21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 Mart 1949 r BİR DAKİKA Norveç Atlantik Paktına girdi Danimarka Dış lşleri Bakanı da temaslarda bulunmak üzere salı gunti VVashington'a gidiyor Londra 4 (BJ3.C.) Norveç parlamentcau dün geceki gizli toplantısmda Moskovamn, iki memleket arasında bir »aklırmazlık paktının ımza edürnesi huausundaki teklifini reddetmiş ve Atlantik Paktı müzakerelerine iştirak etmpyl kabul eylemiştir. Parlamentodaki 11 komünist üye hariç, bütün millctvekilleri Norveçin dış siyasetini tasvib etmişlerdir. Bu hususta beyanatta bulunan Norveç Başbakanı, komünistleri şiddetli bir llsanla takbih etmiş, Moskovanın savaş anusunu belirtmiş ve harblerin faşist komünist diktatörler tarafmdan hazorlandığmı kaydetmiştir. Norveçin cevabl notası Dün OslodaH R'os elçisine tevdi edilen Norveç cevabî notası da, bu akşam »çıklanmıştır. Notada şu hususlar belirtilmektedir: «Birleşmiş Milletlerde üya balunan devletlerin, sralarında saldırmazlık paktı imzalamalan yersizdir. Norveç, yalnız tecavüze uğramak tehlikesile karşılaştığı vakit topraklannda müttefiklerine askert üsler verecektir.> Diğer taraftan Washingtondan bu gece bildirildiğine göre, Atlantik Paktı müzakerel«rine Norveçin Washington elçisi ük defa olarak i?ürak etmiş buhnvmaktadır. Benelüks memleketlerile Amerih, Kanada ve Norveç delegeleri •raanda ba akçam akdedilen topîantıda. pakte üühaka davet edilecek diğer memleketler fizerinde durulmuştur. flk olarak îtalya Ue Portekizin davet •dileceği tahmin olunmaktadır. Bu akşamki toplanüda Norveçin nacik durumu da nazan itibara ahnmiftın. Dlplomatik muhabirlere göre. bu memlahetin Rusya üo hemhudud oluşu ve Kremlinin Oslo bükumetine karşı giriçtigl sinir harbi gözönünde tutularak Atlantik Paktı için*» Norveçe özel bir ehocamiyet atfedflmesi kabul edilmişür. Dftnimarkanın dnrnmu zamanda Danimarkamn da bu gftıüfuıelere önümüzdeki haftadn itibaren iförak edeceği bildirilmektedir. Danimarka Dıj lşleri Bakanı Rasa, salı günü temaslarda bulunmak Washingtona gidecektir. Avam Kamarasmda Londrm 4 (a.a.) (Reuter) Avam Kamarasmda mflll gavunma müzakereleri nrasında muhalefet adına söz a! an eski Hava Bakanı Mac Millan şunlan söyle« Bfiyflk Britanya, memleketlerin arka arkaya şantajla yutulmasına muva fakat ctmiyeceğini açıkça anîatmahdır. Yunanistan, Türkiye, Iran veya Almany» tehdid edildiği takdirde Ingiltere muttefiklerile birlikte bunu önlemeğe hanr olmalıdır. Yoksa, nazizm önünde olduğu gibi komünizra önünde de memleketler kaybederiz.» Bundan sonra Başbakan Attlee, söz alarak Büyük Britanyantn müdafaası hakkında sabırsızlıktan şikâyet eden muhalefetin tenkidlerine cevab vermiştir. Attle« jöyle demiştir: « BugünM şartlar içinde bir çok haberleri açığa vurmamn doğru olmıyacağı kanaatindeyiz. Bati Birliğile Işbirllği yapıyonız ve Atlantik Paktı devletlerile de birlikte çalışmak ümidindeyiz. Bundan dclayı plân az çok elâstikiyet muhafaza etmelidir. Komünistleriıt köylüye karşı açtıkları sa?aş Peyk memleketlerde köylü. ailesile birükte evinden atılıvor Londra, 4 (Nafen) Komünistlerin hâkim oldukları memleketlerde küiieye karşı girişilmiş olan savaaın şimdi de köylüye tevcib. edilmiş oîduğu görülmektedir. Bükreşten gelen haberler, yeni toprak kanunu gereğince bir çok yerlerde köylülerin, ailelerile birlikte evlerinden atıldığmı bildirmekte'»ııımımiMllülllimllllllltllll!1 Toz, dııman, ferman... Atalanmızdan kalma birçok güzel nasihatleri unuttuk gitti; yalnız bir (anssi var ki bir türlü bırakamıyoruz: Görünmez kaza. Hakikaten, bütün ihmallerimizi, lâkayd'cmizi, tevibelliklerirnizi hep bu sihirli agörünmez kaza» perdesinin arkasına saklar olcluk. Ortahffi su hasar, görünmez kaza. Kar yağar yollar kapanır. görünmez kaza. Giineş ve kurakhk. görünmez kaza. Şehrin göbeğinde cephanelik patlar, görünmez kaza. Maamajih belki de doğrudur. Alâkahların bu körlüğü karşıswda hangi akaza» görünür ki... D. N. Iktidar partisının ıç işlere dair görüşü Dünya komünizm savaşı ttaştaratı l ıncı sahifede tüzüğünde değişiklikler yapüması bile erekiyor. Halk efkârım birinci derecede işgal eden bu mühim mevzular karşısında iktidar partisinin ne düşündüğünü ve ne vaziyet aldığı, partinin Îideri ağzından işitmek en doğrusudur. CJîJ*. Genel başkanvekili sayın Hilmi Uran, bu yoldaki müracaatimi mutad nezaketile karEilıyarak, suallerimi açıkça cevablandırdı. Hilmi Uranın, gazetemize vaki olan beyanatını aynen bildiriyorum: « Halkevlerine verilecek şekil etrafındaki hazırlıklar ve umumiyetle Halkevleri mevzuundaki düşüncenız nedir?> « Halkevlerimizi son kurultayımızın istediği şekilde birer tesis haline getirme ğc mevzuatımızı müsaid bulmadık. Bunun dışmda bir şekil vermeğe de yetkili değildik. Bu durum karşısında aldığımız karar, mevzuu yeniden önümüzdeki kurultaya götürmektir. Arzumuz, bu millî müesseselerin, bütün vatandaşlara açık olraası ve ondan faydalanmanın politik bir düşünceye maruz bırakılmamasıdır. Türk Ocaklarının kurulmasmı parti nasıl karşılar? Biz, Türk Ocaklan faaliyetinin, partimiz programı esaslarile ve biznn kültür telâkkilerimizle ah«nktar olaeağtnı umuyoruz. Bu itibarla ocaklar faaliyetini, Halkevlerimiz yanmda inkılâbımızı yaymağa katılacak yeni gayretler diye kabul ediyoruz. Türk Ocaklan, bu şarlar içinde çalışacak, diy« de, onların yeniden faaliyete geçmesini, pek tabiî olarak iyi karşüıyoruz. Anayasada değişiklik mevzuunda partice her hangi bir çahşma veya hazır lık var mıdır? Anayasada bir değişikliği hedef tutan parti çahşmamız yoktur. Fakat önümüzdeki kurultay için programımızda ve tüzüğümüzde lüzumlu gördüğıimüz tadiller üzerinde şimdiden çalışmaktayız. Basın ve seçim kanununda yapılması düşünülen değişiklikler karşısında partinin görüşü nedir? Basın ve Seçim Kanunları üzerinde hükumet çalışmai tsdır. Bu mevzulsrda partimizin görüşü, kısaca ve t^pluca vatandaş şeref ve haysiyetini mahfuz bulundurmak şartile basın mensublarma, kanun kanalından bir çikâyet konusu bırakmamak ve memlekette seçim emniyeti diye fcir iddiajT da artık kesin olarak ortadan kaldırmaktan ibarettir. Umumî seçimlerin vaktinden önceye alınması ihtima'i var mıdır? Bir çok vesilelerle hep söylediğimiz gibi biz. umumî seçimlerin vaktinden evvel yapılmasına iltizam etmemekteyiz. Parti Kurultayı, vaktinden önce fevkalâde bir toplantıya çağırılacak mıdır?. Parti Kurultayımızın vaktinden önce fevkalâde bir toplsntıya çağırılması, hiç istenmiş ve görüşülmüş değildir.» Hilmi Uran, bugün şehrimize geliyor Ankara 4 (Telefonla) C.H.P. Genel Başkan vekili Hilmi Uran, bu akşam Istanbula hareket etti. Hddiselerflrdsınd* dir. Rusyada olduğu gibi. Kolhozlarm teşkili için köylünün elir.deki top rak tamamile ahnmaktadır. Budapeşteden gelen haberlere göre Macaristanda da bu yolda geniş bir faaliyet başlamak üzeredir. Fakat Ivlacar hükumeti, köylünün isyan etmesinden ciddî surette endişe duymaktadır. Yalçmın gözile Fîlistinde durum Boştara/t J inci sahıtede beri doğru değildir. Yalnız Kudüste, daima gezmekte olduğumuz yol üzerinde bir bomba bulundu. Yahudi makamları bunun, harb zamanmdan kalan bir bomba oldufunu söylediler. Filistinden kaçan Arabların durumu, fecidir. Bunlar muhtelif Arab memleketlerine yerleşmeye çalışıyorlar. Türkiyenin İsrail devletini tan?ması hususu, hükumetimizin bileceği bır ştir. Fakat bu, ileride mutlaka tahakkuk edecektir. Zira bütün dünya devletleri, Israili tanımaya başlamışlardır.» Dış işlerînde değişiklik şayiaları înönii, Milletlerarası Kalkınma Bankasınm Başkan Yardımcısını kabul etti Ankara, 4 (a.a.) Cumhur Başkanı İsmet İnönü, bugün saat 11.30 da Çankaya köşkünde Milletlerarası îmar ve Kalkınma Bankası Başkan Yarduncısı Mr. Robert L. Garner'i kabul buyurmuşlardır. Bu kabu'de Devlet Bakanı Nurullah Esad Sü ı mer de hazır bulunmuştur. Başbakan nezdinde Ankara^ 4 (a.a.) Şehrimizde bu j lunan Milletlerarası İmax ve Kalkınma Bankası Başkan Yarduncısı Mr. Robert L. Garner, bugün öğleden sonra Başbakan Şemseddin Gunaltayı makamında ziyaret etmiştir. Bu ziyaret esnasmda Devlet Bakanı Nurulîah Esad Sümer de hazır bulunmuştur. Başrarıfı 1 incı sahijede lacaktır. Söylentilere nazaran, Marshall plâ nı ile ilgili işlerin tanzimi için kurularak bakanhklar arası mütehassıs heyette, Dış İşleri Bakanlığını Paris Büyük Elçimiz Numan Menemencioğlu tomsıJ edecektir. Numan Mene BaşTtıakaleden devam mencioğlundan açılacak Paris Büyük Önce Fransız komünistleriuin elebaşısı Elçiliğine Necmeddin Sadak tayin edilecek, onun verine Dış İşleri Ba Tborrz, Sovyet Rusya ile bir harb vukanîığına da Nurullah Esad Sümer kuu halinde Fransu komünistlerinin bu barbi gürleştirruek, hattâ imkânsız hale ge getirilecektir. tirmek için clltrinden geleni yapacaklarım ve Kızılorduyu, Fransaya girdiği takdirde bir kurüuıcı gibi karşılanacaklarını söy BaştaTafı 1 ıncı sahıtede leınişii. Öııceden Thorez'in, MoskovadaDış lşleri Bakanlığını ifa eden Molo kı efendileri K121I Çarlara yaranmak tov'un azledildiği ilân edilmiştir. Aynı için yaptığı Mistalıça bir ihaııet ilânı tebliğde, Molotov'un verine. muavini telâiki edilen bu hareketin, plânlı bir Vişinsky'nin getirildıği bildirilraiştir. komünist taarruzıı niduğu artık anlaşılNeşredilen ikinci bir tebliğde de Sov mıştır. Çünkü arkaından İtalyan koyet Dış Ticaret Bakanı Nikoyan'ın az müniitlerinin elebaşısı Togliatti ve Allediîdigi ve verine muavini Mençiko'un raan komünist liderlerinden biri de aşağı yukarı aynı şeyi tekrarladılar. Onları tayin edildiği üân edilmiştir. da. İngiliz komünist partisi genel kâMolotov'un hayatı Cnmhuriyet 1890 senesinde kuzey tibi Pollit takib etti. Bu kızıllaşmış İngiRusyanın örmanlarla çevrümiş Viatka liz de, kendisine Thorez ile Togliatti'nin şehrinde doğan ve asıl adı Viatcheslav son bcyanatlan hakkında ne diişünduğü Mücaüovitch Skriabine olan Molotov sorıılunca, Sovyet Rusya ile İngiltere 1911 senesinde Pravda gazetesine mu arasında harb çıkarsa grevler organize habir clarak girdiği gün Stalin'le tanış edeceğini ve Sovyetler Birîigine karşı mıştı. O günden itibaren başmıüıarriri harbe mâni olmak için. bir hareket konve efendisi Stalin'in peşinden ve sözün seyi kuracağını söylemiştir. Şimal Atlantik Paktına karşı km! taarruzu Molofov azledildi Belediyeyi şaşırtan durum Ba§tarajı 1 ınci sahijede likeye maruz umumî yerleri bir heyet vasıtasile kontrola karar vermiştir. Tehlike arzeden yerler, ya icab eden şekilde ıslah ettirilecek veya çalışmaktan menolunacaktır. Kontrol edilecek umumî yerler şunlardır: 1 Ahsaıb veya kısmen ahşab tiyatrolar ve sinemalar. 2 Tütün depoları ve içinde amele çalışan tütün imalâthaneleri, 3 Mektebler ve talebe yurdları, 4 Resmî hükumet daireleri. Bunlardan başka şehrin pek yakınlarında, hattâ içinde fişek ve müştail mevad imal eden bazı müesseselerin daha mevcud olduğu anlaşılmıştır. Fenerde büe infilâk maddesi yapan imalâthaneler vardır. Gene Halicdeki Zümre Zade fabrikası da bu kabil maddeleria imali ile meşguldür. İçlerinde binlerce kişinin çalıştığı bu müesseseler hakkında karar ittdhazının güç olacağı beiirtilmektedir. İnfilâk hâdisesinin vuku bulduğu Nuri Paşa fabrikasmın faaliyetine vaktile ne suretle izin verildiği araştırılmaktadırFakat henüz bir netice alınamaıruştır. Bu müsssesenin, eski hükumetler tarafmdan himaye gördüğü de iddia edilmektedir. Şehid ilfaiyeciler dün törenle gömüldüler Baştaraiı 1 ıncı sahijede fedakâr itfaiyecUerin al bayraklara sarılı tabutlarını örtüyordu. Namazı müteakıb, nâşlar, Atatürk bulvarma kadar eller üstünde taşmmıştır. Cenaze töreninde Vali ve Belediye reısi, milletvekilleri, vilâyet ve belediye erkânı, Cumhuriyet Savcısı ile binlerce kişiden mürekkeb kalabahk bir halk kütlesi hazır bulunmuştur. Atatürk bulvarında cenaze arabalarına konan tabutlar, Şehidliğe nakledilmişler ve çok hazin bir törenle toprağa b;rakılmışlardır. Şehidlikte, Vali muavini Muhtar Acar ve Fatih Kaymakamı konuşrnuşlar, ezcümle şöyle demişlerdir: « Bir insanın hayatmda doğmak ve ölmek birer hâdise değildir. Asıl hâdise. doğum ile ölüm arasında vatana hizmet edebilmektir. İşte ancak bunu yapanlar. yaşamış sayılırlar. Nitekim, şu anda toprağa verdiğimiz kahraman itfaiyecilerimiz de bunu yapabilmişlerdir. Ne mutlu onlara!» Törene göz yaşlan arasında nihayet verilmiştir. ziz okujucularım, bugün açıkça soyleyebiliriz ki in sanlık «Komünizm» ismi verüen ve insanlann karakter ve vicdanına musallat olan içtimai âfetin artık \At siyasî kanaat olduğu vehmindea ve hatasmdan kurtulmuş. onun hakild mahhetini anlamıştır. Bu, tehlikenin bertaraf edildiğine asla delâlet etmez; fakat hic değilse hastalığm mabiyeti anlaşıldığına ve ilâcı aranma imkânlanıuıı hasıl olduğuna işarettir. Doğrusunu söylemek lâzım geiirse dünyada komünizm mücadelesi belki bt.ndan çok daha evvel başlayacaktu Lâkin maalesef Abnan, italyan ve Japon faşizminin dünyaya hâkim olmak hevesi, bu memleketlerin, komünizme karşı kurduklan cephenin samimiliğini şiipheye düşürda Hele Bütler'in daha bir gün evvel lânet ettiği Stalin ile elele vermesi bu şüpheyi arttırdı. Herkes «bunlarm meramı komünizmi yıkmak d e p . dünyayı istilâdır.. dedi ve böylece daha evvel başlaması lâzım gelen savaşm bugünlere kadar gedkmesine sebeb oldu. Ibretle gördük ki; bu siyasî mezheb bir vatanper\erlik imansızlığıdır. Bu mezhebe dahil olanlann ilk işi kendi \ataruna ihanettir. Bu anlaşıldıktan scnra bütün memleketler ve bilhassa sosyalist memleketler komünisüere karşı ciddî bir mücadeleye girişmişlerdir. Dünya amele sendikalan, komünistlik yiizünden Amerika ve Ingiltere başta olduğu halde büyük işçi memleketlerini ks>ybermişlerdir. italya gibi komünistliğin yayüraış olduğu memleketlerde halk bunlardan soğumus, hükumet kuvvetlenmiştir. Avnıpanm en kuvvetli komünizm yeri olan Fransada son zamanlarda hükumetin komünistliğe ve bunlana hıyanetlerine karşı aldığı tedbirler çok ehemmiyetli ve kuvvetlidir. Orduda bir takım zabitlerin bazı askeri malumatı Ruslara verdiği anlaşılmış ve bu zabitler tevkif edildiği gibi menıleketin savaş kudretini zaafa nğratmak suçile bir sürii komünist ve bu arada yirmi kadar parlamento azası zan altma alnunışlardu*. Mahkemeye intikal etmiş olan bu işin somı ciddî bir netif ceye bağlanacak gibi görünür. Hele yirmi kadar mebus ve Ayanın teşriî masuniyetleri kaldınbrsa bu, Fransa tarihinde çok mühim bir karar olur. Bunun yambasmda Amerikada komünistliğin kanun harici yapılmasına doğru cereyan gitgide kuvvctlenmiştir. Ayan azasmdan bazıl?nn>n ':rrr'iTîist f^aliyetini tahdid ve kontrol edeeek hükümleri havi bir kanun tjs^nsı t'cîif edeceklerini ajanslardan öğreniycruz. Daha dünkü gazetelcrde bir krıriln'st bcyanatı hakkında fikri sorulan reis Truman'm: Hainler tarafmdan yapılraış beyalıat beni ilsrüeKdirmez! dediM*.i okuduk. \Vallare gibi Rus taraftan kimseîer bile yavaş yavaş komünist'.ikten yüz çe« viriyorlar. Ve işin en mühim tarafı bugün kottiinistlik ikiye ayrı'rr'?';. ~'ii Kominform, yani Rus krmüniştliği, diğeri Tito taraftsn serbest komüHstler. Ve bü'.ün hun'ann yanıbajiîida, hütüa demir perde arkasmda '. '. :~ı m a h vemet harekctleri ve gizli ordular çarpıstiğını öğreniyonız. Bunlsr, bütün ıl'nyanın komünistlerle mücadeleye girismiş olduğunu gösteren açık delillerdir. Bütün bu mahalli hareketlerden ayn ol~rak haîirbnmakta clan Atlantik Prktı. işlemekte olan Marshall plânı, tehakkuk edec°ğine şüphe etmediğimiı Akdeniz Paktı da kom'inİEme karşı beyneimilel bir elbirliğinden başka bir ;ey değildir. Bunlan görüp de medeniyet ramına ümide düşmemek kabil değildir. B FELEK Çin Konsolosu memleketine gitmiyor İki Türk sanatkârının Atinadaki muvaffakıyetleri Atina, 4 (a.a.) (Hususî muhabirimizden): Değerli Türk sanatkârı Ferid Alnarm orkestra idaresi ve Ayhanm baş rolde iştirakile Yunan Operasmın düıı akşam verdiği Butterflay temsili büyük bir muvaffakıyet kazanmıştır. Büyük Elçimizle refıkası, elçilik mensublan ve Atinadaki bütün Türk ler de temsilde hazır bulunmuşlardır. Salonu hıncahınç dolduran seçkin seyirci kütlesi Ayhan Alnarı her aryasmm sonunda olduğu gibi her perde inişinde ve bilhassa temsil sonunda d.akikalarca alkışlamış, Ferid Alnar da rnüteaddid defalar sanneye çağnlmıştır. Yunan sanatkârları Ayhanla Feridi temsil sonunda locHİörında ayrıca tebrik etmişlerdir. Bir belediyeyi proteslo için miting yapıldı îzmir, 4 (Telefonla) Akhisarın Yayaköy nahiyesinde Demokrat Partinin üçüncü kuruluş yıldönümü münasebetıle buşün mahalli idareyi ve belediyeyi protesto etmek maksadile Demokratlar tarafından bir miting yapılmıstvr. Civar köy ve kasabalardan yüzlerce Demokrat ile Manisadan bir hevet, mitinsde hazır bulunmuştur. Söylenen nutuklarda, nahiyenin bakımsızlık ve pislik içinde buhmduğu belirtilmiş, belediye, vazifeye davet edilmış, vazifesini yapmryanların istifası, ayr.ı zamanda adarn kayırmalara son verilmesi ve umumî seçimlerin dürüst yapılması istenmiştir. Mitingda bulunan heyetler döndükten sonra, Akhlsarda Demokrat Partinin üç yeni ocağı açılmıştır. '» in tefrikası: 86 D.P. Bahkesir II Başkanı beraet etti Bahkesir, 4 (Hususî) Zeytinli köyünde yaptığı bir konuşmada Cumhur Başkanına hürmete münafi sözler sarfettiği iddiası ile D.P. Bahkesir İl Başkanı Sıtkı Yırcalı aleyhine Edremitte açılmış olan dava, neticelenmiştir. Yargıç, konuşmada bir hakaret görmemiş ve Sıtkı Yırcalının beraetine karar vermiştır. Karar okunduktan sonra dinleyiciler •y?ssm adalet!» diye bağ'.rmı^'Hrdır. den aynlmıyan Molotov gayet kuvvetli sabn sayesinde kolayhkla yükselebilmiştir. 1920 senesinde Sovyet komünist parti?inin spkreteriigine getirilen Molotov, İkinci Cihan Harbine kadar bütün yabsncı meTT.leketlerdeki komünist partilerini idare etmiş ve Münich hâdisesinin pstlak vermesi üzerine de azledüen Litvinofun yerine Dış İşleri komiseri olmuştu. Almanya ile andiasma yapılması tarsftan olan Molotov. S'alin'i ikna etmiş ve 23 ağustos 1939 da Rus Alman paktı imza edücrek Barîhiar ile her Kirlü terr.as kesilmişti. 22 haziran 1341 de Abnan orduları Rusvaya taarruz ettikleri vakit Molotovun a^'.erjileceçi söylenmişti. Fakat takib etmekte oîdngu oportünist siyaset onu bu tehlik?>îen kurtarmıştır. Vichinsky Yeni Sovyet Dış İşleri komiseri Vichinsky, aslaıı Polonyalıdır. 1935 senesinje yapılan Moskova mahkemeiinde başsavcı olarak mültim rol oynamış ve kendisini o ?aman tanıtmıştır. Bundan sonra siyasî hayatta bilhsssa Molotov'un muavini olduktan sonra TvIiUetlerai'ası konferanslarda görünmeğe haçlamıştır. Son iki sene içinde bulunduğu muhteüf Mületlerarası konfer^nslarc'a Sovj'et siyaseMtvn bir müıressili olarak şöhret yapmıştır. Kızıl Çarlığın, kendi emirberlerine yaptırdığı bu taarruz, yalnız Fransa, İtalya ve İngiltereye de münhasn kalmaınış. Fransız Fasmdaki komünist partiîi de, Fas Sultanına hir mekrub yazarak, Fasm Atlantik paktına girmesi ihtimalhte karşı resmî surette protestoda bıılunmasmı istemiştir. Sovyet Rusyamn. Pretoria'daki konsolosluğu vasıtasile Conub Afrika Ittihadı Dominyonunda ve Bclçika Kongosimda da komünist propagandası ve •ahrikleri yaptırdığı hakkında haberler gelmektertir. H'n'Jistanda da komünist propagandası şiddetlenmiş. demirvolu ve posta islçri sendikalan trrev tehdidinrie bulunmuşlardır. Bombay eya'eti hükunıeti. Ilindistan komünistleri tarafın'lan neşredilmekte olan yedi haftalık pazeteyi kapatnııştır. Diğer taraftan Fransu komünistleri faaliyetlerine devam etnıektedirier. Parisin bir kapalı salonunda 18.000 komünist toplanarak Mr niimayiş yapmışlar ve beşta Thorez olmak üzere haübler Frpnsauın hiç bir zaman Sovyet Rusyaya karşı sa^ nşır.ıyacsâıııı tekrarlamışlar ve Eirlışik Amerikaya. Avrupa kaîkmma plânına. Fransız Başbakanma ve Sosyalist Parfisi liderlcrine hüctımlarda bulunmuslardır. Amerikan komiinisüeri de. Moskovanın emretüği taarruza ka(ı)m;ık<an geri kalmamışlar. bir beyanname neşrederek • Amerika hükumeli, dünyayı harbe sürüklemeğe muvaîfak elduğu takdirde, Amerikan kornüaistlerinin Amerikan enıperyalizminin güttüğü harb teşebhiislerini akamete uüratmak üzere bütün demokrasi (!) kuvvetlerüe işbirliği yapacaldarını» açıklamışlardır. I'zım zaman İnşiltere Dış lşleri Bakaııhğında umumî kâtihlik etmiş olan Lord Vansittard. bu komünist taşkmlıklan hnkkmda şoyle demiştir: « Bu nutuklar, Sovyet tazyikının arttığma delâlet eder. Bu kırattaki adamlar Avrupa kıt'asının geri kalan kısmını istilâ etmesi için Stalin'e yaptıkîan davetin Sovj'et îideri tarafmdan kabul edilsceğinden emin olmadan böyle konuşamazlar. Ciddî bir sebeb olmasaydı, onlar ihanetleTini açıklayamazlardı.» Bu eiddî sebeb. Kızıl Çarlığın şfanal Atlantik Paktına karşı iki cenahtan yaptığı taarruzdur. Sovjet Rusya, bu taarruzla batı demokrasilerine gözdağı vererek paktın imzalanmasım önlemek Celâl Bayar dün Antalvaya %M Ankara. 4 (a.a.) Demokrat Parti Genel Başkanı Celâl Bayar. Antalya Demokrat Parti il kongresmde bulunmak üzere, beraberinde Kütahya milletvekili Adnan Menderas, îçel milletvekili Refik Koraltan, Afyon milletvekili Dr. Cemal Tunca, genel idare kurulu üyelerinden bazıları olduğu halde bugün saat 14 45 de kalkan trenle Antalyaya hareket etmiştir. Amerikanın revü kralı şehrimlzde Baştarafj I mci sahıjede bucağına yayılmış. 237 gazetesine muntazaman yazı yazıyorum. Bir de kitabım var. «Vine, VV'oman and VVords» (Şarap, kadın ve kelimeler) adını taşıyan bu eserim bana epeyce para kazandırdı.» Gezdiğiniz memleketlerde hiç bir angajmana giriştiniz mi? « Hayır. Bir çok güzeller gördüm. Bunlar benim kızlarım kadar güzeldiler. Zaten güzellik bahsinde hiç bir memleket inhisar sahibi olamaz ki! Ama burada aradığım neviden bir güzel görürsem, derhal alır, Amerikaya götürürüm. Nitekim geçen sene, İsveçte bir kız görmüş, onu, bütün vize, muhaceret kanunu vesaire güçlüklerine rağmen Amerikaya götürmüştüm. Billy Rose revüsünde bir de Türk kızı... Fena mı olur?» Karınız çahşıyor mu? v Hayır, artık yüzdüğü bile yok, sadece ahş veriş yaparak, paramı harcetmekle meşgul.» Mr. Billy Rose salı gününe kadar şehrimizde kalacak, bu arada Türk tiyatro ve eğlence yerlerile, tarihî âbideleri gezecektir. IzmirHe mctörlii vasıtalar tesbit edıliyor tzmiı. 4 (Telefonla) Vilâyetimiz içindeki bütün deniz ve kara motörlü vasıtalarının aded ve vâsıfları, hükumetçe tesbit edilmeye başlanmıştır. Ankarada fırtına ve kar Ankara, 4 (Telefonla) Son iki gündür güzel giden havalar, şiddetli bir fırtınadan sonra dün gece yarısı kara çevirdi ve akşama kadar Ankarada tipi halinde kar yağışı devam etti. Amerikan harb gemileri Iskenderunu ziyaret ediyorlar İskenderun. 4 (a.a.) Lımanımızı ziyaret etmeleri mukarrer olan, ABursada bir saatçi dükkânı merikan donanmasma mensub Spokane ve Bailey harb gemilerinin yasoyuldu rın buraya gelmeleri beklenmekte| Bursa, 4 (Telefonla) Dün ge dir. ! ce Kapalırarşı ağzında Saraçhanebalspartada grip salgını smda saatçi Ahmed Hulusi Kütahyalmın dükkânına üç dükkânı delIsp3rta, 4 (Hususi) Üç gündür mek suretile giren bir hırsız, dükkân güzel giden havalar tekrar bozmuş da bulduğu 7 bin lira kıymetindeki ve kar yağmaya başlamıştır. Şehrisaatleri bir çuvala doldurup kaçmış mizde artan grip salgınından dolayı tır. Bu cür'etkâr hırsız henüz ya okullar 15 gün müddetle tatil edilmiştir. kalanmamıstır. I isriyor; fakat bu yanlış bir manevradır ve paktı hazıriayan devletleri, bir an evvel andlaşmavı imzalamağa sevkedeceği gibi Norveç ile Danimarkanın tereddüdlerini izale ederek onların da bu müdafaa manzumesine iltihaklannı sağlayacaktrr. Dünya komünistlerinin, Sovjet Rusyanın emrinde birleştikleri bir sırada, Cemil Barlas geliyor biirün demokrat devletlerin de. komünistlere karşı müdafaa paktlarile işhirAnkara, 4 (Telefonla) Ekonoliği yapmalan lüzumu, artık .katl bir mi ve Ticaret Bakanı Cemil Saıd zaruret halini almış bulunuyor. Barlas, bu akşam Istanbula hareket CUMHUKİYET etti. Çinin îstanbul Konsolosu olarak memleketimi2de uzun zarr.andanberi bulurunakta olan Abdullah Ma, Çin Korsolos!uğunun kapatılması üzerine hükumeti tarafmdan Ç:ne çağırılmiîtır. Müslüman olan ve burada geniş bir sempati yaratrr.ış bulunan Abdullah Ma. hükumetinin bugünkü dururau yüzünden Çjıe gitrr.emeye karar vermiştir. Kenöisir.in. mem!eicetirni2de kalmak istediği söyIenmsktedir. LEYL BIÇAKÇI Ue Y. Mühendis jN^ NÜZHET BEKÂROĞLU 3/3/1949 Nikâhlandılar. Göz alabildiğine uzayıp giden bir çit boyunca hayli gif.ik, sonra durduk. Bcstan kapısına benzer daracık bir kapmm önündeyiz. Şoföre: Burası mı? diye sordum. Evet beyim. burası. Otomobil girmez. Nasıl olur kuzum? Bu çiftliğin atı, arabası yok mu? Onlar nereden girtr? Şofor güldü: Var beyim, olmaz olur mu? dedi. Var ama, araba kapısı öte sınırdadır. Bu kapı, kuleye fiien yolun knpısı. Çok büyüktür bu çiftlik. Kule bu kap;ya yakmdır, çiftlik salıibleri filân buradan işler, adarnları da öteki biıyük kapılardan girip çıkarlar. Sizi içsri kadar götürürdüm ama, yolun buradan soması daha bsrbaddır; arabayı sakatlarız diye korkarım. Yaııi, burada ineceğiz öyle mi? Evet beyim. Şoför kapıyı açtı, indim. Cavidana: Siz teşrif etmiyor musunuz efendim? diye sordum. I Daha söyliyeceklerim vardı, ama söy | çen çok kısa zaman zarfmda, vaziyet, I aşarcasına, soluk soluğa seğirtüm. Ka1 nı dört seneye yaklaşan bu müddet zar I istamiyor acaba? , Hyemedim. Boğazıma katı bir şey tı f bütün çıplaslığile gözümün önüne gel paklarur gibi koştum. Uçüncü virajı fında, bir dakika şaşmadan tatbik ettim. Sen olacağmı tahmin ederek yazdığım dondüğüm saniyede, ileride korkunc bir Dört seneye yakın süren mevkufiyetim ı Eatırların üzerinden altı ay geştiği halde kandı, susmağa mecbur oldum. ' di. Teessürün sırası değil. Çoktan mazi Kafatasımm içinde sanki bir ışık par gürültü, göğün yerde gürleyişi gibi müt esnasmda. hiç bir avnkat. lıiç bir hâkim, gözlerim hanüz açık. Hayat ssli, taşkıa clmuş bir şeye üzülmekte mana yok. lamış, karanlık kalan bütün kuvtu kö hiş bir çaürdı oldu. Bu çatırdı ile kan hiç bir savcı, otomobilin direksiyonunu sularile çalkalaya çalkalaya kıyıya fırşık bir çığlık, keskin bir kadın çığlığı, benim bozmadığımı ispat edemedi. Ama, Isttığı kırmtıyı, sahiii ikinci defa yaCavidan, yalnız elimi sikmakla iktifa şeleri bir anda aydıniatıvermişti. etti, cevab vermedi. Onun da boğazmCavidan otomobüi almış, kaçınyordu. her çarptığı yerde akisler bırakarak et yalvarmalarıma daj'anamıyan şoförün layan köpüklü dalgalarile tekrar içine da birşey düğümlendiği için konuşama Onuıı, bildlği bir çok şeyler arasmda, rafı çırdatti. Hemen arkasından, etrafa de şahidliğine rağmen, kendi kendime çekiyor. Uçurıımdaki otomabüin eniazı, yüklendiğim suçu, bu uzun müddetin azar azar, dsha dumanlı .daha silik bir dığma inanacak kadar bereket versin Hüsnü Beyle evli iken, otomobil kul derin bir sessizlik çöktü. kâbus halinde, görüş sahamın geri plânsaf değilim arük! Sonra, bir adım bile atmadan, birden sonunda, omuzlarımdan gene aldılar. lanma>i öğrendiğini de birdenbire habire gelmişim gibi. kendimi şoförün yaBöğürtlenliği kızıla boyayan k?nm larına doğru çekilirken, hayat ağının Gözlerinin içini camlaştırıveren yaş tırladım. nında, böeürtlenüğin kenarmda buldum. günahını ben ancak müebed bir hapisle sinsi ilmikleri bana dolanıyor, beni çelann da oraj'a kimin için biriktiğini Izmire kaçıyordu ödeyebilirdim. Cemiyet matıudu bir in kiyor, bağlıyor. Eğilip baktım. artık biüyorum. Demek ki Keramet hakikaten Izmirsan sıfatile bana anoak orâsı lâyıktı. Araba, bir çalı yığmı halinde ezdiği Dört duvan araiina kapandığım oOtomobilin kapısım hızia kapadım, deydi... Hamdi VAROĞLU Cavidanı ilk tanıdığim anda gözlerimi damdan, yavaş yavaş dışarı çıkmağa öne düşmesini şoföre bir işaıetle anlatDemek ki otomobüde hazırladığı böğürtlenlerin ortasına derin bir çukur plân, benim zannettiğim gibi çürük de açmış, ta dibde, tekerlekleri havada, bürüyen, her baktığım yeri bana zevkli başladım. Sabiha ile konuşurken, kızımı Bana, çiftliğin kapısı önünde bile fikir tım. Çiftlik kapısmdan ffirdik. bir bulanıklık içinde gösteren sis, bö severken daldığım oluyor, aramızda, seÇit hayü yüksek olduğu için, dışarı ğil, büâkis çok sağlam bir plândı. Onu tepeüstü yabyordu. değiştırteceğine eminmiş gibi aynı soBir mezara bakar gibi şaşkın şaşkm ğürtlenlerle kaplı bir uçurumun kena nelerin bıraküğı bir boşluk yokmuş sadan bakmca ioerisi gözükmüyordu. Hü bana çocukça kurulmuş bir tuzak gibi ğukkanlılıkla: nıyorum. Hayır, dedi, inmiyeceğim. Nafile nerli bir bahçıvan elinden çıkmış, gayet basit gösterişi, plânın kendisi kadar hi baka kalan gözlerim. Cavidanı, son de rmda dağıldı. fa olarak şoför mahsllinin darmadağın yere ne diye yol yürüyeyim. Siz bujiı muntszam bir bahçedeyiz. Göraülü ça lekâr bir zekânın mahsulüydü... O dakikadan itibaren, etrafımı, kenBu mucizeyi galiba Sabihanın, beni eÇiftlik kapısmdan fırlayıp da, otomo clmuş camından dışarı sızıp etrafmdaki dimi ve yolumu gsyet berrak görmeğe ve ilk getirdikleri gecedsn itioaren barun, bakın. kimseyi bulamazsanız, dö kıllarla süslenmiş, iki tarsfı çamlık, çok güzel bir bahçe yolıından ilerliyonız. biMnin arkasından alabildiğine koşan çalılan kızıla boyayan bir a\uç kan ha başladım. Yolum, kendi kendimi çekip şımdan ayrümıyan eli yarattı. ner gelirsiniz, yola devam ederiz. Çiftlik sahibinin zevk ehli bir insan oi şoförü gördüğüm dakikada, bütün bu linde gördü. çıkardığım cemiyetin dışmdaki bahtsızSon kozunu oynuj'ordu. Bu kan izi gitgide büyüdü, genişledi, ların barmağına giden yoldu. Oraya baBen çiftlikten içeri girince, bu taza düğunu gösteren bu süslü bahçe, bura düşünoeler, zihnimden gelip geçmiş buBu sabah, ük defa olarak Istanbula yayıldı; beni içine doğru çeken bir rındım, ama cemiyet bana orayı lâyık inecektim. ğa da düşmediğimi görüp çaresiz kala ya ne maksadla geldiğimi bana bir an lunuyordu. için adeta unutturdu. Şcfcıe: Otomobil ilk virajı çoktan dönmüştü. kızıl kan deryası haline geldi. görmedi. cak, belki arkamdan gelecekti. Kendimi yabancı bir memlekette zanBoğazıma bir şey tıkandı. Nefes i l a Bu çiftliğin sahibini tanıyor mu Peşisıra koşan şoförü de hemen gözden İnsanlardan kaçmak. inzivaya gömül nediyorum. Sokağa ük çıkışımda bana Şoföre döndüm: kaybettim. madım. Zemin ayaklarımm altmdan mek ihtiyacımı, kendi iç varlığrma sak Sabihanm arkadaş olmasını istedim. Asl&ıum. dedim. sen beni içeriye sun? diye sordum Yalnız, Ueıiden b>»ğuk boğuk akse kaydı, ellerimle etjafıma tutunmak is lanarak tatmin edebilirsem ne mutlu! Şofor cevab vermeğe hazırlandığı sıkader sjülür bakalım. Ben buranın yaFakat gecikeceğiz galiba. Çünkü katedim. bancısıyım. Hem, içeride kalmak ihti rada. kulağımıza bir motör sesi geldi. den sesini duyuyordum. Ama bu ihtiyacı da uzun zaman duy lın bir sis var, vapurlar işlerniyor. Gözümü açtığım zaman, çiftliğin bir Kulaklarımı dolduran uğultu'.arla kamslim var; sen o zaman yalnı?; döner, Ikimiz de olduğumuz yerde dvırduk. mıyacağımı zannediyonjm. Penecrenin önüne oturdum, bekliyoSes, çitin dîşmdan geliyordu. Şoför, nşık «Dur! Dur! Direksiyon, direksi odasmda bir sedire uzatılmışüm... hsnımeiendiyi Izmire götürürsün. Mahkemenin verdifi beraet karanle rum. ycn!» ferysdı, içinıde ECI acı öttii. kendi motöıünün sesini tanıdı. Aynı cemiyet içine bir yüzkarası diye fırla | Oi.omobilin henüz açık duran kapıD*fterimin son sahifesine şu son sa tıldığımı işittikten sonra beni yatağa I Oyle dalmışım ki, Sabüıanın seslendiUçarcasma iieri atıldım. Şoförün «dit:nd£n elinıı uz=tıp Cavidanın elini sık anda, bu sesi ben de tanımıştım. Once buna mana veremedik. Lâkin rcksiyon!» âvâzesi o kadar canhıraştı ki, ürları ilâve ederken, böğürtlenlerin or seren fceyin humması. \icdan azabmın ' ğini duyunca birdenbire yerimden sıçtım. Şcförün işitmesi ihtimali olmadığı için, yolcuiuğiîinuzun l>aşmdar.beri ük tereddüdümüz bir saniye ya sürdü, ya bir felâket haberi verdiğini anlamak tasında yatan parça parça otomobüin ve hapisane havasınm cğerlerime dol radım. Tank. sis dağıldı! diyordu. hazin manzarası hâlâ gözümün önünde. durduğu şifasız derdi doludizgin koşsürmedi. Şoför bir küfür savurdu, geri için düşünmeğe lüzum ycktu. defa olarak senli benli konuştum. Içimden bir sesin: Bu manzarayı dört seneye yakın bir dfndü, olanca hvjile koşmağa başladı. Otomobilden daha süratli koşmak katurmağa başladı. Alkhısmarladık Csvidan. dedim Çoktan:. bil olsa. onu durdurmak için, tereddüd zamandanberi mütemadiyen görüyoyollanmızın burada ayrfıması mukad Feşinden ben de atıldım. Diye cevab verdiğini işitir gibi oklum. rum. Çiftükteki sediyede kendime gelBulundu ğum nokta Ue çiftlik kapısı süz, önüne yatardım, Kendimi mahkum ettiğim manevî ödermiş. Sana hayırh yolculuk temenni dikten sonra bir anda hazırladığım plâKoşma kabüiyetimin son haddini de arasındaki mesafeyi aşıncaya kadar gelümden sonra, beni maddî ölüm de mi ederim... BİTTİ k
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle