Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET ıutmttutuuttutüt HÂDİSELER DÖŞÜNCELER Illlilllllllıilliiiiilıı Köy bavram gününde Yazan: Prof. Fındıkoğhı I Kım nc dci«c dtın bızde şebırle kov munasebetınj duşunenler, Koy Entıtuleıını bır donum noktası savrnak mecbum s'ındediıier Gerek Imparatoı luçun gerek Ikmcı Meşrutıyeün son derece ıhmal ettıaı kovde oğıetım davası 1923 1933 arasmda ehemmıvetlı bır kaygı mpvzuu olmus 1933 1939 aıasında bazı denemeler vapılmış, nıhpve K»y Muallım Mektebi» >e ne nı?na\ Beld'Hinı henuz kımsenın bılmedığı «egıtmen> adlı bır ojaetıcı zumre yetıstırme »afhalarır.clan .oma «Kov Enstıtulerı» fıkrıne gelınmış :e durulmuştur Yırmı dort maddehk 3803 numarah Maarıf Kanunu ışte bu tecrube ve d^'ipmeıenn son vanş noklasıdır. 17 nısan 1940 tarıhınde kabul edılen .îanun her enenın bugunune duşen tarıhınde enstıtulerde yadedılır bu sahada yapılmıs ve >apılacak ışlpre daır goruşler ortava atılır, ekserıya bedıî bir çerçeve tasuan tezahurler yapılır Bır gazete haberi, 1949 senesının bugununde de vırmi bır enstıtu çevresınde yapılacak kutlama toplantılannın bilhassa ehemmıyetli olacağmı habeı verıyor. II 17 niaan 1940 ile 17 nısan 1949 arasında on senelık bir faalıyetın ob]ektıf bır gozle bılâniosunu yapmak, hakikî gazelecilik zihniyetıni kavramış Turkıye gazetedliği icın muhım bır vazıfe olmahdır Her halde Sunyeye muhabir gonderırken «enstitü> adını taşıyan bu muesseselerın de yalnız muhabırler tarafından değıl, aym zamanda muharrirler tarafından da görulmeğe değer olduğunu zannedıyoruz Bozkırlar ortasında çok sert aartlar altında çalışan oğretici ve öğrenicı kafılelerile başbaşa kalmak, gunluk memleket davalarını matbuat sahifelerıne aksettırenlenn sanatı ıçın emsalsiz bır ış olsa gerektır Bir taraftan bu neviden gazetecılık an'anelerınin sistemli bir şekılde teessusunü beklerken obur taraftan ve daha once meslek matbuatının v yanı oğretıci elemanların \e teşekkullerinin kendi gazete ve mecmualannda kby enstıtüsü meselesının pedagojısıni ele alan fıkır adamlarını gormek isteriz, enstitülerinin =haberlerı UI Gtcenleıde kov enstıtulerı h a k kında bır araştırma neşıeden bır m u h s ' r ı r bu defa koy enstıtüleri bavıamı m 'neoebe*ılc bır meslpk mpcmua^ıiîda maarıf konuları ıle alâkalı clanlar.n ışıne y a r a r r a kpmlan bır « r ' n a 'opluv or On sene evvel bugun ılk adımlar atıldığı zampn kaç enstıtu vardı şırodı kaça c ktıış*ır > Cevabı «u sa\ ılada goınvoıuz Yıl E'^tıtıı savısı 193?40 4 194O<1] 14 194243 18 194445 20 194849 21 Sonuııcusu Vanda geçen sene açılan bu 21 enstıtudekı ogıetıcı sayısı da %u nısbet dahüinde a r t mıştır Yıl Hoca sayısı 193940 40 194041 234 194243 354 194445 487 194546 505 Talebe sa\ ısına g e h n t e ılk k u ruhış senesındekı 1181 şımdı on mislinı çok geçmış bulunuyor: Yıllar Talebe sayısı 193940 1181 194041 5371 194243 9671 194445 14236 194546 14464 194647 14158 Bu kemmî artış, keyfıyet b a k ı mından Turkıyeye n e kazandırdı veya k a z a n d ı n y o r 9 T u r k ı y e n m asıl ıstikbalı, b u muesseselerden çıkacak e l e m a n l a n n himmetine bağlı. Fakat şımdıden işbaşında bulunan enstıtululeri yetesıye takib ediyor rauyuz? Etraftan sızan bügılere ve müşahidlerin izahlanna gore hizmet ödeme sistemınde hayli eksıksikler ve şikîyet mevzuları vardır. Bundan otürü himmet ve gayretlerine y u r d u n istikbalını bağladığımız kdy hocalannın asıl realıtesini âdeta gunu gunune takıb eden bir maarıf siyasetıne muhtacız. Bovle bir siyasetin izlerine Maarif Vekâletı çev resınde rastlandığını soylıyenlere ıtımad etmemek ıçın bır sebeb >oktur Ote taraftan oğrenim programı henuz deneme h a linde bulunan enstıtulerın bu b a kımdan aksayan tarafları b u l u n a cağı şuphesizdır. Y u k a n d a k i r a k a m l a n veren m u h a r r ı r ı n dedığı gıbı ctecrubelenn kıymetlendırdiği lyı vasıflan yanında, duzeltılmesi geroken akjak tarafları da elbette vardır. Içerıden ve dışarıdan gelen tenkidlerı değerlendırmek, bır taraftan enstıtülerin bunvesınde lüzumlu düzeltmelerı yapmağa çalışırken, dığer taraftan çevresını ıleri metodlarıle ıncelı>ecek bır «enstitü» anlayışına yonelmek de I c S 0 H E Yazan T L E R I U 1 7 M NALINA n t i 1 MIHINA Et işinin yegâne hal çaresi Vilâyette dün de müdahale satışlarına devam meselesi görüfüldü Dun sabah Vilâyette Valı ve Belecu>e başkanı Lutiı Kııdarm >anmda, Tıcaret Ofisı mi'duru Mustafa Nuıı Anıl Oiiaın et mubavaa ve satıs îsleııle alâkadar zevat ve Beledıje baskan muav ını Nazım Ardanın ı^tuakıle oır toplantı \apılarak et ışı konuşulmustur Toplantıda et müdahale satışının devamı ıçın yapılması ıcab eden venı rr.uoajc'alar meseıesi goıu ? ulmu;tur Tıcaret Oiısı memurlarırun Mezbahada Ofısın besılı hayvanlarını beşer lıra mukabılınüe kılo^u az ccleb hayv anlarıle degiştırdıklerı hakkmdakı ıddıa da bahıs mev zuu olrr.uş bu neşn>aü vapanlaun mahkemeye verılmeleri ıstenmıstır Dıger taraftan Kasablar cerrujetı s muess.^lennden bırı ne rettıgı bır beyannamede et mubayaa satı^larını ele alarak resmî makamların tıcarî ışlere mudahalelerının verdiğı fena netıcelere temas etmekte ve et ı?ının yegâne hal çaresi. kuzuları kesmemek, bunları bır kaç sene ıçın beslıyerek memlekette koyun mıktarını çoğaltmak olduğunu soylemektedır Gecen aksam Mühendısler Bırlıgının maJ eh balosuna gıttım Iç ıç butun saloniar kalabalık. genc ve canlı ıdı Sapa ve >okuş bıı sokakta, dısı keıpıçten ıçı Ermenı mektebınden azma o sabah solunuzdan kalkmışsanız. salaşlığını he men >uzune vaııacağınız bır vapımn çatısı altındakı ılk gece toplan1 tımızı duşundum. Bu bır balo degıldı Hattâ Gazı Mustafa Kemahn dansı \e eğlenceyı de pek dusunduğu yoktu Maksad, harem per desını yırtarak, jenı başkentın niç olmazsa ınkılâbcı takımını kadın'ı erkeklı buluşmalaıa ısındırmak ve c alı ıiımaktı Bazılaıı ıstıjere^ bır çokları Gazımn hatuını kırmâmak ıcın geldıler Fakat kapıdan ıcerı gırınce. kadınlar b'r vana eıkekteı de kaısı tarafa oturuverdıler. Bırkaç kışı ıle uç beş hanım ayakta kaldı Otıuanlar sessız ve urktk kılıkları da haK^etıre sovundandı Utunun bıle açamadıgı, sancnk ezgısı ıçınde kapanık ve kuskun esv ablar lâvanta çıçeğı ıle gunluk ara&ında helâl bıı koku bıı ını tanı>ıp da aşnalıga kalk~anız tam karşıkı ıskemleden « Şımdı sııa1 »ı mı' » dıvora bcnzcr bıı okauıuk hanı Istıklâı mahkemebinın bekleme odası aıbl bır şey Gı ı « Aldırnıayın çocuklar, dıyordu. sız yalnız avaktakılere ıübar gostermeğe bakın. Kadın »ıptası bu Gelecek sene hepsı ayaya kalkar > Tuhaf değıl nu, Seıgnobos'un son eserlerınden bırınde okumuşturo Buyuk Petro da Hus ha>atını garblılaştırmak ıçın ılkonce başlık ve kadını ele almış, kalpak yerıne şapka gıvmeğı dınden çıkma sayan kılıse yobazlarmı >ola getirrneK; ıçın Moskovavı top bataryalan ıle kuşatmıştı Çunku bu kafa değışmedıkçe ne tersanelerden, ne tophanelerden ne mekâtıbı berrıye ne de bahrıyyeı sahanelerden bır fayda olmıv acağını. Uçuncu Selımden Mustafa Kemale kadar sur^n Osmanlı çokme, goçme, yıkılma ve dağılrna devnnı bır hayırh ruyada gorerek. anlamış ve ınanmış olmalıydı Tanhçinın yazdığına gore ne dersimz, ılk gece toplantılarmda, kadınlar ve eıkekler, tıpkı Lızde olduğu gıbı. karşı kaışı ıkı keçelı dızılmısler ve otuiudurmusLı Yalnız şu var ki aıpdan vıımı oeş vıl gecınce Rus kadınları, bı?ım beledıve sınıılarımn dı^ında goıulduğu uzere. yenıden bohç?'a katlanaıak hareme tıkılmamışlar \e ırtıca. daha geçen gunu. hem de ı e ılerı bır şehrımızın bır konuıcıı.de duj jlduğu uzve « Dıni'n'/ı aldılar kadınlanmızi açtılar» clı>e. bdrbar, ialya kopurtmemış Güıba valnız blzdekı ııtıca jedi canlı ne kadar başım ezdıgınızı sar^nız jılan parcaları gıoı, her artığı Kp ıım kıvıım Her ne ıse geçcn akşara guluşen, ovnaşan çıftlcrdı.n bır havhsının o vakıt do Ticiraı^ bıle olduklannı anlam ' ^ın kafa kâğıdlarına bakınağa luzum joktu Onlaı bızım gıbı başkent me Zilli bebek j Falih Rıfhı denıvetının ne tozdrn pudra ve Hımış çağını, ne de cemıyet ıstıbdadı nedır, softa v e j obaz bır defa halk vıcdanı uzerıne hukum saldı mı, Hıtler'den ne kadar daha o^ılıter Staln'den kac rutbe daha topvekuncu, Mussohnı'den kaç mıslı daha kurumbav kesıldığını goımedıler O yobaz kı henuz mınaredekı ı^ını bıtıremedı Bıı onun bır de ılkoku'da ıkız alfabe meselesınm hakkmdan geluse kadınlaıımız eteklerınm bız de bojumuzun olçıjsunu hangı santım uzerınden alacağımızı goruruz Derken masamın üstune bırkac kâğıd şapka ovuncaşı, bır ıkı mukavva boıu, bir de ellen zıllı oır bebek koyduUr Ne olur ne olmaz sırjersiz başlıkh bıı bebek ensesını çevırdım baktım gene sıpersız tam Vehhabi beresı altmcla vassı bır kafa. >alnız karnına dokundunuz mu ıkı elındekı zıllerı bırbırıne çarpıv oı Ba^ka neıesme ba»ınız put mu put' Kız Olgunlaşma Enstitüsünün olgun eserleri unıhuriyet devri maarif siyasetinin teknik oğretime bujuk ehemmiyet vermesini takdir ve şukranla karşılamamak kabil dpğildir. Cumhunyerten evvel mekteblerimiz, munevverler ve yan munevverler yetiştirirlerdi. Yanılmıyorsam, biı tanecikten başka sanat okulumu? da yoktu. Halbuki sanayii olmıjan millet medenilik iddiasında bulunamaz. Saltanaün inhitat devrinde biz Turkkr, bir mirasyedi vaziyetiııde idik. Memleketin sahibi ve efendisi olmamızın yarattığı bir zihniyetle koylerde değil, fakat İstanbulda ve diğer bazı şehirlerle kasabalarda biz sadece asker, meımır ve bir miktar da serbest meslek erbabı olarak yetişijor; gundelik hayatımızın hemen hemen bütün ihtiyaclaruu temin ermeği, yani sanatı başkalanna bırakıyorduk. Bir kısım maraul ihtiyac maddelerünizi de yabancı memleketlerden ithal ediyorduk. Bizleri boylece mira»yedi müstehlik haline getiren amiller arasmda, kapitulâsyonlar ve Avrupada buhar devrinin açtığı sanayi inkılâbı da vardır. Ne>se maziji bırakıp hale bakaIım, Cumhuriyetin maarif siyaseti teknik oğıetime buyuk ehenuni.vet vermiş, once sehir ve kasabalarda erkek ve kız sanat okullan ve enstituleri, sonra da kd> sanat okulları ve enstituleri açmıştır. Bunlar, gundelik hajatıınızın çe^idli ihtivaciannı sağlajan her turlu sanat sahiblerini \e sanavıleşme davamızın temelini teşkil eden tahsil gormuş ustaları, ustabaşıları, teknisyenleri yetiştirmektedir Bu ınuesseselerden kız sanat okullan ve enstituleri, jalnız ki7İarıınıza ve kadınlarunıza terzilık, şapkacılık gibi gijun işlerini ve ev hizmetlerini oğretmekle kalmıyor; eski Turk nefis sanatlarını da ihja edi\nx. Filvaki Be.v oğlundaki Kız Teknik Oğretun Olgunlaşma Enstılusunde, cuma gunu gorduğumuz işlerncler. sim elişleri. alelade biıer esv a değil, hepsı birbirinden nefis, guzel sanat eserleri>di Okulun kr.metli muduru Bavan Refia Ovuç ile gene kıvmetli oğıetuaen arkada^ları, bu olgunlaşnıa enstıtusunu ismi musenımasına u>gun olarak tamamile olgun bir hale getırmıslerdir Orada ne gorJukse hepsı, Turk kızının ve kadınının vuksek zevkı sebminı. zekâsının ve elının hunerini ifade ve ispat eden çok guzel ve zarif eserlerdi Bavan Refia Ovuç. gazeteci arkadaşlara ızahat \enrken Kız TCKnik Oğretim Enstitülerinin, ninclerımizin hnııerlı ollerile vucude getirdikleri her biri birer sanat eseri olan çevrelerden ilham alarak hazırladıklan işleri Londra Halkevinde tcşhir etmek tasavvurunda bulunduklannı sojledi Yalnız Londra kâfi değildir; bunlan mutlaka Ameıikanın NevvYork, Chicaso gibi buvuk şthirlerinde de teşhir ctınelidir Çunku o gun bizimle beraber Enstituvu dolaşan Amerikalı meslektaşımız Leo Hochstaeteı'ın eşi, gorduğu sanat eserleri kaı^ısında havran kaldı. Eski Turk medenijetini ve onua devamı olan buçunku mcdenivetimizi Amerikaja en iji tanıtacak kuvvetli bir propaganda mevzuu, makineleşmi^ Ameıikada eşi bulunmı>an bu zarif şaheserlerdir. Atay Vali ve Beledı\t Baskanı Lutfl Kırdar bu akşam beraberinde Tramva> \e Elektrik Umum Mudürü Ibrahım Kemal Bajbora oldujju halde Ankaraya gıdecektir Vali, Ankarada bilhajsa Ticaret Bakanhgı ile temasta bulunarak, pahalılık ile mucadele ı;i etrafında goru^ecektu Ticaret Bakanlığının pahalılık ile mucadele hakkında sorduğu auale Beledıyenın hazırladı2ı cevabı da Valı goturecektır H» len Ankarada bulunan Sehir Mechaı Bafkan Vekili Atıf Odul de gorugmelerde hazır bulunacaktır Marshall yaraımının Turkıye ıdarecısı Mr Doorun muavıni Mr Wiens dun Belçıkadan uçakla sehrimıze donrrunur Mr Wıen», bugun Ankar»>a gıcecektır Unesco d»lege«ı tanınmış Fra.ib z edıblerınden M Phllıp Soupolt şehrımıze gelmiE ve dunden ıtibaren tetkıkler nr ba«lami'tır I"=ıaıl Hukumetı Mu^esı nulu«u ıım »rtma'sına mani olan drahoma (kocava para vermekl usulunu kaldırmı^tıı B\ı karar, buradakı Musevi kızlarını icvındırmı?tır Buı laıdin bır kı^mı e\lenmek üzeıe Fılıstıne gıımektcdırlcr Aynı usulun memleketımızde tatbık ve ılanı ıçın bır cerejan baslamı«tır Maamafıh zengın Musevıler buna taıaftar gorı nmemektedır Vali. Ankaraya bugun gidiyor Senı gıdı sakşakçı. dedım Belkı bılıısıni7 sakşakçı bundan yırmı, yırmı beş vıl once mkılâb, genc ve so> bır koşu atı gıbı, butun hızıle ılerı atıldığı vaBununla beraber sız bu yosunlu kıt Mustafa Kemale, bu turlu ses durgunlukta mumlann tatlı tath çıkaramıvan sır.sı kckak muıdar yandığına bakma/ınız. Bır ruzgar ılıkh ırtıcaın bızlere, ınkılâb lıkırnefesı onlann hepsını bııden soncı ve edebıyatçılarına taktıgı sıfatduıur ve şımdı kul altına sındırıü. Mecîıstekı kalaDalıgın kovuca len eskı ateş.ı pırıl pırıl kılar. Çunbır paıçasına da bo>le gorunu»Basma kulotlu, bez kuşaklı, ya ku ben Turk mılletının mutlaka duk Içerıde ınkılâb kanunlanna el nagı allıklı kulâhlı, benekli ve zıl kurtLlacağı ınani}iıu hıçbır turlu kaldıranların, bızı ellerınden gelse, lı bebek, ey jırmı beş yıldır on kaybedemıj orum darağacına kaldıracaklarını bılırdık. Hattâ o vakitler «Roman» adlı oır kitabımda bızım partiden olanlan cGazıci» ve «Kemalist. diye ıkiye ayırmıştım. Sadece doymak, sömurmek, mevki kapmak ıjın Gazıye yanaşan açıkhava evetçıien, hanı şu zıllı ellerinin duğmesi kannlan ustunde olanlar yok mu, bu gun bır fırsat çıkarsa ınkılâba işte onlann hıyanet edeceklennı Buyuk Petro kadar ıraktan değılse de, şoyle boyle bır nesıl ka,dar uzaktan sezmiştun Başlarına geçırilen şapkayı bir turlu kafalanna uyduramıyanlann ya ön tarafa bır ayyıldız işleterek, yahud hıç olmazsa adını •SiperiŞemısU serpuş. a çevırerek avunmak ıstedıklen gibı, fırsat elverince irticaa • demokratık tesamuh. lâkabı takarak bızı avutmağa kalkışacaklarını bıhrdım. Sakşakçı onlardı. Mıdecı onlardı. Inanmadıklarına ınanmış gorunenler, beğenmedıklerini alkışhyanlar, akıllanna sığdıratnadıklaıma baş eğenlerdı Istıtradın yenı karşılığı nedır bılmıvorum ama o kabılden bır şev soyleyım: Surıvede başhk ınkılâbı vapılacağı havadısını du>dugumda, tam sırasıdır dedım, Turkiye taşralannda başlardan atılan şapkalar sınırır kacak gedıklerı üstunde uçuşuvor Sunve kovlulerı âdeta ganimete konacaklar beş yıldır veya on yıldır ne konuştu ıse mustearunleh, ne yazdı ise muşebbehunbıh, seni gıdi ığretiler ve benzetüer esnafı, tuzuklerden «Kemalıst. kelımesini çıkaramadın ama, onu lâfzı murad hale sokmak için her jeyi, yapıyorsun. Ustasuı, şuphe etnuyorum, nasıl ki Anatole France: < Bütün felsefeler iflâs eder, benimlcı mustesna . Çunku ben felsefemi ınsan zaafı denen sağlam temele dayadım,> demiş. Gene o bir felsefecık dayamış, sen ise butun oyunlarını ona dayamışsın Bu satırlag okurken bana dudak altından nasıl gulduğunü bile goruyorum « O vakitler elım zü çalmasa, karnım zil çalacaktı. Şimdi karnımı tok tutmak için elımi sızin fikirlerinizden yıkamak lâzım. dıyor, ve ağzının içinde, tıpkı o benim • Roman» daki yobaz gıbi, « Demokk ıââsii dımek ..» girişli, ve ustu maaşlı, ortası ucretli, altı odeneklı nutkunu gevehyorsun. Ah bu şakşakçılardan neler yapmamışız. Kuçuk mu, orta mı, buyuk elçi mi istersinız, bakan mı dılersinız, partı ve mechs kadrosunun ıkbal basamakları mı, daha parlak gelır kandırmış kandırmış kapmışlaı Onlar ırtıcaa «demoKratık tesamuh. dıyorlar Acaba eskısıne ne ad koy»ak' Tekpartısel saflık mı? Bır muddetLenberı şehrımızde bulunan Yunan Tıcaret Heyetı uvelermden bır kısmı Atına>a gıtmıştır Yunan Ticaret Hejeti u.velcrindpn bir kısmı Atinava gitti £lİŞLERt ITURK MOTIFLERI SAYISI Eutun Turk kadınlarının bekledığı nefis bır eserdır Mılli karakterıstık Turk motıflermın essız orneklerını ıçınde toplavan bır eserdir 10 renk uzerıne basılmıştır Fiatı 100 KURUŞ ME VLÎD Mr. Wiens geldi Unesco delegesi Istanbııl Muallımler Birhği bu ihtıvacı karşılamak için olmalıdır kı bu senenm koy enstitasu bayramına yabancı kalrtnyor. Bır taraftan Arıfıye ve Kepırtepe Enstıtulcıını zıyaret Jçm. ildı^v^ljuı kafılesı hazırlarken obur taraftan âyhk dergısınde enstıtiı fikrini aydmlatan yazılar neşrediyor Bu gibı vazıların anketlere dayanması daha doğru değıl midir? «Öğretmen. gazetesı bu raaksadla on ıki soıguyu muhtevı bır soruşturma tecrubesi yapıyor Uzerinde durul şarttr (1) • ması ıstenen noktalardan bazılan Arkası Sa. 5, Su 8 de şunlardır: 1 Koy enstıtüleri fikri neden (1) Bk. Cavıd Orhan Koy ensve nasıl doğdu? titulen bavramı. Muallımler Bırlı2 Bugünkü enstitulerın duru ğinin (Bılgi) mecmuası, sayı: 25, mu, bunu doğuran fıkir ve pren nisan sayısı, sahife 8. sıpleri uygun mudur? 3 Koy enstitülerinin verdiğı hasıla; 4 Aksayan cıhetleri; 5 Beş yıllık öğretim müddeti kâfı midir? Mecmuasının 6 Mezunlann kendı koylerine Obur giin çıkacak «lan verılmeleri prensipi bâki kalmah 8 inci sajısında da çok entemı° resan yazılar bulacaksınız. 7 Koy öğretmeninin geçım durumu; Musevi kı/Ian Fılisrine evlenmek uzere gidivorlar Bızlerı sonsu^ âcıiara tcr L cderek aramızdan ebedıjen avııun eşım sevgılı babam Antakva'ı Kiit.uk 0»man Ogull rındn Hacı KÂZIM IMEK in azız rununa ıthaf edılmek uz re vefatının 40 ıncı gunune tcıdut eden 1741949 bugunku p^/>ı gunu ikındı namazını muteokıo Arnavudkoy camiinde Mevlıd ve Hatmı Şcrıf okunacjgından akraba ve dostlarıımzın ve arrj edenlçrın teşrıflerını rıca ederlz. Eşı \e oglu Supllı In T YALOVA KAPLICALARK Zumrud Yalova Kdphcaları 29 Nısan 1949 CUMA gunu açıbvor. Bu sene ıdarentn başında S A İ T Ç E L E B I Ilk bır buçuk aj.lık TENZILATLI TARIFE: LUKS TERMAL OTEL: feaoah kahvaltısı oğle ve akşam yemekleri banyo dahıl bır haftahk (7 ev.n) 100 lıradır LUKS BUYUK OTEL Sabah kahvaltısı (ogle ve akşam vemrklerı Teımal Lokantasmdai banyo dahll bır haftahk 80 lııadır (Ayrıca '"c 10 alınmaz Gunluk tarıfelerımiz de tenzılâthdır Aynı g\ın Çınar Otelı ve dığer oteller banyolar ve tedavı dhazları da açılacaktır. Bu sene kaplıcalaıda Prof. Nuzhet Şakir ve mutehissıs bır grup bulunacaktır Eğlenceler, muzık, alaturka muzık pavıyon pastahane sinema; tenıs, sıcak açık havuz ve plâj Yalova gıdış gehs ılkbahar tarıfesı gunde uç vapur. Kaplıcalarla Yalova iskelesi arasmda her iki saatte bir otobus servisi vardır. Haftalık bıletler: Kaplıcalardan veya Özipek Palas Otehnden temin edüır. Tel: 24394 v Küçük Haberler ı * DARUŞŞAFAKANIN 76 ncı yılaonumu munasebetıle bugun okul bınasında eskı ve venı ogrencıler bır arada pılav vıveceklerdır • HAYDARPAŞA Lısesının yemeklı toplantısı bugun saat 13 te okul bınasında vapılacaktır ATIASY RESMİ FRANSIZ Komedi Turnesi Matıne ve suvare tek bıletler Her yer içın satılmağa baslanmıştır. HERKES İÇİN Cemaziyel'âhır 18 Pazar 1 i V. 1 6 18 13 14 16 59 19 51 21,27 4 30 E. J10 28 5,24 9 00 12 00 1,39 8,40 a o BİRİNCİSAYISI BITTİ EdER BU SAYIYI ALAMADINIZSA HIÇ OLMAZSA İKINCI SAYIYI SİMDİVEN SIPAKIŞ EPİNİZ... MECMUASININ İki yetıi vapur, seferlerine başladı Denızjcılları tdaresinın Şehır Hatlırı ıçın getirdıgi »Hajdarpaşa') ve *Buyulcada» vapurları dunden ıtıbaren sefer» lerıne başlamışiardır duı Beyle karıştırmışım.. Öyle olacak Vah vah' Şimdi ne olacak? Olacağı yok' Ben Abidin Beyle kanşmış değilim!.. Iyi ama, bizım gemi meselesini nasıl halledeceğız? Onu Abidın Daver Beye sormalısınız. Kendısı bu hususta kompetandır.. Yenı mı oldu' Hayır. Eskıdenberi... Nereran komutanıdır.. Komutan değıl, kompetan.» Mutehassıs. Haa' Guzel. Demek ki ben kendisıne muracaat edeyim. Acaba nerede bulurum Bir kere beledıyeye baksanız.. Belki oradadır. Oyle ise bendeniz burada ıneyim Müsaadenizle Abidin Be>efendı Gule gule İsmi âhnız 0 Affedersıniz, so>lemedım mı? Dalgınlik beyefendı. Zekı Nuhoğlu. Teşekkür ederim.. Gule gule.. İndı.. Yerde bır kucuk çanta gozume ıhştı. Bıletçıye haber verdım Otobus durdu ses'endı1 Dondu . çantayı gosterdıler Koşarak geldı Aldı Gıderken k"Uuğunda benım ça.ıta olduğunun larkına vardım Bu sefer ben stslendim.. Çantamı yanlışlıkla.. Hemen koştu.. ozurler dıledr Affedersiniz Abidin Beyefendi! Hep bu gemi ışı aklımı ışgal ediyor.. Bir baş 130 kuruşa, o da beyinsiz... Buna da şukur... dıyerek çantamı verdı gıtti.. Arkamda oturan bir zat sordu: Bu adamı tanır mısmız? Hayır? Buna tefed Nuhoğlu derler.' Milyonluk adamdır. Nedir bu sefıl hali 9 Yemez, saklar. da ondan Alün babasıdır... diye ızahat verdı Para ile imanın kımde olduğu belli değildir. Sozu bır kere dahr doğruluğunu ispat ettı. Insanlar neden yalan soylerler acaba 7 diye kendi kendüne ahkâm yuruturken, otobus de hareket ettı. Bızım otobusler bıldığınız gibi eşref saatte kalkar, esref saatte dururlar. Hıkmeünden sual olunmaz Bız de sual etmıyoruz Rastgelırsek biniyoruz Hareket ederse gidiyoruz, etmezse beklıyoruz. Herkes bekliyor. Beklemesın de ne yapsın1 Hayat beklemekten ibarettir. Kâh otobüs, kâh maaş, kâh mektub, kâh haber. kâh havale. kâh hediye, kâh sevda, kâh ıltifat, kâh, kâh, kâh... O sırada yanıma bıri geldı, oturdu kendi kendine de: Affedersinız. dedı. Ben bır şey demedim.. o tekrar hafıfçe: Estagfurullah! dedi. Gozumün ucıle baktım. Traşı gel mış, gırtlağı çıkık, şapkasının kordelâsı yağlıca, saçlan uzamıj bır adamcağız.. Biletçi geldi. Yıldıza gider mi? diye sordu. Bıletcı /ıevhayı okumaduı mı? dedı. Affedersin bilâder, okumadım. Yanlış mı bindik Bu Yıldıza gitmez.. Yaaa? Nereye gider? Biletçi yolcunun kalender bir #ey olduğunu anlamif olmalı ki.. lâtıfe etti Kabataşla Ortakoyun arasına.. Oyle ıse ben ineyim. Sen nereye gideceksin' Besiktaşa... Haydi hatırm için oraya gıdelım Hay AUah razı olsun. (Ve bana) «fendim baba dostu bir mevlud han hafız Lâtıf Efendi vardır. Üzerınize afiyet . Ben ona teveccüh edince tanımış olmalı ki Bay beyefendi! Allah ömürler veı^ın efend*im. Afiyettesiniz injallah Tesekkur ederım Sız nasılsınız Vallahı beyefendi1 Nasıl olalım. Ahval malum. Dun ak;am bir koyun başı aldım Allah sizı inandırsuı bevefendı vde para topladık Kavınvalde yirmi kuruş verdi. Bendenız de seksen kuruş verdim. Kefıkam cariyenız de yirmi beş kuruş verdi Beş kuruş da kerimenin gundelığını vermedik. 130 kuruşa bir baş aldık beyefendi Beyinli mi, beyinsiz mi? Beyinsiz beyefendi, beyinsiz Şimdi piyasada beyınlı baş var mı? Ne başı? Keçı mı; koyun mu' Vallahı pek dikkat etmedim beyefendi. Galıba koyun başı. Eh bir beyuısiz baş bugune bugun 130 kuruş ederse bizım halimiz neye vanr? değil mi efendım. Butun ümidımiz gemide . Hangi gemide?... Şu mahud gemide. hani arıyorlar ya ? Gemıruz mı kayboldu? Aman beyefendi' Bılmemezlık N U H U acaba bir yardımda bulunamr< .M sınız? Vallahi ben yanımda çok para taşımam. Hele kalabalık yerlerde.. Malumuâlınız yankesicıler. Yok, beyefendi >ok Oyle yardım değil.. Şu gemi meselesinde.. Ne gibi yardım... Tabıî beyefendi' Bızım de hakkımız var. Lâkin hele bir kere şu gemi .. Ve bu sırada adamı fena bır gıcık tuttu. Oksuriıyor öksiıruvor, oksürüyor. Ben hemen yana büzuldum. Lâkin onde oturan bır kadın dayanamadı: Ayol. ne kadar salyan varsa enseme puskürdün. Ay yeter... Bu sözler adamı n gıcığına iyi geldi ve durdu. Adam da: Affedersiniz, okauruk ne yapayım? Ne yapacaksın. öksürme! Keyfün için oksurmüyorum ki bayan.. hastalık bu1 Sen neden böyle ilezesin'' Bilmem vallah! Elımden geldiği kadar da çalışıyorum ama bir turlu sıskalıktan kurrulamadım işte.. ne olacak.. bir beyinsiz baş.. Sus ağzını topla! Beyinsiz sensin! Haşa bayan! Size söyleme dim Ay hâlâ inkâr ediyor. Ayol şimdi beyinsiz demedin mi' (Yanındakılere) demedı mı° Iştımedınız mı' Birısi1 Duymadım' dedi.. Kulağınız ağır işitiyor demek Oteki de çırpınıyor: Bırakın da bayancığım anlatayım,. Ben beyinsiz demedim.. O E ÎH İ S İ Yazan' Burhan Fetek ten gehyorsunuz artık size de mi gemi bahsıni bız oğreteceğiz. Kuzum beyefendi! Bu yeni gelen vapurlar kaç mil gidiyor Vallahı hiç binmedim. Sizi davet etmediler mi? Hayır . Ne olacak efendım Kadir bilen yok ki.. zatıâliniz gıbi bir zata gemıler gosterilmez mi? Affedersiniz, benı nereden tanıyorsunuz? Aman beyefendi. Cumhuriyetteki köşenizden. Bendeniz sizi daha eski tanınm Spor âlemlerinde az mı hımmetıniz var. Teşekkur ederım. Zatıâliniz de beni tanırsınız Bendenızuı valıdem, Hudav endıgâr Defteıdarı mchum Hulkı Efendınin kıa ıdı. Sızlere omur vefat ettı. Lâkın Allah lahmet evleye Amın bej efendi1 Şımdı onu bırakalım beyefendi. Bendcnize Dedın. inkâr etme' Dedim! Ama.. Dedikten sonra aması. raaması yok.. Var.. Bırakın da anlatayım.. Bırakırsam daha fazla ağzını bozarsın... Bozmam! Bozarsın diyorum. Şimdi sinirlerun boşanacak.^ • Boşanmaz . Boşanır .. Sen beninı sinirlerimi bilmezsin' Ben boşandırmam.. Ayol sen sahiden bdnmüşsun' Ayol benım sinirimin boşanmasına sen ne karışırsm! Ah bir kere müsaade etseniz de şu baş meselesinı inlatabılsem! Senm anlatacağın baş meselesi ne olabilir ayol.. (Etrafa) şunun haline bakın' Hacıvad kadar herıf.. (Kahkahalar) Ben mudahaleye mecbur oldum Hammefendi' Bey bir baş almış da, yiız otuz kuruşa.. beynı yokmuş... Bana ne . Hayır hiddetlendiniz de.. Size ne? Ben işi izah edip meseleyı yaüştımıak .. Sulh hâkimi misin efendi? Hayır gazeteciyim.... Oh maşallab' Gazeteci ımiş Her gun yazdığınız yalanlar vet mıvor gıbı bir de otobüste değıl mı 7 . Ne o kuzu ucuzlamış Yalan, vallahi yalan.. kımbilir hang» kasabın pırzolası Ne o kunduralar duşmüş.» Yalan .. Ayağıma bir iskarpm alacak oldum. Analarının nıkâhlarını istiyorlar.. Bızım komşu. kadına ıçerlemiş olacak ki lâf atü: ' Anası nıkâhsız bir kunduracı bdlamaduıız mı?... Benım piçlerle işim yok Sen bana ıyi bak!.. Vallahi bayancığım! Gozluğü evde umırmuşum. Pek iyi seçemıyeceğım. Kusura bakmayın.. Sarışuı nusınız, esmer m i ' Fıstikî.. anladın mı tükruk hokkası herif.. Adam bana döndü.. . Hiç böyle küfür işittiniz mi beyefendi! Hayır... Bakınız, neler var vallahi» Canım siz de kısa kesiniz.. Kesemedim ki?. Bırakı/or mu? (Ve kadına) haklısıruz Dayan. Kusur bende... Kadın etrafına baktı. Nereye geldik?. Aksaray Hay Allah cezanı versin adam. Ben Zeyreğe inecektim.. Dur biletçi.. Ne diye bana haber vermedin.. Hamm ben senin nereye ineceğini ne bileyim? Bileceksin. Sen biletçi değıl misin? Sen kendin ineceğın yeri bellesen olmaz mı? Ben dalmışım.» 3 Daldınsa.. Gerisin geri git de akıllan! Kabahat sızde değıl... Beledıyede... Sizin gibi . Uzatma da in... Yoksa Beyazıda gıdersın... Inşallah hepinizin Beyazıdda namazınızı kılsınlar.... Dedi ve indı . Herkes birbinne baktı... Ben yanımdakine: Geçmiş olsun' dedım.. Teşekkur ederım beyefendi, dedi. Bendenız alışığım boylelerine.. Mahallede muhtarlık ediyorum da... Her gun turlusu gelır Beyefendi, affedersiniz bu bizım yeni bafurlar "ne zaman gelecek... Hangıleri?. Amerikadan gelecek olanlar. Vallahi pek iyi bılmiyorum ama... Aman beyefendi1 Siz bunlan bilmez olur musynuz? Affedersiniz beyefendi, neden bahriyeli olmadınız. Bendeaiz çok istedim ama almadılar. Beni deniz tutar... Ne haddine beyefendi. Sizi deniz tutabilir mi? Hiç siz tutulur musunuz? Vallanl tutulduğum da oluyor. Sonra ben yüzme de bilmem. Onun için . Ama bu kadar malumaUnız var değil mi? Yani bir amiral olabilirsiniz! Hiç gözüm yok!.. Belli beyefendi! O anlaşılıyor Nereye ineceksiniz beyefendi' Cağaloğluna... Öyleyse musaade edin de maruzatımı bitireyim... Buyurun' Şimdi acaba bizim bu getni de bir hissemiz olamaz mı? Hangi gemide? Aman beyefendi, gazeteler yazdı. Siz bile makaleler yazdınız Allah ömur versin . Hatırlamıyorum,. Canım şu «Nuhun gemisi» aranıyor yal.. Eveeeet! Bıze Nuh oğullan derler. Aslımız da garklıdır. Pederun merhum Erzurumda bakkalmış.. Onun rivayetine gore biz Bıtlısten gelmişiz... Adunız da Nuhoğulları olunca.. artık gemıden hısse almalıyız değil mi? Zannederim.. Hay Allah r a a olsun beyefendi! Şimdi biz bu iş için Vılâyete mi başvuralun? Vallahi orasmı bilmem. Aman beyefendi, artık bunu siz bılmezsınız kım bılir. Allah ömur versin, her gun çsrşaf gibi makaleler yazıyorsunuz Ne gemi, ne zırhlı, ne kayık gozunüzden kaçmı>or . Galıba siz kanştınyorsunuz? Neyi beyefendi? Beni, başkasüe karıjurıyor sunuz? Hayır beysfendi! Bendenız zabâlinizi tanımaz mıyım? Ben kimım' Abidin Felek Bey değıl misiniz? Yarıvarıya yanlışlık var. Felek, evet. Abidin hayır Yaa.' Vah vah. Neden öyle oldu beyefen^ Vallahi c unden gelenı yapıyorum ama Abidin olamıyorum.» O, herkese muyesser değil malum ya!.. Demek ki, bendeniz sizi Abi B. FELEK