27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
i A^ıızioz :243 CUMHLKİVET BİR DAKÎKA: İngiliz işçilerine teklif olunaeak program I I ngilterede sekiz milyon üyesi bulunan işçi sendikalanıun icra heyeti, genel heyete arzeder ceği bir programında bilhassa iktisadi kalkınmayı hızlandırmak peşindedir. Onun bu yolda hazırladığı programın maddeleri, önümüzdeki eylulün başlannda toplanacak olan isçi kongresine arzolunacak ve bu maddeleri kabul etmesi istenecektir. Fakat bu programın işçi ücretlerini arttırmayı. iş saatlerini azaltmayı, grev ilân etme hakkını kullanmayı istihdaf ettiği zannedilirse, hata edilir. Çünkü program bunun tamamile zıddıdır ve işçilerin bütün bu haklarından feragat ederek çalışmalarmı istemektcdir. Program, işçilerden bu feragati istediği halde, sekiz milyon işçiden beş milyonu ücretlerinin arttırılması lehinde bulunuyorlar. İcra heyetinin raporuna göre, «memleketi alâkalandıran fena iktisadî ve malî şartlar. son zamanlarda büsbütün fenalaşmış ve altuı akçe ile yabancı döviz üzerindeki tazyiki büsbütün arttırmıştır. Onun için memleket meselesinin dahilen halli için daha ucuz fiatla istihsal yapmak ve boylecc ücretlerin iştira kuvvetini artürmak, haricen de yaşayış seviyelerini ve tam iş bulma imkânlarını temin etmek icab etmektedir. Bunun neticesi olarak icra heyeti. ücretlerin düşürülmesi, ihracatın arttırılması, iktisadî istikrarın ve tam çalışmanın idamesi lehinde rey verilmesini istemektedir.» ingiliz delegeleri hugüıt Bursada bir Washington'a gidiyorîar infilâk Yapılacak görüşmelerde siyasî meselelere de temas edilecek Londra 30 (B.B.C.) Washington'da yedi eylulde başlayacak üçlü malî görüşmelerde hazır hulunacak olan İngiliz Dış İşleri Bakanı Bevin ile Maliye Bakanı Cripps yarın Amerikaya hareket edeceklerdir. Gayet müsaid bir hava içinde başlayacağı söylenen bu görüşmelerde yalnız dolar mrcelesine temas edilmeyip Uzakdoğu meselelerüe de meşgul olur.acağı bildirilmektedir. Gdrüşme'.erde Dış İşleri Bakanlarımn bulunması milletlerarası meselelerden bazılarının müzakere edileceğini göstermektedir. Amerikanın İngiltereye dolar VVashington 30 (A.P.) Birleşik Amerika, İngiliz piyasalarından sev külceyşî kıymeü haiz madde ıthalâtmı arttırarak, İngiltereye daha fazla dclar verehilmeyi derpiş eden bir plân tasarlamaktadır. Hülcumeîe mensub resmî şahsiyetler. Amerika ı.amına İngilizAmerikan dolar görüşmelerine iştirak eden Amerikan temsilcilerinin, İngi liz teklifierini ciddiyetle kale aldıklarmı söylemektedirler. Lâstık ve kalay. İngilterenin Amerıkaya verebüeceğı başlıca önemli maddeleri teşkil etmektedir. Bugüne kadar, Amerika İngiltereden ancak cüz"î miktarda kalay ve lâstik satın almaktaydı. Bursa 30 (Telefonla) Bugün saat 14 sıralarmda İ. İnönü caddesinde halkı korku ve heyecana düşüren bir infilâk olmuştur. Hâdise, bir ispirtocunun Gemlik hanı bitişiğindeki Vartos berber dükkânınm üst tarafına koyduğu bir sandık dolusu tabanca mantarlarmın ates almasından ileri gelmiştir. İnfilâk esnasmda, berber dükkânı ile Gemlik hanı ve civarındaki dükkânlarm camları ve bu dükkânların karşısmda bulunan bir ahçı dükkânının vitrinleri parça parça olmuştur. Vak'a esnasında 18 yaşlarında Cemal Tuna ile işportacılardan Muharrem Yıldırım ve Mustafa Boyuvar. Halil Baysal ağır: Basri Acar, Orhan Gökboyan, Zeynel Hazer, Remziye Kayakent adındaki vatandaşlar da hafif surette yaralanmışlardır. Ağır yaralılar hastaneye kaldırılmış; diğerleri de tedavi altına alınmıştır. Hâdisenin, atılan mantar tabancasmdan çıkan kıvılcımdan vuk'.;a geldiâi söylenmektedir Savcılık hâel koymuştur. f Usiüne varmıyoruı! İstanbuldaki Parti Müfettişliği günlerindenheri, Dr. Lutji Kırdar'ın aleyhinde bulunmayı âdet edinen Tekel Bakanı sayın Fazil Şerefeddin Bürge, Anadolu Ajansına yeni beyanat vermiş. Üstad diyor ki: «62 valimizin her biri Istanbul Vclisi olmaya lâyıktır. Bir Bakandan İstanbul Valisi oîmo2.» Evvelâ valiler sınıflara aynlmıştır. Demek buvlardan herhangi biri İstanbul Valisi olamaz. Sonra İstanbul Valüiği için idare haridnde bir taktm kabiliyetler şarttır. Daha sonra, Bakandan Vali olur mu, olmaz mı bihnem ama, hiç şüphe yok ki, sayın Tekel Bakanından elbette