Katalog

BİR DAKÎKA : Suriyedeki tevkifler Dörtlerin Berlin işinde anlaşacakları şüpheli Baştarafı 1 inci sahifede temaslarda bulumnayı umduklan için bu komışmaların uzaması bir neticeye varmaları ihtiınalini kuvvetlendiriyordu. Fakat komışmaların ortada kesilivermesi, gizli temaslarm da anlaşma yolunda bir lerlemeğe imkân vermediğini ve bu yüzden gündemin ikinci maddesi ^izerindeki çalışmalaruı da akamete uğramış olduğunu belirtmiştir. Böylece konferans tekrar sarpa sarmak yolunu tutmuştur. Vaziyet bu şeküde devam ettiği takdirde Dörtlerin geride kalan meseleleri başka bir zamana bırafcarak dağdmalan kuvvetle muht«meldir. Bahusus Schuman ile Mr. Bevin. ayın yirmi beşinde toplanacak Batı birliği istişare kurulunda hazır bulunmak mecburiyetiııdedirler. zere toplammglardır. Mr. Acheson, bir hal çaresi buhnak için şahsî nüfurunu da lcuHannııs, fakat bu da bir netice vennetniştir. Berlin 6 (A.P.) Alman protestan kiiiseleri konseyi başkanı piskopos Otto Dibelius bugün yayınladığı bir tamimde, Sovyet bölgesindeki komünist rejiminin. Hitler devrindc Nazüerin giriştikleri ayııı siyasî yolda yfirfldüğönü beyan etmiştir. Piskopos, Berlindeki yüzlerce rahibe gönderdiği bu tamimde, Rus işgal bölgesinde kanun yerine siyasî kuvvetia hüküm sordüğünü söyletniştir. Dibelius, Alman kilisesi için sesini yükseltmenin Tam^^Tı^ geldiğini, 1945 te komünistlerin Sovyet yardımile Doğu Ahnanyanın kontrolunu ele almalannı mütealab on bin GüreşçHerfmizkı zaferi bütün Deliye her gün.« Son seneler zarfında millî hayatımıza yeni bazı tarihler ilâve olunduğunun, bilmem, farkında mısıntz? İşte şöylesine birkaç tanesi: 21 Temmuz (Meşhur seçimler), 9 Eylul (Peker Kabinesinin istifası), 7 Eylul (Meşhur kararlar), 9 Haziran (Saka Kabinesinin kuruluşu) vesaire... Şimdi bir de şunu unuVmayın: 5 Haziran. Bu da nedir demeyin. Marshall Plâmnın yıldönümu! D. N. Ikî Amerikalıya verilecek 175,000 dolar ikramiye Bajtarafı 1 inci sahifede lann serdine de vesile oldu. Hıfzı Oğuz Bekata: «Bir fincan kahvenin kırk yü hatın olur» ananesi gereğince verilecek olan bu paraya itiraz etmiyeceğini belirtirken, meseenin bir tarafı üzerinde kısaca durmağa mecbur olduğunu ifade etti. Mevzua girmeden önce Ulaştırma Bakam Kemal Saürdan şunu sordu: •« Bu zevata daha önce herhangi bir komisyon verümiş midir?» Bakan: < İlk defa verilecektir> dediBekata, Meclisin, bir yd önce, gemi satın alma işi dolayısile yapüğı müzakerelerde, aynı zatiar hakkında kullanüan kelimeleri hatırhyarak şu ciheti de öğrenmek istedi: « Bunlar, alelâde komisyoncular mıdır? > Bakan, bu zatlarrn büyük ölçüde yardımları ve hizmetleri dökunmuş şerefli Amerikan vatandaşlan olduğunu söyledi. Hrfzı Oğuz: « Şimdi adı takdirle yadedilen Mc. Cann için bu kürsüden o zaman hiç de iyi olmıyan bir çok sözler söylenmişti». dedi. Fakat, yapılan isnadlan tekrarlamadı. Bir senelik tetkiklerin, kendi görüşünü teyid etmekle neticelenmesini ibret verici buldu. Hükumet adamlarının, hakikatleri Meclise olduğu gibi aksettirmek mevkiinde bulunduklarmı, yoksa, bugün görüldüğü gibi kanunla tekzibe uğramak mevkiine bile düşebileceklerini kaydetti. Ulaştırma Bakanmın izahatı Ulaşürma Bakanı Kemal Satır, o zamanki mubayaa heyetinin macerası hakkuıda uzun boylu tafsilât vermekten sakındı. Tarafsız bir teftiş heyetinin hazuladığı fez'ekenin Adliyeye tevdi edilnüş olduğunu belirtmekle iktifa etti. ikramiye işine gelince, gerek Washington Büyük Elçiliğimizin, gerek Maliye müfettişlerinin tetkiklerile de bu zatlann büyük yardımları tesbit edildiğini söyledi. Kemal Zeytinoğlunun sualine cevaben, bu iki Amerikah vatandaşuı emeği geçen iş'.er, Bakan tarafından şöyle anlatıldi: de daha 18 yıl vardır. Diğer 6 büyük yolcu gemisi için mecmuu 14 milyon dolar harcanmıştır.» Mc. Carm'ın yaptığı işîer Gerek Ulaştırma Bakanmın, gerek bu tasarmın raportörü Said Ödyakın verdiği izahlara göre Mc. Cann, Amerikan Kongresinden çıkması gereken bir tefsir kararını sağlamak yolunda da büyük başarılar göstermişlerdir. Zira 14 milden süratü yolcu gemilerinin Amerikan vatandaşlarından başkasma satılmaması gerekiyordu. Victory tipi şileplerin de memleketimize satılabilmesi için kanunun yorumlanması bahis mevzuu olmuş ve tefsir kararı lehimize çıkmıştır. Asıl mühimmi, heyetimizin, beherini 775 bin dolardan almağa| razı olduğu gemiler, Mc. Cann'ın tavassutundan sonra bize 483 bin dolar üzerinden satılmıştır. Satışı müteakıb büyük tankerin geri alınmasına tevessül edilmiştir. Mc. Cann, bunu da önlemiştir. Aynca, İrnport Export Banktan 8 milyon dolarlık kredi verilmesini temin etmiş, buna mümasil diğer işler görmüştür.» Gerek Bakan, gerek sözcü bu hizmetlerin normal yollarla ifa edildiğmi de bilhassa tasrih ettiler. Bu izahat karşısmda akan sular durdu, muvafık, inuhalif herkesin, bu iki Amerikan vatandaşının, ikramiyeyi hak ettikleri kanaatine vardığı görülüyordu. Tanışma Böyle faal ve memleketimiz için hayrıhah zevatla nasıl tanışıldığına gelince, Ulaştırma Bakanı, bu uğurlu tesadüiü de şöyle anlattı: « Muhalefet lideri Hoover, Amerikada bulunan heyetimizle temas arzusu izhar etmiş, 510 dakika sürecek bir görüşme için randevu alınmıştır. Muhalefet lideri, Türkiyeye samimî bir ilgi gösterdiğinden, mülâkat yarım saatten fazla sürmüştür. Heyetimiz, Hoover'in nezdinden ayrılırken bu vesileden faydalanılarak gemi mübayaa işinde uğradıklan bazı zorlukları anlatmışlardır. Hoover, paritinin genel sekreterine, bu yolda mümkün olan yardımın yapılmasmı söylemiş, nihayet Mc. Cann'la tanışılmıştır.» Tasarı oya konmadan önce Abidin Potoğlu, verilecek 175 bin doların. israf olmadığını kabul etmekle beraber emsal teşkil etmemesi için ihtirazî bir mütalea öne sürdü. Neticede tasarı kabul edildi. * Yetkili bir zatl. yurdu eoşlurdu on günlerde komşumuz Suriyeden gelen haber•er. kendilerini aşırı cereyanlara kaptıran bir takım partilere mensub şeflerin ve eski mebusların tevkifinden hahsetmektedir. Şimdiki hükumetin iktielnr mevkiine gelmek için askerî bir darbe başarmağa lüzum görmesi de bu çeşid a§ırı cereyanları önlemek ve bunların iktidar mevküni ele geçirmelerhıe ıneydan vermemek düşüncesile yakından alâkah idi. Alınan malumata göre Suriyede faşist bir djktatörlak knrmak lehinde olan «Şa'b» partisi. eski rejimin son devresinde. hükumetin nüfuz ve otoritesini srfıra indiren yıkıcı bir faaliyete girişmişti. Hükumetin her tedbirine ve her faaliyetine karşı, bu partinin tahrik ettiği bir takun kalabalıklar nümayiş Bugünkü oturum Dörtlerin 13 iin yapıyor ve hükumet adım başında cü oturumu idi ve üçüncü pzli o krce erkek, kadm ve çocuğım ortabunlarla çarpışmak, yahud bunla turumdu. Üç Batılı devlet, Rusya dan kaybolduklannı, Sovyetierin, n tatmin etmek zorunda kalıyordu. nın Almanya ve Berlin meseleleri Gestapoya rahmet okutan bir «halk Nîhayet bu parti erkânı iktidar üzerinde anlaşmak istememesi üze polisi» kurmuş olduklarmı beyan mevküni rorla ele geçirmeğe ve rine ne yapacaklanm konuşmak ü etmiştir. karşı gelecek bütün elemanlan yok '""nnmmmmıımiramillllltlllllllIDlIinimillllIlllimflliniimınnımn etmeğe karar vermişler ve bu karan tatbik için münasib bir fırsat kollamağa başlamışlardı. .Şa'b» partisi adik hareket edenlerin bu \olda muvaffak olmaları. Suriye>i Ba4tara.f1 1 inci sahifede Baştarafı 1 inci sdhijede teşevvüş ve anarşiye süriikliyecek başkanîığmdaki Büyük ve bu yüzden Ortaşarkuı esasen lacağını tayin stmek de onların bi bejoyun Millet Meclisi heyeti şöyle teşekkül leceği iştir.» diye ilâve etti. Cumbonık olan düzeni, büsbütun bormriyetin îlânındanberi Cumhur etmiştir: culacaktı. Izmir milletvekili Kemal Aranan, Baakan!%nna verilen hediyelerin Albay Hüsnü Zaimin, bilhassa bu Denizli milletvekili Dr. Behçet Uz, Jhtilâl ve teşevvüşü önlemek arzu mahiyetlni. miktannı, cinsini ve Samsun milletvekili Dr. Sadi Kosile hareket geçtiği v e başardıjn ın nevîlerini arsştırmak için hüku nuk, Urfa milletvekili Atalay Akary kılâbla, bir tek kişinin burnunu ka metin bir sebeb görmemekte oldu İstanbul milletvekili Dr. Nikola natmadan memlekette emniyet ve ğunu ifade ile şöyle devam etti: Fakiçelli, istanbul milletvekflî « Nur içinde yatan rahmetli Mekki Hikmet Golenbeğ, Diyarbaasayişi sağladığı temin olunmaktadır. Büyük Ataya gelen hediyeler Cum kır milletvekili Ihsan Hamid TigÇünkü Albay Hüsnü Zaim, hüku hur Başkanlığına mı. şahıslaruıa mı rel, Manisa milletvekil Hilmi Özmeti ele alarak herhangi bir kim aiddir? ve şimdi >jayın Cumhur Baş tarhan, Bolu millet\ekili Celâl Sasenin veya paıtinin memleketi bir kanınuza gelenler de şahıslaruıa mı, id Sirer. takun aşınhklara sürükliyemiyec* yoksa makamlanna mı gönderilHeyete, Fransanuı Ankara Büğini bclirtmekle beraber memleke miftir. bunu da ancak kendileri bi yük EİÇİ5İ Lecouyer refakat etmektîn mukadderatile oynamâk istiyen lir. Makama hediye gönderilmesi tedir. leri de ele gecirmiş ve bunlan da usulünün mevcud olduğunu bilmiHeyet başkînı General Ali Fuad tnahkcmeye vermek istemiştir. yoruz. Şahsa gönderilmesini tabiî Cebesoy hareketinden evvel şu deIsler çok iyi bir yol takib ettiği buhnaktayun.» meçte bulunmuştur: için kısa bir zaman önce (»eçen a 1948 yılında Türkiye Büyük Hulâsa, Başbaktn Yardımcısı, yın sonuncu günü) örfî idare kalÇa.ıkaya köşkünün eşyası arasında Millet Meclisinde milletvckülerindırılmış, bu da durumun istikrarı müteşekkil Fransız Türk her iki Devlet Reisine geimiş baa den bakımırdan ycni bir belirti teşkil dostluk grupu ve aynı tarihte Fran hediyeler göze çarptığını, haralarıetmişti. siz millî meclisinde bir Türk mızda safkan ban atlar bulunduFransı^ dostluk grupu lcurulmuş Göze çarpan mühim bir ııokta tün sporcu halk tarafından okunğunu. bunların maddî değerinden bülunmaktadır. Bizim Meclisimiztki ay süren örfî idare sırasında hiç ziyade manevî kıymetleri olduğunu, de grupu teşkil eden üyenin sa duğu müessir dakikalar, gördüğübir adi cinayctin dahi vuku bulhediyelerin istihlâk eşyası olsun ol yısı 200 e yakındır. Gecen yıl Fran müz parlak şampiyonlarm kuvveti maması, bunun da yeni hükume< takviye ve eşsiz tekniği, bütün bunlar, bu ve rejün hesabına büyük bir mu maiin, ne yapılacağının yalnız Cum sız Türk dostluğunu hur Başkanlarının taVHir'ro 'Fİ:nış maksadile bu grupa mensub Fran tarihi şehri ziyaret etmiş bulunan vaffakıyet sayılmasıdır. fikirlerinde en müsız saylavîanndan bir heyet mem güreşçilerin Şamın en bellibaşlı gazetelerin bir keyfiyet bulunduğunu anlattı: kemmel birer hâtıra olarak kaladen olan «ElKabes» e göre. son « Hükumet, pek muhterem leketimizj ziyaret etmiştir. Bu yıl cakür. iki ay zarfında hiçbir cinayet ve Cumhur Başkanlarının takdirlerine da Fransız parlamentosunun daveBirkaç eün içinde dünyadaki sucun vuku bulmaması. yeni reji müdahale için de hiç bir sebeb ti üzerine bir başkp.n ve 9 üyeden müteşekkil bir heyet iadei serbest güreşin en yüksek min, kanununa hürmet esa^ını görmemektedir.» dedi. ziyaret etmektedir. Bu ziyaretlerın rine şahid olduk. Samimî olarak heıkese telkin etmiş olması ve herV ;lev bir m ıhaiif milletvekilinin kesin, her ne yaparsa karsılıçmı soıusu vesilesile de olsa bu mev şimdiye kadar hükumetler arasm candan gelen tebriklerimizi ve,huçörecesiııi anlamasıdır. «ElKa röaa"'95ı söyletnekten, gerek TurK da mevcud destane nrünasebetle ducsuz minnettarhğımızı tes», buıuı izah cd;rck diyor ki: miUeti, gerek onun muhterem baş rin dışında beliren yepyeni bir «Kanunlara kar?ı saygısızhk çös kanı karşısında hükumetin cidden karakteri haizdir. Bu da millî iraterıncğe ah,şaıılar. bu defa lıer no elem duyduğuou belirten Nihad delerini doğrudan dogniva bünyelerinde temsil eden her iki meclis yaparlarsa haklaıında kaııunıın tat Erim, bu kabil sorulan medenî arasında btl dostluk nıün3selxîtlohik edileceçini, meb'uslan'an. mü seviyemiz ve milli terbiyemiz icabrinln yayuması ve derinleşmesin. tencffulerden, derebeylerinden hi larından saymadı. daha çok şumuliCndirTnektedir. Bu Baştaraiı 1 inci sahifede jna>e ve şefaat görenıiyecek'.cıini defa Fransız Büyük Elcisinin heDr. Evatt, Avustralyanın, AvusBaşbakan Yardımcısının izahlaarJamışlar ve bu yüzden edeb ve yete refakat etmek nezaketinde terbiye dairesinde hareket etmis rından biraz sonra soru sahibi Ke bulunması, Fransız hiikumetinuı turyanın namzedliğini iki kere ileri mal Özçobanm salona girdiği gö bu dostluğa karş: Göçterrli£i de sürdüğünü, fakat her seferinde lerdir.» Sovyetlerin muhalefetlerüe karşırüldü ise d«, gündemin 13 üncü ğeri aynca ifade etmektedir. Bu da gösteriyor ki. yenî rejimlaştığmı belirtmiştir. maddesi başa alındığmdan kendisi tam ciddiyet dairesinde kanunn Bilirsiniz ki, Fransa ile dostluLondradan Romaya gitmekte olan icin bahse dönmek imkânı ka'matatbik etmi«. bu da umumî asayîdığı an;aşxldı. Bir ara söz istive ğumuz çok tekidir. Asırlardan'oeıi Dr. Evait. Almanya, Avusturya ve mevcud olan bu dostijsıurnuzu hiç İtalyanın içinde bulunctuğu vaziytti *in sağlanmasma sebeb olnıuşrur. rek soruların bugün konu'uls^^ bir hâdise zedeliyememiştir. Bil daııa iyi aörebilmek için Münich'ten Emniyet ve asayış. dünyanın het nı bilmediğinden bahsetti i?c de. hassa Istıklâl Savaşını yacarak ycrinde halkı en çok hoşnud edeksndisine, Başkan Ccvoet Kovim yeni Türk devletini kurduğumuz itibaren otomobille seyahat etmekcek ilk büyük nimettir. Bu yiizlcn İncedayı tarafuıdan, gündemin nu sırada garbi Avrupa devlellcrinden tedir. birtakım aşın ccreyanlara kapılan martesi eünü dağıtılmış olduğu ee Fransa bize ilk dostluk elini uzatkimselerin emniyet ve asayişi bozvabı verildi. mak suretile Ankara muahedesini Bursada Demokrat Partiden majra kalkışmalarının Zaim Hükuyapmıştır ki, bunu hirbir Türk uihrac edilenler meti tarafından siddetle karşılanmalanna. hayret etmemek icab Bursa 6 (Telefonla 1 DemokYunanistanda bir uçak Paris, 6 (a.a.) (Afp): Türj rat Parti Bursa merksz ilçesi üyeeder. kiye Büyük Millet Meclisi hekazasmda 22 kişi öldü lerinden 4 kişi. divanı haysiyet kaP'jer tnraftan. yenî Suriye reyeti bugün 22.40 da Parise gelrarils partiden ihrac edilmiştir. jimi yeni anayasayı hazırlamak Atina. 6 (A.P ) Bugün Yunan miştir. hrac edilenler şunlardır: İlçe başve ışelen malumr.ta sürc. evvclâ '» «TAE» Havsyoliarına aid bir Dakan vekili Mithat San, fabrikatör araypîa. halka arzolunaeak. kabul kota uçağı. A'.'nanın 17 mil kuzeBalıkesirde feci bir kaza Murad Atiker, kabzımal Celâl Dinç edildiği takdirde ona göre cvvelâ yinde havar.a iken tutuşarak yere Balıkesir, 6 (Hususîj Balya ve elektrikçi İlyas Yiğitelp. cumh'jr başkanı halk tarafından düşüp parçalanınıştır. 18 yolcu iîe seçîlccek ve yeni cumhur başkanı, 4 kişilik mürettebatm öldüğü anla da, berber Ahmed ve Ali adlarında Tornavidft ile kansını iki arkadas, baljk tutmak üzere dcyeni anayasayı tatbik edecektiv. şıîmaktadır. reye girmişler, bu sırada Alinin yaraladı Yeni anayasanm ilânına ve fatbik mevldme konmasına kadar, bütün hal darbcyi ycmişler ve rejim hiç elinde tuttuğu dinamit, birdcnbire Bursa 6 (TelefonİE) İnegölün infiiâk etmiştir. Bu infilâk neti Cerrah köyünde bir cinayet işlenpartilcr faaliyetten mencdilmiş ve bir sarsmtiya nğramami't!?. Elhasıl Suriyede ycni rcji;n. te cesinde Alinin iki eü kopmuş, miştir. Ahmed Sezer aduıda biri, bu psrti merkezleri hükumet ta mclleşmck yolundadır ve ycni re gözlerüe çenesi ağır surette yara kıskanclık yüzünden bir marangoz rafınr'an mühürlenmiştir. lamnıştır. Alinin kopan kollarm tomavidasile kansı Müriivveti 12 Anlaşılan bu sırada emniyet ve jim. her türlü aştrıhsa karşı fteldan biri Ahmedin gözüne vurmuş muhteUİ yerindan ağır surette yamekle Suıiye halkının muzaherea?ayişi bozmağa tevbbüs eden birve gözünun akmasına sebebiyet ver ralamıştır. Kadm hastaneye kaldıtakun particilcr. yeni rejimiıı kuv tini sağlamaktadrr. miştir. nlmıştır. vetini denemek istemîşlerse de derOmer Rıza DOĞRUI, Cumhur Başkanlarına Bir Meclis heyetimiz verilen hediyeler dün Parise gitti Baştarafı 1 inci sahifede İç İşleri Bakanırun tebriki İç İşleri Bakanı Emin Erişirgil, Vali ve Belediye haşkanı Dr. Lutfi Kırdara gönderdiği aşağıdaki telgrafla güreşçilerimizıe sevgi ve tebriklerini bildirmiştir: <Gureşçilerimizin gerçek bir spor cu terbiyesi içinde Türkun kuvvetinin de üstünlüğünü gösteren başanlan karşjsmda duyduğum sevgi ve tebrikterimi kendilerine bildirmenizi rica edeorim.» MİIIİ Eğİtim ftalcanmm Medfcteki beyanah Ankara 6 (Telefonla) Çorum milletvîkili Hasene llgaz bugünkü Mecliste söz alarak, tafsüâtuu radyodan takib ettiği güreşlerden bahisle kahraman çocuklanmızm parlak zaferlerini övmüş ve Millî Eğitim Bakanından, bu mevzuda bir kaç söz söylemesini istemiştir. Bunun üzerine Tahsin Banguoğlu, Avrupa şampiyonu genclerimizden İngilteredeki en meşhur iMhar ve sitayişle bahsetmiş, bu müzikhot aktrisinin, asker vesile ile büyük seyirci kütlesinin kacağı bir erkek olduğu hiç bir tefrik gözetmeksizin sadece spor tekniğini ve spor üstünlüğüanlaşıldı nü alkışlamış olduğunu da, aynca, memnuniyetle belirtmiştir. Burtonwood (İngiltere) 6 (A.P) Fransız güreşçileri dün Bugün Birleşik Amerika hava kuvgittiler vetleri genel karargâhı, bir müdAvrupa serbest güıeş şampiyona dettenberi İngilteredeki müzikhol sma iştirak eden gureş ekipleri, ve kabarelerde büyük bir şöhret dün sabahtan itibaren memleketle kazanan güzel Bayan Donna Delbert'in hakikatte Amerikan hava rine dönmeğe baflamışlardır. Dün sabah Fransızlarla İsviçreli kuvvetlerinden ftrar eden Delbert güreşçi hava yolile şehrimizden ay Hill adlı bir erkek asker olduğunu resmen bildirmiştir. rılmışlardır. 1945 te firar ettiği iddia edilen ve Fransız Güreş Federasyonu kadın kılığında kabare numaraları Başkamnın beyanab İstanbul 6 (a.a.) Fransız güreş yapan asker, cuma günü bir harb İngiliz federasyonu başkanı ve milletler divanrnda yargılanacaktrr. arası güreş federasyonu sekreteri polisi, 36 yaşında bulunan bu şahM. Coulons bugün Fransız ekipile sı, tiyatrocruların kaldıkları bir pan beraber hareketiadea çvvel bir arka siyonda tevkif etmiştir. Delbert Hill, gayet ustalıklı bir makyajla daşımıza şunları söylfimiftirc c Fransız faVrnnTniT; kardeşçe kendisini kadın kılığına sokmakta karşüandığı ve bütün ikameti müd ve hokkabazlık numaraları yapdetince nezaketle misafir edildiği makta idi. Kendisine sahnede yarİstanbuldan aynluken Fransız fe dım eden bir kızy aylarca yanyana derasyonunun başkanı ve mületler çalıştıgı halde Donnanın erkek olarası güreş federasyonunun sekre duğunun hiç farkına varamadığuıı teri sıfatile Türk takımına ve Av söylemiştir. Hava kuvvetleri marupa şampiyonlanna karşı besledi kamları, «Güzel Donna» nm saçını ğim hayranlığı ifade etmek isterim. nizamî şekilde tu'aş ettirmiştir ve Yeni ve muhteşem Spor Sara cımbızla yolduğu kaşlarınm yeniden yonda bulunan seyircilerin şevk ve çıkması için kendisini hapse atheyecanı, Türk Millî Marşının bü mıslardır. Güzel Donna'nın esrarı 22 İfaiyan gemisi daha Rusyaya gidiyor Roma 6 (aa.) fAfp) Barış ar.dlaşması gereğince, Rusyaya tahsis edilen İtalysn donanması muavin gemilerinden altısı Odesadak Sovjet makamlanna teslim edilrr.D üzer? Brendizi'den hareket etmj;tir. 16 parçadan müt?şekkil diğer bir crup da, avnı ümandan Rusyaya hareket etmiştir. Bu gemilerde Italyan mürettebat bılunm.aktadır. Bunlar şremilerdeki 20 kadar Sovyet teknisyenine aletlerin sureti istimalini öğfreteoeklerdir. Avusiurya ve Bîrleşıtıiş MiHeHer «thnlik Paktı Wa=hington. 6 (A.P.) Birleşik Amerika Âvan Meclisi Dış Münasebet'.er Komisyonu. bugün Atiantik Paktını ittifakla onaylamıştır. Komisyonun. Paktı sıfıra karş 13 le onayladığmı bildiren Komisyon Başkanı Tom Connally, bu hareketin dünya durumu üzerinde muazzam ve müspet bir tesir icra edecepini söy.emiştir. Komisyon, tanzim ettiği bir ra porda Âyan Meclisinin de Atlantik Paktını onaylamasını tavsiye et miştir. Connally, raporun yarm yayırlanscağını söylemiştir. Devletleştirilmiş ecranelerden ilâc alanlann başına gelenler Londra, 6 (a.a.) (Lps): Bük reşten alman haberlere göre, eczaneler ve lâboratuvarlar devletleştirilmiş ve buralarda çalışanlarm yerine yetkisi olmıyan bir takım insanlar getirilmiş bulunduğundan sadece Bükreşte, yanlış ilâc verme yüzünden 300 kişi ölmüştür. Rumen gazetelerine bu hususta hiç bir haber yayınlamamalan emxi verilmiştir. ürkiyede en çok raslanaa şey «yetkili zat» lardır. Yetki, aziz okuyuculanm, salâhiyet manasına kullanılmaya başlamış bir körpe keUmedir. Buna göre yanmda salâhiyetli zatlardan bahsedeceğimi aniamış olursunuz. Türkiyede salâhiyetli zatiar çoktur da salâhiyetleri yoktur. Eger salâhiyetleri olsa İstanbul Valisi bir polis mem*ru tayin ederken, İstanbul Belediyesi Elektrik İdaresinde bir memur değistirir, hastanelerden birine bir nmarcı getirirken Ankaradan sormazdı. İstanbul Vali ve Belediye Reisinde olmıyan bu «yetki» rasgele sende bende o» lur mu? Olmaz ama gene Türkiyede «yetkili zat» lar çoktur. Bunlar ekseri söylediğine kendi de inanmıyan veya inanmadıkları mevzular hakkında beyanlar veren, yahud kendi fîkrinden kendisi de korkan kim selerdir. Bu «yetkili. lik yalnız şahıslara da münhasu değildir. «Yetkili çevre» ler de vardn. Bu zavalh yetkili çevreler şahıslar kadar da salâhiyetli değildirler. Bu çevTelerin, bir «sırmalı çe\Te» kadar bile itibarlan yoktur. Çünkü buralan, çoğu, birbirlerinin fikirlerine zıd «yetkili zat. lardan terekküb eder. İşte bu yetkili çevreler veya «yetkili bir zat» günün birinde gazetede bir havadis görür. Hoşuna gitmez. Veya bir başkasının hoşuna gitmez. Onu yalanlamak ister, ama ya karşılık çıkar mahcub okrrsa... Yahud kendisine birisi tariz ederse... diye kendini peçelemek ister* Bir gazete muharririni çağmr: Nasüsın sekerim.. görüşemiyoruı. Ayol gazetelecde şöyle H r haber var. GördünmJ? Gazeteci yazar, oknmaz. Hattâ kendi yazısını bile okumadan yazar. Onun için bu soale: Dikkat etmedim: diye oevab verir. Aman kardeşîm, »üpürge tohumuna nark konacağını yazıyorlar. Ne aslı var, ne fash. Tekzib edelim. Ama benim adıttu yazmayın. Xe diyelim? «Yetkili bir zat» dersin. « «Çorum» ve «Yozgad» şi Olur. lepleri ile «Kocaeli» ve «Sıvas» tankerlerinin ve diğer 6 yolcu İşte böylece sahibi meçhul, bir tskım piç fikirler matbuata yayıhr* gemisinin mübayaasında büyük Her çocuğun bir babası ve her fikgayretleri görülmüştür. Mecmuu rin bir sahibi vardır Bu sahibler 12 milyon 353 bin 600 Türk lirameçhul kaldıkça onlar piç olmaksına mal olan gemiler. yalnız bir tan kurtulamazlar yıl içinde 10 milyon Türk liralık döviz sağlamışlardır. Geriye iki Son günlerde bir sürü iktisad! milyon lira kalmış demektir. bahisler hakkmda bir sürü «yetkili Bedellerini ödemek için önümüz zat» ların biı sürü fikirlerine tesadüf ettikçe. aklıma bir sürü lâf geliyor, bunların içinde en eli ayağı düzpinü şu: Bu fikirlerin sahibleri, biraz daha eksik yetkili olsalar da, hüvi Başıarafı 1 mci sahifede I yetleri malumumuz olsa!. Baştarafı 1 inci sahifede Çok geçmeden Tahmis sokalotov bu sıyaseti şekillendirip, l;eBir küçük öğüd. lirtmeğe memur edilmiştir. Ayı ı ğındaki sebze ve meyvacılar da, Kendi fikirlerinin isabetîne keasahsiyete g3re, bu ödev Moloto" a, fiatları, Birlik mağazasınm fıat disi inanmamış olanlar, başkalarını bu vîl başlangıcmda. Rus hükume larma göre âyarlamak zorunda kandıramazlar. Hüviyetini saklamış tinde yapılan değişiklikler snasın kalmışlardır. Hattâ öğleden son fikir sahiblerini «kaçak» dunımuna ra bazı satıcılar bu mağazadan düşürür. da verilmiştir. Resmî Amerikan ve Fransız çev daha ucuz mal satmağa başlaDemokrasi açıklık demektir: te'.eri de, Moskovadan aldıkları ma mışlardır. Bu sözlerin hspsini bir araya geBeyoğlu Balıkpazarında Birlik tirebilirseniz, bir mana çıkarabilirlumatm Molotov'a bu yolda bir odev verildiğini teyid edici mahiycl satış yerinde, sebze ve meyvalar, siniz. diğer dükkânlara nisbetle 510 te olduğur.u belirtmişlerdir. B FELEK kuruş eksiğine satılmaktadır. ÖYeni temizlikler nümüzdeki perşembe günü TaNewYork 6 (A.P.) .New ! limhanede, Maçkada ve KadıYork Times> gazetesi bugün yayın köyde olmak üzere üç satış yeri ladığı Paris menşeli bir haberde, daha açılacaktır. Sovyetler Birliğinin yeni bir siyaYaş Meyva ve Sebze Tarım sî «temizlik» ihtilâçlan içerisinde Baştarafı 1 inci sahifede Satış Kooperatifleri Birliği Ukıvrandığını yazmaktadır. mum Müdürü Hüsnü Üçüncü, etmiştir. Wiley, geçen sene hudud Gazetenin Paris muhabirine gö kendisile konuşan bir arkadaşı devriyelerinin uçaklar kullanarak re, komünist partisinden en az mıza su izahatı vermiştir: kaçakçJık yapan en asağı 4 şebeke 300.000 üye kovulmuştur. Bunıann « Biz, manavlık yapacak meydana çıkardığını söyledikten arasında. ileri gelen bir çok parti değiliz. Bütün gayemiz toptan sonra, ikinci Dünya Harbinde Nazi îiderleri de bulunmaktadır. Aynı fiatlarla perakende fiatlar ara bozguncularının denizaltılar vasıtahabere göre. Politburonun ölen şe sında bir muvazene kurarak, seb sile Amerikada karaya çıktıklanru fi Zhdanov'un oğlu Yuri Zhdanov ze ve meyva satışlarında nazım ve Soa'jet Rusyanın yeni baltalama da «sessiz sadasız» ortadan kaybol rol oynamaktır. Şimdiye kadar tekniğine uygun ajanlar yetistirmek muştur. toptan mal satıyorduk. Peraken üzere mekteblere sahib buluaduğude satışlar için açtığımız mağa mı haürlatmıştır. Suriyede Cumhur zalarda yüzde otuz kârla satış yapmak suretile yüzde yüz kaBaşkanlığı seçimleri ACI BİR ÖLÜM zanc hırsını önlemek istiyoruz.» Şam 6 (a.a.) (afp) Bugün yaManavlar ise, bu işin yürümiBüjnik Reşid Paşa Okulu ğ rıresmî bir kaynaktan öğrenildiğine yeceği kanaatindedirler. lerinden Samia Özsezenin validesi, Edlr» rıekapı Ortaokulu Öğretmtnlerinden Gligöre, Cumhur Başkanlığı seçimlerizin Alağanın büjükannesi nin 25 haziran tarihinde yapılacağı Atı Derby'yi kazanınca hakkında bir emirname bir kaç HAFİZE AZİZE ÖZSEZEN kalb sektesinden ölen adam vefat etniştir. Cenazesi. bugün Beyagüne kadar yavnnlanacaktır. Seçimler, aynı zamanda, yeni Paris, 6 (a.a.) (Reuter): zıd, Soğanağa. Küçükhaydarefendi soanayasamn yürürlüğe gireceği za Cumartesi günü yapılan Derby kak No 1 den kaldırılarak, Beyazıd mana kadar geçecek müddet zar yarışmda ikinci gelen atm sa camiinde öğle camazını müteakıb namazı kılınsrak, Topfcapı kabristapanfında başkanın haiz olacağı yetki hibi meşhur Leon Valterra, bu daki aile mezarlığına defnedilecektir. leri de tayin edecektir. gece kalb sektesinden ölmüştür. Mevlâ rahmet eyleye. T Molotov'a verilen vazife Sebze ve meyva saiış!aVı Amerikaya Sovyet alan'arı akını Bundan evvel çıkmış olan iki tefrikanın hülâsası (O gece Londrayı basmış olan sis karşısmda Blombury sokağınm 13 numarasmdaki yazıhanerinde Mister Arthur Crook derin bir mülâhazaya dalmjşü. Bühassa şöyle diişünüyordu: Şimdi bir takım açıkgözleıin ve cânilerin bu arifirî karanlıktan faydalanmalarına karşılık bazı zavaUıIar onun kurbanı olacaklardır. Uzun uznn tefekkürlerden sonra kahverengi kostiimünün üstüne pardesüsünüı kahve rengi melon şapkasuıı giydi, yakasuu kaldırdı ve aşağıya indi. Sokağa çıkarken telefonun çaldığım duydu, fakat tekrar geri dönmedi. Mister Crook hiç b b hâdise ile karşılasmadan evine erişti. Biraz bira içti ve o geceki cinayetlere kurban gidecekler için uzüntü duymakta olduğunu hissederek kendisine şaştı. Aynı gece genc bir hastabakıcı kız, Nora Deane, Charbury mahallesinde Askew sokağında oturan Mister Newsteadin evine gitmek üzere yo!a «•ıkmrttr. SİMrn ne yapacağinı bibnez bir halde iken yanına bir adam yaklaşa. Sağhk verilen evi nasıl bulabilece^fi hakkmda bonuşmaya başladılar. Delikanlı acaib nükteler yşpan bir genc. Kıza istedi^ini ^ J e t e c e k tunıazca sualler sorayöf. Hem de onunla hafiften flörte başlıyor.) (Roman devam ediyor) Yirmi üç. Kuzura, siz beni adamakıllı sorguya çektiniz ama, kendinize dair tek lâf söylediğiniz yok. Darılmayınız. Buyurun, emredin! Estağfurullah. Isminizd lutfeder misiniz? Delikanlı, bir müddet sanki genc kızın sözlerini işitmemjş gibi sustu. Sonra, sıkılmaya ve korkmaya başlayan Nora'ya doğru hafıfçe eğilerek alçak bir sesle: Sammy, dedi. eğer hoşunuza giderse beni hep Sammy diye çağırabilirsiniz. Tuhaf şey. Neden? Nora böyle bir lâf savurmaktan kendini alıkoymak istiyordu, fakat muvafîak olamadı. Yoksa Sammy adını beğenmediniz mi? Meselâ, sizin erkek arkadaşlarınızm isimleri nedir? Affsdersiniz, gene bir dalgınbğa kapıldım. Erkek arkadaşlarıruz bulunmadığını da biraz evvel söylemiştiniz. Fakat bu, böyle sürüp gidemez. Onlardan bir kaç tane edinmelisiniz. Çünkü erkek arkadaşlar insanj her hangi bir tehlikeye, bir felâkete düşmekten koruyarak en miikemmel korkuluklardır. Nora, telâş ve heyecan içinde olduğunu belli etm«mek için mümkün olduğu kadar seîini titretmeıneğe çahşarak: Ne iş vaparsmır? | «CUMHTJRryET» in tefrikası: 3 BU KAPIYI Yazan: Anthony Gübert sa, siz biliyorsunuz da, mahsus mu bana soruyorsunuz? Hayır canım. Ne münasebetBen buralara ev\'elce hiç geimiş değilim ki. Nora dehşet içinde bir ölü gibi hareketsiz kaldı. Delikanlı durmamıştı, ayaklarînın çıkardığı seslerden onun emin adunlarla ilerlediğini farketti. Çok rica ederim, diye seslendi, başınızı alıp gitmeyiniz. Çünkü bavulum sizde. İyi ama, siz de orada dikilip kalmayrnız. Bu geceyi sokakta geçirecek olursanız sabaha kadar soğuktan kaskatı kesüirsiniz. Fakat. gideceğim yere çok geç kaldım. Askev caddesi neresi ise lutfen bana gösteriniz. Korkusu gittikçe artıyordu. Hemen hsraen ağiaTnaV üzere idi. Biraz bekleyiniz, ce.bimde eDiye sordu. T^kin, içinden de kahul olunup olunmıyacağmı pek bilemediği bir dua şeklinde «an ne olur Allalıım, artık yerimize gelmiş olsak. Şu dönemeçten ötesi inşallah Askew caddesidir!» temennisinde bulunuyordu. Sammy birden şöyle cevab verdi: Bana böyle bir sual sormaya bihnem ihtiyac var mı? Yapüğım iş.. teessüf edeıim size.. bunu hâlâ anlayamadınız mı? Görraüyor musunuz en esaslı vazifem, karanlıkta yolunu şaşırmış hanımlara kavalyelik etmek. Ama, siz beni başka bir isimle adlandıracaksınız: Macera düşkünü. Belki de haklısınız. Vallahi, sözlerinizden hiç bir şey anlamıyorum. Anlaır.amanız, anlamanızdan daha iyi. Ne ise, onu bırakalun da biz asıl mühim meseleye gelelim. Şimdiye kadar fcşç köşe döndük? Doğrusu dÜckat etmedim. Yok AÇMAYINf Türkçesi: A. Hidayet Reel lektrik lâmbası var. Sözlerini bitiren delikanlının müthiş bir kahkaha salıverdiğini işitü. Böyle bir gecede o küçücuk lâmbadan meded ummanıza şaşarun doğrusu! Bilmem... Hiç olmazsa köşelerdeki sokak levhalarını okuruz diye düşündüm de vallahi. şimdiye kadar kaç köşe döndük farkında değilim. Belki de dediğiniz cadde geride kaldı. Genc kız, ümidsizlik ve heyecan içerisinde mırıldandı: Mademki, siz de benim gibi yol lan bilmiyordunuz, buralarda işiniz ne idi. Demin de söyledim ya, Allahın hikrneti, ben sizin koruyucu meleğinizim. Buna şu anda bile hâlâ ihtiyacınız olduğunu görüyoŞey... kaızum o bakmağa â gittiğiniz hasta kadının adı ne idi? Madam Newstead... Fakat koruyucu melek demekle ne kastediyorsunuz, bilmem; beni tehdid eden bir tehlike yok ki... Eh... bilinmez. Çünkü sis, başlı başrna başka bir âlemdir. Burasını avucunuzun içi gibi dahi bilmiş olsaydmız, karanlıkta her taraf size yabancı bir memleket kadar acaib görünecekti. Genc kız, sert bir eda ile soylendi: Kahrolsun bu sis... ruha ölüm korkusu saçıyor. Gene ölümden bahsettiniz? Yoksa siz bir falcı mısınız? Delikanlı, bu sözleri söyledikten sonra açık adımlarla ilerlemeğe başladı. Nora, onu takib etmekte âdeta güçlük çekiyordu. Bununla beraber genc adama cevab ver mekten geri kahnadı: Yoook... Hani, sanki nehirde çarpışıp, batacak gemileri, caddelerde otomobillerfn altmda kalıp ezilecek insanlan düşündüm de... Haklısınız... Ben de eğer birini öldürmek isteseydim, mutlaka böyle bir gece seçerdim. Öyle ya, bu karanlıkta katilin kim olduğunun nasıl farkına varacaklar? Bir kere, ortada kimseler yok. İstasyondanberi tek canlıya rast'adık mı? Tek ışıklı pencere gördük mü? Yani uzun lâfın kısası, etraf bir çölden daha tenha... Genc kız, kendisini ezecekmiş gibi üzerine çullanan korku ve dshşetle mücadeleye çalışarak cevab verdi: Canım, istasyonda pekâlâ, bir adam vardı... kontrolör. Haydi efendim, kontrolörün işi yok da filân taraftan falan yolcu geldi, falan taraftan filân yolcu geldi diye aklında tutacak, sonra da gidip mahkemede şahidlik edecek. Bir kere istasyondan çıkapken bizi kimse görmedi. Yok, yok... görmüşlerdir. Görmüşlerdir de, lâf... hatrrlamıyor musımuz, biletinizi verdifcten sonra merdiveni çıkmak <^hı sağa döndünüz, adamm gözleri owya kadar nasıl uzanabilir? Kendisini bastıran korkuya artık karşı koyamıyacak dereceye gelmis olan Nora, tam o esnada lâmbasının yardımile sokak levha smı okudu. İşte Askew caddesi! Diye sevincle bağırdı ve ilâve etti: Artık, buradan öteye yolumy kendim bulurum. Bana arkadaşlık ettiğînizden ve bavulumu taşıdığrmzdan dc'.ayı size çok teşekkür ederim. Teşekküre hacet yok. Bu benim için bir zevk oldu... Ha bu vesile ile tatil günlsrinizin r.ar.gi gün olduğunu sorabilir rrüyim? Vallahi. su anda, kat'î bir şey söyliyemem ki... Hiç tatil günüT.üz oLmadîğmdan balısetmejTn de... Çürkü hastabakıoılarm da bir sendika Varmuş olduklarım biliyorum. Tatil siiıuim. tabiî gittiğira yerde bir müddet kaldıktan sonra belli olacak. Canım, uzun etmeyin... İstersenfa bazı günler bir ild saat için izJn alarak da çıkabilirsiniz, değil r Belld... Ben ekseri çalısüğım yirferde iM ile dört arası çıkmayı tercfh ederim. Fakat bazıları dört Bş «lta arası izin verirler. Çünkü gey zamanı misafirleri olur. BuBnnla beraber Madam Ne^stead ağnca hasta olduğu için misafir filân kabul etmez. Tabiatile ben de çıkamam. Görüyprsunji2 ya şimdilik ne söylesem'yalaa...