14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Ma;. :s 1049 8ON r I BİR DAKÎKA İtalyan Sadak, Truman'm sömürgeleri mesajını dün İnönüye verdi Ingiltere ile İtalya, aralarında bir anlaşmaya vardılar Londra 9 (B BC.) Lake Success'deki resmi bir İngiliz sözcüsü tarafından bildirildiğine göre Bevin ile Sforza, eski İtalyan müstemlekeleri hakkında bir anlaşmaya varrmşlardır. Anlaşmanm essslan şunlardır: 1 Bingazi böleesi ingiliz vasilıği altmda kalacaktır. 2 Trabltıs 1951 senesine kada; îtalya ile bir Arab devletinin dahi! olacağı bir vesayet meclisi tarafından idare olunacaktır. 1951 d» bu vesayet Itslyaya devredilecek v« Fezzan vesayeti Fransaya verile' cektir. 3 Eritre. Habeşistan ile Sudı» aıasında payiaşılacaktır. Asmara v» Musavva limanian hususî bir idare' ye tâbi turulacaktır. 4 Somalinin vasiliği İtalyaya verilecektir. Diğer taraftan bu anlaşma hakkında beyanatta bulunan Amerikan sozcüsü, bunun Birlesmiş Milletierin çalışmalanna hız vereeeğini söylemiştirTrablusta nümayişler "Trablus 9 (a.a.) (Reuter) İngiltere Dış İşleri Bakanı Bevin v < ? •İtalya Dış İşleri Bakanı Kont Sforza'nın Trablusu İtalyan vesayetin» koymak için anlaşnuş oldukları haberi buraya geîince, «kahrolsun İtalya ve İngütere» ibarelerini havi bayraklar taşıyan Arablar tarafm : dan bir nümayiş yapılmısür. Poüs. nümayişcüeri dağıtmıştır. Ba.jtarofı 1 inci gahifede mjktadır. Djş İ=>ri Bakanı, B??kan Truır.an'm İsmet İnönüye hitaben yazdığı hurusî mektîAu da sunmuştur. Bakanlar Kurulu da bugün toplamnış ve Dıç İşleri Bakanından Amerika ve İnailtere seyahati etrafmda malumat almıştır. C.H.P. Meclis Grupunun yarınki top'antm da Dış İşleri Bakanmm izahatma tahsis edilmiştir. Bu izahtan sonra Grupta görüşmoler açılması da ihtimal dahilindedir. Herhalde Dış İşleri Bakanma, seyahatte bulunduğu sırada ortaya atıîan şayiaîar dolayısile bazı sualler sorulacaktır. Resmî çevreler, Sadakm temaslarından elde ettiği netice karşısmda memnun görünmektedirler. C.H.P. Meclis Grupunun yarınki toplantısı gizli yapılacaktır. karşıtaarruz haîifledi Mülüman Çin ordulan, komünistiere karşı savaşa hazrrlanıyorlar Biraz daha sabır Otomobil kazalan. aldı yürüdü. Boğaz yolunda ağaçlara çiktyor, sahillerde denize uçuyorlar. Başka taraflarda da kâh birbirlerile kâh otobüs tramvay ve arabalarla çarpışa çarpışa parçalanıyorlar. Her giln gazetelerde hurdahaş olmuş otomobil resimleri görüyoruz. Öitimîc bitenleri olmasa, doğrusu, pefc de fena bir hal değil. Zira, ancak böylelikle şehir sokaklannda haddinden fazla çoğalmış olan otomobüler azalacak ve seyrüsefer az çok yoluna girecek galiba! D. N. Unesco Türkiye Millî Komisyonu dün toplandı Ankara 9 (a.a.) Unesco Türkiye millî komisyonu ilk genel kurul toplantısını bugün Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi salonunda, Millî Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlunun başkanhğında yapmışlır. Bu toplanüya, eğitim, müsbet ve tabiî bilunler, içümaî ve beşerî bilimler, edebiyat, güzel sanatlar, müzecilik ve kütübhanecilik, basm, ya>in, radyo ve fikncilik kollarına mensub 60 profesör, nvi'.ehassıs ve sanatçı, temsilci olarak kaülmaktaydı. Millî Eğitim Bakanı, toplantıya iştirak edenlere hoş geldiniz dedikten ve hazır bulunanlardan bir çoklannın yıllardanberi bütün dünyada geniş faaliyet göstermiş olan bu kurumla yakından alâkalandıklanm kaydettikten sonra, Türkiye Cumhuriyetinin her sahada \Tİcud bulan milleÜerarası teşekküllere olduğu gibi. Unesco'ya da katılmış olduğunu ve bizi bu yolda çalışmağa sevkedenin Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atarürk olduğunu belirtmiş ve şöyle demiştir: • Son Cihan Harbinden sonra, milletlerarası işbirliği sağlık, sosyal yardım, ekor.omik ve kültur alanlannda çok artmış ve Unescoya bilhassa önem verilmiştir. Insanların sulh içinde anlaşarak istikbale doğru ilerlemesinde bu yeni teşkilâtın bü\ük faydası olacakür. Bilhassa kültürel anlaşma ba çalışmalan hazırlayacak ve hıziandıracaktır. Bu kuruluşun baş.ndan beri Türk hükumeti ve umıımî efkân Unesco'ya samimî bir alâka göstermiştir.» Bakanın bu konuşmasından sonra başkanhğa ordinaryüs profssor doktor Tevfik Sağiam geçmiş ve gündeme göre seçim yapılarak başkan vekilliklerine. T.Iülî Eşitim Bakanlığı Müsteşan Besim Kadır^an, Bilecik milletvekili Memduh Şcvket Esendal vc ordinaryüs profesör doktor Tevfik Sağiam. kâtibliklere de doçent Dr. Bedi Ziya Eeemen ve Millî Eğitim Bakanlığı Unesco bürosu müdürü Emin Hekimgil seçilmişlerdir. Müteakıben «Unesco Türkiye mil lî komisyonu yönetmeliği> tasansı üzerinde müzakerelere başlanrruştır. Birinci madde okunduktan sonra söz alan temsilciler, yeni bir komisyon teşkil edilerek yönetmeüğin tekrar incelenmesi teklifinde bulunmuşlardır. Bu teklif kabul edilerek. Prof. Dr. Orhan Alisbah, Prof. Hüseyin Nail Kubalı, Prof. Dr. Ratıb Berker, Prof. Bedreddin Tuncel, Prof. Dr. Yavuz Abadan, Muhsin Ertuğrul, Hamdi Akverdi ve Avni Başmandan mürekkeb 9 kişilik bir komisyon teşkil olunmuş ve toplantıya son verilmıştir. Bu komisyon, çalışmalarını yarm saat 13 e kadar bitirerek hazırladığı raporu genel kurula sunacaktır. Genel kurul yann saat 14:30 da Pahalılık davası ahahlık davası giiniin mevzuudur. Evlerdeo meydanlara kadar berkes mm bunu konuşuyor. Konuşuyor; çünkü pek az istisnasiie herkes bundan mustaribdir. Canı yanan da bağuır. Lâkin bağırmakla ağrı geçer mi?. Şimdiye kadar bunu isbat edecek bir vak'aya rastlamış değihz. O halde bu âfeti ortadan kalduacak başka carel^r aramahyız. ' Çareyi, ilâcı bulmak için hastayı ve hastalığı keşfetmek lâzım değU midir? Pahaiüıkta payı olan unsurlan ayud etmeden suçluyu, suçsuzu seçmeden bu çareleri bulamayız. Buraüa bir küçük fıkra anlatmam lâ?ım. Su kenarmda ayaklarile SUJTI bulanduan çocuklara, abdest almal isteyen Hoca: Avaklarınızı çekin de abdest alayım, demiş. Çocuklar cevab vermişler: Hoca efendi, ayaklarunız birbirine karıştı. Hangisi hangiınizin bilmiyoruz ki çekeiim, Durun ben size ayaklannın buluvereyim, demiş ve bir değnekle rastgele vurunca: Vay! diyen ayağnu çekmiş, mesele de halledilnüş. Bugünkü ve dünkü pahalılıkta hükumetin mesuliyet hissesi nedir, esnafın, tüccann, halkın ve bizzal kanunun hissesi nedir ,bunu bilmemiz lânmdu Bize kalursa, bugünkü pahahlığın başbca âmili olan 7 eylul kararlarında bunu yapan hükumetin mesuliyeti asikârdır. Hâlâ ısrar ediien gıda maddelerinin ihrac edilmesi kararında olduğu giİH. Bunun yanı başında hiç değils* gıda maddeleri fiatlarının kontrolu esasını bir hükumet prensipi olarak kabul etmemenin ye buna movazi olarak bu fiatlarda haksız yükseliş yapanlarla karaborsa kuranlara karşı şiddetli ceza müeyyideleri kurmamanın sonımluluğu da herhalde bize aid değildir. Buna mukabil her fırsatta kıstan. yaîdan, sıcaktan, soğuktan, ihracdan, ithalden fırsat bulup mallarını pahalı satanların, az kâra kanaat getirmeyip, >üksek paralar kazanmak sevdasından vazgeçmiyenlerİB de bu memlekete dışandan gelmif kimseler olmadığı, yani bizzat bix olduğumuz meydandadnGene bunlann yanında aziz canı için kasabdan pahalı et, bakkaldan pahalı yağ, sebzeciden yüksek fiat* sebze alan ve bir taraftan: Yemiyelim efendim! diye âleme nasihat verirken, öte yandan mutfa. ğını lokanta listesine çevirenlerin d» içimizde olduğu kabili inkâr değildir. Doğruya doğru, iğriye iğri diyeceksek biz bu pahalılık işinde her şeyi, hiç bir şey yapamamış olan hükumet ve belediyeden bekliyoruz, üsrümüze düşen vazifeleri de yaptığımız yok. Onlar da: Halk bize yardım etmiyor, diye bir şey yapmıya kalkmıyorlar. İş bu raddeyi buluyor. Ben istiyorum ki; bir veya iki maddeyi meselâ sağyağı, zeytinyağını, patatesi çıktığı yerden yani taaa köylünün tarlasmdan alalım^ İstanbul piyasasına kadar getirclün. fiah teşkil eden unsurlan birer birer tetkik edelim. Bakalım gayritabülik, yani kabahat kimde ve nerede? Çünkü aziz okuyucularım; bugün patates Avruparun Almanya da dahil olduğu halde hiç birinde bizdeki gibi 60 kuruşa çıkmamıştır. Avrupanuı her yerinde terayağı, süt narka bağlıdtr. Burada dört kremacı, beş mandacı birleşip süte, yağa fiat kesiyorlar .Bunlar da bizim içimizdendir. Belki içlerinde iktidar partisin* mensub olanlar, belki de pahalıbktan şikâyet edenler vardu. Mesel» buradadır. Yani ticaret ahlâk ve t e amülü, devlet veya şehir kontrolu teessüs etmemiş bir piyasada artık serbest rekabetin halâskâr tesirlerini beklemek bir şeye yaramaz. Her şeyi yerli yerine koymak gerektir. Bu halile siz benden, ben hiikumstten, hükumet belediyeden, belediye esnaftan, esnaf vergiden, maliye tüccardan, tüccar Odadan şikâyet ede ede bir nevi balık kaçtı oyunu oynar dururuz. Pahalılık da bizi kasıp kavurur. Demek isterim ki: ekonomik tedbirleri tam ciddiyetle; fakat muayyen maddelerde fiat kontrolu ve şiddetli tedib müeyyidelerile birlikte ve halkın da yardımile tatbik edersek bu işte bir salâh memuldür. Bunun için ne yapmahdır?. Ah, onu bir bilsek!. B. FELEK Gami tamirlerinde yapılan büyük suiislimaller Izmir, 9 (Telefonla) Manigada Muradiye camü tamiratında meydana çıkarüan suiistimalin 125 bin lira olduğu anlaşılmı§trr. Aydında Bey camü ile Yerü camiin tamiri işlerine 190 bin lira harcandığı, bundan 18 bin liranın, yapümamış işler yapürms gibi gösterilerek suiistimal edildiği tahkik heyetinca tesbit olunmuştur. Geriye kalan miktardan yarısmın da, fazla fiat gösterilmek suretile suiistimal edildiği sanıldığından ayrıca bu noktadan tahkikata devam edilmektedir. Ödemişin Birgi nahiyesindeki Mehmed bey camiinin tamir masrafları ile Bahkesirdeki Evkaf inşaat hesabları da tetkik edilecektir. Bursadaki köylerde hicret tehlikesi Bursa, 9 (Telefonla) Bundan evvel verilmiş olan bir kararla, sıtmayla mücadele makeadile vilâyetimiz dahilinde çeltik ekimi yasak edilmiş, çeltikçiler de Danıştaya müracaatta bulunmuşlardı. Danıştay, köylerden üç kilometre uzak mesafelerde çeltik ekimi yapılabileceği yolunda karar almijtır. Bunun iizerine heyetler, çeltik ekimi yapılacak yerleri tesbit için harekete geçmişlerdir. Fakat heyetleri gören M. Kemalpaşa köylüleri derhal alâkalılara müracaatte bulunmuşlar ve çeltik ekilmekte devam olunduğu takdirde kendilerinin sıtmadan kırılacaklarını. bu kararda ısrar edilirse köylermden hicret zorunda kalacaklarmı bildirmişlerdir. Vaziyet vilâyetçe yeniden tetkik edilmektedir. Amerikadan 480 fraklör daha gelijfor Ankara, 9 (a.a.) Öğrendiğimıze göre Massey Harris firması tarafmdan 22 nisanda Ne\vYork'tan kalkan Setbrook vapuru ile memleketimize 518.000 dolar kıymetinde 200 ve 29 nisanda kalkan Oxford vapuru ile 175 bin dolar kıymetinde 91 aded traktör ile gene 29 nisanda kalkan Hidiv İsnıail vapuru ile de 420.000 dolsr değerinde 169 traktör yola çıkarılmıştır. «CüMHLiBIYET» in teirikası: Londra 9 (BJB.C.) Karadan kuşataknış bulunan Şanghay şehrine karşı bir müddettenberi devam etmekte olan koroünist taarruzlarmın, son 24 saat içinde hissedilir derecede hauflediği bildirilmektedir. Aynı zamanda, Kiangsi eyaletinde şiddetli Kızıl taarnızlarma mukaveroet eden MUliyefcçi birlikler. yeniden muvaffakiyetli nrukabil hiicumiarda bulunmuşlardır. Diğer taraftan Nighsia eyaletinMiı:'lllll!l!IIIIllll!lininilll lüilllllHIIHnillil » ieki Müslüman ordulann Kızıllsra karşı savaşa hazırlandıkları ilâve edilmektedir. Bu «Müslüman Kalesi> nin, General Ma'nm komutası altmda komünistlere mu Başlarajı 1 inci sahifede Baştarafı 1 inci sahifcde kavemet edeceği anlaşılmaktadır. kib edilecek İngiiiz siyasetinin ana lunm:y?n azası da yarın şehrimize ?e!miş olacaktır. Parti çevrelerinde hatlarmi açık'.ıvacaktır. bu seferki toplantıya hususî bir eBonn Parlâmentosn ve hemmiyet verildiği anlaçılıyor. YaAlman komiİTiistltri nresmî şekilde verilen malumat Ba'tı Almanya Federal cumhuri •toplantılarda partiyi alâkadar everind hazırlaınakta olan Bonn Par den son hâdiselerin ehemmiyetle Bajtarafi 1 inci sahifede "âmentosumm çalışmalan devam tefekkür edildiği» mcrkezindedir. olduğunu, bu yüzden şimdilik hayetmektedir. Bueünkü müzakere Bu içtimalarda. bir taraftan büj"ük van ihraema devam edilemiyeceği'erce seçim kanunu görüşülmüştür. kongre hanrhklan ile de uğraşıl ni, ancak 15 terr.muzdan sonra fcu Y^ni cuinhuri'etin başkentirin dığı söylenmektedir. hususta bir karar verileceğini söyİstanbnl mitinşinin akisleri Bonn'da mı, yoksa Francfourt'ta lemiş ve et fiatlannm artışında ıhDiğer taraftan, İstanbulda yapı racatın bir rolü bulunmadığmı bemı lcurulacağı henüz kararlaştırıllan miting dolayısile, teşkilâttan lirtmiştir. mamıştır. ban müracaatler de gelmeğe başlaManisa milletvekili Muammer Rus işgali arbndaki Almanyanın mıştır. Bu arada, bugün toplanan konıöııist liderîeri, Bonn Parlâmen Afyon merkez ilçe kongresinden Alakant (D.P.), Bakanın izahaünın tosunun çalışmalarını baltalamak alman bir haber, Başbakana bit kendisini taünin eünediğüıi, şiddetli kış yüzünden olen hayvanlar için eayretlerini ar*tırm!5İardır. telgraf cekilmesine karar verildi bulunm'sına rağmen, Yunanistanla Ablnkanın kalkma zamanı ğine dairdir. Af\'on Demokratlan, 4 milyon dolarhk blr ihracat anlaş. Berl:n 9 (A.P.1 Berlindeki İstanbul mitinginde, Belediyenin. ması imzalandığını belirterek, 2,5 Sovyet Komutanı Vasili Çuikov, elektrik cereyanını keserek hopar senedenberi hükumetin ihrac poîiBerlin ablukasmın çarşamba gece lörleriu raaliyetiııi ve binnetice mi tikasını •zikzaklı» olarak vasıflanyansmı bir dakika geçe kaldınla ringi sekteye uğratması dolayısila dırmış ve hayat pahablığının et yükselmesile başlamış cağmı Beriin Radyosu vasıtasile duyduklan nefreti, bu telgrafta fiatlannın Bafbalona ifade etmektedirler. Ay olduğunu söylemiştir. Et fiatlanilân ettirtniştir. Batılı Müttefikler nı *'*g**ftş4 oyalama siyasetinden nın yükselmesinin müstahsile bile de aynı saatte mukabil ablukamn vazgeçiler^k iyi bir seçim kanuno aksetmediğini, ancak bir kaç mukaldtnlacağını bildirmişlerdir. çıkanlacağma dair vadin biran ön tavassıt tüecan ihya ettiğini ileri ce yerine getirilmesi de Başbakan süren Alakant, hükumetin ihracat dan istenmiştir. politikasmın hatab olduğunu ve bu politikarun Bakanın şahsî fikirleriŞenihi Yürütenin sözlü sorusu İstanbul milletvekili Senihi Yü İe idare edildiğini söylemiştir. rüten de, bu akşam, istihsal bölgeTfekrar söz alan Ekonomi ve Tilerinde tetkiklerde bulunmak üzere caret Bakanı Cemil Said Barlas, Seyhan ve İçela dı^ğru yola •^k bugünkü et fiatlannın bizzat müsmıştır. Senihi Yürüten, bu tetkik tahsile aksettiğini belirtmiş ve hüLondra 9 (B.B C.) Birleşmiş lerile Başbakanlık tarafından verilMilletlerin hususî siyasî koınitesi, mesini beklediği izahata, müşane kumetin bugünkü ihrac politik?sıİsrail hükumetinin, Birleşmiş Mıl delerine dayanan bir cevab hazır run şahsi fikirlere ve prensiplere değil, günün realitelerine dayandıletler üyeliğine kabulü ijin yaprı layacaktır. ğını ve bundan da tediye muvazeğı taleb lehinde karar vermiş. bu YCrütenin, bugün Meclise ver nesinde devletin lehine büjük m^selcnin gunâcms almmasırıı k& diği sözlfi Boru çudur: farklar meydana geldiğini söyiebul etmiftir. cMemlekette hüküm süren hayat mişur. Mesele rejre konduğu zaman, pahahhğı ve geçim zorluğunun. vaPeynir ihracı meselesi Türklye ile Arab devletleri v« Yu tandaşı tahammül edilmez bir halBuııdan sonra Manisa Milletvenarastan, İsveç, IngtHere aleyhde de tazyik ve tazib ettiği bir hakiMuammer Alakantuı rey vermişlerdir. Rusya ile peyfc karür. Giın geçtikçe, bilhassa bü kili Yunus leri v« Amerika tehdc rey veren yük şehirlerde artan bu durum yağ, peynir gibi maddelerin ihrac karjısında hükumetdn ne gibi ted rejimi ve bu maddelerin dış piyadevletler arasındadır. blrler aldığı ve almakta bulundu 6alarla olan fiat farklan hakkmda ğunun B»çbakan tarafından söziü Ekonomi ve Ticaret Bakanlıamdan olarak bildJriimesini rica ederim.» sözlü sorusuna ge^ilmiş, bu hususHalk PartiJri çevrelerine gelince, ta izahat verec Ekonomi ve Ticaİstanbulda yapılan pahalılık mitin ret Bakanı Cemil Said Barlas, bu Londra 9 (Nafea) Batı âleınily ginin bajansızlıkla nihayet buldu sene istihsal edilen 200 bin tencke Sovyet Rusya arasında başlamış o ğu kanaatini izhar etmekte ve bu beyaz peynirden 10.000 tenekesinin lan radyo harbi son günlerde şid mahfülerde ,bu sebeble aşikâr bir ihrac edileceğini. peynir fîatlarınm memnuniyet göıülmektedir. yüksek olmasının ihrac hususundetlenmiş, Batılılar rusça yayın Mekki Said ESEN da güçlükler varattığını, kaşar peyyapan istasyon adedini arthrrmşnirinin şimdilik ihracırıa müsaade lar, Moskova da bozucu istasyon Dr. Sadi Irni8?ın bir telgrafı miktannı çoğaltmışbr. BildirildiğiPazar giinkü hayat pahalılığı edilınediğini, diğer cins peynirlerin ne göre Batı radyolannrn rusça nı protesto mitingmde bulunmuş de nefasetlerini kaybettiğmden doprogranılarıru bozmakta olan Sov olan İstanbul C.H.P. müfettişi layı ihrac edilmediğini söylemiş ve yükselmesinin yet radyolarının adedi 200ü bulmuş Or. Sadi Irmak da, dün gazete peynir fiatlannın tur. Bu Rus istasyonlarırun, kilovat tnize, bu mesele ile alâkalı ola ihraeatia bir alâkası bulunmadığmı oîarak kuvveti de arthnlınışür. rak Gölcükten şu telgrafı gön belirtmiştir. Soru sahibi, yağ ihrac etmediğiDün akşam Ruslar Bab âleminm dermiştir: « Miting haberleri arasında miz halde. Cemıb hududlarımızda rusça yaymlarının yüzde elli beşini r'irJenemez bir hale sokmuşlardır ismim yazılmış olduğu için şu külliyetli miktarda ya.ğ kaçakçıBazı yayınlar nisbeten dinlenir bir tavzihimin nejrini rica ederim: l:ğı yapıldığını ileri sürmüş. peyrıir hissiyatmı öğrenmeği fiyptlarının ihracat yüzünden yükhalde kalmışbr. Bu neşriyatın yal Halkın mz yüzde 12 si biç bir Rus müda halka karşı bir saygı borcu bil seldiğini söylemiş ve Cenvıb huhalesin2 maruz kalmadan demir diğim için mitingde bulundum. dudlarında. kaçak^ılıea mâni olunMıkrofondaki ârızayı bana isnad ması lürumu üzerinde dıırmustiiT. perdeyi aşmıştır. Diğer tsraîtan dün akşam bek eden vatandaşın vehmıne, beni ğini dün yazmıştık, Elektrik İlenilmedik bir hâd:se olmuştur. tanıyan kimselerin ınanmıyaca 1 daresi Müdürü İbrahim Kemal ğına güveniyorum. Parti mücaB.B.C. nin sözcüsü tarafından Baybora dün kendisile konuşan da açıklandığı gibi bu hâdise bir delelerinde hile ve yalana karşı bir arkadaşımıza bu mesele haksavaşmayı vazife sayanlardan o] yanlışlık eseri olarak kabul ecluğum meçhul olmasa gerektir. kında şunları söylemiştir: dilmektedir. Gayet kuvvetli bir « Cereyan, fabrikadaki moSaygdar.» Rus istasyonu, haberlerini verirtörlerden birinde anî olarak vuMiting sırasında cereyan ken Vatikan radyosu tarafından kua gelen kontakt neticesinde niçin kesildi bozulmuştur. Rus spikeri haberkesilmiş ve motör tamir edilinler bültenini okurken «Şükür olPazar günü Taksimde Demok ceye kadar şehir elektriksiz kalsun Hüdaya» diyen bir ses de rat Parti tarafından yapılan pa mıştır. Yoksa, iddia edildiği givamlı bir surette işitilmiştir. Bu halıhğı protesto mitingi sırasm bi herhangi bir sabotai varid iki kelime Sovyet radyosunun da amplifikasyon tesisatına gelen değildir. Zaten mitinglerde her neşriyatı devam ettiği müddet cereyanın kesildiğini, bu yüz ihtimale karşı, akümülâtörlü çe tekrarlanmıştır. den toplantmın bir hayli pecikti mikrofon tesisatı kullanılır.f> Berlin ablukası yarm kalkıyor Pahalılık mttinginin akisleri Geçen kış 100 bin hayvan öidü İsrailin Birleşmiş Miiletlere kabulü gündeme alındı Radyo harbin'm flk bilânçosu Başmakaleden devam Sovyet Rusyanın bütün dünya için bü>ük bir tehlike teşkil etmesinde Boosevelfin gafleti de büyiik bir rol oynamıştır. İngiltere ile Amerika, Almanyayı ve Japonyayı kayıdsız şartsu teslime mecbur ederken S o ^ e t Rusyayı da kayıdsız şartsız desteklemişlerdir. Fakat bunun nasü fahiş bir hata olduğunu pek çabuk anlamışlardır. Almanyanın İMnci Dünya Harbinde, birincisinden çok daha feci bir mağlubiyete uğratümış olmasile artık dünyanm yeni bu harb tehlikesinden kurtulacağını sananlar, bu defa da Sovyet Rusyanın Üçüncü bir Dünya Harbine sebeb olacağını görmüşler, buna karşı çareler aramağa baslamışlardır. Bu çareler arasında, Abnanyayı ve hartâ Bolşevik istilâsına uğramamak talihine mazfaar olan Japonyayı, demokratik birer devlei halinde yeniden kurmak lüzumu da kendini göstermiştir. Almanyanın kayıdsız şartsız teslim olduğu günün dördüncü yıldönümünde Mr. Bevin'in Berlinde söylediklerini. harb içinde ve harbin son günlerinde islenmiş olan hataların tamiri ne doğru abbnış yeni bir adım olarak kabul etmek lâzımdırİnçiliz Dış tşleri Bakanı, Fransa ile Almanya arasındaki kin duygusunu ve İngilterenin Almanyaya kaışı beslediği emniyetsizliği ortadan kaldırmayı hayatının en büyük gayesi addediyor. Onun bu gayeye varabilmesi için birinci şart Almanya ile âdil bir banş yapmaktır. Fakat böyle bir banşın gerçekleşmesinde büyük bir engel vardır ki o da Sovyet Rıısyadır. Bolşevikler, dört yıldır takib ertikleri siyasetle hıına mâni olmağa çalışmışlardır. Onlar, Almanyamn demokrat bir dcvlet olarak yeniden doğmasına meydan vermemeğe ve 70 müyonluk Alman milletinin sefalet ve ısbrab içinde kalarak komünistleşmeğe müsaid bir zemin ve muhit teşkil etmesine gayret ediyorlar. Bu gayelerine varmak için ellerinden seloni yapmakta devam edeceklerdir. Batılı Miittefikler, Almanyayı âdil bir banşa kavuşturmak ve eski husumet ve kin tohumlarını ortadan kaldırmak yolunda karşılarına dikilen engeli bertaraf ctmek için pek büyük güçlükleri yenmek zorundadırlar. Buna nasıl ve ne zaman muvaffak olaraklarını kesrirmek kolay değildir. Mr. Bevin'in büyük gayesi Pahalılıkla mücadele | Uranın, muhalefete hazırhğı cevabı Boştaraft 1 inci sahijede rı hazırlamaJc için tâli bir komite teşkil etmişti. Başkan muavıni Nazım Arda, İstanbul Ticaret Odası başkanı, Bölge Ticaret ve İktisad müdürleri, Ticaret ve Zahire Borsalan başkanlarile iktisadcilanmızdan Cevad Nizamiden müteşekkil olan komite dün Belediyede toplanmışür. Toplanüda, Belediye İktisad müdürlüğile diğer ilgili daire ve borsa komiserlerinin tesbit cttikleri hususlar ve alman malumat gözden geçirilmiştir. Tâli komite, bugün de Zahire Borsasında toplanarak bilhrsîa bakliyat ve hububat saüş fiatlarına konulacak kâr haddini gözden geçirecektir. Zahire perakende fiatlan Belediye, Zahire Borsasından aldığı toptan satış fiatlan üzerinde incelemeler yaptırmış ve perakendecilerin toptan fiatlara ancak yüzde on zam ile satış yaptıklarına kanaat getirmiştir. Bu yüzden bunlara yeniden kâr haddi tayini lüzumsuz görülmektedir. Bu durum karşısında pahalılığın toptancılardan mı, joksa müstahsilden mi geldiğini tetkik etmek zarureti hasıl olmaktadır ki, bu vazifenin hükumete aid olduğu belirtilmektedir. Salâhiyetlilerin iddialarına göre, doğrudan doğruya toptancı mallarma narh kojinak, karaborsayı doğuracaktır. Kâr hadleri tesbit edilecek maddeler Diğer taraftan kâr hadleri tesbit edilecek gıda maddeleri şunlardır: Pirinç, Urfa ve Trabzon yağları, zeytinyağı, fasulye, mercimek, nohud, sabun, beyaz ve kaşer peynirleri ile patates ve zeytin tanesi. Sebze fiatlarına kat'î şekilde narh konacak ve toptan satışlar için yüzde 25 ile 30 nisbetinde bir kâr haddi bırakılacaktır. Yaş meyva ve sebze satış kooperatifi on beş güne kadar faaliyete geçecektir. Kooperatif ilk zamanlarda şehrin 16 yerinde yapılacak barakalarda satışlar yapacaktır. Belediye, kooperatifin satış fiatlarmı, perakendeci satış fiatlarına esas tutarak, perakendecilerin bu fiatlardan yukarı çıkmalarına müsaade etmiyecektır. Yaş sebze ve meyva kooperatifi, müstahsile 500.000 liraya yakın avans dağıtmıştır. Bu suretle onları kendisine bağlamıştır. Millî Korunma Kanunundan faydalanacak belediyeler ona çıkanldı Ankara, 9 (a.a.) Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından bildirilmiştir: 12/4/1949, 5/5/1949 tarihli ve 7180, 7199 sayılı Resmî gazeteler ile yayınlanan K/775 ve K/779 sayılı Koordinasyon heyeti kararları gereğince, belediyelerce tesbit ve ilân edilen et, yaş ve kuru sebze, yaş ve kuru meyva, soğan, patates, tereyağı, sadeyağı. zeytinyağı, zeytin, pirinç, bulgur, makarna, un, yumurta, süt, yoğurt, beyaz ve kaşer peynir fiatlan hakkında millî korunma kanununun 31 inci maddesinin 3 üncü bendindeki yasağm uygulanacağı belediyeler, Ankara, İstanbul, İzmir, Zonguldak, Bursa, Erzurum, Eskişehır, Gazianteb, Kayseri, Konya, Adana belediyeleri olarak tayin edilmiştir. Hayal mahsulü bir casusltık haberi Gazianteb, 9 (Telefonla) İçlerinde Rus Çarlığı tahtının varisi olduğunu iddia eden bir şahsın da bulunduğu bir casus şebekesinin, Suriyeden hududumuza girer girmez yakalandığı hakkında bazı İstanbul gazetejerine verilen haber üzerine İç İşleri Bakanlığı, valilikten, bu mesele hakkmda izahat istemıştir. Bugün kendisi ile görüştüğüm valı, bu haberin tamamile hayal mahsulü olduğunu soyledi Necdet EVLÎYAGİL Eşmede şiddetli deprem Eşme, 9 (a.a.) Dün saat 12.30 da biri şiddetli, biri hafif iki deprem olmuş, bir baca yıkılmış, bir toprak evin kirişi çatlamıştır. Hasar yoktur. Her aklı başında adam bunu ayud edebilir. Gene tıpkı birbirirün eşi kurşuni evlerin sıralandığı bir yere geldiler. Ihriyar bu sefer: İşte geldik, dedi. «D> bu harab kasabaya hayretle bakü. Demek ki bir yerin harab olması için sadece bombardımanlara ihtiyac yoktu. Uzun zaman bakımsız kalan her yer bir harabe halini ahyordu. Bendicth maden kasabasının, birinci mevki bekleme salonu da bulunan hususî bir istasyonu vardı. Fakat, bu istasyonun da camlan kınlmış, duvarlannın sıvalan dökülmüştü. Trenden inerlerken «D», Jamis"e yol vermek istedi. Lâkin, ihtiyar ondan kuşkulandığı için bu nezaketi kabul ermedi. Evvelâ «D« nin inmesini bekledi. «D> istasyona iner inmez sağ taraftaki kömür ocaklarmı gördü. Istasyondan bir yol madenlere doğru gidiyor, diğer bir yol da bunu amuden katediyordu. Evlerin hepsi de birbirine benziyordu. Bazan biı otel. bir kiliss veya küçük bir dükkân bu yeknasaklığı bozuyordu. İnsaru ürkütecek kadar basit yapılı bu kasaba, sanki çocuklar tarafmdan inşa edilmiş hissini veriyordu. Bir işçi kasabası olmasına ve günün pazar bulunmasına rağmen, sokaklar dikkat nazanna çarpacak derecede tenha idi. GREEJVE uyku mahmurluğu bulunan yolcu nız? dedi. lar göründü. Kendisine bir mektub getiri«D» yürüdü. Jamis'in bindiği va yorum da.. gona atladı. Bir saniye basamak «Kırmızı Aslan» otelinin bitilarda durdu. Başını çevirip bu kü şiğinde oturur. çük istasyona son bir defa bakü. Tren ilerledikçe tepeler ve orBu istasyonu, ihtiyar memuru, bek manlar azalıyor, kayalıklar başlıleme odasını ve küçük işaret kulü yordu. İleride bir rıhtımı tren yoÇevijenler: ZAHIR F. TÖRÜMKÜNE? ve NÜKMET CÖKOVA besini geride bırakırken, sulh ve luna bağlayan diğer bir hat uzanıemniyeti de geride bıraktığmı nis yordu. Nihayet, tren kayalarla örMemur: İhtiyar memur Jarnis, dedi. Bu zat da Ben sediyordu. tülü tepeleri de arkada bırakarak, Neredeyse tren gelecek, dedi. Tren kalkü. Şimdi eittikçe artan göz alabildiğine uzanan bir ovaya Jarnis tren saatlerini benden daha ditch kasabasına gidiyor. Kendisi yabancıdır. bir hızla kırağılı tepeler arasından daldı. Demiryolunun her iki taraiyi bilir. Jarnis, «D» nin vüzüne bile yol alıyorlardı. Gerçi etrafın man fında kısa kısa otlar bitmişti. Ana Jamis de kim? zarası pek güzel değildi. Fakat, demiryolundan, nercj'e gittikleri İşte, şu gelen adam. Kendisi bakmağa tenezzül etmeden: yalnız ve sükunet buraya kerrline belli olmıyan bir sürü demiryolları Ya! diye mırıldandı. bu köyde oturur. Her pazar Benayrıhyordu. Birden, kurşuni renkli İlerideki işaret kulübesinden ke mahsus bir sevimlilik veriyordu. ditch kasabasına gider. taş binalar göründü. Tren artık <DJ, Jamis'in icarşısına oturdu. sik kesik iki zil sesi duyuldu. Ge Ocaklarda nu çalışıyor? Hayır, o arbk madenlerde ça ce, dünyadan elini eleğini toplayıp Bir müddet hiç konuşmadüar. Ni hiç bir yerde durmadan büyük bir süratle koşuvordu. Kara bacalann, lışamıyacak kadar ihtiyarlsmıştır. gitmiş, ortalık tamamile aydınlan hayet «D» sordu: kücük kiliselerin ve kirli suratlı Herhalde Benditch kasabasım mıştı. Artık. işsret kulübesinin içi Kendisine bakılırsa. oraya havâ evlerin önünden geçiyorlardı. Çodegiştirmek maksadile gidiyormuş. bile görünüyordu. Kulübedeki me iyi tanırsınız? cuklar çeşmelov^^n su taşıyorlardı. İhtiyar kısaca: Halbuki, köylüler. orada kansı bu mur elinde tuttuğu çay fincRnını Evet, diye cevab verdi. Şimdi artık evler sıra halinde lunduğunu ve her pszar onu ziya görünmiyen bir yere koydu. Sonra rete gittiğini iddia ediyorlar. Tuhai manivelâlı bir kolu çekti. O halde Misis Bennett'i de devam ediyordu. Bunlar demirİstasyon memuru: yoluna amudî şekilde uzanan dar bir adam. Evli olduğunu bir türlü bilirsiniz? kabul etmiyor. Orada bir George Bennett, bir sokaklar üzerine inşa edilmişti. İşte, dedi. Tren geliyor. Uzaktan beyaz bir duman belit de Arthur Bennett vardjr. Hangisi «D» sordu: Jarnis ağır adımlarla istasyona Geldik mi? yaklaşıyordu. Bu, kalın kaşlı ve di. Sonıa bu duman büj*üdü, ge nin kariiinı soruyorsumız? Hayır, henüz »Paradise> deyİ2. Lord Benditch'in kızuıa dadısinsi bakışb bir adamdı. İhtiyar niçlcdi. Nihayet trenin kendisi de lık eden Misis Bennett'i kasdediyo ] Birkaç dakika sonra küçük bir memur ons seslendi: göründü. ısıasyon göründü. <D» gene gelmm. «D» sordu: Merhaba George! Ne haberdik mi? diye sordu. Ya!? ler? Kasaba buradaa çok uzak mı Hayır, burası Cowcunberül Evet. Onu 'anıyor musunuz? Ne oiacak, yuvarlanıp gidiyo dır? dir. Tabii. Aşağı yukarı ;iırni dört kiruz işte. Bu kasabaların hepsi birbirine Evinı de ciliyor musunuz? lometre kaiar vardır. Gene karuu ziyarete mi? Jarnis, kalın kaşlaruıın altındaki benzijifer. Onlan nasıl ayırd ediJarnis, ihtiyar memunı şüphe Trenin buzlu caınlanua akssden dolu bakiflarla süzdü. Sonra başını sabah güneşi, etrafa mulı'.e'iE rcnk îupheli bakışlannı «D» nin yüzü yorsunuz, hayret doğrusu? Jarnia camdan dışarı bakarak ççyirdi. Uzaklara bakü ve hiç es lerle karışık bir ışık saçıyordu. ne dikti. Biraz sert bir sesle: Misis Bennett'i ne yapacaksı aksi aksi söylendi: vafe d Pencerelerden, yüzlerinde henüz 7 3 Yazan; CRAHAM VAT4 lzmirde bir tevldf İzmir, 9 (Telefonla) Mevkuf bulunduğu sırada Cumhur Başkanınm ve hükumetin manevî şahsiyetini tahkir ettiği iddia olunan eski «İleri Demokrasi» gazetesi sahibi îlhami Kaymak, bugün Ağırceza mahkemesinde muhakeme edilmeğe başlanmıştır. Sanık, iddia edilen suçu reddetmiş, mahkeme tevkifine karar vermiştir. ÖLÜM Turan oteli sahibi Ethem Umarın ağabeysi. Musteîa Rıza Umarın amcaları. şehrimiz tüccarlarmdan Asaf ve Ostnan Umarın amcazadesi Yeni ve Turan oteli sahibi vefat etmiştır. Cer.a2esi. bug'an njle narnazını müt&akıb Beyazıd camti şerifinden kaldınlarak Merkezefendi aile kabristanına defnedilecektir. Baştarafı 1 inci sahifede hitab»n uzun bir konuşma yapmıştır. Hümi Uran sözlerine başlarksa Gazianteb ilindeki seyayahat intıbalanndan bahseüniş, iktidar aleyhinde yapılan isnadlann halka tesir etmediğini memnunlukla müşshede ettiğini söyliyerek demiştir ki: € Gözlerimiz önünde hergün pervasızca devarn etirilen. hele bazan kendinden aldığı hızla memleketin mukadderatına kadar herşeyi kötü ve karanlık göstermekte olan insafsi7ca tenkidler, zehirini büyük vatandaş kütlelerinin sağduyusuna akı*amamıştır. Vatandaş şuurunun mesnedsiz sözlerle fethedilir bir kale olmadığmın anlaşılması, hepimizin göğsümüzü kabartır. İnsaîsızca konuşanlar, tizimle aoğil. milletin duygularile muaraza halın dedirler. Müsbet veya menfi tenkidler ister iktic'rrdan, ister muhalefetten gclsin. halkımız bunları muhakeme etmeğe ,ancak ondan sonra inanma cihetine gitmeğe itina etmelidir. Tsşkın hareketlere karşı alâka esirgenirse tenkid ve murakabe makt 1 mecraya girecektir. Artık umuyoruz ki mutlaka küfür etmek, herşeyi kötülemek sıuretile konuşmalar, 20 milyon namma söz söylemeler ve herşeyde hoşnudsuzluklar aramalar geçer akçe olmaktan çıkacakür. Celâl Bayara cevab Demokrst Parti Başkanının Zonguldak kongresinde ara seçimlere girraemeği iltizam eden sözlerini ve «emniyetli bir seçim kanunıîe dürüst bir zihniyet gösterilmez^e seçimlere kaülmak bizim için millî hakimiyete karşı islenmiş bir suç olur.> şeklindeki beyanata temas eden Uran demiştir ki: « Seçim kanunumuza güvenimiz olmakla beraber, sadece muarızlarımızın seçime katılmasını teminen eldeki seçim kanunumuzda onlarca noksan telâkki edilen her emniyeti sağlamak istediğimizi hükumet adına da, partimiz adma da tekrar tekrar açıklamış ve büyük bir hüsnüniyetle Demokrat parti idarecilerinden bu babda ne istediklerini sormuş bulunuyoruz. Fakat onlar, bugüne kadar hiç bir cevab vermedüer. Bu da onların ara seçimlere katılmıyacaklarım göstermektedir.» Değişmesi lâzım gelen zihniyet Zihniyet meselesini ele alan Uran, şunları söylemiştir: « Biz de görüyoruz ki ortada değişmesi lâzım gelen bir zihniyet vardır. Fakat o zihniyet bizde değil, partinin idaresizliği yüzünden yer yer sırıtan, her gün biraz daha saklanamaz hale ' gelen, zaaf larını seçim emniyeti gölgesinde gizlemek isteyenlerdedir. Ben, böyle açık ve sarih bir durum karşısında millî hakimiyete karşı islenmiş olacak suçun hangi hareketten doğacağını takdir etmesini mem leketin umumî efkârınm hükmüne bırakırım.» Emniyet ve huznr Memleketin umumî durumuna temas eden Uran: c İçeride, bize üzüntü verecek hiç bir mühim meseîsmiz yoktur. Emniyet ve huzur ketmalindedir. Muhjflefet partisi, muvazaa yaygaralarma kulak asmadan, bir kısım taşkm unsurlarını bünyesdnden silkmi^tir.» demiş ve hayat pahalılığının istihsal bölgelerinde, bol istihsal temin edilmesi suretile ortadan kalkacağıinı belirtmis>tir. Din meselesi Din mevzuunda uzun izahlarda bulunan C.H.P. Genel Başkan Vekili: « Din anlayışı bir vicdan işidir. Hiç bir Vatandaşa kanunlarm men etmediğı ibadet ve âyinleri yaptığı için kanşılmaz. Her vatandaş, Allah ile vicdanı arasında serbest bırakıhr.» demiş ve Lâisizmin din gevşekliği ve dinsizlikle hiç bir alâkası bulunmadığını anlatmıştır. M E V L Î D Gümüşsuyu Askeri Eastanesi Eahiliye llütehassm Binbaşı Doktor ZÜHTÜ AKDÖL'ün toprağa tevdür.in kırkıncı günür.a tesadüi eden 12 mayıs 1949 perşembe günü saat 15 te Yahyaefendi Dergâhında (Beşiktaş ve Crîr.koy araşında) Mevlidi okunacaktır. Memlekete en yararlı olacağı bir zamanda bizden ebediyen ayrılan 9evgili kaıdeşimizi bilen arkadaşlan, alîrabaları ve meslekdaşlarını ve Mevlidd» bulımmak isteyen bütün vatandaşlan davet ederim. Avıkat Ekrem Özden SARÂY'da R A M GOPAL Hhıd Bale Trupu Bu akçam ve yarın akşam soa Uri v«da galasmı verecektir. Yarınki Çarşamba günü 16,30 da halk matinesi. Parter fiatları tsnzilâtlıdır. Lüks balkon 3 lira, ikincj balkon 1 lira. :•;» Devlet ve Maliye Bakanlan Ankaraya döndüler Ankara. 9 (a.a ) Devlet Bakanı Nurullah Esad Sümer ile Maliye Bakanı İsmail Rüştü Aksal bu sabah .Ankara ekspresi ile îstanbuldan gelmişlerdir. İBRAHİM UMAR (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle