23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ı ıııııııııııııııııııııııııııııııuııııııııııııııııııııııııııı {KOMŞU MEMLEKETLERDE Suriyede seçim hazırhğı ve komünistlerin faaliyeti Yazan. Suha Sakıb Tatıer Suriyede bu ay içinde genel se yede bugünkü rejimin komünistleçim yapılması ve bir knrucular re karşı son derece miisamahakâr meclisi seçilmesi beklenmekte ve davrandığıdır. Halbııki eski hükubu yüzden hükumet bir seçim ka metlerle Hüsnü Zaim onlara karşı nunu hazırlamakla meşgul olmak son derece sert davranıyor ve onu tadır. Seçim kanunu, okur ya gayrimeşru bir teşekkül saymıyor2ar kadınlara seçmek hakkını ve lardı. receği gibi tayfacılığı ilga edeceit, Şimdiki halde ise komünistler geyani Suriyelileri Dürzü, Sünnî, Şlî, Alevî diye ayırd etmiyecek, belki hepsini bir kül sayacak ve seçilecek kimselerde bir takım kültürel vasıflar arayacaktır. Siyasî partiler yeniden faaliyete geçmiş ve gelecek seçimde hangi partilerin rol oynıyacağı anlaşılmış tır. Bunlar Şaab partisi, Vatanî parti, Ba's partisi ve komünist partidir. Bugünkü kabinede dbrt ilyt'si bulunan Şaab partisi, Hüsnü ZaBir çok Avrupa memleketleimin tazyikına uğramış ve bazı tabüyük raftarları hapsedilmişti. Bunların ri son haftalar içinde miktarlarda hayvan yemi ithal bu kabineye iştirak etmeleri, siyasî kifayetlerini belirtecek imtihandır. etmektedirler. Bunlar mubayaaÇünkü gerek Şükrü ElKuvvetli, larını Arjantin üzerinde teks:f İngiltere buragerek Hüsnü Zaim devrinde hep etmişlerdır. muhalefet tavrmı iltizam etmişier dan 40.000 ton kepek ile 68.000 ve iktidara iştirak etmemişlerdi. En ton yağlı tohumlar küspesi satm bellibaşlı prensipleri tam Arab Bir almıştır. Norveç. Batı Almanya, liğidir ve Irakla Suriyeyi birleştir Holanda ve Vatikan dahi burameyi bu yolda atılacak ilk kuvvetli dan kepek almak üzere teşebbüse geçmişlerdir. Bundan başka adım saymaktadırlar. Bir çok tecrübeli ve kıyme'.li Holanda, kümes hayvanatı için, şahsiyetleri toplayan Vatanî paıti, kentali 12,5 pezodan 5.000 ton beher tekrar faaliyete atılmamış bulun'.ı dan, Batı Almanya da yor. Vatanperver simalardan mü 100 kilosu 19 pezodan 60.000 ton teşekkil olan bu partinin, durumu çavdar almıştır. Almanya bunhenüz bulamk eörmek dolayısue dan başka 3.000.000 dolar tutarında yulaf ve arpa almak için faaliyete geçmediği sanılıyor. Ba's, yani kalkınma partisinin ta de faaliyette bulunmaktadır. raftarları talebe, genclik ve ava Yunanistanda yeni zeytinynğı rekoltesinin bir rekor tesis katlardandır. Bu partinin lideri olan Millî Eğitim Bakanı Mişel \iedeceği anla§ıbyor lak da, Hüsnü Zaim tarafmdan tevYunanistanda zeytinyağı rekif olunmuş, mevkufiyeti sırasmda koltesinin bu mevsim 150.000 toişkenceye de uğramış olduğu için, nu bulacağı tahmin edilmektenedamet ifade eden rr.ektublar yaz dir. Bu tahmin doğru çıktığı mış ve affmı istemişti. takdirde, Yunanistan 1938 denKomünist partiye gelince, bunun beri en yüksek rekolteye kavuda yeniden faaliyete geçnr? oldu;~'U şacaktır. Geçen senenin rekolgöze çarpmakt3ıır. Şimdiki hüku tesi.son 25 yılın en düşük rekolmetir. kjrrulması üzerine, komü tesi olup sadece 47.000 ton tutnistlik yüzünden mevkuf olanlar muş ve bu yüzden haricden bir da serbsst bırakılmı?lar .bunlar 1a miktar nebatî yağ ithalâtı yakendiierini toplamağa ve düzenle pılmıştı. Bu sene mahsulün fevmeğe başlamışlardır. Bu vüzden bu kalâdeliği karşısında, fiatların sırada Şam sokaklarmdân geçen düşmesi ve geçen ağustostan itiler, bir takrm binalarm üzerine baren bu madde ihracatına ko<yaşasm Suriye komünist partiîi* nan memnuiyetin kaldırıhnası sözlerinin yazıh olduğunu görür beklenmektedir. ler. Harbden evvel, Ispanya ve İHalbuki Hüsnü Zaim devrindo talyadan sonra gelmek üzere, durvm bambaşka idi ve komünist dünya zeytinyağı istihsalinde üolm.ak ve komünizm propagandası çüncü olan Yunanistan, 193739 yapnak. hapisaneyi boylamak için devresinde, Birleşik Amerikaya kâfi geliyordu. senevî ortalama 9.000 ton zeyKomünistlerin şimdiki hükümete tinyağı ihrac etmişti. Bu mikkarşı muayyen bir durum almak tar Birleşik Amerikanın umum kararını vermiş oldukları belli de zeytinyağı ithalâtınm 1/5 ini ğildir. Fakat Moskova radyosunun teşkil etmekte idi. bunlara bir takım talimat vermekle İtalyada zeytin mahsulü çok az meşgul olduğu göze çarpmaktadır. Yunanistandaki durumun akMe=elâ Moskova radyosu. albay sine olarak, bu sene İtalyada, Sami Hınnavi'nin İngiliz adamı ol Puglia çevresinde hüküm süren duğunu iddia etmekte ve Suriye fena havalar yüzünden, takriben Müdafaa Bakanlığında teknik mü 6 milyon zeytin sğacı ciddî suşavir olan albay Fcks'un son inkl rette hasar görmüş ve mahsulâbı hazırlamakta methaldar bulun lün 1/3 ü harab olmustur. Uduğunu ileri sürmektedir. Sonra mum zararın 21 milyar liret olşimdiki Suriye hükumeti içinde Irak duğu tahmin edilmektedir. ile birleşmek taraftan olanlann bulunması da Moskova radyosu tararır.rîarı İnfilterenin bu iki mem pkscar.Wilde'in mshkumiyetile neticelenen mahud Javar.ın zabıtleketi birleştirmek peşinde koştuçunu anlatmak için ve;ile teşkil e ları geçenlerde, Londrada kitab hariiyor ve bunun halis muhlis bir linde neşredildi. Böylece bu meseİr.çiliz projesi olduğunu anlatarak lenin . tozlu, adliye arşivlerinde buna da mukavemet edilmesi icab sakh tutulan esran, aradan tam effi5ine ima ediyor. elli yıl geçtikten sonra halk efkâScn zamanlarda Beyrutla Şamda nna ifşa edilmiş oluyor. Bu zabıtkomünistler bir takım beyanname lar, kuru ve resmi ifadelerine rağler daSıtmışlar ve bu beyannams men en kuvvetli sahne eserlerini lerin birini nakzeder gibi görünen bölgede bırakacak kadar heyecanlı fikirler ileri sürdüğü göze çarp ve dramatik sahneleri ihtiva etmıstır. Komünistlerin bu birbirini mektedir. Filvaki şohretin şahikatutTiaz eibi düşünceleri yaymağa sında oturan bir insanı. iki üç sausraşmaları da her halde bir ma atin içinde felâketin girdabına fırrevradan ibaret bulunmaktadır. Bu latıveren böyle bir mevzuu, ancak fikirlerin birine Suriye Komünist Euripides'in lehası tasavvur edebiPartisi tercüman oluyor ve Suri lir. yede kurulan yeni de\Tİ selâmlıDramın kahramanı Oscar Wilde, yarak. onun, hürriyetleri koruya o tarihte İngiliz edebiyat âleminin cajını anlatıyor Diğeri ise, şim ve kibar sosyetesinin baştacı mesaciki Suriye hükumetine hücum et besinde bulunmaktadır. Eserleri ^ mekte ve onun da büyük Suriye, aynı günde üç tiyatroda birden Yeşil Hilâl gibi emperyalist pro temsil edilen, her yazdığı. halk taje'ere âlet olacağmı ileri sürüyor. rafmdan tehalükle kapışılan, veciArJasılan komünistler bir taraf zeleri, nükteleri ağızdan ağıza doten şimdiki Suriye hükumetine tu laşan, icad ettiği modalar, derhal tunarak mevcudiyetlerini sağlam taklid edilen mesud bir muharrir lamak için çalışmakta, diğer taraf ve salon adamı.. Bilhassa gencler tan da asıl maksadlarını acıkla ona adeta tapmakta ve onu gözü m?kta ve şimdiki hükumetin erkâ kapalı takibe hazır bulunmaktadırnını İngiliz tarafiarı saydıklarm? lar. Wilde evlidir. Nişanlı iken ken gİ7Î ememektedirler. disine ateşli aşk mektübları yazmış Şamın bazı uyanık yabancı siyssî olduğu. bir de güzel karısı vardır. rr?"fillerine göre komünistlerin Co Onu, Tite Street'teki mükellef evinîirfde. Humusta ve Beyruttaki t=ı de, güzel eşi ve çocuklarile gören raftarîarını faaliyete geçirecekleri bir insan. aile sasdeti bakımmdan da talihinin ne kadar yaver oldusıra çok yakmdır. Muhskkak olan nokta bugünkj ğunu kolayca teslim eder. Diğer taraftan muharririn hususî Suriye hükumeti içinde komünistli^^ düşmanhğı ile tanmmış şahsı cîostlan meyanında Lord Alfred yetler bulunduğu ve bunların ko Douglas namında yirmi yaşlarında mi:ni?tliği. Suriyenin istiklâlini ds genc bir şair vardır ki Wilde gidertehdid eden bir tehlike saydıklar' se onu da yanmdan ayırmamaktadır. Bunlann en sonunda galebe ça dır. İşte bu cenc lordun babası Marki larak kcmünizmin faaliyetini darlaştıracak tedbirler aünmasına ,'n de Queensberg, oğlunun Wilde'le ayak olmalarj kuvvetle muhtem11' sıkı fıkı ahpabîığım hoş görmez ve genc lordla muharrire hakaretamb dir. Suriye ve Lübnandaki komünist iki mektub gönderir. Wilde bunu lerin Hayfadaki bir merkezden ida avukatma gösterip dava açıp açre olundukları malumdur ve ou mamak hususunu düşündüğü sıraH?yfadaki merk?.in sir^diki hslde, larda tesadüfen bir lokantada Marki Amerikahlann Suriyeden geçire ile karşılaşır ve tuhaf değil mi, bircekleri petrol borusile İneilterenin birlerüe kavga edecek yerde ahpab geçirecekleri borulara aid anlaş oluverirler. Zira Oscar Wilde'in maları baltalamak için çalıştıkl^rı şahsiyeti, konuşmadaki cerbezesi göze çarpmaktadır. Bunların fcütün karşısında Marki epkem kalmışür Vu iki projesre Veda esnasında hararetle el sıkışırneşrivatı. Si' r mukavemet için hazırlamak isten lar. birbirlerini mütekabilen evlerine davet ederler. mektedir. Muhakkak olas bir nokta Suı;i, Aradan bir kaç ay geçer. Oğlu Düşündüğiimüz zaman beynimizde ne ohıyor? molekül değişikliğini düşünme esnasında vuku bulan kimye^ bir tebeddül olarak kabul edebUiriz. Düşünme esnasında beyinde hasıl olan elektrik cereyanma gelince; bunu ölçmek gayet kolaydır Fakat denemeler elektrik değişikliğinin pek az olduğunu göstermiştir. Beyin hücrelerine veya onlara yakm nesiclere tatbik edilen elektrodlarla bu elektrik dalgalarını ölçmek, onları kâğıd üzerine kaydetmek kabil olmuş, bu dalgaları yazan iğnenin saniyede 10200 defa hareket ettiği görülmüştür. FEN  L E M İ N D E ııımmıımııtıınmıııımımııımmııımMiiiıuu I Dünya Piyasasııida I Avrupa ıtıemleketleri, kışlık hayvatı yemi peşinde İnsan denen muammanın en akü ermez taraflanndan biri bizzat akıldır. Bu satırlan okurken aklınızdan bir takım düşünceler geçiyor. Gözlerirdzin gördüğü kelimeler beyninize naklolunuyor. Orada uyandırdığı akisler, intibalar ve hatıralarla bunların manasını anlıyorsunuz. Bu düşünme ameliyesi nel seçime de iştirak edeceklerini o kadar çabuk oluyor ki tahlile deve aday da göstereceklerini söylü ğil, onu farka bile vakit bulamıyorsunuz. yorlar. Bu durumun ne zamana kadîr Esasen tahlile kalkmak neticesiz devam edeceği bugün herkes tara bir gayret olacakür. Zira bir iki rından sorulmaktadır. değil. milyonlarca unsurdan teşekSuriyedeki seçim hazırlıkları bu | kül eden bir uzvun nasıl işlediğini anlamak sadece zor değil, hattâ immerkezdedir. kânsız bir şey olarak kabul edilebüir. Beynin nasıl çalıştığı muamması ötedenberi «üzerinde düşünülmemesi daha iyi olan» mevzulardan biri sayılmıştır. Vâkıa havsalayı thavsalarun alamryacağı bir şey» le işgal etmek pek akü kârı olmasa gerektir. Fakat ilmin gayesi etranmızdaki bütün bilinmedikleri bilinir yapmak, hâdiselerin «niçin» ini değilse bile «nasıl» ını öğrenmeye çaİLşmak olduğuna göre, âlimler bu Harb sonrası devresinde ilk tehlikeli bahse yanaşmaktan kadefa olmak üzere, geçen sene çınmamışlardır. 10.000 ton zeytinyağı ihrac eden «Meçhulii malumla izah» düstuve bu suretle mühim miktarda runu kabul eden" âlimler beynin dolar temin eden İtalyanm, bu nasıl çalıştığını anlamak için kendi sene mahsulün kötülüğü üzerıne kendilerine şu suali soru>t>rlar: buna imkân tem:n edemiyeceği « Biz bir şey düşünürken beyanlaşılmaktadır. nimizde ne gibi bir değişiklik oluFransa, Danimarka ve Holanda yor?» dan 9.000 ton tereyağı Bunu öğrenmek için de işi bazı malum tahlil usullerine göre tetithal edij'or Fransada, kurak geçen mev kike başlıyorlar. Meselâ, beyin çahsim dolayısüe, tereyağı ve çırken ne gibi kimyevî ve fizikî desütten yapüan maddelerde dar ğişiklikler kaydedilmektedir? Dülık hissedilmekte idi. Bu du şünce esnasmda beymin elektrik rum üzerine Fransa, Danimarka kuv\etinde bir değişiklik oluyor dan 5.000, Holandadan da 4.000 mu? Bunlardan birinci sualin ilk kıston tereyağı ithaline karar vermiştir. Yeni ithalâtla darhğın mma cevab vermek biraz zordur, büyük mikyasta önleneceği ü Bir beynin çalışırken geçirdiği kim yevî değişikliği tesbite imkân yokm:d edilmektedir. tur, çünkü bu hususta yapılacak Birleşik Amcrika, Küba müdahale beynin çalışmasına. yani şekeri ahyor hayata son verebilir. Fizikî değişikBirleşik Amerikanın Kuba liğe gelince; bunu tesbit nisbet^p dan 400.000 ton şeker mu kolaydır ve nitekim düşünme desinirlerinin bayaasından sonra, Kübanın 949 diğimiz şeyin beyin senesi şeker mahsulünden elde muhtelif şekilde ihtizazından ileri satılmamış miktar kalmamıştır. geldiği anlaşılmıştır. Maamafih, Tarım Bakanı, BirleBir insan bejninde 10 milyar kaşik Amerika kontenjanmdan dar sinir hücresi vardır. Bu hüs150.000 tonunun bu sene Avrupa teler birbirine gayet girift bir iplik ihtiyacına terkedilmesinin ve şebekesiîe bağlıdır. Öyle ki harekebunun bilâhara 1950 mahsulün te geldiği takdirde bir diğerini ihden, Birleşik Amerikaya telâi; tizaza getirmiyen bir tek hücre yok edilmesinin muhtemel olduğunu gibidir. bildirmiştir. Hücrenin harekete gelmesi nasıl Bu sene Kübada, şeker mahsu olur? İşte burada meselenin tekrar lünün geçen seneye nazaran çok izahı kabil olmıyan bir r.oktastna eksik olması sebebile, daha §:m geliyoruz» Bir nazariyeye göre, bediden stoklar süratle elden çık yin hücrelerini harekete getiren şey vücudümüzdeki elektrik ceremıştır. yanıdır. Haricî hâdiselerin vücudüİsveçin gazete kâ§ıch ihracah müzdeki elektrik üzerine yaptıklan çok arttı tesirler beyin hücrelerine nakloluBu senenin ilk dört ayı için n\vc\ bu tesirin derece ve mahiyede îsveç, dış memleketlere tine göre de beynimizdeki hücre76.812 ton gazete kâğıdı ihrac ler harekete gelir. etmiştir. Bu miktar, geçen seBu nazariye belki bizi tatmin etnenin aynı devresindeki ihra meyebilir. Onun için, işin «niçin» cattan % 40 daha fazladır. İs inden ziyade înasıl» ını tetkike geveçin tekmil 1943 senesindeki çelim. Hücrenin nasıl harekete gelgazete kâğıdı ihracatı 176.881 diŞini âlimler şöyle izah ediyorlar: ton tutmuştur. İsveç, gazete kâBeyne her hangi fcir dujnıyu %tğıdmın en büyük müşterileri sı tiren sinirler orada kendilerine aid rasile: hücrelere tesir ederler. Bu tesir alBirleşik Amerika, Arjantin, tmda hücrenin sathi harekete gelir İngiltere, Çin, Hindistan, Uru ve saniyede elli defa Eibi gayct guay. Portekiz, Brezilya, Dani büyük bir süratle titrer. Bu titreme marka ve Kübadır. 'ihtizaz) esnasmda hücreden muCelâl GÖKTEPE vakkaten bazı moleküller çıkar. Bu Bir fıkra vardır. Birine: «Güneş mi daha faydalıdır, ay mı?> diye sormuşlar. «Ay» demiş. «Niçin?> «Çünkü güneş gündüzün, yani her taraf zaten aydınhkken bulunuyor; ay ise geceleyin her yer karanlıkken bize aydınlık veriyor.» Ayın dünyamız için ne faydalı bir komşu olduğunu alay yolile anlatan bu fıkradaki kahraman herhalde pek âlicenab bir adam olsa gerek. Çünkü insanların bir çoğu bilhassa Beynin çalışması için fazla mik ilim adamlan ayın bize sadece, tarda kan lâzımdır. Bu kan ona ok geceleri güneşin ışığını aksettiren sijen ve besleyici madde bilhassa bir ayna vazifesi görmesini kâfi şeker getirir. Beyne bir iki sani bulmuyorlar, ondan daha başka yeden fazla kan^ gitmiyecek olur faydalar elde etmenin yolunu arasa faaliyeti durur. Bayılma dediği yorlar. tniz hâdise budur: O anda beyin Aya gitmek hulyası, asırlardankansız kalmış, görme, işitme, duy beri insanların zihnini işgal ettiği ma, konuşma, düşünme imkânını halde, henüz imkân dairesine girkaybetmiştir. memiştir. Bu tasavvum daha sonUyku hali bundan biraz farklıdır. ralara bırakıp aydan bugün için O zaman da beyin düşünme, görme, başka sahalarda istifade etmeyi düişitme hassalannı kayıb daha doğ şünen fen adamlan son zamanlarda rusu, bir müddet için terk etmiş şuna karar vsrdıler: tir. Fakat o anda beyin durgun bir Ayı bir televizyon ve bilnassa rad sudan ziyade üzeri hafif hafif kırıyo ara istasyonu olarak kullanmak • gan denize benzer. Hücrelerden bir kabil dir. kısmı uyanıktır ve aralannda alçak Televizyondaki son terakkilere sesle birbirlerine seslenir gibi, ufak dair bir yazımızda bu tasavvurun ufak elektrik dalgaları alıp verirler. mahiyetini anlarmıştık (1): TeleRüya görürken bu hareketler vizyon dalgaları düz hat üzerinden daha fazlalaşır. Gördüğümüz rüyayayıldığına göre, verici istasyonlar ları haürlamamız da bundandır Her hâdiseyi beynin hafıza kısmına ne kadar yüksekte olursa yayım o kaydettiren hücreler rüyada gör derece az maniaya rastlar ve o nisdüklerimizi, işittiklerimizi de orada bette geniş bir sahaya yayılır. 3 u tesbit ettirirler. O anda ne kadat bakımdan, ay en ideal bir televizçok hücre uyanıksa rüyanın tesbiti yon istasyonudur. Oradan negriyat de o kadar kuvvetli olur. Sabaha yapmağa imkân ohnadığına göre,w karşı görülen rüyaların daha ko tabiî, ayı ancak ara istasyon olarak laylıkla ve vüzuhla hatırlanmasmm kullanmak. yani yeryüzündeki bir hur «Elettra» yatile Biskaya körfe reden olan doğrudan doğruya geeebebi de budur. O anda beynin bir istasyondan televizyon dalgalarını zinde, muhtelif radyo dalgalarınuı liyor, 10 metreden olan da aya gidip evvelâ oraya gönderip oradan tekçok hücreleri Ertık uyanmıştır. rar dünyaya yavinak düşünülebi denemelerini yapıyordu. Bir aralık dönüyordu. Çünkü 10 metreden aHaus Berger bundan yirmi sene gerek o, gerek arkadaşlan hayretle şağı kısa dalgalar fapkı ışık gibi evvel ilk elektroenkefalogram u< lir. Fakat buna şimdiki halde im kulak kabartülar: Radyodan garib düz bir hat üzerinden gidiyordu. kân bulunsmsmıştır, çünkü halen sulünü tatbik ettiği zaman ortaya bir çalgı sesi geliyordu. Şimdiye O gündenberi bilinen bu haklkatmühim bir keşif çıkmış oluyordu. mevcud televizyon verici istasyon kadar duyulmamış bir beste ve ten istifade edilmesi şimdiye kadar larının dalgaîan havadaki ışık ve «Elektrikle kafanın içini yazan» bu çaleı idi bu. Dinlediler. Biraz sonra dalgalarmm tesirinden spikerin sesi duyuldu. Bu da tanı kimsenin aklına gelmemişti. Son usul bize insan beyninde daimî bir elektrik zamanlarda Amerikanın meşhur elektrik cereyanının dalgalandığını müteessir olmıyacak krdar kuvvetli dıkları hiç bir yabancı dile benze Bell Telephone Company müessese» değildir. gösteriyordu. Saniyede 10 ihtizaz miyordu. si bu mevzu üzerinde geniş tetkikBununla beraber, televizyon için kaydeden bu cereyanın kuvveti bir Marconi. makineye baktı: Neşri lerde bulundu. Bugün Bell şirkemilivoltun yirmide biri kadar an henüz mümkün olamıyan bu tasavvur radyo için pekâlâ olabilecek yat kısa dalga 15 metre üzerinden tinin, başta mgjhur radyo âlimi S. cak vardı. geliyordu. Hemen, bütün dünyada Davis Page olmak üzere, büyük fen Elektroenkefalogramla tesbit o bir şeydir. Soa zamanlarda bu fikir ki radyo istasyonlannın listesine adamlan kadrosu bu işle meşgulüzerinde düşünen ve hesablara, teciunduğuna göre, beynin bu hafif baktı ve bu uzunluktan yayım ya dür. dalgalanışı istirahat halidir. O anda rübelere pirişen fen adamlan ayın panları tesbit etti. Fakat bunlann Ayı ara istasyon olarak ele. alıp mükemmel bir radyo ara istasyonu hücreler adeta yerinde sayarlar içinde öyle acayib bir dille ve ga yapılacak radyo yayımlan bize no olabileceğine kanaat getirmişlerdir. Beyin normal şekilde çalışır: Sinirrib bir çalgile neşriyat yapacak temin edecek? *** lerin gönderdiği hisleri zapteder, hic bir istasyon yoktu. Ayın bize temin edeceği ilk şey, duyar, işitir, hafızaya geçirir. FaAyın radyo dalgalarını aksettireBu muamma, glimin zihnini uzun bugünkülerden çok daha temiz ve kat beynin iahibi bir şey düşün bileceği garib bir tesadüf eseri olamüddet işgal etti. Nihayet bilmece berrak bir radyo dinlemek imkâmeğe, zihnini bir nokta üzerine tek rak ve bundan yirmi bir sene evveî yi şu şekilde çözdü: rudır. Zira bugün radyoda dinledikEİf etmeğe başladığı zaman hücre öğrenilmiştir: Bu «acayib» sesler Rio de Janeiro lerimiz hep «amplitüd dalgaları» dır. ler daha büyük bir faaliyete geçer1928 mayısındaydı. Marconi me§ radyo istasyonundan geliyordu. Fa Bunlar kulağımıza hoş gelen ihti!er. kat bir kısmı evvelâ aya gidiyor. zazların ancak bir kısmını nakledeHafızaya gelince; bu beynin iza gibi bir tesir uyandırdığını bilmi oradan dönüp geliyordu. Bir kısmı bilirler. Halbuki bir de «frekans hı daha zor olan bir kısmıdır. Bir yoruz. Bir sinirin bir kısım hücreyi da doğrud3n doğruya Rio de Ja dalgaları» vardır ki bunlarla kulanazariyeye göre, her duyu beyinde harekete getirmesi görmemizi temin neiro'dan etrafa yayılıyordu. Aya ğımıza hoş gelen bütün ihtizazlan bir kıvrım olarak teşekkül eder ve ettiği halde diğer bir sinirin başka gidip gelenler iki. üç saniye kaybe nakletmek .•nümkündür. Fakat, hatıralar bu suretle, adeta dosyaya hücreleri harekete getirmesi nasıl diyorlar, bu suretle bir ses çatalbunlar ancak 10 metreden aşağı kıkonur gibi, katlamp saklarur. Fa oluyor da işitme ameliyesini doğu laşıyor ve hakikî sadası değişiyorsa dalgalar izerinden neşredilebilir kat bir şeyi birdenbire veya istiye ruyor? du. Bu da gerek çalgının, gerek ko ki bu dalgalar da, yukanda da işarek hatırladığımız zaman beyniBeynin yukarıya hulâsasını ver nuşmanın garib bir şekil almasına ret ettiğimiz gibi, düz bir hat üzemizde ne gibi bir değişiklik oluyor? diğimiz kimya, fizik ve elektrik Eebeb oluyordu. rinden intişar ederler. Bunu bilmiyoruz. bakımmdan tahlilini yapan âlimler Marconi"nin fetkikleri bu hâdiseİşte, ay ara istasyon olarak kulBilmediğimiz bir şey daha var: bu üç esas üzerinden yürümekte nin. verici istasyondaki bir bozuk lanıldığı takdirde. 110 metre kısa Beş hissimizin sinirler vasıtasile devam ediyorlar. Eski felsefenin luktan ileri geldiğini gösterdi. Zi dalga üzerinden yayım yapüabilebeyne giden duy\ı (ihtisas) larının muğlâk bulduğu bu mevzuu devri ra. 15 metre üzerinden neşriyat cek ve «frekans» dalgalarile yapıorada hangi kısma tesir ettiğini bi mizin ilim adamlan tabiat bilgileri yapan diğer bir çok istasyonlarm lacak bu neşriyatı radyolanmızda liyoruz: Gözü.nüzden gelen sinirler ve ruhiyat çerçevesi içinde mütalea yayımında aynı hal vuku bulmu gayet berrak ve temiz bir ses habeynin arka Kismına varır; kulak ederek aydınlatmanın lâzım ve ka yordu. Sonradan anlaşıldığına göre linde dinleyebileceğiz. Bu suretie sinirleri iki yanda nihayet bulur. bil olduğuna inanmış bulunuyor Rio de Janeiro radyosunun verici ay da, geceleri bizi aydmlatmaktan Fakat, ayrı ayn uzuvlardan ve yol lar. aleti 15 yerine bir de 10 metre üze başka ayrıca eğlendirmeğe de yaIardan eelen bu hislerin bevinde ne (The Listner'den) rinden dalga gönderiyordu. 15 met rayacak! y radyo istasyonu larak knllanılacak GİDEN RADYO OALGALARI [I YAYIM NOKTA5I Oscar Wi!de'in muhakemesine aid zabıtlar 50 sene sonra neşredildi hakkında gittikçe büyüyen körü dedikodulara sinirlenen baba bu sefer kalkıp bizzat muharririn evine gider, ileri geri lafiar söyler. Bunun üzerine Wilde de kendisine kapıyı göitermek zorunda kalır. Hiddetinden ne yapacağını şaşıran Marki, (Wilde) in piyeslerinden birinin ilk temsilinde bir skandal çıkarmak için teıtibat alırsa da bunda da muvaffak olamaz. Nihayet bir akşam muharririn devam ettiği bir kulübe giderek kartvizitine Wilde'i tahkir eden iki kelime yazıp kapıcıya bırakır... Wilde o gece kulübe gelip de kartı alır almaz, babasınm bu son hareketinden genc arkadaşı Lord Alfred'i haberdar eder. O da muharrire bu meseleye bir son vermek için babasını muhakkak dava e+mesi hususunda eşvik eder. Wilde'in vekâletini 'üzerine alan avukat evvelâ bu isnadın aslı olup olrmdığını öğrenmek ister. Wilde'in «kat'iyyen= cevabım vermesi üzerine Marki dö Queensbery aleyhine iftira davası ikame eder. Artık bütün Londra. ilân edilen mshkeme gününü sabırsızlıkla beklemektedir. İki maruf şahsiyetin karşıya gelmesi, üstelik oğlun da babası aleyhine şahadet etmesi, Londra halkınm arayıp da bulamadığı, eşsiz bir hâdise teşkil edecektir. Oscar Wilde talihinden emindir: Salonda sadece şöyle bir görünüvermesi, sorgu esnasında o mecazh sözlerinden, o ince nüktelerinden bir kaçım savuruvermesi karşı tarafı mat etmeğe kâfi gelecektir. Maamafih aklı başında dostları bu arada kendisini davadan vazgeçirmeğe uğrajmaktadırlar. Bir gün ev\el Lord Alfred ve Wilde'le bir ve ahlâksız genclerin devam .ettiği likte yemek yiyen meşhur bir ti şüpheli bir otelin sahibi vasıtasile Wood nammdaki bir şantajcınm yatro müdürü: Wood Oscaı « Ben senin yerinde olsam» de izini keşfetmiştir. miştir. «Hemen oturur Times'e bir Wilde'in Lord Alfred'e gönderdiği ve muhtevası mâna itimektub yazardım. Sizbarile çirkin huy ve den başka kimsenin iptilâları anlatan bir yazamıyacağı o tam mektubun hâmili olup Wilde'vâri mektublarbu yüzden muharrirden dan birini... ve bu mekhayli para çekmiş ve tubun sonunu da «Bir bu para ile Amerikababa ile oğlun benim ya •ritmiştir. yüzümd«n darılışmaÖte taraftan Wilde, larma gönlüm razı olabütün bu olup bitenmıyacağmdan, davadan lerden bihaber, talihiferagat ediyorum» şekne ve şahsî tesirine gülinde bitirirdim.» Meşhur İngiliz edibi venerek, muhakeme güGerçekten de Wilde'Oscar Wilde nin o vaziyette yapanünü beklemektedir. Ni cağı en makul hareket bu o.a tekim o gün gelip çatmca pürazamet caktı. Fakat lord Alfred. öte yan bir faytona kurulmuş ve ceke'inin dan duımadan >srar etmekte. baba yakasmda bir menekşe olduğu halsını mahkeme huzurunda davayı de mahkeme salonunda arzı endam ille kaybetmesi lüzumunu muharri etmiştir. re aşılamaktadır. İlk sözü alan Wilde'in a\rukatı oluyor ve davalı ile şahidlerden Lord Bu esnada Marki de boş durmamaktadır. Wilde'in hususî hayatına Douglas'm baba oğul olmaları gözdair malzeme toplamaları için bir önünde tutularak bu sonuncunun sürü hususî declektifi seferber et şahadctinden sarfı nazar edilmesimiştir. Ancak Picadylli'de ve şeh ni istiyor. Gerçi güzel bir hareket rin garbındaki diğer muhitlerde ama, evvelâ, kendilerinin teklif ettikleri bu şphadetten şimdi gena fısıldanan dedikoduları müsbet dekendilerinin geri dönmeleri ilk takillerle tevsik etmek öyle sanıldığı tik hatayı t«şkil ediyor. Hattâ belkadar d^ı kolay dpğildir. ki de avukatın t u gayretkeş mülâFekat şans yardım eder ve hazası mahkemenin seyrini müekWilde'in can düşmanlarmdan biri kilinin aleyhine çeviren en büyük ni, genc bir tiyatro aktörünü Mar hata oluyor. ki'nin karşısına çıkarır. Arasıra da Bundan sonra sözü Wilde alıyorpiyesler yazan ve Wilde'in parlak CerbezeH muharrir şimdi seyircidehası karşmnda kendi eserlerinin lere en ince nüktelerden. en şaşırpek sönük kaldığım görerek içle tıcı buluşlardan. en beklenmedik nen bu genc adam, para ile tutulan kelime oyunlarından örülmüş endetektiflerden daha gayretli çıkmış fes bir söz ziyafeti çekmekte ve (Tempo'dan) lilkr mevcuddur ve bunlan heyeti (1) Cumhuriyet: 18 haziran 1949. hâkimej'e sunarken şahsen büyük bir teessür duymaktadır. Kongrelere giden Üniversite Tam o anda "VVilde'in vekilinin onu çekip avukat mahallinden dışamensublan rı çıkardığı ve kulağına ibir şeyleı Istanbiil Ünlversit«l îktisad Fakülfısıldadığı hayretle görülüyor. İki tesi Profesörlerüıden Dr. Refü Şükrü avukat bcyle yarım daiika kadaî Suvla, dun uçakla İsvlçreye hareket alçak sesle bir şeyler konuştuktan etmlstir. Prof. İsviçrede ve Pariste toplanacak olan İktisad ve Maliye konsonra Wilde'in avukatı söz alıyoı grelerir.de İstanbul Ünlversıtesini temve müekkilinin sırf dostu Lord Al sll edecek. bllâhare İngiltere ve Amefred'in haürını gözönünde tutarak rıkadakı bazı üniversite ve enstitülerbabası aleyhine açtığı hakaret da de tetkiklerde bulunacaktır. Prof. Refit Etıvla. Avrupanın m'jhtelif iinlvasından feragat ettiğini bildiriyor. ŞUkrü versitelerlnae konferanslar verecek. bu Mahkeme salonundaki heyecan arada Marshall Plânile Avrupanın kalartık son haddini bulmuştur. He kınmasını yakından telkik edecektir. yeti hâkime verdiği kararda sade Aynı uçakla. Doçent Dr. Orhan Dikdinleyiciler de hayran ve pürdikkat Marki dö Queensbery'yi beTaet et ınen de Bâle'de toplanacak Maliye Kongresinde tîtanbul Üniversitesini temsll onun bu sözlerini dinlemektedirler tirmek'e kalmamış, üstelik Fakat sıra Marki dö Queensbs Wılde için o kelimeyi kullanmakta etmek üzere hareket etmijtir. ry'nin a\rukatına gelince, hava bir yerden göğe kadar haklı olduğunu Belediye, Düyunu Umumiye den değişiyor. Marki'nin avukatı da belirtmiştir. binasını istedi Wilde'in üniversite arkadaşı oİM Bundan sonra artık muîibetleı Beyoglundaki Belediye İmar ve Fen bir İrlandalıdır. Bu zat muharririn birbirini kovalıvor. Aradan iki saat Müdürlüklerinln Belediye İktisad Müyaşına dair sorduğu ilk sualle onun geçmeden müddeiumumlik meşhuı dürlügii binasma nakli devam ermekbir yalanım yakalamağa muvaffak muharrir için İngiliz sosyeteîirjn tecir. Belediye. Tjriverslte HektörAnkaray» oluyor. Wilde gerçi işi şakaya bo o parlak yıldızı için bir tevkif mü lüğüne müracaat ederek. ğarak bu müşkül durumdan kur zekkeresi tanzim etmek zorunda nakli gelecek seneye bırakılır.ış nlan Ajkeri Tıb Okuluna feski Maliye Ne» tuluyorsa da avukatın bundan son kalıyor. Her ne kadar dostları zareti binasınai İstanbul Lisesinln v» raki ithamları karşısında işi artık Wjlde'e derhal Ingiltereden kaçma (evvelce buraîi ger.9 İstanbul Lisesl lâtifeye vuramıyor. İrlandalı avu sını tavsiye etmiş ve hattâ memur idii naklile İîtanbul Lisesinin simcll kat, müekkilinin Wilde'e sadenist ların dahi bu firara göz yumacak bulunduğu Düyunu Umumiye binasıBelediyenin tsşmmasını istemiştir. demekle yerden göğe kadar haklı larını ihsas etmişlerse de o son da na Ünlversite Rektörlügü. Tıb Fakültesiolduğunu ve şimdi bunu delillerils kikaya kadar bir türlü karar vere nin çıkacağı eski Maliye binasma Oi«^ ispat edeceklerini ve bu arada fena memiş ve nihavet gelen polislere çi ve Eczacı Okullarının naklini düîünınekteydi. Belediye. İcab ederse, şöhretli bir otelin müsteciri ile teslim olmustur. Simdiki Disçi ve Eczacı Okulunım geWood namındaki bir şahidi dinİ3Ahlâksız delikanlılann, zevk tel nişletilmesi için nakdi yardımda da teceklerini ve bu sonvıncunun Wil lâllanıun, şahidlik ettiği. otel kapı bu!unac»ktır. Rektör. key'flyeti Sede'in sandığı gibi Amerikada olma cılarile garson kızlarm en olmadık natoda görüşeceğlni söylemştir. yıp. coktan geri döndüğünü ve mab rezaletlerin bilânçosunu verdikleıi Brezilyadan kahve geliyor kemeye çok enteresan şeyler anlî bir ikinci mahkemeden Oscar Wilde Birkaç güne kadar Brezilyadan 11tacağını bildiriyor. Bir hamle tesi yukanda ismi geçen santajcı ve ori yapan bu sözlerden sonra yem«k tel sahibile yüzleştirilİ3'or. jüri su manımıza 300 ton kahve gelecektir. Ötedenberi vükselmekte olan kahve vakti olduğundan celse tatil ediü çunu görüyor ve mahkeme kendi fiatlarının bu partinin piyasaya çıkyor. Bu iki saatlik tatil devTesi es sini beş yıl ağır hapis cezasma çarp masmdan sonra düşeceği anlaşılmaknasmda Wilde'le avukatı arasmda tırıyor. tadır. neler konuşulduğunu bittabi bu Şöhreün zir\esinden Reading haSattığunız fasulyeler resmî dava zabıtlarında bulmak pisanesinin bir hücresine sukut eBir müddettenberi «ehrimlzde bulumümkün değil. den Wilde. orada bir nevi itirafna nan Vunan ticaret heyeti. yeni mahOğleden sonraki celse açılır açıl me olan «De Profundis» i kaleme sulden 2.500 ton fasulye mübaya* etmaz Wilde'in salonda olmadığı gö aldı. Mahkumiyeti bitip de bir gün miştir. Di|er taraftan Fransa da şimdiye rülüyor. Acaba kaçtı mı? diye her bile İngilterede kalmadan kendini kadar memleketirrıizden geçen eenekl kes birbirine sorarken muharrir Fransaya atarak artık saklamağa raahsulden dört bin ton fasulye almışkapıda görünüyor. Yemek yedi# lüzum görmediği eski dizginsiz ve tır. Böylece geçen Eene satılmayıp, lokantanm saati geri olduğundan serseri hayatını Pariste de idameye elde kalan 8 bin ton fasulyenin yarısl elden çıkmiftır. on dakika kadar gecikmiştir. Hâ çalıştı. Rasadhane Müdürü, zelzele kimlerden özür dileyip yerine geAncak mahkumiyet yıllan zarçiyor. bölgesine gidiyof fında malî vaziyeti gibi sıhhati de KandilH Rasadhanesi Müdürü Kemsl Marki'nin avukatı sözüne kaldığı adamakıllı bozulduğundan bu hayat yerden devam ermektedir. Evet e I p e k uzun devam etmedi. Bir müd Erkmen. bugünlerde bir heyetle beraber Şaıkl Anadoluya hareket edelinde muharririn hususî hayatını det sonra öldü. cektir. Kemal Erkmen, zelzele Mlşalbedar eden gayrikabili irikâr de1 (Die Presse'den) geslnde tetldDat yapacairtır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle