Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMH Yunus Nadi mükâfatı Amerikan gözile Avrapa kalkınmasının geçirdiğî buhran Turiznt Truman'm Kongreye mtitehassısı gönderdiği rapor Baştarafı 1 tnci sahifede barış ümidlerinin geniş ölçüde Amerikan iktisadiyatının sağlam olmasma bağlı bulunduğunu görüyorlar.» Londra tebliğini Washington müsaid karşıladı Ne\vYork 11 (R.) Londra mali görüşmeleri sonunda yayınlanan ve İngiliz Amerikan iktisadiyatında bir parçalanmannı bahis mevzuu olmadığmı gösteren resmî tebliğ Amerikanın ilgili çevrelerinde müsaid bir tepki yaratmıştır. Washingtonda. en ziyade İngilterenin sterling blokunu takviye maksadile Amerikan sisteminden aynlmasından ve böylelikle Batı dünyRsını iki mali bloka ayırma tehlikesile karşı karşıya bırakmasından endişe duyulmaktaydı. Snyder Cripps görüşmeleri sonunda yayınlanan tebliğ bu endijeyi yok etmıştir. siyasetine temas edilmekte ve şu hususlar açıklanmaktadır: •Ithalâümızda azalma vukv.3 eşhur Amerikalı mu geîmemeliclir. İktisadi vaziyetlerini harrir Waltcr Lipman düzenlemek maksadile dolara ihtiAvrupâda başgösteren yac göbteren memleketler için bu ve İngilterede kendini açıklayan gayet önemli bir faktördür. Böyic iktisadi buhran dolayısile yazdığı bir azalma, uzun sürecek olursa, bir yazıda buhranın kolaylıkia ber gayet vahim neticelere yol açabilir. taraf edile.niy :teğini anlattıktau Yabancı memleketlere doğru dolar sonra bunu hafiflcrmek için baş kışı hızın: daha fazla kaybederse vurulacak tedafüî çarenin, dolar bu, yalnız ihracatımızı azaltmakia sahası dışında kalan yeılerle alış kalmıyacak. fakat diğer memleketverig eönek olduğunu. fakat bu leri de dolarlarını tasarruf ctmeğe çeşid çarelerin ticaıeti canlandır mecbur kılacaktır. Böyle bir hal mıyacağını ve istihsali arttıımıya dış ticaretimiz üzerinde ç?.yet kötağını söyiüyor. ııihayct, işe yaıa tü bir tesir yapabilecektir. Aynı zsmanda. idünya siyasct yacak asü tedbiri şu satırlarla izalı muvazenesinde de vahim cicğıediyor: «Avrupadaki harb sonu buhranı, şikliklerle karşılaşmamız keçıancak dünya iktisadiyatının muva nılmaz bir şey olur." Başksn Truman. bu ecbebdcn xneli inki^afı si'retile bertaraf edidolayı böj'le bir zamanda kuvebilir. Bu da. dolar ve sterlin gibi •iünya tkareüne aid ana paraların, vetli ve müterakki bir dünya emahalii ve mıntakavi obnaktan çı konomisinin yeniden kurulması olan Uarak beynelmilel bir mahiyct al hususunda sarfedilmekte masına, yani müsiakar lutulabile ayretlere devam cdilmesini iscek makul bir nisbct dairesinde bir temiş ve yabancı yardım prog•amlarının idame ettirilmesini biriııe çevrilebilnıcsme bağlıdır. • Marshall plânının birinci y'ılı. aleb etmiştir. Başkan Truman, harbin soihtiyac hissolunan yardımı tcmin etmiş, fakat herkesin elindcki para nundanberi belirmiş olan cnflâsUe hakiki piyasadan istediğini al yon tehlikesinin artık kayboldumasına imkân vcremcmişür. Mar ğunu ve bir intikal devresine gishall plânının ikinci yılı ise dünya rildiğini belirtmiş, Amerikan iş ckonomisini tchdid eden bir buh hacmımn, artmasının elzem olranla ba§lamış bulunuyor. Çünkii, duğunu kaydederek raporuna şu dünya paraları birbirine revrile sözlerle son vermiştir: „ Bütün dünya. Amerikamn ıneınektedir. «Şaycd, dünyanm ana paralarım iktisadi durunıuna baknıaktadır. birbtriue çcvıilebilir bir hale ge Yabancı rnemleketlerdeki dosttirmek için kaışı karsıya scçip ko larımız kendi refahlarının ve nuşmıyacak ve bir neticcye varmıyacak olursak hür dünya kapah bir takım ticarct sahalanna aynlmak zorunda kalacak ve bu sahalar içinde yaşıyanlar daha fakir, daha zayıf olacaklar. buniarın irjndc siyaseten en mühim olanlar ik Baştarafı 1 inci salüfede tisadi buhran uçurumlaıına yuvar dan Ovaköy muhtarı, kooperatiflanacak. daha başkalan Ha hiç ol lerden bir fayda görülmediğini söymazsa düzensizliklere uğrayacafclıyerek şöyle demiştir: lardır» « Öküzümuzun bir tanesi ölse Lippman'ın ileri sürdüğü fikir bu merkezdedir. Dolar sahasının yalnız erine ikincisini koyamıyoruz. Oredemiyoruz. dolar mukabilinde mal vermesi, manlardan istifade sterlin sahasının yalnız sterlin mu Tekel memurları: «Tütünleririizde kabilinde iktisadi faaliyetlerle meş Yunan sarısı var> diyerek, mahsugul olması, bugünkü buhranın en lümüzü imha ediyorlar. Bizim vabellibaş.lı scbeblcrinden biridir. Do ziyetimiz ne olacaktır?» lar sterline; sterlin de icabında C J î J . İLje Ba?kanı Abduilah dolara kolaylıkla çcvrilcbilir ve Fevzi Erı^sner de şunları söyledünyanın ana paralaıı arasmda miştir; müstakar bir nisbet kurulursa du< Sayın Bakan, biz fabrikadan rura düzelir ve alışveriş faaliyeti başka bir şey istemiyoruz. Gumhur canlanır. Yoksa bugünkü gidişle dolar sahası. sterlin sahası gibi çe Başkanı bile Lozana giderken, isbir şid çeşid sahalar kurulur, ve bu tasyonda, elinden tutulacak yeni varlıklar dünya iktisadiyatını memleket varsa, o da, Balıkesirdir, büsbütün boğar. Bu da sefaleti art demişti. O günden bugiine kadar, tırmaktan ve yaşayış seviyesini dü (bu halk hâlâ fabrika bddemektedir. şürmekten başka bir işe yaramaz. Geçenlerde biiiaya Cemil Said BarAcaba bugün sterlin mukabilinde las gelmiş ve birçok vaidlerde budolar almağa imkân vermiyen amil lunmuftur. Halbuki şimdi, Paristeki nedir, İngiltere muhafazakârlarına saraylarda bu vaidlerini eoktan göre bu amil. sjüvensizliktcn ibaunutmuştur. Bahkesiıxle işsizlikher rettir ve bu güvensizlik İngilteretaraftakinden çoktur. Ayvalık ve nin başında sosyalist bir lıükumeErdek havalilerinde yalı safalarma tin bulunnıası yüzündendir. Sosyalist bir hükumet bulunmasaydı her dalmmıştır. Zeytinlerimizden zeiTe piyasada rekabet şartlaıı kurulur kadar fayda görmüyoruz. Gelen ve bir buhranın başgöslermesine traktörkr de birkaç şahsm eline ;eçti.» imkân kalmazdı. Bundan sonra, söz alan müstahFakat piyasaları rekabet şartlanna açmak, bir günde. beş günde siller, Zirai Donatımdan sikâyette başarılacak iş olmadığuıa göre Lipp bulunmuşlar ve ormanlarda milmaıvın her çeşid parayı tedarik yonlarca küp kerestelerin çürüdüimkânuu kolaylaştırmak yolundaki ğünü ileri sürmüşlerdir. telldnleri hcrhalde ehemmiyetle Tarını Bakanı buradan Balya yokarşılanacaktır. lile Çanakkaleye hareket etmiştir. Mesele, hâlâ tetkik olunmakta ve Cahid Albayrak bir neticeye varması için çalışüÇalışma Bakaru. dün İzmirde maktadır. Fakat bunun kolay ve işverenlerle görüştü çabuk olmıyacağı da bcsbellidir. Ömer Rıza DOGRUL İzmir, 11 (Telefonla) Şehrimizde bulunan Çalışma Bakanı Reşad Şemseddin Sirei', bugün işverenlerin 30 mümessilile görüşmiLş Baştarafı 1 inci sahifede < tür. Bakan ( Sanayi Odalarını müsleketinin bilhassa gıda maddelerine taül bir hale getiren kanun tasarıjhtiyacı olduğunu belirterek «2000 ton buğday ve 2000 ton şekerle kıt sının Mecüse sonbaharda sunuîalık ve bunun sebeb olabileceği si cağuıı, umumî hastalık sigortası yasî kanşıkhk tehlikeEİni önliyebi çıktıktan sonra, Sigorta teşekküliine işçi ile işverenin yüzde ikişer liriz» demiştir. Milli savunma noktai nazarmdan prim vereceklerini anlatouştır. îşmuhabir, Şahın «iktisadi yardım gi verenler de muhtelif mevzularda bi askerî malzeme de bize veril fikirlerini söylemişlerdii'. mediği halde komşularımıza verilIzmir sendikaları, bugün Bakana mektedir> demiş olduğunu ve İra Tüccar Kulübünde bir yemek vernın modem malzemeye muhtac bu mişlerdir. Sirer, şehrimizden yalunduğunu kaydetmiştir. rm ayrılacaktır. Aıtkarada yapacak AvTupa İkrîsadî İşbirliği tarahııdan gönderilen mütchassts, memleketimizdc tetkikler Ankara 11 (aa.) Haber aldı;ımıza göre Avrupa iktisadi işbirliği idaresi turizm uzmanı Charles White tıçakla Atinadan şenrimize gelmiştir. Turizm iîlerinde 35 seneük bir ihtisasa sahib ve Amerikan ExpreS3 ku.mpanyasının eski bir memufu olan Charles White kcnüisile görüşen Ar.adolu aiansı muhabirine. memleketimizde de turizm konusu üzerinde ineclerneierde bumnaoagını ve bu husu.'ta bir rapor hazırhyarak EC.Am teskilâtına vcreccğini. böylelikle turizm işleri icin Mar?hall plâmndan tahsisat ayrılmasını tekif edeccğini söylemiştir. Charles, White aym 13 ünde tstanbula hareket edecek ve orada Yalova. Adalar, Boğaziçi bölaeleri i nin turizm imkânlarını tetkik ede Başmakaleden devam rek Izmire gidecek vs oradaki incelemelerinden sonra aym 24 ünde deıaitna lıalrfe ve istikbalılc hnkim olacağı tahmin edilen iki büyük siAnkarava cönmüs olacaktır. yasî zünre Halk Partisi ve Denıokrat Parti devletcilik husıısunda bundan evvel atılmış çok ücri adımîardan monınun değildirîer ve bu ifıatın tadiiini istemekîedirîer. Bu lıale göre dc İşlctmeler Bakan Baştaratı 1 inci satniede Iığının gecicf bir vekâlet olduğuna bir toplantı esnasında İngiltere hükmetmek yersiz olmaz. Kralı €fevkslöde ahval» beyannaCUMHURİYET mesıni imzalamışür. Avam Kamarasının ööileaen sonraki celsesiııde Ba.şbakan Attlee beyannamcyi okumuş, Çalışma Bakanı Lsaacs da grevciler hakkında şu izahatı vermiştir: Bajtarafı 1 inci salujede « Londra limanında grev yapan dok amelesinuı aded# 10.278, çalış Şek'in General Mc Arthur'ü görmaya devam edenlerin sayısı ıse mek üzere Tokyoya gelmesi muh15,000 dir. Bu grev yüzünden 112 temeldir. Fiüpin baskenünde yapılmış olan yüklü gemi limanda kalmıştır.> Fevkalâde ahval kararı geceyan görüşmeler hakkında bugün bir teb sından itibaren yüıürlüğe girmişür. liğ neşredilmiştir. Şimdiye kadar yalnız çabuk boBu tebliğde, Uzakdoğu memlezulur gıda maddelerini boşaltan or ketlerinin, kendilerini tehdid eden dvı ve bahriye birliklcri bundan müşterek tehlikeye karşıkoymak sonra bütün gemileıdeki malzemeyi için karşılıklı yardım ve dayanışma tahliye edeeeklerdir. tesis etmek maksadile derhal bir «Fevkalâde Ahvaî> beyannamesi birlik halinde teşki'.âtlantnaları lâialışma Bakanına şiddetli tedbir zımgeldiği ilâve edilmekte ve «tekIere başvurmak salâhiyetini ver lif edilen birliğin yüfaek hedeflemektedir. Memleketin iaşesine ve rini diğer Asya memieketlerinin de ya münakalât yollarına karşı yapı kabul edeceği ümidindeyiz» denilacak bir hareket «sabotaj» addedi mektedir. lecek ve tevkif edilenler şiddetle Mareşal ÇanKayŞek, tebliğin cezalandırılacaklardır. Böyle bir sabotajı yapan bir cemiyet oîduğu neşrinden sonra demiştir ki: « Filipine Başkan Quirino'nun takdirde bu cemiyetin bütün üye!eri toptan mahkum edilebilecek öze! daveti üzerine kendisile hususî görüçmek maksadile gelmiş olerdir. tnama rağmen, Tebliğde zikredüen Komünistlerîn plânı anlaşmalarm tatbikı için tam muzaİnşiliz hükumetinin. istemiyerek heretini ve gereken tedbirleri alaldığı bu şiddetli tedbire, sendika masını, Kuomintang Başkanı sıfaar içine sızmış komünistlerin se tile Çin hükumetinden istiyeceğim.» beb oldukları açıklanmaktadır. İngiltcrcnin en büyük sendikalanndan birinin başmda bulunan Dickens kızılların, Fi'ansa, İtalya, Bel Ba$taraft 1 inci sahifede çika, Finlandiya ve İngiltere limanarında geniş ölçüde grevler çıkar Yugoslavya tarafından böyle bir tarak Batı âlemimn ilîtisadî hayalı hareketin beklenilmekte olduğunu, nı felce uğratmak hususunda gizli son yıl zarfmda, Yunanlı çetelerin bir plân hazırlamış olduklarını ifşa hududun diğer tarafından gittikçe daha az yardım görmekte oldoklaetmiştir. rını belirtmişlerdir. İlgili çevrelerde kaydedildiğine Diğer taraftan Mareşal Tito, nutgöre bu grev, dok ame'esinin ıki kunda Kominformun yardımını arKanada gemisini boşaltmamağs ka tık istemediğini ve bundan böyle rar vermeleri yüzünden patlak ver mallarını nereye mümkün olursa miştir. Bu gemilerdeld bazı tayfa oraya satacağmı söylemiş ve şunarın komünist nüfusu altında bu lan ilâve etmiştir: lunan bir Kanada sendikasının em« Batı ile ticaret münasebetlerine uyarak grev ilân etmeleri üzerimiz var ve yeni münasebetler de ine İngiliz dok ameieleri bu gemikuracağız. Bakmnuzı ve başka maleri bogaltmamışlardır. İngiltereyi denlerimizi Batıya satacağız ve yehiç bir veçhile ilgilendirmiyen bir rine makine satın alacağız.» ihtilâf yüzünden bu yolda hareket Yunan Yugoslav hududunu kaeden dok amelelerine diğer gemipatmak hususunda Tito tarafından leri boşaltmalarına müsaade edilalman karar Washington'da çok menıiş ve ancak Kanada gemilerini iyi karşılanmıştır. de boşalttıkları takdirde işbaşı yapabilecekleri bildirilmiştir. Öte yandan, Sir Stafford Cripps'in eylülde Birleşik Amerıkayı ziyaret tasarısı da. durumu sağlam temellere dayanan hal çarclerile düzeltmek için iyi bir tesadüf eseri olarak telâkki edilmektedir. Milletlerarası Bar.ka direktörlerinin Washingtonda yapacakları toplantı vesilesile Amerikan başkentine gelecek İngiliz Maliye Bakanmın, yalnız Hazine Bakanı Snyder'le değil, fakat Dış İşleri Bakanı Acheson ve hattâ Truman'la, her iki memleket için faydalı neticeler çıkacak müzakereler yapmaktan geri kalmıyacağı söylenmektcdir. Ömrir kısa sürecek bir Bakanlık ' İngifterede fevksiâde ahval üân edildi Baştarafı 1 inci sahiiede ları büyük jüriye takdime lâyık görmüştü: «Atanm doğduğu evde», «Atanm bazı ruh haletleri», «Atanın sesi», cYalovadaki fasulye pilâv faslı», «O, insan ruhunda nasıl değişiklikler yapardı?», «Atatürk manga korcutaru», «Gazi bana kalk, dedi, silâhını tak, dedi», «Hey koşun, bu (O) dur», «Kırmızı lâleler», «Veled Çelebiye hediye», «Atatürk ve son Cumhuriyet Bayramı», «Atatürkün gözyaşlan», «Halk, isterse beni de kovar!» Oylara ilk müracaat edilişte gizli rey ve isim tayini suretile şu netice hasıl olmuştur. «Atatürkün doğduğu evde»: 6 rey. Verenler: Selim Ragıb Emeç, Ercümend Ekrem Talu, Cavid Yamaç, Âdile Ayda, Ahmed Hidayet Reel, Ömer Rıza Doğrul. «Kırmızı Lâleler»: 4 rey. Verenler: Yahya Kerral Beyatlı, Haluk Şehsüvaroğlu, Ender Karay, Nazım Ulusay. <Halk isterse beni de koğar'»: 4 ray. Verenler: İsmail Habib Sevük, Abidin Daver, Cevad Fehmi ve Samih Tiryakioğlu. «Atatürkün bazı ruh haletleri»: 2 rey. Verenler: Şevket Rado. Şükrü Kaya. «Atanın gözyaşları»: 2 rey. Verenler: Cihad Baban, Kadircan Kafh. •îİnsan ruhunda nasıl değişiklik ler yapardı»: 1 rey. Reyi veren Halide Edib Adıvar. «Veled Çelebiye hediye»: 1 reyReyi veren Yavuz Abadan. «Atatürk ve son Cumhuriyet bay ramıa>: 1 rey. Reyi veren Ali Naci Karacan. «Gazi bana kalk dedi, süâhını tak dedi»: 1 rey. Reyi veren Mukrimin Halil. <Atanın sesi»: 1 rey. Reyi veren Reşad Ekrem Koçu. Bu suretle buinciliği 6 reyle «Atatürkün doğduğu evde» yazısı kakazanmıştu. Bir kısım aza rey sayısının azlığı dolayısile yeniden oya müracaati teklif etmişlerse de fcazır bulunarilar tarafmdan bu tarz kabul edilmemiş «ekseriyet, ekseriyettir!» esası üzerinde ısrar olunmuş ve işari reyle «Atatürkün doğduğu evde» yazısının birinci mükâfat 1000 lirayı kazanması ekseriyetle tasvib olunmuştur. Dörder rey alan «Kırmızı lâleler» ile «Halk isterse beni de kovar!» hatıraları için de işarı reye müracaat olunmuş ve ekseriyetle «Kırmızı lâleler» in ikinciliği ve «Halk isterse beni de kovar!» ın üçüncülüğü kabul edilmiştir. Birir.ciliği kazanan «Atatürkün doğduğu evde» yazısrnm muharriri Ankarada Meşrutiyet caddesinde Kütükçü apartımanuıda 3 numaralı dairede M. Erbilen, ikinciliği kazanan «Kırmızı lâleler» yazısının muharriri Kadıköyünde Mühürdar caddesinde 113 numarada oturan Nesibe, üçüncülüğü kazanan Lâpsekide Reşadeddin mahallesinde 20 numarada C. Yalçındır. Birinciliği kazanan okuyucumuz 1000 liralık Yunus Nadi mükâfatını, ikinciliği kazanan okuyucumuz hatıra olarak altm bir mürekkebli kalem, üçüncülüğü kazanan okuyucumuz gümüş bir mürebkebli kalem kazanmışlardır. Çorum faciası iiiyoriunuz. Çorum adın.j *•* daki yolcu vapurumu ertesi sabah şafakla b e | raber yola çıkmak üzere içi yük vel yolcu Ue lebaleb dolu ve Galata| Rıhümında bağiı iken, akşam üzerij ambarında yangın çıktı SöndürüJ lemedi ve ambarda bulunan 3391 kadar yolcudan şündilik eHi al] Osı öldü, yirmi kadar da yarah v o | tabiî eşyaca bir hayli ziyan var.. Facia büyüktür; fakat şükredelim| ki; bu yangın gemi yolda iken çıkJ madı. Öyle olaydı geminin ve için| de bulunan başka yokularuı akıj betleri vahim ve facia daha ağır o^ lurdu. Çünkü bizim gemilerin pekj çoğunda yangın söndürme tertibatij olmadığı gibi istiab haddi denilenj şey de yoktur. İnsanları ve eşyayiJ alabildiğine doldurur, Allaha emaj net ederiz Her zaman da Allabl akılsızlan ve tedbirsizleri korui maz Ben btı faciadan şahsan mesj ul aramıyorum. Bu gibi facialar,' maalesef tuttuğumuz ve fena idarej etmekte olduğumuz devletcilik yoi lunun bir neticesidir. Bildiğiniz g i | bi bu idarelerde herkes memurdnr.j Vaktinde gelir, vaktinde gider. Fazj Ia, eksik çalısmasuun fayda ve j ran yoktur. Mal devletindir. Daİ yanabildiği kadar yolcu aiabilir.j Çünkü bizzat kendisi devlettir.j Mevcud nizamlar tam tatbik edilse ve edilmese arayıp soracak k e n | disidir. Çok aldın, az aldın diyej muahaze edecek de kendisidir. T a | biî devlet memuru da halk lehine,j 4evleti sıkıştıramaz. adamı kapı ^ dışarı ederlerŞimdi bir an için bu facianm cereyan ettiği Çorum vapurunu bir hususî şirkete mensub farzediniz. Devletuı bu şirket hakkında yapmıyacağı kalır mıydı? Ne nıüdürleri tevkif edilmez, ne müfettişlerî sorguya çekilmez. neler ohnazdı? Böyle güpe gündüz Galata rıhtıtnında çıkan bir yanginda elli altı kişinin öldüğünü işitince insana dehşel geliyor. İçi huıcahınç yolcu dolu olan bu vapurun süvarisi, ikincisi. üçüncüsü, lostromosu, ambarcılan, tayfalan nerede idiler? Ambara eşya ile birlikte yolcu doldurmak caiz miydi? Bu yolcularm seyahat şartlarmı bir gören, gözeten yok mu? 350 yolcunun sıhhat şartları değil, selâmet şartlan düşünülmüş, hiç değilse çıkış merdiveni ona göre ayarlanmış mıydı? Kimbiiir? Ondan sonra... İtfaiyeye vaktinde haber verilmiş midir? Yangının mahiyeti bildirilmis midir? İrfaiye bu gibi yangınlan söndürebilecek yeniliklerle teçfaiz cdilmiştir deniliyordu. Almaa netice nedir? 1 temmuz Kabotaj bayrammda can kurtarma tecrübeleri yapan ve hortumlarile denizi sulayan İmroz gemisi ve emsali ateş söndüren gemilerimiz acaba nerelerde idi? Neden derhal yangın yerine gelmediler? Bizim memlekette insanlarm ka zara yaşadığına dair söylenmiş olan mübalâğalı söze, böyle hâdiselere şaid oldukça iuanacağımız geliyor. Uzun lâfın kısası... Gün geçtikçe daha iyi görüyor ve inanıyoruz: Devletcilik sakat, hatalı ve tamamen saltanat sürmek için icad edilmiş bir sistemdir. Kendi kendini kontrol edecek kemale varmamış insanlar ve teşekküller elinde mutlaka fena netice vermektedir. Dünyanın başka yerlerinde de bunun sakatlığı anlaşllmışrır. En son tecriibeyi yapan îngüizlerin halleri meydanda... Yakında bütün İngilterenin bu sistemi nasıl şiddetlereddedeeeğini göreceğiz. Bilmem o zaman aklunız başumza gelecek mi? Devletin işi nizamları tatbik etmektir, ticaret etmek değil. Böylece kendi kendini kontrol edemiyen ve her yapüğı işi kabahari meydana çıkmasın diye güzel gören ve gösteren bir zihniyet asla iyi iş çıkaramaz. Bir taraftan bir türlü kâr edemiyen devlet teşebbüsleri, kendinin üstünde başka bir kontrol bulunmaması yüzünden de hususî şirket ve eşhasın tâbi olduklan sıkıdan azadedir. Ticaretten spor işlerine ka dar her gün türlü falsolar veren vo bu falsoları kapatmak, örtbas etmek için türlü efsaneler icadına çalışan devletçiliği yeniden gözden geçirmek ve bunu sosyal bir zaruret olmadıkça tatbik etmemek, belki de şu faciadan alacağımız en hayırlı bir netice olur. Bu facianın şahsî mesulleri bclki vardır. Fakat asıl mesul her şeye rağmen her yerde körii körüne devletçiliği tatbik eden devlettir. Allah ölenlere rahmet etsin, ailelerine ecir, sabır ve dçvletçilik taraftarlarına da insaf ve basiret versin. B. FELES. Yurdda siirekli Tahakkuk ettirilmiyen yağmurlar yağıyor vaidler Şehrimizde evvelki gece başlayaa yağmur, dün bütün gün, hemen hemen fasılasız olarak devam etmiştir. Zaman zaman sağanak şeiklini alan yağış sırasında İstanbul, bir sonbahar manzarasuîa bürünpaüştür. Bilhassa gecekondularm toplu bulunduğu mahallerde yaşayan halk, dün büyük bir korku geçirmişlerdir. Bir kısım gecekondular şiddetli yağmurdan yıkılmış, b a a semtlerde biriken sular da evler için tehlikeler arzetmiştir. Yağmur, gazetemiz makineye verildiği sırada da devam etmekte idi. DiğeT taraftan yurdun muhtelif ycrlerindeki muhabirlerimizden alöığımız telgraf ve telefon haberlerine göre yağışlar, Marmara, Trakya. Eğe bölgeleri ve Karadeniz sahilinde, doğu ve orfa Anadolunun bir çok kısımlarında sürekli olmuştur. Uzakşark, Rusyaya karşı birieşiyor Millî Talebe federasyonunun kon?resi Ankara Yüksek Tahsil Talebe Birliği de dün Federasyona katıldı Türkiye Millî Talebe Federasyonunun fevkalâde kongıesi dün sabah saat 10 da Marmara lokalinde yapılmıştır. Kongre başkanlığına Mükerrem Taşçıoğlu seçildikten sonra. Ankara Yüksek Tahsil Talebe Birliğinin federasyona iltihakı hususundaki müracaati, ittifakla kabul edilmiştir. Müteakıben, idare heyetinin üç aylık faaliyet raporu okunmuş ve eski başkan Mükerrem Taşçıoğlu yeniden ittifakla başkanlığa seçihniştir. Federasyon, toplantının sonunda aşağıdaki beyannameyi yayınlamıştır: «11 temmuz 1949 pazartesi günü akdettiğimiz fevkalâde kongre münasebetile bizler, Ankara Üniversitesi Talebe Birliği, Ankara Yüksek Tahsil Talebe Birliği, İstanbul Tekniz Üniversitesi Talebe Birliği ve İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği aşağıdaki görüşlerimizi Türk ve dünya efkârı umumiyesine arzetme ği vazife biliriz; 1 Kuruluşundan bugüne kadar Türk yüksek tahsil gencliğinin tek bir teşekkül halinde birleşme gayesine has tekâmül seyri göstew ren Türkiye Millî Talebe Federas» yonu Türkiyede mevcud ve 22 talebe cemiyetinden teşekkül eden 4 yüksek tahsil talebe birliğini sine sinde toplamış bulunmaktadır 2 Federasyonumuz dünya miliî talebe teşekküllerine mütenizırdır3 Türk yüksek tahsil gencliğini bir kül halinde toplayarak aralarrndaki milli ve ilmî tesanüdü artürmak, mümasil dünya teşekküllerile temaslar temin ederek Türkiyeyi ve Türk yüksek tahsil gencliğini dünyaya tanıtmak, federasyonu vücude getiren birliklerin gaye ve menfaatlerini gerçekleştirmek için çalışan, federasyonumuz, bu memleketin gencliği olarak aşağıdaki prensipleri her şeyin üstünde tutar. A) Milliyetçiyiz: Bu husustaki anlayışımız, siyasî bir fonksiyonun muharrik kuvveti ohnayıp normal, makul, temiz, saf ve kötü maziden gelen esaslara müstenid «Türk milliyetçiüği. dir. B) Atatürkçüyüz: Onun Türk gencliğine irşadları yolumuzu daima aydınlatan meşaledir. C) Gayrisiyasiyiz: Bu hususta, her zaman olduğu gibi, çok dikkatli şekilde geçüğinden yekdiğerlerine sikâyette bulunuyorlardı. Hattâ, ihtimal içlerinden bazüarı da heyecanlı bir macera kahramanı olmak temennisini izhar ediyorlardı. Halbuki yakınlarmda onların hiç do kıskançbklannı kamçılamryacak bir facia cereyan ediyordu. Ama pencereden şöyle bakıverseler dahi bu hailenin farkında olmıyacaklar, bil genc kızla bir adamm otomobille gezmeğe çıktıklarına hükmedecekier ve hiç bir zaman hakikati öğrenemiyeceklerdi. Nora, hıçkrrıklannı güç zaptedebiliyor, vaziyeti her dakika biraz daha müşkülleşiyordu. Artık, şehirden tamamile dısarıya çıkmış gibiydiler. Binaların arası seyrekleşmişti. Yağmurun adamakıllı gerdelediği camların arkasından bomboş bir kır manzarası görüyordu. O tenhalıkta bir çift canlı mahluku kendisile direksiyondaki adam teşkil ediyordu. Bu acı düşünce, kalbindeki korkuyu büsbütün arttırdı ve genc kız baştan aşağı bir daha titredi. Kulağma bir takım uğursuz çan sesleri geliyor gibiydi. Yol arkadaşı ansızın: Biliyor musunuz, dedi, bütün bu işler sian kendi hataruzm neticesidir. ektiğinizi biçiyorsunuz. Adalet, mutlaka yerini bulacaktırNiçin, susmadıruz da gevczelik etmeğe kalkıştınız? Genc kız bitkin bir sesle cevab verdic İdareeîler arasındaki değişiklik Başıarafı 1 inci sahifede İç İşleri Bakanlığmda valiler. kay makamlar ve diğer idare âmirleri arasmda yapılmakta olan geniş ölçüdeki değişikliklerin h'stesi hazırlanmıştır. Fakat henüz yüksek tasdika sunulmamış olan listede ;Jc sık değişiklik yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu yüzden tayinler hakkında kat'î bir şey bildirilememektedir. Listelerin ay sonuna kadar tasdikten çıkması beklenmektedir. İstanbul kaymakamlan arasında İstanbul kaymakamlarından 11 i de değişmektedir. Yahnz bunlardan Kadıköy, Adalar, Eyüb kaymaknmları raporludurlar. Eyüb kay makamı İsviçrede tedavidedir. Diğer iki kaymakamın gönderdikleri raporların gözönüne aluııp alınmıyacağı malum değildir. Eminönü kaymakamı Baha, İç İşleri Bakanhğı merkez teşkilâtma, Fatih kaymakamı Agâh Bursa, Beyoğlu kaymakamı Mustafa Balıkesir, Sarıyer kaymakamı Avni Melu Kocaeli, Beşiktaş kaymakamı Sabri ve Bakırköy kaymakamı Arif de bazı vilâyetlerin vali muavinliklerine tayin edilmektedirler. Beykoz, TJsküdar kaymakamları İç İşleri Bakanlığı emrinde vazife alacaklardur. Bunların yerlerine tayinler yakında yapılacakür. Diğer vilâyetler kaymakamlıkları arasmda da bir hayli değişiklik vardır. Adananm üç kazasında yapılan seçimin neticesi Adana 11 (Telefonla) Kozan, Kadirli ve Feke umumî meclis üyelikleri seçimleri Danıştayca bozulmuştu. Bu üç kazada dün yeniden seçim yapılmışür. Kozan ve Fckede Demokratlar seçime iştirak etmemişler, Kadirlide katıimışlardır. Hâdisesiz geçen seçimler ncticesinde Halk Partili adaylar. her üç ılcede de kazanmışlardır. Tito, Bafıya dönü Türk Çekoslovak ticaret andlaşması imzalandı Ankara 11 (a.a.) Haber aldığımıza göre bir müddettenberi Pragda rnaslahatgüzarımızm başkanîığmdaki bir heyetimizle Çekoslovak hükumeti arasında yapılmakta olan müzakereler sona ererek 9 temmuz 1349 da yeni bir ticaret ve tediye anlaşması imzaîanmıştır. Bu anlaçma esasları arasında Çekoslovakyanın Türkiyeden 1 milyon 500 bin kilodan fazla tütün almasını temin edecek hükümler de vardır. Ankara 11 (Telefonla) Son Osmanlı Padişahı Vahideddinin eşi İzmit doğumlu Şadiye Müveddet Çiftçinin 5370 sayılı kanunun birinci maddesinde yazılı kayıdlar dahilinre vatandaşlığımıza alınması Bakanlar Kurulunca kararlaşmıştır. ve müteyakkız bulunacağız. Bununla beraber millî ve genclik meselelerine bigâne kalamayışımız, gün lük politika düşünceleri ve endişelerile mütalea edilmemelidir. Federasyonumuz, siyaset harici faaliyet gösterirken kendini, politik yollarda yürüyen her türlü teşekkülün haricinde ve üstünde telâkki eder. D) Yüksek tahsil müesseselerinde talebe mümessillerinin idare ve mesuliyete iştirakine taraftanz. 4 Netice iti'oarile efkârı umumiyeye ve devlete şunu belirtmek is teriz ki bundan böyle yüksek tahsil gencliğinin gerek dahilde, gerek haricde yegâne ve hakikî temsilcisi ve muhatabı federasyonumuzdur.» Eski Padîşah Vahideddinin karısı yurda dönüyor Iran yardım isiiyor Hiikumcte giiven oyu verildi Maliye Bakanı Ankarada İstanbul Üniversitesinde bir dernek Ankara 11 (Telefonla) Merkezi İstanbulda olmak üzere İstanbul Üniversitesi Öğrenim Üyeleri Danışma Derneği adlı bir cemiyetin kurulmasına izin verilmiştir. otomobile mütlıiş bir hız verdi ve: Nasıl kim olduğum hiç belli obnuyor, değil mi? Diye sordu. Genc kız. arka ponceıeden güçlükle seçebildiğı binalara baktı. Onlar kuvvetli bir yağmunın kamÇJSI fdtında kıvranıyor sibi idiler. Arkamızdan, dedi, gelen filân yok! Âlâ... Demek herife nihayet izimi iaybettirdim. Nora, tekrar önüne döndü ve yağmurluğunun düğmesini gevşetmeğe koyuldu. Aynı zamanda: Bana, dedi, o telgrafı niye gön derdiniz? Adam hiç Tyçk'çmcdiSi >>ir tarzda güldü. Bu gülüş ne samimî, ne de dostane idi. B:'âki~ s?rt ve zalimane idi. Genc kız şaşırarak: Aa.. Sammy, ne oluyoruz? Diyecekti. fakat adamın yüzünü tanır gibi oldu. Sozünü değiştirdi: Bu yaptığmız da nedir, doğrusu hiç bir şey anlayamadım. Anlayamadınız mı? Gevezeliğinizin cezası. Toy kızlara boşboğazlık hiç yakışmaz. Nora, telâşla elini kapıj'a doğru uzattı. Adam, tekrar aynı şekilde güldü ve: Ben sizm verlniıde oliam kat'iyyen böyle bir harekete girişmem, dedi, galiba yıldırım gibi gittiğimizin farkında değilsiniz. Dışarıya fırlamsya te.?ebbüs etmek, param paıca olmaktan başka bir şeye yaramıyacaktır. Londra 11 (B.B.C.) Bugün Avam Kam?.rasmda oya müracaat edilmiş ve fevkalâde ahval beyannamesile ilgili bir hükumet teklifî. lehte 315 reyle kabul edilmiştir. Bu, hükıîmete verilmiş bir güven oyu sayılabilir. Diğer tsıaftan bu beyanname ıle ilgili 16 kararname neşredilmişür. Bu kararnameler üzerinde çarşamba giinü Avam Kamarasında mü Pek iyi ama, gevczelik ve boşboğaziık kelimelerile neyi kasdediyorsunuz Üzeriniae lâzım olmıyan işlere niçin burnunuzu soktunuz? Size hig kimse mesuliyetten bahsetü mi Hayır... Böyle bir vaziyette neden susmayı bilmediniz? Adam, gayet soğukkanlüıkla söylediği bu sözlere haşin ve hiddetli bir tavırla şunları da ilâve etti: Sizi o sisli gecede ilk defa gördüğüm zaman benim için tehlikeli olacağmızı hissetnuştim. Biliyor musunuz, bir sır tıpkı bir kilid gibidir. Ekseriya tek anahtarı vardır. O anahtar da tek irtsanda bulunur ve kapıyı o adam açar. Mahud faciada da anahtar sizin elinizds idi. Bu kapıyı açmamanız !âzımdı. Hakikati, benim size böyîe acı bir tarzda izah etmeme hacet kalmadan anlayamaz dıydmız? Nerede, o âlimlerin, bilhassa kadınlarda bulunduğunu iddia ettikleri altıncı his!. O, size bu tehlikayi göstermedi mi ve yüzünüze haykırmadı mı: «Bu kapıyı açmayınız, açmayınız!» diye. Fakat... Genc kız sözünü bitiremedi. Görduğü bir rüya mıydı, yoksa hakikat miydi. bir türlü kat'î hüküm veremiyordu. Eomanlarda. tiyatro parçalaımda, fümlerde bu çeşid m?ceralara tesadüf olunabilirdi. Lâkin böylesinin bizzat insanın kendi başına gele'oileceği ihtimaüni hi; düşünmemişti. Madam Newstead'ın Ankara 11 (a.a.) Maliye Ba' kanı İsmail Rüştü Aksal bu sabah. ekspresle İstanbuldan şehrimize gel miştir. zakereler cereyan edecektir. Kararnamelerden biri, grev sahalarında nöbetçi bekletmeyi, bazı tesis ve limanîarm grevciler tarafından işgalini, grevcilerin liman tesis ve binaları yakınlarma sokulmaJarıru yasak etmektedir. bir cinayet kurbanı olup ohnadığj kesin şekilde belli değildi. Fakat «Yalnızkuyu» faciasınm gerçek olduğunda bütün gazeteler müttefikti. Yalnız ne var ki bunlarm ikisi de Nora'nın hayatmı tehlikeye koyacak bir vaziyet göstermeden olup bitmişlerdi. Şimdi genc kız kendisine de ölümün yaklaştığını hissediyor gibiydi. Korkudan sesi titriyerek: Anlayamıyorum, dedi, neden bana bu muameleyi lâyık görüyorsunuz. Bu daveti kabul etmeklo çılgınlık etmişim meğer. Rica ederim Sammy. Affedersiniz, soy adınızı bilmediğim için size ancak böyle hitab edebiliyorum. Zarar yok. Bana Sammy detneniz pek hoşuma gidiyor. Adam, şapkasmı bir kat daha bastırmıştı. Arasua Nora ile konusmakla beraber en ziyade meşgul olduğu iş, arabayı sürmekti Fakat, bir aralık ansızm eğilip hastabakıcıya yakın kapıyı kilidledi. Pire için, dedi, yorgan yakılmaz, değil mi? İyi ki Daily Post'u okumuşum. Epeyce bir müddet konuşmadan üerlediler. Ortalık gittikçe kararmıştı. Henüz, vakit öğle olduğu halde dükkânlarda, evlerde lâmbalar yakılmıstı. Bu lâmbalarm ışıklarından faydalanan insanlar, sohbet etmek dikiş dikmek, mektub yazmak gibi günlük hayatın alelâde işlerile uğraşıyorlar ve aralarmda belki de ömürlerinin hiç değişmeden. aynj NEVÎN BAŞARAN | \ 3e Yüksek mühendis Mimar «CCTEHUKIYET» in tefrikası: BU KAPIYI rACMAYINl Yazan: Anthony Gilbert MEHMED ZAGRA nikâhlandılar. 11.7.1949 Türkçesi: A. Hidayet Reel lememişti. O zaman genc kız birinci telgıaftaki ihtarr hatırladı: «Tahmin ettiğinizden çok daha büyük bir tehlikeye koşuyorsunuz!» Nora, hafifçe mırıldandı: Acaba siz Sammy misiniz? Adam güç işitebileceği kadar alçak bir sesle ve acele acele şu ccvabı verdi: Evet, çabuk gîriniz. fazla da konuşmayınız! Ben arabayı hareket ettirirken siz arkaya bakınız. Takib edilip edilmediğimize dikkat ediniz! Takib mi? Bizi niî'n takib t decekler? Ederler tabiî... Bir mesele hakkında başkalarından fazla malu mata sahib olmak daima tehlikclidir. Tek ümidim beni Rimsenin tammamLş olmasındadır. Şapkama baksanıza. bundan daha külüstürü can sağlığı! Gerçekten adarnm basmda göderinin üstüne kadar indirilmiş geniş kenarlı. biçimi bozuk. eski bir siyah şapka vardı. Meçhul şahı? direksiyonu yana kıvırarak caddenin solundaki sokaklardan birine saptıktan sonra DEDE Gazetesinin «Bir saat kadar dinlcnelim vc ecelle yazı mı tura mı oynıj alım!» Tennyson Nora'nın bütün otobüs seyahati muddetince sıtı bir pusu halinde devam eden nemlilik şimdi tamamile bir yağnıur halini almıştı. Genc kız, otobüsten indiği zaman «harb kahramanları» aoidesinin dört tarafı bomboştu. Hattâ kalduımda bîle seyyar bir yemişçi ile bir çiçekciden başka kimse görünmüyordu. Dcrken tam önünde siyah bir otomobil durdu. Direksiyonundaki adam, camlar buğulanmış olduğu için pek iyi secilmiyordu. Nora çekinerefc arabaya yaklaştı. Büyük bir tereddüd ve heyecan içerisinde idl Oyle ya, yapacağı cesurane bir hareket ihtiyatsızlok karar vereroemek ise b'r ysnlîş';k vusvıuna se beb olabilirdi. Bereket versin, adam onu tereddüdden lcurtarp^ak vaziyeti aldl ve uzanarak kapjyı açti. «Giriniz!» der gibi eli ile işaret ett. Meçfaul şahıs, tek kelime bile söy Zengin 15 temmuz 1949 tarih ve 74 üncü sayıdan itibaren 12 nüsha DEDE gazetesi alan her okuyucu bu müsabakaya katılmış olur. Mttsabakası İkramiyeli Yözlerce Hediyemizden Bazıları i DİKlŞ MAKİNESÎ BlSlKLET SÜT KREMA MAKİNESİ CUMHURİYET ALTINLARI (Arkası var) YATAK ve MASA ÖRTÜLERİ DOLMA KALEMLER ELEKTRÎK ve GAZ FENERLERİ ve daha bir çok hediy,efeış« Bu zengin ikramiy<Sye hemen katilınizy