Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMH Efldoıtezyantn kazan diği muvaffakıyet Amerikan Maliye Bakanı Ankarada TŞ 1 inci sahijede H. Willis V0 gene aynı burodan C. .Dillon Glen4önning olduğu halde bugün gaat 16;S0 de özel bir uçakla Ü şehrimiae geijniş ve Esenboğa hava alanına inmiştiı. Amerikan Maliye Bakanını Esenboğa fıaya alamnda hükumet adına Şrotokol umunı mudür muavini Tevfik Kâzım Hemahlı, Maliye Bakanı adına Hazine umum müdür muavini Bülend Yazıcı, Amerika büyük elçişi Mr. WadSWorth, İktisadî isbirliği Türkiye icra komitesi başkanı Mr. Russell Dorr, Amerikan y.ardım hejpeti kara grupu başkanı Ğeneral Mc. Bride, Amerikan Maliye Ba£anUğı Ortaşark temsilcisi Mr. Judd l'olk ve Amerikan hava a^şesi alba^ Frajık Mc. Nees. Ajnerikşn deni? ataşesi yüzbaşı Van Meter karşılamjşlardır. Bakanın temaslaıu bakkındaki izahah Maliye Bakanı Jokn Snyder. Esenboğa uçâk alanında kendisıle a n Anad/il^u ajansı muhabirine denîeçte b A i l i â n u t r : « Ankarada Türk devlet adam larile, Amerika büyük elçisi îtlrWadsWorth ve iktisadî isbirliği idareîi mümeisillerile Anıerikan Maliye Bakanlığı Ortaşark temsılcisi Mr. Judd Polk ile temaslarda bulunacağım. Türkiyenin iktisadî ve malî sahalarda gitgide büyük bir ehemmiyet kazanmâkta olduğımu müşahsde etmekten memnuniyet duymaktayım. Memletinize yaptığım ziyaretin de bu bakımdan önemli olacağı kanaatindeyim.> John Snyder daha sonra seyahatinin çok iyi geçtiğini. söylemiş ve çarşanrba sabahı Kahireye gitmek üzere Ankaradan ayrılacağını bildirmiştir. Başbakanla görüşme Ankara 18 (a.a.) Amerikan Maliye Bakanı Mr. John Snyder yanında Ame'rika büyük elçisi Mr. WadsVorth ve Bakanlık yardımcısı Mr. Martin olduğu halde bugün sast 18.30 da Başbakan Şemseddin Günaltayı makammda ziyaret etmiştir. Kâzım Orbay Suriyeye gitti Orgeneral, Suriye ordusunun eksiklerini tesbit edecek Ankara, 18 (a.a.) Bu akşam Toros Ekspresile Suriyeye hareket etmiş olan Askerî Şura üyesi Orgeneral Kâzım Orbay, Anadolu Ajansı muhabirine şunları söylemiştir: « Bu akşam refakat subayım Kurmay Binbaşı Alkan ile beraber Suriyeye gidiyorum. Şurasmı bilhassa kaydedeyim ki, Suriye Devlet Başkanı Mareşal Hüsnü Zaim tarafından, şahsan davet edilmiş değilim. Mareşal Zaim, Hükumetimizden, Sııriye ordusu hakkında tetkiklerde bulunmak üzere bir subay istemiştir. Hükumetimiz de beni seçmiştü. Vazifem, sırf askerî ve teknik sahada Suriye ordusunun bugünkü durumunu tetkik ve eksikleri tespit etmektir. İki memleket arasındaki askerî isbirliği imkânlarmı görüşmek hususundaki haberler asılsızdır. Zira, bu gibi işlerle askerler değil, her iki memleketin siyasî idareleri meşgul olur. Suriyede r.e kadar kalacağımı bilmiyorum. Bu müddet, tetkiklerimizin bitmesine bağhdır.» İnönü. Orbayı Jcabul etti Ankara, 18 (a.a.) Cumhur Başkanı İsmet İnönü, bugün Svrive>e gitmek üzere bulunan Orgeneral Kâzım Orbayı kabul buyurmuşlar ve öğle yemeğine alıkoymuşlardır. Amerikan Âyanmda bize dair tartısmalar Baştarafı 1 inci sahifede önümüzdeki 10 yıl içinde her şeyin iyi bir şekilde tertibleneceğini kabul edemeyiz. Bu on yıl içinde komünizme karşı birinci müdafaa hattı teşkil eden Türkiyenin vaziyeti ne olacaktır? Türkiye, Boğazları almak için komünistlerin yaptıkları tehdidlere karşı koymuştur. Biz Truman doktrini ile Türkiyenin yardımına gittik. Türkiye, Marshall plâruna iştirak eden memleketlerden biridir. Türkiyede, bugün, her ne şekilde bir tarif yapıhrsa yapılsın, meselâ Portekizden ziyade demokrasi mevcuddur ve memleket demokrasi yolunda gittikçe artan bir süratle ilerlemektedir. Tekrar ediyorum: Gelecek on yıl zarfında Türkiye ve Yunanistan ne olacaktır? Kendi para ve servetimizle bize dost olacak ve komünizme karşı koyacak hükumetler mi yaratmağa çalışıyoruz, yoksa Yunanistan ve Tür kiyeyi kardeş milletler camiası dışmda tutarak, bize dost olan ve komünizme karşı koyan hükumetleri yıkmağa mı çalışıyoruz?» Henry Gain'in söaleri Washington Âyan üyesi Henry Cain de, Atlantik Paktı müzakerelerinde aynı meseleye bilhassa temas etmiş ve Türkiyenin pakt dışmda tutulması ile güvenlik sisteminde açık bırakılan boşluk üzerinde durarak şunları söylemiştir: «Atlantik camiasının güvenliği için hiç değilse stratejik bakımdan önemli olan bir memleketin niçin pakta alınmamış olduğunu raportör arkadaşlarım bana izah edebilirler mi? Ben, askerî meselelerde bir otorite de"|;ilim. Fakat memleketimizin askerî kuvvetlerinde bazı tecrübeler edindim. Bir haritaya baktığım zaman onun ne olduğunu anlıyabilirim. Paktm, barış ve güiği korumak ve muhakkak lâzım olduğu takdirde başarılı bir taarruz harbi yapmak gayesile ve istikbal için müşterek menfaatlere sahib olmamız dolayısile hazırlanmış bulunduğunu biliyorum. Arkadaşlarımın dikkatini dünya haritasına çekeceğim ve haritanın da saü&hatle gösterdiği bir şeyi söylıyeceğim. Bilmediğim bir sebebden dolayı Türkiyenin ve Yunanistanın pakt dışında bırakılraasile sağ yahud doğu cenahımızı açık bırakmış bulunuyoruz. Ve genel bir harb vukuunda, bu bölgede bu memleketlerin pakta ahnmaması yüzünden harbi daha çarpışmaya başlamadan kaybetmek tehlikesile karşılaşabileceğiz.» Sözlerine devam eden Cain, Türkiyenin 1945 ve 46 senelerinde Scvyetler Birliği tarafından ileri sürülen istekleri reddetmek suretile takmdığı durumu överek, «Başkan Truman'nı bu memlekete karşı Amerikanın ilgisini açıklayan demeci n&zan itibare alınarak Türkiyenin Atlantik Paktına ithali doğru olmaz mı?> sualini sormuştur. Sözlerine devam eden Cain, demiştir ki: Atlantik paktının imzalanmasile bazı Avrupa memleketleri fiilî bir yardımda bulunmak suretile Amerikanın müzaheretini sağlamış oİacaldardn. Halbufci Türkiye, basit bir askerî yardım vadile, Anterikan ilgisi bakımından tâli bir memleket statüsüne irca edilmiştir. Bİı kadâr ehemmiyetli olan ve mevcudiyeti Amerika batı Avrupa için hayatî bir önem arzeden bu memleket daha ne kadar zaman tasarlanşn güvenlik sistemimizin djşmda bırakılacaktır. Cain, Türkiyenin Atlantik pgk tına katılması için 12 âkid memleketlerin ittifakla karar ve'rmelerinin zarurî öldıiğunu, şksi takdirde bu memleketin medeniyetini"; devam edıp etmiyeceğini tayin için girişilen mücadelenin dışında kalacağını ilâve etmiştir. Dil sakaları.. ir memleket idareâ y de yüz ilmî bir mesele dir. Demokrasi davası bu ilim fasbnm en esaslı bir bafasidir. Dünyanın her yerinde bu bahısler açüır; ilmî miinakaşalar olur. Hattâ esası hiç de ilmî obnıyan diktatörlük idareleri bile kendi davalanıu ilim kisvesbıe büründürerek ortaya atarlar. Bizim de kendinüze göre halli lâzun gelen idarf, iktisadî ve teşriî davalarnnız vardır. Bunların başında geleni V^> ler arasmdaki münasebetler değiidir. Bunlarm başında geleni iktisadî buhran ve iktisadî kalkınnıa davasıdır. Memleketin iki nisbeten büyük partisi şu sırada birbirlerine lâf atmaktadır. Bir taraftan Başbakan yardımcısı saym Nihad Erim garbî Anadolu kasabalarında fırsat buldukça D.P. nin yapacağı her hangi kanunsıa hareketi hükumetin önliyeceğioi söylerken D.P. Başkanı saym Celâl Bayar da her karşilandığı yerd« hükumet, Demokratlan yıldınnafc içjn kuvvet kullanırsa mukabele e» decek kuvvet ve cesarette olduklarmı ifade etmektedir. Böylece şimdi htikumet partisile Demokrat Parti birbirine meydan okur bir va» ziyet almışlardır. Bu, istenir, sevi» ür ye hoş göçâlür bir şey değildir. Demokrat Parti kpngresindeki şu meşum (milM husume^) tabiril.» tahrik edilen kusku neticesinde h ü kumetin kanunsuz hareketlere müP^malia etmıjeceğine dair neşrett^ ği beyanname ile başlamış olan çflf kişme nahoş bir şekilde devam et* mededir. İşin mçbdeini, mübaseretin kimB aid olduğunu araştırmadan. açıkçs bildirmek isteriz ki bfcr kısım taraftarlarrn hoşuna gitse bile halkuı büyük ekseriyeti tarafmdan iyi kar şılalnnamaktadrr. Bir kere söylenen sözler arasında maalesef ihnî kıymet aramai: trrümkün değildir. Birbirlerine u zaktan meydan okumaktan ibaret olan bu sözlerin en güzel ^asfı birer «demeç» ohnaktan ibarettir. Lâkin zümrelere (PorteParole sz Sözcü) lük edenler unutmamalıdırlar ki; imamın çıkardığı ses cemaat tarafmdan mübalâğa ile taklid edilir. Bu ata söziinden bihaber ohnadıklanna emin olduğum bu zatların artık söz düellosunu bırakmalaruu ve eğer imifâm varsa daha kıvamlı mevzular üzerinde konuşmalar yaparak hfllkı ve o arada hepimizi tenvir etmelerinj gerçekten bekliyoruz ve korkuyoruz ki bugün njuhtelif Anadolu kasabalarında birbirlerine cevab veren siyasilerimizin sözleri, yann mahalle kahvele rinde peykeden peykeye çene ya« nşına sebeb ohnasın ve dil sakasından el şakasına dönmesin. B. FELEK zakdoğudan gelen haberlçre göre Endonezyanm miili hükumeti kendi basjehrinde yeniden kumlmuş, Endonezya parlamentosu yenîden çalışmağa başlanuş ve Endonezya. Ifelkj hürrijetlerine ve miHî hükumetlerine yeniden kavuşmuşlardır. Bu netice Birleşmiş MilleÜerin TO Ajnerika Birleşik Cumhuriyetinia çahşmaları sayesinde elde ediltnişjir. Bu yüzden Endonezya hürnyet ve i&tiklâlini sağflayan, fakat onunla Holanda tacı arasında gevşçk bir bağlantı bırakan bir hal earesine virılması, bir ohıpbitti ipahiyeti kazanmıştır. Boylece Endanezya, tarihî hayatının en büyük imtihanını muvaffakiyetle a.tlatnuş, Endonezya milliyetçiİiği derin köklulüğünü ve yenilmez kudretini ispat etjniştir. FimaMka gcçen yri Endonesya liderleri başşehri olan Jokjokartada, Holandahlara aid askerî kuvvetler tarafından ansızm basıldık' larv ve vazife başında yakalanarak <oU,,.ın»lnmıııııınııliHlinill!llllllllllllİUlUIlWIIIIII!llflinillllıııııı>ıiHiıı tevkjf edildikleri zaman göze çarpai| manzara gayet hazindi. Yetmis seksen miljonluk bir niilletin uzuç bir mücadele neticesinde kazandığı hürriyet ve istiklâl, emperyalizmin anî tecavüzü karşısında büyük bir Baştarafı 1 inci sah'fede Sarıyerde bir kişinin ölümile nesafsmtı geçirmiş, hattâ bjr aralık stok etmekte olduğunu kaydetmişticelenen feci bir kaza olmuştur. bu meraleketin tekrar kalkınnia^ı tir. Beyoğlunda Japon oyuncak maİhtimali iyiden iyiye şiipheye girDiğer taraftan İngiltere, Avus ğazasında çalışan Jozef Zarp, karısı tral^a ve Yeni Zelanda arasında Hiıisola, kabzunal Niko ve ahbabHolanda, askerî kuvvetlerini ga bir Pasifik Paktının kurulması için ları Pirzelliçin adında birisine aid r yjtî İ> i hazırlamış ve birdenbirc te göıüşmeler cereyan ettiği bildirilotomobüle Sanyere gitmişlerdir. caviize geçmişti. Endonezj'alılar, bu mektedir. İlâve edildiğine göre koOradan Büyükdereye dondurma silâhlara mukavemet edecek silâh münistlerin Çindeki seri ileri hareyemeye gelirken Niko Karamutoğlardan mahrumdular. Fakat Endo> ketleri karşısında bu görüşmelere lu gülerek tabancasını çıkarmış nezya milliyetçiliği g\bi kudretli hız verilmiştir. ve Jozef e çevirmiştir. Fakat Nikobir silâh, elde idi ve bu silâh vaAyrıca İngiliere, Hong Kong'a Idt geçirmeden faaliyete koyulmuş. yeni takviye kıt'aları göndermiştir. nun şakasına mâni olunmak istenlŞndonezyalılar her yerde çete har Kızılların yaklaşmakta oldukları diği bir anda silâh ateş almiftır. Bu kaza neticesinde çıkan kursuD bine girişmişlerdi. bu İngiliz müstemlekesinde 30.000 Zarp'ın göğsüne isabet etmiş ve y a r Kavgalar aylarca ve aylarca de kişilık bir kuvveün çarpışmaya ralanmasına sebeb olmuştur. vam etmiş, fakat Holanda bütün hazır bir halde beklediği bildirilZarp, kaldırıldığı Baltalimanı has hazu'lığma ve Endonezyayı. hâki mektedir. tanesinde çok geçmeden ölmüştür. tpiyetinden kaçırmamak için sarKızılların >eni taarruzu Niko, ölüme sebebiyet suçundan fettiği bütün gayrete rağmen, EnLondra 18 (B3C.) Bu gece donezyanm milli savaşı ile baş gelen haberlere gore Çin komünist savcılığa verilmiştir. Tahkikatla Saedememiş, bu durunıu yakından ta leri 2 ayiık bir durgunluk devrin nyer savcısı Fahri Kozan meşgulkib eden Birleşmiş Milletjer mü den sonra merkez cephede taarru dür. mçssilleri ile Amerika, milliyeti bu za geçmişlerdu. Hedeflerinin Hudereee gelişmiş olan bır mUletle nan eyaleti bafkenti Çang Sa şehri ugraşmanın bevhude olduğuna kaolduğu bildirilmektedır^ naaî get)rdikleri için Holandajı da Iknaa çalışmı«, nihayet Holanda da Eskişehirde dün bir bu maceraıun içinden şerefli bir uçak kazası oldu hal çaresi bularak çıkmayı iluzam Londra 18 (a.a.) (Afp) Bazı Eskışehir, 18 (Telefonla) gazetelerin asrın en korkunç canisi etmiş, vazife başında tevkif olunan Endonezyalı cumhuriyetçiler ser Bugün burada bir uçak kazası ol olarak vasıflandırdıkları Douglas best bırakılmış ve bunlar başşehir muştur. Yeni pılotlardan Fethi Haigh'm duruşmasına bu sabab lerine dönerek hükumetlerini kur isminde bir genc, talrm uçağı ile Sussex eyaletinde Lewes"de başlantnuş, parlamentolarını toplanuş ve saat 9.30 da Ankara istikametin »ıştır. Karar Hâkimi Humprey'dir Birleşmiş Milletkr tarafından tav de giden trenın üzerinde uçma ve iddia makamında. İmparatorluk siye olunan hal «aresini kabul ede ğa başlamıştır. Trenden el sal Başsavcısı Sir Hartley Shawcross ceklerini göstermişlerdir. Bu hal lıyanlara mukabele etmek iste bulunmaktadır. Haigh. suçsuz olçaresi Endonezyanın hürriyet ve is yen pilot, uçağını telgraf direkduğunu iddia etgıiştir. tiklâlini tanımakla beraber Endo lerine çarptırarak düşmüştür. UGeorge Haigh yazılı ifadesinde ııezya ile Holanda tacı arasında bir çak parçalanmış, tren durmuşbağlantı bnakmakta ve böylece iki tur. Pilot, ağır yaralı olarak Es sekiz kişi öldürdüğünü. sekizincisitaraf arasında yeni bir anlaşma ve kişehir hastanesine kaldırılmış nin Bayan Durant olduğunu, bu son cinayetinden sonra da yakalanişbirliği yapma devri açılmaktadır. tır. Artdc iki taraf arasında yeni kav Attlee, Maliye Bakanlığtnı dığını itiraf etmektedir. galar çıkması ihtimali tamamile berBugünkü duruşma sırasında, üzerine aldi taraf edilmiş gibidir. Bilâkis iki taScotland Yard Başmüfettişlerinden rafın bundan böjle en saglam iş Londra, 18 (a.a. B. B. C.) birinin okuduğu yazılı ifadeler arabirliğini lnmnaları ve samimi dost Başbakaıı Attlee bugün Avam Ka sında, Haigh'ın öldürdüklerinin kaIuk içinde birbirine faydalı olma marasında, Maliye Bakanı Sir nını içtiği ve kanı boşaltılmış ceları beklenmektedir. Bunun yeni Stafford Cripps'e bizzat vekâlet sedleri ortadan vok etmek için asid doğan Endonezya jçin bü>iik bir ecjeceğini, Ticaret Bakanı Wilson, şülfürike koyduğu da zikredilmekmuvaffakiyet teşkil ettiği şüphe Mahrukat Bakanı Gaitskeli, Malitedir. gotürmez. Fakat bunun aynı za ye Bakanlığı Mali İşler Müsteşan Başsavcı Sir Hartley Shawcross manda Holanda için de bir muvaf Glenvil Hall ve Ekonomik Işler şöyle demiştir: fakiyet teşkil ettiği, ınuhakkakür. Müsteşarı Douglas Yay'ın da yarÇiinkü o da, sur^kli bir muharebe• Haigh, polise verdiği ifadede, dımcı olarak bulunacaklannı bilye takılarak cıkmazlara sapmaktanBayan Durant'ı öldürdükten sonra dirmiştir. sa anlaşına jolunu tutmak icab etkanını içtiğini söylüyor. Bu ifade İngilterenin malî durumu müz? kendini deli yerine koydurmak tetiğini kısa bir tecıübs neticesinde kestirmiş ve bu sayede mesele nis kere edildiği sırada muhalefet na şebbüsüdür. Yargıçlar, öldürdüğü mına söz alan Eden, Maliye Bakabeten kolaylıkla hallolunmustur. kadının kanmı içtiğine ister inannı Cripps'in mali meseleleri ele alış Her halde Holanda. İngilterenin sınîar, ister inanmasınlar, cinayctin tarzında gösterdiği fazla nikbınliğı Hindistanı boşu bosuna buakmamış paraya temaan işlenmiş olduğunu tenkid etmiştir. olduğunu gözonüne getiruüş ve İnkabul etmelidirler.» İmparatorluk camiası Maliye giltereniu bu kararı verip tatbik Bakanlan Konferansı mevkiine kojmasından sonra kenLübnanda lâğvedilen Londıa, 18 (Afp.) İmparatordisinin de ister istemez bir takun siyasî parti ciddî fedakârlıkları gb'ze alması icab iuk Camiası M&Iiye Bakanlan Konettiğini anlamıştır. feransı, sonunda yayınlanan resmî Beyrut 18 (A.P.) Milliyetçi Hulâsa iki sene evvel doğusunu tebliğde fcildirdiğine göre. Kana Ketâeb partiîine mensub silâhlı tesid ettiğinıiz Endonezya mevcu da'dan maada, İmparatorluk canıi muhafızlarla hüviyetleri meçhul diyeüni kökleştirerek ve istiklâlini asına dahil bulunan bütün diğer takriben 10 şahıstan müteşekkil bir sağlamlıyarafc yeni hayata ka\Tiş milletler, İmparatorluğun altın "e grup arasında dün gece parti mermus bulunuyor. dolar ihtiyatiaruun elden çıkma kezi önünde vukua gelen silâhb Muhakkak ki onun serefli miica sını durdurmak için dolar saha=m çarpışmayı müteakıb bugün Lübhidleri tebrike lâyıktırlar. âön yapılan ithalâım tenkLsine dair nan hükumeti partinin genel merÖmer Kua DOĞRÜL Ir.giliz teklifini kabul etmiçlercir. kezini kapatmıştır. U Top yekun Basmakaleden devam mek usulü artık herkesçe isabet) kabul edilmiş bir usul olarak tatbik edilegelirken, İstanbulun validen sonra gelen bütün vali muavinlerini, belediye muavinlerini, Eabıta âmirini ve kaymakamlan bir hamlede değiştirmek işleri çok aksatacak ve şüphesiz halkın şikâyetini daha ziyade çekecektir. Ne olursa olsun en dirayetli memurların bir kaç ay sürecek bir acemilik de\Tesi geçireceğini düşünürsek hükumetin İstanbula bu azizliği neden yapbğuu kendi kendimize sormaktan nefsimizi menedemeyiz. Kanunî salâhiyetler maslahat ile mukayyeddir. Bir memleketin valilerinin yarısı, milyonluk bir şehrin bütün idare âmirleri bir anda değiştirilemez. Bunda peşin olarak isabetsizlik vardır. Salâhiyet sahiblerini kendi sağduyulan tenbih etmediği zamanlarda mesai arkadaşlan, Böyle topyekun değişiklikte mahzurlar vardır, diye ikaz etscler yeridir. CUMHURrSTET Uzakdoğuda alınan Ginayetle nelicelenen askerî tedbirler bir saka Mareşal Zaimin mesajı İnönüye verildi Ankara. 18 (a.a.) Cumhuı Başkanı İsmet İnönü, Suriye Cumhur Reisi Mareşal Hüsnü Zaim tarafından gönderilen meşajı takdime gelen Suriye Elçisi İ)r. İhsan ElŞerif'i bugün saat 1130 da Çankayad^ıki köşklerinde kabul buyurmuşlardır. Bu kabulde Dış İşleri Bakanlıjı Umumî Kâtibi, Büyük Elçi Faik Zihni Akdur da hazır buiunmuştur. Yerli sanayi mamulleri datngalanacak Ankara, 18 (Telefonla) Alâkalılar, yerli sanayi mamulâtının damgalanması hususunda bir karara varmışlardır. Yerli mamullere Türk mali işaretı konacak ve her müessese kendi alâmeti farikasını havi damgayı da basacaktır. Kontrol işi çok sıkı tutulacaktır. Bu tedbirlerin başlıca sebebi, bilhassa son yıllar içinde kalite ve dokuma bakımından yabancı mamullerle aynı seviyeye erişen mallarımızın fahiş fiatla ve yabancı mali gıbi satılmasmı önlemektir. Malatya Yilâyetinde feci iki cinayel Malatya, 18 (Telefonla) Hekimhan ilçesinin Kırmana köyün den Hacının tavuğu, komşusu Akkocanın tarlasına girmiş ve tarla sahibi tarafından tüfekle öldürühnüştür. Bunun üzerine iki komşu kavgaya tutuşmuşlar ve birbirlerini ağır surette yaralamışlardır. Biraz sonra her ikisi de ölmüştür. Gene Hekimhan ilçesine bağlı Akgedik istasyonunda Ali isminde bir işçi, iftara davet edildiği İspir ismindeki bir şahsm evinde, iki kişi tarafından iple boğularak öldürülmüştür. Katiller cesedi, parça parça ettikten sonra bir çuvala koyarak istasyon civarında bir yere gömmüşlerdir. Hâdiseyi gören sağır bir dilsiz kadın katilleri yakalatmıştır. Genelkurmayda fayinler Bajtaraft 1 inci sahifede dad Garan, Kara Kuvvetleri Hafcer Başkanlığına Kurmay Albay Ziya Ünal, Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığına Tuğamiral Rıdvan Koral, Deniz Kuvvetleri Harekât Başkanlığına Tuğamiral Rifat Özdeş, Deniz Kuvvetleri Dcmal Başkanlığma Münir Ülkan, Deniz Kuvvetleri Personel Başkanlığına Deniz Albay Sadi Kursan, Deniz Kuvvetleri Haber Başkanlığına Kurmay Al bay Aziz Ulusan tayin edilmiş]erdir. Londra canavarı yargılanıyor Avrupada Türk miiziği konserleri Baştarafı 1 inci sahijede ıanslar verdim. Bu konferanslanmm bazıları radyo postalarile de yayınlandı. Ayrıca, İtalyada Danimarkalı bir muganniyeye ve İsviçrede bir İtalyan ses sanatkârma Dede'den, Sadullah Ağadan, Bckiı Ağadan, Mustafa Çavuştan parçalar okuttum. Çok muvaffak oldular. Dinleyiciler de, okunan parçaları büyük alâka ve zevkle takib ettiler. 1950 senesinin kasım aymda İsviçrede konserler vermek üzere angajmanım var. Gelecek müzik sezonunda Holandaya giderek konserler vermek niyetindeyim.» Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanlığına Korgeneral Feyzi Uçaner, Hava Kuvvetleri Harekât Başkanİzmir, 18 (Telefonla) Ege lığına Tümgeneral Ihsan Esiner, bölgesinde yapılan şikâyetler üzerine Başbakan Yardımcısının, Hava Kuvvetleri Harekât BaşkanTicaret Bakanına telefon ederek lığına Tümgeneral İhsan Orgun. yeni ihracat rejiminın tâdili huHava Kuvvetleri Personel Başkansusunda bir karara varmak üzere Başbakanm ve Yardımcısı. hğına Hava Albayı Ihsan Korkut, kendisıni İzmire çağırdığı bildiHava Kuvvetleri İkmal Başkannın seyahatleri rilmektedir. Ticaret Bakanının ğına Kurmay Yarbay Arif Erkuş başkanlığmda İzmirde yapılacak Ankara 18 (Telefonla) Baş tayin edilmişlerdir. toplantıya bellibaşlı merkezlerle bakan Şemseddin Günaltay, bayİstanbuldan bütün ihracatçıların ram ertesi doğu illerinde tetkik davet edileceğı ve yeni ticaret gezısine çıkacaktır. Başbakan rejiminin bütün aksak noktaları Yardımcısı Nihad Erim, bu ayın Baştarafı 1 inci sahifede nın düzeltılmesıne çalışılacağı i 20 sinde Ankaraya dönmüş olabildirmekte ve şöyle demektedir*. lâve edılmektedir. caktır. . Sovyetlerin genişleme plânları hakkında yeni tafsilât veren bu mahrem vesika, toplantıda incelenmiş ve Birleşik Amerika hükumetinin buna karşı nasıl hareket etmesi lâzun geldiği meselesi görüşülmüştür.> Vesikayı tetkik edenler şu neticeye varmıslardu:: < Kremlin'de idare tamamile Stalin'in elindedir. Bütün hareketTaklidlerinden kendimizi korumak mecburiyetinde leri kendisi tasarlamaktadır. Dizkaldığımızdan 1671949 Cumartesi gününden ginler onun elinden çıkmış değilitibaren satışa arzettiğimiz VAKKO eşarplarında, dir.» kenarlarmdaki madenî mühürden başka. eşarpın Üâve edildiğine göre, bir vakitdeseni arasmda basılı olarak, aynca bir VAKKO ler, Stalin'i Kremlin'de yalnız otuimzası bulunmaktadır. * ran ve idareyi etrafındaki zorbalara Müessesemiz. bu şekilde imzalı olmayan eşarplarkaptırmış bir ihtiyar adam olarak dan hiç bir suretle mesuliyet alamıyacağmı kıygöstermiş olan kimseler şimdi bu metli müşterilerine saygı ile bildirir. fikirlerinden tamamile ayrılmış bulunmaktadırlar. x VAKKO Müessesesi Haurlarda olduğu üzere, bu gibi konferans hakkında Başkan Truman beyanatta Ibulunmaktan imtina etmişti. Ticaret Bakanı îzmire gidecek Rusların gizli plânları 1 I I Â N Baştarafı 1 inci sahijede nilerin ekseriyeti haiz bulunduğu için, bu seçimin nizamnameye uygun olduğu kabul edilmiştir. Başrahib Hımayark Bahtiyaryan (İs« tanbul), Zarmayr Göriiryan (İstan. bul), Şahak Papazyan (İstanbul), piskopos Had Açbahyan (Haleb), Diran Nersoyan (Amerika), Gevont Cebeyan (Kıbns), dünkü seçimde Patrik namzedi olmuşlardır. Ermeni azuüığırnn, kendi aralarından 60 70 kadar cismanî azayı seçmesinden sonra umumî medis kurulacak ve bu meclis de yukandaki altı namzed arasından birinl Patrik seçecektir. Muhalif ruhanilerin dün yapüğı seçimi, başlarmda Patrik kaymakamı Aslanyanın bulunduğu muva. fıklar tanunamışlardn. Buna rağmen muhalifler icraatta devam edeceklerini bildirmişler ve hareketlerinin nizamlara uygun olduğunu belirtmişlerdir. Ermenilerin Patrik adayları belli oldu İzmirde yol kesen genc haydudlar Baştarafı 1 inci sahifede zaffer Güler, 15 yaşında İJbrahiı» Yıldız ve Ali Bas'ın bu haydudlu» ğu yaptıkları zabıtaca tespit edilerek yakalancnışlardır, 17 yaşın». da Süleyman Gürbüz henüz bulunamarnısür. «CÜMHURİYET» in tefrikası: BU KAPIYI » îAÇMAYINf Yazan: Anthony Gilbert Tüıkçesi: A. Hidajet ReeJ Belki bu da evlenir. Saat beş otobüsü de geldiği halde Nora görünmeyince ihtiyar kadın hiddetinden kıpkırmızı olmuş, tirii liıü titriyordu. Roger"nin yatıstırıcı sözlerine rağmen sinirhliği bir türlü geçmcdi: Şimdi, dedi. müdireye telefon edip bana daha ciddi bir hastabakıcı göndermesini rıca edeceğim. Teyzeciğim, yalvarırım size, bunu yapmayınız, eğer yaparsanız bütün işimi altüst edersirüz. Çünkü gazetecilikte kazanacağım şöhret ve servetin ilk mayasmı bu hâdisede kazanacağım başarı ile kuracağım. Tevekkeli değil, gazetelerde bir sürü uydurma haberler çıkıyor, demek bunlsrı senin gibi bobstiller, hısım akrabadan, tanıdıklardan çüıcüı halinde topluyorlar. Hayır. seni dinlenüyeceğim, rrudireye telefon edeceğim. O, sarnan altmdan su yuruten yılanm yedigi haltlarj meydana çıkaracağım. Yere bakan >nirek yakar derler ya ne kadar doğru imiş. Teyzeciğim, l.albuki bir ıkj gün e\vel bu kızı bana münasib göruyordunuz. my hakkında öyle etraflı malumata da 5ahib değildi. Hsttâ. onun e\Tli olup olmadığını bile bilmiyordu. Dostu mu, düşmanı mı. belki onun da farkında değildi. O halde, sırf benimle karşılaşmamak için bu daveti kabul etti desene. Roger, şimdi derin bir düşünceye dalrruştı. Ama, haline bakıp da geno kızın akıbeti onu fazla alâkadar ediyordu sanmaym. O, erteâi günkü yazısma koyacağı başJığı hazırlıyordu. Bir aralık, Madam Trentham: Senden niye kaotı acaba. dedi, namuslu bir insan künseden korkmaz ve kimseden bir şey saklamaz. Teyzeciğim birdenbire de pek kötümserliğe düşme. Delikanlı, birinci telgrafı çekerek onu kışkırttıktan, meraka ve heyecana düşürdükten sonra ıkmci ile randevu verince kızcağız gidemejr.ezlıi edemedi. Onun icin hemen namusundan şüphe etmeğe kalkma. Nitekim gecende de böyle bir hâdise olmuştu, onu da ben takib etrim biliyorlun. İyi ama, o adam kızla evlendi. Içyüziinün bu kadar cife olduğunu ne bileyim. Bir cinayet işi ne istemiyerek karışmış olmasını o kadar büyük bir suç sa>Tnıyorum. Fakat, insan ne biliyorsa onu gidip zabıtaya veya adliyeye söylemelidir. Sir küpü gibi içinde saklamakta ne mana var? Ah tej'zeciğim. sen daha karakol odalan, adliye koridorları görmemiş5İn de bol keseden atıyorsun. İnsan, bir kere oralara düştü mü davacı, dava edilen. yahud sahid okun sürünür durur. Bir kere de oralarla münasebetiniz olduğu söylentisi çıktı mı bu, yüzünüzde ebedî bir damga. çiçek bozuğu yerlcri, ameliyat yadigân çizgi gibi kahr. Altı buçuk otobüsü de geldi, Nora gene görüimedi. Bu sefer Roger: Efa teyzeciğim artık bana müsaade! Der gibi vaziyetler almaya başladı. Altıyı kırk bes geçe telefon ça'ıdı. Rogcr: Belki. dedi, beni arayorlar. ben açayım... Madam Treatham, hâlâ sinirli bir haldeydi. Onun için: Neden, dedi, seni arayacaklartnış, tıpkı zamane gencleri gibi kendine bir paye veriyorsun. Senin burada olduğunu kim biliyor? Gazetedekilere söylemiştim. Kalktı, makineyi açarak alıcıyı kulaetna götürdü: Alo! Orası Madam Trenıhafn'ın evi mi? Miss Deane tarafından telefon ediyorum. Bu sözleri söyliyen bir erkek sesiydi. Roger, körün taşı gibi rastgele bir lâf fırlattı. Siz Mister Sammy misiniz? Evet, ya siz... Her halde şu genc gazeteci olacaksınız, Miss Deane, sizin vasıtanızla bana bir iş mi havaie ediyor. İstağfurullah... Madam Trentham'dan ricalan var... Buyurun söyleyin! Miss Deane, çok müteessir, ken dilerinden özür dileyor, pek mühim bir meseleden dolayı birkaç gün gelemiyecek... Niçin?... Başına bir kaza mı geldi. Evet, zavallı çok fena vaziyette. Ha, şjı birinci telgrafta bahsolunan tehlike bu imiş demek... Acaba, o telgrafı kimin gönderdiğini biliyor tnusunuz? Tahmin eder gibi oluyorum. Meselâ... Kim? Kkn olacak, Mister Alfred Neustead'i öldüren adam... Biçare Miss Deane'm imdadına yetişmeseydim âkıbeti çok feci olacalctı. Te=ekkür ederiz, merd bir insana benziyorsunuz. Meseleden polisi haberdar ettiniz mi? Adam, sesine deminkinden daha tatlı. hattâ alaycı bir aheok vere Sadri Aka davasına yeniden başlanıyor rek: Roger, kendine yarayacak fazla Şimdi hamdolsun emniyet al malumat alamaymca zihni başka tındadn, onun için polise müracaati noktaya takıldı: lüzumsuz bulduk. Ah, ben ona Mis Deane ekmek vesaire vekenarında bulunduğu uçurumun de 6ikalarmı yamna almış mı bari, rinliğini kaç kere anlatmak istedim, dedi, ha.. hazır sizinde konuşmak ama aldırmadı. şerefini kazanmışken sizin Miss Söyliyenin duyduğ^nu iddia et Deane ile olan bağlılığmızın hangi tiği hisler gerçek değildi ama, teh cepheye dayandığmı sorabilir milikenin büyüklüğü hakkında verdi yim? ği tafsilât tamamiie doğru idi. Ro Ben kendimi, aşağı yukarı oger, her fırsattan faydalanmayı bi nun ağabeyisi farzediyorum. Çünlen bir gazeteci zihniyetile sordu: kü, bildiğime göre onun şu dünya Ne olur, bana bu mesele hak da hısım akrabası olarak Allahtan kında biraz izahat lutfedemez mi başka kimsesi yok gibi bir şey. einiz... Şöyle birni;i sahifede top Onu çoktanberi mi tanıyorgibi patlayacak bir başlık meselâ... eunuz? Imzasız olarak ilk gelen telgraf da Eh... Epeyce bir zaman oluyor. bende... Teşekkür ederim, bazıları müs Şimdilik o size yeter... tesna. ekseri sorularıma cevab ver Yetmez ama, siz fazlasını ver diniz. Yalnız son olarak bir sualimi mek istemedıkien sonra elimden na daha cevablandırmanızı rica edegelir? Bari, hiç olmazsa, nereden ceğim. Her halde isminiz sade Saoıtelefon ediyorsunuz, onu söyleyi my'den ibaret değil. Soy adınızı da niz!... eöyler misiniz? Umumî telefon kulübelerinii} Ya.. Onu da merak ediyorsubirinden,.. Rica ederim, söyledik nuz demek? lerimi Madam Trentham'a bildirRoger, karşısındaki adamın kjsa meyi unutmayınız... bir kahkahayı müteakıb hemen aMiss Deane'm vazifesine ne ka tıcıyı yerine koyduğunu kulağına dar müddet gelemiyeceğini tahmin akseden şıkırtıdan anladı ve kendi ediyorsunuz. kendine şöyle mırıldanarak teyze Onu tehdid eden tehlike orta sinin odasma doğru yürüdü: dan kalkmcıya kadar. Ne garib adam! Meselâ, aşağı yukarı kaç gün? Madam Trentham, yeğenini şu Bu iş günle, saatle ölçülemez sözlerle karşüadı: ki. Herbert Webster denilen o meltAtkası var) un ele geçinciye kadar. Isparta, 18 (Hususî) ' Antalya valiliği sırasında Demokrat Partinin manevî şahsiyetine hakaret ettiği iddiası ile mahkemeye verilen Sadri Akanın o zamanlar Burdurda yapılan duruşması neticesinde mahkeme, suçu sabit görerek, gerekli iznin alınması hususunu Danıştaya bildirmişti. Öğrendiğime göre dosyayı tetkik eden Damştay bu talebi uygun bularak Sadri Akanın yar gılanması iznini vermiştir. Tokad valiliğinden tekaüde sevkedilen Sadri Akanın duruşmasına yakmda başlanacaktır. 6 Çek Bakanı Rusyaya çağnldı Prague, 18 (a.a.) (Reuteri; Çekpslovakya Eğitim, İstihbarât, Posta, Çalışma, taşe ve Sağlık Bakanlan, Rus hükumetinin daveti üzerine bugün uçakla Moskovaya gitmişlerdir. Altı Bakan, tatili Kafkasyada geçirecek ve incelemeler yapacaktır. TÜRKİYE IS BANKASI Tasarruf hesabları 25 AĞUSTOS Amerikanın «Soğuk harb» tahsisatı Washington 18 (a.a.) (Reuter) İkramiye Plânı * Uzakdoğuda komünizmin yayılmasma karşı koymak üzere Birleşik Büyükadada K Ö S K Amerika Dış İşleri Baksnlığının baİstanbulda A K S A zı resmî şahsiyetleri, Başkan Tru:> :nan veya Dış İşleri Bakanı Ache1 aded Hayat Sigortası son'un kongreden 100 veya 150 1 > 5000 Lira milyon dolarhk «soğuk harb» gizli 2500 . 1 . tahsisatı istemeleri için ısrarda bu1000 » 4 lunmak tadırlar. 500 , 5 J 200 , 16 . 100 » 40 > Çalışmalarına yeni ıhtıyaclara 50 , 50 ve şartlara göre hız vermek zo20 , 150 ı runda bulunan Türk Hava Kurumuna yılda bir karşımıza Temmuz sc..una kadar açtlacak çıkan fırsattan faydalanarak 150 lira bakıyeli yeni hesablar (FİTKE) lerimizle yardım ededa bu çekilişe katilacaklardır. lim. j