Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CÜMHURIYET Itifcaa 190 uiiıııııııııııııımın Hava yolculuğu ve =haberleri = Içkili yerler uçaklara dair lllllfllilMlilllliflıl: SEYAHAT NOTLARI I I B A t lîJlirM N A L I N AI j f i t H I MIHINAİ Bitmemiş Dramın son perdesi itmemiş Dramın son perdesi, nihayet açüdı. 1947 temmuzunun birinci günü denizcilik bayramında satm alındığı müjdelenen 10 geminin yılan hikâ>esine döndürülen macerasını kasdediyorum. Bu 10 gemiden « yolcu gemisinin birincisi olan Ankaranın sürat tecrübeleri yapıldıktan ve 20 mil gittiği anlaşıldıktan sonra. gemiye şanlı bayrağunızın çekildiği gün. bu gemileri satın alan Fuad Zincirkıran heyeti hakkında Maliye Müettişleri tarafmdan yapılan tahkikatın fezlekesi de, Ankarada alâkalı makamiara verildi. Evvelâ. Allaha üç defa şukredelim. Bu teşckkürün birincisi, gemiler ahndıktan 21 ay 12 gün sonra, 6 yolcu vapurundan bir tanesine nihayet bayrağımızın çekilebilmiş. olması içindir. İkinci tesekkür de İstanbulda, Ankarada, Amerikrida bir buçuk yıla yakın müddet devam eden derinlemesine ve genişkmesine tahkikatın nihayet bitmiş olmasmdan dolayıdır. Üçüncü tesekkür de, gemi vesaire almak için Avrupa ve Amerikaya gönderilmiş. 19 gemi ile bir çok tnaUeme satın almış. miljonlsrca dolarlık iş yapmış olan heyetin. Büyük Millet Meclisinin yüksck huzurunda dahi ileri süriilen komisyon da'.avereleri çevirmek şailesiııden ve suıistimal iinad ve iftirasından masıiıi olduğunun sa>ın Maliye Müfettişleri tarafmdan resmen kabul edilmiş bulunmasındandır. Allaha bu üçüncü şükranımız, daha büyiıktür. Çünkü kendisine lıir devlet hizmcti verilmiş olan beş kişilik Türk hejetüıin namus ve Ktikametten ayrıhnamış olduğunun tahakkuku beraeti zimmet asıl oimakla beraber sevinilecek bir şey dir. Ya Allah göstermesin ak^i sabit olsaydı, yârü ağyar nazarında bu hal, millerimizin şerefi adma ne kadar acı olurdu. Bir buçuk yıl müddetle kılı kırk >aran Maliye Müfettişlerinin, bu heyet azasına bulabildikleri bütün kusur. salâhiyetlerini tecavüz ederek mutavassıt kullanmaktan iba. rettir. Anlaşılan gemi mubayaasına gönderilen heyete verilen taümatta .mutavassıt kullanmayınız» denilmis; fakat onlar, henüz bize yardımlarda bulunmağa karar vertnemiş olan Amerikada. işleri daha iyi ve daha çabuk yürütmek için. eski Cumhur Başkanı Mr. Hoover'in ve bir çok Kongre azasımn dostu olan Mr. Mc Keen adında bir Amerikab bulmuşlardır ve onun yardımile ecnehilere satıhnası memnu olan cinsten jcemileri Türkiye hesabına satın almak imkânını elde etmişlerdir. Eğer .mutavassıt» denilen adam bu ise, tek bir dolar komisyon vermeden. yalnız bu hizmetlerini takdir edereıc kendisini mükâfatlandırması için hükumetimi» nezdinde teşebbüste bulunacaklarmı söylenıek suretile ona yaptırdıklan büyük iş, formaliteler icabl • salâhiyeri tecavüz» addedilse dahi, zatı masiahat itibarile tamamile yerindedir. Şeref vc namusu, dürüstlüğü Maliye Miıfcttijleri tarafından kabul edilmiş olan heyet azası bu yüzden mahkemeye verilirleıse, orada, Mc Keen'i ıiiçin kullandıklarını ve bu tavassuttan memlekete ne büyük faydalar temin edildiğini elbette ispat edeceklerdir. Amerikadan gemi nıubayaası meselesi sona ermcmiştir; Bitmemiş Dramın son perdesi henüz yeni açılmıştır. Dava. Tuık hâkimlerinin huzuruna cıktığı zaman, Bü> ük Millet Mcclisinde bahsi geçen KOmisyonlar. pırlantalar naşta olmak üzere. daha neler, neler meydana çıkacaktır. Yazan: Burhan Felek İç İşleri Bakanlığı bunlaruı, ancak sahiblerinin vefatından sonra kapatılmasını uygun görüyor Atlantik Paktından sonraki adımiar Muhtelif vesilelerle makalelerini iktibas ettiğimiz şöhretli Amerikalı tefsirci Joseph Alsop bittabi, okuyuculanmızın da yabancısı değildir. Kısa bir müddet evvel Avrupada uzun bir tetkik gezisi yapmış olan muharririn, Atlantik paktı münasebetile, yerinde edinmiş olduğu kanaatlerc da\anarak, yazmış olduğu mühim bir makaleyi iktibas ediyoruz: Avrupa durumu geniş • mikyasta düzenlenmiştir. Baü Avrupada, Sovyetler Birliği ile Garb arasındaki mücadelenin ilk büyük çatışmasını kazanmış bulunuyoruz. Fakat Sovyet siyasetinin banileri, hesablarını bir iki yıla göre değil. on yıllara göre ayarlamaktadırlar. Avrupada ummuş oldukları kolay zaferi elden bir kere kaçırdıktan sonra, Sovyetlerin ilerisini, beklemeğe koyulacakları muhakkaktır. Bugünün esas meselesi. Amerikada bizlerin de, bu «çok ilerisini» düşünebilecek ve işlerimizi ona göre ayarlayacak derecede bir ileri görüş'.ülük gösterip gösteremiyeceğimiz meselesidir. Bu bizim karşılaştığımız en büyük imtihandır. Gün geçtikçe, alıştığımız kışkırtıcıdan, mutad siyasî muharrikimizden mahrum kalacağımıza göre bu imtihan kolay bir imtihan olmıyacakür. Gözalıcı ve aşikâr Avrupa buhranları yerine. yeni tehlike işaretleri, meselâ Çuı gibi cografyası kadar halkı da bize yabancit uzak memleketlerdeki ağır siyasî değişikliklerden; muazzam olduğunu farkedip hakikî değerini ölçemiyeceğimiz Sovyet silâhlanma gay retîerinden; Sovyet imparatorluğunu askerî bir seviye ve mevzie erişürmek yolunda, gelişme ve tesirlerini, demir perdenin dörtte üç nisbette bizden gizliyeceği, geniş bir faaliyet programından ibaret kalacaktır. Bütün istikbalimiz. ou yarı sezilir tehlike işaretleıini karşılayış tarz ve kabiliyetimıze bağlı olacaktır. Bu söyliyeceğimiz ilk bakıma biraz garibsenebılir. fakat izahı mümkündür: Sov>'etlerin ne yapmağa niyet eitikleri daimi suısıte bir muamma kalacaksa da, So»1 et faaliyeti hakkında öğrenebildişimiz kadan dahi bizleri endişeiendirmek icin kâficftr. M"Sclâ, 3ovyetierin ağır tank istıhsaünin senede 3000 5000 tank arasında olduğu bizlerce malumdur. Bu istıhsal temposu, altı yedı sene içmdc Sovyetlere 2030 bin tankhk zırhlı kuvvetler sağlayacaktır. Bu rakamlar, hemen hemen silâhsız durumda ssymamız icab ecleıı Batının kolay kolay ihmal edem1yeceği rakamlardır. Bu ceşid malumab, Kremlin'in şimdiden tatbik etmekte olduğu siyasî fulukat programına ilâve ettiâiniz takdirde varacağınız netice, en kötü ihtimale göre hazır'.anmadan büyük ümid lere kapılmağa imkân olamiyacağıdır. Diğer taraftan muhakkak olan şudur ki Amerikan siyaseti. emperyalist bir siyaset değildir. Bununla beraber, Avrupaiı, mantık saniti her siyaset lideri, bugünkü dünya mücadelesinde mühim kararların Washüıgton'da alınacağını kabul ve takdir etmektedir. Bugün, Amerika hükumetinin görüş tarzı ve icraatı, Avrupa devletlerinin iç siyaseti üzerinde müessir olmaktadır. Zira, İngiltere de dahil olmak üzere bütün Avrupa devletleri, bugünkü mücadelede Amerika, umumun kabul ve tasvib ettiği bir lider sıfatile üzerine düşen fedakârlığı yapmadığı, ağır yükü taşımadığı takdirde kendi kendilerine muvaffakıyete erişebilmeleri için gereken kuvvet ve kaynaklara sahib değildirler. Bugünkü durum bu şekilde hulâsa edildikten sonra üzerinde durulacak ilk mühim mesele bittabi yapılması gereken şeyleri tesbit etmek meselesidir. Atlantik pakü ve Batı Avrupayı «ilâhîandırma programının yürürlüğe girmesi, pek tabiî olarak, gereken istikamette atılan mühim adımlann ilkidir. Fakat, maatteessüf, atılması gereken adımiar sadece bunlardan ibaret değildir. Birinci Cihan Harbinde Hindenburg ile Ludendorff'un, Churchiirin elibolu seferile cenahlarını sardığı sırada Fransadaki cephe hatlarını muhafazaya çalışmakla iktifa etmeleri nasıl kâfi bir tedbir değildiyse, sadece Atlantik milletleri camiasınm müdafaa teşkilâtını kurmakla iktifa etmek de, aynı derecede gayrikâfi bir tedbirdir. Şüphesiz A\Tupa, dünya siyasetinin merkezidir. Fakat Kremlin'in Uzak Doğudaki yayllışını daha genişlettiği veya stratejik bakımdan hayatî ehemmiyeti haiz olan Yakm Doğuyu tehdid ettiği takdirde stratejik durumumuzun tutunulmaz bir hale geîeceği muhakkaktır. Bu itibarla, Atlantik pakünın hemen akabinde aülmas: zarurî olan adımiar, bu nisbeten daha uzak bölgelerdeki duruma istikrar vermeğe matuf adımiar olmalıdır. Bu uğurda sarfedilecek gayretlerin zorlu ve yorucu derecede kanşık, tadsız ve pahah olacağı malumdur. Bununla beraber muvaffakıyet imkânları muhakkak ki mevcuddur. Bu bölgelerda, daha evvelden belirtileri sezilmiş olan Anglo Amerikan işbirliğinin gerçek bir şekilde tahakkukunun bu gayretleri muvaffakıyete eriştirecek başhca vasıtayı sağlaması muhtemeldir. Fakat, bu işbirliği tahakkuk etsin etmesin, herşeyden üstün bir ehemmiyet verilmesi gereken nokta, bu yolda muvaffakıyete erişmenin şart olduğudur. Bu zarureti takdir etmek. şu an için, usul ve vafitaları düşünmekten daha mühimdir. Bah devletlerinin müstemleke ce nahlanndaki durumlarına istikrar verdikten sonra, zarurî olarak karşılaşacağımız diğer mühim mesele, Sovyet silâhlanma faaliyetlerine mukabele etmek meselesidir. Batıll milletler Sovyet ünparatorluğunun senelik çelik istihsalinin beş misline sahibdirler. Fakat 1939 dan edin diğimiz tecrübe, herhangi bir düşmanın anide askerî kuvvet ve kudret üstünlüşü elde etmesine müsaade edip, eldeki seferber edilmemiş linde olan Servet Zengin dostumuz Çocukluğumda: Sehrimizde 267 içkili yerin kayaklaşrrken Mısıra gittim, kurtulamadım, nihayet İngiltereye patılması hakkmdaki kararm tatdiye bir şikâyet nağmesi vardı. Ka hastalandı. Tuvalette yıkıldı, kaldı. bik edilmemesi için içkili yer işbakçı Arab dediğimiz zenci çalgı Onun bu halini gören kamarot ba letenler cemiyeti tarafından İç İşleri na gelip: cıların diline persenk olmuştu. Bakanlığı nezdinde teşebbüsler Arkadaşınızı tayyarede bıra yapılmıştı. Öğrendiğimize göre, BaBundan anLaşılıyor ki; Mısır o kamayız. Londrada çaresine bakıZamana göre pek uzak bir yermiş. kanhk, bu kararın tatbikından vaz Bugün artık, Mısırla, Mısırçarşısı nız! demekle, Servet Beyin orada geçmiş, bu yerlerin, ancak sahiblebirbirinden yalnız vasıta bakımın milli korunma kanunundan istifa .inin vefatı veya bir başka şahsa dan ayrılan aynı zaman uzaklığın de ederek ikamet edeceğini san devri halinde kapatılmasını uygun da yerlerdir. Çünkü efendim; İs mıştı. görmüştür. Fakat İstanbul Vilâyetanbuldan Atina dört motörlü bir tine henüz bu hususta hiç bir yazı ta\yare Ue bir saat kırk beş daTayyare tutar mı? gelmemiştir. kika.. Aynı kuvvette bir tayyare Bildiğiniz gibi bazı insanlar varAtinadan Kahireye üç saatte gidi dır ki vagotonik mizacdadırlar. Onyor. Toplaymca beş saati bulmaz ları deniz tutar. Tren tutar, hattâ Vilâyet ve Belediyenin aynlması işi henüz inceleniyor Eğer Atinaya inmeden doğru u otomobile tahammül edemiyenler yollardaçulsa üç buçuk saatte gidilecek. vardır. Hele çok virajh Beledıyeye aid bazı ijler hakkında Beykozdan, Adalardan, Mısırçarşı Tayyare de hava bozuk olduğu za Bakanlıklarla temasta bulunmak üzere sına da bu kadar zamanda gidilir manlar insanı çok sallar. Hele kü Ankaraya gitmiş olan Belediye Başkan muavini Nazım Arda, dün şehrimizc Biz avdette kahvaltıyı Kahirede çük olursa. dönmüş temasları hakkında Vali ve yaptık. Öğle yemeğini Atinada yeBunun için türlü haplar, ilâclar Belediye Başkanına izahat vermiştir. dik. Saat üç buçukta İstanbulda tavsiye ederler. Hepsi Vago sinir Vilâyet ve Belediyenin aynlması hakidık. Beş çayına bir yere davetli lerini teskin edici şeylerdir; ama kındaki tasarı üzerinde Iç İşlen Bakanolaydık. gecikmeden gidecektik. eğer fazla sallarursa insanı gene lığında incelemeler devam etmektedır. Hal tarifesinin arttırılması için Şehir Bütün bu sürat, seyahat mefhu tutar. Biz Hindistandan avdet eder Meclısınde verılen karar henuz Bakanken Bağdad Kudüs yolunu taymunu yok etmiş gibidir. Bskiden lîkça tasdik edilmemıştır. Karaköy meyuzun uzadıya vedalaşıp vapura ve yare ile dört saatte yapmışük. He danının istımlâkine aıd müraeaat de ya trene bineceksiniz. Mendil, el, men tamamen cöl üzerinde yapılan lienüz netıcelendırilraemiştir. şapka sallamalar. Haykrrap seslen bu uçuşta hepimiz hasta olduk. Bazı doktorlar, sehrimizde büyük meler... Vapurun manevrası.. hay Yalnız viskisi elinde Falih Rıfkı bir hastane yapacaklar di iskele tarafına! Biraz da oradan Bey ayakta kalmıştı. Tayyare bile Şehrımizin maruf doktorlarından müaşinalık... Taaa Saraybumunu dö ilişilmesi tehlikeü adamlan tanı rekkeb bir heyct. dun Vali ve Belediye nvmciye kadar... Şimdi bu müddet yor. Başkanı Lutfi Kırdarı ziyaretle Alman, Bu yolculukta İstanbuldan bin Amerikan. Fransız, Musevî. Rum ve dıesnasında Atinaya varıyorsunuz. însana kendi mahallesinin bir so diğimiz İskandinnv tayyaresi 52 |er azınhk!ara aid hastaneler gibi, sehkişilik bir hava gemisiydi. Denız, rimizde 80 100 yataklı bu> uk ve ozel kağı tesirini yapıyor. bir hastane ın^a ettırmek ıstedıklenni garbî Anadolu dağları, Midilli, Yu ve bu husus için aralarında bir şirket Köroğlu: DenkU demir çıktı; kabada nan adaları gibi çeşidli arazi üze kurduklarını bildirmışler, kendilerine rinden uçmuş olmamıza rağmen münasib bir yer gösterilmesini istemişyılık kalmadı, detniş. Bunu: kımıldamadan Atinaya indik.. Tam lerdir. Tayyare çıkalı, seyahat kalmadı, indiğimiz zaman tayyarenin ışık Almanyadan kitab ithaline şekline sokmakta hiç bir mahzur tertibaünda ârıza oldu. Bütün lâmbaşlanacak yoktur ve bu hale ahşmış olanlar balar söndü. Saat yedi olduğu için jçin de artık vapur ve trenle seya sular iyice kararmıştı. Tayyare İkinci Dunya Harbınden sonra. Alhate tahammül güç olur. Meğer ki, vestiyerine verdiğimiz pardesü ve mrnjadan kitab ithalâtı da durmustu. sırf vapura veya trene binmek için şapkalarımızı bulamadık. Nihayet Oğrendığimıze gore. Tıcaret ve Ekonomi Bakanlığı şimdi, Batı Almanyadan seyahat edilsin, yahud tayyareden el fenerlerile aradıklanmızı bul tıbbî. ilmî. ziraî. fenni kitabların ithali korkup binemesin. duk... Bu tayyareler. simdiye kadar için bir miktar doviz ayırmağa karar Burada tayyarelere dair bir kü sefer yapan en büyük uçaklardır. vermistir. çük parantez açmak yerinde olur. Atinadan Kahireye, sabaha karşı Şehir hatlarının yaz tarifesi Bugün sefer yapan tayyareler, dörtte ve yağmur altmda kalktık. Şehir hatları yaz tarifesi bu sene dadört motörlü ve iki motörlüdür. Bir müddet yağmur bulutlan için ha mukemmel bir şekilde olacaktır. HoBunların birbirinden farkları yalnız de uçruk Sonra üste çıktık.. Gece, landadan gelen yeni şehir hattı vapurmotor sayısmda değildir. Bir kere buğulu bir mehtab vardı. Ay da ları sayesınde bu yaz Buyukdere. Büdört motörlü tayyareler en az 400 pek temiz deği'di.. Daha sonra si yükada ve Yalovsya. doğru seferler yapılabılecektir. Tarife. bu seferlen de kilometre süratle uçarlar. İki mo yah bir bulut kütlesi içine daldık.. içine alacak şekilde hazırlanmaktadır. türluler de ancak 300 kilometre ya Ne üstte, ne altta bir şey görünİtalyaya sipariş edilen paıiar. İasan sürate pek çabuk a müyordu. Tayyarede yalnız ortagetnilerimiz daki yolu gösteren zayıf lâmbalıstığı için giderken bir saat 45 daAnsaldo firmasına sipariş edilen dört kikada vardığımız Atinadan, dö lardan başka ışık olmadığından iki nüşte iki motörlü bir tayyare Ue güplük uykusuz'uğa inzimam eden gemınin inşaatına nezaret etmek u/ere Denizyolları Idaresinin italyaya gonİstanbula avdet ederken iki saat bu loşluk bana bir rehavet verdi. derditı heyetten ilk gelen bîlgıye ^ore. beş dakikada varmamız bize uzun Yarım saat kadar kestirdim. Tay firma. inşaata normal olarak devaın geldı. İkinci fark, dört motörlü yare, bulutların teşkil ettikleri gay etmek tedir. Constellation tipi tayyarelerde ha rimütecanis tabakalar içinde uçtuğu Garsonlann hakları kendilerine va tazyikı ayarlanabilmektedir. Biz için bir hayli sarsılıyor, sallanıyor, verilecek Kahueden Atinaya dört motörlü düşüyor ve kayıyordu; ama bana Müşteriden kesilen, fakat mal sahibbir tesir yapmadı. Bu esnada arTWA tayyaresile dönerken verdikleri tarafından alınan yüzde on garson leri uçuş bültenine göre 3800 met kamdaki koltukta oturan Necminin hakkının, garsonlara terki hakkında Belediye Iktisad Müdurluğüne yapı'.an re irtifada, 430 kilometre süratle salâtü selâm getirdiğini ve: müracaat üzerine Hukuk Müşavirliğınin uçuyorduk; fakat içerideki hava Ay! diye hafifçe bağırdığını mütaleası »orulmuştu. Hukuk Müşavirtazyiki 850 metreye ayar edilmişti. liği. bu paranın tamamile garsonlara duydum. Döndüm: Bunun evvelâ kalb ve teneffüs iiterki icab edeceğini İktisad Müdürlüğu Aman beyafendi! Ne kadar ne bildirmiştir. İktisad Müdürlüğu. buzerine tesiri var. Böyle tertibatı nun tatbik şekli hakkında bir formul olmıyan tayyarelerde 3000 den yu çok sallanıyoruz. Yok a canım. Birşey değil.. bu aramaktadır. karı çıkınca insan sık sık, derın Sanay Cemiyeti kuruldu nefes almak ihtiyacını duyar. Üs kadar olur, dedim.. sen neden baTutun içme aleyhtarları tarafından telik kulaklarda çıtırdamalar ve ğırdın? Sormayın beyefendi! Tayyare kurulan «Sarıay Cemiyeü« toplanmış ve inerken de ağrılar başlar. Onun sallanırken koltuğu tutayım dedim bsşkanhğa doktor Hafız Cemal Lokiçin artık uzunca süren mesafelere manhekimi seçmiştir. Elime yumuşak bir şey geldi. Arbu meziyetlerden mahrum olan îki kamdaki yolcunun kundurasız aya Fenerbahçe takımı Ankaraya motörlü tayyarelerle gitmek isteğı imiş. gidiyor miyorlar. Hele fiatlar da aynı oFenerbahçe kulübünün birinci takımı Talihin varmış, dedim. lunca. Bence yakın bir atide ya iki Biraz sonra Mısıra yaklaşan tay bu hafta içinde Ankaraya gitmeye kamotörlülerde de aynı sürat ve terrar vermiştir. tibatı temin edecekler, yahud bun yare, Afrikanın bulutsuz semasınFenerbahçe, Beykozla yapacağı son larla uzun uçuşlan kaldıracaklar. da ve yeni doğan güneşin kirlen lik maçına B takımı ile çıkacaktır. Fememiş, ziyası altmda uçuyordu... nerbahçe Ankarada Demirspor ve GencBüyük tayyarelerin başka bir Kahirenin başlıca hava limanı o lerbirliğile hususl iki maç yapacaktır. meziyeti de ekserisinin yataklı ollan (Faruk) meydanı, çölün orta45000 lira ile kaybolan masıdır. Tayyarenin tavanına kasında ve şehre 25 kilometrelik bir mutemedin yakalanması panan bu yataklardan, Atlantik aasfaltla bağlıdır. Belediyenin 45 000 lirasını alarak şıhrken istifade edildiğini sanıyoTam yedide oraya indiğimiz za kaçtığı iddia edilen Beyoğlu Belediye rum. Fakat koltuklar o kadar raMuhasebesi mutemedi Agâh Cabirin Kü hattır Jri; insana adeta uyku verir man İstanbulun kış, Atinanın soğuk tahyada yakalandıjı bildirilmekte ise havasına mukabil pardesüye taham leinde hava tazyikı ayarlama termül edilemiyecek bir sıcak iklim de alâkalılara henüz bu yolda resmî bir tibatı olmıyan tayyarelerde 3000 malumat gelmemistir. Fakat yakalan de olduğumuzu derhal anladık. Ü ması gun meselesi addedilmektedir. den yukarı çıkıldığı zaman fazla zerinde uçuş yaptığım memleketZinımetine para Reçiren posta hareket etmek de zararhdır. Çünler içinde en şayanı dıkkat olanlafcü hareket halinde vücud fazla okmemuru tevkif edildi rından birisi şüphesiz Nil deltasısijen ister. Halbuki 3000 den yuika dır. Ekilmiş veya sürülmüş yeşil, Zimmetine 4970 lira geçiren Beşiktaş rıda, havadaki oksijen nisbeti azal sarı, bej parçalarla yapılmış bir postanesl havale memuru Ferruh Kokmaya başlar. Bunun neticesi has damalı kumaşın arasında siyah as sal. dün Sultanahmed İkinci Sulh Ceza talananlar olur. Nitekim biz olim falt çizgiler ve gri kanallar birer maJıkemesine verilmis ve yapılan sorgus*ınu müteakıb tevkif edilmiştir. piyadlara giderken bindiğimiz dört dikiş gibi görünüyordu. Kahirey İsmail Habibin konferansı motörlü Belçika tayyaresinde bu inerken ufukta Ehramları gördük îsmail Habib Sevük, önümüzdeki patertibat yoktu. Bütün seyahat es ve dört bin senelik medeniyetin ü zar günü gaat 16.30 da Üsküdar Halkevi nasmda mütemadiyen hareket ha zerinden uçtuğumuzu kavradık. salonunda .Yahya Kemalin milli ve Avrupalı tarafı» mevzuhı bir konferans verecektir. kaynaklann üstünlüğüne güvenmenin hiç bir zaman emniyetli olamıyacağını ispat etmeğe kâfi bir delil teşkil etmelidir. Bittabi, Sovyetlerin yapmakta olduklan şibi rejimimizi militaristleştirmek zorunda değiliz. Bizim gayemiz tecavüz deşildir. Bununla beraber Garba çok kuvvetli bir müdafaa üstünlüğü sağlayabilmek için yeter derecede gayret sarfetmek, fedakârlık yapmak zorundayız. , Ancak yukanda hulâsa ettiğimiz iki müşkül şartı yerine getirdiğimız takdirdedir ki emniyetimizi sağlamıs olacağız. Bundan