olmaz! D. N. Rusya, Yugoslavyaya yeni bir nota verdi Bastarafı 1 inci sahifede gönderdiği diğer bir mektubu ileri sürmektedir. Stalin'nin mektubu Sovyef notası, Stalin'in Avusturya Başbakanı Renner'e gönderdiği mektubu da açıklamış ve bu notadaki ciimleleri teker teker ele alarak izahat vermek lüzumunu hissetmiştir. Stalin, mektubunda, Avusturyanın toprak bütünlüğünün korunmasma taraftar olduğunu bildirmekteydi. Sov>'et notasına tngilterenin 1947 senesinde, Avusturya, Macanstan ve Güney Almanyadan müteşekkil bir «Tuna Krallığı» kurmağa çalıştığını iddia etmekte ve Stalin'in. bahis mevzuu •sözleij'ınin bu plânla ilgili olduğunu ileri sürmektedir. Neticede Stalin'in bu mektubuyla, Avusturyayı tamamile parçalamağa yeltenen, Yugoslav milliyetçilerine de karşı geleceğini göstermek istediği ilâve olunmaktadır. Yugoslavya, «İthalât İlıracat» Bankasmdan 25 milyon dolar istcdi Londra, 30 (B.B.C. ) Yugoslavyanın, «İthalât İhracat» bankasmdan 25 milyon dolarhk bir yardım .stediği bildirilmektedir. Kominformdan ihrac edildığindenberi Tito ilk defa, Batıdan resmen yardım taleb etmiştir. Washington'dan gelen haberler, Dış İşleri Bakanı Acheson'un bu yardıma taraftar olduğunu bildirmektedir. Belgrad, 30 (a.a.) Mareşal Tito'nun Yugoslav Sovyet anlaşmazlığım Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine intikal ettirmesi halinde İngilterenin Yugoslavyayı desteklemeğe hazırlandığı iyi haber alan kaynaklar tarafından bildirilmektedir. Sıklaşan kazalar.. u yazıjT yazmak için b ü hayli bekledim, düşündüm ve nihayet yazmaya karar verdim. Endise içindeyiz. Bugünlerde sık sık uçak kazaları oluyor. Bunlardan biri geçenlerde memleketin ve İngilterenin en kıymetli bir kaç havacısının kaybına sebeb olduDaha iki gün evvel aynı şekilde bir kazaıun feci netice vennemesini pilorun basiretine borcluyuz. Allah razı olsun. Tabü alâkadarlar bu kıymetli piloru müstahak olduğu şekilde taltif edecektir. Bütün bu tevali eden kazaların nisbeti nedir? Bir kere bunu bilmiyoruz. Kaç uçuşta kaç kaza normaldir? Bu hususta bir fikrimiz yok ama son zamanlarda üstüste bir takım şehid vermiş olmamız bizi haklı bir endiseye düşürüyor. Hükumetin bu hususta hiç bir şey söylememesi halk arasında bin bir rivayetin dolaşmasma sebeb olmaktadır. Kaza, kazadır, Her yerde olur deyip geçmek de vardır. Bu kazaların nisbetini asgariye indirmek için çalışmak da vardır. Biz hangi istikameti tutuyoruz; bilelün. Hatıra gelen başuca ihtirualler içinde ihtiyatsıziık, materjel bozukluğu, kontrol kifayetsizliği. ihtisas kifajetsizliği ve nihayet uzak da olsa baltalama gibi şeyler mütemadijen zihinleri işgal etmektedir. Ne olursa olsun bu memleket cvlâdlarının kaza kurbanı olmasını ,malzemesinin heder olmasını kimse hoş görmüyor, bunların önünü almak için ne lâzımsa yapümasını bekliyor. Hükumet bu hususta ne kadar sükut ederse etsin, kazaların tekerrür etmesi, önleyici tedbirlerin ahnmadığı, alındı ise kâfi gelmediği kanaatini doğuruyor. Sakatlıklar ne ise bunları sükutla geçiştirmek fayda yerine zarar verir. Askeri tayyaıelerimizin bu SJralarda sık sık kazaya uğramalan sebebleri ne ke bunu hükumetin her defada efkârı umumiyeye şu veya bu şekilde bildinr.esi ve almmış tedbirler hakkmda teminat vermesi çok lüzumludur. Bunun halkı teskinden başka, takviyeye ve gelistirmeye mecbur ol duğumuz havacılığa karşı olan rağbetin kırılmasına mâni olmak gibi ayn bir faydası da vardu, Bu kazaları görenler, s\xil tayyarelerle seyahatten bile çekiniyorlar. Meclis açık obnadığı için bu kazalar hakkmda hükumetin bir soru takriri ile fırsat araması imkânı yoktur. Kaza'arın akabinde de her hangi resmî ağızdan bir şey söylennüyor. Ben bu satırlarla hükumete veya bu kazalar hakkında umumi efkârı tenvire salâhiyetli makama bir vesile vermek istiyorum. Demokraside, her sahada açıklık daima faydalıdır. Kazaların mahiyeti hakkın» da müınkün olan izahatı vermek ve tekerrür etmemesi için almmış olan tedbirleri acıkîamak halk arasında dolaşan türlü rivayetleri. hakikate irca edecek ve şüphesiz sükutla geçiştirmenin doğurduğu bulanık havayı berraklaştıracakür. Her türiü memleket meselelerinde halkın tenviri. demokratik hükumetin ilk isi olduğunu hiç bir zaman hatırdan çıkarmamalıyız. B. FELEK D Arab âleminde yeni siyasî cereyanlar Baştarafı I inci sahifede rab Birlığinin muhafazasım. bununla beraber Arsb Birliğinin, Turkiyeden başlayarak Pakistana kadar uzanan bir islâm milletleri birliği şeklini almasını istediği. Mr. Bevin'e de bu yoldaki projesini izah ettiği bildirilmektedir. Lübnpn hükumeti, bu kütlenin bir İslâm birliği değil. bir Şark birliği olması lehindedir ve onun için Hindistanm da bu kütlede yer almasını müdafaa etmektedir. Bir Şark vçya İslâm kütlesi teşkil edildiği takdirde Arab âleminin bu birlik içinde pek sessiz kalacağını tahmin eden Mısır, bu projeleri yalnız tetkik ile iktifa etmekte ve Arab kütlesimn eskisi gıbi gene o nun başkanhğı altında toplar.masmı temin edecek teşebbüslerde bulunmakiadır. Şu sırada birbirinin nüfuzu altına girmekten korkan, yahud Arab Biniğinin kifayetsizliğini anlayan A n b mtmleketleri bu cereyanîar arısmda bocalamakta ve her biri kendine taraftar aramaktadır. Bütün bu siyasi cereyanların çarpıştığı sırada eski Suriye Cumhur Başkam Şükrü Elkuvvetli ile Başbakanı Cemıl Mardamın muhakemesi için Sami Hinnavî tarafından Suriye hükumeüne müracaat edilmiş olduğu hakkmda verilen haberler tekzib edilmiştir. Sami Hinnavî ile arkadaşları hükumet işlerine karışmaktan uzak kalmaktadırlar ve uzak «calmak azmindedirler. Suriye Başbakanı elçimizle görüştü Şam 30 (a.a.) (Basm Yayın) Suriye Başbakanı Haşim Attasî, Türkiyenin Şam elçisini kabul etmiştir. ^ ^ ^ Çekoslovakvada büyük bir Isyan harekeii Baştarafı 1 xnd sahifede hapse mahkum edılmiş ve adedi açıklanmıyan Çekoslovak da muhtelif hapıs cezasma çırptırılmıştır. Pragda gizli olarak yapıldığı iddia edilen ve bir kaç hafta süren yargılama sonunda 10 kişi de beraet etmıştir. Resmî haberde. isyana iştirak edenlerin adedinin büyuk olduğu bildirilmektedir. Asiler, menfadaki Çekoslovaklarla terr.asta bulunms.vta idiler. Haberde şunlar ilâve edilmektedir: «Kapitalist bir batı devleti ile işbirliği yapan silâhlı suikadcuer, hareket günü merkezlerinde toplanmışlarsa da. durumu evvelcisn haber alan polis kuvvetleri. asileri yalalamıs'.ardır. Kuruiması tasarlanan yeni rejim, komünist hükumetin bugüne kadaı tatbik etmekte olduğu sistemi bozacaktı. Bu darbenin sivasî lideri olarak Dr. Jaroslav Borkoveç gösterilmektedir. Kendısi hükumeti cline alacaktı.» Raporda, suçluların ekserisinin suçîarını itiraf ettikleri açıklanmaktadır. Ölüme mahkum edilenlerden biri de, ilk Çekoslovak Cumhuriyeti kurulduğu zaman millî emniyet müdürü olan Josef Sharavat'dır. İyi haber alan kaynaklar cezalaruı 15 gvn ewe\ infaz edildiğini bildirmektedirler. Gene bu kaynaklar .mahkujn edilenler arasında. pskerî vc polis kuvvetlerine mensub şahsiyetleı olduğu gibi. sivil şahısların da dahil olduğunu ilâve etm^Vtpdirler. Mareşal Rokosovsky, Polonya ordusunun başına getiriliyor Başbakan dün Sivasa vardı ve tetkiklerine başladı Baştarafı 1 inci sahifede hakkmda uzunuzadıya konuşacağım büdirmiştir. Öğleden sonra da şehir işleri üzerinde meşgul olmuştur. Belediye Başkam. Günaltaya, Sıvasta bir ekmek kombinası kurulmak Ü2ere olduğunu, fabrikanın günde 30 ton ur« işliyebileceğini, Sıvas ekmekçilerinin de bir şirket halinde bir araya toplandıklarını anlatmışür. Diğer taraftan Başbakan, sabahleyin saat 8 de Şarkışlaya inmiş ve hararetle karşılanmıştır. Günaltay, Halke\ande ^e bahçede Şarkışlalılarla konuşmalar yapmış ve dileklerini dinlemiştir. Günaltay, halkn şu tavsiyelerde 'oulunmuşrur: • Size başhca tavsiyem hangi noktai nazarda olursaruz olunuz memleket işlerinde Hrbirinize karşı hasım olmamanız ve dost geçinmenizdir. Buna kat'î ihtiyac vardır. Çünkü etrafımiida bizi çevreleyen tehlikeler artna istidadındadır. Eğer bunu görmiyerek birbirimizle boğuşursak haberimiz olmadan memleket kapılarını düşman istilâsına açmış oluruz.» Başbaksn 3irinci Cihan Harbinden sor.ra memleket içindeki anarşinin iç emniyeün sarsılmasmdan doğmuş bulunduğunu belirttikten sonra devlet otoritesine bağlılığm gevşemesinin tehlikeli akıbetler tevlid edebileceğini söylemiş /e konuşmasını şu cümle ile bHrmiştir: «Ben hükumet mesuliyetini üzerine almış bir vatandaş'.nız olarak buna asla müsamaha etmiyocsğim ve imkân bırakmıyacağım.» Yol hojunrjaki isteisyonlarda halk ile konuşan Başbakan öğleden sonra Yıldızeline gitmiş, halka bir hitabede bulunduktan sonra akşam tekrar Sıvasa dönmüştür. Acı bir kayıb Edib Kemal Ergin dün sabah vefat etti Tenisfe Yon Gramm Gochet'yi yendi Baştarafı 1 inci salviede Von Cramm. 6 4 kazandı. İlk setin geymleri şu şekilde oldu: 0/1, 1 '1, 2/İ, 3'1, 4,1. 5/1, 5/2, 5/3. 5/4; 6/4 İkinci sette Cochet biraz açıldı, hat tâ birdenbire 4 0 galib duruma bile geçti. Lâkin çok iyi bir gününde olan Cramm. bu seti de rakibine kaptırmadı. İkinci setin geymleri de şu sırayı takib etti: 0 1, 0,2, 0/3, 0'4, 1/4, 2'4, 3'4, 4'4, 5'4, 6'4. Son sette Cochet biraz sinirli görünüyordu. Von Cramm bundan istifa deji bilerek ücüncü seti de 6 2 kazandı. Cochet bu maçta iyi bir gününde değüdi. Buna mukabil, Von Gramm, tek kelime ile fevkalâde idi. İkinci müsabaka, tek kadınlar fina'.i idi. Bu müsabakada iki İtalvan karşılaştılar. Avrupanın sayılı kadm tenisçilerinden biri olan Bossi, çok güzel bir oyundan sonra rakibi Manfredi'yi iki sette 6'1, 8/6 yenerek ssmpiyorJuğu kazandı. Son karşılaşma, muhtelit finali idi. Curry Von Cramm çifti, bu müsabakada ku\rvetli rakibieri ScottHarper çiftinı 6/2, 6'4 mağlub ederek m'jhtelit şampivonluğunu kazanmağa muvaffak oldular. İstanbul Enternasyonal Tenis birinciliklerinin .ıihajete erdıği bu günde, bu güzel müsabakaların tarihçesi hak'îi.ıda ckuyucularımız) tenvir etmek isteriz. Bu şampiyona, İstanbul Tenis, Dağcıhk ve Eskrım kulübünun çok güzel bir teşabbüsü ile 1946 yılında vücude getirilmiştir. O tarihten bu yana her sene muntazaman yapılmakta olan bu şampiyonada şimdiye kadar şu ıeticeler almmıştır: Tek erkek: 1946 da: Stalios (Yunan) bu sene işti~ak etmedi1947 de: Stalios (Yunan) 1948 da: Weiss (Avusturya) bu sene dömifınalde eümine oldu1949 da: Von Cramm (Almanya) Tek kadın: 1946 da: Mathieu (Fransa) bu sene iştirak etmedi1947 de: Bahtiye (Türkiye) 1948 de: Muallâ (Türkiye) 1949 da: Bossi (İtalya) Çift erkek: 1946 da: Stalios Argiriu (Yunan) 1947 de: Stalios Nikolaides (Yunan) 1948 de: Stalios Hughes (Yunan İngiliz) 1949 da: Von Cramm Harper (Alman Avustralya) Muhtelit: 1946 da: Mathieu Gentien (Fran sa) 1947 de: Bahtiye Coen (TurkMısır) 1948 de: Muallâ Redl (TürkAvusturya) 1949 da: Curry Von Cramm (ingiliz Alman) Çift kadın: 1949 da: Muallâ Bahtiye (Türkiye) ilk defa bu sene oynandıC. A. Orduya 592 subay kaiıldı Acaba İngiltere hükumeti veyahud onun temsilcisi olan amele icra heyeti neden dolayı bu şekilde hareket ediyor? Ameıikalı bir gazeteye göre, bunun sebebi İşçi Partisinm iktidar mevkiinde bulunmasıdır. Çünkü bu yüzden işçi sendikalarını idare eden adamlar, aynı zamanda hükumet mevkilerini işgal etmekte ve yaptıkları işin muvaffak olmasını arzu etmektedir. Yani bu adamlar. bir taraftan sendika sefi olduklan halde diğer taraftan da iş manejeridirler ve işi iyi idare etmekten mesuldürler. Onun için isin muvaffak olmasını isterler ve grevlerie sekteye uğramadan. ücretleri arttırmağa aid taleblerle karşılaşmadan işin inkişaf etmesi peşinde koçarlar. Aynı adamların bu şekilde hem amele liderliği yapmaları, hem devlet işini deruhde etmeleri onları çok müşkül vaziyete düsürdüğü gibi başlannda bulundukları sekiz milyon ameleyi de daha müşkül bir vaziyete düsünnektedir. • O halde grev yapmak veya yapmamak. fazla ücret koparmak veya koparmamak. yahud mesai saatlerini çoğaltmak veya eksiltmek için girişilen tecrübenin muvaffak iyetini ortaya atarak amelenin millî ve vatani hijlerini okşamak kalıyor ki İngilterede Amele Partisinin c"e yapmak istediği budur. Fakat buna rağmen Ingilteredc amele hükumetinin. ameleyi fazla ücret istemekten ve grev hakkını kullanmaktan vazgeçirmek için gayet şiddetli bir mücadeleye girişeceği muhakkak saj ılmaktadır. Anlaşılan isçiler eskiden karşılarmda hiç olmazsa kavga edecek bir unsur buluyor ve onunla kavga ede ede haklarını kazanıyor. fakat istihsali de arttırıyor ve bu sayede isîer dÜ7enlenivordu. Fakat iscinin işçi ile kavga etmesi ve elindeki kayr.akların vorimini arttırarak durumu kurtarmak için harineye tahammül edpmiyeceği bir yük testil etmesi gayet acayib olmakt"dır. Bufrün İneüterenin karsılatığı vaziyet de bu derece acayib'dir. Ömer Riza DOGRUL Erda! İnönü Baştarafı 1 inci sakifede yaymlar.an havadisin ash olup 3İmadığını Anadolu ajancı Erdal Inönünün ailesi nezdinde tahkik etmiştir. Bize verilen malumata göre. halen ihtisas imtihanlarıru hazırlamakla pek ziyade meşgul olan Erdal İnönüniin. evlenmesi haberinin aslı olmadığı anlaşılmıştır. Vvashmgton, 30 (a.a.) BirLondra 30 (Nafen) Geçenlerde leşik Amerika şekercileri, tahin Rusyada ölen Türk kuryesi için helvasını, havası boşaltılmış kuAnkara hükumetinden üç bin kütularda muhafaza etrr.ek usulüsur lira istiyen Sovyet Rusya. Innü tatbıka muvaffak olmuşlargilteredeki vatandaşlarmın hastane dır. Şekerciler, yakında Ortaparalarmı İngiliz hükumetinin hesabına geçirmektedir. doğuya ıhrac edecekleri tahin helvalarımn revaç bulacağına eTürkiyeden meliyat parası istimindirler. yen Sovyetler Birliği Londra doğıım cvlerinde yatan Rus kadınlaSadak, Vichy'den ayrıhyor rının tedavi ücretlerini ödememekParis 30 la.a.) Türkiye Dış İşD.P. Merkezi yeni tedir Buradaki Rus diplomatlarile leri Bakanı Necmeddin Sadak'm ticaret heyetlerine mensub şahıslaFabrikamızın mamulleri, piyabinasma taşındı rın karıları Nafional Healh Servis> Vichy'de kaplıca tedavisini bitirmek sadaki mevkiini günden güne Ankara. 30 (Telefonla) D. ten istifade 3tme5İni bilrnektedirler. üzere olduğu haber alınmıştır. Tür çrükseltmekte ve kalitesi itibaP. Genel Merkezi, dün yenı bi 1914 senesinde doğjm servisi teşkil kiye Dış İşleri Bakanının Anka rile her tarafta aranmaktadır. edilmeden önco bir doğum 50 İnginasına taşınmış.tır. Yeni Mersin savcılığı hâdiseye el koy raya dönmeden önce. Parise uğraKeyfiyetin bu suretle tavzihi liz lirasına nal oluvordu. İsınetpaşa caddesindedir. ması kuvvetle muhtemeldir muştur. Katil aranmaktadu. rica olunur.» Bizden ameiiyat parası istiyen Rusya*.. Baştaraft 1 inci sdhijede duya subay yetiştiren Harb Okulu. bu yıl da karşmızda bulunan (800) e yakrn evlâdını ordunun şanlı safiarı arasma subay olarak katılmakla ve onlan yüksek huzurunuza çıkarmakla fahir ve gurur duymaktadır. Okulun 104 üncü dönemini teşkil eden bu asteğmenlerin, tarihi şanla şerefle do!u olan okuldan aldıkları bilgi ve elde ettikleri kuvvetli karakterle. büyük Türk milleünin güvenine lâyık olduklarına ve alacakları vazifeleri bir Türk subayına yakışır tarzda yapacakalrma olan itimadımı arzetmekle ve onları sizlere bu suretle tanıtmakla da er> büyük sevinci duymaktayım. Subay olarak karşıruza çıkanlaı (17) si çok iyi. (557 si iyi, (18> i orta derece ile imtihanlarmı bitirmişlerdir. Bunlardan (75) i hava. (134) ü piyade, (2D i süvari. (108> i topçu, (46) sı istihkâm, (38) i muhabere. (13) ü tank. (7) si demiryolu, (29) u jandarma, (37> si naklıye. (10^ u harita, (45) i levazım, (29) u ordu donatım smü^prına ayrılmışlardır. Nuri Yamutun hitabesi Oku! Komutanının hitabesinden sonra söz alan istihkâm asteşmer.i Mustafa Necati Karaer. bu yıl Harb Okulunu bitirenler carr.ma, ker.dilerini yetiştirenlere teşekkür efcrıiş ve vazife alacakları ordıı srf.armda. Türk subayının örnek bir timsali olan vazife ve vatan sevaifile mesbu olarak. yurdu koruma hizmetine devam edeceklerini belirtmişlir. Bunu takiben, Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanları tarafından üstün derece alanlara diploma ve hediyeler verijmiş, bundan sonra kürsüye 3Löndra 30 (a.a.) Daily Pragelen Kara KuTAetleri KomutanJ phic gazetesinin bildirdiğine göre, Orgenera! Nuri Yamut genclere bir harb sırasında ordu grupu komuhitabede bulunmuştur. tanlığı yapmış olan Rus Mareşalı Orgeneral Nuri Yamutun söyleRokosovsky, yakında Mareşal Rolazymierski'nin yerine Polonya si vinden sonra yaş kütüğüne okul bilâhlı kuvvetlerinin kumandan1ığım rincisi demiryolu asteğmeni Faruk deruhde edecektir. Mareşal Roka Boran tarafından çivi çakılmış, müteakıben Harbiye Marşı söylenmi?, sovky aslen Polonyahdır. alay sancağı tcirenle salondan çıkarılmış, merasimin sonunda misafirMersinde bir ana ile ler hazırlanan büfede izaz edilmişlerdir. oğlunu öldürdüler Adana 30 (Telefonla) Bugün Mersinde bir anne ile oğlu. bir katilin bıçağı altmda can vermişler dir. Hâdise şudur: Bahçe mahallesinde oturan tüfekçi Mahmud Şenyuva. karısı Meryemle iki aydanberi araları açtk olduğundan boşanma davası açmıştır. Bugün Meryem, kiracısı Mehmed Kahvecinin odasmda bulunduğu sırada Mahmud içeri girmiş ve kansına çatmıştır. Bıçağını çekerek üzerine hücum edeceği sırada, araya giren ev sahibinin 20 yasmdaki oğlu Bayram Dumanla Bayramın annesi 45 yaşında Fatmayı yaralayarak öldürmüş, karısının da burnunu vs kulağmı ksstıkten sonra kaçmışur. Merhum Edib Kemal Ergin Arkadaşımız Feridun Erginin babası, Devlet Şurası azalığından emekli eski Mardin milletvekili Edib Kemal Erginin 30 ağustos salı günü sabahı Büyükderedeki evinde vefat ettiğini teessürle öğrendik. Tophane muhasebecisi merhum Hacı Kemal Beyin oğlu olan Edib Kemal Ergin 1885 yılında doğmuştur. Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra muhtelif idarî vazifelerde bulunmuştur. Umumj Harbde. Filistin cephesinde sekizinci ordunun adlî müşavirliğini yapmıştır. İstiklâl Harbi esnasında Millî Miidafaa umuru muhakim müdürlüğünde hizmet etmiştir. Zaferden sonra, uzun seneler. Dahiliye Vekâleti hukuk müşaviri, Başvekâlet müdevvenat müdürü ve Devlet Şurası azası olarak vazife görmüştür. 1935 te Mardinden milletvekili seçilmiş ve 12 sene bu hizmette kalmıştırAyrıca Adliye meslek mektebi ve Polis Enstitüsü hukuk dersleri profesörlüklerinde bulunmuştur. Edib Kemal Erginin (Jandarmanın Vezaifi Adliyesi), (Memurini Zabıtaya Rehber) ve (Malunfıtı Kanuniye) gibi, daima müracaate ihtiyac duyulan müteaddid kitabları vardır. Mer'iyette bulunEm mev zuatı tek bir metin halinde toplayan (Kanunlarımız) adlı büyik eseri. hukukcular arasında daima hatırlanacak bir hizmet teşkil etme':tedir. Merhumun cezanesi bugün öğ1? namazını müteakıb Şişli camünden kaldırılarak Zincirlikuyu mezarlığına defnedikcektir. Arkadaşımız Feridun Ergine ve ailesi efradna taziyetlerimizi bıldirir, Edib Kemal Ergine Allahtan rahmet dileriz İmha edilen 25.000 pulluk meselesi Türkiye Ziraî Donatım Kurumu Ziraat Âletleri ve Makinelerı Fabrikaları Müdürlüğünden aldığımız bir yazıda deniliyor ki: «Bazı gazetelerde, fabrıkamızda imâl ed:'lmiş olan 25.000 aded pulluğun imha edileceği yolunda yazılar intişar etmiştir. Bu pulluklar fabnkamızda imâl edilmiş değıldir. Harb yılları zarfmda memleket içinde muhtelif suretlerle temin edilen eski ve yeni malzeme ile muhtelif teşebbüslere yaptırılan ve bugün değişmiş olan şartlar içinde çiftçi elme intikal ettirilmesi muvafık olmıyan malzemelerden mamul bulunan bu iki tip pulluğun iptidaî maddesinden istifade edilmek suretile tas fiyesi kararlaştırılmış ve bu husus Koordinasyon Kurulunun 26/3/1949 tarihli ve İktisadî Devlet Teşekkülleri Genel Kurulunun 6/4/1949 tarihli kararlarına iktiran etmiş bulunmaktadır. Yunan eete şefleri Arnavudh^a kaçıyoriar BanaTafı l inci sahifede kumeti sozcüsünün beyanatı. ingiliz Dıs İşleri Bakanlığı tarafıtıdan desteklenmemektedir. Bugun Dış İşleri Bakanlığı sözcüsü yaptığı basm toplantısmda. bu j hususta kendisine bir gazeteci taı rafından sorulan suale şu cevaoı vermistir: « Maalesef bu hususta bir şey söyleyeniyeceğım. Bugüne kadar Yunanistanda dahilî harbin bittiğlne dair o kadar sık beyanat verildi ki. İngiliz hükumeti kehanette bu» lvnmaktan artık kaçmmaktadır.» Amerika, tahin helvası ihrac edecek Karatepe linyit kömürü işletmeye açıldı > > i^terrikası; 79 BU KAPIYI ACMAYINf Vazan: Aıuhony Gübert Türüçesı: A. Hidayet Keel mecburî olarak misaür kaldı. Rager, ya saflığmdan dolayı. yahud da kasden şöyle bir sual sordu: Acaba, evinden pijamasını vesaır eşyalarını getirmiş miydı? Zannetmem, zira bu gibi gaılelerle uğraşacak bir durumda değildi. Ekmek ve yıyeoek vesikaları yanında mıydı? Onlara da ihtiyacı yoktu O anda dört kişi arasında uzun bir sükut hasıl oldu Sonra iki delikanlı birden: Bütün bunlardan. dediler. çıkan mana? Winter'in yükselen sesi cümleyi biürmelerine mâni oldu: Eniştesinden koparacağı paralar dolayısile tabiî onun gözleri böyle ehemmiyetsiz şeyleri görmuyordu. Her halde yiyeceğini, içecağini, hattâ giyeceğini karaborsadan kolayca tedarik edebilirdi. Roger. bu sefer hiç de garib görün miyecek bir mütalea ileri sürdü: Demek anlaştılar, fakat muhakkak ki bu anlaşma pek az devam etti, Mister Webster'in ayranı yeniden kabardı. Hiç kimse onu ne sokakta, ne de başka bir yerde görmemişti. Salı günü garajdan alman otomobiline cuma günu öğleden sonra Midlands civarmda tesadüf etmişlerdi. Naiil merak ve tecessüsünüzü kamçılamı yor mu bu vaziyet? Yani siizn an^a yacağınız bu üç gün zarfında' ne araba ile, ne de sahibi ile karşılaşan olmadı. Uzun uzun düşündukten sonra arabarun ancak bir yerde bulunması ihtimaline hükmedebildimÜçü birden: Nerede? Diye sordular. Bilhassa Mis*er Winter'in hayatında şımdiye kadar hiç bir sahne eserini bu kadar heyecan ve meraMa takib etmiş f1duğuna inanılamazdı. Çünkü bütün istikbali şu anda Crook'un dudakları arasından çıkacak kelimeve. bağlı idi. Nerede olacak Mister Newstead'ın garajında. Tabiatile onun orada bulunması ihtımali kimsenin akıma gelmediğ: için arayıp soran da olmamıştı. ' Peki, ya Mister \Vebster! O d a Mister Newstead'm evinde. Zavallı cumaya kadar orada Crook, guldü: Çok yanlış y&ldan gidiyorsunuz! dedi Niçin yanlış yoidan gittiğımıze hukmediyorsunuz? Mis'er Ne^"stead'ın cesedi «YalnızkuyU' da bulunmadı mı? Crook, kendinden emin olanlara mahsus bir kat'ilikle: Hayır, ded:. «Yalnızkuyu» da bulunan Mister Newstead'ın cesedi değildir. Wiııter. birden soğukkanhlığını kaybederek ayağa kalktı ve bağırdı: Saçmalıyorsunuz, Mister Crook! Hattâ Sammy bile sitemli bir tavırla: Yahu, dedi, bizimle alay mı ediyorsun? Roger. avcılık hayatında ilk Ülkinin izini keşfetmiş bir köpek sevinci ile haykırdı: Bırakın yahu su adamı, lâkırdısını bitirsin, biz de neticeyi anlayalım. Efendim, siz bana hep birden sahdan cumaya kadar Mr. Websterın nerede oldu,ğunu sormuştunuz, ben de onun Mister Newstead'ın evinde misafir kaldığmı söylemiş, lâkin şu sırada gizlendiği yeri açıklamaya imkân bulamamıştım. Çünkü araya lâf karışmışt:: Şımdi, onu da arzedeyim. Şu anda Mister ' VVebster, Middelsek eyaleti dahilindeki aila kabristanında. kızkardesinin mezarırun yanında ebedî uykusunu uvuyor. Anî bir fırtına kopar gibi gürül tüler hasıl oldu. Roger: Ha, dedi, metruk taş ocağında bulunan cesedm yüzunün neden tamnmıyacak hale getirildiğinin sırrını çok şükür çözer gıbi oluyorum. Fakat, daha ben o zamân da şüphelennıistim ama, bu fikrimi kimseye açmaya cesaret edememiştim. Ben. ancak bu şüphe üzerinde ısrarla durmak yüzünden hakikate erişebildim. Onun salı gününden sonra Charbury'de veya başka bir yerde görülmemesi ve bir cesedin hayatta olan bir insandan daha kolaylıkla saklanabileceği kanaati zihnimi kurcaladıkça kurcaladı. Öyle ya. ayaklı canavan bir yerde hapsedip herkesin rr.erak ve tecessüs dolu nazariarmdan kaçırmak kabil olur mu hiç? Roger: Kol saati meselesi hâlâ akılları biraz karıştırmakta devam «>diyor ama. Ben kendi kendime şoyle düsünüyordum. Kurbanının yüzünü tanınmıyacak hale getirmeği ihmal etmiyen katil. kol saatini çıkarmayı unutrr.uş olsa gerek, hükmünü veriyordum. Fakac, şimdi saatin kasden bırakılmış olması ihtimali üzerinde duruyorum. Crook: Evet, dedi. bu bir ihtimal ieğil, tamamile gerçektir ve aradığımız hain Herbert wehster değil, Alfred Newstead'dır. Ve alevler ortasında mahsur kalmış bir bayani hayvan gibi ne ta rafa yöneleceğini bilemediği içıa yerinden bir yay gibi fulayıp dikilen winter"e dönersk ilâve etti: Mister Newstead! Facianın bundan sonraki safhasmı. bilhassa maceranın «Mavi domuz» hanından itibaren genc kızla birlikte geçirdiğiniz kısmını sizin ağzınızdan din lemek isteriz. XXI «Hiç bir mesele, son kat'î şeklini almadan düzene konuiamamıştır» W. Wilcox Ortalık adamakıllı karıştı. Üç arkadaşla Alfred Ne^'stead kapıştılar. Gürültü, patırdı. bağırma, haykırışma koridora. oradan da üst katlara aksettı. Bu hengâme arasm da yüksekten işitilen ilk ses Sammy'ninki oldu: Polisi, adliyeyı rahatsız etmeğe ne lüzum var. diye haykırıyordu. mademki büt'in mel'anetleri yapan alçağın bu herif olduğu anlaşıldı. Ben. şimdi kolayca onun hakkmdan gelirim. Crook ile Roger onu birer kolundan yakalamışlar. serbe~tce hareket etmesine mâni oluyorlar ve: Deli misin yahu, divorlardı, keratanm kanma girip boş yere hapısane köşelerinde çürüyeceksin. Sammy. saçlan dimdik, gözleri evlerinden fırlamış Alfred'in üstüne atılmak için zaman zaman hamle ler yapıyor, lâkin arkadaşlanrun eîin dcn kendini bir turlü kurtararruyor, Artova, 30 (a.a.) (Özel muhabirimizden): İlçenin Karatepe mevkiinde bulunan linyit kömürünün işletmeye açılması dün kalabalık bir halk kütlesinin huzuru ile yapılmıştır. Kaymakam Hüsnü Tüzün, kısa bir hitabeyi müteakıb kordelâyı kesmiş ve Demokrat Parti Kadıköy merkez ilk kazmayı vurmuştur. Ocağın işletilmesine başlan bucağınm tertib ettiği siyasî toplantı, dün gece İskele gazinosunda yamıştır. pılmıştır. Toplantda Fuad Hulusi Demirelli, Hamdullah Suphi Tanbunun netıcesi yüzu hiddetten ve rıöver, il azalarile kalabalık bir lıırstan büsbütün kızarıyor, boğa halk kütlesi hazır bulunmuştur. S0 zından hırıltı şeklinde ferjadlar Ağustosta vatanları uğrunda canlaçıkıyordu. rını feda eden şehidlerimiz için yaCrook bir aralık kolağına eğiİ3 pılan ıhtitam sükurundan sonra rek: bucak başk=mı toplaniıyı açmış, Aklını başına topla dostum. konuşanlar aasında bulunan Dr. dedi, o nasıl olsa kondıni darağa Mükerrem Savol, Demokrat Particmdan kurtaramıyacak. Bundan ye karşi ysrııUn ithamlâra cevab dolayı pis kanile elini kirletip ipe vermistir. Fu»d Hulusi Demirelli çekilmeğe ne lüzum var? Hera, de, bu mü.e'ıin selâmeti için tek Mister Roger. okuvvcularına tatlı parti zihniystı.iuı vıkıhnası lâzım havadLs vermekten hoşknan bir a geldiğini söylemiştir. Hamdullah dam. Yazısmı yeniden bir facia ile Suplü de 45 dakika süren heyecanîı bitirmeğe neden mecVuı kalsın, bir konuşma yapmıştır. zavalhya yazık değil mi? Millet Partisi Beşiktaş ilçesi Bükük dizleri tiril tiril titriyen, dün açıldı 5KİZÜ bir duvar kadar rejıksiz Millet Partisinin Beşiktaş Jçe winter: merkezi dün törenle açılmıştır. Bu Galiba. diyordu, siz hepiniz münasebetle Beşiktaş Gürel sinebirden çıldırdınız. İcabında b^n masında yapılan siyasî toplantıda, Mister Herbert webster'in hâlâ ha Parti başkanı Jîikmet Bayur, genel yatta olduğunu size pek güzel is sekreter Ahmed Tahtakılıç, Sadık pat edebilirim. Bahsettiğiniz meza Aldoğan. Şefik Çakmak, Fuad Arra gömülen adamın ise Madam A na ile kalabalık bir halk kütlssi dele''in kocası Mister Alfred NeW5 hazır bulunmuştur. tead olduğundan hiç kimse zerre Toplantıya İstiklâl marşile başkadar şüphe etmemektedir. lanmış ve ilçe başkanı Süleyman Crook güldü: Teoman kısa bir konuşma ile top Bakalım, dedi, dişçiniz de aynı lantıyı açmışür. Bundan sonra kür fikirde mi?. Elbette üst çeneniz için süye gelen Hikmet Bayur, son güiyapmış olduğu takma kısmuı tarif lerin siyasî hâdiseleri üzerinde namesi kendisinde vardır. Ona gö durdu ve bilhassa İstanbul seyare yapılacak yeni bir takımı ağzı hatı etratmda mütalealarda bunıza koyar koymaz sizi ilk bakışta lundu. teşhis edecek pek çok insan çıkaBayur daha sonra Millet Partisicakbr.. Bilhassa Madam Forbes.. nin ikinei bir meclis kurulmasuıa (Arkası var) taraftar olduğunu söyledi. Kadıköy Demokratlarının dünkü toplantısı Yalovaya yiiıecek sporcu Baştarafı 1 inci sahifeâe eski bir denizci olan Mehmed Fıratın ısrarile yanşı terketmiştir. Hakem olarak müsabakayT takib eden Kasımpaşa kulübü idarccisi va eski futbolcu Hayri Gür.üşsn, kenduile konuşan bir arksdaşımıza şunları •söylemiştir: * Kasım, kuvvetli lodosa rağmen joluna devam etmek isüyordu. 15 senelik denizci olan hakenj arkadaşımız Mehmed Fırat, yüzmeye devam etmesinin çok tehlikeli olabileceğini söyledi ve hepimizin israrlarile yanşı zorla terketti. Döjt buçuk saatte Bozburun açıklarına gelmesi, hize Kasunın Yalovayı 11 saatte bulacağını göstermişti. Ne yazık ki talihi kendisine yâver olmadı. Hakem olarak da bilnassa şurasına işaret edeyim ki Kasım. bu yarışında sportmenliğini tam manasile ortaya koydu. Yolda sütünü içerken dahi, elile küreklere olsun rutunmadı. Ka;ım, bundan yıhnadığım söylüyor. Bu denemesini bir defa daha yapacakmış. Inşallah o sefer talihi yardım eder de, bir aksilik çıkmadan bu emelini tahakkuk ettirebilir.» Mısırb >üzücü Manşı geçemedi Douvres 30 (a.a.) Dün Î.Ianşı yüzerek geçmeğe teşebbüs eden 30 yaşındaki Mısırlı yüzücü Mahir Hasan Hamid 14 saat yüzdükten sonra bu teşebbüsünden vazgeçmiştir. i 1 8 4 0 yaş arası. Ingılizce bilen. 4 yaşında b:r çocuk için dadı aranıyor. 20609 a telefon. ^ m
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle