18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ıc Mr. Ghurchill ne demek isledi? ister Churchill'in son srünlerde söylediği nutuk içinde geçen bazı cünıleler, siyaset âleminde uzun uzadıya bahis raevnju olmakta \e onua ne demek istediği üzerinde türlü türlü mütalealar yüriitülmektedir. Mr. Churchill'in bu nutukta söylediği sözlerin en belübaşb noktaları şunlardı: 1. Sovyetler Birliğinin ortaya atfağı mesele, Hftlerin ortaya çıkardığı meseleden daha kötü ve bir kaç bakuudan daha korkuncdur. Çünkü Sovyetler, hiç bir çann akbndan geçmiyen bir genişleme peşindedirler. 2. Buna ka'şı. yani Sovyetlerin bu genişleme politikasına karşı gelen en mühim âmil atom bombasınuı Amerika elinde bulunmasıdır. Boyle bir mâni bulunmasaydı Avrupa çiğnenmiş ve Londra bombalanmış. olurdu. 3. Bir tesviyeye vannak irin eldeki zaman gayrimahdud değildir. Fakat son derece uyanık davranmak lâzımdır. Bununla beraber gimdiki halde hemen tecavüze uğranılaeağmı sanmak doğru değildir. 4. Tarihin hâdiseleri üzerinde, Cengiz Hanın ölümü jibi tesir etnıcsi mulıtemel bir takun hâdiselerin vukun beklcnebilir. Moğol ordularırun biitün Avrupayı istilâ edebilecekleri sırada Cenjriz Hanın ölümü, Avrupayı bu istilâdan kurtarnuşhr. Mr. ChuıclnH'in sövlcdiklcrî bu nıahiyette idi. Acaba maksadı neydi? Bilhassa ölümü, Cengiz Hanın ölümüne benziyecek kimse kimdlr? StalLn mi? Stalin ise. Mr. Churchill onun ölümü üzerine Sovyet Rusja içinde bir takım knrışıklıklar vuku bul masını ve bu karışıklıkların Rusyayı, istilâ ve Rcnişlcme cmcllcıinden alakoymasını uraııyor, demektir. Gerçi Mr. ChurchiH'iu ilk iddiasının doğru olduğu üzrıinde tcreddüde yer yoktur. Yani Sovyet Rusyanın atom bombasından korkarak tecavüze geçmeğe cesaret etmediği muhakkaktır. Fakat ikinci iddia, bir hayli şüphe ile karşılanmaktadır. Avrupa, Moğol ordularuun isülânndan, muhakkak ki Cengiz Hanjn ölümü sayesinde Kıırtulmuştur. Fakat Stalin'in ülümü de acaba ajnı neticeyi verir mi? Mr. Churchill'in bu mülâhazası ^tniş bir tereddfidle kaı^ılanmı^tır. Çunkü Busya dahilî bir takun tıücadelelerin vukuıınu önlemek için haricî bir maceraya atılmayı l>elki dc tercih eder. ' Gerçi haricî maccralara atılmak Için gayet büyük ve nüfuzlu bir liderin başta bulunması icab edcr. Fakat büyük sıkıntıların dahilî bir inlilâka bedel haricî bir infüâkla defolunması ihtimaH de unululnıamak icab eder. . Bununla beraber kimbilir, belki Mr. Churclıill'in dediği doğru çıkar ve belki bir şahsın ölümü, dünya tarihi üzerinde çok geniş bir tesir yapar. Ötncr Kıza DOĞRUL belediyeleri mesul görüyor i Baştarafı 1 inci sahifede ı kamete uğradığı? 3 Hükumetin Belediyeye yardun etmesi için ne yapması lâzam geldiği? Bakanın bu telgrafına bilhassa gazetemizde çıkan bir başyazının sebeb olduğu anlaşılıyor. Bu münasebetle Cemil Said Barlastan hayat pahalılığı ve et tanzim satışı mevzuunda çeşidli yatılar çıktığından bahisle «Bakanlığınız bu mevzularla alâkalanıyor mu?» diye sordum, şu beyanatta bulundu: « Bu husustaki yazıları takib ettiğimiz gibi pahalılık mevzuu ıle de meşgul olmaktayız. Yalnız şunu tekrar belirtreekte faytia gorürüm ki, pahalılık, İstanbul ve Ankara gibi şehirlerde oturan dar ve sabit gelirli kütleyi müteessir etmektedir. Mcmleketin müstahsil zümresinin hayat standardı geçen seneye nisbetle yükselmiş vaziyettedir. Bu işte Bakanlığa düşen vazife kooperatifleri organize etmefctir. Bu yolda uğraşmaktayım. Diğer taraftan büyük şehir belediyelerine de başka bir vazife düşmektedir. O da, fiatların murakabesidir. Hayat pahalılığuıın kendisini dar gelirlilere en çok dujrurduğu İstanbulda, belediyenin bu mesele ile bilhassa meşgul olması lâzımdırBu husüsta ayrıca İstanbul Belediyesinin dikkatini çekerek hükumetten ne yardîm istediğini bildirmesini taleb ettim.