sonra da, Sovyet sistemindeki iç tezad ve mücadelelerin zamanla değişikliklere yol açacağını, bu değişikliklerin de silâhlı sulhu hakikî sulha inkılâb ettireceğini ümid edebiliriz. Fakat şimdiki halde, kendi sistemimizdeki iç tezadlar dolayısııe, bu iki şartın hiç birini yerine getirmemekteyiz. Eğer yeni bir dünya faciasile karşılaşırsak bunu, biz Amerikalılar, her zamanki gibi bu defa da ticarî kaygularunıza borclu olacağız. Denizcilik Bahisleri Nuhun gemisi nasıl şeydi, bugün var mıdır? : ABİDİS DAV'ER Bir Amerikan heyetinın Ağrı dağinın tepesinde Nuhun gemisini aramak üzere memleketimize gelmeğe hazırlandığı malumdur. Son günlerde bir İngiliz heyeti de aynı maksadla ortaya çıkmış ve Nuhun gemisini aramağa kalkışan heyetler üçü bulmuştur. Bazı meraklı okuyucularım Nuhun gemisi hakkında bir yazı yazmamı istiyorlar. Nuhun gemisi, din kitablarına •'c bütün mitolojilere gümiş bir efsanedir. Parısteki Louvre müzesinde ve Londradaki Bıitish Museum'da bulunan Kalde yani Babilonya eserlerinde Tufan hakkında pek şairane yazılar ve tasvirler vaıdır Bu eserler, kırmızı bir tuğla veya kıremid üzerine Hattı Mihî yani Çivi yazısı denilen acayib yazı ile yazılmıştır. Bu eserlere göre, Nuhun gemisi, dümensiz, yelkensiz ve küreksiz bir sandıktan başka bir şey değildir. Bu geminin göklerrle hazırlanmış plânlarmı, Suiar İlâhı Ea yapıp yeryüzünde yegâne iyi adam olan Nuha vermiş imiş. Nun, bu tekneyi gayet sağlam bir şekilde yapmış ve tahtalarını zift veya çan sakızı ile kalafat etmiş imiş. Geminin inşası bittikten sonra İlâhe Ea kendi himayesi alt'ına aldığı Nuha, şimdi telsizle gemilere ve uçaklara verilen hava tahmin raporlarmda olduğu gibi şiddetli bora ve yağmurun başlamak üzere olduğu haberini vermiş, Nuh da teknesine binmiştir. Kalde kiremıd veya tuğlasında Nuhun şu sözleri de vardır: «Ne kadar malım varsa hepsini gemiye doldurdum. Gümüş, altın, her türlü ekim mahsullerini gemiye yükledim. Ailemi, kadın ve erkek hizmetçilerimi, kırların ehlî hayvanlarıru, kırların vahşi hayvanlarını gemiye soktum. Gün doğmasından korkuyordum. Ben de gemime girdim ve kapımı kapattım.» Nuh bu bindirme ve yükleme işlerini bitirir bitinmez tufan başhyor ve gemisi de suların üstünde sellerin atkıntısına kapılarak sürükl?nip gidiyor. Tufan sırasında yeryüzünü sular kaplayınca Nuhun gemisi altı gün altı gece sularla sürüklenmiş, yedinci gün kasırga ve tufan durrmış; Nuhun teknesi de sularla ve akınUlarla 6 gün daha sürüklendikten sonra, 12 nci gün Nisir dağının, yani şimdi Ağrı dediğimiz dağın tepesine orurmuştur. Nuh, penceresini açıp da bütün insanlığm su ve çamur kesildiğini görunce ağlamış. Gemi, orada 7 gün kalrrus, içindeki mahluklar da korkudan donmus bir halde beklesip durmuşlardır. Nuh, önce keşif yapmak maksadilfr bur güvercinle bir kırlangıç koyuvermiş. Bunlar dönup geri gelinee, Nuh, henüz kur% toprak bulunmadığını anlamıs .Nuh Mr de karga uçurmuş. Karga geri gelmeyince onun suların üstünde gagalıyacai ve karnmı doyuracak lesler bulduğunu snlanuş; bir müddet sonra suların alçaldığını görerek hayvanları ve insanlan koyuvermiş ve orada dua için bir mühralb yapmıs, İlâhe Ea da Nuhu ve karısını alıp göklere götürmüs. Nuhun gemisinde tufandan ve ölümden kurtularak Âdem Babamızla Havva Annemizln rengârenfc nesillerini dünyada tekrar üreten ve yayan insanlar, kendi hayatlarının ve insanlığm kurtarıcısı olan bu gemiyi parça parça edip kutsal eşya meraklılarma ve dindarlara satnuslarmif. Gemi inşaiyeeiliği bakımından çok büyük bir günah işlediklerine şüphe yoktur. Çünkü bu gemiyi muhafaza etmiş olsalardı Sular İlâhı Ea'nın ne kadar iyi biı gemi mühendisi ve Nuhun da ne mükemmel bir gemi kalfası veya ustaeı olduğunu c memleketimize gelecefe olan Amerikan ve İngiliz heyetleri de Nuhun gemisini Ağrı dağuıın tepesinde bulurlardı. Nuhun gemisinin adı eski Kalde tuğlasında olduğu gibi Yahudüerin Kitabı Tevrat Ue İncildeki adı ArşArche'tır. Yalnız Tevratın ibranicesinde gemiye Tebâh adı verUmiştir. Tevrata göre Nuhun gemisi 7 ay sularla sürüklenmiştir. İçindeki çeşidli mahlukların bu kadar müddet ne ile karınlarını doyurd'ukları meçhuldür. İçtiklerüıe gelinee, tufanda sudan bol bir şey olmadığl malumdur. Kalde eberinde Nuhun ismi Şamaşnapiştim'dir, öteki kitablarda Noe'dir. Tevratta Nuha tufanı habev veren ve geminin plânlarını ona gökten getuen İlâhin adı Ea değil, İaveh'tir. Tevrata göre Nuhun gemisi reçineli bir ağacdan yapılmıştır. Bu ağacın selvi veya €cedre> sedr olması lâzım gelmektedir. Sedr luğat kitablarına göre dağ selvisi. Lübnan selvisi veya erz denilen ağacdrr. Bu ağacın Tevrattakj ismi «gofer> dir. Tevrattaki Arş, su geçmez bölmelere ayrılmış, zift veya reçine ile kalafat edilmiş olup bu kalafat maddesinin adı da •kofer» dir. Kalde tuğlasındaki yazıya göre, İlâhı Ea Nuhun teknesinin boyunu 140, enini 140 kude olarak bugünkü ingilizce tabirile dizayn etmiştir, yani resim ve plânlarını boyu ile eni aynı ölçüde, bir acayib gemi halinde yapmışür. Kude, dirsekten orta parmağın ucuna kadar uzanan eski bir ölçüdür. Bugünkü metre hesabile, yani yarım metreden biraz fazla olarak 525 milimetredir. Şu halde Kaldelilerin Arş'ı 73 buçuk metre boyunda ve aynı genişlikte bir teknedir. Tevrattaki Arş :se daha mütekâmildir ve Kaldenin teknesinden daha ziyade bir gemiye benzemektedir. Filvaki yahudi Arş'ı 300 kude boyunda, 50 kude eninde, 30 kude yükıekliğinde, yani boyu 150 buçuk metre, eni 26,25 metre, yüksekliği 15,75 olan bir gemidir. Bu eb'ada göre 65,116 metreküp tutuyormuş. Kaldein Arş'ı hakkında verilen malumatta teknenin yüksekliği ve kaç güvertesi olduğu hakkında bir şey söylenmemekte olmasma mukabil, Tevratın gemisi üç güverteli, ni üç katlıdır. Bir lumbuzu yani penceresi ve yan tarafında bir lumbarağzı yani kapısı vardır. Yahudi Arş'ında da tahrik vaatasından ve dümenden bahis yoktur. Kalde yazısuıa göre Nuhun gemisi dört köşe bir sandık olduğu halde Tevratın Arş'ı bir dubaya veya penişe benziyor. Yahudilerin Arşı da Nisir dağına değil, aynı bölgedeki Ararat isimli dağda karaya oturmuştur. Bu gemi ile kendilerini ve EÜrriyetlerini mahvolmaktan kurtaran insanlar da, nankörlük ederek Arş'ı bırakıp gitmi?ler ve zamanla halâskâr gemi yok olmuştur. Roma Imparatoru Auguste (Milâddan önce 68 te doğmuş, Milâddan ionrm M te ölmüftür) devrinda o dağın çevresinde yaşıyan bazı kurnaz Ermeniler, Arş'ın enkazını gördüklerüıi yeminle temin etmişler dir. Bunun da bir masal ve o zamana mahsus" bir rurizm politikası ve propagandası olduğuna şüphe yoktur. 1604 te Pier Jansen isminde Holandah zengin ve dindar bir tacir Hoorn şehrinde ftıukaddes kitablardakine benzer bir Arş yaptırmı;, buna safra yükleyerek Holanda kanallarında dplaştırmış ve Nuhun gemisini kendi ticaretine reklâm yapmak için kullannuştır ki bu Holandahnın da hayli açıkgöz bir adam olduğu anlaşılıyor. Pıerre Mortier adında bir Belcikalı da 1700 de yazdığı bir eserde Arş'ı yapan sanki Nuh değil de, kendisi imiş gibi, bu tekneyi gayet bol tafsilâth plân ve resimlerile eserinde tarif etmiştir. Bu eseıda Nuhun gemisinin kamaraları, hayvanlara mahsus yerleri, ahırları, kafesleri, ambarları, sintineleri dahi gösterilmiştir. Tabiidir ki bu tasilât esas itibarile Tevrattan ve Incilden alınmış olmakla beraber, Pieıre Mortier'in karihasından çıkan h3yalî şeylerdi. Milâddan sonra 193 211 yılları arasında Roma Imparatoru olan Septime Severe'in zamanında basılan bir madenî sikkenin bir taraında Nuhun gemisinin küçük biı sandığa, daha doğrusu pencereye benzer bir resmi vardır. Bunun içinde Nuh Ue karısı görülmektedir. Aynı resmin bir köşesinde de Nub Ue eşinin gemiden çıkükları gösterilmektedir. 1845 te İngiliz arkeoloji mütehassısı Layard. Mezopotamya'da Nmiva harabelerüün bulunduğu yerde Milâddan 7 asır önce yapılmıs bir takım heykeller vesaire bulup cıkarmıştır. Bunlar bir Asur hükümdarının satvet ve haşmetini ifade ediyordu. Osmanh İmparator luğu o tarihlerde, bu gibi şeylere kıymet vermediği, yahud da haberi bUe olmadığı için arkeolog bulduğu eşyayı British Museum'3 götürmüştür. 30 asur önce yaşamış olan Kalde Asur medeniyet ve sanabnın kıymetli yadigârları ve emanetleri olaa bu eserlerden Nuhun gemisi hakkında verdiği malumatta Kalde yazılarının, bilhassa Tevratın aldandığı anlaşılmaktadır. Bu eserlerdeki resiralere göre 27 asır önce yapılmış olan Kalde ve Asur gemileri ki efsanevî ihtiyar Arş'ın oğullan ve torunları olmalan iktiza eder Nuhun gemisine zer»e kadar benzememeKtedirler. Bunlar yuvarlak yük teknelerile biraz daha üzunca malımuzlu savaş gemileridir. Her Jd tip gemi de iki sıra küreklidir. Savaş gemilerinin direkleri olduğu halde, yük gemilerinde direk yoktur. Yük ve ticaret gemilerinin kıç taraflarında sancak ve iskelede birer kürek dümen vazifesini görmek tedir. Bilmem kaç bin sene evvel Ağn dağının tepesine oturmuş o l n Nuhun gemisinden, bakshm gelscek heyetler neler bulacaklar? Naçiz fikrimce hava! 31 Mart vak'ası Demokı^t ParU Beşıktaş I!çe ldare Kurulu. dun gece Beşiktaş H?lkevinde 31 Mart vak'asının yıldönumu dolayısıle bu hadisede ^ehıd duşenleri anmak urere bır toolantı tertib etmiştir. Ali Rıza Sejfi. 31 Mart vakasını anlatrnış, D. P. Bakırkoy Ilçe Bskanı da, Hareket ordularının Yeplkoye Eelişiıü ve orada cereyan eden vakdiarı nakletmıştır. Üniversite Koro Heyeti Ankaraya ^Hiyor İstanKı.il Üniversi'es.1 Talebe Birliğine bağlı Üniverıte Korusu Nevzad Atlının idaresınde son :;onserini basm mensubları huzurunda Eminönü Halkevinde, vermiştir. Koro ve saz heyeti Yardınis.evenler Derneğinin daveti üzerine onun uzdeki hafta içerisinde Ankaraya gidecek ve bir kaç konser verecektir. HAVACILIK TEKNOLOJİSİ H.Lionel WILUAMS ( Küçük Haberler j yazan . KITAB ÇEVIREN: Mühendis Nuri POLAT Fiyatı: 5 5 0 Kş Millî Eğifirr Bakanlığı Jaymevlenyle bütün kitapçılarda bu/unur.J Saııat EnstitüiU öğ tencilerine, mühenlislik tahsilinde bulunanlara, motör ve uçak fabıikah aıdH •alış;ın usta ve işciore cok fa>dp'Hu. • BELEDİYE İmar Müdurluklerinin bulunduâu Beyoğlundaki blna Amerikan sefaretine satıldıjlndan mezkur Müdür lüklerin TürbedeH Belediye İktisad Müdürlüğü binasına ve Belediye İktisad Müdürlüğunün de Lâlelidelri Çiçek apartımanına nakilleri taksrrür etmljtir. • PERTKVNİYAL Lisesinden Yetljenler Demejlnln tertib ettiği alle toplantısı bu aksam «aat 17 de başlayacak ve 24 e kadar devam edecektir. Ünyon Frans«z salonlarınd» yapılacaktır. • YÜKSEK Tahsil OencUği Yardım Dernegi, Beşiktaştaki eskl JOut Kalkın. ma Partisinin binasmda dün ıaat 17 de senelik genel kurul toplantısını yap mıştır. Toplantıda. faaliyet ve muraka be raporları okunmuj, yeni ldare htyeti seçilmiştir. • GALATASARAY Liseal n n Mnıf öğrencileri, 16 niıan cumartesl günü saat 15 te veda müsamereal verecekler dir. • İSTANBUL Işçi Sendikaları Birli Ji tarafından tertiblenen konferanslaı serisinin beşincisi bugün saat 18 de Eminönü Halkevinde Ord. Prof. Dı Fahreddin Kerim Gökay tarafından *I$çi ve meslekl hastalıklar» mevzuunda verilecekör. Bugün 1€ sahife Piyanist Lilyan Karayan geüyor Geçen mevsımdenberi memleketimize gelmesi beklendiği halde bazı mimlen dolayısile gelememiş olan piyanist Li'yan Karayan, önümüzdeki hafta içinde Romadan uçakla şehrimize gelip konserini 25 nisan aksamı verecektir. GENÇLERE ^ Türk mizahı ve Türk kaıı'ıatürleri. ^ Bütün dünya mizah' ve dünya karikatürleri. % Mizahî yerli roman. % İki şiir, hikâye, bir çok fıkralar.. BUGÜN ÇIKTI. H I R Ç I N K I Z DİŞİ KUS Birinci sayısının mevcudu kalmamıştır. Günün en çok aranüan en dedikodu yaıatan kadın Mecmuası oldu İkinci sayısını temin edebilmek için gazetecinize »imdiden siparu veriniz. istanbulda 1 ve 2, taşrada 1. cisi çıktı. Bayilere sorunuz 15 kurtış. DîSf KUS Sayın Doktor ve Eczacılara: 100.000 200,000 ve 500.000 Üniteük Cemaziyel'âhır 15 Perşembe Penidltin G Crystalline Abbott Yeniden bol miktarda piyasaya arzedilmiştir. ABBOTT LAROBATUARİZ NİR İst. Lfd. Türkiye Şubesi P.K. 1655 Galate İ.sfenbul Te]. 40296 V. ] 6.23 13 14 16.58 19,48 21.23 4.36 E. ]10.36 5,28j 9,11 12,00, 1,37 8,49 ARÎF BOLA'I KİTABEVİ I Lİ CEP KİTAPLARll