Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 Temmnz 1949 CUMHURÎYET SON Oekoslovakyada |Cahşma Bakamnın dün ayaklanmalar Izmirde yaptiğı tetkikler Katolik köylülerle kornünistler arasında kanlı çarpışmalar oluyor Prag 9 (Nafen) Muhabirlerin bildirdiklerine göre, Çekoslovalkyada komünistlerle katolik köylüler arasında her gün çarpışmalar olmakta ve bu çarpışmalar esnasmda bir çok komünistler temizlenmektedir. Çekoslovak köylerinde çiftçilerin mahallî komünist idarecilerine baskınlar yaptıkları ilâve edilmektedir. Komünist hükumet, merkezden uzak yerlerde bulunan şehir ve köylerdeki komünistlerin korunması için özel tedbirler almak mecburiystinde kalmıştır. Muhabirlerin ilâve ettiklerine göre en şiddetli çarpışmalar batı ve merkezî Slovakyada cereyan etmiştir. Komünist mahkemeleri bu bölpelerde «yıldınm cezalan» verme•e başlamışlardır. İçlerinde bir çok adınların da bulunduğu yüzlerce timsenin hükumete karşı ayaklan~ıak suçu ile 5 seneden 10 seneye îadar hapse mahkum edildikleri I bildirilmektedir. çalışmalarm programım, Partide, devlet n>emurlanru toplamak suretile kararlaştamasını, Hükumet beyannamesinde iddia ettiklerinin hilâfına olarak tek parti gidişinin ve zihniyetinin, eskiden olduğu gibi devaın edegeldiğinin vatandaşlara ve tarafsızlığmı muhafaza etmeğe çahşan memurlara anlatmış olmaktan başka şekilde izah edilemea. Bakan olan bir kimsenin, par;öre, İzmirde bulunan Çalışma Ba ti mülâhazası gözetmeksizin ken kanı Reşad Şemseddin Sirer, C.H.P. disini, millet vazıfesi gören bir İl İdare Merkezini ziyaretle aynı şahsiyet telâkki etmesi Anayasanın icablarındandır. •erde Izmir Valisi ve Bakan'ığa Kaldı ki bunu, oradaki toplanbağlı Bölc;e Çaîışma Müdürü, İş ve tıda bir mesai programı çizmekİşçi Bulma Kurumu Müdürü, Halk ten daha ziyade, mesul memur'artisi İzmir İl İdare Kurulu üyelara partisinin İzmirde mümesleri ve milletvekillerini toplıyarak, sılleri bulunan kimseleT emrinde Bakanhğı ilgilendiren komılar et olduklarını ima etmek ve bu su•afında kendilerinlen izahat aimış retle İzmirde büyük bir yekun ;ır. C J î J . ye mensub bir Baka teşkil eden işçi vatandaşlar üzenın, kendi Parti Merkezini ziyaret rinde bu memurların tesir etme•tmesi tabiîdir. Fakat, Bakanhğı lerini temin maksadına matuf ilgilendiren işler hususunda İzmir bir hareket olarak telâkki etde bulunduğu müddetçe, yapacağı mekteyiz.» rm >!»••• ııtııııiiftifH ıt MI ı nttı rıniTnnn IIIHMIM mımnifitnmfHif •••••••••••< « Baştarafı 1 inci sdhHede Başkanını ziyaretle kendisinden iş yerleri ve işçi mahalleleri hakkında zahat almıştır. Deraekratlann tenkidleri Izmir, 9 (Telefonla) Demokrat Parti Izmir İl İdare Kurulu Başkanlığı tarafından basına şu beyanat verilmiştir: « Gazetel ukoedre v « Gazetelerde okuduğumuza BİR DAKİKA : Bursa 9 (Telefonla) Şehrimizde bulunan Tanm Bakanı Cavid Oral, bugün saat 11 de Belediye salonunda toplanan müstahsillerle uzun bir konuşma yapmıştır. Bakan, orta Anadolunun kurak yerlerini RÜrdükten sonra, Bursa hudu:lundan içeri girer girmez duyduğu ferahlığı anlatmış, cenub Marmara ve E';e bölsjesinde mahsulün iyi olduğunu, Trakyamn kendini kurtardığını, fakat orta Anadoluda vaziyetin iyi olmadığır.ı söylemiştir. Bursaiün koza mevzuuna temas eden Cavid Oral, hükumetin bu mühim işle alâkalandıtını, Ankaraya giden heyetin müsbet neticelerle lönecef'inden emin olduğunu beirtmiştir. Bakandan sonra söz alan müstahsiller, koza, içekçilik ve Marshall plânı Ü7erinde fikirlerini söylemiş,er ve bazı sualler sormuşlardır. Cavid Oral, cevabında, Marshall plânını izah ettikten sonra demişlir ki: Küçük nıiistahsilin makineleşmesi « Şükranla kaydedeyim ki teknik bakımmdan geri olan memleketimıze bu yardımm faydası büv'üktür. Bu yardıma mukabil biz de, nmhtac Avrvpa memleketlerine, her sene 500 tona kadar hububat yardımı yapmağa mecburuz. Bu yüzden. gelecek makineleri, bize bu yolda faydalı olacak salıa'arda kullanacağız. Küçük arazi sahiblerinin traktör almalarını sağamak için de çareler aramaktayız. Kanaatimizce, memlekefimizın ekseriyetini teşkil eden küçük müstalısil, ancak aralarında birlilder ve tooperatifler kurmak suretile traktöre ka\uşabllir. Küçük müstahsili kalkındırmak esas gayemizdir. Türkiye, henüz norrr.al bir ziraat memeketi dahi değüdir. Henüz çok iptidaî usullerle ziraat yapmaktayız. Biz karasapana bağlı kaldıkça daha çok uzun müddet istihsalde bir değişiklik yapamayız. Onun için bu yardımdan azamî şekilde faydalanmalıyız. 35 sene sonra ziraî durumumuz çok yükselecektir.» Bakan, öğleden ronra Karacabey harasına gitmiştir. Tarım Bakamnın dün Burasada yapfığı konuşma İşbaşı geliyor Herkesin bir türlü derdi var. Sinemanın rekabeti karştstnda hokkabazlarımız da günden güne işsiz kalıyorlartnış. Ağızlannı bıçak açmaz olmuş. Hokkabazlarımıza biraz daha sabır tavsiye ederiz. Şunun şurasında seçimlere bir şey kalmadı. Elbette onlara bol bol qalışma sahalan açdacaktır! D. N. Urdün şehrimize geldi Komünizme karşı Ürdünün ne Ürdün Başbakanı Tevfik Ebülhüda Paşa, yanmda kızı oldufu hal şekilde tedbir aldığı yolundaki de dün sabah saat 5,30 da uçakla bir suale Başbakan, Ürdünde komünizm propagandasının yaşehrimize gelmiştir. pılmadığmı, esasen Ürdünün koKendisüe görüşen bir arkadaşı münizmin tesir sahasından uzak mıza Baçbekan şunları söylemiş bulunduğunu, komşu devletlertir: den de komünizmi tahrik edici « Seyahatim tamamen hususî fikirlerin Ürdüne girmediğini, mahiyettedir. İstanbulda bir hafta icab ederse komünizme karşı kadar kaldıktan sonra Londraya Ürdünün de şiddetle tedbir alagideceğim. Oradan da Fransaya cağını söylemiştir. eeçeceğim. Ziyaret edeceğim mem Filistin meselesi leketlerde resmi temaslar yapmıyaÜrdün Başbakanı, Filistin meselesi hakkındaki görüşünü de cağım.» Misafir Başbakan, Ürdünde bu şu şekilde söylemiştir: « Fıhstiri hakkında Lausanne sene mahsulün iyi oîduğunu, cr.ükonferansmda alınacak kararı müzdeki ders yıhnda, Urdünden memleketimize, yüksek tahsil ı?.p bekliyoruz. Kanaatimce bu memak üzere öşTer.ci gönde'üeceğini sele yakında halledilecektir.» Son olarak, Türkiye ve Arab söj'lemiş ve Marshall Plânma tememleketleri mevzuu üzerinde masla demiştir ki: duran Başbakan fikirlerini şöy« Şımdilik gerek Amerıka le hulâsa etmiştir: ve gerek biz, Marshaîl plânından « Manevî cephelerile birbirÜrdünün ne şekillerde istifade lerine bağh olan bu devletler, edebileceği hakkında etüdler sosyal ve ekonomik alanlarda da yapmaktayız. menfaatlerini birleştirmeye muEğer Marshall plânından fay vaffak olurlarsa büyük bir birdalanacak olursak memleketı lik \öicude gelir. Ancak, Bu birmızdeki sulama işlerine hız ve hk, iki tarafın arzusile kurulmareceğiz.» lıdır.» Uzakdoğı plânı Londra 9 (Nafen) Eovyetle Uzakdoğuda yeni bir oyun oy makta olduklan zannedilmekted HongKong'dan gelen haberler 'öre, Moskovanm emrile hareke den Çin komünistleri Japonya pek yakmda sv.lh andlaşmasırun : " za edUmesi için bir propaganda aşma başlamış bulunmaktadırla Japonyada komünist faaliyet: arttığı şu günlerde böyle bir pn paganda kampanyasının açdmış ol«j ması manidar addedilmektedir. Diğer taraftan Rusya güney rede de kanşıklıklar çıkarmaktad Burada çarpışan Koreli çeteler başında Rus subayiarı bulu tadır. ÇanKayŞek, Filipinlerde Manilla 9 (a.a.) (afp) Mareş ÇanKayŞek'in bu akşam ves yarm, halen başkent Baguio'da \ iunan Başkan Elpidio Ouirino »örüşmek üzere Filipinlere gelme beklenmsktedir. Bir ıtokfa Baştarafı 1 tnci sahiiede tesinden kalkarak ortaya doğru gelirseniz bir renk üzerinde bulurşursunuz. O zaman, iki partinin de esas gayesi iktidar uğrunda mücadelcden ibaret kalır. Fikirler, programlar, iktisadî ve siyasî politikalar fabiatile arka plâna düşer ve dıımura uğrar. Parlilerden biri herçihâdâbad iktidan bırakmamak, ötcki de mııtlaka onu ele gecirmek kaygusile hareket eder. Büyük hedef bu kadar basitleşinre de temiz niyetlcr yavaş yavaş bulanmaja, ortahğı bir opporrünizın havası kaplamağa başlar. Bu hava içinde günden güne nefes alamaz hale gelmektense, daha sert, daha hırçın da olsa, bir rüzgârın ciğerlerinizc hücum etmesini tercih etmez misiniz? Şunu da söylemeliyinı ki, o yazımda ben eskiye donelim, geçen yılları ihya edclim fikrini savunmuş değilim. Atarürke karşı beslediğim sonsuz inanc duygusu, zaten böyle bir temenni ileri sünneme engeldir. Bir dernokrasi olmıyan, fakat bir diktatörluk de sayamıyacağtmız o devrin muvaffakıyet çartlannm ba^nda Atatürkümüzun essiz şahsiyeti vardi. O eksilince bütün sistem elbette temelinden rayıflayacakti. Açıkyürekliliğini her zaman takdir ettiğim Karaosmanoğlunun bu noktalar üzerinde bana hak vercceğini uımıyorum. İyi oiyet ıihni>etini idare sistemimize hakim küdığunız gün, kendi kendimizi buluş yolunda en haşarıh adımı atmıs olarağız. Bence bu demokrasiden daha mühimdir. Dostumu üzen yazıda da bunu söylemek istemiştim. NADİR NADİ Yeni valiler Baştarafı 1 inci sdhifede • Çoruh Valisi Hâmid Oskay, İçel Va lisi Şefik Birioğlu, Mus Valisi F.n Refik Kırış, Muğla Valisi İbrah Ethem Akmcı, Rize Valisi Cavid ' /er, Çorum Valisi Niyazi Mer ve Tokat Valisi Sadri Akanm 1 kanlar Kurulunun kararile errtekli ye ayrıldıklarını bildirmiştim. Antalya Valisi Salim Özden Öler Bankası İdare Meclisi E kanlığı, Burdur Valisi Feyyaz sruta da İller Bankası İdare lisi üyeliği teklif edildiği anlaşıl«| maktadır. Emekliye ayrılmış olan yerlerine kimlerin tayin olunacağı hakkında henüz kesin bir bilgi yoktur. Yalnız Zonguldak Valiliğine Eskişehir Valisi Daniş Yurdakulun, Eskişehir Valiliğine de Malatya Valisi Ahmed K ı nıkm tayınleri kesinleşmiştir. Kardinal Mindsnty hakkındaki karar tasdik edildi Budapeşte 9 (a.a.) (Afp) Halk mahkemeleri temyiz heyeti, Kardinal Mindsnty hakkında bidayet mahkemesinee, müebbed hapis, bü tün emvalinin zaptı ve medenî ve siyasî haklardan 10 sene mahrumıyete dair verilen kararı tasdik etmiştir. A. Fuad Gebesoyun demeci «Ege» vapuru. 182 yolcu ve 109 ton yükle dün sabah Batı Akieniz seferınden dönmüştür. Fransaya giden Türk Parlamento Heyeti üyelerinden bir kısmı daha bu vapurla gelmişlerdir. Kendisile görüşen bir arkadaşımıza Türk Parlamento Heyeti Başkanı Ali Fuad Cebesoy şunları söylemiştir: « Fransız parlamentosunun daveti üzerine, iadei ziyaret maksadile 6 haziranda Fransaya gittik. Fransa Cumhur Başkanı. Meclis Reisleri, Başbakan, Dış îşleri Bakanı ve milletvekilleri bizi dostluk ve samimiyet havası içinde karşıladılar. Her iki meclis azalarile karşılıkh görüşmelerde bulunduk. Müttefiklerin son harbdeki çıkarma ve savaş sahalarını, sanayi ve ziraat bölgelerini gezdik. Bütün bu yerlerde mahallî heyetler ve halk temsilcileri, bizi hararetle karşıladılar. Gıttiğimiz her yerın, Türk ve Fransız bayraklarile süslenmesi bizi mütehassis etti.» Fransız Parlamentosundaki hâdise Bundan sonra Cebesoy, Fransız parlamentosunda Komünist saylavların kendilerine karşı yaptıkları kabalık hakkında şu izahatı vermiştir: « Fransız parlamentosunun misafiri olarak müzakereleri dinlemek üzere meclis salonuna gitmiştik. Fransız Meclis Başkanmın. salonda hazır bulunduğumuzu bildirmesi üzerine milletvekilleri ayağa kalkarak bizi alkışlarla karşıladılar. Yalnız komünist milletvekilleri ayağa kalk madılar. Mesele bundan ıbarettir. Heyetimize karşı söylenmiş kötü b.r söz yoktur.» «Unesco> nun başkan başyardımcısı Guy de La Charriere, dün Ankaradan şehrimize gelmiştir. Başyardımcı, kendisile görüşen gazetecilere Unesco ile Türkiye arasmdaki münasebetler hakkında şunları söylemiştir: < Brezilyada açılacak olan »Amerika cehalet seminerleri» na Türk sitajyerleri de gönderilecektir. Türk hükumeti Pariste «Unesco> tarafınrlan tertib olunacak kongreye katılacaktır. Kongrede İnsan Hakları konusile, kadmıp cemiyetteki rolü meselesi görüşülecektir. Toplantı bu bnkımdnn, memleketiniz icin, enteresan olacaktır. (Unesco), Türkiyenin İnönünün yurd gezisi Bastarafı 1 inci sahiiede ilgisizliğînden linde kalabalık bir halk kütlesi tarafından hararetle karşılanan İnönü, seylâbdan ağır hnsara uğrayan şikâyetçi bölgeye giderek tetkiklorde bulunmuş, mütelkıben Halkevinde, toplanan vatandaşlarla bir görüşme yapmıştır. Halkevinde Bayındırhk Bakanı söz almış, su bas.cım dolayısile hükumetçe yapı'an ve yapılması kararlaştırılan yardm hakkında izahat vermiştir. Bakan, son seylâb üzerine Tokada bugüne kadar 150 bin lirahk yarchm yapıldığıru, Behzad deresini temizleme projesinin yeniden tetkik edileceğini. bu işin uzun vadeli bir plâna bağlandıftını söylemiştir. Müteakıben Samsun bölgesi Su İşleri müdürü yüksek rnühendis Sadık da, teknik izahatta bulunmuştur. Çorum vapurunda cıkan yangında 50 kişi öldü Baştaraft 1 inci sahiiede labalığın en önünde bulunanlar, kapıyı kırmağa muvaffak olarak ilerleyebilmişlerdir. Fakat bu defa da karşılarma demir parmaklıklar çıkmıştır. Bir müddet insan üstü kuvvet sarfedilmek suretile bu mania da ortadan kaldırılmıştır. Lâkin, bu işler oluncıya kadar bir hayli zaman geçtiği ve kesif dumanla birlikte alevler etrafı gittikçe sardığı için, ambarda kalan yolculardan bir kısmı maalesef bulundukları yerlerde ölmüş, bir kısmı da bayılıp kalmıştır. İtfaiye geliyor Hâiiseyi dışarıdan görenler. itfaiycye telefcn etmişlerdir. Kısa bir zaman sonra yetişen itfaiye erleri, tertibatsız geldikleri için vapura girememişler ve lumbuzlardan su sıkmağa b?sİ3in'şlardır. Fakat onlar su sıkükça, alevler yükselmiştir. Hafif infilâklar da devam etmiştir. Bu suretle, yangınm, alt ambarda bulunan bir takım kimyev! maddelerin istialinden çıktığl anlaşümıştır. F?kat, oraya gelmiş olan itfaiye grupu. mcdern cihazlarını hpmen getirmesi düşünmediği için miişkül duruma düşmüştür. Hattâ itfaiye er'eri maskelerini de almamışlardı. B\ı yüzden uzun müddet amb?ra girememişlerdir. Kurtarma işi Bu arada itfaiye erleri, gemi mürettebatı, halkrpn bazı kimseler merdiven ağzına koşarak orada yığılıp kalmış yolcuları birer birer çıkarmaga koyulmutlardır. Bu kurtarma teşebbüsüne yangının çıkmasından bir saat kadar sonra başlanabildıği için merdiven ağzından ambara çık^r'lan b?jgın vatandaşlarımızdan bir kısmı. çıkarüdıktan bir kaç dakika sonra öbnüşlerdir. Daha yaşh olanlarla küçük çocuklar ise ölü olarak bulunmuşlardır. Vapurun barma tehlikesi Saat 22 sularında, vapurun kıç tarafı, mütemadi su sıkma neticesinde. denize oturmağa başlaymca, dışarıdaki telâş artmış ve geminin tehlikeye düştüğü görühnüştür. Derhal yetişen Kilyos kurtarma gemisi. «Çorum» un ambarına dolan sulan boşaltmağa, bir taraftan da itfaiye, getirttiği modern söndürme cihazlatını. gaz maskelerini ve duman boşaltma makinesini kullanmağa koyulmuşlardır. Alevlerin söndüriümesinâen sonra gelen d u man boşaltma ciyazlan da kullanıldığı için ambarda kurtarma faaliyeti artmıştır. Fakat, saat 24 e kadar ambara girmek kabil olamamışttr. Ancak, Aerdiven altuıda yıkılıp kalmış olan baygm ve ölü yolculann yukanya çıkarürnasına devam olunmjştur. Çıkarılanlar cankurtaranlarla hastanelere götürülmüşlerdir. Klusiklerimizin tcrcümesi işi Millî komisyonunuz ile hükumetiniz arasında geliçecek olan çalışmalar netice.inde teşkilâtımızia Türkiye arasındaki münasebetler daha verimli bır hal alabilir. MeSPIA, Türk klâsiklerinin yabancı lisanlnra tercüme edilmesi için, henüz «Unesco» ya bir müracaat ya» pılmamıştır. Böyle bir müracaat yapılmazsa biz nasıl fasliyete geçebiliriz? Talebe vc profesör mübadelesi Profesör ve talebe mübadelesinde aynı vaziyet mevcuddur. Mübadcleyi «Unesco» finanse etmemektcdir. «Unesco> yalnız mübadeleyi kolaylaştırabilir. Türkiye için tavsiye edilecek yol. değerli Türk şahsiyetlerinin milletlerarası teşekküllerde kabil olduğu kadar fazla rol almaları ve bu gibi cemiyetlere aza kaydedilmeleridir.» Japon gencliğini kalkındırma programı La Charriere, bundan sonra Alman ve Japon gencliğinin fikren kalkındırılması için programlar hazırlandığını ve «Unesco> ya en fazla müzahir olan devletlerin de Amerika, İngiltere, Brezilya ve Belçika olduğunu sözlerine ilâve etmitir. Toplnntıda hazır bulunan Türkiye millî komisyon başkan vekili Prof. Orhan Alisbah, klâsik eserlcrimizin yabancı dillere tercüme edilmesi için hazırhkların tamamlandığmı ve yakında gerekli teşebbüslere girişilcceğini söylemiştir. 4. cfl sayısı eşsiz bir güzellik ve zenginlikte büyük paftası ile çıktı. 35 Kuruş. Çîkaran: ARIF BOLAT KÎTABEVİ Cumhur Başkanının sözleri Cumhur Başkanı İsmet İnönü de salonda toplanan Tokadlılara hitab ederek şunları söylemiştir: « Tokadlılar, tabiatten gelen bir felaketi birfcirinize yardım ederek az can kaybile atlatmağa muvaffak oldunuz. Sıkıntıh günler geçirdiniz. Fakat cesaretle göğüs gerdiniz. Tokada zelzele zamanında da gelmiştim. Gene acılı günlerinizdi. Fakat çahştınız, şehrinizi eskisinden güzel bir hale getirdiniz. Tokadın neşeli ve şen hayatı yeniden bütün hızile başlıyacaktır.» İnönü,'saat 13.15 te Tokada veda ederek otomobille YıMızeli istikametinde hareket etmiştir. Sıvas 9 (Telefonla) Tokad ve Amasya çevTelerinde yaptıeı tetkiklerden avdet ederken Cumhur Başkanı İnönü meşhur Köroğlu çeş mesinin önünde dur.irak bundan 20 yıl önce Atatürkün de eylendiği bu soğuk sulu çeşmeden bir bardak .su içmiştir. Çeşmenin bir tarafında §u yazı vardır: «Atatürk 1919 tarihinde İstiklâl savaşı için Samsundnn Sıvasa giderlerken bu çeşmeden su içmişleıdir.» Bu tarihin kenarında da «Dağ başını duman almi"; Gümüş dere durmaz akar» lürküsü yazılıdır. Çeşmonin arka tarafında da halk kahramanı Köroğlunun şu meşhur beyti vardır: •Tokad pazarından rldım bakırı İncitmeyin fukarayı iakırı» Cumhur Başkanımız Tambukpınar köy enstitüsündcn geçerken yolun iki tarafına dizilmiş olan öğrenciler tarafından »evinc tezahürBirleşmiş Milletler Sağlık lerile selâmlanmıştır. İnönü saat 17.20 de Erzincan istiTeşkilâtı miimessili kametinde yolun.ı dov.ım etmiştir. Cumhur Başkjnı Sıvas istasyoAnkarada num varış ve ayrılışında Sıvaslılar Ankara 9 (a.a.) Birleşmi; t.n?fınd.in liTrrflİp celâmlanmıştır. Milletler Sağlık Teşkilâtı üyelerinden Dr. James Miller, bu sabahki ekspresle İstanbuldan şehrimize gelmiştir. Dr. James Miller, memleketimizin Karadeniz bölgelerini Basiaraft 1 inci sahiiede dolaşacak ve tetkiklerde bulu Türkijenin malî durumu hakkında narak hazırlayacağı raporu Bir izahat vermiştir. ' leşmiş Milletler Sağlık Tejkila^ Birleşik Amerika Mrlive Bakan tına sunacaktır. Snyder, Pariste Devlet Bakanımız Dr. James Miller. Sağhk ve Cemil Said Barlasla uzun boylu gö Sosyal Yardım Bakanlığı ile tc rüştüğü için memlekctimize ziya masa ceçmi^tir. refini tehir etmiştir. İzmir Demokratları Celâl Bayarı fiezahüratla karşılayacaklar İzmir 9 (Telefcnla) Celâl Bamuavininin cesedi dün yar, 17 temmuz pazar günü İzmirde I beklenmekte, kendisini karşılamak j götürüldü için büyük bir program hazırlanGeçen hafta İzmirde vefat emaktadır. Karşılamağa üç ilçeden celecek D. P. bandosu ve İzmirin den Amerikan Büyük Elçiliği 18 ilçesile civar vilâyetlerin D. P. ataşe muavini J. A. Easton'un mümessilleri iştjrak edeceklerdır. cenazesi dün saat 19.30 da YeBu suretle, büyük kongrenin mu şilköy hava alanında yapılan vaffakıyetle sona ermiş bulunma askerî merasimi müteakıb Pansından mütevellid sevinc de izhar amerikan uçağı ile memleketine cdilmiş olacaktır. Sanıldığına göre götürülmüştür. Merasimde îstanbul Deniz ve Bayar, Çeşme plâjlarmdaki evinde üç hafta istirahat etlıkten sonra Kara Komutanları tems lcleri İzmire gelecek ve Egenin muhtelif ile kordiplomatik hazır bulunmuştur. ülerinde bir seyahate çıkacaktır. Amerikan elçiliği ataşe TÜRKİYE İŞ BANKASI A. S. Bürosu Aşağıdaki semtlerde, hizalanndaki gün ve saatlerde, muntazaman, sayın halkunız emirlerine âmade bulunacaktır. öğleden Pazartesi öğleden sonra Kasımpaşa bakındımBiraz ilerimde yerde kibrit alevi büyüklüğünde bir ateş gördüm. Derhal koştum ve ayağımla üzerine bastım. Fakat alev, söneceği yerda parladı. Bu sırada, yolcu ve mürertebattan bazıları etrafıma geldiler. Süratle büyüyen ateşi ayaklarımızla söndürmeğe koyulduk. Biz çalışbkça alevler büyüBunun dışında Mardin Valisi du. Bir aralık, elektrik düğme Hikmet Kümbetlioğlunun Elâzığ ;ine basıp lâmbanm yanması ânına Valiliğine, Elâzığ Valisi Raşid adar geçen bir r.aman içinde alev Demirtaşın Çanakkale Valiliğine, er, bütün amban sarıverdi ve am İstanbul Belediyesi Reis muabarda âni bir panik başgösterdi. vinlerinden Said Koçakın MalatHerkes merdivene koştu. İçerisi, ki ya Valiliğine, İstanbul Emniyet :ablarda okuduğumuz br cehennem Müdürü İsmail Hakkı Baykalın, iahnesinden fark^ızdı. Herkes kur Antalya Valiliğine, Mülkiye M ü Cemal Babaçm ruhnak için merdivene hüeum edi fettişlerinden ordu. Çocuklar, kadınlar, ihtiyar Çoruh Valiliğine, İstanbul Belear eziliyor, çok kuvveüiler, onlara diye Reisi muavinlerinden M u h tar Acarın Sinob Valiliğine, Siırd basarak yukan fırlıyolardı.» Valisi Turgud Başkayanın A ğ n Ambardaki eşya Valiliğine, Ankara Vali muavİB Geminin ambar memuru, ambar Şevket Özalpın Burdur Valiliği^ da bulunan eşya hakkında şu malu ne, Mülkiye Müfettişlerindeı matı vermiştir: Muzaffer Koçakçının Muğla Va« Ambarda pamuklu mensucat, liliğine, Mülkiye Müfettişlerin| zeytinyağı, üç bidon boya, mısır, den İbrahim Kutlanın Niğde Vaun, hırdavat ve tuhafiye eşyası ve liliğine tayin ed^lecekleri anlasandıklarla tıbbî ecza vardı. Yan şılmaktadır. gın. bunlarm tirinden çıkmıştır» Kars Valiliğine eski Beyoğls Söylendiğine göre, ambarda ayrı Kaymakamı Bekir Sıdkı t a y i n i ca kaçak sinema filmi sandıkları da edilmiştir. bulunm aktaydı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Diğer bir şahide göre Antalya Valiliğine tayin edif Vapurun kantin markacısı Yılmaz len İstanbul Emniyet Müdür Özçetin de yangın başlangıcını gö İsmail Hakkı Baykalın yerıne renlerden olduğunu iddia ederek, îstanbul Emniyet Müdürlüğüne,| arkadaşımıza şunlan anlatmıştır: Emniyet İşleri Genel Müdürlüğ « Ateşin 3 numarah ambarın şube müdürlerinden Cemal Göksancak tarafında bulunan şaft civa tan tayin edilmiştir. nndaki eşyadan çıktığını gördüm. Belediye Reis Muavinlikleri Derhal oraya koştum. İçeride 200 Valiliğe teyin edilen Belediya kişi vardı..> Reis muavinlerinin yerlermfl Bir hamabn anlattıklan Muhasebe Müdürü Nihad YalHamallardan Nuri Mutlu da kut ile Teftiş İşleri Genel Müördükleri hakkında şunları söy dürü Necati Çillerin getirilecekj lerinden bahsedilmektedir. lemiştir: Yeni tayinler, Cumhur Başka« Yangını dışarıdan görünce, mendilimi burnuma bağlaya nı seyahatten döndükten sonra rak gemiye atladım ve merdiven yüksek tasdika sunularak kat'W başına koştum. Alevler içerisini leşecektir. tamamile sarmıştı. Merdivenin ACI BİR ÖLÜM üzeri ve altı insanla dolu idi. Önce bunlardan ikisini kurtarDr. NAZİF YİĞİTER dım. Bunlardan biri kadın diğe971949 günü Hakkın rahmetıne ka« ri de erkekti. Tekrar ambara vuşmustur. Merhum, Semine Yi| girdim. Bu arada baygınlıklar zevci, Büriye Güzaltanla, Ankara HaD geçirdim. 5 yolcuyu baygm bir Sandığı Şeflerinden Baha Yigiterin, Ti« vaziyette kurtardım, 8 ölü de çı caret Bakanlığı Umum Müdür Muavü lerlnden Mennan Ylğiterin ve Avuka kardım.ı> Umran Nazif Yiğiterin babalarıdırDenizyolları Genel Müdürü emil Parman, Denizyolları Müdür muavini, 5 inci Şube Müdürü geç vakte kadar hâdise yerinde kalmışlardır. Adliye ve polis derhal tahkikata girişmiştir. Hâdiseye şahid olanların ifadeleri alınmıştır. Son dakika Gazetemiz makineye verileceği sırada ölü adedinin henüz kat'î surette anlaşılmadığı ıtfaiye tarafından bildirilmiştir. Alâkalılar ölü adedini 50 55 arasında tahmin etmektedirler. Cenazesi, bugün, Beşiktaş, Vişnezad meydanındaki hanesinden kaldınlarak namazı iklndi ezanile Teşviklye camb Inde kılınıp, Feriköydeki aile kabr tanına tevdi olunacaktır. Allah rah«f met eylesin. Çelenk gönderilmemesi rica olunur. Snyder Ankaraya gelmiyor Sah Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi evvel Süyer Balat Kasımpaşa Samatya Şehremini Büyükdere Küçük Mustafapaşa Eyüb DİKKAT : Yalnız bu büroda açılacak tasarruf hesabları arasında çekilecek hususî bir ikramiye konulmuştur. vaş söylediği için Madam Trenthanı farkına varmamıştı. O vakit, yeniden düşüneeye daldı ve Mis Tur: ner'in kendisini, bir nin aradığuu söylediğini hatırladı. Muhakkak, bu Sammy idi. Tabiî bir çokları gibi o da Daily Post'u okumuştur. Birden vücudünde bir ürperti hissetti. O gecedenberi Sammy ile fikren ve ruhan hiç meşgul olmamış bulunmasma rağmen demek bu delikanlıya ilıtiyarî dışında bağlı kalmıştı. O da kendisinin tehlikelerle çevrili bulunduğunun farkuıa varmıştı. Yalnız, halledemediği bir nokta kalıyordu: Acaba, birinci telgrafı da o mu çekmişti? İçinden şöyle bir hüküm verdi: «Mümkündür. İhtimal, tehlikeli bir yolda yürüdüğümü hissetmeden onun davetini kabul etmiyeceğimden korkmuştur!» O geceki kısa görüşmeden çıkardıÇı neticeye göre Sammy evvelâ böyle bir oyun yapıp sonra düzeltecek tı\Tiette bir adamdı. Geno kız, tekrar güldü ve dudaklannın böyle bir gülümsemeye günlerdenberi hasret kaldığını düfündü. Madam Trentham, onu daldığı hulyadan birdenbire uyandırdı: Kızım, kendine ge!, nerelerdîsin? Sorduğum sual cevabsız kaldı Cinlerle, perilerle mi konuşuyorsun? Bir daha böyle şeyler yapma, insana oynattı derler. Nora, silkinerek aklını başma topladı: H?, efendim ?ey... Bu telgraf ötekinden büsbütün başka! Demin de söyledim ya, ne ihtar. ne de tebdid... Bilâkis nazikâne bir davetHem de bugün için. Bugün için mi? E doğnısu buna şaştım. Kız, yoksa biri ile haberleştin de Roger'e görünmemek için bu telgrafı mı çektirdin? Fakat izin vermiyorum, gidemezsin. Sen benim hastabakıcım değil mi 34 BU KAPIYI fazan: Anthony Gilbert Türkçesi: A . Hidayet Keel Genc kız, orada meşgulken, na] Ama, bu kadar ileri gideceğbıi rnına gelen telgrafı Madam Trent hiç ümid ctmem. ham hiç bir tereddüd eseri göster Her ne ise, beyefendi belki meden açıp okudu ve Nora tekrar yarm onun da bir suretini gazeteye odaya girdiği zaman ona şöyle dedi: basmak niyetindedir. Lâkin, r bence Kusura bakma kızım, kendime beş paralık kıymeti yok. zannederek yanlışlıkla açtım. Bu Sence hiç bir kıymeti olmıyaposta memurlarının yazıları o ka bilir. Fakat onu gönderenin Daıly dar kötü ve silik ki bir türlü söke Post gazetesinin okuyucusu oldumiyorum. ğunu ispat eder ya! Haydi, uzun Telgraf. çok kısa idi. Altmda im etme, Roger'i bu işe karıştırdığımta. da yoktu: dan dolayı hiç pişman değilim. Faz«İhtiyatlı olunuz! Tahmin edebi la bir başarı gösterme^e bile hiç olleceğinizden daha büyük bir felâ mazsa seni korur ya!. Ona ne kete doğru sürükleniyorsunuz!» mutlu. Madam Trentham: Nora şöyle cevab verdi: Tıpkı bir macera filmindeki Hanımcığım, mak^rdımzın sagibi, diye haykırdı, ah ne kadar de bundan ibaret olduğunu hiç memnunum bilsen. Aman, sakm zannetmiyorum. Hattâ a?ıl gayenizi kaybetme ha Roger'e gösterelim, siz de saklayamıyor. unuz. Lâkırdıbunu sana gönderen her halde ka lar ağzmızdan dökülürken pözleritilin tâ kendisi olacak! niz başka türlü bakıyor. Küçük Nora, sinirli bir ses, asık bir yüz bey yarım sütun havzdis fazla çıle cevab verdi: karabilmek için beni en büyük Zannetmem. Bu, yeğ«ninizin tehlikelere atabilecek bir karaktertatsız bir şakasmdan ibaret olsa ge de gibi görünüyor. rek. Ona dair anîattığımz hikâye Yooo... Tabiî mtsleğini sevlerl hatırlıyarak böyle bir hüküm memesi mümkün deeildir aroa, ha/eriyorum, ^, a r buraya gebnijken kendisine a kıl danışmamız da hiç fena olmaz. Ikinci telgraf, aşağı yukarı biriuciden yarım saat kadar sonra gildi. Bu sefer, Madam Trentham, kuğıdı, üstüne bile bakmaksızın genc kıza uzattı. Nora, telgrafı okurken ilıtiyar kadın sordu: Gene bir ihtar mı, yoksa tehdid mi? Ncra gözlerini kâğıddan ayırmadan cevab verdi: Ne o, ne de bu. Sonra telgfafı aynen okudu: «.Bende unutulmaz bir lıatıra bıraktınız, onun için cesarftimi affediniz, bugün öğle yeme'>ini Hrlikte yemek üzere saat yarımdi Market Piace Holt Cross'a geliniz. Size bütün kalbile bağlı bulunan: Sammy.> Genc kız, son kelimeyi okurken ihtiyarsız güldü: Sammy! Askew sokağına geç vakit giderken tanıştığı bu esrarlı genci, o geceyi takib eden günlerce cereyan eden karışık vak'alar yüzünden unutmuştu bile! Şimdi, ilk defa olarak ayrıldıkları zaman kendisine söylediği cümleyi de hatırladı: «Yarın, saat ikide!» Kendi kendine şöyle düşündü: «Acaba verdiği randevuya sadık kalarak geldi mi? Her halde gelmiş olacak .Belki de Mister NeWstead ona yurdun adresini vermiştir.* Bu mülâhaza sona erdiği halde kendini tutamıyarak: Evet, her halde gelmiştir! Sözlerini dudaklannın arasrndan kasırdı. Bereket versin gayet va Ölerder, yaralananlar Gazetemiz makineye verildiği saate kadar gemide kurtarma ameliyesi devam etmekte idi. İlk rakamlara göre bu faciada 50 vatandaşımız ölmüş, 50 kadar vetandaşımız da ağır ve hafif surette yaralı olarak hastaneyelere kaldırılmıştır. Bunlardan mühim kısmının hayatları tehlüededir. Ambarda ne kadar yolcu bulunduğu k a t i olarak sin, işte, fena halde rahatsızım, be bilinmediği için ölü sayısının 100 e çıkacağmdan korkulmaktadır. ni tedaviye mecbursun. Şehirde heyecan Hanımcığım, bu dört duvann içinde kiminle haberleşebilirim ki Yangın hâdisesi şehirde çabucak bu telgrafı mahsus gönderteyim. görülmüş ve duyulmuş. binlerce Kapıdan dışarıya adım atmadım, İstanbullu, Tophane rıhtımına dolmuştur. Limandaki vapurlar faciayı hattâ telefonla bile konuşmadım. Ah sen ne kurnazsındır, belki düdük öttürmek suretile de duyur mak istemişlerdir. Çorum vapuruMis Turner'e rica etmişsindir. Nora sabrınm tükenmekte oldu nün önü hıneahınç dolduğu için bir ğunu hissediyordu. Buna rağmen hayli kargaşalık olmuştur. Hattâ itfaiyenin vapura yanaşması ve çakendini tuttu ve sükunetle: lışması, bu yüzden bir hayli zor Hanımcığım, dedi, imkânı mı laşmıştır. var? Bakın, telgraf Londradan geYangının sebebi liyor. tahkikata göre, yanguı, saa Madam Trentham, yanlış bir mütalea yürütmenin bu şekilde işine 8,15 te Çorumun 3 numarah ambayarayacağmı hiç de tahmin etme rında bulunan tüccar eşyası aramişti. Genc kızın bu suretle isteme sındaki tıbbî ecza sandıklannın den kâğıdı kendisine uzatmasma birinden çıkmıştır. Yangından kurpek memnun oldu ve sonsuz bir tulan yolculardan Abdullah Orak, kendisile görüşen bir arkadaşımıza merak içinde satırlara göz gezdirhâdiseyi şöyle anlatmıpştır: dikten sonra telâşla sordu: « Bayburdluyum. Ambarda ye Bu, Sammy de kim oluyor, tutabilmek için gemiye erken gelkuzum? miştim. İçeride takriben 200 kişi Ahpablanmdan biri. vardı. Saat 8 sulannda burnuma, (Arkası var) yanan lâstik kokusu geldi. Etr&f; Ispartalı tüccardan Haşim GörgüH e$i ve Dr. Mustafa ve Pertevniyal I4«i sesi taletesinden Hayreddin Özyör kardeş'.eri Bayan MAKBULE GÖRGÜLt Hakkm rahmctine ka\uî7nuştur. Ce nazesi. 1071949 pazar günü Beyazıd camil şerifinde öğle nsmazını müteakıb kaldırılarak Edirnekapı Şehidlil deki aile kabrine defnedileeektiı:. KÂTİP ALBÜMÜ Kjvmetli ressam SalTUn bu albümdeki tablolanru seyrederken geçen mesnd günlerfn hâtıralanm tekrar yaşıyacaksınız. Şimdiye kai^ar bu nefasette bir albüm basılmamıştır. BUGÜN ÇIKTI. Derhal almazsanız bir daha bulamazsınız. Bütün Sanat Mektebleri Mezunlarının ' I TEKNİSİYENLERİN SESİ dergisinin 3 üncü sayısı zengîn munderioa'1 I Hayati Davalarını Müdafaa Eden