> Et tanzim satışlarında Ticaret Ofisinin 1 milyondan fazla zarara girdiği bu işte muvaffak olamadığı söyleniyordu. Bakan bu münasebetle şu izahlarda bulundu: « Bilindiği üzere Koordinasyon •kararile 15 mart tarihine kadar et tanzim satışına devam edecektik. L E Hükumet, son pahalılıktan Yunan kabinesi istifa etti Pakat kışın şiddetli gitmesi dolayısile bunu 15 nisana kadar uzattık. İnsanlar müsbet tesirleri de menfi tesirl£r gibi unuttukJarmdan bu geçen 4 ay zarfında sebze bulunmamasına, yağ fiatının yüksek olmasına rağmen et fîatlannın diğer gıda maddelerinden daha ucuz olduğunu ve etin her seneden fazla ve her yerde bulunduğunu unutmakta mazurdurlar. Biz bu işe girişirken hattâ 5 milyon liranın tamamını bile zarar etmeyi göze almıştık. Kaldı ki bu işten mütevellid ve yarım milyonu geçmiyen açık, diğer karşılıklarla kapanmak üzeredir. Gerck hayat pahalılığı ile mücadele, gerekse et tanzim satışında bugünkü tedbirlcrin palyatif olduğunu söylemeğe hacet yoktur. Bu uzun vadeli bir iştir. Biz bu yolda yürüyoruz. Bir cihete de ehemmiyet le dikkati çekerim ki, eğer biz bu kış, bilhassa hububatta tanzim satışını yapmamış olsaydık memleketin dört bucağında ekmek Hatlan tasavvur edilmiyecek nisbette yük selirdi. Hâdiseleri objektif olarak görenlerin verecekleri hiikümlerin her halde daha az insafsız olacağına inanıyorum.> Ekonomi ve Ticaret Bakanının ziyafeti Ankara 12 (a.a.) Ticaret Bakanhğının 194950 mahsul yüı ihracat rejimini tesbit etmek üzere Ankarada yapılan toplantıya çağırılmış bulunan delegeler şerefine Ekonomi ve Ticaret Bakanı Cernil Said Barlas tarafından bugün saat 18,30 da Anadolu Kulübünde bir kokteyl parti tertib edilmiştir. Kokteylde delegelerden başka, muhtelif Bakanlıklar ileri gelenleri ve tüccar hazır bulunmuşrur. BÎR DAKİKA : Onıı bulsak... * ••• ^ • M " Sandalyesiz bir Bakan hakkındaki şayialar istifaya sebeb oldu Atina 12 (A.P.) Başbakan Sofulis bu akşam mahallî saatle 19 da istifasıru Kıala vermiştir. Kral, kabineji yeniden kurmak ödevini derhal kendisine tevdi ermiştir. Bu >cni kabine buhranına, sandalyesiz Bakan Spiro Markezinis'in aleyhinde dolaşan şayialar sebeb olmuştur. Muhalefet, yeni parti lideri Markezinis'in altuı ve döviz kacakçıhk hâdiselerile ilgili olduğunu iddia etmektedir. Bu iddialar. bu yolsuzlukları incelemekte olan yargıc tarafından henüz resmen teyid edilmemiştir. Bununla beraber kabineye dahil siyasî liderler ve muhalefet hemen hemen müttefikan Markezinis'i tazyika başlamışlardır. Fakat Markezinis istifa etmeği reddetmiş ve aleyhinde resmî bir iddia ileri sürülmediğini sebeb olarak göstermiştir. • Veremden senede (siz resmen söylenenlere bakmayın) 100 binden fazla vatandaş kaybcdiyoruz. İlâc yok, hastane yok, sefalet çok... elbette böyle olacak. Şimdi yeni bir kanunla, ki Meclis kabul etmiş, bu hastahkla beş senelik bir mücadele plânı hazırlanmış. Eyvah. Komşu memleketlerde dahi bu beşer senelik plânlan çok gördük. Rakamlar ortada olduğuna göre, bize lâzım olan «beş senelik» değil ancak «beş günlük» bir plândır. Ama uykudakileri uyandırabilsek! D. N. Sadak Acheson mülâkatı yapıldı Baştarafı 1 inci sahifede rinde Türkiyenin Washinp,ton Büyük Elçisi Feridun Cemal Ergin bulunmaktaydı. Bir buçuk saat süren bu görüşme, normal diplomatik konuş malardan çok uzun olmuştur. Görüşmenin yapıldığı salondan Sadakla beraber resim çekürmek içtn çıkan Acheson'un bu jesti de mutad olmıyan bir harekettir. Siyasi müşahidler bu hususlan ve Sadağın bütün resmî çe\relerde uyandırdığı dikkati Amerikanın Türkiye ile olan münasebetierine verdiği önemi gösteren bir delil addetmektedirler. Necmeddin Sadak mahallî saatle 16 da İktisadî İşbirliği idarecUJ Paul Hoffman'ı ziyaret edecektir. Gece Türkiye büyük elçiliğinde Türk Dış İşleri Bskanı şerefine büyük bir ziyafet verilecektir. Bu ziyafette bir çok Amerikan yüksek şahsiyeti ve bu arada Tarım Bakanı ile Bayan Charles Brannan ve Dış İşleri Bakanlığı müsteşarı ile Bayan Webb de hazır bulunacaklardır. Sadak çarşamba günü öğleyin Başkan Truman'ı ziyaret edecek ve öğle yemeğinde Acheson'un davetlisi olacaktır. Çarşamba akşaırj Türk Dış İşleri Bakanı ve Bayan Sadak şerefine Türkiye büyük elçiliğinde bir kabul resmi tertib edilecektir. Akdeniz Paktı ; Washington 12 (AP.) Birleşik Amerika Dış İşleri Bakaru Dean Acheson'la Türkiye Dış İşleri Bakanı Necmeddin Sadağm bugün Dış İşieri Bakanlığında yaptıkları 90 dakikalık bir görüşme sırasında Akdeniz paktı işinin de gözden geçirildiği tahmin edilmektedir. Çaldaris'in makalesi Atina 12 (a.a. Reuter) Haftalık clndependance» gazetesinde yayınladığı bir makalede Yunan Dış İşleri Bakanı Konstantin Çadlaris, bir Akdeniz paktı tahakkuk ettirilmesi lüzumunu' belirtmiştir. Hddfse/erdrâsırid Gıda maddeleri ihrac u memlekette meşhur bir hata. bir mali, bir iktisadî hata yapılmıştır. Yapanlar ona fcir ^abide» adını vern.ek istediler. Biz buna muazzam bir kazık diyebiliriz. 7 eylul kararlan dediğimiz .Türk parasuıın kı>metinin düşürülmesi» hâdısesinden bahsetmek istiyorum. Son asırda memleket iktisadiyatına bunun kadar meş'um tesir yapmış hiç bir karar yoktur. B Üç heyet Ağrı dağında Nuhun gemisini arıyacak Bagtarafı 1 inci sahifede sü başkanı Egerton Skyses kendisine Moskovanın «emperyali^t casus^ demesiıîe gülmüş ve şunlar) 6Öylemiştir: « Bu iltifatlardan çok müftehirim, fakat söyledikleri düpedüz yalandır. Biz Nuhun gemisini ararken Türk topraklarmd* kalacağızTürk hükumetinden istediğimiz müsaadeyi almış bulunuyoruz. Nuhun gemisinin hâlâ orada buzlar arasmda bulunduğundan eminiz. Sovyet hududuna yakın bir bölgede böyle bir ilmî araştırmaniD casusluk için bahane olduğunu söy lemekle Rusya kendini gülünç bir duruma sokmalrtadrr.» Amerikan ilim heyetine başkanltk eden Dr. A, Smith de Nuhun gemisinin Ağn dağınm tepesindekj buzlar altında saklı bulunduğundan emin olduğunu kaydetmiş ve «dünya inanılmaz çeylerle dohıdur» demiştir. CUMHURİÎET. İlk defa olarak Nuhun gemisinden bahseden Gılgameş destam oknuştur. Toprak tuğlalar üzerine yazümış olan destan, Allahın, yeryüzündeki mahlukları yoketmeğe karar verdiğini ve Nuh peygamberi, kansrm, üç çocuğu ile karılannı ve mevcud hayvanlardan blrer çiftini kurtarmak için bir geminin inşa edilmesini emrettiğini kaydetmektedir Bundan Sonra birçok eski ^ yeni müverrihler, muhtelif faraziyeler ileri sürmüşlerdir. Nuh, gemisini Orişene'e göre 100, Jorchi'ye göre 120, Berose'a göre 78, Tanchunaya göre 52 ve Müslümanlara göre de 2 senede inşa etmiş. Bazılarına göre Nuhun gemisi 40.000 tonlııkmuş. •mnıtımılltlllllllll!!ll!IIH!l!|l||ll!HimHlllllllllllllimifflmıını.ıiM.ııı.u Merkez Bankasının Demokratları kızdıran altın salışları propaganda Bittabi ihtiyac hasıl olunca ihtiyaç nisbetinde bu altınlar tekrar dövize çevrilir. Bunda paranın kıymetine tesir yapacak bir mahiyet aramaya da imkân olmıyacağı tabüdir. î^te 2 nisan haftalık vaziyetinde müşahede edilen 1001 kiloluk eksilme bu mahiyettedir ve eksilen miktar 23/12/948 tarihinde yukarıda izah ettiğim sebeblerle satın alınan 1502 kilogramlık altından bir kısmıdır ki ihtiyac vukuunda bakiyesinin de satılması cihetine gidilecektir.» Baştarafı 1 inci sahifede Baştarafı 1 inci sahifede sarfolunan gayretler son defa Samsun civannda clduğu gibi bazı nahoş durumlara sebeb olmaktadır. Samsundan abnan malumat, C. H. P. bölge müfettişi Niyazi Aksoyun Tekke köyünde tertib olunan toplantıda ban hâdiselerin vaki olduğunu göstermektedir. Daha önce kurucular halk* Valinin, Tekel müfettişinin ve C. H. P. müfetlişinin köye geleceklerini ve toplantı yerinin de köy ilkokulu olduğunu ilân etmişlerdir. Pazar günü yalnız Parti müfettişi gelmiş, yaptığı konuşmada Osmanh impnratorluğunun son günlerine aid bazı hâdiselerin hikâyesinden başlayarak H. Partisinin memlekette yaptığı inkılâblan anlatmış, bu arada «Partimizin büyükleri. Rcisicumhur, Hilmi Uran, Sökmensüer ve arkadaşlarının hiç bir servetlcri yoktur. Bir gün ha>ata göz jnjmduklan takdirde çocuklarına barmacakları bir ev bile bırakmıyacaklardır» dcmiş ve gene iddiaya göre İnönünun ilk defa parti grupuna giderek gruptan aldığı kararla dcmokrasi rejiminin kurulmasına ve muhalif partilerin teşekkülüne izin verdiğini söylemiş, «Fakat bundan çok endişe duyuyoruz. Çünkü kurulan partiler arasına düşman ajanlan girip memleketi karışıklığa scvk3debilirler.» diyerek Serbcst Fırka hâdiselerinden ve araya komünistler kanştığından misaller vermiş. «Şimdi de karşımıza demokrat memokrat diye bir şey çıktı» diyince hazır bulunan Demokrat vatandaşlarla Niyazi Aksoy arasmda hayli şiddetli bir münakaşa çıkmışhr. C. H. P. müfettişi «Muhalefet partisini biz yarattık> diyerek sözlerine devam etmiş, C. H. P. nin iktidan hiç bir partiye teslim etmiyeceğini ifade etmiş, «Ben Demokrat Parti diye bir teşekkül tatumıyorum, muhalif partileri •anıyorum. Islâm dininde nasıl mezhebler varsa siyasette de partiler vardır. Bizim parti de Hanefi mezhebi gibi mukaddes bir partidir> demiştir. Üâve edildiğine göre bu propaganda şekli, Samsun çevresinde kesin akisler ve tesirler uyandırmıştır. Başmakaleden devam tnadıği fikri. yalnız muhalif partiler tarafından ileri süriilen bir iddia değildir; Cumhuriyet Halk Partisi de, bu kanunu değiştirmek yoluna girmekle bunu kabul etmiş bulunuyor. Nitekim Başbakan Yardımcısı sayın Nihad Erim, dünkü Cıımhuriyet'te çıkan beyanatı ile kanunun tadili için yapılan çalışmalan izah etmiştir. Fakat iktidar partisi Genel Başkan vekili Hilmi Uran, evvelki gün kendisile görüşen gazetecilere, münhal milletvekillikleri seçimlerinin, mevcud kanunun hükümleri dairesinde yapılacağmı, yeni kanunun 1950 umumî secünleriride tatbik edileceğini söylemistir. Ankaradan vcrilen haberlere göre, Demokrat Parti çevrelerinde bugün yürürlükte bulunan kanunla seçimlere girmemek temayülü gayet kuvvetüdir. Demokrat Partice hazırlanan seçim kanunu tasarısı prensip bakımından ikmal edilmiş olup Partinin Meclis Grupu, bugünlerde tasarı üzerinde son bir tetkikte bulunacaktır. Anlaşdıyor ki kısmt seçimlerin mevcud kanunla yapılması mevzuu, partiler arasında yeni tartışmalara sebeb olacak ve iktidar partisi bu kararda olduğuna ve galib bir ihtimalle kararmı da değiştirmiyeceğine göre, Demokrat Parti, bundan evvel yapılan ara seçimlerinde olduğu gibi, bu defaki seçhnlere de iştirak etmiyecektir. Bu sııretle kısmî seçimler gene bir mana ve canlılık ifade etmiyerek sönük gççecektir. Neticede Cumhuriyet Halk Partisinin Büyük Millet Meclisinde zaten elinde bulundurduğu kahir ekseriyctin mahdııd boşlııklan doldunılmuş olacaksa da, seçim yapılacak illcrdeki halkın kahir ekseriveti de seçimlere iştirak etmiyecektir. Aynca şu da var ki yeni yapılacak seçim kanunu, tatbikat bakımından bir tecrübe ve imtihandan çeçmiş ülmıyacak ve seçimler dcğil, seçim kanunu etrafuıdaki tarrışmalar, 1950 umumî seçimleri arifesine kadar devam edip gidecektir. Ara seçimler yeni kanunla yapılmalıdır Hırsız ai Baştarafı 1 inci sahifede Bugün Sümer polis karakolu, uzun araştırmalardan sonra bu hırsız aileyi yakalamış ve bütün çahnan mücevherat mevdsna çıkarılmıştır. Hırsız aile efradı şunlardır: Izmitin Kemalpaşa mahallesi Yavuz sokak 26 numarada oturan Üssü Bahrî fırıncısı Hayreddin Yıl maz, karısı 20 yaşmda Perihan Yılmaz, baldızı 12 yaşında Samiye Çetin, gene baîdızı 18 yaşında Neriman Çetin ve kızların ağabeyleri Cemal Çetin. İddiaya g"öre hıısızlığı 12 yaşında Samiye Çetin, gündüz evlere girerek yapmış, kızkardeşlerile eniştesi ve ağabeysi kendisini teşvik etmişlerdir. şiddetli hücumlarile manen zâfa uğrayacaktır. Çünkü muhalefet partileri, iktidar partisinin tam emniyetli seçimler yaptırmaktan kaçtndığını, demokrasiı:in ruhunn ve esasını teşkil eden halk oylarının tecellisinden ve diğer partilerle bir seçim savaşına ve imtihanma girmekten korkruğunu söyleyeceklerdir. Bu iddialar da. umumî efkârda makes bulacak ve parti, nıücadelesiz bir seçim neticesinde kazanacağı bir düzine kadar yeni milletvekiline mukabil, milletin teveccüh ve sevgisinden yeni kayıblara uğrayacaktır. Sayın Hilmi Uran. son gazetecilcr toplantısında. yeni seçim kanunile yapılacak umumî seçimlerde C. H. P. nin ekseriyeti alıp alamıyacağı hakkındaki fikrini soranlara, < Yeni seçimlerde ben şahsan partimizüı şansını yüksek görüyorum. Maamafih söz milletindir.» Cevabuıı vermiştir. Mademki Paıti Genel Başkan vekili. umumî seçimlerde partisinin kazanacağından emindir, o halde kısmî seçimlerde bu şansı yeni kanunla denemek daha iyi olmaz mi? Ara seçimlerde alınacak neticc, iktidar partisine 1930 umumî seçimlerindeki kuvvetinin ve şansınm hakikî derecssini ölçmek imkânmı da vereceğine göre, kısmî seçimleri bütün partilerin iştiraklerini temin edecek yeni bir kanunla yapmak, bu bakımdan da faydalı olur. Ara seçimlerin yeni kanunla yapılması herhalde daha iyi olacaktır, kanaatindeyiz. CUMHURİYET «Barışa giden yol» Baştarafı 1 inci sahifede silâhlı bir taarruza karşı müştereken veya ayrı ayn olarak savunma haklarım kullanacakları hususundaki kesin niyetlerini gösterdiğini» belirtmektedir. Truman daha sonra şöyle demektedir: « Bu, barışa giden yolda sadece bir adımdır. Bir hareket, ne kadar manalı olursa olsun, barışın tahakkuku için tek başına kâfi gelemez. Ortaya çıkacak hâdiselerin ve şartların ışığı altında realist ve amelî adımlar atarak ve barışm bünyesini sağlam bir şekilde vücude getirerek sabırla ve ihtiyatla çalışmaya devam etmemiz lâzımdır.» Başkan Truman, bundan sonra Atlantik paktına dahil memleketlerin birleşmiş kuvvetlerirün dünyanm her tarafında hür insanların geleceği için çok büyük bir mana taşıdığını açıklamıştır. Belçtkada Brüksel 12 (a.a.) (Afp) Meclis dış işleri komisyonu Atlantik paktını tasvib eden kanun tasarısını bir muhalif ve bir müstenkife karşı oy birliği ile kabul etmiştir. Moskovada Peyk memleketleri ilhak hazırhklan Londra 12 (Nafen) Liverpol Post gazetesinin Londra muhabiri Sovyet Rusyanın peyk memleketleri ilhak etmek üzere hazırlıklara giriştiğini kaydetmekte ve Moskovada yapılmış olan bütün bu değişikliklerin bu mesele ile ilgili olduğunu kaydetmektedir. Dırac mailarımızı harice satamıyor ve bu yüzden döviz temin edemiyorduk. Bizim piyasaya göre fiat lanmış olan mallarımız, o giinkü kura nazaran yabancılara pahalı geliyordu. Bunu düzeltmek için türlü çareler vardı. Fiatları düşürmek, prim vermek, paramızı düşürmek. Arasıra prim vererek bu işe çare bulmaya doğru giderken bütün mali hakikatler bitmiş de bizim paranın beynelmilel kıymetinin ayarlanması kalmış gibi eümizi ona attık. Bildiğiniz gibi bir dolar 123 kuruş, bir sterlin 525 kuruş iken birincisini 285 kuruşa, ilfincisini 1138 kuruşa çıkardık. Sizin anlayasağınız Türk parasınm kıymetinj yarıdan aşağıya indirc'ik. Tek ihrac mallarımız ucuza gelsin de mu? teri bulsun diye. İlk agızda eski para rejimine göre müstahsilden alınmış olan mallar kolayca gitti. Lâkin dövizi eskisine nazaran iki misli pahah aldığımız için ithal malları o nisbette pahalılandı. Mü» tahsilin gözü açıldı ve ihrac mallarımız bu sefer de yeni kura göre fiatlandı. Yani eskiden dolar vo sterline göte ne idiyse gene o pereseye çıkb. Satış gene güçleştL Beklediğimiz nerice, tüccann ve müstahsilin fiatlan arrhrması yü* zünden elde cdilemedi. Sadece, paramızın kıymeti düşmüş oldu Bu yüzden hayat pahalılandı. Bunu hâlâ sorup sual eden yok. Lâkin C.H.P. hükumetlerinin zimmetine kayıdlı olan ve şahsi veya resmî bütçelerin hiç değilse üçte blr kabarmasını intac eden bu hatayı elbette bir gün soracaklardır. İşte paramızı yarı yarıya kırnuf olmamıza rağmen hâlâ ticaret muvazenemizde açık vardır. Yani ihracatımız ithalâtımızı karşılayama raaktadu". Bu da paramızın fiilen düşmesini intaç etmektedir. Bugün dolar piyasasının 4 Türk lirası olduğunu elbette saym Maliye Vekitimiz bizden iyi bilir. Bir zamanlar kendi zaafından dolayı dokuz liraja kadar düşmüs oîan sterlin d» simdi 12 liraya çıkmıştu. Bu çıkışlara nazaran bizim para bundan iki sene evvelki dururmına dönmüş bulunuyor. Şimdi ne yapacağız! Tekrar devalüasyon mu? Tabiî bu kimsenin akhna gehnediği için ihracata başvuruyoruz. Bugün harice satacağımız mallar içinde en kıymetlilerinin gjda maJ deleri olduğu meydandadır. Hâlâ kendine gelememiş olan dünyanıa karnı açür. Onun için gıda maddeleri kolay satıhyor. Lâkin Türkiye kendi halkım doyurmuş mudur ki dışarıya yiyecek satabilsin! Hangi gıda maddesi ihrac edilecek diye rivayet çıksa fiatlar derhal Vükseliyor. Bu yüksek fiata ihracatçılar müşteri buluyorlar mı. bulamıyorlar mı orası ayrı bir davadır, lâkin iç piyasa da ajnı suretle pahaldandığı için hayat yükseliyor ve halk sıkıntı çekiyor. Büyük Suriye dayası Londra 12 (a.a. VJP.) Büyük Suriye meselesirdn bahis mevzuu olması dolayısile anlatıldığına göre, Eusya ile Fransa bu projeye muhaliftirİEr. Amerika, tarafsız kalmakta ve yalnız Ingilterenin bu projeye muzaheret edeceği göze çarpmaktadır. Albay Zaim de, Büyük Suriye kurulmasına taraftar olduğunu bildirmiştir. Şam 12 (A.P.) Başkan Hüsnü Zaitn, bükaç gazetej'i kapalmak niyetinde olduğunu söylemi^tdr. Başkan, orduyu ku\vetlendirmek için birtakım vereiler vücude getireceğini ve bunlardan talısil olunacak yüz miiyon Suriye lirasını ordtıya tahsis edeceğini söylemistir. Şükrii ElKııv\retü sorguya çckildi Şam 12 (a.a. Afp.) Eski Cumlıur Başkanı Şükrü ElKuvvetli. BaşkumEndanın emrile Tahkikat Komisyonunda sorguya çekilmiştir. Zimmetine kanunsuz para gecirmekten samktır. Şehir dışı edilecek müesseseier Sovyet denizaltıları Pasifikte faaliyete geçtiler NewYork 12 (Nafen) W a shington'dan gelen bir rapora göre, Sovyet denizaltılan dünyamn birçok denizlerinde gizli olarak faaliyet göstermeye başlamışlardrr. Bu Rus dcnizaltılarınm bilha^sa Pasifikte faaliyette bulundukları öğrenilmL?tir. Resmi kaynaklardan elde edilen malumata göre, Rusların Pasifik donanmasma mensub denizaltıların büyük bir kısmı Güney Çin sularmda toplanmış bulunmaktadır. Buradan bu korsan denizaltıların Filipinlere ve Franssız Hindiçinisine kadar uzandıklan ve oradaki komünistlere silâh ve eepane taşıdıkları da bildirilmektedir. Bu faaSyetler, Ruslarm, Avrupadan evvel Asyaya göz dikmiş olduğuna ve bu sahadaki hareketlerine hız vermiş olduklarına dair bir fikir vermektedir. Denizyolları İdaresi işçiierinin durumu Devlet Denizyolları Genel Müdüıü Cemil Parman, dairerine aid çeşidli konular etrafında dün bir muharririmize şu izahatta bulunmuştur: « İdarenin muhtelif işletmelerde çalışan dört üâ beş bin işcisi vardrr. Şimdiye kadar idare n c kanizmasında bu işçiîerin ücretleri, iaşeleri, sağhklan, vesairesi türlü sosyal şart ve ihtiyaclarile iştigal ececek bir servis lcürulmartıış olduğu için iş'ctmeler arasında muavyen. prensiplere dayanan müşterek ve umumî esaslar lâyıkile tatbik olunamam:ştır. İdare, bu tarz çalışmamn mahzurîarmı göıerek, daha mazbut bir şekılde çshsmava karar vermiştir.«CUMHURİYET» in tefrikası: İnsan Haklarını Koruma Türk Kurumu hakkındaki karar Ankara 12 (a.a.) Birleşmiş Milletler Insan Haklan ve Ana Hürriyetleri Sağlama ve Koruma Türk Grupunun, genel menfaatlere zarar demeklerden sayılmasına Bakanlar Kurulunca karar verihniçtir. Yazan: CRABAM GRSEITE Artovada kar fırtınası Artova 12 (a.a.) İlçemizde yüz elli gündenberi fasılasız karlı ve tipili devam eden kış yeniden şiddetini arttırmıştrr. 48 saattenberi karîl bir frrtına devam etmektedir. kız ölmüştür. Ne diyorsunuz?! Aman Allahrm, bürün kabahat bende. Polis müfettişi «D» yi ikaz etti: Sözlerinize dikkat edin. Ağzınızdan çıkan her kelünenin aleyhinizde bir delil olarak kullamlabileceğini asla unutmayın. «D» hiç oralı olmadan devam etti: Desenize, zavallı kızcağız, bir cüıayete kurban gitti. Bunu şimdilik kati olarak biîmiyoruz. Ancak, ölüm şekli böylo bir şüphe uyandırabilir. Anlamadım? Her ne ise, şimdi bunu bırakahm da, asıl meseleye gelelim. Küçük kız öhnüştür. Otelin en üst kaündan kaldınmların üzerine dü? müş. Kendisi pencereden atmış olması ihtimali çok kuv\etlidir. «D> otelin en üst katında bir odada kalmıştı. Pencereden aşağj bakımş olduğunu ve bulunduğu yerle kaldınm arasında mesafenın azametini haürladı. Tüyleri ürperdi. Rose, «D» ye yapılan bu ağır itham karşısında isyan etti. Polis müfettişinin karşısma dikilerek: Mr. «D» yi, dedi. Hangi hakla bu meseleye karıştırıyorsunuz? Onun bu işie hiç bir alâkası olamaz Kendisi öğledenberi babamın yarundaydı. «D» karısmın ölüm haberini 3İdığı ânı yeniden yaşadı. Bu kara haberi duyduğu saniyede öyle derin ve kuvvetli bir acı duymuştu Rose da lâfa kanştı: Mr. «D» nin herhangi bir suç işlemesine imkân ohnadığma kani bulunuyoruz. İcab ederse, biz de kendisine şehadet edebiliriz. Polis müfettişi, gene kızın sözlerile ilgilenmedi. Tekrar «D> ye Çevirenler: ZAüIK F. TÖRC/MKüWîT ve NÜKBET CÖKOVA bitab etü: Mesele çok mühimdir. Poli» Mr. Forbes, Rose'un kendisini din Bakslım, hckikaten böyle oır müdürlüğüne kadar teşrifiniz her lemiyeceğini anlıyarak ısrardan vaz gey c!du mu? bakımdan iyi olur. Oldu&u muhakkak. Çünkü, o geçti. Vakit geçirmek için duvar Yoksa, buraya beni tevkif et< daki tabloları tetkike koyuldu. Nina atılan kurşunu bizzat ben bulmek için mi geldiniz? Eğer böyleyhayet, sokak kapısınm çalmdığını dum. se, ne duruyorsunuz? Haydi vazi Herharsi bir kurşun arzu e duydular. «D. yerinden fırladı. fenizi yapmız. Başkâtib sert bir sesle bağırdı: dilen bir yere pekâlâ bırakılabilir. Sizi elçilik binasınm içinde Otur! Kıpırdama! Polisler geBu. bir şey ifade etnıez. Siz, ateş tevkif etmeme kanunen imkân liyor. ediiirken gördünüz mü? yoktur. Hem, esasen böyle bir şey Hayır, görmadim Furt. Fakat, Salonun kapısı açıldı. Sivil gi de bahis mevzuu değildir. Sizden, Mr. «D« nin bir sahtekâr olduğu yinmif iki adam içeri girdi. Bun sadece baa şeyler öğrenmek istina inanmıyorum ve inanmıyacağım lardan biri ortayaşh diğeri de ol yoruz. da. dukça gencdi. Ortayaşh adam sor Buyurun, burada sorun. >.D», genc hır.ın son cümlesini du: Pekâlâ. Miss Crole'i tanırsmi7 Mr. «D> kimdir? pek beğenmedı. Demek şüpbe dedeğü mi? «D» cevab verdi: nilen kurd onun da kalbine girmiş Hayır. Bu isimde bir kimse tati. O, şimdi c İnanmıyacağım da» Benim. iımıyorum, demekle kendi kendini iknaa çalı Lutfen bizimle birlikte polis Nasıl olur? Bu kız, kaldığınız gıyordu. müdürlüğüne kadar geliniz! Size, otelde çalışıyordu. Genc kız, bu sefer de «D« ye dö bazı sualler soracağız. «D. birdenbire yerinden fırladı nerek: Suallerinizi burada da sorabi Ellerini heyecanla polis müfettişi Bakalım, dedi. Düşmanlarmız lirsiniz. ne doğru uzattı. Sonra adeta yal* Bize daha ne oyunlar oynayacaklar? Ortayaşh zat: varan bir sesle: Ilr. Forbes. genc kıza bir üçüncü Hay, hay, dedi. Sonra diğerle Yoksa, dedi. Else'i mi kasdedidefa ihtar etti: rinin yüzlerine bakarak, kendileri yorsunuz? Roae, siz daha fazla burad? ni yahıız bıralcmpkrını arzu ettiği Evet kalmasanız çok iyi olur. ni anlatmai; istedi. Rica ederim söyleyin, çabuk Nereye gidecekmişim? «D atıldı: söyleyin. Kıza bir şey mi ;v?ptılar? Evinize. Suallerinize vereceğim cevab Zaten onlarddn şüphcler.;; ordum. Genc kız sinirli bir kahkaha attı iarın onlar tarafından da işıtilmesı ! Onlardan derken kımi kasdetÖtekiler susuyor ve bekliyorlardı ni istiyorum. Çünkü... Itiğinizi anlıyamadım. Yalnız, küçük VATA Baştarafı 1 inci sahifede derdiği bir tezkerede kaza dahilindeki 19 talebe yurdunun tehlikeli durumda olduklarını bildirmiş, bunlarm boşa'ıtılmasını istemiştir. Bunun haricinde şehir dışı edilmesi istenilen yüzlerce müessese vardır. Bilhassa Seşiktaş, Fatih kazalarmda bu kabil müesseseier mevcuddur. Kaymakamlar, Sütlüce tah Ara seçimlerin yeni bir kanunla kikat raporunda beyan edilen idayapılmamasından Cumhuriyet ıHalk rî mesuliyetlerle karşı karşıya kalPartisinin maddeten kazanacağı bir mamak için bu gibi tehlikeli yerleşey yoktur. Bilâkis bu yüzden yarin isimlerini süratle Vilâyete büpılacak tartısmalar da muhalefetin dirmektedirler. Bu durum karşısında Vilâyet şaşırmış bir haldedir. Binaenaleyh, bu vaziyet ortadan Sanayi bölgesi plânlan henüz hazırlanmakta olup bu plânlar ancak kalkmadıkça, yani iç piyasa ihrahaziran devresinde Şehir Mecli cattan müteessir olmaktan kurtul«inden geçecek, ondan sonra tas madıkça ihracata müsaade etmek, dikı için bir çok formalitelere tâ halka fenalık etmektir. Üç, beş, on bi tutulacaktır. Plânlar hazırlansa yüz ihracat tüccarı kâr edecek diye bile buralarda hemen bina inşa et büyük halk kütlesinin cebinden mek güç olacaktır. Yolların inşası, haksız pahalılık farkları ödet lâğımlaruı yapılması, telefon, elek mek kimsenin ne hakkıdır, ne İnşaatın dahilen ve haricen trik ve su getirilmesi zamana mü haddi. Zaten bizdeki gıda maddelerinln tevakkıf olduğundan Vilâyet keyher sahasında ve kontrplâk fiat seviyeleri Yunanistan gibi iç fiyeti bir raporla Bakanlığa bildiyerine bilumum marangoz recek, nasıl hareket edilmesi iâ harbde olan bazı memleketler istisişlerinde kullanılır. Benzezım, geldiği hakkında talimat isti na edilirse artık dünya piyasasının rine kıyasen daha sert, daüstüne çıkb. Bu halle bizden zor yecektir. ha kesif, daha dekoratif oDiğer taraftan Zümrezade Şaki mal alırlar. Onun için, gıda madrin Sütlüce ilerisindeki fabrikasm delerinin ihracmı kat'i>"yen durlup suya, hararete ve rütuda da mühım miktarda infilâk mad durmalı ve gıda maddesi ihracmı bete yüzde yüz mukavimdesi bulunduğunu ve müessesenın Millet Meclisinin müsaadesine tadir şehir dışı edilmesinin kendisine lik etmeli ve memlekette gıda mad tebliğ edildiğini yazmışük. Zümre deleri endeksi iyice düşmeye başTEÇHİZAT T. A. O. zade, bu maddeleri kendi vasıta ve ladıktan sonra buna göre tesbit eGalata, Hezaran (Bankalar) Caddesi No. 77. Tel: 44510 imkânlarile şehir dışı edemiyeceği dilecek fiatlar üzerinden fazla ni bildirerek nakil işinin ciheti as maddelerin ihracına izin vennekeriye tarafından yapılmasını is liyiz. temiştir. Kendini besleyemiyen bir mem«D» büyük bir öfke ile bağırdı: ki; ondan sonra bir daha hiç bir ö Ne münasebet! Ben, öleceğimi leketin dışanya mal saünası, Jıal!üm haberinin kendiskıde en küçük bir tesir bile yapmıyacağına inan bilsem. gene bu adamların yardım Amerikalı su mühendisleri kının aç kalmasına nza göstermesî demektir .Böyle bir şeye hiç bir mıştı. Bu düşüncesinde yandmış larını istemem! Soracağınız herşeAnkarada vicdan kail olamaz. olduğunu şimdi anladı. Küçük kı ye cevab vermeğe hazırun. Ankara 12 (a.a.) BaymdırBize döviz lâzunmıs. İngiltereye zın ölümünü duyduğu şu dakikada Kaldığınız otelde Mr. Muckerda aynı ıstırabı hissetmişti. Kendi İi isminde bir Hindli var. Bu zat, lık Bakanlığının daveti üzerine, döviz lâzımdı. Lâkin bunu gıda sini sanki, evlâdının ölümünü öğ bu sabah küçük kızı odanızda so memleketimizin suya muhtac maddelerini şeker müstesna ihrenmiş bir baba sandı. Else'nin ha yunurken görmüş. Buna ne dersi mmtakalarını derin kuyu siste rac ederek temin etmedi. Oradaki mile bol suya kavuşturmak için yiyecek fiatları bize nazaran yüzde yali gözlerinin önünde canlandı. O niz? tetkiklerde bulunmak maksadi altmış, 51tmiş beş ucuzdur. Bir çonun, otelin üst katından aşağı yu Saçma! Buna imkân yoktur. Ie dün İstanbula gelen ve D.S. ğunu dışandan getirdikleri halde. varlanışuıı görür gibi oldu. Hindli anahtar deliğinden odaStoner, Leon A. Hostetter, Hamp Döviz tedariki ve ticari muvaaenePolis müfettişi sordu: nızı gözetlemiş. Kendisi bir mesele ton Smith ile V. W. Barth'tan nin temini isteniyorsa bunu, ağzı Ölen kızla münasebetiniz var hakkında delil topluyormuş. Sizden rpüteşekkil su mühendisleri he mızdan lokmamm alarak gerçekşüphe ettiği için içeridte bir takım mıydı? yeti bu sabahki ekspresle şehri leştirmeye çahşmak, pahalılık ve Hayır. Çocuk denecek bir yaş sesler işitince ne oluyor diye anah mize gelmiş ve Baymdırlık Bahuzursuzluk yaratır. Bu da dahili ta bulunan bir kızla böyle bir şey tar deliğinden bakmış. Küçük kız kanlığı Su İşleri Başkanlığile keyifsizliklerin en kötüsüdür. DSyatağınıza oturmuş ve çorablarını bahis mevzuu bile olamaz. derhal temasa geçmiştir. viz için gıdadan başka malları satŞimdi odadakilerin hepsinin göz çıkarmış. mak. turizm ve deniz nakliyatı gibi leri «D> nin yüzüne dikilmişti. Po«D> gülümsedi. vasıtalarla bu muvazeneye yardım lis müfettişi Rose'a dönerek: • Şimdi anladım, diye mınldanetmek lâzımdır. Elindeki ekmeği dı. Miss. dedi. Sizin burada busa,tan her zaman müsteri bulabilir. lunmamanız daha iyi olacak. Böyle İ k r a m i y e 1i Neyi anladınız? İnkârm beyLâkin kendisi de aç kalır. çirkin şeyleri işitmeniz hiç de doğ hudeliğini mi? Bravo! Kendinizi B. FELEK ru değü. ' çabuk topladınız. Demek kızla müErgani Tahvilleri nasebetiniz olduğunu kabul ediRose haykırdı: «Bakır» Amerikaya gitti Yanılıyorsunuz! Hepiniz yanı yorsunuz? 16 Nisanda çekiliyor «Eakın şılepi. İskenderundan 4 bin hyorsunuz. Mr. «D» bu derece aşa Böyle bir şey söylemedim. ton krom yukliyerek, dun s a a t j l S ' ^ ğılaşacak bir adam oîamaz. Tekrar ediyorum. benim bu küçük Amerikaya muteveccihen hareketfetmişForbes genc kızın koluna girip kızla hiç bir münasebetim yoktu. Her amortiye bir yeni tır Gemi. synı zamanda AmerikadMi onu dışarı sürükledi. Şimdi polis e yclcu gor..isi.ıi getirecefcfolan 365 1 * Peki yatağınızın üzerine otutahvil verüir şılık ır.arcttebatı da gotürmefctedir. müfettişi, muavıni, büyük elçilik rup, çorablarını çıkardığı da yalan başkâtibl ve «D» salonda başbaşa mı? kalmışlardı. Polis müfettişi, dışan Hayır, bu doğrudur. YAPI ve KREDI BANKASI çıkmak üzere davranan başkâtibe: Fİ, O halde? Fotojrafçılıkta her Scrgunun devamı müddetince Müsa2de ederseniz anlatayun? sizin de burada bulunmanızı rica müşkülünüzü yener. Buyurun. edeceğim, dedi Bu zat, belki eiçiBeyoğlu Galatasaray 3S9, liğin yardımını ve himayesini ister. Tel: 40108 (Arkası var) DUROTEKJ İNŞAAT LEVHALARI FOTO SABAH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle