyada, Hitler'in arasbrmak.. bulursa neşreünektihayatta olduğuna inananlar Çünkü iş böyle mücerred rivayetlerin neşri şekline girerse, hakkınWashington 1 (a.a.) Hükumet da yazı yazılmıyacak kimse kahnaı çevrelerinde, az çok ferahlıkla bil ve herkes namuslu olduğunu ispata diriliyor ki bir ser.edenberi hiç mecbur olur. Bu da iMranm ve iskimse Hitler'i sağ olarak gördüğü nadın namusa galebesi demektir. nü iduia etmemiştir. Amerika isBu saürlar bittikten sonra, Dr. tih'oarat servisleri, Hitlerin BerlinLutfi Kırdarm valilikte kahp kalde Eva Braun ile intihar ettiğine artık kanaat getirmişlerdir. Ameri mıyacağını hâlâ bilmiyoruz. Çünkü kan ordu ve bahriye istihbarat ser çıkrniş olan rivayetleri, bu kadar visleri senel°r;e, Hitler'in Ameri neşriyato rağmen tekzib etmiyor va kada görüldüğüne dair haberler al dersini bilmiyen bir talebe gibi sümıştı. Bununla beraber bu hikâye kut ediyor. Dolfuss'ün katili öldü «CUIVIHURİYET» in tefrikası: 8 O BU KAPIYF* Yazan: Anthony Gilbert Niçin Charlbury'deki diğer aklı başında insanları çağırmayıp da o zirzop karının şahidliğine müracaale kalkijiyorsunuz.. Crook meşhur kahkahalarından birini salıvererek: O.o.. maşallah, dedi, Edimbourg'un yerlisi olduğunuz halde Chsribury'deki Madam Forbes'ın zircopluğunun cahili değilsiniz.. demak şöhreti oralara kadar yayıldı. Roger yavaş yavaş sükunet bulan Sammy'nin kolunu bırakmıştı. Deliksnlı tam Winter'in karşısına gelip d'jrarak: Utanmaz herif, diye bağırd», ortada bu kadar delil varken hâlâ hüviyetini ssklamakta devam etmekten ne fayda umuyorsun, bümem? Sammy'nin öteki kolunu sıkı sıkı tutmakta devam eden Crook. Sammy'ye: Peki. dedi. bu odaya girer girmez kendisini neye tanıyamadın.. ^ k t i ' e Mis Deane'ı görmeğe gittiğin vakit evinin önünde onunla göiüşmüştün.. O gün hava yağmurlu ve sisli >lduğu için yüzünü gözünü pek iyi ACMAYINIt Türkçesi: A. Hidayet Reel seçememiştim.. kaldı ki. suratını epeyce değiştirmeğe de muvaffak oimuş.. Zarar yok.. merak etme.. bu hususta seni destekleyecek başka bir çok şahidlsr daha var. Tam bu sırada dışanda büyük bir kalabalığm toplanmış olduğu, akstden seslerden anlaşıhyordu. Birden bire kapı açıldı, en önde 'başhemşire olmak üzere bir resmî. iki sivil polis ve hastabakıcı üniformasile Nora Deane içeriye girdi. Polislerden biri sordu: Ne var, ne oluyor? Crook şaka mı ciddî mi olduğu pek farkedilmiyen bir tavırla: Azkaldı, dedi, kan çıkıyordu.. iyi ettiniz, tam zamarunda yetiştiniz.. Nora Deane hafif bir feryad kopararak geri çedildi. Sammy hemen ortalarmda bulunanları sağa sola ayırarak genc kızın yanına koştu. Crook da arkasından gelmiş ve Nora'run bir tarafında da o durmuşru. Winter, soğukkanlılığını tamr.mile kaybetmiş, kıza: Bana neden öyle bakıyorsun? Diye haykınyor ve olduğu yerde. ikrar ediyor, demektir. Fakat biz bir mahkeme heyetini temsil etmediğimiz cihetle son karar bize aid değildir. Crook, o zaman zabıta memuruna şöyle bir teklif yaptı: Lutfen üstünü başmı arar mısınız? NeWstead. o anda hemen elini cebine atmak istedi, fakat resmî üniformalı polis bu hareketine mâni olarak o oebinin astarını dışanya döndürdü ve bu suretle içi morfin dolu koskoca bir şırınga meydana çıkti. Crook: Bu kadar morfin. dedi. sade bir adamı değil, bir çok insanı öbür dünyaya götürebilir. Ama onun asıl maksadı Mis Deane'ı odasında yalnız bulup son mel'anetini de yapmakü. Fakat, ben bu fikrini önceden keşfeder gibi olduğum için başhemşireye, polis ve basın mensublarından başka Mis Deane'ın sıhhati hakkında malumat almık ve onu görmek istiyenlere, bana Borulmadan müsaade verilmemesmi rica etmiştim. Genc kızın Edimbourg'daki teyzesinin vekili olduğunu iddia eden birinin telefon etüğüıi başhemşire bana haber verince bunun katilden başka biri olmıyacağını tahmin ettim. Alınan tertibat mucibince kendi?inin buraya gelmesine müsaade ettik. Yukarı kattaki intizar odasında yalnız bıraktık. Koridorlardan da hastabakıcılaruı geçmesini önledik. Yani onun son mel'anetini icra edebileceğine kuvvetle hükmedeceği bir vaziyet hazırladık. Hattâ diğer hastalarla beraber genc kızın odasının kapısuıın üstüne adını yazmağı ca ihmal etmedik. Ben, öteki koridorun köşesinde beklerken tahminim veçhile Mister NeWstead, intizar odasından çıktı, etrafına bakına bakına Mis Deane'ın yattığı yeri keşfetti, içeriyi dinledi. kapıyı kurcaladı. fakat odada bir hareket hissettiği için geri çekildi. Köşeyi siper aldı. Tenbihim veçhile Mis Deane'ın yarundaki hastabakıcı da bu kurcalama neticesi odayı terkedip uzaklaşü. Fırsat tam bu fırsatü. Kapıyı itip içeri gireceği sırada hemen karşısına çıkıverdim. Sammy kendini tutamadı: Oldukça mışsınız, dedi, öldürürdünüz veya felâkete haini elden vardı da.. tehlikeli bir iş yapama, ölürdünüz veya tarzında bir kazaya uğramanızdan ziyade kaçırmanız ihtimaii Roma, 1 (A. P.) «Giornale d'İtalia» da bugün çıkan bir habere göre, Avusturya şansölyesi Engelbert Dolfuss'ün katili dün Roma'da ölmuştür. Gazeteye gore, Otto Waechter adındaki bu şahıs, takma bir ^im Mahalle aralanndaki altmda 1946danberi Romada yaşatamirhaneler kapaülıyor maktaydı. Katilin bir karaciğer hastalığından öldüğü bildirilmekteYeni Beyoğlu Kaymakamı Muhterem Vefa Veznedaroğlu, Beyoğlu sokakladir. Esasen alınan mevsuk malumata göre Ankarada İstanbul için bir küçük «darbei vilâyet. yapılmıs. Buna nazaran şimdi ister ayrrlsın, ister ayrdmasm. Bu işin lâkırdısı çjkınca yapılacak is, Valinin vannı yoğunu sorup ortaya döktürmek mi olacaktı? Bugünkü manzara bana daha cenazesi kaldırümadan musadere edilecek servetinin defterleri yapılan boynu vurulmus veziriâzamlan hatırlatıyor. Asırlar geçiyor biz değişmiyoruz. Demokrasi âşığı olsalc bile! Isiahat yapılacak, inkılâb yapılacak sahamu eeml olmaktan ziyade ferdt sosyal olmaktan ziyade jnoraldir. Lâf anlayan beri gel&in! B. FELEK Yurdda zelzele Solhan. 1 (a.a.) 1/9/1949 gecesi saat 3,50 de biri şiddetli, diğeri hafif iki yer sarsmtısı olmuştur. Bazı köylerde hafif hasar olduğu büdiriliyor. Lübnandan memleketimize iltica eden yok Ankara 1 (Telefonla) Lübnandan memleketimize herhangi bir iltica vaki olmadığı salâhiyetli makamlar tarafındai büdirihnektedir. Bir kaç gün önce Ortaşark radyosu bize sığınmış olan milliyetçi partiye mensub 5 kişinin iadesini Lübnan Crook gülerek cevab verdi: hükumetinin Türkiyeden istediğini Yok canım. Bende ağıma dü haber vermişü. Böyle bir müracaat şürdüğüm ava bir daha savuşma yapıldığınm da ash yoktur. fırsatını kaptıracak göz var mı? Bu sırada polis memurları NewsEVLENME tead'ın üstünü başmı aramakta deGülriz Süruri Eruluç ile Tahir vam ediyorlardı. Yeleğinin cebinden kopuk zincirli şık bir madal Tenman dün Beyoğlu dairain.de evleruneleri yapılmış ve bu mesud yon çıkınca Nora hemen ilerledi: gun e<vlerinde yakm akrabalan a(Arkası var) rasında tes'id edilmistir. rında ve mahalle aralarmda açılmıs c!an tMnlrhanelerln, yangın ve infüâk tehkkeîeri yarattıklarından kapatılma!arı için «nir ver»lstir. Bur.lardan bir kısmı kapatılmıştır. Bu müessese sahiblerir.den müreklseb bir heyet dıin C H. Partisini, Vali ve Belediye Başkaru Lutfi Kırdarı Vilâyette ziyaret ederek bu karara itiraz etmislerdir. Şehrimizcie motörlü nakil \'asıtalarınm çcğalması yüzünden sokak içlerinde de bu kabil taıiîirhar.slsr çoğalrnıştır. Beledîye. halkın huzur ve rahatını düşünerek, bunların hepsini bir araya toplamak kararınıîadır. Tamlrhaneler için yer aranacaktjr. Türk Ocaklılann toplantısı tstanbul Türk Ocağı Bsşkar.hğındaa: 3 Eylul cumartesi günü ocaklılann aylık teplantı günüdür. Ocaklılann saat 17 den itibaren Ocak merkezinde bulunmaları rica ohınur. AYŞE CEMALİ Ue |\>. ÎHSAN KUNTBAY Cenevre ,1 eylul 1949