23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
H Haziran 1949 CÜMHURİYET Dörtier Konferansının vereceği netice oplantılarıııın üçüncü haftasını da bugıiıı tamamîavacak olan dört Devlet Dış İşleri Bakanları henüz ciddî bir iş başaramamış bulunuyorlar. Konferans evvelâ «Alman birliği» hakkmda iki tarafı dinlemiş ve sonunda iki taraf birbirinin tekliflerini reddetmislerdi. Çünkü aradaki aynlık tcferruata aid dcğil. esasa aiddL Konferans daha sonra bu meseleyi bırakarak Berlin meselcsini ele abnış, fakat üçüncü baf tanm sonuna vanldığı halde bu meselcnin de içinden çıkılamamıştır. Bilhassa Sovyetlerin Almanlara aid her işe müdahale ehnck istemeleri. her iş üzerinde Müttefiklerin oybirliği ile karar vermek yolıınu tutmaları, ve vetolarını kullannıak hususunda asınlık göstcrır.eleri, Berlin üzerinde bir aniaşrtıaya varmağa da imkân vcrmemiş ve bu yüzden bu m3ddenin bırakılrrak başka bir maddeye atlanması beklenmiş.tir. Arada Berline aid tas't vc ticaret işlerini hal için biraz ümid verici bir teşebbüs vukubulnıuş ve Berlindeki alâkalı şahsiyet)pr arasınd» yapılan müzakereleri canlandırmak için bir takım talimat verilmesi yoluna gidilmişse de bunun da esash bir başan teşkil Mmiyeceği g&yet aşikârdır. O halde en makul çare yeni bir atlama >apmak ve gündemin üçüncü maddeMne geçmektir. Üçüncü maddeye geçmek. yani Almanyaya teklif olunacak sulh şartlanm kararlaştınnakla raeştrul olmak, acaba daha esash bir anlaşnıaya varmağa sebeb olur rau? O da zannedilemez.. Fakat ortada muhakkak olan bir şey varsa bu konferans dnlayısile iki taraf arasındaki görüs farkının bir kere daha tebarüı ettiğidir. Mr. Acheson konuşmalar sırasnıda övle bir takım rakamlar vermişti ki, bunlar «uslurucu bir cevab teşkil etmişti. Mr. Acheson'un anlarjşına göre Batı Almanyanın köniTİr istihsali iki yıl içinde 162.100 to.ı artmış. 1936 endtksine göre sanayi istihsali yüzde 34 ten yüzde doksana yükselmiş. 1948 de vasatî ayhk ihracatı 48,000.000 mark tuttuğu halde 1043 un ilk ayında 250 milyon marka varmıştır. Acaba Vichinsky buna kaışı ne diyebüir? İste asıl mesele budur. M. Vichinsky. Dojhı Amıaııyaııın hürriyet. adalet. refah ve saadet icinde yüzdüğünü iddia etmiş, fakat bu iddialannı hiç bir rakama dayanıak imkânını hulanıaımşlır. Çünkü rakam ifşa etnıek Sovyetlerin şanı değildir. Rakam ifşa etsinler de, içvüzlerini ve hakiki durunılarını açığa mı vursunlar? Yahud casuslann haklarında raporlar vermeleıine imkân mı versinler? Hakikat şu mcıkezdedir ki Sovyetler kendi işgal bolgclerini kendi hesablarına srşrnışlar. sağmıslar ve onu ayakta duramıyacak hale getirmişlerdir. Buna mukabil Batılılar, Batı Almanyîyı diıiHmek ve kalkmdırmak içi ı ona durmadan para yedirmişler ve bu yiizden Batı Ahnanya hür ve müstakil bir devlet durıımuııu alabilccek kıvama gclmişti;. Dörtler konferansmın vereceği bir netice varsa Batı Almanyatıuı bir devlet olarak inkişaf eimesi ve ; yavaş yavaş. büti n Almanya davasını, bütün Almanya birliği davasım ele almasıdır. Bunun manaM Alman birlişbıin kendi kendini tahakkuk ettirmcsi ve Doğu Almanyayı bir Sovyet sömüıgesi olmaktan kurtuhnak için elinden geleni yaıımajıdır. Dörtlcr konfcransuıın vereceği netice. çaliba bu olacaktır. Omet Rıza DOĞRUL T aşbakanııt Mecliste söyledîği nutuk Başlarajı 1 inci sa/ujede yüksek heyetinizce çok geniş tetkiklerden ve gerekli tâdillerden sonra kabul edilen gelir, kurumlar ve esnaf vergi kanunları ile usul kaııunu vasıtasız vergıler sahasında büyük bir reform yaratacaktır. Bu kanunlar ile güdülen maksad eski vergi sısteminin iktisadi hayatı tazyik eden yükünü kaldırmak, şahsî ve hakikî gelire dayanan sosyal adaletin icablarını tahakkuk ettirmektir. Vergi adaleti Arkadaşlar. gimdiye kadar bizde takib edilen vasıtasız vergi esasları, itiraf etnıek lâzım gelir ki, muayyen zümrelerı daha çok eziyordu. Memlekette çok kazanan, çok servet kazanmış olan insanlar bu kanunların havzasmdan haric kalıyordu. Az maaş alan memurlar, az para alan ücretliler, hattâ cüz'î maaşlı emekliler ve kazancı az küçük esnaf çok vergi veriyorlardı. Fakat buna mukabil türlü vasıtalarla memleketi sömürmüş olan insanlar veyahud bu yoldan değil de başka şekillerle meşru olarak servet sahibi olan vatar. daşlar nisbetan az vergi veriyorlardı. Bu yeni tesis ettiğıvruz kanunla memlekette içtimaî adalete doğru çok esash bir aaım atılmış olduğu için en çok serveti olan adam en çok vergi verecektir. Memurlarımız bugüjı verdikleri nisbetten daha az vergi verecekler ve binaenaleyh ellerine bugün aldıklarına nisbetle daha çok para geçecektir. Aynı hal, ücretlilerde de olacaktır. Buna mukabil çok zengin olanlar ve şimdiye kadar pek az vergi vermiş bulunanlar servetleri nisbetinde vergilerini verecekler ve bu suretle de içtimaî adalet yerine gelmiş olacaktır. Bu kanuna göre köylülerimiz gelir vergisinden muaf olacakları gibi kitab şeklinde eser yazan fikir adamlarımız da vereinin şümulünden haric kalacaklardır. MilK Savunmada inkılâb Çıkardığmız önemli ve inkilâb yaratıcı mahiyette olan kanunlardan b:ri de Milli Savunma Bakanlığma aid kanunlardır. Arkadaşlar, bu kanunlarla ' bizim mazideki şerefli hatıralarile tarihimizi dolduran ordumuza, yeni teknik esaslar sayesinde eski tanhini göleede bırakacak başarı imkânları sn r '' '•••>nruz. miyeceğim, hangi partiden olursa olsun, kendi istinad ettiğim Parti baçta obrtak üzere, partUilerin şikâyetleri olursa, buradaki parti reislerine bildirirler, bu parti reısleri de mes'ul ve siyasi adam olan Vekillerle ve Başvekille eörüşür ve hakh olan şikâyetieri önlerler. MahaUindeki şikâyetler ancak vatandaş şikâyeti oLmahdır. Partiler faaliyetlerini kendilerini halka sevdirmekle göstersinler. Kendilerini orta yere koyacaldan programlarile belirtsinler ve halka beğendirsinler ve memleket nvuksdceratı üzerindeki nüfu^ları da sandıkiarda t?ayyün etsin. Teknik noksanlıklarımız Arkadaşlar, çıkardığımız bütün bu kanunisr gösteriyor ki. Büyük Millet Mec'.isi, memleketteki bütün çalışan vatandaşları, hepsini birden hep beraber düşunmektedir vc bütün bu çahşan vatandaşlarm yaşayışlarını nizamlamak ve akıbetlerini düşünmek hususunda B. M. Meclisi kendisine düşen vazifeyi hakkile ifa etmdş bulunmaktadır. Bunlar tekâmüle doğru atılan ilk adımlardır. Bu işler tekâmül yolunda daha ziyade ilerliyecek ve büyüyecektir. Fakat bu işler bizim için henüz yenidir. Meselâ arzetmek isterim ki, çok karışık bir mekanizması olan emeklilik kanunu işletmek ve sandığı kurmak için haricden mütehassıs getinneye mecburuz. Evvelâ makineyi sağlam ve esash kuralım, ondan sonra muntazam işlemesi kolaylaşmış olur. Bu gibi teknik işlerde haricdea yardım istemek ve öğrenmek bizim için bir noksanlık sayılmamahdrr. G«nclerimizin zekâları ve ka\Tayışlan. bu gibi teknik işleri getireceğimiz mütehassLslardan en kısa, bîr zamanda, öğrenecek ve kavrayacak bir durumdsdır. Çünkü Türk zekâsı dünya zekâlarile mukayese edildiği zaman ilk safta gehnektedir. Bizim tek noksanımız tecrübesizliğimiz ve teknik noksanlarımızdır. Genclerimize tecrübe imkânları hazırlarsak eminim 1015 sene sonra bu memlekette teknik sahada da çok kıymetli, çok kudretli vatandaşlar göreceğiz. Kimsesiz çocuklar Çıkard:|ınız bir kanun da yıllardan ve yıllardanberi burada bahsi geçen ve fakat bir türlü bir neticeye iktiran ettirilemiyen kknsesız çocuklan koruma kanunudur. Halen kimsesiz ve köprü altında kaian veya köyünde anası bsbası ölerek bikes kalan yavrularuınzı bu kanunla kurtarmış olduruz. Ordı: subaylarının yetişmesi baVeremle mücadele ki'.ııından hıı yr.ptığımız kanunBunun yanında, gene içtimaî falar büyük önemi haizdir ve ınverem şallah göreceğiz, bu memlekette aliyete müteveccih olarak çok büyük ve çok kıymetli ko savaşı kanunu çıkardınız ve bu kamutanlar, çok kabiliyetli adam nunun tatbiki faaliyetle devam etlar yetişecekür. Çünkü genc mektedir. Bu kanunun başhca heyaşlarından itibaren mesulıyetle defi, vereme ducar olmuş olan vakarşı karşıya kalacak olan su tandaşlan veremi yayan birer külbaylarımızda yaratıcılık kud tür merkezi durumundan kurtarreti ve zekâ o nisbette inkişaf e mak ve hayatlarını temin etmektirBunun için tstanbulun muhtelif decektir. yerlerinde yeni yeni müesseseler aAynı zamanda arkadaşlar, bu çümıştır. Ben bu defa İstanbula gıt kanunlarla topyekun korunma tiğim zaman tunları gördüm ve esası da kabul edilmiştir. Bunun içim fahirle doldu. Siz de gider, ziseferberlıkte ne büyük fayda yaret ederseniz burada verdiğiniz temin edeceğini Birinci Cihan kararlaruı memleket için ne kadar harbini geçirmış olanlar >pek nafi olduğunu görerek büyük bir iyi takdir ederler. O harbde, sulh inşirah duyarsınız. zamanında topyekun korunma MUZIT cereyanlan önliyen esasları nizamlanmamış olduğu kanun için, çok acıklı maceralar oldu, Arkadaşlar. önemli olarak çıkarbüyük kargaşahklar vukua geldi. Ümid edıyoruz ki kabul bu dığınız kanunlardan birisi de evyurduğunuz bu kanunla 'topye velki fündenberi uzun münakaşalakun korunrr.a teşkilâtımız da rımıza zemin olan zararh cereyankuvvetli temeller üzerine kuru lar kanunudur. Hükumetiniz, bu kanunun tanzimini düşünürken, lacaktır. her şeyden evvel buaünkü dünyaEıneklilik sigorta kanunu nm durumunu gözönüne aldı. BuÇıkardığınız üçüncü önemli günkü dünya, iki büyük harb sakanun, emeklilik s:gorta kanu hası durumu arzetmektedir: Bizi nudur. Bildiğiniz gibi bugüne çeviren bölge'er. tamamile içtimaî kadar devlet dairelerinde, husu hayatımıza, dinimize, varlığımıza, sî idarelerde, belediyelerde dev kanaatimize aykın kanaatler beslilet sermayesile kurulmuş mües yen insanlarla meskun bulunmakseselerde birbirlerinden çok tadır. Bunlar. bir set eibi dikilen farklı emeklilik sistemi tatbik bizi yıkariarsa, bütün dünyayı isediliyordu. Emeklilik işlerini bu tilâ edebihnek imkânlanna maÜk karışık durumdan kurtararak si olmalan pek tabüdir. Her şeyden gorta esasına göre işliyecek tek evvel kendi varhğımızı korumak bir sisteme ve tek bir sandığa için muzur mikroplarm memlekctibağlamak hem malî. hem de iç mizde inüşarım önlemek mecburitimaî bir zaruret idi. yetindeyiz. Tıpkı eski Batınîler İller kanunu gibi komünistler de açık cepheden Çıkardığımz önemli kanunlardan nadiren hücum ederler. Onlar, elbirisi de, şimdi kabul etiğiniz iller de etmek ve muzaffer o'jmak istekanunudur. Kanunu okumıyanlar dikleri memlekette, kazanmak isve teîkik etmiyenler bunun bir bas tedikleri ferdlerin, anlayışlarma, kı kanunu oMuğundan bahsetmek zevklerine ve kabiliyetlerine uygun şibi şarabette bulundular. Hayır olan şekilleri arar, bunları tatbik arkadaşlar, iller kanunu devlet etmek suretile hulul etmek yolunu mckinesmin illerde muntazaman bulurlar. Bakarsınız bir yerde kove ahenkli bir surette işlemesini te münist dindar ve mutekid bir min edecek bir kanundur ve bu adamdrr. demokrat m:1!'ı"''r ifin ideal olan tevsii mezuniyet esasına doşru aBaşka bir yerde görürsünüz, Atılmış kuvvetli bir adımdır. Şimdi levîdir, hazreti Alinin perestişkârı, ye ksdar illerde vatsndaşm her Hasan ve Hüseynin yoluna can veli?n.ri bir dairede olan işi döner do ren bir fedaidir. Bir yerde görürkşır, validen merkeze. o vekâlet sünüz komünist, demokrasileri köh ten öbür vekâlete gider ve işler ne müessesler addeder, çürümüş ka sürüncemede kalırdı. Bu kabul et naatler sayar. Yepyeni fikirler ola tiğiniz kanunla vali mahallinde bu »ak komünizmi telkin eder. Genc îşleri halledecektir. Yeni kanunun ise ona göre telkm yapar, yaşlı ve hedefi vaiileri mesuliyetlerle karmutekid bir adamsa, Şü ise, Sünnî şı karşıya koymak. iller dahilindeki ise, Nakşibendi ise, Kadirî ise her idare şubelerinin ahenkli bir suretbirine ona göre telkin yapar. te çabşmalannı. halk is'.erinin ve İşte arkadaşlar, muzır cereyanlan halk şikâyetlerinin sürüncemede önliyen kanunun hedefi budur. kalmamasını, mcke'le iller arasınBazı arkadaşlar bu ksnunun parda uzun muhabereleı i icab ettiren kulkmlacaşmdan usuller kaldırılarak işlerin mahal tiler aleyhine linde halledilmesi. yani vali ve kay bahsettiler. Bütün memlekete karşı makamların mahallî işleri kesip at temin edcrim ki, ben bu mevkide •tıak. £aiâhiyetini haiz olmalarını bulundukca bu kanunu siyasî emel temin etmekür. Yeni kanuııun baş ler yolunda kullanmak küçıiklüğ.ilıca vasfı ise, bugün vekillere aid nü göîtereceklerden olamam. 3u olan salâhiyetlerin illere aid oîan ancak memleketin varlığım, memleketin huzur ve asayişini baltalalarını valilere vermektir. mak ve bombalamak istiyenlaıe Partiler ve Devlet işleri karşı tatbik edilecektir ve memmıHiçbir yerde Partilerin Devlet :ş niyetle gördüm ki demokrat parti müdahalesiae meydan ver bu hususta bizimle aynı kanaattedir. Bu iki parti aynı kanaatte olursa... Muammer Alakant (Manisa) Aynı kanaatte olmadığımızı (163) üncü maddede de beyan ettik. Başbakan (devamla) Ne diyorsunuz? Komünizmi önlemek hususunda bizimle beraber değil misiniz? Ben kcanünizmin memlekete girmemesi möcadelesmden bahsediyorum. Sedad Pek (Kocaeli) Onun sözü sayıhnaz. Başbakan Şemseddin Günaltay (devamla) Parti reisiniz, partiniz adma burada söz söyliyen arkadaşınız beraber olduğumuzu söylemişlerdi. Sen ne sıfatla Demokrat Fartinin aynı kanaatte olmadığıru söylüyorsun? (Gürültüler). Eşref Dizdar (Giresun) Size söz yok arük. Sedad Tek (Kocaeli) Dönmelere itibar yok. Başbakan Şemseddin Günaltay (devamla) Arkadaşlar, bu kanun çıkardığınız kanunların en önemlilerindendir. Başka partiler beraber olmasa da ben kendi partime ve bu memleketin namuslu, şerefli ve bu memleketi seven vatandaşlanma güvenerek bu mücadeleyi başlıbaşrna yapmak kudretini kendimde görmekteyim. (Soldan bravo sesleri, çiddetli alkışlar) Çıkardığınıa kanunların önemlilerinden hiri de memurlara aid kanundur. Arkadaşlar, memurlar meselesi görüyorum ki bazı yerlerde muhtelif surette yorur' ''"ıl.r. Hü kumetin bu husustaki noktai nazannı belirtmek isterim. Tâ ki temiz, dürüst ve namuslu memur arkadaşlar müsterih olsunlar. Ben Türk çocuklan nın yaradıhş itibarile fazilttli olduUarma kanüm. Memurlanmızın ekseriyeti azimesinin dürüst Türk çocuklan olduklarında çüphem yoktur. Bunlann arasında bir takım dalâlete düşmüş bedbahtlar olabilir. Benim eetirdigim ve sizden salâhiyet istediğim kanun bu gibi dalâlete düşmüş adamlar içindir. Yoksa temiz, namuslu, dürüst vatandaşları himaye edeceğim, onlara kabiliyetlerînin. zekâlarmın in kişafı îçin mesulîyetlerile karşı karşıya bulunduracağım. Arkadaşlar, çıkjrdığımz kanunlar bunları yapmak için hükumete imkân ve salâhiyet vermektedir. Bu sırada bir noktaya temas etmek isterim. Bazı gazeteler ve bazı zevat, «hükumet şeniş vaidlerle iş başına geldi fakat. iş sözde kaldı demektedirler. Görüyorsunuz ki arkadaşlar, hükumetiniz iş başına geldiği gündenberi görü'mesi lâzım gelen işleri görmüş, yapılmast icab eden kanunlan yaparak getirmiş ve bunlar çıkırılnvstır. Seçim kanunu «Seçim kanunu şımd^ye kadar niye getirilmedi?» deniliyor. Ben sözümden hülfetmiş bir adam değilim. Beyannamede aynen şöyle demiştim: «Hükumetiniz 1950 seçimlerinin hiç bir vatandaşın yüreğinde şüpheye yer bırakmıyacak en teminatlı bir şekilde yapılması için ilmin ve tecrübenin telkin edeceği tedbirleri gözönünde tutmaktan geri kalmıyacaktır.» Görüyorsunuz ki o zaman seçim kanununu 1950 için hazırlıyacağımı söylemiş bulunuyorum. Bu vaadimi önümüzdeki kış içtimaında yerine getirmiş olacağım. Yani 1950 den evvel tasarı tetkikirdz önüne arzedikniş olacaktn. Mevcud kanunun noksan larının neler olduğunu, partilerin karşı karşıya bulunduğu küçük bir seçimde tecrübe etmek için gene karşı partilerin ara seçimlere girmesinin iyi olacağmı bildirdim. Her iki parti de girmek istemediler. Bu kendilerinin bilecekleri bir iştir. Karar kendilerine aiddir. Görüyorsunuz ki, hükumet, beyannamesinde söylemiş olduğu bütün esasları yapmış, hazırlamış ve kanun olarak çıkarmıştır. Yalnız basm kanunu çıkarılamamıştır. Fakat bu tasarı da hazırlanmış, ancak Meclism tatil devresi geldiği için müzakeresine imkân hasıl olamamıştır. Başmakaleden devam hatırlatmak isteriz ki, aşvn sağ ve aşın sol kadar aşırı orta da bn' memleket için bir tehlikedir. Sen sus, sen sus, yalmz ben koauşayun! Nerede durursa dursun yeri nerede olursa olsun, bu zihniyeri taşıyan bir kafa aşırıdır. Bir adam hain ohnadan, memleketin kötülüğünü istemeden de herkesten ayrı düşünebilir. Demokrasi rejiminin gayesi düşünce hürriyetini vatandaşlara sağlamaktır. Çünkü bu hem güzel, hem de faydah bir şeydir. Aşın hareketlerden korunacağı? diye fikir hürriyetini boğmaya kalkarsak. asın yollann en tehlikelisine kendimiz sapmış oluruz. NADİR NADİ TtÜStJDörÜer toplantısı Bastara.1i 1 inci sahifede jliflerini baltalamakla iüıam etİngiltere, Fransa ve Amerika Dış miştir. İşleri Bakanları, bu teklifin mevNihayet muavinlerin hazırhyasimsiz olduğuna inandıklarını söy cakları anâlaşma tasarısı içm talemişler ve Alman birliği hakkmda limat verilmesi teklif olunmuşsa bir karar verilmeden bu bahse at da, henüz bir karara bağlanmamışlamanın bh* fayda vermiyeceğini tır. belütmişlerdir. Bu yüzden Bevin, Vichinsky, yarın toplantıya gelSchuman ve Acheson bütün Al miyeceğini söylemiş ve pazar gümanya için kurulacak bh hükume nü öğleden sonra bir toplantı yatin bünyesi hakkmda anlaşmak lü pılması kabul oiunmuştur. zumu üzerinde ısrar etmişler, bu Mister Acheson, bugün Fransızyüzden dört saat süren hararetli Amerikan Dostluk Cemiyetinde bir müzakereler ve tartışmalar oimuş nutuk söylemiş, Üçlorm her hutur. susta anlaştıklarını belirttikten sonBilhassa Bevin ile Vichinsky a ra «Buna mukabil Dış İşleri Barasmdaki tartışma şiddetli olmuş, kanları Konseyi, Dört Devlet AndVichinsky, Mr. Bevin'i Moskova ve laşmasını tahakkuk ettirmek bakıdaha evvel Londrada Rusya tara mmdan başarılı olmamıstır» demişfından teklif olunan andlaşma tek tir. Bir yazı çerezi ugün size dört müşahedemden hazırladığım bhf ^ yazı çerezi sunuyorunv Kafa yormadan okuyuverirsiniz. Ben ve garson: Doğruyolun ortasında bir işim var. Taksimde tramvaydan indim. Yürürken, karşıdan bir eski dostumun durmuş bana bakmakta olduğunu gördüm, Nereye? dedi. İşim var. Beş dakikan yok mu yahu! Gel şu ressam Saminin sergisini gör. Ben resimden anlamıyorum. Anlamaya lüzum yok. gel gör. JCardeşim eciş, bücüş çizgileri görünce görüş muvazenem bozuluyor, sendeliyorum. Bu, onlardan değil, Sami Bey yahu! Merhum Sami Bey. Gitmesem obnaz mı? Olmaz. Ve beni itiraf ediyorum w>rla eski Fransız hastanesinin sergi salonuna götürdü. Ne güzel eserler, ne nefis şeyler. Bir Türk sanatkârının elinden böyle nefis tablolar çıkmış olmasından dolayı bedava bir tefahür duydum. Ben resimlere bakarken elindeki bastona dayanarak, resimleri yakından tetkik eden birisini gözüm ısınr gibi oldu. Dikkat ertim, vaktile Novotni bırahanesinde garsonluk eden ya bir Avusturyah, ya bir Çek veya Alman. Resim sergisini gezmeye zorla getirilmiş bir münevver adam sıîaüle bu garsonun sanata olan alâkasmdan kendi hesabıma utandım. Ben neye böyle oldum diye düşündüm ve şu meşhur fütürist empresyonist denilen. kıymeti erbabına malum ve bizim gibilere mahfî eserleri göre göre resimden ürktüra. Onun içia hu hale geldim, diye halime acıdım, Fakat bana hakikî resim görmefc fırsatmı verdiği için dostuma te» şekkür ettim. **# Londrada sergi: Okumuşsunuzdur. Daha evvel galiba ben de yazmıştım. Bizim kızlarm harikulâde işlemeler yapüğınl buradaki sergilerde görüyorduk. Bunlan yetiştirenlerden İngiliz Veliahdi Prenses Elizabeth'e düğün hediyesi olarak gönderilen meşhur sofra takımmı işleyen Istanbul Olgunlaşma Enstitüsü müdürü, iki de yardımcısile, bu Enstitülerin yaptığı el işlerinden mürekkeb bir sergi hazırlamak üzere Londraya ya gitti, ya gidecek. Çok güzel bir broşür, gene tarif sîgaralar yaptırmışlar. Londrada, Pariste, Amerikada, Mısırda hattâ Yunanistanda kendimizi tamtmaya mecburuz. Bizi tanımıyanlara .gelin bizi görün!» diyemejiz. Bu serginin kışm açılması lâzımdı. Çünkü büyük şehirlerin ssrgi mevsimi kıştır. Yazın çiçek sergisi, kedi sergisi, balık sergisi, yemiş sergisi açarlar. Eğer kısın bu sergi açılabilseydi, Londradan Parise, Paristen de Marsilya tarikile Mısıra geçerek. bir tasla üç kuş vurulabilirdi. İ>T niyetlerimiz ve güzel eser ve teşebbüslernniz yok değil. Yalnıa biraz geç kalıyoruz. Çok dejjii. bir mevsim kadar. FormalHeler, bfirokrasiler ve demokrasiler. İngiliz balesi: İki kaduı, iki erkekten mürekkeb bir İngiliz balesi Ankaradan sonra İstanbulda Açıkhavada üç •oyun» verdi. Programa bizim küçük balerinler ve gene bizim çocuklardan mürekkeb stilize edibniş miBî oyun numaralan sıkıştınlmıştı. İngiliz balesinin enternasyonal kıymetine imrendik, alkışladık. Bizimkilerin istidadlarına güven edindik, ümidlendik. Yahıız zumacının fosnotlan pek fecidi. Gerçi zurnada peşrev olnıaz ama bu kadarına da can dayanmıyor. Bu arada bir küçük tavsiye» Buraya gelen yabancı artistlerin kılavuzları büyük salonlarda bilet fiatını ayar edemiyorlar. Kokto kumpanyası 1600 kişilik bir salonda on liradan başlayan ücretlerle halkı jıldırdılar. İngiliz baîesinm 4000 kişilik Açıkhava tiyatrosunda 6 İiradan başlayan biletlerle yıldığı gibi. Böylece salonlar boş, halk bu güzel şeyler görmekten mahrum oldu. Bu ücretleri halkın sanata olan rağbeti ve kesesinin kudreti arasmda muvazeneli bir şekilde tesbit etmek lâzımdır. Tenhahk rağbetsizlikten d ^ ü , parasızlıktandı. *** Fatbcl var... Futbol var! Gazetelerde şayanı dikkat bir telgraf gözüme ilişti. Siz de belld görmüşsünüzdür. Birbirile harb halinde bulunan İsrail ve Lübnan ordu mensublan arasında 'Issız nuntaka: (No Manisland) denilen yerde bir futbol maçı yapıhnış, İsrailliler 21 galib gehnişler. îki ordu. efradını hirhirine sulh için hazırhyorlarmış. Atinada da bir dostluk maçı yaptıktı. Dostluk şöyle dursun, az kalsm düşmanlık doğacaktı. Herkes de futbol oynuyor. Hattâ düşmanlar bile. Lâkin futbol oynuyor. Türk Yunan spor temasları kesildi Yunan Turizm Sekreterliği de İzmir Fuarına iştirak edilnaiyeceğini bildiriyor Atina, 10 CA.P.) Geçenlerde Atinada yapılan Akdeniz Dostîuk Kupası futbol turnuvasmı müteakıb çıkan hâdiseler neticesinde, Yunanistan, Türkiye ile bütün spor temaslannı kesmeyi karariaştuTnıştır. Yıman Atletizm ve Beden Terbiyesi Federasyonu, bugün yayınladığı bir tebliğde. Yuranistarun önümüzdeki eyluîde İstanbulda yapüacak Akdeniz Atletizm müsabakalarma iştirak etmiyecepni ve gelecek yıl Atinada tertiblenmesi kararlaştırünuş olan Doğu Akdeniz Basketbol turnuvasını organize etmiyeceğini bildirmiştir. Buna benzer bir tebliğ yaymhyan Futbol Federasyonu da, Yunan futbol takımlarının Türk takımlarını davet etmeleri veya Türk takımlan tarafmdan \uku bulabilecek daverleri kabul etmelerini yasak etmistir. Turizm Teşkilâtı Genel Sekreterliği de, Yunanistanın ağustosta İzmir Milletlerarası Fuarma iştirak ettirmiyeceğini bildirmiş'ir. Dünkü Keclisten intibalar Baştarafı 1 inci sahijede du. Bir çok mülâhazalannda, bu tarafsızlığı belirtmek için kuvvetli cümleler sarfetti. Meselâ iller idaresi kanununun memlekete getireceği feyizleri müic'«'lerken: « Partüerm nüfuzundan âzade bir devlet kuracağız.» dedi ve kendi hükumetinin istmad ettiği parti başta olmak üzere parti işlerinin idareye tesirine meydan vermiyeceğini ifade etti. Mııammer Alakanhn sebeb olduğu hâdise Günaltayın itidal ve basuete bu derece yer vererek konuşması, sükunetle takib edilirken salonda havayı birdenbire bozan bir hâdise cereyan etti. Günaltay, zararlı cereyanlan önleyecek tedbirleri anlatıyordu. Bu kanunun siyasî partilerüı, siyasî şekilleri üzerine tatbik etmek küçüklüğünü göstermiyeceğini de beyan etH. Demokrat Partinin muzır cereyanlarla mücadelede aynı duygularla mütehassis olduğundan memnunlukla bahsetti. Hattâ Günaltay, muzır cereyanlann sinsice hululünü izah ederken ProfFuad Köprülünün Ueri sürdüğü baza mütalealan ssmimiyetle benimsemiş olduğunu da kullandığı cümielerle göstermişti. Günaltay: « Bu iki parti, bu meselede aynı fikirde oldukça..> diye sözlerine devam ederken Muammer Alakantın: « Ayru fikirde değiliz.» diye bağırdığı işitildi. Başbakan: « Yani, komünistlerle mi berabersiniz?» dedi. Muammer Alakantın, yüksek sesle müdahalelerinhı devamı üzerine Günaltay: « Kendi bsşjnva da kalsak mücadele kudretini kendimizde buluyoruz.> dedi. Diğer Demokrat milletvekillerinin, Muammer Alakantın bu sinirli çıkışını hoş görmedikleri belli idi. Hava bulanıyor Başbakanm kanuşmasından sonra Alakant, ısrarla söz istedi. Hava bulandıkça bulandı. Sıra kapakları vurulmağa başladı. Kendisine, parti sözcüsü olarak mı konuşmak istediği soruldu. Tabiî. sahsı namına konuşacîk ve anlaşılaığına göre, az önceki müdahalesini izah edecekti. « Başbakandan sonra parti liderleri konuşmalıdır.> sözleri işitildi. Meclisin tatiline dair önerge oya konacağı sırada Muammer Alakant, gane ısrarla söz istedi: « Takririn aleyhinde bulunacağım.> diyordu. Başkan. N'ihad Erime de si» vermiyor Bu sırada Nihad Erünin kürsüye doğru ilerlediği görüldü. Başkan Saracoğlu: « Size de söz vermedim.» deyince Başbakan Yardımcısı dönerek yerine orurdu ve önerge kabul edildi. Alakantın, •hemfikir değiliz» sözile bazı maddelerin kabul edilen şeklini kasdettiği anlaşıhyordu. Fakat sırasız ituazile arkadaşlarını da cidden müşkül bir mevkide bıraktı. İktidar partisi çoğunluğu. AlaJ kantın açıklamalanna mevdan ver1 memekle hareketini tashih etmek kapısını da yüzür.e kapamış oldular. Meclis de, bu hava içinde yaz tatiline girdi. Mekki Said ESEN F. Güzaltanın cenazesi bu sabah şehrimize geliyor Baştarajı 1 inci sahifede cenazesi 11 haziran 1949 saat 7.10 da Haydarpaşa isyasyonuna gelecek, Doğu ekspresile istanbula varmış olacak ve askerî birliklerle sivil teşekküller tarafmdan karşılanarak muhafaza altmda Adlî Tıb müessesesine nakledilecektir. 2 13 haziran 1949 günü öğle vakti Teşvikiye camür.de namazı kılındıktan sonra törenle Edirnekapı şehidliğine defnedilecektir. Fuad Güzaltanın nâşı Ankaradan geçerken Ankara 10 (a.a) Diplomatik kuryemiz Fuad Güzaltanm na'şı bugün Doğu ekspresile İstanbula götürülmek üzere Ankaradan geçmiştir. Bu münasebetle trenin Ankara garmda tevakkufu esnasında kurye Fuad Güzaltanm na'şı Dış İşleri Bakanı Necmeddm Sadak, Millî Savunma Bakanı Hüsnü Çakır, Büyük Millet Meclisi heyeti, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abdurrahman Nafiz Gürman, Genelkurmay İkinci başkanı Orgeneral Muzatfer Tu§savul, Millî Savunma Bakanlığı müsteşsn Orgeneral Mahmud Berköz, Ankara Valisi Avni Doğan, Ankara garnizon komutanı, kara, hava ve deniz ku\T.'etlerine mensub generaller ve subaylar. Harb Mîullleri eemiyeti heyeti v* kalabahk bir halk topluluğu tarafmdan selâmlanmıştrr. Dış İşleri Bakanı Necmeddin Sadak, Millî Savunma Bakanı Hüsnü Çakır ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abdurrahman Nafiz Gürman ile Harb Malulleri Cemiyeti adına Gazianteb milletvekili Bekir Kaleli, kurye Fuad Güzaltanın na'şmı getıren vagona giderek tabutun önünde eğilmişler ve birer çelenk koymuşlardır. Trenin istasyonda duruşu esnasında bir polis müfrezesi ile bir inzibat kıtası tâzim duru§unda bulunmuştur. Doğu ekspresi saat 17.50 de İstanbula hareket etmiş ve bu sırada merhumun na'şı istasyonda hazır bulunanlar tarafından tekrar selâmlanmıştır. Fuad Güzaltana büyük tören yapılması istendi Ankara, 10 (Telefonla) Öğleden sonraki oturumda, gündeme geçilmeden önce Bekir Ka leli söz alarak dedi ki: « Şehid kuryemiz Fuad Güzaltanın na'şı bugün Ankaradan geçerek İstanbula götürülecektir. Bu kahraman Türk evlâdının na'şının İstanbulda büyük bir törenle karşılanmasmı ve Şehidliğe defnedilmesini rica ederim.» dedi. Bu temenni üzerine İç îşleri Bakanı Erişirgil: « Hükumetiniz, Büyük Meclisçe ittihaz buyurulacak karara mutavaat edecektir.» dedi. Bunun üzerine Başkan Düşünsel: « Riyaset gerekeni ifa edecektir.» diyerek gündeme geçti. Memnrlar mallarını hüdirecekler Baştarafı 1 inci sahijede verilecek beyannameye dercedilmesi istenilen malumat beyanma borclarmm da ilâve edilmesi suretile kabul edildi. Tasarmm gecicd dördüncü maddesine göre, halen müstahdem bulunan askerî ve si\"il memurlarla yargıç'ar da beyaname verecekleTdir. Bu beyannamelere kendilerinin, karılannm ve çocuklaruım uhdesindeki bütün menkul ve gayrimenkul malları, para, mücevfer vesaire her türlü tasarruflarmı kaydedeceklerdir. Bu beyannameler. neşri tarihinden muteber olan kanunun yürürlüğe ghdiği günden itibaren üç ay zarfmda verilmiş bulunacaktır. Geçici beşinci maddeye göre, bu beyannameler incelenecek ve icab ederse Savcıhsa verilecektir. Amerikanın Ankara Büyük Elçiliği Başkâtibi terfian Şama tayin edildi Washington, 10 (a.a.) (United Press!: Dış İşleri Bakanlığının bildirdiğine göre, Amerikanın Ankara Büyük Elçiliği Başkâtibi Randolph Harrison, Şamdaki Amerikan Büyük Elçiliği Müsteşarhğına tayin olun«~ muştur. Paristeki Meclis heyetimizin ziyaretleri Grignon 10 (a.a.) (afp) Türkiye Büyük Millet Meclisi heyetinin ikinci günü Grignon Millî Ziraat okulunu gezmeğe tahsis edilmiştir. Türk milletvekilleri akşam Opera ve sonra da Comedie Française'e gitmişlerdir. Türk heyeti, Cumhur Başkanmm locasından, son senelerde Pariste büyük muvaffakıyet kazanan Paul Claudel'in «Le Soulier de Satin« adlı piyesini seyretmiştir. Avrupaya yarchmı Baştamfı 1 inci sahifede dar çabuk istifa ederseniz, o kadar iyi olacaktır.•< ciye bağırmı?tır. Cer.neth Mr. Keilar, Hotırnan'ı, ikîisadî kalku^ma proşramına ayrılan tahshatm azai'ılmaması için Kotnisyon üzerinde baskı yapmakia sçıktan açjğa itham etmiştir. Cenneth Mc. Kellar'a cevab veren Hoffman, Komisyon üzerinde tazyikte bulumnaciığmı . ve istifası ihümali hakkında perşembe günü 6Öylediği sözlerin Komisyona karçı bir tehdid teşkil e'.m<Hiğini bildirtnbür. İngiltere, Arab memleketlerine silâh veriyor Londra, 10 (a.a.) (Reuter): Umumiyetle iyi haber alan bir kaynağa göre, İngilterenin Ortadoğuya silâh vermek kararı, silâh almak arzusunu gösteren bütün Arab memleketlerine şamildir. Aynı kaynağa göre bu karar, İsrail ile mütareke anlaşması yapmış milletlerle İngiltere ile ittifak andlaşması yapmış milletlere münhasır değildir. İngilterenin müttefiki olan üç Arab memleketi Mısır, Haşimî Krallığı :1e Iraktır. Dimitrov ölüm döşeğinde Baştarafı 1 inci sahifede İnanüır kaynaklara göre, hastalığı sirozdur ve Rus mütehassıskr, kendismi kurtarmanm imkânsızlığını söylemişlerdir. Georgi Dimitrov'un ölümü üzerüıe Bulgaristanda Komünist Partisi mensubları arasında bir aynlık başgöstermesi ve memlekette karışıklıklar çıkması muhtsmel görühnektedh. Halen Başbakan Vekili olan Dış İşleri Bakanı Vasil Kolarov taraftarlarile İç İşleri Bakanı Anton Yugov ve Dimitro^un datnadı Valko Çervenkov grupîarı, birbirlerine rakib durumdadırlar. Bundan bu: müddet evvel tasfiye edilen eski Başbakan Yardımcısı Kostov cephesi ise gittikçe kuvvetlenmeğe başlamıştır. Herhalde Bulgaristanda bugünlerde mühim hâdise'.er olacaktır. Yeni deslroyerlerimiz Charleston (Güney Karolin), 10 (a^.United Press) «Landowne. ve «Lardner» admdaki iki Amerikan destroyerinin törenle, Türk donanmasma de\Tedileceği büdirilmektedir. Bu gemiler, Amerikanm Türkiyeye askerî yardrm programının çerçevesi dahilmde olarak verilmektedir. Destroyerler, bir tatbika* gezisini müteakıb Virgmie'd* Norfolk üssünde yapüacak törenden sonra Türkiyeye gitmek üzere denize açılacaklardrr. «Tansdowne> Gazianteb; «Lardner» de Gemlik admı alacaklardır. Devlet Tiyatrosu Baştarajı 1 inci sdhifede sanatkârları da. dişer memurlar gibi aynı rejime tâbi olarak emekli sandığma gireceklerdir. Bundan başka sanatkârlara. temsillerin a llk hasılatından munzam bir tecli'e yapılacaktır. Tasannuı müzakeresinde Suud Kemal Yetkin. dekoratör. korepeditör, süEor ve kcndovit gibi elemanlanr. devlet sanatkân sayılmıyarak. kerıdilerine prim verilmeITIKİBİ teklif etti ise de reddedildi ve neticeds bu kanun da kabul edildi. Kral Abdullah, Türkiye seyahatLii tehir etmiş Londra, 10 (Naicru Amman'dan gelen haberiere göre, Kral Abdullah Türkiyeye yapmağı düâündiiğü ziyareiı telür etnıijtir. Ürdün Kralınuı şimdilik ingiltereye de gelme;: beklenmemektedir. Arnman'dan gelen haberlerde, bu seyahatin ne gibi sebebler altmda geri bırakıldığı tasılh edilmemektedir Arkadaşlar, yaptığmız kanun ları muntazam surette tatbik edebilmek devlet makinesinin muntazaman işlemesine mütevak kıf olduğunu tabiî takdir buyurui'sunuz. Devlet makinesini maı, tazaman işletmek için programın da bazı tedbirlere başvuracağıBeyrutta bir arbede mı söylemiştim. Bu tedbirlere Beyrut, 10 (a.a.) (Afp): Akbaşvurduk. Her şeyin başı mali durumun ıslahı keyfiyetidir. A şam geç vakit Lübnan Genclik merikan hükumetine müracaat Falanj teşkilâtı mensublan ile, ettik. Büyük bir hüsnüniyet ile Büyük Suriye lehindeki Faşistkarşılaştık. Amerikanın eskı Ma liğe meyyal Halk partisinden yaliye Bakan Muavini iktisad pro • na olanlar arasında bir arbede fesörü Mr. Blough'ü bize gön çıkmış, atılan karşılıklı silâhdermeyi kabul ettiler ve büyük larla bir kaç kişi yaralanmıştır. bir dostluk nişanesi olarak da Falanjistler Halk partis: sözcüyol masrafları da dahil olmak sü Elcedid gazetesini taşlayıb üzere bizden ücret istenilmiye ateşe vermişîerdir. ceğini bildirdiler. (Soldan bravo Köylerde P.T.T. merkezleri sesleri). açıbyor Bundan dolayı tabiî müteşekPT.T. Gene! Müdürlüğü. P.T.T. m»rkiriz. Hazırladığımız bir çok mü kezlerine uzakta olan bucak ve köytehassıs plânları vardır. Bilhassa lerimizdsn yedisine birer P.T.T. merteknik müesseselerin başına bu kezi açarak işletmeye başlarjnıştır Bu mütehassısları getirmek istiyo teşkilâtın bütün köylerimize kadar genişletilmesi düşünülmektedir. ruz. Türk İtalyan ticareti Mr. Blough geldikten sonra Müddeti dolmuş olan Türk İtalyan bcysnnj.mede ba::setmiş olduğum Tıcaret ve Ödeme Anlaşmasmın bir devlet plânının yapılması ışı sene rmıddeüe yeniden uzatılması. pikendısüe görüşüieeek ve gere yasamızda hayretle karşılanmıştır. Çifte ken mütehassıslar getirilecektir. taraflı olarak işlemiyen bu anlaşraa Çıkardığınız kanunlan büyük üzerinde tadılât yapılması ötedenberl bir azim ile tatbika başlıyacağız. istenmekteydi. Eütıın ar'aşma rr.uddetir.ee Türkiye. İtalyadan takrıben 15 Bu hususta bütün gayretimızi milyon dolarhk mal ithal etaniş, bu sarfedeceğımizden emin olabilır miktar kadar bile ihracat yspamamısttr. sirüz.» Londrada sergi açacak heyetimiz gitti Millî Eğitim Bakanlığı İstanbul Olgunlaşma Enstitüsünün teşebbüsü üzerine Londra Halkevinde hazırlanması kararlaştırılan Türk elişleri sergisini açmak üzere Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Refia Övünç, resim öğretmeni Mazhar Resmor, İsmetpaşa Enstitüsü ingilizce öğretmeni Melek Sevgiden mürekeb heyet, beraberinde yurdun muhtelif köşelerindeki enstitülerden toplanan seçme elişleri örnekleri olduğu halde dün saat 18.45 de bir Panamerikan uçağile Yeşilkoyden Londraya hareket etmiştır. Heyet, İngilterede bir buçuk ay kalaacak ve bu müddet zarfmda Londra Halkevinin misafiri olacaktır. Teşîlköy Hava Msydanır.ın genişletumesine aid çalışmalar ilerlemiştir. An karada Esenbağa Hava Meydanımn lnEdirne 10 (Telefonla) Bir haf jası hanrlıkları da başlamıştır. Adatadanberi Trakyanın muhtelif yer na, Trabzon hava meydanlarının prolerini gezdim ve mahsul durumunu jeleri hazırlanmaktadır. Trakyada mahsul durumu iyi B. FELEK Hava meydanlan yakından gördüm. Edirneden baslayarak Kırklareli. Babaeski, Luleburgaz. Çorlu, Silivri, Tekirdağ, Barbaros, Kumbağ, Ereğli, Çerkezköy, Saray, Midyat, Vize ve Pınarhisar bölgelerinde mahsul umumiyetle iyidir. Yahıız Edirne bölgesinde, yağmur düşmediği için yazlık mahsul iyi değildir. Birkaç gün denberi Trakyanın her taraima bol ve bereketli yağmurlar yağmaktad Açık Teşekkür Bütün thtimama ratmen. rr.übtelâ oldugu h«ıt»lıktan kurtulamıyarak, Allahın rahmettne kavuşan kızımız ve eçhn MACİDE ÇAĞLAYAVuı tedavislnde yakın alâka gösteren Dr. Ahayim Mu«evi Hastar.esi doktorlarile hastane möisubinine ve hastabakıcılarına ayn a>Ti teşekküre teessürümüz mânl olduğundar. gazeteniz vasıtasila teşekkürlerimizuı iblâğını rica ederizAtak aüeti r>4 efi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle